Bu madde, uygun değildir.Eylül 2018) ( |
Bu maddenin içeriğinin Türkçeleştirilmesi veya doğrultusunda düzeltilmesi gerekmektedir. Bu maddedeki yazım ve noktalama yanlışları ya da anlatım bozuklukları giderilmelidir. (Yabancı sözcükler yerine Türkçe karşılıklarının kullanılması, karakter hatalarının düzeltilmesi, dilbilgisi hatalarının düzeltilmesi vs.) Düzenleme yapıldıktan sonra bu şablon kaldırılmalıdır. |
I. Abdurrahman (Arapça: عبد الرحمن الداخل) (d. 731, Şam - ö. 788, Kurtuba) Tam kunyesi Abdurrahman bin Muaviye bin Hişam bin Abdülmelik bin Mervan. "Dakhil (muhacir)", "Sakr Kureyş (Kureyş Doğanı)" ve "Endülüs Doğanı"lakapları ile de anılmıştır.
I. Abdurrahman | |||||
---|---|---|---|---|---|
İspanya'nın Almunecar kentindeki I. Abdurrahman heykeli | |||||
Kurtuba Emîri | |||||
Hüküm süresi | 756-788 | ||||
Sonra gelen | |||||
Doğum | 731 Şam | ||||
Ölüm | 788 Kurtuba | ||||
| |||||
Hanedan | Endülüs Emevî Hanedanı | ||||
Babası | Muaviye bin Hişâm | ||||
Annesi | Hulal | ||||
Dini | Sünni İslam |
İspanya'daki Endülüs Emevî Devleti'nin ilk şekli olan 'nin kurucusudur. Bu Emirlik, 756-929 döneminde İber yarımadasını yönetmiş, daha sonra da Kurtuba Emevi Emiri olan III. Abdurrahman tarafından 929'da Kurtuba Emevi Halifeliğine dönüştürülmüştür.
Hayatı
Şam'dan Endülüs'e kaçma
Abdurrahman 10. Emevî halifesi Hişam bin Abdülmelik'in torunudur. Babası Muaviye bin Hişâm ve annesi Berber asıllı bir cariyedir. Abbasiler'in Emevîler yenerek halifeliği ele geçirdiği 750 yılında Abdurrahman 16 yaşındaydı. Abdurrahman ve ailesinin küçük bir kısmı Emevîlerin iktidar merkezi olan Şam'dan kaçtılar. Bu grup içinde Abdurrahman yanında kardeşi Yahya, 4 yaşındaki küçük oğlu Süleyman, bazı kız kardeşleri ve Rum asıllı Hristiyan bir azatlı kölesi olan Bedir bulunmakta idi. Bu küçük aile grubu Şam'da Fırat Nehri yoluyla ayrılmayı başardılar. Yeni halifelik kuran Abbasiler Şam'dan kaçan Emevi asıllıları bulmak için süvari güçleri göndermişlerdi ve bu güçlere, ele geçen Emevî asıllıları hemen öldürme emri verilmişti. Abdurrahman küçük oğlu Süleyman'ı kız kardeşleri ile bir köyde bırakıp ağabeyi Yahya ve azatlı kölesi Bedr ile güçlükle bu köyden kaçabilmişlerdi. Fakat yine takip edilmişler ve bu sefer Fırat Nehri kıyısında Abbasi süvarileri onlara yetişmişlerdi. İki kardeş kaçmak için suya atlamışlardı. Fakat Yahya akıntıya karşı yüzmekte zorluk çekince kıyıdan kendisine merhamet gösterileceğini bildiren süvarilere inanmış; kıyıya geri dönmüş ve öldürülmüştü. Abdurrahman ve Bedr karşı kıyıya yüzüp kurtulmuşlardı.
Bundan sonra Abdurrahman ve Bedr gizli gizli Filistin ve Sina yolu ile Mısır'a geçtiler. Mısır'dan İfrîkıye'ye geçiş zor oldu. Çünkü Emevilerin İfrîkıye valisi "Abdurrahman bin Habib el Fihri" Abbasilere bağlanmak fikrinden ayrılıp Kuzey Afrika'da kendine özerk bir devlet kurmaya çalışmaktaydı ve yaşamakta olan Emevilere İfrîkıye'ye gelmek için açık davet vermişti. Abdurrahman ve diğer Emeviler bu davete uyup İfrikiyye'ye gelmişlerdi. Ama vali "Abdurrahman bin Habib" sonra fikrini değiştirdi. Bu yeni gelen Emevilerin yörede egemen olan yerel soylular ve ileri gelenler ile anlaşarak kendinin eline geçirdiği iktidar gücüne karşı olup gücüne büyük bir tehdit olabileceklerinden korkmaya başlamıştı. 755'te korktuğu başına geldi ve Kayravan'a yeni gelmiş olan bazı Emevilerin bu şehirdeki ileri gelenlerle anlaşıp kendi aleyhinde komplolar kurudukları ortaya çıktı. Bu komplolar ifşa edildikten sonra yok edilmekle beraber, bunların durumun vahametini gösterdikleri gayet açıktı ve bundan sonra vali İbni Habib İfrîkıye'ye yeni gelen Emevilere karşı daha haşin davranmaya başladı.
Bu sırada Abdurrahman ve Bedir, kendilerine gayet yakınlık gösteren Nafta Berber aşireti reisi yanında, Kabile bölgesine sığınmışlardı. Burada kendilerini İfrîkıye valilik otoritesinden saklı tutmaya çalışmaktaydılar. Vali Bin Habib bu bölgeye kendi adamlarını casus olarak göndermiş ve kendi askerî güçlerini kaçakları tutuklamak için yollamıştı. Bin Habib'in arama birlikleri bu Kabile bölgesindeki saklandıkları yere geldikleri zaman bu Berberi aşireti reisinin karısı Abdurrahman'ın şahsi eşyalarını kendi eşyaları arasında saklamıştı ve bulunmalarını böylece önlemişti. Arama birlikleri onları bulamadan ayrıldıktan sonra Abdurrahman ve Bedir hemen bu kamptan ayrılıp batıya doğru, ta Atlas Okyanusu kıyılarına kadar gitmek hedefiyle, ayrıldılar. 755'te Abdurrahman ve Bedir günümüzde Ceuta yakınlarında Akdeniz sahillerine yetiştiler.
Buradan İber yarımadasına, Araplar işgali altında ve Bin Habib'in valisi olduğu bölgenin batısında bulunan arazilerden oluşan Endülüs bölgesine geçmeye karar verdiler. Fakat Endülüs 740'lı yıllarda çıkan bir ayaklanmasının bastırılmasına rağmen pek istikrarlı bir bölge değildi. Bu bölgeye göç eden Müslüman Berberiler ve Araplar arasında ve göç eden Arapça ve Berberlerin değişik aşiretleri kendi aralarında devamlı askeri ve gayri askeri mücadeleler olmaktaydı. Abdurrahman Ceuta'ya geldiğinde Endülüs bölgesinin isimsel olarak valisi yine Fihri sülalesinden olan "Yusuf bin Abdurrahman el Fihri" idi. Bu valiyi Endülüs'e en eski gelip yerleşmiş olan; "belediyun" olarak anılan ve çoğunluğu Güney Arabistan ve Yemen asıllı Arap aşiretlerden gelmiş olan Arap asıllı göçmenler tutmakta idiler. Bunlara karşı olan grup, valinin veziri olan ve damadı olan "Sumayl bin Hatium El Kılabi"'yi tutan ve "Şamîyun" adı verilen Suriye ve Şam'dan gelmiş olan Araplar veya kuzey Arabistan'da yaşayan "Kays" aşireti asıllı askerî birliklerdi. Bunların çoğu Endülüs'e 742 ve sonrasında göç etmişlerdi. Bu Suriye'den göç etmişler arasına takriben 500 kişiyi aşmayan Emevî aşireti asıllı olanlar vardı. Abdurrahman bunlar arasında büyük şahsi destek görmeyi ummaktaydı.
Abdurrahman Kuzey Afrika'da kalıp Bedir'i kendi elçisi olarak Cebelitarık Boğazı üzerinden İber Yarımadasına gönderdi. Bedr önce Suriye asıllı üç ordu birliği komutanları ile (Ubeyulallah bin Osman, Abdullah bin Halid ve Kinnasrin'li Yusuf Bin Buht) yakın temaslar kurdu. Bunlar Abdurrahman'a destek sağlamak için Endülüs valisinin rakibi kliğin başkanı ve o zaman Sarakuşta'da bulunan vali veziri "Sumayl bin Hatıum El Kılabı" ile konuştular. Ama Sumayl, gayet tutarlı bir öngörü ile, eğer Abdurrahman Endülüs'e geçerse emirliğini ilan edip kendini elimine edeceğinden korkarak, bu desteği vermekten kaçındı.
Bunun üzerine Bedir ve kendine destek veren Emevi yandaşları ile birlikte kendilerine geleneksel rakip olan Yemenli aşiretler asıllı askerî birlik komutanları ile ilişkiler kurmaya karar verdiler. Geleneksel olarak güney Arabistanlı Yemenli aşiretler ile Hicazlı Kays'lı aşiretlerden olan Emeviler arasında büyük bir rekabet bulunmakta idi ve iki kabile grubu asıllı Araplar arasında pek yakın ilişkiler azdı. Endülüs valisi Emir Yusuf el-Fihri, kendinde vezir olmasına rağmen, çok haris olup kendi menfaatini her şeyin üstünde tutan El-Sumayl'i kontrol edememekte idi. Diğer Yemen asıllı aşiretlere ait olan askerî birlik komutanları da ne Fihriler sülalesi ne de Suriyeli asıllı aşiretlerce yönetilen bir İber Yarımadasında kendi geleceklerini iyi olarak görmemekte idiler. Fakat kıdemlerinde ilerletmek ve daha fazla iktidar gücü kazanmak için bunlar Emevi Abdurrahman'a destek sağlarlarsa kendilerine hızla ilerleme fırsatı açılabileceğini düşünüp Abdurrahman'a destek sağlama kararı aldılar. Fakat İber Yarımadasına daha önce bir önemli Emevi lideri gelmemişti. Genç Emevi Abdurrahman'ın geçmişi ve yetenekleri hakkında pek bilinen yoktu. Bu nedenle pek çok Yemenli aşiretlere ait olup Endülüs'e göç etmiş olan Arap birlikleri komutanı Abdurrahman'a verecekleri desteği çok rizikolu ama gerçekleşirse gayet iyi sonuç verecek bir kumar olarak görmekte ve Abdurrahman'ın yetenekleri hakkında şüpheler beslemekte idiler.
Bu maddenin içeriğinin Türkçeleştirilmesi veya doğrultusunda düzeltilmesi gerekmektedir. Bu maddedeki yazım ve noktalama yanlışları ya da anlatım bozuklukları giderilmelidir. (Yabancı sözcükler yerine Türkçe karşılıklarının kullanılması, karakter hatalarının düzeltilmesi, dilbilgisi hatalarının düzeltilmesi vs.) Düzenleme yapıldıktan sonra bu şablon kaldırılmalıdır. |
Bedir bu desteği sağladıktan sonra Afrika'ya döndü ve Abdurrahman'ı Endülüs'e çağıranların ona gönderdiği daveti ona bildirdi. Abdurrahman küçük bir grup takipçisi ile birlikte bir küçük gemi ile Eylül 755'te Endülüs'e geçmek üzere Afrika'dan ayrıldı. Bu sırada o zamana kadar kendine destek vermekte olan Berber kabileler Abdurrahman aleyhine döndüler. Abdurrahman'ın yanında bulunan Berberler ve diğer Berber kabileler onu tutuklayıp Endülüs'e geçmesine önlerlerse ondan bir kurtulma parası alma imkânı olacağını düşündüler. Abdurrahman zaten yanında bulunan Berberi kabile mensuplarına bahşiş dağıtmıştı. Fakat daha fazla kurtulma bahşişini alabileceklerini düşünerek Abdurrahman'ın gemisini kıyıdan ayrılmasını önlemeye koyuldular. Bu gemi kovalayıcı Berberlerden birinin Abdurrahman'nın gemisini durdurmak için gemi kenarına gayet sıkıca yapıştığı ve ancak gemi tayfalarının onun ellerini keserek onu böylece gemiden uzaklaştırabildikleri hikâye edilmektedir.
Abdurrahaman'ın büyük olasılıkla Eylül 755 başında Endülüs'e, Málaga'nın hemen doğusunda bulunan, Almunecar adlı limana çıktığı kabul edilmektedir. Günümüzde İspanya'da karaya çıktığı sanılan Almunecar kenti sahilinde Abdurrahman'ın bir heykeli bulunmaktadır.
Endülüs'te iktidarı eline geçirme mücadeleleri
Endülüs bölgesine Malaga yakınlarında karaya çıktığında Abdurrahman kendine biat etmiş olan "Ebu Osman" ve "İbni Halid" ile onlara refakat etmekte olan 300 kişilik bir süvari birliği tarafından karşılandı. Bu bölgede bulunan "Kaiyis" ve "Yaman" aşiretlerine ait Arap asıllıların arasında çıkmış olan büyük bir ihtilaf ve rekabetten faydalandı.Málaga'da kaldığı nispeten kısa bir dönemde çok çabuk olarak gayet büyük sayıda yerel taraftar toplamayı başardı. Kaybolmuş sanılan bir Emevi prensinin Endülüs'te ortaya çıkmasından etkilenen Arap asıllılar, özellikle Suriye'de yaşayan Arap aşiretlerinden olup Endülüs'e göç etmiş olan çok sayıda kişi ona biat etmek için dalga dalga Malaga'ya gelmeye başladılar.
Abdurrahman'ın İber Yarımadasına çıkması haberi bu yarımadada gayet çabuk yayıldı. Bu sırada Endülüs valisi Emir El Fihri ve Suriyeli askeri komutan olan El Sumayil kendilerinin resmen idareleri altında bulunan bu arazilerde ortaya çıkan ve kendi yönetimlerini tehdit eden bu duruma nasıl hakim olabileceklerini düşünmekteydiler. Abdurrahman'ın kendi ailelerinden olan bir kadınla evlendirilmesine ve eğer bu evlilikten sonra Abdurrahman kendilerine karşı gelirse onun öldürülmesine karar verdiler. Fakat bu kararlarını tatbikata koymaya başlamadan önce Endülüs'ün kuzey sınır bölgesinde ciddi bir ayaklanma başladı. Bu ayaklanmacılar kendilerine ve önemli bir ticaret şehri olan ayaklanma merkezi Zaragoza'ya bağımsızlık verilmesini talep ettiler. El Fihri ve El Sumayni, bu ayaklanmayı bastırmak için ordularının başlarında Zaragoza ve civarı yörelerine yöneldiler. Bu Abdurrahman için Endülüs'te iktidar gücünü kazanmak için büyük bir fırsat oldu. Bu sırada Abdurrahman Endülüs'teki gücünün dayandığı Emevi aşiretliler ve Yemenli "jundlar" idi. Bunlara dayanan Abdurrahman Mart 756'da Sevilla şehrini pek az direniş görerek eline geçirdiler. Fazla çaba göstermeden Zaragoza merkezli ayaklanma girişimini de bastırmaya muvaffak oldular. Ama tam bu sırada Kurtuba'ya daha kuzeyde Bask ülkesinde bulunan Pamplona'da yeni bir ayaklanma çıktığı haberi geldi. Bu ayaklanmayı bastırmak için Yusuf bin Abdurrahman komutasında büyük bir askerî birlik Pamplona'ya gönderildi. Fakat ayaklanmacılar bu birliği mağlubiyete uğratıp tamamıyla imha ettiler. Bu vahim durum ortaya çıkmışken El-Fihri ordusu ile "düzmece hükümdar" olarak kabul ettiği Abdurrahman üzerine güneye yürümeye başladı. Endülüs'te kimin iktidarı ele alacağı bir iç savaş çıkmasına sebep oldu.
Bu iç savaşın ilk muharebesi Kurtuba şehri yakınında oldu. İki taraf bölgenin başkenti olan Kurtuba şehrinin hemen dışında bulunan Musarah Ovasında akan Guadalquivir Nehri'nin iki sahilinde mevzi aldılar. Bu nehir o yıl uzun süren bir kuraklık döneminden sonra yağan yağmurlar nedeni ile olağan yatağından taşmıştı. Fakat önceki kuraklık dolayısıyla bölgede yiyecek sıkıntısı vardı. Abdurrahman'ın ordusu erzak sıkıntısı çekmeye başladı. El Fihri kendi ordusuna gayet iyi yiyecek ve erzak tedariki sağlamıştı. El Fihri ordusunun mensuplarını bu erzağı gayet gösterişli şekilde tüketmesini emretti. Böylece açlık çeken Abdurrahman ordusunun moralini yıkmaya gayret etti. Gelenek üzere ilk defa iki taraf arasında barış müzakereleri açıldı. Bu müzakerelerde büyük olasılıkla Abdurrahman'a El Fihri'nin kızı ile evlenmesi ve bu evlilik için büyük bir servetin çeyiz olarak getirmesi teklif edilmişti. Fakat Abdurrahman'ın emirliği tümüyle kendi yönetimi ve kontrolü altına alma talep etti. Bu kabul edilmediği için bu müzakerelerde barış sağlanamadı.
Daha gerçekçi çarpışmalar başlamadan önce Abdurrahman ordusundaki askerlerin hoşnutsuzluğu belli olmaktaydı. Emri altında bulunan Yemen asıllı Arap askerler ona çok güzel ve hızlı İspanyol atı verilmesinden ve onun bu ata binmesinden kuşkulanmaya başlamışlardı. Bu Yemenliler Abdurrahman'ın daha kendini hiçbir savaşta göstermemiş olmasından ve bu güzel hızlı atın Abdurrahman'a savaş meydanına kaçabilmek için çok iyi fırsat sağlamakta olduğundan kuşkulanmaktaydılar.
İyi bir komutan olan Abdurrahman ordu mensuplarının kendine karşı besledikleri bu şüphelerden haberdardı ve Yemenli Arap askerlerin kendine inancını tekrar kazanmak istemekteydi. Bunun için "Yıldırım" adlı bir katır üstüne binmiş bir şekilde savaşa gelmiş olan bir Yemenli komutana yaklaştı ve bindiği İspanyol atının kontrolünün çok zor olduğunu bunun için kendi atı ile "Yıldırım" adlı katırı değiştirebileceğini söyledi. Bu kabul olunca değiş tokuş yapılıp Abdurrahman savaşa bu katır üzerinde katılacağı ortaya çıktı. Bu Yemenli askerlerini kendine olan inancını ve moralini gayet yükseltti. Çok geçmeden iki ordu nehrin aynı yakasında karşılıklı düzene geçtiler. Abdurrahman'ın bir bayrağı olmadığı anlaşıldı. Giydiği yeşil renkli sarığını çıkardı ve bir mızrağın üzerine bir bayrak gibi açtı. Bundan sonra Kurtuba Emevi Emirliği'nin ve Endülüs Emeviler Devleti'nin bayrağı ve sembolü buna izafeten bir mızrağa takılmış ve yeşil renkli açık bir sarık kumaşına benzer olmuştur. Muharebenin ilk taarruzunu Abdurrahman süvarileri ile yaptı. El Sumayıl kendi süvari gücü ile bu taarruzunu durdurmak için bir karşı taarruza geçti. Bu iki süvari gücü arasında yapılan uzun süren ve gayet şiddetli çarpışmalar sonunda
Abdurrahman bu muharebeden gayet kararlı olarak galip çıktı. Muharebe meydanı düşmanlarının cesetleri ile dolmuştu.
El Fihri ve El Sumayl ordularından kalan kısımları ile bu muharebe sahasından kaçmayı başardılar.
Abdurrahman galibiyetinden sonra Kurtuba şehrine girdi. Kurtuba Emeviler Emirliği devleti yönetimini kurdu.
Fakat muharebeden kaçmış olan El Fihri birlikte kaçtığı ordusu kalıntısını yeni askerlerle takviye etti. Çok geçmeden tekrar Abdurrahaman ile muharebeye girişmek için ordusu ile Kurtuba önlerine geldi. Geleneklere göre önce barış müzakereleri yapılmaya başlandı. Bu sefer müzakereler pozitif sonuç verdi. El Fihri'nin hayatı ve serveti bağışlandı ve Kurtuba şehri sınırları dışına çıkmadan o şehirde yaşamasına izin verildi. El Fihri'nin oğul ve kızları rehine olarak Abdurrahman'ın sarayında yaşamaları gerekti. Her gün Abdurrahman ile istişareye gelmesi şart koşularak şehirden kaçması önlendi. El Fihri bir müddet bu şartlara uydu. Fakat şehirde ve etrafındaki bölgede çok sayıda kendi taraftarları bulunmaktaydı ve bunlar kendisinin tekrar emirlik idaresini eline almasını istemekteydiler.
Çok geçmeden El Fihri Kurtuba şehrinden kaçtı ve kendini tutanların idarede olduğu bölgelerde yeni bir idare kurup yeni bir ordu toplamaya başladı. Abdurrahman'ın atadığı Sevilla Valisi bu yeni orduyu ortadan kaldırmak için faaliyete geçti. Nispeten küçük birkaç çarpışmadan sonra Al Fihri'nin yeni ordusunu mağlup edip elemine etmeyi başardı. El Fihri bundan sonra merkezi Endülüs'te bulunan eski Vizigot başkenti olan Toledo'ya kaçtı. Fakat bu şehirde yakalandı ve idam edildi. Kesik başı başkent Kurtuba'ya gönderildi. Bu kesik baş bu şehirde bulunan bir nehir köprüsü üzerine çakılarak halka gösterilmeye başlandı. Kurtuba'da zindanda bulunan El Sümeyil de bundan çok geçmeden idam edildi.
Abdurrahman Endülüs Emeviler Emiri olarak Kurtuba'da hüküm sürmeye başladı. Buna rağmen kuzey Endülüs bölgesi (Toledo, Zaragoza, Barcelona vb.) onun doğrudan doğruya yönetimi altına girmediler. El Fihri'nin taraftarları Kurtuba'dan bağımsız olarak bölgede hüküm sürdüler. Bu bölge Kurtuba Emevi Emirliği idaresine ancak 779'da alınabildi.
Hüküm sürme dönemi
Abdurrahman bir Emeviler prensi olmakla beraber kurduğu devlette kendini halife olarak değil emir olarak ilan etmişti. Buna pek muhtemel nedenin Endülüs'ün gayet değişik sadakat gerektiren birçok gruplardan oluşması ve bir Sünni halifelik ilan edilince bunların halifeye karşı gelebileceklerini düşmesi idi. Ama Abdurrahman'ı takip eden ahfadı hükümdar olma yanında halife olduklarını da ilan etmekten hiç aksi tesir görmemişlerdir.
Bu maddenin içeriğinin Türkçeleştirilmesi veya doğrultusunda düzeltilmesi gerekmektedir. Bu maddedeki yazım ve noktalama yanlışları ya da anlatım bozuklukları giderilmelidir. (Yabancı sözcükler yerine Türkçe karşılıklarının kullanılması, karakter hatalarının düzeltilmesi, dilbilgisi hatalarının düzeltilmesi vs.) Düzenleme yapıldıktan sonra bu şablon kaldırılmalıdır. |
Abdurrahman Endülüs'de kendi devletini kurup kendi emir olarak tahta geçtiği zaman Kuzey Afrika, Orta Doğu ve hatta İç Asya'da yaşayan Müslüman topluluklara hitap eden davetnameler göndermiş ve Endülüs'ün Emeviler hanedanına yakınlığı ve sevgisi olanları Endülüs'e davet etmiştir. Bu davet özellikle Abbasilerinin kokunu kazmaya gayreti içinde bulundukları Emevi kalıntılarına çok çekici gelmiştir. Abdurrahman'ın Fırat Nehri kıyısında ağlayarak kızkardeşleri yanında geride bıraktığı oğlu Süleyman, Endülüs'e ulaşmayı başarmıştır. Fakat Abdurrahman'ın kız kardeşleri Endülüs'e kadar olan uzun yola katlanmamışlardır. Abdurrahman Emevi sülalesinden olup da Endülüs'e gelebilenlere yüksek devlet memurluklara verdi ve böylece Emevi asıllılara tekrar devletin ileri gelen yöneticiler kadrosunda önemli rol almaya başladı ve Endülüs'teki bu sülale mensupları sayısı gittikçe büyüdü.
Abdurrahman'ın uğraşmaya başladığı ikinci önemli sorun Abbasilerin Endülüs'ü ele geçirmelerini önlemek için tedbirler alması idi. Ta hüküm sürmeye başlayan Abbasi halifesi kendilerine Endülüs Emiri unvanı veren Emevileri ortadan kaldırmaya kararlı idi. Halife Mansur, El-Ala Ibni Mugith adlı bir komutanı Afrika valisi yaptı ve bu valinin idare alanı Endülüs'ü de ihtiva etmekteydi. El-Ala Kuzey Afrika'dan ordu ile İber Yarımadasında bulunan (ve modern Portekiz'e ait olan) Beja limanına bir çıkartma yaptı. Beja etrafından bulunan yerleşkelerin hemen hepsi bu valiye (ve Abbasi halifesi Mansur'a) biat ettiler. Abdurrahman hiç gecikme kabul etmeyen bu durum karşısında hemen toplayabildiği ordu ile El-Ala'ya karşı yürüyüşe geçti. El Ala komutasında altında bulunan takriben 7,000 kişilik ordudan çok daha küçüktü. Abdurrahman hemen ordusu ile Carmona'daki bulunan kale mevzilerine çekildi. El Ata'nın Abbasi ordusu hemen arkasından takip etmekte idi. ve Caramona kalesini kuşatma altına aldı. Bu kuşatma takriben iki ay surdu. Abdurrahman'ın ordusunda yiyecek ve su sıkıntısı çekilmeye başlandı. Durum daha fazla kötüye gitmeden Abdurrahman'ın bir karar alması gerekmekteydi. Abdurrahman askerlerini topladı ve gayet cesur ve atik bir huruç planını onlara anlattı. Kuşatılan ordudan seçilmiş askerlerden 700 kişilik bir birlik kurdu. Bu birlik ile Carmmona kalesi esas kapısı önüne geldi. Burada büyük bir ateş yaktırdı. Abdurrahman bu plana verdiği önemi göstermek için kılıcın kınını ateş içine attı ve bir moral verme söylevi yaptı. Bu birlik askerlerinin açlık ve susuzluktan ölme olasılığına kıyasla düşmana yapılacak bir huruc saldırısı sırasında kahramanca ölmenin daha iyi olduğuna bildirilirdi. Kale kapısı acildi ve Abdurrahman'ın birliği hiç beklemedikleri için gayet hazırlıksız olan kuşatıcı Abbasi güçlerine bir sürpriz saldırısı başlattı. Bu baskın seklinde saldırıyı karşılayamayan Abbasi güçleri değildi. Abbasi ordusunun önemli komutanları yakalandılar ve basları kesilerek idam edildiler. Bu kesik baslar tuzlanarak kokuşmaların önlendi ve kesik kelleler bir torba içinde gemi ile Suriye'ye ve oradan da karadan Abbasiler başkenti Bağdat'a gönderildi. Ama halife El-Mensur orada değildi ve Hac yapmak için Hicaz'a gitmişti. Bu kesik kafalar paketi Mekke'de bulunan Abbasi halifesi eline gönderildi. Halife Mansur böyle trajik bir şekilde Endülüs'e gönderdiği El-Ala ve Abbasi ordusunun elemine edildiği haberini öğrenince Abdurrahman'a atıfla "Allah Sukurki Bu korkutucu askeri komutan ile aramızda bir deniz koydu" dediği hikâye edilmiştir. Halife Mansur'un hem Abdurrahman'dan nefret ettiği hem de onun gösterdiği kahramanlıkları övmek amacıyla ona lakap olan Emevilerin Kureyş kabilesinin bir kolu olmalarına atıfla "Sakr-ul-Kureyş (Kureyş) lakabını vermiştir.
Bu büyük galibiyetine rağmen ülke bir devamlı sulh ve sükun altına girmedi. Endülüs'te devamlı olarak ayaklanma ve değişik gruplar arasından silahlı çatışmalar olmaktaydı ve Abdurrahman'ın bunları bastırması gerekmekteydi. Ülkede buluna çeşitli Arap ve Berber kabile grupları birbirleriyle çeşitli şiddette silahlı çatışmalar yapmaktaydılar. Bazı şehirler emirlikten ayrılıp kendilerini bağımsız bir devlet olarak idare etmek için isyan ettiler. Hatta Abdurrahman'ın yakın akrabaları bile birbirleriyle çatışmak ve hatta Abdurrahman'a karşı gelmek için ayaklanma çıkarttılar. Bu şekilde ortaya çıkan büyük bir yerel isyanda, isyancı ordu Kurtuba üzerine yürüyüp Emirlik başkentini kuşattı. Örneğin ülkesinin kuzeyinde bulunan Zaragosa şehri ve buna bağlı olan kuzey sınır bölgesi Yusuf İbni Abdurrahman el-Fihri'nin yönetimden itibaren devamlı olarak otonomi istemekte ve Kurtuba hükûmetinin her zayıflık döneminde bu nedenle merkezden ayrılmak için cabalar yapmakta idi.
Fakat tarihi gelişime bakılırsa Abdurrahman her seferinde ayaklanmacılara üstün gelmeyi ve çıkan her isyanı bastırmayı ve çok kerede bundan sonra da Endülüslü isyancıları çok şiddetle cezalandırmaya muvaffak olmuştur. Fakat bunun yanında sunu da bildirmek gerekmektedir ki ülkesinin güneyinde 756'dan itibaren 25 yıl boyunca ancak sinirli sayıda stratejik bakımdan önemli merkezleri doğrudan doğruya idare edebilmekte idi ve diğer yerleşkeler kendi yönetimine açıkça isyan etmemekle beraber menfaat çakılması hallerinde merkezi yönetime karşı direniş göstermekte idiler.
Endülüs'ün yönetimi gayet karmaşık ve bazen karışıklıklarla dolu olmakla beraber, adeta bununla yetinmeyen Abdurrahman, Abbasilere karşı devamlı düşmanca davranmıştı ve hatta bir gün Bağdat'ın iktidar gücünü kırma hayalleri olduğu bildirilmektedir. Bu düşmanca tutuma bas neden Abbasilerin iktidara ilk geldiklerinden daha önceki halifelik hanedanı olan Emevileri kökünden kazımak için uyguladıkları politika olmuştur ve Abdurrahman bunun intikamını almak hevesinden hiç vazgeçmemiştir. Fakat Endülüs Emevi Emirliği'ndeki iç problemler bu hevesin gerçekleşmesine devamlı engel olmuştur.
Kuzey sınırlarında siyasi ve askeri sorunlar
Abdurrahman'ın emirliğinin kuruluş döneminin ortaya çıkan ve bastırılan kargaşalıktan sonra yine nispeten sulh ve sükun donemi ortaya çıkmadı. Endülüs de arka arkaya karışıklıklar ortaya çıkmaktaydı. Bunlardan en çetini Endülüs'ün kuzey sinir eyaleti ve Zaragoza şehrinde zamana zaman çıkan karışıklıklar idi ve Zaragoza ve sinir eyaletinin yönetim zorluğu sadece Abdurrahman döneminde değil kendini takip eden Kurtuba Emevi Emirleri dönemlerinde de görülmüştür,
778-779 yıllarında Süleyman İbni Yokdan El Arabi El Kalbi kendi kendini Zaragoza emri ilan edip bu şehri ve sınır eyaleti idaresini eline almıştı. Ünlü Arap tarihçisi İbni Esir'in bildirdiğine göre Franklar Krallığı Paderborn Diet'ine kuzey İspanya eyaletinde bulunan Zaragoza, Girona, Barselona ve Huesca şehirlerini bağımsız Müslüman "Muladi" emirleri temsilciler göndermişlerdi. Bu emirler Kuzey İspanya sınır eyaletini tümüyle eline geçirmek için çaba gösteren Kurtuba Emevi Emiri I. Abdurrahman ordularına karşı kendi bağımsızlıklarını korumak için Pireneler kuzeyini ellerine geçirmiş olan Hristiyan güç olan Franklar Krallığı'ndan destek ve yardım istemek için gelmişlerdi. Şarlman'ın Hristiyan ordusu bu Müslüman Arap Kuzey İspanya eyaleti liderlerine askeri destek sağlamak üzere anlaşmışlardı. Bu sanki Şarlman'ın ordusunun bu Kuzey İspanya emirleri tarafından hüküm ettikleri arazileri korumak için bir paralı ordu gibi kiralanmasına pek benzemektedir. Şarlman'ın sadece bir ticari ordu olmak yanında bu arazileri eline geçirip imparatorluğuna ve Hristiyanlığa katma hedefleri olduğu da bulunmaktaydı. Bu anlaşmadan hemen sonra 779'de Frankalrini Neustrai orduları batı Pioreneler geçitlerinden ve Austrasia, Lombardalar ve Burgundililer orduları da doğu Pireneler geçitlerinden geçip sonra Birleşip Zaragoza kalesi kapısına gelmişlerdir. Bu Franklar ordusunu Zaragoza önüne gelen kısmı kale dışında beklerken şehir emir olan Süleyman İbni Yokdan Şarlman'a biat etmek için onunla görüştü. Fakat Süleyman İbni Yokdan'ın akli başına gelip bu Hristiyan ordularının kendinin şehrini ve idaresinin tehdit edebileceği aklına geldi ve Franklar ordusunun Zaragoza'ya girmesini önledi. Mevsimin geç olması dolayısıyla ve Pireneler geçitlerinin soğuk aylarda Frankların şehri ellerine geçirmeleri nedeniyle kendine Franklara düşman olan Basklar tarafından tutulacağını bilen Şarlman Franklar ordusu ile Zaragoza önünde fazla kalmayıp geri dönmeye başladı.
Büyük Franklar ordusu Zaragoza önünden çekildikten sonra Abdurrahman Zaragoza'daki isyanla uğraşmaya başladı. 779'da Abdurrahman'a Zaragoza emirliğini Süleyman İbni Yokdan'a yakın idareci Hüseyin İbni Yahya'ya vermeyi kabul etti. Hüseyin İbni Yahya Zaragoza Muladı emiri Süleyman İbni Yokdan'ı bir suikastla oldurdu ve Abdurrahman'a tabi Zaragoza valisi olarak tayin edildi. Fakat 771'de Hüseyin İbni Yahya Zaragoza'yi bağımsız şehir devleti olarak ilan etti ve Abdurrahman ile tüm ilişkilerini kesti. Fakat Abdurrahman Kuzey İspanya sınır eyaletini ve Zaragoza'yı tekrar idaresi altına alma çabalarına devam etti. 783'te bir Kurtuba Emevi Emirliği ordusu ile Zaragoza önüne geldi. Bu ordu önemli bir kuşatma için hazırlıklı idi ve 36 tane mancınık getirilmişti. Bu mancınıklar Zaragoza'nın unlu beyaz granit tasından yapılmış kale duvarlarına yaptıkları yaylım atışları sonunda kale duvarların da büyük gedikler acildi. Bu gediklerden şehre gire Kurtuba Emevi Emirliği askerleri şehir ellerin geçirdiler.
Askeri ve sosyal gelişme
Hükûmet süresi başında ayaklanmalar döneminden sonra Abdurrahman'ın saltanat donemi Endülüs'te nispeten barış dönemi olmuş ve Abdurrahman'ın dikkati Endülüs'ün ekonomik altyapısını geliştirme faaliyetlerine yönelmiştir. Bu dönemde ülkede, toprakları bağlayan ana yolların yapılmasına önem verildi; şehirlere su getiren su kemerleri getirildi ve bazıları yeniden yapıldı ve Kurtuba'da büyük bir camii yapılması için mali fonlar sağlandı. Kurtuba için ulu camii olarak Kurtuba Camii'nin yapılmasına takriben 766 yılında başlandı.
Abdurrahman varisi olan oğluna ve sonra ahfadından olacak emirlere sulh sükun içinde ve refah içinde bir hayat yaşatacak bir ülke bırakmak istemekteydi. Ama Endülüs hem içten hem de dıştan karışıklık ve saldırı altında idi. İsteğine erişebilmek için Abdurrahman Kurtuba Emirliği ve Endülüs içinde gayet yetenekli bir yönetici kadrosu ve iyi yetişmiş bir profesyonel ordu kurmaya önem verdi. Özellikle hükûmet ettiği arazilerde buluna Hristiyan ve yeni yerleşmiş Müslüman nüfustan merkezi devlet yönetimine sadik bir ordu kuramayacağını anlamıştı. Bunun için kurduğu büyük bir profesyonel ordunun askerlerini çoğunluğunu Kuzey Afrika'dan Berber kavminden olup askerlik yapmak için İber Yarımadasına getirilmiş olan paralı profesyonellerden ve diğer bölgelerden memluk-köle olarak toplananlardan oluşmuştu. Bu profesyonel ordunu mevcudu 40,000 kişi kadar olduğu tahmin edilmektedir.
I. Abdurrahman'ın İber Yarımadasında Endülüs'te kurduğu ve yeni Emeviler hanedanı altında geliştirdiği devlet 'ın Frank Krallığı, Abbasiler, Berberler ve diğer İber Yarımadalılarına karşı başarılı olarak direnebilmiş olduğu hiç şüphe götürmeyen bir tarihi gerçektir. Fakat yine de tarihçiler bu başarısının nedeninin eski "Emevi Hanedanı" bir kolu olmasına mi yoksa İber Yarımadasında bulunan yeni Kurtuba Emirliği/Halifeliği olmasına bağlı olduğunu tartışmaktadırlar.
İslam'ın Dört Halife Dönemi'nde yayılması sırasında Yahudilere ve Hristiyanlara uygulanan toleranslı tutum bunlara öze cizye vergisi verildikten sonra İber Yarımadası'nda ve Avrupa kıtasında o zamana kadar görülmeyen dindaş olmayanlara gösterilen tolerans Endülüs'te de uygulanma gördü.
Bu donemde ülkenin nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olduğu bildirilmektedir. Bulliet adlı bir tarihçiye göre
Müslümanlığı kabul edenlerin sayısı logaritmik olarak artış gösterdi ve bu artış istatistiksel şekilde bir lojistik trend eğrisi ile gösterilebilir.
Bu Müslüman dinini kabul edilmesi en düşükten en yüksek tabakaya yayılmıştı. Örneğin, Vizigot kralın Vittiza'nın kız torunlarından olan Sarah adli biri bir Müslüman ile evlenip iki çocuğu olmuştu ve bunlar büyüyünce ülkedeki Arap ileri gelenler basında gelmişlerdir. Bazı Avrupalı tarihçiler buna itiraz etmekte ve ülkenin çoğunluğunun Müslüman olması ancak 10. yüzyıl basında olduğunu iddia etmektedirler. Thomas F. Glick, Islamic and Christian Spain in the Early Middle Ages. Princeton, New Jersey:Princeton University Press), s.33-35</ref> Bazı Avrupalı tarihçiler Müslüman dininin her sınıftan halk için pozitif çekiciliğini inkâr etmektedirler. Bunlara göre Endülüs nüfusunun %80'inin Müslüman olması Abdurrahman döneminde cizye vergisinin nispeten yüksek olmasıdır.
Ölümü
Abdurrahman olum tarihi tartışmalar doğurmuştur. Genellikle kabul edilen tarih 785-788 arasında olup çok muhtemelen 788 yılıydı. Kurtuba'da ölmüştür ve (günümüzde katedrale dönüştürülmüş Mezquita adlı) Kurtuba Büyük Camii'nin kurulma mevkine gömülmüştür. Yerine kendisinin tercih ettiği oğlu olan oğlu Kurtuba Emevî Emiri olarak geçmiştir. Abdurrahman'ın Endülüs Emeviler sülalesi mensupları 929'a kadar Kurtuba Emevi Emiri olarak hüküm sürmüşlerdir ve 929'da bu sülaleden olan III. Abdurrahman kendini Endülüs Emevi Halifesi ilan etmiştir ve bu devlet ise 1031'de tahttan indirilinceye kadar sürmüştür.
Ailesi ve çocukları
"Abdülvahid Marekeşi" adlı bir Mağripli kronikçi-tarihçi'ye göre Abdurrahman'ın uzun künyesini şöyledir: "Abdurrahman bin Muaviye bin Hişam bin Abdülmelik bin Mervan." Abdurrahman'ın annesinin Nafza Berberleri aşiretindendi ve Abdurrahman 750'de Abbasilerin her Emeviyi öldürme amaçlı askeri katliamından sonra bu kabileye sığınmıştı.
Abdurrahman oğullarının anneleri olan birçok hanım ile evlilik yapmış veya bunları cariye olarak korumuştur. Varisi olan oğlu I. Hişam "Hülal" adlı bir Berber asıllı bir cariyesinden olmuştur. Bildiğimiz oğullarının isimleri şu listede verilmektedir:
- Süleyman (745-800):Toledo valisi. Erkek kardeşi Hişam'ın babası yerine tahta getirilmesini kabul etmediği için sürgüne gönderilmiştir. 796'da tahta geçen yeğenine karşı bir isyan tertip etmek üzere Endülüs'e geri dönmüş; yakalanmış ve 800 yılında idam edilmiştir.
- Ömer (? – 758'den önce) Hristiyan Asturias Kralı I. Fruela ile yaptığı bir muharebede esir düşmüş ve idam edilmiştir.
- (757-17 Nisan 796) Kurtuba Emevi Emiri.
- Abdullah.
Kaynakça
- ^ Bu bilgilerin kaynağı 17. yüzyılda ünlü bir kronik tarihçi olan Ahmed bin Muhammed El-Makkari tarafından hazırlanmış olan "Nafh al-tib" kısa adlı eserinin birinci kısmında bulunan İspanya'da Müslüman Hanedanları Tarihi adlı eserdir. Bu eser ilk defa 1888'de Fransızcaya çevrilmiştir.
- ^ a b c d e H. Kennedy (1996) Müslim Spain and Portugal: a political history of al-Andalus. Londra: Longman.
- ^ "'Abd ar-Rahman I". Encyclopædia Britannica (15 bas.). Chicago, IL: Encyclopædia Britannica, Inc. 2010. s. 17. ISBN .
- ^ Hitti, Philip K. (1968) Makers of Arab History. New York. Martin’s Press, s. 66
- ^ Ahmed ibn Muhammad El-Makkari, The History of the Mohammedan Dynasties in Spain, s. 81
- ^ W. Montgomery Watt. Islamic Surveys 4: A History of Islamic Spain. (Edinburgh; Edinburgh University Press, 1965), s. 32
- ^ Thomas F. Glick. Islamic and Christian Spain in the Early Middle Ages. Princeton, Princeton University Press, s. 38
- ^ Ahmed Ibni Muhammad al-Makkar, The History of the Mohammedan Dynasties in Spain, s. 85
- ^ Jo Ann Hoeppner Moran Cruz. Western Views of Islam in Medieval and Early Modern Europe: Perception and Other. Editor: David R. Blanks ve Michael Frassetto. (New York, Saint Martin's Press, 1999), p. 56
- ^ Philip K. Hitti. (1968) Makers of Arab History New York: St Martin’s Press, s. 68
- ^ Bu geri dönüşün 'nden yapılması gerekti ve Şarlman'ın artçı gücü ve ağırlıkları imha edildi ve bunlara komuta eden önemli Frank komutanları Basklar tarafından pusuya düşürülüp öldürüldü. Bu geçitte yapılan muharebeler hakkında yazılan "Roland Şarkıları (La Chanson de Roland)" Fransızca Ortaçağ Edebiyatının en iyi bilinen şiir eserlerinden oldu.
- ^ José Luis Corral Lafuente. (1998) Historia de Zaragoza: Zaragoza Musulmana. Zaragoza; Ayuntamiento de Zaragoza,, s. 14 (İspanyolca)
- ^ W. Montgomery Watt. (1965) Islamic Surveys 4: A History of Islamic Spain. (Edinburgh, Edinburgh University Press. s.33 (İngilizce)
- ^ Hitti, Philip K. (1968) Makers of Arab History. New York: St Martin’s Press s. 68
- ^ Marianne Barrucand ve Achim Bednorz (2002) Moorish Architecture in Andalusia. (London, Taschen, 2002)
- ^ Fagnan, E. (Fr.çev. ve ed.) (1893) Histoire des Almohades d'´Abd el-Wahid Merrakechi (Algiers) ("Abdül vahid Merrakesi"), s. 50.
- ^ a b Cherbonneau, M. A. (çev.) "Chronique d'İbn-el Kouthya", Journal Asiatıque 5th series Cilt VIII (Paris, 1856), s. 456.
- ^ Barrau-Dihigo, L. (1989) Historia politica del reino Asturiano (718-910) , Gijón, s. 134. {İspanyolca}
Dış bağlantılar
- Ahmed ibn Mohammed Al-Makkari,
- 1855, (hz. Reinhart, Pieter ve Anne Dozy) Analectes sur l'histoire et la littérature des Arabes d'Espagne E.J. Brill, [1] 23 Aralık 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (Fransızca)
- 2002, The History of the Mohammedan Dynasties in Spain, Royal Asiatic Society Books, (İngilizce)
- Watt, William Montgomery ve Cachia, Pierre (2001), A History of Islamic Spain, Edinburgh:Edinburgh University Press, [2] 30 Kasım 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce)
- Diozy, Reinhart (1932), Histoire des Musulmans d'Espagne, 3 Cilt, Leyden:E.J. Brill, (Fransızca)
Resmî unvanlar | ||
---|---|---|
Önce gelen: Önce gelen yoktur. | Kurtuba Emevî Emirliği 756-788 | Sonra gelen: |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu madde Vikipedi bicem el kitabina uygun degildir Maddeyi Vikipedi standartlarina uygun bicimde duzenleyerek Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Gerekli duzenleme yapilmadan bu sablon kaldirilmamalidir Eylul 2018 Bu maddenin iceriginin Turkcelestirilmesi veya Turkce dilbilgisi ve kurallari dogrultusunda duzeltilmesi gerekmektedir Bu maddedeki yazim ve noktalama yanlislari ya da anlatim bozukluklari giderilmelidir Yabanci sozcukler yerine Turkce karsiliklarinin kullanilmasi karakter hatalarinin duzeltilmesi dilbilgisi hatalarinin duzeltilmesi vs Duzenleme yapildiktan sonra bu sablon kaldirilmalidir I Abdurrahman Arapca عبد الرحمن الداخل d 731 Sam o 788 Kurtuba Tam kunyesi Abdurrahman bin Muaviye bin Hisam bin Abdulmelik bin Mervan Dakhil muhacir Sakr Kureys Kureys Dogani ve Endulus Dogani lakaplari ile de anilmistir I AbdurrahmanIspanya nin Almunecar kentindeki I Abdurrahman heykeliKurtuba EmiriHukum suresi756 788Sonra gelenDogum731 SamOlum788 KurtubaTam adiAbdurrahman bin Muaviye bin Hisam bin Abdulmelik bin MervanHanedanEndulus Emevi HanedaniBabasiMuaviye bin HisamAnnesiHulalDiniSunni Islam Ispanya daki Endulus Emevi Devleti nin ilk sekli olan nin kurucusudur Bu Emirlik 756 929 doneminde Iber yarimadasini yonetmis daha sonra da Kurtuba Emevi Emiri olan III Abdurrahman tarafindan 929 da Kurtuba Emevi Halifeligine donusturulmustur HayatiSam dan Endulus e kacma Abdurrahman 10 Emevi halifesi Hisam bin Abdulmelik in torunudur Babasi Muaviye bin Hisam ve annesi Berber asilli bir cariyedir Abbasiler in Emeviler yenerek halifeligi ele gecirdigi 750 yilinda Abdurrahman 16 yasindaydi Abdurrahman ve ailesinin kucuk bir kismi Emevilerin iktidar merkezi olan Sam dan kactilar Bu grup icinde Abdurrahman yaninda kardesi Yahya 4 yasindaki kucuk oglu Suleyman bazi kiz kardesleri ve Rum asilli Hristiyan bir azatli kolesi olan Bedir bulunmakta idi Bu kucuk aile grubu Sam da Firat Nehri yoluyla ayrilmayi basardilar Yeni halifelik kuran Abbasiler Sam dan kacan Emevi asillilari bulmak icin suvari gucleri gondermislerdi ve bu guclere ele gecen Emevi asillilari hemen oldurme emri verilmisti Abdurrahman kucuk oglu Suleyman i kiz kardesleri ile bir koyde birakip agabeyi Yahya ve azatli kolesi Bedr ile guclukle bu koyden kacabilmislerdi Fakat yine takip edilmisler ve bu sefer Firat Nehri kiyisinda Abbasi suvarileri onlara yetismislerdi Iki kardes kacmak icin suya atlamislardi Fakat Yahya akintiya karsi yuzmekte zorluk cekince kiyidan kendisine merhamet gosterilecegini bildiren suvarilere inanmis kiyiya geri donmus ve oldurulmustu Abdurrahman ve Bedr karsi kiyiya yuzup kurtulmuslardi Bundan sonra Abdurrahman ve Bedr gizli gizli Filistin ve Sina yolu ile Misir a gectiler Misir dan Ifrikiye ye gecis zor oldu Cunku Emevilerin Ifrikiye valisi Abdurrahman bin Habib el Fihri Abbasilere baglanmak fikrinden ayrilip Kuzey Afrika da kendine ozerk bir devlet kurmaya calismaktaydi ve yasamakta olan Emevilere Ifrikiye ye gelmek icin acik davet vermisti Abdurrahman ve diger Emeviler bu davete uyup Ifrikiyye ye gelmislerdi Ama vali Abdurrahman bin Habib sonra fikrini degistirdi Bu yeni gelen Emevilerin yorede egemen olan yerel soylular ve ileri gelenler ile anlasarak kendinin eline gecirdigi iktidar gucune karsi olup gucune buyuk bir tehdit olabileceklerinden korkmaya baslamisti 755 te korktugu basina geldi ve Kayravan a yeni gelmis olan bazi Emevilerin bu sehirdeki ileri gelenlerle anlasip kendi aleyhinde komplolar kuruduklari ortaya cikti Bu komplolar ifsa edildikten sonra yok edilmekle beraber bunlarin durumun vahametini gosterdikleri gayet acikti ve bundan sonra vali Ibni Habib Ifrikiye ye yeni gelen Emevilere karsi daha hasin davranmaya basladi Bu sirada Abdurrahman ve Bedir kendilerine gayet yakinlik gosteren Nafta Berber asireti reisi yaninda Kabile bolgesine siginmislardi Burada kendilerini Ifrikiye valilik otoritesinden sakli tutmaya calismaktaydilar Vali Bin Habib bu bolgeye kendi adamlarini casus olarak gondermis ve kendi askeri guclerini kacaklari tutuklamak icin yollamisti Bin Habib in arama birlikleri bu Kabile bolgesindeki saklandiklari yere geldikleri zaman bu Berberi asireti reisinin karisi Abdurrahman in sahsi esyalarini kendi esyalari arasinda saklamisti ve bulunmalarini boylece onlemisti Arama birlikleri onlari bulamadan ayrildiktan sonra Abdurrahman ve Bedir hemen bu kamptan ayrilip batiya dogru ta Atlas Okyanusu kiyilarina kadar gitmek hedefiyle ayrildilar 755 te Abdurrahman ve Bedir gunumuzde Ceuta yakinlarinda Akdeniz sahillerine yetistiler Buradan Iber yarimadasina Araplar isgali altinda ve Bin Habib in valisi oldugu bolgenin batisinda bulunan arazilerden olusan Endulus bolgesine gecmeye karar verdiler Fakat Endulus 740 li yillarda cikan bir ayaklanmasinin bastirilmasina ragmen pek istikrarli bir bolge degildi Bu bolgeye goc eden Musluman Berberiler ve Araplar arasinda ve goc eden Arapca ve Berberlerin degisik asiretleri kendi aralarinda devamli askeri ve gayri askeri mucadeleler olmaktaydi Abdurrahman Ceuta ya geldiginde Endulus bolgesinin isimsel olarak valisi yine Fihri sulalesinden olan Yusuf bin Abdurrahman el Fihri idi Bu valiyi Endulus e en eski gelip yerlesmis olan belediyun olarak anilan ve cogunlugu Guney Arabistan ve Yemen asilli Arap asiretlerden gelmis olan Arap asilli gocmenler tutmakta idiler Bunlara karsi olan grup valinin veziri olan ve damadi olan Sumayl bin Hatium El Kilabi yi tutan ve Samiyun adi verilen Suriye ve Sam dan gelmis olan Araplar veya kuzey Arabistan da yasayan Kays asireti asilli askeri birliklerdi Bunlarin cogu Endulus e 742 ve sonrasinda goc etmislerdi Bu Suriye den goc etmisler arasina takriben 500 kisiyi asmayan Emevi asireti asilli olanlar vardi Abdurrahman bunlar arasinda buyuk sahsi destek gormeyi ummaktaydi Abdurrahman Kuzey Afrika da kalip Bedir i kendi elcisi olarak Cebelitarik Bogazi uzerinden Iber Yarimadasina gonderdi Bedr once Suriye asilli uc ordu birligi komutanlari ile Ubeyulallah bin Osman Abdullah bin Halid ve Kinnasrin li Yusuf Bin Buht yakin temaslar kurdu Bunlar Abdurrahman a destek saglamak icin Endulus valisinin rakibi kligin baskani ve o zaman Sarakusta da bulunan vali veziri Sumayl bin Hatium El Kilabi ile konustular Ama Sumayl gayet tutarli bir ongoru ile eger Abdurrahman Endulus e gecerse emirligini ilan edip kendini elimine edeceginden korkarak bu destegi vermekten kacindi Bunun uzerine Bedir ve kendine destek veren Emevi yandaslari ile birlikte kendilerine geleneksel rakip olan Yemenli asiretler asilli askeri birlik komutanlari ile iliskiler kurmaya karar verdiler Geleneksel olarak guney Arabistanli Yemenli asiretler ile Hicazli Kays li asiretlerden olan Emeviler arasinda buyuk bir rekabet bulunmakta idi ve iki kabile grubu asilli Araplar arasinda pek yakin iliskiler azdi Endulus valisi Emir Yusuf el Fihri kendinde vezir olmasina ragmen cok haris olup kendi menfaatini her seyin ustunde tutan El Sumayl i kontrol edememekte idi Diger Yemen asilli asiretlere ait olan askeri birlik komutanlari da ne Fihriler sulalesi ne de Suriyeli asilli asiretlerce yonetilen bir Iber Yarimadasinda kendi geleceklerini iyi olarak gormemekte idiler Fakat kidemlerinde ilerletmek ve daha fazla iktidar gucu kazanmak icin bunlar Emevi Abdurrahman a destek saglarlarsa kendilerine hizla ilerleme firsati acilabilecegini dusunup Abdurrahman a destek saglama karari aldilar Fakat Iber Yarimadasina daha once bir onemli Emevi lideri gelmemisti Genc Emevi Abdurrahman in gecmisi ve yetenekleri hakkinda pek bilinen yoktu Bu nedenle pek cok Yemenli asiretlere ait olup Endulus e goc etmis olan Arap birlikleri komutani Abdurrahman a verecekleri destegi cok rizikolu ama gerceklesirse gayet iyi sonuc verecek bir kumar olarak gormekte ve Abdurrahman in yetenekleri hakkinda supheler beslemekte idiler Bu maddenin iceriginin Turkcelestirilmesi veya Turkce dilbilgisi ve kurallari dogrultusunda duzeltilmesi gerekmektedir Bu maddedeki yazim ve noktalama yanlislari ya da anlatim bozukluklari giderilmelidir Yabanci sozcukler yerine Turkce karsiliklarinin kullanilmasi karakter hatalarinin duzeltilmesi dilbilgisi hatalarinin duzeltilmesi vs Duzenleme yapildiktan sonra bu sablon kaldirilmalidir Bedir bu destegi sagladiktan sonra Afrika ya dondu ve Abdurrahman i Endulus e cagiranlarin ona gonderdigi daveti ona bildirdi Abdurrahman kucuk bir grup takipcisi ile birlikte bir kucuk gemi ile Eylul 755 te Endulus e gecmek uzere Afrika dan ayrildi Bu sirada o zamana kadar kendine destek vermekte olan Berber kabileler Abdurrahman aleyhine donduler Abdurrahman in yaninda bulunan Berberler ve diger Berber kabileler onu tutuklayip Endulus e gecmesine onlerlerse ondan bir kurtulma parasi alma imkani olacagini dusunduler Abdurrahman zaten yaninda bulunan Berberi kabile mensuplarina bahsis dagitmisti Fakat daha fazla kurtulma bahsisini alabileceklerini dusunerek Abdurrahman in gemisini kiyidan ayrilmasini onlemeye koyuldular Bu gemi kovalayici Berberlerden birinin Abdurrahman nin gemisini durdurmak icin gemi kenarina gayet sikica yapistigi ve ancak gemi tayfalarinin onun ellerini keserek onu boylece gemiden uzaklastirabildikleri hikaye edilmektedir Abdurrahaman in buyuk olasilikla Eylul 755 basinda Endulus e Malaga nin hemen dogusunda bulunan Almunecar adli limana ciktigi kabul edilmektedir Gunumuzde Ispanya da karaya ciktigi sanilan Almunecar kenti sahilinde Abdurrahman in bir heykeli bulunmaktadir Endulus te iktidari eline gecirme mucadeleleri Endulus bolgesine Malaga yakinlarinda karaya ciktiginda Abdurrahman kendine biat etmis olan Ebu Osman ve Ibni Halid ile onlara refakat etmekte olan 300 kisilik bir suvari birligi tarafindan karsilandi Bu bolgede bulunan Kaiyis ve Yaman asiretlerine ait Arap asillilarin arasinda cikmis olan buyuk bir ihtilaf ve rekabetten faydalandi Malaga da kaldigi nispeten kisa bir donemde cok cabuk olarak gayet buyuk sayida yerel taraftar toplamayi basardi Kaybolmus sanilan bir Emevi prensinin Endulus te ortaya cikmasindan etkilenen Arap asillilar ozellikle Suriye de yasayan Arap asiretlerinden olup Endulus e goc etmis olan cok sayida kisi ona biat etmek icin dalga dalga Malaga ya gelmeye basladilar Abdurrahman in Iber Yarimadasina cikmasi haberi bu yarimadada gayet cabuk yayildi Bu sirada Endulus valisi Emir El Fihri ve Suriyeli askeri komutan olan El Sumayil kendilerinin resmen idareleri altinda bulunan bu arazilerde ortaya cikan ve kendi yonetimlerini tehdit eden bu duruma nasil hakim olabileceklerini dusunmekteydiler Abdurrahman in kendi ailelerinden olan bir kadinla evlendirilmesine ve eger bu evlilikten sonra Abdurrahman kendilerine karsi gelirse onun oldurulmesine karar verdiler Fakat bu kararlarini tatbikata koymaya baslamadan once Endulus un kuzey sinir bolgesinde ciddi bir ayaklanma basladi Bu ayaklanmacilar kendilerine ve onemli bir ticaret sehri olan ayaklanma merkezi Zaragoza ya bagimsizlik verilmesini talep ettiler El Fihri ve El Sumayni bu ayaklanmayi bastirmak icin ordularinin baslarinda Zaragoza ve civari yorelerine yoneldiler Bu Abdurrahman icin Endulus te iktidar gucunu kazanmak icin buyuk bir firsat oldu Bu sirada Abdurrahman Endulus teki gucunun dayandigi Emevi asiretliler ve Yemenli jundlar idi Bunlara dayanan Abdurrahman Mart 756 da Sevilla sehrini pek az direnis gorerek eline gecirdiler Fazla caba gostermeden Zaragoza merkezli ayaklanma girisimini de bastirmaya muvaffak oldular Ama tam bu sirada Kurtuba ya daha kuzeyde Bask ulkesinde bulunan Pamplona da yeni bir ayaklanma ciktigi haberi geldi Bu ayaklanmayi bastirmak icin Yusuf bin Abdurrahman komutasinda buyuk bir askeri birlik Pamplona ya gonderildi Fakat ayaklanmacilar bu birligi maglubiyete ugratip tamamiyla imha ettiler Bu vahim durum ortaya cikmisken El Fihri ordusu ile duzmece hukumdar olarak kabul ettigi Abdurrahman uzerine guneye yurumeye basladi Endulus te kimin iktidari ele alacagi bir ic savas cikmasina sebep oldu Bu ic savasin ilk muharebesi Kurtuba sehri yakininda oldu Iki taraf bolgenin baskenti olan Kurtuba sehrinin hemen disinda bulunan Musarah Ovasinda akan Guadalquivir Nehri nin iki sahilinde mevzi aldilar Bu nehir o yil uzun suren bir kuraklik doneminden sonra yagan yagmurlar nedeni ile olagan yatagindan tasmisti Fakat onceki kuraklik dolayisiyla bolgede yiyecek sikintisi vardi Abdurrahman in ordusu erzak sikintisi cekmeye basladi El Fihri kendi ordusuna gayet iyi yiyecek ve erzak tedariki saglamisti El Fihri ordusunun mensuplarini bu erzagi gayet gosterisli sekilde tuketmesini emretti Boylece aclik ceken Abdurrahman ordusunun moralini yikmaya gayret etti Gelenek uzere ilk defa iki taraf arasinda baris muzakereleri acildi Bu muzakerelerde buyuk olasilikla Abdurrahman a El Fihri nin kizi ile evlenmesi ve bu evlilik icin buyuk bir servetin ceyiz olarak getirmesi teklif edilmisti Fakat Abdurrahman in emirligi tumuyle kendi yonetimi ve kontrolu altina alma talep etti Bu kabul edilmedigi icin bu muzakerelerde baris saglanamadi Daha gercekci carpismalar baslamadan once Abdurrahman ordusundaki askerlerin hosnutsuzlugu belli olmaktaydi Emri altinda bulunan Yemen asilli Arap askerler ona cok guzel ve hizli Ispanyol ati verilmesinden ve onun bu ata binmesinden kuskulanmaya baslamislardi Bu Yemenliler Abdurrahman in daha kendini hicbir savasta gostermemis olmasindan ve bu guzel hizli atin Abdurrahman a savas meydanina kacabilmek icin cok iyi firsat saglamakta oldugundan kuskulanmaktaydilar Iyi bir komutan olan Abdurrahman ordu mensuplarinin kendine karsi besledikleri bu suphelerden haberdardi ve Yemenli Arap askerlerin kendine inancini tekrar kazanmak istemekteydi Bunun icin Yildirim adli bir katir ustune binmis bir sekilde savasa gelmis olan bir Yemenli komutana yaklasti ve bindigi Ispanyol atinin kontrolunun cok zor oldugunu bunun icin kendi ati ile Yildirim adli katiri degistirebilecegini soyledi Bu kabul olunca degis tokus yapilip Abdurrahman savasa bu katir uzerinde katilacagi ortaya cikti Bu Yemenli askerlerini kendine olan inancini ve moralini gayet yukseltti Cok gecmeden iki ordu nehrin ayni yakasinda karsilikli duzene gectiler Abdurrahman in bir bayragi olmadigi anlasildi Giydigi yesil renkli sarigini cikardi ve bir mizragin uzerine bir bayrak gibi acti Bundan sonra Kurtuba Emevi Emirligi nin ve Endulus Emeviler Devleti nin bayragi ve sembolu buna izafeten bir mizraga takilmis ve yesil renkli acik bir sarik kumasina benzer olmustur Muharebenin ilk taarruzunu Abdurrahman suvarileri ile yapti El Sumayil kendi suvari gucu ile bu taarruzunu durdurmak icin bir karsi taarruza gecti Bu iki suvari gucu arasinda yapilan uzun suren ve gayet siddetli carpismalar sonunda Abdurrahman bu muharebeden gayet kararli olarak galip cikti Muharebe meydani dusmanlarinin cesetleri ile dolmustu El Fihri ve El Sumayl ordularindan kalan kisimlari ile bu muharebe sahasindan kacmayi basardilar Abdurrahman galibiyetinden sonra Kurtuba sehrine girdi Kurtuba Emeviler Emirligi devleti yonetimini kurdu Fakat muharebeden kacmis olan El Fihri birlikte kactigi ordusu kalintisini yeni askerlerle takviye etti Cok gecmeden tekrar Abdurrahaman ile muharebeye girismek icin ordusu ile Kurtuba onlerine geldi Geleneklere gore once baris muzakereleri yapilmaya baslandi Bu sefer muzakereler pozitif sonuc verdi El Fihri nin hayati ve serveti bagislandi ve Kurtuba sehri sinirlari disina cikmadan o sehirde yasamasina izin verildi El Fihri nin ogul ve kizlari rehine olarak Abdurrahman in sarayinda yasamalari gerekti Her gun Abdurrahman ile istisareye gelmesi sart kosularak sehirden kacmasi onlendi El Fihri bir muddet bu sartlara uydu Fakat sehirde ve etrafindaki bolgede cok sayida kendi taraftarlari bulunmaktaydi ve bunlar kendisinin tekrar emirlik idaresini eline almasini istemekteydiler Cok gecmeden El Fihri Kurtuba sehrinden kacti ve kendini tutanlarin idarede oldugu bolgelerde yeni bir idare kurup yeni bir ordu toplamaya basladi Abdurrahman in atadigi Sevilla Valisi bu yeni orduyu ortadan kaldirmak icin faaliyete gecti Nispeten kucuk birkac carpismadan sonra Al Fihri nin yeni ordusunu maglup edip elemine etmeyi basardi El Fihri bundan sonra merkezi Endulus te bulunan eski Vizigot baskenti olan Toledo ya kacti Fakat bu sehirde yakalandi ve idam edildi Kesik basi baskent Kurtuba ya gonderildi Bu kesik bas bu sehirde bulunan bir nehir koprusu uzerine cakilarak halka gosterilmeye baslandi Kurtuba da zindanda bulunan El Sumeyil de bundan cok gecmeden idam edildi Abdurrahman Endulus Emeviler Emiri olarak Kurtuba da hukum surmeye basladi Buna ragmen kuzey Endulus bolgesi Toledo Zaragoza Barcelona vb onun dogrudan dogruya yonetimi altina girmediler El Fihri nin taraftarlari Kurtuba dan bagimsiz olarak bolgede hukum surduler Bu bolge Kurtuba Emevi Emirligi idaresine ancak 779 da alinabildi Hukum surme donemi Abdurrahman bir Emeviler prensi olmakla beraber kurdugu devlette kendini halife olarak degil emir olarak ilan etmisti Buna pek muhtemel nedenin Endulus un gayet degisik sadakat gerektiren bircok gruplardan olusmasi ve bir Sunni halifelik ilan edilince bunlarin halifeye karsi gelebileceklerini dusmesi idi Ama Abdurrahman i takip eden ahfadi hukumdar olma yaninda halife olduklarini da ilan etmekten hic aksi tesir gormemislerdir Bu maddenin iceriginin Turkcelestirilmesi veya Turkce dilbilgisi ve kurallari dogrultusunda duzeltilmesi gerekmektedir Bu maddedeki yazim ve noktalama yanlislari ya da anlatim bozukluklari giderilmelidir Yabanci sozcukler yerine Turkce karsiliklarinin kullanilmasi karakter hatalarinin duzeltilmesi dilbilgisi hatalarinin duzeltilmesi vs Duzenleme yapildiktan sonra bu sablon kaldirilmalidir Abdurrahman Endulus de kendi devletini kurup kendi emir olarak tahta gectigi zaman Kuzey Afrika Orta Dogu ve hatta Ic Asya da yasayan Musluman topluluklara hitap eden davetnameler gondermis ve Endulus un Emeviler hanedanina yakinligi ve sevgisi olanlari Endulus e davet etmistir Bu davet ozellikle Abbasilerinin kokunu kazmaya gayreti icinde bulunduklari Emevi kalintilarina cok cekici gelmistir Abdurrahman in Firat Nehri kiyisinda aglayarak kizkardesleri yaninda geride biraktigi oglu Suleyman Endulus e ulasmayi basarmistir Fakat Abdurrahman in kiz kardesleri Endulus e kadar olan uzun yola katlanmamislardir Abdurrahman Emevi sulalesinden olup da Endulus e gelebilenlere yuksek devlet memurluklara verdi ve boylece Emevi asillilara tekrar devletin ileri gelen yoneticiler kadrosunda onemli rol almaya basladi ve Endulus teki bu sulale mensuplari sayisi gittikce buyudu Abdurrahman in ugrasmaya basladigi ikinci onemli sorun Abbasilerin Endulus u ele gecirmelerini onlemek icin tedbirler almasi idi Ta hukum surmeye baslayan Abbasi halifesi kendilerine Endulus Emiri unvani veren Emevileri ortadan kaldirmaya kararli idi Halife Mansur El Ala Ibni Mugith adli bir komutani Afrika valisi yapti ve bu valinin idare alani Endulus u de ihtiva etmekteydi El Ala Kuzey Afrika dan ordu ile Iber Yarimadasinda bulunan ve modern Portekiz e ait olan Beja limanina bir cikartma yapti Beja etrafindan bulunan yerleskelerin hemen hepsi bu valiye ve Abbasi halifesi Mansur a biat ettiler Abdurrahman hic gecikme kabul etmeyen bu durum karsisinda hemen toplayabildigi ordu ile El Ala ya karsi yuruyuse gecti El Ala komutasinda altinda bulunan takriben 7 000 kisilik ordudan cok daha kucuktu Abdurrahman hemen ordusu ile Carmona daki bulunan kale mevzilerine cekildi El Ata nin Abbasi ordusu hemen arkasindan takip etmekte idi ve Caramona kalesini kusatma altina aldi Bu kusatma takriben iki ay surdu Abdurrahman in ordusunda yiyecek ve su sikintisi cekilmeye baslandi Durum daha fazla kotuye gitmeden Abdurrahman in bir karar almasi gerekmekteydi Abdurrahman askerlerini topladi ve gayet cesur ve atik bir huruc planini onlara anlatti Kusatilan ordudan secilmis askerlerden 700 kisilik bir birlik kurdu Bu birlik ile Carmmona kalesi esas kapisi onune geldi Burada buyuk bir ates yaktirdi Abdurrahman bu plana verdigi onemi gostermek icin kilicin kinini ates icine atti ve bir moral verme soylevi yapti Bu birlik askerlerinin aclik ve susuzluktan olme olasiligina kiyasla dusmana yapilacak bir huruc saldirisi sirasinda kahramanca olmenin daha iyi olduguna bildirilirdi Kale kapisi acildi ve Abdurrahman in birligi hic beklemedikleri icin gayet hazirliksiz olan kusatici Abbasi guclerine bir surpriz saldirisi baslatti Bu baskin seklinde saldiriyi karsilayamayan Abbasi gucleri degildi Abbasi ordusunun onemli komutanlari yakalandilar ve baslari kesilerek idam edildiler Bu kesik baslar tuzlanarak kokusmalarin onlendi ve kesik kelleler bir torba icinde gemi ile Suriye ye ve oradan da karadan Abbasiler baskenti Bagdat a gonderildi Ama halife El Mensur orada degildi ve Hac yapmak icin Hicaz a gitmisti Bu kesik kafalar paketi Mekke de bulunan Abbasi halifesi eline gonderildi Halife Mansur boyle trajik bir sekilde Endulus e gonderdigi El Ala ve Abbasi ordusunun elemine edildigi haberini ogrenince Abdurrahman a atifla Allah Sukurki Bu korkutucu askeri komutan ile aramizda bir deniz koydu dedigi hikaye edilmistir Halife Mansur un hem Abdurrahman dan nefret ettigi hem de onun gosterdigi kahramanliklari ovmek amaciyla ona lakap olan Emevilerin Kureys kabilesinin bir kolu olmalarina atifla Sakr ul Kureys Kureys lakabini vermistir Bu buyuk galibiyetine ragmen ulke bir devamli sulh ve sukun altina girmedi Endulus te devamli olarak ayaklanma ve degisik gruplar arasindan silahli catismalar olmaktaydi ve Abdurrahman in bunlari bastirmasi gerekmekteydi Ulkede buluna cesitli Arap ve Berber kabile gruplari birbirleriyle cesitli siddette silahli catismalar yapmaktaydilar Bazi sehirler emirlikten ayrilip kendilerini bagimsiz bir devlet olarak idare etmek icin isyan ettiler Hatta Abdurrahman in yakin akrabalari bile birbirleriyle catismak ve hatta Abdurrahman a karsi gelmek icin ayaklanma cikarttilar Bu sekilde ortaya cikan buyuk bir yerel isyanda isyanci ordu Kurtuba uzerine yuruyup Emirlik baskentini kusatti Ornegin ulkesinin kuzeyinde bulunan Zaragosa sehri ve buna bagli olan kuzey sinir bolgesi Yusuf Ibni Abdurrahman el Fihri nin yonetimden itibaren devamli olarak otonomi istemekte ve Kurtuba hukumetinin her zayiflik doneminde bu nedenle merkezden ayrilmak icin cabalar yapmakta idi Fakat tarihi gelisime bakilirsa Abdurrahman her seferinde ayaklanmacilara ustun gelmeyi ve cikan her isyani bastirmayi ve cok kerede bundan sonra da Enduluslu isyancilari cok siddetle cezalandirmaya muvaffak olmustur Fakat bunun yaninda sunu da bildirmek gerekmektedir ki ulkesinin guneyinde 756 dan itibaren 25 yil boyunca ancak sinirli sayida stratejik bakimdan onemli merkezleri dogrudan dogruya idare edebilmekte idi ve diger yerleskeler kendi yonetimine acikca isyan etmemekle beraber menfaat cakilmasi hallerinde merkezi yonetime karsi direnis gostermekte idiler Endulus un yonetimi gayet karmasik ve bazen karisikliklarla dolu olmakla beraber adeta bununla yetinmeyen Abdurrahman Abbasilere karsi devamli dusmanca davranmisti ve hatta bir gun Bagdat in iktidar gucunu kirma hayalleri oldugu bildirilmektedir Bu dusmanca tutuma bas neden Abbasilerin iktidara ilk geldiklerinden daha onceki halifelik hanedani olan Emevileri kokunden kazimak icin uyguladiklari politika olmustur ve Abdurrahman bunun intikamini almak hevesinden hic vazgecmemistir Fakat Endulus Emevi Emirligi ndeki ic problemler bu hevesin gerceklesmesine devamli engel olmustur Kuzey sinirlarinda siyasi ve askeri sorunlar Abdurrahman in emirliginin kurulus doneminin ortaya cikan ve bastirilan kargasaliktan sonra yine nispeten sulh ve sukun donemi ortaya cikmadi Endulus de arka arkaya karisikliklar ortaya cikmaktaydi Bunlardan en cetini Endulus un kuzey sinir eyaleti ve Zaragoza sehrinde zamana zaman cikan karisikliklar idi ve Zaragoza ve sinir eyaletinin yonetim zorlugu sadece Abdurrahman doneminde degil kendini takip eden Kurtuba Emevi Emirleri donemlerinde de gorulmustur 778 779 yillarinda Suleyman Ibni Yokdan El Arabi El Kalbi kendi kendini Zaragoza emri ilan edip bu sehri ve sinir eyaleti idaresini eline almisti Unlu Arap tarihcisi Ibni Esir in bildirdigine gore Franklar Kralligi Paderborn Diet ine kuzey Ispanya eyaletinde bulunan Zaragoza Girona Barselona ve Huesca sehirlerini bagimsiz Musluman Muladi emirleri temsilciler gondermislerdi Bu emirler Kuzey Ispanya sinir eyaletini tumuyle eline gecirmek icin caba gosteren Kurtuba Emevi Emiri I Abdurrahman ordularina karsi kendi bagimsizliklarini korumak icin Pireneler kuzeyini ellerine gecirmis olan Hristiyan guc olan Franklar Kralligi ndan destek ve yardim istemek icin gelmislerdi Sarlman in Hristiyan ordusu bu Musluman Arap Kuzey Ispanya eyaleti liderlerine askeri destek saglamak uzere anlasmislardi Bu sanki Sarlman in ordusunun bu Kuzey Ispanya emirleri tarafindan hukum ettikleri arazileri korumak icin bir parali ordu gibi kiralanmasina pek benzemektedir Sarlman in sadece bir ticari ordu olmak yaninda bu arazileri eline gecirip imparatorluguna ve Hristiyanliga katma hedefleri oldugu da bulunmaktaydi Bu anlasmadan hemen sonra 779 de Frankalrini Neustrai ordulari bati Pioreneler gecitlerinden ve Austrasia Lombardalar ve Burgundililer ordulari da dogu Pireneler gecitlerinden gecip sonra Birlesip Zaragoza kalesi kapisina gelmislerdir Bu Franklar ordusunu Zaragoza onune gelen kismi kale disinda beklerken sehir emir olan Suleyman Ibni Yokdan Sarlman a biat etmek icin onunla gorustu Fakat Suleyman Ibni Yokdan in akli basina gelip bu Hristiyan ordularinin kendinin sehrini ve idaresinin tehdit edebilecegi aklina geldi ve Franklar ordusunun Zaragoza ya girmesini onledi Mevsimin gec olmasi dolayisiyla ve Pireneler gecitlerinin soguk aylarda Franklarin sehri ellerine gecirmeleri nedeniyle kendine Franklara dusman olan Basklar tarafindan tutulacagini bilen Sarlman Franklar ordusu ile Zaragoza onunde fazla kalmayip geri donmeye basladi Buyuk Franklar ordusu Zaragoza onunden cekildikten sonra Abdurrahman Zaragoza daki isyanla ugrasmaya basladi 779 da Abdurrahman a Zaragoza emirligini Suleyman Ibni Yokdan a yakin idareci Huseyin Ibni Yahya ya vermeyi kabul etti Huseyin Ibni Yahya Zaragoza Muladi emiri Suleyman Ibni Yokdan i bir suikastla oldurdu ve Abdurrahman a tabi Zaragoza valisi olarak tayin edildi Fakat 771 de Huseyin Ibni Yahya Zaragoza yi bagimsiz sehir devleti olarak ilan etti ve Abdurrahman ile tum iliskilerini kesti Fakat Abdurrahman Kuzey Ispanya sinir eyaletini ve Zaragoza yi tekrar idaresi altina alma cabalarina devam etti 783 te bir Kurtuba Emevi Emirligi ordusu ile Zaragoza onune geldi Bu ordu onemli bir kusatma icin hazirlikli idi ve 36 tane mancinik getirilmisti Bu manciniklar Zaragoza nin unlu beyaz granit tasindan yapilmis kale duvarlarina yaptiklari yaylim atislari sonunda kale duvarlarin da buyuk gedikler acildi Bu gediklerden sehre gire Kurtuba Emevi Emirligi askerleri sehir ellerin gecirdiler Askeri ve sosyal gelisme Hukumet suresi basinda ayaklanmalar doneminden sonra Abdurrahman in saltanat donemi Endulus te nispeten baris donemi olmus ve Abdurrahman in dikkati Endulus un ekonomik altyapisini gelistirme faaliyetlerine yonelmistir Bu donemde ulkede topraklari baglayan ana yollarin yapilmasina onem verildi sehirlere su getiren su kemerleri getirildi ve bazilari yeniden yapildi ve Kurtuba da buyuk bir camii yapilmasi icin mali fonlar saglandi Kurtuba icin ulu camii olarak Kurtuba Camii nin yapilmasina takriben 766 yilinda baslandi Abdurrahman varisi olan ogluna ve sonra ahfadindan olacak emirlere sulh sukun icinde ve refah icinde bir hayat yasatacak bir ulke birakmak istemekteydi Ama Endulus hem icten hem de distan karisiklik ve saldiri altinda idi Istegine erisebilmek icin Abdurrahman Kurtuba Emirligi ve Endulus icinde gayet yetenekli bir yonetici kadrosu ve iyi yetismis bir profesyonel ordu kurmaya onem verdi Ozellikle hukumet ettigi arazilerde buluna Hristiyan ve yeni yerlesmis Musluman nufustan merkezi devlet yonetimine sadik bir ordu kuramayacagini anlamisti Bunun icin kurdugu buyuk bir profesyonel ordunun askerlerini cogunlugunu Kuzey Afrika dan Berber kavminden olup askerlik yapmak icin Iber Yarimadasina getirilmis olan parali profesyonellerden ve diger bolgelerden memluk kole olarak toplananlardan olusmustu Bu profesyonel ordunu mevcudu 40 000 kisi kadar oldugu tahmin edilmektedir I Abdurrahman in Iber Yarimadasinda Endulus te kurdugu ve yeni Emeviler hanedani altinda gelistirdigi devlet in Frank Kralligi Abbasiler Berberler ve diger Iber Yarimadalilarina karsi basarili olarak direnebilmis oldugu hic suphe goturmeyen bir tarihi gercektir Fakat yine de tarihciler bu basarisinin nedeninin eski Emevi Hanedani bir kolu olmasina mi yoksa Iber Yarimadasinda bulunan yeni Kurtuba Emirligi Halifeligi olmasina bagli oldugunu tartismaktadirlar Islam in Dort Halife Donemi nde yayilmasi sirasinda Yahudilere ve Hristiyanlara uygulanan toleransli tutum bunlara oze cizye vergisi verildikten sonra Iber Yarimadasi nda ve Avrupa kitasinda o zamana kadar gorulmeyen dindas olmayanlara gosterilen tolerans Endulus te de uygulanma gordu Bu donemde ulkenin nufusunun buyuk cogunlugu Musluman oldugu bildirilmektedir Bulliet adli bir tarihciye gore Muslumanligi kabul edenlerin sayisi logaritmik olarak artis gosterdi ve bu artis istatistiksel sekilde bir lojistik trend egrisi ile gosterilebilir Bu Musluman dinini kabul edilmesi en dusukten en yuksek tabakaya yayilmisti Ornegin Vizigot kralin Vittiza nin kiz torunlarindan olan Sarah adli biri bir Musluman ile evlenip iki cocugu olmustu ve bunlar buyuyunce ulkedeki Arap ileri gelenler basinda gelmislerdir Bazi Avrupali tarihciler buna itiraz etmekte ve ulkenin cogunlugunun Musluman olmasi ancak 10 yuzyil basinda oldugunu iddia etmektedirler Thomas F Glick Islamic and Christian Spain in the Early Middle Ages Princeton New Jersey Princeton University Press s 33 35 lt ref gt Bazi Avrupali tarihciler Musluman dininin her siniftan halk icin pozitif cekiciligini inkar etmektedirler Bunlara gore Endulus nufusunun 80 inin Musluman olmasi Abdurrahman doneminde cizye vergisinin nispeten yuksek olmasidir Olumu Abdurrahman olum tarihi tartismalar dogurmustur Genellikle kabul edilen tarih 785 788 arasinda olup cok muhtemelen 788 yiliydi Kurtuba da olmustur ve gunumuzde katedrale donusturulmus Mezquita adli Kurtuba Buyuk Camii nin kurulma mevkine gomulmustur Yerine kendisinin tercih ettigi oglu olan oglu Kurtuba Emevi Emiri olarak gecmistir Abdurrahman in Endulus Emeviler sulalesi mensuplari 929 a kadar Kurtuba Emevi Emiri olarak hukum surmuslerdir ve 929 da bu sulaleden olan III Abdurrahman kendini Endulus Emevi Halifesi ilan etmistir ve bu devlet ise 1031 de tahttan indirilinceye kadar surmustur Ailesi ve cocuklari Abdulvahid Marekesi adli bir Magripli kronikci tarihci ye gore Abdurrahman in uzun kunyesini soyledir Abdurrahman bin Muaviye bin Hisam bin Abdulmelik bin Mervan Abdurrahman in annesinin Nafza Berberleri asiretindendi ve Abdurrahman 750 de Abbasilerin her Emeviyi oldurme amacli askeri katliamindan sonra bu kabileye siginmisti Abdurrahman ogullarinin anneleri olan bircok hanim ile evlilik yapmis veya bunlari cariye olarak korumustur Varisi olan oglu I Hisam Hulal adli bir Berber asilli bir cariyesinden olmustur Bildigimiz ogullarinin isimleri su listede verilmektedir Suleyman 745 800 Toledo valisi Erkek kardesi Hisam in babasi yerine tahta getirilmesini kabul etmedigi icin surgune gonderilmistir 796 da tahta gecen yegenine karsi bir isyan tertip etmek uzere Endulus e geri donmus yakalanmis ve 800 yilinda idam edilmistir Omer 758 den once Hristiyan Asturias Krali I Fruela ile yaptigi bir muharebede esir dusmus ve idam edilmistir 757 17 Nisan 796 Kurtuba Emevi Emiri Abdullah Kaynakca Bu bilgilerin kaynagi 17 yuzyilda unlu bir kronik tarihci olan Ahmed bin Muhammed El Makkari tarafindan hazirlanmis olan Nafh al tib kisa adli eserinin birinci kisminda bulunan Ispanya da Musluman Hanedanlari Tarihi adli eserdir Bu eser ilk defa 1888 de Fransizcaya cevrilmistir a b c d e H Kennedy 1996 Muslim Spain and Portugal a political history of al Andalus Londra Longman Abd ar Rahman I Encyclopaedia Britannica 15 bas Chicago IL Encyclopaedia Britannica Inc 2010 s 17 ISBN 978 1 59339 837 8 Eksik ya da bos url yardim Hitti Philip K 1968 Makers of Arab History New York Martin s Press s 66 Ahmed ibn Muhammad El Makkari The History of the Mohammedan Dynasties in Spain s 81 W Montgomery Watt Islamic Surveys 4 A History of Islamic Spain Edinburgh Edinburgh University Press 1965 s 32 Thomas F Glick Islamic and Christian Spain in the Early Middle Ages Princeton Princeton University Press s 38 Ahmed Ibni Muhammad al Makkar The History of the Mohammedan Dynasties in Spain s 85 Jo Ann Hoeppner Moran Cruz Western Views of Islam in Medieval and Early Modern Europe Perception and Other Editor David R Blanks ve Michael Frassetto New York Saint Martin s Press 1999 p 56 Philip K Hitti 1968 Makers of Arab History New York St Martin s Press s 68 Bu geri donusun nden yapilmasi gerekti ve Sarlman in artci gucu ve agirliklari imha edildi ve bunlara komuta eden onemli Frank komutanlari Basklar tarafindan pusuya dusurulup olduruldu Bu gecitte yapilan muharebeler hakkinda yazilan Roland Sarkilari La Chanson de Roland Fransizca Ortacag Edebiyatinin en iyi bilinen siir eserlerinden oldu Jose Luis Corral Lafuente 1998 Historia de Zaragoza Zaragoza Musulmana Zaragoza Ayuntamiento de Zaragoza s 14 Ispanyolca W Montgomery Watt 1965 Islamic Surveys 4 A History of Islamic Spain Edinburgh Edinburgh University Press s 33 Ingilizce Hitti Philip K 1968 Makers of Arab History New York St Martin s Press s 68 Marianne Barrucand ve Achim Bednorz 2002 Moorish Architecture in Andalusia London Taschen 2002 Fagnan E Fr cev ve ed 1893 Histoire des Almohades d Abd el Wahid Merrakechi Algiers Abdul vahid Merrakesi s 50 a b Cherbonneau M A cev Chronique d Ibn el Kouthya Journal Asiatique 5th series Cilt VIII Paris 1856 s 456 Barrau Dihigo L 1989 Historia politica del reino Asturiano 718 910 Gijon s 134 Ispanyolca Dis baglantilarAhmed ibn Mohammed Al Makkari 1855 hz Reinhart Pieter ve Anne Dozy Analectes sur l histoire et la litterature des Arabes d Espagne E J Brill 1 23 Aralik 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Fransizca 2002 The History of the Mohammedan Dynasties in Spain Royal Asiatic Society Books Ingilizce Watt William Montgomery ve Cachia Pierre 2001 A History of Islamic Spain Edinburgh Edinburgh University Press ISBN 978 0202309361 2 30 Kasim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce Diozy Reinhart 1932 Histoire des Musulmans d Espagne 3 Cilt Leyden E J Brill Fransizca Resmi unvanlarOnce gelen Once gelen yoktur Kurtuba Emevi Emirligi 756 788 Sonra gelen