Bu maddedeki bilgilerin için ek kaynaklar gerekli.Ocak 2021) () ( |
Bellek ya da hafıza, yaşananları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücüdür.
Hafıza (bellek)
Psikolojide hafıza, bir organizmanın bilgiyi depolama, saklama ve sonrasında ise geri çağırma yeteneği olarak tanımlanmıştır. Veya diğer bir bakış açısıyla, araya giren belli bir süreden sonra deneyimin davranışlarda etkisini göstermesi, deneyimin izinin bir şekilde saklandığını gösterdiğine göre bu saklama işlemine bellek denmektedir. Hafızayla ilgili ilk çalışmalar felsefe alanında yapılmış olup daha çok hafıza geliştirme teknikleri üzerinde yoğunlaşmıştır. 19. yüzyılın sonlarında Ebbinghaus kendi üzerinde yaptığı deneyleri ele almış olsa da esas olarak 1950'lerden sonra bilişsel psikoloji (cognitive psychology) yaklaşımı içerisinde ele alınmış; bu yaklaşımla oluşturulan ilk bellek modellerinden biri Atkinson ve Shiffrin'in oluşturdukları üç aşamalı bellek modelidir. Bellek konusu, son yıllarda ise bilişsel psikoloji ve sinirbilimin temel konularından birisi olagelmiştir.
Hafıza aşamaları
Hafızanın sınıflandırılmasında süreye, bilginin doğasına ve geri çağrılmasına bağlı olan birkaç sınıflandırma yolu vardır. Bilgi işlem prosedürü perspektifinden bakıldığında hafızanın oluşturulması ve bilginin geri çağrılmasında üç ana safha vardır:
- Kodlama ve kaydetme (Alınan bilginin işlenmesi ve birleştirilmesi)
- Depolama (Kodlanan bilginin sürekli bir kaydının oluşturulması)
- Geri çağrılma veya hatırlama (Aktivite veya işlem sonucu oluşan ipucunun bilgiyi depodan geri çağırması veya hatırlatması)
Depolama aşaması
Depolama aşaması üç ana sınıfa ayrılır: Duyusal hafıza, kısa süreli hafıza ve uzun süreli hafıza.
Duyusal hafıza
Bir nesne algılandıktan sonra ilk 200-500 milisaniye (kişiden kişiye değişebilir) içerisinde duyusal hafıza devrededir. O nesneye bakabilme ve bir iki saniyelik gözlem sonrasında neye benzediğinin hatırlanması veya ezberlenmesi duyusal hafızanın örnekleridir. Denekler, kendilerine çok kısa bir süre için gösterilen nesneler hakkında genellikle gözlem sonrası hatırlayıp rapor edebileceklerinden daha fazlasını gördüklerini iddia ederler. Duyusal hafızanın bu şekli ile ilgili ilk deneyler George Sperling tarafından “Kısmi Bildirim Paradigması” kullanılarak yapılmıştır. Deneklere 3 sıra halinde 4’er harf bulunan 12 harfli tablolar kısa süreli olarak gösterilmiş ve daha sonra hangi harfin hangi sırada olduğunu bilmeleri istenmiştir. Sperling bu “Kısmi Bildirim Paradigması” deneyine dayanarak duyusal hafızanın teorik olarak sınırsız olduğunu, yani algılanan tüm içeriğin çok kısa bir süre olsa da tümüyle duyusal bellekte kaldığını ancak çok çabuk şekilde (birkaç yüz milisaniye içerisinde) yitirildiğini göstermiştir. Çabuk yitirilmesi nedeniyle katılımcılar unutma meydana gelmeden 12 harfin tamamını bildirememişlerdir. Bu tip hafıza tekrarlama veya prova ile uzun süreli hale getirilemez. Duyusal hafızanın süresi görsel modalitede 200-500 milisaniye iken işitsel modalitede dört saniye kadar sürmektedir ki bu sayede konuşmanın sürdürülebilmesi mümkün olmaktadır.
Kısa süreli hafıza
Duyusal hafıza ile elde edilen bilginin bir kısmı kısa süreli hafızaya iletilir. Kısa süreli hafıza hatırlama denemesi veya prova yapmadan birkaç saniye içerisinde bazen bir dakikaya kadar geri çağrılabilmeyi mümkün kılar. Fakat bunun da kapasitesi çok sınırlıdır. George A. Miller Bell laboratuvarlarında yaptığı deneylerde kısa süreli hafızanın depolama kapasitesinin 7 (+ veya –) 2 nesne olduğunu meşhur “Sihirli sayı : 7+-2” listesiyle göstermiştir. Günümüzde yapılan tahminler ise kısa süreli hafızanın kapasitesinin daha az olduğu yönündedir. (4-5 kadar). Ancak gruplama yoluyla artırılabileceğini de belirtmektedir. Örneğin aşağıdaki harfler şu sırayla gösterildiğinde:
FBIPHDTWAIBM
İnsanlar çok azını ancak birkaçını hatırlayabilmektedir. Fakat aşağıdaki gibi gruplar halinde gösterildiğinde;
FBI PHD TWA IBM
Bu durumda neredeyse tamamını hatırlama meydana gelebilir. Bunun sebebi de bu şekilde bilginin anlamlı küçük gruplara ayrılmış olmasıdır. Her ne kadar yukarıdaki kısaltmalar anlamlı olsa da, herhangi bir şey ifade etmeyen veya hatırlatmayan kısaltmalarda da optimum grup harf sayısının üç olduğu Herbert Simon tarafından ortaya koyulmuştur. Bazı ülkelerde telefon numaralarının üçlü harf grupları halinde yazılması da bu nedenledir. Kısa süreli hafızanın görselden ziyade akustik (işitsel) olarak şifrelendiği ve akustik olarak birbirine benzeyen (dog, hog, fog, bog) gibi kelime gruplarının bir arada tam olarak bu yüzden hatırlanamadığını Conrad (1964) testlerinde bulgu olarak göstermiştir.
Uzun süreli hafıza
Kısa süreli hafıza ve duyusal hafızaya zıt olarak, uzun süreli hafızada daha çok bilgi uzun süreler boyunca (bazen ömür boyu) saklanabilir. Örneğin, 7 haneli bir sayıyı okuduktan birkaç saniye içerisinde hemen unutabiliriz ve kısa süreli hafızada ancak bu kadar tutulmuş olur. Ancak telefon numaralarını tekrar yoluyla ezberleyip yıllar boyunca ezberde tutabiliriz ki bu da uzun süreli hafızada depolanmasından kaynaklanır. Kısa süreli hafıza şifrelemeyi akustik olarak yaparken, uzun süreli hafıza semantik olarak (anlamsal) şifreleme yapar. Baddeley (1966) yaptığı testlerde deneklerin 20 dakika sonrasında hatırlamakta zorluk çektiği sözcük gruplarının, benzer manaya gelen “büyük, kocaman, devasa, iri” gibi sözcükler olduğunu göstermiştir. Kısa süreli hafıza “Nöronal haberleşmeyi sağlayan taşıyıcı yapılarla” desteklenir ve beynin ön lobu (özellikle dorsolateral prefrontal kortex) ile paryetal lobuyla bağlantılıdır. Uzun süreli hafıza ise beyne yayılmış daha sabit ve uzun süreli nöral bağlantılarla ilişkilidir. Bilginin kısa süreliden uzun süreli hafızaya konsolide edilmesinde, (depolama işlemi bizzat burada meydana gelmese de) hippocampus bölgesi rol oynar.
Uykunun başlıca fonksiyonlarından biri de bilginin konsolidasyonunu sağlamaktır. Bu yüzden hafıza eğitim ve test arasında uyku ihtiyacının yeterli olarak karşılanması ile gelişim gösterir.
Modeller
Hafıza modelleri, hafızanın nasıl çalıştığına dair soyut gösterimler ortaya koyar. Aşağıda görülecek olan modeller çeşitli fizyolojistlerin yıllar boyunca öne sürdükleri modellerdir.
Multi-Depolama (Atkinson-Shiffrin Hafıza Modeli)
1969 yılında ortaya atılan multi-depolama modeline yapılan eleştiriler yaklaşımının “çok basit” olması üzerinedir. Örneğin, bu modelde uzun süreli hafızanın oluşumunda epizodik ve prosedürel hafızanın çoklu alt bileşimler halinde rol oynadığına inanılır. Ayrıca “tekrar”ın uzun süreli hafızaya geçilmesinde tek mekanizma olduğu da savunulur. Fakat bulgular “tekrar” olmadan da hatırlamanın mümkün olduğunu ortaya koymuştur.
Çalışan hafıza
1974 yılında Baddeley ve Hitch, genel kısa süreli hafıza konseptinin yerini alacak yeni aktif bir çalışan hafıza modeli ortaya koydular. Bu model üç temel depolama unsuru içeriyordu: Merkezi yönetim, fonolojik döngü (phonological loop) ve görsel ve mekansal çizim tahtası (visuo-spatial sketch). 2000 yılında model, çoklu modlu bölümsel arabellek (multimodal episodic buffer) ile genişletildi.
Merkezi yönetim temelde “dikkat” üzerine yoğunlaşır ve bilgiyi üç bölgeden geçirir: fonolojik döngü, görsel ve mekansal çizim tahtası ve çoklu modlu bölümsel arabellek.
Fonolojik döngü işitsel bilgiyi kendini sessizce tekrarlayan ses veya kelimeler halinde, “iç ses” olarak fonolocikal depoya (iç kulak-inner ear) aktarır. Fonolojik döngünün kapasitesi sınırlıdır ve kısa kelimelerde daha etkilidir. Ancak dilbilgisi içeriğinde artikel kullanımı olan bir dilde bu artikellerin tekrarından kaynaklanacak kısa kelimelerde de zorlanma meydana gelebilir.
Görsel ve mekansal çizim tahtası görsel ve konumsal bilgiyi depolar. Mesafe tahmini (mekansal), bir evin pencerelerini saymak (görsel) veya nesnelerin hayalini göz önüne getirmek (görsel) gibi eylemlerde rol alır.
Bölümsel arabellek ise görsel, konumsal, sözlü veya kronolojik bilgiler arasındaki denge, sıralama ve bağlantıyı kurar. (Örnek: Hikâyenin hatırlanması veya sinema filminin sahnelerinin hatırlanması). Uzun süreli hafıza ve anlamlandırma ile yakından ilişkilidir.
Çalışan hafıza modeli günlük hayattaki birçok gözlemi açıklamaktadır: Neden bir görsel bir de sözlü hafıza işleminin iki benzer görsel hafıza işleminden kolay olduğu gibi.
Ancak bu modelde, merkezi yönetimin rolünün açıklaması yetersiz ve belirsiz olduğu için eleştiri almıştır.
Gelişim aşamaları
Craik ve Lockhart (1972) bir tecrübenin hafızaya alınmasında tekrar çok metodun ve işlem derinliğinin rol oynadığını iddia etmişlerdir.
- Organizasyon: Mandler (1967) deney katılımcılarına bir deste kelime kartları vermiş ve bunları istedikleri kategorizasyonu kullanarak istedikleri deste sayılarına bölmelerini istemiştir. Daha sonra deneklere hatırlayabildikleri kelimeler sorulduğunda kategorizasyon sayısını yüksek tutan deneklerin daha çok kelime hatırlayabildiklerini görmüştür.
- Farklılık: Eysenck ve Eysenck (1980) bazı katılımcılardan kelimeleri farklı bir şekilde telaffuz etmelerini ve yüksek sesle söylemelerini istedi. Bunu yapan katılımcılar, normal şekilde listeden okuyanlara göre daha fazla kelime hatırladılar.
- Çaba: Tyler et al(1979) katılımcılara çözmeleri için bazı anagramlar dağıttı. Bu anagramlardan bazıları (FATHER-BABA) gibi kolay bazıları ise (HREFAT-ABAB) gibi zordu. Çaba gerektiren zor anagramların hatırlanma yüzdesi daha fazlaydı.
Bilginin türüne göre sınıflandırma
Anderson (1976) uzun süreli hafızayı beyansal (bilinçli, açık, söze döküleblir) ve prosedürel (bilinçli olmaksınız, söze dökülemez, örtük) olarak ikiye ayırır. Beyansal hafıza bilginin geri çağrımı için bilinçli bir çağırım gerektirmektedir. Dışa dönük olarak adlandırılmasının nedeni de bilginin açıkça depolanması ve geri çağrılmasıdır. Beyansal hafıza da iki alt kategoriye ayrılır:
- Şartlardan ve çevreden bağımsız, gerçeklerle ilgili olan semantik (anlamsal, olgusal) hafıza, ki buna bilgi diyebiliriz.
- Deneyimin zaman ve mekan etiketleriyle saklandığı epizodik (olaysal) hafızadır, ki otobiyografik bellek bunun bir türüdür.
Semantik hafıza, örneğin dünya hakkında “ Paris Fransa’nın başkentidir.” gibi soyut bilgi veren bilginin kodlanmasını sağlar, epizodik hafıza ise daha çok duygu, duyu ve kişisel ilişkilendirme içeren bilgilerin kodlanmasını sağlar. Otobiyografik yani bir kişinin yaşamıyla ilgili spesifik olaylar epizodik hafıza ile ilişkilendirilir.
Beyansal olmayan, örtük belleğin de üç dört türü tarif edilmektedir. Tümünde ortak özellik deneyimin etkisi sözel olarak ifade edilmeksizin kendini davranışlarda gösterir. İlki, prosedürel hafızadır ve bilginin bilinçli geri çağrılması üzerine kurulu değildir, deneyim kendini becerili davranışlarla gösterir. Egzersizi yapılan davranış, araya uzun zaman bile girmiş olsa, daha önce öğrenildiğini gösterir şekilde ustaca icra edilir. Sırf tekrar etmemiz nedeniyle daha iyi yaptığımız işlerde ortaya çıkar ve eski tecrübelerimizin oluşturduğu hafızanın etkisi biz farkında olmadan görülür. Prosedürel hafıza “motor öğrenme becerilerini” ilgilendirdiğinden, cerebellum ve basal ganglia bölgesinde meydana gelir. Diğer bir türü ise Davranışçı Öğrenme'ni bir türü olan klasik koşullanma (şartlanma)'dır. Bir diğeri ise Türkçeye en iyi "maruz kalma etkisi" olarak çevirilebilecek hazırlama (priming) belleğidir. Daha önce bir uyarana maruz kalmış olmanın etkisini sonraki davranışlarda görüyor olmamızla kendini gösterir.
Kısa süreli yöne göre sınıflandırma
Farklı bellek fonksiyonlarının ayrılmasında önemli diğer bir yol da söz konusu içeriğin geçmişle bağlantılı mı (retrospektif) yoksa gelecekle bağlantılı olarak mı (prospektif) hatırlanacağı ile ilgilidir. Bu yüzden retrospektif hafıza bir kategori olarak semantik ve epizodik hafızayı kapsar. Prospektif hafıza ise tersine gelecek niyetlerin ya da hatırlamayı unutmamak‘ın hafızasıdır (Winograd, 1988). Prospektif hafıza olay ve zaman bazlı olarak da detaylandırılabilir. Örneğin, zaman bazlı prospektif hafıza zaman ipucu ile tetiklenir: Saat 4’te (ipucu zaman) doktora (aksiyon) gideceğim. Olay bazlı prospektif hafıza ise örneğin “Posta kutusunu (İpucu) görünce mektubu postalamak gerektiğini (aksiyon) hatırlamak” gibi durumları kapsar.
Bellek fizyolojisi
Genel olarak bakıldığında belleğin mekanizması tam anlamıyla anlaşılamamıştır. Beyinde bulunan hippocampus, amygdala, striatum veya mammilary yapılarının spesifik hafıza türlerinde rol oynadıkları düşünülmektedir. Örneğin, hippocampus mekansal ve bildirimsel öğrenmede; amygdala duygusal öğrenmede etkilidir. Bazı hastalarda ve hayvan deneklerinde beynin bölümlerinde ortaya çıkmış olan zararlar hangi bölgenin hangi bellek fonksiyonunda rol aldığını ortaya çıkaran bilgilerin kaynağı olmuştur. Ancak bunlar da söz konusu bellek zincirleme aktivasyonlarının yol haritası üzerinde herhangi spesifik bir bölgede oluşabileceği için bellek veya öğrenmeden sorumlu beyin anatomik parçaları hakkında kesin bilgi verememektedir.
Bellek bozuklukları
Bellek hakkında elde edilmiş bilgilerin çoğu bellek bozuklukları üzerinde yapılmış çalışmalardan kazanılmıştır. Örneğin hafıza kaybı amnezi olarak bilinir. Amnezinin birçok türü ve formu vardır; bunlar üzerindeki çalışmalar beynin hafıza sistemininde oluşan bireysel alt sistemlerdeki bozuklukların incelenmesine olanak sağlamıştır. Alzheimer gibi diğer nörolojik rahatsızlıklar da hafızayı ve algılamayı etkileyebilir.
Tam olarak bozukluk olmasa da kısa süreli hafıza kaybı olarak bilinen sözcüklerin geçici olarak hatırlanamaması “Tongue Fenomeni” nin bir işareti olabilir. Hafıza zedelenmesi de hypothyroidism semptomu olabilir.
Ezberleme
Ezberleme kişinin bilgiyi kelimesi kelimesine hatırlamasını sağlayacak öğrenme tekniği olarak tanımlanır. Rote öğrenme metodu (Papağan tekniği) en çok kullanılan tekniktir. Cosmos Rossellius ise görsel alfabe kullanma metodunu uygulamıştır.Aralık bırakma etkisi olarak bilinen teknikte, tekrar işleme belli süre aralıkları bırakılarak yapılır ve bu şekilde hatırlama oranı artırılır. Buna zıt olarak da, hızlı tekrar (cramming) ile de kısa zaman zarfında ezberleme sağlanabilir. Ayrıca insanların bitirilmemiş işleri veya bölünmüş- kesilmiş işleri tamamlanmış olanlara göre daha iyi hatırlayabilmesi Zeigarnik etkisi olarak bilinir.
Mart 2007’de Alman araştırmacılar, insanlar uykudayken kokuya maruz bırakıldıklarında beyinlerinde yeni anılar oluşturulduğunu ve bunların daha iyi hatırlanabildiğini ortaya koymuşlardır. Algı araştırmacısı, aktör, yönetmen ve öğretmen Tony Noice ve fizyolog eşi Helga, aktörlerin rollerini nasıl ezberledikleri konusunda araştırmalar yapmış ve bu tekniklerin aktör olmayan kişilerde de hatırlamaya yardımcı olduğunu bulmuşlardır.
Ohio Eyalet Üniversitesi Algı Bilimleri Merkezinde yapılan araştırmalarda ise yetişkin hafızasının keskinliğinin, yetişkinler -çocuklarla karşılaştırıldıklarında- daha çok bilgiye sahip olmaları nedeniyle zarar gördüğü, bunun nedeninin de yeni bir şey öğrenilirken eski bilgilerin de kullanılmasından kaynaklandığı iddia edilmiştir.
Hafızanın geliştirilmesi
Hafıza geliştirmenin en iyi yolunun beyne bol oksijen sağlanmasından geçtiği, bunun da aerobik egzersizler, her hafta 3 saat yürüyüş, yüzme veya bisiklete binme ile sağlanabileceği bilinmektedir. Bu tür aerobik egzersizler yaşça ileri insanlarda zihinsel fonksiyonlar arası geçişin kolaylaştırılması, konsantrasyonun geliştirilmesi ve kısa süreli hafızayı geliştirmede önemli rol oynar. Egzersiz nöronlar arasındaki bağlantıları artırarak hafızayı geliştirebilir.
Uluslararası İnsan Ömrünü Uzatma Merkezi, 2001 yılında yayınladığı bir raporda, 14-16. sayfalar arasında hafızayı formda tutmak için şu önerilerde bulunmaktadır:
- Sürekli öğrenme, eğitim ve okuma ile entelektüel aktiflik,
- Kan dolaşımını hızlandıracak spor egzersizleri ile fiziksel aktivite,
- Sosyalleşmek,
- Stresi azaltmak,
- Düzenli uyku,
- Dengeli beslenme,
- Depresyon ve duygusal iniş çıkışlardan kaçınmak.
Popüler kültürde bellek
- Marcel Proust, romanlarında bellek konusunu ayrıntılı olarak işler.
- Bağımsız film Memento anterograd amnezi deneyimini anlatır.
- 1993'te taksi şoförü Tom Morton, Lancashire bölgesinden 16,000 telefon numarası hatırlayarak, Britanya Olympia Telefon Santrali bilgisayarını yendi.
- Tuhaf Günler, hafıza hakkında bir filmdir. Filmde, keşfedilen yeni teknolojiler insanların deneyimleri ile ilgili bütün duyusal verileri kaydetmesine imkân sağlamaktadır. Bu kayıtları yeniden oynatmak deneyimleri yeniden yaşamak gibi etki göstermektedir. Lenny'nin(Ralph Fiennes) öyküsü anılar etrafında geçmektedir.
- Sil Baştan, ana karakter Joel'in eski sevgilisi Clementine hakkındaki anılarını Lacuna isimli hayali bir şirket yardımıyla silmesiyle ortaya çıkan aşk ve hafızanın anlamlarını irdeleyen 2004 yapımı filmdir.
- Bellek Funes (Funes el memorioso) Arjantinli yazar Jorge Luis Borges tarafından yazılan bir kısa öyküdür. Gördüğü her şeyi hatırlayan ve hiçbir şey unutamayan Funes'in hikâyesini anlatır.
Kaynakça
- ^ ^ Conrad, R. (1964). Acoustic Confusions in Immediate Memory. British Journal of Psychology, 55, 75-84.
- ^ ^ Baddeley, A. D. (1966). The influence of acoustic and semantic similarity on long-term memory for word sequences. Quart. J. exp. Psychol., 18, 302-9.
- ^ ^ Baddeley, A.D. (2000). The episodic buffer: a new component of working memory? Trends in Cognitive Science, 4, 417-23.
- ^ ^ Anderson, J.R. (1976). Language, Memory and Thought. Mahwah, NJ: Erlbaum.
- ^ ^ Smell of Roses May Improve Memory. Reuters, March 12. 2007.
- Cardwell, Mike & Flanagan, Cara. (2005). Psychology AS: The Complete Companion. .
- Costa-Mattioli, Mauro. (2007). eIF2α Phosphorylation Bidirectionally Regulates the Switch from Short- to Long-Term Synaptic Plasticity and Memory. Cell, Vol 129, 195-206, 06 April.
Dış bağlantılar
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddedeki bilgilerin dogrulanabilmesi icin ek kaynaklar gerekli Lutfen guvenilir kaynaklar ekleyerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Kaynaksiz icerik itiraz konusu olabilir ve kaldirilabilir Kaynak ara Hafiza haber gazete kitap akademik JSTOR Ocak 2021 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Bellek ya da hafiza yasananlari ogrenilen konulari bunlarin gecmisle iliskisini bilincli olarak zihinde saklama gucudur Hafiza bellek Psikolojide hafiza bir organizmanin bilgiyi depolama saklama ve sonrasinda ise geri cagirma yetenegi olarak tanimlanmistir Veya diger bir bakis acisiyla araya giren belli bir sureden sonra deneyimin davranislarda etkisini gostermesi deneyimin izinin bir sekilde saklandigini gosterdigine gore bu saklama islemine bellek denmektedir Hafizayla ilgili ilk calismalar felsefe alaninda yapilmis olup daha cok hafiza gelistirme teknikleri uzerinde yogunlasmistir 19 yuzyilin sonlarinda Ebbinghaus kendi uzerinde yaptigi deneyleri ele almis olsa da esas olarak 1950 lerden sonra bilissel psikoloji cognitive psychology yaklasimi icerisinde ele alinmis bu yaklasimla olusturulan ilk bellek modellerinden biri Atkinson ve Shiffrin in olusturduklari uc asamali bellek modelidir Bellek konusu son yillarda ise bilissel psikoloji ve sinirbilimin temel konularindan birisi olagelmistir Hafiza asamalariHafizanin siniflandirilmasinda sureye bilginin dogasina ve geri cagrilmasina bagli olan birkac siniflandirma yolu vardir Bilgi islem proseduru perspektifinden bakildiginda hafizanin olusturulmasi ve bilginin geri cagrilmasindauc ana safha vardir Kodlama ve kaydetme Alinan bilginin islenmesi ve birlestirilmesi Depolama Kodlanan bilginin surekli bir kaydinin olusturulmasi Geri cagrilma veya hatirlama Aktivite veya islem sonucu olusan ipucunun bilgiyi depodan geri cagirmasi veya hatirlatmasi Depolama asamasiDepolama asamasi uc ana sinifa ayrilir Duyusal hafiza kisa sureli hafiza ve uzun sureli hafiza Duyusal hafiza Bir nesne algilandiktan sonra ilk 200 500 milisaniye kisiden kisiye degisebilir icerisinde duyusal hafiza devrededir O nesneye bakabilme ve bir iki saniyelik gozlem sonrasinda neye benzediginin hatirlanmasi veya ezberlenmesi duyusal hafizanin ornekleridir Denekler kendilerine cok kisa bir sure icin gosterilen nesneler hakkinda genellikle gozlem sonrasi hatirlayip rapor edebileceklerinden daha fazlasini gorduklerini iddia ederler Duyusal hafizanin bu sekli ile ilgili ilk deneyler George Sperling tarafindan Kismi Bildirim Paradigmasi kullanilarak yapilmistir Deneklere 3 sira halinde 4 er harf bulunan 12 harfli tablolar kisa sureli olarak gosterilmis ve daha sonra hangi harfin hangi sirada oldugunu bilmeleri istenmistir Sperling bu Kismi Bildirim Paradigmasi deneyine dayanarak duyusal hafizanin teorik olarak sinirsiz oldugunu yani algilanan tum icerigin cok kisa bir sure olsa da tumuyle duyusal bellekte kaldigini ancak cok cabuk sekilde birkac yuz milisaniye icerisinde yitirildigini gostermistir Cabuk yitirilmesi nedeniyle katilimcilar unutma meydana gelmeden 12 harfin tamamini bildirememislerdir Bu tip hafiza tekrarlama veya prova ile uzun sureli hale getirilemez Duyusal hafizanin suresi gorsel modalitede 200 500 milisaniye iken isitsel modalitede dort saniye kadar surmektedir ki bu sayede konusmanin surdurulebilmesi mumkun olmaktadir Kisa sureli hafiza Duyusal hafiza ile elde edilen bilginin bir kismi kisa sureli hafizaya iletilir Kisa sureli hafiza hatirlama denemesi veya prova yapmadan birkac saniye icerisinde bazen bir dakikaya kadar geri cagrilabilmeyi mumkun kilar Fakat bunun da kapasitesi cok sinirlidir George A Miller Bell laboratuvarlarinda yaptigi deneylerde kisa sureli hafizanin depolama kapasitesinin 7 veya 2 nesne oldugunu meshur Sihirli sayi 7 2 listesiyle gostermistir Gunumuzde yapilan tahminler ise kisa sureli hafizanin kapasitesinin daha az oldugu yonundedir 4 5 kadar Ancak gruplama yoluyla artirilabilecegini de belirtmektedir Ornegin asagidaki harfler su sirayla gosterildiginde FBIPHDTWAIBM Insanlar cok azini ancak birkacini hatirlayabilmektedir Fakat asagidaki gibi gruplar halinde gosterildiginde FBI PHD TWA IBM Bu durumda neredeyse tamamini hatirlama meydana gelebilir Bunun sebebi de bu sekilde bilginin anlamli kucuk gruplara ayrilmis olmasidir Her ne kadar yukaridaki kisaltmalar anlamli olsa da herhangi bir sey ifade etmeyen veya hatirlatmayan kisaltmalarda da optimum grup harf sayisinin uc oldugu Herbert Simon tarafindan ortaya koyulmustur Bazi ulkelerde telefon numaralarinin uclu harf gruplari halinde yazilmasi da bu nedenledir Kisa sureli hafizanin gorselden ziyade akustik isitsel olarak sifrelendigi ve akustik olarak birbirine benzeyen dog hog fog bog gibi kelime gruplarinin bir arada tam olarak bu yuzden hatirlanamadigini Conrad 1964 testlerinde bulgu olarak gostermistir Uzun sureli hafiza Kisa sureli hafiza ve duyusal hafizaya zit olarak uzun sureli hafizada daha cok bilgi uzun sureler boyunca bazen omur boyu saklanabilir Ornegin 7 haneli bir sayiyi okuduktan birkac saniye icerisinde hemen unutabiliriz ve kisa sureli hafizada ancak bu kadar tutulmus olur Ancak telefon numaralarini tekrar yoluyla ezberleyip yillar boyunca ezberde tutabiliriz ki bu da uzun sureli hafizada depolanmasindan kaynaklanir Kisa sureli hafiza sifrelemeyi akustik olarak yaparken uzun sureli hafiza semantik olarak anlamsal sifreleme yapar Baddeley 1966 yaptigi testlerde deneklerin 20 dakika sonrasinda hatirlamakta zorluk cektigi sozcuk gruplarinin benzer manaya gelen buyuk kocaman devasa iri gibi sozcukler oldugunu gostermistir Kisa sureli hafiza Noronal haberlesmeyi saglayan tasiyici yapilarla desteklenir ve beynin on lobu ozellikle dorsolateral prefrontal kortex ile paryetal lobuyla baglantilidir Uzun sureli hafiza ise beyne yayilmis daha sabit ve uzun sureli noral baglantilarla iliskilidir Bilginin kisa sureliden uzun sureli hafizaya konsolide edilmesinde depolama islemi bizzat burada meydana gelmese de hippocampus bolgesi rol oynar Uykunun baslica fonksiyonlarindan biri de bilginin konsolidasyonunu saglamaktir Bu yuzden hafiza egitim ve test arasinda uyku ihtiyacinin yeterli olarak karsilanmasi ile gelisim gosterir ModellerHafiza modelleri hafizanin nasil calistigina dair soyut gosterimler ortaya koyar Asagida gorulecek olan modeller cesitli fizyolojistlerin yillar boyunca one surdukleri modellerdir Multi Depolama Atkinson Shiffrin Hafiza Modeli 1969 yilinda ortaya atilan multi depolama modeline yapilan elestiriler yaklasiminin cok basit olmasi uzerinedir Ornegin bu modelde uzun sureli hafizanin olusumunda epizodik ve prosedurel hafizanin coklu alt bilesimler halinde rol oynadigina inanilir Ayrica tekrar in uzun sureli hafizaya gecilmesinde tek mekanizma oldugu da savunulur Fakat bulgular tekrar olmadan da hatirlamanin mumkun oldugunu ortaya koymustur Calisan hafiza 1974 yilinda Baddeley ve Hitch genel kisa sureli hafiza konseptinin yerini alacak yeni aktif bir calisan hafiza modeli ortaya koydular Bu model uc temel depolama unsuru iceriyordu Merkezi yonetim fonolojik dongu phonological loop ve gorsel ve mekansal cizim tahtasi visuo spatial sketch 2000 yilinda model coklu modlu bolumsel arabellek multimodal episodic buffer ile genisletildi Merkezi yonetim temelde dikkat uzerine yogunlasir ve bilgiyi uc bolgeden gecirir fonolojik dongu gorsel ve mekansal cizim tahtasi ve coklu modlu bolumsel arabellek Fonolojik dongu isitsel bilgiyi kendini sessizce tekrarlayan ses veya kelimeler halinde ic ses olarak fonolocikal depoya ic kulak inner ear aktarir Fonolojik dongunun kapasitesi sinirlidir ve kisa kelimelerde daha etkilidir Ancak dilbilgisi iceriginde artikel kullanimi olan bir dilde bu artikellerin tekrarindan kaynaklanacak kisa kelimelerde de zorlanma meydana gelebilir Gorsel ve mekansal cizim tahtasi gorsel ve konumsal bilgiyi depolar Mesafe tahmini mekansal bir evin pencerelerini saymak gorsel veya nesnelerin hayalini goz onune getirmek gorsel gibi eylemlerde rol alir Bolumsel arabellek ise gorsel konumsal sozlu veya kronolojik bilgiler arasindaki denge siralama ve baglantiyi kurar Ornek Hikayenin hatirlanmasi veya sinema filminin sahnelerinin hatirlanmasi Uzun sureli hafiza ve anlamlandirma ile yakindan iliskilidir Calisan hafiza modeli gunluk hayattaki bircok gozlemi aciklamaktadir Neden bir gorsel bir de sozlu hafiza isleminin iki benzer gorsel hafiza isleminden kolay oldugu gibi Ancak bu modelde merkezi yonetimin rolunun aciklamasi yetersiz ve belirsiz oldugu icin elestiri almistir Gelisim asamalariCraik ve Lockhart 1972 bir tecrubenin hafizaya alinmasinda tekrar cok metodun ve islem derinliginin rol oynadigini iddia etmislerdir Organizasyon Mandler 1967 deney katilimcilarina bir deste kelime kartlari vermis ve bunlari istedikleri kategorizasyonu kullanarak istedikleri deste sayilarina bolmelerini istemistir Daha sonra deneklere hatirlayabildikleri kelimeler soruldugunda kategorizasyon sayisini yuksek tutan deneklerin daha cok kelime hatirlayabildiklerini gormustur Farklilik Eysenck ve Eysenck 1980 bazi katilimcilardan kelimeleri farkli bir sekilde telaffuz etmelerini ve yuksek sesle soylemelerini istedi Bunu yapan katilimcilar normal sekilde listeden okuyanlara gore daha fazla kelime hatirladilar Caba Tyler et al 1979 katilimcilara cozmeleri icin bazi anagramlar dagitti Bu anagramlardan bazilari FATHER BABA gibi kolay bazilari ise HREFAT ABAB gibi zordu Caba gerektiren zor anagramlarin hatirlanma yuzdesi daha fazlaydi Bilginin turune gore siniflandirmaAnderson 1976 uzun sureli hafizayi beyansal bilincli acik soze dokuleblir ve prosedurel bilincli olmaksiniz soze dokulemez ortuk olarak ikiye ayirir Beyansal hafiza bilginin geri cagrimi icin bilincli bir cagirim gerektirmektedir Disa donuk olarak adlandirilmasinin nedeni de bilginin acikca depolanmasi ve geri cagrilmasidir Beyansal hafiza da iki alt kategoriye ayrilir Sartlardan ve cevreden bagimsiz gerceklerle ilgili olan semantik anlamsal olgusal hafiza ki buna bilgi diyebiliriz Deneyimin zaman ve mekan etiketleriyle saklandigi epizodik olaysal hafizadir ki otobiyografik bellek bunun bir turudur Semantik hafiza ornegin dunya hakkinda Paris Fransa nin baskentidir gibi soyut bilgi veren bilginin kodlanmasini saglar epizodik hafiza ise daha cok duygu duyu ve kisisel iliskilendirme iceren bilgilerin kodlanmasini saglar Otobiyografik yani bir kisinin yasamiyla ilgili spesifik olaylar epizodik hafiza ile iliskilendirilir Beyansal olmayan ortuk bellegin de uc dort turu tarif edilmektedir Tumunde ortak ozellik deneyimin etkisi sozel olarak ifade edilmeksizin kendini davranislarda gosterir Ilki prosedurel hafizadir ve bilginin bilincli geri cagrilmasi uzerine kurulu degildir deneyim kendini becerili davranislarla gosterir Egzersizi yapilan davranis araya uzun zaman bile girmis olsa daha once ogrenildigini gosterir sekilde ustaca icra edilir Sirf tekrar etmemiz nedeniyle daha iyi yaptigimiz islerde ortaya cikar ve eski tecrubelerimizin olusturdugu hafizanin etkisi biz farkinda olmadan gorulur Prosedurel hafiza motor ogrenme becerilerini ilgilendirdiginden cerebellum ve basal ganglia bolgesinde meydana gelir Diger bir turu ise Davranisci Ogrenme ni bir turu olan klasik kosullanma sartlanma dir Bir digeri ise Turkceye en iyi maruz kalma etkisi olarak cevirilebilecek hazirlama priming bellegidir Daha once bir uyarana maruz kalmis olmanin etkisini sonraki davranislarda goruyor olmamizla kendini gosterir Kisa sureli yone gore siniflandirmaFarkli bellek fonksiyonlarinin ayrilmasinda onemli diger bir yol da soz konusu icerigin gecmisle baglantili mi retrospektif yoksa gelecekle baglantili olarak mi prospektif hatirlanacagi ile ilgilidir Bu yuzden retrospektif hafiza bir kategori olarak semantik ve epizodik hafizayi kapsar Prospektif hafiza ise tersine gelecek niyetlerin ya da hatirlamayi unutmamak in hafizasidir Winograd 1988 Prospektif hafiza olay ve zaman bazli olarak da detaylandirilabilir Ornegin zaman bazli prospektif hafiza zaman ipucu ile tetiklenir Saat 4 te ipucu zaman doktora aksiyon gidecegim Olay bazli prospektif hafiza ise ornegin Posta kutusunu Ipucu gorunce mektubu postalamak gerektigini aksiyon hatirlamak gibi durumlari kapsar Bellek fizyolojisiGenel olarak bakildiginda bellegin mekanizmasi tam anlamiyla anlasilamamistir Beyinde bulunan hippocampus amygdala striatum veya mammilary yapilarinin spesifik hafiza turlerinde rol oynadiklari dusunulmektedir Ornegin hippocampus mekansal ve bildirimsel ogrenmede amygdala duygusal ogrenmede etkilidir Bazi hastalarda ve hayvan deneklerinde beynin bolumlerinde ortaya cikmis olan zararlar hangi bolgenin hangi bellek fonksiyonunda rol aldigini ortaya cikaran bilgilerin kaynagi olmustur Ancak bunlar da soz konusu bellek zincirleme aktivasyonlarinin yol haritasi uzerinde herhangi spesifik bir bolgede olusabilecegi icin bellek veya ogrenmeden sorumlu beyin anatomik parcalari hakkinda kesin bilgi verememektedir Bellek bozukluklariBellek hakkinda elde edilmis bilgilerin cogu bellek bozukluklari uzerinde yapilmis calismalardan kazanilmistir Ornegin hafiza kaybi amnezi olarak bilinir Amnezinin bircok turu ve formu vardir bunlar uzerindeki calismalar beynin hafiza sistemininde olusan bireysel alt sistemlerdeki bozukluklarin incelenmesine olanak saglamistir Alzheimer gibi diger norolojik rahatsizliklar da hafizayi ve algilamayi etkileyebilir Tam olarak bozukluk olmasa da kisa sureli hafiza kaybi olarak bilinen sozcuklerin gecici olarak hatirlanamamasi Tongue Fenomeni nin bir isareti olabilir Hafiza zedelenmesi de hypothyroidism semptomu olabilir EzberlemeEzberleme kisinin bilgiyi kelimesi kelimesine hatirlamasini saglayacak ogrenme teknigi olarak tanimlanir Rote ogrenme metodu Papagan teknigi en cok kullanilan tekniktir Cosmos Rossellius ise gorsel alfabe kullanma metodunu uygulamistir Aralik birakma etkisi olarak bilinen teknikte tekrar isleme belli sure araliklari birakilarak yapilir ve bu sekilde hatirlama orani artirilir Buna zit olarak da hizli tekrar cramming ile de kisa zaman zarfinda ezberleme saglanabilir Ayrica insanlarin bitirilmemis isleri veya bolunmus kesilmis isleri tamamlanmis olanlara gore daha iyi hatirlayabilmesi Zeigarnik etkisi olarak bilinir Mart 2007 de Alman arastirmacilar insanlar uykudayken kokuya maruz birakildiklarinda beyinlerinde yeni anilar olusturuldugunu ve bunlarin daha iyi hatirlanabildigini ortaya koymuslardir Algi arastirmacisi aktor yonetmen ve ogretmen Tony Noice ve fizyolog esi Helga aktorlerin rollerini nasil ezberledikleri konusunda arastirmalar yapmis ve bu tekniklerin aktor olmayan kisilerde de hatirlamaya yardimci oldugunu bulmuslardir Ohio Eyalet Universitesi Algi Bilimleri Merkezinde yapilan arastirmalarda ise yetiskin hafizasinin keskinliginin yetiskinler cocuklarla karsilastirildiklarinda daha cok bilgiye sahip olmalari nedeniyle zarar gordugu bunun nedeninin de yeni bir sey ogrenilirken eski bilgilerin de kullanilmasindan kaynaklandigi iddia edilmistir Hafizanin gelistirilmesiHafiza gelistirmenin en iyi yolunun beyne bol oksijen saglanmasindan gectigi bunun da aerobik egzersizler her hafta 3 saat yuruyus yuzme veya bisiklete binme ile saglanabilecegi bilinmektedir Bu tur aerobik egzersizler yasca ileri insanlarda zihinsel fonksiyonlar arasi gecisin kolaylastirilmasi konsantrasyonun gelistirilmesi ve kisa sureli hafizayi gelistirmede onemli rol oynar Egzersiz noronlar arasindaki baglantilari artirarak hafizayi gelistirebilir Uluslararasi Insan Omrunu Uzatma Merkezi 2001 yilinda yayinladigi bir raporda 14 16 sayfalar arasinda hafizayi formda tutmak icin su onerilerde bulunmaktadir Surekli ogrenme egitim ve okuma ile entelektuel aktiflik Kan dolasimini hizlandiracak spor egzersizleri ile fiziksel aktivite Sosyallesmek Stresi azaltmak Duzenli uyku Dengeli beslenme Depresyon ve duygusal inis cikislardan kacinmak Populer kulturde bellekMarcel Proust romanlarinda bellek konusunu ayrintili olarak isler Bagimsiz film Memento anterograd amnezi deneyimini anlatir 1993 te taksi soforu Tom Morton Lancashire bolgesinden 16 000 telefon numarasi hatirlayarak Britanya Olympia Telefon Santrali bilgisayarini yendi Tuhaf Gunler hafiza hakkinda bir filmdir Filmde kesfedilen yeni teknolojiler insanlarin deneyimleri ile ilgili butun duyusal verileri kaydetmesine imkan saglamaktadir Bu kayitlari yeniden oynatmak deneyimleri yeniden yasamak gibi etki gostermektedir Lenny nin Ralph Fiennes oykusu anilar etrafinda gecmektedir Sil Bastan ana karakter Joel in eski sevgilisi Clementine hakkindaki anilarini Lacuna isimli hayali bir sirket yardimiyla silmesiyle ortaya cikan ask ve hafizanin anlamlarini irdeleyen 2004 yapimi filmdir Bellek Funes Funes el memorioso Arjantinli yazar Jorge Luis Borges tarafindan yazilan bir kisa oykudur Gordugu her seyi hatirlayan ve hicbir sey unutamayan Funes in hikayesini anlatir Kaynakca Conrad R 1964 Acoustic Confusions in Immediate Memory British Journal of Psychology 55 75 84 Baddeley A D 1966 The influence of acoustic and semantic similarity on long term memory for word sequences Quart J exp Psychol 18 302 9 Baddeley A D 2000 The episodic buffer a new component of working memory Trends in Cognitive Science 4 417 23 Anderson J R 1976 Language Memory and Thought Mahwah NJ Erlbaum Smell of Roses May Improve Memory Reuters March 12 2007 Cardwell Mike amp Flanagan Cara 2005 Psychology AS The Complete Companion ISBN 978 0 7487 9463 8 Costa Mattioli Mauro 2007 eIF2a Phosphorylation Bidirectionally Regulates the Switch from Short to Long Term Synaptic Plasticity and Memory Cell Vol 129 195 206 06 April Dis baglantilar