Teresa de la Parra (5 Ekim 1899, Paris - 23 Nisan 1936, Madrid), Venezuelalı romancı.
Teresa de la Parra | |
---|---|
Doğum | Ana Teresa Parra Sanojo 5 Ekim 189 Paris, Fransa |
Ölüm | 23 Nisan 1936 Madrid, İspanya |
Milliyet | Venezuelalı |
Meslek | Yazar |
Venezuela edebiyatının en önemli kadın figürüdür. Iphigenia (1924) ve Mama Blanca'nın Anıları (1929) adlı iki önemli eseri kaleme almış; eserlerine 19. ve 20. yüzyıl Venezuela toplumunu başarıyla yansıtmıştır.
Yaşamı
1899’da Paris’te dünyaya geldi. Babası, Venezuela’nın Berlin büyükelçisi Rafael Para Hernaiz, annesi Isabel Sanojo Ezpelos idi. Çiftin altı çocuğundan üçüncüsü idi.
Çocukluğu bir şeker kamışı çiftliğinde geçti. Sekiz yaşında iken babasını kaybettikten sonra ailesi İspanya’da yaşayan anneannesinin yanında taşındı. Bu ülkede bir din okulunda yatılı olarak okudu, çok koyu Katolik eğitimi aldı. Onu etkileyen yazarlar arasında bulunan Guy de Maupassant ve ’ın eserleri ile bu okulda iken tanıştı. Aile, 1910’da Venezuela’ya döndü. Kızkardeşleri evlendi ancak o evlenmedi. Otuz üç yaşına kadar dönemin tipik Venezuelalı üst sınıf kadınlarının yaşamını sürdü. Kilise, hayır işleri ile ilgilenmek, opera, sinemalara gitmekten ibaret bir hayatı oldu. Bunun dışında bol bol okudu. Gustave Flaubert, Stendhal, Guy de Maupassant ile çağdaş yazarlardan Pierre Loti, , Alphonse Daudet, Anatole France ve Farnsız kadın yazarlar , ve ’den etkilendi. Romain Rolland’ın Juan Cristobal romanını özellikle beğeniyordu.
1915’te bir Paris seyahati yaptı. Bu seyahat sırasında yazdığı kısa hikâyeleri Fru Fru takma adı ile Universal gazetesi ve Paris’te bazı dergilerde yayınlandı. Bütün bunlar, onu Iphigenia adlı romanını yazmaya hazırladı.
Kendisinden yirmi yaş büyük Emilia Ibarra ile arkadaşlığı 1913’te başlamıştı. 1916’da dul kalan Emilia Ibarra onu korumasına aldı; Teresa de la Parra, ikinci annesi olarak gördüğü dostunun yanına yerleşti. Burada sık sık düzenlenen edebi toplantılar, onun edebi kariyerinin parlamasına yardımcı oldu. Teresa de la Parra, sürekli seyahat eden kızkardeşinin mektuplarını 1920’de bir dergide yayımladı. Kızkardeşi, New York’ta bankacı olan eşi ile birlikte 1919’da Japonya, Çin ve Mançurya’yı gezmişti. Teresa de la Parra, onun mektuplarını Fransız dergi gezi yazısı hâline getirdi; ayrıca haftalık bir dergide de yazılar yayımlamaktaydı.
1922’de Ciduad Bolivar Savaşçısı Ulusal Kısa Öykü Yarışması’nda ödül kazandı. Ardından “Iphigenia” adlı romanını yazmaya başladı. Uzun bir mektup ve günlük şeklinde kaleme aldığı bu eserde; Güney Amerika’da o dönemde geçerli olan ahlaki anlayış nedeniyle toplum hayatına katılmadan yaşayan bir genç kızın duygularını paylaştı. Eserin bazı bölümleri “Diario de una señorita que se fastidia" (Sıkılan Bir Genç Hanımın Günlüğü) adı altında bir dergide yayımladı ve ilk defa kendi adını kullandı.
Romanını kitap olarak yayımlamak için ülkeyi yönetmekte olan Juan Vicente Gómez'e uzun bir mektup yazdıysa da yanıt alamadı. Franco-Latin Amerikan Yayınevi’nin yarışmasına katılmak üzere Paris’e gitti. Latin Amerikalı diplomatlarla tanışıp onların sosyal çevresine girdi ve onlar aracılığı ile çevirmenler, gazeteciler ve edebiyatçılarla tanıştı.
1924 yılında romanı ödül aldı ve nihayet İspanyolca ilk baskısı yapıldı. Büyük ilgi gören romanın ilk günde 6bin kopyası satıldı. İspanya’nın tarafından övgüyle karşılanan eser; Venezuela ve Kolombiya’da muhafazakâr çevreler tarafından genç kızların ahlakını bozmakla suçlandı. Bu suçlama, romana ilgiyi arttırdı.
Kitabın basılmasından birkaç ay önce dostu ve hamisi Emilia Ibarra hayatını kaybetmişti. Bu ölüm ile derin acılara gömülen yazar, kitabını ona ithaf etti. Çocuksuz ölen Emilia Ibarra, bütün mirasını ona bıraktı. Bu miras, onun hayatı boyunca rahat yaşamasını sağladı.
1926’da İsviçre’de kızkardeşinin evinde ikinci romanı Mama Blanca’nın Anıları'nı yazmaya başladı. İlk kez 1927’de bir konferans nedeniyle Küba’ya gitti. Burada Simon Bolivar hakkında kısa bir konuşma yapmıştı. Bu konuşma ona kadın bakş açısıyla Simon Bolivar’ın alternatif bir biyografisini yazması için esin verdi ve Latin Amerika tarihi araştırmalarına başladı. Bu sırada tanıştığı Kübalı antropolog Lydia Cabrera ile dostlukları ömür boyu sürdü ve birlikte ortak projeler yaptılar 1930 yılında konferanslar vermek için yeniden Küba’ya gitti.
1931 yılında hastalığının ilk belirtileri görüldü ve Avrupa’ya döndü. 1932’de tüberküloz teşhisi kondu. İsviçre Alpleri’nde bir senatoryumda tedavi gördü. Bu arada değişik dinler hakkında okumalar yaptı. Önce ateist, sonra Budist oldu ve nihayet tüm dinleri “birer olasılık” olarak değerlendirmeye başladı; Cehennem ve Nirvana fikirlerini reddetti. Hastalığı sırasındaiçine kapandı ve sadece günlüğüne yazdı. 23 Nisan 1936’da Madrid’de hayatını kaybetti.
Cenazesi Almudama Mezarlığı’na defnedildi. Mezarı 1947’de Karakas’taki aile mezarlığına getirilmiş; 1989’da Karakas Ulusal Pantheon’una taşınmıştır.
Kaynakça
- ^ a b c d e f g h i Mueller, Rosa Anna. "Teresa de la Parra: A Literary Life". www.cambridgescholars.com/. Cambridge Scholars Publishing. 11 Haziran 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Mayıs 2016.
- ^ Acker, Bertie. "Iphigenia Translator's Note". University of Texas Press, Austin. 3 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Mayıs 2016.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Teresa de la Parra 5 Ekim 1899 Paris 23 Nisan 1936 Madrid Venezuelali romanci Teresa de la ParraDogumAna Teresa Parra Sanojo 5 Ekim 189 Paris FransaOlum23 Nisan 1936 Madrid IspanyaMilliyetVenezuelaliMeslekYazarKarakas ta bir parkta heykeli Venezuela edebiyatinin en onemli kadin figurudur Iphigenia 1924 ve Mama Blanca nin Anilari 1929 adli iki onemli eseri kaleme almis eserlerine 19 ve 20 yuzyil Venezuela toplumunu basariyla yansitmistir Yasami1899 da Paris te dunyaya geldi Babasi Venezuela nin Berlin buyukelcisi Rafael Para Hernaiz annesi Isabel Sanojo Ezpelos idi Ciftin alti cocugundan ucuncusu idi Cocuklugu bir seker kamisi ciftliginde gecti Sekiz yasinda iken babasini kaybettikten sonra ailesi Ispanya da yasayan anneannesinin yaninda tasindi Bu ulkede bir din okulunda yatili olarak okudu cok koyu Katolik egitimi aldi Onu etkileyen yazarlar arasinda bulunan Guy de Maupassant ve in eserleri ile bu okulda iken tanisti Aile 1910 da Venezuela ya dondu Kizkardesleri evlendi ancak o evlenmedi Otuz uc yasina kadar donemin tipik Venezuelali ust sinif kadinlarinin yasamini surdu Kilise hayir isleri ile ilgilenmek opera sinemalara gitmekten ibaret bir hayati oldu Bunun disinda bol bol okudu Gustave Flaubert Stendhal Guy de Maupassant ile cagdas yazarlardan Pierre Loti Alphonse Daudet Anatole France ve Farnsiz kadin yazarlar ve den etkilendi Romain Rolland in Juan Cristobal romanini ozellikle begeniyordu 1915 te bir Paris seyahati yapti Bu seyahat sirasinda yazdigi kisa hikayeleri Fru Fru takma adi ile Universal gazetesi ve Paris te bazi dergilerde yayinlandi Butun bunlar onu Iphigenia adli romanini yazmaya hazirladi Kendisinden yirmi yas buyuk Emilia Ibarra ile arkadasligi 1913 te baslamisti 1916 da dul kalan Emilia Ibarra onu korumasina aldi Teresa de la Parra ikinci annesi olarak gordugu dostunun yanina yerlesti Burada sik sik duzenlenen edebi toplantilar onun edebi kariyerinin parlamasina yardimci oldu Teresa de la Parra surekli seyahat eden kizkardesinin mektuplarini 1920 de bir dergide yayimladi Kizkardesi New York ta bankaci olan esi ile birlikte 1919 da Japonya Cin ve Mancurya yi gezmisti Teresa de la Parra onun mektuplarini Fransiz dergi gezi yazisi haline getirdi ayrica haftalik bir dergide de yazilar yayimlamaktaydi 1922 de Ciduad Bolivar Savascisi Ulusal Kisa Oyku Yarismasi nda odul kazandi Ardindan Iphigenia adli romanini yazmaya basladi Uzun bir mektup ve gunluk seklinde kaleme aldigi bu eserde Guney Amerika da o donemde gecerli olan ahlaki anlayis nedeniyle toplum hayatina katilmadan yasayan bir genc kizin duygularini paylasti Eserin bazi bolumleri Diario de una senorita que se fastidia Sikilan Bir Genc Hanimin Gunlugu adi altinda bir dergide yayimladi ve ilk defa kendi adini kullandi Romanini kitap olarak yayimlamak icin ulkeyi yonetmekte olan Juan Vicente Gomez e uzun bir mektup yazdiysa da yanit alamadi Franco Latin Amerikan Yayinevi nin yarismasina katilmak uzere Paris e gitti Latin Amerikali diplomatlarla tanisip onlarin sosyal cevresine girdi ve onlar araciligi ile cevirmenler gazeteciler ve edebiyatcilarla tanisti 1924 yilinda romani odul aldi ve nihayet Ispanyolca ilk baskisi yapildi Buyuk ilgi goren romanin ilk gunde 6bin kopyasi satildi Ispanya nin tarafindan ovguyle karsilanan eser Venezuela ve Kolombiya da muhafazakar cevreler tarafindan genc kizlarin ahlakini bozmakla suclandi Bu suclama romana ilgiyi arttirdi Kitabin basilmasindan birkac ay once dostu ve hamisi Emilia Ibarra hayatini kaybetmisti Bu olum ile derin acilara gomulen yazar kitabini ona ithaf etti Cocuksuz olen Emilia Ibarra butun mirasini ona birakti Bu miras onun hayati boyunca rahat yasamasini sagladi 1926 da Isvicre de kizkardesinin evinde ikinci romani Mama Blanca nin Anilari ni yazmaya basladi Ilk kez 1927 de bir konferans nedeniyle Kuba ya gitti Burada Simon Bolivar hakkinda kisa bir konusma yapmisti Bu konusma ona kadin baks acisiyla Simon Bolivar in alternatif bir biyografisini yazmasi icin esin verdi ve Latin Amerika tarihi arastirmalarina basladi Bu sirada tanistigi Kubali antropolog Lydia Cabrera ile dostluklari omur boyu surdu ve birlikte ortak projeler yaptilar 1930 yilinda konferanslar vermek icin yeniden Kuba ya gitti 1931 yilinda hastaliginin ilk belirtileri goruldu ve Avrupa ya dondu 1932 de tuberkuloz teshisi kondu Isvicre Alpleri nde bir senatoryumda tedavi gordu Bu arada degisik dinler hakkinda okumalar yapti Once ateist sonra Budist oldu ve nihayet tum dinleri birer olasilik olarak degerlendirmeye basladi Cehennem ve Nirvana fikirlerini reddetti Hastaligi sirasindaicine kapandi ve sadece gunlugune yazdi 23 Nisan 1936 da Madrid de hayatini kaybetti Cenazesi Almudama Mezarligi na defnedildi Mezari 1947 de Karakas taki aile mezarligina getirilmis 1989 da Karakas Ulusal Pantheon una tasinmistir Kaynakca a b c d e f g h i Mueller Rosa Anna Teresa de la Parra A Literary Life www cambridgescholars com Cambridge Scholars Publishing 11 Haziran 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Mayis 2016 Acker Bertie Iphigenia Translator s Note University of Texas Press Austin 3 Temmuz 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Mayis 2016