Şah ve Sultan, İskender Pala tarafından 2010'da yazılmış tarihî bir romandır. Yayımlanmasının hemen ardından çok satanlar listesine girmiş ve 2010 yılının en çok satan kitabı olmuştur. Kitapta, Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim ile Safevî hükümdarı Şah İsmail arasındaki ikili rekabete ve Sünni-Şii meselesine değinilmiştir.
Yazar | İskender Pala |
---|---|
Ülke | Türkiye |
Dil | Türkçe |
Konular | Tarih, dram |
Tür | Tarihî roman |
Yayım | Ekim 2010 |
Yayımcı | |
Medya türü | Basılı |
Sayfa | 390 |
Konusu
Yavuz Sultan Selim ile Şah İsmail arasındaki meşhur rekabet, kitapta çift taraflı olarak anlatılmıştır. Sünni ve Şii çatışmasının o dönemdeki izleri üzerine roman şekillenmiştir.
Özeti
Kitap, Kamber adındaki küçük bir çocuğu anlatarak başlamaktadır. Kamber, Babaydar adlı ihtiyar birisinin yanında kalmaktadır. Babaydar ona hem annelik, hem de babalık yapmıştır. Kamber her zaman kendi öz anne ve babasını merak etmiş, fakat Babaydar'a bir türlü soramamıştır. Babaydar bir gün çocuğu karşısına oturtup ilk kez ona nasihatler verir. Babaydar, Kamber'e Babacım diye hitap etmektedir. Babaydar, Safevî hükümdarı olan Şah İsmail'in çok iyi birisi olduğunu ve Kızılbaşlık'ı ona anlatır.
Bir gece Kamber, bir grup Kızılbaş tarafından kaçırılır ve Safevî sarayına götürülür. Orada Aka Hasan denilen birisiyle arkadaş olur. Onu neden kaçırdıklarını anlayamaz. Aka Hasan, babası gibi ona hep hikâyeler anlatır, onunla ilgilenir. Kamber gittiği sarayda Şah'ın gerçekten adaletli ve iyi biri olmadığını görür. Çünkü Şah İsmail, Sünni olan Müslümanları kaynar kazanlarda yakmakta, evlerinden sürgün etmekteymiş. Tebriz'den Sünniliği çekip atmak istiyor ve o yüzden acımasızca davranıyordu. Hatta Şah'ın kendi annesi de oğluna gelip kötü eleştirilerde bulunduğu için Şah onu da öldürtmüştür.
Şah'ın karısının adı Gülizar Begüm'dür. Bu kadın Şah'ı çok sever ve sayarmış. Gülizar Begüm ona Tahmasb adında bir erkek çocuğu doğurmuş. Şah, sonra yeni bir kadınla daha evlenmiş. Bu kadının adı da Taçlı'dır. Taçlı'nın güzelliği tüm Tebriz'de duyulur olmuş, herkes onun hakkında konuşurmuş. Şah da Taçlı'ya karşı çok büyük bir aşk besler ama Taçlı, çocukluk aşkı olan Ömer adlı birisini sevmekteymiş. Şah'ın sevgisine karşılık vermezmiş.
Diğer tarafta ise Osmanlı padişahı Sultan Selim vardır. O da aynı şekilde, ülkedeki Kızılbaşlar'ı öldürtmüştür. Selim'in babası Sultan II. Bayezid, Osmanlı tahtına diğer oğlunun geçmesini isterken, Selim kendi başarısını kanıtlamak adına babasının sözünü ezip geçer. Şehzade Selim, bir gün kılık değiştirerek ve yanına en yakın yardımcısı Hüseyin'i de alarak valisi olduğu Trabzon'dan Tebriz'e gider ve Şah İsmail'in sarayına kadar girmeyi başarır. Şah'a kendini bir derviş diye tanıtır ve onu kandırır. Sonra Şah ile satranç oynar ve Şah’ı yener. Şah da onun bu hadsizliğinden ötürü yüzüne birkaç tokat atarak onu huzurundan kovar. Böylece Selim, Şah'ın sarayının işleyişini görür ve bazı mühim bilgiler elde eder.
Şehzade Selim, bir süre sonra -1512 yılında- babasının tahtını elinden alır ve Osmanlı padişahı olur. Babası da bu yüzden ona, "Sen beni tahtımdan ettin, Allah da sana öyle bir dert versin ki, genç yaşta ölesin!" diye beddua eder.
Ayrıca hikâyede farklı olan bir konu ise, ikiz kardeşler olan Hasan ve Hüseyin'in farklı gruplarda yer almasıdır. Hasan, Şah'ın yanında; Hüseyin ise Sultan'ın yanındadır. Sultan Selim, Hüseyin'i de yanına alıp Tebriz yoluna çıkar. Fakat Erzincan taraflarına geldiklerinde, kimse Sultan'ın ordusuna yardım etmez. Sultan'ın ordusu su bulamaz iken, bölgedeki Kızılbaşlar onlara bir yudum su vermez. Bu meşakkatli yolculuğun ardından Osmanlı askerlerinin gücü tükenir. Şah ise, onlar kendini yıpratırken yerinden kalkmaz, onun yerine Sultan Selim ile mektuplaşmaya ve birbirlerine ağır laflar göndermeye devam ederler. Bazen iğrenç hediyeleri bile birbirlerine yollarlar. Örneğin Şah bir keresinde Sultan Selim'e içerisinde bir at pisliği olan bir hediye gönderir ve onunla dalga geçer. Sultan ise buna karşılık Şah'a, içerisinde bir kavanoz bal bulunan bir hediye gönderir ve Şah'a bir de not yazar: "Ne de olsa herkes, karşısındakine yediğinden ikram eder."
Günler geçer ve Şah ile Sultan, günün birinde Çaldıran Sahrası'nda karşılaşırlar. Sultan'ın elinde çok güçlü top ve tüfekler vardır. Kızılbaşlarda ise kılıç ve tüfek vardır. İki ordu çarpışmaya başlar. Savaş sırasında Hüseyin, yanlışlıkla kardeşi Hasan'ı öldürür. Ona arkadan vurduğu için yüzünü görememiştir. Hüseyin savaş sırasında çok üzülür ve kardeşinin elbiselerini giyerek karşı tarafa, Şah'ın tarafına geçer. Böyle yaparak vicdanını rahatlatacağını düşünür. En nihayetinde savaşı Sultan Selim komutasındaki Osmanlı ordusu kazanır.
Şah, Gülizar'ı da yanına alıp savaş meydanından kaçar, fakat diğer karısı Taçlı'yı alamadan kaçmak zorunda kalır. Taçlı, savaş ortasında Kamber ile kalır. Savaştan sonra Sultan Selim Taçlı'yı yanına çağırır ve onu Cafer Çelebi adında çirkin ve yaşlı bir adamla evlendirir. Taçlı, onun bunu neden yaptığını anlayamaz. Bir süre sonra Cafer Çelebi ölür. Taçlı ve Kamber buna çok üzülür, çünkü Çelebi çok iyi bir insandı ve onlara çok değer veriyordu. Şah ise Taçlı'nın aşkından derbeder olur. Yanında Hüseyin vardır ve onu teselli ediyordur.
Yıllar böyle hırsla, hasetle, hasretle, intikam duygusuyla ve aşkla geçer, lâkin Sultan Selim fetihlerine fetihler katmaya devam eder. Çaldıran Savaşı'ndan sonra "Yavuz" lakabıyla anılmaya başlar. Yavuz Sultan Selim, 1517 yılına gelindiğinde Memlûk ordularını aralıklarla mağlup ederek başkentleri Mısır'ı ele geçirir ve Memlûk Devleti'ni ortadan kaldırır. Ve Kutsal Topraklar'ın sahibi ve İslam dünyasının yegâne lideri olur. Yavuz Selim, artık çok güçlü birisidir.
Diğer tarafta Şah, içkide teselli bulmaktadır. Bir gün Hüseyin'den gidip Taçlı'yı öldürmesini ister. Hüseyin bu görevi üstlenir ve İstanbul'a gidip Taçlı'nın evini takip eder. Onu öldürmek isterken bir de duyar ki, Yavuz Sultan Selim ölmüştür. Şah, Taçlı'nın Sultan'a karşı bir şey hissedeceğini düşündüğü için Hüseyin'i göndermiştir, ama artık Sultan öldüğüne göre Taçlı'yı da öldürmesine gerek yoktur. Sultan ölmüştü, babasının yıllar önce ona ettiği beddua tutmuş ve Batı'ya doğru sefere çıkacakken, sırtında çıkan bir çıban (şirpençe) yüzünden ölmüştü.
Taçlı bu haberi duyduğunda Kamber'in kollarında ağlar. Çünkü Taçlı, Sultan Selim'e karşı bir şeyler hissediyordur. Aradan birkaç yıl geçtikten sonra Şah İsmail de ölür.
Artık geriye bir tek Taçlı ve Kamber kalır. Kamber, Taçlı'ya öyle bir aşkla ve sevgiyle bağlıdır ki, onun hizmetini etmekten bile gurur duyuyordur. Taçlı gün gelince Kamber'e aslında onu herkesten çok sevdiğini ve ölme vaktinin geldiğini söyler. O an Kamber kendinden geçmiş bir şekilde Taçlı'nın ellerinden tutar. Taçlı ona, öldüğünde kimseye yerini söylememesini, onu kimsenin bilmemesini istediğini söyler. Ve o an Taçlı, Kamber'in yanında can verir. Kamber onun sözünü tutup mezarının yerini kimseye söylemez.
Kamber, romanın en sonunda asıl babasının kim olduğunu öğrenir. Asıl babası, Ali adında biridir, yani Şah'ın kardeşidir. Kamber, Şah İsmail'in yeğenidir. Bunun kendisinden saklanma sebebi ise, Kamber'in bunu öğrendikten sonra gelip Şah'ın tahtına göz koymasına engel olmakmış.
Bir gün Kamber, mezarlıkta genç bir adam görür. Orada oturmuş, Taçlı'nın mezarı başında Kur'an okuyordur. Adamın yanına gidip ona adını sorar. Mezarın başındaki genç adam, Taçlı'nın küçüklük aşkı olan Ömer'dir.
Eleştiriler
İskender Pala'nın, kitabının 150. sayfasında şöyle bir cümle kullanması bazı tarihçileri son derece rahatsız etmiştir:
''Sultan Selim'in -bundan sonra O'na Sultan diyeceğim, çünkü bir buçuk yıldır ona herkes Sultan diyor-, sağ elini bir kartal pençesi gibi açıp Sultan Bayezid'in göğsünü şiddetle ittirmesi ve o yaşlı babanın oturduğu minderde yıkılacak gibi sendelemesi gözümün önünden hiç gitmiyor.''
Osmanlı tarihçisi Ahmet Şimşirgil, özellikle bu kullanımdan dolayı İskender Pala'ya ağır sözler söylemiş, bunların gerçeği yansıtmasını iddia etmiş, Yavuz Sultan Selim'in babasına el uzatmayacak birisi olduğunu belirtmiştir. Buna ek olarak, kitapta geçen bazı paragrafların ve anlatıların Sultan Selim'in karakterine katiyen uymadığını ifade etmiştir.
Kaynakça
- ^ "2010 yılı en çok satan kitaplar listesi". Pudra.com. 6 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Ağustos 2022.
- ^ Şah ve Sultan - İskender Pala. 27 Ekim 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Ekim 2021.
- ^ Pala, İskender, Şah&Sultan, Kapı Yayınları
- ^ . Haberler.com. 30 Mart 2013. 3 Nisan 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Temmuz 2021.
- ^ . www.youtube.com. 15 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mayıs 2022.
Dış bağlantılar
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Sah ve Sultan Iskender Pala tarafindan 2010 da yazilmis tarihi bir romandir Yayimlanmasinin hemen ardindan cok satanlar listesine girmis ve 2010 yilinin en cok satan kitabi olmustur Kitapta Osmanli padisahi Yavuz Sultan Selim ile Safevi hukumdari Sah Ismail arasindaki ikili rekabete ve Sunni Sii meselesine deginilmistir Sah amp SultanYazarIskender PalaUlke TurkiyeDilTurkceKonularTarih dramTurTarihi romanYayimEkim 2010YayimciMedya turuBasiliSayfa390KonusuYavuz Sultan Selim ile Sah Ismail arasindaki meshur rekabet kitapta cift tarafli olarak anlatilmistir Sunni ve Sii catismasinin o donemdeki izleri uzerine roman sekillenmistir OzetiKitap Kamber adindaki kucuk bir cocugu anlatarak baslamaktadir Kamber Babaydar adli ihtiyar birisinin yaninda kalmaktadir Babaydar ona hem annelik hem de babalik yapmistir Kamber her zaman kendi oz anne ve babasini merak etmis fakat Babaydar a bir turlu soramamistir Babaydar bir gun cocugu karsisina oturtup ilk kez ona nasihatler verir Babaydar Kamber e Babacim diye hitap etmektedir Babaydar Safevi hukumdari olan Sah Ismail in cok iyi birisi oldugunu ve Kizilbaslik i ona anlatir Bir gece Kamber bir grup Kizilbas tarafindan kacirilir ve Safevi sarayina goturulur Orada Aka Hasan denilen birisiyle arkadas olur Onu neden kacirdiklarini anlayamaz Aka Hasan babasi gibi ona hep hikayeler anlatir onunla ilgilenir Kamber gittigi sarayda Sah in gercekten adaletli ve iyi biri olmadigini gorur Cunku Sah Ismail Sunni olan Muslumanlari kaynar kazanlarda yakmakta evlerinden surgun etmekteymis Tebriz den Sunniligi cekip atmak istiyor ve o yuzden acimasizca davraniyordu Hatta Sah in kendi annesi de ogluna gelip kotu elestirilerde bulundugu icin Sah onu da oldurtmustur Sah in karisinin adi Gulizar Begum dur Bu kadin Sah i cok sever ve sayarmis Gulizar Begum ona Tahmasb adinda bir erkek cocugu dogurmus Sah sonra yeni bir kadinla daha evlenmis Bu kadinin adi da Tacli dir Tacli nin guzelligi tum Tebriz de duyulur olmus herkes onun hakkinda konusurmus Sah da Tacli ya karsi cok buyuk bir ask besler ama Tacli cocukluk aski olan Omer adli birisini sevmekteymis Sah in sevgisine karsilik vermezmis Diger tarafta ise Osmanli padisahi Sultan Selim vardir O da ayni sekilde ulkedeki Kizilbaslar i oldurtmustur Selim in babasi Sultan II Bayezid Osmanli tahtina diger oglunun gecmesini isterken Selim kendi basarisini kanitlamak adina babasinin sozunu ezip gecer Sehzade Selim bir gun kilik degistirerek ve yanina en yakin yardimcisi Huseyin i de alarak valisi oldugu Trabzon dan Tebriz e gider ve Sah Ismail in sarayina kadar girmeyi basarir Sah a kendini bir dervis diye tanitir ve onu kandirir Sonra Sah ile satranc oynar ve Sah i yener Sah da onun bu hadsizliginden oturu yuzune birkac tokat atarak onu huzurundan kovar Boylece Selim Sah in sarayinin isleyisini gorur ve bazi muhim bilgiler elde eder Sehzade Selim bir sure sonra 1512 yilinda babasinin tahtini elinden alir ve Osmanli padisahi olur Babasi da bu yuzden ona Sen beni tahtimdan ettin Allah da sana oyle bir dert versin ki genc yasta olesin diye beddua eder Ayrica hikayede farkli olan bir konu ise ikiz kardesler olan Hasan ve Huseyin in farkli gruplarda yer almasidir Hasan Sah in yaninda Huseyin ise Sultan in yanindadir Sultan Selim Huseyin i de yanina alip Tebriz yoluna cikar Fakat Erzincan taraflarina geldiklerinde kimse Sultan in ordusuna yardim etmez Sultan in ordusu su bulamaz iken bolgedeki Kizilbaslar onlara bir yudum su vermez Bu mesakkatli yolculugun ardindan Osmanli askerlerinin gucu tukenir Sah ise onlar kendini yipratirken yerinden kalkmaz onun yerine Sultan Selim ile mektuplasmaya ve birbirlerine agir laflar gondermeye devam ederler Bazen igrenc hediyeleri bile birbirlerine yollarlar Ornegin Sah bir keresinde Sultan Selim e icerisinde bir at pisligi olan bir hediye gonderir ve onunla dalga gecer Sultan ise buna karsilik Sah a icerisinde bir kavanoz bal bulunan bir hediye gonderir ve Sah a bir de not yazar Ne de olsa herkes karsisindakine yediginden ikram eder Gunler gecer ve Sah ile Sultan gunun birinde Caldiran Sahrasi nda karsilasirlar Sultan in elinde cok guclu top ve tufekler vardir Kizilbaslarda ise kilic ve tufek vardir Iki ordu carpismaya baslar Savas sirasinda Huseyin yanlislikla kardesi Hasan i oldurur Ona arkadan vurdugu icin yuzunu gorememistir Huseyin savas sirasinda cok uzulur ve kardesinin elbiselerini giyerek karsi tarafa Sah in tarafina gecer Boyle yaparak vicdanini rahatlatacagini dusunur En nihayetinde savasi Sultan Selim komutasindaki Osmanli ordusu kazanir Sah Gulizar i da yanina alip savas meydanindan kacar fakat diger karisi Tacli yi alamadan kacmak zorunda kalir Tacli savas ortasinda Kamber ile kalir Savastan sonra Sultan Selim Tacli yi yanina cagirir ve onu Cafer Celebi adinda cirkin ve yasli bir adamla evlendirir Tacli onun bunu neden yaptigini anlayamaz Bir sure sonra Cafer Celebi olur Tacli ve Kamber buna cok uzulur cunku Celebi cok iyi bir insandi ve onlara cok deger veriyordu Sah ise Tacli nin askindan derbeder olur Yaninda Huseyin vardir ve onu teselli ediyordur Yillar boyle hirsla hasetle hasretle intikam duygusuyla ve askla gecer lakin Sultan Selim fetihlerine fetihler katmaya devam eder Caldiran Savasi ndan sonra Yavuz lakabiyla anilmaya baslar Yavuz Sultan Selim 1517 yilina gelindiginde Memluk ordularini araliklarla maglup ederek baskentleri Misir i ele gecirir ve Memluk Devleti ni ortadan kaldirir Ve Kutsal Topraklar in sahibi ve Islam dunyasinin yegane lideri olur Yavuz Selim artik cok guclu birisidir Diger tarafta Sah ickide teselli bulmaktadir Bir gun Huseyin den gidip Tacli yi oldurmesini ister Huseyin bu gorevi ustlenir ve Istanbul a gidip Tacli nin evini takip eder Onu oldurmek isterken bir de duyar ki Yavuz Sultan Selim olmustur Sah Tacli nin Sultan a karsi bir sey hissedecegini dusundugu icin Huseyin i gondermistir ama artik Sultan oldugune gore Tacli yi da oldurmesine gerek yoktur Sultan olmustu babasinin yillar once ona ettigi beddua tutmus ve Bati ya dogru sefere cikacakken sirtinda cikan bir ciban sirpence yuzunden olmustu Tacli bu haberi duydugunda Kamber in kollarinda aglar Cunku Tacli Sultan Selim e karsi bir seyler hissediyordur Aradan birkac yil gectikten sonra Sah Ismail de olur Artik geriye bir tek Tacli ve Kamber kalir Kamber Tacli ya oyle bir askla ve sevgiyle baglidir ki onun hizmetini etmekten bile gurur duyuyordur Tacli gun gelince Kamber e aslinda onu herkesten cok sevdigini ve olme vaktinin geldigini soyler O an Kamber kendinden gecmis bir sekilde Tacli nin ellerinden tutar Tacli ona oldugunde kimseye yerini soylememesini onu kimsenin bilmemesini istedigini soyler Ve o an Tacli Kamber in yaninda can verir Kamber onun sozunu tutup mezarinin yerini kimseye soylemez Kamber romanin en sonunda asil babasinin kim oldugunu ogrenir Asil babasi Ali adinda biridir yani Sah in kardesidir Kamber Sah Ismail in yegenidir Bunun kendisinden saklanma sebebi ise Kamber in bunu ogrendikten sonra gelip Sah in tahtina goz koymasina engel olmakmis Bir gun Kamber mezarlikta genc bir adam gorur Orada oturmus Tacli nin mezari basinda Kur an okuyordur Adamin yanina gidip ona adini sorar Mezarin basindaki genc adam Tacli nin kucukluk aski olan Omer dir ElestirilerIskender Pala nin kitabinin 150 sayfasinda soyle bir cumle kullanmasi bazi tarihcileri son derece rahatsiz etmistir Sultan Selim in bundan sonra O na Sultan diyecegim cunku bir bucuk yildir ona herkes Sultan diyor sag elini bir kartal pencesi gibi acip Sultan Bayezid in gogsunu siddetle ittirmesi ve o yasli babanin oturdugu minderde yikilacak gibi sendelemesi gozumun onunden hic gitmiyor Osmanli tarihcisi Ahmet Simsirgil ozellikle bu kullanimdan dolayi Iskender Pala ya agir sozler soylemis bunlarin gercegi yansitmasini iddia etmis Yavuz Sultan Selim in babasina el uzatmayacak birisi oldugunu belirtmistir Buna ek olarak kitapta gecen bazi paragraflarin ve anlatilarin Sultan Selim in karakterine katiyen uymadigini ifade etmistir Kaynakca 2010 yili en cok satan kitaplar listesi Pudra com 6 Agustos 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Agustos 2022 Sah ve Sultan Iskender Pala 27 Ekim 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Ekim 2021 Pala Iskender Sah amp Sultan Kapi Yayinlari Haberler com 30 Mart 2013 3 Nisan 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Temmuz 2021 www youtube com 15 Mayis 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Mayis 2022 Dis baglantilar