Bu maddedeki üslubun, ansiklopedik bir yazıdan beklenen resmî ve ciddi üsluba uygun olmadığı düşünülmektedir. |
Yapılan araştırmalar sonucunda, mevcut koşullarda hidrojenin diğer yakıtlardan yaklaşık üç kat daha ucuz olduğu ve yaygın bir enerji kaynağı olarak kullanımının, hidrojen üretiminde maliyeti düşürücü teknolojik gelişmelere bağlı olacağı ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte, ihtiyaç fazlası elektrik enerjisinin hidrojen olarak depolanması günümüz için geçerli bir alternatiftir. Bu tarzda depolanan enerjinin yaygın olarak kullanılabilmesi, biraz da yakıt piline dayalı otomotiv teknolojilerinin geliştirilmesine bağlıdır.
Depolanabilirlik, hidrojenin en önemli özelliklerinden biridir. Günümüzde büyük miktarlarda enerji depolamak için hâlâ uygun bir yöntem bulunamamış olması, hidrojenin önemini daha da arttırmaktadır. Bir örnek verilecek olursa; eğer bugün hidroelektrik santrallerinden elde edilen enerjinin depolanması mümkün olsaydı, enerji sorunu büyük ölçüde çözülmüş olurdu. Hidroelektrik enerji kaynağı bol olan Kanada ve Yeni Zelanda gibi ülkelerin bu doğrultuda programlar başlattığı bilinmektedir. Bu yaklaşım hidroelektrik santrallerinin belirli yoğunlukta sürekli çalışmasını esas almakta, ihtiyaç fazlası enerji ise suyun elektrolizi ile hidrojen üretiminde değerlendirilmekte ve bu şekilde enerji depolanmaktadır.
Buna rağmen hidrojenin en hafif element olması, depolanma açısından sorun oluşturmaktadır. Bu sorunun önüne geçmek için çeşitli yöntemler geliştirilmiştir.
Sıkıştırılmış Gaz
Hidrojenin depolanması konusunda en yaygın bilinen yöntemlerden biri, gaz olarak basınçlı tanklarda saklamaktır. Günümüzde, hidrojen genellikle 50 litrelik silindirik depolarda 200-250 barlık basınç altında depolanmaktadır. Bu basınç değeri, zaman zaman 600-700 bara kadar çıkabilir. Ancak hidrojenin düşük yoğunluğu nedeniyle, hacimsel enerji yoğunluğu oldukça düşüktür. Bu durum, hidrojen depolama tanklarının ağırlığını artırarak, verimliliğini azaltır.
Örneğin, basınçlı depo malzemeleri olarak östenitik çelik ve bazı alüminyum türleri kullanıldığında, depolanan hidrojenin tüm depo ağırlığına oranı genellikle %2-3 civarında kalmaktadır. Ancak karbon kompozit malzemelerin kullanılmasıyla bu oran daha da artmıştır ve %11,3 seviyesine yükselmiştir. Tanklar genellikle çelik, kompozit kaplı alüminyum ve kompozit kaplı plastik malzemelerden yapılmaktadır. Taşıtlarda ise hafif kompozit malzemeler tercih edilmektedir. Bu malzemeler, hidrojen depolama tanklarının ağırlığını azaltarak daha yüksek verimlilik sağlamaktadır.
Sıvı Hidrojen
Hidrojen petrole göre 4 kat fazla hacim kapladığından dolayı, bu hacmi küçültmek için hidrojeni sıvı halde depolamak gerekir. Bunun için de yüksek basınç ve soğutma işlemine ihtiyaç duyulur. Hidrojen gazı 20,25 K (Kelvin) sıcaklıkta sıvılaştığı için, sıvı depolarında izolasyon önemlidir. Sıvı hidrojen, özellikle uzay teknolojisinde ve bazı roketlerde kullanılmaktadır. Sıvı hidrojen, 900 bar basınç altındaki hidrojen gazıyla aynı yoğunluğa sahiptir: 71 kg/m³. Ancak sıvı depolama, gaz sıkıştırmaya göre daha düşük basınçlarla çalışıldığı için daha emniyetlidir. Ayrıca depolama tankı ile sıvı hidrojenin ağırlık oranı %26 civarındadır.
Bu yöntem orta veya küçük ölçekte depolama için en çok kullanılan yöntemdir, ancak büyük miktarlar için oldukça pahalıdır. Çünkü hidrojeni sıvılaştırmak için gereken enerji, hidrojenin sağlayacağı yakıt enerjisinin %28’i civarındadır. Bu oran büyük olsa bile, uzay araçları ve roketlerdeki sıvılaştırma masrafları göz ardı edilmektedir. Ayrıca, Mercedes, GM ve Honda gibi üreticiler, sıvı hidrojenle çalışacak modeller geliştirmektedir.
Bir diğer pratik çözüm ise, sıvı hidrojenin düşük sıcaklıktaki tanklarda saklanmasıdır. Örneğin, dünyanın en büyük sıvı hidrojen tankı, Kennedy Uzay Merkezi’nde olup, 3400 m³ sıvı hidrojen alabilmektedir. Bu miktar hidrojenin yakıt olarak değeri 29 milyon MJ veya 8 milyon kW.saat'e karşılık gelmektedir.
Sıvı hidrojen büyük tanklarda depolanmışsa günlük %0,06’sı, küçük tanklarda depolanmışsa günlük %3’ü buharlaşarak kaybolmaktadır. Bu oranın azaltılması izolasyona bağlıdır.
Hidrokarbonlar
Metanol veya etanol gibi hidrokarbonlu yakıtlar, saf sıvı hidrojenden daha fazla hidrojen içerirler. Yüksek sıcaklıklarda su buharı kullanılarak, hidrokarbonlardan hidrojen ayrıştırılabilir. Böylece, %70-75 oranında hidrojenin yanı sıra, karbondioksit, karbonmonoksit ve su oluşur.
Hidrokarbonlu yakıtlar, hidrojenli araçlar için daha iyi bir alternatif sunarlar. Örneğin, metanol kullanımı ile, ağır hidrojen tanklarına veya dolum istasyonlarına gerek kalmayacaktır. Daimler-Chrysler’e göre metanol, sıvı hidrojenden daha yaygın olarak kullanılacaktır. Çünkü normal şartlar altında sıvı olarak bulunması sebebiyle, kullanılan arabalar üzerinde fazla bir değişiklik yapılmadan adapte olunması mümkün olacaktır.
Hidrürler
Hidrojen kimyasal olarak metallerde, alaşımlarda ve ara metallerde hidrür olarak depolanabilmektedir. Önemli ölçüde hidrojen absorbe eden metal hidrürler, hidrojen depolamak için çok uygun bir yöntem olmasına karşın, kendi ağırlıkları ciddi sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Şu anda en öne çıkan metal hidrür cinsi olan Titanyum emdirilmiş NaAIH4, gelecek vadetmekte ve 250 °C’de %4,5 oranında hidrojen depolamaktadır. Ancak 35 defa tekrarlanan doldurma-boşaltma sonunda hidrojen depolama kapasitesinin %4,5’ten %3,5’e indiği gözlenmiştir.
Metal hidrürlerin çok ağır olması, belli bir doldurma-boşaltma kapasitelerinin olması ve ayrıca nadir bulunan elementlerden oluşmaları, eksi yanlarıdır. Son 10 yıldır yüksek depolama kapasiteleri nedeniyle alüminyum ve bor içeren kompleks hidrürler yoğun olarak çalışılmaktadır. Bor içeren kompleks hidrürler sıvı koşullarda kullanılması nedeni ile de önem taşımaktadır. Bor esaslı sistemler ana olarak sodyum bor hidrürü esas almaktadır. NaBH4, katı halde ağırlıkça %10,5 hidrojen içerir.
Çözelti halindeki sodyum bor hidrür, aşağıdaki reaksiyona göre hidrojenini vererek sodyum meta borata dönüşür:
NaBH4 + 2H2O → 4H2 + NaBO2
H2O ve NaOH ilavesi ile sodyum bor hidrürün sıvı içerisindeki miktarı ağırlıkça %20-35 arasında olabilmekte, bu da sistemde ağırlıkça %4,4-7,7 arasında hidrojenin depolanmasına olanak vermektedir.
Sodyum bor hidrürde hidrojen depolamanın en önemli üstünlüğü depolanan hidrojenin oda sıcaklığında geri alınabilmesi ve geri alımın katalizör yardımı ile kolaylıkla kontrol edilebilmesidir. Sodyum bor hidrürün hidrojen amaçlı kullanımında en önemli sorun, oluşan meta boratın tekrar NaBH4’e dönüştürülmesidir.
Hidrojen depolamada sodyum bor hidrür kullanmanın bir diğer avantajı, hidrojene geçişte en önemli sorun olarak görülen hidrojenin patlayıcılık riskinin azaltılmasıdır. Hidrojen kullanımının verimli hale gelebilmesi için, patlama riskinin mutlaka azaltılması gerekmektedir. Sodyum bor hidrür, belli koşullarda yanmayan, ancak istendiğinde hidrojeni açığa çıkartan bir özelliğe sahiptir. Halen özel camlar veya izolasyon malzemeleri gibi alanlarda kullanılan sodyum bor hidrürün ana maddesi olan bor, Türkiye’de de bolca bulunmaktadır.
Hidrojen depolamada sodyum bor hidrürün efektif olarak kullanılabilmesi pratikte mümkün olmayacaktır. Bir evin nominal güç ihtiyacının veya en düşük kapasiteli bir aracın 5000 watt olduğu düşünülürse, dakikada 64 litre hidrojene ihtiyaç duyulacak. (5000 watt yakıt pili ile ilgili özellikler: ) Bu durumda 5000 watt için saatte 3840 litre hidrojen lazım. Yani 272 kg hidrojeni 1 saatte tüketeceğiz. Borhidrür içerisinde ağırlıkça %20 hidrojen olduğu hesap edilirse 1300 kg bor hidrür kullanarak 1 saat boyunca 5000 watt güç elde etmiş olacağız ki bu da pratikte kaldırılması mümkün olmayan yükleri getirecektir. Enerji depolamada hidrojenin alternatif olabilmesi bu açıdan pek mümkün görünmüyor.
Karbon Nanotüpler
Hidrojen, gaz veya sıvı olarak saf halde uygun çelik tanklarda depolanabileceği gibi, fiziksel olarak karbon nanotüplerde de depolanabilmektedir. Karbon, özellikle yüksek oranda gözenekli çok küçük parçalar haline getirilebilmesi ve karbon atomları ve gaz molekülleri arasında oluşan çekim kuvveti nedeniyle gaz depolamaya en elverişli maddelerden biridir. Karbon nanotüpler, grafit tabakaların tüp şekline dönüşmüş halidir. Çapları birkaç nanometre veya 10-20 nanometre mertebesinde, boyları ise mikron seviyesindedir. Elastiklik modülleri çelikten 5 kat daha fazladır. Tek cidarlı nanotüpler %14, çok cidarlılar %7,7, içlerine alkali elementler yerleştirilenler ise %20 ağırlık oranına kadar hidrojen depolayabilirler. 20 bar basınç altında yapılan deneylerde, bu oran %70’e kadar çıkarılmıştır.
Nanotüpler'in en büyük dezavantajı maliyetlerinin oldukça yüksek olmasıdır. Eğer gelecekte ucuz üretim yöntemleri gelişirse, yaygın olarak kullanılabilecek hale gelebilirler.
Nanotüplerdeki absorbe işlemi, karbon atomlarının hidrojen moleküllerine uyguladığı Van Der Waal’s kuvveti ile gerçekleşmektedir. Yani kimyasal değil, fiziksel bir olaydır. Ayrıca karbon nanotüpler'in hidrojenin depolanması yanında hidrojen kullanılarak elde edilen enerji sistemlerinde de kullanımı vardır.
Cam Küreler
Çapları 25-500 µm arasında değişen cam küreler, cidar kalınlıkları 1 µm olan bir tarafı açık cam baloncuklardır. Bu kürelere yüksek basınç ve sıcaklık altında depolanmaktadır. Yüksek sıcaklık sonucunda cam cidarı geçirgen hale geldiğinde, hidrojen atomları camlara girer. Camlar soğutulunca da içeride hapsolur. Depolanan hidrojen, camların ısıtılması veya kırılması yoluyla tekrar geri alınabilir.
Cam kürelerin depolama kapasitesi 200-490 bar basınç altında %5-6 civarındadır.
Mağaralarda Depolama
Bütün bu yöntemlerin dışında hidrojen gazını depolamanın belki de en ucuz yöntemi, doğalgaza benzer şekilde, yeraltında, tükenmiş petrol veya doğal gaz rezervuarlarında depolamaktır. Maliyeti biraz yüksek olan diğer bir depolama şekli ise, hidrojeni maden ocaklarındaki mağaralarda saklamaktır. Örneğin Almanya’da Kiel şehrinde 1971’den beri yerin 1330 m altındaki bir mağarada hidrojen depolanmaktadır. Ancak mağaralarda saklanan hidrojenin yılda %1-3’ü arası, sızıntı nedeniyle kaybolmaktadır.
Kaynakça
- Goodstein, D. (2004). Out of gas. New York: Norton & Company, Inc.
- Karaosmanoğlu, F., Çetinkaya, M., Orkun, E. (2003). II. . Ankara: Hidrojen Enerjisi Forumu Yayınları.
- NTV-MSNBC. (2004, 11 Kasım). İlk Türk yakıt pili 18 ay sonra. http://www.ntvmsnbc.com/news/295644.asp9 Nisan 2005 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- NTV-MSNBC. (2004, 24 Aralık). 2005 hidrojen motorların yılı olacak. http://www.ntvmsnbc.com/news/302280.asp1 Ocak 2005 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- NTV-MSNBC. (2004, 24 Aralık). Bor, hidrojen ekonomisinin yıldızı. http://www.ntvmsnbc.com/news/302315.asp24 Ocak 2005 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Spiro, G., Stigliani, M. (2003). Chemistry of the Environment. New Jersey: Prentice Hall
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddedeki uslubun ansiklopedik bir yazidan beklenen resmi ve ciddi usluba uygun olmadigi dusunulmektedir Maddeyi gelistirerek ya da konuyla ilgili tartismaya katilarak Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Yapilan arastirmalar sonucunda mevcut kosullarda hidrojenin diger yakitlardan yaklasik uc kat daha ucuz oldugu ve yaygin bir enerji kaynagi olarak kullaniminin hidrojen uretiminde maliyeti dusurucu teknolojik gelismelere bagli olacagi ortaya cikmistir Bununla birlikte ihtiyac fazlasi elektrik enerjisinin hidrojen olarak depolanmasi gunumuz icin gecerli bir alternatiftir Bu tarzda depolanan enerjinin yaygin olarak kullanilabilmesi biraz da yakit piline dayali otomotiv teknolojilerinin gelistirilmesine baglidir Depolanabilirlik hidrojenin en onemli ozelliklerinden biridir Gunumuzde buyuk miktarlarda enerji depolamak icin hala uygun bir yontem bulunamamis olmasi hidrojenin onemini daha da arttirmaktadir Bir ornek verilecek olursa eger bugun hidroelektrik santrallerinden elde edilen enerjinin depolanmasi mumkun olsaydi enerji sorunu buyuk olcude cozulmus olurdu Hidroelektrik enerji kaynagi bol olan Kanada ve Yeni Zelanda gibi ulkelerin bu dogrultuda programlar baslattigi bilinmektedir Bu yaklasim hidroelektrik santrallerinin belirli yogunlukta surekli calismasini esas almakta ihtiyac fazlasi enerji ise suyun elektrolizi ile hidrojen uretiminde degerlendirilmekte ve bu sekilde enerji depolanmaktadir Buna ragmen hidrojenin en hafif element olmasi depolanma acisindan sorun olusturmaktadir Bu sorunun onune gecmek icin cesitli yontemler gelistirilmistir Sikistirilmis Gaz Hidrojenin depolanmasi konusunda en yaygin bilinen yontemlerden biri gaz olarak basincli tanklarda saklamaktir Gunumuzde hidrojen genellikle 50 litrelik silindirik depolarda 200 250 barlik basinc altinda depolanmaktadir Bu basinc degeri zaman zaman 600 700 bara kadar cikabilir Ancak hidrojenin dusuk yogunlugu nedeniyle hacimsel enerji yogunlugu oldukca dusuktur Bu durum hidrojen depolama tanklarinin agirligini artirarak verimliligini azaltir Ornegin basincli depo malzemeleri olarak ostenitik celik ve bazi aluminyum turleri kullanildiginda depolanan hidrojenin tum depo agirligina orani genellikle 2 3 civarinda kalmaktadir Ancak karbon kompozit malzemelerin kullanilmasiyla bu oran daha da artmistir ve 11 3 seviyesine yukselmistir Tanklar genellikle celik kompozit kapli aluminyum ve kompozit kapli plastik malzemelerden yapilmaktadir Tasitlarda ise hafif kompozit malzemeler tercih edilmektedir Bu malzemeler hidrojen depolama tanklarinin agirligini azaltarak daha yuksek verimlilik saglamaktadir Sivi Hidrojen Hidrojen petrole gore 4 kat fazla hacim kapladigindan dolayi bu hacmi kucultmek icin hidrojeni sivi halde depolamak gerekir Bunun icin de yuksek basinc ve sogutma islemine ihtiyac duyulur Hidrojen gazi 20 25 K Kelvin sicaklikta sivilastigi icin sivi depolarinda izolasyon onemlidir Sivi hidrojen ozellikle uzay teknolojisinde ve bazi roketlerde kullanilmaktadir Sivi hidrojen 900 bar basinc altindaki hidrojen gaziyla ayni yogunluga sahiptir 71 kg m Ancak sivi depolama gaz sikistirmaya gore daha dusuk basinclarla calisildigi icin daha emniyetlidir Ayrica depolama tanki ile sivi hidrojenin agirlik orani 26 civarindadir Bu yontem orta veya kucuk olcekte depolama icin en cok kullanilan yontemdir ancak buyuk miktarlar icin oldukca pahalidir Cunku hidrojeni sivilastirmak icin gereken enerji hidrojenin saglayacagi yakit enerjisinin 28 i civarindadir Bu oran buyuk olsa bile uzay araclari ve roketlerdeki sivilastirma masraflari goz ardi edilmektedir Ayrica Mercedes GM ve Honda gibi ureticiler sivi hidrojenle calisacak modeller gelistirmektedir Bir diger pratik cozum ise sivi hidrojenin dusuk sicakliktaki tanklarda saklanmasidir Ornegin dunyanin en buyuk sivi hidrojen tanki Kennedy Uzay Merkezi nde olup 3400 m sivi hidrojen alabilmektedir Bu miktar hidrojenin yakit olarak degeri 29 milyon MJ veya 8 milyon kW saat e karsilik gelmektedir Sivi hidrojen buyuk tanklarda depolanmissa gunluk 0 06 si kucuk tanklarda depolanmissa gunluk 3 u buharlasarak kaybolmaktadir Bu oranin azaltilmasi izolasyona baglidir Hidrokarbonlar Metanol veya etanol gibi hidrokarbonlu yakitlar saf sivi hidrojenden daha fazla hidrojen icerirler Yuksek sicakliklarda su buhari kullanilarak hidrokarbonlardan hidrojen ayristirilabilir Boylece 70 75 oraninda hidrojenin yani sira karbondioksit karbonmonoksit ve su olusur Hidrokarbonlu yakitlar hidrojenli araclar icin daha iyi bir alternatif sunarlar Ornegin metanol kullanimi ile agir hidrojen tanklarina veya dolum istasyonlarina gerek kalmayacaktir Daimler Chrysler e gore metanol sivi hidrojenden daha yaygin olarak kullanilacaktir Cunku normal sartlar altinda sivi olarak bulunmasi sebebiyle kullanilan arabalar uzerinde fazla bir degisiklik yapilmadan adapte olunmasi mumkun olacaktir Hidrurler Hidrojen kimyasal olarak metallerde alasimlarda ve ara metallerde hidrur olarak depolanabilmektedir Onemli olcude hidrojen absorbe eden metal hidrurler hidrojen depolamak icin cok uygun bir yontem olmasina karsin kendi agirliklari ciddi sorun olarak ortaya cikmaktadir Su anda en one cikan metal hidrur cinsi olan Titanyum emdirilmis NaAIH4 gelecek vadetmekte ve 250 C de 4 5 oraninda hidrojen depolamaktadir Ancak 35 defa tekrarlanan doldurma bosaltma sonunda hidrojen depolama kapasitesinin 4 5 ten 3 5 e indigi gozlenmistir Metal hidrurlerin cok agir olmasi belli bir doldurma bosaltma kapasitelerinin olmasi ve ayrica nadir bulunan elementlerden olusmalari eksi yanlaridir Son 10 yildir yuksek depolama kapasiteleri nedeniyle aluminyum ve bor iceren kompleks hidrurler yogun olarak calisilmaktadir Bor iceren kompleks hidrurler sivi kosullarda kullanilmasi nedeni ile de onem tasimaktadir Bor esasli sistemler ana olarak sodyum bor hidruru esas almaktadir NaBH4 kati halde agirlikca 10 5 hidrojen icerir Cozelti halindeki sodyum bor hidrur asagidaki reaksiyona gore hidrojenini vererek sodyum meta borata donusur NaBH4 2H2O 4H2 NaBO2 H2O ve NaOH ilavesi ile sodyum bor hidrurun sivi icerisindeki miktari agirlikca 20 35 arasinda olabilmekte bu da sistemde agirlikca 4 4 7 7 arasinda hidrojenin depolanmasina olanak vermektedir Sodyum bor hidrurde hidrojen depolamanin en onemli ustunlugu depolanan hidrojenin oda sicakliginda geri alinabilmesi ve geri alimin katalizor yardimi ile kolaylikla kontrol edilebilmesidir Sodyum bor hidrurun hidrojen amacli kullaniminda en onemli sorun olusan meta boratin tekrar NaBH4 e donusturulmesidir Hidrojen depolamada sodyum bor hidrur kullanmanin bir diger avantaji hidrojene geciste en onemli sorun olarak gorulen hidrojenin patlayicilik riskinin azaltilmasidir Hidrojen kullaniminin verimli hale gelebilmesi icin patlama riskinin mutlaka azaltilmasi gerekmektedir Sodyum bor hidrur belli kosullarda yanmayan ancak istendiginde hidrojeni aciga cikartan bir ozellige sahiptir Halen ozel camlar veya izolasyon malzemeleri gibi alanlarda kullanilan sodyum bor hidrurun ana maddesi olan bor Turkiye de de bolca bulunmaktadir Hidrojen depolamada sodyum bor hidrurun efektif olarak kullanilabilmesi pratikte mumkun olmayacaktir Bir evin nominal guc ihtiyacinin veya en dusuk kapasiteli bir aracin 5000 watt oldugu dusunulurse dakikada 64 litre hidrojene ihtiyac duyulacak 5000 watt yakit pili ile ilgili ozellikler Bu durumda 5000 watt icin saatte 3840 litre hidrojen lazim Yani 272 kg hidrojeni 1 saatte tuketecegiz Borhidrur icerisinde agirlikca 20 hidrojen oldugu hesap edilirse 1300 kg bor hidrur kullanarak 1 saat boyunca 5000 watt guc elde etmis olacagiz ki bu da pratikte kaldirilmasi mumkun olmayan yukleri getirecektir Enerji depolamada hidrojenin alternatif olabilmesi bu acidan pek mumkun gorunmuyor Karbon Nanotupler Hidrojen gaz veya sivi olarak saf halde uygun celik tanklarda depolanabilecegi gibi fiziksel olarak karbon nanotuplerde de depolanabilmektedir Karbon ozellikle yuksek oranda gozenekli cok kucuk parcalar haline getirilebilmesi ve karbon atomlari ve gaz molekulleri arasinda olusan cekim kuvveti nedeniyle gaz depolamaya en elverisli maddelerden biridir Karbon nanotupler grafit tabakalarin tup sekline donusmus halidir Caplari birkac nanometre veya 10 20 nanometre mertebesinde boylari ise mikron seviyesindedir Elastiklik modulleri celikten 5 kat daha fazladir Tek cidarli nanotupler 14 cok cidarlilar 7 7 iclerine alkali elementler yerlestirilenler ise 20 agirlik oranina kadar hidrojen depolayabilirler 20 bar basinc altinda yapilan deneylerde bu oran 70 e kadar cikarilmistir Nanotupler in en buyuk dezavantaji maliyetlerinin oldukca yuksek olmasidir Eger gelecekte ucuz uretim yontemleri gelisirse yaygin olarak kullanilabilecek hale gelebilirler Nanotuplerdeki absorbe islemi karbon atomlarinin hidrojen molekullerine uyguladigi Van Der Waal s kuvveti ile gerceklesmektedir Yani kimyasal degil fiziksel bir olaydir Ayrica karbon nanotupler in hidrojenin depolanmasi yaninda hidrojen kullanilarak elde edilen enerji sistemlerinde de kullanimi vardir Cam Kureler Caplari 25 500 µm arasinda degisen cam kureler cidar kalinliklari 1 µm olan bir tarafi acik cam baloncuklardir Bu kurelere yuksek basinc ve sicaklik altinda depolanmaktadir Yuksek sicaklik sonucunda cam cidari gecirgen hale geldiginde hidrojen atomlari camlara girer Camlar sogutulunca da iceride hapsolur Depolanan hidrojen camlarin isitilmasi veya kirilmasi yoluyla tekrar geri alinabilir Cam kurelerin depolama kapasitesi 200 490 bar basinc altinda 5 6 civarindadir Magaralarda Depolama Butun bu yontemlerin disinda hidrojen gazini depolamanin belki de en ucuz yontemi dogalgaza benzer sekilde yeraltinda tukenmis petrol veya dogal gaz rezervuarlarinda depolamaktir Maliyeti biraz yuksek olan diger bir depolama sekli ise hidrojeni maden ocaklarindaki magaralarda saklamaktir Ornegin Almanya da Kiel sehrinde 1971 den beri yerin 1330 m altindaki bir magarada hidrojen depolanmaktadir Ancak magaralarda saklanan hidrojenin yilda 1 3 u arasi sizinti nedeniyle kaybolmaktadir KaynakcaGoodstein D 2004 Out of gas New York Norton amp Company Inc Karaosmanoglu F Cetinkaya M Orkun E 2003 II Ankara Hidrojen Enerjisi Forumu Yayinlari NTV MSNBC 2004 11 Kasim Ilk Turk yakit pili 18 ay sonra http www ntvmsnbc com news 295644 asp9 Nisan 2005 tarihinde Wayback Machine sitesinde NTV MSNBC 2004 24 Aralik 2005 hidrojen motorlarin yili olacak http www ntvmsnbc com news 302280 asp1 Ocak 2005 tarihinde Wayback Machine sitesinde NTV MSNBC 2004 24 Aralik Bor hidrojen ekonomisinin yildizi http www ntvmsnbc com news 302315 asp24 Ocak 2005 tarihinde Wayback Machine sitesinde Spiro G Stigliani M 2003 Chemistry of the Environment New Jersey Prentice Hall