Görsel algı çevredeki objelerin görülebilir spektruma yansıttığı ışığı kullanarak çevreyi yorumlayabilme yeteneğidir. Bu, etrafı ne kadar net görmeyi ifade eden görsel keskinlikten farklıdır (örneğin "20/20 vizyon"). Bir kişi 20/20 vizyonu olsa bile görsel algısal işleme ile ilgili problemler yaşayabilir.
Sonuç olarak algı, ayrıca görsel algı, görüş veya vizyon olarak da bilinir (sıfat biçimi:görsel, optik veya oküler). Görme işleminde bulunan çeşitli fizyolojik bileşenler topluca görsel sistem olarak adlandırılır ve toplu olarak görme bilimi olarak adlandırılan dilbilim, psikoloji, bilişsel bilim, nörobilim ve moleküler biyoloji alanlarında çok fazla araştırmanın odağıdır.
Görsel sistem
İnsanlarda ve diğer bazı memelilerde, ışık göze korneadan girer ve lens tarafından gözün arka tarafında bulunan ışığa duyarlı bir zar olan retinaya odaklanır. Retina, ışığı nöronal sinyallere çevirmesi için bir dönüştürücü görevi yapar. Bu transdüksiyon, ışık fotonlarını tespit eden ve onlara nöral impulslar üreterek yanıt veren rods ve cones olarak da bilinen retinanın özel fotoreseptif hücreleri tarafından gerçekleştirilir. Bu sinyaller retinadan, beyindeki merkezigangliyona optik sinir tarafından iletilir. Lateral genikülat çekirdek bilgiyi görsel kortekse iletir . Retinadan gelen sinyaller de doğrudan retinadan üstün kollikulusa gider .
Lateral genikülat çekirdek sinyalleri, striat korteks olarak da adlandırılan birincil görsel kortekse gönderir. Görsel bağlantı korteksi olarak da adlandırılan, extrastriate korteksi hem birbirinden hem de striat korteksten bilgi alan bir dizi kortikal yapıdır. Görsel ilişkilendirme korteksinin son açıklamaları, bir bölümü iki fonksiyonel yolla açıklar, ventral ve dorsal yol. Bu varsayım iki akım hipotezi olarak bilinir.
İnsan görsel sisteminin genellikle elektromanyetik spektrumun 370 ve 730 nanometresi (0.00000037 ila 0.00000073 metre) dalga boyları arasındaki görünür ışığa duyarlı olduğuna inanılmaktadır. Bununla birlikte, bazı araştırmalar insanların, özellikle de gençlerin, 340 (UA-V) nanometreye dalgaboyununa kadar olan ışığı, algılayabildiğini öne sürer.
Görsel algıdaki başlıca problem, retinal uyaranın (örneğin; retinadaki görüntü) insanların gördüklerinin basit bir çevirisi olmadığıdır. Bundan dolayı algı ile ilgilenen insanlar, görsel işlemenin aslında neyin göründüğünü ortaya çıkarmak için neler yaptığını açıklamakta uzun süreler uğraşmaktadırlar.
İlk Çalışmalar
Görmenin nasıl işlediğine dair ilkel açıklama getiren iki büyük antik Yunan okulu vardı.
Birincisi, ışınlar gözlerden yayıldığında ve görsel nesneler tarafından tutulduğunda görme olayının sürdürülmesini sağlayan " salınım teorisi " idi. Bir nesne direkt görülürse, gözlerden çıkan ve tekrar nesnenin üzerine düşen 'ışınlar' yoluyla olmuş demektir. Fakat görüntü kırılması da, gözlerden çıkan ve havada dolaşan 'ışınlar' aracılığıyla da görülebilir ki bu ışınların hareketinin sonucu olarak da görülebilir olan görünür nesnenin üzerine düşer. Bu teori Öklid ve Batlamyus gibi akademisyenler ve onları takip edenler tarafından desteklenmiştir.
İkinci okul, görme olayının, objenin temsili olan gözlere giren bir şeyden geldiğini savunan 'intro-misyon' denen yaklaşımını savunurdu. Ana temsilcileri Aristotle, Galen ve takipçileri ile bu teori, görme olayının gerçekte ne olduğuna dair modern teorilere yakın olduğu görülüyor ancak sadece deneysel temele sahip olmayan bir tartışma olarak kaldı. (On sekizinci yüzyıl İngiltere'sinde Isaac Newton, John Locke ve diğerleri, vizyonun / gerçekçi teorisini, görme olayını gerçek nesneden oluşan ışınların görülen nesnelerden yayıldığı ve görenin zihnine gözün diyafram açıklığından duyulan bir süreç içerdiği konusunda ısrar ederek teoriyi ileri taşıdılar.
Her iki düşünce okulu da "beğeni ancak hoşlanmayla bilinir" ilkesine, dolayısıyla gözün görünür ışığın "dış ateşiyle" etkileşime giren ve görmeyi mümkün kılan bir "iç ateş" ten oluştuğu prensip üzerine kuruludur. Plato, bu iddiayı Aristotle'nin De Sensu'da yaptığı gibi Timaeus diyaloğunda yapar.
Alhazen (965 - y. 1040) görsel algı üzerine birçok araştırma ve deney gerçekleştirdi bunlar; Ptolemy' nin binoküler görme konusundaki çalışmalarını genişletmek ve Galen' in anatomik çalışmalarını yorumlamak üzerineydi. Işık bir cisim üzerinde sektiğinde görme olayının meydana geldiğini ve daha sonra kişinin gözünde oluştuğunu açıklayan ilk kişiydi.
Leonardo da Vinci'nin (1452–1519) gözün özel optik niteliklerini ilk olarak tanımlayan kişi olduğuna inanılmaktadır. "İnsan gözünün işlevi ... çok sayıda yazar tarafından belli bir şekilde tanımlandı ama ben tamamen farklı görüşteyim. " diye yazmıştır. Temel deneysel bulgusu, görüş çizgisinde yani foveada sona eren optik çizgide sadece belirgin ve net bir görüş olmasıydı. Bu kelimeleri tam anlamıyla kullanmasa da, aslında foveal ve periferik görme arasındaki modern ayrımın babasıdır.
Issac Newton (1642-1726 / 27), bir prizmadan geçen ışık spektrumunun her bir rengini izole ederek, nesnelerin görsel olarak algılanan renginin yansıtılan ışığın karakteri nedeniyle ortaya çıktığını ve bu ayrılmış renklerin,günün beklentisine ters bir şekilde, herhangi başka bir renge dönüştürülmeyeceğini deneylerle keşfeden ilk kişidir.
Bilinç dışı çıkarım
Hermann von Helmholtz genelde görsel algı ile ilgili ilk modern çalışma ile ön plana çıkar. Helmholtz insan gözünü üzerine incelemeler yaptı ve yüksek kaliteli bir görüntü üretmeye kapasitesinin olmadığına karar verdi. Yeterli olmayan bilgi, görme olayını imkansız hale getirmiş gibi görünüyordu. Bu nedenle o, görmenin ancak 'bilinçdışı çıkarım'ın formunun bir sonucu olabileceği çıkarımına vardı ve bu kavramı 1867'de ortaya çıkardı. O, beynin eski deneyimlere dayanan ve yeterli olmayan verilerden varsayımlar ve sonuçlar çıkardığını ileri sürdü.
Çıkarımlar, dünyanın önceki deneyimini gerektirir.
Görsel deneyimlerle temellenen iyi bilinen varsayım örnekleri:
- ışık üstten gelir
- nesneler normalde aşağıdan görüntülenemez.
- yüzler yukarı kalkmış görünür (ve tanınır).
- yakın objeler, daha uzaktaki objelerin görünümünü engelleyebilir, ancak tam tersi olamaz.
- figürler (yani ön plan objeler) dışbükey sınırlara sahip olma eğilimindedir.
Görsel yanılsamaların (çıkarım sürecinin yanlış gittiği durumlar) incelenmesi, görsel sistemin ne tür varsayımlarda bulunduğuna dair çok fazla fikir vermektedir.
Bilinçsiz çıkarım hipotezinin başka bir türü (olasılıklara dayalı olan) yakın zamanda Bayes adı verilen görsel algı çalışmalarıyla tekrar canlandırılmıştır. Bu yaklaşımın savunucuları, görsel sistemin duyusal verilerle algı oluşturmak için bir çeşit Bayesci çıkarım gerçekleştirdiğini düşünmektedir. Bununla birlikte, bu görüşe sahip olanların prensip olarak Bayes eşitliğinin gerektirdiği bağlantılı olasılıkları nasıl ürettiği açık değildir. Bu düşünceye dayanan modeller, hareket algısı, derinlik algısı ve şekil-zemin algısı gibi çeşitli görsel algısal işlevleri tanımlamak için kullanılmıştır. “ Tamamen ampirik algı teorisi ” Bayes formalizmini açıkça anımsatmadan görsel algıyı rasyonelleştirmeyle ilgili yeni bir yaklaşımdır.
Gestalt teorisi
Bugün vizyon bilimcileri tarafından incelenen araştırma sorularının çoğunu ilk olarak 1930'larda ve 1940'larda çalışan Gestalt psikologları gündeme getirdi.
Gestalt Organizasyon Yasaları, insanların görsel bileşenleri nasıl birçok farklı parça yerine organize olmuş desenler ya da boşluklar olarak algıladıklarına dair çalışmalara rehberlik etmiştir. ''Gestalt'', anlamı kısmen ''biçim ya da desen'' ile birlikte ''bütün ya da ortaya çıkan yapı'' olan Almanca bir kelimedir. Bu teoriye göre, görsel sistemin yapıları nasıl otomatik olarak desenler şeklinde gruplandırdığını belirleyen sekiz ana faktör vardır: Yakınlık, Benzerlik, Kapama, Simetri, Ortak hareket, Sürekliliğin yanı sıra İyi Gestalt(düzenli, basit ve sıralı yapı) ise ve geçmiş deneyimler.
Göz hareketinin analizi
1960'lı yıllardaki teknik gelişmeler, göz hareketlerinin okuma boyunca kaydedilebilmesine, resimlerin görüntülenebilmesine, ve sonrasında görsel problemlerin çözümü ve başa monte edilebilir kameralar çıktığında araba yolculuğunun kaydedilebilmesine de olanak sağlamıştır.
Sağdaki resim, görsel incelemenin ilk iki saniyesinde neler olabileceğini göstermektedir. Çevresel görüşü temsil eden arka plan odak dışındayken, ilk göz hareketi adamın botlarına doğru olur. (bunun sebebi başlangıç sabitliğine yakın olması ve uygun kontrastının olmasıdır).
Devamındaki sabitler bir yüzden diğerine atlar. Hatta yüzler arasında karşılaştırma yapılmasına bile izin verebilirler.
İkon yüzünün, çevresel görüş alanında çok çekici bir arama ikonu olduğu sonucuna varılabilir. Foveal görme çevresel ilk izlenime birçok ayrıntılı bilgi sağlar.
Farklı göz hareketleri türleri olduğu da belirtilebilir: fiksasyonel göz hareketleri (mikrosakaslar, oküler sürüklenme ve ürperme), verjans hareketleri, sakkadik hareketler ve takip hareketleri. Fiksasyonlar, gözün durduğu nispeten statik noktalardır. Bununla birlikte, göz asla tamamen hareketsiz değildir, ancak bakış pozisyonu sürüklenir. Bu sürüklenmeler, çok küçük fiksasyonel göz hareketleri olan mikrosakaslar ile düzeltilir. Verjans hareketleri, gözlerin bir görüntüyü her iki retinada aynı bölgeye düşürmek için birlikte çalışmasını içerir. Bunun sonucunda tek bir odaklanmış görüntü oluşur. Sakkadik hareketler,bir konumdan diğerine atlayan ve bir görüntüyü/sahneyi hızla taramak için kullanılan göz hareketi türüdür. Son olarak, takip hareketi düzgün göz hareketidir ve hareket halindeki nesneleri takip etmek için kullanılır.
Yüz ve nesne tanıma
Yüz ve nesne tanımanın farklı sistemler tarafından gerçekleştirildiğine dair önemli kanıtlar mevcuttur. Örneğin, Prosopagnosik hastaları yüz analizi konusunda eksikliklere sahip olup nesne analizi konusunda sorun yaşamazken, nesne agnosik hastaları (en önemlisi: C.K. hastaları) nesne analizi sorunları ile birlikte ayrılan yüzleri analiz etmede de sorun yaşarlar. Davranışsal olarak, nesnelerin değil de yüzlerin ters çevirme etkisine sahip olması, onların 'özel' olduğu iddiasına yol açmıştır. Ayrıca, yüz ve nesne analizleri farklı sinir sistemlerini barındırır. Özellikle, bazıları, insan beyninin yüz işleme için belirgin uzmanlaşmasının gerçek etki alanı özgüllüğünü değil, belirli bir uyaran sınıfında daha genel bir uzman düzeyinde ayrımcılık sürecini yansıttığını, ancak bu son iddia önemli bir konu olduğunu savunmuşlardır. Bu son iddia önemli bir tartışma konusudur. FMRI ve elektrofizyoloji kullanarak Doris Tsao ve meslektaşları, beyin bölgelerini ve makak maymunlarında yüz tanıma mekanizmasını tanımladılar.
İnferotemporal korteks, farklı nesnelerin tanınması ve farklı olanların birbirinden ayrılmasında önemli bir role sahiptir. MIT'in bir araştırmasında, IT korteksinin alt küme bölgelerinin farklı nesnelerden sorumlu olduğu sonucu çıkarılmıştır. Çalışmadaki hayvan, korteksin birçok küçük alanının nöral aktivitesini seçici olarak kapatır ve belirli nesne çiftlerini dönüşümlü olarak ayırt edemez. Bu, IT korteksinin farklı ve belirli görsel özelliklere yanıt veren bölgelere ayrıldığını gösterir. Benzer bir şekilde, korteksin bazı kısımları ve bölgeleri, yüz tanımaya diğer nesnelerin tanınmasından daha fazla dahil olur.
Bazı çalışmalar, tekdüze küresel görüntü yerine, nesnelerin bazı kendine ait özelliklerinin ve ilgi alanlarının, beynin görüntüdeki bir nesneyi tanıması gerektiğinde anahtar unsurlar olduğunu gösterme eğilimindedir. Buradan çıkarılacak sonuç, insan görüşünün, nesnenin kenarlarını bozmak, dokuyu değiştirmek veya görüntünün önemli bir bölgesindeki herhangi bir küçük değişiklik gibi görüntüdeki küçük özel değişikliklere karşı savunmasız olabileceğidir.
Uzun bir körlükten sonra görüşü tekrar yerine gelen insanların çalışmaları, nesneleri ve yüzleri (renk, hareket ve basit geometrik şekillerin aksine) tanıyamayacaklarını ortaya koymaktadır. Bazıları, çocukluk döneminde kör olmanın, bu üst düzey görevler için gerekli olan görsel sistemin bir kısmının düzgün bir şekilde gelişmesini engellediğini varsaymaktadır. 2007'de gerçekleştirilen bir çalışma, Kritik sürenin 5 veya 6 yaşına dek sürüğüne dair genel bir yargının olduğunu ve deneyimledikçe yaşlı hastaların da bu yetenekleri geliştirebileceğini öne sürdü.
Bilişsel ve hesaplamalı yaklaşımlar
1970'lerde David Marr, farklı soyutlama seviyelerinde görme sürecini analiz eden çok seviyeli bir vizyon teorisi geliştirdi. Vizyondaki belirli sorunların anlaşılmasına odaklanmak için üç analiz seviyesi tanımladı: hesaplama, algoritmik ve uygulama seviyeleri. Tomaso Poggio da dahil olmak üzere vizyon üzerine çalışan birçok bilim insanı, bu analiz seviyelerini benimsedi ve bunları vizyonu hesaplamalı bir açıdan karakterize etmek için kullandı.
Hesaplama düzeyi, yüksek bir soyutlama düzeyinde, görsel sistemin üstesinden gelmesi gereken sorunları ele alır. Algoritmik seviye, bu sorunları çözmek için kullanılabilecek stratejiyi belirlemeye çalışır. Son olarak, uygulama düzeyi bu sorunlara çözümlerin nöral devrede nasıl gerçekleştiğini açıklamaya çalışır.
Marr, vizyonu bu düzeylerin herhangi birinde bağımsız olarak araştırmanın mümkün olduğunu ileri sürdü. Marr, vizyonu iki boyutlu bir görsel diziden (retinaya yansıdığı şekilde) çıkarak dünyanın üç boyutlu bir tanımına ilerlemek olarak tanımladı. Marr'ın görme aşamaları şunları içerir:
- Sahnenin kenarları, bölgeleri vb. dahil olmak üzere temel bileşenlerinin özelliklerinin çıkarılmasına dayanan 2B veya ilkel bir çizim. Bu konsept, bir sanatçı tarafından izlenim olarak çabucak çizilen bir kalem eskizine benzetilir.
- 2 1/2B, dokuların fark edildiği bir çizim. Bu konsept derinlik sağlamak için, bir sanatçının bir sahnenin belirli alanlarını vurguladığı veya gölgelediği çizimlere benzetilir.
- Sahnenin sürekli, 3 boyutlu bir haritada görüntülendiği 3 boyutlu bir model.
Marr'ın 2 1/2 B çizimi bir derinlik haritası inşa edildiğini varsayar ve bu harita bu 3D şekil algısının temelidir. Bununla birlikte, hem stereoskopik hem de resimsel algılamanın yanı sıra monoküler görüntüleme, 3D şekil algısının derinlik algısından önce geldiğine ve derinlik algısına güvenmediğini açıklar. Bir ön derinlik haritasının prensipte nasıl inşa edilebileceği ya da bunun şekil temelli organizasyon ya da gruplama sorununu nasıl ele alacağı açık değildir. Marr'ın göz ardı ettiği algısal düzenleme kısıtlamalarının, dürbünle görüntülenen 3B nesnelerden gelen 3B şekil algılarının üretiminde rolü, 3B tel nesneleri örneğinde ampirik olarak gösterilmiştir Daha ayrıntılı bir tartışma için bkz. Pizlo (2008).
Daha yeni, alternatif bir teorik bakış açısı, vizyonun aşağıdaki üç aşama ile oluşturulduğunu önermektedir: kodlama, seçim ve kod çözme. Kodlama, görsel girdileri örneklemek ve temsil etmektir (örn., Retinadaki sinirsel aktiviteler olarak görsel girdileri temsil etmek). Seçim veya dikkatli seçim, giriş bilgilerinin küçük bir kısmını daha fazla işlem için, örneğin o konumdaki görsel sinyalleri daha iyi işlemek için bir nesneye veya görsel bir konuma kaydırarak, seçmektir. Kod çözme, seçilen giriş sinyallerini çıkarımlamak veya tanımaktır, örneğin bakış merkezindeki nesneyi birinin yüzü olarak ayırt etmek. Bu teorik bakış açısının içerisinde, dikkatli seçim görsel yol boyunca birincil görsel kortekste başlar ve dikkat kısıtlamaları görsel tanıma veya kod çözme için kullanılan merkezi ve çevresel görsel alanlar arasında ikili bir çelişki oluşturur.
Transdüksiyon
Transdüksiyon, çevresel uyarıcılardan gelen enerjiyi nöral aktiviteye çevirme işlemidir. Retina üç farklı hücre katmanı içerir: fotoreseptör katman, çift kutuplu hücre katmanı ve gangliyon hücre katmanı. Transdüksiyon, lensten en uzak olan fotoreseptör katmanında gerçekleşir. Lens, farklı duyarlılıkları olan, cones ve rods olarak adlandırılan fotoreseptörler içerir. Cones renk algılanmasından sorumludur ve kırmızı, yeşil ve mavi olarak üç tiptedir. Rods düşük ışıktaki objelerin algılanmasından sorumludur. Fotoreseptörler kendileriyle birlikte lamella zarına gömülü, fotopigment olarak adlandırılan özel kimyasallar içerir: tek bir insan rod’u onlardan yaklaşık 10 milyon içerir. Fotopigment molekülü iki bölümden oluşur: opsin (protein) ve retinal (lipid). Görünür ışık spektrumuna yanıt veren 3 spesifik fotopigment (her biri kendi dalga boyu hassasiyetine sahiptir) vardır. Görünür ışık spektrumuna cevap veren 3 özel fotopigment vardır (her biri kendi dalga boyu hassasiyetine sahiptir). Uygun dalga boyları (belirli fotopigmentin hassas olduğu) fotoreseptöre vurduğunda, optik siniri oluşturan ve bilgiyi beyne ileten aksonlardan olan gangliyon hücreye sinyali gönderen çift kutuplu hücre katmanına, sinyal gönderen fotopigmentler ikiye bölünür. Genetik bir anomallik sebebiyle belirli bir cone tipi kayıpsa veya anormalse, bazen renk körlüğü olarak da adlandırılan renk görme eksikliği ortaya çıkar.
Rakip süreç
Transdüksiyon, fotoreseptörlerden çift kutuplu hücrelere ve gangliyon hücrelerine gönderilen kimyasal mesajları içerir. Birçok fotoreseptör, bilgilerini bir gangliyon hücreye gönderebilirler. İki tip gangliyon hücre vardır: kırmızı/yeşil ve sari/mavi. Bu nöronlar sürekli ateşlenir- uyarılmadıklarında bile. Bu nöronların ateşlenme oranı değiştiğinde, beyin farklı renkleri yorumlar (birçok bilgi ve görüntüyle). Kırmızı ışık kırmızı cone uyarır bu da kırmızı/yeşil gangliyon hücreyi uyarır. Aynı şekilde yeşil ışık, kırmızı/yeşil gangliyon hücreyi uyaran yeşil cone uyarır ve mavi ışık sari/mavi gangliyon hücreyi uyaran mavi cone uyarır. Gangliyon hücrenin ateşlenme oranı bir cone tarafından sinyal verildiğinde artar ve başka bir cone tarafından sinyal verildiğinde azalır. Gangliyon hücrenin ismindeki ilk renk onu uyaran renk, ikinci renk ise engelleyen renktir. Örneğin, kırmızı cone, kırmızı/yeşil gangliyon hücreyi uyaracaktır ve yeşil cone, kırmızı/yeşil gangliyon hücreyi engelleyecektir. Buna rakip süreç işlemidir. Eğer kırmızı/yeşil gangliyon hücrenin ateşlenme oranı artarsa, beyin bilirki ışık kırmızı renkteydi, eğer oran düşürüldüyse, beyin bilirdiki ışık yeşil renkteydi.
Yapay görsel algı
Görsel algı teorileri ve gözlemleri, bilgisayar vizyonu (makine vizyonu veya hesaplama vizyonu olarak da adlandırılır) için temel ilham kaynağı olmuştur. Özel donanım yapıları ve yazılım algoritmaları, makinelere bir kameradan veya bir sensörden gelen görüntüleri yorumlama yeteneği sağlar.
Ayrıca bakınız
Görme eksiklikleri veya bozuklukları
İlgili disiplinler
Kaynakça
- ^ "6". Physiology of Behaviour. 11th. Upper Saddle River, New Jersey, USA: Pearson Education Inc. 2013. ss. 187-189. ISBN .
- ^ Vision and art : the biology of seeing. Hubel, David H. New York: Abrams. 2008. ISBN .
- ^ Brainard (1 Mart 1999). "Near ultraviolet radiation elicits visual evoked potentials in children". Clinical Neurophysiology. 110 (3): 379-383.
- ^ Swenson Rivka (2010). "Optics, Gender, and the Eighteenth-Century Gaze: Looking at Eliza Haywood's Anti-Pamela". The Eighteenth Century: Theory and Interpretation. 51 (1–2): 27-43.
- ^ Origins of neuroscience: a history of explorations into brain function. Oxford [Oxfordshire]: Oxford University Press. 1994. ISBN .
- ^ Howard (1996). "Alhazen's neglected discoveries of visual phenomena". Perception. 25 (10): 1203-1217.
- ^ Khaleefa (1999). "Who Is the Founder of Psychophysics and Experimental Psychology?". American Journal of Islamic Social Sciences. 16 (2): 1-26.
- ^ Philosophy in the Islamic World: A History of Philosophy Without Any Gaps. Oxford University Press. 7 Temmuz 2016. s. 77. ISBN . 24 Aralık 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Haziran 2020.
- ^ Keele (1955). "Leonardo da Vinci on vision". Proceedings of the Royal Society of Medicine. 48 (5): 384-390.
- ^ . 3. Leipzig: Voss. 1925. 27 Eylül 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Haziran 2020.
- ^ Stone (2011). "Footprints sticking out of the sand. Part 2: children's Bayesian priors for shape and lighting direction" (PDF). Perception. 40 (2): 175-90. 22 Eylül 2017 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 20 Haziran 2020.
- ^ "Bayesian Modelling of Visual Perception". Probabilistic Models of the Brain: Perception and Neural Function. Neural Information Processing. MIT Press. 2002. ss. 13-36. ISBN .
- ^ . 10 Temmuz 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Haziran 2020.
- ^ Wagemans, Johan (Kasım 2012). "A Century of Gestalt Psychology in Visual Perception". Psychological Bulletin. 138 (6): 1172-1217. CiteSeerX 10.1.1.452.8394 $2. doi:10.1037/a0029333. (PMC) 3482144 $2. (PMID) 22845751.
- ^ Taylor, Stanford E. (Kasım 1965). "Eye Movements in Reading: Facts and Fallacies". American Educational Research Journal. 2 (4): 187-202. doi:10.2307/1161646. JSTOR 1161646.
- ^ Yarbus, A. L. (1967). Eye movements and vision, Plenum Press, New York[]
- ^ Hunziker, H. W. (1970). "Visuelle Informationsaufnahme und Intelligenz: Eine Untersuchung über die Augenfixationen beim Problemlösen" [Visual information acquisition and intelligence: A study of the eye fixations in problem solving]. Schweizerische Zeitschrift für Psychologie und Ihre Anwendungen (Almanca). 29 (1/2).[]
- ^ Cohen, A. S. (1983). "Informationsaufnahme beim Befahren von Kurven, Psychologie für die Praxis 2/83" [Information recording when driving on curves, psychology in practice 2/83]. Bulletin der Schweizerischen Stiftung für Angewandte Psychologie.[]
- ^ Psychology the Science of Behaviour. Toronto Ontario: Pearson Canada. 2009. ss. 140-1. ISBN .
- ^ a b Moscovitch, Morris; Winocur, Gordon; Behrmann, Marlene (1997). "What Is Special about Face Recognition? Nineteen Experiments on a Person with Visual Object Agnosia and Dyslexia but Normal Face Recognition". Journal of Cognitive Neuroscience. 9 (5): 555-604. doi:10.1162/jocn.1997.9.5.555. (PMID) 23965118.
- ^ (1969). "Looking at upside-down faces". Journal of Experimental Psychology. 81 (1): 141-5. doi:10.1037/h0027474.
- ^ Kanwisher, Nancy; McDermott, Josh; Chun, Marvin M. (Haziran 1997). "The fusiform face area: a module in human extrastriate cortex specialized for face perception". The Journal of Neuroscience. 17 (11): 4302-11. doi:10.1523/JNEUROSCI.17-11-04302.1997. (PMC) 6573547 $2. (PMID) 9151747.
- ^ Gauthier, Isabel; Skudlarski, Pawel; Gore, John C.; Anderson, Adam W. (Şubat 2000). "Expertise for cars and birds recruits brain areas involved in face recognition". Nature Neuroscience. 3 (2): 191-7. doi:10.1038/72140. (PMID) 10649576.
- ^ Chang (1 Haziran 2017). "The Code for Facial Identity in the Primate Brain". Cell (İngilizce). 169 (6): 1013-1028.e14.
- ^ "How the brain distinguishes between objects". MIT News. 16 Mart 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Ekim 2019.
- ^ Minimal Images in Deep Neural Networks: Fragile Object Recognition in Natural Images. 8 Şubat 2019.
- ^ Ben-Yosef (Şubat 2018). "Full interpretation of minimal images". Cognition. 171: 65-84.
- ^ Adversarial Examples that Fool both Computer Vision and Time-Limited Humans. 22 Şubat 2018.
- ^ "Man with restored sight provides new insight into how vision develops". 26 Eylül 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Haziran 2020.
- ^ "Out Of Darkness, Sight: Rare Cases Of Restored Vision Reveal How The Brain Learns To See". 27 Eylül 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Haziran 2020.
- ^ Poggio (1981). "Marr's Computational Approach to Vision". Trends in Neurosciences. 4: 258-262.
- ^ Rock & DiVita, 1987; Pizlo and Stevenson, 1999
- ^ 3D Shape, Z. Pizlo (2008) MIT Press)
- ^ Understanding vision: theory, models, and data. United Kingdom: Oxford University Press. 2014. ISBN .
- ^ Zhaoping (2019). "A new framework for understanding vision from the perspective of the primary visual cortex". Current Opinion in Neurobiology. 58: 1-10. 21 Haziran 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Haziran 2020.
- ^ Hecht (1 Nisan 1937). "Rods, Cones, and the Chemical Basis of Vision". Physiological Reviews. 17 (2): 239-290.
- ^ "6". Physiology of Behaviour. 11th. Upper Saddle River, New Jersey, USA: Pearson Education Inc. 2013. s. 170. ISBN .
- ^ a b "5". Psychology the science of behaviour. 2nd. Upper Saddle River, New Jersey, USA: Pearson Education Inc. 2010. ss. 138-145. ISBN .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Gorsel algi cevredeki objelerin gorulebilir spektruma yansittigi isigi kullanarak cevreyi yorumlayabilme yetenegidir Bu etrafi ne kadar net gormeyi ifade eden gorsel keskinlikten farklidir ornegin 20 20 vizyon Bir kisi 20 20 vizyonu olsa bile gorsel algisal isleme ile ilgili problemler yasayabilir Sonuc olarak algi ayrica gorsel algi gorus veya vizyon olarak da bilinir sifat bicimi gorsel optik veya okuler Gorme isleminde bulunan cesitli fizyolojik bilesenler topluca gorsel sistem olarak adlandirilir ve toplu olarak gorme bilimi olarak adlandirilan dilbilim psikoloji bilissel bilim norobilim ve molekuler biyoloji alanlarinda cok fazla arastirmanin odagidir Gorsel sistemInsanlarda ve diger bazi memelilerde isik goze korneadan girer ve lens tarafindan gozun arka tarafinda bulunan isiga duyarli bir zar olan retinaya odaklanir Retina isigi noronal sinyallere cevirmesi icin bir donusturucu gorevi yapar Bu transduksiyon isik fotonlarini tespit eden ve onlara noral impulslar ureterek yanit veren rods ve cones olarak da bilinen retinanin ozel fotoreseptif hucreleri tarafindan gerceklestirilir Bu sinyaller retinadan beyindeki merkezigangliyona optik sinir tarafindan iletilir Lateral genikulat cekirdek bilgiyi gorsel kortekse iletir Retinadan gelen sinyaller de dogrudan retinadan ustun kollikulusa gider Lateral genikulat cekirdek sinyalleri striat korteks olarak da adlandirilan birincil gorsel kortekse gonderir Gorsel baglanti korteksi olarak da adlandirilan extrastriate korteksi hem birbirinden hem de striat korteksten bilgi alan bir dizi kortikal yapidir Gorsel iliskilendirme korteksinin son aciklamalari bir bolumu iki fonksiyonel yolla aciklar ventral ve dorsal yol Bu varsayim iki akim hipotezi olarak bilinir Insan gorsel sisteminin genellikle elektromanyetik spektrumun 370 ve 730 nanometresi 0 00000037 ila 0 00000073 metre dalga boylari arasindaki gorunur isiga duyarli olduguna inanilmaktadir Bununla birlikte bazi arastirmalar insanlarin ozellikle de genclerin 340 UA V nanometreye dalgaboyununa kadar olan isigi algilayabildigini one surer Gorsel algidaki baslica problem retinal uyaranin ornegin retinadaki goruntu insanlarin gorduklerinin basit bir cevirisi olmadigidir Bundan dolayi algi ile ilgilenen insanlar gorsel islemenin aslinda neyin gorundugunu ortaya cikarmak icin neler yaptigini aciklamakta uzun sureler ugrasmaktadirlar Ilk Calismalar Gorselde dorsal akim yesil ve ventral akim mor gosterilmistir Insanlarda serebral korteksin cogu gorme ile ilgilidir Gormenin nasil isledigine dair ilkel aciklama getiren iki buyuk antik Yunan okulu vardi Birincisi isinlar gozlerden yayildiginda ve gorsel nesneler tarafindan tutuldugunda gorme olayinin surdurulmesini saglayan salinim teorisi idi Bir nesne direkt gorulurse gozlerden cikan ve tekrar nesnenin uzerine dusen isinlar yoluyla olmus demektir Fakat goruntu kirilmasi da gozlerden cikan ve havada dolasan isinlar araciligiyla da gorulebilir ki bu isinlarin hareketinin sonucu olarak da gorulebilir olan gorunur nesnenin uzerine duser Bu teori Oklid ve Batlamyus gibi akademisyenler ve onlari takip edenler tarafindan desteklenmistir Ikinci okul gorme olayinin objenin temsili olan gozlere giren bir seyden geldigini savunan intro misyon denen yaklasimini savunurdu Ana temsilcileri Aristotle Galen ve takipcileri ile bu teori gorme olayinin gercekte ne olduguna dair modern teorilere yakin oldugu goruluyor ancak sadece deneysel temele sahip olmayan bir tartisma olarak kaldi On sekizinci yuzyil Ingiltere sinde Isaac Newton John Locke ve digerleri vizyonun gercekci teorisini gorme olayini gercek nesneden olusan isinlarin gorulen nesnelerden yayildigi ve gorenin zihnine gozun diyafram acikligindan duyulan bir surec icerdigi konusunda israr ederek teoriyi ileri tasidilar Her iki dusunce okulu da begeni ancak hoslanmayla bilinir ilkesine dolayisiyla gozun gorunur isigin dis atesiyle etkilesime giren ve gormeyi mumkun kilan bir ic ates ten olustugu prensip uzerine kuruludur Plato bu iddiayi Aristotle nin De Sensu da yaptigi gibi Timaeus diyalogunda yapar Leonardo da Vinci Gozun merkezi bir cizgisi vardir ve buradan goze ulasan her sey belirgin bir sekilde gorulebilir Alhazen 965 y 1040 gorsel algi uzerine bircok arastirma ve deney gerceklestirdi bunlar Ptolemy nin binokuler gorme konusundaki calismalarini genisletmek ve Galen in anatomik calismalarini yorumlamak uzerineydi Isik bir cisim uzerinde sektiginde gorme olayinin meydana geldigini ve daha sonra kisinin gozunde olustugunu aciklayan ilk kisiydi Leonardo da Vinci nin 1452 1519 gozun ozel optik niteliklerini ilk olarak tanimlayan kisi olduguna inanilmaktadir Insan gozunun islevi cok sayida yazar tarafindan belli bir sekilde tanimlandi ama ben tamamen farkli gorusteyim diye yazmistir Temel deneysel bulgusu gorus cizgisinde yani foveada sona eren optik cizgide sadece belirgin ve net bir gorus olmasiydi Bu kelimeleri tam anlamiyla kullanmasa da aslinda foveal ve periferik gorme arasindaki modern ayrimin babasidir Issac Newton 1642 1726 27 bir prizmadan gecen isik spektrumunun her bir rengini izole ederek nesnelerin gorsel olarak algilanan renginin yansitilan isigin karakteri nedeniyle ortaya ciktigini ve bu ayrilmis renklerin gunun beklentisine ters bir sekilde herhangi baska bir renge donusturulmeyecegini deneylerle kesfeden ilk kisidir Bilinc disi cikarim Hermann von Helmholtz genelde gorsel algi ile ilgili ilk modern calisma ile on plana cikar Helmholtz insan gozunu uzerine incelemeler yapti ve yuksek kaliteli bir goruntu uretmeye kapasitesinin olmadigina karar verdi Yeterli olmayan bilgi gorme olayini imkansiz hale getirmis gibi gorunuyordu Bu nedenle o gormenin ancak bilincdisi cikarim in formunun bir sonucu olabilecegi cikarimina vardi ve bu kavrami 1867 de ortaya cikardi O beynin eski deneyimlere dayanan ve yeterli olmayan verilerden varsayimlar ve sonuclar cikardigini ileri surdu Cikarimlar dunyanin onceki deneyimini gerektirir Gorsel deneyimlerle temellenen iyi bilinen varsayim ornekleri isik ustten gelir nesneler normalde asagidan goruntulenemez yuzler yukari kalkmis gorunur ve taninir yakin objeler daha uzaktaki objelerin gorunumunu engelleyebilir ancak tam tersi olamaz figurler yani on plan objeler disbukey sinirlara sahip olma egilimindedir Gorsel yanilsamalarin cikarim surecinin yanlis gittigi durumlar incelenmesi gorsel sistemin ne tur varsayimlarda bulunduguna dair cok fazla fikir vermektedir Bilincsiz cikarim hipotezinin baska bir turu olasiliklara dayali olan yakin zamanda Bayes adi verilen gorsel algi calismalariyla tekrar canlandirilmistir Bu yaklasimin savunuculari gorsel sistemin duyusal verilerle algi olusturmak icin bir cesit Bayesci cikarim gerceklestirdigini dusunmektedir Bununla birlikte bu goruse sahip olanlarin prensip olarak Bayes esitliginin gerektirdigi baglantili olasiliklari nasil urettigi acik degildir Bu dusunceye dayanan modeller hareket algisi derinlik algisi ve sekil zemin algisi gibi cesitli gorsel algisal islevleri tanimlamak icin kullanilmistir Tamamen ampirik algi teorisi Bayes formalizmini acikca animsatmadan gorsel algiyi rasyonellestirmeyle ilgili yeni bir yaklasimdir Gestalt teorisi Bugun vizyon bilimcileri tarafindan incelenen arastirma sorularinin cogunu ilk olarak 1930 larda ve 1940 larda calisan Gestalt psikologlari gundeme getirdi Gestalt Organizasyon Yasalari insanlarin gorsel bilesenleri nasil bircok farkli parca yerine organize olmus desenler ya da bosluklar olarak algiladiklarina dair calismalara rehberlik etmistir Gestalt anlami kismen bicim ya da desen ile birlikte butun ya da ortaya cikan yapi olan Almanca bir kelimedir Bu teoriye gore gorsel sistemin yapilari nasil otomatik olarak desenler seklinde gruplandirdigini belirleyen sekiz ana faktor vardir Yakinlik Benzerlik Kapama Simetri Ortak hareket Surekliligin yani sira Iyi Gestalt duzenli basit ve sirali yapi ise ve gecmis deneyimler Goz hareketinin analizi Goz hareketi ilk 2 saniye Yarbus 1967 1960 li yillardaki teknik gelismeler goz hareketlerinin okuma boyunca kaydedilebilmesine resimlerin goruntulenebilmesine ve sonrasinda gorsel problemlerin cozumu ve basa monte edilebilir kameralar ciktiginda araba yolculugunun kaydedilebilmesine de olanak saglamistir Sagdaki resim gorsel incelemenin ilk iki saniyesinde neler olabilecegini gostermektedir Cevresel gorusu temsil eden arka plan odak disindayken ilk goz hareketi adamin botlarina dogru olur bunun sebebi baslangic sabitligine yakin olmasi ve uygun kontrastinin olmasidir Devamindaki sabitler bir yuzden digerine atlar Hatta yuzler arasinda karsilastirma yapilmasina bile izin verebilirler Ikon yuzunun cevresel gorus alaninda cok cekici bir arama ikonu oldugu sonucuna varilabilir Foveal gorme cevresel ilk izlenime bircok ayrintili bilgi saglar Farkli goz hareketleri turleri oldugu da belirtilebilir fiksasyonel goz hareketleri mikrosakaslar okuler suruklenme ve urperme verjans hareketleri sakkadik hareketler ve takip hareketleri Fiksasyonlar gozun durdugu nispeten statik noktalardir Bununla birlikte goz asla tamamen hareketsiz degildir ancak bakis pozisyonu suruklenir Bu suruklenmeler cok kucuk fiksasyonel goz hareketleri olan mikrosakaslar ile duzeltilir Verjans hareketleri gozlerin bir goruntuyu her iki retinada ayni bolgeye dusurmek icin birlikte calismasini icerir Bunun sonucunda tek bir odaklanmis goruntu olusur Sakkadik hareketler bir konumdan digerine atlayan ve bir goruntuyu sahneyi hizla taramak icin kullanilan goz hareketi turudur Son olarak takip hareketi duzgun goz hareketidir ve hareket halindeki nesneleri takip etmek icin kullanilir Yuz ve nesne tanima Yuz ve nesne tanimanin farkli sistemler tarafindan gerceklestirildigine dair onemli kanitlar mevcuttur Ornegin Prosopagnosik hastalari yuz analizi konusunda eksikliklere sahip olup nesne analizi konusunda sorun yasamazken nesne agnosik hastalari en onemlisi C K hastalari nesne analizi sorunlari ile birlikte ayrilan yuzleri analiz etmede de sorun yasarlar Davranissal olarak nesnelerin degil de yuzlerin ters cevirme etkisine sahip olmasi onlarin ozel oldugu iddiasina yol acmistir Ayrica yuz ve nesne analizleri farkli sinir sistemlerini barindirir Ozellikle bazilari insan beyninin yuz isleme icin belirgin uzmanlasmasinin gercek etki alani ozgullugunu degil belirli bir uyaran sinifinda daha genel bir uzman duzeyinde ayrimcilik surecini yansittigini ancak bu son iddia onemli bir konu oldugunu savunmuslardir Bu son iddia onemli bir tartisma konusudur FMRI ve elektrofizyoloji kullanarak Doris Tsao ve meslektaslari beyin bolgelerini ve makak maymunlarinda yuz tanima mekanizmasini tanimladilar Inferotemporal korteks farkli nesnelerin taninmasi ve farkli olanlarin birbirinden ayrilmasinda onemli bir role sahiptir MIT in bir arastirmasinda IT korteksinin alt kume bolgelerinin farkli nesnelerden sorumlu oldugu sonucu cikarilmistir Calismadaki hayvan korteksin bircok kucuk alaninin noral aktivitesini secici olarak kapatir ve belirli nesne ciftlerini donusumlu olarak ayirt edemez Bu IT korteksinin farkli ve belirli gorsel ozelliklere yanit veren bolgelere ayrildigini gosterir Benzer bir sekilde korteksin bazi kisimlari ve bolgeleri yuz tanimaya diger nesnelerin taninmasindan daha fazla dahil olur Bazi calismalar tekduze kuresel goruntu yerine nesnelerin bazi kendine ait ozelliklerinin ve ilgi alanlarinin beynin goruntudeki bir nesneyi tanimasi gerektiginde anahtar unsurlar oldugunu gosterme egilimindedir Buradan cikarilacak sonuc insan gorusunun nesnenin kenarlarini bozmak dokuyu degistirmek veya goruntunun onemli bir bolgesindeki herhangi bir kucuk degisiklik gibi goruntudeki kucuk ozel degisikliklere karsi savunmasiz olabilecegidir Uzun bir korlukten sonra gorusu tekrar yerine gelen insanlarin calismalari nesneleri ve yuzleri renk hareket ve basit geometrik sekillerin aksine taniyamayacaklarini ortaya koymaktadir Bazilari cocukluk doneminde kor olmanin bu ust duzey gorevler icin gerekli olan gorsel sistemin bir kisminin duzgun bir sekilde gelismesini engelledigini varsaymaktadir 2007 de gerceklestirilen bir calisma Kritik surenin 5 veya 6 yasina dek surugune dair genel bir yarginin oldugunu ve deneyimledikce yasli hastalarin da bu yetenekleri gelistirebilecegini one surdu Bilissel ve hesaplamali yaklasimlar1970 lerde David Marr farkli soyutlama seviyelerinde gorme surecini analiz eden cok seviyeli bir vizyon teorisi gelistirdi Vizyondaki belirli sorunlarin anlasilmasina odaklanmak icin uc analiz seviyesi tanimladi hesaplama algoritmik ve uygulama seviyeleri Tomaso Poggio da dahil olmak uzere vizyon uzerine calisan bircok bilim insani bu analiz seviyelerini benimsedi ve bunlari vizyonu hesaplamali bir acidan karakterize etmek icin kullandi Hesaplama duzeyi yuksek bir soyutlama duzeyinde gorsel sistemin ustesinden gelmesi gereken sorunlari ele alir Algoritmik seviye bu sorunlari cozmek icin kullanilabilecek stratejiyi belirlemeye calisir Son olarak uygulama duzeyi bu sorunlara cozumlerin noral devrede nasil gerceklestigini aciklamaya calisir Marr vizyonu bu duzeylerin herhangi birinde bagimsiz olarak arastirmanin mumkun oldugunu ileri surdu Marr vizyonu iki boyutlu bir gorsel diziden retinaya yansidigi sekilde cikarak dunyanin uc boyutlu bir tanimina ilerlemek olarak tanimladi Marr in gorme asamalari sunlari icerir Sahnenin kenarlari bolgeleri vb dahil olmak uzere temel bilesenlerinin ozelliklerinin cikarilmasina dayanan 2B veya ilkel bir cizim Bu konsept bir sanatci tarafindan izlenim olarak cabucak cizilen bir kalem eskizine benzetilir 2 1 2B dokularin fark edildigi bir cizim Bu konsept derinlik saglamak icin bir sanatcinin bir sahnenin belirli alanlarini vurguladigi veya golgeledigi cizimlere benzetilir Sahnenin surekli 3 boyutlu bir haritada goruntulendigi 3 boyutlu bir model Marr in 2 1 2 B cizimi bir derinlik haritasi insa edildigini varsayar ve bu harita bu 3D sekil algisinin temelidir Bununla birlikte hem stereoskopik hem de resimsel algilamanin yani sira monokuler goruntuleme 3D sekil algisinin derinlik algisindan once geldigine ve derinlik algisina guvenmedigini aciklar Bir on derinlik haritasinin prensipte nasil insa edilebilecegi ya da bunun sekil temelli organizasyon ya da gruplama sorununu nasil ele alacagi acik degildir Marr in goz ardi ettigi algisal duzenleme kisitlamalarinin durbunle goruntulenen 3B nesnelerden gelen 3B sekil algilarinin uretiminde rolu 3B tel nesneleri orneginde ampirik olarak gosterilmistir Daha ayrintili bir tartisma icin bkz Pizlo 2008 Daha yeni alternatif bir teorik bakis acisi vizyonun asagidaki uc asama ile olusturuldugunu onermektedir kodlama secim ve kod cozme Kodlama gorsel girdileri orneklemek ve temsil etmektir orn Retinadaki sinirsel aktiviteler olarak gorsel girdileri temsil etmek Secim veya dikkatli secim giris bilgilerinin kucuk bir kismini daha fazla islem icin ornegin o konumdaki gorsel sinyalleri daha iyi islemek icin bir nesneye veya gorsel bir konuma kaydirarak secmektir Kod cozme secilen giris sinyallerini cikarimlamak veya tanimaktir ornegin bakis merkezindeki nesneyi birinin yuzu olarak ayirt etmek Bu teorik bakis acisinin icerisinde dikkatli secim gorsel yol boyunca birincil gorsel kortekste baslar ve dikkat kisitlamalari gorsel tanima veya kod cozme icin kullanilan merkezi ve cevresel gorsel alanlar arasinda ikili bir celiski olusturur TransduksiyonTransduksiyon cevresel uyaricilardan gelen enerjiyi noral aktiviteye cevirme islemidir Retina uc farkli hucre katmani icerir fotoreseptor katman cift kutuplu hucre katmani ve gangliyon hucre katmani Transduksiyon lensten en uzak olan fotoreseptor katmaninda gerceklesir Lens farkli duyarliliklari olan cones ve rods olarak adlandirilan fotoreseptorler icerir Cones renk algilanmasindan sorumludur ve kirmizi yesil ve mavi olarak uc tiptedir Rods dusuk isiktaki objelerin algilanmasindan sorumludur Fotoreseptorler kendileriyle birlikte lamella zarina gomulu fotopigment olarak adlandirilan ozel kimyasallar icerir tek bir insan rod u onlardan yaklasik 10 milyon icerir Fotopigment molekulu iki bolumden olusur opsin protein ve retinal lipid Gorunur isik spektrumuna yanit veren 3 spesifik fotopigment her biri kendi dalga boyu hassasiyetine sahiptir vardir Gorunur isik spektrumuna cevap veren 3 ozel fotopigment vardir her biri kendi dalga boyu hassasiyetine sahiptir Uygun dalga boylari belirli fotopigmentin hassas oldugu fotoreseptore vurdugunda optik siniri olusturan ve bilgiyi beyne ileten aksonlardan olan gangliyon hucreye sinyali gonderen cift kutuplu hucre katmanina sinyal gonderen fotopigmentler ikiye bolunur Genetik bir anomallik sebebiyle belirli bir cone tipi kayipsa veya anormalse bazen renk korlugu olarak da adlandirilan renk gorme eksikligi ortaya cikar Rakip surecTransduksiyon fotoreseptorlerden cift kutuplu hucrelere ve gangliyon hucrelerine gonderilen kimyasal mesajlari icerir Bircok fotoreseptor bilgilerini bir gangliyon hucreye gonderebilirler Iki tip gangliyon hucre vardir kirmizi yesil ve sari mavi Bu noronlar surekli ateslenir uyarilmadiklarinda bile Bu noronlarin ateslenme orani degistiginde beyin farkli renkleri yorumlar bircok bilgi ve goruntuyle Kirmizi isik kirmizi cone uyarir bu da kirmizi yesil gangliyon hucreyi uyarir Ayni sekilde yesil isik kirmizi yesil gangliyon hucreyi uyaran yesil cone uyarir ve mavi isik sari mavi gangliyon hucreyi uyaran mavi cone uyarir Gangliyon hucrenin ateslenme orani bir cone tarafindan sinyal verildiginde artar ve baska bir cone tarafindan sinyal verildiginde azalir Gangliyon hucrenin ismindeki ilk renk onu uyaran renk ikinci renk ise engelleyen renktir Ornegin kirmizi cone kirmizi yesil gangliyon hucreyi uyaracaktir ve yesil cone kirmizi yesil gangliyon hucreyi engelleyecektir Buna rakip surec islemidir Eger kirmizi yesil gangliyon hucrenin ateslenme orani artarsa beyin bilirki isik kirmizi renkteydi eger oran dusurulduyse beyin bilirdiki isik yesil renkteydi Yapay gorsel algiGorsel algi teorileri ve gozlemleri bilgisayar vizyonu makine vizyonu veya hesaplama vizyonu olarak da adlandirilir icin temel ilham kaynagi olmustur Ozel donanim yapilari ve yazilim algoritmalari makinelere bir kameradan veya bir sensorden gelen goruntuleri yorumlama yetenegi saglar Ayrica bakinizGorme eksiklikleri veya bozukluklari Prosopagnosia Visual snow Ilgili disiplinlerKaynakca 6 Physiology of Behaviour 11th Upper Saddle River New Jersey USA Pearson Education Inc 2013 ss 187 189 ISBN 978 0 205 23939 9 Vision and art the biology of seeing Hubel David H New York Abrams 2008 ISBN 978 0 8109 9554 3 Brainard 1 Mart 1999 Near ultraviolet radiation elicits visual evoked potentials in children Clinical Neurophysiology 110 3 379 383 Swenson Rivka 2010 Optics Gender and the Eighteenth Century Gaze Looking at Eliza Haywood s Anti Pamela The Eighteenth Century Theory and Interpretation 51 1 2 27 43 Origins of neuroscience a history of explorations into brain function Oxford Oxfordshire Oxford University Press 1994 ISBN 978 0 19 506503 9 Howard 1996 Alhazen s neglected discoveries of visual phenomena Perception 25 10 1203 1217 Khaleefa 1999 Who Is the Founder of Psychophysics and Experimental Psychology American Journal of Islamic Social Sciences 16 2 1 26 Philosophy in the Islamic World A History of Philosophy Without Any Gaps Oxford University Press 7 Temmuz 2016 s 77 ISBN 978 0 19 957749 1 24 Aralik 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Haziran 2020 Keele 1955 Leonardo da Vinci on vision Proceedings of the Royal Society of Medicine 48 5 384 390 3 Leipzig Voss 1925 27 Eylul 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Haziran 2020 Stone 2011 Footprints sticking out of the sand Part 2 children s Bayesian priors for shape and lighting direction PDF Perception 40 2 175 90 22 Eylul 2017 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 20 Haziran 2020 Bayesian Modelling of Visual Perception Probabilistic Models of the Brain Perception and Neural Function Neural Information Processing MIT Press 2002 ss 13 36 ISBN 978 0 262 26432 7 10 Temmuz 2006 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Haziran 2020 Wagemans Johan Kasim 2012 A Century of Gestalt Psychology in Visual Perception Psychological Bulletin 138 6 1172 1217 CiteSeerX 10 1 1 452 8394 2 doi 10 1037 a0029333 PMC 3482144 2 PMID 22845751 Taylor Stanford E Kasim 1965 Eye Movements in Reading Facts and Fallacies American Educational Research Journal 2 4 187 202 doi 10 2307 1161646 JSTOR 1161646 Yarbus A L 1967 Eye movements and vision Plenum Press New York sayfa belirt Hunziker H W 1970 Visuelle Informationsaufnahme und Intelligenz Eine Untersuchung uber die Augenfixationen beim Problemlosen Visual information acquisition and intelligence A study of the eye fixations in problem solving Schweizerische Zeitschrift fur Psychologie und Ihre Anwendungen Almanca 29 1 2 sayfa belirt Cohen A S 1983 Informationsaufnahme beim Befahren von Kurven Psychologie fur die Praxis 2 83 Information recording when driving on curves psychology in practice 2 83 Bulletin der Schweizerischen Stiftung fur Angewandte Psychologie sayfa belirt Psychology the Science of Behaviour Toronto Ontario Pearson Canada 2009 ss 140 1 ISBN 978 0 205 70286 2 a b Moscovitch Morris Winocur Gordon Behrmann Marlene 1997 What Is Special about Face Recognition Nineteen Experiments on a Person with Visual Object Agnosia and Dyslexia but Normal Face Recognition Journal of Cognitive Neuroscience 9 5 555 604 doi 10 1162 jocn 1997 9 5 555 PMID 23965118 1969 Looking at upside down faces Journal of Experimental Psychology 81 1 141 5 doi 10 1037 h0027474 Kanwisher Nancy McDermott Josh Chun Marvin M Haziran 1997 The fusiform face area a module in human extrastriate cortex specialized for face perception The Journal of Neuroscience 17 11 4302 11 doi 10 1523 JNEUROSCI 17 11 04302 1997 PMC 6573547 2 PMID 9151747 Gauthier Isabel Skudlarski Pawel Gore John C Anderson Adam W Subat 2000 Expertise for cars and birds recruits brain areas involved in face recognition Nature Neuroscience 3 2 191 7 doi 10 1038 72140 PMID 10649576 Chang 1 Haziran 2017 The Code for Facial Identity in the Primate Brain Cell Ingilizce 169 6 1013 1028 e14 How the brain distinguishes between objects MIT News 16 Mart 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Ekim 2019 Minimal Images in Deep Neural Networks Fragile Object Recognition in Natural Images 8 Subat 2019 Ben Yosef Subat 2018 Full interpretation of minimal images Cognition 171 65 84 Adversarial Examples that Fool both Computer Vision and Time Limited Humans 22 Subat 2018 Man with restored sight provides new insight into how vision develops 26 Eylul 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Haziran 2020 Out Of Darkness Sight Rare Cases Of Restored Vision Reveal How The Brain Learns To See 27 Eylul 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Haziran 2020 Poggio 1981 Marr s Computational Approach to Vision Trends in Neurosciences 4 258 262 Rock amp DiVita 1987 Pizlo and Stevenson 1999 3D Shape Z Pizlo 2008 MIT Press Understanding vision theory models and data United Kingdom Oxford University Press 2014 ISBN 978 0199564668 Zhaoping 2019 A new framework for understanding vision from the perspective of the primary visual cortex Current Opinion in Neurobiology 58 1 10 21 Haziran 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Haziran 2020 Hecht 1 Nisan 1937 Rods Cones and the Chemical Basis of Vision Physiological Reviews 17 2 239 290 6 Physiology of Behaviour 11th Upper Saddle River New Jersey USA Pearson Education Inc 2013 s 170 ISBN 978 0 205 23939 9 a b 5 Psychology the science of behaviour 2nd Upper Saddle River New Jersey USA Pearson Education Inc 2010 ss 138 145 ISBN 978 0 205 64524 4