Ödem, kan sıvısının damar dışına çıkması ve hücreler arasındaki sıvının artışı olgusudur. Ödemin yaygın biçimine anazarka (anasarca) denir. Ödem olgusunun temel ilkesi, kan sıvısı ile hücre dışı (ekstrasellüler) sıvı arasındaki dengenin yitirilmesidir. İnsan vücudunda ortalama 40 litre sıvı vardır. Bu sıvının yaklaşık ½ ‘si hücrelerin içindedir (intrasellüler sıvı). Öteki yarısı ise kanı, lenf sıvısını ve hücreler arasındaki sıvıyı oluşturur (ekstrasellüler sıvı). Kan ve lenf sıvılarının dengesini proteinler sağlar. Bunların dışındaki sıvı türlerinin dengesi elektrolitlere bağlıdır. Hücre içi sıvı dengesini potasyum, hücre dışı sıvı dengesini ise sodyum denetler.
Ödem Mekanizması
Damar geçirgenliğinin normal olduğu koşullarda gerçekleşen ödemlerde kan ile dokular arasındaki basınç farkı önemlidir. Kan ile dokular arasındaki sıvı alışverişi hemodinamik güçler (osmotik basınç ve hidrostatik basınç) arasındaki dengeye bağlıdır. Bu dengenin değişmesiyle ortaya çıkan tablo “Starling ilkeleri” ile açıklanır. Kan sıvılarının ve içeriğinin damarlardan dokulara ve dokulardan damarlara hareketleri, birbirlerine zıt etkili 2 faktörün etkileşimiyle gerçekleşir: (i) Damar çeperlerine yüklenen hidrostatik basınç; (ii) Kan sıvısındaki plazmanın kolloidal osmotik (onkotik) basıncı. Kapillerlerdeki hidrostatik basınçta yükselme ya da kan sıvısının kolloidal osmotik basıncında azalma dokulara sıvı çıkışını arttırır. Dokulara çıkan sıvının yeniden dolaşıma çekilmesinde bir sorun belirirse ödem olgusu gerçekleşir. Buna göre, doğal koşullarda dolaşım kanının osmotik ve hidrostatik basınçları dokulardakinden yüksektir. Kan sıvısının dokulara çıkışı arteriollerin bitimdeki kapillerlerden başlar. Kan dolaşımına dönüşü kapillerlerin venüllere bağlandığı yörede gerçekleşir. Dokulardaki sıvının drenajında lenfatiklerin de önemli rolü vardır.
Normal durumlarda kapillerlerin artere yakın segmentinde (proksimal segment) hidrostatik basınç yüksektir ve kan sıvısı dokulara itilir. Böylece intrakapiller hidrostatik basınç yüksekliği ile dokulara çıkan kan sıvısı oksijeni ve besinleri dokulara taşır. Kapiller damarların proksimal ucunda yüksek olan hidrostatik basınç damar dışına çıkan sıvı nedeniyle venül ucuna (distal segment) doğru gidildikçe azalır. İntrakapiller sıvının azalması kolloidal yoğunluk oluşmasına ve böylece osmotik basıncın artmasına yol açar (osmotik basınç intersellüler sıvının kana çekilmesinde rol oynar). Kana dönemeyen sıvı ile kapiller endotelini geçemeyen bazı büyük moleküllü proteinler lenf damarlarınca emilir ve sonrasında kan dolaşımına katılır. İki tür ödem sıvısı vardır: (i) Transüda (proteinden yoksundur); (2) Eksüda (proteinden zengindir).
Doğal koşullarda seröz boşluklarda seröz zarları ıslak tutacak kadar sıvı bulunur. Ancak ödemde bu sıvı artar ve akciğer zarları arası ödemi (hydrothorax), kalp zaraları arası ödemi (hydropericardium) ve karın boşluğu zarları arası ödemi (hydroperitoneum; assit; ascites) oluşur. Göz kapakları ve dış genital bölgedeki derialtı dokuları gevşek yapıdadır ve hidrostatik basınçları düşüktür. Buralarda sıvı birikmesi öteki kesimlere göre daha kolaydır.
Ödem türleri
1. Bulunuşuna göre ödem türleri
İki tür ödem vardır: 1) Yerel ödem; 2) Generalize ödem
1.1. Yerel ödem (örnekler)
- Akut yangısal ödem
- Alerjik ödem
- Venöz obstrüksiyona bağlı ödem
- Lenfödem
- Akciğer ödemi
- Beyin ödemi
1.2. Generalize ödem (örnekler)
- Kardiyak ödem
- Renal ödem
- Hipoproteinemi ödemi
2. Kan sıvısındaki basınç değişiklikleri ile ilgili ödemler
(Ayrıntılar için aşağıdaki örneklere gidiniz)
2.1. Hidrostatik basınç artması
- Aktif hiperemi (arteriol dilatasyonu)
- Yangı (inflamasyon)
- Isınma (sıcak, yanma, egsersiz)
- Alerji
- Utanma
- Venöz staza bağlı artış (konjesyon)
- Konjestif kalp yetmezliği
- Konstriktif perikardit
- Venöz obstrüksiyon (), bası, vb)
- Postural inaktivite (uzun süre ayakta kalma/oturma)
- Karaciğer sirozu (assit)
- Su ve sodyum retansiyonu (böbrek fonksiyon bozukluğu)
2.2. Osmotik basınç azalması
- Hipoproteinemi
- Nefrotik sendrom
- Karaciğer sirozu
- Malnütrisyon (proteinden yoksun beslenme)
- Enteropatiler (protein yitirilen diyareler)
2.3. Su ve Sodyum tutulmasına (retansiyonu) bağlı ödem
Vücut ağırlığının %70’e yakını su’dur. Vücuttaki su hücrelerde (intrasellüler) ya da hücre dışında (ekstrasellüler) bulunur. Ekstrasellüler sıvı hücreler arasındaki sıvı ile kan sıvısından oluşur. Sodyum ve ekstrasellüler sıvı arasında yakın ilgi vardır. İdrarla çıkarılan sodyum azaldığında kanda ve intersellüler sıvıda sodyum birikir. Buna koşut olarak intravasküler sıvı artar böylece hidrostatik basınç yükselir, ödem başlar. Vücuttaki sodyumun denetlenmesini 3 sistem yönetir:
- (a) Renin-angiotensin sistemi,
- (b) Atrial natriüretik sistem,
- (c) Sempatik sinir sistemi.
Bu sistemleri etkileyen bir olumsuzluk vücutta sodyum tutulmasına ve böylece ödem oluşmasına neden olur. Sodyumun büyük bölümü böbreklerin proksimal tubuluslarından reabsorbe edilir. Kalan %20 kadarı distal tubuluslardan reabsorbe olur. Aldosteron, ACTH, testosteron, progesteron ve östrojen böbrek tubuluslarından sodyum reabsorbsiyonunu arttıran hormonlardır. Antidiüretik hormon idrarı azaltır (oligüri).
Bu faktörlerin tümü ödem oluşmasına katkıda bulunur:
- Glomerül filtrasyonundaki azalma (oligüri) sodyum retansiyonuna neden olur, ödem başlar (poststreptokoksik glomerülonefrit, akut böbrek yetmezliği)
- Renal kan dolaşımı azaldığında aldosteron ve antidiüretik hormonların yapımında artış olur (konjestif kalp yetmezliği)
- Sistemik ödem olgularında kan sıvısının yaygın olarak damar dışına çıkması nedeniyle kan volümü azalır (hipovolemi); bu etki renin-angiotensin-aldosteron mekanizmasını devreye sokarak sodyum retansiyonuna neden olur
- Nefrotik sendromda plazma aldosteron düzeyi yükselir
- Karaciğer sirozunda aldosteron inaktivasyonu yeterli olmadığından kandaki aldosteron düzeyinde artış saptanır.
Su ve sodyum tutulmasındaki etmenler:
- Böbrek yetmezliğinde tuzlu beslenme
- Tubuluslardan sodyum emiliminin artması
- Böbreklerde hipoperfüzyon
- Renin-angiotensin-aldosteron üretiminde artma
Özgün ödemler
Akut yangısal ödem
Ödem akut yangının ana bulgularından biridir. Nedenleri:
- İrreversibl doku zedelenmesi: yanık bülleri,
- Damar geçirgenliğindeki geçici bozulma: akut yangı.
Yangısal tepkilerdeki medyatörlerin neden olduğu hiperemi ve vasküler permeabilite artışı kan sıvısının damar lümeni dışına çıkmasına neden olur. Akut hiperemi nedeniyle intravasküler hidrostatik basınç artar. Vasküler permeabilitenin artması proteinden zengin eksüdanın intersellüler sıvıya çıkmasına yol açar. Eksüda içindeki plazma proteinleri intersellüler sıvının osmotik basıncını arttırır. Lenf akımı hızlanır ve lenfatiklerdeki hidrostatik basınç artar. Tüm bu faktörler ödem oluşmasına yol açar.
Allerjik ödem
Akut alerjik tepkilerde (Tip I ) salınan vazoaktif aminler (histamin) vazodilatasyona ve damar geçirgenliğinin artmasına neden olur. Ürtikerlerde (urticaria; kurdeşen) deride, bronşial astmada bronş mukozalarında ve alerjik nezlede burun mukozasında oluşan ödem başlıca örneklerdir.
Venöz obstrüksiyona bağlı ödem
Venöz akımda bir engelin oluşması (varis, , gebe uterusun venalar üzerine basıncı gibi) kapiller basıncın artmasına ve dokulara sıvı çıkmasına neden olur. Bacaklara özgü bir ödem türüdür.
Beyin ödemi
Sık görülür. Klinik patoloji açısından çok önemlidir. Sıkı bir kapalı kutusu içende yer alan beyin dokusu ödemle birlikte sıkışır. Önce kan dolaşımı bozulur, süreç uzarsa anatomik açıklıklara doğru deformasyonlar başlar (herniasyon). 2 tür beyin ödemi vardır; vazojen ve sitotoksik.
- Vazojen kökenli beyin ödemleri görece sıktır. Damar geçirgenliğinin artışı nedeniyle oluşan transüdasyona bağlıdır. Beyaz madde daha yoğun etkilenir. Başlıca nedenleri: kafa travması, yangı (, ensefalit), , beyin infarktı, tümörler, zehirler (kurşun zehirlenmesi). Lokalize olan türleri beyin abselerinin ve tümörlerinin çevresinde görülür. Bunlara “perifokal ödem” adı verilir. Tüm beyni etkileyen ödemler ensefalitlerde, kafa travmalarının sonrasında, hipertansiyonda, intrakraniyal venöz dolaşım bozukluklarında belirir. Yaygın ödemde beyin ağır ve yumuşaktır. Sulkuslar sığlaşır, giruslar düzleşir. Mikroskopik incelemede Virchow-Robin aralıkları ileri derecede genişlemiştir. Kortekste ve beyaz maddede gevşemeler vardır. Glial ve nöronal hücreler şişkindir.
- Sitotoksik ödem olarak tanımlanan olgularda intrasellüler sıvı artışı vardır. Bu kavram “ödem” tanımına uygun değildir, daha çok “hidropik dejenerasyon” tanımına uygun düşmektedir.
Kardiyak ödem
Konjestif kalp yetmezliğinde görülen ödemdir.
1. Sağ kalp yetmezliği ödemi: sağ kalpten geriye doğru tüm organlar etkilenir. Subkutan ödem konjestif kalp yetmezliğinin ilk ve önemli belirtilerinden biridir. Yerçekiminin etkisiyle yürüyenlerde ve oturanlarda daha fazla bacaklarda, yatanlarda sakral ve genital bölgelerde görülür. Patogenezinde çeşitli faktörler etkindir:
- Venöz akımda duraklama (kapillerlerde hidrostatik basıncın yükselmesi),
- Anoksi (kapiller permeabilitesinin artması),
- Glomerül filtrasyonunun azalması (renin sekresyonunun artmasına bağlı olarak aldosteron ve antidiüretik hormon düzeylerinin yükselmesiyle birlikte beliren sodyum ve su retansiyonu),
- Karaciğerde venöz akım duraklaması (aldosteron ve antidiüretik hormon inaktivasyonunda azalma sonucu sodyum ve su retansiyonu),
- İnaktivite (kasların lenfatikler üzerindeki masaj etkisinin azalması),
Venalardaki basınç artışı (lenf akımının venalara boşalamaması).
2. Sol kalp yetmezliği: sol kalp yetmezliğinin ilk ve en önemli sonucu akciğer ödemidir. Sol atriumdaki kan basıncının yükselmesi pulmoner venöz basıncın artışına yol açar. Kronik olgularda alveol septumlarındaki ödemin yerini fibrozis almaya başlar ve “pulmoner hipertansiyon” tablosu gelişir. Pulmoner hipertansiyon bir süre sonra sağ kalbi de etkiler.
Renal ödem
Glomerül filtrasyonunun azalması ve idrarla protein kaybı (proteinüri) sonucunda oluşan ödemlerdir. Nefritik sendrom ödemleri nefrotik sendromdakine oranla daha hafiftir. Akut glomerülonefritlerdeki periorbital subkutan ödem tipik bulgulardandır. Akut böbrek yetmezliklerinde ve nefrotik sendromdaki subkutan ödemler kalp yetmezliği ödemlerine göre daha belirgin ve yaygındır (anasarca).
Ödem Komplikasyonları
- Akciğer ödemi (pulmoner ödem): akut olgularda infeksiyon riski, hipoksi ve ölüm, kronikleşen olgularda pnömoni ve fibrozis.
- Beyin ödemi (serebral ödem): intrakraniyal basınç artışı, optik disk zararları (papilledema), herniasyonlar, solunum merkezinin etkilenmesi sonucu ölüm.
- Larinks ödemi: akut anafilaksi olgularında solunum yollarının tıkanması sonucu asfiksi ve ölüm.
- Seröz boşlukların ödemi (effüzyon): perikard effüzyonunda kalp işlevlerinin, plevral effüzyonlarda solunum fonksiyonlarının bozulması.
- Subkutan ödem: yara iyileşmesi bozulur, infeksiyon riski artar.
Kaynakça
- ^ a b c d Scallan J, Huxley VH, Korthuis RJ. Capillary Fluid Exchange: Regulation, Functions, and Pathology. Morgan & Claypool Life Sciences, San Rafael (CA), 2010
- ^ a b Emmett M, Seldin DW. The Pathophysiology of Edema Formation: General Concepts. “Diuretic Agents: Clinical Physiology and Pharmacology, Chapter V(A1)” içinde, Academic Press-Elsevier, Cambridge, Massachusetts, 1997
- ^ a b c d e f g h i j k l m n o Tahsinoğlu M, Çöloğlu AS, Erseven G. Dişhekimleri için Genel Patoloji, Altın Matbaacılık, İstanbul, 1981
- ^ a b c d e f g h i j k l m n o p Kumar V, Abbas AK, Aster JC. Robbins and Cotran Pathologic Basis of Disease. 9th edt., Elsevier Saunders, Philadelphia, 2015
- ^ a b c d e f g h i j k l m Goljan EF. Rapid Review Pathology. 5th edt., Elsevier, Philadelphia, 2019
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Odem kan sivisinin damar disina cikmasi ve hucreler arasindaki sivinin artisi olgusudur Odemin yaygin bicimine anazarka anasarca denir Odem olgusunun temel ilkesi kan sivisi ile hucre disi ekstraselluler sivi arasindaki dengenin yitirilmesidir Insan vucudunda ortalama 40 litre sivi vardir Bu sivinin yaklasik si hucrelerin icindedir intraselluler sivi Oteki yarisi ise kani lenf sivisini ve hucreler arasindaki siviyi olusturur ekstraselluler sivi Kan ve lenf sivilarinin dengesini proteinler saglar Bunlarin disindaki sivi turlerinin dengesi elektrolitlere baglidir Hucre ici sivi dengesini potasyum hucre disi sivi dengesini ise sodyum denetler OdemGode birakan odemOdem MekanizmasiDamar gecirgenliginin normal oldugu kosullarda gerceklesen odemlerde kan ile dokular arasindaki basinc farki onemlidir Kan ile dokular arasindaki sivi alisverisi hemodinamik gucler osmotik basinc ve hid rostatik basinc arasindaki dengeye baglidir Bu dengenin degismesiyle ortaya cikan tablo Starling ilkeleri ile aciklanir Kan sivilarinin ve iceriginin damarlardan dokulara ve dokulardan damarlara hareketleri birbirlerine zit etkili 2 faktorun etkilesimiyle gerceklesir i Damar ceperlerine yuklenen hidrostatik basinc ii Kan sivisindaki plazmanin kolloidal osmotik onkotik basinci Kapillerlerdeki hidrostatik basincta yukselme ya da kan sivisinin kolloidal osmotik basincinda azalma dokulara sivi cikisini arttirir Dokulara cikan sivinin yeniden dolasima cekilmesinde bir sorun belirirse odem olgusu gerceklesir Buna gore dogal kosullarda dolasim kaninin osmotik ve hidrostatik basinclari dokulardakinden yuksektir Kan sivisinin dokulara cikisi arteriollerin bitimdeki kapillerlerden baslar Kan dolasimina donusu kapillerlerin venullere baglandigi yorede gerceklesir Dokulardaki sivinin drenajinda lenfatiklerin de onemli rolu vardir Normal durumlarda kapillerlerin artere yakin segmentinde proksi mal segment hidrostatik basinc yuksektir ve kan sivisi dokulara itilir Boylece intrakapiller hidrostatik basinc yuksekligi ile dokulara cikan kan sivisi oksijeni ve besinleri dokulara tasir Kapiller damarlarin proksimal ucunda yuksek olan hidrostatik basinc damar disina cikan sivi nedeniyle venul ucuna distal segment dogru gidildikce azalir Intrakapiller sivinin azalmasi kolloidal yogunluk olusmasina ve boylece osmotik basincin artmasina yol acar osmotik basinc interselluler sivinin kana cekilmesinde rol oynar Kana donemeyen sivi ile kapiller endotelini gecemeyen bazi buyuk molekullu proteinler lenf damarlarinca emilir ve sonrasinda kan dolasimina katilir Iki tur odem sivisi vardir i Transuda proteinden yoksundur 2 Eksuda proteinden zengindir Dogal kosullarda seroz bosluklarda seroz zarlari islak tutacak kadar sivi bulunur Ancak odemde bu sivi artar ve akciger zarlari arasi odemi hydrothorax kalp zaralari arasi odemi hydropericardium ve karin boslugu zarlari arasi odemi hydroperitoneum assit ascites olusur Goz kapaklari ve dis genital bolgedeki derialti dokulari gevsek yapidadir ve hidrostatik basinclari dusuktur Buralarda sivi birikmesi oteki kesimlere gore daha kolaydir Odem turleri1 Bulunusuna gore odem turleri Iki tur odem vardir 1 Yerel odem 2 Generalize odem 1 1 Yerel odem ornekler Akut yangisal odem Alerjik odem Venoz obstruksiyona bagli odem Lenfodem Akciger odemi Beyin odemi 1 2 Generalize odem ornekler Kardiyak odem Renal odem Hipoproteinemi odemi2 Kan sivisindaki basinc degisiklikleri ile ilgili odemler Ayrintilar icin asagidaki orneklere gidiniz 2 1 Hidrostatik basinc artmasi Aktif hiperemi arteriol dilatasyonu Yangi inflamasyon Isinma sicak yanma egsersiz Alerji Utanma Venoz staza bagli artis konjesyon Konjestif kalp yetmezligi Konstriktif perikardit Venoz obstruksiyon basi vb Postural inaktivite uzun sure ayakta kalma oturma Karaciger sirozu assit Su ve sodyum retansiyonu bobrek fonksiyon bozuklugu 2 2 Osmotik basinc azalmasi Hipoproteinemi Nefrotik sendrom Karaciger sirozu Malnutrisyon proteinden yoksun beslenme Enteropatiler protein yitirilen diyareler 2 3 Su ve Sodyum tutulmasina retansiyonu bagli odem Vucut agirliginin 70 e yakini su dur Vucuttaki su hucrelerde intraselluler ya da hucre disinda ekstraselluler bulunur Ekstraselluler sivi hucreler arasindaki sivi ile kan sivisindan olusur Sodyum ve ekstraselluler sivi arasinda yakin ilgi vardir Idrarla cikarilan sodyum azaldiginda kanda ve interselluler sivida sodyum birikir Buna kosut olarak intravaskuler sivi artar boylece hidrostatik basinc yukselir odem baslar Vucuttaki sodyumun denetlenmesini 3 sistem yonetir a Renin angiotensin sistemi b Atrial natriuretik sistem c Sempatik sinir sistemi Bu sistemleri etkileyen bir olumsuzluk vucutta sodyum tutulmasina ve boylece odem olusmasina neden olur Sodyumun buyuk bolumu bobreklerin proksimal tubuluslarindan reabsorbe edilir Kalan 20 kadari distal tubuluslardan reabsorbe olur Aldosteron ACTH testosteron progesteron ve ostrojen bobrek tubuluslarindan sodyum reabsorbsiyonunu arttiran hormonlardir Antidiuretik hormon idrari azaltir oliguri Bu faktorlerin tumu odem olusmasina katkida bulunur Glomerul filtrasyonundaki azalma oliguri sodyum retansiyonuna neden olur odem baslar poststreptokoksik glomerulonefrit akut bobrek yetmezligi Renal kan dolasimi azaldiginda aldosteron ve antidiuretik hormonlarin yapimin da artis olur konjestif kalp yetmezligi Sistemik odem olgularinda kan sivisinin yaygin olarak damar disina cikmasi nedeniyle kan volumu azalir hipovolemi bu etki renin angiotensin aldosteron mekanizmasini devreye sokarak sodyum retansiyonuna neden olur Nefrotik sendromda plazma aldosteron duzeyi yukselir Karaciger sirozunda aldosteron inaktivasyonu yeterli olmadigindan kandaki aldosteron duzeyinde artis saptanir Su ve sodyum tutulmasindaki etmenler Bobrek yetmezliginde tuzlu beslenme Tubuluslardan sodyum emiliminin artmasi Bobreklerde hipoperfuzyon Renin angiotensin aldosteron uretiminde artmaOzgun odemlerAkut yangisal odem Odem akut yanginin ana bulgularindan biridir Nedenleri Irreversibl doku zedelenmesi yanik bulleri Damar gecirgenligindeki gecici bozulma akut yangi Yangisal tepkilerdeki medyatorlerin neden oldugu hiperemi ve vaskuler permeabilite artisi kan sivisinin damar lumeni disina cikmasina neden olur Akut hiperemi nedeniyle intravaskuler hidrostatik basinc artar Vaskuler permeabilitenin artmasi proteinden zengin eksudanin interselluler siviya cikmasina yol acar Eksuda icindeki plazma proteinleri interselluler sivinin osmotik basincini arttirir Lenf akimi hizlanir ve lenfatiklerdeki hidrostatik basinc artar Tum bu faktorler odem olusmasina yol acar Allerjik odem Akut alerjik tepkilerde Tip I salinan vazoaktif aminler histamin vazodilatasyona ve damar gecirgenliginin artmasina neden olur Urtikerlerde urticaria kurdesen deride bronsial astmada brons muko zalarinda ve alerjik nezlede burun mukozasinda olusan odem baslica orneklerdir Venoz obstruksiyona bagli odem Venoz akimda bir engelin olusmasi varis gebe uterusun venalar uzerine basinci gibi kapiller basincin artmasina ve dokulara sivi cikmasina neden olur Bacaklara ozgu bir odem turudur Beyin odemi Sik gorulur Klinik patoloji acisindan cok onemlidir Siki bir kapali kutusu icende yer alan beyin dokusu odemle birlikte sikisir Once kan dolasimi bozulur surec uzarsa anatomik acikliklara dogru deformasyonlar baslar herniasyon 2 tur beyin odemi vardir vazojen ve sitotoksik Vazojen kokenli beyin odemleri gorece siktir Damar gecirgenliginin artisi nedeniyle olusan transudasyona baglidir Beyaz madde daha yogun etkilenir Baslica nedenleri kafa travmasi yangi ensefalit beyin infarkti tumorler zehirler kursun zehirlenmesi Lokalize olan turleri beyin abselerinin ve tumorlerinin cevresinde gorulur Bunlara perifokal odem adi verilir Tum beyni etkileyen odemler ensefalitlerde kafa travmalarinin sonrasinda hipertansiyonda intrakraniyal venoz dolasim bozukluklarinda belirir Yaygin odemde beyin agir ve yumusaktir Sulkuslar siglasir giruslar duzlesir Mikroskopik incelemede Virchow Robin araliklari ileri derecede genislemistir Kortekste ve beyaz maddede gevsemeler vardir Glial ve noronal hucreler siskindir Sitotoksik odem olarak tanimlanan olgularda intraselluler sivi artisi vardir Bu kavram odem tanimina uygun degildir daha cok hidropik dejenerasyon tanimina uygun dusmektedir Kardiyak odem Konjestif kalp yetmezliginde gorulen odemdir 1 Sag kalp yetmezligi odemi sag kalpten geriye dogru tum organlar etkilenir Subkutan odem konjestif kalp yetmezliginin ilk ve onemli belirtilerinden biridir Yercekiminin etkisiyle yuruyen lerde ve oturanlarda daha fazla bacaklarda yatanlarda sakral ve genital bolgelerde goru lur Patogenezinde cesitli faktorler etkindir Venoz akimda duraklama kapillerlerde hidrostatik basincin yukselmesi Anoksi kapiller permeabilite sinin artmasi Glomerul filtrasyonunun azalmasi renin sekresyonunun artmasina bagli olarak aldosteron ve antidiuretik hormon duzeylerinin yukselmesiyle birlikte beliren sodyum ve su retansiyonu Karacigerde venoz akim duraklamasi aldosteron ve antidiuretik hormon inaktivasyonunda azalma sonucu sodyum ve su retansiyonu Inaktivite kaslarin lenfatikler uzerindeki masaj etkisinin azalmasi Venalardaki basinc artisi lenf akiminin venalara bosalamamasi 2 Sol kalp yetmezligi sol kalp yetmezliginin ilk ve en onemli sonucu akciger odemidir Sol atriumdaki kan basincinin yukselmesi pulmoner venoz basincin artisina yol acar Kronik olgularda alveol septumlarindaki odemin yerini fibrozis almaya baslar ve pulmoner hipertansiyon tablosu gelisir Pulmoner hipertansiyon bir sure sonra sag kalbi de etkiler Renal odem Glomerul filtrasyonunun azalmasi ve idrarla protein kaybi proteinuri sonucunda olusan odemlerdir Nefritik sendrom odemleri nefrotik sendromdakine oranla daha hafiftir Akut glomerulonefritlerdeki periorbital subkutan odem tipik bulgulardandir Akut bobrek yetmezliklerinde ve nefrotik sendromdaki subkutan odemler kalp yetmezligi odemlerine gore daha belirgin ve yaygindir anasarca Odem KomplikasyonlariAkciger odemi pulmoner odem akut olgularda infeksiyon riski hipoksi ve olum kroniklesen olgularda pnomoni ve fibrozis Beyin odemi serebral odem intrakraniyal basinc artisi optik disk zararlari papilledema herniasyonlar solunum merkezinin etkilenmesi sonucu olum Larinks odemi akut anafilaksi olgularinda solunum yollarinin tikanmasi sonucu asfiksi ve olum Seroz bosluklarin odemi effuzyon perikard effuzyonunda kalp islevlerinin plevral effuzyonlarda solunum fonksiyonlarinin bozulmasi Subkutan odem yara iyilesmesi bozulur infeksiyon riski artar Kaynakca a b c d Scallan J Huxley VH Korthuis RJ Capillary Fluid Exchange Regulation Functions and Pathology Morgan amp Claypool Life Sciences San Rafael CA 2010 a b Emmett M Seldin DW The Pathophysiology of Edema Formation General Concepts Diuretic Agents Clinical Physiology and Pharmacology Chapter V A1 icinde Academic Press Elsevier Cambridge Massachusetts 1997 a b c d e f g h i j k l m n o Tahsinoglu M Cologlu AS Erseven G Dishekimleri icin Genel Patoloji Altin Matbaacilik Istanbul 1981 a b c d e f g h i j k l m n o p Kumar V Abbas AK Aster JC Robbins and Cotran Pathologic Basis of Disease 9th edt Elsevier Saunders Philadelphia 2015 a b c d e f g h i j k l m Goljan EF Rapid Review Pathology 5th edt Elsevier Philadelphia 2019