Ağırlıksızlık ya da ağırlığın yokluğu aslında dışarıdan uygulanan kuvvetler, genellikle yerden koltuktan yataktan vb. uygulanan temas gerektiren kuvvetler, sonucu oluşan baskı ve gerilmenin yokluğudur. Sezgilere aykırı bir şekilde düzgün kütleçekimsel kuvvet tek başına gerilmeye ve baskıya neden olmaz ve b tip bir kuvvetin bulunduğu ortamda serbest düşüşte olan bir cisim g- kuvveti algılamaz ve ağırlıksız hisseder. Bu ayrıca sıfır g- kuvveti olarak adlandırılır. Cisimler kütleçekimi dışındaki kuvvetlere maruz kaldığında, santrifüjde ya da dönen bir uzay istasyonunda ya da roketleri ateşlenen bir uzay mekiğinde, kuvvet cismin eylemsizliğini bastırdığından ağırlık hissi oluşur. Bu tip durumlarda, ağırlık hissi, kütleçekimsel alan sıfır dahi olsa baskı durumu ile oluşabilir. Bu tip durumlarda g kuvveti hissedilir ve cisimler ağırlıksız değildir. Kütleçekimsel alan düzgün olmadığında serbest düşüşteki bir cisim gelgitsel kuvvetler hissedecektir ve cisim baskısız değildir. Bir karadeliğin yanında bu tip gelgitsel kuvvetler çok güçlü olabilir. Dünya göz önüne alındığında bu tip kuvvetler oldukça küçüktür. Özellikle de küçük boyutlu cisimler için. Örneğin insan vücudu veya bir uzaymekiği için. Ve bu durumlarda genel ağırlıksızlık hissi korunmuş olur. Bu durum mikroyerçekimi olarak da bilinir ve yörüngede dolanan uzay mekiklerinde oldukça yaygındır.
Newton Mekaniğinde Ağırlıksızlık
Newton mekaniğinde ağırlık kavramı mühendisler tarafından iki farklı şekilde yorumlanır.
- Ağırlık1:Bu tanımda bir cismin ağırlığı cisme uygulanan kütleçekimsel kuvvettir ve bu kavram mühendislikte yaygın olan ağırlık kavramıdır. Dünyanın yüzeyine yakın konumlarda kütlesi 1kg olan bir cismin ağırlığı hareket hâlinden (serbest düşüş vs.) bağımsız olarak yaklaşık olarak 10N olacaktır. Bu anlamda ağırlıksızlık cismi çekim kaynağından uzaklaştırılarak elde edilebilir. Ağırlıksızlık ayrıca cismi iki kütleçekimsel cismin arasındaki doğal denge noktasına koyarak da elde edilebilir.
- Ağırlık2:Ağırlık ayrıca ölçekler ile ölçüldüğünde elde edilen değer olarak da yorumlanabilir. Burada ölçülen şey cisim tarafından ölçeğe uygulanan kuvvettir. Standart bir tartma işleminde ölçülen alet yerçekimi kuvvetini iptal ettiği için cisim denge konumundadır. Newton’un 3. Yasasına göre cisim tarafından ölçeğe uygulanan ters yönde ve eşit büyüklükte bit kuvvet vardır. Bu kuvvet ağırlık olarak adlandırılır. Bu kütleçekimsel bir kuvvet değildir. Tipik olarak bu bir temas kuvvetidir ve cismin kütlesi boyunca düzgün değildir. Eğer cisim bir serbest düşüş yapan asansörün içine tamamen düzgün bir yerçekimsel alanda ölçeğe konulursa ölçekte görülecek değer sıfır olacaktır. Bu durumda cisim ağırlıksızdır denir. Diğer bir deyişle cismin ağırlığı w=0 dır. Bu mühendislik alanında ağırlıksızlık konusunda baskın olan görüştür. Cismin baskı altında olmadığı ve herhangi bir deformasyona uğramadığı bir durumu tarif eder. Bu “düzgün yerçekimsel alanda serbest düşüş yapan” cisim için ağırlıksızlıktır. (Eğer yerçekimsel alam düzgün değilse ya da cisim dışarıdan kuvvetlerin etkisinde ise, örneğin, bu kuvvetler birbirlerini iptal edip bir baskı durumu oluşturduğunda ama cisim yine de ağırlıksız olduğunda durum daha da karmaşık hâle gelir.)
Toparlamak gerekirse ilk tanımın daha baskın olduğu iki farklı ağırlık tanımına sahibiz ama ağırlıksızlık tipik olarak ağırlığın yokluğu ile değil kuvvetle birlikte olan baskının yokluğundan kaynaklanır. Bu aşağıda tasarlanan ağırlıksızlık algısıdır.
Bir cisim tamamen baskısızdır ve sıfır ağırlık2 uygular, tıpkı düzgün yerçekimsel alanda serbest düşüşteki gibi cisim üzerindeki tek kuvvet ağırlık1 olduğu zamanki gibi. Alt simgeler olmadan kulağa tuhaf gelen bir sonuç elde edilir. “Cisme uygulanan tek kuvvet ağırlığı olduğu zaman cisim ağırlıksızdır.” Newton’un kafasına düşen elma bu durumu anlatmak için kullanılabilir. Bir elma yaklaşık 1N ağırlığındadır. Bu ağırlığın düşüş boyunca ağırlık1) sabit olarak kabul edilir ancak düşüş sırasında ağırlık2 sıfırdır. (Hava direnci yok sayılmıştır ve elma üzerinde herhangi bir baskı yoktur.) Bu bir insana kütleçekimi kuramını oluşturtacak kadar yeterli büyüklüktedir. Elma Newton’un kafasına çarptığında Newton’un hissettiği çarpma şiddeti elmanın düştüğü yüksekliğe ve çarpma anında 1 N’dan birkaç kat fazla olabilme ihtimali olan ağırlık2’ye bağlıdır. Bu, bahsi geçen harika insana kütleçekim kuramını bulduracak kadar yeterli büyüklüktedir. Aşağıya doğru inerken elma serbest düşüştedir ve kütleçekimi alanı düzgün olduğundan herhangi bir müdahale hissetmemiştir.
Serbest Düşüş Sırasında Baskı
- Düzgün Kütleçekimsel Alanda: Bir cismi iki parçaya bölen bir kesit göz önüne alındığında iki parça da aynı ivmeye sahiptir ve dış kaynaktan üzerlerine uygulanan kuvvet ikisi içinde aynıdır. İki cisim arasında birbirlerine karşı herhangi bir kuvvet uygulaması bulunmamaktadır. Kesitlerdeki baskı sıfırdır. Ağırlık2 sıfırdır.
- Düzgün Olmayan Kütleçekimsel Alanda: Sadece kütleçekim kuvvetinin etkisi altında cismin bir parçası diğerinden farklı bir ivmeye sahip olabilir. Bu etki cismin deforme olmasına neden olur ve cisim bu deformasyona karşı koyarsa bir iç baskı oluşmasını sağlar. Bu durumda ağırlık2 0 değildir.
Baskıyı ağırlığın belirleyicisi olarak kullandığımız bu tartışma boyunca cismin iki parçası tarafından birbirleri üzerinde oluşması mümkün olan baskı bu durumla alakalı değildir. Alakalı olan baskılar sadece cisme uygulanan dış kuvvetler tarafından oluşturulanlardır. Ağırlıksızlığın anlamı ve kullanılması günlük yaşantımızda tecrübe ettiğimiz ağırlık hissinin sadece yerçekimi tarafından değil yerçekimine karşı koyan diğer mekanik kuvvetler sayesinde de oluştuğudur. Düz bir şekilde serbest düşüş yapan ya da serbest düşmenin karmaşık bir birincil yörüngesinde (azaltılmış yerçekimi uçağı ya da uzay istasyonunun içi) bulunan bir cisim ağırlık hissini oluşturan kuvvetleri algılayamadıklarından ağırlıksız hisseder.
Kütleçekimi Dışındaki Kuvvet Alanları
Yukarıda anlatıldığı gibi ağırlıksızlık 1. Cisim üzerine uygulanan bir kuvvet olmadığında 2. Düzgün kütleçekiminin tek başına etkin olduğu durumlarda ortaya çıkar. Tamamlanmışlık açışından 3. Olarak ufak bir şartın eklenmesi gerekir. Bu, cisim üzerine etkiyen kuvvetin kütleçekimi olmadığı ama cismin kütlesi boyunca eşit olarak dağılan bir kuvvet olduğu durumlar içindir. Düzgün elektrik alanda bulunan elektrik ile yüklenmiş bir cisim, düzgün yüklenmiş, bu duruma örnek olarak verilebilir. Elektrik yükü bu durumda kütleçekiminin yerine geçer. Bu durumdaki bir cisim üzerine herhangi bir baskı olmayacaktır ve bu nedenle cisim ağırlıksız olarak kabul edilecektir. Birçok havaya yükselme etkisi bu kategoriye (en azından yaklaşık olarak) girecektir.
Ağırlıksızlık ve Özgün İvme
Serbest düşüşteki bir cisim (tanıma göre hiçbir aerodinamik kuvvete sebep olmayan) dünyanın yüzeyinin yakınlarında yüzeydeki bir koordinat düzlemine göre yaklaşık olarak 10 ms-2’lik bir ivmeye sahip olur. Eğer cisim serbest düşen bir asansörün içindeyse ve asansörden herhangi bir itme veya çekmeye maruz kalmıyorsa asansöre göre ivmesi sıfır olacaktır. Diğer bir taraftan eğer cisim üzerine asansör tarafından kuvvet uygulanıyorsa serbest düşen asansöre göre bir ivmesi olacaktır. Yerçekimi nedeniyle olmayan bu ivmeye özgün ivme denir. Bu yaklaşımda özgün ivme sıfır olduğunda ağırlıksızlık meydana gelir.
Ağırlıksızlıktan Nasıl Kaçınılır
Ağırlıksızlık, düzgün olmayan kuvvetlerin etkisinde hissedilen etkinin tersidir. Bunlara:
- Yerçekimini karşılayan yer tarafından uygulanan bir kuvvetin olduğu durumlarda. Yerde durmak, yerdeki bir sandalyede oturmak gibi
- Destek kuvvetinin kanatların sağladığı kaldırma kuvveti ile oluştuğu durumlarda. Uçakta gitmek
- Atmosferik sürüklemenin yavaşlattığı durumlarda. Atmosfere giriş sırasında ya da paraşüt kullanırken
- Uzay mekiğinde yörüngesel hareket sırasında ya da kalkış esnasında roket motorlarının itiş sağladığı zamanlarda
gibi durumlar örnek olarak verilebilir.
Gelgitsel Kuvvetler
Gelgitsel kuvvetler kütleçekimsel alanın düzgün olmadığı zamanlarda ortaya çıkar. Bu tabii ki bir kuraldır ve kesin konuşmak gerekirse sonlu hacme sahip serbest düşüş yapan tüm cisimler gelgitsel kuvvetlerin etkisinde kalır. Bunlar cismin tek bir noktasını düşündüğümüz durumlar dışında eylemsiz hareketle ortadan kaldırılamayacak şeylerdir. Dünya serbest düşüştedir ama gelgitlerin varlığı onun düzgün olmayan bir kütleçekimsel alanda olduğunu belirtir. Bu düzgün olmayan alan ay ve dünya yüzündendir. Güneşin oluşturduğu kütleçekimsel alan aydan dolayı oluşan alandan daha büyüktür ama aydan dolayı oluşan gelgitsel kuvvetle karşılaştırıldığında oluşturduğu gelgitsel kuvvet oldukça küçüktür. Bunun nedeni aradaki mesafelerdir. Dünyanın ağırlığı(1) temelde güneşin çekim kuvvetinden dolayıdır. Ama gelgitlerle görülen baskı ve deformasyon ayın yakınındaki düzgün olmayan çekimsel alandan ötürüdür. Bölgelerin alanlarının çekime uğrayan kütlenin kuvvet kaynağı arasındaki mesafe ile ilişkili olduğu düşünülürse düzgün olmayan çekimsel kuvvet varsayımı güzel bir yaklaşıma sahip olur. Bundan dolayı bir insan Dünyanın yarıçapına göre çok ufaktır ve yüzeyde bulunan bu insan için oluşan alan neredeyse düzgün olan bir alandır. Alan tam anlamıyla düzgün olmayan bir alandır ve mikroçekim denilen fenomenden sorumludur. Karadeliklerin yakınlarındaki cisimler de çok fazla oranda düzgün olmayan çekimsel alan etkisi altında kalırlar.
Referans Çerçeveleri
Tüm eylemsiz referans çerçevelerinde ağırlıksızlık meydana geldiğinde, Newton’un birinci hareket yasasına referans çerçevesinde bölgesel olarak uyulur. Çerçevenin içinde (Örn. Yörüngede dolaşan bir gemi ya da serbest düşüş yapan bir asansör) üzerinde kuvvet olmayan cisimler çerçeveye göre olan hızlarını korurlar. Başka bir şeyle temas hâlinde olmayan cisimler serbestçe süzülürler. Eğer eylemsiz yörünge yerçekiminden etkilenirse referans çerçevesi çekim alanının dışından ivmelenen bir çerçeve olarak görülür. Ve bu çerçevenin içindeki cisimler bir kuvvetin etkisi altındaymış gibi görünür. (Sözde yer çekimi) Daha önce de bahsedildiği gibi sadece yerçekimi etkisi altında olan cisimler onun etkilerini hissetmezler. Bu nedenle ağırlıksızlık sadece özel eliptik bir rotayı takip eden uçağın içinde kısa zaman aralıklarında hissedilir. Ancak bu rota sıklıkla parabolik uçuş ile karıştırılır. Sıfır-G,“Sıfır Yerçekimi”, İvmeölçerler Sıfır-g ağırlıksızlık anlamına gelen alternatif bir terimdir ve serbest düşüşteki bir asansörde gözlemlenebilir. Sıfır-g, yerçekiminin yokluğundan farklıdır. Çünkü evrendeki her yerde kütleçekimi olduğundan bu imkânsızdır. “Sıfır-kütleçekimi” gelgitsel etkileri yok saydığımızda etkili ağırlıksızlık anlamında da kullanılabilir. Mikroçekim, ağırlıksızlığın var olduğu ama g- kuvvetinin cisim gelgitsel kuvvetlerden dolayı baskı yarattığı durumları belirtmek için kullanılır. İvmeölçerler sadece g-kuvvetini yani ağırlık(2)’yi (= kütle x özgün ivme) tespit edebilirler. Serbest düşüş ile bağlantılı ivmeyi tespit edemezler.
Ağırlık Hissi
İnsanlar ağırlıklarını kişinin üzerinde durduğu ya da oturduğu destekleyici cismin yüzeyinden kişiye uygulanan normal kuvvet sayesinde fark ederler. Bu kuvvetin yokluğunda kişi serbest düşüşte olacaktır kendini ağırlıksız hissedecektir. Ağırlık hissine yol açan şey tepki kuvvetinin insan vücuduna iletimidir ve vücudun dokularındaki bileşke sıkıştırma ve gerilimdir. Yaygın Bir Kavram Hatası Yörüngede dolaşan uzay araçları için genel olarak düşünülen şey yerçekimsiz ortamda çalıştıklarıdır. Einstein’ın genel göreliliği açısından bu durum biraz anlamlı gelse de Newton fiziğinde bu kanı teknik olarak yanlıştır.
Uzay araçları yörüngesinde döndükleri gezegenin uyguladığı çekim kuvveti sayesinde yörüngede kalırlar Newton fiziğinde astronotlar tarafından hissedilen ağırlıksızlık hissi yerçekimi ivmesinin sıfır olmasından değil serbest düşüş etkisi nedeniyle astronotlar üzerinde sıfır g-kuvveti olmasından ve astronot ve uzay aracı arasında ivme açısından bir fark olmaması nedeniyledir. Uzay gazetecisi James Oberg bu fenomeni şu şekilde açıklamıştır.
Uyduların yörüngede kalmalarının nedeninin “Dünya’nın çekim kuvvetinden kurtuldukları” için olduğu efsanesi Yörüngede dolanan uzay araçları için serbest düşme şartını belirten “sıfır yerçekimi” kelimesinin neredeyse evrensel yanlış kullanımı yüzünden sürekli gündemde kaldı. Bu doğru değildir. Yerçekimi uzayda da var olmaktadır. Uyduları uzayın boşluğuna uçup gitmekten koruyan bu yerçekimidir. Kayıp olan nokta ağırlıktır yani kütleçekimsel kuvvete karşıt kuvvet tarafından uygulanan dirençtir. Uyduları uzayda tutan- Yerçekimi nedeniyle Dünya’ya çekilirken- onların ufkun üzerinden düşme imkânı tanıyan inanılmaz hızlarıdır. Dünya’nın küreselliği ve eğilimli geri çekilmesi gezegenlerin yeryüzüne düşüşünü dengeler. Uyduları dünyanın etrafında yörüngede tutan şey yerçekiminin yokluğu değil uyduların süratleridir.
Görelilik
Einstein’ın genel görelilik teorisi ile çalışan modern bir fizikçiye göre yukarıda anlatılan durum bahsedildiğinden çok daha karmaşıktır. Einstein’ın, teorisi eylemsiz referans çerçevesinde hareket eden cisimlerin (bir asansörün içinde düşmek, uçağın içinde parabolik hareket ya da gezegenin yörüngesinde dönmek gibi) durgun çerçevelerinde bölgesel çekimsel kuvvet kaybına maruz kaldığının düşünülmesinin geçerli bir durum olduğunu öne sürer. Bu nedenle astronot ya da yörüngedeki geminin bakış açısına göre tıpkı uzayda herhangi bir kütleden çok uzakta olması durumu gibi neredeyse 0 özgün ivme vardır. Bu yüzden düşmekte olan bir gözlemcinin bakış açısından bu tip durumlarda çekimsel alanın olmadığını varsaymak geçerli bir durumdur. Ancak düşen gözlemciye göre yerçekiminin kaybı Einstein’ın teorisine göre Dünya ile aradaki mesafenin artmasından değil düşme hareketinin kendisinden kaynaklanmaktadır. Ancak yerçekiminin olmadığının kabul edilmesine rağmen aslında eğer diğer tüm kuvvetler kaldırılırsa saf kütleçekimsel etkileşim hissedilemez. Diğer tüm kuvvetlerin kaldırılması Einstein’ı kütleçekimsel kuvvetin bazı durumlarda var olmadığı görüşüne ulaşmasında anahtar rol oynadı. Eğimli zaman ve uzayda cisimler kesel yolları kullanmaya eğilimlidir. Bu uzay ve zamanı düz kabul eden Newtoncu gözlemciler tarafından bir kuvvet olarak açıklanmıştır ve bu nedenle eğimli yollara ihtiyaç duymamıştır. Genel görelilik teorisinde kuvvet uygulayan cismin yakınında düşüş yolu ya da eylemsiz bir yol takip eden cisim için (düşen gözlemci için bile) var olan tek çekim kütleçekimsel alan içinde kalan düzensizliklerdir. Newton dinamiğine göre basit gelgitsel etkiler olan bu düzensizlikler doğal kütleçekimsel bir alanda düşen ve sıkıştırılmış bir kütleden oluşan cisimler tarafından hissedilen mikroçekimi oluşturur. Bu gelgitsel kuvvetlerin sebebi bu tip bir alanın başnoktasının merkezlenmiş bir noktada olması ve bundan dolayı ıraksaması ve dayanıklılığının kütleden olan uzaklığa göre hafifçe değişmesidir. Bundan dolayı cismin yörüngesinde dönmek ve düşmek arasında değişecektir. Mikroçekim terimi (Newtoncu bakış açısından gelen için aşırı teknik bir terimdir) genel görelilik görüşü açısından geçerli ve betimseldir.
Mikroçekim
Mikroçekim (mikro-g) terimi ağırlıksızlık ve sıfır-G için eş anlamlı olarak kullanılabilecek bir terimdir. Ama g-kuvvetinin tam olarak sıfır değil sadece çok küçük olduğunu belirtir.
Ağırlıksızlık ve Azaltılmış Ağırlık Ortamları
Uçakta Azaltılmış Ağırlık
Uçaklar 1959’dan beri astronotları eğitmek, film çekmek vs. amaçlar için neredeyse ağırlıksız bir ortam oluşturmaktadırlar. Bu tip uçaklar genelde “Kusmuk Kuyrukluyıldızı” takma adı ile bilinirler. Ağırlıksız bir ortam yaratmak için uçak altı mil uzunluğunda bir parabolik yay boyunca uçar. Önce tırmanır ve sonra hızlı dalışa geçer. Havada bir yayçizerken uçağın itki sistemleri ve dümeni kontrol edilerek havanın neden olduğu sürükleme kuvveti iptal edilir ve uçağı sanki havasız bir ortamda serbest düşüş yapıyormuş gibi bir duruma sokar. Bu süreçte uçağın içindekiler 25 saniye süren bir ağırlıksızlık hissederler. Bu ağırlıksızlık evresinden önce uçak parabolü tırmanırken içerdekiler yaklaşık 2g’lik bir kuvvete maruz kalırlar. Tipik bir uçuş yaklaşık 2 saat sürer ve toplamda 50 parabol uçuşu gerçekleştirilir.
NASA’nın Azaltılmış Yerçekimi Uçağı
Bahsedilen tipteki uçaklar 1973’ten beri NASA’nın Azaltılmış Yerçekimi Araştırma Programı tarafından kontrol edilmektedir. Uçakların takma isimleri tanıtım amacıyla daha sonradan “Ağırlıksız Mucize” olarak değiştirilmiştir. NASA’nın en son kullandığı Azaltılmış Yerçekimi Uçağı “Ağırlıksız Mucize VI” adlı bir McDonnel Douglas C-9 modelindeki bir uçaktır ve Lyndon B. Johnson Uzay Merkezinin yakınındaki Ellington Havaalanında bulunmaktadır. NASA’nın Mikroçekim Üniversite’sinin Azaltılmış Yerçekimi Uçuş Fırsatları Planı ya da bilinen adıyla Azaltılmış Yerçekimi Öğrenci Uçuş Fırsatı Programı lisans öğrencilerinden oluşan gruplara bir mikroçekim deneyi önerisinde bulunmalarına izin verir. Eğer seçilen takım deneylerini tasarlar ve uygularlarsa bu öğrenciler NASA’nın Kusmuk Kuyrukluyıldızını uçurmak için davet edilirler.
Avrupa Uzay Ajansı A300 Sıfır-G
Avrupa uzay ajansı parabolik uçuşlarını Airbus A300 B2 modelindeki bir uçakla yapmaktadır. Mikroçekim araştırmalarını gerçekleştirmek için AUA, ardışık günlerde gerçekleşen üç uçuştan oluşan bir uçuş grubu düzenler. Her uçuş yaklaşık 30 parabolden oluşur ve her uçuşta toplamda 10 dakika ağırlıksız kalınır. AUA’nın uçuşları genelde Fransa’nın Bordeaux ş şehrindeki Mérignac Havaalanında Novaspace şirketi tarafından gerçekleştirilir. İlk AUA Sıfır-G uçuşları 1984’te NASA KC-135 adlı uçağını kullanarak Houston Texas’ta gerçekleştirilmiştir. Mayıs 2010’dan beri AUA 52 uçuş grubu ve 9 öğrenci uçuş grubu düzenlemiştir. AUA’nın kullandığı diğer uçaklar ise Rus IIyushin II-76 MDK ve Fransız Caravelle uçaklarıdır. Diğerleri 1993’te Peter Diamandis, Byron Lichtenberg ve Ray Cronise tarafından kurulan Sıfır Yerçekimi Şirketi, 25-30 saniyelik ağırlıksızlık yaratan değiştirilmiş bir Boeing 727 kullanmaktadır. Uçuşlar turizm ve araştırma amaçlı satın alınabilmektedir.
Yer Temelli Düşüş Tesisleri
Ağırlıksızlık koşulları yaratan yer temelli düşüş tesisleri düşürme kulesi ya da düşürme tüpü olarak bilinir. NASA’nın Sıfır Yerçekimi Araştırma Tesisi, Glenn Araştırma Merkezinde Cleveland Ohio’da bulunmaktadır. Burada yerin altında 145 metrelik bir şaft ve buna entegre edilmiş vakumlu düşürme haznesi bulunmaktadır. Deney aracı 5.18 saniye boyunca 132 metrelik bir düşme mesafesini kat etmektedir. 4.5 metrelik mesafede 65g’lik bir ivme ile durmaktadır. Bunun haricinde NASA Glenn’de 2.2 Saniye Düşürme Kulesi adında 24.1 metrelik düşme mesafesi olan bir düşürme kulesi daha vardır. Hava sürtünmesini önlemek için sürtünme kalkanları kullanmaktadır ve tüm sistem 3.3 metre uzunluğundaki bir hava yastığı ile durdurulmaktadır. Ortalama 20 g’lık bir durdurma ivmesine sahiptir. Sıfır Yerçekimi Araştırma Tesisi günde bir ya da iki düşürme yapabilirken, 2.2 Saniye Düşürme Kulesi günde 12 düşürme yapabilir. NASA’nın Marshall Uzay Uçuşları Merkezinde vakum ortamına yakın ortamlarda düşüşler yapan 4,6 saniyelik ve 105 metre uzunluğunda olan bir tane daha düşürme tüpü vardır. Durdurma ivmesinin insan hayatını tehlikeye atacak boyutlarda olmasından dolayı bu araçları insanlar kullanmamaktadır. Dünyadaki diğer düşürme tesisleri:
- Mikro-Çekim Laboratuvarı- Japonya 4.5 saniye düşüş
- Metalürji Bölümünün deneyse düşürme tüpü – Grenonle 3.1 saniye düşüş
- Fallturrm Bremen Üniversitesi- Bremen 4.74 saniye düşüş
- Queensland Teknoloji Üniversitesi Düşürme Kulesi 2.0 saniye düşüş
Doğal Kaldırma Kuvveti
Ağırlıksızlık, insan deneklerin ve ekipmanların ortamda dolaşabilecek duruma gelene kadar ağırlaştırılması ya da kaldırılması ile doğal kaldırma kuvveti oluşturularak taklit edilebilir. NASA uzay taşıtı dışı etkinliklere hazırlanmak için Doğal Kaldırma Kuvveti Laboratuvarlarına doğal kaldırma kuvvetini kullanmaktadır. Doğal kaldırma kuvveti ayrıca Maryland Üniversitesinin Uzay Sistemleri Laboratuvarında da kullanılmaktadır. Doğal kaldırma kuvveti ağırlıksızlıkla tam olarak aynı değildir. Doğal kaldırma kuvveti tankında cisimlere hâlâ yerçekimi etki etmektedir. Bu nedenle astronotlar ağırlığın çok iyi bir biçimde dağıtılmış olmasına rağmen uzay giysileri içinde kendi vücut ağırlıklarını hissetmeye devam etmektedirler. Kıyafet ve astronot suda süzülen cisimler gibi herhangi bir kuvvetin etkisi altında değildir. Ayrıca su tarafından oluşturulan ve havasız ortamda gözlenmeyen bir sürükleme kuvveti mevcuttur.
Uzay Aracında Ağırlıksızlık
Motorları çalışmayan, dönüş yapmayan ve atmosferin dışında bulunan bir uzay aracında uzun süreli ağırlıksızlık hissedilebilir. Eğer motorlar ateşlenirse ya da atmosfere giriş yapılırsa bu ağırlıksızlık etkisi ortadan kalkacaktır. Motorlardan sağlanan itme kuvveti rokete düzgünce etki etmek yerine roket püskürtücülerine etki eder ve sıkıştırma ve germe kuvvetleri olarak aracın yapısı boyunca ilerler ve içindeki insanlara ulaşır. Yörüngede dönen bir uzay aracındaki ağırlıksızlık serbest düşmeyle aynıdır ancak kütleçekimi ivmesi uzay aracının hızının büyüklüğü yerine yönünü değiştirir. Bunun nedeni ivme vektörünün hız vektörüne dik olmasıdır. Tipik bir serbest düşüş olayında yerçekimi ivmesi cismin hızı ile aynı yöndedir ve hızını doğrusal olarak arttırarak Dünya’ya düşmesini sağlar ya da eğer Dünya’dan ayrılıyorsa yavaşlatır. Yerçekimi ivmesine dik doğrultuda bir hıza sahip olan uzay aracında ise kütleçekimsel ivme cismin hızında net bir değişikliğe yok açmaz ama bunun yerine merkezcil olarak etki eder ve Dünya’nın etrafında döndükçe uzay aracının hızını sabit bir şekilde döndürür. Çünkü ivme vektörü de hız vektörü ile beraber dönmektedir ve sürekli birbirlerine dik konumda kalırlar. Hız vektörünün yönünde bir değişim olmasa uzay aracı düz bir çizgide ilerleyerek Dünya’yı terk ederdi.
Bir Gezegenin Merkezinde Ağırlıksızlık
Küresel simetrik bir merkezindeki kütleçekimsel kuvvet sıfırdır. Bu durum simetri nedeniyle oldukça açıktır ve ayrıca Newton’un simetrik bir kabuğun içinde kütleçekimsel kuvvetin sıfır olduğunu söyleyen kabuk yöntemi ile bu durum anlaşılabilir.
İnsan Sağlığına Etkileri
Uzay istasyonlarının gelişiyle bu merkezler uzun süre yaşanılan ve ağırlıksızlığa maruz kalınan yerler hâline geldi. Bu tip ortamlarda uzun süre yaşamanın insan sağlığına zararlı etkileri olduğu belirtilmiştir. İnsanlar Dünya’nın yüzeyindeki şartlara uyum sağlamak için en iyi şekilde adapte olmuşlardır. Uzun süre ağırlıksızlığa mazur kalındığında çeşitli fiziksel sistemler değişmeye ve körelmeye başlamaktadır. Bu etkiler kısa süreli olsa da uzun süreli etkiler de ortaya çıkabilir. Ağırlıksızlığa uzun süre kalan insanlarda en sık görülen problem uzay adaptasyonu sendromu olarak bilinen sendromdur. UAS genelde uzay tutması olarak da adlandırılır. UAS’nin belirtileri baş ağrısı, kusma, vertigo ve vücutta kırıklık olarak belirtilmiştir. İlk UAS vakası kozmonott Gherman Titov tarafından 1961’de rapor edilmiştir. O zamandan beri uaya çıkan insanların %45’i UAS’ye yakalanmıştır. Uzay tutmasının süresinin değişke olmasına rağmen 72 saatten fazla sürmediği görülmüştür. UAS’nin etkileri geçtikten sonra vücut bu yeni ortama uyum sağlar. Ağırlıksızlığa maruz kalmanın en ciddi ektisi kas körelmesi ve iskelet sistemindeki bozulmalardır. Bu etkiler egzersiz ile giderilebilir. Ağırlıksızlığa uzun süre maruz kalan astronotlar bacak kemiklerini sıkıştırıp iskelet sistemindeki bozulmayı engellemek için lastik banlar içeren pantolonlar giyer. Ağırlıksızlığın diğer etkileri ise vücuttaki sıvının yeniden dağılması, kardiovasküler sistemin yavaşlaması, alyuvar üretiminin azalması… Olarak sıralanabilir. Bu etkiler Dünya’ya dönüldüğü anda kaybolmaya başlar. 31 Aralık 2012’de NASA destekli bir çalışma uzay uçuşlarının astronotların beyinlerini etkilediğini ve Alzherimer hastalığına yakalanma riskini arttırdığını belirtti.
İnsan Olmayan Organizmalar Üzerindeki Etkisi
Rus bilim insanları uzaya gönderilen ve ormanda yaşayan hamamböcekleri arasındaki farkları incelediler. Uzaya giden hamamböceklerinin daha hızlı büyüdüğünü ve daha dayanıklı olduklarını gözlemlediler. Yerçekimsiz ortamda döllenen kümes hayvanı yumurtaları doğru şekilde gelişmeyebilir. 2006 Uzay Mekiği deneyinde besin zehirlenmesine neden olan Salmonella typhimurium adlı bakterinin uzayda yetiştiğinde daha tehlikeli olduğu gözlemlendi.
Sıfır Yerçekimine Teknik Adaptasyon
Ağırlıksızlık teknolojik aletler üstünde ve özellikle de çok fazla mobil parça içerenlerde ciddi sorunlara yok açabilir cismin ağırlığına dayanan fiziksel süreçler belirli yerçekimi değerlerinde farklı işlemektedir. Kohezyon ve adveksiyon uzayda büyük rol oynamaktadır. Adaptasyonlar olmadan sıradan günlük eylemleri bile gerçekleştirmek imkânsızdır. Uluslararası Uzay İstasyonunda astronotlar tuvalete gitmek için kendilerini bir kemerle oturağa bağlamalıdırlar. Herhangi bir sıvıyı tüketmek için se kamış veya tüplere ihtiyaç duyarlar.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Agirliksizlik ya da agirligin yoklugu aslinda disaridan uygulanan kuvvetler genellikle yerden koltuktan yataktan vb uygulanan temas gerektiren kuvvetler sonucu olusan baski ve gerilmenin yoklugudur Sezgilere aykiri bir sekilde duzgun kutlecekimsel kuvvet tek basina gerilmeye ve baskiya neden olmaz ve b tip bir kuvvetin bulundugu ortamda serbest dususte olan bir cisim g kuvveti algilamaz ve agirliksiz hisseder Bu ayrica sifir g kuvveti olarak adlandirilir Cisimler kutlecekimi disindaki kuvvetlere maruz kaldiginda santrifujde ya da donen bir uzay istasyonunda ya da roketleri ateslenen bir uzay mekiginde kuvvet cismin eylemsizligini bastirdigindan agirlik hissi olusur Bu tip durumlarda agirlik hissi kutlecekimsel alan sifir dahi olsa baski durumu ile olusabilir Bu tip durumlarda g kuvveti hissedilir ve cisimler agirliksiz degildir Kutlecekimsel alan duzgun olmadiginda serbest dususteki bir cisim gelgitsel kuvvetler hissedecektir ve cisim baskisiz degildir Bir karadeligin yaninda bu tip gelgitsel kuvvetler cok guclu olabilir Dunya goz onune alindiginda bu tip kuvvetler oldukca kucuktur Ozellikle de kucuk boyutlu cisimler icin Ornegin insan vucudu veya bir uzaymekigi icin Ve bu durumlarda genel agirliksizlik hissi korunmus olur Bu durum mikroyercekimi olarak da bilinir ve yorungede dolanan uzay mekiklerinde oldukca yaygindir Uluslararasi Uzay Istasyonundaki astronotlar sadece mikrocekime maruz kalirlar ve bundan dolayi agirliksizlik durumuna ornek olustururlar Michael Foale onde egzersiz yaparken gorulebilir X Gezegeninde serbest dususte olan bir kursun blok Blok gezegenin yercekimi tarafindan cekilmesine ragmen agirliksizlik durumdadir Serbest dususte iki cisim Ay ve Dunya Genel gorelilige gore bu iki cisim eylemsizdir ve birirlerine dogru ivmelenmektedirler Neredeyse agirliksizdirlar Newton Mekaniginde AgirliksizlikthumbSol tarafta yay herhangi bir kutlecekim kaynagindan uzakta Sag taraftaki yay ise duzgun bir kutlecekim alaninda a Sifir yercekimi ve agirliksiz b Sifir yercekimi ama agirliksiz degil Yay firlamis c Yay serbest dususte ve agirliksiz d Yay sutunun ustunde durmakta ve agirlik1 and agirlik2 nin ikisine de sahip Newton mekaniginde agirlik kavrami muhendisler tarafindan iki farkli sekilde yorumlanir Agirlik1 Bu tanimda bir cismin agirligi cisme uygulanan kutlecekimsel kuvvettir ve bu kavram muhendislikte yaygin olan agirlik kavramidir Dunyanin yuzeyine yakin konumlarda kutlesi 1kg olan bir cismin agirligi hareket halinden serbest dusus vs bagimsiz olarak yaklasik olarak 10N olacaktir Bu anlamda agirliksizlik cismi cekim kaynagindan uzaklastirilarak elde edilebilir Agirliksizlik ayrica cismi iki kutlecekimsel cismin arasindaki dogal denge noktasina koyarak da elde edilebilir Agirlik2 Agirlik ayrica olcekler ile olculdugunde elde edilen deger olarak da yorumlanabilir Burada olculen sey cisim tarafindan olcege uygulanan kuvvettir Standart bir tartma isleminde olculen alet yercekimi kuvvetini iptal ettigi icin cisim denge konumundadir Newton un 3 Yasasina gore cisim tarafindan olcege uygulanan ters yonde ve esit buyuklukte bit kuvvet vardir Bu kuvvet agirlik olarak adlandirilir Bu kutlecekimsel bir kuvvet degildir Tipik olarak bu bir temas kuvvetidir ve cismin kutlesi boyunca duzgun degildir Eger cisim bir serbest dusus yapan asansorun icine tamamen duzgun bir yercekimsel alanda olcege konulursa olcekte gorulecek deger sifir olacaktir Bu durumda cisim agirliksizdir denir Diger bir deyisle cismin agirligi w 0 dir Bu muhendislik alaninda agirliksizlik konusunda baskin olan gorustur Cismin baski altinda olmadigi ve herhangi bir deformasyona ugramadigi bir durumu tarif eder Bu duzgun yercekimsel alanda serbest dusus yapan cisim icin agirliksizliktir Eger yercekimsel alam duzgun degilse ya da cisim disaridan kuvvetlerin etkisinde ise ornegin bu kuvvetler birbirlerini iptal edip bir baski durumu olusturdugunda ama cisim yine de agirliksiz oldugunda durum daha da karmasik hale gelir Toparlamak gerekirse ilk tanimin daha baskin oldugu iki farkli agirlik tanimina sahibiz ama agirliksizlik tipik olarak agirligin yoklugu ile degil kuvvetle birlikte olan baskinin yoklugundan kaynaklanir Bu asagida tasarlanan agirliksizlik algisidir Bir cisim tamamen baskisizdir ve sifir agirlik2 uygular tipki duzgun yercekimsel alanda serbest dususteki gibi cisim uzerindeki tek kuvvet agirlik1 oldugu zamanki gibi Alt simgeler olmadan kulaga tuhaf gelen bir sonuc elde edilir Cisme uygulanan tek kuvvet agirligi oldugu zaman cisim agirliksizdir Newton un kafasina dusen elma bu durumu anlatmak icin kullanilabilir Bir elma yaklasik 1N agirligindadir Bu agirligin dusus boyunca agirlik1 sabit olarak kabul edilir ancak dusus sirasinda agirlik2 sifirdir Hava direnci yok sayilmistir ve elma uzerinde herhangi bir baski yoktur Bu bir insana kutlecekimi kuramini olusturtacak kadar yeterli buyukluktedir Elma Newton un kafasina carptiginda Newton un hissettigi carpma siddeti elmanin dustugu yukseklige ve carpma aninda 1 N dan birkac kat fazla olabilme ihtimali olan agirlik2 ye baglidir Bu bahsi gecen harika insana kutlecekim kuramini bulduracak kadar yeterli buyukluktedir Asagiya dogru inerken elma serbest dusustedir ve kutlecekimi alani duzgun oldugundan herhangi bir mudahale hissetmemistir Serbest Dusus Sirasinda Baski Duzgun Kutlecekimsel Alanda Bir cismi iki parcaya bolen bir kesit goz onune alindiginda iki parca da ayni ivmeye sahiptir ve dis kaynaktan uzerlerine uygulanan kuvvet ikisi icinde aynidir Iki cisim arasinda birbirlerine karsi herhangi bir kuvvet uygulamasi bulunmamaktadir Kesitlerdeki baski sifirdir Agirlik2 sifirdir Duzgun Olmayan Kutlecekimsel Alanda Sadece kutlecekim kuvvetinin etkisi altinda cismin bir parcasi digerinden farkli bir ivmeye sahip olabilir Bu etki cismin deforme olmasina neden olur ve cisim bu deformasyona karsi koyarsa bir ic baski olusmasini saglar Bu durumda agirlik2 0 degildir Baskiyi agirligin belirleyicisi olarak kullandigimiz bu tartisma boyunca cismin iki parcasi tarafindan birbirleri uzerinde olusmasi mumkun olan baski bu durumla alakali degildir Alakali olan baskilar sadece cisme uygulanan dis kuvvetler tarafindan olusturulanlardir Agirliksizligin anlami ve kullanilmasi gunluk yasantimizda tecrube ettigimiz agirlik hissinin sadece yercekimi tarafindan degil yercekimine karsi koyan diger mekanik kuvvetler sayesinde de olustugudur Duz bir sekilde serbest dusus yapan ya da serbest dusmenin karmasik bir birincil yorungesinde azaltilmis yercekimi ucagi ya da uzay istasyonunun ici bulunan bir cisim agirlik hissini olusturan kuvvetleri algilayamadiklarindan agirliksiz hisseder Kutlecekimi Disindaki Kuvvet Alanlari Yukarida anlatildigi gibi agirliksizlik 1 Cisim uzerine uygulanan bir kuvvet olmadiginda 2 Duzgun kutlecekiminin tek basina etkin oldugu durumlarda ortaya cikar Tamamlanmislik acisindan 3 Olarak ufak bir sartin eklenmesi gerekir Bu cisim uzerine etkiyen kuvvetin kutlecekimi olmadigi ama cismin kutlesi boyunca esit olarak dagilan bir kuvvet oldugu durumlar icindir Duzgun elektrik alanda bulunan elektrik ile yuklenmis bir cisim duzgun yuklenmis bu duruma ornek olarak verilebilir Elektrik yuku bu durumda kutlecekiminin yerine gecer Bu durumdaki bir cisim uzerine herhangi bir baski olmayacaktir ve bu nedenle cisim agirliksiz olarak kabul edilecektir Bircok havaya yukselme etkisi bu kategoriye en azindan yaklasik olarak girecektir Agirliksizlik ve Ozgun Ivme Serbest dususteki bir cisim tanima gore hicbir aerodinamik kuvvete sebep olmayan dunyanin yuzeyinin yakinlarinda yuzeydeki bir koordinat duzlemine gore yaklasik olarak 10 ms 2 lik bir ivmeye sahip olur Eger cisim serbest dusen bir asansorun icindeyse ve asansorden herhangi bir itme veya cekmeye maruz kalmiyorsa asansore gore ivmesi sifir olacaktir Diger bir taraftan eger cisim uzerine asansor tarafindan kuvvet uygulaniyorsa serbest dusen asansore gore bir ivmesi olacaktir Yercekimi nedeniyle olmayan bu ivmeye ozgun ivme denir Bu yaklasimda ozgun ivme sifir oldugunda agirliksizlik meydana gelir Agirliksizliktan Nasil Kacinilir Agirliksizlik duzgun olmayan kuvvetlerin etkisinde hissedilen etkinin tersidir Bunlara Yercekimini karsilayan yer tarafindan uygulanan bir kuvvetin oldugu durumlarda Yerde durmak yerdeki bir sandalyede oturmak gibi Destek kuvvetinin kanatlarin sagladigi kaldirma kuvveti ile olustugu durumlarda Ucakta gitmek Atmosferik suruklemenin yavaslattigi durumlarda Atmosfere giris sirasinda ya da parasut kullanirken Uzay mekiginde yorungesel hareket sirasinda ya da kalkis esnasinda roket motorlarinin itis sagladigi zamanlarda gibi durumlar ornek olarak verilebilir Gelgitsel Kuvvetler Bir karadeligin yaninda bulunan elastik bir iple birbirine baglanmis iki kup Cisimler saga dogru karadelige dustukce ip gerilir Gelgitsel kuvvetler kutlecekimsel alanin duzgun olmadigi zamanlarda ortaya cikar Bu tabii ki bir kuraldir ve kesin konusmak gerekirse sonlu hacme sahip serbest dusus yapan tum cisimler gelgitsel kuvvetlerin etkisinde kalir Bunlar cismin tek bir noktasini dusundugumuz durumlar disinda eylemsiz hareketle ortadan kaldirilamayacak seylerdir Dunya serbest dusustedir ama gelgitlerin varligi onun duzgun olmayan bir kutlecekimsel alanda oldugunu belirtir Bu duzgun olmayan alan ay ve dunya yuzundendir Gunesin olusturdugu kutlecekimsel alan aydan dolayi olusan alandan daha buyuktur ama aydan dolayi olusan gelgitsel kuvvetle karsilastirildiginda olusturdugu gelgitsel kuvvet oldukca kucuktur Bunun nedeni aradaki mesafelerdir Dunyanin agirligi 1 temelde gunesin cekim kuvvetinden dolayidir Ama gelgitlerle gorulen baski ve deformasyon ayin yakinindaki duzgun olmayan cekimsel alandan oturudur Bolgelerin alanlarinin cekime ugrayan kutlenin kuvvet kaynagi arasindaki mesafe ile iliskili oldugu dusunulurse duzgun olmayan cekimsel kuvvet varsayimi guzel bir yaklasima sahip olur Bundan dolayi bir insan Dunyanin yaricapina gore cok ufaktir ve yuzeyde bulunan bu insan icin olusan alan neredeyse duzgun olan bir alandir Alan tam anlamiyla duzgun olmayan bir alandir ve mikrocekim denilen fenomenden sorumludur Karadeliklerin yakinlarindaki cisimler de cok fazla oranda duzgun olmayan cekimsel alan etkisi altinda kalirlar Referans Cerceveleri Tum eylemsiz referans cercevelerinde agirliksizlik meydana geldiginde Newton un birinci hareket yasasina referans cercevesinde bolgesel olarak uyulur Cercevenin icinde Orn Yorungede dolasan bir gemi ya da serbest dusus yapan bir asansor uzerinde kuvvet olmayan cisimler cerceveye gore olan hizlarini korurlar Baska bir seyle temas halinde olmayan cisimler serbestce suzulurler Eger eylemsiz yorunge yercekiminden etkilenirse referans cercevesi cekim alaninin disindan ivmelenen bir cerceve olarak gorulur Ve bu cercevenin icindeki cisimler bir kuvvetin etkisi altindaymis gibi gorunur Sozde yer cekimi Daha once de bahsedildigi gibi sadece yercekimi etkisi altinda olan cisimler onun etkilerini hissetmezler Bu nedenle agirliksizlik sadece ozel eliptik bir rotayi takip eden ucagin icinde kisa zaman araliklarinda hissedilir Ancak bu rota siklikla parabolik ucus ile karistirilir Sifir G Sifir Yercekimi Ivmeolcerler Sifir g agirliksizlik anlamina gelen alternatif bir terimdir ve serbest dususteki bir asansorde gozlemlenebilir Sifir g yercekiminin yoklugundan farklidir Cunku evrendeki her yerde kutlecekimi oldugundan bu imkansizdir Sifir kutlecekimi gelgitsel etkileri yok saydigimizda etkili agirliksizlik anlaminda da kullanilabilir Mikrocekim agirliksizligin var oldugu ama g kuvvetinin cisim gelgitsel kuvvetlerden dolayi baski yarattigi durumlari belirtmek icin kullanilir Ivmeolcerler sadece g kuvvetini yani agirlik 2 yi kutle x ozgun ivme tespit edebilirler Serbest dusus ile baglantili ivmeyi tespit edemezler Agirlik Hissi Ayaklardaki kuvvet gobek deligi dogrultusunda hissedilen kuvvetin yaklasik iki katidir Insanlar agirliklarini kisinin uzerinde durdugu ya da oturdugu destekleyici cismin yuzeyinden kisiye uygulanan normal kuvvet sayesinde fark ederler Bu kuvvetin yoklugunda kisi serbest dususte olacaktir kendini agirliksiz hissedecektir Agirlik hissine yol acan sey tepki kuvvetinin insan vucuduna iletimidir ve vucudun dokularindaki bileske sikistirma ve gerilimdir Yaygin Bir Kavram Hatasi Yorungede dolasan uzay araclari icin genel olarak dusunulen sey yercekimsiz ortamda calistiklaridir Einstein in genel goreliligi acisindan bu durum biraz anlamli gelse de Newton fiziginde bu kani teknik olarak yanlistir Ekvatorda isaretlenen bir noktanin uzerinde duran sabit konumlu bir uydu Isaretli noktadaki bir gozlemci gokyuzu boyunca hareket eden diger gok cisimlerinin aksine uyduyu surekli tam ustunde gorecektir Uzay araclari yorungesinde dondukleri gezegenin uyguladigi cekim kuvveti sayesinde yorungede kalirlar Newton fiziginde astronotlar tarafindan hissedilen agirliksizlik hissi yercekimi ivmesinin sifir olmasindan degil serbest dusus etkisi nedeniyle astronotlar uzerinde sifir g kuvveti olmasindan ve astronot ve uzay araci arasinda ivme acisindan bir fark olmamasi nedeniyledir Uzay gazetecisi James Oberg bu fenomeni su sekilde aciklamistir Uydularin yorungede kalmalarinin nedeninin Dunya nin cekim kuvvetinden kurtulduklari icin oldugu efsanesi Yorungede dolanan uzay araclari icin serbest dusme sartini belirten sifir yercekimi kelimesinin neredeyse evrensel yanlis kullanimi yuzunden surekli gundemde kaldi Bu dogru degildir Yercekimi uzayda da var olmaktadir Uydulari uzayin bosluguna ucup gitmekten koruyan bu yercekimidir Kayip olan nokta agirliktir yani kutlecekimsel kuvvete karsit kuvvet tarafindan uygulanan direnctir Uydulari uzayda tutan Yercekimi nedeniyle Dunya ya cekilirken onlarin ufkun uzerinden dusme imkani taniyan inanilmaz hizlaridir Dunya nin kureselligi ve egilimli geri cekilmesi gezegenlerin yeryuzune dususunu dengeler Uydulari dunyanin etrafinda yorungede tutan sey yercekiminin yoklugu degil uydularin suratleridir Gorelilik Einstein in genel gorelilik teorisi ile calisan modern bir fizikciye gore yukarida anlatilan durum bahsedildiginden cok daha karmasiktir Einstein in teorisi eylemsiz referans cercevesinde hareket eden cisimlerin bir asansorun icinde dusmek ucagin icinde parabolik hareket ya da gezegenin yorungesinde donmek gibi durgun cercevelerinde bolgesel cekimsel kuvvet kaybina maruz kaldiginin dusunulmesinin gecerli bir durum oldugunu one surer Bu nedenle astronot ya da yorungedeki geminin bakis acisina gore tipki uzayda herhangi bir kutleden cok uzakta olmasi durumu gibi neredeyse 0 ozgun ivme vardir Bu yuzden dusmekte olan bir gozlemcinin bakis acisindan bu tip durumlarda cekimsel alanin olmadigini varsaymak gecerli bir durumdur Ancak dusen gozlemciye gore yercekiminin kaybi Einstein in teorisine gore Dunya ile aradaki mesafenin artmasindan degil dusme hareketinin kendisinden kaynaklanmaktadir Ancak yercekiminin olmadiginin kabul edilmesine ragmen aslinda eger diger tum kuvvetler kaldirilirsa saf kutlecekimsel etkilesim hissedilemez Diger tum kuvvetlerin kaldirilmasi Einstein i kutlecekimsel kuvvetin bazi durumlarda var olmadigi gorusune ulasmasinda anahtar rol oynadi Egimli zaman ve uzayda cisimler kesel yollari kullanmaya egilimlidir Bu uzay ve zamani duz kabul eden Newtoncu gozlemciler tarafindan bir kuvvet olarak aciklanmistir ve bu nedenle egimli yollara ihtiyac duymamistir Genel gorelilik teorisinde kuvvet uygulayan cismin yakininda dusus yolu ya da eylemsiz bir yol takip eden cisim icin dusen gozlemci icin bile var olan tek cekim kutlecekimsel alan icinde kalan duzensizliklerdir Newton dinamigine gore basit gelgitsel etkiler olan bu duzensizlikler dogal kutlecekimsel bir alanda dusen ve sikistirilmis bir kutleden olusan cisimler tarafindan hissedilen mikrocekimi olusturur Bu gelgitsel kuvvetlerin sebebi bu tip bir alanin basnoktasinin merkezlenmis bir noktada olmasi ve bundan dolayi iraksamasi ve dayanikliliginin kutleden olan uzakliga gore hafifce degismesidir Bundan dolayi cismin yorungesinde donmek ve dusmek arasinda degisecektir Mikrocekim terimi Newtoncu bakis acisindan gelen icin asiri teknik bir terimdir genel gorelilik gorusu acisindan gecerli ve betimseldir Mikrocekim Mikrocekim mikro g terimi agirliksizlik ve sifir G icin es anlamli olarak kullanilabilecek bir terimdir Ama g kuvvetinin tam olarak sifir degil sadece cok kucuk oldugunu belirtir Agirliksizlik ve Azaltilmis Agirlik OrtamlariSifir yercekimi ucus manevrasiUcakta Azaltilmis Agirlik Ucaklar 1959 dan beri astronotlari egitmek film cekmek vs amaclar icin neredeyse agirliksiz bir ortam olusturmaktadirlar Bu tip ucaklar genelde Kusmuk Kuyrukluyildizi takma adi ile bilinirler Agirliksiz bir ortam yaratmak icin ucak alti mil uzunlugunda bir parabolik yay boyunca ucar Once tirmanir ve sonra hizli dalisa gecer Havada bir yaycizerken ucagin itki sistemleri ve dumeni kontrol edilerek havanin neden oldugu surukleme kuvveti iptal edilir ve ucagi sanki havasiz bir ortamda serbest dusus yapiyormus gibi bir duruma sokar Bu surecte ucagin icindekiler 25 saniye suren bir agirliksizlik hissederler Bu agirliksizlik evresinden once ucak parabolu tirmanirken icerdekiler yaklasik 2g lik bir kuvvete maruz kalirlar Tipik bir ucus yaklasik 2 saat surer ve toplamda 50 parabol ucusu gerceklestirilir NASA nin KC 135A adli ucagi sifir yercekimi manevrasi icin yukselirken NASA nin Azaltilmis Yercekimi Ucagi Bahsedilen tipteki ucaklar 1973 ten beri NASA nin Azaltilmis Yercekimi Arastirma Programi tarafindan kontrol edilmektedir Ucaklarin takma isimleri tanitim amaciyla daha sonradan Agirliksiz Mucize olarak degistirilmistir NASA nin en son kullandigi Azaltilmis Yercekimi Ucagi Agirliksiz Mucize VI adli bir McDonnel Douglas C 9 modelindeki bir ucaktir ve Lyndon B Johnson Uzay Merkezinin yakinindaki Ellington Havaalaninda bulunmaktadir NASA nin Mikrocekim Universite sinin Azaltilmis Yercekimi Ucus Firsatlari Plani ya da bilinen adiyla Azaltilmis Yercekimi Ogrenci Ucus Firsati Programi lisans ogrencilerinden olusan gruplara bir mikrocekim deneyi onerisinde bulunmalarina izin verir Eger secilen takim deneylerini tasarlar ve uygularlarsa bu ogrenciler NASA nin Kusmuk Kuyrukluyildizini ucurmak icin davet edilirler Avrupa Uzay Ajansi A300 Sifir G Avrupa uzay ajansi parabolik ucuslarini Airbus A300 B2 modelindeki bir ucakla yapmaktadir Mikrocekim arastirmalarini gerceklestirmek icin AUA ardisik gunlerde gerceklesen uc ucustan olusan bir ucus grubu duzenler Her ucus yaklasik 30 parabolden olusur ve her ucusta toplamda 10 dakika agirliksiz kalinir AUA nin ucuslari genelde Fransa nin Bordeaux s sehrindeki Merignac Havaalaninda Novaspace sirketi tarafindan gerceklestirilir Ilk AUA Sifir G ucuslari 1984 te NASA KC 135 adli ucagini kullanarak Houston Texas ta gerceklestirilmistir Mayis 2010 dan beri AUA 52 ucus grubu ve 9 ogrenci ucus grubu duzenlemistir AUA nin kullandigi diger ucaklar ise Rus IIyushin II 76 MDK ve Fransiz Caravelle ucaklaridir Digerleri 1993 te Peter Diamandis Byron Lichtenberg ve Ray Cronise tarafindan kurulan Sifir Yercekimi Sirketi 25 30 saniyelik agirliksizlik yaratan degistirilmis bir Boeing 727 kullanmaktadir Ucuslar turizm ve arastirma amacli satin alinabilmektedir Yer Temelli Dusus Tesisleri NASA Sifir yercekimi arastirma merkezinde yapilan sifir yercekimi testi Agirliksizlik kosullari yaratan yer temelli dusus tesisleri dusurme kulesi ya da dusurme tupu olarak bilinir NASA nin Sifir Yercekimi Arastirma Tesisi Glenn Arastirma Merkezinde Cleveland Ohio da bulunmaktadir Burada yerin altinda 145 metrelik bir saft ve buna entegre edilmis vakumlu dusurme haznesi bulunmaktadir Deney araci 5 18 saniye boyunca 132 metrelik bir dusme mesafesini kat etmektedir 4 5 metrelik mesafede 65g lik bir ivme ile durmaktadir Bunun haricinde NASA Glenn de 2 2 Saniye Dusurme Kulesi adinda 24 1 metrelik dusme mesafesi olan bir dusurme kulesi daha vardir Hava surtunmesini onlemek icin surtunme kalkanlari kullanmaktadir ve tum sistem 3 3 metre uzunlugundaki bir hava yastigi ile durdurulmaktadir Ortalama 20 g lik bir durdurma ivmesine sahiptir Sifir Yercekimi Arastirma Tesisi gunde bir ya da iki dusurme yapabilirken 2 2 Saniye Dusurme Kulesi gunde 12 dusurme yapabilir NASA nin Marshall Uzay Ucuslari Merkezinde vakum ortamina yakin ortamlarda dususler yapan 4 6 saniyelik ve 105 metre uzunlugunda olan bir tane daha dusurme tupu vardir Durdurma ivmesinin insan hayatini tehlikeye atacak boyutlarda olmasindan dolayi bu araclari insanlar kullanmamaktadir Dunyadaki diger dusurme tesisleri Mikro Cekim Laboratuvari Japonya 4 5 saniye dusus Metalurji Bolumunun deneyse dusurme tupu Grenonle 3 1 saniye dusus Fallturrm Bremen Universitesi Bremen 4 74 saniye dusus Queensland Teknoloji Universitesi Dusurme Kulesi 2 0 saniye dususDogal Kaldirma Kuvveti Agirliksizlik insan deneklerin ve ekipmanlarin ortamda dolasabilecek duruma gelene kadar agirlastirilmasi ya da kaldirilmasi ile dogal kaldirma kuvveti olusturularak taklit edilebilir NASA uzay tasiti disi etkinliklere hazirlanmak icin Dogal Kaldirma Kuvveti Laboratuvarlarina dogal kaldirma kuvvetini kullanmaktadir Dogal kaldirma kuvveti ayrica Maryland Universitesinin Uzay Sistemleri Laboratuvarinda da kullanilmaktadir Dogal kaldirma kuvveti agirliksizlikla tam olarak ayni degildir Dogal kaldirma kuvveti tankinda cisimlere hala yercekimi etki etmektedir Bu nedenle astronotlar agirligin cok iyi bir bicimde dagitilmis olmasina ragmen uzay giysileri icinde kendi vucut agirliklarini hissetmeye devam etmektedirler Kiyafet ve astronot suda suzulen cisimler gibi herhangi bir kuvvetin etkisi altinda degildir Ayrica su tarafindan olusturulan ve havasiz ortamda gozlenmeyen bir surukleme kuvveti mevcuttur Uzay Aracinda Agirliksizlik Yorungede dolasan bir uzay gemisi icin ivme ve hiz vektorleri arasindaki iliski Astronot uzun saclari ile agirliksizlik etkisini gosterirken Motorlari calismayan donus yapmayan ve atmosferin disinda bulunan bir uzay aracinda uzun sureli agirliksizlik hissedilebilir Eger motorlar ateslenirse ya da atmosfere giris yapilirsa bu agirliksizlik etkisi ortadan kalkacaktir Motorlardan saglanan itme kuvveti rokete duzgunce etki etmek yerine roket puskurtuculerine etki eder ve sikistirma ve germe kuvvetleri olarak aracin yapisi boyunca ilerler ve icindeki insanlara ulasir Yorungede donen bir uzay aracindaki agirliksizlik serbest dusmeyle aynidir ancak kutlecekimi ivmesi uzay aracinin hizinin buyuklugu yerine yonunu degistirir Bunun nedeni ivme vektorunun hiz vektorune dik olmasidir Tipik bir serbest dusus olayinda yercekimi ivmesi cismin hizi ile ayni yondedir ve hizini dogrusal olarak arttirarak Dunya ya dusmesini saglar ya da eger Dunya dan ayriliyorsa yavaslatir Yercekimi ivmesine dik dogrultuda bir hiza sahip olan uzay aracinda ise kutlecekimsel ivme cismin hizinda net bir degisiklige yok acmaz ama bunun yerine merkezcil olarak etki eder ve Dunya nin etrafinda dondukce uzay aracinin hizini sabit bir sekilde dondurur Cunku ivme vektoru de hiz vektoru ile beraber donmektedir ve surekli birbirlerine dik konumda kalirlar Hiz vektorunun yonunde bir degisim olmasa uzay araci duz bir cizgide ilerleyerek Dunya yi terk ederdi Bir Gezegenin Merkezinde Agirliksizlik Kuresel simetrik bir merkezindeki kutlecekimsel kuvvet sifirdir Bu durum simetri nedeniyle oldukca aciktir ve ayrica Newton un simetrik bir kabugun icinde kutlecekimsel kuvvetin sifir oldugunu soyleyen kabuk yontemi ile bu durum anlasilabilir Insan Sagligina EtkileriAstronot Clayton Anderson Discovery ucusu sirasinda bir su baloncugu olarak kendi onunde suzulurken Kohezyon uzayda buyuk rol oynar Uzay istasyonlarinin gelisiyle bu merkezler uzun sure yasanilan ve agirliksizliga maruz kalinan yerler haline geldi Bu tip ortamlarda uzun sure yasamanin insan sagligina zararli etkileri oldugu belirtilmistir Insanlar Dunya nin yuzeyindeki sartlara uyum saglamak icin en iyi sekilde adapte olmuslardir Uzun sure agirliksizliga mazur kalindiginda cesitli fiziksel sistemler degismeye ve korelmeye baslamaktadir Bu etkiler kisa sureli olsa da uzun sureli etkiler de ortaya cikabilir Agirliksizliga uzun sure kalan insanlarda en sik gorulen problem uzay adaptasyonu sendromu olarak bilinen sendromdur UAS genelde uzay tutmasi olarak da adlandirilir UAS nin belirtileri bas agrisi kusma vertigo ve vucutta kiriklik olarak belirtilmistir Ilk UAS vakasi kozmonott Gherman Titov tarafindan 1961 de rapor edilmistir O zamandan beri uaya cikan insanlarin 45 i UAS ye yakalanmistir Uzay tutmasinin suresinin degiske olmasina ragmen 72 saatten fazla surmedigi gorulmustur UAS nin etkileri gectikten sonra vucut bu yeni ortama uyum saglar Agirliksizliga maruz kalmanin en ciddi ektisi kas korelmesi ve iskelet sistemindeki bozulmalardir Bu etkiler egzersiz ile giderilebilir Agirliksizliga uzun sure maruz kalan astronotlar bacak kemiklerini sikistirip iskelet sistemindeki bozulmayi engellemek icin lastik banlar iceren pantolonlar giyer Agirliksizligin diger etkileri ise vucuttaki sivinin yeniden dagilmasi kardiovaskuler sistemin yavaslamasi alyuvar uretiminin azalmasi Olarak siralanabilir Bu etkiler Dunya ya donuldugu anda kaybolmaya baslar 31 Aralik 2012 de NASA destekli bir calisma uzay ucuslarinin astronotlarin beyinlerini etkiledigini ve Alzherimer hastaligina yakalanma riskini arttirdigini belirtti Insan Olmayan Organizmalar Uzerindeki Etkisi Rus bilim insanlari uzaya gonderilen ve ormanda yasayan hamambocekleri arasindaki farklari incelediler Uzaya giden hamamboceklerinin daha hizli buyudugunu ve daha dayanikli olduklarini gozlemlediler Yercekimsiz ortamda dollenen kumes hayvani yumurtalari dogru sekilde gelismeyebilir 2006 Uzay Mekigi deneyinde besin zehirlenmesine neden olan Salmonella typhimurium adli bakterinin uzayda yetistiginde daha tehlikeli oldugu gozlemlendi Sifir Yercekimine Teknik AdaptasyonDunya da solda ve Uzayda sagda gozlemlenen mum isigi Agirliksizlik teknolojik aletler ustunde ve ozellikle de cok fazla mobil parca icerenlerde ciddi sorunlara yok acabilir cismin agirligina dayanan fiziksel surecler belirli yercekimi degerlerinde farkli islemektedir Kohezyon ve adveksiyon uzayda buyuk rol oynamaktadir Adaptasyonlar olmadan siradan gunluk eylemleri bile gerceklestirmek imkansizdir Uluslararasi Uzay Istasyonunda astronotlar tuvalete gitmek icin kendilerini bir kemerle oturaga baglamalidirlar Herhangi bir siviyi tuketmek icin se kamis veya tuplere ihtiyac duyarlar