Kudüs Kuşatması, 7 Haziran – 15 Temmuz 1099 tarihlerinde Fâtımî Devleti toprağı olan Kudüs'ün Toulouse Kontu Raymond de Saint-Gilles önderliğindeki Haçlılar tarafından kuşatılmasıdır ve ele geçirilmesidir. Savaşın ardından burada Kudüs Krallığı kurulmuştur.
Kudüs Kuşatması | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Birinci Haçlı Seferi | |||||||||
| |||||||||
Taraflar | |||||||||
Fâtımîler | |||||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||||
Toulouse Kontu Raymond de Saint-Gilles Godfrey de Bouillon Robert Curthose | İftikar el-Devle | ||||||||
Güçler | |||||||||
1,300 Şövalye ~ 12,000 Piyade | 400 Süvari ve askeri birlik | ||||||||
Kayıplar | |||||||||
? | ? |
Kuşatma öncesi
Antakya'nın ele geçirilmesinin ardından, IV. Raymond önderliğinde Kudüs'e yönelen Haçlı Ordusu, bu yolculuk sırasında; Hisn-el-Akrad, Tartus ve Arsuf kale ve şehirlerini ele geçirmiş, 1 Haziran'da doğuya, yani Ramallah ve Kudüs'e doğru ilerlemeye başlamıştır. Bu sırada, Haçlılar'ın Kudüs'ü ele geçirmesini önlemek amacıyla, Kudüs'e limanı olan Yafa şehri kale duvarları Fatımîler tarafından yıkılmıştır. 1 gün sonra Haçlı Ordusu Ramallah Şehrine gelmiş ve burayı ele geçirip, Kudüs Kuşatması için teşkilatlanmıştır. 7 Haziran'da Haçlı Ordusu Kudüs'ün önüne gelmiş ve böylece kuşatma başlamıştır.
Kuşatma Süreci
7 Haziran 1099 tarihinde, IV. Raymond önderliğindeki Haçlı Ordusu Kudüs'e geldiler. Kuşatmanın ilk başlarında İsevî Haçlı Ordusu, önleriyle papazlarıyla kendilerini şehrin duvarlarına atıp, ağlayarak ilahi söylemişlerdir. Daha sonra kuşatma resmen başladı. Kudüs'ün kuşatılması sırasında once Haçlı orduları şehrin surlarına birçok başarısız saldırılarda bulundular ve geri püskürtüldüler.
Şehrin etrafında tahta bulup kuşatma için mancınık ve kuleler yapma imkânı olmadığı anlaşıldı. Ama Filistin'e gelmiş olan Cenevizliler Yafa yakınlarında karaya oturttukları gemilerini parçalayarak tahtalarını Kudüs önlerine getirdiler ve iki tane büyük kuşatma kulesi yaptılar. Bunlar 14 Haziran gecesi şehrin duvarları önüne getirildi.
Gasta adlı birincil kaynağa göre, 15 Haziran günü bu kulelerden şehrin kuzeydoğu kapısı önünde bulunana Godefroi komuta etmekteydi; askerlerinden iki Flandralı şövalye ilk defa kuleden şehre girmeyi başardı. Bundan sonra Godefroi, kardeşi Boulogne'lu Eustace, Tancerd ve askerleri de şehre girdiler. Raymond komutasındaki ikinci kule bir hendek dolayısıyla ilerleyemedi.
Fakat şehre Haçlıların girdiği haberini öğrenen kapı savunma komutanı İftikar el-Devle fazla direniş yapamayacağını anlamıştı. Raymond bir haberci göndererek İftikar El-Devle teslim olursa kendisi ve ordusunun hiç ziyan görmeden serbest olarak Kudüs'ten ayrılmasına izin verileceğini bildirdi. İftikar el-Devle hemen Raymond'un tekliflerini kabul edip teslim olup şehir kapılarını Haçlılara açtı. Raymond bu sözünü tuttu ve İftikar El-Devle ve ordusu akşam Kudüs'ten ayrılarak Eskalon kalesine gittiler. Kudüs Haçlılar eline geçti.
Kuşatma Sonrası
Müslüman ve Yahudi Kudüslülerin katliamı
15 Temmuz 1099 günü Fatımîlerin teslim olması ve sonuç olarak Haçlı Ordusunun zafere ulaşmasının ardından, Haçlı Askerleri şehre girmişlerdir. O gün öğleden sonra, akşam üstü ve ertesi sabah Haçlı Askerleri Kudüs'teki tum Müslümanları ve Yahudileri öldürmeye başlayıp büyük bir soykırım gerçekleştirip Kudüs'te iki gün içinde şehirdeki 70 binden fazla kişiyi katletmiş ve şehrin merkezini Müslüman Arap ve Yahudilerden temizlemeye başlamışlardır.
Kudüslü Arap müslümanların çoğunluğu Mescid-i Aksa camisine, Haremi Şerif, Süleyman Tapınak Tepesine sığınmışlardı. Yahudiler ise Batı Duvarı (Ağlama Duvarı) kenarında bulunan kendi sinagoglarına çekilmişlerdi. Birincil Batı Avrupalı Haçlılar tarih yazanların ve zamanın tarihini yazan Arap kaynaklarının belgelendiğine göre Haremi Şerif, Süleyman Tapınak Tepesi üstünde kendi tapınaklarına sığınan Müslüman ve Yahudilerin tümü hiç istinasız öldürülmüşlerdir.
O günleri yaşamış, ismi bilinmeyen bir yazarının "Gesta Francorum" adlı Latince tarih eserinde bu katliam şöyle tasvir edilir:
Bizim askerlerimiz Süleyman Tapınağına kadar onları katlederek, öldürerek takip ettiler; burada katliamla o kadar çok kişi öldürülmüştü ki ölenlerin akan kanı katliama devam eden askerlerimizin ayak bileklerine kadar yükselmişti.
Bir diğer birincil kaynak olan Foucher de Chartres tarihi şöyle yazar:
Bu tapınakta 10.000 kişi öldürüldü. Gerçekten orada olsaydınız ayaklarımızın ayak bileklerine kadar öldürülenlerin kanı ile kaplı olduğunu görürdünüz. Daha başka ne denilebilir? Buradaki hiç kimse hayatta bırakılmadı; ne kadınların ne çocukların hayatını bağışladılar.
Bir başka Haçlı yazari, Aguiles'li Raymund ("Historia Francorum qui ceperunt Iherusalem" adlı eserinde) "övünmeli" bir üslupla şunları anlatır:
Görülmeye değer harika sahneler gerçekleşti. Adamlarımızın bazıları - ki bunlar en merhametlileriydi - düşmanların kafalarını kesiyorlardı. Diğerleri onları oklarla vurup yere düşürdüler, bazıları ise onları canlı canlı ateşe atarak daha uzun sürede öldürüp işkence yaptılar. Şehrin sokakları, kesilmiş kafalar, eller ve ayaklarla doluydu. Öyle ki yolda bunlara takılıp düşmeden yürümek zor hale gelmişti. Ama bütün bunlar, Süleyman Tapınağı'nda yapılanların yanında hafif kalıyordu. Orada ne mi oldu? Eğer size gerçekleri söylersem, buna inanmakta zorlanabilirsiniz. En azından şunu söyleyeyim ki, Süleyman Tapınağı'nda akan kanların yüksekliği, adamlarımızın ayak bileklerinin boyunu aşıyordu.
Arap tarihçi Ali İbnü'l Esir (1160-1233) Al-Kamil fi'l Tarih (Mükemmel Tarih)" adlı eserinde
Kutsal şehrin nüfusu kılıçtan geçirildi ve Frenkler bir hafta süren bir Müslüman katliamına giriştiler. Mescid-i Aksa Camiinde yetmiş binden fazla kişiyi öldürdüler.
demektedir.
Birkaç birincil kaynak Yahudi Sinagog binasının içine sığınan Yahudilerle birlikte yakıldığı yazmaktadır. Sinagog içinde Yahudiler canlı canlı yanmakta ve yananların iniltileri etrafa yayılmakta iken Haçlı askerlerinin "İsam, Sana Tapıyoruz." adli ilahiyi iniltilerin üzerinde duyurmak için sinagog etrafında dönerek gayet yüksek sesle bağırarak söyleyip kendilerini eğlendikleri bildirilir. Şam tarihini işleyen İbnü'l Kalanisi (1073-1160) Zeyl Tarih Dimaşk adlı zamanının tarihinde olanı şöyle özetler:
Ahaliden çoğu öldürüldü. Sinagoglarına sığınan Yahudileri Franklar kafalarının üstünden yaktılar.
ve bu yangından Sinagog'da bulunan hiçbir Yahudinin sağ kalmadığını yazar.
Bu felaketin önemini azaltmak hedefli bazı Avrupalı tarihçi yazarlar birkaç Müslümanın bu katliamdan kurtulduklarını yazmaktadırlar. Mesela, Haçlı komutanı Tancred'in Tapınak Dağı etrafının kendine verildiği için oraya sığınmış Müslümanlardan bazılarını öldürmekten kurtarmak istediğini; fakat diğer Haçlıların onu dinlemeyip katliama devam ettikleri bildirilir. "Gesta Francorum" tarih yazarının
Şehir inançsızlardan ele geçirilince, bizim askerlerimiz şehirde bulunan çok sayıda inançsızı, hem erkek hem kadın, ellerine geçirdiler, bunları ya öldürdüler ya da kul olarak aldılar.
diye yazması, şehirlilerinin bazılarının Haçlılar tarafından köle olarak alınmasını Haçlıların insaflı davrandıkları olarak yorumlanmaktadır. Yine aynı yazarın
[Liderlerimiz] bütün şehir ölü Arap cesetleri ile dolu olup bunların şehri fena kokuttukları için bütün ölü [Arap] cesetlerinin şehirden dışarı atılmasını emrettiler ve böylece hayatta kalan Araplar bütün cesetleri şehrin çıkış kapılarına sürüklediler ve oralarda sanki yüksek evler gibi yığınlar yaptılar. İnançsız kişilerin bu kadar büyük katliamını hiç kimse görmüş duymuş değildi. Yakılan ölü cesetleri sanki piramitler gibi yığılmıştı. Kaç kişinin öldürülmüş olduğunu Allah'tan başka kimse bilemez.
diye yazmasından ölüleri sürükleyenler Arap oldukları dolayısıyla bundan her Arap'ın öldürülmediği sonucunu çıkartırlar. Bu arada piramitler gibi ölü yığınları; bu piramitlere ölü sürükleyenlerin Hristiyan Arap olabileceği olasılığı gibi ayrıntılar unutturulmak istenip her Müslümanın öldürülmediğine dair bir netice çıkarmaktadır.
Bazı yazarlar Ortodoks Hristiyanların da öldürüldüğünü yazmakla beraber Ortodoks Hristiyanların Kudüs fethi katliam günlerinden sonra da şehirde bulunduğuna dair belgeler bulunmaktadır. Mesela Haçlıların "Kutsal Mezar Kilisesi (Kıyamet Kilisesi)" içinde yüzyıllardır dinsel görev sağlayan doğulu Hristiyan (Rum, Gürcü, Ermeni, Kopt, Suriyeli vb.) papaz ve keşişleri oradan attıkları gerçeği bunların katliama uğramadığına delil kabul edilmektedir. Fakat bu aşırı fanatik Katolik Haçlı tutumu hakkında tenkit bulunmamaktadır. Bu fanatik tutuma direnmek isteyen Doğulu papazlar bu kilisede bulunan "Gerçek İstavroz"'un sakladığı yeri önce ifşa etmemişlerdir. Tüm Hristiyanlar için kutsal olan bu eşyayı korumakla görevli Doğulu papazlar bunun üzerine Katolik Hristiyan Haçlılar tarafından işkenceye tabi tutulmuşlar ve ancak bu işkenceden sonra kutsal kalıntı Haçlı Katolik Hristiyanlar eline geçmiştir.
Sonuç olarak, Kudüs'ün Haçlılar tarafından fethinin ilk sonucunun şehir Müslüman ve Yahudi halkının büyük bir vahşetle öldürülmesi olduğu saklanamayacak bir tarihî gerçek olduğunu kabul etmek gerekmektedir. Kaç kişinin öldürüldüğünü ve bunların nasıl öldürüldüğünün dökümünü tahmin etmek için belgesel birincil kaynak bulunmamaktadır. Fakat XI. yüzyılın hiçbir olayı için de birincil, ayrıntılı, inandırıcı belgesel kaynak bulunmamaktadır.
Fatımiler ve Askelon Muharebesi
Bu sırada komutan İftikar El-Devle Askelon'a çekilmiştir. Vezir Afdal Şahensah komutasında bir ordu toplamaya başlamıştır. Fatımî ve çeşitli Müslüman ülkelerinden toplam 20.000-50.000 asker toplandı. 5 Ağustos'ta Fatımî elçisi Haçlılara giderek, Kudüs ve Filistini Fatımîler'e teslim etmesini bildirdi. Ancak Haçlı komutanları bunu kabul etmediler. Godferei önderliğinde Haçlı ordusu Askelon'a saldırıya geçtiler. Fatımî veziri böyle bir saldırıyı hiç beklememekteydi. Hazırlıksız yakalanan Fatımî ordusu savaşı kaybetti ve Vezir Mısır'a kaçtı. Böylece Fatımîler, Kudüs ve Filistin'in Haçlılara ait olduğunu kabul etmek zorunda kaldılar.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ . 16 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2013.
- ^ Maalouf, Amin (çev. Mehmet Ali Kılıçbay) (1998), Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri, İstanbul: Telos Yayıncılık
- ^ a b c d e f Runciman, Steven (çev. Fikret Işıltan) (1998), Haçlı Seferleri Tarihi: I. Cilt Birinci Haçlı Seferi ve Kudüs Krallığının Kuruluşu, Ankara:Türk Tarih Kurumu Yayınları
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 16 Ocak 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 25 Aralık 2013.
Dış bağlantılar
- Maalouf, Amin (çev. Mehmet Ali Kılıçbay) (1998),Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri, İstanbul: Telos Yayıncılık
- Runciman, Steven (çev. Fikret Işıltan) (1998), Haçlı Seferleri Tarihi: I. Cilt Birinci Haçlı Seferi ve Kudüs Krallığının Kuruluşu, Ankara:Türk Tarih Kurumu Yayınları
- Demirkent, Işın, (1997) Haçlı Seferleri, İstanbul: Dünya Yayıncılık,
- Ashbridge, Thomas (2004), The First Crusade: A New History . Oxford. .(İngilizce)
- Nicolle, David (), The First Crusade 1096-99, Osprey Publishing Campaign:132 (İngilizce).
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Kudus Kusatmasi 7 Haziran 15 Temmuz 1099 tarihlerinde Fatimi Devleti topragi olan Kudus un Toulouse Kontu Raymond de Saint Gilles onderligindeki Haclilar tarafindan kusatilmasidir ve ele gecirilmesidir Savasin ardindan burada Kudus Kralligi kurulmustur Kudus KusatmasiBirinci Hacli SeferiTarih7 Haziran 15 Temmuz 1099BolgeKudusSebepKudus un Iseviler icin kutsal olmasiSonucHacli Ordusu nun zaferi ve Kudus Kralligi nin kurulmasiTaraflarHacli Ordusu Fransa Kralligi Normandiya Dukaligi FatimilerKomutanlar ve liderlerToulouse Kontu Raymond de Saint Gilles Godfrey de Bouillon Robert CurthoseIftikar el Devle Gucler1 300 Sovalye 12 000 Piyade400 Suvari ve askeri birlikKayiplar Kusatma oncesiAntakya nin ele gecirilmesinin ardindan IV Raymond onderliginde Kudus e yonelen Hacli Ordusu bu yolculuk sirasinda Hisn el Akrad Tartus ve Arsuf kale ve sehirlerini ele gecirmis 1 Haziran da doguya yani Ramallah ve Kudus e dogru ilerlemeye baslamistir Bu sirada Haclilar in Kudus u ele gecirmesini onlemek amaciyla Kudus e limani olan Yafa sehri kale duvarlari Fatimiler tarafindan yikilmistir 1 gun sonra Hacli Ordusu Ramallah Sehrine gelmis ve burayi ele gecirip Kudus Kusatmasi icin teskilatlanmistir 7 Haziran da Hacli Ordusu Kudus un onune gelmis ve boylece kusatma baslamistir Kusatma Sureci7 Haziran 1099 tarihinde IV Raymond onderligindeki Hacli Ordusu Kudus e geldiler Kusatmanin ilk baslarinda Isevi Hacli Ordusu onleriyle papazlariyla kendilerini sehrin duvarlarina atip aglayarak ilahi soylemislerdir Daha sonra kusatma resmen basladi Kudus un kusatilmasi sirasinda once Hacli ordulari sehrin surlarina bircok basarisiz saldirilarda bulundular ve geri puskurtulduler Sehrin etrafinda tahta bulup kusatma icin mancinik ve kuleler yapma imkani olmadigi anlasildi Ama Filistin e gelmis olan Cenevizliler Yafa yakinlarinda karaya oturttuklari gemilerini parcalayarak tahtalarini Kudus onlerine getirdiler ve iki tane buyuk kusatma kulesi yaptilar Bunlar 14 Haziran gecesi sehrin duvarlari onune getirildi Gasta adli birincil kaynaga gore 15 Haziran gunu bu kulelerden sehrin kuzeydogu kapisi onunde bulunana Godefroi komuta etmekteydi askerlerinden iki Flandrali sovalye ilk defa kuleden sehre girmeyi basardi Bundan sonra Godefroi kardesi Boulogne lu Eustace Tancerd ve askerleri de sehre girdiler Raymond komutasindaki ikinci kule bir hendek dolayisiyla ilerleyemedi Fakat sehre Haclilarin girdigi haberini ogrenen kapi savunma komutani Iftikar el Devle fazla direnis yapamayacagini anlamisti Raymond bir haberci gondererek Iftikar El Devle teslim olursa kendisi ve ordusunun hic ziyan gormeden serbest olarak Kudus ten ayrilmasina izin verilecegini bildirdi Iftikar el Devle hemen Raymond un tekliflerini kabul edip teslim olup sehir kapilarini Haclilara acti Raymond bu sozunu tuttu ve Iftikar El Devle ve ordusu aksam Kudus ten ayrilarak Eskalon kalesine gittiler Kudus Haclilar eline gecti Kusatma SonrasiMusluman ve Yahudi Kuduslulerin katliami Ustte Kiliselerin tahrip edilmesi Ortada Yahudilerin baslarinin kesilmesi Altta Sovalyelerin Hristiyan bolgelerini yagmalamasi 15 Temmuz 1099 gunu Fatimilerin teslim olmasi ve sonuc olarak Hacli Ordusunun zafere ulasmasinin ardindan Hacli Askerleri sehre girmislerdir O gun ogleden sonra aksam ustu ve ertesi sabah Hacli Askerleri Kudus teki tum Muslumanlari ve Yahudileri oldurmeye baslayip buyuk bir soykirim gerceklestirip Kudus te iki gun icinde sehirdeki 70 binden fazla kisiyi katletmis ve sehrin merkezini Musluman Arap ve Yahudilerden temizlemeye baslamislardir Kuduslu Arap muslumanlarin cogunlugu Mescid i Aksa camisine Haremi Serif Suleyman Tapinak Tepesine siginmislardi Yahudiler ise Bati Duvari Aglama Duvari kenarinda bulunan kendi sinagoglarina cekilmislerdi Birincil Bati Avrupali Haclilar tarih yazanlarin ve zamanin tarihini yazan Arap kaynaklarinin belgelendigine gore Haremi Serif Suleyman Tapinak Tepesi ustunde kendi tapinaklarina siginan Musluman ve Yahudilerin tumu hic istinasiz oldurulmuslerdir O gunleri yasamis ismi bilinmeyen bir yazarinin Gesta Francorum adli Latince tarih eserinde bu katliam soyle tasvir edilir Bizim askerlerimiz Suleyman Tapinagina kadar onlari katlederek oldurerek takip ettiler burada katliamla o kadar cok kisi oldurulmustu ki olenlerin akan kani katliama devam eden askerlerimizin ayak bileklerine kadar yukselmisti Bir diger birincil kaynak olan Foucher de Chartres tarihi soyle yazar Bu tapinakta 10 000 kisi olduruldu Gercekten orada olsaydiniz ayaklarimizin ayak bileklerine kadar oldurulenlerin kani ile kapli oldugunu gorurdunuz Daha baska ne denilebilir Buradaki hic kimse hayatta birakilmadi ne kadinlarin ne cocuklarin hayatini bagisladilar Bir baska Hacli yazari Aguiles li Raymund Historia Francorum qui ceperunt Iherusalem adli eserinde ovunmeli bir uslupla sunlari anlatir Gorulmeye deger harika sahneler gerceklesti Adamlarimizin bazilari ki bunlar en merhametlileriydi dusmanlarin kafalarini kesiyorlardi Digerleri onlari oklarla vurup yere dusurduler bazilari ise onlari canli canli atese atarak daha uzun surede oldurup iskence yaptilar Sehrin sokaklari kesilmis kafalar eller ve ayaklarla doluydu Oyle ki yolda bunlara takilip dusmeden yurumek zor hale gelmisti Ama butun bunlar Suleyman Tapinagi nda yapilanlarin yaninda hafif kaliyordu Orada ne mi oldu Eger size gercekleri soylersem buna inanmakta zorlanabilirsiniz En azindan sunu soyleyeyim ki Suleyman Tapinagi nda akan kanlarin yuksekligi adamlarimizin ayak bileklerinin boyunu asiyordu Arap tarihci Ali Ibnu l Esir 1160 1233 Al Kamil fi l Tarih Mukemmel Tarih adli eserinde Kutsal sehrin nufusu kilictan gecirildi ve Frenkler bir hafta suren bir Musluman katliamina giristiler Mescid i Aksa Camiinde yetmis binden fazla kisiyi oldurduler demektedir Birkac birincil kaynak Yahudi Sinagog binasinin icine siginan Yahudilerle birlikte yakildigi yazmaktadir Sinagog icinde Yahudiler canli canli yanmakta ve yananlarin iniltileri etrafa yayilmakta iken Hacli askerlerinin Isam Sana Tapiyoruz adli ilahiyi iniltilerin uzerinde duyurmak icin sinagog etrafinda donerek gayet yuksek sesle bagirarak soyleyip kendilerini eglendikleri bildirilir Sam tarihini isleyen Ibnu l Kalanisi 1073 1160 Zeyl Tarih Dimask adli zamaninin tarihinde olani soyle ozetler Ahaliden cogu olduruldu Sinagoglarina siginan Yahudileri Franklar kafalarinin ustunden yaktilar ve bu yangindan Sinagog da bulunan hicbir Yahudinin sag kalmadigini yazar Bu felaketin onemini azaltmak hedefli bazi Avrupali tarihci yazarlar birkac Muslumanin bu katliamdan kurtulduklarini yazmaktadirlar Mesela Hacli komutani Tancred in Tapinak Dagi etrafinin kendine verildigi icin oraya siginmis Muslumanlardan bazilarini oldurmekten kurtarmak istedigini fakat diger Haclilarin onu dinlemeyip katliama devam ettikleri bildirilir Gesta Francorum tarih yazarinin Sehir inancsizlardan ele gecirilince bizim askerlerimiz sehirde bulunan cok sayida inancsizi hem erkek hem kadin ellerine gecirdiler bunlari ya oldurduler ya da kul olarak aldilar diye yazmasi sehirlilerinin bazilarinin Haclilar tarafindan kole olarak alinmasini Haclilarin insafli davrandiklari olarak yorumlanmaktadir Yine ayni yazarin Liderlerimiz butun sehir olu Arap cesetleri ile dolu olup bunlarin sehri fena kokuttuklari icin butun olu Arap cesetlerinin sehirden disari atilmasini emrettiler ve boylece hayatta kalan Araplar butun cesetleri sehrin cikis kapilarina suruklediler ve oralarda sanki yuksek evler gibi yiginlar yaptilar Inancsiz kisilerin bu kadar buyuk katliamini hic kimse gormus duymus degildi Yakilan olu cesetleri sanki piramitler gibi yigilmisti Kac kisinin oldurulmus oldugunu Allah tan baska kimse bilemez diye yazmasindan oluleri surukleyenler Arap olduklari dolayisiyla bundan her Arap in oldurulmedigi sonucunu cikartirlar Bu arada piramitler gibi olu yiginlari bu piramitlere olu surukleyenlerin Hristiyan Arap olabilecegi olasiligi gibi ayrintilar unutturulmak istenip her Muslumanin oldurulmedigine dair bir netice cikarmaktadir Bazi yazarlar Ortodoks Hristiyanlarin da olduruldugunu yazmakla beraber Ortodoks Hristiyanlarin Kudus fethi katliam gunlerinden sonra da sehirde bulunduguna dair belgeler bulunmaktadir Mesela Haclilarin Kutsal Mezar Kilisesi Kiyamet Kilisesi icinde yuzyillardir dinsel gorev saglayan dogulu Hristiyan Rum Gurcu Ermeni Kopt Suriyeli vb papaz ve kesisleri oradan attiklari gercegi bunlarin katliama ugramadigina delil kabul edilmektedir Fakat bu asiri fanatik Katolik Hacli tutumu hakkinda tenkit bulunmamaktadir Bu fanatik tutuma direnmek isteyen Dogulu papazlar bu kilisede bulunan Gercek Istavroz un sakladigi yeri once ifsa etmemislerdir Tum Hristiyanlar icin kutsal olan bu esyayi korumakla gorevli Dogulu papazlar bunun uzerine Katolik Hristiyan Haclilar tarafindan iskenceye tabi tutulmuslar ve ancak bu iskenceden sonra kutsal kalinti Hacli Katolik Hristiyanlar eline gecmistir Sonuc olarak Kudus un Haclilar tarafindan fethinin ilk sonucunun sehir Musluman ve Yahudi halkinin buyuk bir vahsetle oldurulmesi oldugu saklanamayacak bir tarihi gercek oldugunu kabul etmek gerekmektedir Kac kisinin olduruldugunu ve bunlarin nasil olduruldugunun dokumunu tahmin etmek icin belgesel birincil kaynak bulunmamaktadir Fakat XI yuzyilin hicbir olayi icin de birincil ayrintili inandirici belgesel kaynak bulunmamaktadir Fatimiler ve Askelon Muharebesi Bu sirada komutan Iftikar El Devle Askelon a cekilmistir Vezir Afdal Sahensah komutasinda bir ordu toplamaya baslamistir Fatimi ve cesitli Musluman ulkelerinden toplam 20 000 50 000 asker toplandi 5 Agustos ta Fatimi elcisi Haclilara giderek Kudus ve Filistini Fatimiler e teslim etmesini bildirdi Ancak Hacli komutanlari bunu kabul etmediler Godferei onderliginde Hacli ordusu Askelon a saldiriya gectiler Fatimi veziri boyle bir saldiriyi hic beklememekteydi Hazirliksiz yakalanan Fatimi ordusu savasi kaybetti ve Vezir Misir a kacti Boylece Fatimiler Kudus ve Filistin in Haclilara ait oldugunu kabul etmek zorunda kaldilar Ayrica bakinizBirinci Hacli SeferiKaynakca 16 Ocak 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 25 Aralik 2013 Maalouf Amin cev Mehmet Ali Kilicbay 1998 Araplarin Gozuyle Hacli Seferleri Istanbul Telos Yayincilik a b c d e f Runciman Steven cev Fikret Isiltan 1998 Hacli Seferleri Tarihi I Cilt Birinci Hacli Seferi ve Kudus Kralliginin Kurulusu Ankara Turk Tarih Kurumu Yayinlari Arsivlenmis kopya 16 Ocak 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 25 Aralik 2013 Dis baglantilarMaalouf Amin cev Mehmet Ali Kilicbay 1998 Araplarin Gozuyle Hacli Seferleri Istanbul Telos Yayincilik ISBN 975 545 092 0 Runciman Steven cev Fikret Isiltan 1998 Hacli Seferleri Tarihi I Cilt Birinci Hacli Seferi ve Kudus Kralliginin Kurulusu Ankara Turk Tarih Kurumu Yayinlari ISBN 975 16 0678 0 Demirkent Isin 1997 Hacli Seferleri Istanbul Dunya Yayincilik ISBN 975 7632 54 6 Ashbridge Thomas 2004 The First Crusade A New History Oxford ISBN 0 19 517823 8 Ingilizce Nicolle David The First Crusade 1096 99 Osprey Publishing Campaign 132 Ingilizce