Cinsel yönelim, bir bireyin, cinsellikle ilgili davranışlarını, düşüncelerini ve/veya duygularını kapsayan kişisel veya toplumsal kimliğini ifade eder. İnsanların cinsel yöneliminin gelişiminin nasıl olduğu ve mekanizmaları belirsizliğini sürdürmektedir. Bu konuda ortaya atılan birçok teori kurgusal ve tartışmalıdır. Ama nöroloji bilimindeki gelişmeler sonucu cinsel yönelimle bağlantılı karakteristikler açıklanabilmektedir. Araştırmalar insanların cinsel yönelimiyle ilgili yapısal sinirler bağlantılar, fonksiyonel ve/veya bilişsel ilişkiler keşfetmiş ve gelişimsel teoriler ortaya atmıştır.
Gelişimsel nöroloji
Cinsel yönelimin gelişimiyle ilgili birçok teori fetüsteki nöral gelişimle ilgilidir. Ortaya atılan faktörler doğum öncesi hormonal etkiyi, annesel bağışıklığı ve gelişimsel dengesizliği açıklamaktadır. Diğer ortaya atılan faktörler cinsel yönelim üstündeki genetik kontrolü içermektedir. Çevresel faktörlerin atipik cinsel yönelimin oluşumundan sorumlu olduğuna dair kesin bir kanıt yoktur.
Doğum öncesi androjen modeli
Omurgalılardaki beyindeki seksüel dimorfizmlere ve davranışlara neden olarak son on yıldaki hayvan örneklerinde gösterilen steroid yapıda olan androjenlerin etkisi gösterilir. Doğum öncesi androjen modeli fetüsün bu hormonlara maruz kalmasındaki nörogelişimsel etkileri açıklar. 1985’te Geschwind ve Galaburda eşcinsel erkeklerin erken gelişimlerinde yüksek androjen seviyelerine maruz kaldığını, buna bağlı olarak daha az sağ yanlı olmaya eğilimli olduklarını ve yine bu yüzden popülasyona göre aşırı maskülenleşmiş özelliklere sahip olduklarını iddia etmiştir.
Cinsel yönelimin gelişiminde testosteron ve doğum öncesi hormonların rol oynadığını gösteren başka araştırmalar Cloacal Extrophy’ye (kadın ve erkek cinsel organların bölünmesine neden olan bir doğum kusuru) sahip erkek deneklerin gözlenmesini içermektedir. Bu araştırmalar doğum öncesi testosteron dalgalanmalarının cinsel kimlik gelişiminde çok önemli olduğunu destekler. Buna ek olarak hamilelikte beyaz billur tozuna (diethylstilbestrol) maruz kalan annelerin kız bebeklerinin normalden yüksek oranda biseksüel ya da eşcinsel yönelime sahip olduğu gözlenmiştir.
2D;4D parmak oranı
Doğum öncesi maruz kalınan hormonların işaretlerinden biri işaret parmağı uzunluğunun yüzük parmağı uzunluğuna oranıdır. (Erkekler kızlara göre daha düşük 2D;4D oranına sahiptir.) Aşırı derecede androjen hormonuna maruz kalan hastaların (örneğin Congenital Adrenal Hyperplasia’ya sahip kişiler) düşük 2D;4D oranına sahip olması doğum öncesi androjenin 2D;4D oranıyla bağlantılı olduğunu desteklemektedir. Androjen duyarsızlığı sendromuna sahip genetik yapısı XY kişiler tahmin edildiği gibi feminenleşmiş 2D;4D oranına sahiptir. Bu aynı zamanda 2D;4D oranındaki cinsiyet farklılığın Y kromozomunun kendisiyle ilgili olmadığını göstermektedir. Amniyotik sıvıdaki testoronun östrojene oranıyla 2D;4D oranı arasında negatif bir korelasyon vardır.
Bağımsız araştırmalar eşcinsel kadınların daha maskülenleşmiş (daha düşük) 2D;4D oranlarına sahip olduğunu bulmuştur. Eşcinsel erkeklerse hem maskülenleşmiş hem de feminenleşmiş oranlar göstermektedir. Bu bulgular doğum öncesi androjen modelinin insan eşcinselliğinin gelişimiyle bağlantılı olduğunu desteklemektedir.
İşitme sistemi
Merkezi sinir sisteminin işitme hassasiyeti ile ilgili yapılan çalışmalarda eşcinsel ve biseksüel kadınların heteroseksüel kadınlara göre daha maskülenleşmiş uyarılar verdiği bulunmuştur.
Doğum sırası efekti
Araştırmalar eşcinsel erkeklerin daha yüksek oranda büyük erkek kardeşlere sahip olduğunu göstermektedir. Doğum sırası efekti teorisine göre anne her erkek bebek doğurdukça yeni erkek bebeğe karşı bağışıklık kazanmaktadır. Bu da sonraki erkek çocuklarında eşcinsel yönelim görülme ihtimalini arttırmaktadır. Bu mekanizma annenin erkek fetüslerdeki erkeğe özgü antijenlere karşı antierkek antikorlarını üretmesiyle ilgilidir. Bu antikorların fetüsteki erkek beyninin tamamen maskülenleşmesini engellediği ve buna bağlı olarak da maskülenleşmiş cinsel tercihi de engellediği düşünülmektedir. Erkek bebeğin eşcinsel olma ihtimali bir önceki erkek bebeğinkinin yaklaşık %33’ü kadar artmaktadır. Ayrıca araştırmalar doğum sırası efektinin sol yanlı eşcinsel erkekler için geçerli olmadığını göstermektedir. Bu etkinin sadece biyolojik kardeşlerde görülüp üvey veya evlatlık kardeşlerde görülmemesi doğum sırası efekti teorisini desteklemektedir. Eşcinsel kadınlarda doğum sırası efekti görülmemiştir.
Gelişimsel dengesizlik
Sol yanlı olma ihtimali eşcinsel kişilerde artmaktadır. Önceki çalışmaların meta-analizinde eşcinsel erkeklerin sol yanlı olma ihtimalinin heteroseksüel erkeklerinkinin %34’ü kadar daha fazla olduğu, eşcinsel kadınların sol yanlı olma ihtimalininse heteroseksüel kadınlarınkinin neredeyse iki katı (%91) olduğu bulunmuştur. Bu bulgulara dayanarak sağ yanlı olmama durumunun (sol yanlı ya da her iki elinide kullanabilme durumu) gelişimsel dengesizlik ve eşcinsellikle bağlantılı olduğu öne sürülmüştür. Gelişimsel dengesizlik gelişme boyunca çevresel faktörlere, genetik yatkınlığa ve düzensizliklere açık olmakla ilgilidir.
Birkaç araştırma (Mutanski ve meslektaşları, 2002; Lippa, 2003) el yanlılık ve cinsel yönelim arasında ilişki bulsada sonuçlar hala tartışmalıdır.
Yapısal farklılıklar
Son 20 yılda yapılan otopsi ve beyin görüntüleme çalışmalarında heteroseksüel ve eşcinsel kişilerin global yapılarında ve beynin cinsellikle ilgili bölümlerinde farklılıklar bulunmuştur.
Hipotalamus
Hipotalamus üreme davranışlarındaki cinsiyet farklılıklarında rol oynamasıyla bilinir. Kadınların adet döngülerinin gelişmesini sağlar. Ön hipotalamus bölgesi erkek-tipik cinsel davranışı düzenler. Hipotalamusun aynı zamanda cinsel kimlik ve cinsel yönelimle bağlantılı olduğu gözlenmiştir.
Simon LeVay hipotalamus bölgesindeki INAH3’ün cinsiyete göre değil cinsel yönelime göre dimorfik olduğunu bulmuştur. Bu sonuçlar heteroseksüel ve eşcinsel hastaların hipotalamus çekirdeğinin otopsi incelemesi sonucu bulunmuştur.
Bulgular cinsel yönelimin hipotalamus bölgesindeki androjenleri östrojene çeviren önemli bir enzim olan aromatazın aktivitesiyle bağlantılı olduğunu göstermektedir. Memelilerin preoptic bölgesindeki aromatazın aktivitesi perinatal ve neonatal dönemde yüksek seviyededir. Bu aktivite cinsel farklılıkla bağlantılıdır ve cinsel yönelimin gelişiminde rol oynayan yapısal ve fonksiyonel farklılıkların temeli olabilir.
Ön hipotalamustaki suprakiazmatik çekirdeğin (SCN) cinsel yönelimle bağlantılı olduğu bulunmuştur. Eşcinsel erkeklerdeki suprakiazmatik çekirdeğin arka çekirdeği heteroseksüel erkeklere göre iki kat daha büyük olduğu bulunmuştur. Bu eşcinsel erkeklerin heteroseksüel erkeklere göre daha erken kalkıp daha erken yatağa dönmesinin açıklaması olabilir çünkü SCN insanların günlük ritimlerini düzenlemesiyle de bilinmektedir. Buna benzer olarak fareler üstünde yapılan bir çalışmada aromataz inhibitörüne maruz kalan erkek farelerin çiftleşmede kendilerine partner olarak geç karanlık evrede dişileri erken karanlık evrede ise diğer erkek fareleri tercih ettiği gözlenmiştir. Bu bulgular SCN’in diğer türlerin cinsel yöneliminde de rol oynadığını göstermektedir.
Beyinsel asimetri
Beynin yarımkürelerinin büyüklüğü seksüel olarak dimorfik özelliğe sahiptir. Erkeklerin yarımküreleri genel olarak asimetri gösterirken, kadınlarınki simetri gösterir. Bir MRI çalışmasında eşcinsel erkeklerin yarımkürelerinin heteroseksüel kadınlar gibi simetri gösterdiği, eşcinsel kadınlarınkininse heteroseksüel erkekler gibi asimetri gösterdiği bulunmuştur. Bu bulgular cinsiyete göre atipik özellikler gösteren beyin yapısındaki nörolojik farklılıkların cinsel yönelimle bağlantılı olduğunu göstermektedir.
Önkomissur
Allen ve Gorski önkomissurun eşcinsel erkek ve heteroseksüel kadınlarda heteroseksüel erkeklere göre daha büyük olduğunu bulmuştur. Bu bulgular eşcinsel erkeklerin yarımküreleri arasındaki fonksiyonel bağlantıların daha yüksek olduğunu desteklemektedir ve eşcinsel erkek ve heteroseksüel kadınların heteroseksüel erkeklere göre neden sözlü testlerde daha yüksek fonksiyonel simetri gösterdiklerini açıklamaktadır.
Fonksiyonel farklılıklar
Son yapılan araştırmalarda cinsel yönelimin fonksiyonel ve bilişsel temeli keşfedilmeye başlanmıştır. Özel uyarıcıya karşılık verilen nöral sürecin ve bilişsel görevin cinsel yönelimle bağlantılı olduğu bulunmuştur.
Feromonlara karşı verilen uyarılar
Erkek terindeki testosterondan elde edilen androstadienin (AND) ve hamile kadınların idrarında bulunan östrojene benzeyen estratetraenolinin (EST) insanlardaki feromon olduğu düşünülmektedir. AND ve EST’in kişinin cinsel yönelimine bağlı olarak ön hipotalamustaki nöral devreleri aktivite ettiği gözlenmiştir. Ön hipotalamus üreme fonksiyonların sürecinde rol oynamaktadır ve son kanıtlar ön hipotalamsun cinsel davranış ve cinsel tercihte rol oynayan hormonal ve duyumsal ipuçlarını birleştirmede yardım ettiğini öne sürmektedir.
Son fonksiyonel nörolojik görüntüleme deneylerinde AND’ın heteroseksüel erkeklerin beyninin olfactory bölgesini (koklama duyusuna ait bölge), eşcinsel erkek ve heteroseksüel kadınlarınsa hipotalamus bölgesini aktivite ettiği bulunmuştur. EST’inse eşcinsel erkek ve heteroseksüel kadınların olfactory bölgesini, heteroseksüel erkeklerinse hipotalamus bölgesini aktivite ettiği bulunmuştur. Eşcinsel kadınların beyinlerinin verdiği tepkilerinse heteroseksüel kadınlardan farklı olup heteroseksüel erkeklerinkine bir parça benzediği ama bu benzerliğin heteroseksüel kadınlar ve eşcinsel erkekler arasındaki benzerlik kadar güçlü olmadığı gözlenmiştir.
Fonksiyonel beyinsel asimetri
Cinsel yönelimle ilgili nöral süreçte ve bilişsel görevlerde farklılıklar bulunmuştur. 1997’de Sanders ve Ross-Field doğum öncesi hormonların cinsel yönelimle bağlantılı fonksiyonel beyinsel asimetrilere yol açtığını öne sürmüştür.
Bilişsel görevler seksüel olarak dimorfik olarak bilinir. Kadınların sözlü yeteneklerinin erkeklere göre daha gelişmiş olması indirgenmiş lateralizationla (bir fonksiyonun beynin sağ veya sol yarımküresinde yerleşik olması prensibi), erkeklerin uzaysal görevlerde kadınlara göre daha başarılı olması da belirgenleşmiş lateralizationla bağlantılıdır. Son çalışmalar cinsel yönelimin bu yeteneklere etki ettiğini göstermektedir.
Fonksiyonel beyinsel asimetriyi ölçen Vincent Mekanik Diyagramlar testinde hem eşcinsel erkekler hem heteroseksüel kadınlar heteroseksüel erkeklerden daha düşük skorlar elde etmiştir. Sözel performansı ölçen Wechsler Yetişkin Zeka Ölçeği’nde ise eşcinsel erkekler heteroseksüel erkeklere göre daha yüksek skorlar elde etmiştir. Cinsiyete göre farklı sonuçlar elde edilmesi beklenen birkaç testte de eşcinsel erkeklerle heteroseksüel kadınların sonuçları istatistiksel olarak birbirinden farklılık göstermezken, heteroseksüel erkeklerin sonuçları farklılık göstermiştir.
Başka çalışmalar
Erkek meyve sinekleri üstünde yapılan bir araştırmada erkek meyve sineklerinin beyinlerinin cinsellikle ilgili bölgelerindeki bir gen değiştirelerek eşcinsel davranış göstermesi sağlanmıştır. Genin değişmesiyle beyinleri feminen bir yapıya dönüşen erkek meyve sinekleri diğer sineklerin erkek mi dişi mi olduğunu anlamaya yarayan “feromon” adlı kimyasal kokuları ayırt edememekte, bu yüzden hem dişi hem de diğer erkek meyve sineklere kur yapmaktadır.
2004’teki bir araştırma eşcinsel erkeklerin hipotalamusundaki glikoz metabolizmasının heteroseksüel erkeklere göre önemli ölçüde daha az olduğunu bulmuştur. Prefrontal korteks ve singulat korteks dahil olmak üzere beynin diğer bölgelerinde de ölçülen aktivasyonda da farklılıklar bulunmuştur.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ a b c d e f g Rahman, Q (2005). "The neurodevelopment of human sexual orientation". Neuroscience & Biobehavioral Reviews. 29 (7). ss. 1057-66. doi:10.1016/j.neubiorev.2005.03.002. (PMID) 16143171.
- ^ Swaab DF (Aralık 2004). "Sexual differentiation of the human brain: relevance for gender identity, transsexualism and sexual orientation". Gynecological Endocrinology. 19 (6). ss. 301-12. doi:10.1080/09513590400018231. (PMID) 15724806.
- ^ "Brown et al. 2002" (PDF). 13 Ağustos 2012 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 16 Haziran 2013.
- ^ Okten et al. 2002
- ^ Berenbaum SA, Bryk KK, Nowak N, Quigley CA, Moffat S (Kasım 2009). "Fingers as a marker of prenatal androgen exposure". Endocrinology. 150 (11). ss. 5119-24. doi:10.1210/en.2009-0774. (PMC) 2775980 $2. (PMID) 19819951.
- ^ Williams, T. J.; Pepitone, ME; Christensen, SE; Cooke, BM; Huberman, AD; Breedlove, NJ; Breedlove, TJ; Jordan, CL; Breedlove, SM (Mart 2000). (PDF). Nature. 404 (6777). ss. 455-456. doi:10.1038/35006555. (PMID) 10761903. 26 Haziran 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Haziran 2013.
- ^ Tortorice, J.L. (2002). "Written on the body: butch/femme lesbian gender identity and biological correlates". Rutgers Ph.D. Dissertation.
- ^ McFadden D, Shubel E (Aralık 2002). "Relative lengths of fingers and toes in human males and females". Hormones and Behavior. 42 (4). ss. 492-500. doi:10.1006/hbeh.2002.1833. (PMID) 12488115.
- ^ Hall LS, Love CT (Şubat 2003). "Finger-length ratios in female monozygotic twins discordant for sexual orientation". Archives of Sexual Behavior. 32 (1). ss. 23-8. doi:10.1023/A:1021837211630. (PMID) 12597269.
- ^ Rahman Q, Wilson GD (Nisan 2003). "Sexual orientation and the 2nd to 4th finger length ratio: evidence for organising effects of sex hormones or developmental instability?". Psychoneuroendocrinology. 28 (3). ss. 288-303. doi:10.1016/S0306-4530(02)00022-7. (PMID) 12573297.
- ^ Csathó A, Osváth A, Bicsák E, Karádi K, Manning J, Kállai J (Şubat 2003). "Sex role identity related to the ratio of second to fourth digit length in women". Biological Psychology. 62 (2). ss. 147-56. doi:10.1016/S0301-0511(02)00127-8. (PMID) 12581689.
- ^ Putz, D; Gaulin, Steven J.C.; Sporter, Robert J.; McBurney, Donald H. (2004). (PDF). Evolution and Human Behavior. 25 (3). s. 182. doi:10.1016/j.evolhumbehav.2004.03.005. 7 Ocak 2010 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Haziran 2013.
- ^ Rahman Q (Mayıs 2005). "Fluctuating asymmetry, second to fourth finger length ratios and human sexual orientation". Psychoneuroendocrinology. 30 (4). ss. 382-91. doi:10.1016/j.psyneuen.2004.10.006. (PMID) 15694118.
- ^ Kraemer B, Noll T, Delsignore A, Milos G, Schnyder U, Hepp U (2006). "Finger length ratio (2D:4D) and dimensions of sexual orientation". Neuropsychobiology. 53 (4). ss. 210-4. doi:10.1159/000094730. (PMID) 16874008.
- ^ Wallien MS, Zucker KJ, Steensma TD, Cohen-Kettenis PT (Ağustos 2008). "2D:4D finger-length ratios in children and adults with gender identity disorder". Hormones and Behavior. 54 (3). ss. 450-4. doi:10.1016/j.yhbeh.2008.05.002. (PMID) 18585715.
- ^ Bogaert AF (Temmuz 2006). "Biological versus nonbiological older brothers and men's sexual orientation". Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America. 103 (28). ss. 10771-4. doi:10.1073/pnas.0511152103. (PMC) 1502306 $2. (PMID) 16807297.
- ^ a b c Blanchard R, Lippa RA (Nisan 2007). "Birth order, sibling sex ratio, handedness, and sexual orientation of male and female participants in a BBC internet research project". Archives of Sexual Behavior. 36 (2). ss. 163-76. doi:10.1007/s10508-006-9159-7. (PMID) 17345165.
- ^ a b Lalumière ML, Blanchard R, Zucker KJ (Temmuz 2000). "Sexual orientation and handedness in men and women: a meta-analysis". Psychological Bulletin. 126 (4). ss. 575-92. doi:10.1037/0033-2909.126.4.575. (PMID) 10900997.
- ^ a b c d e Swaab DF, Hofman MA (Haziran 1995). "Sexual differentiation of the human hypothalamus in relation to gender and sexual orientation". Trends in Neurosciences. 18 (6). ss. 264-70. doi:10.1016/0166-2236(95)80007-O. (PMID) 7571001.
- ^ LeVay S (Ağustos 1991). "A difference in hypothalamic structure between heterosexual and homosexual men". Science. 253 (5023). ss. 1034-7. doi:10.1126/science.1887219. (PMID) 1887219.
- ^ a b Savic I, Lindström P (Temmuz 2008). "PET and MRI show differences in cerebral asymmetry and functional connectivity between homo- and heterosexual subjects". Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America. 105 (27). ss. 9403-8. doi:10.1073/pnas.0801566105. (PMC) 2453705 $2. (PMID) 18559854.
- ^ a b Savic I, Berglund H, Lindström P (Mayıs 2005). "Brain response to putative pheromones in homosexual men". Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America. 102 (20). ss. 7356-61. doi:10.1073/pnas.0407998102. (PMC) 1129091 $2. (PMID) 15883379.
- ^ Roach, John. (May 8, 2006). "Lesbians Respond Differently to "Human Pheromones," Study Says 6 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .." National Geographic News.
- ^ a b Sanders G, Wright M (Ekim 1997). "Sexual orientation differences in cerebral asymmetry and in the performance of sexually dimorphic cognitive and motor tasks". Archives of Sexual Behavior. 26 (5). ss. 463-80. doi:10.1023/A:1024551704723. (PMID) 9343633.
- ^ Ferveur JF, Störtkuhl KF, Stocker RF, Greenspan RJ (Şubat 1995). "Genetic feminization of brain structures and changed sexual orientation in male Drosophila". Science. 267 (5199). ss. 902-5. doi:10.1126/science.7846534. (PMID) 7846534.
- ^ Kinnunen LH, Moltz H, Metz J, Cooper M (Ekim 2004). "Differential brain activation in exclusively homosexual and heterosexual men produced by the selective serotonin reuptake inhibitor, fluoxetine". Brain Research. 1024 (1–2). ss. 251-4. doi:10.1016/j.brainres.2004.07.070. (PMID) 15451388.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Cinsel yonelim bir bireyin cinsellikle ilgili davranislarini dusuncelerini ve veya duygularini kapsayan kisisel veya toplumsal kimligini ifade eder Insanlarin cinsel yoneliminin gelisiminin nasil oldugu ve mekanizmalari belirsizligini surdurmektedir Bu konuda ortaya atilan bircok teori kurgusal ve tartismalidir Ama noroloji bilimindeki gelismeler sonucu cinsel yonelimle baglantili karakteristikler aciklanabilmektedir Arastirmalar insanlarin cinsel yonelimiyle ilgili yapisal sinirler baglantilar fonksiyonel ve veya bilissel iliskiler kesfetmis ve gelisimsel teoriler ortaya atmistir Gelisimsel norolojiCinsel yonelimin gelisimiyle ilgili bircok teori fetusteki noral gelisimle ilgilidir Ortaya atilan faktorler dogum oncesi hormonal etkiyi annesel bagisikligi ve gelisimsel dengesizligi aciklamaktadir Diger ortaya atilan faktorler cinsel yonelim ustundeki genetik kontrolu icermektedir Cevresel faktorlerin atipik cinsel yonelimin olusumundan sorumlu olduguna dair kesin bir kanit yoktur Dogum oncesi androjen modeli Omurgalilardaki beyindeki seksuel dimorfizmlere ve davranislara neden olarak son on yildaki hayvan orneklerinde gosterilen steroid yapida olan androjenlerin etkisi gosterilir Dogum oncesi androjen modeli fetusun bu hormonlara maruz kalmasindaki norogelisimsel etkileri aciklar 1985 te Geschwind ve Galaburda escinsel erkeklerin erken gelisimlerinde yuksek androjen seviyelerine maruz kaldigini buna bagli olarak daha az sag yanli olmaya egilimli olduklarini ve yine bu yuzden populasyona gore asiri maskulenlesmis ozelliklere sahip olduklarini iddia etmistir Cinsel yonelimin gelisiminde testosteron ve dogum oncesi hormonlarin rol oynadigini gosteren baska arastirmalar Cloacal Extrophy ye kadin ve erkek cinsel organlarin bolunmesine neden olan bir dogum kusuru sahip erkek deneklerin gozlenmesini icermektedir Bu arastirmalar dogum oncesi testosteron dalgalanmalarinin cinsel kimlik gelisiminde cok onemli oldugunu destekler Buna ek olarak hamilelikte beyaz billur tozuna diethylstilbestrol maruz kalan annelerin kiz bebeklerinin normalden yuksek oranda biseksuel ya da escinsel yonelime sahip oldugu gozlenmistir 2D 4D parmak orani Dogum oncesi maruz kalinan hormonlarin isaretlerinden biri isaret parmagi uzunlugunun yuzuk parmagi uzunluguna oranidir Erkekler kizlara gore daha dusuk 2D 4D oranina sahiptir Asiri derecede androjen hormonuna maruz kalan hastalarin ornegin Congenital Adrenal Hyperplasia ya sahip kisiler dusuk 2D 4D oranina sahip olmasi dogum oncesi androjenin 2D 4D oraniyla baglantili oldugunu desteklemektedir Androjen duyarsizligi sendromuna sahip genetik yapisi XY kisiler tahmin edildigi gibi feminenlesmis 2D 4D oranina sahiptir Bu ayni zamanda 2D 4D oranindaki cinsiyet farkliligin Y kromozomunun kendisiyle ilgili olmadigini gostermektedir Amniyotik sividaki testoronun ostrojene oraniyla 2D 4D orani arasinda negatif bir korelasyon vardir Bagimsiz arastirmalar escinsel kadinlarin daha maskulenlesmis daha dusuk 2D 4D oranlarina sahip oldugunu bulmustur Escinsel erkeklerse hem maskulenlesmis hem de feminenlesmis oranlar gostermektedir Bu bulgular dogum oncesi androjen modelinin insan escinselliginin gelisimiyle baglantili oldugunu desteklemektedir Isitme sistemi Merkezi sinir sisteminin isitme hassasiyeti ile ilgili yapilan calismalarda escinsel ve biseksuel kadinlarin heteroseksuel kadinlara gore daha maskulenlesmis uyarilar verdigi bulunmustur Dogum sirasi efekti Arastirmalar escinsel erkeklerin daha yuksek oranda buyuk erkek kardeslere sahip oldugunu gostermektedir Dogum sirasi efekti teorisine gore anne her erkek bebek dogurdukca yeni erkek bebege karsi bagisiklik kazanmaktadir Bu da sonraki erkek cocuklarinda escinsel yonelim gorulme ihtimalini arttirmaktadir Bu mekanizma annenin erkek fetuslerdeki erkege ozgu antijenlere karsi antierkek antikorlarini uretmesiyle ilgilidir Bu antikorlarin fetusteki erkek beyninin tamamen maskulenlesmesini engelledigi ve buna bagli olarak da maskulenlesmis cinsel tercihi de engelledigi dusunulmektedir Erkek bebegin escinsel olma ihtimali bir onceki erkek bebeginkinin yaklasik 33 u kadar artmaktadir Ayrica arastirmalar dogum sirasi efektinin sol yanli escinsel erkekler icin gecerli olmadigini gostermektedir Bu etkinin sadece biyolojik kardeslerde gorulup uvey veya evlatlik kardeslerde gorulmemesi dogum sirasi efekti teorisini desteklemektedir Escinsel kadinlarda dogum sirasi efekti gorulmemistir Gelisimsel dengesizlik Sol yanli olma ihtimali escinsel kisilerde artmaktadir Onceki calismalarin meta analizinde escinsel erkeklerin sol yanli olma ihtimalinin heteroseksuel erkeklerinkinin 34 u kadar daha fazla oldugu escinsel kadinlarin sol yanli olma ihtimalininse heteroseksuel kadinlarinkinin neredeyse iki kati 91 oldugu bulunmustur Bu bulgulara dayanarak sag yanli olmama durumunun sol yanli ya da her iki elinide kullanabilme durumu gelisimsel dengesizlik ve escinsellikle baglantili oldugu one surulmustur Gelisimsel dengesizlik gelisme boyunca cevresel faktorlere genetik yatkinliga ve duzensizliklere acik olmakla ilgilidir Birkac arastirma Mutanski ve meslektaslari 2002 Lippa 2003 el yanlilik ve cinsel yonelim arasinda iliski bulsada sonuclar hala tartismalidir Yapisal farkliliklarSon 20 yilda yapilan otopsi ve beyin goruntuleme calismalarinda heteroseksuel ve escinsel kisilerin global yapilarinda ve beynin cinsellikle ilgili bolumlerinde farkliliklar bulunmustur Hipotalamus Hipotalamus ureme davranislarindaki cinsiyet farkliliklarinda rol oynamasiyla bilinir Kadinlarin adet dongulerinin gelismesini saglar On hipotalamus bolgesi erkek tipik cinsel davranisi duzenler Hipotalamusun ayni zamanda cinsel kimlik ve cinsel yonelimle baglantili oldugu gozlenmistir Simon LeVay hipotalamus bolgesindeki INAH3 un cinsiyete gore degil cinsel yonelime gore dimorfik oldugunu bulmustur Bu sonuclar heteroseksuel ve escinsel hastalarin hipotalamus cekirdeginin otopsi incelemesi sonucu bulunmustur Bulgular cinsel yonelimin hipotalamus bolgesindeki androjenleri ostrojene ceviren onemli bir enzim olan aromatazin aktivitesiyle baglantili oldugunu gostermektedir Memelilerin preoptic bolgesindeki aromatazin aktivitesi perinatal ve neonatal donemde yuksek seviyededir Bu aktivite cinsel farklilikla baglantilidir ve cinsel yonelimin gelisiminde rol oynayan yapisal ve fonksiyonel farkliliklarin temeli olabilir On hipotalamustaki suprakiazmatik cekirdegin SCN cinsel yonelimle baglantili oldugu bulunmustur Escinsel erkeklerdeki suprakiazmatik cekirdegin arka cekirdegi heteroseksuel erkeklere gore iki kat daha buyuk oldugu bulunmustur Bu escinsel erkeklerin heteroseksuel erkeklere gore daha erken kalkip daha erken yataga donmesinin aciklamasi olabilir cunku SCN insanlarin gunluk ritimlerini duzenlemesiyle de bilinmektedir Buna benzer olarak fareler ustunde yapilan bir calismada aromataz inhibitorune maruz kalan erkek farelerin ciftlesmede kendilerine partner olarak gec karanlik evrede disileri erken karanlik evrede ise diger erkek fareleri tercih ettigi gozlenmistir Bu bulgular SCN in diger turlerin cinsel yoneliminde de rol oynadigini gostermektedir Beyinsel asimetri Beynin yarimkurelerinin buyuklugu seksuel olarak dimorfik ozellige sahiptir Erkeklerin yarimkureleri genel olarak asimetri gosterirken kadinlarinki simetri gosterir Bir MRI calismasinda escinsel erkeklerin yarimkurelerinin heteroseksuel kadinlar gibi simetri gosterdigi escinsel kadinlarinkininse heteroseksuel erkekler gibi asimetri gosterdigi bulunmustur Bu bulgular cinsiyete gore atipik ozellikler gosteren beyin yapisindaki norolojik farkliliklarin cinsel yonelimle baglantili oldugunu gostermektedir Onkomissur Allen ve Gorski onkomissurun escinsel erkek ve heteroseksuel kadinlarda heteroseksuel erkeklere gore daha buyuk oldugunu bulmustur Bu bulgular escinsel erkeklerin yarimkureleri arasindaki fonksiyonel baglantilarin daha yuksek oldugunu desteklemektedir ve escinsel erkek ve heteroseksuel kadinlarin heteroseksuel erkeklere gore neden sozlu testlerde daha yuksek fonksiyonel simetri gosterdiklerini aciklamaktadir Fonksiyonel farkliliklarSon yapilan arastirmalarda cinsel yonelimin fonksiyonel ve bilissel temeli kesfedilmeye baslanmistir Ozel uyariciya karsilik verilen noral surecin ve bilissel gorevin cinsel yonelimle baglantili oldugu bulunmustur Feromonlara karsi verilen uyarilar Erkek terindeki testosterondan elde edilen androstadienin AND ve hamile kadinlarin idrarinda bulunan ostrojene benzeyen estratetraenolinin EST insanlardaki feromon oldugu dusunulmektedir AND ve EST in kisinin cinsel yonelimine bagli olarak on hipotalamustaki noral devreleri aktivite ettigi gozlenmistir On hipotalamus ureme fonksiyonlarin surecinde rol oynamaktadir ve son kanitlar on hipotalamsun cinsel davranis ve cinsel tercihte rol oynayan hormonal ve duyumsal ipuclarini birlestirmede yardim ettigini one surmektedir Son fonksiyonel norolojik goruntuleme deneylerinde AND in heteroseksuel erkeklerin beyninin olfactory bolgesini koklama duyusuna ait bolge escinsel erkek ve heteroseksuel kadinlarinsa hipotalamus bolgesini aktivite ettigi bulunmustur EST inse escinsel erkek ve heteroseksuel kadinlarin olfactory bolgesini heteroseksuel erkeklerinse hipotalamus bolgesini aktivite ettigi bulunmustur Escinsel kadinlarin beyinlerinin verdigi tepkilerinse heteroseksuel kadinlardan farkli olup heteroseksuel erkeklerinkine bir parca benzedigi ama bu benzerligin heteroseksuel kadinlar ve escinsel erkekler arasindaki benzerlik kadar guclu olmadigi gozlenmistir Fonksiyonel beyinsel asimetri Cinsel yonelimle ilgili noral surecte ve bilissel gorevlerde farkliliklar bulunmustur 1997 de Sanders ve Ross Field dogum oncesi hormonlarin cinsel yonelimle baglantili fonksiyonel beyinsel asimetrilere yol actigini one surmustur Bilissel gorevler seksuel olarak dimorfik olarak bilinir Kadinlarin sozlu yeteneklerinin erkeklere gore daha gelismis olmasi indirgenmis lateralizationla bir fonksiyonun beynin sag veya sol yarimkuresinde yerlesik olmasi prensibi erkeklerin uzaysal gorevlerde kadinlara gore daha basarili olmasi da belirgenlesmis lateralizationla baglantilidir Son calismalar cinsel yonelimin bu yeteneklere etki ettigini gostermektedir Fonksiyonel beyinsel asimetriyi olcen Vincent Mekanik Diyagramlar testinde hem escinsel erkekler hem heteroseksuel kadinlar heteroseksuel erkeklerden daha dusuk skorlar elde etmistir Sozel performansi olcen Wechsler Yetiskin Zeka Olcegi nde ise escinsel erkekler heteroseksuel erkeklere gore daha yuksek skorlar elde etmistir Cinsiyete gore farkli sonuclar elde edilmesi beklenen birkac testte de escinsel erkeklerle heteroseksuel kadinlarin sonuclari istatistiksel olarak birbirinden farklilik gostermezken heteroseksuel erkeklerin sonuclari farklilik gostermistir Baska calismalarErkek meyve sinekleri ustunde yapilan bir arastirmada erkek meyve sineklerinin beyinlerinin cinsellikle ilgili bolgelerindeki bir gen degistirelerek escinsel davranis gostermesi saglanmistir Genin degismesiyle beyinleri feminen bir yapiya donusen erkek meyve sinekleri diger sineklerin erkek mi disi mi oldugunu anlamaya yarayan feromon adli kimyasal kokulari ayirt edememekte bu yuzden hem disi hem de diger erkek meyve sineklere kur yapmaktadir 2004 teki bir arastirma escinsel erkeklerin hipotalamusundaki glikoz metabolizmasinin heteroseksuel erkeklere gore onemli olcude daha az oldugunu bulmustur Prefrontal korteks ve singulat korteks dahil olmak uzere beynin diger bolgelerinde de olculen aktivasyonda da farkliliklar bulunmustur Ayrica bakinizBiyoloji ve cinsel yonelim El yanlilik ve cinsel yonelim Dogum sirasi ve erkeklerin cinsel yonelimi Dogum oncesi hormonlar ve cinsel yonelim Cevre ve cinsel yonelim Cinsel yonelimKaynakca a b c d e f g Rahman Q 2005 The neurodevelopment of human sexual orientation Neuroscience amp Biobehavioral Reviews 29 7 ss 1057 66 doi 10 1016 j neubiorev 2005 03 002 PMID 16143171 Swaab DF Aralik 2004 Sexual differentiation of the human brain relevance for gender identity transsexualism and sexual orientation Gynecological Endocrinology 19 6 ss 301 12 doi 10 1080 09513590400018231 PMID 15724806 Brown et al 2002 PDF 13 Agustos 2012 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 16 Haziran 2013 Okten et al 2002 Berenbaum SA Bryk KK Nowak N Quigley CA Moffat S Kasim 2009 Fingers as a marker of prenatal androgen exposure Endocrinology 150 11 ss 5119 24 doi 10 1210 en 2009 0774 PMC 2775980 2 PMID 19819951 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Williams T J Pepitone ME Christensen SE Cooke BM Huberman AD Breedlove NJ Breedlove TJ Jordan CL Breedlove SM Mart 2000 PDF Nature 404 6777 ss 455 456 doi 10 1038 35006555 PMID 10761903 26 Haziran 2015 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 16 Haziran 2013 Tortorice J L 2002 Written on the body butch femme lesbian gender identity and biological correlates Rutgers Ph D Dissertation McFadden D Shubel E Aralik 2002 Relative lengths of fingers and toes in human males and females Hormones and Behavior 42 4 ss 492 500 doi 10 1006 hbeh 2002 1833 PMID 12488115 Hall LS Love CT Subat 2003 Finger length ratios in female monozygotic twins discordant for sexual orientation Archives of Sexual Behavior 32 1 ss 23 8 doi 10 1023 A 1021837211630 PMID 12597269 Rahman Q Wilson GD Nisan 2003 Sexual orientation and the 2nd to 4th finger length ratio evidence for organising effects of sex hormones or developmental instability Psychoneuroendocrinology 28 3 ss 288 303 doi 10 1016 S0306 4530 02 00022 7 PMID 12573297 Csatho A Osvath A Bicsak E Karadi K Manning J Kallai J Subat 2003 Sex role identity related to the ratio of second to fourth digit length in women Biological Psychology 62 2 ss 147 56 doi 10 1016 S0301 0511 02 00127 8 PMID 12581689 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Putz D Gaulin Steven J C Sporter Robert J McBurney Donald H 2004 PDF Evolution and Human Behavior 25 3 s 182 doi 10 1016 j evolhumbehav 2004 03 005 7 Ocak 2010 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 16 Haziran 2013 Rahman Q Mayis 2005 Fluctuating asymmetry second to fourth finger length ratios and human sexual orientation Psychoneuroendocrinology 30 4 ss 382 91 doi 10 1016 j psyneuen 2004 10 006 PMID 15694118 Kraemer B Noll T Delsignore A Milos G Schnyder U Hepp U 2006 Finger length ratio 2D 4D and dimensions of sexual orientation Neuropsychobiology 53 4 ss 210 4 doi 10 1159 000094730 PMID 16874008 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Wallien MS Zucker KJ Steensma TD Cohen Kettenis PT Agustos 2008 2D 4D finger length ratios in children and adults with gender identity disorder Hormones and Behavior 54 3 ss 450 4 doi 10 1016 j yhbeh 2008 05 002 PMID 18585715 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Bogaert AF Temmuz 2006 Biological versus nonbiological older brothers and men s sexual orientation Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America 103 28 ss 10771 4 doi 10 1073 pnas 0511152103 PMC 1502306 2 PMID 16807297 a b c Blanchard R Lippa RA Nisan 2007 Birth order sibling sex ratio handedness and sexual orientation of male and female participants in a BBC internet research project Archives of Sexual Behavior 36 2 ss 163 76 doi 10 1007 s10508 006 9159 7 PMID 17345165 a b Lalumiere ML Blanchard R Zucker KJ Temmuz 2000 Sexual orientation and handedness in men and women a meta analysis Psychological Bulletin 126 4 ss 575 92 doi 10 1037 0033 2909 126 4 575 PMID 10900997 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b c d e Swaab DF Hofman MA Haziran 1995 Sexual differentiation of the human hypothalamus in relation to gender and sexual orientation Trends in Neurosciences 18 6 ss 264 70 doi 10 1016 0166 2236 95 80007 O PMID 7571001 LeVay S Agustos 1991 A difference in hypothalamic structure between heterosexual and homosexual men Science 253 5023 ss 1034 7 doi 10 1126 science 1887219 PMID 1887219 a b Savic I Lindstrom P Temmuz 2008 PET and MRI show differences in cerebral asymmetry and functional connectivity between homo and heterosexual subjects Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America 105 27 ss 9403 8 doi 10 1073 pnas 0801566105 PMC 2453705 2 PMID 18559854 a b Savic I Berglund H Lindstrom P Mayis 2005 Brain response to putative pheromones in homosexual men Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America 102 20 ss 7356 61 doi 10 1073 pnas 0407998102 PMC 1129091 2 PMID 15883379 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Roach John May 8 2006 Lesbians Respond Differently to Human Pheromones Study Says 6 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde National Geographic News a b Sanders G Wright M Ekim 1997 Sexual orientation differences in cerebral asymmetry and in the performance of sexually dimorphic cognitive and motor tasks Archives of Sexual Behavior 26 5 ss 463 80 doi 10 1023 A 1024551704723 PMID 9343633 Ferveur JF Stortkuhl KF Stocker RF Greenspan RJ Subat 1995 Genetic feminization of brain structures and changed sexual orientation in male Drosophila Science 267 5199 ss 902 5 doi 10 1126 science 7846534 PMID 7846534 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Kinnunen LH Moltz H Metz J Cooper M Ekim 2004 Differential brain activation in exclusively homosexual and heterosexual men produced by the selective serotonin reuptake inhibitor fluoxetine Brain Research 1024 1 2 ss 251 4 doi 10 1016 j brainres 2004 07 070 PMID 15451388 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link