Optik teleskoplar esas olarak elektromanyetik spektrumun görünür ışık kısmından ışığı toplayan ve odaklayan teleskop çeşididir. Kullanım amacı bakılan nesnenin doğrudan görünümü için büyütülmüş görüntüsünü oluşturmak, fotoğrafını çekmek ya da elektronik görüntü sensörleri üzerinden veri toplamaktır.Optik teleskop, başlıca elektromanyetik spektrumun görünür bölgesinden olmak üzere direkt görüş için büyütülmüş bir imaj oluştururken, bir fotoğraf yaratırken ya da elektronik imaj sensörleri boyunca veri toplarken ışığı odaklar ve toplar.
Optik teleskopların üç ana tipi vardır:
- Kırılmalı teleskoplar (refraktörler), mercekleri kullanır (mercek bilimi), teleskoba gelen ışık objektif denen mercekten geçer burada kırılır ve okülere gider
- Yansıtmalı teleskoplar (reflektörler), aynaları kullanır, teleskoba gelen ışık ilerleyip birincil aynaya gelir buradan gelen görüntü ikinci aynaya yansıtılıp buradan kullanıcıya gelen görüntü elde edilir, tipik basit örneği Newton teleskopu
- Katadiyoptrik teleskoplar veya Katoptrik Cassigrain tipi yansıtıcı teleskoplar, reflektör (newton teleskobu) ve refraktör teleskoplarının ikisinin de özelliklerini taşır.Lens ve aynaları da görüntü elde etmede kulllanır; yansıtmalı teleskop gibi ışık birincil aynaya gelir buradan düzeltici merceğe (maksutov veya Schmidt cassigrain tipleri) ya da ikincil düzeltici aynaya (Ritchey-Chretien) yansır. Buradan ise yansıyan ışık kullanıcıya ulaşır ışık yolu katlamalıdır. Refraktör ve Newton teleskoplarının aksine kısa bir tüp üzerinde yüksek büyütme özellliğine sahiptir. Diğer yandan görüntü refraktörlerdeki gibi tüpün en sonunda oluşur, görüntü Newton teleskobu gibi tüpün ortasında oluşmaz ve ters çevrilmez.
Bir teleskobun küçük bir ayrıntıyı çözmedeki ışık toplama gücü ve kapasitesi, nesnenin (ışığı odaklayan ve toplayan ana lens veya ayna) çapıyla (aralık) direkt olarak ilişkilidir. Nesne büyüdükçe, teleskop daha fazla ışığı toplar ve daha ince ayrıntıları çözümler. İnsanlar gözlemci astronomi, kuş bilimi, kılavuzluk, havadan keşif, spor izleme veya performans sanatları gibi aktiviteler için teleskopları ve dürbünleri kullanırlar.
Tarihi
Teleskop bir bilim adamının keşfi olmaktan çok optik ustalarının bir buluşudur. Mercek, ışık kırıcı ve yansıtıcıların özellikleri antik çağlardan beri biliniyordu. Nasıl çalıştıkları üzerine bir teoriye göre; antik Yunan felsefecileri tarafından geliştirildi, Orta Çağ İslam dünyasında korundu, geniş kitlelere ulaştı ve erken modern çağ Avrupa’sında teleskobun keşfedildiği zamanlarla birlikte çok önemli bir noktaya geldi. Fakat teleskobun keşfindeki en önemli adım 13. yüzyılda Floransa ve Venedik’te ilk kez büyük gösteriler için mercek üretiminin gelişmesiydi; daha sonraları hem Almanya hem de Hollanda bu gösterilerin merkezi olmuştu. 1608 yılında Hollanda’da ilk kaydedilen optik teleskop ortaya çıktı (ışık kırıcı teleskoplar). Buluş Middleburg’da Hans Lippershey ve Zacharias Janssen’a ve Alkmaar’dan cihaz yapan optikçi Jacob Metius’a aitti.
Galileo ertesi yıl bu tasarımları çok geliştirdi ve genellikle astronomi için kullanılan ilk teleskop ona ait kabul edilir. Galileo’nun teleskobu Hans Lippershey’in dışbükey amaçlı yaptığı mercekler ve içbükey göz mercekleri için kullanıldı ve bu tasarım şu an Galilean teleskobu adını almaktadır. Johannes Kepler, tasarımında dışbükey merceklerde kullanılacak bir geliştirme öne sürdü ve bu teleskop Keplerian Teleskopu adını aldı.
Işık kırıcıların gelişmesindeki en büyük bir sonraki adım 18. yüzyılın başında renksiz merceğin icadıdır. Bu mercekler günümüze kadar daha büyük amaçlar hedefleyen fakat daha küçük cihazların kullanılmasına izin veren Keplerian teleskoplarındaki renk sapmalarını düzeltmektedirler.
Amaçlı merceklerdeki kavisli aynaları kullanan yansıtıcı teleskoplar için, teori pratikten üstün gelmektedir. Merceklerle benzer davranan kavisli aynalar için teorik prensip Alhazen tarafından öne sürülmüştür, Alhazen’in teorileri çalışmalarının Latin tercümelerinde yaygın bir şekilde dağılmıştır. İlerleyen zamanlarda Galileo’nun ışık kırıcı teleskopu keşfinden sonra, Giovanni Franceso Sagredo ve diğerleri kavisli aynaların merceklerle benzer özelliklerde olduklarını bilgileri doğrultusunda öne sürdüler ve imaj oluşturan bir nesne gibi ayna kullanarak bir teleskobun yapım fikrini tartıştılar. Parabolik aynaların kullanılmasının olası avantajı (öncelikle renk sapmasının eliminasyonu ile küresel sapmanın azalması) yansıtıcı teleskoplariçin önerilen birçok tasarımdı. En dikkate değer olanı James Gregory tarafından 1663’te yayınlanan ve Gregorian teleskopu olarak adlandırılandır, fakat hiçbir çalışan model inşa edilmemiştir.
Genellikle yansıtaç metal aynaların yapımının zorluğundan ve kötü performansından dolayı 1668’de ilk pratik yansıtıcı Newtonian teleskobunun Isaac Newton’a ait olduğu kabul edilir. Bu aynalar 100 yılı geçkin bir süredir yansıtıcıların daha popüler olması için kullanılıyordu. Yansıtıcı teleskoplardaki birçok gelişme; daha geniş çaplara ve yerçekimi deformasyonunu karşılamada aktif optiklere izin vermesi için 18. yüzyılın parabolik ayna üretiminin mükemmeliyetini, 19. yüzyılın gümüş kaplı cam aynalarını, 20. yüzyılın dayanıklı alüminyum kaplamalarını, parçalara ayrılmış aynaları içerir. 20. yüzyıl ortalarındaki yenilik, bir mercek (düzeltici yüzey) ve temel optik bir eleman olan aynayı kullanan Schmidt fotoğraf makinesi gibi katadiyoptrik teleskoplardı. Genellikle küresel sapma olmaksızın geniş açı görüntülemede kullanılırlardı.
20. yüzyılın sonlarında astronomik görüş problemlerinin üstesinden gelmek için uyarlanabilir optik ve uzay teleskoplarının gelişmesi başladı.
İlkeler
Esas şemada, temel ışık toplayıcı eleman hedef (1) (dışbükey mercek veya içbükey ayna gelen ışığı toplamak için kullanılır), uzak bir nesneden gerçek bir imaj (5) oluşturduğu bir odak düzlemine ışığı odaklar (4). Bu imaj kaydedilebilir veya camı büyütüyormuş gibi davranan gözmerceği boyunca görüntülenir (2). Göz (3) daha sonra nesnenin ters büyük ve sanal imajını (6) görür.
Ters İmajlar
Birçok teleskop tasarımı odak düzleminde ters bir imaj oluşturur; bunlar inverting teleskoplar olarak tanımlanırlar. Aslında, imajı başaşağı çevirir ve soldan sağa döndürür; bu yüzden nesne bütünüyle kendi yönünden 180 derece döner. Astronomik teleskoplarda, dönen görüntü normal olarak düzelmez, çünkü bu durum teleskobun nasıl kullanıldığını etkilememektedir. Ancak, çapraz bir ayna sıklıkla daha uygun bir görüntü konumundaki göz merceğiyle yer değiştirmek için kullanılır. Bu durumda imaj dik hale gelir, fakat hala soldan sağa terstir. Spotting scopes, tek gözlüler, dürbünler ve prizmalar (Porro prizmaları gibi) gibi yer teleskopları veya nesne ve gözmerceği arasındaki röle mercekleri imaj yönünü doğrulamak için kullanılırlar. Galilean ışık kırıcısı ve Gregorian yansıtıcısı gibi ters imajlar oluşturmayan teleskop tasarımları vardır, bunlar erecting telescoplar olarak bilinirler.
Tasarım Farklılıkları
Birçok teleskop türü ikincil veya üçüncül aynalar ile optik yolu katlarlar ya da başka bir yöne çevirirler. (Newton teleskopu, Cassegrain yansıtıcısı veya benzer türler) Bunlar optik tasarımın yapı taşları olabilirler veya daha uygun bir pozisyonda göz merceğini veya dedektörü yer değiştirmek için basitçe kullanabilirler. Teleskop tasarımları özellikle tasarlanan ek mercekleri veya aynaları daha geniş bir görüntüleme alanı sayesinde imaj kalitesini geliştirmek için kullanırlar.
Özellikleri
Tasarım ayrıntıları teleskobun özellikleriyle ve optik olarak nasıl performans gösterdiğiyle ilgilidir. Ayrıntıların birçok özelliği, Barlow mercekleri, yıldız köşegenleri ve göz mercekleri gibi teleskopla birlikte kullanılan alet ve eklentileri değiştirebilir. Bu değiştirilebilir eklentiler teleskobun ayrıntılarını değiştirmez; ancak teleskop özelliklerinin fonksiyonunu değiştirir, genellikle bu fonksiyonlar büyütme, açısal çözünürlük ve FOV’dur.
Yüzey çözünürlüğü
Bir nesnenin en küçük çözünebilir yüzey alanı, optik teleskopla da görüldüğü üzere, çözünebilir sınırlı fiziksel alandır. Açısal çözünürlüğe benzer, fakat tanımı farklıdır: nokta ışıklı kaynaklar arasındaki aralık kapasitesi yerine çözünebilir fiziksel alanla tanımlanır. Özellikleri ifade etmenin bilindik bir yolu, Ay kraterleri ve Güneş lekeleri gibi çözünebilir kapasite özellikleridir. Formülün kullanıldığı gösterim, çapı üzerinden çözme gücünün iki katı , nesnenin çapı ve sabit ile çarpılır ve elde edilen sonuç nesnenin görünür çapına bölünür.
Çözme gücü aralığın bir birimi olarak dalgaboyundan üretilir. 550 nm’nin mm olarak verilişi:
Sabit nesnenin görünür çapı olarak radyanlardan türetilir, Ay’ın görünür çapı radyanlarla arcsec olarak verilir:
.
550 nm dalgaboyundaki Ay’ı gözlemlemek için aralığı 130 mm’ye sahip bir teleskop örneğinde, şu şekilde verilir:
Nesnenin çapı olarak kullanılan birim, bu birimdeki en küçük çözünebilir özellikler doğurur. Yukarıdaki kilometre ile tahmin edilen örnek, 3.22 km çapındaki en küçük çözünebilir Ay kraterlerini göstermektedir. Hubble Uzay Teleskopu, 2400 mm’lik birincil ayna aralığına sahiptir ve çapı 174.9 m olan Ay kraterlerine veya çapı 7365.2 km olan Güneş lekelerine yüzey çözünürlüğü sağlamaktadır.
Açısal çözünürlük
Atmosfer türbülansı nedeniyle oluşan imaj bulanıklığı ve teleskobun optik kusurları göz ardı edilirse, optik teleskobun açısal çözünürlüğü birincil aynaların ve ışık toplayan merceklerin çapıyla belirlenebilir. (aralık olarak adlandırılır)
Çözünürlük sınırı (radyanlar) Rayleigh kriteri olarak şöyle verilir:. Dalgaboyu ve aralık . Küçük açılarla görünür bölge (550 nm) için, denklem şu şekilde yazılır:
Burada çözme sınırını arcsec olarak vermektedir ve milimetre cinsindendir. İdeal bir durumda, çift yıldız sisteminin iki bileşeni çözme sınırı ’den daha az bir biçimde ayrıldığı takdirde, ayırtedilebilir. Bu Dawes sınırı olarak bilinmektedir.
Eşitlik, her şeyin eşit olduğunu, daha büyük aralıklarda daha iyi açısal çözünmeye sahip olacağını göstermektedir. Çözünürlük bir teleskobun maksimum büyütmesi (ya da “güç”) tarafından verilmez. Maksimum güce yüksek değerler veren piyasadaki teleskoplar zayıf imajlar sunar. Büyük yer teleskopları için, çözünürlük atmosferik görmeyle sınırlanmıştır. Bu sınır, yüksek dağların zirvelerine, balonlara, yüksekten uçan uçaklara veya uzaya yerleştirilen telekoplarla aşılabilir. Çözme sınırları; yer teleskopları için uyumlu optikler, lekeli imajlar ve şanslı imajlarla aşılabilir.
Bugünlerde, optik teleskopların dizilişiyle aralık sentezini çalıştırmak pratik olmaya başlamıştır. Çok yüksek çözünürlüğe sahip imajlar mesafeli küçük teleskop grupları ile elde edilebilir. Bu teleskoplar özenli denetlenen optik yollarla bağlanmıştır, fakat bu interferometreler yıldızlar gibi parlak nesnelerin görüntülenmesinde veya etkin galaksilerin parlak çekirdeklerinin ölçülmesinde kullanılabilirler.
Odak uzaklığı ve odak oranı
Optik bir sistemin odak uzaklığı, sistemin ışığı ne kadar güçlü bir şekilde yakınsadığı veya uzaksadığının bir ölçümüdür. Havadaki bir optik sistem için, başlangıçta optik ekseni ayarlanan ışınlar üzerindeki mesafe bir odak yaratır. Kısa odak uzaklığı olan bir sistemin optik gücü uzak odak uzaklığı olan bir sistemden çok daha fazladır. Yani ışınları daha kısa bir mesafe için bir odak sağlayarak daha güçlü büker. Astronomide f-numarası genellikle odak oranı olan ile belirtilir. Bir teleskobun odak oranı nesnenin odak uzaklığının sistemdeki aralık noktasının çapı tarafından veya kendi çapına bölünmesiyle elde edilir. Odak uzaklığı cihazın görüş alanını ve odak uzaklığındaki bir mercek, film tabakasi ya da CCD’de görüntülenen imaj ölçeğini kontrol eder.
Odak uzaklığı 1200 mm ve aralık çapı 254 nm olan bir teleskop örneği:
Sayısal olarak büyük odak oranlarının uzun ya da yavaş olduğu söylenir. Küçük numaralar kısa veya hızlıdır. Bu terimlerin ne zaman kullanıldığını belirlemede hiçbir keskin sınır yoktur, kişi bu durumda kendi belirleyici standartlarını düşünebilir. Modern astronomik teleskoplar arasında, odak oranı f/12’den daha yavaş herhangi bir teleskobun genellikle yavaş (büyük numaralar) olduğu düşünülür ve odak oranı f/6’dan hızlı (küçük numaralar) herhangi bir teleskobun ise hızlı olduğu düşünülür. Hızlı sistemler sıklıkla görüş alanı merkezinden uzak optik sapmaya sahiptirler ve genellikle yavaş olanlardan daha fazla rağbet gören göz mercekleridir. Hızlı bir sistem, yavaş bir sistemden çok belli bir zaman aralığında toplanan daha fazla foton sayesinde astrofotoğrafçılık gibi pratik amaçlar için kullanımlarda sıklıkla gereklidir; çünkü hızlı sistemler daha hızlı sonuca ulaşmak için hızlandırılmış fotoğrafçılığa imkân verir.
Geniş alan teleskopları (astrograflar gibi) uydu rotası ve astreoidlerde, kozmik ışın araştırması ve gökyüzünde astronomik incelemelerin yapılabilmesi amacıyla kullanılır. Düşük f oranına sahip teleskopların optik sapmalarını azaltmak, büyük f oranına sahip teleskopların optik sapmalarını azaltmaktan daha zordur.
Işık toplayıcı güç
Optik bir teleskobun ışık toplama gücü, teleskobun insan gözünden daha fazla ışığı toplamak için kazandığı aralık kapasitesi olarak tanımlanır. Işık toplama gücü en önemli özelliktir. Teleskop, uzaktaki bir nesneden gelen fotonları toplayan bir ışık demeti gibi davranır. Daha büyük bir ışık demeti, belli bir zaman aralığında alınmış çok ışıkla sonuçlanan etkili bir şekilde imajı parlatarak daha fazla foton yakalar. Daha fazla ışık retinaya ulaşsın diye göz bebeklerinin geceleri büyümesinin nedeni budur. Toplayıcı güç bir gözle karşılaştırıldığında, gözlemcinin göz çapının aralığının ortalama yetişkin bir göz bebeği çapı olan 7 mm'ye bölünmesiyle elde edilen sonucun karesine eşittir. Genç insanlar daha geniş çapa sahiptirler, genellikle 9 mm olduğu söylenir, yani gözbebeği çapı yaşla birlikte azalır.
254 mm bir aralığın ışık toplama gücü 7 mm’lik göz bebeği çapına sahip yetişkin biriyle karşılaştırıldığında şu örnek verilir:
Işık toplama gücü iki farklı karşılaştırılan aralığın alanı sayesinde teleskoplar arası karşılaştırma yapılabilir.
Işık toplama gücü 25x olan 10 m’lik bir teleskop ile 2 m’lik bir teleskop örneğinde:
Verilen bir alanın araştırılması için, görüş alanı hassas ışık toplama gücü kadar önemlidir. Geniş genel bakışlı araştırma teleskopu gibi araştırma teleskopları sadece hassas ışık toplama gücünden ziyade, ayna alanı ve görüş alanı verimini maksimum noktaya çıkarmayı dener.
Büyütme
Bir teleskop boyunca büyütme, FOV sınırlanırken görüntülenen bir nesnenin büyümesiyle olur. Büyütme genellikle teleskobun optik gücü gibi yanıltıcıdır, özellikleri gözlemlenebilir dünyayı tanımlamak için kullanılmış ve yanlış anlaşılmış bir terimdir. Yüksek büyütmelerde, imaj kalitesi büyük oranda düşer, optik sistemin etkili odak uzaklığını arttıran Barlow merceğinin kullanımı ise düşmüş imaj kalitesini arttırır.
Benzer küçük etkiler, etkili odak uzaklığını arttıran veya azaltan birçok mercek boyunca ilerleyen ışığı kullanan yıldız köşegenler kullanıldığında da oluşabilir. İmajın kalitesi genellikle büyütmeye değil, optik (mercek) kalitesine ve görüntüleme durumlarına bağlıdır.
Büyütme kendini optik özelliklerle sınırlar. Herhangi bir teleskop ya da mikroskop ile pratik maksimum bir büyütmenin ötesinde, imaj ayrıntı göstermeden daha büyük gözükür. Bu durum cihazın çözebildiği en ince ayrıntıyı, gözün görebileceği en ince ayrıntıyla eşleştirebilmek için büyütürken olur. Bu maksimum ötesi büyütme genellikle boş büyütme olarak isimlendirilir.
Bir teleskoptan alınabilecek en fazla detayı elde ederken, gözlemlenen nesne için doğru büyütmeyi seçmek önemlidir. Bazı nesneler düşük güçte en iyi gözükürlerken, bazıları en yüksek güçte çoğu ise ortalama büyütmede iyidir. Büyütme için minimum ve maksimum olmak üzere iki değer vardır. Geniş görüş alanına sahip göz merceği, teleskop üzerinden aynı büyütmeyi sağlarken ona benzer bir diğer göz merceği odak uzaklığını korumak için kullanılabilir. Iyi atmosfer koşullarında çalışan kaliteli bir teleskop için, maksimum kullanılabilir büyütme ışığın kırılması ile sınırlanmıştır.
Görsel
Bir teleskop boyunca görüş alanını görsel büyütme teleskopların odak uzaklığı ’nin göz merceği odak uzaklığına (ya da çap) bölünmesiyle belirlenir. [20][21] Maksimumu göz merceğinin çapıyla sınırlanır.
1200 mm’lik odak uzaklığına ve 3 mm’lik göz merceğine sahip bir teleskobun görsel büyütme örneği verilmiştir:
Minimum
Bir teleskopta en düşük yararlanılan büyütmedir. Parlaklığın azalan büyütme ile artması sınırlıdır ve bu sınır göz bebeği çıkışı olarak tanımlanır. Göz bebeği çıkışı göz merceğinden çıkan ışık silindiridir, büyütmeyi azaltır, göz bebeği çıkışını büyütür. Minimum teleskop aralığı göz bebeği çıkış çapına bölündüğünde hesaplanabilir. [22] Bu sınırlı büyütmeyi azaltmak parlaklığı arttırmaz ve bu sınırda azalan büyütme için hiçbir yarar yoktur. Buna benzer bir şekilde göz bebeği çıkışı hesaplamasında, aralık çapı kullanılan görsel büyütmeye bölünür. Minimum değere bazı teleskoplarda ulaşılamayabilir, uzun bir odak uzaklığına sahip bir teleskop olası uzun odak uzaklığı göz merceği gerektirebilir.
254 mm aralık ve 7 mm göz bebeği çıkışı ile en düşük kullanılabilir büyütme örneği için: Hatta 254 mm aralıklı ve 36x büyütmeye sahip bir göz bebeği çapı için:
Optimum
Yararlı bir referans:
- Düşük yüzey parlaklığına (galaksiler gibi) sahip küçük nesneler için, ortalama bir büyütme kullanın.
- Yüksek yüzey parlaklığına (gezegen nebulaları gibi) sahip küçük nesneler için, yüksek bir büyütme kullanın.
- Yüksek yüzey parlaklığına (gezegen nebulaları gibi) sahip küçük nesneler için, yüksek bir büyütme kullanın.
Kişisel deneyim sadece gözlemlenebilir becerilere ve görme koşullarına bağlı olarak nesneler için en uygun büyütmeyi belirler.
Görüş Alanı
Görüş alanı, bir cihazla ya da çıplak gözle (teleskop ya da dürbünler) herhangi bir zaman diliminde görülen gözlemlenebilir dünyanın boyutudur. Görüş alanında, bir göz merceğinin özelliği veya teleskop ve göz merceğinin birleşiminden elde edilen bir özellik için çeşitli gösterimler vardır. Fiziksel bir sınır, optiğin ışık kırılımı yüzünden FOV’un tanımlanan maksimum bir değerden daha büyük olarak görüntülenemediği bir birleşimden türer.
Açık
Açık FOV teleskobun içine girmeden bir oküler göz merceği boyunca gözlenen gözlemlenebilir dünyadır. Teleskopta kullanılan tüp boyutu genellikle modern teleskoplarda 1.25 veya 2 inç çapıyla sınırlıdır. Büyütmeye ödün vermeden, daha küçük bir FOV ile karşılaştırılan daha geniş bir FOV; aynı büyütmede uçsuz bucaksız gözlemlenebilir bir dünyaya ulaşmak için kullanılabilir. FOV’un artması gözlemlenen nesnenin yüzey parlaklığını düşürür, çünkü toplanan ışık daha geniş bir alana yayılır; yani artan gözlemlenen alan orantılı bir şekilde gözlemlenen nesneyi karanlıkta bırakarak, yüzey parlaklığını düşürür. Geniş FOV göz mercekleri en iyi, düşük büyütmelerde ve büyük aralıklarla çalışırlar. Bir nesnenin göreceli boyutu minimum büyütme veren yüksek karşılaştırmalı standartlarla görüntülenir, minimum büyütme başlangıç için toplamda daha parlak bir imaj verir.
Gerçek
Gerçek FOV bir teleskobun içine yerleştirilmiş oküler bir göz merceği boyunca gözlenen gözlemlenebilir dünyadır. Göz merceklerinin gerçek FOV’unu bilmek çok yararlıdır, çünkü ne gözlendiğini belirlemeye yardımcı bilgisayarla işlenmiş ya da yazdırılmış yıldız tablolarıyla göz mercekleri boyunca ne görüldüğü karşılaştırılarak bulunabilir. Gerçek FOV büyütme üzerinden açık FOV’un bir kısmıdır. [20][21]
81.25x büyütmesinde kullanılan 52° açık FOV ile bir göz merceğini kullanan gerçek bir FOV için verilen örnek:
Maksimum
Maksimum FOV, teleskobun optikleri tarafından sınırlanan maksimum yararlı gerçek bir FOV tanımlamasında kullanılan bir terimdir. Maksimumdayken maksimum ötesinde artan bir fiziksel sınırlamadır. Maksimum FOV, radyandan dereceye dönüştürülen teleskopların odak uzaklığı üzerinden bir tüp boyutudur .[20][21]
Tüp boyutu 31.75 mm (1.25 inç) ve odak uzaklığı 1200 mm olan bir teleskobun maksimum FOV örneği şöyle verilir:
Bir teleskopla gözlem
Optik teleskopların birçok özelliği vardır ve gözlemin karmaşıklığı göz korkutucu bir iş veya deneyim olarak bulunabilir. Denemeler gözlemlerinizi nasıl maksimum yapacağınızı anlatan temel katkı elemanlarıdır. Pratikte, bir teleskobun sadece iki temel özelliği gözlemin nasıl farklı olacağını gösterir: odak uzaklığı ve aralık. Bunlar optik sistemin bir nesneyi veya bir aralığı nasıl görüntüleyeceğiyle ve bir oküler göz merceği boyunca ne kadar ışık toplayacağıyla ilgilidir. Göz mercekleri daha sonra gözlemlenebilir dünyanın görüş alanının ve büyütmesinin nasıl değişeceğini belirler.
Gözlemlenebilir dünya
Bu terim, gözlemcinin birçok farklı teknik kullanarak bir nesne veya aralığı görüntülediği durumda, bir teleskop kullanılarak neler görülebileceğini tanımlamaktadır. Neyin nasıl görüntülendiğini anlamak görüş alanına bağlıdır. Görüş alanıyla birebir örtüşen boyutta bir nesneyi görüntülemek, iki teleskop özelliği kullanılarak ayarlanır – odak uzaklığı ve aralık, bir oküler göz merceği ile uygun odak uzaklığının (çap) içi içe girmesiyle birlikte. Gözlemlenebilir dünya ve nesnenin açısal çapının karşılaştırılması nesnenin ne kadarını gördüğümüzü gösterir. Ancak, optik sistemle ilişkisi yüksek yüzey parlaklığıyla sonuçlanmayabilir. Gökyüzüyle ilgili nesneler çok uzak mesafeden dolayı genellikle sönüktür ve ayrıntı ışık kırılması veya uygun olmayan optik özellikler tarafından sınırlanabilir.
Görüş alanı ve büyütme ilişkisi
Görüş alanı ve büyütme sağlayan göz merceği ile başlayan optik bir sistem boyunca ne görülebileceğini bulmak, teleskobun göz merceği odak uzaklığına bölünmesiyle elde edilir. Aralığı 130 mm (5") ve odak uzaklığı 650 mm (25.5") olan Newtonian teleskop gibi bir amatör teleskop örneğini kullanırken, odak uzaklığı 8 mm ve 52°açık görüş alanına sahip bir göz merceği kullanırız. Gözlemlenebilir dünyada büyütme şöyle verilir: Gerçek görüş alanı büyütme gerektirir ve formülde açık görüş alanının kendisine bölünmesiyle elde edilir:. Our resulting is 0.64° Gerçek görüş alanı sonucu 0.64°dir ve Orion nebulası gibi nesnelerin görüntülenmesine izin verir. Orion nebulasının kendi bütünlüğünün teleskop boyunca görüntülenebilmesi için açısal çapı 65x60 ark dakika ile eliptik bir biçimde ortaya çıkar, nebulanın tümü gözlemlenebilir dünyanın içindedir. Bu gibi yöntemleri kullanmak tüm nesneleri içeren gözlemlenebilir dünyadan emin olarak ya da farklı açılarda görüntülenen nesneleri büyüterek veya küçülterek görüntüleme potansiyelinizi arttırmanızı sağlar.
Parlaklık Faktörü
Herhangi bir büyütmede yüzey parlaklığının önemli ölçüde azalacağını daha uzak ve sönük bir görüntüyle sonuçlanacağını not edin. Sönük görüntü nesnenin daha az görsel ayrıntısıyla sonuçlanır. Madde, halkalar, spiral kuvvetler ve gazlar gibi detaylar nesne veya aralığın eksik görüntüsünü vererek, gözlemciden tamamen gizlenebilir. Fizik bilimi teleskobun minimum teorik büyütmede yüzey parlaklığının %100 olduğunu zorla kabul ettirir. Ancak pratikte, çeşitli etkenler %100 parlaklığa engel olurlar. Bunlar teleskobun sınırlamalarıdır (odak uzaklığı, göz merceği odak uzaklığı gibi) ve gözlemcinin yaşına bağlıdır.
Parlaklık, gözlemcinin göz bebeğine etki eden, yaşın önemli bir rol oynadığı bir faktördür. Yaşla birlikte göz bebeğinin çapı küçülür, genellikle genç bir yetişkin için göz bebeği çapının 7 mm, daha yaşlı bir yetişkin için 5 mm, daha genç bir insan için ise 9 mm olduğu kabul edilir. Minimum büyütme aralığı gözbebeği çapına bölünmesiyle elde edilir: Problemli bir örnek teorik yüzey parlaklığının %100 olduğu durumda oluşabilir, optik sistemin gereken etkili odak uzaklığı büyük çap ile göz merceği gerektirebilir.
Bazı teleskopların teorik yüzey parlaklığı % 100’e ulaşamaz, bazıları ise çok küçük çaplı göz merceği kullanarak bu değere ulaşabilir. Minimum büyütmeyi elde ederken gerekli göz merceğini bulmak için, teleskobun odak uzaklığının minimum büyütmeye bölünmesiyle elde edilecek bir büyütme formülü ayarlayabiliriz. 35 mm’lik bir göz merceği standart olmayan bir boyuttadır ve satın alınamaz. Bu durumda %100’e ulaşabilmek için standart üretilen 40 mm’lik göz merceklerine gerek duyardık. Göz merceği minimum büyütmeden daha büyük bir odak uzaklığına sahip oldukça, boşa giden ışığın fazlalığı gözlerimize ulaşmaz.
Gözbebeği çıkışı
Büyütmeyi azalttığınızda yüzey parlaklığında oluşan artma sınırlıdır, bu sınır göz bebeği çıkışı tanımı gibidir; bir ışık silindiri göz merceğinden gözlemciye bu işlemi gerçekleştirir. Bir göz bebeği çıkışı planlanan ışığın tümünü almak için çap olarak kendi göz bebeğimizle eşleşmeli ya da ondan daha küçük olmalıdır, büyük bir göz bebeği çıkışı boşa giden ışıkla sonuçlanır. Göz bebeği çıkışı teleskop aralığının minimum büyütmeye bölünmesinden türetilebilir. Göz bebeği ve göz bebeği çıkışı optik sistemle birlikte hiç boşa giden ışık oluşturmadan, çap olarak neredeyse aynıdır. 7 mm’lik göz bebeği %100 parlaklığın bir kısmını az miktarda düşürür, yüzey parlaklığı sabit 2 ve göz bebeğinin karesinden ölçülebilir: .Buradaki sınırlama göz bebeği çapıdır, şanssız bir sonuçtur ve yaşla birlikte azalır. Bazen gözlemlenebilir ışık kaybı beklenir ve sistem minimum kullanılabilir büyütmeye eriştiğinde, büyütmenin azalması yüzey parlaklığını arttırmaz, yararlı teriminin kullanılmasının nedeni budur.
Hatalı imajlar
Hiçbir teleskop mükemmel imaj oluşturamaz. Şayet yansıtıcı bir teleskop mükemmel bir aynaya sahip olsaydı ya da ışık kırıcı bir teleskop mükemmel merceklere sahip olsaydı, ışık kırıcı aralığın etkileri kaçınılmaz olurdu. Gerçekte, mükemmel aynalar ve mükemmel mercekler yoktur, bu yüzden ışık kırıcı aralığa ek olarak imaj sapmalarının göz önüne alınması gerekirdi. Imaj sapmaları iki ana sınıfa ayrılabilir; tek renkli ve çok renkli. 1857’de Philipp Ludwig von Seidel (1821-1896) birinci dereceden tek renkli sapmaları beş temel sapmaya ayırdı. Bu durum yaygın olarak beş Seidel Sapması olarak bilinmektedir. Diğer bir sapma çeşidi ise renk sapmasıdır (Kromatik aberasyon).
Beş Seidel sapması
Optik sapınç |
---|
Defokus Eğim sapması (Tilt) |
- Küresel aberasyon
- Paraksiyal ışınlar ve sınırsal ışınlar arasındaki odak uzalığı farkı nesnenin çapının karesiyle doğru orantılıdır.
- Kuyruk saçılması (Koma)
- Kuyruklarıyla birlikte komet benzeri asimetrik ışık parçaları olarak açığa çıkan noktaların oluşturduğu bir kusurdur, kuyruklar ise ölçümün doğruluğunu bozmaktadır. Büyüklüğü genellikle optik sinüs teorisinden çıkarılır.
- Astigmat
- Bir noktanın imajı, sagital ve tanjantal odak noktaları ve eliptik şekli arasında (kuyruk saçılması olmadığında) odak çizgileri oluşturur.
- Petzval alan eğriliği bir düzlemde olmayan, aslında eğri bir yüzeye sahip oyuk ya da yuvarlak anlamına gelen imajdır. Fotoğraf tabakası veya CCD imaj sensörü gibi bir düzlem görüntüleme cihazı kullanıldığında bazı problemlere yol açabilir.
- Tüp ya da iğnedeliği, radyal bir biçim bozulması birçok imajın (bir panoramik fotoğrafın içine birçok fotoğrafı dikmekle aynı şey) birleşmesiyle düzeltilmelidir.
Optik kusurlar her zaman yukarıdaki sırada dizilirler, çünkü bu giriş/çıkış göz bebeği hareketleri yoluyla ilk sıra sapmaları olarak birbirleriyle olan bağlantıyı göstermektedir. Ilk Seidel sapması, Küre Sapması, çıkış göz bebeğinin (eksensel ve ekstra eksensel kalemler için aynı gibi) pozisyonundan bağımsızdır. Ikinci, kuyruk saçılması, göz bebeği uzaklığı ve küresel sapmanın bir fonksiyonu olarak değişir; yani basitçe hareket eden göz bebeği tarafından küresel sapmadan bağımsız bir mercekte kuyruk saçmasını düzeltmenin imkânsız olduğu bilinen bir sonuçtur. Benzer bağıntılar listede kalan sapmaları etkiler.
Astronomi araştırmalarında kullanılan teleskoplar
Optik teleskoplar, astonomik araştırmalarda 17. yüzyılın başı icatların bulunduğu zamanında kullanılırlardı. Yıllar boyunca ışık kırıcı ve yansıtıcı olarak, ışığın türüne veya imajı elde edilen nesne hatta uzay teleskopları gibi yerleştirildikleri yer gibi optik teknolojiye bağlı olarak birçok teleskop türü inşa edildi. Bazıları solar teleskoplar gibi çalışma biçimine göre sınıflandırılır.
Büyük Yansıtıcılar
Neredeyse tüm büyük araştırma safhasındaki astronomik teleskoplar yansıtıcılardır. Bu durumun bazı nedenleri:
Bir mercek içinde maddenin tüm hacmi kusurdan ve homojen olmama durumundan muaftır, oysaki bir ayna içinde sadece bir yüzey mükemmel bir şekilde parlaktır.
- Farklı renklerdeki ışık vakum harici bir ortamdan farklı hızlarda geçer. Bu durum renk sapmasına neden olur.
- Yansıtıcılar daha geniş bir ışık spektrumunda çalışırlar, çünkü belli dalgaboyları ışık kırıcı veya katadiyoptriklerde bulunan cam benzeri elementlerden geçtiğinde emilirler.
- Üretim ve büyük çaplı merceklerin değişimini içeren birçok teknik zorluk vardır. Bunlardan biri tüm gerçek maddelerin yer çekiminde aşağı düşmesidir. Bir mercek sadece kendi çapıyla tutulabilir. Öte yandan bir ayna yansıtıcı yüzüne karşıt diğer tüm kısımlar sayesinde desteklenebilir.
Çok büyük araştırmacı yansıtıcılar farklı odak düzlemlerinde tür ve kullanılan cihazın boyutuna bağlı olarak çalışırlar. Bunlar ana aynanın birinci odağını, cassegrain odağını (birincil ayna arkasına geri sekerek düşen ışık) ve hatta teleskop haricindeki her şeyi (Nasmyth ve coudé odağı gibi) içermektedir. [23]
Teleskop yapımında yeni çağ, yaratılan bir aynanın 4.5 m çapında olduğu altı kısımdan oluşan bir aynaya sahip Çoklu Aynalı Teleskop ile resmi olarak açılmıştır. Şimdilerde 6.5 m’lik tek bir ayna ile yer değişmiştir. Bu örnek 10 m’lik parçalı aynalara sahip Keck teleskoplarını takip etmiştir.
Şu anki en büyük yer telekopları çapı 6 ve 11 m arasında değişen birincil aynalara sahiptir. Bu tür teleskopların aynaları çok incedir ve etkinleştirici bölümleri (etkin optiklere bakınız) tarafından ideal şekillerini korurlar. Bu teknoloji, çapı 30, 50 ve hatta 100 m olan geleceğin teleskoplarını yönlendirmektedir.
Göreceli olarak ucuz, topluca üretilen 2 metrelik teleskoplar şu an gelişmektedirler ve astronomi araştırmalarında önemli bir etkiye sahiptirler. Bunlar sürekli devam eden, görüntülenen birçok astronomik hedefe izin verir ve gökyüzünün büyük alanlarında incelenebilirler. Birçoğu robot teleskoplardır, astronomik olayları otomatik olarak takip ederler ve internet aracılığıyla bilgisayarla kontrol edilirler.
Ilk olarak teleskoplarda kullanılan dedektör insan gözüydü. Daha sonra, hassaslaştırılmış fotoğraf tabakası onun yerini aldı ve spektrograf keşfedildi, spektrograf spektral bilgi toplamaya izin verir. Fotoğraf tabakasından sonra, yük bağlaşımlı aygıt (CCD’ler) gibi elektronik dedektörlerin başarılı türleri geliştirildi, bu cihazlar daha hassas, daha iyi çözünmeye sahip ve genellikle daha geniş bir dalgaboyu aralığını kapsamaktadır. Günümüz araştırma teleskoplarının birçoğu şu gibi cihazlara sahiptir:
- görüntüleyiciler, farklı spektral cevaplar ile
- spektrograflar, spekturumun farklı bölgelerinde yararlılar
- kutuplaştırıcılar, ışık kutuplaşmalarını tespit ederler
Optik ışık kırıcı olayı çözünürlüğe ve teleskobun ulaşabildiği imaj kalitesine bir sınır koyar. Bu sınır Airy diskin etkin alanıdır ve Airy disk yerleşebilen iki diskin nasıl yakınlaşacağını sınırlar. Bu kesin sınır ışık kırıcı sınır olarak tanımlanır (Rayleigh kriteri, Dawes sınırı veya Sparrow’un çözünürlük sınırı ile çok yakın olabilir). Bu sınır çalışılan ışığın (böylece kırmızı ışığın sınırı mavi ışığın sınırından daha erken gelir) dalga boyuna ve teleskop aynasının çapına bağlıdır.
Bu durum belirgin ayna çapına sahip bir teleskobun teorik olarak belli bir dalgaboyunda belli bir sınırı çözeceği anlamına gelir. Dünyadaki klasik teleskoplar, çapı 10 cm’den büyük teleskoplar için ışık kırıcı sınırın herhangi bir ilgisi yoktur. Bunun yerine, görme ya da atmosferden ötürü bulanıklığa çözünme sınırı koyar. Fakat uzayda ya da uygun optik araçlar kullanılırsa, bazen ışık kırıcı sınıra ulaşılabilir. Bu noktada, bu dalgaboyunda eğer daha fazla çözünmeye gerek duyulursa, daha geniş bir ayna inşa edilmeli ya da aralık yaratma yakındaki teleskop dizilerini kullanarak çalıştırılmalıdır.
Yakın zamanda, yer teleskopları için atmosferin sebep olduğu biçim bozulmalarının üstesinden gelecek iyi sonuçlar veren birçok teknoloji geliştirilmiştir. Uyumlu optiklere, lekeli imajlama ve optik interferometreye bakınız.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ "galileo.rice.edu The Galileo Project > Science > The Telescope by Al Van Helden – "the telescope was not the invention of scientists; rather, it was the product of craftsmen."". 2 Haziran 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 5 Ekim 2023.
- ^ Fred Watson (2007). Ian Stargazer: The Life and Times of the Telescope. Allen & Unwin. s. 55. ISBN .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Optik teleskoplar esas olarak elektromanyetik spektrumun gorunur isik kismindan isigi toplayan ve odaklayan teleskop cesididir Kullanim amaci bakilan nesnenin dogrudan gorunumu icin buyutulmus goruntusunu olusturmak fotografini cekmek ya da elektronik goruntu sensorleri uzerinden veri toplamaktir Optik teleskop baslica elektromanyetik spektrumun gorunur bolgesinden olmak uzere direkt gorus icin buyutulmus bir imaj olustururken bir fotograf yaratirken ya da elektronik imaj sensorleri boyunca veri toplarken isigi odaklar ve toplar 8 inclik kirilmali teleskop Optik teleskoplarin uc ana tipi vardir Kirilmali teleskoplar refraktorler mercekleri kullanir mercek bilimi teleskoba gelen isik objektif denen mercekten gecer burada kirilir ve okulere gider Yansitmali teleskoplar reflektorler aynalari kullanir teleskoba gelen isik ilerleyip birincil aynaya gelir buradan gelen goruntu ikinci aynaya yansitilip buradan kullaniciya gelen goruntu elde edilir tipik basit ornegi Newton teleskopu Katadiyoptrik teleskoplar veya Katoptrik Cassigrain tipi yansitici teleskoplar reflektor newton teleskobu ve refraktor teleskoplarinin ikisinin de ozelliklerini tasir Lens ve aynalari da goruntu elde etmede kulllanir yansitmali teleskop gibi isik birincil aynaya gelir buradan duzeltici mercege maksutov veya Schmidt cassigrain tipleri ya da ikincil duzeltici aynaya Ritchey Chretien yansir Buradan ise yansiyan isik kullaniciya ulasir isik yolu katlamalidir Refraktor ve Newton teleskoplarinin aksine kisa bir tup uzerinde yuksek buyutme ozellligine sahiptir Diger yandan goruntu refraktorlerdeki gibi tupun en sonunda olusur goruntu Newton teleskobu gibi tupun ortasinda olusmaz ve ters cevrilmez Bir teleskobun kucuk bir ayrintiyi cozmedeki isik toplama gucu ve kapasitesi nesnenin isigi odaklayan ve toplayan ana lens veya ayna capiyla aralik direkt olarak iliskilidir Nesne buyudukce teleskop daha fazla isigi toplar ve daha ince ayrintilari cozumler Insanlar gozlemci astronomi kus bilimi kilavuzluk havadan kesif spor izleme veya performans sanatlari gibi aktiviteler icin teleskoplari ve durbunleri kullanirlar TarihiTeleskop bir bilim adaminin kesfi olmaktan cok optik ustalarinin bir bulusudur Mercek isik kirici ve yansiticilarin ozellikleri antik caglardan beri biliniyordu Nasil calistiklari uzerine bir teoriye gore antik Yunan felsefecileri tarafindan gelistirildi Orta Cag Islam dunyasinda korundu genis kitlelere ulasti ve erken modern cag Avrupa sinda teleskobun kesfedildigi zamanlarla birlikte cok onemli bir noktaya geldi Fakat teleskobun kesfindeki en onemli adim 13 yuzyilda Floransa ve Venedik te ilk kez buyuk gosteriler icin mercek uretiminin gelismesiydi daha sonralari hem Almanya hem de Hollanda bu gosterilerin merkezi olmustu 1608 yilinda Hollanda da ilk kaydedilen optik teleskop ortaya cikti isik kirici teleskoplar Bulus Middleburg da Hans Lippershey ve Zacharias Janssen a ve Alkmaar dan cihaz yapan optikci Jacob Metius a aitti Galileo ertesi yil bu tasarimlari cok gelistirdi ve genellikle astronomi icin kullanilan ilk teleskop ona ait kabul edilir Galileo nun teleskobu Hans Lippershey in disbukey amacli yaptigi mercekler ve icbukey goz mercekleri icin kullanildi ve bu tasarim su an Galilean teleskobu adini almaktadir Johannes Kepler tasariminda disbukey merceklerde kullanilacak bir gelistirme one surdu ve bu teleskop Keplerian Teleskopu adini aldi Isik kiricilarin gelismesindeki en buyuk bir sonraki adim 18 yuzyilin basinda renksiz mercegin icadidir Bu mercekler gunumuze kadar daha buyuk amaclar hedefleyen fakat daha kucuk cihazlarin kullanilmasina izin veren Keplerian teleskoplarindaki renk sapmalarini duzeltmektedirler Amacli merceklerdeki kavisli aynalari kullanan yansitici teleskoplar icin teori pratikten ustun gelmektedir Merceklerle benzer davranan kavisli aynalar icin teorik prensip Alhazen tarafindan one surulmustur Alhazen in teorileri calismalarinin Latin tercumelerinde yaygin bir sekilde dagilmistir Ilerleyen zamanlarda Galileo nun isik kirici teleskopu kesfinden sonra Giovanni Franceso Sagredo ve digerleri kavisli aynalarin merceklerle benzer ozelliklerde olduklarini bilgileri dogrultusunda one surduler ve imaj olusturan bir nesne gibi ayna kullanarak bir teleskobun yapim fikrini tartistilar Parabolik aynalarin kullanilmasinin olasi avantaji oncelikle renk sapmasinin eliminasyonu ile kuresel sapmanin azalmasi yansitici teleskoplaricin onerilen bircok tasarimdi En dikkate deger olani James Gregory tarafindan 1663 te yayinlanan ve Gregorian teleskopu olarak adlandirilandir fakat hicbir calisan model insa edilmemistir Genellikle yansitac metal aynalarin yapiminin zorlugundan ve kotu performansindan dolayi 1668 de ilk pratik yansitici Newtonian teleskobunun Isaac Newton a ait oldugu kabul edilir Bu aynalar 100 yili geckin bir suredir yansiticilarin daha populer olmasi icin kullaniliyordu Yansitici teleskoplardaki bircok gelisme daha genis caplara ve yercekimi deformasyonunu karsilamada aktif optiklere izin vermesi icin 18 yuzyilin parabolik ayna uretiminin mukemmeliyetini 19 yuzyilin gumus kapli cam aynalarini 20 yuzyilin dayanikli aluminyum kaplamalarini parcalara ayrilmis aynalari icerir 20 yuzyil ortalarindaki yenilik bir mercek duzeltici yuzey ve temel optik bir eleman olan aynayi kullanan Schmidt fotograf makinesi gibi katadiyoptrik teleskoplardi Genellikle kuresel sapma olmaksizin genis aci goruntulemede kullanilirlardi 20 yuzyilin sonlarinda astronomik gorus problemlerinin ustesinden gelmek icin uyarlanabilir optik ve uzay teleskoplarinin gelismesi basladi IlkelerEsas semada temel isik toplayici eleman hedef 1 disbukey mercek veya icbukey ayna gelen isigi toplamak icin kullanilir uzak bir nesneden gercek bir imaj 5 olusturdugu bir odak duzlemine isigi odaklar 4 Bu imaj kaydedilebilir veya cami buyutuyormus gibi davranan gozmercegi boyunca goruntulenir 2 Goz 3 daha sonra nesnenin ters buyuk ve sanal imajini 6 gorur Keplerian isik kirici teleskobunun sematik gosterimi 4 teki ok orijinal imajin bir gosterimi 5 teki ok odak duzlemindeki ters imaji gosterir 6 daki ok gozlemcinin gorsel kuresinde olusan sanal goruntudur Kirmizi isinlar okun tam ortasinda olusur diger kirmizi isin seti ise bas ve kuyruk kisminda olusur Ters Imajlar Bircok teleskop tasarimi odak duzleminde ters bir imaj olusturur bunlar inverting teleskoplar olarak tanimlanirlar Aslinda imaji basasagi cevirir ve soldan saga dondurur bu yuzden nesne butunuyle kendi yonunden 180 derece doner Astronomik teleskoplarda donen goruntu normal olarak duzelmez cunku bu durum teleskobun nasil kullanildigini etkilememektedir Ancak capraz bir ayna siklikla daha uygun bir goruntu konumundaki goz mercegiyle yer degistirmek icin kullanilir Bu durumda imaj dik hale gelir fakat hala soldan saga terstir Spotting scopes tek gozluler durbunler ve prizmalar Porro prizmalari gibi gibi yer teleskoplari veya nesne ve gozmercegi arasindaki role mercekleri imaj yonunu dogrulamak icin kullanilirlar Galilean isik kiricisi ve Gregorian yansiticisi gibi ters imajlar olusturmayan teleskop tasarimlari vardir bunlar erecting telescoplar olarak bilinirler Tasarim Farkliliklari Bircok teleskop turu ikincil veya ucuncul aynalar ile optik yolu katlarlar ya da baska bir yone cevirirler Newton teleskopu Cassegrain yansiticisi veya benzer turler Bunlar optik tasarimin yapi taslari olabilirler veya daha uygun bir pozisyonda goz mercegini veya dedektoru yer degistirmek icin basitce kullanabilirler Teleskop tasarimlari ozellikle tasarlanan ek mercekleri veya aynalari daha genis bir goruntuleme alani sayesinde imaj kalitesini gelistirmek icin kullanirlar OzellikleriTasarim ayrintilari teleskobun ozellikleriyle ve optik olarak nasil performans gosterdigiyle ilgilidir Ayrintilarin bircok ozelligi Barlow mercekleri yildiz kosegenleri ve goz mercekleri gibi teleskopla birlikte kullanilan alet ve eklentileri degistirebilir Bu degistirilebilir eklentiler teleskobun ayrintilarini degistirmez ancak teleskop ozelliklerinin fonksiyonunu degistirir genellikle bu fonksiyonlar buyutme acisal cozunurluk ve FOV dur Yuzey cozunurlugu Bir nesnenin en kucuk cozunebilir yuzey alani optik teleskopla da goruldugu uzere cozunebilir sinirli fiziksel alandir Acisal cozunurluge benzer fakat tanimi farklidir nokta isikli kaynaklar arasindaki aralik kapasitesi yerine cozunebilir fiziksel alanla tanimlanir Ozellikleri ifade etmenin bilindik bir yolu Ay kraterleri ve Gunes lekeleri gibi cozunebilir kapasite ozellikleridir Formulun kullanildigi gosterim capi D displaystyle D uzerinden cozme gucunun iki kati R displaystyle R nesnenin capi Dob displaystyle D ob ve sabit F displaystyle Phi ile carpilir ve elde edilen sonuc nesnenin gorunur capina Da displaystyle D a bolunur Cozme gucu R displaystyle R araligin bir birimi olarak dalgaboyundan l displaystyle lambda uretilir 550 nm nin mm olarak verilisi R l106 550106 0 00055 displaystyle R frac lambda 10 6 frac 550 10 6 0 00055 Sabit F displaystyle Phi nesnenin gorunur capi olarak radyanlardan turetilir Ay in gorunur capi radyanlarla Da 313P10800 displaystyle D a frac 313 Pi 10800 arcsec olarak verilir Da 313P10800 206265 1878 displaystyle D a frac 313 Pi 10800 206265 1878 550 nm dalgaboyundaki Ay i gozlemlemek icin araligi 130 mm ye sahip bir teleskop orneginde su sekilde verilir F 2RD Dob FDa 2 0 00055130 3474 2 2062651878 3 22 displaystyle F frac frac 2R D D ob Phi D a frac frac 2 0 00055 130 3474 2 206265 1878 approx 3 22 Nesnenin capi olarak kullanilan birim bu birimdeki en kucuk cozunebilir ozellikler dogurur Yukaridaki kilometre ile tahmin edilen ornek 3 22 km capindaki en kucuk cozunebilir Ay kraterlerini gostermektedir Hubble Uzay Teleskopu 2400 mm lik birincil ayna araligina sahiptir ve capi 174 9 m olan Ay kraterlerine veya capi 7365 2 km olan Gunes lekelerine yuzey cozunurlugu saglamaktadir Acisal cozunurlukAtmosfer turbulansi nedeniyle olusan imaj bulanikligi ve teleskobun optik kusurlari goz ardi edilirse optik teleskobun acisal cozunurlugu birincil aynalarin ve isik toplayan merceklerin capiyla belirlenebilir aralik olarak adlandirilir Cozunurluk siniri aR displaystyle alpha R radyanlar Rayleigh kriteri olarak soyle verilir sin aR 1 22lD displaystyle sin alpha R 1 22 frac lambda D Dalgaboyu l displaystyle lambda ve aralik D displaystyle D Kucuk acilarla gorunur bolge 550 nm icin denklem su sekilde yazilir aR 138D displaystyle alpha R frac 138 D Burada aR displaystyle alpha R cozme sinirini arcsec olarak vermektedir ve D displaystyle D milimetre cinsindendir Ideal bir durumda cift yildiz sisteminin iki bileseni cozme siniri aR displaystyle alpha R den daha az bir bicimde ayrildigi takdirde ayirtedilebilir Bu Dawes siniri olarak bilinmektedir aD 116D displaystyle alpha D frac 116 D Esitlik her seyin esit oldugunu daha buyuk araliklarda daha iyi acisal cozunmeye sahip olacagini gostermektedir Cozunurluk bir teleskobun maksimum buyutmesi ya da guc tarafindan verilmez Maksimum guce yuksek degerler veren piyasadaki teleskoplar zayif imajlar sunar Buyuk yer teleskoplari icin cozunurluk atmosferik gormeyle sinirlanmistir Bu sinir yuksek daglarin zirvelerine balonlara yuksekten ucan ucaklara veya uzaya yerlestirilen telekoplarla asilabilir Cozme sinirlari yer teleskoplari icin uyumlu optikler lekeli imajlar ve sansli imajlarla asilabilir Bugunlerde optik teleskoplarin dizilisiyle aralik sentezini calistirmak pratik olmaya baslamistir Cok yuksek cozunurluge sahip imajlar mesafeli kucuk teleskop gruplari ile elde edilebilir Bu teleskoplar ozenli denetlenen optik yollarla baglanmistir fakat bu interferometreler yildizlar gibi parlak nesnelerin goruntulenmesinde veya etkin galaksilerin parlak cekirdeklerinin olculmesinde kullanilabilirler Odak uzakligi ve odak orani Optik bir sistemin odak uzakligi sistemin isigi ne kadar guclu bir sekilde yakinsadigi veya uzaksadiginin bir olcumudur Havadaki bir optik sistem icin baslangicta optik ekseni ayarlanan isinlar uzerindeki mesafe bir odak yaratir Kisa odak uzakligi olan bir sistemin optik gucu uzak odak uzakligi olan bir sistemden cok daha fazladir Yani isinlari daha kisa bir mesafe icin bir odak saglayarak daha guclu buker Astronomide f numarasi genellikle odak orani olan N displaystyle N ile belirtilir Bir teleskobun odak orani nesnenin odak uzakliginin f displaystyle f sistemdeki aralik noktasinin capi tarafindan veya kendi capina D displaystyle D bolunmesiyle elde edilir Odak uzakligi cihazin gorus alanini ve odak uzakligindaki bir mercek film tabakasi ya da CCD de goruntulenen imaj olcegini kontrol eder Odak uzakligi 1200 mm ve aralik capi 254 nm olan bir teleskop ornegi N fD 1200254 4 7 displaystyle N frac f D frac 1200 254 approx 4 7 Sayisal olarak buyuk odak oranlarinin uzun ya da yavas oldugu soylenir Kucuk numaralar kisa veya hizlidir Bu terimlerin ne zaman kullanildigini belirlemede hicbir keskin sinir yoktur kisi bu durumda kendi belirleyici standartlarini dusunebilir Modern astronomik teleskoplar arasinda odak orani f 12 den daha yavas herhangi bir teleskobun genellikle yavas buyuk numaralar oldugu dusunulur ve odak orani f 6 dan hizli kucuk numaralar herhangi bir teleskobun ise hizli oldugu dusunulur Hizli sistemler siklikla gorus alani merkezinden uzak optik sapmaya sahiptirler ve genellikle yavas olanlardan daha fazla ragbet goren goz mercekleridir Hizli bir sistem yavas bir sistemden cok belli bir zaman araliginda toplanan daha fazla foton sayesinde astrofotografcilik gibi pratik amaclar icin kullanimlarda siklikla gereklidir cunku hizli sistemler daha hizli sonuca ulasmak icin hizlandirilmis fotografciliga imkan verir Genis alan teleskoplari astrograflar gibi uydu rotasi ve astreoidlerde kozmik isin arastirmasi ve gokyuzunde astronomik incelemelerin yapilabilmesi amaciyla kullanilir Dusuk f oranina sahip teleskoplarin optik sapmalarini azaltmak buyuk f oranina sahip teleskoplarin optik sapmalarini azaltmaktan daha zordur Isik toplayici guc Optik bir teleskobun isik toplama gucu teleskobun insan gozunden daha fazla isigi toplamak icin kazandigi aralik kapasitesi olarak tanimlanir Isik toplama gucu en onemli ozelliktir Teleskop uzaktaki bir nesneden gelen fotonlari toplayan bir isik demeti gibi davranir Daha buyuk bir isik demeti belli bir zaman araliginda alinmis cok isikla sonuclanan etkili bir sekilde imaji parlatarak daha fazla foton yakalar Daha fazla isik retinaya ulassin diye goz bebeklerinin geceleri buyumesinin nedeni budur Toplayici guc P displaystyle P bir gozle karsilastirildiginda gozlemcinin goz capinin Dp displaystyle D p araliginin D displaystyle D ortalama yetiskin bir goz bebegi capi olan 7 mm ye bolunmesiyle elde edilen sonucun karesine esittir Genc insanlar daha genis capa sahiptirler genellikle 9 mm oldugu soylenir yani gozbebegi capi yasla birlikte azalir 254 mm bir araligin isik toplama gucu 7 mm lik goz bebegi capina sahip yetiskin biriyle karsilastirildiginda su ornek verilir P DDp 2 2547 2 1316 7 displaystyle P left frac D D p right 2 left frac 254 7 right 2 approx 1316 7 Isik toplama gucu iki farkli karsilastirilan araligin alani A displaystyle A sayesinde teleskoplar arasi karsilastirma yapilabilir Isik toplama gucu 25x olan 10 m lik bir teleskop ile 2 m lik bir teleskop orneginde p A1A2 p52p12 25 displaystyle p frac A 1 A 2 frac pi 5 2 pi 1 2 25 Verilen bir alanin arastirilmasi icin gorus alani hassas isik toplama gucu kadar onemlidir Genis genel bakisli arastirma teleskopu gibi arastirma teleskoplari sadece hassas isik toplama gucunden ziyade ayna alani ve gorus alani verimini maksimum noktaya cikarmayi dener Buyutme Bir teleskop boyunca buyutme FOV sinirlanirken goruntulenen bir nesnenin buyumesiyle olur Buyutme genellikle teleskobun optik gucu gibi yanilticidir ozellikleri gozlemlenebilir dunyayi tanimlamak icin kullanilmis ve yanlis anlasilmis bir terimdir Yuksek buyutmelerde imaj kalitesi buyuk oranda duser optik sistemin etkili odak uzakligini arttiran Barlow merceginin kullanimi ise dusmus imaj kalitesini arttirir Benzer kucuk etkiler etkili odak uzakligini arttiran veya azaltan bircok mercek boyunca ilerleyen isigi kullanan yildiz kosegenler kullanildiginda da olusabilir Imajin kalitesi genellikle buyutmeye degil optik mercek kalitesine ve goruntuleme durumlarina baglidir Buyutme kendini optik ozelliklerle sinirlar Herhangi bir teleskop ya da mikroskop ile pratik maksimum bir buyutmenin otesinde imaj ayrinti gostermeden daha buyuk gozukur Bu durum cihazin cozebildigi en ince ayrintiyi gozun gorebilecegi en ince ayrintiyla eslestirebilmek icin buyuturken olur Bu maksimum otesi buyutme genellikle bos buyutme olarak isimlendirilir Bir teleskoptan alinabilecek en fazla detayi elde ederken gozlemlenen nesne icin dogru buyutmeyi secmek onemlidir Bazi nesneler dusuk gucte en iyi gozukurlerken bazilari en yuksek gucte cogu ise ortalama buyutmede iyidir Buyutme icin minimum ve maksimum olmak uzere iki deger vardir Genis gorus alanina sahip goz mercegi teleskop uzerinden ayni buyutmeyi saglarken ona benzer bir diger goz mercegi odak uzakligini korumak icin kullanilabilir Iyi atmosfer kosullarinda calisan kaliteli bir teleskop icin maksimum kullanilabilir buyutme isigin kirilmasi ile sinirlanmistir Gorsel Bir teleskop boyunca gorus alanini gorsel buyutme M displaystyle M teleskoplarin odak uzakligi f displaystyle f nin goz mercegi odak uzakligina fe displaystyle f e ya da cap bolunmesiyle belirlenir 20 21 Maksimumu goz merceginin capiyla sinirlanir 1200 mm lik odak uzakligina ve 3 mm lik goz mercegine sahip bir teleskobun gorsel buyutme ornegi verilmistir M ffe 12003 400 displaystyle M frac f f e frac 1200 3 400 Minimum Bir teleskopta en dusuk yararlanilan buyutmedir Parlakligin azalan buyutme ile artmasi sinirlidir ve bu sinir goz bebegi cikisi olarak tanimlanir Goz bebegi cikisi goz merceginden cikan isik silindiridir buyutmeyi azaltir goz bebegi cikisini buyutur Minimum Mm displaystyle M m teleskop araligi D displaystyle D goz bebegi cikis capina Dep displaystyle D ep bolundugunde hesaplanabilir 22 Bu sinirli buyutmeyi azaltmak parlakligi arttirmaz ve bu sinirda azalan buyutme icin hicbir yarar yoktur Buna benzer bir sekilde goz bebegi cikisi hesaplamasinda aralik capi D displaystyle D kullanilan gorsel buyutmeye M displaystyle M bolunur Minimum degere bazi teleskoplarda ulasilamayabilir uzun bir odak uzakligina sahip bir teleskop olasi uzun odak uzakligi goz mercegi gerektirebilir 254 mm aralik ve 7 mm goz bebegi cikisi ile en dusuk kullanilabilir buyutme ornegi icin Mm DDep 2547 36 displaystyle M m frac D D ep frac 254 7 approx 36 Hatta 254 mm aralikli ve 36x buyutmeye sahip bir goz bebegi capi icin Dep DM 25436 7 displaystyle D ep frac D M frac 254 36 approx 7 Optimum Yararli bir referans Dusuk yuzey parlakligina galaksiler gibi sahip kucuk nesneler icin ortalama bir buyutme kullanin Yuksek yuzey parlakligina gezegen nebulalari gibi sahip kucuk nesneler icin yuksek bir buyutme kullanin Yuksek yuzey parlakligina gezegen nebulalari gibi sahip kucuk nesneler icin yuksek bir buyutme kullanin Kisisel deneyim sadece gozlemlenebilir becerilere ve gorme kosullarina bagli olarak nesneler icin en uygun buyutmeyi belirler Gorus Alani Gorus alani bir cihazla ya da ciplak gozle teleskop ya da durbunler herhangi bir zaman diliminde gorulen gozlemlenebilir dunyanin boyutudur Gorus alaninda bir goz merceginin ozelligi veya teleskop ve goz merceginin birlesiminden elde edilen bir ozellik icin cesitli gosterimler vardir Fiziksel bir sinir optigin isik kirilimi yuzunden FOV un tanimlanan maksimum bir degerden daha buyuk olarak goruntulenemedigi bir birlesimden turer Acik Acik FOV teleskobun icine girmeden bir okuler goz mercegi boyunca gozlenen gozlemlenebilir dunyadir Teleskopta kullanilan tup boyutu genellikle modern teleskoplarda 1 25 veya 2 inc capiyla sinirlidir Buyutmeye odun vermeden daha kucuk bir FOV ile karsilastirilan daha genis bir FOV ayni buyutmede ucsuz bucaksiz gozlemlenebilir bir dunyaya ulasmak icin kullanilabilir FOV un artmasi gozlemlenen nesnenin yuzey parlakligini dusurur cunku toplanan isik daha genis bir alana yayilir yani artan gozlemlenen alan orantili bir sekilde gozlemlenen nesneyi karanlikta birakarak yuzey parlakligini dusurur Genis FOV goz mercekleri en iyi dusuk buyutmelerde ve buyuk araliklarla calisirlar Bir nesnenin goreceli boyutu minimum buyutme veren yuksek karsilastirmali standartlarla goruntulenir minimum buyutme baslangic icin toplamda daha parlak bir imaj verir Gercek Gercek FOV bir teleskobun icine yerlestirilmis okuler bir goz mercegi boyunca gozlenen gozlemlenebilir dunyadir Goz merceklerinin gercek FOV unu bilmek cok yararlidir cunku ne gozlendigini belirlemeye yardimci bilgisayarla islenmis ya da yazdirilmis yildiz tablolariyla goz mercekleri boyunca ne goruldugu karsilastirilarak bulunabilir Gercek FOV vt displaystyle v t buyutme M displaystyle M uzerinden acik FOV un bir kismidir 20 21 81 25x buyutmesinde kullanilan 52 acik FOV ile bir goz mercegini kullanan gercek bir FOV icin verilen ornek vt vaM 5281 25 0 64 displaystyle v t frac v a M frac 52 81 25 0 64 circ Maksimum Maksimum FOV teleskobun optikleri tarafindan sinirlanan maksimum yararli gercek bir FOV tanimlamasinda kullanilan bir terimdir Maksimumdayken maksimum otesinde artan bir fiziksel sinirlamadir Maksimum FOV vm displaystyle v m radyandan dereceye donusturulen teleskoplarin odak uzakligi f displaystyle f uzerinden bir tup boyutudur B displaystyle B 20 21 Tup boyutu 31 75 mm 1 25 inc ve odak uzakligi 1200 mm olan bir teleskobun maksimum FOV ornegi soyle verilir vm B 180pf 31 75 57 29581200 1 52 displaystyle v m B frac frac 180 pi f approx 31 75 frac 57 2958 1200 approx 1 52 circ Bir teleskopla gozlemOptik teleskoplarin bircok ozelligi vardir ve gozlemin karmasikligi goz korkutucu bir is veya deneyim olarak bulunabilir Denemeler gozlemlerinizi nasil maksimum yapacaginizi anlatan temel katki elemanlaridir Pratikte bir teleskobun sadece iki temel ozelligi gozlemin nasil farkli olacagini gosterir odak uzakligi ve aralik Bunlar optik sistemin bir nesneyi veya bir araligi nasil goruntuleyecegiyle ve bir okuler goz mercegi boyunca ne kadar isik toplayacagiyla ilgilidir Goz mercekleri daha sonra gozlemlenebilir dunyanin gorus alaninin ve buyutmesinin nasil degisecegini belirler Gozlemlenebilir dunya Bu terim gozlemcinin bircok farkli teknik kullanarak bir nesne veya araligi goruntuledigi durumda bir teleskop kullanilarak neler gorulebilecegini tanimlamaktadir Neyin nasil goruntulendigini anlamak gorus alanina baglidir Gorus alaniyla birebir ortusen boyutta bir nesneyi goruntulemek iki teleskop ozelligi kullanilarak ayarlanir odak uzakligi ve aralik bir okuler goz mercegi ile uygun odak uzakliginin cap ici ice girmesiyle birlikte Gozlemlenebilir dunya ve nesnenin acisal capinin karsilastirilmasi nesnenin ne kadarini gordugumuzu gosterir Ancak optik sistemle iliskisi yuksek yuzey parlakligiyla sonuclanmayabilir Gokyuzuyle ilgili nesneler cok uzak mesafeden dolayi genellikle sonuktur ve ayrinti isik kirilmasi veya uygun olmayan optik ozellikler tarafindan sinirlanabilir Gorus alani ve buyutme iliskisi Gorus alani ve buyutme saglayan goz mercegi ile baslayan optik bir sistem boyunca ne gorulebilecegini bulmak teleskobun goz mercegi odak uzakligina bolunmesiyle elde edilir Araligi D displaystyle D 130 mm 5 ve f displaystyle f odak uzakligi 650 mm 25 5 olan Newtonian teleskop gibi bir amator teleskop ornegini kullanirken odak uzakligi d displaystyle d 8 mm ve 52 acik gorus alanina va displaystyle v a sahip bir goz mercegi kullaniriz Gozlemlenebilir dunyada buyutme soyle verilir M fd 6508 81 25 displaystyle M frac f d frac 650 8 81 25 Gercek gorus alani buyutme gerektirir ve formulde acik gorus alaninin kendisine bolunmesiyle elde edilir vt vaM 5281 25 0 64 displaystyle v t frac v a M frac 52 81 25 0 64 Our resulting is 0 64 Gercek gorus alani sonucu 0 64 dir ve Orion nebulasi gibi nesnelerin goruntulenmesine izin verir Orion nebulasinin kendi butunlugunun teleskop boyunca goruntulenebilmesi icin acisal capi 65x60 ark dakika ile eliptik bir bicimde ortaya cikar nebulanin tumu gozlemlenebilir dunyanin icindedir Bu gibi yontemleri kullanmak tum nesneleri iceren gozlemlenebilir dunyadan emin olarak ya da farkli acilarda goruntulenen nesneleri buyuterek veya kuculterek goruntuleme potansiyelinizi arttirmanizi saglar Parlaklik Faktoru Herhangi bir buyutmede yuzey parlakliginin onemli olcude azalacagini daha uzak ve sonuk bir goruntuyle sonuclanacagini not edin Sonuk goruntu nesnenin daha az gorsel ayrintisiyla sonuclanir Madde halkalar spiral kuvvetler ve gazlar gibi detaylar nesne veya araligin eksik goruntusunu vererek gozlemciden tamamen gizlenebilir Fizik bilimi teleskobun minimum teorik buyutmede yuzey parlakliginin 100 oldugunu zorla kabul ettirir Ancak pratikte cesitli etkenler 100 parlakliga engel olurlar Bunlar teleskobun sinirlamalaridir odak uzakligi goz mercegi odak uzakligi gibi ve gozlemcinin yasina baglidir Parlaklik gozlemcinin goz bebegine etki eden yasin onemli bir rol oynadigi bir faktordur Yasla birlikte goz bebeginin capi kuculur genellikle genc bir yetiskin icin goz bebegi capinin 7 mm daha yasli bir yetiskin icin 5 mm daha genc bir insan icin ise 9 mm oldugu kabul edilir Minimum buyutme m displaystyle m araligi D displaystyle D gozbebegi p displaystyle p capina bolunmesiyle elde edilir m Dd 1307 18 6 displaystyle m frac D d frac 130 7 approx 18 6 Problemli bir ornek teorik yuzey parlakliginin 100 oldugu durumda olusabilir optik sistemin gereken etkili odak uzakligi buyuk cap ile goz mercegi gerektirebilir Bazi teleskoplarin teorik yuzey parlakligi 100 e ulasamaz bazilari ise cok kucuk capli goz mercegi kullanarak bu degere ulasabilir Minimum buyutmeyi elde ederken gerekli goz mercegini bulmak icin teleskobun odak uzakliginin minimum buyutmeye bolunmesiyle elde edilecek bir buyutme formulu ayarlayabiliriz Fm 65018 6 35 displaystyle frac F m frac 650 18 6 approx 35 35 mm lik bir goz mercegi standart olmayan bir boyuttadir ve satin alinamaz Bu durumda 100 e ulasabilmek icin standart uretilen 40 mm lik goz merceklerine gerek duyardik Goz mercegi minimum buyutmeden daha buyuk bir odak uzakligina sahip oldukca bosa giden isigin fazlaligi gozlerimize ulasmaz Gozbebegi cikisi Buyutmeyi azalttiginizda yuzey parlakliginda olusan artma sinirlidir bu sinir goz bebegi cikisi tanimi gibidir bir isik silindiri goz merceginden gozlemciye bu islemi gerceklestirir Bir goz bebegi cikisi planlanan isigin tumunu almak icin cap olarak kendi goz bebegimizle eslesmeli ya da ondan daha kucuk olmalidir buyuk bir goz bebegi cikisi bosa giden isikla sonuclanir Goz bebegi cikisi teleskop araliginin D displaystyle D minimum buyutmeye m displaystyle m bolunmesinden turetilebilir e Dm 13018 6 7 displaystyle e frac D m frac 130 18 6 approx 7 Goz bebegi ve goz bebegi cikisi optik sistemle birlikte hic bosa giden isik olusturmadan cap olarak neredeyse aynidir 7 mm lik goz bebegi 100 parlakligin bir kismini az miktarda dusurur yuzey parlakligi B displaystyle B sabit 2 ve goz bebeginin p displaystyle p karesinden olculebilir B 2 p2 2 72 98 displaystyle B 2 p 2 2 7 2 98 Buradaki sinirlama goz bebegi capidir sanssiz bir sonuctur ve yasla birlikte azalir Bazen gozlemlenebilir isik kaybi beklenir ve sistem minimum kullanilabilir buyutmeye eristiginde buyutmenin azalmasi yuzey parlakligini arttirmaz yararli teriminin kullanilmasinin nedeni budur Bu gozler insan gozu araliginin 15 px 1 mm oldugunu gosterir goz bebegi capi ise 7 mm dir Sekil A 14 mm lik bir goz bebegi cikisina sahiptir bu durum astronomik amaclar icin 75 lik isik kaybiyla sonuclanir Sekil B ise 6 4 mm lik bir goz bebegi cikisina sahiptir gozlemci tarafindan algilanan 100 luk gozlemlenebilir isigin gecisine izin verir Hatali imajlarHicbir teleskop mukemmel imaj olusturamaz Sayet yansitici bir teleskop mukemmel bir aynaya sahip olsaydi ya da isik kirici bir teleskop mukemmel merceklere sahip olsaydi isik kirici araligin etkileri kacinilmaz olurdu Gercekte mukemmel aynalar ve mukemmel mercekler yoktur bu yuzden isik kirici araliga ek olarak imaj sapmalarinin goz onune alinmasi gerekirdi Imaj sapmalari iki ana sinifa ayrilabilir tek renkli ve cok renkli 1857 de Philipp Ludwig von Seidel 1821 1896 birinci dereceden tek renkli sapmalari bes temel sapmaya ayirdi Bu durum yaygin olarak bes Seidel Sapmasi olarak bilinmektedir Diger bir sapma cesidi ise renk sapmasidir Kromatik aberasyon Bes Seidel sapmasi gtd Optik sapincDefokus Egim sapmasi Tilt Kuresel sapinc Astigmatizm Koma Distorsiyon Petzval alan egriligi Renkser sapincKuresel aberasyon Paraksiyal isinlar ve sinirsal isinlar arasindaki odak uzaligi farki nesnenin capinin karesiyle dogru orantilidir Kuyruk sacilmasi Koma Kuyruklariyla birlikte komet benzeri asimetrik isik parcalari olarak aciga cikan noktalarin olusturdugu bir kusurdur kuyruklar ise olcumun dogrulugunu bozmaktadir Buyuklugu genellikle optik sinus teorisinden cikarilir Astigmat Bir noktanin imaji sagital ve tanjantal odak noktalari ve eliptik sekli arasinda kuyruk sacilmasi olmadiginda odak cizgileri olusturur Petzval alan egriligi bir duzlemde olmayan aslinda egri bir yuzeye sahip oyuk ya da yuvarlak anlamina gelen imajdir Fotograf tabakasi veya CCD imaj sensoru gibi bir duzlem goruntuleme cihazi kullanildiginda bazi problemlere yol acabilir Tup ya da ignedeligi radyal bir bicim bozulmasi bircok imajin bir panoramik fotografin icine bircok fotografi dikmekle ayni sey birlesmesiyle duzeltilmelidir Optik kusurlar her zaman yukaridaki sirada dizilirler cunku bu giris cikis goz bebegi hareketleri yoluyla ilk sira sapmalari olarak birbirleriyle olan baglantiyi gostermektedir Ilk Seidel sapmasi Kure Sapmasi cikis goz bebeginin eksensel ve ekstra eksensel kalemler icin ayni gibi pozisyonundan bagimsizdir Ikinci kuyruk sacilmasi goz bebegi uzakligi ve kuresel sapmanin bir fonksiyonu olarak degisir yani basitce hareket eden goz bebegi tarafindan kuresel sapmadan bagimsiz bir mercekte kuyruk sacmasini duzeltmenin imkansiz oldugu bilinen bir sonuctur Benzer bagintilar listede kalan sapmalari etkiler Astronomi arastirmalarinda kullanilan teleskoplarDort Birim Teleskobundan ikisi uzak bir dag zirvesinde Sili Atacama colunde deniz seviyesinin 2600 m yukseginde ESO VLT Optik teleskoplar astonomik arastirmalarda 17 yuzyilin basi icatlarin bulundugu zamaninda kullanilirlardi Yillar boyunca isik kirici ve yansitici olarak isigin turune veya imaji elde edilen nesne hatta uzay teleskoplari gibi yerlestirildikleri yer gibi optik teknolojiye bagli olarak bircok teleskop turu insa edildi Bazilari solar teleskoplar gibi calisma bicimine gore siniflandirilir Buyuk Yansiticilar Neredeyse tum buyuk arastirma safhasindaki astronomik teleskoplar yansiticilardir Bu durumun bazi nedenleri Bir mercek icinde maddenin tum hacmi kusurdan ve homojen olmama durumundan muaftir oysaki bir ayna icinde sadece bir yuzey mukemmel bir sekilde parlaktir Farkli renklerdeki isik vakum harici bir ortamdan farkli hizlarda gecer Bu durum renk sapmasina neden olur Yansiticilar daha genis bir isik spektrumunda calisirlar cunku belli dalgaboylari isik kirici veya katadiyoptriklerde bulunan cam benzeri elementlerden gectiginde emilirler Uretim ve buyuk capli merceklerin degisimini iceren bircok teknik zorluk vardir Bunlardan biri tum gercek maddelerin yer cekiminde asagi dusmesidir Bir mercek sadece kendi capiyla tutulabilir Ote yandan bir ayna yansitici yuzune karsit diger tum kisimlar sayesinde desteklenebilir Bazi goze carpan optik teleskoplarin birincil aynalarindaki onemsiz boyutlarinin karsilastirilmasi Cok buyuk arastirmaci yansiticilar farkli odak duzlemlerinde tur ve kullanilan cihazin boyutuna bagli olarak calisirlar Bunlar ana aynanin birinci odagini cassegrain odagini birincil ayna arkasina geri sekerek dusen isik ve hatta teleskop haricindeki her seyi Nasmyth ve coude odagi gibi icermektedir 23 Teleskop yapiminda yeni cag yaratilan bir aynanin 4 5 m capinda oldugu alti kisimdan olusan bir aynaya sahip Coklu Aynali Teleskop ile resmi olarak acilmistir Simdilerde 6 5 m lik tek bir ayna ile yer degismistir Bu ornek 10 m lik parcali aynalara sahip Keck teleskoplarini takip etmistir Su anki en buyuk yer telekoplari capi 6 ve 11 m arasinda degisen birincil aynalara sahiptir Bu tur teleskoplarin aynalari cok incedir ve etkinlestirici bolumleri etkin optiklere bakiniz tarafindan ideal sekillerini korurlar Bu teknoloji capi 30 50 ve hatta 100 m olan gelecegin teleskoplarini yonlendirmektedir Texas taki yansitici teleskopu Goreceli olarak ucuz topluca uretilen 2 metrelik teleskoplar su an gelismektedirler ve astronomi arastirmalarinda onemli bir etkiye sahiptirler Bunlar surekli devam eden goruntulenen bircok astronomik hedefe izin verir ve gokyuzunun buyuk alanlarinda incelenebilirler Bircogu robot teleskoplardir astronomik olaylari otomatik olarak takip ederler ve internet araciligiyla bilgisayarla kontrol edilirler Ilk olarak teleskoplarda kullanilan dedektor insan gozuydu Daha sonra hassaslastirilmis fotograf tabakasi onun yerini aldi ve spektrograf kesfedildi spektrograf spektral bilgi toplamaya izin verir Fotograf tabakasindan sonra yuk baglasimli aygit CCD ler gibi elektronik dedektorlerin basarili turleri gelistirildi bu cihazlar daha hassas daha iyi cozunmeye sahip ve genellikle daha genis bir dalgaboyu araligini kapsamaktadir Gunumuz arastirma teleskoplarinin bircogu su gibi cihazlara sahiptir goruntuleyiciler farkli spektral cevaplar ile spektrograflar spekturumun farkli bolgelerinde yararlilar kutuplastiricilar isik kutuplasmalarini tespit ederler Optik isik kirici olayi cozunurluge ve teleskobun ulasabildigi imaj kalitesine bir sinir koyar Bu sinir Airy diskin etkin alanidir ve Airy disk yerlesebilen iki diskin nasil yakinlasacagini sinirlar Bu kesin sinir isik kirici sinir olarak tanimlanir Rayleigh kriteri Dawes siniri veya Sparrow un cozunurluk siniri ile cok yakin olabilir Bu sinir calisilan isigin boylece kirmizi isigin siniri mavi isigin sinirindan daha erken gelir dalga boyuna ve teleskop aynasinin capina baglidir Bu durum belirgin ayna capina sahip bir teleskobun teorik olarak belli bir dalgaboyunda belli bir siniri cozecegi anlamina gelir Dunyadaki klasik teleskoplar capi 10 cm den buyuk teleskoplar icin isik kirici sinirin herhangi bir ilgisi yoktur Bunun yerine gorme ya da atmosferden oturu bulanikliga cozunme siniri koyar Fakat uzayda ya da uygun optik araclar kullanilirsa bazen isik kirici sinira ulasilabilir Bu noktada bu dalgaboyunda eger daha fazla cozunmeye gerek duyulursa daha genis bir ayna insa edilmeli ya da aralik yaratma yakindaki teleskop dizilerini kullanarak calistirilmalidir Yakin zamanda yer teleskoplari icin atmosferin sebep oldugu bicim bozulmalarinin ustesinden gelecek iyi sonuclar veren bircok teknoloji gelistirilmistir Uyumlu optiklere lekeli imajlama ve optik interferometreye bakiniz Ayrica bakinizAstronomi Alan derinligi Optigin tarihi Teleskop turlerinin listesiKaynakca galileo rice edu The Galileo Project gt Science gt The Telescope by Al Van Helden the telescope was not the invention of scientists rather it was the product of craftsmen 2 Haziran 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 5 Ekim 2023 Fred Watson 2007 Ian Stargazer The Life and Times of the Telescope Allen amp Unwin s 55 ISBN 978 1 74176 392 8