Bu madde, uygun değildir.Aralık 2022) ( |
Yeraltı şehri, Kapadokya bölgesinin en ilginç kültürel zenginliklerinden biri olan çeşitli büyüklükteki yeraltı yerleşimleri 150-200 civarındadır. Ancak 25.000 km² bir alanı kaplayan Kapadokya bölgesinin bütün kasaba ve köylerinde büyüklü ve küçüklü kaya yerleşimi bulunduğundan bu sayı daha da artabilir. Bu kaya yerleşimlerinin büyük bir kısmı yumuşak volkanik tüfün aşağıya doğru derinlemesine oyulmasıyla inşa edilmişlerdir. Oyma esnasında oluşan alet izlerinden yapım teknikleri hakkında henüz yeterli bir bilgiye sahip değiliz.
Yeraltı şehirleri kavramı oldukça yaygın olarak kullanıldığından ve bazılarının 30.000 kişiyi barındırabilecek büyüklükte olmasından dolayı bir kısmını 'Yeraltı Şehri' olarak daha küçüklerini ise 'Yeraltı Köyü' olarak adlandırmak mümkündür.
Kapadokya Bölgesi, geçmişte sık sık çeşitli saldırılara maruz kaldığından, bu şehirlerin yapılış amacı, daha çok tehlike anında halkın geçici olarak sığınmasını sağlamaktır.
Yeraltı şehirleri aynı zamanda yörede bulunan hemen hemen her evle gizli geçitlerle bağlantılıdır. Yörede yaşamış olan insanlar kendilerini daha fazla emniyete almak için yaşadıkları kayadan evleri çeşitli yerlerine geçilmesi zor odalar, tuzaklar hazırlamış, ihtiyaç karşısında kayaların dibine doğru yeni odalar açmışlardır. Böylece koridorlar ve galeriler çoğalarak yeraltı şehirlerini meydana getirmiştir.
Kapadokya bölgesinde en bilinen yeraltı şehirleri; ve 'dir.
Tarihçe
Kapadokya Bölgesi'nde ait yerleşimler bulunmasına karşın bunların yeraltı şehirleri ile ilişkili henüz tam olarak saptanamamıştır. Ancak Prehistorik Dönem insanlarının hiç olmazsa birkaç odadan ibaret yapay kaya sığınaklarında barınmış olmaları gerekmektedir.
Orta ve Geç Tunç Çağı'na ait kaya kabartmalarının ve yazılı anıtların bölgede sıkça bulunması, ayrıca Hitit şehirlerindeki savunma sisteminde Potern adı verilen yeraltı geçitlerine sıkça rastlanması ve ustaca yapılması nedeniyle yeraltı şehirlerinin yapımında ya da genişletilmesinde Hititlerin de katkısı olduğu kanısı güçlenmektedir.
Hitit şehirlerinde bulunan gizli tüneller genellikle şehre yapılacak saldırılarda düşmanı pusuya düşürmek ve onları arkadan çevirmek için kullanılırdı. Bu yerleşim yerlerinin bir kısmını Hititler oymuşsa askeri amaçlı olarak oymuşlardır. Bundan dolayı herhangi bir arkeolojik buluntu ele geçmemesi normaldir. Ayrıca Hititlerden sonra gelen kavimlerin de bu izleri yok etmesi söz konusudur.
Kapadokya Bölgesi'nde kuvvetli bir Hitit yerleşimi olmamasına karşın bölgedeki tüm antik yerleşimlerde Hititlerin kalıntılarına rastlamak mümkündür. Bölgede yaşayan Hititlerin yerleşim amacıyla yumuşak tüfü oyup yaşamaması için hiçbir neden yoktur.
Ayrıca Topada () ve yazılı anıtlarının hemen yanında yeraltı şehirlerinin bulunması bu görüşü desteklemektedir. Özellikle Nevşehir civarında Roma Dönemi'ne ait kaya mezarları da yeraltı yerleşiminin hemen yakınında olup onlar gibi geniş alanlara yayılmıştır. Hatta kaya mezar odalarında yer alan nişli klineler yeraltı şehirlerinde de bulunmaktadır. Bu, Roma Dönemi halkının da yeraltı şehirlerinin yapımında bir rolü olduğunu göstermektedir. Yeraltı şehirlerine ait bütün bulgular M.S. 5-10. yüzyıllar arasına yani Bizans Dönemi'ne aittir. Genellikle dini ve sığınma amaçlı olarak kullanılan yeraltı şehirlerinin sayısı bu dönemde artmıştır. Bizans Dönemi'nde 7. yüzyılda başlayan Arap-Sasani akınları karşısında Kapadokya'da yaşayan Hristiyan topluluklar sürgü taşlarını kapatarak kendilerini savunuyorlardı. Düşman ise içeride kendini pek çok tehlike ile karşı karşıya kalacağını bildiğinden daha çok su kuyularını zehirleyerek yerli halkı dışarı çıkartmak için çalışıyordu.
Selçukluların da bu yeraltı şehirlerinden yararlandıkları ve askeri amaçlı kullandıkları sanılmaktadır. Çünkü Kapadokya Bölgesindeki Selçuklu Kervansarayları bu yeraltı şehirlerinin 5–10 km uzağında bulunmaktadır. Örneğin Dolayhan Kervansarayı - yeraltı şehri, Kervansarayı - Özkonak yeraltı şehri, Kervansarayı - (Geyral) yeraltı şehri.
Yeraltı şehirleri hakkında en eski yazılı kaynak Xenophon'un 'Anabasis' adlı kitabıdır. Xenophon, Anadolu'da ve Kafkaslarda yaşayan insanların evlerini yerin altına oydukları ve evlerin birbirlerine dehlizlerle bağlı olduğundan bahsetmektedir. Xenophon M.Ö. 4. yüzyılda yaşadığına göre yeraltı yerleşimlerini en kesin bir şekilde bu döneme tarihlemek mümkündür.
Bölgedeki en eski ciddi çalışmayı 1960-1970 yılları arasında yapan Alman ise yeraltı yerleşimlerini M.Ö. 7.-8. yüzyıllara tarihlemektedir.
Sonuçta, elimizdeki mevcut bilgiler ışığında yeraltı yerleşimlerini bölgedeki ilk medeniyetlerle aynı zamana yani Prehistorik Döneme tarihlemek pek yanlış olmayacaktır. Çünkü taş endüstrisini oldukça iyi bilen Prehistorik Dönem insanlarının basit aletlerle yumuşak tüfü oyması zor değildir. Bu dönemde birkaç odadan ibaret olan, Kapadokya'ya gelen değişik topluluklar tarafından devamlı olarak genişletilen yeraltı yerleşimleri, bir önceki kültürün tüm arkeolojik izleri yok edilerek bugünkü halini almıştır. Ancak unutmamak gerekir ki yeraltı şehirlerinin en yaygın kullanımı Bizans Döneminde olmuştur.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu madde Vikipedi bicem el kitabina uygun degildir Maddeyi Vikipedi standartlarina uygun bicimde duzenleyerek Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Gerekli duzenleme yapilmadan bu sablon kaldirilmamalidir Aralik 2022 Yeralti sehri Kapadokya bolgesinin en ilginc kulturel zenginliklerinden biri olan cesitli buyuklukteki yeralti yerlesimleri 150 200 civarindadir Ancak 25 000 km bir alani kaplayan Kapadokya bolgesinin butun kasaba ve koylerinde buyuklu ve kucuklu kaya yerlesimi bulundugundan bu sayi daha da artabilir Bu kaya yerlesimlerinin buyuk bir kismi yumusak volkanik tufun asagiya dogru derinlemesine oyulmasiyla insa edilmislerdir Oyma esnasinda olusan alet izlerinden yapim teknikleri hakkinda henuz yeterli bir bilgiye sahip degiliz Bir kaya kilisesinin cephesi Gulsehir yakinlarindaki Aciksaray Yeralti sehirleri kavrami oldukca yaygin olarak kullanildigindan ve bazilarinin 30 000 kisiyi barindirabilecek buyuklukte olmasindan dolayi bir kismini Yeralti Sehri olarak daha kucuklerini ise Yeralti Koyu olarak adlandirmak mumkundur Kapadokya Bolgesi gecmiste sik sik cesitli saldirilara maruz kaldigindan bu sehirlerin yapilis amaci daha cok tehlike aninda halkin gecici olarak siginmasini saglamaktir Yeralti sehirleri ayni zamanda yorede bulunan hemen hemen her evle gizli gecitlerle baglantilidir Yorede yasamis olan insanlar kendilerini daha fazla emniyete almak icin yasadiklari kayadan evleri cesitli yerlerine gecilmesi zor odalar tuzaklar hazirlamis ihtiyac karsisinda kayalarin dibine dogru yeni odalar acmislardir Boylece koridorlar ve galeriler cogalarak yeralti sehirlerini meydana getirmistir Kapadokya bolgesinde en bilinen yeralti sehirleri ve dir TarihceKapadokya Bolgesi nde ait yerlesimler bulunmasina karsin bunlarin yeralti sehirleri ile iliskili henuz tam olarak saptanamamistir Ancak Prehistorik Donem insanlarinin hic olmazsa birkac odadan ibaret yapay kaya siginaklarinda barinmis olmalari gerekmektedir Orta ve Gec Tunc Cagi na ait kaya kabartmalarinin ve yazili anitlarin bolgede sikca bulunmasi ayrica Hitit sehirlerindeki savunma sisteminde Potern adi verilen yeralti gecitlerine sikca rastlanmasi ve ustaca yapilmasi nedeniyle yeralti sehirlerinin yapiminda ya da genisletilmesinde Hititlerin de katkisi oldugu kanisi guclenmektedir Hitit sehirlerinde bulunan gizli tuneller genellikle sehre yapilacak saldirilarda dusmani pusuya dusurmek ve onlari arkadan cevirmek icin kullanilirdi Bu yerlesim yerlerinin bir kismini Hititler oymussa askeri amacli olarak oymuslardir Bundan dolayi herhangi bir arkeolojik buluntu ele gecmemesi normaldir Ayrica Hititlerden sonra gelen kavimlerin de bu izleri yok etmesi soz konusudur Kapadokya Bolgesi nde kuvvetli bir Hitit yerlesimi olmamasina karsin bolgedeki tum antik yerlesimlerde Hititlerin kalintilarina rastlamak mumkundur Bolgede yasayan Hititlerin yerlesim amaciyla yumusak tufu oyup yasamamasi icin hicbir neden yoktur Ayrica Topada ve yazili anitlarinin hemen yaninda yeralti sehirlerinin bulunmasi bu gorusu desteklemektedir Ozellikle Nevsehir civarinda Roma Donemi ne ait kaya mezarlari da yeralti yerlesiminin hemen yakininda olup onlar gibi genis alanlara yayilmistir Hatta kaya mezar odalarinda yer alan nisli klineler yeralti sehirlerinde de bulunmaktadir Bu Roma Donemi halkinin da yeralti sehirlerinin yapiminda bir rolu oldugunu gostermektedir Yeralti sehirlerine ait butun bulgular M S 5 10 yuzyillar arasina yani Bizans Donemi ne aittir Genellikle dini ve siginma amacli olarak kullanilan yeralti sehirlerinin sayisi bu donemde artmistir Bizans Donemi nde 7 yuzyilda baslayan Arap Sasani akinlari karsisinda Kapadokya da yasayan Hristiyan topluluklar surgu taslarini kapatarak kendilerini savunuyorlardi Dusman ise iceride kendini pek cok tehlike ile karsi karsiya kalacagini bildiginden daha cok su kuyularini zehirleyerek yerli halki disari cikartmak icin calisiyordu Selcuklularin da bu yeralti sehirlerinden yararlandiklari ve askeri amacli kullandiklari sanilmaktadir Cunku Kapadokya Bolgesindeki Selcuklu Kervansaraylari bu yeralti sehirlerinin 5 10 km uzaginda bulunmaktadir Ornegin Dolayhan Kervansarayi yeralti sehri Kervansarayi Ozkonak yeralti sehri Kervansarayi Geyral yeralti sehri Yeralti sehirleri hakkinda en eski yazili kaynak Xenophon un Anabasis adli kitabidir Xenophon Anadolu da ve Kafkaslarda yasayan insanlarin evlerini yerin altina oyduklari ve evlerin birbirlerine dehlizlerle bagli oldugundan bahsetmektedir Xenophon M O 4 yuzyilda yasadigina gore yeralti yerlesimlerini en kesin bir sekilde bu doneme tarihlemek mumkundur Bolgedeki en eski ciddi calismayi 1960 1970 yillari arasinda yapan Alman ise yeralti yerlesimlerini M O 7 8 yuzyillara tarihlemektedir Sonucta elimizdeki mevcut bilgiler isiginda yeralti yerlesimlerini bolgedeki ilk medeniyetlerle ayni zamana yani Prehistorik Doneme tarihlemek pek yanlis olmayacaktir Cunku tas endustrisini oldukca iyi bilen Prehistorik Donem insanlarinin basit aletlerle yumusak tufu oymasi zor degildir Bu donemde birkac odadan ibaret olan Kapadokya ya gelen degisik topluluklar tarafindan devamli olarak genisletilen yeralti yerlesimleri bir onceki kulturun tum arkeolojik izleri yok edilerek bugunku halini almistir Ancak unutmamak gerekir ki yeralti sehirlerinin en yaygin kullanimi Bizans Doneminde olmustur