Bu madde olması gerekenden az içermektedir veya içermemektedir.Aralık 2023) ( |
Bu madde, uygun değildir.Haziran 2020) ( |
ABD, II. Dünya savaşı sonunda liberalizm ve demokratik kriterlerin temsilcisi olarak kendini ön plana çıkarmış ve rızaya dayalı hegemonyasının dünya üzerinde kurmayı amaçlamış ve neticesinde başarılı olmuştur. Amerikan hegemonyası terimi ise II. Dünya Savaşı sonrasında dünya ekonomisinde ABD'nin başat gücünü uluslararası ortamda herkesin kabul görmesiyle, kurulacak yeni dünya düzeninde liderliği Amerika'nın alması yani Amerikan iktidarlığı anlamına gelmektedir. Amerika'nın dünya üzerindeki evrensel iktidarlığı. Amerikan hegemonyası reel sosyalist blokun çöküşü ile 1990'larda başladı. Önceleri bu gücüyle kendi kendine yetmekten ziyade yeni dünya düzeninin öncüsü rolüne soyunmuş gözükürken 2000'li yıllara yaklaşıldığında 11 Eylül'den sonra 21. yüzyılın "Amerikan yüzyılı" olacağı, olması gerektiği görüşüne gelindi.
II. Dünya Savaşı sonrasında dünya ekonomisinde ABD'nin lider başat rolünü kabul etmesi ile başlayan dünya ekonomisinin yeniden inşa edildiği ekonomik büyüme, uluslararası ekonomi kuruluşlar, Bretton Woods sistemi ve sabit döviz kur sisteminin hakim olduğu 1973 Petrol Krizi ile sona eren dönemdir.
Hegemonya kelimesi Eski Yunan'a dayanmaktadır. Yunan kökenli bir kelimedir. İlk etapta hegemon kelimesi kullanılmıştır. Buradan da hegemonya kelimesi türemiştir. Hegemonya, egemenlik ve üstünlük durumunu ifade etmektedir. Piramidin en üst kısmındaki tabakanın kendi çıkarlarının evrensel çıkar olarak temsil edilmesi. Önceki gruba göre daha geniş çıkarlar menzili. Sürdürülebilirliği kılmak için ise piramidin en üst tabakası güç ve iktidarı elinde bulundurmak ister. Yönetici sınıf çıkarı hegemonyanın çekirdeğidir. İkinci karakterin olduğu her ortamda hegemonyadan bahsetmek mümkündür. Hegemonya bir devletin başka bir devlet ya da devletler üzerinde iktidar sağlayabilmesidir. Kendi üstünlüğünü dayatması, alternatifi olmayan teklifler sunulması ile gizli bir dayatmanın sağlanmasıdır. Hegemonik güçlerin etkin olduğu dünyada devletler bir şeye rıza gösteriyor gibi görünseler de, altında yatan ve gösterilemeyen bir psikolojik baskı vardır. Hegemonik devletler istediklerini yapabilmek için çeşitli yollar denerler ve dolaylı da olsa amaçlarına ulaşırlar.
Amerikan Hegemonyası temeli
Amerikan hegemonyası 3 sacayağına bağlıdır.
- Ekonomik anlamda IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü, dünya ticaret sisteminin dolar üzerinden gitmesi
- Sosyokültürel teknolojik bilim alanında ahlaki değerlerde lider olma
- Koruyan askerî güç NATO. NATO Amerikan hegemonyasının olmazsa olmazıdır.
Amerikan Hegemonyası süreci
ABD kendi yüzyılını yaratmanın sinyallerini dünya üzerinde verdi. Dünya'nın düzen ve gidişatının bir ulus devlet olarak ABD'nin kural olarak tek başına alabileceği kararlar doğrultusunda, ABD'nin gücü ve nüfusunu Batı Bloku lakabının ötesinde, II. Dünya Savaşı ertesinden 1990'lara kadarki dönemde kullandığı "liderlik" vasfından bile çok daha farklı bir role geçeceğini haber vermektedir. 40 yıllık Batı Avrupalı dostlarına kendi yaklaşımını dikte etmeye çalışan, en ufak itirazı bile tehditkar bir tavırla ciddiye almayan, masaya oturmak ya da işbirliğine yaklaşımı yerine emir veren Amerikan otoriterliğinden bahsedilmektedir.
Amerikan Hegemonyası tutumu
Batı Avrupalı dostlarına bile itaat etmesini artık kendine güç gören Amerikan otoriterliği. Artık Amerika dışındaki tüm devletler bu dünya satrancında piyondur. Uluslararası hukuka aldırmayarak Afganistan'a savaş açan kimseye aldırmayarak sadece önüne bakan, hedeflerine ilerleyen ve tüm dünyaya kendisinin tek başına aldığı kararlara ve uygulamalarına koşulsuz şartsız onay vermelerini, aksi durumda "ötekileştirileceklerini" öteki taraf sayılacaklarını açıkça ilan eden ve şu anda rakipsiz görünen ekonomik, teknolojik ve askerî güce yaslanan bir ABD'nin yüzyılına bu şekilde girmiş bulunmaktayız. Dünya'ya ideal olarak tek başına egemen olma isteği ise Amerika için doğal bir arzudur. Sürpriz bir tasarı değildir. Süper bir güç olmanın avantajı mekanik olarak şartıdır. Amerikan hegemonyasının varlığı günümüzde inkâr edilemeyecek bir gerçektir. 1990'larda sosyalist blokun çöküşü ile kendine yer bulan ABD hiç durmadan baskı ve tehditlerine devam etti. Demokrasi ve özgürlük gibi kavramları kamuflaj edinen, ABD hegemonik gücünün sonsuza kadar hiçbir şekilde sonunun gelmeyeceğine inandı ve devam etti. Fakat adalet ekseninden uzaklaşan herkesin yok olmaya mahkûm olduğunu unuttu. Hegemonyasına "yeni dünya düzeni" adıyla meşruiyet kazandırmaya çalıştı. 1990'larda Afganistan'a, Irak'a, Suriye'ye ve Libya'ya saldırılarına medya adı altında masum göstermeye çalıştı. Binlerce insanın açlığına ve ölümüne neden oldu. ABD despot tavrının kuşkusuz devamı için medya ve diğer baskı araçlarını kullandı. ABD, özel mülkiyeti ve bireysel özgürlükleri kutsayan, demokratik yönetim tarzını benimseyen Batı'yla ilişkili ve liberalizmi destekleyen ve korunmasını amaç edinen bir güç olarak gündemde kalmıştır. ABD 11 Eylül saldırıları sonrasında uluslararası sisteme yaklaşımı kimlik değiştirmiştir. ABD, SSCB'nin çöküşüyle rakipsiz kaldı. Rolünü güçlendirmesi gerektiğini anladı. ABD 40 yıl boyunca kötülük imparatorluğuna karşı özgür dünyanın lideriydi. ABD açısından düşmanını kendisinin güvenliğini tehdit edecek kadar güçlü olmalıydı. İmparatorluk süreci tek bir gücün kendinde toplanması diğer ülkelerin haklarını hiçe sayabilmek anlamına gelmektedir. ABD ulusal çıkarlarını güç kullanarak hedeflemiş, tek taraflı hareket etmiş ve kendini desteklemedikleri durumlarda ise ötekileştirmiştir. Tek taraflı hareket kabiliyetine sahip olan ABD, gücünün farkındadır ve tek tabanca olarak zorlanmadan da devam etmektedir. ABD tek taraflı politikasıyla bir yandan da ABD karşıtlığını arttırmaktadır. Son yıllarda ise ekonomik kalkınmasıyla gündeme çok rahat gelebilen ÇİN ekonomik büyümesini devlet tekelinde gerçekleştirmektedir. Obama döneminde ABD hegemonyasına karşı dünyadaki tepki yumuşatılmış ve azaltılmış zıtlık ilkeleri değer kaybetmiştir. Bir ülkenin iç değerleriyle uluslararası değerleri birbirini tamamlamaktadır. ABD ise bununla çelişmesiyle inandırıcılığını kaybetmiştir. ABD'nin imparatorluk anlayışından koparak rızaya dayalı hegemonik düzen kullanabilmesi imkansız görülmektedir. Realist uluslararası ilişkiler kuramında "hegemonya" kavramı; başta askerî gücünü kullanarak, dünyanın geri kalan kısmına kendi kararlarını ve gelecek planlarını dayatması anlamında kullanılmakta iken, eleştirel kuramda kullanılan ve Antonio Gramsci'nin ortaya koyduğu ve Robert Cox'un uluslararası ilişkilere taşıdığı hegemonya kavramı zorlama sonucu değil devletlerin güç odakları etrafında o gücü kabul ederek, kendi rızalarıyla kurulan bir ilişki anlamında ifade edilmektedir. Bu anlamda Cox'un hegemonya kavramında, ABD'nin II. Dünya Savaşı sonrasında hegemonik bir düzen kurduğu söylenebilir. Ortaya bir " Yeni Dünya Düzeni Sistemi" terimi çıkmaktadır. Irak'ın Kuveyt'i 1990 Ağustos'unda işgali sonrasında Irak'a karşı ABD politikasını bu dönemde ilk kez 11 Eylül 1990'da George Bush tarafından kullanıldı. Amerikan hegemonyası hiç tartışmasız yeni dünya düzeninde süper güçtür. 1945-1973 arası dönemde Bretton Woods toplantıları ve Marshal Planı vasıtası ile ABD hegemonya kurmaya çalışmıştır. Yeni dünya düzeninde, serbest piyasa ekonomisi kabul görmüştür. Dünya'nın öte bölgelerindeki devletlerin de bu düzene uymaları ve düzende yenilenmeleri beklenmektedir. Bu beklentinin tasarısında söz konusu devletler arasında uyum, yenilenme ve dünyanın daha barışçıl bir hâle geleceği düşüncesi bulunmaktadır. Gelişmemiş ülkelerin uyumu ise kısmen bir sorun, soru işaretidir. Bölgesel modelleme ülkelerin kendi iç yapılarının değişimini yenilenmesini, gelişmesini öngören bir politikadır. Örneğin, I. Körfez Savaşı ile 1990'ların ortasında Sırbistan'a yapılan müdahale, komşularıyla daha iyi ilişkilere gelinmesinin arzusudur. Bölgesel modelleme bazı devletlerin dil, ekonomik, siyasal toplumsal düzenin değiştirilmesi amacıyla ön görülen bir dış politika aracı anlamındadır.
Bölgesel modelleme
Kavram olarak bölgesel modelleme, bölgeselleşmeyle karıştırılmamalıdır. Bölgeselleşme de bütünleşme söz konusudur. Bölgesel modellemede ise hegemonya tarafından bölgesel nitelikte sürdürülen, fakat hedefleri doğrultusunda küresel bazda olan benzeştirme politikasıdır. ABD hegemonyası düşünüldüğünde, bölgesel modellemenin anlamı önem kazanmaktadır. Tek kutuplu dünyadaki hegemonya başlığı adı altında, ABD'nin ulusal çıkarlarının ve gücünün bütün küreyi ele geçirdiği konusunda genel ve geniş bir kabul ediliş vardır. Siyasal, ekonomik, askeri alanların hepsinde söz konusu olan bu çıkarlar, doğal bir sonuç ve tepki olarak hegemonyasını korumaya itmiştir. İki kutuplu bir yapıda kaba bir tasnifle kürenin yarısını ilgilendiren hegemonya, boyut olarak küreselleşmiştir. ABD hegemonyası, dünya üzerinde kendi ulusal çıkarlarıyla ilgilidir. Hegemonyasını yakın kültürdeki devletlere empoze etmekte ve küresel ölçekte ortak bir kültür yaratılmasıyla vücut bulmuştur. Bölgesel modelleme politikası bu amaca dönüktür ve bu sebeple hegemonyasının parçası olan araçları yapboz biçiminde tamamlayıcı nitelik taşımaktadır. Hegemonya tarafından öne sürülen modelin iki kolu ekonomik ve siyasal parametrelerden oluşur. Serbest piyasa ve demokratik yönetim tarzı. Tek kutupluluğun ilk on yıllık evresindeki içeriği küreselleşme çatısı altında daha çok serbest piyasa ilkelerine göre işleyen bir pazara sahip olmaktır. Model olarak ülkenin serbest piyasaya sahip olması ve demokratik siyaset bölgesel modellemenin yapıtaşlarını oluşturur. Bu nedenle "ABD'nin çıkarı tüm dünyanın çıkarı olacaktır" başlığı söz konusudur. Hegemonyanın sonuç olarak kültürel ideallerle korunabileceği veya gelişmekte ve gelişmemiş bölgelerdeki siyasal boyutun, serbest piyasa ve demokratikleşme yolunda Batılı ideale yaklaştırılması ve ortak bir veri tabanı oluşturulması hedeflenmektedir. Küresel ortamda şiddet içermeyen iletişimlerin gerçekleştirilmesi için ortaklık sağlanmalıdır. Bunun sonucunda taraflar arasında şiddetin ortadan kaldırılabileceği düşünülür.Küreselleşme ise ABD liderliğindeki uluslararası sistemi ifade etmektedir.
- ABD, Çin ve Rusya
Günümüzde ABD'nin son zamanlarda ciddi bir meşruiyet krizi içerisine girdiğini söylemek mümkündür. Şartlar Çin ve Rusya'yı birbirine yakınlaştırırken ABD karşıtı güçlü bir blokun oluştuğu görülüyor. ABD ve Çin arasında sistemik gerilim devam ederken,sonrasında sıcak bir çatışmaya girilebilir. Ancak ABD'nin kuşatma çabalarına karşılık Çin'in düşük profil duruşu ve çatışmaya zamana yayması hamleleri uzun bir süre daha gerilime devam edeceğini gösteriyor. Çin 20. yüzyılın son çeyreğinde ortaya koyduğu muazzam ekonomik kalkınma ile uluslararası sistem dengelerini yerinden oynatırken ABD bu durumu sistemik bir güvenlik tehdidi olarak algılıyor. Amerika için en büyük tehdit Çin. ABD'nin Çin'e karşı her alanda olmak üzere başlattığı mücadele küresel güvenlik maliyetlerini arttırabilecek bir kuşatma stratejisine dönüşmeye başlıyor. Çin 1978 yılından günümüze müthiş bir ekonomik büyüme gösterdi. Çin'in ekonomik yükselişi aynı zamanda küresel etkileri olan bir pimi çekilmiş bombaya dönüştü. Çin aynı zamanda birçok ülkeyle ekonomik ilişkiler içerisine girdi.Çin bu küresel kapitalizmi sonucunda oluşan politik dinamizmi, liberal ekonomik düzen içerisindeki taşları yeniden oynattı. Bunlara rağmen ABD'nin kuşatma çabalarına karşılık Çin'in karşıya karşıya gelmekten kaçınan düşük bir profili var. Çin'in "barışçıl yükseliş" konseptli geçmişteki yaklaşımını daha sonra 20. yüzyılda restore ederek hareket ediyor.Çin bu durumda oldukça dikkatli ilerlemekte ABD'nin başını çektiği hegemonya modeli çatırdamaya başlarken 2017 yıllarının yayınlanan "ABD Ulusal Güvenlik Stratejisi "belgesi ABD'nin Çin'i kuşatmaya yönelik eğilimi ile ilgili ciddi ipuçları veriyor. Bu belgede Çin ve Rusya ABD'ye meydan okuyan "revizyonist güçler" olarak tanımlanıyor. Çin ve Rusya Amerika değerlerine zıt bir dünya inşa etmeye çalışıyor. ABD'nin 70 yıldır bölgede görev yapan Pasifik Komutanlığı'nın adını "Hint Pasifik Komutanlığı olarak değiştirmesi ABD'nin bölgeye kalıcı olarak yerleşeceğine işaret ediyor. Çin ise hem bölgesel hem küresel anlamda bir takım arayışlara devam ediyor. Çin Batı yaklaşımının dayandığı temel varsayımlara meydan okuyor. Çin bir yandan meydan okurken bir yandan da kendine kalkan almış durumda. Çin barış ve ekonomik büyümenin hüküm sürdüğü çok kutulu bir dünya düzenine dönüşeceğini düşünüyor. Özellikle ABD'nin Çin'i kuşatması Donald Trump ile beraber çok daha karmaşık bir seviyeye gelmiş bir halde. Donald Trump "Önce Amerika (America First)" sloganı ile göreve geldi. Bu slogan ile göreve gelen ABD başkanı Donald Trump Çin tehdidi ile ilgili algıyı sürekli alevlendirmektedir. Nüfusunun genişlemesi, ekonomik büyüme ve askeri olarak da gelişmesi Çin'i potansiyel aday ülke yapmaktadır. Çin'le Amerika'nın karşı karşıya gelmesi demek, Çin'in hegemona meydan okuması demek. Çin buna hazır değil ama sürekli adım atıyor. Çin hiçbir zaman Amerika'yı karşısına almıyor. Çin için en büyük pazar Amerika malları. Amerika pazarı çökerse, Çin de kaybedecek. Bütün düşüş tartışmalarına rağmen bu dünyada hiçbir ülke ABD hegemonyasını karşısına almak istemiyor.
Çin ve Rusya liderleri çok sık bir araya gelseler de işbirliği yapmadıklarını ekleme ihtiyacı hissediyorlar. İlginç olan Rusya, ABD hegemonyasının yerine alacak bir ekonomik donanımına sahip olmadığı halde ABD'ye en çok kafa tutan ülke.Oysa bu role Rusya'ya göre daha donanımlı olan Çin talip olabilirdi. Ama Çin daha düşük profili tercih edip hâlâ kendini güçlendirmeye çalışırken Putin Rusya'sı daha orta bir görüntü veriyor. Rusya'nın kendisine küresel sistemde alan açma stratejisinin ilk belirtisi Münih Güvenlik Konferansı'nda Putin'in ABD hegemonyasını oluşturan konuşması idi. Rusya ABD ve Batı sistemini rahatsız edecek hamlelere girişmeye başladı. 2010'da Rusya Batı sistemini geren ve zorlayan eylemlerde bulundu. Putin ABD'nin soğuk savaş sonrası kurduğu düzenin değiştiğini, küresel sistemin yeni bir düzenlemeye sahip olması gerektiğini savunuyor. Küresel hegemonya konusunda sorunlar yaşayan ABD, Rusya'yı bölgesel bir güç olarak görüp sert tepkiler vermeye başladı ve yeni bir küresel düzen arayışına şimdilik kapıyı kapattı.
Ayrıca Bakınız
Kaynakça
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 22 Ekim 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 1 Ekim 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 22 Şubat 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 9 Nisan 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Mayıs 2020.
- ^ https://www.academia.edu/7647483/ABD_Hegemonyası
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 24 Eylül 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 18 Eylül 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Mayıs 2020.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu madde olmasi gerekenden az ic baglanti icermektedir veya hic icermemektedir Lutfen bu sayfadan ilgili maddelere ic baglanti vermeye calisin Aralik 2023 Bu madde Vikipedi bicem el kitabina uygun degildir Maddeyi Vikipedi standartlarina uygun bicimde duzenleyerek Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Gerekli duzenleme yapilmadan bu sablon kaldirilmamalidir Haziran 2020 ABD II Dunya savasi sonunda liberalizm ve demokratik kriterlerin temsilcisi olarak kendini on plana cikarmis ve rizaya dayali hegemonyasinin dunya uzerinde kurmayi amaclamis ve neticesinde basarili olmustur Amerikan hegemonyasi terimi ise II Dunya Savasi sonrasinda dunya ekonomisinde ABD nin basat gucunu uluslararasi ortamda herkesin kabul gormesiyle kurulacak yeni dunya duzeninde liderligi Amerika nin almasi yani Amerikan iktidarligi anlamina gelmektedir Amerika nin dunya uzerindeki evrensel iktidarligi Amerikan hegemonyasi reel sosyalist blokun cokusu ile 1990 larda basladi Onceleri bu gucuyle kendi kendine yetmekten ziyade yeni dunya duzeninin oncusu rolune soyunmus gozukurken 2000 li yillara yaklasildiginda 11 Eylul den sonra 21 yuzyilin Amerikan yuzyili olacagi olmasi gerektigi gorusune gelindi II Dunya Savasi sonrasinda dunya ekonomisinde ABD nin lider basat rolunu kabul etmesi ile baslayan dunya ekonomisinin yeniden insa edildigi ekonomik buyume uluslararasi ekonomi kuruluslar Bretton Woods sistemi ve sabit doviz kur sisteminin hakim oldugu 1973 Petrol Krizi ile sona eren donemdir Hegemonya kelimesi Eski Yunan a dayanmaktadir Yunan kokenli bir kelimedir Ilk etapta hegemon kelimesi kullanilmistir Buradan da hegemonya kelimesi turemistir Hegemonya egemenlik ve ustunluk durumunu ifade etmektedir Piramidin en ust kismindaki tabakanin kendi cikarlarinin evrensel cikar olarak temsil edilmesi Onceki gruba gore daha genis cikarlar menzili Surdurulebilirligi kilmak icin ise piramidin en ust tabakasi guc ve iktidari elinde bulundurmak ister Yonetici sinif cikari hegemonyanin cekirdegidir Ikinci karakterin oldugu her ortamda hegemonyadan bahsetmek mumkundur Hegemonya bir devletin baska bir devlet ya da devletler uzerinde iktidar saglayabilmesidir Kendi ustunlugunu dayatmasi alternatifi olmayan teklifler sunulmasi ile gizli bir dayatmanin saglanmasidir Hegemonik guclerin etkin oldugu dunyada devletler bir seye riza gosteriyor gibi gorunseler de altinda yatan ve gosterilemeyen bir psikolojik baski vardir Hegemonik devletler istediklerini yapabilmek icin cesitli yollar denerler ve dolayli da olsa amaclarina ulasirlar Amerikan Hegemonyasi temeliAmerikan hegemonyasi 3 sacayagina baglidir Ekonomik anlamda IMF Dunya Bankasi Dunya Ticaret Orgutu dunya ticaret sisteminin dolar uzerinden gitmesi Sosyokulturel teknolojik bilim alaninda ahlaki degerlerde lider olma Koruyan askeri guc NATO NATO Amerikan hegemonyasinin olmazsa olmazidir Amerikan Hegemonyasi sureciABD kendi yuzyilini yaratmanin sinyallerini dunya uzerinde verdi Dunya nin duzen ve gidisatinin bir ulus devlet olarak ABD nin kural olarak tek basina alabilecegi kararlar dogrultusunda ABD nin gucu ve nufusunu Bati Bloku lakabinin otesinde II Dunya Savasi ertesinden 1990 lara kadarki donemde kullandigi liderlik vasfindan bile cok daha farkli bir role gececegini haber vermektedir 40 yillik Bati Avrupali dostlarina kendi yaklasimini dikte etmeye calisan en ufak itirazi bile tehditkar bir tavirla ciddiye almayan masaya oturmak ya da isbirligine yaklasimi yerine emir veren Amerikan otoriterliginden bahsedilmektedir Amerikan Hegemonyasi tutumuBati Avrupali dostlarina bile itaat etmesini artik kendine guc goren Amerikan otoriterligi Artik Amerika disindaki tum devletler bu dunya satrancinda piyondur Uluslararasi hukuka aldirmayarak Afganistan a savas acan kimseye aldirmayarak sadece onune bakan hedeflerine ilerleyen ve tum dunyaya kendisinin tek basina aldigi kararlara ve uygulamalarina kosulsuz sartsiz onay vermelerini aksi durumda otekilestirileceklerini oteki taraf sayilacaklarini acikca ilan eden ve su anda rakipsiz gorunen ekonomik teknolojik ve askeri guce yaslanan bir ABD nin yuzyilina bu sekilde girmis bulunmaktayiz Dunya ya ideal olarak tek basina egemen olma istegi ise Amerika icin dogal bir arzudur Surpriz bir tasari degildir Super bir guc olmanin avantaji mekanik olarak sartidir Amerikan hegemonyasinin varligi gunumuzde inkar edilemeyecek bir gercektir 1990 larda sosyalist blokun cokusu ile kendine yer bulan ABD hic durmadan baski ve tehditlerine devam etti Demokrasi ve ozgurluk gibi kavramlari kamuflaj edinen ABD hegemonik gucunun sonsuza kadar hicbir sekilde sonunun gelmeyecegine inandi ve devam etti Fakat adalet ekseninden uzaklasan herkesin yok olmaya mahkum oldugunu unuttu Hegemonyasina yeni dunya duzeni adiyla mesruiyet kazandirmaya calisti 1990 larda Afganistan a Irak a Suriye ye ve Libya ya saldirilarina medya adi altinda masum gostermeye calisti Binlerce insanin acligina ve olumune neden oldu ABD despot tavrinin kuskusuz devami icin medya ve diger baski araclarini kullandi ABD ozel mulkiyeti ve bireysel ozgurlukleri kutsayan demokratik yonetim tarzini benimseyen Bati yla iliskili ve liberalizmi destekleyen ve korunmasini amac edinen bir guc olarak gundemde kalmistir ABD 11 Eylul saldirilari sonrasinda uluslararasi sisteme yaklasimi kimlik degistirmistir ABD SSCB nin cokusuyle rakipsiz kaldi Rolunu guclendirmesi gerektigini anladi ABD 40 yil boyunca kotuluk imparatorluguna karsi ozgur dunyanin lideriydi ABD acisindan dusmanini kendisinin guvenligini tehdit edecek kadar guclu olmaliydi Imparatorluk sureci tek bir gucun kendinde toplanmasi diger ulkelerin haklarini hice sayabilmek anlamina gelmektedir ABD ulusal cikarlarini guc kullanarak hedeflemis tek tarafli hareket etmis ve kendini desteklemedikleri durumlarda ise otekilestirmistir Tek tarafli hareket kabiliyetine sahip olan ABD gucunun farkindadir ve tek tabanca olarak zorlanmadan da devam etmektedir ABD tek tarafli politikasiyla bir yandan da ABD karsitligini arttirmaktadir Son yillarda ise ekonomik kalkinmasiyla gundeme cok rahat gelebilen CIN ekonomik buyumesini devlet tekelinde gerceklestirmektedir Obama doneminde ABD hegemonyasina karsi dunyadaki tepki yumusatilmis ve azaltilmis zitlik ilkeleri deger kaybetmistir Bir ulkenin ic degerleriyle uluslararasi degerleri birbirini tamamlamaktadir ABD ise bununla celismesiyle inandiriciligini kaybetmistir ABD nin imparatorluk anlayisindan koparak rizaya dayali hegemonik duzen kullanabilmesi imkansiz gorulmektedir Realist uluslararasi iliskiler kuraminda hegemonya kavrami basta askeri gucunu kullanarak dunyanin geri kalan kismina kendi kararlarini ve gelecek planlarini dayatmasi anlaminda kullanilmakta iken elestirel kuramda kullanilan ve Antonio Gramsci nin ortaya koydugu ve Robert Cox un uluslararasi iliskilere tasidigi hegemonya kavrami zorlama sonucu degil devletlerin guc odaklari etrafinda o gucu kabul ederek kendi rizalariyla kurulan bir iliski anlaminda ifade edilmektedir Bu anlamda Cox un hegemonya kavraminda ABD nin II Dunya Savasi sonrasinda hegemonik bir duzen kurdugu soylenebilir Ortaya bir Yeni Dunya Duzeni Sistemi terimi cikmaktadir Irak in Kuveyt i 1990 Agustos unda isgali sonrasinda Irak a karsi ABD politikasini bu donemde ilk kez 11 Eylul 1990 da George Bush tarafindan kullanildi Amerikan hegemonyasi hic tartismasiz yeni dunya duzeninde super guctur 1945 1973 arasi donemde Bretton Woods toplantilari ve Marshal Plani vasitasi ile ABD hegemonya kurmaya calismistir Yeni dunya duzeninde serbest piyasa ekonomisi kabul gormustur Dunya nin ote bolgelerindeki devletlerin de bu duzene uymalari ve duzende yenilenmeleri beklenmektedir Bu beklentinin tasarisinda soz konusu devletler arasinda uyum yenilenme ve dunyanin daha bariscil bir hale gelecegi dusuncesi bulunmaktadir Gelismemis ulkelerin uyumu ise kismen bir sorun soru isaretidir Bolgesel modelleme ulkelerin kendi ic yapilarinin degisimini yenilenmesini gelismesini ongoren bir politikadir Ornegin I Korfez Savasi ile 1990 larin ortasinda Sirbistan a yapilan mudahale komsulariyla daha iyi iliskilere gelinmesinin arzusudur Bolgesel modelleme bazi devletlerin dil ekonomik siyasal toplumsal duzenin degistirilmesi amaciyla on gorulen bir dis politika araci anlamindadir Bolgesel modellemeKavram olarak bolgesel modelleme bolgesellesmeyle karistirilmamalidir Bolgesellesme de butunlesme soz konusudur Bolgesel modellemede ise hegemonya tarafindan bolgesel nitelikte surdurulen fakat hedefleri dogrultusunda kuresel bazda olan benzestirme politikasidir ABD hegemonyasi dusunuldugunde bolgesel modellemenin anlami onem kazanmaktadir Tek kutuplu dunyadaki hegemonya basligi adi altinda ABD nin ulusal cikarlarinin ve gucunun butun kureyi ele gecirdigi konusunda genel ve genis bir kabul edilis vardir Siyasal ekonomik askeri alanlarin hepsinde soz konusu olan bu cikarlar dogal bir sonuc ve tepki olarak hegemonyasini korumaya itmistir Iki kutuplu bir yapida kaba bir tasnifle kurenin yarisini ilgilendiren hegemonya boyut olarak kuresellesmistir ABD hegemonyasi dunya uzerinde kendi ulusal cikarlariyla ilgilidir Hegemonyasini yakin kulturdeki devletlere empoze etmekte ve kuresel olcekte ortak bir kultur yaratilmasiyla vucut bulmustur Bolgesel modelleme politikasi bu amaca donuktur ve bu sebeple hegemonyasinin parcasi olan araclari yapboz biciminde tamamlayici nitelik tasimaktadir Hegemonya tarafindan one surulen modelin iki kolu ekonomik ve siyasal parametrelerden olusur Serbest piyasa ve demokratik yonetim tarzi Tek kutuplulugun ilk on yillik evresindeki icerigi kuresellesme catisi altinda daha cok serbest piyasa ilkelerine gore isleyen bir pazara sahip olmaktir Model olarak ulkenin serbest piyasaya sahip olmasi ve demokratik siyaset bolgesel modellemenin yapitaslarini olusturur Bu nedenle ABD nin cikari tum dunyanin cikari olacaktir basligi soz konusudur Hegemonyanin sonuc olarak kulturel ideallerle korunabilecegi veya gelismekte ve gelismemis bolgelerdeki siyasal boyutun serbest piyasa ve demokratiklesme yolunda Batili ideale yaklastirilmasi ve ortak bir veri tabani olusturulmasi hedeflenmektedir Kuresel ortamda siddet icermeyen iletisimlerin gerceklestirilmesi icin ortaklik saglanmalidir Bunun sonucunda taraflar arasinda siddetin ortadan kaldirilabilecegi dusunulur Kuresellesme ise ABD liderligindeki uluslararasi sistemi ifade etmektedir ABD Cin ve Rusya Gunumuzde ABD nin son zamanlarda ciddi bir mesruiyet krizi icerisine girdigini soylemek mumkundur Sartlar Cin ve Rusya yi birbirine yakinlastirirken ABD karsiti guclu bir blokun olustugu goruluyor ABD ve Cin arasinda sistemik gerilim devam ederken sonrasinda sicak bir catismaya girilebilir Ancak ABD nin kusatma cabalarina karsilik Cin in dusuk profil durusu ve catismaya zamana yaymasi hamleleri uzun bir sure daha gerilime devam edecegini gosteriyor Cin 20 yuzyilin son ceyreginde ortaya koydugu muazzam ekonomik kalkinma ile uluslararasi sistem dengelerini yerinden oynatirken ABD bu durumu sistemik bir guvenlik tehdidi olarak algiliyor Amerika icin en buyuk tehdit Cin ABD nin Cin e karsi her alanda olmak uzere baslattigi mucadele kuresel guvenlik maliyetlerini arttirabilecek bir kusatma stratejisine donusmeye basliyor Cin 1978 yilindan gunumuze muthis bir ekonomik buyume gosterdi Cin in ekonomik yukselisi ayni zamanda kuresel etkileri olan bir pimi cekilmis bombaya donustu Cin ayni zamanda bircok ulkeyle ekonomik iliskiler icerisine girdi Cin bu kuresel kapitalizmi sonucunda olusan politik dinamizmi liberal ekonomik duzen icerisindeki taslari yeniden oynatti Bunlara ragmen ABD nin kusatma cabalarina karsilik Cin in karsiya karsiya gelmekten kacinan dusuk bir profili var Cin in bariscil yukselis konseptli gecmisteki yaklasimini daha sonra 20 yuzyilda restore ederek hareket ediyor Cin bu durumda oldukca dikkatli ilerlemekte ABD nin basini cektigi hegemonya modeli catirdamaya baslarken 2017 yillarinin yayinlanan ABD Ulusal Guvenlik Stratejisi belgesi ABD nin Cin i kusatmaya yonelik egilimi ile ilgili ciddi ipuclari veriyor Bu belgede Cin ve Rusya ABD ye meydan okuyan revizyonist gucler olarak tanimlaniyor Cin ve Rusya Amerika degerlerine zit bir dunya insa etmeye calisiyor ABD nin 70 yildir bolgede gorev yapan Pasifik Komutanligi nin adini Hint Pasifik Komutanligi olarak degistirmesi ABD nin bolgeye kalici olarak yerlesecegine isaret ediyor Cin ise hem bolgesel hem kuresel anlamda bir takim arayislara devam ediyor Cin Bati yaklasiminin dayandigi temel varsayimlara meydan okuyor Cin bir yandan meydan okurken bir yandan da kendine kalkan almis durumda Cin baris ve ekonomik buyumenin hukum surdugu cok kutulu bir dunya duzenine donusecegini dusunuyor Ozellikle ABD nin Cin i kusatmasi Donald Trump ile beraber cok daha karmasik bir seviyeye gelmis bir halde Donald Trump Once Amerika America First slogani ile goreve geldi Bu slogan ile goreve gelen ABD baskani Donald Trump Cin tehdidi ile ilgili algiyi surekli alevlendirmektedir Nufusunun genislemesi ekonomik buyume ve askeri olarak da gelismesi Cin i potansiyel aday ulke yapmaktadir Cin le Amerika nin karsi karsiya gelmesi demek Cin in hegemona meydan okumasi demek Cin buna hazir degil ama surekli adim atiyor Cin hicbir zaman Amerika yi karsisina almiyor Cin icin en buyuk pazar Amerika mallari Amerika pazari cokerse Cin de kaybedecek Butun dusus tartismalarina ragmen bu dunyada hicbir ulke ABD hegemonyasini karsisina almak istemiyor Cin ve Rusya liderleri cok sik bir araya gelseler de isbirligi yapmadiklarini ekleme ihtiyaci hissediyorlar Ilginc olan Rusya ABD hegemonyasinin yerine alacak bir ekonomik donanimina sahip olmadigi halde ABD ye en cok kafa tutan ulke Oysa bu role Rusya ya gore daha donanimli olan Cin talip olabilirdi Ama Cin daha dusuk profili tercih edip hala kendini guclendirmeye calisirken Putin Rusya si daha orta bir goruntu veriyor Rusya nin kendisine kuresel sistemde alan acma stratejisinin ilk belirtisi Munih Guvenlik Konferansi nda Putin in ABD hegemonyasini olusturan konusmasi idi Rusya ABD ve Bati sistemini rahatsiz edecek hamlelere girismeye basladi 2010 da Rusya Bati sistemini geren ve zorlayan eylemlerde bulundu Putin ABD nin soguk savas sonrasi kurdugu duzenin degistigini kuresel sistemin yeni bir duzenlemeye sahip olmasi gerektigini savunuyor Kuresel hegemonya konusunda sorunlar yasayan ABD Rusya yi bolgesel bir guc olarak gorup sert tepkiler vermeye basladi ve yeni bir kuresel duzen arayisina simdilik kapiyi kapatti Ayrica BakinizAmerikan emperyalizmiKaynakca Arsivlenmis kopya 22 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 1 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 22 Subat 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 9 Nisan 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Mayis 2020 https www academia edu 7647483 ABD Hegemonyasi Arsivlenmis kopya 24 Eylul 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 18 Eylul 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Mayis 2020