Seçmen katılımı bir seçimde oy kullanan kayıtlı seçmenin yüzdesidir.
Onlarca yıl süren artıştan sonra 1960'lardan itibaren birçok gelişmiş demokraside seçmen katılımında bir düşüş eğilimi oluştu. Genellikle düşük seçmen katılımı demokrasi inancındaki zayıflığa, ilgisizliğe veya mevcut durumun yarattığı rahatlığa bağlanabilir. Düşük seçmen katılımı istenmeyen bir durum olarak görülmektedir ve katılımı etkileyen etkenler ve bunun nasıl artırılacağı hakkında bir tartışma mevcuttur. Bu konudaki ciddi çalışmalara rağmen araştırmacılar düşüşle ilgili nedenler konusunda bölünmüşlerdir. Bunun nedenleri ekonomik, demografik, kültürel, teknolojik ve kurumsal etkenler şeklinde geniş bir yelpaze oluşturmaktadır. Katılımı artırmak ve oy vermeyi cesaretlendirmek için birçok çaba gösterilmektedir.
Farklı ülkelerin çok farklı seçmen katılım oranları vardır. Mesela ABD’de oy kullanabilecek seçmenin %70’i oy kullanmak için kayıtlıdır, ki bu bile tek başına düşük seçmen katılımını açıklayacak bir etkendir ve bu oran son yıllarda başkanlık seçimlerinde oy kullanacak nüfusun %50 sine kadar düşmüştür. Oy kullanmanın zorunlu olduğu Avustralya ve Malta’da katılım oranı %95'leri bulmaktadır. Bu farklılıkların nedenlerinin kültürel ve kurumsal etkenlerin bir karışımı olduğu düşünülmektedir.
Oy verme nedenleri
Büyük bir seçimde bir kişinin kullanacağı oyun sonucu etkileme şansı çok düşüktür. Bu, akıllı bir seçmenin oy kullanmaması gerektiği sonucu çıkan akılcı seçim kuramı için ciddi bir zorluk çıkartmaktadır. Bu, özgür kovboy sorununun bir parçasıdır, çünkü kuramda bir seçmen bilgilendirilme, bir karar verme ve oy kullanmaya gitme çabalarını gösterme zorunda olmaksızın akılcı bir karar vermek için nüfusun geri kalanına güvenebilir. Seçmenlerin etkileşim yeteneğini hesaba katan oyun kuramını kullanan çalışmalar büyük bir seçimde beklenen katılımın sıfır olması gerektiğini bulgulamıştır.
Bir kişinin oy kullanıp kullanmayacağını gösteren temel formül şudur PB + D > C. Burada P bir seçmenin oyunun bir seçim sonucunu etkileme ve B de eğer seçmenin beğendiği siyasal parti ya da aday seçilirse elde edeceği düşündüğü faydanın algısıdır. D köken olarak demokrasi inancı veya yurttaşlık görevidir ancak bugün bir bireyin oy kullanmaktan aldığı toplumsal veya kişisel tatmini temsil etmektedir. C oy kullanmada harcanan zaman, güç ve parasal harcamadır. P gerçekte birçok seçimde sıfırdır, PB de sıfıra yakındır ve D böylelikle insanları oy kullanmaya teşvik eden en önemli öğe olmaktadır. Bir insanın oy kullanması için bu etkenler mutlaka C’den üstün olmalıdır.
Riker ve Ordeshook D’nin çağdaş anlamını geliştirdi. İnsanların oy kullanmaktan insanların hissettiği beş büyük tatmin biçiminin listesini yaptılar: oy kullanmaya dönük toplumsal yaptırıma uymak, bireyin siyasal sisteme sadakati beyan etmek, partililik tercihini beyan etmek (aynı zamanda anlamlı oy verme olarak da bilinmektedir veya her hengi bir menfaat beklemeksizin bir aday için desteğini belirtmek) bireyin siyasal sistemde önemini beyan etmek; bu aynı zamanda siyaseti ilginç ve keyifli bulanlar, araştırma yapanlar ve bir karar vermek isteyenler için de geçerlidir. Diğer siyasal bilimciler başka teşvik ediciler eklediler ve Riker ve Ordeshook’un varsayımlarını sorguladılar. Tüm bu kavramlar nitelikleri gereği mutlak olmadıklarından insanların neden oy verdiklerini kesin olarak keşfetmek güçleşmektedir.
Seçmen Katılımının Önemi
Bu konu halkın tercihi konusunda uzmanlaşan siyasal bilimciler ve ekonomistler arasında önemli bir tartışma başlığı olsa da genellikle yüksek seçmen katılımının arzu edilen bir durum olduğu düşünülmektedir. Yüksek seçmen katılımı genellikle mevcut sistemin meşruluğunun bir kanıtı olarak görülmektedir. Diktatörler bu nedenle sıklıkla vitrin seçimlerde yüksek katılım oranları uydurular. Mesela Saddam Hüseyin’in 2002 referandumunun %100 katılıma ulaştığı iddia edilmişti. Muhalefet partileri bazen seçimlerin adil olmayacağını veya kanuna aykırı olacağını veya bir seçimin bir kanundışı olduğu düşünülen bir hükûmet için yapıldığını hissettiklerinde boykot ederler. Örnek vermek gerekirse, İtalyan Devleti kurulduktan sonra, onlarca yıl İtalyan Katoliklerinin seçimleri boykot etmelerini sağladı. Bazı ülkelerde, olduğu gibi, örnek olarak, oy kullananlara dönük şiddet tehditleri söz konusudur. Ancak bazı siyasal bilimciler yüksek seçmen katılımının sistemin örtülü bir kabulü olduğu görüşünü sorgulamaktadır.
Ayrıca bakınız
Dip Notlar
- ^ Satoshi Kanazawa. "A Possible Solution to the Paradox of Voter Turnout." The Journal of Politics. p. 974
- ^ Kanazawa p. 975
- ^ Bu formülün altında yatan düşünce 1957'de tarafından oluşturulmuş, formül 1968'de Riker ve Ordeshook tarafından geliştirilmiştir.
- ^ Riker and Ordeshook, 1968
- ^ Bknz Mark N. Franklin. "Seçim Mühendisliği ve Ulusal Katılım Farklılıkları Karşılaştırması" British Journal of Political Science,
- ^ "CNN - Saddam seçimlerden istediğini çıkardı". 11 Aralık 2005 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 25 Ocak 2007.
- ^ Katz p. 242
Kaynakça
en:Voter turnout
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Secmen katilimi bir secimde oy kullanan kayitli secmenin yuzdesidir 2018 Turkiye cumhurbaskanligi seciminde secmenlerin adaylara gore oy kullanma oranlari Onlarca yil suren artistan sonra 1960 lardan itibaren bircok gelismis demokraside secmen katiliminda bir dusus egilimi olustu Genellikle dusuk secmen katilimi demokrasi inancindaki zayifliga ilgisizlige veya mevcut durumun yarattigi rahatliga baglanabilir Dusuk secmen katilimi istenmeyen bir durum olarak gorulmektedir ve katilimi etkileyen etkenler ve bunun nasil artirilacagi hakkinda bir tartisma mevcuttur Bu konudaki ciddi calismalara ragmen arastirmacilar dususle ilgili nedenler konusunda bolunmuslerdir Bunun nedenleri ekonomik demografik kulturel teknolojik ve kurumsal etkenler seklinde genis bir yelpaze olusturmaktadir Katilimi artirmak ve oy vermeyi cesaretlendirmek icin bircok caba gosterilmektedir Farkli ulkelerin cok farkli secmen katilim oranlari vardir Mesela ABD de oy kullanabilecek secmenin 70 i oy kullanmak icin kayitlidir ki bu bile tek basina dusuk secmen katilimini aciklayacak bir etkendir ve bu oran son yillarda baskanlik secimlerinde oy kullanacak nufusun 50 sine kadar dusmustur Oy kullanmanin zorunlu oldugu Avustralya ve Malta da katilim orani 95 leri bulmaktadir Bu farkliliklarin nedenlerinin kulturel ve kurumsal etkenlerin bir karisimi oldugu dusunulmektedir Oy verme nedenleriBuyuk bir secimde bir kisinin kullanacagi oyun sonucu etkileme sansi cok dusuktur Bu akilli bir secmenin oy kullanmamasi gerektigi sonucu cikan akilci secim kurami icin ciddi bir zorluk cikartmaktadir Bu ozgur kovboy sorununun bir parcasidir cunku kuramda bir secmen bilgilendirilme bir karar verme ve oy kullanmaya gitme cabalarini gosterme zorunda olmaksizin akilci bir karar vermek icin nufusun geri kalanina guvenebilir Secmenlerin etkilesim yetenegini hesaba katan oyun kuramini kullanan calismalar buyuk bir secimde beklenen katilimin sifir olmasi gerektigini bulgulamistir Bir kisinin oy kullanip kullanmayacagini gosteren temel formul sudur PB D gt C Burada P bir secmenin oyunun bir secim sonucunu etkileme ve B de eger secmenin begendigi siyasal parti ya da aday secilirse elde edecegi dusundugu faydanin algisidir D koken olarak demokrasi inanci veya yurttaslik gorevidir ancak bugun bir bireyin oy kullanmaktan aldigi toplumsal veya kisisel tatmini temsil etmektedir C oy kullanmada harcanan zaman guc ve parasal harcamadir P gercekte bircok secimde sifirdir PB de sifira yakindir ve D boylelikle insanlari oy kullanmaya tesvik eden en onemli oge olmaktadir Bir insanin oy kullanmasi icin bu etkenler mutlaka C den ustun olmalidir Riker ve Ordeshook D nin cagdas anlamini gelistirdi Insanlarin oy kullanmaktan insanlarin hissettigi bes buyuk tatmin biciminin listesini yaptilar oy kullanmaya donuk toplumsal yaptirima uymak bireyin siyasal sisteme sadakati beyan etmek partililik tercihini beyan etmek ayni zamanda anlamli oy verme olarak da bilinmektedir veya her hengi bir menfaat beklemeksizin bir aday icin destegini belirtmek bireyin siyasal sistemde onemini beyan etmek bu ayni zamanda siyaseti ilginc ve keyifli bulanlar arastirma yapanlar ve bir karar vermek isteyenler icin de gecerlidir Diger siyasal bilimciler baska tesvik ediciler eklediler ve Riker ve Ordeshook un varsayimlarini sorguladilar Tum bu kavramlar nitelikleri geregi mutlak olmadiklarindan insanlarin neden oy verdiklerini kesin olarak kesfetmek guclesmektedir Secmen Katiliminin OnemiBu konu halkin tercihi konusunda uzmanlasan siyasal bilimciler ve ekonomistler arasinda onemli bir tartisma basligi olsa da genellikle yuksek secmen katiliminin arzu edilen bir durum oldugu dusunulmektedir Yuksek secmen katilimi genellikle mevcut sistemin mesrulugunun bir kaniti olarak gorulmektedir Diktatorler bu nedenle siklikla vitrin secimlerde yuksek katilim oranlari uydurular Mesela Saddam Huseyin in 2002 referandumunun 100 katilima ulastigi iddia edilmisti Muhalefet partileri bazen secimlerin adil olmayacagini veya kanuna aykiri olacagini veya bir secimin bir kanundisi oldugu dusunulen bir hukumet icin yapildigini hissettiklerinde boykot ederler Ornek vermek gerekirse Italyan Devleti kurulduktan sonra onlarca yil Italyan Katoliklerinin secimleri boykot etmelerini sagladi Bazi ulkelerde oldugu gibi ornek olarak oy kullananlara donuk siddet tehditleri soz konusudur Ancak bazi siyasal bilimciler yuksek secmen katiliminin sistemin ortulu bir kabulu oldugu gorusunu sorgulamaktadir Ayrica bakinizTurkiye de secimlere katilimDip Notlar Satoshi Kanazawa A Possible Solution to the Paradox of Voter Turnout The Journal of Politics p 974 Kanazawa p 975 Bu formulun altinda yatan dusunce 1957 de tarafindan olusturulmus formul 1968 de Riker ve Ordeshook tarafindan gelistirilmistir Riker and Ordeshook 1968 Bknz Mark N Franklin Secim Muhendisligi ve Ulusal Katilim Farkliliklari Karsilastirmasi British Journal of Political Science CNN Saddam secimlerden istedigini cikardi 11 Aralik 2005 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 25 Ocak 2007 Katz p 242Kaynakcaen Voter turnout