Bu madde, uygun değildir.Kasım 2017) ( |
Bu maddenin içeriğinin Türkçeleştirilmesi veya doğrultusunda düzeltilmesi gerekmektedir. Bu maddedeki yazım ve noktalama yanlışları ya da anlatım bozuklukları giderilmelidir. (Yabancı sözcükler yerine Türkçe karşılıklarının kullanılması, karakter hatalarının düzeltilmesi, dilbilgisi hatalarının düzeltilmesi vs.) Düzenleme yapıldıktan sonra bu şablon kaldırılmalıdır. |
1915 yılında ortaya atılan genel görelilik kuramı, somut ve empirik kurallarla temellendirilmiyordu. Merkür'ün günberisindeki anormal devinimler sonucu oluşan ve felsefi temelde Newton'un evrensel kütleçekim kuralları ile özel görelilik kuramını birleştirebilme özelliğine sahipti. 1919 Yılında gerçekleşen güneş tutulması sırasında ışığın kütleçekim nedeniyle büküldüğü ilk kez gözlemlenmişti. Bu gözlem genel görelilik için ilk kanıttı. Bu ışık kütleçekim alanına eğilmiş ve genel görelilik kuramı ile 1919 yılında bir hat oluşturmuştur. Fakat bunlar 1959 yılında çeşitli genel görelilik tahminlerinin test edilmelerine kadar bir program olarak adlandırılmıyorlardı. Bu testler zayıf çekim alanı içerisinde teori sapmalarıyla sınırlandı. 1974 yılında başlamak üzere Hulse Taylor ve diğerleri bizim Güneş Sistemi'mizden çok daha fazla kütleçekime sahip pulsar yıldızlarının ikili davranışları üzerinde çalıştı. Bizim Güneş Sistemi'miz ve pulsar yıldızlarının genel görelilik kuramları yerellerde başarıyla incelenmiştir.
Güçlü kütleçekim alanlarının kara deliğe yakın alanlarda bulunmak zorunludur. Özellikle süper kütleli kara delikler, güç, aktif galaktik çekirdekler ve daha aktif kuasarlar yoğun bir araştırma alanına sahiptir. Kuasar ve aktif galaktik çekirdeklerini gözlemlemek zordur. Bu gözlemleri yorumlamak genellikle astrofizik modelleri üzerinden ve genel görelilik ya da rakip kuramlar kullanılmadan yapılır. Fakat bu yorumlamalar kara delik kuramıyla tutarlı olarak modellenir. Denklik ilkesinin bir sonucu olarak Lorentz değişmezi yerelde serbest düşmeyi referans alır.
Lorentz sabiti ve dolayısıyla özel görelilik, özel görelilik testleriyle tanımlanır.
Klasik Testler
Albert Einstein 3 farklı genel görelilik testi önerdi. Bu testler 1916'da "klasik genel görelilik kuramı testleri" olarak adlandırıldı.
- TEST = Günberinin Merkür'ün yörüngesinde ki devinimi
- TEST = Güneşten ışığın sapması
- TEST= Işığın kütleçekim kuvvetiyle kırmızıya kayması
London Times da 28 kasım 1919'da yayımlanan bir mektupta Einstein görelilik kuramını tanıttı ve diğer İngiliz meslektaşlarına anlayışları ve çalışmalarına katkılarından dolayı teşekkür etti. Aynı zaman da 3 klasik testi yorumladı.
- "Teorinin temel çekiciliği, mantıksal bütünlüğünde yatmaktadır. Eğer bu teoriden çıkarılan sonuçlardan sadece biri bile yanlış çıkarsa, teoriden vazgeçilmelidir. Tüm yapıyı bozmadan onu değiştirmek imkansız gibi görünmektedir."
Merkür'ün günberi devinimi
Newton fiziği altında, küresel kitle yörüngesindeki yalnız nesne bir alanda küresel kitleyle elips bir plan çizebilir. En yakın yaklaşım noktası günberi olarak düzenlenmiştir. Bizim güneş sistemimizin etkilerinden biri de geneş etrafındaki günberilere sebep olmasıdır. Temel neden birbirleri yörüngesinde dönen diğer gezegenlerin varlığıdır. Diğer etki ise güneşin basıklığından kaynaklıdır.
Merkür'ün devinimlerden kaynaklı olarak sapması Newton'nun etkilerine göre öngörülmüştür. Merkür'ün yörüngesindeki günberi devinimlerinin anormal oranı ilk kez Urbain Le Verrier tarafından 1859 yılından göksel bir sorun olarak tanımlanmıştır. Güneş üzerinden 1697-1848 tarihleri arasında Merkür'ün hareketlerinin uygun zamanlı gözlemlerinin yeniden analizleri Newton'un teorisinden farklı olarak, asıl devinim oranlarını bize gösteriyor. Ve başarısız sonuçlardan biri önerildi. Fakat onlar daha fazla sorunun tanıtılmasına eğilimliydi. Genel görelilikte kalan devinim ya da elips şeklindeki yörüngenin yerinin değişimi ve uzay boşluğunun eğriliğinden kaynaklı yer çekimiyle açıklanır. Einstein gösterdi ki genel görelilik gözlemlenen günberi kaymalarıyla yakından ilişkilidir. Genel göreliliğin adaptasyonu için bu motive edici güçlü bir faktördür.
Miktar (yay-saniye/Jülyen yüzyılı) | Nedeni |
---|---|
532,3035 | diğer Güneş Sistemi cisimlerinin kütleçekimsel etkileri |
0,0286 | Güneş'in basıklığı ((kuadrupol momenti)) |
42,9799 | kütleçekimsel elektrik etkileri (Schwarzschild benzeri), genel görelilik etkisi |
−0,0020 | |
575,31 | toplam tahmin edilen |
574,10 ± 0,65 | gözlemlenen |
Işığın Güneş tarafından saptırılması
1801’de (1804'te yayınlandı) Newton'un yerçekiminin, yıldız ışığının büyük bir nesne çevresinde büküleceğini tahmin ettiğine işaret etmişlerdi. Soldner'ınki ile aynı değer 1911’de Einstein tarafından denklik ilkesine dayandırılarak hesaplanmıştı. Bununla beraber Einstein 1915'te genel göreliliği tamamlama sürecinde 1911’deki (tabii ki Soldner’ında) sonucun doğru değerin sadece yarısı olduğunu kaydetti. Einstein ışığın bükülmesini doğru hesaplayan ilk insan olmuştu.
Işığın saptırılmasıyla ilgili ilk gözlem gök kürede yıldızların güneşin yakınlarından geçerken gerçekleşen pozisyon değişiminin belirtilmesiyle yapılmıştı. Gözlemler tam bir güneş tutulması sırasında yapılmıştı. Böylece Güneş'e yakın yıldızlar izlenebilir hale geldi. Brezilya’da Sobral, Ceará ve Afrika’nın batı sahilinde São Tomé and Príncipe’de olmak üzere eş zamanlı yapıldı gözlemler. Sonuçlar olağanüstü haberler olarak kabul gördü. En önemli gazetelerin ön sayfalarında yer aldı. Böylece Einstein ve genel görelilik teorisi ünlü olmuş oldu. Asistanı Einstein’a eğer genel görecelik Eddington ve Dyson tarafından 1919’da doğrulanmasaydı tepkiniz ne olurdu diye sorduğunda Einstein ünlü esprisini yaptı: “Sevgili lord için üzülürdüm. Teori zaten doğru.“
Bununla beraber ilk hesaplamalar zayıflamıştır. Veri kümesinin modern tekrar analizi Eddington’ın analizlerinin doğru olduğunu önermesine rağmen sonuçlar bazıları tarafından, sistematik hata ve olası doğrulama eğilimi yüzünden tartışılmıştı. Ölçüm 1922 tutulmasında Lick Gözlemevinden bir grup tarafından tekrar gözlemlendi. Sonuçlar 1919’da elde edilen sonuçlarla uyumluydu. Bundan sonra birkaç kez daha ölçümler tekrarlandı. Bunlardan en çok dikkat çekeni 1953'te Yerkes Gözlemevi astronomlarının ve 1973'te Teksas Üniversitesinden bir grubun yaptıklarını gözlemlemesiydi. Bu ölçümlerde kayda değer belirsizlik yaklaşık yıl kadar yaşandı. Ta ki 1960 yılında radyo dalgalarıyla gözlem yapılmaya başlanılana dek. 1960'tan sonra sapma miktarının tam değeri genel göreliliğin tahminiyle kesinlikle kabul edildi. Bu sayının yarısı değildi.[]Einstein halkası daha yakın nesneler tarafından uzak galaksilerden gelen ışığın sapmasına bir örnektir.
Işığın kütleçekimsel kırmızıya kayması
Einstein, 1907'de eşdeğerlik ilkesinden yola çıkarak ışığın öngördü ve bu etkinin, çok yüksek bir kütleçekim alanına sahip bir beyaz cüce yıldızın spektrum çizgilerinde ölçülebileceği tahmin edildi. Sirius-B'nin spektrumunun kütleçekimsel kırmızıya kaymasını ölçmek için ilk girişimler, 1925'te Walter Sydney Adams tarafından yapıldı, fakat sonuç (çok daha parlak olan) ana yıldız Sirius'tan gelen ışıktan kaynaklanan bozulma nedeniyle kullanılamaz olduğu için eleştirildi. Bir beyaz cücenin kütleçekimsel kırmızıya kaymasının ilk doğru ölçümü 1954 yılında Popper tarafından B'nin 21 km/sn'lik kütleçekimsel kırmızıya kayması ölçülerek yapılmıştır.
Sirius B'nin kırmızıya kayması nihayet 1971'de Greenstein ve arkadaşları tarafından ölçüldü ve 89±16 km/s'lik kütleçekimsel kırmızıya kayma değeri elde edildi. Hubble Uzay Teleskobu ile yapılan daha doğru ölçümler ise 80,4±4,8 km/s değerini vermiştir.
Modern Testler
Genel göreliliği test etmenin modern çağı, genel göreliliği test etmeye bir çerçeve hazırlayan Dicke ve Schiff için büyük bir güdü sağlamıştı. Kütleçekimin bir teorisinde prensipte olabilen ama genel görelilikte olmayan etkileri test eden hem klasik testlere hem de geçerliliği olmayan testlere vurgu yapmışlardır. Diğer önemli teorik gelişmeler genel göreliliğe alternatif teorilerin başlangıcını içeriyordu. Öncelikle Scalar-Tensor teorileri örneğin Brans-Dicke Teorisi; genel görelilikten sapmaların ölçülebileceği Parametreli Post-Newtoncu Biçimsellik ve Denklik Prensibinin çerçevesi.
Deneysellik olarak, uzayın keşfinde yeni gelişmeler; elektronik ve yoğun madde fiziği daha kesin deneyleri mümkün kılmıştır. Örneğin Pound—Rebka deneyi, lazer interferometri ve lunar rangefinding.
Newton sonrası kütleçekim testleri
Genel göreliliğin erken testleri teoriye karşı geçerli rakiplerin eksikliğinden dolayı engellenmişti. Ne tür testlerin onu rakiplerinden ayırabileceği açık değildi. Genel görelilik kütleçekimin bilinen tek rölativistik kuramıydı. Gözlemler ve özel görelilikle de uyumluydu. Ayrıca son derece basit ve akıllıca bir kuramdı. Bu 1960'ta Brans-Dicke teorisinin tanıtılmasıyla değişti. Bu teori tartışmalı bir biçimde daha basitti. Boyutsal sabitler yoktur ve Marc’ın prensibinin bir versiyonu, Dirac’ın büyük sayılar hipotezi ile uyumludur. Bu iki felsefi fikir göreliliğin tarihinde etkili olmuştur. Sonuçta bu Nordtvedt ve Will tarafından parametreli post-newtoncu biçimselciliğin geliştirilmesine öncülük etmiştir. On tane ayarlanabilir parametre bulunmaktadır. Hepsi de olası olarak Newton’un evrensel kütleçekimi kanunundan yola çıkmaktadır. Hareket eden nesnelerin hızı birinci sırada yer alır (v:bir nesnenin hızı. c:ışığın hızı). Bu yaklaşım genel görelilikten olası sapmalara izin verir. Zayıf yer çekimi kuvvetinin olduğu alanlarda hareket eden nesneler için sistematik analizler olmalıdır. Post-Newtoncu parametreleri zorlayıcı daha fazla çaba için koşmalı ve genel görelilikten sapmalar sınırlandırılmalıdır.
Kütleçekim objektifliğini ve ışıklı gün gecikmelerini test eden deneyler, Newton'un parametreleriyle aynıdır. Eddington kütleçekim kaynağı tarafından ışığın parametrik hale getirilme miktarlarıdır (genel görelilik için bu bire eşittir ve diğer teorilerde farklı değerler alabilir). En iyi ayarlanmış yeni 10 Newton paremetreleridir. Fakat diğerlerini ayarlamak için dizayn edilmiş başka deneylerde vardır. Merkür'ün günberi kaymalarının gözlemleri güçlü denklik ilkelerini oluşturur. Bepi Colombo'nun görevlerinin amaçlarından bir tanesi parametrize edilmiş post-newton biçimciliğini yüksek doğrulukla gama ve beta parametreleriyle ölçerek genel görelilik kuramını test etmektir.
Kütleçekimsel merceklenme
En önemli testlerden bir tanesi kütleçekim merceğidir. Uzak astrofizik kaynaklarda gözlemlenmiş ancak çok az kontrol edilmiş ve genel göreliliğe ne kadar katkı sağladıkları kesin değildir. En hassas testler 1919'da Eddington'un deneylerine benzerdir. Güneş'e uzak bir kaynaktan radyasyon sapması ölçülür. En hassas analiz edilebilen kaynaklar radyo kaynaklarına uzaktır. Özellikle bazı kuasarlar çok güçlü radyo kaynaklarıdır. Herhangi bir teleskopun yönsel çözünürlüğü kırınımın içinde sınırlıdır. Radyo teleskopları için bu pratik sınırdır. Yönsel doğruluk elde etmek için bir önemli gelişimde; Dünya üzerindeki radyo teleskoplarını birleştirmektir. Bu teknik interforemetre olarak adlandırılır. Radyo gözlemleri çift teleskoplarla gözlenen radyo sinyalinin faz bilgileri ile büyük mesafeler üzerinde ayrıldı. Son zamanlarda, bu teleskoplar radyo dalgalarının sapması Güneş tarafından ölçüldü. Hassas sistematik etkiler yeryüzünde teleskopların kesin konumunu belirlemek için dikkate alınması gerekir. Bazı önemli etkiler Dünya'nın nutasyon, döndürme, atmosferik kırılma, tektonik yer değiştirme ve gelgit dalgaları oluşturur. Bir başka önemli etkisi Güneş tacında radyo dalgalarının kırılmasıdır. Yer çekimi bozulma dalgası bağımsız ise bu etki, karakteristik spektrumuna sahiptir.
Böylece dikkatli analiz çeşitli frekanslarda ölçümleri kullanarak, hatanın kaynağı bulunabilir. Tüm gökyüzü Güneş ışıklarının sapması nedeniyle hafifçe bozuluyor. Bu etki, Avrupa Uzay Ajansı Astrometrik uydu Hipparcos tarafından gözlenmiştir. Yaklaşık 105 yıldızlı pozisyonlarda ölçüldü. Tam misyonu sırasında yaklaşık 3,5 × 106 bağıl pozisyonları tipik olarak 3 mili yay-saniyesidir (8? 9 büyüklüğündeki yıldızı doğruluk) doğrulukla, belirlenmiştir. Dünya-Güneş yönüne dik kütleçekim sapması 4.07 mili yay-saniyesi olduğundan, düzeltmeler hemen tüm yıldızlar için gereklidir. Sistematik etkileri olmadan, 3 mili yay-saniyesidir bireysel gözlem hata, 0.0016 mili yay-saniyesidir hassasiyetle gider, pozisyonların sayısının karekökü ile azaltılabilir. Sistematik etkiler, ancak,% 0.3 (Froeschlé, 1997) kesin olarak ölçülmesini sınırlar. Gelecekte, Gaia uzay aracı galaksimizin bir milyar yıldızlı bir nüfus sayımı ve 24 microarcseconds doğrulukla konumlarını ölçecek. Böylece o da genel görelilik tarafından tahmin edilmiş olarak Güneşten kaynaklanan ışığın kütleçekim sapması yeni testlerle gerçekleşecektir.
Kaynakça
- ^ a b Park, Ryan S. (2017). "Precession of Mercury's Perihelion from Ranging to the MESSENGER Spacecraft". The Astronomical Journal. 153 (3): 121. Bibcode:2017AJ....153..121P. doi:10.3847/1538-3881/aa5be2. hdl:1721.1/109312.
- ^ Clemence, G. M. (1947). "The Relativity Effect in Planetary Motions". Reviews of Modern Physics. 19 (4): 361-364. Bibcode:1947RvMP...19..361C. doi:10.1103/RevModPhys.19.361.
- ^ Hetherington, N. S., "Sirius B and the gravitational redshift – an historical review", Quarterly Journal Royal Astronomical Society, cilt 21, Eylül 1980, s. 246-252. Erişim tarihi: 6 Nisan 2017.
- ^ a b Holberg, J. B., "Sirius B and the Measurement of the Gravitational Redshift", Journal for the History of Astronomy, Cilt 41, 1, 2010, s. 41-64. Erişim tarihi: 6 Nisan 2017.
- ^ Effective Temperature, Radius, and Gravitational Redshift of Sirius B, J. L. Greenstein, J.B. Oke, H. L. Shipman, Astrophysical Journal 169 (1 Kasım 1971), s. 563–566.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu madde Vikipedi bicem el kitabina uygun degildir Maddeyi Vikipedi standartlarina uygun bicimde duzenleyerek Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Gerekli duzenleme yapilmadan bu sablon kaldirilmamalidir Kasim 2017 Bu maddenin iceriginin Turkcelestirilmesi veya Turkce dilbilgisi ve kurallari dogrultusunda duzeltilmesi gerekmektedir Bu maddedeki yazim ve noktalama yanlislari ya da anlatim bozukluklari giderilmelidir Yabanci sozcukler yerine Turkce karsiliklarinin kullanilmasi karakter hatalarinin duzeltilmesi dilbilgisi hatalarinin duzeltilmesi vs Duzenleme yapildiktan sonra bu sablon kaldirilmalidir 1915 yilinda ortaya atilan genel gorelilik kurami somut ve empirik kurallarla temellendirilmiyordu Merkur un gunberisindeki anormal devinimler sonucu olusan ve felsefi temelde Newton un evrensel kutlecekim kurallari ile ozel gorelilik kuramini birlestirebilme ozelligine sahipti 1919 Yilinda gerceklesen gunes tutulmasi sirasinda isigin kutlecekim nedeniyle bukuldugu ilk kez gozlemlenmisti Bu gozlem genel gorelilik icin ilk kanitti Bu isik kutlecekim alanina egilmis ve genel gorelilik kurami ile 1919 yilinda bir hat olusturmustur Fakat bunlar 1959 yilinda cesitli genel gorelilik tahminlerinin test edilmelerine kadar bir program olarak adlandirilmiyorlardi Bu testler zayif cekim alani icerisinde teori sapmalariyla sinirlandi 1974 yilinda baslamak uzere Hulse Taylor ve digerleri bizim Gunes Sistemi mizden cok daha fazla kutlecekime sahip pulsar yildizlarinin ikili davranislari uzerinde calisti Bizim Gunes Sistemi miz ve pulsar yildizlarinin genel gorelilik kuramlari yerellerde basariyla incelenmistir Guclu kutlecekim alanlarinin kara delige yakin alanlarda bulunmak zorunludur Ozellikle super kutleli kara delikler guc aktif galaktik cekirdekler ve daha aktif kuasarlar yogun bir arastirma alanina sahiptir Kuasar ve aktif galaktik cekirdeklerini gozlemlemek zordur Bu gozlemleri yorumlamak genellikle astrofizik modelleri uzerinden ve genel gorelilik ya da rakip kuramlar kullanilmadan yapilir Fakat bu yorumlamalar kara delik kuramiyla tutarli olarak modellenir Denklik ilkesinin bir sonucu olarak Lorentz degismezi yerelde serbest dusmeyi referans alir Lorentz sabiti ve dolayisiyla ozel gorelilik ozel gorelilik testleriyle tanimlanir Klasik TestlerAlbert Einstein 3 farkli genel gorelilik testi onerdi Bu testler 1916 da klasik genel gorelilik kurami testleri olarak adlandirildi TEST Gunberinin Merkur un yorungesinde ki devinimi TEST Gunesten isigin sapmasi TEST Isigin kutlecekim kuvvetiyle kirmiziya kaymasi London Times da 28 kasim 1919 da yayimlanan bir mektupta Einstein gorelilik kuramini tanitti ve diger Ingiliz meslektaslarina anlayislari ve calismalarina katkilarindan dolayi tesekkur etti Ayni zaman da 3 klasik testi yorumladi Teorinin temel cekiciligi mantiksal butunlugunde yatmaktadir Eger bu teoriden cikarilan sonuclardan sadece biri bile yanlis cikarsa teoriden vazgecilmelidir Tum yapiyi bozmadan onu degistirmek imkansiz gibi gorunmektedir Merkur un gunberi devinimi Newton fizigi altinda kuresel kitle yorungesindeki yalniz nesne bir alanda kuresel kitleyle elips bir plan cizebilir En yakin yaklasim noktasi gunberi olarak duzenlenmistir Bizim gunes sistemimizin etkilerinden biri de genes etrafindaki gunberilere sebep olmasidir Temel neden birbirleri yorungesinde donen diger gezegenlerin varligidir Diger etki ise gunesin basikligindan kaynaklidir Merkur un devinimlerden kaynakli olarak sapmasi Newton nun etkilerine gore ongorulmustur Merkur un yorungesindeki gunberi devinimlerinin anormal orani ilk kez Urbain Le Verrier tarafindan 1859 yilindan goksel bir sorun olarak tanimlanmistir Gunes uzerinden 1697 1848 tarihleri arasinda Merkur un hareketlerinin uygun zamanli gozlemlerinin yeniden analizleri Newton un teorisinden farkli olarak asil devinim oranlarini bize gosteriyor Ve basarisiz sonuclardan biri onerildi Fakat onlar daha fazla sorunun tanitilmasina egilimliydi Genel gorelilikte kalan devinim ya da elips seklindeki yorungenin yerinin degisimi ve uzay boslugunun egriliginden kaynakli yer cekimiyle aciklanir Einstein gosterdi ki genel gorelilik gozlemlenen gunberi kaymalariyla yakindan iliskilidir Genel goreliligin adaptasyonu icin bu motive edici guclu bir faktordur Merkur un gunberi deviniminin kaynaklari Miktar yay saniye Julyen yuzyili Nedeni532 3035 diger Gunes Sistemi cisimlerinin kutlecekimsel etkileri0 0286 Gunes in basikligi kuadrupol momenti 42 9799 kutlecekimsel elektrik etkileri Schwarzschild benzeri genel gorelilik etkisi 0 0020575 31 toplam tahmin edilen574 10 0 65 gozlemlenenIsigin Gunes tarafindan saptirilmasi 1919 gunes tutulmasi deneyinden Eddington a ait fotograflardan biri Makale 1920 yilinda yayinlandi Daha fazla detay icin Genel Gorecelikte Kepler Sorunu na bakilabilir 1801 de 1804 te yayinlandi Newton un yercekiminin yildiz isiginin buyuk bir nesne cevresinde bukulecegini tahmin ettigine isaret etmislerdi Soldner inki ile ayni deger 1911 de Einstein tarafindan denklik ilkesine dayandirilarak hesaplanmisti Bununla beraber Einstein 1915 te genel goreliligi tamamlama surecinde 1911 deki tabii ki Soldner inda sonucun dogru degerin sadece yarisi oldugunu kaydetti Einstein isigin bukulmesini dogru hesaplayan ilk insan olmustu Isigin saptirilmasiyla ilgili ilk gozlem gok kurede yildizlarin gunesin yakinlarindan gecerken gerceklesen pozisyon degisiminin belirtilmesiyle yapilmisti Gozlemler tam bir gunes tutulmasi sirasinda yapilmisti Boylece Gunes e yakin yildizlar izlenebilir hale geldi Brezilya da Sobral Ceara ve Afrika nin bati sahilinde Sao Tome and Principe de olmak uzere es zamanli yapildi gozlemler Sonuclar olaganustu haberler olarak kabul gordu En onemli gazetelerin on sayfalarinda yer aldi Boylece Einstein ve genel gorelilik teorisi unlu olmus oldu Asistani Einstein a eger genel gorecelik Eddington ve Dyson tarafindan 1919 da dogrulanmasaydi tepkiniz ne olurdu diye sordugunda Einstein unlu esprisini yapti Sevgili lord icin uzulurdum Teori zaten dogru Bununla beraber ilk hesaplamalar zayiflamistir Veri kumesinin modern tekrar analizi Eddington in analizlerinin dogru oldugunu onermesine ragmen sonuclar bazilari tarafindan sistematik hata ve olasi dogrulama egilimi yuzunden tartisilmisti Olcum 1922 tutulmasinda Lick Gozlemevinden bir grup tarafindan tekrar gozlemlendi Sonuclar 1919 da elde edilen sonuclarla uyumluydu Bundan sonra birkac kez daha olcumler tekrarlandi Bunlardan en cok dikkat cekeni 1953 te Yerkes Gozlemevi astronomlarinin ve 1973 te Teksas Universitesinden bir grubun yaptiklarini gozlemlemesiydi Bu olcumlerde kayda deger belirsizlik yaklasik yil kadar yasandi Ta ki 1960 yilinda radyo dalgalariyla gozlem yapilmaya baslanilana dek 1960 tan sonra sapma miktarinin tam degeri genel goreliligin tahminiyle kesinlikle kabul edildi Bu sayinin yarisi degildi kaynak belirtilmeli Einstein halkasi daha yakin nesneler tarafindan uzak galaksilerden gelen isigin sapmasina bir ornektir Isigin kutlecekimsel kirmiziya kaymasi Einstein 1907 de esdegerlik ilkesinden yola cikarak isigin ongordu ve bu etkinin cok yuksek bir kutlecekim alanina sahip bir beyaz cuce yildizin spektrum cizgilerinde olculebilecegi tahmin edildi Sirius B nin spektrumunun kutlecekimsel kirmiziya kaymasini olcmek icin ilk girisimler 1925 te Walter Sydney Adams tarafindan yapildi fakat sonuc cok daha parlak olan ana yildiz Sirius tan gelen isiktan kaynaklanan bozulma nedeniyle kullanilamaz oldugu icin elestirildi Bir beyaz cucenin kutlecekimsel kirmiziya kaymasinin ilk dogru olcumu 1954 yilinda Popper tarafindan B nin 21 km sn lik kutlecekimsel kirmiziya kaymasi olculerek yapilmistir Sirius B nin kirmiziya kaymasi nihayet 1971 de Greenstein ve arkadaslari tarafindan olculdu ve 89 16 km s lik kutlecekimsel kirmiziya kayma degeri elde edildi Hubble Uzay Teleskobu ile yapilan daha dogru olcumler ise 80 4 4 8 km s degerini vermistir Modern TestlerGenel goreliligi test etmenin modern cagi genel goreliligi test etmeye bir cerceve hazirlayan Dicke ve Schiff icin buyuk bir gudu saglamisti Kutlecekimin bir teorisinde prensipte olabilen ama genel gorelilikte olmayan etkileri test eden hem klasik testlere hem de gecerliligi olmayan testlere vurgu yapmislardir Diger onemli teorik gelismeler genel gorelilige alternatif teorilerin baslangicini iceriyordu Oncelikle Scalar Tensor teorileri ornegin Brans Dicke Teorisi genel gorelilikten sapmalarin olculebilecegi Parametreli Post Newtoncu Bicimsellik ve Denklik Prensibinin cercevesi Deneysellik olarak uzayin kesfinde yeni gelismeler elektronik ve yogun madde fizigi daha kesin deneyleri mumkun kilmistir Ornegin Pound Rebka deneyi lazer interferometri ve lunar rangefinding Newton sonrasi kutlecekim testleri Genel goreliligin erken testleri teoriye karsi gecerli rakiplerin eksikliginden dolayi engellenmisti Ne tur testlerin onu rakiplerinden ayirabilecegi acik degildi Genel gorelilik kutlecekimin bilinen tek rolativistik kuramiydi Gozlemler ve ozel gorelilikle de uyumluydu Ayrica son derece basit ve akillica bir kuramdi Bu 1960 ta Brans Dicke teorisinin tanitilmasiyla degisti Bu teori tartismali bir bicimde daha basitti Boyutsal sabitler yoktur ve Marc in prensibinin bir versiyonu Dirac in buyuk sayilar hipotezi ile uyumludur Bu iki felsefi fikir goreliligin tarihinde etkili olmustur Sonucta bu Nordtvedt ve Will tarafindan parametreli post newtoncu bicimselciligin gelistirilmesine onculuk etmistir On tane ayarlanabilir parametre bulunmaktadir Hepsi de olasi olarak Newton un evrensel kutlecekimi kanunundan yola cikmaktadir Hareket eden nesnelerin hizi birinci sirada yer alir v bir nesnenin hizi c isigin hizi Bu yaklasim genel gorelilikten olasi sapmalara izin verir Zayif yer cekimi kuvvetinin oldugu alanlarda hareket eden nesneler icin sistematik analizler olmalidir Post Newtoncu parametreleri zorlayici daha fazla caba icin kosmali ve genel gorelilikten sapmalar sinirlandirilmalidir Kutlecekim objektifligini ve isikli gun gecikmelerini test eden deneyler Newton un parametreleriyle aynidir Eddington kutlecekim kaynagi tarafindan isigin parametrik hale getirilme miktarlaridir genel gorelilik icin bu bire esittir ve diger teorilerde farkli degerler alabilir En iyi ayarlanmis yeni 10 Newton paremetreleridir Fakat digerlerini ayarlamak icin dizayn edilmis baska deneylerde vardir Merkur un gunberi kaymalarinin gozlemleri guclu denklik ilkelerini olusturur Bepi Colombo nun gorevlerinin amaclarindan bir tanesi parametrize edilmis post newton bicimciligini yuksek dogrulukla gama ve beta parametreleriyle olcerek genel gorelilik kuramini test etmektir Kutlecekimsel merceklenme En onemli testlerden bir tanesi kutlecekim mercegidir Uzak astrofizik kaynaklarda gozlemlenmis ancak cok az kontrol edilmis ve genel gorelilige ne kadar katki sagladiklari kesin degildir En hassas testler 1919 da Eddington un deneylerine benzerdir Gunes e uzak bir kaynaktan radyasyon sapmasi olculur En hassas analiz edilebilen kaynaklar radyo kaynaklarina uzaktir Ozellikle bazi kuasarlar cok guclu radyo kaynaklaridir Herhangi bir teleskopun yonsel cozunurlugu kirinimin icinde sinirlidir Radyo teleskoplari icin bu pratik sinirdir Yonsel dogruluk elde etmek icin bir onemli gelisimde Dunya uzerindeki radyo teleskoplarini birlestirmektir Bu teknik interforemetre olarak adlandirilir Radyo gozlemleri cift teleskoplarla gozlenen radyo sinyalinin faz bilgileri ile buyuk mesafeler uzerinde ayrildi Son zamanlarda bu teleskoplar radyo dalgalarinin sapmasi Gunes tarafindan olculdu Hassas sistematik etkiler yeryuzunde teleskoplarin kesin konumunu belirlemek icin dikkate alinmasi gerekir Bazi onemli etkiler Dunya nin nutasyon dondurme atmosferik kirilma tektonik yer degistirme ve gelgit dalgalari olusturur Bir baska onemli etkisi Gunes tacinda radyo dalgalarinin kirilmasidir Yer cekimi bozulma dalgasi bagimsiz ise bu etki karakteristik spektrumuna sahiptir Boylece dikkatli analiz cesitli frekanslarda olcumleri kullanarak hatanin kaynagi bulunabilir Tum gokyuzu Gunes isiklarinin sapmasi nedeniyle hafifce bozuluyor Bu etki Avrupa Uzay Ajansi Astrometrik uydu Hipparcos tarafindan gozlenmistir Yaklasik 105 yildizli pozisyonlarda olculdu Tam misyonu sirasinda yaklasik 3 5 106 bagil pozisyonlari tipik olarak 3 mili yay saniyesidir 8 9 buyuklugundeki yildizi dogruluk dogrulukla belirlenmistir Dunya Gunes yonune dik kutlecekim sapmasi 4 07 mili yay saniyesi oldugundan duzeltmeler hemen tum yildizlar icin gereklidir Sistematik etkileri olmadan 3 mili yay saniyesidir bireysel gozlem hata 0 0016 mili yay saniyesidir hassasiyetle gider pozisyonlarin sayisinin karekoku ile azaltilabilir Sistematik etkiler ancak 0 3 Froeschle 1997 kesin olarak olculmesini sinirlar Gelecekte Gaia uzay araci galaksimizin bir milyar yildizli bir nufus sayimi ve 24 microarcseconds dogrulukla konumlarini olcecek Boylece o da genel gorelilik tarafindan tahmin edilmis olarak Gunesten kaynaklanan isigin kutlecekim sapmasi yeni testlerle gerceklesecektir Kaynakca a b Park Ryan S 2017 Precession of Mercury s Perihelion from Ranging to the MESSENGER Spacecraft The Astronomical Journal 153 3 121 Bibcode 2017AJ 153 121P doi 10 3847 1538 3881 aa5be2 hdl 1721 1 109312 Clemence G M 1947 The Relativity Effect in Planetary Motions Reviews of Modern Physics 19 4 361 364 Bibcode 1947RvMP 19 361C doi 10 1103 RevModPhys 19 361 Hetherington N S Sirius B and the gravitational redshift an historical review Quarterly Journal Royal Astronomical Society cilt 21 Eylul 1980 s 246 252 Erisim tarihi 6 Nisan 2017 a b Holberg J B Sirius B and the Measurement of the Gravitational Redshift Journal for the History of Astronomy Cilt 41 1 2010 s 41 64 Erisim tarihi 6 Nisan 2017 Effective Temperature Radius and Gravitational Redshift of Sirius B J L Greenstein J B Oke H L Shipman Astrophysical Journal 169 1 Kasim 1971 s 563 566