Namık İsmail (1890, Samsun - 30 Ağustos 1935, İstanbul), Türk ressam.
Çallı Kuşağı ressamlarından olan Namık İsmail, ilköğrenimine 1896 yılında Kabataş’taki Şemsülmekatip’te başladı; daha sonra Beşiktaş’taki Hamidiye Mektebi’ne geçti. Resim öğretmeni Arslanyan’ın öğrencisi oldu ve okulu ikincilikle bitirdi. Saint Benoit Lisesi’nde okudu. Galatasaray Lisesi yangın sonrası yeniden açılınca, Tevfik Fikret’in müdürlüğü sırasında ikinci sınıftan beşinci sınıfa kadar bu liseye devam etti. Resim öğretmeni Şevket Dağ’dan özel resim dersleri aldı. Bakalorya sınavını kazanamayan Namık İsmail’i, babası resim eğitimi için Paris’e göndermeye karar verdi.
1911’de gittiği Paris’te resim öğrenimine başlayan Namık İsmail, Kısa süre ’ne, sonra Fernand Cormon Atölyesi’ne devam etti. Birinci dönemi olarak nitelendirdiği sanat yaşamının, 1914 Fransa dönüşü, yaptığı resimlerde, Tekniğin zayıf, duygunun kuvvetli olduğunu, şiir ve düşgücünün teknikten önde geldiğini söyler. Akademik anlayışı benimseyen hocası Cormon’dan sanatçının fazla etkilenmediği görülür.
1911 tarihli Köy Evi çalışması, Paris’e gittiği yılda empresyonist etkilerle yaptığı bir tablodur. Barbizon Okulu ressamlarının ve Corot’nun yapıtlarını anımsatan resimde, birbirinin içinde eriyen renkler, yeşilin maviye, kahverenginin sarıya kaçan tonları kullanılmıştır. Ağaçlarda, evde, kırda detaya kaçan fırça vuruşları egemendir: renkler, pastelleriyle homojenleştirilerek kullanılmış, yumuşak geçişlerle perspektif sağlanmıştır. Kompozisyon, sol alt köşeden sağ üst köşeye ikiye ayrılarak düzenlenmiştir. Üstte gri renklerin içinde yeşillerin de yer aldığı gökyüzü, alttaysa karakteristik Namık İsmail tarzı lekeci anlayışla ön plana çıkmış ana tema görülür. 1917 Haziran ayında Galatasaraylılar Yurdu’nda açılan serginin düzenlenmesinde emeği geçen kişilerden biri olan Namık İsmail’e bu hizmetinden dolayı, “alamet-i mahsusalı gümüş Hilal-ı Ahmer madalyası” verildi.
Şişli’de kurulan atölyede, Namık İsmail ve dönemin diğer ressamları, İbrahim Çallı, Hikmet Onat, Ruhi Arel, Sami Yetik, , Ali Sami Boyar gibi sanatçılar savaş konulu resimler yaptılar. Galatasaray Sergisi’ nde halka gösterildikten sonra Viyana ve Berlin’de sergilenmeleri için, Celal Esad Arseven’le birlikte Berlin’e gitti.
İki yıl Berlin’de kaldı. Lovis Corinth ve Max Liebermann’ın atölyelerinde çalışarak tekniğini geliştirdi. 1918 tarihli Kendi Portresi’ne, ışık-gölge kontrastı ve kalın fırça vuruşlarıyla, tabloya anlatımcı bir etki vererek, güçlü ve kararlı kişiliğini, sert ve keskin bakışlarıyla tuvale rahatça aktardığı görülür. 1919’da yurda döndü. Almanya dönüşünü, sanatının ikinci dönemi olarak yorumlar. Corinth’in geniş, kalın fırça vuruşlarından, lekeci, serbest, bir-iki seansta ortaya çıkmış hızlı, atak tekniğinden etkilenen Namık İsmail’in, sonraki dönem tablolarının çoğunda hocasının teknik ve üslubunu uygulandığına tanık olunur. Corinth’in tekniğine yakın çalıştığı tablosunda, bir renk karmaşasının, açık-koyu tonlamaların, renk lekelerinin ve resimsel değerlerin ön plana çıktığı gözlenir. Figürler, renk kompozisyonunun öğeleri olarak kullanılır. Bu resim, ekspresyonizmin benimsendiği, klasik resim anlayışının geriye itildiği, renklerin ve boya dokusunun, konunun önüne geçtiği bir çalışmadır.
Almanya’dan döndükten sonra, 1919’da ’nda resim öğretmenliğine başlayan Namık İsmail, 1920 yılında Molla Şefik Bey’in kızı Mediha Hanım’la evlenir; on yıllık birliktelikten sonra ayrı yaşamaya karar veren çift, ressamın ölümünden iki ay önce boşanırlar.
1920 yazındaki sergiye çeşitli portrelerle katılan Namık İsmail, “koyu ve az ışıklı renkler kullanan, gerçeklere uyan, modelinin yüz kırışıklıklarını ve yorgunluğunu yansıtmaktan kaçınmayan bir portreci” olarak tanımlanmaktadır.
İtalya’ya gitmek üzere kendisine izin verilmediği için Gazi Osman Paşa Orta Ortaokulu’ndaki görevinden istifa eden sanatçı, bir yıl boyunca bütün İtalya’yı gezdi ve resimler yaptı.
İtalya dönüşünde “İleri” gazetesinde önce ressam, sonra da yazı işleri müdürü olarak çalışan sanatçı, 1921 yılının ekim ayında Sanayi-i Nefise Mektebi (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) müdür yardımcılığı görevine atandı. 1922’de bu görevinden ayrılıp tekrar Paris’e gitti.
Namık İsmail’in paletinde, 1923 tarihli “Bayır” tablosunda açıkça görüldüğü gibi gerçek bir renklenme başladı. Biçim kaygısı taşımadan, desene önem verilmeden, rengin ön plana çıkarıldığı bu çalışmada, renkler birbirine kaynaşarak, planların tuşlarla, kontur kullanılmadan, renk lekeleriyle bölünerek verildiği bir dönem başladı. 1924’teki Galatasaray Sergileri’ne en iyi eleştiri alan yapıtlar arasında geçen Kasımpatı ve Çıplak tablolarıyla katıldı. Kendisine Maarif Umum Müfettişliği görevi verilen sanatçı, dönemin Maarif Vekili Mustafa Necati Bey’le birlikte incelemelerde bulunmak üzere bir kez daha Paris’e gitti. 1925 yılında ilk Türkiye armasını tasarladıysa da bu arma kullanılmadı.
1928 tarihinde Güzel Sanatlar Akademisi’ne müdür olarak atanan Namık İsmail, ayrıca “resim atölyesi öğretmeni” görevini de üstlendi. 1935 yılından ölümüne değin bu görevini sürdürdü.
İlk yapıtlarından başlayarak üslup ve teknik gelişimi, belli bir çizgide gitmediği açıkça görülmekte, aynı yıl içinde bile birbirinden farklı teknik ve üslupta resimler yaptığı gözlenmektedir. Sanatçı, Fransa’da empresyonist, Almanya’da akademik, empresyonist ve ekspresyonist ressamlardan etkilenmesine karşın, konuya göre içinden geldiği gibi çalışmayı yeğlemiştir. Bazen paletinde hafif fırça vuruşları ve ışıltılı renklerin görüldüğü empresyonist, zaman zaman parlak renklerin ve karşıt tonların egemenliğinin hissedildiği ekspresyonist bir doğa ressamı, bazen realist bir figür ressam, sırasında akademik bir çıplak ressamı olmuştur. İkinci dönem resimlerinde renklerin ve boya dokusunun, konunun önüne geçtiği yoğun boya tabakaları dikkati çekmektedir.
Gençlik yıllarında edebiyatla ilgilenen, İtalyan Rönesansı’nın dehalarından Michelangelo’nun yaşamı ve sanatıyla ilgili bir biyografi çalışması da yapan sanatçı, 30 Ağustos 1935’te bir kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.
İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’ndeki Namık İsmail eserleri
- Sedirde Uzanan Kadın, 1917
- Atatürk Portresi
- Kadın Portresi, 1927
- Bahar, 1927
Kaynakça
- ^ a b c Gürtuna, Sevgi (24 Nisan 2013). "Ayın Sanatçısı: 1914 Kuşağı Ressamlarından Namık İsmail". antikalar.com. 25 Nisan 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mayıs 2008.
- ^ Atakan, Bahar (11 Aralık 2014). "91 yıllık devlet armasını arıyor!". Milliyet. 6 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Haziran 2016.
Dış bağlantılar
- Wikimedia Commons'ta Namık İsmail ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Namik Ismail 1890 Samsun 30 Agustos 1935 Istanbul Turk ressam Namik Ismail Otoportre 1918 tuyb 39 5x36 Calli Kusagi ressamlarindan olan Namik Ismail ilkogrenimine 1896 yilinda Kabatas taki Semsulmekatip te basladi daha sonra Besiktas taki Hamidiye Mektebi ne gecti Resim ogretmeni Arslanyan in ogrencisi oldu ve okulu ikincilikle bitirdi Saint Benoit Lisesi nde okudu Galatasaray Lisesi yangin sonrasi yeniden acilinca Tevfik Fikret in mudurlugu sirasinda ikinci siniftan besinci sinifa kadar bu liseye devam etti Resim ogretmeni Sevket Dag dan ozel resim dersleri aldi Bakalorya sinavini kazanamayan Namik Ismail i babasi resim egitimi icin Paris e gondermeye karar verdi 1911 de gittigi Paris te resim ogrenimine baslayan Namik Ismail Kisa sure ne sonra Fernand Cormon Atolyesi ne devam etti Birinci donemi olarak nitelendirdigi sanat yasaminin 1914 Fransa donusu yaptigi resimlerde Teknigin zayif duygunun kuvvetli oldugunu siir ve dusgucunun teknikten onde geldigini soyler Akademik anlayisi benimseyen hocasi Cormon dan sanatcinin fazla etkilenmedigi gorulur Koy Evi 1911 tuyb 24x33Namik Ismail in 1925 te tasarladigi Turkiye armasi 1911 tarihli Koy Evi calismasi Paris e gittigi yilda empresyonist etkilerle yaptigi bir tablodur Barbizon Okulu ressamlarinin ve Corot nun yapitlarini animsatan resimde birbirinin icinde eriyen renkler yesilin maviye kahverenginin sariya kacan tonlari kullanilmistir Agaclarda evde kirda detaya kacan firca vuruslari egemendir renkler pastelleriyle homojenlestirilerek kullanilmis yumusak gecislerle perspektif saglanmistir Kompozisyon sol alt koseden sag ust koseye ikiye ayrilarak duzenlenmistir Ustte gri renklerin icinde yesillerin de yer aldigi gokyuzu alttaysa karakteristik Namik Ismail tarzi lekeci anlayisla on plana cikmis ana tema gorulur 1917 Haziran ayinda Galatasaraylilar Yurdu nda acilan serginin duzenlenmesinde emegi gecen kisilerden biri olan Namik Ismail e bu hizmetinden dolayi alamet i mahsusali gumus Hilal i Ahmer madalyasi verildi Sisli de kurulan atolyede Namik Ismail ve donemin diger ressamlari Ibrahim Calli Hikmet Onat Ruhi Arel Sami Yetik Ali Sami Boyar gibi sanatcilar savas konulu resimler yaptilar Galatasaray Sergisi nde halka gosterildikten sonra Viyana ve Berlin de sergilenmeleri icin Celal Esad Arseven le birlikte Berlin e gitti Iki yil Berlin de kaldi Lovis Corinth ve Max Liebermann in atolyelerinde calisarak teknigini gelistirdi 1918 tarihli Kendi Portresi ne isik golge kontrasti ve kalin firca vuruslariyla tabloya anlatimci bir etki vererek guclu ve kararli kisiligini sert ve keskin bakislariyla tuvale rahatca aktardigi gorulur 1919 da yurda dondu Almanya donusunu sanatinin ikinci donemi olarak yorumlar Corinth in genis kalin firca vuruslarindan lekeci serbest bir iki seansta ortaya cikmis hizli atak tekniginden etkilenen Namik Ismail in sonraki donem tablolarinin cogunda hocasinin teknik ve uslubunu uygulandigina tanik olunur Corinth in teknigine yakin calistigi tablosunda bir renk karmasasinin acik koyu tonlamalarin renk lekelerinin ve resimsel degerlerin on plana ciktigi gozlenir Figurler renk kompozisyonunun ogeleri olarak kullanilir Bu resim ekspresyonizmin benimsendigi klasik resim anlayisinin geriye itildigi renklerin ve boya dokusunun konunun onune gectigi bir calismadir Guvertede Adamlar tuyb 32 8x40 Almanya dan dondukten sonra 1919 da nda resim ogretmenligine baslayan Namik Ismail 1920 yilinda Molla Sefik Bey in kizi Mediha Hanim la evlenir on yillik birliktelikten sonra ayri yasamaya karar veren cift ressamin olumunden iki ay once bosanirlar Esi Mediha Hanim Portresi 1920 yazindaki sergiye cesitli portrelerle katilan Namik Ismail koyu ve az isikli renkler kullanan gerceklere uyan modelinin yuz kirisikliklarini ve yorgunlugunu yansitmaktan kacinmayan bir portreci olarak tanimlanmaktadir Italya ya gitmek uzere kendisine izin verilmedigi icin Gazi Osman Pasa Orta Ortaokulu ndaki gorevinden istifa eden sanatci bir yil boyunca butun Italya yi gezdi ve resimler yapti Italya donusunde Ileri gazetesinde once ressam sonra da yazi isleri muduru olarak calisan sanatci 1921 yilinin ekim ayinda Sanayi i Nefise Mektebi Mimar Sinan Guzel Sanatlar Universitesi mudur yardimciligi gorevine atandi 1922 de bu gorevinden ayrilip tekrar Paris e gitti Harman 1923 tuyb 165x200 Namik Ismail in paletinde 1923 tarihli Bayir tablosunda acikca goruldugu gibi gercek bir renklenme basladi Bicim kaygisi tasimadan desene onem verilmeden rengin on plana cikarildigi bu calismada renkler birbirine kaynasarak planlarin tuslarla kontur kullanilmadan renk lekeleriyle bolunerek verildigi bir donem basladi 1924 teki Galatasaray Sergileri ne en iyi elestiri alan yapitlar arasinda gecen Kasimpati ve Ciplak tablolariyla katildi Kendisine Maarif Umum Mufettisligi gorevi verilen sanatci donemin Maarif Vekili Mustafa Necati Bey le birlikte incelemelerde bulunmak uzere bir kez daha Paris e gitti 1925 yilinda ilk Turkiye armasini tasarladiysa da bu arma kullanilmadi 1928 tarihinde Guzel Sanatlar Akademisi ne mudur olarak atanan Namik Ismail ayrica resim atolyesi ogretmeni gorevini de ustlendi 1935 yilindan olumune degin bu gorevini surdurdu Ilk yapitlarindan baslayarak uslup ve teknik gelisimi belli bir cizgide gitmedigi acikca gorulmekte ayni yil icinde bile birbirinden farkli teknik ve uslupta resimler yaptigi gozlenmektedir Sanatci Fransa da empresyonist Almanya da akademik empresyonist ve ekspresyonist ressamlardan etkilenmesine karsin konuya gore icinden geldigi gibi calismayi yeglemistir Bazen paletinde hafif firca vuruslari ve isiltili renklerin goruldugu empresyonist zaman zaman parlak renklerin ve karsit tonlarin egemenliginin hissedildigi ekspresyonist bir doga ressami bazen realist bir figur ressam sirasinda akademik bir ciplak ressami olmustur Ikinci donem resimlerinde renklerin ve boya dokusunun konunun onune gectigi yogun boya tabakalari dikkati cekmektedir Genclik yillarinda edebiyatla ilgilenen Italyan Ronesansi nin dehalarindan Michelangelo nun yasami ve sanatiyla ilgili bir biyografi calismasi da yapan sanatci 30 Agustos 1935 te bir kalp krizi sonucu yasamini yitirdi Istanbul Resim ve Heykel Muzesi ndeki Namik Ismail eserleriSedirde Uzanan Kadin 1917 Ataturk Portresi Kadin Portresi 1927 Bahar 1927Kaynakca a b c Gurtuna Sevgi 24 Nisan 2013 Ayin Sanatcisi 1914 Kusagi Ressamlarindan Namik Ismail antikalar com 25 Nisan 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 13 Mayis 2008 Atakan Bahar 11 Aralik 2014 91 yillik devlet armasini ariyor Milliyet 6 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Haziran 2016 Dis baglantilarWikimedia Commons ta Namik Ismail ile ilgili coklu ortam belgeleri bulunur