Koni hücreleri veya koniler, de dahil olmak üzere birçok omurgalının gözlerinin retinalarındaki fotoreseptör hücrelerdir. Farklı dalga boylarındaki ışığa farklı tepki verirler ve bu nedenle sorumludurlar. Loş ışıkta daha iyi çalışan çubuk hücrelerin aksine, nispeten parlak ışıkta en iyi şekilde çalışırlar. Koni hücreleri, retinanın çevresine doğru, sayıları hızla azalan çok ince, yoğun şekilde paketlenmiş konilere sahip 0,3 mm çapında çubuksuz bir alan olan 'te yoğun bir şekilde toplanmıştır. bulunmazlar ve katkıda bulunurlar. İnsan gözünde yaklaşık altı ila yedi milyon koni vardır ve bunlar en çok sarı beneğe doğru yoğunlaşmıştır.
Koni Hücreleri | |
---|---|
İnsan koni hücrelerinin normalleştirilmiş spektrumları, S, M ve L tipleri | |
Koni hücreleri, retinadaki çubuk hücrelerine (düşük ışık seviyelerinde görmeyi destekleyen) göre ışığa daha az duyarlıdır, ancak renk algısına izin verir. Ayrıca, uyaranlara tepki süreleri çubuklardan daha hızlı olduğu için daha ince ayrıntıları ve görüntülerdeki daha hızlı değişiklikleri algılayabilirler. Koniler normalde her biri farklı pigmente sahip üç tipten oluşur: S-konileri, M-konileri ve L-konileri. Bu nedenle her koni, kısa dalga boylu, orta dalga boylu ve uzun dalga boylu ışığa karşılık gelen görünür ışık dalga boylarına duyarlıdır. İnsanlar genellikle farklı tepki eğrilerine sahip olan ve bu nedenle renk varyasyonlarına farklı şekillerde tepki veren farklı fotopsinlere sahip üç tür koniye sahip olduklarından, trikromatik görüşe sahiptir. Renk körü olmak bunu değiştirebilir ve dört veya daha fazla türde konisi olan ve onlara tetrakromatik görüş sağlayan bazı doğrulanmış raporlar bulunmaktadır. Işığı tespit etmekten sorumlu olan üç pigmentin, genetik mutasyon nedeniyle tam kimyasal bileşimlerinde değişiklik gösterdiği anlaşılmıştır. Farklı bireylerin farklı renk duyarlılığına sahip konileri bulunacaktır.
Yapısı
Türleri
İnsanlarda normalde üç tip koni bulunur. İlki, yaklaşık 560 nm'de zirve yapan daha uzun dalga boylarındaki ışığa en çok tepki verir. Bu tip bazen L olarak adlandırılır; insan konilerinin çoğu uzun tiptedir. En yaygın ikinci tür, orta dalga boyundaki ışığa en çok yanıt verendir. 530 nm'de zirve yapar ve orta için M olarak kısaltılır ve insan gözündeki konilerin yaklaşık üçte birini oluşturur. Üçüncü tip, 420 nm'de zirve yapan kısa dalga boylu ışığa en çok tepki verendir. Kısaca S olarak adlandırılır ve bunlar insan retinasındaki konilerin yalnızca %2'sini oluşturur. Üç tür, kişiye bağlı olarak sırasıyla 564-580 nm, 534-545 nm ve 420-440 nm aralığında tepe dalga boylarına sahiptir. Böyle bir fark, sırasıyla OPN1LW, OPN1MW, OPN1SW taşıdıkları farklı opsinlerden kaynaklanır. CIE 1931 renk uzayı, ortalama bir insanın üç hücresinin spektral duyarlılıklarında sıklıkla kullanılan bir modelidir.
Hem çubuk hem de koni hücrelerine bağlanan karışık tipte bipolar hücrelerin olduğu keşfedilmiş olsa da, bipolar hücreler girdilerini hâlâ ağırlıklı olarak koni hücrelerinden almaktadır.
Şekil
Koni hücreleri, çubuklardan biraz daha kısadır, ancak daha geniş ve sivridir. Retinanın çoğu kısmındaki çubuklardan çok daha az sayıdadır, ancak foveadaki çubuklardan çok daha fazladır. Yapısal olarak, koni hücrelerinin bir ucunda bir pigmentin gelen ışığı filtrelediği ve onlara farklı tepki eğrileri verdiği koni benzeri bir şekle sahiptir. Tipik olarak 40-50 µm uzunluğundadırlar ve çapları 0,5 ila 4,0 µm arasında değişir. En küçük ve en sıkı şekilde gözün merkezinde foveada paketlenirler. S koni aralığı diğerlerinden biraz daha büyüktür.
Koni düzenini belirlemek için kullanılabilir. Bu, karanlığa adapte edilmiş retinayı, o dalga boyuna duyarlı belirli bir koni tipini, karanlığa adapte olabilmekten otuz dakikaya kadar felç eden belirli bir dalga boyuna maruz bırakarak yapılır. Sonuçlar, S konilerinin rastgele yerleştirildiğini ve M ve L konilerinden çok daha az sıklıkta göründüğünü göstermektedir. M ve L konilerinin oranı, düzenli görüşe sahip farklı kişiler arasında büyük ölçüde değişmektedir (örneğin, iki erkek denekte %20,0 M ile %75,8 L ve %50,6 L ve %44,2 M değerleri alınmıştır).
Çubuklar gibi, her koni hücresinin bir sinaptik terminali, bir iç bölümü, bir dış bölümü ile bir iç çekirdeği ve çeşitli mitokondrileri vardır. Sinaptik terminal, bipolar hücre gibi bir nöronla bir sinaps oluşturur. İç ve dış segmentler bir siliyer ile bağlanır. İç kısım organelleri ve hücre çekirdeğini içerirken, gözün arkasına doğru bakan dış kısım ışık soğuran maddeleri içerir.
Çubuklardan farklı olarak, konilerin dış bölümleri, hücre zarlarında zarlı disk yığınları oluşturan invaginasyonlara sahiptir. Fotopigmentler, ışığın pigmentleri etkilemesi için daha fazla yüzey alanı sağlayan bu diskler içinde transmembran proteinler olarak bulunur. Konilerde, bu diskler dış zara bağlıyken, sıkıştırılırlar. Çubuklarda ise ayrı olarak bulunurlar. Ne çubuklar ne de koniler bölünmez, ancak membranöz diskleri, tarafından tüketilmek ve geri dönüştürülmek üzere dış segmentin sonunda tüketilir.
Fonksiyon
Üç koni türünden alınan sinyallerdeki fark, beynin rakip renk görme süreci aracılığıyla sürekli bir renk aralığını algılamasını sağlar. (Çubuk hücreler, 498 nm'de, kabaca S ve M konilerinin tepe duyarlılıklarının tam ortasında bir tepe duyarlılığına sahiptir.)
Reseptörlerin tümü, absorbe edilen optimum dalga boylarında farklılıklara neden olan konformasyonundaki değişikliklerle birlikte protein fotopsini içerir.
Örneğin sarı renk, L konileri M konilerinden biraz daha fazla uyarıldığında algılanır ve L konileri M konilerinden biraz daha fazla uyarıldığında kırmızı renk algılanır. Benzer şekilde, S reseptörü daha fazla uyarıldığında mavi ve mor tonlar algılanır. SS Konileri, 420 nm civarındaki dalga boylarında ışığa en duyarlıdır. Bununla birlikte, insan gözünün merceği ve korneası giderek daha kısa dalga boylarını soğurur ve bu, insan tarafından görülebilen ışığın kısa dalga boyu sınırını yaklaşık 380 nm'ye ayarlar, bu nedenle "ultraviyole" ışık olarak adlandırılır. Gözün bir merceğinin olmadığı durumlarda bulunan afaki hastalar, bazen ultraviyole aralığını görme yeteneğini bildirir. Konilerin çalıştığı orta ila parlak ışık seviyelerinde, göz sarımsı-yeşil ışığa diğer renklerden daha duyarlıdır çünkü bu, üç çeşit koniden en yaygın olan ikisini (M ve L) neredeyse eşit şekilde uyarır. Yalnızca çubuk hücrelerin işlev gördüğü daha düşük ışık seviyelerinde, duyarlılık mavimsi-yeşil bir dalga boyunda en yüksektir.
Koniler ayrıca önemli ölçüde yüksek bir görme keskinliğine sahip olma eğilimindedir, çünkü her bir koni hücresinin optik sinirle yalnız bir bağlantısı vardır, bu nedenle konilerin iki uyaranın izole edildiğini söylemesi daha mantıklı olur. Her bağlantı paralel olacak şekilde iç pleksiform katmanda ayrı ayrı bağlantı kurulur.
Koni hücrelerinin ışığa tepkisi de, gözbebeğinin merkezinden ışık alan bir yönde zirve yaparak, yönsel olarak düzensizdir; bu etki Stiles-Crawford etkisi olarak bilinir.
S konilerinin sirkadiyen sistemin düzenlenmesinde ve melatonin salgılanmasında rol oynaması olasıdır ancak bu rol henüz netlik kazanmamıştır.
Renk
Uzun süreli bir uyarıya karşı duyarlılık, zamanla azalma eğilimi gösterir ve bu da sinirsel adaptasyona yol açar. Belirli bir renge bir dakika kadar baktığınızda ilginç bir etki oluşur. Bu tür bir eylem, o renge tepki veren koni hücrelerinin tükenmesine yol açar ve sonuçta görüntü izi oluşur. Bu canlı renk etkisi bir dakika veya daha fazla sürebilir.
Klinik önemi
Retinada bulunan koni hücreleri ile ilgili hastalıklardan biri de retinoblastomdur. Retinoblastom, retinoblastoma genlerinin (RB1) her iki kopyasının mutasyonunun neden olduğu, retinanın nadir görülen bir kanseridir. Çoğu retinoblastom vakası erken çocukluk döneminde ortaya çıkar. Bir veya iki göz etkilenebilir. RB1 tarafından kodlanan protein, normal olarak hücre döngüsü ilerlemesini kontrol ederken bir sinyal iletim yolunu düzenler. Retinoblastom, retinada bulunan ve hücre ölümünü kısıtlayan ve RB1'i kaybettikten sonra hücrenin hayatta kalmasını destekleyen veya her iki RB1 kopyasının mutasyona uğramasını sağlayan doğal sinyal ağlarından oluşan koni öncü hücrelerinden kaynaklanıyor gibi görünmektedir. Konilere spesifik olarak bağlı bir transkripsiyon faktörü olan TRβ2'nin hızlı üreme ve retinoblastom hücresinin varlığı için gerekli olduğu bulunmuştur. Bu hastalığın tedavisinde faydalı olabilecek bir ilaç MDM2 (murine double minute 2) genidir. Knockdown çalışmaları, MDM2 geninin retinoblastoma hücrelerinde ARF kaynaklı apoptozu susturduğunu ve MDM2'nin koni hücrelerinin hayatta kalması için gerekli olduğunu göstermiştir. Bu noktada insanlarda retinoblastomun neden RB1 inaktivasyonuna duyarlı olduğu açık değildir.
Flaşla çekilen fotoğraflarda genellikle flaştan kaynaklanan tipik "kırmızı göz" yerine gözde beyaz bir parıltı görülür ve göz bebeği beyaz veya bozuk görünebilir. Diğer belirtiler arasında şaşılık, çift görme, aynı hizada olmayan gözler, göz ağrısı ve kızarıklık, zayıf görme veya her bir gözde farklı iris renkleri sayılabilir. Kanser yayıldıysa, kemik ağrısı ve diğer semptomlar ortaya çıkabilir.
Kaynakça
- ^ "The Rods and Cones of the Human Eye". 28 Ekim 2000 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Haziran 2021.
- ^ Schacter, Gilbert, Wegner, "Psychology", New York: Worth Publishers,2009.
- ^ . The Independent. 7 Mart 2007. 6 Temmuz 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ağustos 2009.
- ^ Mark Roth (13 Eylül 2006). "Some women may see 100,000,000 colors, thanks to their genes". Pittsburgh Post-Gazette. 8 Kasım 2006 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Haziran 2021.
- ^ Wyszecki, Günther; Stiles, W.S. (1981). Color Science: Concepts and Methods, Quantitative Data and Formulae (2. bas.). New York: Wiley Series in Pure and Applied Optics. ISBN .
- ^ R. W. G. Hunt (2004). The Reproduction of Colour (6. bas.). Chichester UK: Wiley–IS&T Series in Imaging Science and Technology. ss. 11-12. ISBN .
- ^ a b Strettoi, E; Novelli, E; Mazzoni, F; Barone, I; Damiani, D (Jul 2010). "Complexity of retinal cone bipolar cells". Progress in Retinal and Eye Research. 29 (4): 272-83. doi:10.1016/j.preteyeres.2010.03.005. (PMC) 2878852 $2. (PMID) 20362067.
- ^ Brian A. Wandel (1995). . 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Temmuz 2015.
- ^ Roorda A.; Williams D.R. (1999). "The arrangement of the three cone classes in the living human eye". Nature. 397 (6719): 520-522. Bibcode:1999Natur.397..520R. doi:10.1038/17383. (PMID) 10028967.
- ^ Let the light shine in: You don't have to come from another planet to see ultraviolet light 25 Temmuz 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde . EducationGuardian.co.uk, David Hambling (May 30, 2002)
- ^ Soca, R. "S-cones and the circadian system- Review of the literature". 14 Şubat 2021 tarihinde kaynağından .
- ^ Schacter, Daniel L. Psychology: the second edition. Chapter 4.9.
- ^ a b c d Skinner, Mhairi (2009). "Tumorigenesis: Cone cells set the stage". Nature Reviews Cancer. 9 (8): 534. doi:10.1038/nrc2710.
- ^ "Retinoblastoma". A.D.A.M. Medical Encyclopedia. 8 Ağustos 2018 tarihinde
|arşiv-url=
kullanmak için|url=
gerekiyor () arşivlendi.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Koni hucreleri veya koniler de dahil olmak uzere bircok omurgalinin gozlerinin retinalarindaki fotoreseptor hucrelerdir Farkli dalga boylarindaki isiga farkli tepki verirler ve bu nedenle sorumludurlar Los isikta daha iyi calisan cubuk hucrelerin aksine nispeten parlak isikta en iyi sekilde calisirlar Koni hucreleri retinanin cevresine dogru sayilari hizla azalan cok ince yogun sekilde paketlenmis konilere sahip 0 3 mm capinda cubuksuz bir alan olan te yogun bir sekilde toplanmistir bulunmazlar ve katkida bulunurlar Insan gozunde yaklasik alti ila yedi milyon koni vardir ve bunlar en cok sari benege dogru yogunlasmistir Koni HucreleriInsan koni hucrelerinin normallestirilmis spektrumlari S M ve L tiplerigoruntuletartisdegistir Koni hucreleri retinadaki cubuk hucrelerine dusuk isik seviyelerinde gormeyi destekleyen gore isiga daha az duyarlidir ancak renk algisina izin verir Ayrica uyaranlara tepki sureleri cubuklardan daha hizli oldugu icin daha ince ayrintilari ve goruntulerdeki daha hizli degisiklikleri algilayabilirler Koniler normalde her biri farkli pigmente sahip uc tipten olusur S konileri M konileri ve L konileri Bu nedenle her koni kisa dalga boylu orta dalga boylu ve uzun dalga boylu isiga karsilik gelen gorunur isik dalga boylarina duyarlidir Insanlar genellikle farkli tepki egrilerine sahip olan ve bu nedenle renk varyasyonlarina farkli sekillerde tepki veren farkli fotopsinlere sahip uc tur koniye sahip olduklarindan trikromatik goruse sahiptir Renk koru olmak bunu degistirebilir ve dort veya daha fazla turde konisi olan ve onlara tetrakromatik gorus saglayan bazi dogrulanmis raporlar bulunmaktadir Isigi tespit etmekten sorumlu olan uc pigmentin genetik mutasyon nedeniyle tam kimyasal bilesimlerinde degisiklik gosterdigi anlasilmistir Farkli bireylerin farkli renk duyarliligina sahip konileri bulunacaktir YapisiTurleri Insanlarda normalde uc tip koni bulunur Ilki yaklasik 560 nm de zirve yapan daha uzun dalga boylarindaki isiga en cok tepki verir Bu tip bazen L olarak adlandirilir insan konilerinin cogu uzun tiptedir En yaygin ikinci tur orta dalga boyundaki isiga en cok yanit verendir 530 nm de zirve yapar ve orta icin M olarak kisaltilir ve insan gozundeki konilerin yaklasik ucte birini olusturur Ucuncu tip 420 nm de zirve yapan kisa dalga boylu isiga en cok tepki verendir Kisaca S olarak adlandirilir ve bunlar insan retinasindaki konilerin yalnizca 2 sini olusturur Uc tur kisiye bagli olarak sirasiyla 564 580 nm 534 545 nm ve 420 440 nm araliginda tepe dalga boylarina sahiptir Boyle bir fark sirasiyla OPN1LW OPN1MW OPN1SW tasidiklari farkli opsinlerden kaynaklanir CIE 1931 renk uzayi ortalama bir insanin uc hucresinin spektral duyarliliklarinda siklikla kullanilan bir modelidir Hem cubuk hem de koni hucrelerine baglanan karisik tipte bipolar hucrelerin oldugu kesfedilmis olsa da bipolar hucreler girdilerini hala agirlikli olarak koni hucrelerinden almaktadir Sekil Koni hucresinin yapisi Koni hucreleri cubuklardan biraz daha kisadir ancak daha genis ve sivridir Retinanin cogu kismindaki cubuklardan cok daha az sayidadir ancak foveadaki cubuklardan cok daha fazladir Yapisal olarak koni hucrelerinin bir ucunda bir pigmentin gelen isigi filtreledigi ve onlara farkli tepki egrileri verdigi koni benzeri bir sekle sahiptir Tipik olarak 40 50 µm uzunlugundadirlar ve caplari 0 5 ila 4 0 µm arasinda degisir En kucuk ve en siki sekilde gozun merkezinde foveada paketlenirler S koni araligi digerlerinden biraz daha buyuktur Koni duzenini belirlemek icin kullanilabilir Bu karanliga adapte edilmis retinayi o dalga boyuna duyarli belirli bir koni tipini karanliga adapte olabilmekten otuz dakikaya kadar felc eden belirli bir dalga boyuna maruz birakarak yapilir Sonuclar S konilerinin rastgele yerlestirildigini ve M ve L konilerinden cok daha az siklikta gorundugunu gostermektedir M ve L konilerinin orani duzenli goruse sahip farkli kisiler arasinda buyuk olcude degismektedir ornegin iki erkek denekte 20 0 M ile 75 8 L ve 50 6 L ve 44 2 M degerleri alinmistir Cubuklar gibi her koni hucresinin bir sinaptik terminali bir ic bolumu bir dis bolumu ile bir ic cekirdegi ve cesitli mitokondrileri vardir Sinaptik terminal bipolar hucre gibi bir noronla bir sinaps olusturur Ic ve dis segmentler bir siliyer ile baglanir Ic kisim organelleri ve hucre cekirdegini icerirken gozun arkasina dogru bakan dis kisim isik soguran maddeleri icerir Cubuklardan farkli olarak konilerin dis bolumleri hucre zarlarinda zarli disk yiginlari olusturan invaginasyonlara sahiptir Fotopigmentler isigin pigmentleri etkilemesi icin daha fazla yuzey alani saglayan bu diskler icinde transmembran proteinler olarak bulunur Konilerde bu diskler dis zara bagliyken sikistirilirlar Cubuklarda ise ayri olarak bulunurlar Ne cubuklar ne de koniler bolunmez ancak membranoz diskleri tarafindan tuketilmek ve geri donusturulmek uzere dis segmentin sonunda tuketilir FonksiyonKus ve surungen koni hucreleri Uc koni turunden alinan sinyallerdeki fark beynin rakip renk gorme sureci araciligiyla surekli bir renk araligini algilamasini saglar Cubuk hucreler 498 nm de kabaca S ve M konilerinin tepe duyarliliklarinin tam ortasinda bir tepe duyarliligina sahiptir Reseptorlerin tumu absorbe edilen optimum dalga boylarinda farkliliklara neden olan konformasyonundaki degisikliklerle birlikte protein fotopsini icerir Ornegin sari renk L konileri M konilerinden biraz daha fazla uyarildiginda algilanir ve L konileri M konilerinden biraz daha fazla uyarildiginda kirmizi renk algilanir Benzer sekilde S reseptoru daha fazla uyarildiginda mavi ve mor tonlar algilanir SS Konileri 420 nm civarindaki dalga boylarinda isiga en duyarlidir Bununla birlikte insan gozunun mercegi ve korneasi giderek daha kisa dalga boylarini sogurur ve bu insan tarafindan gorulebilen isigin kisa dalga boyu sinirini yaklasik 380 nm ye ayarlar bu nedenle ultraviyole isik olarak adlandirilir Gozun bir merceginin olmadigi durumlarda bulunan afaki hastalar bazen ultraviyole araligini gorme yetenegini bildirir Konilerin calistigi orta ila parlak isik seviyelerinde goz sarimsi yesil isiga diger renklerden daha duyarlidir cunku bu uc cesit koniden en yaygin olan ikisini M ve L neredeyse esit sekilde uyarir Yalnizca cubuk hucrelerin islev gordugu daha dusuk isik seviyelerinde duyarlilik mavimsi yesil bir dalga boyunda en yuksektir Koniler ayrica onemli olcude yuksek bir gorme keskinligine sahip olma egilimindedir cunku her bir koni hucresinin optik sinirle yalniz bir baglantisi vardir bu nedenle konilerin iki uyaranin izole edildigini soylemesi daha mantikli olur Her baglanti paralel olacak sekilde ic pleksiform katmanda ayri ayri baglanti kurulur Koni hucrelerinin isiga tepkisi de gozbebeginin merkezinden isik alan bir yonde zirve yaparak yonsel olarak duzensizdir bu etki Stiles Crawford etkisi olarak bilinir S konilerinin sirkadiyen sistemin duzenlenmesinde ve melatonin salgilanmasinda rol oynamasi olasidir ancak bu rol henuz netlik kazanmamistir Renk Uzun sureli bir uyariya karsi duyarlilik zamanla azalma egilimi gosterir ve bu da sinirsel adaptasyona yol acar Belirli bir renge bir dakika kadar baktiginizda ilginc bir etki olusur Bu tur bir eylem o renge tepki veren koni hucrelerinin tukenmesine yol acar ve sonucta goruntu izi olusur Bu canli renk etkisi bir dakika veya daha fazla surebilir Klinik onemiRetinada bulunan koni hucreleri ile ilgili hastaliklardan biri de retinoblastomdur Retinoblastom retinoblastoma genlerinin RB1 her iki kopyasinin mutasyonunun neden oldugu retinanin nadir gorulen bir kanseridir Cogu retinoblastom vakasi erken cocukluk doneminde ortaya cikar Bir veya iki goz etkilenebilir RB1 tarafindan kodlanan protein normal olarak hucre dongusu ilerlemesini kontrol ederken bir sinyal iletim yolunu duzenler Retinoblastom retinada bulunan ve hucre olumunu kisitlayan ve RB1 i kaybettikten sonra hucrenin hayatta kalmasini destekleyen veya her iki RB1 kopyasinin mutasyona ugramasini saglayan dogal sinyal aglarindan olusan koni oncu hucrelerinden kaynaklaniyor gibi gorunmektedir Konilere spesifik olarak bagli bir transkripsiyon faktoru olan TRb2 nin hizli ureme ve retinoblastom hucresinin varligi icin gerekli oldugu bulunmustur Bu hastaligin tedavisinde faydali olabilecek bir ilac MDM2 murine double minute 2 genidir Knockdown calismalari MDM2 geninin retinoblastoma hucrelerinde ARF kaynakli apoptozu susturdugunu ve MDM2 nin koni hucrelerinin hayatta kalmasi icin gerekli oldugunu gostermistir Bu noktada insanlarda retinoblastomun neden RB1 inaktivasyonuna duyarli oldugu acik degildir Flasla cekilen fotograflarda genellikle flastan kaynaklanan tipik kirmizi goz yerine gozde beyaz bir parilti gorulur ve goz bebegi beyaz veya bozuk gorunebilir Diger belirtiler arasinda sasilik cift gorme ayni hizada olmayan gozler goz agrisi ve kizariklik zayif gorme veya her bir gozde farkli iris renkleri sayilabilir Kanser yayildiysa kemik agrisi ve diger semptomlar ortaya cikabilir Kaynakca The Rods and Cones of the Human Eye 28 Ekim 2000 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Haziran 2021 Schacter Gilbert Wegner Psychology New York Worth Publishers 2009 The Independent 7 Mart 2007 6 Temmuz 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 22 Agustos 2009 Mark Roth 13 Eylul 2006 Some women may see 100 000 000 colors thanks to their genes Pittsburgh Post Gazette 8 Kasim 2006 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Haziran 2021 Wyszecki Gunther Stiles W S 1981 Color Science Concepts and Methods Quantitative Data and Formulae 2 bas New York Wiley Series in Pure and Applied Optics ISBN 978 0 471 02106 3 R W G Hunt 2004 The Reproduction of Colour 6 bas Chichester UK Wiley IS amp T Series in Imaging Science and Technology ss 11 12 ISBN 978 0 470 02425 6 a b Strettoi E Novelli E Mazzoni F Barone I Damiani D Jul 2010 Complexity of retinal cone bipolar cells Progress in Retinal and Eye Research 29 4 272 83 doi 10 1016 j preteyeres 2010 03 005 PMC 2878852 2 PMID 20362067 Brian A Wandel 1995 5 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 31 Temmuz 2015 Roorda A Williams D R 1999 The arrangement of the three cone classes in the living human eye Nature 397 6719 520 522 Bibcode 1999Natur 397 520R doi 10 1038 17383 PMID 10028967 Let the light shine in You don t have to come from another planet to see ultraviolet light 25 Temmuz 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde EducationGuardian co uk David Hambling May 30 2002 Soca R S cones and the circadian system Review of the literature 14 Subat 2021 tarihinde kaynagindan Schacter Daniel L Psychology the second edition Chapter 4 9 a b c d Skinner Mhairi 2009 Tumorigenesis Cone cells set the stage Nature Reviews Cancer 9 8 534 doi 10 1038 nrc2710 Retinoblastoma A D A M Medical Encyclopedia 8 Agustos 2018 tarihinde arsiv url kullanmak icin url gerekiyor yardim arsivlendi Eksik ya da bos url yardim