Mısır'da peçe, nüfusun büyük çoğunluğu Müslüman olan Mısır'da kullanılan İslâmî kıyafet olan peçenin giyinilmesidir. Kadınların %90'ı örtülü olan Mısır'da kullanılan bir örtü çeşididir.
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTlpTDJKbUwwbHVaR2xuWlc1bFgyUjFYME5oYVhKbExpNXFjR2N2TWpJd2NIZ3RTVzVrYVdkbGJtVmZaSFZmUTJGcGNtVXVMbXB3Wnc9PS5qcGc=.jpg)
20. yüzyılın başlarında peçe
Peçeyi sadece Müslümanlar giymiyordu. Hristiyan elit kadınları tarafından da giyiliyordu. Bu giyim tarzı harem geleneğinin bir parçası olarak İstanbul'da ortaya çıkmıştı. Bu dönemde, yüzü örtmek elit kadınlar için ulusal bir Mısır elbisesi olarak tanımlandı ve buna al-habara adı verildi. Tam uzunlukta bir etek, bir kafa örtüsü ve gözlerden aşağı göğsüne kadar yüz kapağı olan burkadan oluşuyordu.
Mısır kadınlarının sadece yüzde 2'si peçeyi giyiyordu. Sayısal olarak peçeyi giyenlerin az olmasıyla birlikte, seçkin kadınların tenha yaşam biçimlerini ifade ediliyordu ve alt sınıfa mensup kadınlar tarafından imreniliyordu. Örtünme fakir ailelerin yapamayacağı bir lükstü. Çünkü Mısırlı kadınlar, köylerdeki ve şehirlerdeki çalışmalarına katılmak zorundaydı ve çalışma sırasında örtünme neredeyse imkânsızdı. Yoksullar genellikle başlarını kapatan bir örtü kullanıyordu.
Milliyetçi hareket sırasında örtünme üzerine söylemler
20. yüzyılın başında Mısırlı kadınların kullandıkları burka tartışma konusu oldu. Batı eğitimi almış Mısır ulusal hareketinin önde gelen isimleri, Mısırlıların, İngiliz işgali olmadan kendini yönetebilecek kadar gelişmiş olup olmadığını da tartışmalarının yanında Mısırlı kadınların örtünmesini, kadınların korunması, evlilik, çok eşlilik ve boşanma konularında da tartışma yapıyorlardı.
Milliyetçilerin burkaya karşı tutumu
Milliyetçiler için, örtünme, İslam toplumunun geri kalmışlığını sembolize ediyordu. Batı eğitimini almış, Mısır milliyetçi hareketinin kurucularından, avukat ve 20. yüzyıl başında başlayan kadınlar ve toplum tartışmalarında en önemli simalardan biri olan Kasım Amin, 1899'de Mısırlı kadınların kurtarıcısı olarak nitelendirilen Kadınların Kurtuluşu adlı bir kitap çıkardı. Kitap, yoğun tartışmalara neden oldu.
Amin, kitabında Müslüman toplumun geri kalmışlığını bırakması ve Batılı değerler yolunda ilerlemesi gerektiğini savundu. Mısır toplumunda arzulanan kültürel dönüşümü sağlaması için en önemli dönüşüm kadınlarda olması gerektiğini düşünüyordu. Kadınların dönüşümüne engel olarak örtünme olduğunu savunuyordu. Kitapta Amin, peçenin ortaya çıktığı Harem'deki kadınları "kamusal yaşamda rol oynamaz, dini hayatta rol oynamaz, vatanseverlik duygusu duymaz ve hisleri yoktur" diye tanımlar. Amin, aktif olan köylü kadını üst sınıf kadınlarla kıyaslandığında yüceltiyor: "Her ne kadar cahil olsa da, köylü kadını işlerinden ve iş ilişkilerinden dolayı zengin bir bilgi toplamıştır. Eğer bu bilgi birikimine sahip olan köylü kadını eğitim alırsa, harem'deki kadını her açıdan geride bırakacaktır."
Elit kadınlar hakkında tartışmalar
1870'ler ve 1880'lerin başlarında, Mısır'da feminizm gelişmeden önce, erkekler gibi kadınlar da bu konuda yazılarını yayınlıyor ve halka açık konuşmalar yapıyorlardı. Ancak kadınlar feminizme bakış açıları erkekler gibi değildi. Erkeklerin odaklandıkları ana konu peçe iken kadınlar bunu daha geri planda değerlendiriyordu.
Mısırlı bir feminist olan , kadınların peçe gibi örtülerin kaldırılmasını savunan batı etkisinde kalmış Mısırlı erkeklerin, yazılarına tepki göstermiş ve erkeklerin bu taleplerini kadınlar üzerinde "erkek egemenliği" olarak yorumlandı. Siyasi mücadelede önde gelen bir isimlerden olan Ali Shaarawi ile evli olan Mısırlı feminist ve milliyetçi Hoda Shaarawi ise mısırlı erkeklerin düşüncelerine katılıyordu. Harem anlayışına karşı çıkan Shaarawi, hakemliğe karşı mücadele etti. Shaarawi'nin düşüncelerini benimseyen kadınlar, harem dünyalarından çıkıp ayrılmakla kalmayıp, 1919'da Britanya işgaline karşı erkek yoldaşları ile birlikte Mısır Devrimi'e katılmışlardı.
1925'te , Fransız dergisi L'Egyptienne'yi kurdu. Dergi, elit kesimlere hitap ediyordu. Dergi ile birlikte elit kadınlar nakırı giymeyi yavaş yavaş bırakıyordu. Bunun yerine, batı tarzı elbiseler giydiler. Cemal Abdünnasır'ın ölümüyle birlikte İslamcılık Mısır'da yükselişe geçti daha az mütevazı kıyafetler giyinmeye başlandı.
Peçe ve Mısır'daki İslamcı hareketin yükselişi
Müslüman Kardeşler'in güçlendirici İslamcı hareketi olan Mısır hükûmeti ve El-Ezher, İslam dünyasında Sünni teoloji ve şeriat çalışması için en önemli kurum olarak görülen ilişki peçenin muhafazakâr sembolüne tepki göstermekten etkilenmiştir. Cemal Abdünnâsır (1918-1970), 1956'dan ölümüne kadar Mısır'ın ikinci başkanıydı. Arap milliyetçiliği ve Arap sosyalizmini savunan Nâsır, laikliğe ayrı bir önem veriyordu. 1954'te Müslüman Kardeşler üyesi bir İslamcının Nâsır'a karşı suikast girişimine bulunması üzerine Nâsır Müslüman Kardeşler örgütünü kapattı ve binlerce üyesini hapse attı. Partinin ileri gelenleri diğer Arap ülkelerine kaçtı. 1961'de Nâsır, Mısır'da bulunan dinî teşkilatları ve Ezher İslam Üniversitesi'ni devlet bürokrasisinin parçaları gibi geleneksel dinî kurumlar haline getirerek güçlerini zayıflattı. Dini kontrol edebilmek için Diyanet İşleri Başkanlığını kurdu.
İslamcılığın yükselişi
Mısır, 1967 yılında gerçekleşen Altı Gün Savaşı'nda İsrail karşında ağır bir yenilgi aldı. Yenilginin ardından Nâsır rejimi sallanmaya başlamıştı. Bundan istifade eden İslamcılar yükselişe geçti.
1970 yılında Nâsır'ın ölümünden sonra Enver Sedat sola muhalefete karşı koyarak devletin başına geçti. Enver Sedat, Müslüman Kardeşler'in hapsedilmiş üyelerini serbest bırakmış ve İslamcı üniversite öğrencilerin öğrenci sendikalarında örgütlenmesine izin vermişti. Amaç İslamcılarla barışmaktı. Ancak Mısır'ın 1973 Yom Kippur Savaşı'nda İsrail'e karşı yenilgi almasını fırsat bilen İslamcılar, üniversitede örgütlenme özgürlüğünü kullanarak Kahire Üniversitesi gibi üniversitelerde etkilerini ve popülerliklerini artırmıştı. İslamcılar öğrencileri, ülkenin bulduğu durumu kullanarak ve onlara sağladıkları kolaylıklarla taraflarına çekiyorlardı. Ülke İslamcılığa kayıyordu. Bu durumu üniversitelerde bariz bir şekilde gözüküyordu. İslamcı erkekler, ve uzun sakal ile gezerken, İslamcı kadınlar dinî kıyafetler giyiyorlardı. Bu giyim kuşam üniversitelerde yaygınlaşıyordu. Sadece üniversitelerde değil toplumun genelinde bu değişim gerçekleşiyordu. 1930'lardan beri Batı kıyafetlerini giymiş kentliler dinî kıyafetleri giymeye başlamıştı.
Mısır'da İslamcı hareketin yükselişi, ilerici güçlerin Cemal Abdünnâsır'ın ölümünden sonra İslamcı hareketi küçümsemesi ile gerçekleşti. Ancak önemli bir sayıda genç, üniversite mezunları ve genç profesörler İslamcı harekete karşı çatışmaya başladı. Anneler İslami kıyafetler giyen kızlarını şikayet etmeye başladı.
Kadınların İslami kıyafetleri giymeye başlamasının nedenleri: kadınlar dindarlığını göstermek, İslami değerleri korumak ve Batı değerlerini reddettiğini göstererek, erkeklerin tacizinden kaçınmaktı. 20. yüzyılın başlarında toplumdan ve iş hayatından uzak olan harem geleneğini benimseyen elit kadınların kullandığı peçeyi artık toplumda aktif ve profesyonel meslek edinmeye çalışan kadınlar kullanmaya başlamıştı. Muhalifler arasında en güçlü hareketin İslami unsurların olması, dinin siyasal kimliğe bürünmesine neden olmuş ve bu durum mütedeyyin denilen dini kıyafetleri benimsemiş insanlara İslamcı denilmesine neden olmuştur.
Şeriat hukuku
Enver Sedat şeriata uyacağına söz vermiş ve ceza ve ticaret gibi konularda şeriat temelli hukukun uygulanacağını belirtmiştir. Ancak 1979'da İsrail ile yapılan Camp David Antlaşması ve aynı yılda Enver Sedat'ın eşi Cihan Sedat'ın girişimi ile kadınlara boşanma hakkı tanıyan yeni bir yasa çıkması İslamcıların Enver Sedat'a olan güvenini sarsılmasına neden olmuştu. Gerginleşen ilişkide Enver Sedat'ın peçe konusunda yapmış olduğu çadır benzetmesi ve buna karşı olarak İslamcıların düzenlediği gösteriler Enver Sedat'ın, İslamcı öğrenci örgütlerini yasaklaması ve kadınların Mısır'da üniversite kampüslerinde peçe takmasını yasaklaması ile ilişkiler koptu. İslamcılar 1981'de Enver Sedat'ı katletti. Enver Sedat'tan sonra devletin başına geçen Hüsnü Mübarek Sedat'ın katillerini infaz etti, 1979'daki öğrenci faaliyetleri üzerindeki kısıtlamalarını yürürlükte tuttu ve Eylül 1981'de bir olağanüstü hâl uyguladı. Mısır'daki İslamcı terörizm olaylarından sonra Mısır devleti Hüsnü Mübarek, İslami uygulamaları düzenlemek için reform başlattı. Ancak birçok Mısırlı, petrol zengini Arap ülkelerine iş için gittiklerinde daha da aşırı bir İslam ile karşılaşmış ve bu durum Mısır'da da yansımaları olmuştur.
Mart 1987'de, peçe, Kahire Üniversitesi'nde gerginliğe sebep oldu. Yüzü örtülü bir öğrenci öğrenci kampüsüne girmeye çalışması üzerine yaklaşık 5000 öğrenci üç gün boyunca gösteri yaptı ve yüzü örtülü öğrencileri üniversiteye sokmadı. Mısır müftüsü, peçe üzerindeki kampüs yasağının şeriatı ihlal etmediğine karar verdi. Ancak Mart 1988'de Danıştay İdare Mahkemesi yasağı bozdu. Peçe, Müslüman Kardeşlere olan sempatiyi göstermektedir ve hala toplumun tartışmaların merkezi olmaya devam etmektedir. Bugün kaç kadının peçeyi giydiği bilinmemektedir.
Peçe çevresinde tartışmalı olaylar
Peçenin Mısır sokaklarında görülmeye başlandığı son yirmi yıl boyunca, peçenin uygun olup olmadığı tartışması, şu an dahi şiddetli bir şekilde tartışılan konudur. Okullar ve üniversiteleri İslami militanlığın kaynağı olarak bulan hükûmet, eğitimi "ulusal güvenlik" konusu olarak belirledi ve köktendincilik tehdidine karşı peçe etrafında politikalar başlattı.
Okul üniformaları tartışması
1994 yılında Eğitim Bakanı Alaa Baha Eddin, eğitim sisteminin devletin elinden çıkıp, İslamcıların eline geçtiğini iddia etti. Bu yüzden İslamcıların sembolü olan peçe ve başörtüye yasaklar getirildi. Yasakla birlikte, ilkokuldaki kız çocuklarının saçlarını örtmesini yasaklanmıştı. Ancak ebeveyn izni alan 12 yaş ve üstü kız çocuklarının başlarını örtmesine izin verilmişti. Peçe ise tamamen yasaklanmıştı.
Peçe yasağı bakan Bahaeddin'in, İslamcılar tarafından ağır eleştirilere maruz kalmasına neden oldu. Ancak Bahaeddin, medyada yayınlanan konferanslarda ve demeçlerde İslamcılığa açık bir şekilde muhalefet ediyordu. Devlet İslam üniversitesi olan El-Ezher Üniversitesi de bakana sahip çıktı ve peçe yasağının İslam'a aykırı olmadığı ile ilgili fetva yayınlandı.
El-Ezher'in fetvasına rağmen tartışmalar büyüdü. İslamcı aileler çocukların peçe kullanmasını engelleyen yasayı, dini özgürlüğü yasaklıyor gerekçesiyle mahkemeye şikayet etti. Birçok kararda bu yasa askıya alındı. Yasanın uygulanmaya devam edilmesi çatışmalara devam edildiyse de, Yüksek Anayasa Mahkemesinin 1996 tarihli bir kararı ile yasanın anayasaya aykırı olduğunu açıkladı. Peçenin kullanılması ile ilgili tartışmalar üniversitelerde devam etti.
Amerikan Üniversitesi
2000'de Kahire'deki özel Amerikan Üniversitesinde bir öğrenci, kurumda yüzünü örtünmek istediğinde, peçe üniversitede tartışma konusu oldu. 2001 yılında, Amerikan Üniversitesi resmi olarak peçeyi yasakladı. Amerikan Üniversitesi, özel bir kurumdu ve liberal sanat eğitimini temsil ediyordu. Peçe ise bu anlayışa ters düşüyordu. Heba el-Zeini, peçe giyip üniversiteye girmeye çalıştı. Ancak peçe kimliği sakladığı için girişine izin verilmedi. Heba el-Zeini'nin durumu mahkemeye taşındı. Alt mahkeme Heba el-Zeini lehine karar verdi ve öğrencilerin üniversiteye peçe ile görebileceğine kadar verdi. Üniversite kararı reddetti ve karara itiraz etti. Başka bir dava açarak kararı bozdu.
El-Ezher'in tutumu
3 Ekim 2009'da El-Ezher'e bağlı şeyh Muhammed Seyyid Tantavi, 11 yaşındaki bir öğrencinin peçeyi giymemesi yönünde emir verdi. "Peçe yalnızca bir gelenektir ve İslam ile hiçbir bağlantısı yoktur" sözlerini kullanan Tantavi başlandığında toplanan El-Ezher Üniversitesi Yüksek Kurulu, El-Ezher dersliklerinde ve yurtlarda peçe giymeyi yasaklayan bir kararı onayladı. Bu yasak ilkokullar, liseler ve kolejleri de bağlıyordu.
Yüksek Öğrenim Bakanı Hani Hilal, güvenlik gerekçesiyle peçenin devlet üniversitelerinde bulunan kadın yurtlarında bulunmasına izin verilmeyeceğini açıkladı. Alınan karar, kadın kılığına girerek yurtlara girmeye teşebbüs eden on beş olaydan sonra gerçekleşti. Hilal, kız öğrencilerin kampların içinde peçe giyilmesine izin verildiğini söyledi.
Katar merkezli İslam Akademisyeni Yusuf El Karadavi peçenin dini bir yükümlülük olmadığını söylerken, peçeyi giyenlere de saygı duyulmasını ve devletin kadınlara bu konuda müdahale etmemesi gerektiğini belirtmiştir.
Halkın tepkisi
Dini işlerinden sorumlu Mahmud Hamdi, halkın daha fazla öfkelendirilmesini önlemek için camilerde yapılan vaazlarda peçeden söz etmesine izin verilmeyeceğini belirtti. Mısır'ın Kişi Haklar örgütüne bağlı aktivistler, anayasaya göre kimsenin kadınların kıyafetlerine müdahale hakkına sahip olmadığını belirterek, yasağın kaldırılmasını talep etti. Peçe giyen öğrenciler, üniversite girişteki güvenlik görevliler tarafından engellendi ve peçe giyenler yurtlarda kalmaları yasaklandı. Müslüman Kardeşler, hükûmetin El-Ezher üzerindeki yasal otoritesini sorguya çekti. Ancak El-Ezher üniversitesine bağlı bazı şeyhler yasaya karşı çıkmıştır. Müslüman Kardeşler, örtünme yasağı kararının anayasanın II. maddesini ve XVIII. maddesini ihlal edeceğini iddia etti. II. madde, "İslam, devletin resmi dini, Arapça resmi dili ve hukuk İslam şeriatını esas alır." XVIII. madde ise, "vatandaşlar kanun önünde eşittir, cinsiyet, köken, dil, din veya inanç nedeniyle ayrım yapmaksızın hak ve görevlerde eşittir." olduğunu belirmektedir.
Peçeyi kullanan kızların sınava girememesi
Ocak 2010'da İdare Yargı Mahkemesi, peçe giyen kızların yıl ortası sınavlarına girmesine yasak getirdi. Mahkeme, kadınların özgürlüklerini sınırlandırmayı amaçlamadığını, ancak peçe giyen öğrencinin kendisini saklayarak diğer adayın yerine girmesi gibi durumlarla karşılaşılması engellemek amacıyla bu kararın alındığını iddia etti. Şems, Kahire ve Helvan Üniversitelerindeki rektörler, peçeyle sınava girmeye çalışan 200'den fazla öğrenciyi engelledi. Yasak, zaman ve sınav yerleri ile sınırlı olduğundan Mahkeme, yasağın 2007'deki karara aykırı olmadığını tespit etmiştir.
Yasağı protesto etmek için, yirmiden fazla öğrenci, H1N1 virüsünden korumak için kullanılan koruyucu maskeleri takan öğrenciler, sistemin mantıksız olduğunu dile getiriyorlardı. Peçe giyen ve sınavlarına girmeleri yasak olan kadınların protestoları üniversitelerin önünde gerçekleşti. Bu kız öğrencileri sınava girebilmek için dava açtılar. Bazı kızlar peçenin çıkarılıp kimlik kontrolünün gerçekleştirilebilecek bir odanın oluşturulmasını teklif etti. Yasak, ilk akademik dönem boyunca uygulandı. Ancak bazı sınırlandırmalar dahilinde peçeli kızlar sınavlara sokuldu. Buna ek olarak Kahire ve Şems üniversitelerinde öğretim görevlisi olan bazı kadınlar peçeli olarak üniversite sınavlarını denetledi ve derse girmişlerdi. Karşılaştıkları muameleden dolayı bu kadınlar dava açtı. Alınan karaları örnek olarak gösterildi. Ancak alınan kararlar aleyhlerine sonuçlandı.
Kaynakça
- ^ Slackman, Michael (28 Ocak 2007). "In Egypt, A new Battle Begins over the veil". The New York Times. 3 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Kasım 2010.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Misir da pece nufusun buyuk cogunlugu Musluman olan Misir da kullanilan Islami kiyafet olan pecenin giyinilmesidir Kadinlarin 90 i ortulu olan Misir da kullanilan bir ortu cesididir 1860 yilinda bir Misirli bir kadin20 yuzyilin baslarinda pecePeceyi sadece Muslumanlar giymiyordu Hristiyan elit kadinlari tarafindan da giyiliyordu Bu giyim tarzi harem geleneginin bir parcasi olarak Istanbul da ortaya cikmisti Bu donemde yuzu ortmek elit kadinlar icin ulusal bir Misir elbisesi olarak tanimlandi ve buna al habara adi verildi Tam uzunlukta bir etek bir kafa ortusu ve gozlerden asagi gogsune kadar yuz kapagi olan burkadan olusuyordu Misir kadinlarinin sadece yuzde 2 si peceyi giyiyordu Sayisal olarak peceyi giyenlerin az olmasiyla birlikte seckin kadinlarin tenha yasam bicimlerini ifade ediliyordu ve alt sinifa mensup kadinlar tarafindan imreniliyordu Ortunme fakir ailelerin yapamayacagi bir lukstu Cunku Misirli kadinlar koylerdeki ve sehirlerdeki calismalarina katilmak zorundaydi ve calisma sirasinda ortunme neredeyse imkansizdi Yoksullar genellikle baslarini kapatan bir ortu kullaniyordu Milliyetci hareket sirasinda ortunme uzerine soylemler 20 yuzyilin basinda Misirli kadinlarin kullandiklari burka tartisma konusu oldu Bati egitimi almis Misir ulusal hareketinin onde gelen isimleri Misirlilarin Ingiliz isgali olmadan kendini yonetebilecek kadar gelismis olup olmadigini da tartismalarinin yaninda Misirli kadinlarin ortunmesini kadinlarin korunmasi evlilik cok eslilik ve bosanma konularinda da tartisma yapiyorlardi Milliyetcilerin burkaya karsi tutumu Milliyetciler icin ortunme Islam toplumunun geri kalmisligini sembolize ediyordu Bati egitimini almis Misir milliyetci hareketinin kurucularindan avukat ve 20 yuzyil basinda baslayan kadinlar ve toplum tartismalarinda en onemli simalardan biri olan Kasim Amin 1899 de Misirli kadinlarin kurtaricisi olarak nitelendirilen Kadinlarin Kurtulusu adli bir kitap cikardi Kitap yogun tartismalara neden oldu Amin kitabinda Musluman toplumun geri kalmisligini birakmasi ve Batili degerler yolunda ilerlemesi gerektigini savundu Misir toplumunda arzulanan kulturel donusumu saglamasi icin en onemli donusum kadinlarda olmasi gerektigini dusunuyordu Kadinlarin donusumune engel olarak ortunme oldugunu savunuyordu Kitapta Amin pecenin ortaya ciktigi Harem deki kadinlari kamusal yasamda rol oynamaz dini hayatta rol oynamaz vatanseverlik duygusu duymaz ve hisleri yoktur diye tanimlar Amin aktif olan koylu kadini ust sinif kadinlarla kiyaslandiginda yuceltiyor Her ne kadar cahil olsa da koylu kadini islerinden ve is iliskilerinden dolayi zengin bir bilgi toplamistir Eger bu bilgi birikimine sahip olan koylu kadini egitim alirsa harem deki kadini her acidan geride birakacaktir Elit kadinlar hakkinda tartismalar 1870 ler ve 1880 lerin baslarinda Misir da feminizm gelismeden once erkekler gibi kadinlar da bu konuda yazilarini yayinliyor ve halka acik konusmalar yapiyorlardi Ancak kadinlar feminizme bakis acilari erkekler gibi degildi Erkeklerin odaklandiklari ana konu pece iken kadinlar bunu daha geri planda degerlendiriyordu Misirli bir feminist olan kadinlarin pece gibi ortulerin kaldirilmasini savunan bati etkisinde kalmis Misirli erkeklerin yazilarina tepki gostermis ve erkeklerin bu taleplerini kadinlar uzerinde erkek egemenligi olarak yorumlandi Siyasi mucadelede onde gelen bir isimlerden olan Ali Shaarawi ile evli olan Misirli feminist ve milliyetci Hoda Shaarawi ise misirli erkeklerin dusuncelerine katiliyordu Harem anlayisina karsi cikan Shaarawi hakemlige karsi mucadele etti Shaarawi nin dusuncelerini benimseyen kadinlar harem dunyalarindan cikip ayrilmakla kalmayip 1919 da Britanya isgaline karsi erkek yoldaslari ile birlikte Misir Devrimi e katilmislardi 1925 te Fransiz dergisi L Egyptienne yi kurdu Dergi elit kesimlere hitap ediyordu Dergi ile birlikte elit kadinlar nakiri giymeyi yavas yavas birakiyordu Bunun yerine bati tarzi elbiseler giydiler Cemal Abdunnasir in olumuyle birlikte Islamcilik Misir da yukselise gecti daha az mutevazi kiyafetler giyinmeye baslandi Pece ve Misir daki Islamci hareketin yukselisiMusluman Kardesler in guclendirici Islamci hareketi olan Misir hukumeti ve El Ezher Islam dunyasinda Sunni teoloji ve seriat calismasi icin en onemli kurum olarak gorulen iliski pecenin muhafazakar sembolune tepki gostermekten etkilenmistir Cemal Abdunnasir 1918 1970 1956 dan olumune kadar Misir in ikinci baskaniydi Arap milliyetciligi ve Arap sosyalizmini savunan Nasir laiklige ayri bir onem veriyordu 1954 te Musluman Kardesler uyesi bir Islamcinin Nasir a karsi suikast girisimine bulunmasi uzerine Nasir Musluman Kardesler orgutunu kapatti ve binlerce uyesini hapse atti Partinin ileri gelenleri diger Arap ulkelerine kacti 1961 de Nasir Misir da bulunan dini teskilatlari ve Ezher Islam Universitesi ni devlet burokrasisinin parcalari gibi geleneksel dini kurumlar haline getirerek guclerini zayiflatti Dini kontrol edebilmek icin Diyanet Isleri Baskanligini kurdu Islamciligin yukselisi Misir 1967 yilinda gerceklesen Alti Gun Savasi nda Israil karsinda agir bir yenilgi aldi Yenilginin ardindan Nasir rejimi sallanmaya baslamisti Bundan istifade eden Islamcilar yukselise gecti 1970 yilinda Nasir in olumunden sonra Enver Sedat sola muhalefete karsi koyarak devletin basina gecti Enver Sedat Musluman Kardesler in hapsedilmis uyelerini serbest birakmis ve Islamci universite ogrencilerin ogrenci sendikalarinda orgutlenmesine izin vermisti Amac Islamcilarla barismakti Ancak Misir in 1973 Yom Kippur Savasi nda Israil e karsi yenilgi almasini firsat bilen Islamcilar universitede orgutlenme ozgurlugunu kullanarak Kahire Universitesi gibi universitelerde etkilerini ve populerliklerini artirmisti Islamcilar ogrencileri ulkenin buldugu durumu kullanarak ve onlara sagladiklari kolayliklarla taraflarina cekiyorlardi Ulke Islamciliga kayiyordu Bu durumu universitelerde bariz bir sekilde gozukuyordu Islamci erkekler ve uzun sakal ile gezerken Islamci kadinlar dini kiyafetler giyiyorlardi Bu giyim kusam universitelerde yayginlasiyordu Sadece universitelerde degil toplumun genelinde bu degisim gerceklesiyordu 1930 lardan beri Bati kiyafetlerini giymis kentliler dini kiyafetleri giymeye baslamisti Misir da Islamci hareketin yukselisi ilerici guclerin Cemal Abdunnasir in olumunden sonra Islamci hareketi kucumsemesi ile gerceklesti Ancak onemli bir sayida genc universite mezunlari ve genc profesorler Islamci harekete karsi catismaya basladi Anneler Islami kiyafetler giyen kizlarini sikayet etmeye basladi Kadinlarin Islami kiyafetleri giymeye baslamasinin nedenleri kadinlar dindarligini gostermek Islami degerleri korumak ve Bati degerlerini reddettigini gostererek erkeklerin tacizinden kacinmakti 20 yuzyilin baslarinda toplumdan ve is hayatindan uzak olan harem gelenegini benimseyen elit kadinlarin kullandigi peceyi artik toplumda aktif ve profesyonel meslek edinmeye calisan kadinlar kullanmaya baslamisti Muhalifler arasinda en guclu hareketin Islami unsurlarin olmasi dinin siyasal kimlige burunmesine neden olmus ve bu durum mutedeyyin denilen dini kiyafetleri benimsemis insanlara Islamci denilmesine neden olmustur Seriat hukuku Enver Sedat seriata uyacagina soz vermis ve ceza ve ticaret gibi konularda seriat temelli hukukun uygulanacagini belirtmistir Ancak 1979 da Israil ile yapilan Camp David Antlasmasi ve ayni yilda Enver Sedat in esi Cihan Sedat in girisimi ile kadinlara bosanma hakki taniyan yeni bir yasa cikmasi Islamcilarin Enver Sedat a olan guvenini sarsilmasina neden olmustu Gerginlesen iliskide Enver Sedat in pece konusunda yapmis oldugu cadir benzetmesi ve buna karsi olarak Islamcilarin duzenledigi gosteriler Enver Sedat in Islamci ogrenci orgutlerini yasaklamasi ve kadinlarin Misir da universite kampuslerinde pece takmasini yasaklamasi ile iliskiler koptu Islamcilar 1981 de Enver Sedat i katletti Enver Sedat tan sonra devletin basina gecen Husnu Mubarek Sedat in katillerini infaz etti 1979 daki ogrenci faaliyetleri uzerindeki kisitlamalarini yururlukte tuttu ve Eylul 1981 de bir olaganustu hal uyguladi Misir daki Islamci terorizm olaylarindan sonra Misir devleti Husnu Mubarek Islami uygulamalari duzenlemek icin reform baslatti Ancak bircok Misirli petrol zengini Arap ulkelerine is icin gittiklerinde daha da asiri bir Islam ile karsilasmis ve bu durum Misir da da yansimalari olmustur Mart 1987 de pece Kahire Universitesi nde gerginlige sebep oldu Yuzu ortulu bir ogrenci ogrenci kampusune girmeye calismasi uzerine yaklasik 5000 ogrenci uc gun boyunca gosteri yapti ve yuzu ortulu ogrencileri universiteye sokmadi Misir muftusu pece uzerindeki kampus yasaginin seriati ihlal etmedigine karar verdi Ancak Mart 1988 de Danistay Idare Mahkemesi yasagi bozdu Pece Musluman Kardeslere olan sempatiyi gostermektedir ve hala toplumun tartismalarin merkezi olmaya devam etmektedir Bugun kac kadinin peceyi giydigi bilinmemektedir Pece cevresinde tartismali olaylarPecenin Misir sokaklarinda gorulmeye baslandigi son yirmi yil boyunca pecenin uygun olup olmadigi tartismasi su an dahi siddetli bir sekilde tartisilan konudur Okullar ve universiteleri Islami militanligin kaynagi olarak bulan hukumet egitimi ulusal guvenlik konusu olarak belirledi ve koktendincilik tehdidine karsi pece etrafinda politikalar baslatti Okul uniformalari tartismasi 1994 yilinda Egitim Bakani Alaa Baha Eddin egitim sisteminin devletin elinden cikip Islamcilarin eline gectigini iddia etti Bu yuzden Islamcilarin sembolu olan pece ve basortuye yasaklar getirildi Yasakla birlikte ilkokuldaki kiz cocuklarinin saclarini ortmesini yasaklanmisti Ancak ebeveyn izni alan 12 yas ve ustu kiz cocuklarinin baslarini ortmesine izin verilmisti Pece ise tamamen yasaklanmisti Pece yasagi bakan Bahaeddin in Islamcilar tarafindan agir elestirilere maruz kalmasina neden oldu Ancak Bahaeddin medyada yayinlanan konferanslarda ve demeclerde Islamciliga acik bir sekilde muhalefet ediyordu Devlet Islam universitesi olan El Ezher Universitesi de bakana sahip cikti ve pece yasaginin Islam a aykiri olmadigi ile ilgili fetva yayinlandi El Ezher in fetvasina ragmen tartismalar buyudu Islamci aileler cocuklarin pece kullanmasini engelleyen yasayi dini ozgurlugu yasakliyor gerekcesiyle mahkemeye sikayet etti Bircok kararda bu yasa askiya alindi Yasanin uygulanmaya devam edilmesi catismalara devam edildiyse de Yuksek Anayasa Mahkemesinin 1996 tarihli bir karari ile yasanin anayasaya aykiri oldugunu acikladi Pecenin kullanilmasi ile ilgili tartismalar universitelerde devam etti Amerikan Universitesi 2000 de Kahire deki ozel Amerikan Universitesinde bir ogrenci kurumda yuzunu ortunmek istediginde pece universitede tartisma konusu oldu 2001 yilinda Amerikan Universitesi resmi olarak peceyi yasakladi Amerikan Universitesi ozel bir kurumdu ve liberal sanat egitimini temsil ediyordu Pece ise bu anlayisa ters dusuyordu Heba el Zeini pece giyip universiteye girmeye calisti Ancak pece kimligi sakladigi icin girisine izin verilmedi Heba el Zeini nin durumu mahkemeye tasindi Alt mahkeme Heba el Zeini lehine karar verdi ve ogrencilerin universiteye pece ile gorebilecegine kadar verdi Universite karari reddetti ve karara itiraz etti Baska bir dava acarak karari bozdu El Ezher in tutumu 3 Ekim 2009 da El Ezher e bagli seyh Muhammed Seyyid Tantavi 11 yasindaki bir ogrencinin peceyi giymemesi yonunde emir verdi Pece yalnizca bir gelenektir ve Islam ile hicbir baglantisi yoktur sozlerini kullanan Tantavi baslandiginda toplanan El Ezher Universitesi Yuksek Kurulu El Ezher dersliklerinde ve yurtlarda pece giymeyi yasaklayan bir karari onayladi Bu yasak ilkokullar liseler ve kolejleri de bagliyordu Yuksek Ogrenim Bakani Hani Hilal guvenlik gerekcesiyle pecenin devlet universitelerinde bulunan kadin yurtlarinda bulunmasina izin verilmeyecegini acikladi Alinan karar kadin kiligina girerek yurtlara girmeye tesebbus eden on bes olaydan sonra gerceklesti Hilal kiz ogrencilerin kamplarin icinde pece giyilmesine izin verildigini soyledi Katar merkezli Islam Akademisyeni Yusuf El Karadavi pecenin dini bir yukumluluk olmadigini soylerken peceyi giyenlere de saygi duyulmasini ve devletin kadinlara bu konuda mudahale etmemesi gerektigini belirtmistir Halkin tepkisi Dini islerinden sorumlu Mahmud Hamdi halkin daha fazla ofkelendirilmesini onlemek icin camilerde yapilan vaazlarda peceden soz etmesine izin verilmeyecegini belirtti Misir in Kisi Haklar orgutune bagli aktivistler anayasaya gore kimsenin kadinlarin kiyafetlerine mudahale hakkina sahip olmadigini belirterek yasagin kaldirilmasini talep etti Pece giyen ogrenciler universite giristeki guvenlik gorevliler tarafindan engellendi ve pece giyenler yurtlarda kalmalari yasaklandi Musluman Kardesler hukumetin El Ezher uzerindeki yasal otoritesini sorguya cekti Ancak El Ezher universitesine bagli bazi seyhler yasaya karsi cikmistir Musluman Kardesler ortunme yasagi kararinin anayasanin II maddesini ve XVIII maddesini ihlal edecegini iddia etti II madde Islam devletin resmi dini Arapca resmi dili ve hukuk Islam seriatini esas alir XVIII madde ise vatandaslar kanun onunde esittir cinsiyet koken dil din veya inanc nedeniyle ayrim yapmaksizin hak ve gorevlerde esittir oldugunu belirmektedir Peceyi kullanan kizlarin sinava girememesi Ocak 2010 da Idare Yargi Mahkemesi pece giyen kizlarin yil ortasi sinavlarina girmesine yasak getirdi Mahkeme kadinlarin ozgurluklerini sinirlandirmayi amaclamadigini ancak pece giyen ogrencinin kendisini saklayarak diger adayin yerine girmesi gibi durumlarla karsilasilmasi engellemek amaciyla bu kararin alindigini iddia etti Sems Kahire ve Helvan Universitelerindeki rektorler peceyle sinava girmeye calisan 200 den fazla ogrenciyi engelledi Yasak zaman ve sinav yerleri ile sinirli oldugundan Mahkeme yasagin 2007 deki karara aykiri olmadigini tespit etmistir Yasagi protesto etmek icin yirmiden fazla ogrenci H1N1 virusunden korumak icin kullanilan koruyucu maskeleri takan ogrenciler sistemin mantiksiz oldugunu dile getiriyorlardi Pece giyen ve sinavlarina girmeleri yasak olan kadinlarin protestolari universitelerin onunde gerceklesti Bu kiz ogrencileri sinava girebilmek icin dava actilar Bazi kizlar pecenin cikarilip kimlik kontrolunun gerceklestirilebilecek bir odanin olusturulmasini teklif etti Yasak ilk akademik donem boyunca uygulandi Ancak bazi sinirlandirmalar dahilinde peceli kizlar sinavlara sokuldu Buna ek olarak Kahire ve Sems universitelerinde ogretim gorevlisi olan bazi kadinlar peceli olarak universite sinavlarini denetledi ve derse girmislerdi Karsilastiklari muameleden dolayi bu kadinlar dava acti Alinan karalari ornek olarak gosterildi Ancak alinan kararlar aleyhlerine sonuclandi Kaynakca Slackman Michael 28 Ocak 2007 In Egypt A new Battle Begins over the veil The New York Times 3 Mayis 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Kasim 2010