Çevre ve cinsel yönelim insanların cinsel yöneliminin gelişimindeki olası çevresel faktörleri konu alır. Bazı araştırmacılar çevresel faktörleri hormonal faktörlerden ayırırken diğerleri doğum öncesi hormonlar gibi biyolojik faktörleri çevresel faktörlerin bir parçası olarak görür.
Araştırmalar cinsel yönelimin genetik, hormonal ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonu olabileceğini göstermektedir.Amerikan Psikiyatri Birliği bildirisinde “Birçok araştırma genetik, hormonal, gelişimsel, sosyal ve kültürel faktörlerin cinsel yönelim üstündeki etkisini incelemesine rağmen, bilim adamların cinsel yönelimin özel bir faktör ya da faktörler tarafından belirlendiği sonucuna ulaşmasına izin veren bir bulgu yoktur.” demiştir.
Doğum sonrası sosyal çevrenin cinsel yönelim üzerindeki etkisine ilişkin hipotezler, özellikle erkekler için zayıftır. Ebeveynlik veya erken çocukluk deneyimlerinin cinsel yönelimi etkilediğini gösteren önemli bir kanıt yoktur ancak araştırmalar çocuklukta cinsiyet uyumsuzluğu ve eşcinsellik arasında bağlantı kurmuştur.
Cinsel yönelim kimliği ile karşılaştırıldığında cinsel yönelim
Genellikle cinsel yönelim ve cinsel yönelim kimliği ayırt edilmez, bu da cinsel kimliği doğru bir şekilde değerlendirmeyi etkiler ve cinsel yönelim değişebilse de değişemese de, cinsel yönelim kimliği bir bireyin hayatı boyunca değişebilir ve biyolojik cinsiyet, veya gerçek cinsel yönelim ile uyumlu olabilir veya olmayabilir. Cinsel yönelim sabittir ve insanların büyük çoğunluğu için değişme ihtimali yoktur ama bazı araştırmalar gösteriyor ki bazı insanlar cinsel yönelimlerinde değişiklik yaşayabilir ve erkeklere göre kadınlarda bunun olması daha muhtemeldir. Amerikan Psikiyatri Birliği, cinsel yönelim (doğuştan gelen çekim) ve cinsel yönelim kimliği (bir kişinin hayatının herhangi bir noktasında değişebilen) arasında ayrım yapar. Bilim insanları ve psikologlar genellikle cinsel yönelimin bir seçim olduğuna inanmazlar.
Amerikan Psikiyatri Birliği, "cinsel yönelim istenildiği zaman değişebilecek bir seçim değildir ve bu cinsel yönelim büyük ihtimalle çevresel, bilişsel ve biyolojik faktörlerin girişik ilişkisinin sonucudur (…) erken yaşta belirlenir (…) (ve kanıtlar gösteriyor ki) biyolojik (genetik veya doğuştan gelen hormonsal) faktörler kişinin cinselliğinde önemli bir rol oynadığını" bildirir. "Cinsel yönelim kimliği, cinsel yönelim değil, psikoterapi, ve hayat hadiseleri aracılığıyla değişim gösterdiğini" söylüyorlar. Amerikan Psikiyatri Birliği, bireylerin "yaşamlarında heteroseksüel, gey, lezbiyen veya biseksüel olduklarının farkına varabileceklerini" ve " eşcinselliğin kendi başına bir olduğu varsayımı üzerine ya da hastanın eşcinsel yönelimini değiştirmesi gerektiğine dair eski varsayımlara dayanarak yapılan " "düzeltici" veya "dönüşüm" terapisi gibi herhangi bir psikiyatrik tedaviye karşı olduklarını" söyler. Bununla birlikte, eşcinsel olumlayıcı psikoterapiyi (gay affirmative psychotherapy) teşvik eder.
Çocukluk dönemindeki cinsiyet uyumsuzluğu
Çocukluk dönemindeki cinsiyet uyumsuzluğu eşcinselliğin en büyük habercisidir. Darly Bem bununla ilgili bazı çocukların diğer cinse özgü aktiviteleri tercih etmesini öne sürmüştür. Toplumsal olarak belirlenmiş cinsiyet rollerine uyum gösteren aktivitelerin tercihi cinsiyet uyumu gösteren çocuğu karşı cinsten kendini daha farklı hissettirmektedir. Ama cinsiyet rollerine uyumsuzluk gösteren aktivitelerin tercihi cinsiyet uyumsuzluğu gösteren çocuğu kendi cinsinden daha farklı hissettirmektedir. Her iki durumda da çocuğun kendini farklı hissettiği cinsiyetle yakınlaşması onda bir fiziksel uyarılmaya neden olacak ve bu fiziksel uyarılma sonra cinsel uyarılmaya dönüşecektir. Araştırmacılar bu uyumsuzluğun genler, doğum öncesi maruz kalınan hormonlar, çocuğun kişiliği, ailenin çocukla ilgilenme şekli ya da diğer çevresel faktörler nedeniyle oluşabileceğini öne sürmektedir. Peter Bearman bir kız ikize sahip olan erkeklerin kendinden büyük bir erkek kardeşe sahip olmadıkça hemcinsine ilgi duyma ihtimalinin 2 kat daha yüksek olduğunu rapor etmiştir. Bulgularının çocukluk ve ergenlik öncesi dönemde daha az cinsiyetleşmiş sosyalizasyonun sonraki hemcinse yapılan romantik tercihleri şekillendirdiğini desteklediğini söylemiştir. Ayrıca, karşı cins ikizlerin ailelerinin onlara daha çok her iki cinse uygun türden muamele yaptığını ama büyük bir erkek kardeşin genç erkek kardeşe onu takip etmesi için daha cinsiyetleşmiş bir mekanizma kurduğunu öne sürmüştür. Hemcinse ilgi duyduğunu rapor eden ergenlerin oranı eşcinsel deneyim yaşadıklarını rapor edenlerden önemli ölçüde daha yüksektir. İlgiye ek olarak fırsatın da var olması gerekir. Çünkü fırsat sosyal olarak yapılandırılmıştır. Sosyal etkilerin davranışa olan etkisi ilgiye göre daha güçlü olmalıdır. Olası sosyalizasyon deneyimleri arzuyu şekillendirebilir ama yetişkinlikteki cinsel yönelimi şekillendirmez. İlgiden davranışa giden yolda genetik etkilerin rol oynaması muhtemeldir.
Ailesel etkiler
Araştırmacılar gay erkeklerin gay olmayan erkeklere göre daha az sevecen daha çok reddedici babalara sahip olduklarını ve anneleriyle daha yakın bir ilişki kurduklarını bulmuştur. Bazı araştırmacılar bunun çocuklukta yaşanan ailesel deneyimlerin eşcinsellik için önemli bir belirleyici olduğunu ya da ailenin cinsiyet uyumsuzluğu gösteren çocuğa davranış şeklinin farklılığını gösterdiğini düşünmüştür. Michael Ruse iki olasılığında farklı durumlarda doğru olabileceğini öne sürmüştür. 2000’de Amerika’da yapılan bir ikiz çalışması ailesel faktörlerin (bu faktörler kısmen genetik olabilir) cinsel yönelime etki ettiğini bulmuştur.
Araştırmacılar aynı zamanda eşcinsel erkeklerin eşcinsel kadınlara göre eşcinsel kadınlarında heteroseksüel erkeklere göre önemli ölçüde daha fazla kardeşe sahip olduklarını bulmuştur. 2006’da Danimarka’da yapılan bir araştırma heteroseksüel evlilik yapanlarla eşcinsel evlilik yapan kişileri incelemiştir. Genç anne ve babaya sahip olmak, anne ve babanın arasındaki yaş farkının az olması, aileyle olan ilişkinin dengeli olması, fazla kardeşe sahip olmak, doğum sırası (kaçıncı kardeş olduğu) sayısının yüksek olması kişinin heteroseksüel evlilik yapma ihtimalini önemli ölçüde arttırmaktadır. Anne ve babası boşanan çocukların heteroseksüel evlilik yapma ihtimali daha düşüktür. Yaşlı bir anneye sahip olmak, anne ve babanın boşanmış olması, babanın yokluğu ve en genç çocuk olma erkeklerin eşcinsel evlilik yapma ihtimalini arttırmaktadır. Ergenlik dönemindeyken annenin ölümü, tek çocuk, en genç çocuk ya da tek kız çocuk olmak kadınların eşcinsel evlilik yapma ihtimalini arttırmaktadır.
Doğum sırası efekti
Ana Makale: Doğum sırası ve erkeklerin cinsel yönelimi
Birkaç araştırmaya göre her büyük erkek kardeş erkeğin eşcinsel yönelim geliştirme ihtimalini bir öncekinin yüzde %28-48’i kadar arttırmaktadır. Çoğu araştırmacı bunu doğum öncesi hormonlar gibi doğum öncesi çevresel faktörlere bağlamıştır. McConaghy (2006) doğum sırası efektiyle eşcinsel hisler arasında bir ilişki bulamamış, efektin biyolojik nedenli değil sosyal süreçle ilgisi olduğu sonucuna gitmiştir.
Şehirleşme
Amerika’da Cinselliğin Sosyal Organizasyonu eşcinsellikle şehirleşme arasında pozitif bir korelasyon bulmuştur. Korelasyonun erkeklerde kadınlara göre daha güçlü olduğu gözlenmiştir. Büyük şehirlerin eşcinsel ilginin gelişiminde ve ifade edilmesinde uyumlu bir çevre sunabildiği öne sürülmüştür.
Danimarka’da şehirde doğan insanlar kırsal kesimde doğan insanlara göre önemli ölçüde daha az heteroseksüel daha çok eşcinsel evlilik yapmaktadır.
Kültürel etkiler
Antropologlar en iyi avcıları diğer erkelerden ayırmayan ya da onları ödüllendirmeyen diğerlerine nazaran daha az rekabetçi olan ilkçağdaki kültürlerde hemen hemen hiç eşcinselliğe rastlanmadığını gözlemlemiştir. Miron Baron “Asurlular, Eski Yunan ve Romalılar eşcinselliğe karşı daha çok toleranslıydı. Eşcinsel davranışlar açık olarak uygulanıyordu ve yaygınlığı yüksekti. Cinsel modeller toplumun beklentilerinin bir ürünüdür. Değişen kültürel normlara karşılık olarak yalnızca genetik özelliğin yaygınlığında değişme tahmin etmek zor olurdu.” demiştir. Bu hipotez daha önceden Richard Burton tarafından ortaya atılmıştır.
Amerika’da kadınların diğer kadınlara olan ilgisinde bir artış yaşanmıştır. Susan Bordo bir tabu ortadan kalktığında ya da tabunun etkisi azaldığında bunun kişilere cinsel yönelimlerini keşfetme ve ifade etme şansı verdiğini iddia etmiştir.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ (PDF). Clinical Report. 29 Mayıs 2006 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Şubat 2007.
Sexual orientation probably is not determined by any one factor but by a combination of genetic, hormonal, and environmental influences
- ^ Långström, Niklas (7 Haziran 2008). "Genetic and Environmental Effects on Same-sex Sexual Behaviour: A Population Study of Twins in Sweden". Archives of Sexual Behavior. 39 (1). Archives of Sexual Behavior. ss. 75-80. doi:10.1007/s10508-008-9386-1. (PMID) 18536986.
- ^ Pediatrics: Sexual Orientation and Adolescents 29 Şubat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Clinical Report. Retrieved 2009-12-08.
- ^ What causes a person to have a particular sexual orientation? 1 Mayıs 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Page 1
- ^ a b Bearman, Peter (2002). (PDF). Cilt 107. American Journal of Sociology. ss. 1179-1205. 3 Eylül 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Mayıs 2013.
- ^ a b Rieger G, Linsenmeier JA, Gygax L, Bailey JM (Ocak 2008). "Sexual orientation and childhood gender nonconformity: evidence from home videos". Dev Psychol. 44 (1). ss. 46-58. doi:10.1037/0012-1649.44.1.46. (PMID) 18194004.
- ^ Bailey, J.M. (1995). "Childhood sex-typed behavior and sexual orientation: A conceptual analysis and quantitative review". 31 (1). . ss. 43-55. doi:10.1037/0012-1649.31.1.43. 25 Aralık 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Mayıs 2013.
- ^ Bell, Weinberg, & Parks, 1981; Bieber et al., 1962; Braatan & Darling, 1965; Brown, 1963; Evans, 1969; Jonas, 1944; Millic & Crowne, 1986; Nicolosi, 1991; Phelan, 1993; Biggio, 1973; Seutter & Rovers, 2004; Siegelman, 1974; Snortum, 1969; , 1978; West, 1959).
- ^ a b c Frisch M, Hviid A (Ekim 2006). "Childhood family correlates of heterosexual and homosexual marriages: a national cohort study of two million Danes". Arch Sex Behav. 35 (5). ss. 533-47. doi:10.1007/s10508-006-9062-2. (PMID) 17039403.
- ^ Isay, Richard A. (1990). Being homosexual: Gay men and their development. HarperCollins. .
- ^ Isay, Richard A. (1996). Becoming gay: The journey to self-acceptance. New York, Pantheon. .
- ^ Ruse, Michael Homosexuality: a philosophical inquiry (1988)
- ^ Kendler KS, Thornton LM, Gilman SE, Kessler RC (Kasım 2000). "Sexual orientation in a U.S. national sample of twin and nontwin sibling pairs". Am J Psychiatry. 157 (11). ss. 1843-6. doi:10.1176/appi.ajp.157.11.1843. (PMID) 11058483. 27 Eylül 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Mayıs 2013.
- ^ Bogaert AF (Şubat 2005). "Sibling sex ratio and sexual orientation in men and women: new tests in two national probability samples". Arch Sex Behav. 34 (1). ss. 111-6. doi:10.1007/s10508-005-1005-9. (PMID) 15772774.
- ^ Blanchard R, Zucker KJ, Siegelman M, Dickey R, Klassen P (Ekim 1998). "The relation of birth order to sexual orientation in men and women". J Biosoc Sci. 30 (4). ss. 511-9. doi:10.1017/S0021932098005112. (PMID) 9818557.
- ^ Ellis L, Blanchard R (Mart 2001). "Birth order, sibling sex ratio, and maternal miscarriages in homosexual and heterosexual men and women". Personality and Individual Differences. 30 (4). ss. 543-52. doi:10.1016/S0191-8869(00)00051-9.
- ^ Blanchard R (Eylül 2001). "Fraternal birth order and the maternal immune hypothesis of male homosexuality". Horm Behav. 40 (2). ss. 105-14. doi:10.1006/hbeh.2001.1681. (PMID) 11534970.
- ^ Puts DA, Jordan CL, Breedlove SM (Temmuz 2006). "O brother, where art thou? The fraternal birth-order effect on male sexual orientation". Proc Natl Acad Sci USA. 103 (28). ss. 10531-2. doi:10.1073/pnas.0604102103. (PMC) 1502267 $2. (PMID) 16815969.
- ^ McConaghy N, Hadzi-Pavlovic D, Stevens C, Manicavasagar V, Buhrich N, Vollmer-Conna U (2006). "Fraternal birth order and ratio of heterosexual/homosexual feelings in women and men". J Homosex. 51 (4). ss. 161-74. doi:10.1300/J082v51n04_09. (PMID) 17135133.
- ^ Laumann, Edward O. (1994). The Social Organization of Sexuality: Sexual Practices in the United States. s. 308. ISBN . 25 Aralık 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Mayıs 2013.
- ^ Laumann, Edward (1 Eylül 1995). Sex in America: A Definitive Survey. . ISBN . 16 Nisan 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Mayıs 2013.
- ^ Hendin, Herbert (1978). . Journal of American Academy of Psychoanalysis. Cilt 6. ss. 479-96. 24 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Mayıs 2013.
- ^ Baron M (Ağustos 1993). "Genetic linkage and male homosexual orientation". BMJ. 307 (6900). ss. 337-8. doi:10.1136/bmj.307.6900.337. (PMC) 1678219 $2. (PMID) 8374408.
- ^ "Why women are leaving men for other women". 14 Haziran 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Mayıs 2013.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Cevre ve cinsel yonelim insanlarin cinsel yoneliminin gelisimindeki olasi cevresel faktorleri konu alir Bazi arastirmacilar cevresel faktorleri hormonal faktorlerden ayirirken digerleri dogum oncesi hormonlar gibi biyolojik faktorleri cevresel faktorlerin bir parcasi olarak gorur Arastirmalar cinsel yonelimin genetik hormonal ve cevresel faktorlerin bir kombinasyonu olabilecegini gostermektedir Amerikan Psikiyatri Birligi bildirisinde Bircok arastirma genetik hormonal gelisimsel sosyal ve kulturel faktorlerin cinsel yonelim ustundeki etkisini incelemesine ragmen bilim adamlarin cinsel yonelimin ozel bir faktor ya da faktorler tarafindan belirlendigi sonucuna ulasmasina izin veren bir bulgu yoktur demistir Dogum sonrasi sosyal cevrenin cinsel yonelim uzerindeki etkisine iliskin hipotezler ozellikle erkekler icin zayiftir Ebeveynlik veya erken cocukluk deneyimlerinin cinsel yonelimi etkiledigini gosteren onemli bir kanit yoktur ancak arastirmalar cocuklukta cinsiyet uyumsuzlugu ve escinsellik arasinda baglanti kurmustur Cinsel yonelim kimligi ile karsilastirildiginda cinsel yonelimGenellikle cinsel yonelim ve cinsel yonelim kimligi ayirt edilmez bu da cinsel kimligi dogru bir sekilde degerlendirmeyi etkiler ve cinsel yonelim degisebilse de degisemese de cinsel yonelim kimligi bir bireyin hayati boyunca degisebilir ve biyolojik cinsiyet veya gercek cinsel yonelim ile uyumlu olabilir veya olmayabilir Cinsel yonelim sabittir ve insanlarin buyuk cogunlugu icin degisme ihtimali yoktur ama bazi arastirmalar gosteriyor ki bazi insanlar cinsel yonelimlerinde degisiklik yasayabilir ve erkeklere gore kadinlarda bunun olmasi daha muhtemeldir Amerikan Psikiyatri Birligi cinsel yonelim dogustan gelen cekim ve cinsel yonelim kimligi bir kisinin hayatinin herhangi bir noktasinda degisebilen arasinda ayrim yapar Bilim insanlari ve psikologlar genellikle cinsel yonelimin bir secim olduguna inanmazlar Amerikan Psikiyatri Birligi cinsel yonelim istenildigi zaman degisebilecek bir secim degildir ve bu cinsel yonelim buyuk ihtimalle cevresel bilissel ve biyolojik faktorlerin girisik iliskisinin sonucudur erken yasta belirlenir ve kanitlar gosteriyor ki biyolojik genetik veya dogustan gelen hormonsal faktorler kisinin cinselliginde onemli bir rol oynadigini bildirir Cinsel yonelim kimligi cinsel yonelim degil psikoterapi ve hayat hadiseleri araciligiyla degisim gosterdigini soyluyorlar Amerikan Psikiyatri Birligi bireylerin yasamlarinda heteroseksuel gey lezbiyen veya biseksuel olduklarinin farkina varabileceklerini ve escinselligin kendi basina bir oldugu varsayimi uzerine ya da hastanin escinsel yonelimini degistirmesi gerektigine dair eski varsayimlara dayanarak yapilan duzeltici veya donusum terapisi gibi herhangi bir psikiyatrik tedaviye karsi olduklarini soyler Bununla birlikte escinsel olumlayici psikoterapiyi gay affirmative psychotherapy tesvik eder Cocukluk donemindeki cinsiyet uyumsuzluguCocukluk donemindeki cinsiyet uyumsuzlugu escinselligin en buyuk habercisidir Darly Bem bununla ilgili bazi cocuklarin diger cinse ozgu aktiviteleri tercih etmesini one surmustur Toplumsal olarak belirlenmis cinsiyet rollerine uyum gosteren aktivitelerin tercihi cinsiyet uyumu gosteren cocugu karsi cinsten kendini daha farkli hissettirmektedir Ama cinsiyet rollerine uyumsuzluk gosteren aktivitelerin tercihi cinsiyet uyumsuzlugu gosteren cocugu kendi cinsinden daha farkli hissettirmektedir Her iki durumda da cocugun kendini farkli hissettigi cinsiyetle yakinlasmasi onda bir fiziksel uyarilmaya neden olacak ve bu fiziksel uyarilma sonra cinsel uyarilmaya donusecektir Arastirmacilar bu uyumsuzlugun genler dogum oncesi maruz kalinan hormonlar cocugun kisiligi ailenin cocukla ilgilenme sekli ya da diger cevresel faktorler nedeniyle olusabilecegini one surmektedir Peter Bearman bir kiz ikize sahip olan erkeklerin kendinden buyuk bir erkek kardese sahip olmadikca hemcinsine ilgi duyma ihtimalinin 2 kat daha yuksek oldugunu rapor etmistir Bulgularinin cocukluk ve ergenlik oncesi donemde daha az cinsiyetlesmis sosyalizasyonun sonraki hemcinse yapilan romantik tercihleri sekillendirdigini destekledigini soylemistir Ayrica karsi cins ikizlerin ailelerinin onlara daha cok her iki cinse uygun turden muamele yaptigini ama buyuk bir erkek kardesin genc erkek kardese onu takip etmesi icin daha cinsiyetlesmis bir mekanizma kurdugunu one surmustur Hemcinse ilgi duydugunu rapor eden ergenlerin orani escinsel deneyim yasadiklarini rapor edenlerden onemli olcude daha yuksektir Ilgiye ek olarak firsatin da var olmasi gerekir Cunku firsat sosyal olarak yapilandirilmistir Sosyal etkilerin davranisa olan etkisi ilgiye gore daha guclu olmalidir Olasi sosyalizasyon deneyimleri arzuyu sekillendirebilir ama yetiskinlikteki cinsel yonelimi sekillendirmez Ilgiden davranisa giden yolda genetik etkilerin rol oynamasi muhtemeldir Ailesel etkilerArastirmacilar gay erkeklerin gay olmayan erkeklere gore daha az sevecen daha cok reddedici babalara sahip olduklarini ve anneleriyle daha yakin bir iliski kurduklarini bulmustur Bazi arastirmacilar bunun cocuklukta yasanan ailesel deneyimlerin escinsellik icin onemli bir belirleyici oldugunu ya da ailenin cinsiyet uyumsuzlugu gosteren cocuga davranis seklinin farkliligini gosterdigini dusunmustur Michael Ruse iki olasiliginda farkli durumlarda dogru olabilecegini one surmustur 2000 de Amerika da yapilan bir ikiz calismasi ailesel faktorlerin bu faktorler kismen genetik olabilir cinsel yonelime etki ettigini bulmustur Arastirmacilar ayni zamanda escinsel erkeklerin escinsel kadinlara gore escinsel kadinlarinda heteroseksuel erkeklere gore onemli olcude daha fazla kardese sahip olduklarini bulmustur 2006 da Danimarka da yapilan bir arastirma heteroseksuel evlilik yapanlarla escinsel evlilik yapan kisileri incelemistir Genc anne ve babaya sahip olmak anne ve babanin arasindaki yas farkinin az olmasi aileyle olan iliskinin dengeli olmasi fazla kardese sahip olmak dogum sirasi kacinci kardes oldugu sayisinin yuksek olmasi kisinin heteroseksuel evlilik yapma ihtimalini onemli olcude arttirmaktadir Anne ve babasi bosanan cocuklarin heteroseksuel evlilik yapma ihtimali daha dusuktur Yasli bir anneye sahip olmak anne ve babanin bosanmis olmasi babanin yoklugu ve en genc cocuk olma erkeklerin escinsel evlilik yapma ihtimalini arttirmaktadir Ergenlik donemindeyken annenin olumu tek cocuk en genc cocuk ya da tek kiz cocuk olmak kadinlarin escinsel evlilik yapma ihtimalini arttirmaktadir Dogum sirasi efekti Ana Makale Dogum sirasi ve erkeklerin cinsel yonelimi Birkac arastirmaya gore her buyuk erkek kardes erkegin escinsel yonelim gelistirme ihtimalini bir oncekinin yuzde 28 48 i kadar arttirmaktadir Cogu arastirmaci bunu dogum oncesi hormonlar gibi dogum oncesi cevresel faktorlere baglamistir McConaghy 2006 dogum sirasi efektiyle escinsel hisler arasinda bir iliski bulamamis efektin biyolojik nedenli degil sosyal surecle ilgisi oldugu sonucuna gitmistir SehirlesmeAmerika da Cinselligin Sosyal Organizasyonu escinsellikle sehirlesme arasinda pozitif bir korelasyon bulmustur Korelasyonun erkeklerde kadinlara gore daha guclu oldugu gozlenmistir Buyuk sehirlerin escinsel ilginin gelisiminde ve ifade edilmesinde uyumlu bir cevre sunabildigi one surulmustur Danimarka da sehirde dogan insanlar kirsal kesimde dogan insanlara gore onemli olcude daha az heteroseksuel daha cok escinsel evlilik yapmaktadir Kulturel etkilerAntropologlar en iyi avcilari diger erkelerden ayirmayan ya da onlari odullendirmeyen digerlerine nazaran daha az rekabetci olan ilkcagdaki kulturlerde hemen hemen hic escinsellige rastlanmadigini gozlemlemistir Miron Baron Asurlular Eski Yunan ve Romalilar escinsellige karsi daha cok toleransliydi Escinsel davranislar acik olarak uygulaniyordu ve yayginligi yuksekti Cinsel modeller toplumun beklentilerinin bir urunudur Degisen kulturel normlara karsilik olarak yalnizca genetik ozelligin yayginliginda degisme tahmin etmek zor olurdu demistir Bu hipotez daha onceden Richard Burton tarafindan ortaya atilmistir Amerika da kadinlarin diger kadinlara olan ilgisinde bir artis yasanmistir Susan Bordo bir tabu ortadan kalktiginda ya da tabunun etkisi azaldiginda bunun kisilere cinsel yonelimlerini kesfetme ve ifade etme sansi verdigini iddia etmistir Ayrica bakinizBiyoloji ve cinsel yonelim El yanlilik ve cinsel yonelim Dogum sirasi ve erkeklerin cinsel yonelimiKaynakca PDF Clinical Report 29 Mayis 2006 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 23 Subat 2007 Sexual orientation probably is not determined by any one factor but by a combination of genetic hormonal and environmental influences Langstrom Niklas 7 Haziran 2008 Genetic and Environmental Effects on Same sex Sexual Behaviour A Population Study of Twins in Sweden Archives of Sexual Behavior 39 1 Archives of Sexual Behavior ss 75 80 doi 10 1007 s10508 008 9386 1 PMID 18536986 Pediatrics Sexual Orientation and Adolescents 29 Subat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Clinical Report Retrieved 2009 12 08 What causes a person to have a particular sexual orientation 1 Mayis 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Page 1 a b Bearman Peter 2002 PDF Cilt 107 American Journal of Sociology ss 1179 1205 3 Eylul 2014 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 26 Mayis 2013 a b Rieger G Linsenmeier JA Gygax L Bailey JM Ocak 2008 Sexual orientation and childhood gender nonconformity evidence from home videos Dev Psychol 44 1 ss 46 58 doi 10 1037 0012 1649 44 1 46 PMID 18194004 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Bailey J M 1995 Childhood sex typed behavior and sexual orientation A conceptual analysis and quantitative review 31 1 ss 43 55 doi 10 1037 0012 1649 31 1 43 25 Aralik 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Mayis 2013 Bell Weinberg amp Parks 1981 Bieber et al 1962 Braatan amp Darling 1965 Brown 1963 Evans 1969 Jonas 1944 Millic amp Crowne 1986 Nicolosi 1991 Phelan 1993 Biggio 1973 Seutter amp Rovers 2004 Siegelman 1974 Snortum 1969 1978 West 1959 a b c Frisch M Hviid A Ekim 2006 Childhood family correlates of heterosexual and homosexual marriages a national cohort study of two million Danes Arch Sex Behav 35 5 ss 533 47 doi 10 1007 s10508 006 9062 2 PMID 17039403 Isay Richard A 1990 Being homosexual Gay men and their development HarperCollins ISBN 0 380 71022 6 Isay Richard A 1996 Becoming gay The journey to self acceptance New York Pantheon ISBN 0 679 42159 9 Ruse Michael Homosexuality a philosophical inquiry 1988 ISBN 0 631 17553 9 Kendler KS Thornton LM Gilman SE Kessler RC Kasim 2000 Sexual orientation in a U S national sample of twin and nontwin sibling pairs Am J Psychiatry 157 11 ss 1843 6 doi 10 1176 appi ajp 157 11 1843 PMID 11058483 27 Eylul 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Mayis 2013 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Bogaert AF Subat 2005 Sibling sex ratio and sexual orientation in men and women new tests in two national probability samples Arch Sex Behav 34 1 ss 111 6 doi 10 1007 s10508 005 1005 9 PMID 15772774 Blanchard R Zucker KJ Siegelman M Dickey R Klassen P Ekim 1998 The relation of birth order to sexual orientation in men and women J Biosoc Sci 30 4 ss 511 9 doi 10 1017 S0021932098005112 PMID 9818557 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Ellis L Blanchard R Mart 2001 Birth order sibling sex ratio and maternal miscarriages in homosexual and heterosexual men and women Personality and Individual Differences 30 4 ss 543 52 doi 10 1016 S0191 8869 00 00051 9 Blanchard R Eylul 2001 Fraternal birth order and the maternal immune hypothesis of male homosexuality Horm Behav 40 2 ss 105 14 doi 10 1006 hbeh 2001 1681 PMID 11534970 Puts DA Jordan CL Breedlove SM Temmuz 2006 O brother where art thou The fraternal birth order effect on male sexual orientation Proc Natl Acad Sci USA 103 28 ss 10531 2 doi 10 1073 pnas 0604102103 PMC 1502267 2 PMID 16815969 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link McConaghy N Hadzi Pavlovic D Stevens C Manicavasagar V Buhrich N Vollmer Conna U 2006 Fraternal birth order and ratio of heterosexual homosexual feelings in women and men J Homosex 51 4 ss 161 74 doi 10 1300 J082v51n04 09 PMID 17135133 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Laumann Edward O 1994 The Social Organization of Sexuality Sexual Practices in the United States s 308 ISBN 0 226 46957 3 25 Aralik 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Mayis 2013 Laumann Edward 1 Eylul 1995 Sex in America A Definitive Survey ISBN 978 0 446 67183 5 16 Nisan 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Mayis 2013 Hendin Herbert 1978 Journal of American Academy of Psychoanalysis Cilt 6 ss 479 96 24 Temmuz 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Mayis 2013 Baron M Agustos 1993 Genetic linkage and male homosexual orientation BMJ 307 6900 ss 337 8 doi 10 1136 bmj 307 6900 337 PMC 1678219 2 PMID 8374408 Why women are leaving men for other women 14 Haziran 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Mayis 2013