Ksenofanes (Eski Yunanca: Ξενοφάνης, MÖ 570-480). Sokrates öncesi düşünürlerden bir tanesi olan Ksenofanes Kolophonludur (şimdiki İzmir-). Geleneklere, dolayısıyla da Yunan sporcularının yüceltilmesine, kehanetlere ve özellikle de halkının insan biçimli çoktanrıcılık anlayışına karşı çıkmıştır.
Yaşamı
Onun hakkında bilgi veren kaynaklar başta Aristoteles olmak üzere, , İskenderiyeli Klemens ve MS 2. yüzyılda yaşamış olan 'tur. Ayrıca Ksenophanes'in kendisine ait olduğu bildirilen fragmentler de vardır.
MÖ 540 yılında Anadolu'nun İranlılar tarafından işgal edilmesiyle yurdundan ayrılmak zorunda kalmıştır. Güney İtalya'da çok gezmiş ve gittiği yerlerde eğitici ve öğretici nitelikteki şiirlerini okuyarak dikkatleri üzerine çekmiştir. Yaşamının sonlarına doğru, günümüze ancak kalıntıları kalmış olan kentine yerleşmiştir.
Öğretisi
Ksenophanes insan ve kültür sorunlarına ilgi duymaktadır. İçinde yaşadığı Yunan toplumunun ve kültürünün temel kurum, kavram ve değerlerini sorgulamaktadır. Bunun için sıkı eleştiriler getirmekte ve bu eleştirilerini ise hiciv biçimiminde ifade etmektedir. Kökleri Homeros ve Hesiodos'a kadar inen, halkın tanrı kavramı ile savaşır:
"Homeros ve Hesiodos tanrılara, insanlar arasında ne kadar ayıp ve kusur varsa hepsini yüklemişlerdir. Hırsızlık, zina ve birbirlerini kandırma." (B11)
Ksenofanes tanrı kavramına ahlaki bir temel kazandırmak ister. Ona göre; bir yandan tanrılara saygı duymak, öte yandan onlar için bu tür çirkin masallar uydurmak birbiriyle uyuşmaz. Tanrıyı insan biçiminde tasarlamaya da karşıdır:
"İnsanlar tanrıların kendileri gibi doğmuş olduklarını ve kendininkilere benzeyen elbiseleri, sesleri ve biçimleri olduğunu sanmaktadırlar." (B14)
"Eğer öküzlerin, atların ve aslanların elleri olsaydı ve onlar elleriyle insanlar gibi resim yapmasını ve sanat eserleri meydana getirmesini bilselerdi, atlar tanrıların biçimlerini atlarınkine, öküzler öküzlerinkine benzer çizerlerdi ve onların her birine de kendi türlerine uygun bedenler verirlerdi." "Habeşler tanrıların kara ve basık burunlu, Trakyalılar ise mavi gözlü ve kızıl saçlı olduklarını söylerler." (B15,16)
Ksenophanes bu tanrı tasavvuru karşısına tektanrıcılık düşüncesini çıkarmıştır. Bu düşüncenin halk üzerinde etkisi olmamışsa da tanrının, yerinde durarak, dünyayı düşünmekle kımıldattığı şeklindeki öğretisi, Aristoteles tarafından ele alınmak ve tamamlanmak suretiyle yüzyıllar boyunca hüküm sürmüştür.
"Tanrı ve insanlar arasında en büyük olan, ne biçim ne düşünce bakımından insanlara benzer olamayan tek bir Tanrı." "O tümüyle göz, tümüyle düşünce, tümüyle kulaktır." "Hiçbir zorluk çekmeksizin her şeyi zihninin gücüyle yönetir." "Hiç kımıldamadan hep aynı yerde durur ve bir o yana bir bu yana gitmek yakışmaz ona." (B23,24,25,26)
Evrenbilimi
Asıl ilgi alanını oluşturmamakla birlikte bu konularda birtakım görüşler ortaya koymuştur: Dünya düzdür; üst tarafından hava küresi, daha doğrusu yarım hava küresi, alt tarafından ise toprakla çevrelenmiştir. Öte yandan Ksenophanes, güneşin havada bir doğru çizdiğini ve her akşam batıda bir çukura düştüğünü, ertesi gün ise doğudan yeni bir güneşin doğduğunu düşünür. Yıldızlar ise gündüzleri sönen, geceleri tekrar yanan kömür parçaları gibidirler. Dünya belki başlangıçta bir çamurdu. Zamanla güneşin etkisiyle suların bir kısmı buharlaştı, toprak kurudu ve böylece o bugünkü şeklini aldı. Ksenophanes'in karada deniz hayvanlarının, deniz yosunlarının fosillerini bulduğu, bundan hareketle bu kuramı ortaya attığı söylenmektedir. Ksenophanes dünyanın başlangıçtaki halinden birtakım değişmelerle şimdiki haline gelmiş olduğu şeklindeki açıklamasına benzer bir açıklamayı uygarlık hakkında da vermektedir:
"Tanrılar insanlara her şeyi başlangıçtan itibaren vermemişlerdir. İnsanlar araştırma yaparak zamanla en iyiyi bulmuşlardır." (B18)
Ayrıca kendisine ve öğretisine karşı eleştirici bir tavır takınmıştır: İnsan doğruya değil sadece doğruyu andırana ulaşabilir.
"Tanrılardan hakikati ve de yeryüzündeki her şeyi öğrenen olmadı asla ve olmayacaktır da. Çünkü insan bir kez doğruyu tam tuttursa bile yine de öyle olduğunu bilmeyecektir." (B34)
Karşılaştırma
Ksenofanes Yunan felsefe tarihinde gerek İyonya doğa düşünürlerinden, gerekse Pythagorasçılar'dan farklı bir zihniyet temsil etmektedir. İyonya düşünürleriden farklıdır, çünkü dogabilimsel görüşleri itibarıyla onların bazı görüşlerini paylaşmaktaysa da eğilimi itibarıyla bu tür sorunlara, yani evrenin nasıl ortaya çıktığı, ana maddesinin ne olduğu gibi sorunlarla gerçekten ilgilenen bir insan değildir.
Öte yandan Ksenophanes'in amacının, Pythagoras gibi ruhun kurtuluşunu sağlamak olmadığı anlaşılmaktadır. Nitekim bir şiirinde açıkça onunla ve onun ruh göçü anlayışıyla alay etmektedir. Benzer şekilde Dionysosçular da tuhaf ayinleri ve öğretileriyle Ksenophanes'in alaycı eleştirilerinden kendilerini kurtaramamaktadırlar.
Kaynakça
- Aster, E. V., İlkçağ ve Ortaçağ Felsefe Tarihi, çev. Vural Okur, 3. baskı, İstanbul: İm, 2005, 87,88
- Kranz, W., Antik Felsefe, Metinler ve Açıklamaları, çev. Suad Y. Baydur, İstanbul: Sosyal, 1994, 51,52
- Arslan, A. İlkçağ Felsefe Tarihi, 2. baskı, İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2008 1. cilt, 165,166,168,170,174,175
- Capelle, W, Sokrates'ten Önce Felsefe , çev. Oğuz Özügül, İstanbul: Kabalcı, 1994 1. cilt, 98,108,109
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Ksenofanes Eski Yunanca 3enofanhs MO 570 480 Sokrates oncesi dusunurlerden bir tanesi olan Ksenofanes Kolophonludur simdiki Izmir Geleneklere dolayisiyla da Yunan sporcularinin yuceltilmesine kehanetlere ve ozellikle de halkinin insan bicimli coktanricilik anlayisina karsi cikmistir KsenofanesYasamiOnun hakkinda bilgi veren kaynaklar basta Aristoteles olmak uzere Iskenderiyeli Klemens ve MS 2 yuzyilda yasamis olan tur Ayrica Ksenophanes in kendisine ait oldugu bildirilen fragmentler de vardir MO 540 yilinda Anadolu nun Iranlilar tarafindan isgal edilmesiyle yurdundan ayrilmak zorunda kalmistir Guney Italya da cok gezmis ve gittigi yerlerde egitici ve ogretici nitelikteki siirlerini okuyarak dikkatleri uzerine cekmistir Yasaminin sonlarina dogru gunumuze ancak kalintilari kalmis olan kentine yerlesmistir OgretisiKsenophanes insan ve kultur sorunlarina ilgi duymaktadir Icinde yasadigi Yunan toplumunun ve kulturunun temel kurum kavram ve degerlerini sorgulamaktadir Bunun icin siki elestiriler getirmekte ve bu elestirilerini ise hiciv bicimiminde ifade etmektedir Kokleri Homeros ve Hesiodos a kadar inen halkin tanri kavrami ile savasir Homeros ve Hesiodos tanrilara insanlar arasinda ne kadar ayip ve kusur varsa hepsini yuklemislerdir Hirsizlik zina ve birbirlerini kandirma B11 Ksenofanes tanri kavramina ahlaki bir temel kazandirmak ister Ona gore bir yandan tanrilara saygi duymak ote yandan onlar icin bu tur cirkin masallar uydurmak birbiriyle uyusmaz Tanriyi insan biciminde tasarlamaya da karsidir Insanlar tanrilarin kendileri gibi dogmus olduklarini ve kendininkilere benzeyen elbiseleri sesleri ve bicimleri oldugunu sanmaktadirlar B14 Eger okuzlerin atlarin ve aslanlarin elleri olsaydi ve onlar elleriyle insanlar gibi resim yapmasini ve sanat eserleri meydana getirmesini bilselerdi atlar tanrilarin bicimlerini atlarinkine okuzler okuzlerinkine benzer cizerlerdi ve onlarin her birine de kendi turlerine uygun bedenler verirlerdi Habesler tanrilarin kara ve basik burunlu Trakyalilar ise mavi gozlu ve kizil sacli olduklarini soylerler B15 16 Ksenophanes bu tanri tasavvuru karsisina tektanricilik dusuncesini cikarmistir Bu dusuncenin halk uzerinde etkisi olmamissa da tanrinin yerinde durarak dunyayi dusunmekle kimildattigi seklindeki ogretisi Aristoteles tarafindan ele alinmak ve tamamlanmak suretiyle yuzyillar boyunca hukum surmustur Tanri ve insanlar arasinda en buyuk olan ne bicim ne dusunce bakimindan insanlara benzer olamayan tek bir Tanri O tumuyle goz tumuyle dusunce tumuyle kulaktir Hicbir zorluk cekmeksizin her seyi zihninin gucuyle yonetir Hic kimildamadan hep ayni yerde durur ve bir o yana bir bu yana gitmek yakismaz ona B23 24 25 26 EvrenbilimiAsil ilgi alanini olusturmamakla birlikte bu konularda birtakim gorusler ortaya koymustur Dunya duzdur ust tarafindan hava kuresi daha dogrusu yarim hava kuresi alt tarafindan ise toprakla cevrelenmistir Ote yandan Ksenophanes gunesin havada bir dogru cizdigini ve her aksam batida bir cukura dustugunu ertesi gun ise dogudan yeni bir gunesin dogdugunu dusunur Yildizlar ise gunduzleri sonen geceleri tekrar yanan komur parcalari gibidirler Dunya belki baslangicta bir camurdu Zamanla gunesin etkisiyle sularin bir kismi buharlasti toprak kurudu ve boylece o bugunku seklini aldi Ksenophanes in karada deniz hayvanlarinin deniz yosunlarinin fosillerini buldugu bundan hareketle bu kurami ortaya attigi soylenmektedir Ksenophanes dunyanin baslangictaki halinden birtakim degismelerle simdiki haline gelmis oldugu seklindeki aciklamasina benzer bir aciklamayi uygarlik hakkinda da vermektedir Tanrilar insanlara her seyi baslangictan itibaren vermemislerdir Insanlar arastirma yaparak zamanla en iyiyi bulmuslardir B18 Ayrica kendisine ve ogretisine karsi elestirici bir tavir takinmistir Insan dogruya degil sadece dogruyu andirana ulasabilir Tanrilardan hakikati ve de yeryuzundeki her seyi ogrenen olmadi asla ve olmayacaktir da Cunku insan bir kez dogruyu tam tuttursa bile yine de oyle oldugunu bilmeyecektir B34 KarsilastirmaKsenofanes Yunan felsefe tarihinde gerek Iyonya doga dusunurlerinden gerekse Pythagorascilar dan farkli bir zihniyet temsil etmektedir Iyonya dusunurleriden farklidir cunku dogabilimsel gorusleri itibariyla onlarin bazi goruslerini paylasmaktaysa da egilimi itibariyla bu tur sorunlara yani evrenin nasil ortaya ciktigi ana maddesinin ne oldugu gibi sorunlarla gercekten ilgilenen bir insan degildir Ote yandan Ksenophanes in amacinin Pythagoras gibi ruhun kurtulusunu saglamak olmadigi anlasilmaktadir Nitekim bir siirinde acikca onunla ve onun ruh gocu anlayisiyla alay etmektedir Benzer sekilde Dionysoscular da tuhaf ayinleri ve ogretileriyle Ksenophanes in alayci elestirilerinden kendilerini kurtaramamaktadirlar KaynakcaAster E V Ilkcag ve Ortacag Felsefe Tarihi cev Vural Okur 3 baski Istanbul Im 2005 87 88 Kranz W Antik Felsefe Metinler ve Aciklamalari cev Suad Y Baydur Istanbul Sosyal 1994 51 52 Arslan A Ilkcag Felsefe Tarihi 2 baski Istanbul Bilgi Universitesi Yayinlari 2008 1 cilt 165 166 168 170 174 175 Capelle W Sokrates ten Once Felsefe cev Oguz Ozugul Istanbul Kabalci 1994 1 cilt 98 108 109