1990'ların başında ortaya çıkan Norveç black metal camiasının, modern black metal müzik türünü oluşturmada ve alanında nüfuz sahibi sanatçıları ortaya çıkarmakta büyük etkisinin olduğuna inanılır. Norveç'te bu camia, iki cinayetten ve bir dizi kilise kundaklama olayından sorumlu olduğu ortaya çıkınca, medyanın büyük ilgisini çekmişti.
Camianın bir idealojisi ve dünya görüşü vardı. Çekirdek üyeleri bu camiaya "The Black Circle" ismini vermişlerdi ve dışarıdan bakılınca bir tarikatı andırıyordu. Camianın çoğunluğunu, Oslo'da (Norveççe cehennem anlamına gelen) isimli plakçı dükkânında toplanan genç erkekler oluşturuyordu. Bu gençler röportajlarda Hristiyanlık karşıtı radikal görüşlerini dile getiriyor, kendilerini satanist olarak tanımlayarak, terörü, nefreti ve kötülüğü yaymak istediklerini ifade ediyorlardı. Takma isimler kullanıyor, fotoğraflarda ceset makyajlarıyla ve Orta Çağ silahlarıyla poz veriyorlardı. Camia herkese açık değildi. Sadece kendini adayanları ve katılması doğru olduğu düşünülenleri bünyesinde toplayarak kendi sınırlarını çiziyordu. Müzikal entegrasyon çok önemliydi. Sanatçılar black metal'in bozulmadan, popülerlikten uzak, ticarileşmemiş, underground bir tür olarak kalmasını istiyordu.
Ağustos 1993'te üyelerden bazıları tutuklandı. Mayıs 1994'te kundaklama, cinayet, saldırı ve patlayıcı bulundurma gibi çeşitli suçlardan hüküm giydiler. Çoğunluğu yaptıklarından ötürü pişmanlık göstermedi.
Müzikal yenilikler
1980'lerde black metal camiası birkaç heavy metal grubunun satanist şarkı sözleri paylaşmasından ibaretti. İlk dalga gruplar satanizmi sadece şok edici özelliğinden ötürü kullanıyordu. 1990-1992 aralığında ise birkaç Norveçli sanatçı bu gruplardan çok etkilendi ve yeni bir tür black metal icra etmeye başladı. 1980'lerdeki atalarından esinlenen Norveçli gruplar, daha sonraları heavy metal müziğinde ayrı bir alt tür olarak yer alacak olan kendi tarzlarını oluşturdular. İlginin ve popüleritesinin artmasıyla "ikinci nesil black metal" olarak anılan devir başlamış oldu. Bu yeni tarzda Stigma Diabolicum/Thorns gruplarının gitaristi Snorre 'Blackthorn' Ruch'un, Mayhem'den Øystein 'Euronymous' Aarseth'in kullandıkları gitar tekniklerinin etkisi olmuştu. Power chord'lardaki gibi 2-3 tele basmak yerine tüm telleri kullanıyorlardı. Darkthrone grubundan Gylve 'Fenriz' Nagell, birkaç röportajında bunlardan bahsetmiş ve bu tür riff'lerin 90'larda birçok grup için ilham kaynağı olduğunu belirtmiştir.
Black metal grupları, dönemin diğer metal gruplarının aralarından sıyrılmak için karanlık temalı müziklerini, ceset benzeri makyajlarla tamamlıyorlardı.
Dead'in intiharı
Tarihler 8 Nisan 1991'i gösterdiğinde Mayhem grubunun vokalisti -Kendisine (ölü) takma adını veren- Per Yngve Ohlin, diğer grup elemanlarıyla paylaştığı bir evde yalnız olduğu bir sırada av tüfeği ile intihar etti. Diğer müzisyen arkadaşları Dead'i garip, içine kapanık ve depresif bir kişilik olarak tanımlıyordu. Konserlerinde cesede benzemek için uğraşıyor, şarkı söylerken kesici aletlerle kendisine zarar veriyordu.
Dead'in cesedi grubun gitaristi Euronymous tarafından bulunmuştu. Bileklerinde ve boğazında kesikler, alnında da av tüfeğinin yol açtığı hasar vardı. Euronymous polisi aramadan önce bir fotoğraf makinesi alıp gelmiş, bazı eşyaların yerini düzenledikten sonra cesedin fotoğraflarını çekmişti. Bu fotoğraflardan biri daha sonra grubun, bootleg (el altından satılan), canlı konser kayıtlarından oluşan "Dawn of the Black Hearts" isimli albümünün kapağı olarak kullanıldı.
Euronymous, Dead'in intiharını Mayhem'in şeytani imajını güçlendirmek için kullanıyordu. Dead'i kendisinin öldürdüğünü iddia ediyor ve bunu black metal'in artık ticarileşmeye başladığı için yaptığını söylüyordu. Ayrıca Dead'in kafatasını kemiklerinden kolye yaptığı ve bunları, hakettiğine kanaat getirdiği müzisyenlere verdiği söyleniyordu.
Mayhem'in basçısı Jørn 'Necrobutcher' Stubberud, Dead'in intiharından sonra insanların black metal camiasıyla ilgili farkındalığının arttığını belirtmişti.
Daha sonraları camianın diğer iki üyesi daha intihar edecekti: Erik 'Grim' Brødreskift (1999) ve Espen 'Storm' Andersen (2001).
Helvete
Mayhem'in gitaristi Euronymous, Norveç black metal camiasının oluşumunda merkez figür gibiydi. Neredeyse tek başına kurduğu söylenebilirdi. 1991 Mayıs-Haziran gibi Helvete ismini verdiği bir plakçı dükkânı açmıştı. Dükkân Oslo'da Schweigaards gate 56 numaradaydı. Black metal müzisyenleri sık sık bu dükkânda ya da dükkânın bodrumunda buluşurlardı. Mayhem ve Emperor grubunun üyeleri, Burzum'un Varg Vikernes'i, Thorns'un Snorre Ruch'u bu mekanda takılıyordu. Euronymous ayrıca Helvete merkezli Deathlike Silence Productions isimli bağımsız bir plak şirketi kurmuştu. Dükkânın duvarları siyaha boyalıydı, ayrıca Orta Çağ silahları ve grupların posterleriyle bezenmişti.
Euronymous, polisin ve medyanın ilgisini çekmeye başlayan dükkânını 1993'ün başında kapatacaktı. Slayer fanzininin yazarı Jon 'Metalion' Kristiansen'e göre Helvete'in açılması Norveç black metal camiasını oluşturan şeydi. Daniel Ekeroth, 2008'de şöyle yazmıştı;
Helvete açıldıktan birkaç ay sonra birçok genç müzisyen, Euronymous'un fikirleriyle kafayı bozmuştu. Kısa zaman içinde Norveçli bazı death metal grupları tarzlarını değiştirip black metal'e dönmüştü. Amputation grubu Immortal olarak, Thou Shalt Suffer grubu Emperor olarak adını değiştirir. Darkthrone ise İsveç kökenli death metal tarzını black metal ile değiştirir. Kötü şöhreti herkesçe bilinen, Old Funeral'ın gitaristi Varg Vikernes ise gruptan ayrılıp Burzum isimli kendi oluşumunu yaratır.
Helvete'de toplanan kalabalık "Black Circle" veya "Black Metal Inner Circle" olarak anılıyordu. Emperor'ın davulcusu Faust'a göre bu ismi bulan ise hiç kuşkusuz Euronymous idi. Medyada bu grubun organize, tarikat benzeri bir oluşum olduğu söyleniyordu. Varg Vikernes bir röportajında ise Black Circle'ın Euronymous tarafından uydurulduğunu, insanların böyle bir tarikatın varlığına inanmasını istediğini belirtmişti.
Helvete kapandıktan sonra Neseblod Records adıyla, aynı lokasyonda ama dükkân alanı küçültülerek başka bir işletmeci tarafından tekrar açıldı. El yapımı figürlerin birçoğu halen muhafaza edilmekte ve black metal müzesi olarak tanımlamakta.
İdeoloji
Norveç black metal camiası Hristiyanlığa tamamen karşı bir duruş sergiliyordu. Euronymous ve diğer üyeler kendilerini anti-hümanist ve şeytanın müridi olarak tanımlıyor, kötülüğü, nefreti ve kederi yaymak istediklerini belirtiyordu. Ayrıca Şeytan Kilisesi'ni fazla hümanist olmakta suçlayıp sataşıyorlardı. Euronymous ideolojinin arkasındaki anahtar figürdü. Totalitarizm yanlısı olduğu, barışa, merhamete, huzura ve eğlenceye karşı olduğu iddia ediliyordu. Basına neden böyle açıklamalarda bulunduğu sorulunca Emperor grubundan Ihsahn şöyle demişti: "Sanırım insanlar arasında korku yaratmaya çalışıyor". Kötülüğü desteklediklerini iddia etmelerinin sebebinin insanları kıştırtmak olduğunu söylüyordu Vikernes. Euronymous'un öldürülmesinden sonra cinayet soruşturmasını yürüten polis şefi Leif A. Lier, bu adamların hayatlarında hiç gerçek bir satanistle tanışmamış olduğunu belirtiyordu.
Euronymous, black metal'in teistik satanist olan ve satanizm kökenli sözler yazan her heavy metal grubu için geçerli olduğunu söylemişti. O dönemde Norveç Black Metali'ne benzer tarzı olan ama satanist şarkı sözleri yazmayan gruplar kendi müziklerini başka terimlerle ifade ediyorlardı.
Kilise kundaklamaları ve girişimler
1992'de camia, kilise kundaklama dalgası başlatır. 1996'ya gelindiğinde Norveç'te en az 50 kilise saldırısı gerçekleşmişti. Neredeyse tüm vakalar aydınlatılmıştı ve sorumlusu black metal'ciler çıkmıştı. Kiliselerin bazıları yüzlerce yıllık tarihe sahipti ve kentin simgesi sayılıyordu. Haziran 1992'de saldırılardan ilk nasibini alan Fantoft ahşap kilisesi idi. Polis, sorumlunun Varg Vikernes olduğuna inanıyordu. Varg'ın tek kişilik grubu Burzum'un Aske (Küller) isimli EP'sinin kapağında küle dönmüş kilisenin fotoğrafı vardı. 16 Mayıs 1994'te, Varg Vikernes, Mayhem gitaristi Øystein 'Euronymous' Aarseth'i öldürmekten, Holmenkollen şapelini, Skjold ve Åsane kiliselerini yakmaktan, dördüncü bir kiliseyi daha kundaklama girişiminden, hırsızlıktan ve 150 kg patlayıcı bulundurmaktan suçlu bulundu.
İddialara göre, Vikernes ve Euronymous, Mayhem'in De Mysteriis Dom Sathanas albümünün piyasaya çıkış zamanına denk gelecek şekilde Nidaros Katedrali'ni bombalamayı da planlıyorlardı. Sonraki yıllarda Vikernes bu iddiaları şu sözlerle yalanlamıştı: "Patlayıcıları ve mühimmatı bir saldırı olması durumunda Norveç'i korumak için toplamıştım. Soğuk savaş yıllarında ABD ve Sovyetler Birliği bize saldırmaya karar verebilirdi". Ayrıca Samoth, Faust ve Jørn Inge Tunsberg gibi müzisyenler kilise kundaklamaktan suçlu bulunmuşlardı. Herhangi bir pişmanlık göstermediler ve eylemlerini Hristiyanlığa karşı sembolik bir misilleme olarak nitelendirdiler. Mayhem'in davulcusu Hellhammer, Norveç kültürüne fazla yabancı oldukları gerekçesiyle, camilere ve Hindu tapınaklarına saldırıda bulunma çağrısı yaptığını ifade etmişti. Kilise yakma konusunda, black metal topluluğunda, bugün bile fikir ayrılıkları bulunmakta. Infernus ve Gaahl gibi isimler bu eylemlere övgüler düzerken Necrobutcher and Kjetil Manheim ise bunların bir faydasının olmadığını, kundakçıların sadece camiada kabul görmeye çalışan insanlar olduğunu belirtiyor.
Kilise kundaklama vakalarının bir kısmı aşağıdaki gibidir.
1992
- 23 Mayıs: Bergen'deki Storetveit Kilisesi yakma girişimi.
- 6 Haziran: Bergen'deki Fantoft Ahşap Kilisesi'nin yakılması. Vakada Varg Vikernes baş şüpheliydi ancak suçu kanıtlanamadı.
- 1 Ağustos: Stavanger'deki Revheim Kilisesi'nin yakılması.
- 21 Ağustos: Oslo'daki Holmenkollen Şapeli'nin yakılması. Varg Vikernes ve Faust suçlu bulundu.
- 1 Eylül: Oslo'daki Ormøya Kilisesi'nin yakılması.
- 13 Eylül: 'daki Skjold Kilisesi'nin yakılması. Varg Vikernes ve Samoth suçlu bulundu.
- 3 Ekim: Oslo'daki Hauketo Kilisesi'nin yakılması.
- 24 Aralık: Bergen'deki Åsane Kilisesi'nin yakılması. Varg Vikernes ve Jørn Inge Tunsberg suçlu bulundu.
- 25 Aralık: Sarpsborg'da bir Metodist kilisesinin yakılması. Alevleri söndürmeye çalışan bir itfaiyeci bu olayda yaşamını yitirmiştir.
1993
- 7 Şubat: İsveç, Gothenburg'da Lundby Kilisesi'nin yakılması.
1994
- 13 Mart: Sund'da bir kilisenin yakılması.
- 27 Mart: 'da Seegård Kilisesi'nin yakılması.
- 16 Mayıs: Buskerud'da Gol Kilisesi yakma girişimi.
- 17 Mayıs: Buskerud'da Åmodt Şapeli yakma girişimi.
- 4 Haziran: 'ta Frogn Kilisesi'nin yakılması.
- 19 Haziran: Gjerdrum'da Heni Kilisesi yakma girişimi.
- 7 Temmuz: 'de bir kilisenin yakılması.
- 21 Temmuz: Odda Kilisesi yakma girişimi.
- 13 Ağustos: Loop Şapeli yakma girişimi.
- 10 Aralık: Åkra Kilisesi yakma girişimi.
- 22 Aralık: Askim Kilisesi yakma girişimi.
- 26 Aralık: Klemestrud Kilisesi yakma girişimi.
1995
- 13 Mayıs: Telemark'ta Lord Kilisesi'nin yakılması.
- 25 Mayıs: 'de Såner Kilisesi'nin yakılması.
- 14 Haziran: Sandefjord'da Moe Kilisesi'nin yakılması.
- 21 Temmuz: 'de bir kiliseyi yakma girişimi.
- 3 Eylül: 'te Vågsbygd Kilisesi yakma girişimi.
- 3 Kasım: Rennebu'da Innset Kilisesi'nin yakılması.
Magne Andreassen cinayeti
21 Ağustos 1992 tarihinde sahne adı Faust olan davulcu Bård Eithun, Magne Andreassen isimli gay bir erkeği Norveç, Lillehammer'da öldürdü. Faust'un ifadesine göre; gece eve yürürken adamın biri onunla birlikte olimpik parka doğru yürümeyi teklif etmişti. Ormanlık alana geldiklerinde, kurbanı 37 yerinden bıçaklamış ve defalarca yerde yatan bedenini tekmelemişti.
Cinayetten sonra Faust pişman olmadığını belirtti. 90'ların sonunda ise cinayetle ilgili şöyle konuşmuştu: "Dışarıda biraz sakinleşmeye çalışıyordum. Neden böyle olduğunu ifade etmek kolay değil. Olacağı varmış. O'nun yerinde başka bir adam da olabilirdi. Bu çok da önemli değil". Emperor grubundan arkadaşı Ihsahn, Faust'un uzun zamandır seri katillerden etkilendiğini söyledi ve birini öldürmenin nasıl bir şey olduğunu öğrenmek istemiş olabilir diye ekledi. Medya ise cinayeti black metal'e, satanizme ve faşizme bağlamıştı. Faust, 2008'de verdiği bir röportajda hiçbir zaman satanist ya da faşist olmadığını, nefreti ve olumsuzluğu geçmişte bıraktığını, bu duyguların insanı içten içe tükettiğini anlattı.
Polis yaklaşık 1 yıl boyunca olayı aydınlatamadı. Ancak Faust, Euronymous, Vikernes ve birkaç tanıdığına yaptığını anlatmıştı. Cinayetin ertesi gün Oslo'ya dönmüştü ve iddialara göre Vikernes ve Euronymous ile Holmenkollen Şapeli'ni kundaklamıştı. Ağustos 1993'te Euronymous'un öldürülmesinden sonra Faust tutuklandı ve cinayeti itiraf etti. Görülen davada 14 yıl hapse mahkûm olduktan sonra 2003 yılında tahliye edildi.
Bergens Tidende'deki yazı
Norveç'in en büyük gazetelerinden biri olan Bergens Tidende'de Ocak 1993'te yayımlanan bir köşe yazısı, black metal'i bir anda halkın ilgi odağı haline getirdi. Vikernes ile röportaj yapan iki arkadaşı bu yazıyı gazeteye gönderdi. Röportajda Vikernes'in ismi Count Grishnackh olarak gizlenmişti. Takma ad kullanan bu kişi birçok kiliseyi yaktığından ve Lillehammer'da bir adamı öldürdüğünden bahsediyordu. Gazetenin muhabirlerinden biri bu kişiyle bir görüşme ayarladı. Böylece gazeteciler bir apartman dairesine davet edildi ve iddiaya göre eğer polisi ararsalar vurulabilecekleri konusunda uyarıldılar. Orada Vikernes ve arkadaşları kiliseleri kendilerinin yaktıklarını ve saldırıların devam edeceğini söylediler. Hatta şeytana taptıklarını, amaçlarının korku ve kötülük yaymak olduğunu iddia ettiler.
Basına yansımamış kundaklama olaylarından da bahsetmişlerdi. Bu yazı 20 Ocak'ta ön sayfada "Kiliseleri Biz Yaktık" manşetiyle yayımlandı. Vikernes'in bir fotoğrafı da yüzü gizlenmiş olarak kullanıldı. Ancak yazı henüz yayımlanmadan Vikernes tutuklanmıştı bile. Gazetecinin onu ihbar ettiğini düşünse de polis Vikernes'i daha önce dağıttığı bir Burzum el ilanından yola çıkarak evinde yakalamıştı.
Vikernes'e göre röportaj Euronymous ve kendinin fikriydi. Amaçları korku salmak, black metal'in tanınmasını sağlamak ve Helvete'e daha fazla müşteri çekmekti. Anlatırken bayağı abarttığını, gazeteci gittikten sonra çok güldüklerini söylüyordu. Tutuklandıktan sonra ise gazetecinin röportajı saptırararak delice şeyler yazdığını iddia etti. Diğer bazı grup üyeleri de yakalandı ve sorguya çekildi ancak kanıt yetersizliğinden serbest bırakıldılar.
Bu sırada Euronymous, polisin ve medyanın aşırı ilgisini çektiği için Helvete'i kapatmaya karar vermişti. Vikernes ise medyanın ilgisini avantaja çevirmek yerine dükkânı kapattığı için Euronymous'a öfkelenmişti. "Tüm çabalarım boşa gitti. Röportaj yüzünden de 6 haftayı gözaltında geçirdim" diyerek kızgınlığını belirtiyordu. Şubat 1993 yılında Rock Furore isimli Norveç dergisine verdiği röportajda, nezarethanenin hiç de kötü olmadığından, hatta fazla güzel olduğundan bahsediyordu. "Polise beni gerçek bir zindana atmasını söyledim ve bana şiddet uygulaması için teşvik ettim." diye ekliyor. Vikernes, Mart ayında delil yetersizliğinden serbest bırakıldı.
Euronymous'ın öldürülmesi
1993 başlarında Euronymous ve Vikernes arasında bir sürtüşme başlamıştı. 10 Ağustos 1993 gecesinde Vikernes ve Snorre 'Blackthorn' Ruch, Bergen'den Euronymous'un Oslo'daki evine doğru gittiler. Oraya vardıklarında bir arbede çıktı ve Vikernes, Euronymous'u bıçaklayarak öldürdü. Cesedi apartmanın önünde bulundu. 2'si başından, 5'i boyundan, 16'sı sırtından olmak üzere 23 yerinden bıçaklanmıştı. Cinayet sebebinin güç mücadelesi olduğu, hatta Lillehammer'daki saldırıya bir cevap niteliğinde olduğu söylendi. Vikernes bu iddiaları yalanladı ve meşru müdafaa sonucunda gerçekleştiğini söyledi. Hatta Euronymous'un kendisine elektroşok tabancası ile saldırmayı planladığını, O'nu bağlayıp, ölene kadar işkence edip filme kaydedeceğini iddia etti. Faust, bu meşru müdafaa olayına şüpheyle yaklaşırken Necrobutcher ise Euronymous'un geçmişte Vikernes'i ölümle tehdit ettiğini düşünüyordu. Hatta Dead'in intiharı üzerinden prim yapmaya çalıştığı için Euronymous'u kendisinin bile öldürmeyi düşündüğünü söyledi.
Vikernes, 19 Ağustos 1993 günü tutuklandı. Ayrıca konuyla ilişkili olabileceği düşünülen birçok tanıdığı da sorgulanmak üzere polis merkezine alınmıştı. Bazıları işledikleri suçları ve başkalarını suça teşvik ettiklerini itiraf etti. Mayıs 1994'te Vikernes, cinayetten, 4 kiliseyi kundaklamaktan ve 150 kg patlayıcı bulundurmaktan 21 yıl hapse mahkûm edildi. Kararın açıklandığı gün Vikernes'e destek babında 2 kilise daha yakılmıştı. Blackthorn ise cinayetin suç ortağı olduğu gerekçesiyle 8 yıl hapse mahkûm edildi. O ay içinde Mayhem'in "De Mysteriis Dom Sathanas" isimli albümü çıktı. Gitarda kısa süre önce hayatını kaybeden Euronymous, bas gitarda ise hapiste olan Vikernes vardı. Euronymous'un ailesi Vikernes'e beslediği öfke nedeniyle albümdeki bas gitar kayıtlarının kaldırılmasını talep etmişti ancak Hellhammer, bunu "Bence katilin ve kurbanın aynı albüm kayıtlarında yer almasında sorun yok" diyerek reddetti. 2009'da Vikernes hapishaneden tahliye edildi.
Diğer müzik camialarıyla çatışmalar
Norveç black metal ve İsveç death metal camiası arasında şiddetli bir rekabet vardı. Fenriz ve Tchort'a göre; Norveçli black metal müzisyenleri death metal camiasından hiç hazzetmiyordu ve o sıralar death metal Oslo'da hiç sevilmeyen bir türdü. Euronymous birkaç defa Avrupa'daki death metal gruplarına ölüm tehditleri göndermişti. Hatta söylentilere göre bazı black metal fanları, death metal müzisyenlerini kaçırıp öldürmeyi planlıyorlardı. Ancak bunlar dedikodu olarak kaldı.
O da yetmezmiş gibi Norveçliler Finlandiyalı black metal grupları ile de husumet halindeydi. Finlandiyalı Impaled Nazarene grubu ilk albümlere ve üzerine Norveçlilerden sipariş kabul etmediklerini yazmıştı ve "Tüm aşağılık Norveçlilere ölüm!" diye eklemişti. Fanzinlerde de kinayeli ve aşağılayıcı ifadeler vardı. Beherit'in üyelerinden biri ise Impaled Nazarene grubunun Mika Luttinen'ini gece yarısı telefonla arayarak yüksek hızla çalınmış çocuk şarkıları dinleterek taciz ediyordu. Diğer Finlandiyalı bir grup olan Black Crucifixion ise Norveçli Darkthrone'u önceleri death metal müzik icra ederken sırf moda oldu diye black metal'e kaymasını eleştiriyordu.
Gruplar
1987-1993 yılları arasında black metal müzik icra eden Norveçli grupların listesi aşağıdaki gibidir.
Grup | Kuruluş | Bölge |
---|---|---|
Ancient | 1992 | Bergen |
Arcturus | 1991 | Oslo |
Burzum | 1991 | Bergen |
Carpathian Forest | 1990 | Sandnes, Rogaland |
Darkthrone | 1986 | |
Dimmu Borgir | 1993 | Oslo |
Emperor | 1991 | Notodden, Telemark |
Enslaved | 1991 | Haugesund, Rogaland |
Fimbulwinter | 1992 | Oslo |
1991 | Enebakk | |
Gehenna | 1993 | Stavanger, Rogaland |
Gorgoroth | 1992 | Bergen |
1992 | Bergen | |
1992 | , Telemark | |
Immortal | 1991 | Bergen |
1991 | Kristiansand | |
1991 | Trondheim | |
Mayhem | 1984 | Oslo |
1993 | Drammen | |
Satyricon | 1991 | Oslo |
1991 | Askim | |
Taake | 1993 | Bergen |
1989 | Trondheim | |
1991 | Notodden, Telemark | |
1993 | Oslo | |
Ulver | 1993 | Oslo |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
1990 larin basinda ortaya cikan Norvec black metal camiasinin modern black metal muzik turunu olusturmada ve alaninda nufuz sahibi sanatcilari ortaya cikarmakta buyuk etkisinin olduguna inanilir Norvec te bu camia iki cinayetten ve bir dizi kilise kundaklama olayindan sorumlu oldugu ortaya cikinca medyanin buyuk ilgisini cekmisti Camianin bir idealojisi ve dunya gorusu vardi Cekirdek uyeleri bu camiaya The Black Circle ismini vermislerdi ve disaridan bakilinca bir tarikati andiriyordu Camianin cogunlugunu Oslo da Norvecce cehennem anlamina gelen isimli plakci dukkaninda toplanan genc erkekler olusturuyordu Bu gencler roportajlarda Hristiyanlik karsiti radikal goruslerini dile getiriyor kendilerini satanist olarak tanimlayarak teroru nefreti ve kotulugu yaymak istediklerini ifade ediyorlardi Takma isimler kullaniyor fotograflarda ceset makyajlariyla ve Orta Cag silahlariyla poz veriyorlardi Camia herkese acik degildi Sadece kendini adayanlari ve katilmasi dogru oldugu dusunulenleri bunyesinde toplayarak kendi sinirlarini ciziyordu Muzikal entegrasyon cok onemliydi Sanatcilar black metal in bozulmadan populerlikten uzak ticarilesmemis underground bir tur olarak kalmasini istiyordu Agustos 1993 te uyelerden bazilari tutuklandi Mayis 1994 te kundaklama cinayet saldiri ve patlayici bulundurma gibi cesitli suclardan hukum giydiler Cogunlugu yaptiklarindan oturu pismanlik gostermedi Muzikal yenilikler1980 lerde black metal camiasi birkac heavy metal grubunun satanist sarki sozleri paylasmasindan ibaretti Ilk dalga gruplar satanizmi sadece sok edici ozelliginden oturu kullaniyordu 1990 1992 araliginda ise birkac Norvecli sanatci bu gruplardan cok etkilendi ve yeni bir tur black metal icra etmeye basladi 1980 lerdeki atalarindan esinlenen Norvecli gruplar daha sonralari heavy metal muziginde ayri bir alt tur olarak yer alacak olan kendi tarzlarini olusturdular Ilginin ve populeritesinin artmasiyla ikinci nesil black metal olarak anilan devir baslamis oldu Bu yeni tarzda Stigma Diabolicum Thorns gruplarinin gitaristi Snorre Blackthorn Ruch un Mayhem den Oystein Euronymous Aarseth in kullandiklari gitar tekniklerinin etkisi olmustu Power chord lardaki gibi 2 3 tele basmak yerine tum telleri kullaniyorlardi Darkthrone grubundan Gylve Fenriz Nagell birkac roportajinda bunlardan bahsetmis ve bu tur riff lerin 90 larda bircok grup icin ilham kaynagi oldugunu belirtmistir Black metal gruplari donemin diger metal gruplarinin aralarindan siyrilmak icin karanlik temali muziklerini ceset benzeri makyajlarla tamamliyorlardi Dead in intihariTarihler 8 Nisan 1991 i gosterdiginde Mayhem grubunun vokalisti Kendisine Dead olu takma adini veren Per Yngve Ohlin diger grup elemanlariyla paylastigi bir evde yalniz oldugu bir sirada av tufegi ile intihar etti Diger muzisyen arkadaslari Dead i garip icine kapanik ve depresif bir kisilik olarak tanimliyordu Konserlerinde cesede benzemek icin ugrasiyor sarki soylerken kesici aletlerle kendisine zarar veriyordu Dead in cesedi grubun gitaristi Euronymous tarafindan bulunmustu Bileklerinde ve bogazinda kesikler alninda da av tufeginin yol actigi hasar vardi Euronymous polisi aramadan once bir fotograf makinesi alip gelmis bazi esyalarin yerini duzenledikten sonra cesedin fotograflarini cekmisti Bu fotograflardan biri daha sonra grubun bootleg el altindan satilan canli konser kayitlarindan olusan Dawn of the Black Hearts isimli albumunun kapagi olarak kullanildi Euronymous Dead in intiharini Mayhem in seytani imajini guclendirmek icin kullaniyordu Dead i kendisinin oldurdugunu iddia ediyor ve bunu black metal in artik ticarilesmeye basladigi icin yaptigini soyluyordu Ayrica Dead in kafatasini kemiklerinden kolye yaptigi ve bunlari hakettigine kanaat getirdigi muzisyenlere verdigi soyleniyordu Mayhem in bascisi Jorn Necrobutcher Stubberud Dead in intiharindan sonra insanlarin black metal camiasiyla ilgili farkindaliginin arttigini belirtmisti Daha sonralari camianin diger iki uyesi daha intihar edecekti Erik Grim Brodreskift 1999 ve Espen Storm Andersen 2001 HelveteMayhem in gitaristi Euronymous Norvec black metal camiasinin olusumunda merkez figur gibiydi Neredeyse tek basina kurdugu soylenebilirdi 1991 Mayis Haziran gibi Helvete ismini verdigi bir plakci dukkani acmisti Dukkan Oslo da Schweigaards gate 56 numaradaydi Black metal muzisyenleri sik sik bu dukkanda ya da dukkanin bodrumunda bulusurlardi Mayhem ve Emperor grubunun uyeleri Burzum un Varg Vikernes i Thorns un Snorre Ruch u bu mekanda takiliyordu Euronymous ayrica Helvete merkezli Deathlike Silence Productions isimli bagimsiz bir plak sirketi kurmustu Dukkanin duvarlari siyaha boyaliydi ayrica Orta Cag silahlari ve gruplarin posterleriyle bezenmisti Euronymous polisin ve medyanin ilgisini cekmeye baslayan dukkanini 1993 un basinda kapatacakti Slayer fanzininin yazari Jon Metalion Kristiansen e gore Helvete in acilmasi Norvec black metal camiasini olusturan seydi Daniel Ekeroth 2008 de soyle yazmisti Helvete acildiktan birkac ay sonra bircok genc muzisyen Euronymous un fikirleriyle kafayi bozmustu Kisa zaman icinde Norvecli bazi death metal gruplari tarzlarini degistirip black metal e donmustu Amputation grubu Immortal olarak Thou Shalt Suffer grubu Emperor olarak adini degistirir Darkthrone ise Isvec kokenli death metal tarzini black metal ile degistirir Kotu sohreti herkesce bilinen Old Funeral in gitaristi Varg Vikernes ise gruptan ayrilip Burzum isimli kendi olusumunu yaratir Helvete de toplanan kalabalik Black Circle veya Black Metal Inner Circle olarak aniliyordu Emperor in davulcusu Faust a gore bu ismi bulan ise hic kuskusuz Euronymous idi Medyada bu grubun organize tarikat benzeri bir olusum oldugu soyleniyordu Varg Vikernes bir roportajinda ise Black Circle in Euronymous tarafindan uyduruldugunu insanlarin boyle bir tarikatin varligina inanmasini istedigini belirtmisti Helvete kapandiktan sonra Neseblod Records adiyla ayni lokasyonda ama dukkan alani kucultulerek baska bir isletmeci tarafindan tekrar acildi El yapimi figurlerin bircogu halen muhafaza edilmekte ve black metal muzesi olarak tanimlamakta IdeolojiNorvec black metal camiasi Hristiyanliga tamamen karsi bir durus sergiliyordu Euronymous ve diger uyeler kendilerini anti humanist ve seytanin muridi olarak tanimliyor kotulugu nefreti ve kederi yaymak istediklerini belirtiyordu Ayrica Seytan Kilisesi ni fazla humanist olmakta suclayip satasiyorlardi Euronymous ideolojinin arkasindaki anahtar figurdu Totalitarizm yanlisi oldugu barisa merhamete huzura ve eglenceye karsi oldugu iddia ediliyordu Basina neden boyle aciklamalarda bulundugu sorulunca Emperor grubundan Ihsahn soyle demisti Sanirim insanlar arasinda korku yaratmaya calisiyor Kotulugu desteklediklerini iddia etmelerinin sebebinin insanlari kistirtmak oldugunu soyluyordu Vikernes Euronymous un oldurulmesinden sonra cinayet sorusturmasini yuruten polis sefi Leif A Lier bu adamlarin hayatlarinda hic gercek bir satanistle tanismamis oldugunu belirtiyordu Euronymous black metal in teistik satanist olan ve satanizm kokenli sozler yazan her heavy metal grubu icin gecerli oldugunu soylemisti O donemde Norvec Black Metali ne benzer tarzi olan ama satanist sarki sozleri yazmayan gruplar kendi muziklerini baska terimlerle ifade ediyorlardi Kilise kundaklamalari ve girisimler1992 de camia kilise kundaklama dalgasi baslatir 1996 ya gelindiginde Norvec te en az 50 kilise saldirisi gerceklesmisti Neredeyse tum vakalar aydinlatilmisti ve sorumlusu black metal ciler cikmisti Kiliselerin bazilari yuzlerce yillik tarihe sahipti ve kentin simgesi sayiliyordu Haziran 1992 de saldirilardan ilk nasibini alan Fantoft ahsap kilisesi idi Polis sorumlunun Varg Vikernes olduguna inaniyordu Varg in tek kisilik grubu Burzum un Aske Kuller isimli EP sinin kapaginda kule donmus kilisenin fotografi vardi 16 Mayis 1994 te Varg Vikernes Mayhem gitaristi Oystein Euronymous Aarseth i oldurmekten Holmenkollen sapelini Skjold ve Asane kiliselerini yakmaktan dorduncu bir kiliseyi daha kundaklama girisiminden hirsizliktan ve 150 kg patlayici bulundurmaktan suclu bulundu Iddialara gore Vikernes ve Euronymous Mayhem in De Mysteriis Dom Sathanas albumunun piyasaya cikis zamanina denk gelecek sekilde Nidaros Katedrali ni bombalamayi da planliyorlardi Sonraki yillarda Vikernes bu iddialari su sozlerle yalanlamisti Patlayicilari ve muhimmati bir saldiri olmasi durumunda Norvec i korumak icin toplamistim Soguk savas yillarinda ABD ve Sovyetler Birligi bize saldirmaya karar verebilirdi Ayrica Samoth Faust ve Jorn Inge Tunsberg gibi muzisyenler kilise kundaklamaktan suclu bulunmuslardi Herhangi bir pismanlik gostermediler ve eylemlerini Hristiyanliga karsi sembolik bir misilleme olarak nitelendirdiler Mayhem in davulcusu Hellhammer Norvec kulturune fazla yabanci olduklari gerekcesiyle camilere ve Hindu tapinaklarina saldirida bulunma cagrisi yaptigini ifade etmisti Kilise yakma konusunda black metal toplulugunda bugun bile fikir ayriliklari bulunmakta Infernus ve Gaahl gibi isimler bu eylemlere ovguler duzerken Necrobutcher and Kjetil Manheim ise bunlarin bir faydasinin olmadigini kundakcilarin sadece camiada kabul gormeye calisan insanlar oldugunu belirtiyor Kilise kundaklama vakalarinin bir kismi asagidaki gibidir 1992 23 Mayis Bergen deki Storetveit Kilisesi yakma girisimi 6 Haziran Bergen deki Fantoft Ahsap Kilisesi nin yakilmasi Vakada Varg Vikernes bas supheliydi ancak sucu kanitlanamadi 1 Agustos Stavanger deki Revheim Kilisesi nin yakilmasi 21 Agustos Oslo daki Holmenkollen Sapeli nin yakilmasi Varg Vikernes ve Faust suclu bulundu 1 Eylul Oslo daki Ormoya Kilisesi nin yakilmasi 13 Eylul daki Skjold Kilisesi nin yakilmasi Varg Vikernes ve Samoth suclu bulundu 3 Ekim Oslo daki Hauketo Kilisesi nin yakilmasi 24 Aralik Bergen deki Asane Kilisesi nin yakilmasi Varg Vikernes ve Jorn Inge Tunsberg suclu bulundu 25 Aralik Sarpsborg da bir Metodist kilisesinin yakilmasi Alevleri sondurmeye calisan bir itfaiyeci bu olayda yasamini yitirmistir 1993 7 Subat Isvec Gothenburg da Lundby Kilisesi nin yakilmasi 1994 13 Mart Sund da bir kilisenin yakilmasi 27 Mart da Seegard Kilisesi nin yakilmasi 16 Mayis Buskerud da Gol Kilisesi yakma girisimi 17 Mayis Buskerud da Amodt Sapeli yakma girisimi 4 Haziran ta Frogn Kilisesi nin yakilmasi 19 Haziran Gjerdrum da Heni Kilisesi yakma girisimi 7 Temmuz de bir kilisenin yakilmasi 21 Temmuz Odda Kilisesi yakma girisimi 13 Agustos Loop Sapeli yakma girisimi 10 Aralik Akra Kilisesi yakma girisimi 22 Aralik Askim Kilisesi yakma girisimi 26 Aralik Klemestrud Kilisesi yakma girisimi 1995 13 Mayis Telemark ta Lord Kilisesi nin yakilmasi 25 Mayis de Saner Kilisesi nin yakilmasi 14 Haziran Sandefjord da Moe Kilisesi nin yakilmasi 21 Temmuz de bir kiliseyi yakma girisimi 3 Eylul te Vagsbygd Kilisesi yakma girisimi 3 Kasim Rennebu da Innset Kilisesi nin yakilmasi Magne Andreassen cinayeti21 Agustos 1992 tarihinde sahne adi Faust olan davulcu Bard Eithun Magne Andreassen isimli gay bir erkegi Norvec Lillehammer da oldurdu Faust un ifadesine gore gece eve yururken adamin biri onunla birlikte olimpik parka dogru yurumeyi teklif etmisti Ormanlik alana geldiklerinde kurbani 37 yerinden bicaklamis ve defalarca yerde yatan bedenini tekmelemisti Cinayetten sonra Faust pisman olmadigini belirtti 90 larin sonunda ise cinayetle ilgili soyle konusmustu Disarida biraz sakinlesmeye calisiyordum Neden boyle oldugunu ifade etmek kolay degil Olacagi varmis O nun yerinde baska bir adam da olabilirdi Bu cok da onemli degil Emperor grubundan arkadasi Ihsahn Faust un uzun zamandir seri katillerden etkilendigini soyledi ve birini oldurmenin nasil bir sey oldugunu ogrenmek istemis olabilir diye ekledi Medya ise cinayeti black metal e satanizme ve fasizme baglamisti Faust 2008 de verdigi bir roportajda hicbir zaman satanist ya da fasist olmadigini nefreti ve olumsuzlugu gecmiste biraktigini bu duygularin insani icten ice tukettigini anlatti Polis yaklasik 1 yil boyunca olayi aydinlatamadi Ancak Faust Euronymous Vikernes ve birkac tanidigina yaptigini anlatmisti Cinayetin ertesi gun Oslo ya donmustu ve iddialara gore Vikernes ve Euronymous ile Holmenkollen Sapeli ni kundaklamisti Agustos 1993 te Euronymous un oldurulmesinden sonra Faust tutuklandi ve cinayeti itiraf etti Gorulen davada 14 yil hapse mahkum olduktan sonra 2003 yilinda tahliye edildi Bergens Tidende deki yaziNorvec in en buyuk gazetelerinden biri olan Bergens Tidende de Ocak 1993 te yayimlanan bir kose yazisi black metal i bir anda halkin ilgi odagi haline getirdi Vikernes ile roportaj yapan iki arkadasi bu yaziyi gazeteye gonderdi Roportajda Vikernes in ismi Count Grishnackh olarak gizlenmisti Takma ad kullanan bu kisi bircok kiliseyi yaktigindan ve Lillehammer da bir adami oldurdugunden bahsediyordu Gazetenin muhabirlerinden biri bu kisiyle bir gorusme ayarladi Boylece gazeteciler bir apartman dairesine davet edildi ve iddiaya gore eger polisi ararsalar vurulabilecekleri konusunda uyarildilar Orada Vikernes ve arkadaslari kiliseleri kendilerinin yaktiklarini ve saldirilarin devam edecegini soylediler Hatta seytana taptiklarini amaclarinin korku ve kotuluk yaymak oldugunu iddia ettiler Basina yansimamis kundaklama olaylarindan da bahsetmislerdi Bu yazi 20 Ocak ta on sayfada Kiliseleri Biz Yaktik mansetiyle yayimlandi Vikernes in bir fotografi da yuzu gizlenmis olarak kullanildi Ancak yazi henuz yayimlanmadan Vikernes tutuklanmisti bile Gazetecinin onu ihbar ettigini dusunse de polis Vikernes i daha once dagittigi bir Burzum el ilanindan yola cikarak evinde yakalamisti Vikernes e gore roportaj Euronymous ve kendinin fikriydi Amaclari korku salmak black metal in taninmasini saglamak ve Helvete e daha fazla musteri cekmekti Anlatirken bayagi abarttigini gazeteci gittikten sonra cok gulduklerini soyluyordu Tutuklandiktan sonra ise gazetecinin roportaji saptirararak delice seyler yazdigini iddia etti Diger bazi grup uyeleri de yakalandi ve sorguya cekildi ancak kanit yetersizliginden serbest birakildilar Bu sirada Euronymous polisin ve medyanin asiri ilgisini cektigi icin Helvete i kapatmaya karar vermisti Vikernes ise medyanin ilgisini avantaja cevirmek yerine dukkani kapattigi icin Euronymous a ofkelenmisti Tum cabalarim bosa gitti Roportaj yuzunden de 6 haftayi gozaltinda gecirdim diyerek kizginligini belirtiyordu Subat 1993 yilinda Rock Furore isimli Norvec dergisine verdigi roportajda nezarethanenin hic de kotu olmadigindan hatta fazla guzel oldugundan bahsediyordu Polise beni gercek bir zindana atmasini soyledim ve bana siddet uygulamasi icin tesvik ettim diye ekliyor Vikernes Mart ayinda delil yetersizliginden serbest birakildi Euronymous in oldurulmesi1993 baslarinda Euronymous ve Vikernes arasinda bir surtusme baslamisti 10 Agustos 1993 gecesinde Vikernes ve Snorre Blackthorn Ruch Bergen den Euronymous un Oslo daki evine dogru gittiler Oraya vardiklarinda bir arbede cikti ve Vikernes Euronymous u bicaklayarak oldurdu Cesedi apartmanin onunde bulundu 2 si basindan 5 i boyundan 16 si sirtindan olmak uzere 23 yerinden bicaklanmisti Cinayet sebebinin guc mucadelesi oldugu hatta Lillehammer daki saldiriya bir cevap niteliginde oldugu soylendi Vikernes bu iddialari yalanladi ve mesru mudafaa sonucunda gerceklestigini soyledi Hatta Euronymous un kendisine elektrosok tabancasi ile saldirmayi planladigini O nu baglayip olene kadar iskence edip filme kaydedecegini iddia etti Faust bu mesru mudafaa olayina supheyle yaklasirken Necrobutcher ise Euronymous un gecmiste Vikernes i olumle tehdit ettigini dusunuyordu Hatta Dead in intihari uzerinden prim yapmaya calistigi icin Euronymous u kendisinin bile oldurmeyi dusundugunu soyledi Vikernes 19 Agustos 1993 gunu tutuklandi Ayrica konuyla iliskili olabilecegi dusunulen bircok tanidigi da sorgulanmak uzere polis merkezine alinmisti Bazilari isledikleri suclari ve baskalarini suca tesvik ettiklerini itiraf etti Mayis 1994 te Vikernes cinayetten 4 kiliseyi kundaklamaktan ve 150 kg patlayici bulundurmaktan 21 yil hapse mahkum edildi Kararin aciklandigi gun Vikernes e destek babinda 2 kilise daha yakilmisti Blackthorn ise cinayetin suc ortagi oldugu gerekcesiyle 8 yil hapse mahkum edildi O ay icinde Mayhem in De Mysteriis Dom Sathanas isimli albumu cikti Gitarda kisa sure once hayatini kaybeden Euronymous bas gitarda ise hapiste olan Vikernes vardi Euronymous un ailesi Vikernes e besledigi ofke nedeniyle albumdeki bas gitar kayitlarinin kaldirilmasini talep etmisti ancak Hellhammer bunu Bence katilin ve kurbanin ayni album kayitlarinda yer almasinda sorun yok diyerek reddetti 2009 da Vikernes hapishaneden tahliye edildi Diger muzik camialariyla catismalarNorvec black metal ve Isvec death metal camiasi arasinda siddetli bir rekabet vardi Fenriz ve Tchort a gore Norvecli black metal muzisyenleri death metal camiasindan hic hazzetmiyordu ve o siralar death metal Oslo da hic sevilmeyen bir turdu Euronymous birkac defa Avrupa daki death metal gruplarina olum tehditleri gondermisti Hatta soylentilere gore bazi black metal fanlari death metal muzisyenlerini kacirip oldurmeyi planliyorlardi Ancak bunlar dedikodu olarak kaldi O da yetmezmis gibi Norvecliler Finlandiyali black metal gruplari ile de husumet halindeydi Finlandiyali Impaled Nazarene grubu ilk albumlere ve uzerine Norveclilerden siparis kabul etmediklerini yazmisti ve Tum asagilik Norveclilere olum diye eklemisti Fanzinlerde de kinayeli ve asagilayici ifadeler vardi Beherit in uyelerinden biri ise Impaled Nazarene grubunun Mika Luttinen ini gece yarisi telefonla arayarak yuksek hizla calinmis cocuk sarkilari dinleterek taciz ediyordu Diger Finlandiyali bir grup olan Black Crucifixion ise Norvecli Darkthrone u onceleri death metal muzik icra ederken sirf moda oldu diye black metal e kaymasini elestiriyordu Gruplar1987 1993 yillari arasinda black metal muzik icra eden Norvecli gruplarin listesi asagidaki gibidir Grup Kurulus BolgeAncient 1992 BergenArcturus 1991 OsloBurzum 1991 BergenCarpathian Forest 1990 Sandnes RogalandDarkthrone 1986Dimmu Borgir 1993 OsloEmperor 1991 Notodden TelemarkEnslaved 1991 Haugesund RogalandFimbulwinter 1992 Oslo1991 EnebakkGehenna 1993 Stavanger RogalandGorgoroth 1992 Bergen1992 Bergen1992 TelemarkImmortal 1991 Bergen1991 Kristiansand1991 TrondheimMayhem 1984 Oslo1993 DrammenSatyricon 1991 Oslo1991 AskimTaake 1993 Bergen1989 Trondheim1991 Notodden Telemark1993 OsloUlver 1993 Oslo