İzlanda tarihi, Norveç ve Büyük Britanya'dan gelen Viking yerleşimcilerle başlamıştır.
Eski tarih
İzlanda, jeolojik anlamda, yaklaşık olarak 20 milyon yıl önce başlayan Mid-Atlantik bölgedeki volkanik patlamalarla oluştuğundan genç bir adadır. Adada bulunan en eski taşların tarihleri ancak 16 milyon yıl öncesine kadar gider. İzlanda adasını oluşmasına da neden olan volkanizma hareketi bugün de aktifliğini korumaktadır.
İzlanda, yerleşimin olmadığı son büyük adalardan biri olarak kalmıştır. Piteas tarafından "Thule" olarak adlandırılan adanın İzlanda olduğu önerilmiş olsa da bu olasılık çok düşüktür; çünkü Piteas, adayı tarım bakımından oldukça zengin ve fazla sayıda süt, bal ve meyvenin olduğu bir ada olarak betimlemiştir. İnsanoğlunun bu adaya ayak bastığı ilk tarih bilinmemektedir. Adada 3. yüzyıl Roma madeni paraları bulunmuş olsa da bu paraların adaya o zamanda mı yoksa daha sonra Vikinglerle beraber mi geldiği bilinmemektedir.
Edebiyat bakımından incelendiğinde bazı İrlanda keşişlerinin adaya Norslardan önce ayak bastığı önerilmiştir. Ancak bu tezi savunacak hiçbir arkeolojik kanıt yoktur. 12. yüzyıl bilgini Ari Þorgilsson, kitabı Íslendingabók'ta yazdığına göre, adaya ilk yerleşenler, adada, İrlanda keşişleri tarafından kullanılanlara benzer küçük çanlar bulmuşlardır. Ancak böyle kalıntılar arkeologlar tarafından bulunulamamıştır. Landnámabók adı verilen, İzlandalıların İzlanda'ya yerleşişini anlatan eski yazıtın zamanlarında bazı İrlandalılar, efsanevi kral Kjarvalr Írakonungr'un soyundan geldiğini savunmuştur.
Yerleşim Çağı (874-930)
Landnámabók'a göre, İzlanda, Norveç'ten Faroe Adalarına giden Naddoddr adı verilen İskandinav bir denizci tarafından keşfediliştir. Kitaba göre Naddoddr, seyahatinde yolundan sapmıştır ve de adayı bulmuştur. Adayı keşfettiğinde adaya "Snæland" (Kar Toprakları) adını verdi. İsveçli denizci Garðar Svavarsson da adayı yanlışlıkla keşfetmiştir. Geldiği toprakların bir ada olduğunu fark edince adaya "Garðarshólmi" (Garðar'ın Adası) adını verip kış boyunca Húsavík'te kalmıştır. Adaya bilinçli olarak yelken açan ilk İskandinav denizci Hrafna-Flóki (Kunduz Flóki) olarak da bilinen Flóki Vilgerðarson'dır. Flóki, Barðaströnd'ta bir kış boyunca kalmıştır. Kışın soğuk geçtiğinden akarsu üzerinden oluşmuş buzulları fark edip adaya hala kullanımda olan adını, yani "Ísland"yı (İzlanda) vermiştir.
İzlanda'daki ilk sürekli olarak yaşamış insan Norveç'li şef Ingólfur Arnarson olarak kabul edilir. Rivayete göre, Ingólfur kıyıya yaklaşırken karaya iki yontulmuş taş atıp onların indiği yere yerleşeceğine söz vermiştir. Karaya vardığında ise Reykjanesskagi adı verilen güneybatı yarımadasında taşları bulunca 874 yılında, ailesiyle birlikte İzlanda'ya yerleşmiştir. Bu yerleştiği yere, yerden yükselen jeotermal buharlar nedeniyle Reykjavík (Duman Körfezi) adını vermiştir. Burası bugüne kadar İzlanda'nın başkenti ve en gelişmiş yeri olarak kalmıştır. Ancak Ingólfur Arnarson'un ilk yerleşik yaşama geçen insan olmaması olasıdır. Bu insan, Garðar Svavarsson'un kölesi olan Náttfari olabilir. Náttfari, efendisi İskandinavya'ya dönünce geride kalmıştır.
Yukarıda belirtilen tüm bilgilerin çoğu bilginin çelişkileri nedeniyle bir kaynak olarak kullanmayı reddettiği Landnámabók'tan (Yerleşme Kitabı) geldiğini belirtmek gerekir. Ancak yine de bu kitap, bu konudaki tek kaynaktır. Ayrıca arkeolojik buluntular, 870 yıllarında, Reykjavík çevresinde gerçekten de bir yerleşme olduğunu göstermektedir.
Ingólfur'dan sonra birçok Nors şefi onu takip etmiştir. Bu şefler, adaya, aileleri ve köleleriyle gelmişlerdir. Birçok kaynağa göre bu insanların çoğu Norveçli, İrlandalı ve İskoç'tur. İrlanda ve İskoçluların çoğu ise adaya Norveçli şeflerin köle ve uşakları olarak gelmiştir. Norveç'ten bu göç genellikle, Norveç kralı Haraldur Harfagri'nin (Güzel Saçlı Harald), Norveç'teki küçük krallıkları birleştirirken uyguladığı yıkımla açıklanır. Aynı zamanda Norveç'in batıdaki bölgelerin çok kalabalık olması da bu göçün sebepleri arasında sayılmıştır. İzlanda'ya yerleşim detaylarla Landnámabók'ta açıklanmıştır. Ancak bunun 12. yüzyılda, yani bu dönemden en azından 200 yıl sonra yazıya geçirildiği göz önünde bulundurulmalıdır. Ari Þorgilsson'un Íslendingabók'ı genellikle daha güvenilir olarak kabul edilse de buradaki detaylar daha azdır. Bu kitaba göre İzlanda'nın yerleşimi 60 yılda tamamlanmıştır ve bu bilgi büyük bir olasılıkla İzlanda'nın bu süre zarfında tüm bölgelerinin alındığını gösteriyor.
İzlanda Birliği (930-1262)
930 yılında, şefler, "Alþingi" (İngilizce: the Althing) adı verilen bir birlik kurmuşlardır. Bu topluluk, her yaz, Þingvellir'de toplanıp hem yasaları hem de adli bazı konuları tartışmışlardır. Ancak kanunlar yazılmamış, bunun yerine bir "lögsögumaður" (kanun sözcüsü) seçmişlerdir. Bu birlik, bazen dünyanın en eski parlamentosu olarak da gösterilir. En önemlisi, bu toplantılarda tek bir kuvvet yoktu ve bu nedenle de yasalar ancak halk tarafından koyuluyordu. Böylesi bir durum birçok kan davasına yol açıyordu. Bu tip olaylar da dönemin saga yazarlarına birçok konu vermiştir.
İzlanda, genellikle bozulmamış gelişmesini bu birlik dönemine borçludur. Bu döneme ait yerleşimler güneybatı Grönland ve doğu Kanada'da dahi bulunmuştur. Eiríks saga Rauða ve Grænlendinga saga bu genişlemelerden bahsetmektedir.
İzlanda yerleşenleri genellikle pagandı ve 1000 yılında Hristiyanlıka dönmeden önce Odin, Thor ve Frejya gibi tanrılara tapıyorlardı. 1000 yılında, Alþing, şeflerden biri olan Þorgeirr Ljósvetningagoði'i İzlanda'nın yeni dine geçip geçmemelerine karar verilmesi için seçildi. Seçilen şef, İzlanda'nın ismen Hristiyan olmasına ancak isteyenlerin pagan ritüellerine devam edebileceğine karar vermiştir. İlk İzlandalı peder, Ísleifr Gizurarson, 1056 yılında Bremen'li Adalbert tarafından kutsanmıştır.
İç Savaş ve Birlik Dönemi'nin sonu
11. ve 12. yüzyıla gelindiğinde güç Birlik yasalarının elinden az sayıdaki ailelerin ve onların liderlerinin eline geçmiştir. Yaklaşık olarak 1200-1262 arası, "Sturlungaöld" (Sturlunglar Çağı) olarak bilinir. Bu isim, Sturla Þórðarson ve onların çocukları Þórður, Sighvatur ve Snorri'den gelmektedir. Bu aile, İzlanda'daki güç için savaşan iki büyük klandan biridir. Bu savaş sırasında, klanların destekçileri olan çiftçiler liderleri için savaşmaya gittiklerinde tarım yapılamamış ve bu büyük bir zarar neden olmuştur. 1220'de Snorri Sturluson, Norveç kralı Hákon'un bir beyi olmasının ardından, onun yeğeni, Sturla Sighvatsson da 1235'te Norveç kralına bağlandı. Strula, Strunlungar ailesini, güç ve etkisiyle İzlanda'nın diğer klanlarına karşı savaşmaya ikna etti.
İzlanda Birliği 1262'ye kadar, yani Strunlungar Çağı'nın sonuna kadar, bağımsız kalmıştır. Ancak bunun ardından, Gamli sáttmáli (Eski Anlaşma) adı verilen bir anlaşmayı imzalayarak Norveç monarşisiyle birlikte bir birlik oluşturdu.
Bir Norveç-Danimarka derebeyliği olarak İzlanda
Anlaşmanın yapılmasının ardından geçen yıllar boyunca çok az şey değişti. Norveç'in yönetme gücünün yüksek olmasının yanında Alþingi yönetme ve yargılama gücünü kendi elinde tutmaya çalıştı. Ancak, İzlanda'nın Skálholt ve Hólaryine'deki iki papazı adada yerler almaya başlayınca, güç yavaşçana kilisenin eline geçmeye başladı. Norveç ve Danimarka 14. yüyzılın sonunda birleşince İzlanda'nın hakimiyeti Norveç-Danimarka'ya geçti. İki ülke 1814'te Kiel Antlaşması'yla ayrılınca, Danimarka adayı kendi elinde tuttu. İzlanda, coğrafi olarak Avrupa'dan dışlanmış gibi görünse de, İzlanda hiçbir zaman izole kalmamıştır. Belki Christopher Columbus'un bile geldiği bu adada, Orta Çağ ve erken modern dönem boyunca ticaret canlı bir şekilde yapılmıştır.
18. ve 19. yüzyıl ile 20. yüzyılın başı
1783'te, İzlanda'daki Laki volkanının patlamasıyla, adada üç mil küp kadar lav yayıldı. Seller, küller ve tütmeler 9,000 kişinin ve de depolanan erzakların %80'inin sonunu getirdi. Bunun sonucunda oluşan açlıkla da İzlanda nüfusunun çeyreği öldü.
19. yüzyılda görülen adadaki iklim değişikliği nüfusun durumunu daha da kötüye götürdü ve özellikle de Manitaba, Kanada'ya toplu göçler gerçekleşti. Ancak bunun başka bir sonucu olarak da Avrupa'daki 18. yüzyıl romantizm ve milliyetçiliğinden etkilenen yeni bir milliyetçilik anlayışı ortaya çıktı. Jón Sigurðsson'un liderliğinden bir özgürlük savaşı başladı. Alþingi, yüzyıllar boyunca bir yargı organı olarak kaldı ancak 1800 yılında, sonunda sona erdirildi. 1843'te aynı adda başka bir birlik kuruldu ve bazıları bunun eski birliğin devamı niteliğinde olduğunu savunmuştur. İzlanda'daki ilk yerleşimden 1000 yıl sonra, 1874'te, Danimarka, İzlanda'ya iç işlerinde serbestlik tanıdı. Bu hak 1904'te daha da genişletildi. 1874'te yazılan anayasa ise 1903'te geliştirildi ve Reykjavík'ta kurulan İzlanda İç İşleri Alþingi'den sorumlu tutuldu. Danimarka'yla 1 Aralık, 1918'de imzalanan Birleşme Yasası'na göre, İzlanda, Danimarka'yla birlikte, aynı kral altında yönetilen özerk bir devlet olarak tanındı. İzlanda, bununla birlikte kendi bayrağını yarattı ve Danimarka'dan dış işleri ve savunma konularında İzlanda'yı temsil etmesini istedi. Yasa 1940'a kadar geçerli olacaktı ve anlaşmazlık durumunda üç yıl içerisinde fesh edilebilecekti.
İkinci Dünya Savaşı'nda İzlanda
9 Nisan 1940'ta Danimarka'nın Almanlar tarafından işgaliyle birlikte İzlanda ve Danimarka arasındaki ilişkiler gerginleşti. Bunun sonucunda 10 Nisan'da İzlanda Parlamentosu, Alþingi, daha sonra İzlanda'nın ilk başbakanı olacak Sveinn Björnsson'u, görevli seçerek dış işlerini kendi eline almaya karar verdi. Savaşın ilk yılında İzlanda, hem İngiliz hem de Alman kuvvetlerine karşı gelerek, nötrlük politikası izlemiştir. 10 Mayıs 1940'ta İngiliz ordusu, Reykjavík limanına Barışçıl Kuvvetler tarafından yürütülen istilayı gerçekleşmek için gelince, hükûmet protesto kararını yayınladı. Ancak herhangi bir karşı saldırı düşüncesi ülkenin polislerinin çoğunun başkentten uzak bir kampta eğitim görmesinden dolayı ortadan kalktı. İstilanın ilk gününde, başbakan Hermann Jónasson bir radyo duyurusu yaparak İzlandalılara yabancıları konuklarıymış gibi karşılamaları konusunda çağrı yaptı. Hükûmet, kısa bir sürede, Danimarka'nınkine benzer bir işbirliği yasası çıkardı.
Adanın istilalarının en kuvvetli olduğu noktada İzlanda'da 25,000 İngiliz askeri bulunuyordu. Bu durum, özellikle de Reykjavík çevresindeki işsizlik sorununu ortadan kaldırdı. 1941'in Temmuz'unda, İzlanda'nın savunma sorumluluğu, bir İzlanda-ABD savunma anlaşmasıyla Amerika Birleşik Devletleri'ne geçti. İngiltere toplayabildiği tüm askerlerini kendi topraklarına daha yakın yerlerde tutmaya çalıştığı için, Alþingi'yi bir Amerikan himayesine ikna etmeye çalıştı. Bu zamanda İzlanda'da, 40,000 asker vardı.
Bir halk oylamasıyla, İzlanda, 17 Haziran 1944'te yasal olarak bağımsız bir ülke oldu. Danimarkalılar, bu olayın Danimarka'nın Nazi istilası altında olduğu bir zamanda olmasından rahatsız olmalarına rağmen, Danimarka kralı, Christian X, İzlandalılara bir kutlama mesajı yollamıştır.
İkinci Dünya Savaşı sonrası İzlanda
İzlanda, savaş esnasında, yabancı bankaların hesaplarında hatırı sayılır miktarda para biriktirdi. Alışılmadık bir biçimde, bir üç-partili çoğunluk kabinesiyle yönetilen hükûmet, muhafazakârlar (Sjálfstæðisflokkurinn), sosyal demokratlar (Alþýðuflokkurinn) ve sosyalistlerden (Sósíalistaflokkurinn) oluşmaktaydı. Bu hükûmet, biriktirilen paranın balıkçılık ve tarımda yapılacak olan yeniliklere yatırılmasında karar kıldı. Bu kararlar İzlanda'nın savaş zamanında sahip olduğu iyi yaşam şartlarını sürdürmek için alınmıştı. Hükûmetin Keynesiyan ekonomik politikaları, ülkeyi gelişmiş bir endüstri ülkesi hâline getirmeyi amaçlıyordu. Kurla oynama gibi yollarla, işsizliğin en düşük seviyede olması ve balıkçılık gibi ihracatların artmasının şart olduğu düşünülüyordu. Hem düzenli olmayan balık avlarına hem de balık ürünlerine dış ülkelerinin ilgisine bağlı olan İzlanda ekonomisi, 1990'ların başına kadar oldukça belirsiz kaldı.
1946'nın Ekim'inde, İzlanda ve ABD hükûmeti, İzlanda'nın savunma hakkının İzlanda'ya geri verilmesine karar verdi. Ancak, ABD, herhangi bir savaşın kızışması durumunda ordu kurma gibi haklarını, Keflavík'te korudu.
İzlanda Parlamento Binası'nın önündeki ayaklanma ve iç tartışmalara rağmen, İzlanda 30 Mart 1940'ta NATO üyesi oldu. Ancak yaptığı anlaşmaya göre, ülke, hiçbir saldırgan harekette yer almayacaktı. 1950'de, Kore'deki anlaşmazlıklar ve NATO'nun isteklerinin etkisiyle, Alþingi ve ABD, Birleşik Devletler'in tekrar İzlanda'nın savunmasını ele alması gerektiğine karar verdi. 5 Mart 1951'de imzalanan anlaşma, 2006'ya kadar süren Amerikan ordusunun İzlanda'daki varlığının kaynağı oldu.
Soğuk Savaş sonrası İzlanda
1991'de Özgürlük Partisi'nin başkanı Davíð Oddsson, sosyal demokratlarla birleşip bir koalisyon hükûmeti kurdu. Bu hükûmet, liberal market poliçelerini uygulayarak bazı küçük ve bazı büyük şirketleri özelleştirdiler. Bu zaman zarfında ekonomik sabitlik artarken kronik enflasyon da büyük ölçüde düşürüldü. 1994'te de ise İzlanda Avrupa Ekonomik Alanı'nın bir üyesi oldu.
1995'te Davíð Oddsson Kalkınma Partisi'yle bir kualisyon hükûmeti kurdu. Bu hükûmet ise serbest piyasa stratejilerini uygulamaya sokarak iki ticari bankayı ve hükûmetin Siminn şirketini özelleştirdi. Bu hükûmet zamanında ekonomik ilerleme büyük ölçüde devam etti.
2004'te, Davíð Oddsson, 13 yıl görev yaptıktan sonra başbakanlığı bıraktı ve Kalkınma Partisi lideri Halldór Ásgrímsson bu görevi 2004 ile 2006 arasında yaptı. Onun ardından da Geir H. Haarde başbakanlığa getirildi.
2006 Mart'ında, ABD, İzlanda Savundma Kuvvetleri'nin büyük bir bölümünü çekmeye karar verdiğini açıkladı. 12 Ağustos, 2006'da son dört F-15 uçağı İzlanda hava sahasını terk etti. ABD, aynı yılın Eylül'ünde Keflavík üssünü kapayacağını resmi olarak açıkladı.
İzlanda, kendi ordusu olmayan tek NATO ülkesidir. Ancak yine de özel silahlar ünitesi, ufak bir filosu olan sahil güvenliği ve barış kuvvetleri olan bir polis kuvveti ülkede mevcuttur.
Kaynakça
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Izlanda tarihi Norvec ve Buyuk Britanya dan gelen Viking yerlesimcilerle baslamistir Eski tarihIzlanda jeolojik anlamda yaklasik olarak 20 milyon yil once baslayan Mid Atlantik bolgedeki volkanik patlamalarla olustugundan genc bir adadir Adada bulunan en eski taslarin tarihleri ancak 16 milyon yil oncesine kadar gider Izlanda adasini olusmasina da neden olan volkanizma hareketi bugun de aktifligini korumaktadir Izlanda yerlesimin olmadigi son buyuk adalardan biri olarak kalmistir Piteas tarafindan Thule olarak adlandirilan adanin Izlanda oldugu onerilmis olsa da bu olasilik cok dusuktur cunku Piteas adayi tarim bakimindan oldukca zengin ve fazla sayida sut bal ve meyvenin oldugu bir ada olarak betimlemistir Insanoglunun bu adaya ayak bastigi ilk tarih bilinmemektedir Adada 3 yuzyil Roma madeni paralari bulunmus olsa da bu paralarin adaya o zamanda mi yoksa daha sonra Vikinglerle beraber mi geldigi bilinmemektedir Edebiyat bakimindan incelendiginde bazi Irlanda kesislerinin adaya Norslardan once ayak bastigi onerilmistir Ancak bu tezi savunacak hicbir arkeolojik kanit yoktur 12 yuzyil bilgini Ari THorgilsson kitabi Islendingabok ta yazdigina gore adaya ilk yerlesenler adada Irlanda kesisleri tarafindan kullanilanlara benzer kucuk canlar bulmuslardir Ancak boyle kalintilar arkeologlar tarafindan bulunulamamistir Landnamabok adi verilen Izlandalilarin Izlanda ya yerlesisini anlatan eski yazitin zamanlarinda bazi Irlandalilar efsanevi kral Kjarvalr Irakonungr un soyundan geldigini savunmustur Yerlesim Cagi 874 930 Deri bir Landnamabok yazmasinin bir sayfasi Reykjavik Arni Magnusson EnstitusuGuzel Sacli Harald babasindan Norvec kralligini aliyor Landnamabok a gore Izlanda Norvec ten Faroe Adalarina giden Naddoddr adi verilen Iskandinav bir denizci tarafindan kesfedilistir Kitaba gore Naddoddr seyahatinde yolundan sapmistir ve de adayi bulmustur Adayi kesfettiginde adaya Snaeland Kar Topraklari adini verdi Isvecli denizci Gardar Svavarsson da adayi yanlislikla kesfetmistir Geldigi topraklarin bir ada oldugunu fark edince adaya Gardarsholmi Gardar in Adasi adini verip kis boyunca Husavik te kalmistir Adaya bilincli olarak yelken acan ilk Iskandinav denizci Hrafna Floki Kunduz Floki olarak da bilinen Floki Vilgerdarson dir Floki Bardastrond ta bir kis boyunca kalmistir Kisin soguk gectiginden akarsu uzerinden olusmus buzullari fark edip adaya hala kullanimda olan adini yani Island yi Izlanda vermistir Izlanda daki ilk surekli olarak yasamis insan Norvec li sef Ingolfur Arnarson olarak kabul edilir Rivayete gore Ingolfur kiyiya yaklasirken karaya iki yontulmus tas atip onlarin indigi yere yerlesecegine soz vermistir Karaya vardiginda ise Reykjanesskagi adi verilen guneybati yarimadasinda taslari bulunca 874 yilinda ailesiyle birlikte Izlanda ya yerlesmistir Bu yerlestigi yere yerden yukselen jeotermal buharlar nedeniyle Reykjavik Duman Korfezi adini vermistir Burasi bugune kadar Izlanda nin baskenti ve en gelismis yeri olarak kalmistir Ancak Ingolfur Arnarson un ilk yerlesik yasama gecen insan olmamasi olasidir Bu insan Gardar Svavarsson un kolesi olan Nattfari olabilir Nattfari efendisi Iskandinavya ya donunce geride kalmistir Yukarida belirtilen tum bilgilerin cogu bilginin celiskileri nedeniyle bir kaynak olarak kullanmayi reddettigi Landnamabok tan Yerlesme Kitabi geldigini belirtmek gerekir Ancak yine de bu kitap bu konudaki tek kaynaktir Ayrica arkeolojik buluntular 870 yillarinda Reykjavik cevresinde gercekten de bir yerlesme oldugunu gostermektedir Ingolfur dan sonra bircok Nors sefi onu takip etmistir Bu sefler adaya aileleri ve koleleriyle gelmislerdir Bircok kaynaga gore bu insanlarin cogu Norvecli Irlandali ve Iskoc tur Irlanda ve Iskoclularin cogu ise adaya Norvecli seflerin kole ve usaklari olarak gelmistir Norvec ten bu goc genellikle Norvec krali Haraldur Harfagri nin Guzel Sacli Harald Norvec teki kucuk kralliklari birlestirirken uyguladigi yikimla aciklanir Ayni zamanda Norvec in batidaki bolgelerin cok kalabalik olmasi da bu gocun sebepleri arasinda sayilmistir Izlanda ya yerlesim detaylarla Landnamabok ta aciklanmistir Ancak bunun 12 yuzyilda yani bu donemden en azindan 200 yil sonra yaziya gecirildigi goz onunde bulundurulmalidir Ari THorgilsson un Islendingabok i genellikle daha guvenilir olarak kabul edilse de buradaki detaylar daha azdir Bu kitaba gore Izlanda nin yerlesimi 60 yilda tamamlanmistir ve bu bilgi buyuk bir olasilikla Izlanda nin bu sure zarfinda tum bolgelerinin alindigini gosteriyor Izlanda Birligi 930 1262 930 yilinda sefler Althingi Ingilizce the Althing adi verilen bir birlik kurmuslardir Bu topluluk her yaz THingvellir de toplanip hem yasalari hem de adli bazi konulari tartismislardir Ancak kanunlar yazilmamis bunun yerine bir logsogumadur kanun sozcusu secmislerdir Bu birlik bazen dunyanin en eski parlamentosu olarak da gosterilir En onemlisi bu toplantilarda tek bir kuvvet yoktu ve bu nedenle de yasalar ancak halk tarafindan koyuluyordu Boylesi bir durum bircok kan davasina yol aciyordu Bu tip olaylar da donemin saga yazarlarina bircok konu vermistir Izlanda genellikle bozulmamis gelismesini bu birlik donemine borcludur Bu doneme ait yerlesimler guneybati Gronland ve dogu Kanada da dahi bulunmustur Eiriks saga Rauda ve Graenlendinga saga bu genislemelerden bahsetmektedir Izlanda yerlesenleri genellikle pagandi ve 1000 yilinda Hristiyanlika donmeden once Odin Thor ve Frejya gibi tanrilara tapiyorlardi 1000 yilinda Althing seflerden biri olan THorgeirr Ljosvetningagodi i Izlanda nin yeni dine gecip gecmemelerine karar verilmesi icin secildi Secilen sef Izlanda nin ismen Hristiyan olmasina ancak isteyenlerin pagan rituellerine devam edebilecegine karar vermistir Ilk Izlandali peder Isleifr Gizurarson 1056 yilinda Bremen li Adalbert tarafindan kutsanmistir Ic Savas ve Birlik Donemi nin sonu11 ve 12 yuzyila gelindiginde guc Birlik yasalarinin elinden az sayidaki ailelerin ve onlarin liderlerinin eline gecmistir Yaklasik olarak 1200 1262 arasi Sturlungaold Sturlunglar Cagi olarak bilinir Bu isim Sturla THordarson ve onlarin cocuklari THordur Sighvatur ve Snorri den gelmektedir Bu aile Izlanda daki guc icin savasan iki buyuk klandan biridir Bu savas sirasinda klanlarin destekcileri olan ciftciler liderleri icin savasmaya gittiklerinde tarim yapilamamis ve bu buyuk bir zarar neden olmustur 1220 de Snorri Sturluson Norvec krali Hakon un bir beyi olmasinin ardindan onun yegeni Sturla Sighvatsson da 1235 te Norvec kralina baglandi Strula Strunlungar ailesini guc ve etkisiyle Izlanda nin diger klanlarina karsi savasmaya ikna etti Izlanda Birligi 1262 ye kadar yani Strunlungar Cagi nin sonuna kadar bagimsiz kalmistir Ancak bunun ardindan Gamli sattmali Eski Anlasma adi verilen bir anlasmayi imzalayarak Norvec monarsisiyle birlikte bir birlik olusturdu Bir Norvec Danimarka derebeyligi olarak IzlandaAnlasmanin yapilmasinin ardindan gecen yillar boyunca cok az sey degisti Norvec in yonetme gucunun yuksek olmasinin yaninda Althingi yonetme ve yargilama gucunu kendi elinde tutmaya calisti Ancak Izlanda nin Skalholt ve Holaryine deki iki papazi adada yerler almaya baslayinca guc yavascana kilisenin eline gecmeye basladi Norvec ve Danimarka 14 yuyzilin sonunda birlesince Izlanda nin hakimiyeti Norvec Danimarka ya gecti Iki ulke 1814 te Kiel Antlasmasi yla ayrilinca Danimarka adayi kendi elinde tuttu Izlanda cografi olarak Avrupa dan dislanmis gibi gorunse de Izlanda hicbir zaman izole kalmamistir Belki Christopher Columbus un bile geldigi bu adada Orta Cag ve erken modern donem boyunca ticaret canli bir sekilde yapilmistir 18 ve 19 yuzyil ile 20 yuzyilin basi1783 te Izlanda daki Laki volkaninin patlamasiyla adada uc mil kup kadar lav yayildi Seller kuller ve tutmeler 9 000 kisinin ve de depolanan erzaklarin 80 inin sonunu getirdi Bunun sonucunda olusan aclikla da Izlanda nufusunun ceyregi oldu 19 yuzyilda gorulen adadaki iklim degisikligi nufusun durumunu daha da kotuye goturdu ve ozellikle de Manitaba Kanada ya toplu gocler gerceklesti Ancak bunun baska bir sonucu olarak da Avrupa daki 18 yuzyil romantizm ve milliyetciliginden etkilenen yeni bir milliyetcilik anlayisi ortaya cikti Jon Sigurdsson un liderliginden bir ozgurluk savasi basladi Althingi yuzyillar boyunca bir yargi organi olarak kaldi ancak 1800 yilinda sonunda sona erdirildi 1843 te ayni adda baska bir birlik kuruldu ve bazilari bunun eski birligin devami niteliginde oldugunu savunmustur Izlanda daki ilk yerlesimden 1000 yil sonra 1874 te Danimarka Izlanda ya ic islerinde serbestlik tanidi Bu hak 1904 te daha da genisletildi 1874 te yazilan anayasa ise 1903 te gelistirildi ve Reykjavik ta kurulan Izlanda Ic Isleri Althingi den sorumlu tutuldu Danimarka yla 1 Aralik 1918 de imzalanan Birlesme Yasasi na gore Izlanda Danimarka yla birlikte ayni kral altinda yonetilen ozerk bir devlet olarak tanindi Izlanda bununla birlikte kendi bayragini yaratti ve Danimarka dan dis isleri ve savunma konularinda Izlanda yi temsil etmesini istedi Yasa 1940 a kadar gecerli olacakti ve anlasmazlik durumunda uc yil icerisinde fesh edilebilecekti Ikinci Dunya Savasi nda Izlanda9 Nisan 1940 ta Danimarka nin Almanlar tarafindan isgaliyle birlikte Izlanda ve Danimarka arasindaki iliskiler gerginlesti Bunun sonucunda 10 Nisan da Izlanda Parlamentosu Althingi daha sonra Izlanda nin ilk basbakani olacak Sveinn Bjornsson u gorevli secerek dis islerini kendi eline almaya karar verdi Savasin ilk yilinda Izlanda hem Ingiliz hem de Alman kuvvetlerine karsi gelerek notrluk politikasi izlemistir 10 Mayis 1940 ta Ingiliz ordusu Reykjavik limanina Bariscil Kuvvetler tarafindan yurutulen istilayi gerceklesmek icin gelince hukumet protesto kararini yayinladi Ancak herhangi bir karsi saldiri dusuncesi ulkenin polislerinin cogunun baskentten uzak bir kampta egitim gormesinden dolayi ortadan kalkti Istilanin ilk gununde basbakan Hermann Jonasson bir radyo duyurusu yaparak Izlandalilara yabancilari konuklariymis gibi karsilamalari konusunda cagri yapti Hukumet kisa bir surede Danimarka ninkine benzer bir isbirligi yasasi cikardi Adanin istilalarinin en kuvvetli oldugu noktada Izlanda da 25 000 Ingiliz askeri bulunuyordu Bu durum ozellikle de Reykjavik cevresindeki issizlik sorununu ortadan kaldirdi 1941 in Temmuz unda Izlanda nin savunma sorumlulugu bir Izlanda ABD savunma anlasmasiyla Amerika Birlesik Devletleri ne gecti Ingiltere toplayabildigi tum askerlerini kendi topraklarina daha yakin yerlerde tutmaya calistigi icin Althingi yi bir Amerikan himayesine ikna etmeye calisti Bu zamanda Izlanda da 40 000 asker vardi Bir halk oylamasiyla Izlanda 17 Haziran 1944 te yasal olarak bagimsiz bir ulke oldu Danimarkalilar bu olayin Danimarka nin Nazi istilasi altinda oldugu bir zamanda olmasindan rahatsiz olmalarina ragmen Danimarka krali Christian X Izlandalilara bir kutlama mesaji yollamistir Ikinci Dunya Savasi sonrasi IzlandaIzlanda savas esnasinda yabanci bankalarin hesaplarinda hatiri sayilir miktarda para biriktirdi Alisilmadik bir bicimde bir uc partili cogunluk kabinesiyle yonetilen hukumet muhafazakarlar Sjalfstaedisflokkurinn sosyal demokratlar Althyduflokkurinn ve sosyalistlerden Sosialistaflokkurinn olusmaktaydi Bu hukumet biriktirilen paranin balikcilik ve tarimda yapilacak olan yeniliklere yatirilmasinda karar kildi Bu kararlar Izlanda nin savas zamaninda sahip oldugu iyi yasam sartlarini surdurmek icin alinmisti Hukumetin Keynesiyan ekonomik politikalari ulkeyi gelismis bir endustri ulkesi haline getirmeyi amacliyordu Kurla oynama gibi yollarla issizligin en dusuk seviyede olmasi ve balikcilik gibi ihracatlarin artmasinin sart oldugu dusunuluyordu Hem duzenli olmayan balik avlarina hem de balik urunlerine dis ulkelerinin ilgisine bagli olan Izlanda ekonomisi 1990 larin basina kadar oldukca belirsiz kaldi 1946 nin Ekim inde Izlanda ve ABD hukumeti Izlanda nin savunma hakkinin Izlanda ya geri verilmesine karar verdi Ancak ABD herhangi bir savasin kizismasi durumunda ordu kurma gibi haklarini Keflavik te korudu Izlanda Parlamento Binasi nin onundeki ayaklanma ve ic tartismalara ragmen Izlanda 30 Mart 1940 ta NATO uyesi oldu Ancak yaptigi anlasmaya gore ulke hicbir saldirgan harekette yer almayacakti 1950 de Kore deki anlasmazliklar ve NATO nun isteklerinin etkisiyle Althingi ve ABD Birlesik Devletler in tekrar Izlanda nin savunmasini ele almasi gerektigine karar verdi 5 Mart 1951 de imzalanan anlasma 2006 ya kadar suren Amerikan ordusunun Izlanda daki varliginin kaynagi oldu Soguk Savas sonrasi Izlanda1991 de Ozgurluk Partisi nin baskani David Oddsson sosyal demokratlarla birlesip bir koalisyon hukumeti kurdu Bu hukumet liberal market policelerini uygulayarak bazi kucuk ve bazi buyuk sirketleri ozellestirdiler Bu zaman zarfinda ekonomik sabitlik artarken kronik enflasyon da buyuk olcude dusuruldu 1994 te de ise Izlanda Avrupa Ekonomik Alani nin bir uyesi oldu 1995 te David Oddsson Kalkinma Partisi yle bir kualisyon hukumeti kurdu Bu hukumet ise serbest piyasa stratejilerini uygulamaya sokarak iki ticari bankayi ve hukumetin Siminn sirketini ozellestirdi Bu hukumet zamaninda ekonomik ilerleme buyuk olcude devam etti 2004 te David Oddsson 13 yil gorev yaptiktan sonra basbakanligi birakti ve Kalkinma Partisi lideri Halldor Asgrimsson bu gorevi 2004 ile 2006 arasinda yapti Onun ardindan da Geir H Haarde basbakanliga getirildi 2006 Mart inda ABD Izlanda Savundma Kuvvetleri nin buyuk bir bolumunu cekmeye karar verdigini acikladi 12 Agustos 2006 da son dort F 15 ucagi Izlanda hava sahasini terk etti ABD ayni yilin Eylul unde Keflavik ussunu kapayacagini resmi olarak acikladi Izlanda kendi ordusu olmayan tek NATO ulkesidir Ancak yine de ozel silahlar unitesi ufak bir filosu olan sahil guvenligi ve baris kuvvetleri olan bir polis kuvveti ulkede mevcuttur Kaynakca