Bu maddedeki bilgilerin için ek kaynaklar gerekli.Şubat 2024) () ( |
Çerkes Kabasakal Mehmed Paşa (1854-1909), Sultan II. Abdülhamid döneminde ser hafiye olarak görev yapmış, aynı zamanda süvari feriki rütbesine sahip bir Osmanlı paşası. Hafiye teşkilatının en ünlü hafiyelerinden olan Kabasakal Mehmed Paşa göğsüne kadar gelen sakallarından dolayı kabasakal unvanını almıştır. 24 Temmuz 1908'de II. Meşrutiyet'in ilanından sonra halkın kendisine karşı galeyana gelmesi nedeniyle İstanbul'dan kaçmıştır. Ancak Mudanya'da yakalanıp Bursa, Orhaneli ilçesine sürgün edilmiştir. Burada 31 Mart Vakası'nın baş aktörlerinden Derviş Vahdeti'nin yakın arkadaşı ilçe kadısı ve halktan birkaç kişi ile birlikte İttihad-ı Muhammedi Cemiyetinin Bursa şubesini kurdu. Ancak herhangi bir etkinlik sağlayamadan buradan İstanbul'a kaçarken yakalanıp, diğer suçları göz önüne alınarak askeri mahkemede yargılanarak 14 Haziran 1909'da idamına karar verilmiş ve İstanbul'da asılmıştır.
Kabasakal Mehmed Paşa | |
---|---|
Ser Hafiye | |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | 1854 |
Ölüm | 1909 İstanbul |
Askerî hizmeti | |
Bağlılığı | Osmanlı İmparatorluğu |
Rütbesi | Süvari Feriki |
Kökeni ve ser hafiyelik yılları
1854 yılında Kafkasya'da doğan Kabasakal Mehmed Paşa, Çerkes kökenli olup köle olarak geldiği İstanbul'da Osmanlı sarayına ne zaman ve ne şekilde girdiği bilinmemektedir. Sultan II. Abdülhamid, 1878'de meclisi kapatıp anayasayı askıya aldıktan sonra başta basın, anlatım ve toplantı hakları olmak üzere özgürlükler geniş ölçüde kısıtlanmıştı. Meclisin kapatılmasındaki ana sebep ise ehliyyet sahibi mebusların azlığıdır. Ayrıca Sultan Abdülahmit devletin asli unsuru olan Türkler için Mebusan Meclisi'nin tehlike arz ettiğini düşünmekte idi. Çünkü Meşruti idare sürdüren devletlerde mebuslar asli unsurlardanoluşmaktaydı. İngiltere' de İngilizler, Fransa da Fransızlar parlementoda göerv almaktaydı. Yabancı mebusların da ayrılıkçı faaliyetlerini gören Sultan Abdülhamit bilahare siyasi olarak da iktidarını güçlendirmek ve devlet dizginlerini daha iyi elinde tutmak için 1880 yılında Hafiye Teşkilatını kurmuştur. Bu teşkilat ülkenin dört bir yanından padişaha jurnaller vermekteydi.
O dönemde gelişen iç ve dış olaylar, Sultan Abdülhamid'i, doğrudan kendisine bağlı bir istihbarat teşkilatı kurmaya sevk etmişti. Bu olaylara örnek kendi veziri dahi başkalarının adına ve devlete karşı çalışır olmuştu. Bunun sonucu olarak 1880 yılında Hafiye Teşkilatı kuruldu. Teşkilat Ermeni komitacılara karşı istihbarat faaliyetlerinde bulunmaktaydı. Bununla beraber başta Jöntürkler olmak üzere, saray aleyhtarı kişi ve kurumları yakından takip etmekteydi. Çok kısa sürede geniş bir coğrafyaya yayılan hafiyeler sayesinde saraya, ayda 3000'den fazla jurnal gelmekteydi. Kabasakal Mehmed Paşa, jurnallenen şüphelileri denizin ortasında sandalda sorgulayarak bazı durumlarda orada boğdurup denize attırdığı aktarılmaktadır. Mustafa Kemal, Kurmay Yüzbaşı olarak harp akademisinden mezun olduktan sonra saray aleyhtarı çalışmaları Kabasakal Mehmet Paşa tarafından öğrenilmiş ve Mustafa Kemal tutuklanmıştır. Fakat Mustafa Kemal’in, içlerinde Ali Fuat Cebesoy’un da bulunduğu tutuklulukları kısa sürmüştür. Onlar Üçüncü Ordu’ya tayinlerini beklerken sarayın müdahalesi ile Şam’daki Beşinci Ordu’ya staj görmek için 5 Şubat 1905’te atanmışlardır.
Kabasakal Mehmet Paşanın Padişaha o derecelerde sadakati var idi ki yakın akrabasından birine:
Padişah peygamber vekilidir. Kendisine hem itaatim hem muhabbetim son derecelerdedir. Şöyle bil ki zat-ı şahane bana "Mehmed babanı kes deyü kati bir emir verse besmeleyi çeker arkasından tereddüt etmeden babamı keserim
demiştir. Sultan Abdülhamid'te ona bu sadakatinden ötürü bu gün İstanbul'u Anadolu yakasının Erenköy semti olarak bilinen araziyi ihsan etmiştir. Kabasakal Mehmet Paşa burada Kabasakal Mehmed Paşa Köşkü olarak bilinen köşkü yaptırmıştır. Bu köşkün tüm inşaat malzemeleri Avrupa’dan ithal edilmiştir. Bu ithalatı yapan Ermeni tüccar Tomik Gezeryan bu malzemeleri ithal etmişti.
Sultan Abdülhamid yönetiminin otuzuncu yılına gelindiğinde İttihat ve Terakki Cemiyetin askeri kanadından Selanik merkezli 3. Ordu subaylardan bir kısmı Makedonya’da isyan bayrağını kaldırarak 27 Temmuz 1908’de Rumeli’de “hürriyet” ilan ettiler. Bu hareket Sultan Abdülhamid tarafından II. Meşrutiyet'in ilan edilmesinde önemli rol oynadı. Kabasakal Mehmed Paşa Meşrutiyetin ilan edilmesinin ardından halkın kendi aleyhinde galeyana gelmesi nedeniyle İstanbul'dan kaçmıştır. Ancak Mudanya'da yakalanıp Bursa, Orhaneli ilçesine sürgün edilmiştir.
31 Mart Vakası
II. Meşrutiyetin ilânından sonra derhal seçimlere gidildi. Seçimlerin başlıca iki partisi İttihat ve Terakki ile liberal görüşlü Ahrar Fırkası'ydı. Seçimleri İttihatçılar kazandı. 6 Şubat 1909’da Volkan gazetesinin yayıncısı Derviş Vahdedi tarafından İtithat ve Terakki’ye muhalefet amacıyla İttihad-ı Muhammedi Fırkası kuruldu. Zamanında Sultan Abdülhamid'e muhalif bir tavır takınan Said-i Nursî, önceleri cemiyete destek vermiş olsa da, kullanılan üslubu beğenmediğinden cemiyetle ilişkisini kesmiştir. Cemiyet, kendisini fırka olarak tanımlıyor ve fırkanın gerçek başkanının ve yol göstericisinin Muhammed olduğunu dile getiriyordu. Parti üyeleri "Volkancılar" veya "Muhammedîler" olarak anıldılar. Fırka kurulduktan kısa süre sonra fırkanın kurucusu Derviş Vahdeti’nin gazetesi Volkan, meşrutiyete, dönemin hükûmetine ve İttihatçılara hakaretvari bir üslupla ağır eleştiriler yöneltiyordu.
Kabasakal Mehmed Paşa bu esnnada Derviş Vahdetî'nin yakın arkadaşı ilçe kadısı ve halktan birkaç kişi ile birlikte "İttihad-ı Muhammedi Cemiyeti"nin Bursa şubesini kurdu. Bunu izleyen dönemde, ülkeyi perde arkasından yöneten İttihat ve Terakki yönetimine karşı bazı çevrelerde gitgide artan bir hoşnutsuzluk görüldü. 6 Nisan 1909 günü muhalif gazeteci Hasan Fehmi Bey'in bir İttihat ve Terakki fedaisi tarafından öldürülmesi, İstanbul'da büyük bir protesto gösterisine yol açtı. Ve sonunda 13 Nisan 1909'da bazı askerî birliklerin ve medrese öğrencilerinin katıldığı bir ayaklanma başladı; bazı subaylar ve bazı milletvekilleri linç edildi ve İttihatçı olarak bilinen gazeteler yağmalandı. Eski takvimle yeni takvim arasındaki 13 günlük farktan dolayı 31 Mart Olayı olarak anılan bu ayaklanma, Selanik'ten gelen Hareket Ordusu tarafından 24 Nisan'da bastırıldı. 27 Nisan'da yeniden toplanan meclis, II. Abdülhamit'i bu ayaklanmadan sorumlu tutarak tahttan indirilmesine ve yaşlı şehzade Mehmed Reşâd Efendi 'nin V. Mehmed ( Sultan Reşâd ) adıyla yerine geçirilmesine karar verdi. 8 Ağustos 1909'da Kanûn-î Esasî üzerinde yapılan bir dizi radikal değişiklikle padişahın yetkileri "sembolik" bir düzeye indirildi.
Said-i Nursi ile karşılaşması, yargılanması ve idamı
Kabasakal Mehmed Paşa 31 Mart Vaksının ardından Bursa'dan İstanbul'a kaçarken yakalandı. 31 Mart hâdisesine karışan isyancılar birer birer toplanarak, bugünkü İstanbul Üniversitesinin arkasında bulunan Bekirağa Bölüğü denilen hapishaneye atılıyorlardı. O karışık günlerde, Said-i Nursi de İzmit'ten alınarak İstanbul'a getirilmiş diğer mahkûmlarla beraber muhakeme edilmek üzere, Bekirağa Bölüğüne kapatmışlardı. Kabasakal Mehmed Paşa ile genç Bediüzzaman, Bekirağa Bölüğündeki idam hücresinde karşılaşmışlardı. Koğuş o kadar kalabalıktı ki, burada paşaya bir yer bulmak mümkün olmadı. Kendisi dış kapının sağ tarafında bulunan odaya götürüldü. Çünkü bu odada kimseler yoktu. Burada, Said-i Nursi yatıyordu.
Said-i Nursi Kabasakal Mehmed Paşa'yı teselli etmeye çalıştı ancak Kabasakal Mehmet Paşa 24 saat geçmesine rağmen durumda bir değişiklik göremeyince asabi buhranlar geçirmeye başladı. Said'-i Nursi'nin teselli edici sözlerine baştan sağma cevaplar veriyordu. İkinci günü akşamı bayıldı. O günden itibaren bir daha kendine gelmedi. Yatağın üstünde oturup tesbih çekerek kendi kendine bir şeyler söylüyordu. Kabasakal Mehmet Paşa'nın muhakemesi süratle gerçekleştirildi. Divan-ı Harbe bir defa sevk edildi ve bir celsede idam kararı verildi. İdam kararları o dönemde mahkûmlara tebliğ edilmez mahkûm gece yarısı koğuşundan alınıp ertesi sabah erkenden idam edilirdi. Divan-ı Harb aldığı idam kararını Kabasakal Mahmed Paşa'ya tebliğ edince paşa hiç beklemediği bu karardan sonra kendini kaybetti. Gece yarısı koğuşundan alınarak idama götürüldü. Osmanlı Harp Divanı; 31 Mart ayaklanmasında suçlu gördüğü 49 kişiyi asmak suretiyle idam etmiştir. 37 kişi süresiz hapis ve kalebentlik, 390 kişi hapis, 139 kişide sürgün cezalarına çarptırılmıştır. İdam edilenlerin içinde ayaklanmanın elebaşlarından olan ve irticaî yayın yaparak halkı isyana teşvik eden Volkan Gazetesi sahibi Derviş Vahdeti de bulunuyordu.
Kabasakal Mehmet Paşa asılınca varisleri tarafından Erenköy'deki köşkü satıldı. Köşkü de Gezeryan satın aldı. Tomik Gezeryan’ın Karaköy’de inşaat malzemeleri satan bir dükkânı vardı. Bu iş yerinden dolayı lakabı Keseryan idi. Kendisi kışları Şişli’de yazları ise bu köşkte otururdu. Cumhuriyet döneminde Varlık Vergisi çıkınca Gezeryan bu köşkü sattı ve yurt dışına yerleşti. Bu köşk uzun yıllar harap halde kaldı.
Kaynakça
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddedeki bilgilerin dogrulanabilmesi icin ek kaynaklar gerekli Lutfen guvenilir kaynaklar ekleyerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Kaynaksiz icerik itiraz konusu olabilir ve kaldirilabilir Kaynak ara Cerkes Kabasakal Mehmed Pasa haber gazete kitap akademik JSTOR Subat 2024 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Cerkes Kabasakal Mehmed Pasa 1854 1909 Sultan II Abdulhamid doneminde ser hafiye olarak gorev yapmis ayni zamanda suvari feriki rutbesine sahip bir Osmanli pasasi Hafiye teskilatinin en unlu hafiyelerinden olan Kabasakal Mehmed Pasa gogsune kadar gelen sakallarindan dolayi kabasakal unvanini almistir 24 Temmuz 1908 de II Mesrutiyet in ilanindan sonra halkin kendisine karsi galeyana gelmesi nedeniyle Istanbul dan kacmistir Ancak Mudanya da yakalanip Bursa Orhaneli ilcesine surgun edilmistir Burada 31 Mart Vakasi nin bas aktorlerinden Dervis Vahdeti nin yakin arkadasi ilce kadisi ve halktan birkac kisi ile birlikte Ittihad i Muhammedi Cemiyetinin Bursa subesini kurdu Ancak herhangi bir etkinlik saglayamadan buradan Istanbul a kacarken yakalanip diger suclari goz onune alinarak askeri mahkemede yargilanarak 14 Haziran 1909 da idamina karar verilmis ve Istanbul da asilmistir Kabasakal Mehmed PasaSer HafiyeKisisel bilgilerDogum 1854Olum 1909 IstanbulAskeri hizmetiBagliligi Osmanli ImparatorluguRutbesi Suvari FerikiKokeni ve ser hafiyelik yillari1854 yilinda Kafkasya da dogan Kabasakal Mehmed Pasa Cerkes kokenli olup kole olarak geldigi Istanbul da Osmanli sarayina ne zaman ve ne sekilde girdigi bilinmemektedir Sultan II Abdulhamid 1878 de meclisi kapatip anayasayi askiya aldiktan sonra basta basin anlatim ve toplanti haklari olmak uzere ozgurlukler genis olcude kisitlanmisti Meclisin kapatilmasindaki ana sebep ise ehliyyet sahibi mebuslarin azligidir Ayrica Sultan Abdulahmit devletin asli unsuru olan Turkler icin Mebusan Meclisi nin tehlike arz ettigini dusunmekte idi Cunku Mesruti idare surduren devletlerde mebuslar asli unsurlardanolusmaktaydi Ingiltere de Ingilizler Fransa da Fransizlar parlementoda goerv almaktaydi Yabanci mebuslarin da ayrilikci faaliyetlerini goren Sultan Abdulhamit bilahare siyasi olarak da iktidarini guclendirmek ve devlet dizginlerini daha iyi elinde tutmak icin 1880 yilinda Hafiye Teskilatini kurmustur Bu teskilat ulkenin dort bir yanindan padisaha jurnaller vermekteydi O donemde gelisen ic ve dis olaylar Sultan Abdulhamid i dogrudan kendisine bagli bir istihbarat teskilati kurmaya sevk etmisti Bu olaylara ornek kendi veziri dahi baskalarinin adina ve devlete karsi calisir olmustu Bunun sonucu olarak 1880 yilinda Hafiye Teskilati kuruldu Teskilat Ermeni komitacilara karsi istihbarat faaliyetlerinde bulunmaktaydi Bununla beraber basta Jonturkler olmak uzere saray aleyhtari kisi ve kurumlari yakindan takip etmekteydi Cok kisa surede genis bir cografyaya yayilan hafiyeler sayesinde saraya ayda 3000 den fazla jurnal gelmekteydi Kabasakal Mehmed Pasa jurnallenen suphelileri denizin ortasinda sandalda sorgulayarak bazi durumlarda orada bogdurup denize attirdigi aktarilmaktadir Mustafa Kemal Kurmay Yuzbasi olarak harp akademisinden mezun olduktan sonra saray aleyhtari calismalari Kabasakal Mehmet Pasa tarafindan ogrenilmis ve Mustafa Kemal tutuklanmistir Fakat Mustafa Kemal in iclerinde Ali Fuat Cebesoy un da bulundugu tutukluluklari kisa surmustur Onlar Ucuncu Ordu ya tayinlerini beklerken sarayin mudahalesi ile Sam daki Besinci Ordu ya staj gormek icin 5 Subat 1905 te atanmislardir Kabasakal Mehmet Pasanin Padisaha o derecelerde sadakati var idi ki yakin akrabasindan birine Padisah peygamber vekilidir Kendisine hem itaatim hem muhabbetim son derecelerdedir Soyle bil ki zat i sahane bana Mehmed babani kes deyu kati bir emir verse besmeleyi ceker arkasindan tereddut etmeden babami keserim demistir Sultan Abdulhamid te ona bu sadakatinden oturu bu gun Istanbul u Anadolu yakasinin Erenkoy semti olarak bilinen araziyi ihsan etmistir Kabasakal Mehmet Pasa burada Kabasakal Mehmed Pasa Kosku olarak bilinen kosku yaptirmistir Bu koskun tum insaat malzemeleri Avrupa dan ithal edilmistir Bu ithalati yapan Ermeni tuccar Tomik Gezeryan bu malzemeleri ithal etmisti Sultan Abdulhamid yonetiminin otuzuncu yilina gelindiginde Ittihat ve Terakki Cemiyetin askeri kanadindan Selanik merkezli 3 Ordu subaylardan bir kismi Makedonya da isyan bayragini kaldirarak 27 Temmuz 1908 de Rumeli de hurriyet ilan ettiler Bu hareket Sultan Abdulhamid tarafindan II Mesrutiyet in ilan edilmesinde onemli rol oynadi Kabasakal Mehmed Pasa Mesrutiyetin ilan edilmesinin ardindan halkin kendi aleyhinde galeyana gelmesi nedeniyle Istanbul dan kacmistir Ancak Mudanya da yakalanip Bursa Orhaneli ilcesine surgun edilmistir 31 Mart Vakasi II Mesrutiyetin ilanindan sonra derhal secimlere gidildi Secimlerin baslica iki partisi Ittihat ve Terakki ile liberal goruslu Ahrar Firkasi ydi Secimleri Ittihatcilar kazandi 6 Subat 1909 da Volkan gazetesinin yayincisi Dervis Vahdedi tarafindan Itithat ve Terakki ye muhalefet amaciyla Ittihad i Muhammedi Firkasi kuruldu Zamaninda Sultan Abdulhamid e muhalif bir tavir takinan Said i Nursi onceleri cemiyete destek vermis olsa da kullanilan uslubu begenmediginden cemiyetle iliskisini kesmistir Cemiyet kendisini firka olarak tanimliyor ve firkanin gercek baskaninin ve yol gostericisinin Muhammed oldugunu dile getiriyordu Parti uyeleri Volkancilar veya Muhammediler olarak anildilar Firka kurulduktan kisa sure sonra firkanin kurucusu Dervis Vahdeti nin gazetesi Volkan mesrutiyete donemin hukumetine ve Ittihatcilara hakaretvari bir uslupla agir elestiriler yoneltiyordu Kabasakal Mehmed Pasa bu esnnada Dervis Vahdeti nin yakin arkadasi ilce kadisi ve halktan birkac kisi ile birlikte Ittihad i Muhammedi Cemiyeti nin Bursa subesini kurdu Bunu izleyen donemde ulkeyi perde arkasindan yoneten Ittihat ve Terakki yonetimine karsi bazi cevrelerde gitgide artan bir hosnutsuzluk goruldu 6 Nisan 1909 gunu muhalif gazeteci Hasan Fehmi Bey in bir Ittihat ve Terakki fedaisi tarafindan oldurulmesi Istanbul da buyuk bir protesto gosterisine yol acti Ve sonunda 13 Nisan 1909 da bazi askeri birliklerin ve medrese ogrencilerinin katildigi bir ayaklanma basladi bazi subaylar ve bazi milletvekilleri linc edildi ve Ittihatci olarak bilinen gazeteler yagmalandi Eski takvimle yeni takvim arasindaki 13 gunluk farktan dolayi 31 Mart Olayi olarak anilan bu ayaklanma Selanik ten gelen Hareket Ordusu tarafindan 24 Nisan da bastirildi 27 Nisan da yeniden toplanan meclis II Abdulhamit i bu ayaklanmadan sorumlu tutarak tahttan indirilmesine ve yasli sehzade Mehmed Resad Efendi nin V Mehmed Sultan Resad adiyla yerine gecirilmesine karar verdi 8 Agustos 1909 da Kanun i Esasi uzerinde yapilan bir dizi radikal degisiklikle padisahin yetkileri sembolik bir duzeye indirildi Said i Nursi ile karsilasmasi yargilanmasi ve idami Kabasakal Mehmed Pasa 31 Mart Vaksinin ardindan Bursa dan Istanbul a kacarken yakalandi 31 Mart hadisesine karisan isyancilar birer birer toplanarak bugunku Istanbul Universitesinin arkasinda bulunan Bekiraga Bolugu denilen hapishaneye atiliyorlardi O karisik gunlerde Said i Nursi de Izmit ten alinarak Istanbul a getirilmis diger mahkumlarla beraber muhakeme edilmek uzere Bekiraga Bolugune kapatmislardi Kabasakal Mehmed Pasa ile genc Bediuzzaman Bekiraga Bolugundeki idam hucresinde karsilasmislardi Kogus o kadar kalabalikti ki burada pasaya bir yer bulmak mumkun olmadi Kendisi dis kapinin sag tarafinda bulunan odaya goturuldu Cunku bu odada kimseler yoktu Burada Said i Nursi yatiyordu Said i Nursi Kabasakal Mehmed Pasa yi teselli etmeye calisti ancak Kabasakal Mehmet Pasa 24 saat gecmesine ragmen durumda bir degisiklik goremeyince asabi buhranlar gecirmeye basladi Said i Nursi nin teselli edici sozlerine bastan sagma cevaplar veriyordu Ikinci gunu aksami bayildi O gunden itibaren bir daha kendine gelmedi Yatagin ustunde oturup tesbih cekerek kendi kendine bir seyler soyluyordu Kabasakal Mehmet Pasa nin muhakemesi suratle gerceklestirildi Divan i Harbe bir defa sevk edildi ve bir celsede idam karari verildi Idam kararlari o donemde mahkumlara teblig edilmez mahkum gece yarisi kogusundan alinip ertesi sabah erkenden idam edilirdi Divan i Harb aldigi idam kararini Kabasakal Mahmed Pasa ya teblig edince pasa hic beklemedigi bu karardan sonra kendini kaybetti Gece yarisi kogusundan alinarak idama goturuldu Osmanli Harp Divani 31 Mart ayaklanmasinda suclu gordugu 49 kisiyi asmak suretiyle idam etmistir 37 kisi suresiz hapis ve kalebentlik 390 kisi hapis 139 kiside surgun cezalarina carptirilmistir Idam edilenlerin icinde ayaklanmanin elebaslarindan olan ve irticai yayin yaparak halki isyana tesvik eden Volkan Gazetesi sahibi Dervis Vahdeti de bulunuyordu Kabasakal Mehmet Pasa asilinca varisleri tarafindan Erenkoy deki kosku satildi Kosku de Gezeryan satin aldi Tomik Gezeryan in Karakoy de insaat malzemeleri satan bir dukkani vardi Bu is yerinden dolayi lakabi Keseryan idi Kendisi kislari Sisli de yazlari ise bu koskte otururdu Cumhuriyet doneminde Varlik Vergisi cikinca Gezeryan bu kosku satti ve yurt disina yerlesti Bu kosk uzun yillar harap halde kaldi Kaynakca Sultan Abdulhamid 1974 Siyasi Hatiratim Ali Vehbi Hareket Yayinlari ss 106 107 Prof Dr Metin Hulagu 2003 Sultan 2 Abdulhamit in Surgun Gunleri Hususi Doktoru Huseyin Atif Bey in Hatiralari 2003 Pan Yayincilik bas PAN Yayincilik s 270