Jus ad bellum, savaşa girmeden önce savaş ilanını belirli haklı gerekçelere bağlayan kriterleri kapsayan Latince uluslararası hukuk terimidir.
Tanım
Jus ad bellum bazen savaş yasalarının bir parçası olarak kabul edilir ancak "savaş yasaları" terimi, bir savaşın adil bir şekilde yürütülüp yürütülmediğine ilişkin (düşmanlıkların başlamasının adil olup olmadığına bakılmaksızın) jus in bello'ya atıfta bulunduğu düşünülebilir. "Jus ad bellum, devletlerin savaşa veya genel olarak silahlı kuvvet kullanımına başvurabilecekleri koşulları ifade eder." Bu kurallar, bir savaşı neyin adil kıldığına dair belirli kriterlere odaklanır.
Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın 51. Maddesi bu konuyu açıklığa kavuşturmaktadır: "Bu Antlaşma'nın hiçbir hükmü, Birleşmiş Milletler üyelerinden birinin silahlı bir saldırıya hedef olması halinde, Güvenlik Konseyi uluslararası barış ve güvenliğin korunması için gerekli önlemleri alıncaya dek, bu üyenin doğal olan bireysel ya da ortak meşru savunma hakkına halel getirmez."
Bir ülkenin diğerine savaş ilan etmesine yönelik haklı gerekçeleri sınırlayan uluslararası bir anlaşma jus ad bellum ile ilgilidir. İkili saldırmazlık paktlarına ek olarak, yirminci yüzyılda savaşa gitmeye karşı yeni kısıtlamalar tanımlayan çok taraflı anlaşmalar yapılmıştır. En dikkate değer üç örnek; Kellogg-Briand Paktı'nın savaşı bir ulusal politika aracı olarak yasadışı ilan etmesi, "barışa karşı işlenen suçları" II. Dünya Savaşı sonrası yargılanacak üç ana uluslararası suç kategorisinden biri olarak tanımlayan Nuremberg Şartı ve ulusları anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesini sağlamaya bağlayan ve bir ulusun bir diğerine karşı içsel savunma hakkının ötesinde, bir diğerine karşı herhangi bir güç kullanımı başlatabilmesi için Birleşmiş Milletler tarafından izin verilmesini gerektiren Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'dir.
Buna karşılık, savaş halindeyken kabul edilebilir davranış sınırlarını tanımlayan anlaşmalar "savaş kuralları" olarak kabul edilir ve jus in bello olarak adlandırılır. Bu nedenle, Cenevre Sözleşmeleri bir dizi "jus in bello" dur. Savaş zamanında sivillerin korunmasına veya güç kullanıldığında "orantılılık" ihtiyacına ilişkin doktrinler, bir savaştaki davranış sorunlarına yöneliktir. Aynı zamanda bu doktrinler, ilk etapta savaşa gitmenin ne zaman yasal veya ne zaman yasa dışı olduğu sorusuna da ışık tutabilmektedir.
Jus ad bellum'un ilkeleri
Uygun yetki ve kamu beyanı
Doğru otorite ilkesi, bir savaşın ancak meşru bir otorite tarafından yürütülmesi halinde olduğunu öne sürer. Bu tür bir otorite, devlet egemenliği kavramına dayanmaktadır.Aziz Aquinolu Thomas, "Summa Theologica" adlı eserinde, savaşın adil bir savaş olması için sadece kamuya ilan edilmesi gerektiğini değil, aynı zamanda egemen bir otorite tarafından ilan edilmesi gerektiğini de belirtmektedir.
Doğru otorite, savaşı cinayetten ayıran şeydir: "Uygulamaya anlam veren, savaşı cinayetten, askerleri suçlulardan ayıran şey savaş kurallarıdır". Bir asker, devletin uygun yetkisi altında faaliyet gösterdiği ve askeri liderlerinin emri altında işlenen eylemlerden bireysel olarak sorumlu tutulamadığı için bir suçlu değil, bir savaş esiri muamelesi görür.
Haklı sebep
Haklı amaç ilkesine göre, savaşın amacı dar tanımlanmış ulusal çıkarların peşinde koşmak değil, adil bir barışı yeniden kurmak olmalıdır. Bu barış hali, savaş olmasaydı hakim olacak koşullara tercih edilmelidir. Savaşlar, sadece mülk eklemek veya bir rejim değişikliği kurmak için yapılamaz. Kimi zaman Bush Doktrini ile ilişkilendirilen mevcut "ileriye yönelik öz savunma" veya önleyici saldırı doktrinleri, haklı sebep kavramlarına meydan okumuştur. Haklı sebep, özellikle eylemler "vicdanı şok ettiğinde" insani müdahaleyi içerir. Koruma sorumluluğu, insani müdahalenin doğasını daha derinlemesine kapsar.
Başarı olasılığı
Bu ilkeye göre, haklı savaşın amaçlarına ulaşılabilir olduğu sonucuna varmak için iyi gerekçeler olmalıdır. Bu ilke, haklı sebebi güvence altına alma olasılığı düşükse, kitlesel şiddete girişilmemesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bu kriter, istila uğruna istiladan kaçınmak ve orantılılık kriterlerine bağlanmaktır. Gerçekten bir devletin savaşı kazanma ihtimali yoksa o savaşa girmeye yeltenmez. Bununla birlikte, savaşlar tamamen teknik ve sayısal üstünlüğe dayanmaz aynı zamanda savaşı kazanmak başka faktörlere de bağlıdır. Bu nedenle savaşı kimin kazanacağının önceden bilinmesi imkansızdır. Bu kriterler ahlaki ve teorik zeminden pratik zeminde konuşulmaya başlanmıştır. Esasen bu, bir koalisyon oluşturmak ve diğer devletlerin onayını almak içindir.
Orantılılık
Orantılılık ilkesi, savaşta kullanılan şiddetin askeri amaçlarla orantılı olmasını şart koşar. Bu hedef, "yakıp yıkma taktiği" politikalarını ortadan kaldırmak içindir. Askeri zaferin seviyesi, ortaya çıkan yıkım seviyesiyle orantılı olmalıdır. Örneğin 400 siville dolu bir alışveriş merkezinde tek bir düşman savaşçısı varsa, orayı havaya uçurmak orantılı kabul edilmemektedir. Bununla birlikte, çok daha az sivilin olduğu bir bölgede (bir araba veya özel bir ev gibi) yüksek değerli bir askeri hedef varsa, bir saldırı ve tali hasar, orantılılık kuralı kapsamında haklı görülebilmektedir.
Son çare
Son çare ilkesi, güç kullanımının gerekçelendirilebilmesi için önce şiddet içermeyen tüm seçeneklerin tüketilmesi gerektiğini öngörür. Diplomatik seçenekler, yaptırımlar ve diğer askeri olmayan yöntemler, sıcak çatışmalara girilmeden önce denenmeli ve uygulanmalıdır. Dahası, zararın miktarı ile ilgili olarak son çare ilkesi, halı bombardımanı veya nükleer savaş gibi büyük bir güçle bir savaş başlatmak yerine önce küçük çaplı müdahale güçlerinin kullanılmasını desteklemektedir.
Tarihçesi
Aziz Aquinolu Thomas, adil bir savaşı neyin yarattığı konusunda düşünen ilk filozoflardan biridir. Kriter listesinin amacı sivilleri korumak ve savaşların sadece şahısların kişisel çıkarları için yapılmadığını garanti etmektir.
Otuz Yıl Savaşı'nı sona erdiren Vestfalya Antlaşması'ndan sonra, akademisyenler ve bilginler devlet egemenliğine saygı gösterirken eyaletler arası savaşı kontrol etmenin bir yolunu bulmak amacıyla bu konuya ilişkin kafa yormaya başladılar.II. Dünya Savaşı'ndan sonra Birleşmiş Milletler kurulana kadar jus ad bellum kavramları resmîleşmiştir.
Günümüz
1950'lerden bu yana, jus ad bellum beyanları önemli ölçüde azalmıştır. Tanisha Fazal, "Why States No Longer Declare War" (Türkçesi: Devletler Neden Artık Savaş İlan Etmiyor) adlı kitabında, 1950'lerden bu yana resmi savaş ilanlarındaki düşüşe dikkat çekmektedir. Terörist gruplar gibi devlet dışı aktörlerin yükselişi göz önüne alındığında, bu modern zamanlardaki savaş nüansının bir sonucu olarak kabul edilebilmektedir.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ . . 9 Haziran 2020. 14 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ağustos 2020.
- ^ a b . 5 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ağustos 2014.
- ^ a b Don Hubert and Thomas G. Weiss et al. "The Responsibility to Protect: Supplementary Volume to the Report of the International Commission on Intervention and State Sovereignty". (Canada: International Development Research Centre, 2001)
- ^ a b c The New Warfare: Rethinking Rules for an Unruly World. Taylor & Francis. 19 Şubat 2016. ISBN .
- ^ "Rules of war and wars of rules: The international red cross and the restraint of state violence". Constructing World Culture: International Nongovernmental Organizations Since 1875. Stanford University Press. 1999. ss. 149-165. ISBN .
- ^ . plato.stanford.edu. 7 Nisan 2000 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2014.
- ^ Humanitarian Military Intervention: The Conditions for Success and Failure. Oxford University Press. January 2007. ISBN .
- ^ . Ethics & International Affairs. 12 Haziran 2015. 21 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Nisan 2017.
- ^ . www.catholiceducation.org (İngilizce). 28 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Nisan 2017.
- ^ . Encyclopedia Britannica (İngilizce). 6 Ağustos 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Nisan 2017.
- ^ Fazal (2012). "Why States No Longer Declare War". Security Studies. 21 (4): 557-593. doi:10.1080/09636412.2012.734227.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Jus ad bellum savasa girmeden once savas ilanini belirli hakli gerekcelere baglayan kriterleri kapsayan Latince uluslararasi hukuk terimidir TanimJus ad bellum bazen savas yasalarinin bir parcasi olarak kabul edilir ancak savas yasalari terimi bir savasin adil bir sekilde yurutulup yurutulmedigine iliskin dusmanliklarin baslamasinin adil olup olmadigina bakilmaksizin jus in bello ya atifta bulundugu dusunulebilir Jus ad bellum devletlerin savasa veya genel olarak silahli kuvvet kullanimina basvurabilecekleri kosullari ifade eder Bu kurallar bir savasi neyin adil kildigina dair belirli kriterlere odaklanir Birlesmis Milletler Antlasmasi nin 51 Maddesi bu konuyu acikliga kavusturmaktadir Bu Antlasma nin hicbir hukmu Birlesmis Milletler uyelerinden birinin silahli bir saldiriya hedef olmasi halinde Guvenlik Konseyi uluslararasi baris ve guvenligin korunmasi icin gerekli onlemleri alincaya dek bu uyenin dogal olan bireysel ya da ortak mesru savunma hakkina halel getirmez Bir ulkenin digerine savas ilan etmesine yonelik hakli gerekceleri sinirlayan uluslararasi bir anlasma jus ad bellum ile ilgilidir Ikili saldirmazlik paktlarina ek olarak yirminci yuzyilda savasa gitmeye karsi yeni kisitlamalar tanimlayan cok tarafli anlasmalar yapilmistir En dikkate deger uc ornek Kellogg Briand Pakti nin savasi bir ulusal politika araci olarak yasadisi ilan etmesi barisa karsi islenen suclari II Dunya Savasi sonrasi yargilanacak uc ana uluslararasi suc kategorisinden biri olarak tanimlayan Nuremberg Sarti ve uluslari anlasmazliklarin bariscil yollarla cozulmesini saglamaya baglayan ve bir ulusun bir digerine karsi icsel savunma hakkinin otesinde bir digerine karsi herhangi bir guc kullanimi baslatabilmesi icin Birlesmis Milletler tarafindan izin verilmesini gerektiren Birlesmis Milletler Sozlesmesi dir Buna karsilik savas halindeyken kabul edilebilir davranis sinirlarini tanimlayan anlasmalar savas kurallari olarak kabul edilir ve jus in bello olarak adlandirilir Bu nedenle Cenevre Sozlesmeleri bir dizi jus in bello dur Savas zamaninda sivillerin korunmasina veya guc kullanildiginda orantililik ihtiyacina iliskin doktrinler bir savastaki davranis sorunlarina yoneliktir Ayni zamanda bu doktrinler ilk etapta savasa gitmenin ne zaman yasal veya ne zaman yasa disi oldugu sorusuna da isik tutabilmektedir Jus ad bellum un ilkeleriUygun yetki ve kamu beyani Dogru otorite ilkesi bir savasin ancak mesru bir otorite tarafindan yurutulmesi halinde oldugunu one surer Bu tur bir otorite devlet egemenligi kavramina dayanmaktadir Aziz Aquinolu Thomas Summa Theologica adli eserinde savasin adil bir savas olmasi icin sadece kamuya ilan edilmesi gerektigini degil ayni zamanda egemen bir otorite tarafindan ilan edilmesi gerektigini de belirtmektedir Dogru otorite savasi cinayetten ayiran seydir Uygulamaya anlam veren savasi cinayetten askerleri suclulardan ayiran sey savas kurallaridir Bir asker devletin uygun yetkisi altinda faaliyet gosterdigi ve askeri liderlerinin emri altinda islenen eylemlerden bireysel olarak sorumlu tutulamadigi icin bir suclu degil bir savas esiri muamelesi gorur Hakli sebep Hakli amac ilkesine gore savasin amaci dar tanimlanmis ulusal cikarlarin pesinde kosmak degil adil bir barisi yeniden kurmak olmalidir Bu baris hali savas olmasaydi hakim olacak kosullara tercih edilmelidir Savaslar sadece mulk eklemek veya bir rejim degisikligi kurmak icin yapilamaz Kimi zaman Bush Doktrini ile iliskilendirilen mevcut ileriye yonelik oz savunma veya onleyici saldiri doktrinleri hakli sebep kavramlarina meydan okumustur Hakli sebep ozellikle eylemler vicdani sok ettiginde insani mudahaleyi icerir Koruma sorumlulugu insani mudahalenin dogasini daha derinlemesine kapsar Basari olasiligi Bu ilkeye gore hakli savasin amaclarina ulasilabilir oldugu sonucuna varmak icin iyi gerekceler olmalidir Bu ilke hakli sebebi guvence altina alma olasiligi dusukse kitlesel siddete girisilmemesi gerektigini vurgulamaktadir Bu kriter istila ugruna istiladan kacinmak ve orantililik kriterlerine baglanmaktir Gercekten bir devletin savasi kazanma ihtimali yoksa o savasa girmeye yeltenmez Bununla birlikte savaslar tamamen teknik ve sayisal ustunluge dayanmaz ayni zamanda savasi kazanmak baska faktorlere de baglidir Bu nedenle savasi kimin kazanacaginin onceden bilinmesi imkansizdir Bu kriterler ahlaki ve teorik zeminden pratik zeminde konusulmaya baslanmistir Esasen bu bir koalisyon olusturmak ve diger devletlerin onayini almak icindir Orantililik Orantililik ilkesi savasta kullanilan siddetin askeri amaclarla orantili olmasini sart kosar Bu hedef yakip yikma taktigi politikalarini ortadan kaldirmak icindir Askeri zaferin seviyesi ortaya cikan yikim seviyesiyle orantili olmalidir Ornegin 400 siville dolu bir alisveris merkezinde tek bir dusman savascisi varsa orayi havaya ucurmak orantili kabul edilmemektedir Bununla birlikte cok daha az sivilin oldugu bir bolgede bir araba veya ozel bir ev gibi yuksek degerli bir askeri hedef varsa bir saldiri ve tali hasar orantililik kurali kapsaminda hakli gorulebilmektedir Son care Son care ilkesi guc kullaniminin gerekcelendirilebilmesi icin once siddet icermeyen tum seceneklerin tuketilmesi gerektigini ongorur Diplomatik secenekler yaptirimlar ve diger askeri olmayan yontemler sicak catismalara girilmeden once denenmeli ve uygulanmalidir Dahasi zararin miktari ile ilgili olarak son care ilkesi hali bombardimani veya nukleer savas gibi buyuk bir gucle bir savas baslatmak yerine once kucuk capli mudahale guclerinin kullanilmasini desteklemektedir TarihcesiAziz Aquinolu Thomas adil bir savasi neyin yarattigi konusunda dusunen ilk filozoflardan biridir Kriter listesinin amaci sivilleri korumak ve savaslarin sadece sahislarin kisisel cikarlari icin yapilmadigini garanti etmektir Otuz Yil Savasi ni sona erdiren Vestfalya Antlasmasi ndan sonra akademisyenler ve bilginler devlet egemenligine saygi gosterirken eyaletler arasi savasi kontrol etmenin bir yolunu bulmak amaciyla bu konuya iliskin kafa yormaya basladilar II Dunya Savasi ndan sonra Birlesmis Milletler kurulana kadar jus ad bellum kavramlari resmilesmistir Gunumuz 1950 lerden bu yana jus ad bellum beyanlari onemli olcude azalmistir Tanisha Fazal Why States No Longer Declare War Turkcesi Devletler Neden Artik Savas Ilan Etmiyor adli kitabinda 1950 lerden bu yana resmi savas ilanlarindaki dususe dikkat cekmektedir Terorist gruplar gibi devlet disi aktorlerin yukselisi goz onune alindiginda bu modern zamanlardaki savas nuansinin bir sonucu olarak kabul edilebilmektedir Ayrica bakinizCasus belli Adil savas teorisi Latince deyisler listesiKaynakca 9 Haziran 2020 14 Ekim 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Agustos 2020 a b 5 Mayis 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Agustos 2014 a b Don Hubert and Thomas G Weiss et al The Responsibility to Protect Supplementary Volume to the Report of the International Commission on Intervention and State Sovereignty Canada International Development Research Centre 2001 a b c The New Warfare Rethinking Rules for an Unruly World Taylor amp Francis 19 Subat 2016 ISBN 978 1 317 27642 5 Rules of war and wars of rules The international red cross and the restraint of state violence Constructing World Culture International Nongovernmental Organizations Since 1875 Stanford University Press 1999 ss 149 165 ISBN 978 0 8047 3422 6 plato stanford edu 7 Nisan 2000 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Agustos 2014 Humanitarian Military Intervention The Conditions for Success and Failure Oxford University Press January 2007 ISBN 978 0 19 925243 5 Ethics amp International Affairs 12 Haziran 2015 21 Haziran 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Nisan 2017 www catholiceducation org Ingilizce 28 Ekim 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Nisan 2017 Encyclopedia Britannica Ingilizce 6 Agustos 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Nisan 2017 Fazal 2012 Why States No Longer Declare War Security Studies 21 4 557 593 doi 10 1080 09636412 2012 734227