Mutez veya Ebû Abullâh Muhammed el-Mu'tazz Billâh (Tam adı: Ebû 'Abd Allâh "el-Mu'tazz bi’l-Lâh" Muhammed bin Câʿfer el-Mûtevekkil; d. 847, Samarra - ö. Temmuz/Ağustos 869), Halife Mütevekkil'in ikinci oğlu olarak Samarra'da doğmuştur ve annesi Rum asıllı cariye olan "Kabiha" idi. 866'da kuzeni halife olan Mustain'in tahttan feragat edip öldürülmesiyle Abbâsî halifesi olmuştur. 866-869 döneminde hükümdarlık yapan on üçüncü Abbasi halifesidir.
Mutazz Ebu Abdullah Muhammed | |||||
---|---|---|---|---|---|
Abbâsî Halifesi | |||||
Hüküm süresi | 866 – 869 | ||||
Önce gelen | Mûsta'in | ||||
Sonra gelen | Mühtedî | ||||
Doğum | 847 Samarra, Abbasi Devleti | ||||
Ölüm | Temmuz-Ağustos 869 Samarra, Abbasi Devleti | ||||
| |||||
Hanedan | Abbâsî Hanedanı | ||||
Babası | Mûtevekkil | ||||
Annesi | Kabiha | ||||
Dini | Sünni İslam |
Yaşam
Halifelikten öncesi
Babası Abbâsî halifesi Cafer El-Mütevekkil ve annesi Rum-asıllı bir cariye olan Kabiha'dır. Halife Mütevekkil'in ikinci oğlu olarak Samarra'da yak. 847'de doğmuştur.
867'de Abbâsî halifesi Muntasır beklenmedik bir zamanda ölünce halifelik adayı olarak varis tayin ettiği kendi oğlu ve kardeşi Mutasım'ın torunları Ebû Abullâh (Mutaz) ile Müeiyed ve anne ayrı diğer bir torunu olan Ebû Abbâs Ahmed (Mûsta'in) bulunmaktaydı. Ordunun yüksek Türk asıllı subayları yeni halifeyi seçmek için bir toplantı yapıp halife olarak Ebû Abbâs Ahmed Mûstain'i halife yaptılar. Bu karar diğer ordu mensupları tarafından beğenilmediği için muhtemel bir isyanı önlemek için için Türk asıllı subaylar Ebû Abullâh (Mutaz) ve kardeşi Müeiyed'e zorla halifelik iddialarından vazgeçme belgelerini imzalattılar. Bu iddialarından vazgeçince karşılığında hayatları, servet ve mülkleri bağışlandı. Fakat bu iki kardeş lehine Bağdat'ta bir başka gösteri çıktı ve Türk asıllı subaylar Ebû Abullâh (Mutaz) ve kardeşini idam ettirip tüm mülk ve mallarının müsaderesi kararı almak istediler. Vezir onları bu kararı almaktan vazgeçirildi. Ama Ebû Abullâh (Mutaz) Samarra'da tutuklandı. Devlet yönetimini eline geçiren "Atamış" adlı bir Türk'ün liderliğinde Türk subaylar Vezir'i azlettirip Girit'e sürgüne gönderttiler.
864'te Türk subaylar arasında çıkan anlaşmazlık sonunda liderleri "Atamış" öldürüldü. Başkent Samarra'da bulunan Abbasi saray bürokrasisi ise halife Mustain yerine, kuzeni Ebû Abullâh (Mutaz)'i halife seçme ile tehdit edip halifeyi ülkenin idaresinden tamamıyla ayırdılar. 865'te halife Mustain'in politik durumu daha da kötüleşti. Bağdat'taki Türk subayların liderleri olan "Küçük Boğa", "Vasıf" ve "Bağır" arasında anlaşmazlık çıktı. Halife Mustain kendine karşı bir komplo düzenleme iddiasıyla "Bağır"ı idam ettirdi. Fakat bu, Samarra'da bulunan ordunun Türk subayları arasında isyan çıkmasına bir bahane oldu. Bu subaylar Bağdat'a bir heyet gönderdiler ve halife Mustain bu subaylarla müzakerelere koyuldu. Bu müzakereler sırasında elçi Türk subaylardan birisine bir tokat atıldı. Bu tokat haberi Samarra'ya gelince oradaki Türk asıllı subayların isyanı daha ciddileşip genişledi. Samarra'daki isyancı birlikler Halife Mustain'in kuzeni Ebu Abullâh (Mutaz)'ı hapis edildiği zindandan çıkararak onu Halife ilan ettiler. Ebû Abullâh halifelik adı olarak Mutaz adını aldı. Böylece yeni halife olarak seçilen Mutaz 19 yaşında idi ve o zamana kadarki Abbasi halifeleri arasında en genç halife olanı idi.
Halifelik dönemi
Mutaz'in 865'te yeni halife seçilmesine rağmen Mustain hala Bağdat'ta halifelik yapmakta idi. Samarra'daki yeni halifeyi tek halife olarak tahta geçirmek ve Mustain'i elemine etmek için 50.000 Türk ve Horasanlı ve 2.000 Mağripli Berber asıllı askerden oluşan bir Samarra ordusu Mutaz'ın diğer bir kardeşi olan Ebu Ahmed komutasında Bağdat'a gönderildi. Bağdat'taki askeri birlikler ve Bağdad halkı şehri savunmak için silahlar, siperler, erzak stokları hazırladılar ve kuşatıcı ordu ise şehir kapıları önüne mancınıklar getirdi.
865 Bağdad kuşatması aylarca sürdü. Kuşatıcı ordu Rakka'dan şehri kurtarmak için gelmekte olan bir orduyu daha Bağdat'a yetişmeden yapılan bir muharebede mağlup etti. Bağdad halkı büyük zorluklar çekmeye başladı. Şehrin Tahirîler valisi sonunda Mustain'i tutan çoğunluğu Araplardan oluşan Bağdadlı savunma ordusu ve Mutaz'ı tutan kuşatıcı Samarra'lılar ordusu arasında aracılığa başladı. Bu aracılık sonunda yapılan anlaşmaya göre Mustain, Mutaz lehine halifelikten ayrılacak; Hicaz'a çekilecek ve yeter bir gelirle Medine'de yaşayacaktı. Mustain'e sadık kalan Türk asıllı ordu komutanları "Küçük Boğa" ve "Vasıf"a da eyalet valilikleri verilecekti. Bağdat'taki devlet hazinesi savunucu ve kuşatıcı orduları arasında bölüşülecek ve kuşatıcılara iki misli daha fazla hak tanınacaktı. Tahirîler Bağdad valisi bu yazıya geçirilen anlaşmayı Bağdat'taki yüksek saray ve devlet bürokratlarına kabul ettirdi ve onları halife Mutaz'a biat etmek için Samarra'ya gönderdi. Samarra'da bulunan Mutaz da bu anlaşmayı kabul etti. 866 yılının ilk günlerinde Bağdad yeni halife Mutaz'a teslim oldu.
Mustain'in ailesi ile annesi Samarra'da bulunmaktaydı. Mutaz bunları Mustain'in yanına Bağdat'a gönderdi. Fakat Mustain'in tüm mülk ve mallarını müsadere edip devlet kontrolüne aldı. Mustain Hicaz'a Medine'ye gönderilmeyi beklemekteydi; ama Mutaz sözünde durmayıp Mustain'i Bağdat'ta tuttu. Çok geçmeden Mutaz Bağdat'a Mustain'i idam etmek için bir adamını gönderdi. Mustain öldürüldü ve kellesi halife Mutaz'a sunulmak için Samarra'ya getirildi. Mustain'in kellesi halife Mutaz'a gözterildiği zaman Mutaz satranç oynamakta idi. Mutaz'in "Kesik başı bir yere koy; satranç oyunu bitince ben bakarım" dediği belgelenmiştir. Satranç oyunu bitince ve kendine gösterilen kellenin Mustain'a ait olduğu anlaşılınca Mutaz bu adamına 500 altın bahşiş vermiştir.
Bundan sonra Mutaz'in kısa halifelik dönemi değişik ordu grupları arasında anlaşmazlıklarla geçti. Samarra'da bulunan ordular arasında Türk asıllı askerler ile Mağribi asıllı askerler arasında devamlı çekişmeler olmakta idi. Bağdat'ta bulunan askerler eski halife Mustain tarafını tutup şehri kuşatmasında direniş yapmışlardı. Bu Bağdad ordusunda önemli gruplar Arap asıllılar ve İranlı asıllılardı ve bu grup askerler Bağdad ve Samarra'daki Türk asıllı askerleri kendilerine karşı olarak görmekteydiler. Samarra ve Bağdat'ta bulunan devlet ve saray bürokrasi mensupları da devamlı ihanet içinde birbirleri ile büyük rekabet etmekte ve komplolar içindeydiler.
Halife Mutaz kendini halifeliğe getiren Türk asıllıları tutmakta idi ama çeşitli saray ve bürokrasi entrikalarını sadece kendi menfaatine göre değerlendirip devleti yönlendirmekteydi. Sözünde durmayarak önceki halife kuzeni Mustain'i önce Bağdat'ta tutmuş ve sonra da onu öldürtmüştü. Kendine varis olan kardeşi "Müeiyid"i de hunharca öldürttü. Samarra'dan Bağdat'ta gönderilen kuşatma ordusunun komutanı olan bir diğer kardeşi Ebu Ahmet'i de tutuklatıp zindana attırdı. Onun taraftarı olan Türk asıllı askerler onu zindandan çıkartmayı planladılar. Mutaz bundan çok kuşkulandı. Kardeşinin zindanda nedeninin hiçbir şekilde teşhis edilemeyecek bir şekilde öldürülmesine emir verdi. Kuştüyünden bir kalın yorgana sarılarak boğulup ölmesi sağlandığı veya bir yatağa konulup vücudunun buzla kaplanması sonucu soğuktan donup öldürüldüğü bildirilmiştir. Cesedi sarayda gösterildiği zaman hiçbir yara bere veya diğer açıkça teşhis edinilebilen ölme nedeni bulunmadığı için bilinmeyen bir doğal nedenle kendi eceliyle öldüğü kabul edilmiştir.
Eski halife Mustain'e Bağdat kuşatmasına destek sağlayan Türk asıllı askerlerin liderleri olan ve anlaşma ile eyalet valiliği verilen "Vasıf" ve "Küçük Boğa"nın akıbetleri de gayet kanlı oldu. "Vasıf" bir grup askere onların şikayetlerini halife Mutaz'a bildirmeye söz vermişti. Fakat bir müddet geçtikten sonra bu grup asker Vasıf'ın hiçbir şey yapmadığını ve Mutaz ile bu konuyu hiç görüşmediğini öğrendiler. Bunun üzerine bu askerler onun odasını basarak onu öldürüp vücudunu parçalara ayırdılar ve kellesini bu odada bulunan şöminede yaktılar. 867'de "Küçük Boğa" ise halife Mutaz'ı Samarra'dan ayrılıp Bağdat'ta hüküm sürmesi için ona özel askeri destek vereceğine yemin ederek onu Bağdat'ta gitmeye inandırmaya çalıştı. Fakat Mutaz'in adamları bunun gerçek olmadığını "Küçük Boğa"nın Mutaz'a bir kumpas kurmak için hazırlıklar yaptırmakta olduğunu öğrendiler. Bunun üzerine "Küçük Boğa" idam edildi. Bir kazığa çakılmış olan kellesi bir müddet Bağdat'taki büyük köprülerin birinin başında halka gösterildi. Bir müddet sonra bu kelle Mağribi asıllı askerler tarafından buradan alınarak yakılıp küle döndürüldü.
Türk asıllı askerler liderliği "Küçük Boğa" öldürülünce "Baykibal" adlı bir diğer Türk asıllı subaya geçti. "Baykibal"ın önemli bir eyalet olan Mısır'a yeni bir eyalet valisi tayin etmesi gerekti. Bu görevi 868'de kendi kliğinden olan yine bir Türk asıllı devlet bürokratı olan 'a verdi. Ahmet bin Tolun'un babası Fergana'da yaşayan bir Türk iken köle olarak Bağdat'a getirilmiş ve "gılman (kölemen)" olarak burada askerliğe başlamıştı. Tolun'un oğlu Ahmet ise Samarra'da iyi bir eğitim görmüş; saray memuru olarak idari yetenekleri ile halife Mustain'in ilgisini çekmiş ve saray bürokratı olarak hızla yüksek mevkilere getirilmişti. Bu nedenle "Baykibal" tarafından Mısır eyalet valiliğine atandı. Burada gösterdiği iyi idare dolayısıyla valiliği kalıtsal olarak babadan oğla geçecek şekilde tabi valiliğe dönüştürüldü ve böylece Mısır'da Abbasilere tabi olan yarı bağımsız Tolunoğulları Emirliği'nin kurucusu olmuştur.
Mutaz'ın sarayı ve bürokrasisi vergi ve diğer devlet gelirlerini hiç önemsiz işler dahil harcayıp bitirmekte idiler. Bu nedenle boşalan devlet hazinesinden askerlere ve şehir muhafızlarına yapılması gereken maaş ödemelerinin yapılması imkânsız hale gelmişti. Bu hal Mutaz'ın halifeliği ve hayatının sona ermesine baş neden oldu.
Bağdat'ta askere ve muhafızlara maaş ödemelerini yapılması çok gecikince şehir muhafızları saraya yürüyerek maaşlarının hemen ödenmesi için gösterilere başladılar. Bağdad valisi Samarra'da bulunan halife Mutaz'a durumu bildirdi ve oradan Bağdat'a hemen maaş ödemeleri için gereken avans ve fonların gönderilmesini istedi. Bu, Samarra'da bulunan Türk asıllı askerler liderine bildirdiği zaman onun:
"Eğer vali fonları kendini savunmak için askere vermek istiyorsa, onu kendi kaynaklarından bulup versin. Eğer fonları Halife'yi savunmak için askere vermek istiyorsa buna hiç gerek yoktur çünkü biz Samarra'da onu savunmaktayız."
dediği bildirilmektedir. Bunun üzerine maaşları ödenemeyen Bağdad şehir muhafızları ve çoğunluğu Türk asıllı askerlere karşı olan Arap ve İran asıllı askerlerden oluşan Bağdad ordu birlikleri ile birleşip açıkça Halife Mutazz aleyhine ayaklanmaya geçtiler. Ayaklanmacılar Bağdad camilerinde hutbelerin halife Mutazz adına okutulmasını önlediler ve bu nedenle şehrin camilerinde Cuma namazları kılınamaz hale geldi. Bağdad valisi ayaklanmacıların nehrin öteki yanında bulunan kışlalarından şehir merkezine girmelerini önlemek amacıyla şehrin önemli bir nehir köprüsünü yıktırdı ve bu köprünün bir yanında bulunan şehrin en büyük pazarını ds yaktırdı. Bundan sonra ayaklanmayı bastırma tedbirleri uygulayarak Bağdat'taki askeri isyanı bastırdı.
Fakat ertesi yıl da, devlet harcamaları kesilmediği için, askerlere maaş ödemeleri için fonlar bulunamadı. Bu sefer tüm askerler asıllarına bakmadan birlikte harekete geçtiler. Maaşları ödemeyen saraya saldırdılar. Bu ayaklanmacı askerlerden olan "Vasıf oğlu Salih" halife Mutazz'in özel sekreterlerini yakalattı ve onlardan kendi ceplerine indirdikleri veya askerlerden sakladıkları parasal fonları ödemelerini talep etti. Bomboş hazine olduğu için bunun imkânsız olduğu açıktı. Sekreterlerin şahsi servetlerinin de hiç yok olduğu anlaşıldı. Ama Vasıf oğlu Salih bu özel sekreterlere pranga taktırarak onları tutuklattı. Halife Mutazz bu askerlere yalvaran bir mektup göndererek sekreterlerini salıvermelerini istedi.
Vasıf oğlu Salih ve Musa adlı bir diğer ayaklanmacı asker Mutazz'ı halifelikten indirmek için bir plan hazırladılar. Bu gayri insani planlarını insafsızcasına uygulamaya koyuldular. Büyük bir asker güruhu ile Mutazz'un oturduğu saray kapısı önüne geldiler. Halife ile ile karşılıklı görüşmek istediklerini bildirdiler. Mutazz onları saraydaki çalışma odasına konuşma için çağırdı. Bu odaya gelen askerler heyeti halife Mutazz'ı yakaladı ve onu şahsen sopalar, yumruklar ve tekmeler ile dövmeye koyuldular. Halifeyi yaka paça elbiselerinden sürükleyip saray kapısı önüne çıkardılar ve orada onu yaz ortasının yakıcı güneş altında yatar halde bıraktılar. Bundan sonra onu sarayın bir odasına kilitlediler, Kendisine ne yiyecek ne içecek bir bardak su bile verilmedi. Halife Mutazz bu odada üç gün aç ve susuz bırakıp kaldıktan sonra öldü. Öldüğünde Mutazz 24 yaşında idi.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
Dış bağlantılar
- Ingilizce Wikipedia "Al-Mutazz" maddesi 13 Eylül 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce) (Erişim:21.9.2010)
- Hitti, Philip H. (çev. Salih Tuğ), (1968) Siyasi ve Kültürel İslam Tarihi (IV Cilt), İstanbul:Boğaziçi Yayınları.
- Üçok, Bahriye (1979) İslam Tarihi Emeviler- Abbasiler, Devlet Kitapları, Ankara: Milli Eğitim Basımevi (1.Basım:1968)
- Muir, Wiiliam (1924), The Caliphate, its rise, decline and fall, Edinburgh:John Grant [1]26 Eylül 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Chapter LXIX Al-Muntasir and three following caliphs (İngilizce) (Erişim:21.9.2010)
Mutez Doğumu: 847 ? Ölümü: 869 | ||
Sünni İslam unvanları | ||
---|---|---|
Önce gelen Mûsta'in | Abbâsî Halifesi 866 - 869 | Sonra gelen Muhtedî |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Mutez veya Ebu Abullah Muhammed el Mu tazz Billah Tam adi Ebu Abd Allah el Mu tazz bi l Lah Muhammed bin Caʿfer el Mutevekkil d 847 Samarra o Temmuz Agustos 869 Halife Mutevekkil in ikinci oglu olarak Samarra da dogmustur ve annesi Rum asilli cariye olan Kabiha idi 866 da kuzeni halife olan Mustain in tahttan feragat edip oldurulmesiyle Abbasi halifesi olmustur 866 869 doneminde hukumdarlik yapan on ucuncu Abbasi halifesidir Mutazz Ebu Abdullah MuhammedAbbasi HalifesiHukum suresi866 869Once gelenMusta inSonra gelenMuhtediDogum847 Samarra Abbasi DevletiOlumTemmuz Agustos 869 Samarra Abbasi DevletiTam adiEbu Abullah el Mu tazz bi l Lah Muhammed bin Caʿfer el MutevekkilHanedanAbbasi HanedaniBabasiMutevekkilAnnesiKabihaDiniSunni IslamHalife Mutazz in Abdullah Bin Abdullah a hediyeler gondermesiKaynak Tarih i Alfi yazma metniYasamHalifelikten oncesi Babasi Abbasi halifesi Cafer El Mutevekkil ve annesi Rum asilli bir cariye olan Kabiha dir Halife Mutevekkil in ikinci oglu olarak Samarra da yak 847 de dogmustur 867 de Abbasi halifesi Muntasir beklenmedik bir zamanda olunce halifelik adayi olarak varis tayin ettigi kendi oglu ve kardesi Mutasim in torunlari Ebu Abullah Mutaz ile Mueiyed ve anne ayri diger bir torunu olan Ebu Abbas Ahmed Musta in bulunmaktaydi Ordunun yuksek Turk asilli subaylari yeni halifeyi secmek icin bir toplanti yapip halife olarak Ebu Abbas Ahmed Mustain i halife yaptilar Bu karar diger ordu mensuplari tarafindan begenilmedigi icin muhtemel bir isyani onlemek icin icin Turk asilli subaylar Ebu Abullah Mutaz ve kardesi Mueiyed e zorla halifelik iddialarindan vazgecme belgelerini imzalattilar Bu iddialarindan vazgecince karsiliginda hayatlari servet ve mulkleri bagislandi Fakat bu iki kardes lehine Bagdat ta bir baska gosteri cikti ve Turk asilli subaylar Ebu Abullah Mutaz ve kardesini idam ettirip tum mulk ve mallarinin musaderesi karari almak istediler Vezir onlari bu karari almaktan vazgecirildi Ama Ebu Abullah Mutaz Samarra da tutuklandi Devlet yonetimini eline geciren Atamis adli bir Turk un liderliginde Turk subaylar Vezir i azlettirip Girit e surgune gonderttiler 864 te Turk subaylar arasinda cikan anlasmazlik sonunda liderleri Atamis olduruldu Baskent Samarra da bulunan Abbasi saray burokrasisi ise halife Mustain yerine kuzeni Ebu Abullah Mutaz i halife secme ile tehdit edip halifeyi ulkenin idaresinden tamamiyla ayirdilar 865 te halife Mustain in politik durumu daha da kotulesti Bagdat taki Turk subaylarin liderleri olan Kucuk Boga Vasif ve Bagir arasinda anlasmazlik cikti Halife Mustain kendine karsi bir komplo duzenleme iddiasiyla Bagir i idam ettirdi Fakat bu Samarra da bulunan ordunun Turk subaylari arasinda isyan cikmasina bir bahane oldu Bu subaylar Bagdat a bir heyet gonderdiler ve halife Mustain bu subaylarla muzakerelere koyuldu Bu muzakereler sirasinda elci Turk subaylardan birisine bir tokat atildi Bu tokat haberi Samarra ya gelince oradaki Turk asilli subaylarin isyani daha ciddilesip genisledi Samarra daki isyanci birlikler Halife Mustain in kuzeni Ebu Abullah Mutaz i hapis edildigi zindandan cikararak onu Halife ilan ettiler Ebu Abullah halifelik adi olarak Mutaz adini aldi Boylece yeni halife olarak secilen Mutaz 19 yasinda idi ve o zamana kadarki Abbasi halifeleri arasinda en genc halife olani idi Halifelik donemi Mutaz in 865 te yeni halife secilmesine ragmen Mustain hala Bagdat ta halifelik yapmakta idi Samarra daki yeni halifeyi tek halife olarak tahta gecirmek ve Mustain i elemine etmek icin 50 000 Turk ve Horasanli ve 2 000 Magripli Berber asilli askerden olusan bir Samarra ordusu Mutaz in diger bir kardesi olan Ebu Ahmed komutasinda Bagdat a gonderildi Bagdat taki askeri birlikler ve Bagdad halki sehri savunmak icin silahlar siperler erzak stoklari hazirladilar ve kusatici ordu ise sehir kapilari onune manciniklar getirdi 865 Bagdad kusatmasi aylarca surdu Kusatici ordu Rakka dan sehri kurtarmak icin gelmekte olan bir orduyu daha Bagdat a yetismeden yapilan bir muharebede maglup etti Bagdad halki buyuk zorluklar cekmeye basladi Sehrin Tahiriler valisi sonunda Mustain i tutan cogunlugu Araplardan olusan Bagdadli savunma ordusu ve Mutaz i tutan kusatici Samarra lilar ordusu arasinda araciliga basladi Bu aracilik sonunda yapilan anlasmaya gore Mustain Mutaz lehine halifelikten ayrilacak Hicaz a cekilecek ve yeter bir gelirle Medine de yasayacakti Mustain e sadik kalan Turk asilli ordu komutanlari Kucuk Boga ve Vasif a da eyalet valilikleri verilecekti Bagdat taki devlet hazinesi savunucu ve kusatici ordulari arasinda bolusulecek ve kusaticilara iki misli daha fazla hak taninacakti Tahiriler Bagdad valisi bu yaziya gecirilen anlasmayi Bagdat taki yuksek saray ve devlet burokratlarina kabul ettirdi ve onlari halife Mutaz a biat etmek icin Samarra ya gonderdi Samarra da bulunan Mutaz da bu anlasmayi kabul etti 866 yilinin ilk gunlerinde Bagdad yeni halife Mutaz a teslim oldu Mustain in ailesi ile annesi Samarra da bulunmaktaydi Mutaz bunlari Mustain in yanina Bagdat a gonderdi Fakat Mustain in tum mulk ve mallarini musadere edip devlet kontrolune aldi Mustain Hicaz a Medine ye gonderilmeyi beklemekteydi ama Mutaz sozunde durmayip Mustain i Bagdat ta tuttu Cok gecmeden Mutaz Bagdat a Mustain i idam etmek icin bir adamini gonderdi Mustain olduruldu ve kellesi halife Mutaz a sunulmak icin Samarra ya getirildi Mustain in kellesi halife Mutaz a gozterildigi zaman Mutaz satranc oynamakta idi Mutaz in Kesik basi bir yere koy satranc oyunu bitince ben bakarim dedigi belgelenmistir Satranc oyunu bitince ve kendine gosterilen kellenin Mustain a ait oldugu anlasilinca Mutaz bu adamina 500 altin bahsis vermistir Bundan sonra Mutaz in kisa halifelik donemi degisik ordu gruplari arasinda anlasmazliklarla gecti Samarra da bulunan ordular arasinda Turk asilli askerler ile Magribi asilli askerler arasinda devamli cekismeler olmakta idi Bagdat ta bulunan askerler eski halife Mustain tarafini tutup sehri kusatmasinda direnis yapmislardi Bu Bagdad ordusunda onemli gruplar Arap asillilar ve Iranli asillilardi ve bu grup askerler Bagdad ve Samarra daki Turk asilli askerleri kendilerine karsi olarak gormekteydiler Samarra ve Bagdat ta bulunan devlet ve saray burokrasi mensuplari da devamli ihanet icinde birbirleri ile buyuk rekabet etmekte ve komplolar icindeydiler Halife Mutaz kendini halifelige getiren Turk asillilari tutmakta idi ama cesitli saray ve burokrasi entrikalarini sadece kendi menfaatine gore degerlendirip devleti yonlendirmekteydi Sozunde durmayarak onceki halife kuzeni Mustain i once Bagdat ta tutmus ve sonra da onu oldurtmustu Kendine varis olan kardesi Mueiyid i de hunharca oldurttu Samarra dan Bagdat ta gonderilen kusatma ordusunun komutani olan bir diger kardesi Ebu Ahmet i de tutuklatip zindana attirdi Onun taraftari olan Turk asilli askerler onu zindandan cikartmayi planladilar Mutaz bundan cok kuskulandi Kardesinin zindanda nedeninin hicbir sekilde teshis edilemeyecek bir sekilde oldurulmesine emir verdi Kustuyunden bir kalin yorgana sarilarak bogulup olmesi saglandigi veya bir yataga konulup vucudunun buzla kaplanmasi sonucu soguktan donup olduruldugu bildirilmistir Cesedi sarayda gosterildigi zaman hicbir yara bere veya diger acikca teshis edinilebilen olme nedeni bulunmadigi icin bilinmeyen bir dogal nedenle kendi eceliyle oldugu kabul edilmistir Eski halife Mustain e Bagdat kusatmasina destek saglayan Turk asilli askerlerin liderleri olan ve anlasma ile eyalet valiligi verilen Vasif ve Kucuk Boga nin akibetleri de gayet kanli oldu Vasif bir grup askere onlarin sikayetlerini halife Mutaz a bildirmeye soz vermisti Fakat bir muddet gectikten sonra bu grup asker Vasif in hicbir sey yapmadigini ve Mutaz ile bu konuyu hic gorusmedigini ogrendiler Bunun uzerine bu askerler onun odasini basarak onu oldurup vucudunu parcalara ayirdilar ve kellesini bu odada bulunan sominede yaktilar 867 de Kucuk Boga ise halife Mutaz i Samarra dan ayrilip Bagdat ta hukum surmesi icin ona ozel askeri destek verecegine yemin ederek onu Bagdat ta gitmeye inandirmaya calisti Fakat Mutaz in adamlari bunun gercek olmadigini Kucuk Boga nin Mutaz a bir kumpas kurmak icin hazirliklar yaptirmakta oldugunu ogrendiler Bunun uzerine Kucuk Boga idam edildi Bir kaziga cakilmis olan kellesi bir muddet Bagdat taki buyuk koprulerin birinin basinda halka gosterildi Bir muddet sonra bu kelle Magribi asilli askerler tarafindan buradan alinarak yakilip kule donduruldu Turk asilli askerler liderligi Kucuk Boga oldurulunce Baykibal adli bir diger Turk asilli subaya gecti Baykibal in onemli bir eyalet olan Misir a yeni bir eyalet valisi tayin etmesi gerekti Bu gorevi 868 de kendi kliginden olan yine bir Turk asilli devlet burokrati olan a verdi Ahmet bin Tolun un babasi Fergana da yasayan bir Turk iken kole olarak Bagdat a getirilmis ve gilman kolemen olarak burada askerlige baslamisti Tolun un oglu Ahmet ise Samarra da iyi bir egitim gormus saray memuru olarak idari yetenekleri ile halife Mustain in ilgisini cekmis ve saray burokrati olarak hizla yuksek mevkilere getirilmisti Bu nedenle Baykibal tarafindan Misir eyalet valiligine atandi Burada gosterdigi iyi idare dolayisiyla valiligi kalitsal olarak babadan ogla gececek sekilde tabi valilige donusturuldu ve boylece Misir da Abbasilere tabi olan yari bagimsiz Tolunogullari Emirligi nin kurucusu olmustur Mutaz in sarayi ve burokrasisi vergi ve diger devlet gelirlerini hic onemsiz isler dahil harcayip bitirmekte idiler Bu nedenle bosalan devlet hazinesinden askerlere ve sehir muhafizlarina yapilmasi gereken maas odemelerinin yapilmasi imkansiz hale gelmisti Bu hal Mutaz in halifeligi ve hayatinin sona ermesine bas neden oldu Bagdat ta askere ve muhafizlara maas odemelerini yapilmasi cok gecikince sehir muhafizlari saraya yuruyerek maaslarinin hemen odenmesi icin gosterilere basladilar Bagdad valisi Samarra da bulunan halife Mutaz a durumu bildirdi ve oradan Bagdat a hemen maas odemeleri icin gereken avans ve fonlarin gonderilmesini istedi Bu Samarra da bulunan Turk asilli askerler liderine bildirdigi zaman onun Eger vali fonlari kendini savunmak icin askere vermek istiyorsa onu kendi kaynaklarindan bulup versin Eger fonlari Halife yi savunmak icin askere vermek istiyorsa buna hic gerek yoktur cunku biz Samarra da onu savunmaktayiz dedigi bildirilmektedir Bunun uzerine maaslari odenemeyen Bagdad sehir muhafizlari ve cogunlugu Turk asilli askerlere karsi olan Arap ve Iran asilli askerlerden olusan Bagdad ordu birlikleri ile birlesip acikca Halife Mutazz aleyhine ayaklanmaya gectiler Ayaklanmacilar Bagdad camilerinde hutbelerin halife Mutazz adina okutulmasini onlediler ve bu nedenle sehrin camilerinde Cuma namazlari kilinamaz hale geldi Bagdad valisi ayaklanmacilarin nehrin oteki yaninda bulunan kislalarindan sehir merkezine girmelerini onlemek amaciyla sehrin onemli bir nehir koprusunu yiktirdi ve bu koprunun bir yaninda bulunan sehrin en buyuk pazarini ds yaktirdi Bundan sonra ayaklanmayi bastirma tedbirleri uygulayarak Bagdat taki askeri isyani bastirdi Fakat ertesi yil da devlet harcamalari kesilmedigi icin askerlere maas odemeleri icin fonlar bulunamadi Bu sefer tum askerler asillarina bakmadan birlikte harekete gectiler Maaslari odemeyen saraya saldirdilar Bu ayaklanmaci askerlerden olan Vasif oglu Salih halife Mutazz in ozel sekreterlerini yakalatti ve onlardan kendi ceplerine indirdikleri veya askerlerden sakladiklari parasal fonlari odemelerini talep etti Bombos hazine oldugu icin bunun imkansiz oldugu acikti Sekreterlerin sahsi servetlerinin de hic yok oldugu anlasildi Ama Vasif oglu Salih bu ozel sekreterlere pranga taktirarak onlari tutuklatti Halife Mutazz bu askerlere yalvaran bir mektup gondererek sekreterlerini salivermelerini istedi Vasif oglu Salih ve Musa adli bir diger ayaklanmaci asker Mutazz i halifelikten indirmek icin bir plan hazirladilar Bu gayri insani planlarini insafsizcasina uygulamaya koyuldular Buyuk bir asker guruhu ile Mutazz un oturdugu saray kapisi onune geldiler Halife ile ile karsilikli gorusmek istediklerini bildirdiler Mutazz onlari saraydaki calisma odasina konusma icin cagirdi Bu odaya gelen askerler heyeti halife Mutazz i yakaladi ve onu sahsen sopalar yumruklar ve tekmeler ile dovmeye koyuldular Halifeyi yaka paca elbiselerinden surukleyip saray kapisi onune cikardilar ve orada onu yaz ortasinin yakici gunes altinda yatar halde biraktilar Bundan sonra onu sarayin bir odasina kilitlediler Kendisine ne yiyecek ne icecek bir bardak su bile verilmedi Halife Mutazz bu odada uc gun ac ve susuz birakip kaldiktan sonra oldu Oldugunde Mutazz 24 yasinda idi Ayrica bakinizAbbasi Halifeleri soyagaci ve listeleriKaynakcaDis baglantilarIngilizce Wikipedia Al Mutazz maddesi 13 Eylul 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi Ingilizce Erisim 21 9 2010 Hitti Philip H cev Salih Tug 1968 Siyasi ve Kulturel Islam Tarihi IV Cilt Istanbul Bogazici Yayinlari Ucok Bahriye 1979 Islam Tarihi Emeviler Abbasiler Devlet Kitaplari Ankara Milli Egitim Basimevi 1 Basim 1968 Muir Wiiliam 1924 The Caliphate its rise decline and fall Edinburgh John Grant 1 26 Eylul 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Chapter LXIX Al Muntasir and three following caliphs Ingilizce Erisim 21 9 2010 MutezAbbasi HalifeligiDogumu 847 Olumu 869Sunni Islam unvanlariOnce gelen Musta in Abbasi Halifesi 866 869 Sonra gelen Muhtedi