1833 Kıbrıs ayaklanmaları, Osmanlı döneminde Kıbrıs Adasında gerçekleşen ayaklanmalardır.
İsyan Öncesi Kilisenin Duruşu ve Diğer Olaylar
Kıbrıs genelinde 1833 yılında çıkan üç ayrı ayaklanmada Kilise'nin duruşunun ayrı bir yeri vardır. Kıbrıs, Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetinde bile olsa çeşitli kiliseler veya diğer şeyler aracılığıyla her zaman Yunanistan Krallığı'nın etkisi altında oldu. Yunanistan Krallığı'nın 1830-1831 yılında başlattığı vatandaşlık hareketi çok büyüktü ve adayı çok etkiledi.
Aralık 1831'de Larna'daki İngiliz Konsolosu Antonios Vondizianos, İstanbul'daki İngiliz Büyükelçiliği'ne şunları yazdı:
"Vatandaşlık hareketi çiftçiler ve her meslekten insanlar tarafından öyle kabul edilmiştir ki devam ederse çok yakında ada bir Yunan kolonisi olacak ve Sultanın boş bir egemenlik unvanı dışında hiçbir şeyi kalmayacaktır."
Buna ek olarak, Kıbrıslı başrahipler, çıkan vatandaşlık hareketinin Kıbrıslılar üzerindeki gücünü azaltmaya başladığı için günden güne daha fazla endişe duyuyorlardı. Ekümeniklik Patrikhanesi gibi Kıbrıs Kilisesi'de 1833'te kurulan Yunanistan Kilisesi'ni tanımadı.1850'de bu tanıma ancak 20 yıl sonra geldi. Kıbrıs'ta Rum vatandaşlığını kazanan bir grup Ortodoks, Larnaka'daki Rus İmparatorluğu konsolosu Constantinos Peristianis'e bir mektup göndererek korumasını istedi. Tarihi kaynaklar, Başpiskopos Panaretos'un Kıbrıs'taki tüm Yunanları yeni vatandaşlıktan vazgeçmeye ve Kıbrıslı Ortodoks olarak önceki sosyal statülerine geri dönmeye çağırdığını iddia ediyor. Harry Luke, bu mektubu, Kıbrıs'taki İngiliz konsolosluğunun arşivleri üzerindeki çalışmasında ve bu mektubu çeşitli dönemin konsolosluklarının tarihi arşivlerine göre yayınlaması şu şekilde:
"Kıbrıs Valisi Said Mehmet Paşa'nın talimatları doğrultusunda Lefkoşa'daki tüm Yunan tebaasını çağıran Başpiskopos'un azizliği, onları Helen koruma haklarını terk etmeye ve bu durumda Kıbrıs'ta kalmaya sevk etmek için en korkunç tehditleri kullandı. Bu yöntem başarısızlıkla sonuçlandı, çünkü Yunanlılarişlerini düzelttikten sonra ayrılmak istemekte oy birliğiyle hareket ettiler."
Yukarıda geçen mektup, Yunanistan Krallığı'nın kuruluşunun Kıbrıslı Ortodokslar arasında yarattığı etkilerden bir tanesine işaret ederken, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu idaresine ve piskoposlar üzerinde, Rum vatandaşlığına sahip Kıbrıslıların sayısının artmasıyla ilgili endişelerini de gösterdi. Muhtemelen, Panaretos'un bu cürretkar tavrı, Kıbrıs Valisi Said Mehmet Paşa'nın Kiliseye yaptığı baskı olarak açıklanabilir. Bununla birlikte, bu talepler Kilise'nin, özellikle Larnaka'da, Yunan milliyetçiliğinin zengin profesyonel ve tüccar Kıbrıs Ortodoks sınıfına dokunmaya başladığını gösteren, ortaya çıkan hareketlere tepkisi nedeniyle yapılmış gibi görünmektedir. Kıbrıs'ta daha önce milliyetçiliğin yayılmasıyla Kıbrıs Kilisesini ve özellikle de başpiskoposunu özdeşleştiren geleneksel tarih yazımının aksine, Kilise'nin çoğunluğunun Yunanistan Krallığı'ı ile ilgili ilk tepkisinin, Osmanlı İmparatorluğu lehine olduğunu gösterir.
Buna rağmen; Panaretos'un başpiskopos olmasından bir yıl sonra, 19 Ağustos 1828'de Ioannis Kapodistrias'a yüksek rahipler ve diğer meslek sahipleri tarafından gönderilen iki mektubun, daha önce bahsedilen Osmanlı İmparatorluğu lehine olan Kilise konumunu çürüttüğü varsayılamaz. İki mektuptan birisinde Kilisenin başrahibinin imzası bulunuyor ve Kiliseye yardım etme ricalarını içeriyordu. İki mektuptan biri de yüksek rahipler tarafından imzalandığı için Kıbrıs Kilisesi'nin farklı bir duruş sergilediğini gösteriyor. Görünüşe göre başrahipler, Osmanlı İmparatorluğu'nun içinde bulunduğu istikrarsız durumun farkındaydılar ve uzun zamandır bildikleri Osmanlı çerçevesinin ayakta kalamayacağından emindiler.
Panaretos'un Kilise'nin Osmanlı devletine uygunluk duruşu, en iyi 1833 adasında yaşanan ayaklanmalar sırasında gösterdiği tepkiden anlaşılabilir.O yıl, adada huzuru bozan üç ayrı ayaklanma, Panaretos da dahil olmak üzere yerel seçkinler için büyük bir sıkıntı kaynağı oldu.İlk ayaklanma Nikolaos Theseus, ikincisi Gavur Imam ve üçüncüsü Kalogeros Ioannikios tarafından yönetildi.Halkın katılımı açısından en şiddetli ayaklanma Nikolaos Theseus'du ve bu özel ayaklanmanın analizi, o dönemde Kıbrıs Kilisesi'nin işlediği çerçevenin göstergesidir.
Larnaka Ayaklanması
Nikolaos Theseus, 18. yüzyılın sonunda Kıbrıs'ta doğmuş ve Trieste'de çalışmıştır. Theseus Filiki Eterya üyesiydi ve Yunan İsyanı'na katıldı. Mücadelenin sona ermesinden sonra ve Kıbrıs'ın Kurtuluşuna destek bulmakta başarısız olduktan sonra Marsilya'ya taşındı.1832'de adada Osmanlı İmparatorluğu yetkilileri tarafından el konulan servetini geri kazanmak için Kıbrıs'a döndü. Döndükten bir yıl sonra Theseus, Osmanlı İmparatorluğuyönetimi ve Başpiskopos için büyük endişe yaratan bir ayaklanma başlattı. Bu ayaklanmanın büyük bir sebebi adadaki ağır vergilerdi. Pek çok Kıbrıslı, bu vergiler nedeniyle yurt dışına kaçtı ve adada küçük isyanlar birbirini izledi.
Nikolaos Theseus liderliğindeki isyancıların ilk toplantıları Kitium Piskoposluk ve Lefkoşa Başpiskoposluk önünde gerçekleşti. Bu dönemin Kilisesi'nin gelişen olaylar çerçevesinde nasıl pozisyon aldığına dair bir işarettir.
İsyanla ilgili iki ana bilgi kaynağı, Panaretos'un Ekümeniklik Patrik I. Constantius'a yazdığı mektuplar ve Larnaka'daki Fransız Konsolosunun Bakanına yazdığı mektuptur.Bu ayaklanmanın nedeni, önceden tahsil edilmeyeceğine karar verdikleri bir vergi konmasıyla verilmişti. Kıbrıslı Ortodoks ve Müslümanlar vergi toplanmaya başlayınca sert tepki gösterdi. 4 Mart 1833'te piskoposluğu yok etmekle tehdit eden çok sayıda insan, Kitium Piskoposu II. Leontios'tan meseleleri ele almasını ve verginin iptalini istemesini talep etti.
Olaya atıfta bulunan bir notta, 1833'te "Türkler ve Fransızlar arasında bir irtidat olduğu" belirtiliyordu.
8 Mart 1833 yılında Başpiskoposluk dışında benzer bir protesto yapıldı ve Panaretos, Kıbrıs Valisi Said Mehmet Paşa'nın sarayına kaçtı.Adadaki Fransız Konsolosunun verdiği bilgiye göre, köylüler vergiyi ödemeyi reddettiler ve vergi tahsildarlarını kovdular.
Nikolaos Theseus Larnaka'daki isyanda kendini bir anda lider olarak buldu. 11 Mart'ta, Fransız Konsolosunun evinin önünde toplanan yüzlerce Kıbrıslı Ortodoks ve Müslüman, kendisinden verginin durdurulması için arabuluculuk yapmasını isterken, kısa süre sonra Theseus kendini bir ayaklanmanın başına koyarak meseleyi kendi eline aldı. Konsolosları ve Kitium Piskoposunu ziyaret etti, verginin iptalini istedi ve diğer göstericileri de yanına alarak Larnaka'daki St. George kilisesine gitti. Bunu takiben 14 Mart'ta Theseus ve yaklaşık üç bin gösterici, ordu güçlerinin olası bir saldırısından korunmak için Stavrovouni'ye çekildi. Konsolos ve II. Leontios'un arabuluculuğuyla vergi tahsilatı iptal edildi.
Yine de Theseus ve onu takip eden kalabalıklar ayaklanmayı durdurmayı reddettiler çünkü isyana katılanların korunmasının garantisi yoktu. Misilleme veya kovuşturma olmayacağına dair söz verdikten sonra Theseus ayaklanmayı sona erdirdi ve barış sağlandı. Theseus liderliğindeki ayaklanma ve aynı yıl diğer iki ayaklanma, ekonomik durgunluk nedeniyle Osmanlı İmparatorluğu topraklarında daha genel bir kargaşa çerçevesi altında yapılmış gibi görünüyor. Ayrıca ayaklanmaların Ada'nın yönetimini değiştirme çabalarının bir sonucu olduğu iddia edilebilir. İsyancı Hristiyan ve Müslümanların Ada'daki geleneksel güçlere, yani Osmanlı yönetimine ve Kiliseye karşı dönmeleri, ayaklanmaların amacının bu geleneksel güç kaynaklarına meydan okumak olduğunu akla getiriyor.
Theseus isyanın son bulmasından sonra Kıbrıs'ı terk etti.
Keşiş Kalogeros Ioannikios Ayaklanması
Larnaka'dan tekneyle yola çıkan keşiş Ioannikios, Arnavut askerleriyle birlikte Boğaziçi'de karaya çıktı,doğduğu köye (Agios İlias) gitti ve köylüleri Osmanlı yönetimine karşı isyan etmeye başladı. Ayaklanmasının karargahını Trikomo'da kurdu.Muhtemelen bölgenin kırsal nüfusu arasında birkaç taraftar bulsa da, Osmanlı askerlerini görür görmez dağıldılar. Ioannikios'un kendisi ve ortakları tutuklandı ve idam edildi.
Gavur İmam (Polili İbrahim Ağa) Ayaklanması
Osmanlı kaynaklarına göre, Gavur İmam bugünkü Baf vilayetinin Trimithousa köyünde yaşıyordu (kaynaklar bundan "Tremithousa" olarak bahsediyor,şimdi Baf Mülkünün yakınındaki bir köyün adıdır,ancak coğrafi-etnolojik nedenlerden ötürü daha muhtemeldir.Trimithousa,bugün Polis Chrysochous yakınlarında terk edilmiş bir köy anlamına gelir) Gavur İmam'ın Linobambaki olduğuna dair iddialar vardır,fakat bu lakap kendisine Hristiyanlar ile iş birliği yaptığı için de verilmiş olabilir.Tarihi kaynaklara göre,Gavur İmam'ın 1832'den beridir isyanını hazırlamakta olduğu anlaşılıyor.Fakat başlarda,bu isyan hazırlığı bölgedeki Osmanlı yetkilileri tarafından ciddiye alınmadı.Bazı geleneksel iddialar,Gavur İmam'ın Osmanlı yönetimiyle arasının bozulmasını Gavur İmam'ın çörek (bazı yerlerde fındık veya peksimet) ikram etmesi ve beğenilmemesi ile ilişkilendirir,fakat bu yanlış bir iddiadır ve hiçbir kaynağı bulunmamaktadır.Mart 1833'te vergi konulduğunda halkın hoşnutsuzluğu,Gavur İmam'ın arkasında onu takip eden birkaç Müslüman ve Hristiyan köylü bulmasına neden oldu.
Başpiskopos Panaretos yazdığı mektupta bunun yalnızca Müslüman bir ayaklanma olduğunu iddia ediyor,fakat bu iddianın siyasi nedenlerle ve isyanı zayıflatmak amacıyla yapıldığı dönemin tarihçileri tarafından varsayılmaktadır.
Gavur İmam, Trimithousa köyünde ve çeşitli yerlerde yaptığı konuşmalarında; amacının ağır vergilerden halkı muaf tutmak olduğunu bildiriyor. Gavur İmam'ın konuşmasının Müslümanlara, Hristiyanlara ve çeşitli gruplara hitap etmesi ve yanıt bulması en azından sıradan halk düzeyinde, ayrım çizgilerinin o dönemde çok net olmadığını göstermektedir. Gavur İmam ve destekçileri Trimithousa'dan Giolou'ya ve oradan da Malikaneye indi ve sürekli olarak onu takip eden yeni takipçiler buldu. Kısa süre sonra neredeyse tüm Baf eyaleti onun kontrolü altına girdi. Gavur İmam'ın Limasol'e doğru ilerleme tehlikesiyle karşı karşıya kalan Müslüman ve Hristiyan ileri gelenler (Kotzambasis Pilavakis) ayaklanmayı bastırmak için yardım istedi. Bununla birlikte Kıbrıs Valisi Said Mehmet Paşa, II. Mahmud'un Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa'ya karşı mücadeleye giriştiğinden dolayı o dönemde takviye bekleyemeyeceğini biliyordu. Bu nedenle Kıbrıs Valisi Said Mehmet Paşa Gavur İmam ile müzakere etti ve birkaç ay Gavur İmam'a izin vermek zorunda kaldı. Bu müzakere, Kıbrıs'ta Osmanlı yönetiminin ne kadar zayıf olduğunu göstermektedir. Bazı iddialar Gavur İmam'ın Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa ile anlaşma yaptığını söyler, fakat bu yetersiz bir iddiadır. Bir diğer iddia:
Gavur İmam'ın Keşiş Kalogeros Ioannikios ile anlaşmaya vardığına ve planlarının yavaş yavaş Lefkoşa'ya ilerleyerek tüm adayı kontrolleri altına almak olduğuna dair iddiadır. Muhtemelen bunu destekleyecek hiçbir kanıt bulunmasa da, Kalogeros Ioannikos'un ayaklanmanın bastırılması, Sultan ve Mehmet Ali arasındaki uzlaşmayla birleştiğinde, Osmanlı yönetimine Gavur İmam'a odaklanma fırsatı verdi. Karamanya'dan orduya yardım gelirken, ordunun önemli bir kısmı da Lefkoşa'da toplandı.
Ayaklanmayı bastırma ve tutuklanma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Gavur İmam, İskenderiye'ye kaçtı ve hareketi dağıtıldı. Temmuz ayında Osmanlı ordusu Geroskipou ve Malikaneye ulaştı ve çoğu Hristiyanlar olmak üzere birçok isyana katılan kişi Osmanlı kuvvetlerinin intikamcı öfkesine kurban gitti. Gavur İmam'ın kaderi hakkında birçok iddialar bulunmaktadır. Ancak kesin olan şey, bir şekilde sonunda kendisinin Kıbrıs'ta idam edilmiş halde bulunduğudur.
Sonuç
Ada üzerindeki yoğun vergiler, isyan ikliminin sebebi olsa da, en azından Gavur İmam ve İoanniki vakalarında, Osmanlı idaresine daha genel bir meydan okuma görüyoruz. İlginç bir şekilde, bu hareketler her ikisi de dindar olan bir Hristiyan ve bir Müslüman tarafından yönetiliyordu ve onların takipçileri de genellikle alt tabakadan insanlardı. Öte yandan, Osmanlı yönetimini savunan kişiler, esas olarak her iki dini cemaatin üst sınıflarıdır. Gavur İmam hikâyesi hala Kıbrıs Türk geleneğinde hayatta kalmıştır. Baf'ın eski Turkomachala'sında, bugüne kadar Gavur İmam'ın anısına kalmış bir sokak hala bulunur.
Bu, Osmanlı idaresinden duyulan hoşnutsuzluğun, dine bakılmaksızın genel nüfusu, özellikle kırsal nüfusu ilgilendiren bir şey olduğunu gösterebilir. Açıktır ki, gerileyen Osmanlı gücü artık çok yetersiz ve savunmasız göründüğü için bu tür ayaklanmalar 19. yüzyılda gerçekleşmeye başladı. Yetersiz hazırlık ve koordinasyon eksikliği bu üç ayaklanmanın kolayca ezilmesine yol açmış olabilir, ancak Kıbrıs'ın yerel yönetici sınıfın bu zayıflığın farkında olduğu ve oldukça endişeli olduğu görülüyor.1833 yılında çıkan üç ayaklanma, adada Hristiyanların ve Müslümanların birlikte katıldığı son büyük ayaklanmaydı.
Bibliyografya
Dinos Iliadis (2011): Kıbrıs'ı (1821-2004) belirleyen 50 tarihi an
George Hill (1952): Kıbrıs Tarihi, cilt. 4 (Osmanlı Vilayeti, İngiliz Kolonisi, 151-1948)
Michalis N. Michael (2012): Osmanlı Gücünün Meşruiyetine İsyanlar, Talepler ve Meydan Okumalar - Kıbrıs'ta 1833'ün Üç İsyanı İçinde: Archivum Ottomanicum
Costas Graikos (1991): Kıbrıs Tarihi
Michalis N. Michael: Osmanlı Çevresinde İsyanlar ve Belirsizlik: Kıbrıs'ta 1833'ün Üç İsyanı
Loizos Philippou: Kıbrıs Tarihi, 157-67 Gavur İmam İsyanı
Michalis N.Michael: Larnaka toplumundaki değişimler ve Lefkoşa ile farklılıklar
Michalic N.Michael: Şehirler ve İdeolojiler 19. Yüzyıl Kıbrıs'ı
Chronos (2010): Geleneksel bir Sermaye ve Modern bir Liman Kent XXII 85-106
Kaynakça
- ^ Constantinos Peristianis, Was one of the most prominent figures in Cyprus during the first half of the 19th century,1759-1842
- ^ Harry Luke, Cyprus under the Turks, 1571-1878, first published 1921, Londra 1989, s. 169.
- ^ Rita C. Severis,The Diaires of Lorenzo Warriner Pease, II, Ashgate Londra 2002, 1833-1839
- ^ Neoklis Kyriazis, Nikolaos Theseas and the Larnaca Revolt,II, 1930,213-6
- ^ Neoklis Kyriazis, N.Theseus and the Revolt of 1833, XI, 1935, 160-5
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
1833 Kibris ayaklanmalari Osmanli doneminde Kibris Adasinda gerceklesen ayaklanmalardir Isyan Oncesi Kilisenin Durusu ve Diger OlaylarKibris genelinde 1833 yilinda cikan uc ayri ayaklanmada Kilise nin durusunun ayri bir yeri vardir Kibris Osmanli Imparatorlugu hakimiyetinde bile olsa cesitli kiliseler veya diger seyler araciligiyla her zaman Yunanistan Kralligi nin etkisi altinda oldu Yunanistan Kralligi nin 1830 1831 yilinda baslattigi vatandaslik hareketi cok buyuktu ve adayi cok etkiledi Aralik 1831 de Larna daki Ingiliz Konsolosu Antonios Vondizianos Istanbul daki Ingiliz Buyukelciligi ne sunlari yazdi Vatandaslik hareketi ciftciler ve her meslekten insanlar tarafindan oyle kabul edilmistir ki devam ederse cok yakinda ada bir Yunan kolonisi olacak ve Sultanin bos bir egemenlik unvani disinda hicbir seyi kalmayacaktir Buna ek olarak Kibrisli basrahipler cikan vatandaslik hareketinin Kibrislilar uzerindeki gucunu azaltmaya basladigi icin gunden gune daha fazla endise duyuyorlardi Ekumeniklik Patrikhanesi gibi Kibris Kilisesi de 1833 te kurulan Yunanistan Kilisesi ni tanimadi 1850 de bu tanima ancak 20 yil sonra geldi Kibris ta Rum vatandasligini kazanan bir grup Ortodoks Larnaka daki Rus Imparatorlugu konsolosu Constantinos Peristianis e bir mektup gondererek korumasini istedi Tarihi kaynaklar Baspiskopos Panaretos un Kibris taki tum Yunanlari yeni vatandasliktan vazgecmeye ve Kibrisli Ortodoks olarak onceki sosyal statulerine geri donmeye cagirdigini iddia ediyor Harry Luke bu mektubu Kibris taki Ingiliz konsoloslugunun arsivleri uzerindeki calismasinda ve bu mektubu cesitli donemin konsolosluklarinin tarihi arsivlerine gore yayinlamasi su sekilde Kibris Valisi Said Mehmet Pasa nin talimatlari dogrultusunda Lefkosa daki tum Yunan tebaasini cagiran Baspiskopos un azizligi onlari Helen koruma haklarini terk etmeye ve bu durumda Kibris ta kalmaya sevk etmek icin en korkunc tehditleri kullandi Bu yontem basarisizlikla sonuclandi cunku Yunanlilarislerini duzelttikten sonra ayrilmak istemekte oy birligiyle hareket ettiler Yukarida gecen mektup Yunanistan Kralligi nin kurulusunun Kibrisli Ortodokslar arasinda yarattigi etkilerden bir tanesine isaret ederken ayni zamanda Osmanli Imparatorlugu idaresine ve piskoposlar uzerinde Rum vatandasligina sahip Kibrislilarin sayisinin artmasiyla ilgili endiselerini de gosterdi Muhtemelen Panaretos un bu curretkar tavri Kibris Valisi Said Mehmet Pasa nin Kiliseye yaptigi baski olarak aciklanabilir Bununla birlikte bu talepler Kilise nin ozellikle Larnaka da Yunan milliyetciliginin zengin profesyonel ve tuccar Kibris Ortodoks sinifina dokunmaya basladigini gosteren ortaya cikan hareketlere tepkisi nedeniyle yapilmis gibi gorunmektedir Kibris ta daha once milliyetciligin yayilmasiyla Kibris Kilisesini ve ozellikle de baspiskoposunu ozdeslestiren geleneksel tarih yaziminin aksine Kilise nin cogunlugunun Yunanistan Kralligi i ile ilgili ilk tepkisinin Osmanli Imparatorlugu lehine oldugunu gosterir Buna ragmen Panaretos un baspiskopos olmasindan bir yil sonra 19 Agustos 1828 de Ioannis Kapodistrias a yuksek rahipler ve diger meslek sahipleri tarafindan gonderilen iki mektubun daha once bahsedilen Osmanli Imparatorlugu lehine olan Kilise konumunu curuttugu varsayilamaz Iki mektuptan birisinde Kilisenin basrahibinin imzasi bulunuyor ve Kiliseye yardim etme ricalarini iceriyordu Iki mektuptan biri de yuksek rahipler tarafindan imzalandigi icin Kibris Kilisesi nin farkli bir durus sergiledigini gosteriyor Gorunuse gore basrahipler Osmanli Imparatorlugu nun icinde bulundugu istikrarsiz durumun farkindaydilar ve uzun zamandir bildikleri Osmanli cercevesinin ayakta kalamayacagindan emindiler Panaretos un Kilise nin Osmanli devletine uygunluk durusu en iyi 1833 adasinda yasanan ayaklanmalar sirasinda gosterdigi tepkiden anlasilabilir O yil adada huzuru bozan uc ayri ayaklanma Panaretos da dahil olmak uzere yerel seckinler icin buyuk bir sikinti kaynagi oldu Ilk ayaklanma Nikolaos Theseus ikincisi Gavur Imam ve ucuncusu Kalogeros Ioannikios tarafindan yonetildi Halkin katilimi acisindan en siddetli ayaklanma Nikolaos Theseus du ve bu ozel ayaklanmanin analizi o donemde Kibris Kilisesi nin isledigi cercevenin gostergesidir Larnaka AyaklanmasiNikolaos Theseus 18 yuzyilin sonunda Kibris ta dogmus ve Trieste de calismistir Theseus Filiki Eterya uyesiydi ve Yunan Isyani na katildi Mucadelenin sona ermesinden sonra ve Kibris in Kurtulusuna destek bulmakta basarisiz olduktan sonra Marsilya ya tasindi 1832 de adada Osmanli Imparatorlugu yetkilileri tarafindan el konulan servetini geri kazanmak icin Kibris a dondu Dondukten bir yil sonra Theseus Osmanli Imparatorluguyonetimi ve Baspiskopos icin buyuk endise yaratan bir ayaklanma baslatti Bu ayaklanmanin buyuk bir sebebi adadaki agir vergilerdi Pek cok Kibrisli bu vergiler nedeniyle yurt disina kacti ve adada kucuk isyanlar birbirini izledi Nikolaos Theseus liderligindeki isyancilarin ilk toplantilari Kitium Piskoposluk ve Lefkosa Baspiskoposluk onunde gerceklesti Bu donemin Kilisesi nin gelisen olaylar cercevesinde nasil pozisyon aldigina dair bir isarettir Isyanla ilgili iki ana bilgi kaynagi Panaretos un Ekumeniklik Patrik I Constantius a yazdigi mektuplar ve Larnaka daki Fransiz Konsolosunun Bakanina yazdigi mektuptur Bu ayaklanmanin nedeni onceden tahsil edilmeyecegine karar verdikleri bir vergi konmasiyla verilmisti Kibrisli Ortodoks ve Muslumanlar vergi toplanmaya baslayinca sert tepki gosterdi 4 Mart 1833 te piskoposlugu yok etmekle tehdit eden cok sayida insan Kitium Piskoposu II Leontios tan meseleleri ele almasini ve verginin iptalini istemesini talep etti Olaya atifta bulunan bir notta 1833 te Turkler ve Fransizlar arasinda bir irtidat oldugu belirtiliyordu 8 Mart 1833 yilinda Baspiskoposluk disinda benzer bir protesto yapildi ve Panaretos Kibris Valisi Said Mehmet Pasa nin sarayina kacti Adadaki Fransiz Konsolosunun verdigi bilgiye gore koyluler vergiyi odemeyi reddettiler ve vergi tahsildarlarini kovdular Nikolaos Theseus Larnaka daki isyanda kendini bir anda lider olarak buldu 11 Mart ta Fransiz Konsolosunun evinin onunde toplanan yuzlerce Kibrisli Ortodoks ve Musluman kendisinden verginin durdurulmasi icin arabuluculuk yapmasini isterken kisa sure sonra Theseus kendini bir ayaklanmanin basina koyarak meseleyi kendi eline aldi Konsoloslari ve Kitium Piskoposunu ziyaret etti verginin iptalini istedi ve diger gostericileri de yanina alarak Larnaka daki St George kilisesine gitti Bunu takiben 14 Mart ta Theseus ve yaklasik uc bin gosterici ordu guclerinin olasi bir saldirisindan korunmak icin Stavrovouni ye cekildi Konsolos ve II Leontios un arabuluculuguyla vergi tahsilati iptal edildi Yine de Theseus ve onu takip eden kalabaliklar ayaklanmayi durdurmayi reddettiler cunku isyana katilanlarin korunmasinin garantisi yoktu Misilleme veya kovusturma olmayacagina dair soz verdikten sonra Theseus ayaklanmayi sona erdirdi ve baris saglandi Theseus liderligindeki ayaklanma ve ayni yil diger iki ayaklanma ekonomik durgunluk nedeniyle Osmanli Imparatorlugu topraklarinda daha genel bir kargasa cercevesi altinda yapilmis gibi gorunuyor Ayrica ayaklanmalarin Ada nin yonetimini degistirme cabalarinin bir sonucu oldugu iddia edilebilir Isyanci Hristiyan ve Muslumanlarin Ada daki geleneksel guclere yani Osmanli yonetimine ve Kiliseye karsi donmeleri ayaklanmalarin amacinin bu geleneksel guc kaynaklarina meydan okumak oldugunu akla getiriyor Theseus isyanin son bulmasindan sonra Kibris i terk etti Kesis Kalogeros Ioannikios AyaklanmasiLarnaka dan tekneyle yola cikan kesis Ioannikios Arnavut askerleriyle birlikte Bogazici de karaya cikti dogdugu koye Agios Ilias gitti ve koyluleri Osmanli yonetimine karsi isyan etmeye basladi Ayaklanmasinin karargahini Trikomo da kurdu Muhtemelen bolgenin kirsal nufusu arasinda birkac taraftar bulsa da Osmanli askerlerini gorur gormez dagildilar Ioannikios un kendisi ve ortaklari tutuklandi ve idam edildi Gavur Imam Polili Ibrahim Aga AyaklanmasiOsmanli kaynaklarina gore Gavur Imam bugunku Baf vilayetinin Trimithousa koyunde yasiyordu kaynaklar bundan Tremithousa olarak bahsediyor simdi Baf Mulkunun yakinindaki bir koyun adidir ancak cografi etnolojik nedenlerden oturu daha muhtemeldir Trimithousa bugun Polis Chrysochous yakinlarinda terk edilmis bir koy anlamina gelir Gavur Imam in Linobambaki olduguna dair iddialar vardir fakat bu lakap kendisine Hristiyanlar ile is birligi yaptigi icin de verilmis olabilir Tarihi kaynaklara gore Gavur Imam in 1832 den beridir isyanini hazirlamakta oldugu anlasiliyor Fakat baslarda bu isyan hazirligi bolgedeki Osmanli yetkilileri tarafindan ciddiye alinmadi Bazi geleneksel iddialar Gavur Imam in Osmanli yonetimiyle arasinin bozulmasini Gavur Imam in corek bazi yerlerde findik veya peksimet ikram etmesi ve begenilmemesi ile iliskilendirir fakat bu yanlis bir iddiadir ve hicbir kaynagi bulunmamaktadir Mart 1833 te vergi konuldugunda halkin hosnutsuzlugu Gavur Imam in arkasinda onu takip eden birkac Musluman ve Hristiyan koylu bulmasina neden oldu Baspiskopos Panaretos yazdigi mektupta bunun yalnizca Musluman bir ayaklanma oldugunu iddia ediyor fakat bu iddianin siyasi nedenlerle ve isyani zayiflatmak amaciyla yapildigi donemin tarihcileri tarafindan varsayilmaktadir Gavur Imam Trimithousa koyunde ve cesitli yerlerde yaptigi konusmalarinda amacinin agir vergilerden halki muaf tutmak oldugunu bildiriyor Gavur Imam in konusmasinin Muslumanlara Hristiyanlara ve cesitli gruplara hitap etmesi ve yanit bulmasi en azindan siradan halk duzeyinde ayrim cizgilerinin o donemde cok net olmadigini gostermektedir Gavur Imam ve destekcileri Trimithousa dan Giolou ya ve oradan da Malikaneye indi ve surekli olarak onu takip eden yeni takipciler buldu Kisa sure sonra neredeyse tum Baf eyaleti onun kontrolu altina girdi Gavur Imam in Limasol e dogru ilerleme tehlikesiyle karsi karsiya kalan Musluman ve Hristiyan ileri gelenler Kotzambasis Pilavakis ayaklanmayi bastirmak icin yardim istedi Bununla birlikte Kibris Valisi Said Mehmet Pasa II Mahmud un Misir Valisi Kavalali Mehmed Ali Pasa ya karsi mucadeleye giristiginden dolayi o donemde takviye bekleyemeyecegini biliyordu Bu nedenle Kibris Valisi Said Mehmet Pasa Gavur Imam ile muzakere etti ve birkac ay Gavur Imam a izin vermek zorunda kaldi Bu muzakere Kibris ta Osmanli yonetiminin ne kadar zayif oldugunu gostermektedir Bazi iddialar Gavur Imam in Misir Valisi Kavalali Mehmed Ali Pasa ile anlasma yaptigini soyler fakat bu yetersiz bir iddiadir Bir diger iddia Gavur Imam in Kesis Kalogeros Ioannikios ile anlasmaya vardigina ve planlarinin yavas yavas Lefkosa ya ilerleyerek tum adayi kontrolleri altina almak olduguna dair iddiadir Muhtemelen bunu destekleyecek hicbir kanit bulunmasa da Kalogeros Ioannikos un ayaklanmanin bastirilmasi Sultan ve Mehmet Ali arasindaki uzlasmayla birlestiginde Osmanli yonetimine Gavur Imam a odaklanma firsati verdi Karamanya dan orduya yardim gelirken ordunun onemli bir kismi da Lefkosa da toplandi Ayaklanmayi bastirma ve tutuklanma tehlikesiyle karsi karsiya kalan Gavur Imam Iskenderiye ye kacti ve hareketi dagitildi Temmuz ayinda Osmanli ordusu Geroskipou ve Malikaneye ulasti ve cogu Hristiyanlar olmak uzere bircok isyana katilan kisi Osmanli kuvvetlerinin intikamci ofkesine kurban gitti Gavur Imam in kaderi hakkinda bircok iddialar bulunmaktadir Ancak kesin olan sey bir sekilde sonunda kendisinin Kibris ta idam edilmis halde bulundugudur SonucAda uzerindeki yogun vergiler isyan ikliminin sebebi olsa da en azindan Gavur Imam ve Ioanniki vakalarinda Osmanli idaresine daha genel bir meydan okuma goruyoruz Ilginc bir sekilde bu hareketler her ikisi de dindar olan bir Hristiyan ve bir Musluman tarafindan yonetiliyordu ve onlarin takipcileri de genellikle alt tabakadan insanlardi Ote yandan Osmanli yonetimini savunan kisiler esas olarak her iki dini cemaatin ust siniflaridir Gavur Imam hikayesi hala Kibris Turk geleneginde hayatta kalmistir Baf in eski Turkomachala sinda bugune kadar Gavur Imam in anisina kalmis bir sokak hala bulunur Bu Osmanli idaresinden duyulan hosnutsuzlugun dine bakilmaksizin genel nufusu ozellikle kirsal nufusu ilgilendiren bir sey oldugunu gosterebilir Aciktir ki gerileyen Osmanli gucu artik cok yetersiz ve savunmasiz gorundugu icin bu tur ayaklanmalar 19 yuzyilda gerceklesmeye basladi Yetersiz hazirlik ve koordinasyon eksikligi bu uc ayaklanmanin kolayca ezilmesine yol acmis olabilir ancak Kibris in yerel yonetici sinifin bu zayifligin farkinda oldugu ve oldukca endiseli oldugu goruluyor 1833 yilinda cikan uc ayaklanma adada Hristiyanlarin ve Muslumanlarin birlikte katildigi son buyuk ayaklanmaydi BibliyografyaDinos Iliadis 2011 Kibris i 1821 2004 belirleyen 50 tarihi an George Hill 1952 Kibris Tarihi cilt 4 Osmanli Vilayeti Ingiliz Kolonisi 151 1948 Michalis N Michael 2012 Osmanli Gucunun Mesruiyetine Isyanlar Talepler ve Meydan Okumalar Kibris ta 1833 un Uc Isyani Icinde Archivum Ottomanicum Costas Graikos 1991 Kibris Tarihi Michalis N Michael Osmanli Cevresinde Isyanlar ve Belirsizlik Kibris ta 1833 un Uc Isyani Loizos Philippou Kibris Tarihi 157 67 Gavur Imam Isyani Michalis N Michael Larnaka toplumundaki degisimler ve Lefkosa ile farkliliklar Michalic N Michael Sehirler ve Ideolojiler 19 Yuzyil Kibris i Chronos 2010 Geleneksel bir Sermaye ve Modern bir Liman Kent XXII 85 106Kaynakca Constantinos Peristianis Was one of the most prominent figures in Cyprus during the first half of the 19th century 1759 1842 Harry Luke Cyprus under the Turks 1571 1878 first published 1921 Londra 1989 s 169 Rita C Severis The Diaires of Lorenzo Warriner Pease II Ashgate Londra 2002 1833 1839 Neoklis Kyriazis Nikolaos Theseas and the Larnaca Revolt II 1930 213 6 Neoklis Kyriazis N Theseus and the Revolt of 1833 XI 1935 160 5