İslamiyet öncesi ve sonrasında Türklerde devam eden içecek kültürü çeşitli maddelerle sürdürülmüştür. Dîvânu Lugâti't-Türk'te "içkü" kelimesi alkollü veya alkolsüz tüm içilen sıvılarla ilgili kullanılır. İslamiyet öncesi kımız, suci gibi isimlerle anılan içeceklerin yanı sıra şarap, rakı, boza, ayran, kahve ve en son çay Anadolu ve Rumeli Türklerinin içecekleri arasında yer almaktadır.
İslamiyet öncesi Türklerde içecek
Kımız
İslam öncesi Türklerde mayalanmış at sütünden yapılma Kımız adı verilen beyaz renkli ve ekşi ayran tadına benzer içecek kullanılmaktaydı. Kımız, Orta Asya steplerinde hâlen ailece içilen içecekler arasında yer almaktadır. Alkol oranı düşük bir içki olan kımız, kalorisi yüksek olduğu için bir öğün yerine geçtiği gibi gün boyunca içildiğine de rastlanmaktaydı. En hafif kımızda % 1 alkol, en sert kımızda ise % 3 alkol bulunmaktadır.
Eski Türkler’de kımızın yanı sıra çeşitli bitkilerden elde edilen içecekler de vardı. Örneğin darıdan şarap yapılıp bunun kımızla karıştırılmasıyla elde edilen ve Tarasun adı verilen bir içkileri vardı. Ayrıca üzümden de şarap yaparlardı. Buğday ve darıdan yapılan çeşitli içkilere Göktürkler begni diyorlar, Oğuzlar boza yapmayı da biliyorlardı. Hunlar’ın medus (bal şarabı olduğu sanılmaktadır) ve camum (arpadan yapılan bir içki) adı verilen içkilerinin olduğu bilinmektedir.
Ayran
MS 552-745 yılları arasında hüküm süren Göktürklerin ekşiyen yoğurdun ekşiliğini azaltmak için üzerine su eklemesiyle ortaya çıkmıştır. Türklerin Batı dünyasına tanıttığı millî içeceği yoğurttan imal edilen ayran Kaşgarlı Mahmud'da aynen "ayran" biçiminde geçmektedir. Ayran ortaya çıktığı günden bugüne Türklerin yemeklerle birlikte kullandığı içeceklerin başında gelmiştir. Ayran günümüzde dahi özellikle et yemeklerinin yanında halkın tercih edilebildiği içecekler arasındadır.
İslamiyet sonrası Türklerde içecek
İslamiyet sonrası dönemde İslam alimlerinin çoğunluğunun alkollü içeceklere yönelik olumsuz görüşlerine karşın[] Türklerde içki tüketimi son bulmamış ziyafet ve kutlamalarda içki kullanımı devam etmiştir[]. Osmanlı döneminde yer yer daha sıkı gözetilen içki yasağına karşın özellikle üst sınıflarda alkollü içki kullanımı sürmüş[] bu yasağa kimi dönemlerde boza hatta kahve de eklenmiştir. Osmanlı döneminde afyonun yanı sıra afyonla karışık bir içecek olan gibi maddeler de kullanılmış olduğu tarihi metinlerde geçmektedir[].
Divan-ı Lugat-it Türk'te içki
İslamiyet sonrası kaleme alınan ilk metinlerden olan Divan-ı Lugat-it Türk'te ziyafetler ve kutlamalarda içki kullanımına ilişkin satırlar yer almaktadır. Divan'da süçik, kımız, şarab vs. adlarla içecek maddelerin adı geçmektedir. Divan-ı Lugat'taki içki kullanımına ilişkin satırlardan biri şu şekildedir:
"Mere 'Azra'il aman
Tanrınun birligine yokdur güman
Men seni böyle bilmez idüm
Oğrılayın can alduğın tuymaz idüm
Dökmesi büyük bizüm tağlarumuz olur
Ol tağlarumuzda bağlarumuz olur
Ol bağlarun kara salkumlu üzümi olur
Ol üzümi sıkarlar al şarabı olur
Ol şarabdan içen esrük olur
Şarabu-y-idüm tuymadum
Ne söyledüm bilmedüm
Biglige usanmadum yigitlige toymadum
Canum alma 'Azra'il meded "
Divan-ı Lugüt-it Türk'te alkollü içeceğe süçik, içki içilen yere kepit, şarapla sarhoş olmaya ise süçik onu esürtti denilmekteydi.
Timur'un torunu Uluğ Beyin büyük din adamlarının katıldığı resmi ziyfaetlerinde bile Cengiz yasasına riayet ettiği ve Ubeydullah Ahrar'ın rivayetine göre Çinihane (güzel sanatlar müzesi) yapıldıktan sonra din adamları ve bilginlerin de davetlilerin arasında bulunduğu büyük bir ziyafet tertip etmiş ve Cengiz yasasına göre şarap fıçıları da hazır bulundurulmuştur.
Selçuklularda içki
Selçuklu hükümdarları da Moğol hanları gibi bir kimseyi şereflendirmek için ona içki sunuyorlardı. Sultan II.Gıyâseddin Keyhüsrev'in eğlence ve içki meclisleri meşhur olmuştur. Alâeddîn Keykubâd'ın tahta çıkışında günlerce süren sazlı, sözlü, içkili, yemekli şenlikler düzenlenmiştir.
Reşîdü'd-din Fazlullah'ın Selçuklu dönemini anlattığı Cami'ü't-Tevârih adlı eserinde Selçuklu sultanı Alp Arslan,ın Rum meliki ile yaptığı savaştan galip çıkıp meliki sofrasında ağırladığını aktarır ve işret meclisini şu şekilde tasvir eder: "Ondan sonra sofra kuruldu meclis-i işret ve bezm-i nusret hazırlandı/donatıldı. Altın külahlı gümüş bacaklı sâkîler, ferahlatıcı kaderleri dolaştırdılar. (Onlar) tasları bırakınca mutribân, güzel şarkılarını (elhân), çeng'in hoş namelerini ve müziği (sâz) başlattılar. Bülbül gibi şakıdılar. Irak ve Isfahân nağmelerini, perde-i nevâ'da âvâz-ı berbet'le çaldılar. Şarâb-ı erguvânî (içip) erganûn dinlediler. Neşe veren şarabın dimağları ısıttığı sırada, korku uyandıran haya örtüsü, çehre-i mükâlemetten düştü." Re'şîdü'd-din Fazlullah'ın Selçuklu Sultanı Melikşâh ile ilgili şu satırlar onun da içkiyi sevip kullandığını göstermektedir: "Sultan Melikşâh, kudret ve şevket sahibi, güçlü, yayı kuvvetli, iyi huylu, merhametli ve cömert bir padişah idi. Fakat şaka/mizah ve alçak/dûn (karakterli kimseleri) severdi. Şaraba, ava ve kadınlarla düşüp kalkmaya düşkün olub müdebbir-i mülk'ü Hâsbeg-i Pelengerî idi."
Sultan Melikşâh'ın yakın adamlarından İbn Belengerî, emirleri toplayıp Melikşâh için şunları söylemiş olduğu nakledilir:" Bu Sultan felah bulmaz, padişahlığa salih değildir, gafil ve gururludur, iş bilmez hamr ile meşgul olup devlet işine bakmaya vakti yoktur."
14. yüzyılın meşhur Arap seyyahlarından İbn Batuta (1304-1368) meşhur seyahatnamesinde aralarına girdiği bazı Türk topluluklarının "Nebiz"i Hanefi mezhebinde oluşlardan dolayı helal saydıklarını hem içtikleri hem de birbirlerine sunduklarını, hükümdarın da yemek sonunda çevredekilere dolu olan kımızları dağıttırdığını, kendisine sunulan içkiyi ise kullanmayıp Türklere hediye ettiğini kaydetmektedir.
Osmanlılarda içki
Orhan Bey (1281-1362) zamanında yazılan ve dini, tasavvufi mesneviler dışında aşk konulu mesnevilere öncülük etme ve ilk örnek olma özelliğini taşıyan Hoca Mes'ud'un Süheyl ü Nev-bahâr adlı mesnevisinde 13 ve 14. yüzyıl Anadolusunun yaşama, yeme-içme kültüründen öğelerin sergilendiğini görebiliriz. Eski Türk adetlerinden olan yemekli ve içkili şölen ve toylara Mesnevi'de değinilmekte, yemek ziyafetinden sonra içkilerin içildiği dile getirilmektedir:
Aradan ta'âmı çü götürdiler
Bu kez süci içmege oturdılar.
İçkiler de çeşit çeşit ve boldur bu sofralarda:
Eger at kaçayidi çılbır üzüp
Süciden kımızdan geçeydi yüzüp
İçkiler içilirken bir yandan sazlar çalınmakta, müzik dinlenmektedir:
Çalındı def ü nây u çeng ü rebâb
Döküldi süci geldi nukl u kebâb
Ol arada key içdiler nûş-a-nûş
Rebâb u ney ü çeg iderdi hurûş
Daha da ötesi içkili olan bu ziyafetlerde günümüzdeki "şerefe kadeh kaldırma" türünden bir gelenek de bulunduğu, içki kadehinin, kişinin sağlığına, mutluluğuna vs. kaldırılmaktadır:
Süheyl'e nakâş bir ayah tutdı uş
Anun saylığına bunı eyle ûş
Didi sayluguna bunı içdüm uş
Eyitdi ki sahhâ vü canuna nûş
Anun saylıgına süci içelüm
Humar yazalım gönlümüz açalum
Şeh-i Hâverân camı toldurdıdı
Anun saylıgına vü kaldurdıdı
Osmanlı'da içki kullanıp sarhoş olan ve kamuda bu halleriyle görülen kişiler zabıtalar tarafından yakalanıp kadı huzuruna çıkarılır ve cezalandırılırdı. Ünlü Şeyhülislam Ebussuud Efendi "Evinde hamr kurup içen müslümana ne lazım olur?" şeklindeki soruya "Had ve ta'zir lazım olur." şeklinde cevaplamıştır. Özellikle IV.Murad döneminde içki yasağı çok sert uygulanmıştı. Ancak dönem dönem daha da sertleşen yasağa rağmen içki kullanımının tamamen ortadan kalkmış olmadığı döneme şahitlik eden Batılı seyyahların eserleriyle olduğu kadar şair ve ediplerin eserleriyle de ortadadır. Yıldırım Beyazıd ve IV. Murad'ın yanı sıra özellikle de yeniçerilerin içki düşkünü oldukları belirtilir.
Araştırmacı Stefanos Yerasimos, 15-16.yüzyıl Osmanlı Saray mutfağıyla ilgili kitabında "...saray defterlerinde hiçbir alkollü içkiye rastlayamayız. İçki, şarap olarak, ancak saray tarafından üstlenilen Avrupa elçiliklerinin iaşe giderlerinde geçer" demektedir.
1554'te Avusturya elçisi olarak göreve başlayan Busbecq, Buda'da sofrasına davet ettiği Türklere şarap ikram eder. Onlarla ilgili gözlemini de kaydeder:
"...benimle birlikte yemek yiyen birçok Türk'ün soframdaki şaraba karşı takdir hislerine şahit oldum. Bir lüks saydıkları şarabı her fırsat buluşta büyük bir arzu ile içmeye kalkarlar. Soframda, ricam üzerine geç vakitlere kadar kaldılar, fakat artık yorulup da yatak odama çekilince onlar da çıkıp gittiler. Büsbütün sarhoş olmadıklarına hayıflanır gibiydiler. Sora bir köle ile tekrar biraz şarap ve birkaç gümüş kupa istettiler. Issız bir yerde içkiye devam ederek geceyi geçirmek istiyorlarmış. Ricalarını yerine getirmelerini adamlarıma söyledim. Körkütük, küfelik olucaya kadar içtiler. Şarap içmek Türklerde büyük günah sayılır. Hele yaşlıların yanında çok ayıptır. Bazı gençler hoşgörülecekleri ümidiyle böyle bir günahı göze alabilirler. Ayrıca bir defa içtikten sonra az da olsa çok da olsa fark etmeyeceğini düşünerek içebildikleri kadar içerler"
Lady Montagu Belgrad'da karşılaştığı ve geniş bir kütüphaneye ve "Hristiyanların pek çoğunda olmayan fikir olgunluğuna ve nezakete sahip" olmakla övdüğü ayrıca kendisine Kur'an'ı Arapçasından okuduğunda büyük bir zevk alabileceğini söyleyen bir Osmanlı Paşası Ahmet Bey'in kendisi gibi rahatça içki içtiğini gördüğünde kendisine neden içtiğini sorar, Ahmet Bey'in yanıtı ise şöyledir:"Allah her şeyi insanlar için yaratmıştır, Kur'an'da şarabın men edilmesi maküldür fakat bunu, sadece halk arasında intizamsızlığa sebep olduğu için yapmıştır, dedi ve şöyle devam etti: Peygamber şarabı ölçülü bir şekilde içmeyi asla men etmemiştir, fakat yine de dedikoduya meydan vermemek için şarabı alenen içmem."
Türkiye'ye 1884'te gelmiş 1898 yılına kadar İngiltere elçiliğinde sekreter olarak çalışmış olan Sir Charles Eliot, Türkiye ile ilgili yazdığı ilk olarak 1900'de daha sonra da ilavelerle 1907'de basılan eserinde şu satırlarla Türklerdeki alkollü içki kullanımına ilişkin gözlemlerini ortaya koymuştur: "İstanbul'daki aristokrat zümre çok içki içer. Bu kimseler içtikleri zaman mutlaka sarhoş olmak için içerler. Ama şüphesiz Avrupai tesirlerin bulaştığı bu zümreyi asla tipik müslümanlar olarak vasıflandıramayız. Toplumun bu kesimini bir kenara bırakırsak, Türk milletinin büyük çoğunluğu (Askerler, köylüler, tüccarlar ve ilim adamları) alkole dokunmazlar."
Balıkhane Nazırı Ali Rıza Bey 1922 yılında İstanbul halkının en fazla içkiye düşkün olduğu zamanı III. Selim'in asrı olduğunu başta padişah olmak üzere devrin en meşhur adamlarının bile işret müptelası olduğunu belirtip meyhanelerin o dönem zarif insanlar meclisi sayıldığına da işaret eder. Akşamcıların türlü hallerini, vasıflarını, tavırlarını uzun uzadıya anlatan Ali Rıza Bey eserinde akşamcıların Ramazan'a hürmeten içkiyi geçici olarak terk ettiğini de eserinde vurgulamayı da ihmal etmez. Ali Rıza Bey Cumhuriyet öncesindeki çeşitli dönemlerdeki içki yasaklarına rağmen içki düşkünlerinin düşkünlüklerinden vazgeçmedikleri ve her durumda içmenin bir yolunu bulduklarını ifade etmekte yeni nesilde ise tam tersine içkiye ve içkili meclislere yönelik bir nefret hissinin doğmuş olduğunu ve bunun da takdire şayan olduğunu da eklemektedir.
Osmanlı tıp kitaplarında yemek konusunun hemen arkasından ilkin su ile başlayan ve daha sonra içki ve özelde de şarap konusunun ele alındığı içecekler bahsi gelmektedir. Osmanlı Hekimleri konuya şarabın şeriatta damlasının yasak olduğunu ortaya koyarak giriş yapmakta ve kendilerinin de konuyu ele almalarının sebebini bu konuyla ilgili sorulan sorulara cevap vermek ve şarabın yarar ve zararlarını açıklamak olarak bildirirler.
Tütün
Tütün İslam toplumlarına görece geç bir tarihte girmiştir. Alkollü içecekler gibi İslamiyetin ilk dönemlerinde mevcut olmadığından İslam din bilginleri tütün kullanımının haramlığı-helalliği (dini yasak veya onaylılığını) tartışmışlar bir grup yasaklığına fetva verirken diğer bir grup toplumdaki yaygınlığını ve alkol gibi sarhoşluk hali oluşturmadığı için onay vermek gerektiğini düşünüp serbest bırakılması gerektiğini savunmuştur. Tütünün haram olmadığını savunan meşhur kişilerden biri Osmanlı Şeyhülislamlarından Bahayi Efendidir. Şeyhülislam Bahayi Efendi tütünün haram olmadığına dair vermiş olduğu fetva ile devrin diğer bazı din adamlarının öfkesini üzerine çekmiştir. Şeyhülislamın kendisinin de tütün ve afyon gibi keyif verici maddeleri kullandığı, meclisler kurdurduğu da tarihi bazı kayıtlarda geçmektedir.
Kahve
İlk kahve dükkânı 1544'te İstanbul Tahtakale'de iki Suriyeli Arap tarafından açıldı. Ebussuud Efendi'nin fetvasıyla haram ilan edilen kahve 1623-1640 yılları arasında IV.Murad'ın döneminde tütün ve alkolle birlikte tehlikeli madde haline gelmiştir. Kendinden önceki şeyhlülislamların aksine Bostanzade Mehmet Efendi kahvenin haram olmadığını, hatta faydalı olduğuna dair fetva vermiştir.
Bira
Kudret Emiroğlu, Türkiye'de biranın ilkin 1850'de Zonguldak'ta kömür üretiminde çalışan Sırp, Hırvat, Doğu Avrupalı İşçiler tarafından içildiği, zamanla müslümanların da bu kültürü benimseyip şehirde birahaneler kurulduğunu aktarır. Ankara'ya da 1890'ların başında birahane ve biranın girişi Avrupalı ve gayrimüslim demiryolu işçileri kanalıyla olmuştur Emiroğlu'nun aktardığına göre.
Cumhuriyet sonrası
Alkollü içecekler
23 Nisan 1920'de Men-i Müskirat kanunu ile Ankara'da toplanan meclis içkiyi toptan yasaklamıştır. 9 Nisan 1924’te kanunda bir değişiklikle içki yasağına sona erdirildi. Erzurum Milletvekili Ziyaeddin Bey’in: “Deniliyor ki kanun tatbik edilemiyor. (...) Onu meneden memurlar, vazifedarlar kendileri içer, meyhanecilik ederlerse tabii menedilemez.” ifadesi yasağın sürdürülemez olduğunun itirafı niteliğindedir. 22 Mart 1926’da kanun kesin olarak yürürlükten kaldırıldı ve içki üretimi, ithalatı ve ticareti tümüyle devlet tekeline alındı.
"İspirto ve ispirtolu içkiler 1925 yılında devlet tekeline alınmış, bir yıl boyunca bir Polonya şirketine verilen işletme, 1926'dan itibaren doğrudan İnhisar (Tekel) idaresince yürütülmeye başlanmıştır. Tekel'in bir hedefi de halkı alkol derecesi yüksek olan rakı yerine şarap ve biraya alıştırmak olarak ifade edilmektedir. 1942 yılında şarap imalatı tekel dışına çıkarılmıştır."
Bu dönemde devletin üst düzey bürokratları, şair, yazar ve ediplerin içkili masalarındaki sohbetleri, söyleşileri meşhurdur. Dönemin bazı figürlerinin de içki kullandıkları bilinmektedir. Bunların içinde en meşhurlarından biri Mehmet Akif'in damadı, Arapça ve Farsçadan çeviriler yapan, Tan ve Cumhuriyet gazetelerinde dış politika yazıları yazan ve "Tanrı Buyruğu" adıyla Kur'an meali yazan Ömer Rıza Doğrul'dur. Doğrul'un rindaneliği ve İslamiyetin içkiyi yasaklamadığı iddiası meşhurdur.
Çay
Osmanlı'nın çayı 1600'lerde tanıdığı ancak çay tiryakiliğinin 1840'larda başladığı bildirilir. 1857'de Ahmed Ebül-Hayr'ın yazdığı Risale-i Çay yayımlanmıştır. Çay üretimi de ilkin 1878'de Japonya'dan getirtilen tohumlarla Doğu Karadeniz'de dikimi ile başlamış ancak yaygınlaştırılamamış, 1923'te Batum'dan tohum getirilerek yenide dikim denemeleri yapılmış ancak bu teşebbüs de yarım kalmış Rize'de tam üretimin başlaması ise ancak 1947 yılında Rize Fabrikası yoluyla olabilmiştir.
Tartışmalar
Özellikle İslamiyet sonrası Türk devletlerinde alkollü içki kullanımının ne ölçüde olduğu ve alkollü içeceklerin kimler tarafından kullanıldığı noktasında iki farklı görüş vardır. Alkollü içeceklerin sadece gayr-i müslim (müslüman olmayan) tebaa arasında yaygın olduğu müslümanların içki yasağı sebebiyle çok azının içki kullanmış olabileceğini ve kullanmaları durumunda da kendilerine ceza verildiğini belirten grupta yer alan yazarlar bu görüşün aksini savunan tarihçileri tarihi çarpıtmakla, metinleri yanlış okumakla suçlamaktadırlar. Tarihçi Prof.Dr. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Prof.Dr. Osman Turan, Prof.Dr. Halil İnalcık, Prof.Dr.İlber Ortaylı gibi akademisyen tarihçiler Osmanlı İmparatorlarından bazılarının içki kullanmış olduklarını tarihi belgelere dayanak kitaplarına koymuşlardır. Prof.Dr. Ahmet Akgündüz, Prof.Dr.Ekrem Buğra Ekinci gibi hukukçu akademisyenler ise yukarıda andığımız şekilde padişahların içki kullanmadıklarını, edebiyatta geçen şarap, sâki, meclis-i işret, pir-i muğyan gibi terimlerin ise tamamen mecazi olduğunu öne sürmüşlerdir.
Terimler
- Süci - Alkollü içecek, şarap
- Esrümek - Sarhoş olmak
- Çeng - Telli bir tür çalgı
Kaynakça
- ^ Bahaeddin Ögel, Türk Kültür Tarihine Giriş C.IV, s.197; Emel Esin, Türk Kozmolojisine Giriş, İstanbul, 2001, s.102
- ^ Kültegin Ögel, Türkiye&de Alkol Kültürü, http://www.ogelk.net/Dosyadepo/alkol_kulturu_kultegin_ogel.pdf 17 Kasım 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Sami Kılıç-Ali Albayrak, İslamiyetten Önce Türklerde Yiyecek ve İçecekler, Turkish Studies, Vol 7/2 Spring 2012, Ankara, s.714
- ^ Prof. Dr. Ziya Mocan. (PDF). 19 Ocak 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Kasım 2009.
- ^ Kudret Emiroğlu, Gündelik Hayatımızın Tarihi, Türkiye İş Bankası, İstanbul, 2012,s.355
- ^ Muharrem Ergin, Dede Korkut Kitabı I, Ankara: TTK, 1989, s.179
- ^ Abdülkadir İnan, Makaleler ve İncelemeler II.Cilt, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1991, s.224
- ^ Faruk Sümer, Oğuzlar, Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fak.Yay, 1972, s.XI,104
- ^ Salim Koca, Selçuklu Devri Türk Tarihinin Temel Meseleleri, Berikan Yayınevi, Ankara, t.y. s.72, 318
- ^ Reşîdü'd-din Fazlullah, Cami'ü't-Tevârih-Selçuklu Devleti, çev. Erkan Göksu-H.Hüseyin Güneş, Selenge Yayınları, İstanbul, 2011, s.116-117, 216-217
- ^ Feth b.Ali b.Muhammed el-Bundârî, Irak ve Horasan Selçukluları Tarihi, Ankara, 1999, s.207-208 aktarıldığı yer Reşîdü'd-din Fazlullah, Cami'ü't-Tevârih, 419.dipnot, s.217
- ^ İbn Batuta, İbn Battûta Seyahatnâmesi, Cilt 1, çev.A.Sait Aykut, İstanbul, YKY, 2004, s.484, 485
- ^ Mes'ud Bin Ahmed, Süheyl ü Nev-Bahar, İnceleme:Cem Dilçin, Ankara, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi Yayını, 1991, s.119-120
- ^ Ertuğrul Düzdağ, Şeyhülislam Ebussuud Efendi Fetvaları Işığında 16.Asır Türk Hayatı, İstanbul: Enderun Kitabevi, 1972, s.146
- ^ İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, Cilt 1, TTK, Ankara, 1988, s.280
- ^ İ.Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, Cilt 3, s.214-215
- ^ Ahmet Refik Altınay, Eski İstanbul, İstanbul, İletişim Yayınları, 1998, s.40
- ^ Stefanos Yerasimos, Sultan Sofraları-15. ve 16. yüzyılda Osmanlı Saray Mutfağı, İstanbul, YKY, 2002, s.27
- ^ Ogier Ghiselin de Busbecq, Türkiye'yi Böyle Gördüm, çev. Aysel Kurutluoğlu, İstanbul, Tercüman 1001 temel Eser, t.y. 19-20
- ^ Lady Montagu, Türkiye Mektupları- 1717-1718, çev. Aysel Kurutluoğlu, Tercüman 1001 Temel Eser, t.y. s.29
- ^ Lady Montagu, a.g.e. s.30
- ^ Lady Montagu, a.g.e. s.42
- ^ Sir Charles Eliot, Avrupa'daki Türkiye, çev. Adnan Sınar, Şevket Serdar Türet, t.y. Cilt 1, s.192
- ^ Balıkhane Nazırı Ali Rıza Bey, Bir Zamanlar İstanbul, Haz.Niyazi Ahmet Banoğlu, Türcüman 1001 Temel Eser, t.y.s.288, 295-297
- ^ Ayten Altıntaş, Osmanlı Hekimlerinin Sağlık Kuralları, Maestro Reklamcılık, İstanbul, 2012, s.79-85 ve aynı yazarın, Sağlığın Can Damarı-Osmanlı Tıbbında Sağlıklı Yaşam, Yediveren Yayınları, 2013, s.119-127
- ^ Rahmi Er, Bediüzzaman el-Hemezânî ve Makâmeleri, MEB Yayınları, İstanbul 1994, 16, 22
- ^ Kudret Emiroğlu, Gündelik Hayatımızın Tarihi, Türkiye İş Bankası, İstanbul, 2012,s.365-366
- ^ Sina Akşin, Türkiye Tarihi 2, s.156
- ^ Kudret Emiroğlu, Gündelik Hayatımızın Tarihi, Türkiye İş Bankası, İstanbul, 2012,s. 385
- ^ Kudret Emiroğlu, a.g.e. s.381-382
- ^ Fuat Bozkurt, Türk İçki Geleneği, Kapı Yayınları, İstanbul, 2006, s.13
- ^ Kudret Emiroğlu, Gündelik Hayatımızın Tarihi, Türkiye İş Bankası, İstanbul, 2012,s.362-363
- ^ [http://www.ekrembugraekinci.com/pdfs/osmanlipadisahlariickiicermiydi.pdf Ekrem Buğra Ekinci:Osmanlı Padişahları İçki İçer Miydi?]
- ^ İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, Cilt 1 ve 3, TTK, Ankara, 1988
- ^ Halil İnalcık, Has-bağçede 'ayş u tarab-Nedimler Şairler Mutrîbler, İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2010
- Abdülkadir İnan, Makaleler ve İncelemeler II.Cilt, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1991
- Ahmet Refik Altınay, Eski İstanbul, İstanbul, İletişim Yayınları, 1998
- Ayten Altıntaş, Osmanlı Hekimlerinin Sağlık Kuralları, Maestro Reklamcılık, İstanbul, 2012
- Ayten Altıntaş, Sağlığın Can Damarı-Osmanlı Tıbbında Sağlıklı Yaşam, Yediveren Yayınları, 2013
- Bahaeddin Ögel, Türk Kültür Tarihine Giriş C.IV
- Balıkhane Nazırı Ali Rıza Bey, Bir Zamanlar İstanbul, Haz.Niyazi Ahmet Banoğlu, Türcüman 1001 Temel Eser, t.y.
- Emel Esin, Türk Kozmolojisine Giriş, İstanul, 2001
- Ertuğrul Düzdağ, Şeyhülislam Ebussuud Efendi Fetvaları Işığında 16.Asır Türk Hayatı, İstanbul: Enderun Kitabevi, 1972
- Faruk Sümer, Oğuzlar, Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fak.Yay, 1972
- Fuat Bozkurt, Türk İçki Geleneği, Kapı Yayınları, İstanbul, 2006
- İbn Batuta, İbn Battûta Seyahatnâmesi, Cilt 1, çev.A.Sait Aykut, İstanbul, YKY, 2004
- İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, Cilt 1 ve 3, TTK, Ankara, 1988
- Kudret Emiroğlu, Gündelik Hayatımızın Tarihi, Türkiye İş Bankası, İstanbul, 2012
- Kültegin Ögel, Türkiye&de Alkol Kültürü, http://www.ogelk.net/Dosyadepo/alkol_kulturu_kultegin_ogel.pdf 17 Kasım 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Lady Montagu, Türkiye Mektupları- 1717-1718, çev. Aysel Kurutluoğlu, Tercüman 1001 Temel Eser, t.y.
- Mes'ud Bin Ahmed, Süheyl ü Nev-Bahar, İnceleme:Cem Dilçin, Ankara, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi Yayını, 1991
- Muharrem Ergin, Dede Korkut Kitabı I, Ankara: TTK, 1989
- Ogier Ghiselin de Busbecq, Türkiye'yi Böyle Gördüm, çev. Aysel Kurutluoğlu, İstanbul, Tercüman 1001 temel Eser, t.y.
- Reşîdü'd-din Fazlullah, Cami'ü't-Tevârih-Selçuklu Devleti, çev. Erkan Göksu-H. Hüseyin Güneş, Selenge Yayınları, İstanbul, 2011
- Sir Charles Eliot, Avrupa'daki Türkiye, çev. Adnan Sınar, Şevket Serdar Türet, t.y.
- Salim Koca, Selçuklu Devri Türk Tarihinin Temel Meseleleri, Berikan Yayınevi, Ankara, t.y.
- Stefanos Yerasimos, Sultan Sofraları-15. ve 16.Yüzyılda Osmanlı Saray Mutfağı, İstanbul, YKY, 2002
- Sami Kılıç-Ali Albayrak, İslamiyetten Önce Türklerde Yiyecek ve İçecekler, Turkish Studies, Vol 7/2 Spring 2012, Ankara, ss.707-716
- Sina Akşin, Türkiye Tarihi Cilt 2
Göz at
Dış bağlantılar
Videolar
- Prof. Dr. Halil İnalcık - İşret Meclisleri
- Doç. Dr. Erhan Afyoncu & Murat Bardakçı - Osmanlı'da İçki İçen Padişahlar
- Prof. Dr. Ahmet Akgündüz - Osmanlı Padişahları İçki İçer miydi?
- Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci - Osmanlı Padişahları İçki İçer miydi? 4 Nisan 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Murat Bardakçı - II. Abdülhamit ve Rom 31 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Osman Ertuğrul Efendi ile yapılan röportaj 2 Kasım 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil - Padişahlar İçki İçmezlerdi 1 Nisan 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk - Nebiz Nedir? 29 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
Ağ sayfaları
- İlber Ortaylı - Osmanlı'da Eğlence 16 Kasım 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Murat Bardakçı - "Osmanlı'yı Dedelerimin İçkisi Yıktı" 17 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Orta Doğu'da şarap 29 Ocak 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)
- Soner Yalçın - İçki ve Padişahlar 24 Ocak 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
Dipnotlar
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Islamiyet oncesi ve sonrasinda Turklerde devam eden icecek kulturu cesitli maddelerle surdurulmustur Divanu Lugati t Turk te icku kelimesi alkollu veya alkolsuz tum icilen sivilarla ilgili kullanilir Islamiyet oncesi kimiz suci gibi isimlerle anilan iceceklerin yani sira sarap raki boza ayran kahve ve en son cay Anadolu ve Rumeli Turklerinin icecekleri arasinda yer almaktadir Islamiyet oncesi Turklerde icecekKimiz Kimiz Islam oncesi Turklerde mayalanmis at sutunden yapilma Kimiz adi verilen beyaz renkli ve eksi ayran tadina benzer icecek kullanilmaktaydi Kimiz Orta Asya steplerinde halen ailece icilen icecekler arasinda yer almaktadir Alkol orani dusuk bir icki olan kimiz kalorisi yuksek oldugu icin bir ogun yerine gectigi gibi gun boyunca icildigine de rastlanmaktaydi En hafif kimizda 1 alkol en sert kimizda ise 3 alkol bulunmaktadir Eski Turkler de kimizin yani sira cesitli bitkilerden elde edilen icecekler de vardi Ornegin daridan sarap yapilip bunun kimizla karistirilmasiyla elde edilen ve Tarasun adi verilen bir ickileri vardi Ayrica uzumden de sarap yaparlardi Bugday ve daridan yapilan cesitli ickilere Gokturkler begni diyorlar Oguzlar boza yapmayi da biliyorlardi Hunlar in medus bal sarabi oldugu sanilmaktadir ve camum arpadan yapilan bir icki adi verilen ickilerinin oldugu bilinmektedir Ayran Ayran MS 552 745 yillari arasinda hukum suren Gokturklerin eksiyen yogurdun eksiligini azaltmak icin uzerine su eklemesiyle ortaya cikmistir Turklerin Bati dunyasina tanittigi milli icecegi yogurttan imal edilen ayran Kasgarli Mahmud da aynen ayran biciminde gecmektedir Ayran ortaya ciktigi gunden bugune Turklerin yemeklerle birlikte kullandigi iceceklerin basinda gelmistir Ayran gunumuzde dahi ozellikle et yemeklerinin yaninda halkin tercih edilebildigi icecekler arasindadir Islamiyet sonrasi Turklerde icecekIslamiyet sonrasi donemde Islam alimlerinin cogunlugunun alkollu iceceklere yonelik olumsuz goruslerine karsin kaynak belirtilmeli Turklerde icki tuketimi son bulmamis ziyafet ve kutlamalarda icki kullanimi devam etmistir kaynak belirtilmeli Osmanli doneminde yer yer daha siki gozetilen icki yasagina karsin ozellikle ust siniflarda alkollu icki kullanimi surmus kaynak belirtilmeli bu yasaga kimi donemlerde boza hatta kahve de eklenmistir Osmanli doneminde afyonun yani sira afyonla karisik bir icecek olan gibi maddeler de kullanilmis oldugu tarihi metinlerde gecmektedir kaynak belirtilmeli Divan i Lugat it Turk te icki Islamiyet sonrasi kaleme alinan ilk metinlerden olan Divan i Lugat it Turk te ziyafetler ve kutlamalarda icki kullanimina iliskin satirlar yer almaktadir Divan da sucik kimiz sarab vs adlarla icecek maddelerin adi gecmektedir Divan i Lugat taki icki kullanimina iliskin satirlardan biri su sekildedir Mere Azra il aman Tanrinun birligine yokdur guman Men seni boyle bilmez idum Ogrilayin can aldugin tuymaz idum Dokmesi buyuk bizum taglarumuz olur Ol taglarumuzda baglarumuz olur Ol baglarun kara salkumlu uzumi olur Ol uzumi sikarlar al sarabi olur Ol sarabdan icen esruk olur Sarabu y idum tuymadum Ne soyledum bilmedum Biglige usanmadum yigitlige toymadum Canum alma Azra il meded Divan i Lugut it Turk te alkollu icecege sucik icki icilen yere kepit sarapla sarhos olmaya ise sucik onu esurtti denilmekteydi Timur un torunu Ulug Beyin buyuk din adamlarinin katildigi resmi ziyfaetlerinde bile Cengiz yasasina riayet ettigi ve Ubeydullah Ahrar in rivayetine gore Cinihane guzel sanatlar muzesi yapildiktan sonra din adamlari ve bilginlerin de davetlilerin arasinda bulundugu buyuk bir ziyafet tertip etmis ve Cengiz yasasina gore sarap ficilari da hazir bulundurulmustur Selcuklularda icki Selcuklu hukumdarlari da Mogol hanlari gibi bir kimseyi sereflendirmek icin ona icki sunuyorlardi Sultan II Giyaseddin Keyhusrev in eglence ve icki meclisleri meshur olmustur Alaeddin Keykubad in tahta cikisinda gunlerce suren sazli sozlu ickili yemekli senlikler duzenlenmistir Residu d din Fazlullah in Selcuklu donemini anlattigi Cami u t Tevarih adli eserinde Selcuklu sultani Alp Arslan in Rum meliki ile yaptigi savastan galip cikip meliki sofrasinda agirladigini aktarir ve isret meclisini su sekilde tasvir eder Ondan sonra sofra kuruldu meclis i isret ve bezm i nusret hazirlandi donatildi Altin kulahli gumus bacakli sakiler ferahlatici kaderleri dolastirdilar Onlar taslari birakinca mutriban guzel sarkilarini elhan ceng in hos namelerini ve muzigi saz baslattilar Bulbul gibi sakidilar Irak ve Isfahan nagmelerini perde i neva da avaz i berbet le caldilar Sarab i erguvani icip erganun dinlediler Nese veren sarabin dimaglari isittigi sirada korku uyandiran haya ortusu cehre i mukalemetten dustu Re sidu d din Fazlullah in Selcuklu Sultani Meliksah ile ilgili su satirlar onun da ickiyi sevip kullandigini gostermektedir Sultan Meliksah kudret ve sevket sahibi guclu yayi kuvvetli iyi huylu merhametli ve comert bir padisah idi Fakat saka mizah ve alcak dun karakterli kimseleri severdi Saraba ava ve kadinlarla dusup kalkmaya duskun olub mudebbir i mulk u Hasbeg i Pelengeri idi Sultan Meliksah in yakin adamlarindan Ibn Belengeri emirleri toplayip Meliksah icin sunlari soylemis oldugu nakledilir Bu Sultan felah bulmaz padisahliga salih degildir gafil ve gururludur is bilmez hamr ile mesgul olup devlet isine bakmaya vakti yoktur 14 yuzyilin meshur Arap seyyahlarindan Ibn Batuta 1304 1368 meshur seyahatnamesinde aralarina girdigi bazi Turk topluluklarinin Nebiz i Hanefi mezhebinde oluslardan dolayi helal saydiklarini hem ictikleri hem de birbirlerine sunduklarini hukumdarin da yemek sonunda cevredekilere dolu olan kimizlari dagittirdigini kendisine sunulan ickiyi ise kullanmayip Turklere hediye ettigini kaydetmektedir Osmanlilarda icki Orhan Bey 1281 1362 zamaninda yazilan ve dini tasavvufi mesneviler disinda ask konulu mesnevilere onculuk etme ve ilk ornek olma ozelligini tasiyan Hoca Mes ud un Suheyl u Nev bahar adli mesnevisinde 13 ve 14 yuzyil Anadolusunun yasama yeme icme kulturunden ogelerin sergilendigini gorebiliriz Eski Turk adetlerinden olan yemekli ve ickili solen ve toylara Mesnevi de deginilmekte yemek ziyafetinden sonra ickilerin icildigi dile getirilmektedir Aradan ta ami cu goturdiler Bu kez suci icmege oturdilar Ickiler de cesit cesit ve boldur bu sofralarda Eger at kacayidi cilbir uzup Suciden kimizdan geceydi yuzup Ickiler icilirken bir yandan sazlar calinmakta muzik dinlenmektedir Calindi def u nay u ceng u rebab Dokuldi suci geldi nukl u kebab Ol arada key icdiler nus a nus Rebab u ney u ceg iderdi hurus Daha da otesi ickili olan bu ziyafetlerde gunumuzdeki serefe kadeh kaldirma turunden bir gelenek de bulundugu icki kadehinin kisinin sagligina mutluluguna vs kaldirilmaktadir Suheyl e nakas bir ayah tutdi us Anun sayligina buni eyle us Didi sayluguna buni icdum us Eyitdi ki sahha vu canuna nus Anun sayligina suci icelum Humar yazalim gonlumuz acalum Seh i Haveran cami toldurdidi Anun sayligina vu kaldurdidi Osmanli da icki kullanip sarhos olan ve kamuda bu halleriyle gorulen kisiler zabitalar tarafindan yakalanip kadi huzuruna cikarilir ve cezalandirilirdi Unlu Seyhulislam Ebussuud Efendi Evinde hamr kurup icen muslumana ne lazim olur seklindeki soruya Had ve ta zir lazim olur seklinde cevaplamistir Ozellikle IV Murad doneminde icki yasagi cok sert uygulanmisti Ancak donem donem daha da sertlesen yasaga ragmen icki kullaniminin tamamen ortadan kalkmis olmadigi doneme sahitlik eden Batili seyyahlarin eserleriyle oldugu kadar sair ve ediplerin eserleriyle de ortadadir Yildirim Beyazid ve IV Murad in yani sira ozellikle de yenicerilerin icki duskunu olduklari belirtilir Arastirmaci Stefanos Yerasimos 15 16 yuzyil Osmanli Saray mutfagiyla ilgili kitabinda saray defterlerinde hicbir alkollu ickiye rastlayamayiz Icki sarap olarak ancak saray tarafindan ustlenilen Avrupa elciliklerinin iase giderlerinde gecer demektedir 1554 te Avusturya elcisi olarak goreve baslayan Busbecq Buda da sofrasina davet ettigi Turklere sarap ikram eder Onlarla ilgili gozlemini de kaydeder benimle birlikte yemek yiyen bircok Turk un soframdaki saraba karsi takdir hislerine sahit oldum Bir luks saydiklari sarabi her firsat bulusta buyuk bir arzu ile icmeye kalkarlar Soframda ricam uzerine gec vakitlere kadar kaldilar fakat artik yorulup da yatak odama cekilince onlar da cikip gittiler Busbutun sarhos olmadiklarina hayiflanir gibiydiler Sora bir kole ile tekrar biraz sarap ve birkac gumus kupa istettiler Issiz bir yerde ickiye devam ederek geceyi gecirmek istiyorlarmis Ricalarini yerine getirmelerini adamlarima soyledim Korkutuk kufelik olucaya kadar ictiler Sarap icmek Turklerde buyuk gunah sayilir Hele yaslilarin yaninda cok ayiptir Bazi gencler hosgorulecekleri umidiyle boyle bir gunahi goze alabilirler Ayrica bir defa ictikten sonra az da olsa cok da olsa fark etmeyecegini dusunerek icebildikleri kadar icerler Lady Montagu Belgrad da karsilastigi ve genis bir kutuphaneye ve Hristiyanlarin pek cogunda olmayan fikir olgunluguna ve nezakete sahip olmakla ovdugu ayrica kendisine Kur an i Arapcasindan okudugunda buyuk bir zevk alabilecegini soyleyen bir Osmanli Pasasi Ahmet Bey in kendisi gibi rahatca icki ictigini gordugunde kendisine neden ictigini sorar Ahmet Bey in yaniti ise soyledir Allah her seyi insanlar icin yaratmistir Kur an da sarabin men edilmesi makuldur fakat bunu sadece halk arasinda intizamsizliga sebep oldugu icin yapmistir dedi ve soyle devam etti Peygamber sarabi olculu bir sekilde icmeyi asla men etmemistir fakat yine de dedikoduya meydan vermemek icin sarabi alenen icmem Turkiye ye 1884 te gelmis 1898 yilina kadar Ingiltere elciliginde sekreter olarak calismis olan Sir Charles Eliot Turkiye ile ilgili yazdigi ilk olarak 1900 de daha sonra da ilavelerle 1907 de basilan eserinde su satirlarla Turklerdeki alkollu icki kullanimina iliskin gozlemlerini ortaya koymustur Istanbul daki aristokrat zumre cok icki icer Bu kimseler ictikleri zaman mutlaka sarhos olmak icin icerler Ama suphesiz Avrupai tesirlerin bulastigi bu zumreyi asla tipik muslumanlar olarak vasiflandiramayiz Toplumun bu kesimini bir kenara birakirsak Turk milletinin buyuk cogunlugu Askerler koyluler tuccarlar ve ilim adamlari alkole dokunmazlar Balikhane Naziri Ali Riza Bey 1922 yilinda Istanbul halkinin en fazla ickiye duskun oldugu zamani III Selim in asri oldugunu basta padisah olmak uzere devrin en meshur adamlarinin bile isret muptelasi oldugunu belirtip meyhanelerin o donem zarif insanlar meclisi sayildigina da isaret eder Aksamcilarin turlu hallerini vasiflarini tavirlarini uzun uzadiya anlatan Ali Riza Bey eserinde aksamcilarin Ramazan a hurmeten ickiyi gecici olarak terk ettigini de eserinde vurgulamayi da ihmal etmez Ali Riza Bey Cumhuriyet oncesindeki cesitli donemlerdeki icki yasaklarina ragmen icki duskunlerinin duskunluklerinden vazgecmedikleri ve her durumda icmenin bir yolunu bulduklarini ifade etmekte yeni nesilde ise tam tersine ickiye ve ickili meclislere yonelik bir nefret hissinin dogmus oldugunu ve bunun da takdire sayan oldugunu da eklemektedir Osmanli tip kitaplarinda yemek konusunun hemen arkasindan ilkin su ile baslayan ve daha sonra icki ve ozelde de sarap konusunun ele alindigi icecekler bahsi gelmektedir Osmanli Hekimleri konuya sarabin seriatta damlasinin yasak oldugunu ortaya koyarak giris yapmakta ve kendilerinin de konuyu ele almalarinin sebebini bu konuyla ilgili sorulan sorulara cevap vermek ve sarabin yarar ve zararlarini aciklamak olarak bildirirler Tutun Tutun Islam toplumlarina gorece gec bir tarihte girmistir Alkollu icecekler gibi Islamiyetin ilk donemlerinde mevcut olmadigindan Islam din bilginleri tutun kullaniminin haramligi helalligi dini yasak veya onayliligini tartismislar bir grup yasakligina fetva verirken diger bir grup toplumdaki yayginligini ve alkol gibi sarhosluk hali olusturmadigi icin onay vermek gerektigini dusunup serbest birakilmasi gerektigini savunmustur Tutunun haram olmadigini savunan meshur kisilerden biri Osmanli Seyhulislamlarindan Bahayi Efendidir Seyhulislam Bahayi Efendi tutunun haram olmadigina dair vermis oldugu fetva ile devrin diger bazi din adamlarinin ofkesini uzerine cekmistir Seyhulislamin kendisinin de tutun ve afyon gibi keyif verici maddeleri kullandigi meclisler kurdurdugu da tarihi bazi kayitlarda gecmektedir Kahve Ilk kahve dukkani 1544 te Istanbul Tahtakale de iki Suriyeli Arap tarafindan acildi Ebussuud Efendi nin fetvasiyla haram ilan edilen kahve 1623 1640 yillari arasinda IV Murad in doneminde tutun ve alkolle birlikte tehlikeli madde haline gelmistir Kendinden onceki seyhlulislamlarin aksine Bostanzade Mehmet Efendi kahvenin haram olmadigini hatta faydali olduguna dair fetva vermistir Bira Kudret Emiroglu Turkiye de biranin ilkin 1850 de Zonguldak ta komur uretiminde calisan Sirp Hirvat Dogu Avrupali Isciler tarafindan icildigi zamanla muslumanlarin da bu kulturu benimseyip sehirde birahaneler kuruldugunu aktarir Ankara ya da 1890 larin basinda birahane ve biranin girisi Avrupali ve gayrimuslim demiryolu iscileri kanaliyla olmustur Emiroglu nun aktardigina gore Cumhuriyet sonrasiAlkollu icecekler 13 Ekim 1923 tarihli Resimli Gazete de Men i Muskirat Kanunu ile ilgili karikatur 23 Nisan 1920 de Men i Muskirat kanunu ile Ankara da toplanan meclis ickiyi toptan yasaklamistir 9 Nisan 1924 te kanunda bir degisiklikle icki yasagina sona erdirildi Erzurum Milletvekili Ziyaeddin Bey in Deniliyor ki kanun tatbik edilemiyor Onu meneden memurlar vazifedarlar kendileri icer meyhanecilik ederlerse tabii menedilemez ifadesi yasagin surdurulemez oldugunun itirafi niteligindedir 22 Mart 1926 da kanun kesin olarak yururlukten kaldirildi ve icki uretimi ithalati ve ticareti tumuyle devlet tekeline alindi Ispirto ve ispirtolu ickiler 1925 yilinda devlet tekeline alinmis bir yil boyunca bir Polonya sirketine verilen isletme 1926 dan itibaren dogrudan Inhisar Tekel idaresince yurutulmeye baslanmistir Tekel in bir hedefi de halki alkol derecesi yuksek olan raki yerine sarap ve biraya alistirmak olarak ifade edilmektedir 1942 yilinda sarap imalati tekel disina cikarilmistir Bu donemde devletin ust duzey burokratlari sair yazar ve ediplerin ickili masalarindaki sohbetleri soylesileri meshurdur Donemin bazi figurlerinin de icki kullandiklari bilinmektedir Bunlarin icinde en meshurlarindan biri Mehmet Akif in damadi Arapca ve Farscadan ceviriler yapan Tan ve Cumhuriyet gazetelerinde dis politika yazilari yazan ve Tanri Buyrugu adiyla Kur an meali yazan Omer Riza Dogrul dur Dogrul un rindaneligi ve Islamiyetin ickiyi yasaklamadigi iddiasi meshurdur Cay Osmanli nin cayi 1600 lerde tanidigi ancak cay tiryakiliginin 1840 larda basladigi bildirilir 1857 de Ahmed Ebul Hayr in yazdigi Risale i Cay yayimlanmistir Cay uretimi de ilkin 1878 de Japonya dan getirtilen tohumlarla Dogu Karadeniz de dikimi ile baslamis ancak yayginlastirilamamis 1923 te Batum dan tohum getirilerek yenide dikim denemeleri yapilmis ancak bu tesebbus de yarim kalmis Rize de tam uretimin baslamasi ise ancak 1947 yilinda Rize Fabrikasi yoluyla olabilmistir TartismalarOzellikle Islamiyet sonrasi Turk devletlerinde alkollu icki kullaniminin ne olcude oldugu ve alkollu iceceklerin kimler tarafindan kullanildigi noktasinda iki farkli gorus vardir Alkollu iceceklerin sadece gayr i muslim musluman olmayan tebaa arasinda yaygin oldugu muslumanlarin icki yasagi sebebiyle cok azinin icki kullanmis olabilecegini ve kullanmalari durumunda da kendilerine ceza verildigini belirten grupta yer alan yazarlar bu gorusun aksini savunan tarihcileri tarihi carpitmakla metinleri yanlis okumakla suclamaktadirlar Tarihci Prof Dr Ismail Hakki Uzuncarsili Prof Dr Osman Turan Prof Dr Halil Inalcik Prof Dr Ilber Ortayli gibi akademisyen tarihciler Osmanli Imparatorlarindan bazilarinin icki kullanmis olduklarini tarihi belgelere dayanak kitaplarina koymuslardir Prof Dr Ahmet Akgunduz Prof Dr Ekrem Bugra Ekinci gibi hukukcu akademisyenler ise yukarida andigimiz sekilde padisahlarin icki kullanmadiklarini edebiyatta gecen sarap saki meclis i isret pir i mugyan gibi terimlerin ise tamamen mecazi oldugunu one surmuslerdir TerimlerSuci Alkollu icecek sarap Esrumek Sarhos olmak Ceng Telli bir tur calgiKaynakca Bahaeddin Ogel Turk Kultur Tarihine Giris C IV s 197 Emel Esin Turk Kozmolojisine Giris Istanbul 2001 s 102 Kultegin Ogel Turkiye amp de Alkol Kulturu http www ogelk net Dosyadepo alkol kulturu kultegin ogel pdf 17 Kasim 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sami Kilic Ali Albayrak Islamiyetten Once Turklerde Yiyecek ve Icecekler Turkish Studies Vol 7 2 Spring 2012 Ankara s 714 Prof Dr Ziya Mocan PDF 19 Ocak 2012 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 19 Kasim 2009 Kudret Emiroglu Gundelik Hayatimizin Tarihi Turkiye Is Bankasi Istanbul 2012 s 355 Muharrem Ergin Dede Korkut Kitabi I Ankara TTK 1989 s 179 Abdulkadir Inan Makaleler ve Incelemeler II Cilt Turk Tarih Kurumu Ankara 1991 s 224 Faruk Sumer Oguzlar Ankara Dil ve Tarih Cografya Fak Yay 1972 s XI 104 Salim Koca Selcuklu Devri Turk Tarihinin Temel Meseleleri Berikan Yayinevi Ankara t y s 72 318 Residu d din Fazlullah Cami u t Tevarih Selcuklu Devleti cev Erkan Goksu H Huseyin Gunes Selenge Yayinlari Istanbul 2011 s 116 117 216 217 Feth b Ali b Muhammed el Bundari Irak ve Horasan Selcuklulari Tarihi Ankara 1999 s 207 208 aktarildigi yer Residu d din Fazlullah Cami u t Tevarih 419 dipnot s 217 Ibn Batuta Ibn Battuta Seyahatnamesi Cilt 1 cev A Sait Aykut Istanbul YKY 2004 s 484 485 Mes ud Bin Ahmed Suheyl u Nev Bahar Inceleme Cem Dilcin Ankara Ataturk Kultur Dil ve Tarih Yuksek Kurumu Ataturk Kultur Merkezi Yayini 1991 s 119 120 Ertugrul Duzdag Seyhulislam Ebussuud Efendi Fetvalari Isiginda 16 Asir Turk Hayati Istanbul Enderun Kitabevi 1972 s 146 Ismail Hakki Uzuncarsili Osmanli Tarihi Cilt 1 TTK Ankara 1988 s 280 I Hakki Uzuncarsili Osmanli Tarihi Cilt 3 s 214 215 Ahmet Refik Altinay Eski Istanbul Istanbul Iletisim Yayinlari 1998 s 40 Stefanos Yerasimos Sultan Sofralari 15 ve 16 yuzyilda Osmanli Saray Mutfagi Istanbul YKY 2002 s 27 Ogier Ghiselin de Busbecq Turkiye yi Boyle Gordum cev Aysel Kurutluoglu Istanbul Tercuman 1001 temel Eser t y 19 20 Lady Montagu Turkiye Mektuplari 1717 1718 cev Aysel Kurutluoglu Tercuman 1001 Temel Eser t y s 29 Lady Montagu a g e s 30 Lady Montagu a g e s 42 Sir Charles Eliot Avrupa daki Turkiye cev Adnan Sinar Sevket Serdar Turet t y Cilt 1 s 192 Balikhane Naziri Ali Riza Bey Bir Zamanlar Istanbul Haz Niyazi Ahmet Banoglu Turcuman 1001 Temel Eser t y s 288 295 297 Ayten Altintas Osmanli Hekimlerinin Saglik Kurallari Maestro Reklamcilik Istanbul 2012 s 79 85 ve ayni yazarin Sagligin Can Damari Osmanli Tibbinda Saglikli Yasam Yediveren Yayinlari 2013 s 119 127 Rahmi Er Bediuzzaman el Hemezani ve Makameleri MEB Yayinlari Istanbul 1994 16 22 Kudret Emiroglu Gundelik Hayatimizin Tarihi Turkiye Is Bankasi Istanbul 2012 s 365 366 Sina Aksin Turkiye Tarihi 2 s 156 Kudret Emiroglu Gundelik Hayatimizin Tarihi Turkiye Is Bankasi Istanbul 2012 s 385 Kudret Emiroglu a g e s 381 382 Fuat Bozkurt Turk Icki Gelenegi Kapi Yayinlari Istanbul 2006 s 13 Kudret Emiroglu Gundelik Hayatimizin Tarihi Turkiye Is Bankasi Istanbul 2012 s 362 363 http www ekrembugraekinci com pdfs osmanlipadisahlariickiicermiydi pdf Ekrem Bugra Ekinci Osmanli Padisahlari Icki Icer Miydi Ismail Hakki Uzuncarsili Osmanli Tarihi Cilt 1 ve 3 TTK Ankara 1988 Halil Inalcik Has bagcede ays u tarab Nedimler Sairler Mutribler Is Bankasi Yayinlari Istanbul 2010 Abdulkadir Inan Makaleler ve Incelemeler II Cilt Turk Tarih Kurumu Ankara 1991 Ahmet Refik Altinay Eski Istanbul Istanbul Iletisim Yayinlari 1998 Ayten Altintas Osmanli Hekimlerinin Saglik Kurallari Maestro Reklamcilik Istanbul 2012 Ayten Altintas Sagligin Can Damari Osmanli Tibbinda Saglikli Yasam Yediveren Yayinlari 2013 Bahaeddin Ogel Turk Kultur Tarihine Giris C IV Balikhane Naziri Ali Riza Bey Bir Zamanlar Istanbul Haz Niyazi Ahmet Banoglu Turcuman 1001 Temel Eser t y Emel Esin Turk Kozmolojisine Giris Istanul 2001 Ertugrul Duzdag Seyhulislam Ebussuud Efendi Fetvalari Isiginda 16 Asir Turk Hayati Istanbul Enderun Kitabevi 1972 Faruk Sumer Oguzlar Ankara Dil ve Tarih Cografya Fak Yay 1972 Fuat Bozkurt Turk Icki Gelenegi Kapi Yayinlari Istanbul 2006 Ibn Batuta Ibn Battuta Seyahatnamesi Cilt 1 cev A Sait Aykut Istanbul YKY 2004 Ismail Hakki Uzuncarsili Osmanli Tarihi Cilt 1 ve 3 TTK Ankara 1988 Kudret Emiroglu Gundelik Hayatimizin Tarihi Turkiye Is Bankasi Istanbul 2012 Kultegin Ogel Turkiye amp de Alkol Kulturu http www ogelk net Dosyadepo alkol kulturu kultegin ogel pdf 17 Kasim 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Lady Montagu Turkiye Mektuplari 1717 1718 cev Aysel Kurutluoglu Tercuman 1001 Temel Eser t y Mes ud Bin Ahmed Suheyl u Nev Bahar Inceleme Cem Dilcin Ankara Ataturk Kultur Dil ve Tarih Yuksek Kurumu Ataturk Kultur Merkezi Yayini 1991 Muharrem Ergin Dede Korkut Kitabi I Ankara TTK 1989 Ogier Ghiselin de Busbecq Turkiye yi Boyle Gordum cev Aysel Kurutluoglu Istanbul Tercuman 1001 temel Eser t y Residu d din Fazlullah Cami u t Tevarih Selcuklu Devleti cev Erkan Goksu H Huseyin Gunes Selenge Yayinlari Istanbul 2011 Sir Charles Eliot Avrupa daki Turkiye cev Adnan Sinar Sevket Serdar Turet t y Salim Koca Selcuklu Devri Turk Tarihinin Temel Meseleleri Berikan Yayinevi Ankara t y Stefanos Yerasimos Sultan Sofralari 15 ve 16 Yuzyilda Osmanli Saray Mutfagi Istanbul YKY 2002 Sami Kilic Ali Albayrak Islamiyetten Once Turklerde Yiyecek ve Icecekler Turkish Studies Vol 7 2 Spring 2012 Ankara ss 707 716 Sina Aksin Turkiye Tarihi Cilt 2Goz atAlkol Raki Turk sarabi Islamiyet ve Sarhosluk Islamiyet ve alkol Toy Boza Kahve Ayran AfyonDis baglantilarVideolar Prof Dr Halil Inalcik Isret Meclisleri Doc Dr Erhan Afyoncu amp Murat Bardakci Osmanli da Icki Icen Padisahlar Prof Dr Ahmet Akgunduz Osmanli Padisahlari Icki Icer miydi Prof Dr Ekrem Bugra Ekinci Osmanli Padisahlari Icki Icer miydi 4 Nisan 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Murat Bardakci II Abdulhamit ve Rom 31 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Osman Ertugrul Efendi ile yapilan roportaj 2 Kasim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Prof Dr Ahmet Simsirgil Padisahlar Icki Icmezlerdi 1 Nisan 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Prof Dr Yasar Nuri Ozturk Nebiz Nedir 29 Subat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ag sayfalari Ilber Ortayli Osmanli da Eglence 16 Kasim 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Murat Bardakci Osmanli yi Dedelerimin Ickisi Yikti 17 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Orta Dogu da sarap 29 Ocak 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi Ingilizce Soner Yalcin Icki ve Padisahlar 24 Ocak 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Dipnotlar