Bu madde, uygun değildir.Haziran 2015) ( |
Optik, Mısır ve Mezopotamyalılar tarafından geliştirilen lenslerle başlamış ve Yunan ve Hint filozofları tarafından geliştirilen ışık ve vizyon teorileri takip etmiştir.
Geometrik optik gelişmesi ise dünyasında başlamıştır. Optik kelimesi Yunanca maddenin görmesi anlamına gelen τα ὀπτικά kelimesinden türetilmiştir. Optik, Orta Çağ İslam dünyası gelişmeleri tarafından yeniden geliştirildi, örnek olarak fiziksel ve psikolojik optikler verilebilir. Daha sonra erken modern Avrupa'da önemli gelişmeler olmuştur ve başlamıştır. Bu çalışmalardan önceki çalışmalar artık klasik optik olarak bilinir. Modern optik dönemi 20. yüzyılda geliştirilen optik araştırma alanları anlamına gelir, örnek olarak ise dalga optiği ve kuantum optiği verilebilir.
İlk çağlarda optik
Bilinen ilk patlatılmış kristalden, sık sık kuvars mineralinden yapılmıştı ve MÖ 750’lerdeki gibi lenslere dayanıyordu. Antik Yunan, Mısır ve Babillerde de benzer lensler vardı. Antik Roma ve lensler cam yüzeyleri su ile doldurularak yapılırdı. Ancak Orta Çağlara kadar cam lensler düşünülmemişti bile.
Antik Mısır heykellerine takılan bazı lensler yukarıda bahsedilenlerden daha eskidir. Onların lens olarak görülüp görülmediği hakkında bir takım şüpheler vardır. Ancak şüphesiz bu lensler camdı ve estetik amaçlı hizmet görüyorlardı. Heykeller anatomik olarak doğru şematik gözler olarak görünüyordu.
Eski Hindistan’da MÖ 6. ve 5. yüzyıllarda ve felsefi okulları ışık üzerinde teoriler geliştirdi. okuluna göre ışık kendi dışında bütün elementlerin oluştuğu beş temel ince elementten biriydi.
Bunun aksine, okulu anatomik olmayan eter, boşluk ve zaman yüzeylerinde fiziksel dünyaya anatomik bir teori oluşturdu. Temel atomlar gerçek anlamları ile karıştırılmaması gereken toprak, su, ateş ve havadır. Bu atomlar molekül oluşturmak için daha çok birleşen ikili molekülleri oluşturmak için alınır. Hareket fiziksel atomların yer değiştirmesi olarak açıklanır. Işık doğrultusu ateş atomlarının yüksek vektörel hız akışı olarak alınır. Işık partikülleri ateş atomlarının hızına ve düzenine bağlı olarak farklı karakteristik özellikler sergileyebilir. MÖ 1. yüzyıl sıralarında “Güneş’in 7 ışını” demekti.
MÖ 5. yüzyılda Empedocles her şeyin ateş, hava, toprak ve su olmak üzere 4 elementten oluştuğunu varsaydı. Empedocles, Afrodit’in insan gözünü bu 4 element dışında bir şeyden yaptığına ve ateşi gözden dışarı parlayarak bakışı mümkün kılan gözün içine yaktığına inanırdı. Bu doğru olsaydı, insanlar gündüz olduğu gibi gece de görebilirdi. Bu demek oluyor ki Empedocles, gözden çıkan ışınlar ile güneş gibi bir kaynaktan çıkan ışınlar arasında bir ilişki kurmuş oldu.
’nde Yunan Matematikçi Euclid “eşit açılarda olan cisimler eşit gözükürken daha geniş açıyla görülen cisimlerin daha geniş ve daha dar açılıların da daha dar gözüktüğünü” gözlemledi. Devam eden 36 dengede, Euclid objenin gerçek büyüklüğünü onun gözle arasındaki mesafeyle ilişkilendirir ve silindir ve konilerin gerçek büyüklüklerini farklı açılardan gözlemleyerek araştırır. bu sonuçların astronomide çok önemli olduğuna inanırdı ve Syntaxis of Ptolemy’den önce daha küçük çalışmaların kısa ve detaylı özetleri olan Euclid’in ’deki ’yla birlikte Optik Bilimleri’ni çalışmalarına dahil ederdi.
MÖ 55 yüzyılda Antik Yunan atomcuların fikirleri üzerine çalışmalar yürüten Romalı Lucretius şunları yazmıştır: Güneş’in ışığı ve ısısı dışarı açıldığında hiç vakit kaybetmeden hava boşluğuna ittirme doğrultusunda atış yapan minik atomlardan oluşmuşlardır.
Sonraki zamanlarda öne sürülen ’ne benzemesine rağmen, Lucretus’un bakış açıları genel olarak kabul görmemişti ve ışık halen gözden çıkıyor farzedilirdi.
adlı kitabında, geometrik bir metotla düz aynadan yansıyan ışık ışını tarafından kat edilen asıl yörüngenin herhangi bir kaynak ve gözlem noktası arasından yansıyan ısından daha kısa olduğunu gösterdi.
2. yüzyılda Aleksandriyen bir Yunan veya yunanlaştırılmış bir Mısırlı olan , yansıma ve kırılma çalışmalarını yürüttü. Su, hava ve camdaki kırılma açılarını ölçtü. Yayınladığı sonuçlar ise, yaptığı ölçümleri kendi yanlış varsayımı olan kırılma açısının geliş açısı ile orantılı olduğuna uyarladığını gösteriyor.
5. yüzyılda ve 7. yüzyılda gibi Hindistanlı bir atomculuk türü geliştirdi. Bu atomculuk, ışık ve enerjinin anlık ışıldaması olan atomsal birimlerden oluşan gerçek hakkında yapılmış bir felsefedir. Onlar her maddenin bu ışık ya da enerji parçacıklarından oluştuğunu düşünseler de, ışığı modern foton algısı gibi enerjiye eşdeğer bir atomsal birim olarak görüyorlardı.
Geometrik optiğin başlangıcı
Burada tartışılan genç yazarlar fiziksel psikolojik veya fizyolojiden daha çok geometrik olarak değerlendirilir. Geometrik optik üzerine bilinen ilk yazar Öklid oldu. Öklid kendi optik çalışmalarına başladı.
- Satırlar (veya görsel ışınlar) düz bir çizgi içine çizilebilir.
- Bir objenin üzerine düşen bu satırlar bir koni oluşturur.
- Çizgilerin üzerine düşen bu şeyler görülür.
- Büyük açılar altında kalan bu işler daha büyük görünür.
- Eğer bu şeyler yüksek bir ray tarafından görünürse, daha yüksek görünür.
- Sağ ışınlar sağı sol ışınlar solu görür.
- Çeşitli açılar içinde görülen şeyler daha net görülür.
Öklid bu görsel ışınların fiziksel doğasını tanımlamadı ama geometri prensiplerini kullanarak, perspektif etkileri ve uzaktan bakıldığında yuvarlamayı tartıştı.
Öklid görüşünü daha basit hale getirebilmek için kendi analizini sınırlandırdı. bu görüşü bazı geometrik optik problemlerin geri yansımasından aldığı cevaplarla geliştirdi. Öklidin aksine, Kahraman Alexandra bazen fiziksel doğanın görsel ışınlarını yorumladı. Onlar nesneyi gören gözün büyük bir hızla ilerlediğini ve düz yüzeylerden yansıtıldığını ama yüzeyler üzerindeki gözeneklerin nefessiz kaldığını fark etti. Bu da emisyon teorisi olarak bilinir hale geldi.
Kahraman Hero bu yolla birlikte yansıma ve sıklık açısının eşit olduğunu söylemiştir. Bunu söylerken gözlemci ve nesne arsındaki mesafenin en kısa yol olduğunu da söylemiştir. Bunun temeliyle birlikte, bir nesnenin düzlem aynadaki görüntüsüyle ilgili ilişkiyi tanımlamayı başardı. Özellikle nesnenin görüntüsü gerçekte olduğu gibi aynanın gerisinde görünüyordu.
Kahraman Hero gibi, Ptolemy de görsel ışınları objeden göze gelen ışınlar olarak kabul etmiştir, ama Kahraman Hero farklı olarak bu görsel çizgilerin süreksiz bir çizgi olduğunu değil, sürekli bir koni oluşturduğunu düşündü. Ptolemy doğrudan veya yansıyan görüş çalışmasını geliştirdi. O aynı zamanda ara yüz yoluyla yoğunlukları farklı iki ortamdaki cisimleri kırılan ışınlar sayesinde gördüğümüzü anlatmak için çalışmalar yaptı. Sudan bardağa, havadan bardağa ve havadan suya baktığımızda meydana gelen ışık kırılmalarını anlatmak için deneyler yaptı. Onun farklı sonuçları hava su ara yüzü için çalışmıştır ve onun bulduğu değerler genellikle yansımasına benziyordu. Ama Ptolemy'nin önsel modeli doğal kırılmaya aykırı bulunmaktadır.
Optik ve İslam Dünyası'nın görüşü
El-Kindi (801–873) İslami dünyanın en eski ve önemli optik yazarlarından birisiydi. Batıda de radiis stelarum olarak bilinen çalışmada, El-Kindi "dünyadaki her şeyin. Her yörüngede tüm dünyayı dolduran ışınlar yaydığına dair" bir teori geliştirdi. Bu aktif güç ışını teorisi ileride , Robert Grosseteste ve Roger Bacon gibi alimler üzerinde bir etki yarattı.
(940-1000) Bağdat mahkemesine üye bir İranlı matematikçiydi. 984'lerde "Burning Mirrors and Lenses" üzerine bir tez yazdı. Bu tezinde kavisli (çukur ve tümsek) aynaların ve lenslerin ışığı nasıl kırdığı ve ışığa nasıl odaklandığına dair anlayışını açıkladı. Çalışmasında Shnell'in matematiksel kanununa eşdeğer olan ışığın kırılması kanununu keşfetti. Işığın kırılması kanununu, yörüngede tek bir noktaya odaklanan lens ve aynaların şekillerini hesaplamak için kullandı.
(Batı dünyasında ve Alhazen olarak da bilinen) İbni Heysem (965–1040) Yunan optik teorilerinin daha kapsamlı ve sistematik bir analizini oluşturdu. İbni Heysem’in asıl başarısı aslında bunun iki katıydı. İlki, görme ışığın göze gelmesiyle oluşur konusunda ısrar etmek, ikincisi de ilk optik geometrici yazarlar tarafından tartışılan ışınların fiziksel doğasını tespit edebilmek. Daha sonra bu fiziksel ışınları geometri ilkelerine göre inceledi. Optik üzerine birçok kitap yazdı bunlardan da en önemlisi Arapça yazımlı olan optik kitabıdır. Bu kitap Latinceye De Aspectivus ya da Perspectiva olarak çevrilmiştir. Bu kitap Heysem’in düşüncelerini batı dünyasına yaymasına ve optiğin sonraki yıllarda gelişimine büyük katkılar sağladı.
Avicenna (980-1037) ışığın hızının sınırlı olduğu konusunda Alhazen’le aynı görüşteydi. Çünkü gözlemlerine göre eğer ışığın algılanması bir ışık kaynağından gelen partiküllerden kaynaklanırsa, ışığın hızı sınırlı olmalı. de ışığın sınırlı bir hızı olduğu görüşüne katılıyordu ve ışığın sesten daha hızlı olduğunu keşfeden ilk kişiydi.
11. yüzyılın ikinci yarısında Endülüs’te yaşayan , daha sonra Latinceye Liber de Crepisculis olarak çevrilen optik üzerine bir eser yazdı. Bu kitap Alhazen’e ithaf edilmektedir ama aslı böyle değildir. Bu güneşin sabah alacakaranlıkta hangi açıyla doğduğunun ve gece hangi açıyla gökyüzünde durduğunu hesaplamayı amaçlayan kısa bir öngörü kitabıydı. Ayrıca güneş ışınlarını yayılmasında atmosferdeki nemin etkisini de içermekteydi. Deneyleri boyunca modern değerlere en yakın olan 18 dereceyi elde etti.
13. ve 14. yüzyılın sonlarına doğru, (1236–1311) ve öğrencisi ’in (1260–1320) eseri üzerinde çalışmaya devam ettiler ve gökkuşağı oluşumunu ilk defa doğru açıklayabilen ilk kişiler oldular. buluşlarını (Optik Kitabı) adı altında yayınladı.
Orta Avrupa'da optik
İngiliz vaftiz Robert Grosseteste (1175–1253) ortaçağ üniversitelerinin kurulduğu yıllarda ve Aristo’nun eserlerinin incelendiği dönemde birçok bilimsel konu hakkında görüş ileri sürdü. çalışmalarında ilk ortaçağ öğretisi Platon ve yeni Aristotuculuk arasındaki geçişi yansıttı. Bu yüzden de matematiği ve ışığın Platonik benzetmesini eserlerinde uygulamayı denedi. Grosseteste ışığı dört farklı perspektifle tartışmasıyla bilinmektedir. Bunlar ışığın epistemolojisi, ışığın metafiziği, ışık fiziği ve ışığın teolojisidir.
Işığın epistemolojisi ve teolojisi bir kenara bırakılırsa, ’nin ışığın kozmogonisi teorisi ortaçağda bugün Büyük Patlama diye bilinen evrenin oluşumunu açıklamaktadır. Hem İncil’e hem de ışık bilimselliğine, dayanarak İncil’deki şu bölümden esinlenmiştir (Yaratılış 1:3): "Tanrı dedi ki orada bir ışık vardır.” Böylece yaratılışın genel sürecini ve evrenin genişlemesini fiziğe dayandırarak açıklamıştır.
İngiliz Fransisken, ’nin yazılarından son derece etkilenmiştir. Onun optik yazılarında; o , Aristo, İbn Sina, İbn Rüşd, Euclid, el-Kindi, Ptolemy, ve da dahil olmak üzere son zamanlarda çevrilmiş, optik ve felsefi eserlerin geniş bir yelpazesini gösterdi. O köleci kopyacı olmamasına rağmen, Arap yazar Alhacen yazılarındaki ışık ve görüş onun matematiksel analizini çekti. Ama o, her nesne almak için yakındaki nesnelerin üzerine bir güç (tür) yayan Platoncu konseptini ekledi. Bacon'ın optikteki tür kullanımı Aristo felsefesi cins / tür kategorilerinden önemli ölçüde farklıdır. Başka bir İngiliz Fransisken , çalışmaları üzerine inşa etti ve daha önceki yazarların çeşitli bir yelpazede Orta Çağ Optik üzerinde en çok kullanılan ders kitabı oldu. Onun kitabı ışık ve renk niteliğinden ziyade vizyona yani bizim nasıl baktığımıza yoğunlaştı. Pechamı, Alhacen tarafından belirlenen bir model izledi, ama Alhacen fikirlerini, Roger Bacon tarzında yorumladı. Öncüllerindeki gibi, son zamanlarda Perspectiva başlıklı konuya büyük bir sunum oluşturmak için Yunan ve Arapçadan tercüme optik eserlerinin üzerinde yoğunlaştı. Onun teorisinin vizyonunu izler ve eserindeki pasajların Bacon fikirlerinden etkilendiğini göstermesine rağmen, o Bacon'ın kavramını dikkate almaz.
Rönesans ve erken modern optik
Johannes Kepler, onun 1600 ay denemesinden gelen optik yasalarını incelemeye aldı. Ay ve Güneş tutulmaları gibi beklenmedik gölge boyutları, örneğin bir tam ay tutulması, kırmızı renk ve bir tam güneş tutulmasında sıra dışı ışık gibi açıklanamayan fenomenler sundu. ilgili konular tüm astronomik gözlemlere uygulanır. 1603 sayesinde, üzerine odaklandığı için yaptığı başka işler durakladı; 1 Ocak 1604 tarihinde imparatora sunulduğu ortaya çıkan el yazması, (Astronomi Optik Bölüm) tarafından yayınlanmıştır. Onda, Kepler, düz ve eğimli aynalar ve iğne deliği kameralar ilkeleri, yanı sıra paralaks olarak optik ve göksel cisimlerin görünür boyutlarda astronomik etkileri ile ışık, yansıma yoğunluğu yöneten Ters kare kanunu nitelendirdi. genellikle, modern optiğin temeli olarak kabul edilmektedir (1580-1626) 1621 yılında şimdi Snell yasası olarak bilinen kırılma matematiksel yasasını bulundu. Daha sonra René Descartes (1596-1650) bir gökkuşağının açısal çapı kenarı tarafından gözüne çapın 42 ° (yani açı olduğunu, geometrik yapı ve (aynı zamanda Descartes'ın yasası olarak bilinir) kırılma kanunu kullanılarak gösterdi gökkuşağı ve rainbow merkezi 42 °) 'dir. O da bağımsız yansıma yasasını keşfetti ve optik üzerine yaptığı deneme bu yasanın ilk yayınlandığı yer oldu.
Christiaan Huygens (1629-1695) optik alanında birçok eser yazdı. Bunlara Opera reliqua ve Traité de la lumière de dahildir Isaac Newton bir prizma renk içine beyaz ışığı emebildiğini ortaya koyan, ışığın kırılmasını araştırdı ve bir mercek ve ikinci bir prizma beyaz ışığa çok renkli spektrum yeniden oluşmasına neden olabilir. O da renkli ışığın, renkli bir ışını dışarıdan ayıran ve çeşitli nesneler üzerinde parlayan özelliklerini değiştirmek olmadığını gösterdi. Newton yansıyan veya dağınık ya da iletilmiş olsun, aynı renk kaldığını kaydetti. Böylece, o rengin önceden-renkli ışık yerine kendi renk üreten nesneler ile etkileşim nesnelerinin sonucu olduğu görülmektedir. Bu Newton'un renk teorisi olarak bilinir. Bu işten herhangi bir kırılma teleskopunun ışık dağılımının muzdarip olacağı sonucuna vardı ve bu sorunu aşmak için bir yansıtıcı teleskop icat etti. O teleskopların optik kalitesini artırmak için Newton'un halkalarını kullanarak, kırılma teleskop için üstün bir araç üretmeyi başardı. 1671 yılında Royal Society yaptığı teleskopu yansıtan bir gösteri istedi. Onların ilgisi daha sonra onun optik içine genişletilmiş renk üzerine olan kendi notlarını yayınlamaya onu teşvik etti. Newton ışık parçacıkları veya yuvarlar oluştuğunu ve yoğun ortamın hızlanarak kırıldığını savundu, ama o ışığın kırınımı açıklamak için dalgalar ile onları ilişkilendirmek zorunda kaldı. Daha sonra fizikçiler onun yerine ışık kırınımını açıklamak için tamamen dalgalı bir açıklama yanaydı. Bugünün kuantum mekaniği, fotonlar ve dalga-parçacık ikiliği fikri Newton'un ışık anlayışına sadece küçük bir benzerlik taşımaktadır. 1675 yılında yaptığı ise, Newton parçacıklar arasındaki kuvvetleri aktarmak için eter varlığını oturtmuştur. 1704 yılında, Newton o ışığın kendi parçacık teorisini izah ettiği Optik yazısını yayınladı.
Difraktif optik başlangıcı
Işığın kırınım etkileri ilk kez dikkatle tarafından gözlemlendi ve karakterize edildi. Grimaldi gözlem sonuçları 1665 yılında ölümünden sonra yayınlandı. Isaac Newton, bu etkileri okudu ve ışık ışınlarının büklümünü onlara bağladı. James Gregory (1638-1675) etkili bir şekilde ilk kırınım ızgarası olan bir kuş tüyü neden kırınım desenleri, gözlemledi. 1803 yılında Thomas Young, onun çift yarık interferometresi ile iki yakın aralıklı yarıklar gelen ünlü deney gözlem girişimini yaptı. İki farklı yarıktan kaynaklanan dalgaların girişimi sonuçlarının açıklamasından, o ışığın, dalgalar gibi yayılması gerektiğini çıkartmıştır. Augustin-Jean Fresnel 1815 ve 1818 yılında yayınlanan daha kesin çalışmalar ve kırınım hesaplamaları yaptı ve böylece Newton'un tanecik teorisine karşı, Young tarafından canlanan ve Christiaan Huygens tarafından ilerleyen ışığın dalga teorisine büyük destek verdi.
Lensler ve lens yapımı
Bilinen en eski lensler genellikle cilalı kristalden yapılmış. Eski Mısır, Yunanistan ve Babil'de birçok benzer lensler vardır. Eski Romalılar ve Yunanlar lensleri yapmak için su ile dolu cam küreler kullanmıştır
Büyütme erken tarihsel referansının "basit cam mercekler menisküs" tasviri MÖ 5. yüzyılda eski Mısır hiyeroglifine kadar uzanır. MS 1. yüzyılda İmparator Nero'nun bir öğretmeni "Mektuplar, ancak küçük ve belirsiz, suyla dolu genişlemiş ve daha net bir küre veya camdan görülür." demiştir. İmparator Nero da düzeltici mercek gibi bir zümrüt kullanılarak gladyatör oyunları izlediğini söylemiştir. İbn-i Heysem (Alhacen), Optik Kitabında iğne deliğinin etkileri, içbükey mercekler ve büyütücü gözlük hakkında yazmıştır. Roger Bacon gözlükte büyüteç gibi cam küre parçaları kullanmış ve insanlara okumakta yardımcı olmak için kullanılabilir olduklarını tavsiye etmiştir. Roger Bacon, 11. yüzyılda Alhacen’den ilham almıştır. O ışığın nesnelerden yansıdığını ve onlardan serbest kalmadığını keşfetti. İtalya'da 1284 yılında, ilk giyilebilir gözlük icadını yapmıştır.
11. ve 13. yüzyıl arasında "okuma taşları" icat edildi. Genellikle aydınlatıcı el yazmalarını okumada yardımcı olmak için rahipler tarafından kullanılan bu icadın ilk yarısında cam küre keserek yapılan ilkel dışbükey lens vardı. Taşlar ile denendiği gibi, yavaş yavaş sığ lenslerin daha etkili büyüttüğü anlaşılmıştır.
Bilinen en eski çalışan teleskop, 1608 yılında Hollanda'da ortaya çıkan kırılma teleskopu oldu. Onların gelişimi üç kişiye yatırılmaktadır. Hans Lippershey, ve . Galileo ertesi yıl bu tasarımları büyük ölçüde geliştirmiştir. Isaac Newton, 1668 yılında ilk işlevsel yansıtan teleskop inşasına katkı sağlamıştır.
İlk mikroskop Hollanda Cumhuriyeti'nde Middelburg’da 1595 yılı civarında yapılmıştır. Üç farklı gözlük yapımcısına buluş için kredi verilmiştir: Hans Lippershey (aynı zamanda ilk gerçek teleskop geliştirdi); ; ve oğlu, Zacharias. Bu işleme kredi olan tarafından "mikroskop" adı verilmiştir. 1625 yılında Galileo Galilei adlı bileşik mikroskopa onun isimi verildi.
Kuantum optiği
Işık foton denilen parçacıklardan oluşur ve dolayısıyla doğal nicelenmiştir. , doğa ve ışık olarak nicelenen fotonlarının etkilerinin incelenmesidir. Işığın nicelenen olabileceğini ilk göstergesi 1899 yılında Max Planck’dan gelmiştir. O, kara cisim radyasyon modellenmesini madde ışık ve arasındaki enerji alışverişi, sadece quanta denilen ayrı miktarlarda oluştuğunu varsayarak doğrulamıştır. Bu ayrıklığın kaynağının madde veya ışık olup olmadığını bilinmiyordu. 1905 yılında, Albert Einstein fotoelektrik etkisi teorisini yayınladı. Bu etki için tek olası açıklama ışığın kendisini nicelediği ortaya çıktı. Daha sonra, Niels Bohr, atomların sadece enerji ayrık miktarlarda yayıldığını göstermiştir. Bu gelişmeler madde ışık arasındaki etkileşimin anlaşılmasını takiben kuantum optik temelini oluşturdu ama aynı zamanda bir bütün olarak kuantum mekaniğinin gelişimi için de çok önemlidir. Ancak, kuantum mekaniğinin madde-ışık etkileşimi ile ilgili alt alanları esas olarak ışık yerine maddeyi araştırma olarak kabul etti ve dolayısıyla atom fiziği ve kuantum elektroniği konuşuldu. Bu 1953 yılında maser ve 1960 yılında lazer icadı ile değişti. Lazer bilimi önemli bir alan haline geldi ve lazerin ilkelerinin temel kuantum mekaniği ışık özellikleri üzerine daha fazla vurgu ile çalışıldı ve kuantum optiği ismi geleneksel hale geldi.
Lazer biliminin iyi teorik temellerini gerektirdi ve aynı zamanda bu araştırmalar kısa zamanda çok verimli oldu, kuantum optiğine ilgi arttı. Kuantum alan teorisi Dirac çalışmalarını takiben, , Roy J. Glauber ve daha ayrıntılı bir foto algılama ve ışık istatistikleri kazanmak için 1950 ve 1960'larda elektromanyetik alana kuantum teorisini uygulamışlardır. Işığın klasik dalgaları ile tarif edilemeyen bazı durumları gerçekleştirmesi ve lazer ışığının kuantum açıklamasına uyumlu duruma getirilmesine yol açtı. 977 yılında, Kimble bir kuantum açıklamasına gerekli ilk ışık kaynağını gösterdi: Bir seferde bir foton yayan tek atom. Bir başka kuantum durumu, herhangi bir klasik durumu üzerine belirli avantajlara sahip ışık, sıkışmış ışık, önerilmişti. Aynı zamanda, kısa ve ultra kısa lazer darbelerinin üretimine düşlenemeyecek işlemler hızlı çalışmalara yol açtı. Katı hal araştırma (örneğin Raman spektroskopisi) için başvurularda bulunuldu ve konuyla ilgili ışığın mekanik kuvvetleri üzerinde çalışıldı. İkinci lazer ışınıyla atomları veya hatta küçük biyolojik numunelerin optik tuzak veya optik cımbızları havaya kaldırmaya ve konumlandırmaya yol açtı. Bu, Doppler soğutma ile birlikte ünlü Bose-Einstein yoğunlaşmasını elde etmek için gerekli önemli teknoloji oldu. Diğer dikkat çekici sonuçlar , kuantum ışınlanma ve kuantum mantık kapılarının gösterilmesidir. İkincisi kuantum bilgi teorisi ile çok ilgilidir, kısmen kuantum optik ile ortaya çıkan bir konudur, kısmen teorik bilgisayar bilimlerinden oluşturulmuştur.
Bugünün kuantum optik araştırmacıları arasında ilgi alanları parametrik aşağı dönüşüm, parametrik salınımını, daha kısa ışık darbelerini, kuantum bilgi için kuantum optik kullanımını, tek atomların manipülasyonunu, , onların uygulamalarını ve onların nasıl işleneceğini (genellikle atom optik olarak adlandırılan bir alt alanı) ve daha fazlasını içerir. Bilgi aktarımı ve hesaplama için kullanıma fotonları getirmeyi amaçlayan kuantum optik için araştırmaların çoğu, fotonlar ve fotoniklerin şimdi sahip olunan elektron ve elektroniklerde rol alacağı iddiasını vurgulamak için, fotonik olarak adlandırılır.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- Crombie, A. C. Robert Grosseteste and the Origins of Experimental Science. Oxford: Clarendon Press, 1971.
- Howard, Ian P.; Wade, Nicholas J. (1996), "Ptolemy's contributions to the geometry of binocular vision", Perception, 25 (10), ss. 1189-201, doi:10.1068/p251189, (PMID) 9027922.
- "Alhazen's Theory of Vision and its Reception in the West", Isis 58 (1967), 321-341.
- Theories of Vision from al-Kindi to Kepler. Chicago: University of Chicago Press, 1976.
- The Crystal Sun. London: Arrow Books, 2000 .
- Morelon, Régis; Rashed, Roshdi (1996), , 2, Routledge, ISBN , OCLC 34731151.
- Wade, Nicholas J. (1998), A Natural History of Vision, Cambridge, Massachusetts: MIT Press, ISBN , OCLC 37246567.
- History of Optics (audio mp3)24 Nisan 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde . by Simon Schaffer, Professor in History and Philosophy of Science at the University of Cambridge, Jim Bennett, Director of the Museum of the History of Science at the University of Oxford and Emily Winterburn, Curator of Astronomy at the National Maritime Museum (recorded by the BBC).
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu madde Vikipedi bicem el kitabina uygun degildir Maddeyi Vikipedi standartlarina uygun bicimde duzenleyerek Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Gerekli duzenleme yapilmadan bu sablon kaldirilmamalidir Haziran 2015 Optik Misir ve Mezopotamyalilar tarafindan gelistirilen lenslerle baslamis ve Yunan ve Hint filozoflari tarafindan gelistirilen isik ve vizyon teorileri takip etmistir Geometrik optik gelismesi ise dunyasinda baslamistir Optik kelimesi Yunanca maddenin gormesi anlamina gelen ta ὀptika kelimesinden turetilmistir Optik Orta Cag Islam dunyasi gelismeleri tarafindan yeniden gelistirildi ornek olarak fiziksel ve psikolojik optikler verilebilir Daha sonra erken modern Avrupa da onemli gelismeler olmustur ve baslamistir Bu calismalardan onceki calismalar artik klasik optik olarak bilinir Modern optik donemi 20 yuzyilda gelistirilen optik arastirma alanlari anlamina gelir ornek olarak ise dalga optigi ve kuantum optigi verilebilir Ilk caglarda optikBilinen ilk patlatilmis kristalden sik sik kuvars mineralinden yapilmisti ve MO 750 lerdeki gibi lenslere dayaniyordu Antik Yunan Misir ve Babillerde de benzer lensler vardi Antik Roma ve lensler cam yuzeyleri su ile doldurularak yapilirdi Ancak Orta Caglara kadar cam lensler dusunulmemisti bile Antik Misir heykellerine takilan bazi lensler yukarida bahsedilenlerden daha eskidir Onlarin lens olarak gorulup gorulmedigi hakkinda bir takim supheler vardir Ancak suphesiz bu lensler camdi ve estetik amacli hizmet goruyorlardi Heykeller anatomik olarak dogru sematik gozler olarak gorunuyordu Eski Hindistan da MO 6 ve 5 yuzyillarda ve felsefi okullari isik uzerinde teoriler gelistirdi okuluna gore isik kendi disinda butun elementlerin olustugu bes temel ince elementten biriydi Bunun aksine okulu anatomik olmayan eter bosluk ve zaman yuzeylerinde fiziksel dunyaya anatomik bir teori olusturdu Temel atomlar gercek anlamlari ile karistirilmamasi gereken toprak su ates ve havadir Bu atomlar molekul olusturmak icin daha cok birlesen ikili molekulleri olusturmak icin alinir Hareket fiziksel atomlarin yer degistirmesi olarak aciklanir Isik dogrultusu ates atomlarinin yuksek vektorel hiz akisi olarak alinir Isik partikulleri ates atomlarinin hizina ve duzenine bagli olarak farkli karakteristik ozellikler sergileyebilir MO 1 yuzyil siralarinda Gunes in 7 isini demekti MO 5 yuzyilda Empedocles her seyin ates hava toprak ve su olmak uzere 4 elementten olustugunu varsaydi Empedocles Afrodit in insan gozunu bu 4 element disinda bir seyden yaptigina ve atesi gozden disari parlayarak bakisi mumkun kilan gozun icine yaktigina inanirdi Bu dogru olsaydi insanlar gunduz oldugu gibi gece de gorebilirdi Bu demek oluyor ki Empedocles gozden cikan isinlar ile gunes gibi bir kaynaktan cikan isinlar arasinda bir iliski kurmus oldu nde Yunan Matematikci Euclid esit acilarda olan cisimler esit gozukurken daha genis aciyla gorulen cisimlerin daha genis ve daha dar acililarin da daha dar gozuktugunu gozlemledi Devam eden 36 dengede Euclid objenin gercek buyuklugunu onun gozle arasindaki mesafeyle iliskilendirir ve silindir ve konilerin gercek buyukluklerini farkli acilardan gozlemleyerek arastirir bu sonuclarin astronomide cok onemli olduguna inanirdi ve Syntaxis of Ptolemy den once daha kucuk calismalarin kisa ve detayli ozetleri olan Euclid in deki yla birlikte Optik Bilimleri ni calismalarina dahil ederdi MO 55 yuzyilda Antik Yunan atomcularin fikirleri uzerine calismalar yuruten Romali Lucretius sunlari yazmistir Gunes in isigi ve isisi disari acildiginda hic vakit kaybetmeden hava bosluguna ittirme dogrultusunda atis yapan minik atomlardan olusmuslardir Sonraki zamanlarda one surulen ne benzemesine ragmen Lucretus un bakis acilari genel olarak kabul gormemisti ve isik halen gozden cikiyor farzedilirdi adli kitabinda geometrik bir metotla duz aynadan yansiyan isik isini tarafindan kat edilen asil yorungenin herhangi bir kaynak ve gozlem noktasi arasindan yansiyan isindan daha kisa oldugunu gosterdi 2 yuzyilda Aleksandriyen bir Yunan veya yunanlastirilmis bir Misirli olan yansima ve kirilma calismalarini yuruttu Su hava ve camdaki kirilma acilarini olctu Yayinladigi sonuclar ise yaptigi olcumleri kendi yanlis varsayimi olan kirilma acisinin gelis acisi ile orantili olduguna uyarladigini gosteriyor 5 yuzyilda ve 7 yuzyilda gibi Hindistanli bir atomculuk turu gelistirdi Bu atomculuk isik ve enerjinin anlik isildamasi olan atomsal birimlerden olusan gercek hakkinda yapilmis bir felsefedir Onlar her maddenin bu isik ya da enerji parcaciklarindan olustugunu dusunseler de isigi modern foton algisi gibi enerjiye esdeger bir atomsal birim olarak goruyorlardi Geometrik optigin baslangici Burada tartisilan genc yazarlar fiziksel psikolojik veya fizyolojiden daha cok geometrik olarak degerlendirilir Geometrik optik uzerine bilinen ilk yazar Oklid oldu Oklid kendi optik calismalarina basladi Satirlar veya gorsel isinlar duz bir cizgi icine cizilebilir Bir objenin uzerine dusen bu satirlar bir koni olusturur Cizgilerin uzerine dusen bu seyler gorulur Buyuk acilar altinda kalan bu isler daha buyuk gorunur Eger bu seyler yuksek bir ray tarafindan gorunurse daha yuksek gorunur Sag isinlar sagi sol isinlar solu gorur Cesitli acilar icinde gorulen seyler daha net gorulur Oklid bu gorsel isinlarin fiziksel dogasini tanimlamadi ama geometri prensiplerini kullanarak perspektif etkileri ve uzaktan bakildiginda yuvarlamayi tartisti Oklid gorusunu daha basit hale getirebilmek icin kendi analizini sinirlandirdi bu gorusu bazi geometrik optik problemlerin geri yansimasindan aldigi cevaplarla gelistirdi Oklidin aksine Kahraman Alexandra bazen fiziksel doganin gorsel isinlarini yorumladi Onlar nesneyi goren gozun buyuk bir hizla ilerledigini ve duz yuzeylerden yansitildigini ama yuzeyler uzerindeki gozeneklerin nefessiz kaldigini fark etti Bu da emisyon teorisi olarak bilinir hale geldi Kahraman Hero bu yolla birlikte yansima ve siklik acisinin esit oldugunu soylemistir Bunu soylerken gozlemci ve nesne arsindaki mesafenin en kisa yol oldugunu da soylemistir Bunun temeliyle birlikte bir nesnenin duzlem aynadaki goruntusuyle ilgili iliskiyi tanimlamayi basardi Ozellikle nesnenin goruntusu gercekte oldugu gibi aynanin gerisinde gorunuyordu Kahraman Hero gibi Ptolemy de gorsel isinlari objeden goze gelen isinlar olarak kabul etmistir ama Kahraman Hero farkli olarak bu gorsel cizgilerin sureksiz bir cizgi oldugunu degil surekli bir koni olusturdugunu dusundu Ptolemy dogrudan veya yansiyan gorus calismasini gelistirdi O ayni zamanda ara yuz yoluyla yogunluklari farkli iki ortamdaki cisimleri kirilan isinlar sayesinde gordugumuzu anlatmak icin calismalar yapti Sudan bardaga havadan bardaga ve havadan suya baktigimizda meydana gelen isik kirilmalarini anlatmak icin deneyler yapti Onun farkli sonuclari hava su ara yuzu icin calismistir ve onun buldugu degerler genellikle yansimasina benziyordu Ama Ptolemy nin onsel modeli dogal kirilmaya aykiri bulunmaktadir Optik ve Islam Dunyasi nin gorusuSimdi Snell yasasi olarak da bilinen kirilma hukuk kesfini gosteren Ibn i Sehl adli el yazmasinin bir sayfa kopyasi El Kindi 801 873 Islami dunyanin en eski ve onemli optik yazarlarindan birisiydi Batida de radiis stelarum olarak bilinen calismada El Kindi dunyadaki her seyin Her yorungede tum dunyayi dolduran isinlar yaydigina dair bir teori gelistirdi Bu aktif guc isini teorisi ileride Robert Grosseteste ve Roger Bacon gibi alimler uzerinde bir etki yaratti 940 1000 Bagdat mahkemesine uye bir Iranli matematikciydi 984 lerde Burning Mirrors and Lenses uzerine bir tez yazdi Bu tezinde kavisli cukur ve tumsek aynalarin ve lenslerin isigi nasil kirdigi ve isiga nasil odaklandigina dair anlayisini acikladi Calismasinda Shnell in matematiksel kanununa esdeger olan isigin kirilmasi kanununu kesfetti Isigin kirilmasi kanununu yorungede tek bir noktaya odaklanan lens ve aynalarin sekillerini hesaplamak icin kullandi Bati dunyasinda ve Alhazen olarak da bilinen Ibni Heysem 965 1040 Yunan optik teorilerinin daha kapsamli ve sistematik bir analizini olusturdu Ibni Heysem in asil basarisi aslinda bunun iki katiydi Ilki gorme isigin goze gelmesiyle olusur konusunda israr etmek ikincisi de ilk optik geometrici yazarlar tarafindan tartisilan isinlarin fiziksel dogasini tespit edebilmek Daha sonra bu fiziksel isinlari geometri ilkelerine gore inceledi Optik uzerine bircok kitap yazdi bunlardan da en onemlisi Arapca yazimli olan optik kitabidir Bu kitap Latinceye De Aspectivus ya da Perspectiva olarak cevrilmistir Bu kitap Heysem in dusuncelerini bati dunyasina yaymasina ve optigin sonraki yillarda gelisimine buyuk katkilar sagladi Avicenna 980 1037 isigin hizinin sinirli oldugu konusunda Alhazen le ayni gorusteydi Cunku gozlemlerine gore eger isigin algilanmasi bir isik kaynagindan gelen partikullerden kaynaklanirsa isigin hizi sinirli olmali de isigin sinirli bir hizi oldugu gorusune katiliyordu ve isigin sesten daha hizli oldugunu kesfeden ilk kisiydi 11 yuzyilin ikinci yarisinda Endulus te yasayan daha sonra Latinceye Liber de Crepisculis olarak cevrilen optik uzerine bir eser yazdi Bu kitap Alhazen e ithaf edilmektedir ama asli boyle degildir Bu gunesin sabah alacakaranlikta hangi aciyla dogdugunun ve gece hangi aciyla gokyuzunde durdugunu hesaplamayi amaclayan kisa bir ongoru kitabiydi Ayrica gunes isinlarini yayilmasinda atmosferdeki nemin etkisini de icermekteydi Deneyleri boyunca modern degerlere en yakin olan 18 dereceyi elde etti 13 ve 14 yuzyilin sonlarina dogru 1236 1311 ve ogrencisi in 1260 1320 eseri uzerinde calismaya devam ettiler ve gokkusagi olusumunu ilk defa dogru aciklayabilen ilk kisiler oldular buluslarini Optik Kitabi adi altinda yayinladi Orta Avrupa da optikIngiliz vaftiz Robert Grosseteste 1175 1253 ortacag universitelerinin kuruldugu yillarda ve Aristo nun eserlerinin incelendigi donemde bircok bilimsel konu hakkinda gorus ileri surdu calismalarinda ilk ortacag ogretisi Platon ve yeni Aristotuculuk arasindaki gecisi yansitti Bu yuzden de matematigi ve isigin Platonik benzetmesini eserlerinde uygulamayi denedi Grosseteste isigi dort farkli perspektifle tartismasiyla bilinmektedir Bunlar isigin epistemolojisi isigin metafizigi isik fizigi ve isigin teolojisidir Isigin epistemolojisi ve teolojisi bir kenara birakilirsa nin isigin kozmogonisi teorisi ortacagda bugun Buyuk Patlama diye bilinen evrenin olusumunu aciklamaktadir Hem Incil e hem de isik bilimselligine dayanarak Incil deki su bolumden esinlenmistir Yaratilis 1 3 Tanri dedi ki orada bir isik vardir Boylece yaratilisin genel surecini ve evrenin genislemesini fizige dayandirarak aciklamistir Optik semasi gosteren isik su dolu cam bir kure kap tarafindan kiriliyor Ingiliz Fransisken nin yazilarindan son derece etkilenmistir Onun optik yazilarinda o Aristo Ibn Sina Ibn Rusd Euclid el Kindi Ptolemy ve da dahil olmak uzere son zamanlarda cevrilmis optik ve felsefi eserlerin genis bir yelpazesini gosterdi O koleci kopyaci olmamasina ragmen Arap yazar Alhacen yazilarindaki isik ve gorus onun matematiksel analizini cekti Ama o her nesne almak icin yakindaki nesnelerin uzerine bir guc tur yayan Platoncu konseptini ekledi Bacon in optikteki tur kullanimi Aristo felsefesi cins tur kategorilerinden onemli olcude farklidir Baska bir Ingiliz Fransisken calismalari uzerine insa etti ve daha onceki yazarlarin cesitli bir yelpazede Orta Cag Optik uzerinde en cok kullanilan ders kitabi oldu Onun kitabi isik ve renk niteliginden ziyade vizyona yani bizim nasil baktigimiza yogunlasti Pechami Alhacen tarafindan belirlenen bir model izledi ama Alhacen fikirlerini Roger Bacon tarzinda yorumladi Oncullerindeki gibi son zamanlarda Perspectiva baslikli konuya buyuk bir sunum olusturmak icin Yunan ve Arapcadan tercume optik eserlerinin uzerinde yogunlasti Onun teorisinin vizyonunu izler ve eserindeki pasajlarin Bacon fikirlerinden etkilendigini gostermesine ragmen o Bacon in kavramini dikkate almaz Ronesans ve erken modern optikJohannes Kepler onun 1600 ay denemesinden gelen optik yasalarini incelemeye aldi Ay ve Gunes tutulmalari gibi beklenmedik golge boyutlari ornegin bir tam ay tutulmasi kirmizi renk ve bir tam gunes tutulmasinda sira disi isik gibi aciklanamayan fenomenler sundu ilgili konular tum astronomik gozlemlere uygulanir 1603 sayesinde uzerine odaklandigi icin yaptigi baska isler durakladi 1 Ocak 1604 tarihinde imparatora sunuldugu ortaya cikan el yazmasi Astronomi Optik Bolum tarafindan yayinlanmistir Onda Kepler duz ve egimli aynalar ve igne deligi kameralar ilkeleri yani sira paralaks olarak optik ve goksel cisimlerin gorunur boyutlarda astronomik etkileri ile isik yansima yogunlugu yoneten Ters kare kanunu nitelendirdi genellikle modern optigin temeli olarak kabul edilmektedir 1580 1626 1621 yilinda simdi Snell yasasi olarak bilinen kirilma matematiksel yasasini bulundu Daha sonra Rene Descartes 1596 1650 bir gokkusaginin acisal capi kenari tarafindan gozune capin 42 yani aci oldugunu geometrik yapi ve ayni zamanda Descartes in yasasi olarak bilinir kirilma kanunu kullanilarak gosterdi gokkusagi ve rainbow merkezi 42 dir O da bagimsiz yansima yasasini kesfetti ve optik uzerine yaptigi deneme bu yasanin ilk yayinlandigi yer oldu Christiaan Huygens 1629 1695 optik alaninda bircok eser yazdi Bunlara Opera reliqua ve Traite de la lumiere de dahildir Isaac Newton bir prizma renk icine beyaz isigi emebildigini ortaya koyan isigin kirilmasini arastirdi ve bir mercek ve ikinci bir prizma beyaz isiga cok renkli spektrum yeniden olusmasina neden olabilir O da renkli isigin renkli bir isini disaridan ayiran ve cesitli nesneler uzerinde parlayan ozelliklerini degistirmek olmadigini gosterdi Newton yansiyan veya daginik ya da iletilmis olsun ayni renk kaldigini kaydetti Boylece o rengin onceden renkli isik yerine kendi renk ureten nesneler ile etkilesim nesnelerinin sonucu oldugu gorulmektedir Bu Newton un renk teorisi olarak bilinir Bu isten herhangi bir kirilma teleskopunun isik dagiliminin muzdarip olacagi sonucuna vardi ve bu sorunu asmak icin bir yansitici teleskop icat etti O teleskoplarin optik kalitesini artirmak icin Newton un halkalarini kullanarak kirilma teleskop icin ustun bir arac uretmeyi basardi 1671 yilinda Royal Society yaptigi teleskopu yansitan bir gosteri istedi Onlarin ilgisi daha sonra onun optik icine genisletilmis renk uzerine olan kendi notlarini yayinlamaya onu tesvik etti Newton isik parcaciklari veya yuvarlar olustugunu ve yogun ortamin hizlanarak kirildigini savundu ama o isigin kirinimi aciklamak icin dalgalar ile onlari iliskilendirmek zorunda kaldi Daha sonra fizikciler onun yerine isik kirinimini aciklamak icin tamamen dalgali bir aciklama yanaydi Bugunun kuantum mekanigi fotonlar ve dalga parcacik ikiligi fikri Newton un isik anlayisina sadece kucuk bir benzerlik tasimaktadir 1675 yilinda yaptigi ise Newton parcaciklar arasindaki kuvvetleri aktarmak icin eter varligini oturtmustur 1704 yilinda Newton o isigin kendi parcacik teorisini izah ettigi Optik yazisini yayinladi Difraktif optik baslangici 1803 yilinda Royal Society e basvuran Thomas Young iki yarik kirinimini cizdi Isigin kirinim etkileri ilk kez dikkatle tarafindan gozlemlendi ve karakterize edildi Grimaldi gozlem sonuclari 1665 yilinda olumunden sonra yayinlandi Isaac Newton bu etkileri okudu ve isik isinlarinin buklumunu onlara bagladi James Gregory 1638 1675 etkili bir sekilde ilk kirinim izgarasi olan bir kus tuyu neden kirinim desenleri gozlemledi 1803 yilinda Thomas Young onun cift yarik interferometresi ile iki yakin aralikli yariklar gelen unlu deney gozlem girisimini yapti Iki farkli yariktan kaynaklanan dalgalarin girisimi sonuclarinin aciklamasindan o isigin dalgalar gibi yayilmasi gerektigini cikartmistir Augustin Jean Fresnel 1815 ve 1818 yilinda yayinlanan daha kesin calismalar ve kirinim hesaplamalari yapti ve boylece Newton un tanecik teorisine karsi Young tarafindan canlanan ve Christiaan Huygens tarafindan ilerleyen isigin dalga teorisine buyuk destek verdi Lensler ve lens yapimiBilinen en eski lensler genellikle cilali kristalden yapilmis Eski Misir Yunanistan ve Babil de bircok benzer lensler vardir Eski Romalilar ve Yunanlar lensleri yapmak icin su ile dolu cam kureler kullanmistir Buyutme erken tarihsel referansinin basit cam mercekler meniskus tasviri MO 5 yuzyilda eski Misir hiyeroglifine kadar uzanir MS 1 yuzyilda Imparator Nero nun bir ogretmeni Mektuplar ancak kucuk ve belirsiz suyla dolu genislemis ve daha net bir kure veya camdan gorulur demistir Imparator Nero da duzeltici mercek gibi bir zumrut kullanilarak gladyator oyunlari izledigini soylemistir Ibn i Heysem Alhacen Optik Kitabinda igne deliginin etkileri icbukey mercekler ve buyutucu gozluk hakkinda yazmistir Roger Bacon gozlukte buyutec gibi cam kure parcalari kullanmis ve insanlara okumakta yardimci olmak icin kullanilabilir olduklarini tavsiye etmistir Roger Bacon 11 yuzyilda Alhacen den ilham almistir O isigin nesnelerden yansidigini ve onlardan serbest kalmadigini kesfetti Italya da 1284 yilinda ilk giyilebilir gozluk icadini yapmistir 11 ve 13 yuzyil arasinda okuma taslari icat edildi Genellikle aydinlatici el yazmalarini okumada yardimci olmak icin rahipler tarafindan kullanilan bu icadin ilk yarisinda cam kure keserek yapilan ilkel disbukey lens vardi Taslar ile denendigi gibi yavas yavas sig lenslerin daha etkili buyuttugu anlasilmistir Bilinen en eski calisan teleskop 1608 yilinda Hollanda da ortaya cikan kirilma teleskopu oldu Onlarin gelisimi uc kisiye yatirilmaktadir Hans Lippershey ve Galileo ertesi yil bu tasarimlari buyuk olcude gelistirmistir Isaac Newton 1668 yilinda ilk islevsel yansitan teleskop insasina katki saglamistir Ilk mikroskop Hollanda Cumhuriyeti nde Middelburg da 1595 yili civarinda yapilmistir Uc farkli gozluk yapimcisina bulus icin kredi verilmistir Hans Lippershey ayni zamanda ilk gercek teleskop gelistirdi ve oglu Zacharias Bu isleme kredi olan tarafindan mikroskop adi verilmistir 1625 yilinda Galileo Galilei adli bilesik mikroskopa onun isimi verildi Kuantum optigiIsik foton denilen parcaciklardan olusur ve dolayisiyla dogal nicelenmistir doga ve isik olarak nicelenen fotonlarinin etkilerinin incelenmesidir Isigin nicelenen olabilecegini ilk gostergesi 1899 yilinda Max Planck dan gelmistir O kara cisim radyasyon modellenmesini madde isik ve arasindaki enerji alisverisi sadece quanta denilen ayri miktarlarda olustugunu varsayarak dogrulamistir Bu ayrikligin kaynaginin madde veya isik olup olmadigini bilinmiyordu 1905 yilinda Albert Einstein fotoelektrik etkisi teorisini yayinladi Bu etki icin tek olasi aciklama isigin kendisini niceledigi ortaya cikti Daha sonra Niels Bohr atomlarin sadece enerji ayrik miktarlarda yayildigini gostermistir Bu gelismeler madde isik arasindaki etkilesimin anlasilmasini takiben kuantum optik temelini olusturdu ama ayni zamanda bir butun olarak kuantum mekaniginin gelisimi icin de cok onemlidir Ancak kuantum mekaniginin madde isik etkilesimi ile ilgili alt alanlari esas olarak isik yerine maddeyi arastirma olarak kabul etti ve dolayisiyla atom fizigi ve kuantum elektronigi konusuldu Bu 1953 yilinda maser ve 1960 yilinda lazer icadi ile degisti Lazer bilimi onemli bir alan haline geldi ve lazerin ilkelerinin temel kuantum mekanigi isik ozellikleri uzerine daha fazla vurgu ile calisildi ve kuantum optigi ismi geleneksel hale geldi Lazer biliminin iyi teorik temellerini gerektirdi ve ayni zamanda bu arastirmalar kisa zamanda cok verimli oldu kuantum optigine ilgi artti Kuantum alan teorisi Dirac calismalarini takiben Roy J Glauber ve daha ayrintili bir foto algilama ve isik istatistikleri kazanmak icin 1950 ve 1960 larda elektromanyetik alana kuantum teorisini uygulamislardir Isigin klasik dalgalari ile tarif edilemeyen bazi durumlari gerceklestirmesi ve lazer isiginin kuantum aciklamasina uyumlu duruma getirilmesine yol acti 977 yilinda Kimble bir kuantum aciklamasina gerekli ilk isik kaynagini gosterdi Bir seferde bir foton yayan tek atom Bir baska kuantum durumu herhangi bir klasik durumu uzerine belirli avantajlara sahip isik sikismis isik onerilmisti Ayni zamanda kisa ve ultra kisa lazer darbelerinin uretimine duslenemeyecek islemler hizli calismalara yol acti Kati hal arastirma ornegin Raman spektroskopisi icin basvurularda bulunuldu ve konuyla ilgili isigin mekanik kuvvetleri uzerinde calisildi Ikinci lazer isiniyla atomlari veya hatta kucuk biyolojik numunelerin optik tuzak veya optik cimbizlari havaya kaldirmaya ve konumlandirmaya yol acti Bu Doppler sogutma ile birlikte unlu Bose Einstein yogunlasmasini elde etmek icin gerekli onemli teknoloji oldu Diger dikkat cekici sonuclar kuantum isinlanma ve kuantum mantik kapilarinin gosterilmesidir Ikincisi kuantum bilgi teorisi ile cok ilgilidir kismen kuantum optik ile ortaya cikan bir konudur kismen teorik bilgisayar bilimlerinden olusturulmustur Bugunun kuantum optik arastirmacilari arasinda ilgi alanlari parametrik asagi donusum parametrik salinimini daha kisa isik darbelerini kuantum bilgi icin kuantum optik kullanimini tek atomlarin manipulasyonunu onlarin uygulamalarini ve onlarin nasil islenecegini genellikle atom optik olarak adlandirilan bir alt alani ve daha fazlasini icerir Bilgi aktarimi ve hesaplama icin kullanima fotonlari getirmeyi amaclayan kuantum optik icin arastirmalarin cogu fotonlar ve fotoniklerin simdi sahip olunan elektron ve elektroniklerde rol alacagi iddiasini vurgulamak icin fotonik olarak adlandirilir Ayrica bakinizElektromanyetizma ve klasik optik kronolojisiKaynakcaCrombie A C Robert Grosseteste and the Origins of Experimental Science Oxford Clarendon Press 1971 Howard Ian P Wade Nicholas J 1996 Ptolemy s contributions to the geometry of binocular vision Perception 25 10 ss 1189 201 doi 10 1068 p251189 PMID 9027922 Alhazen s Theory of Vision and its Reception in the West Isis 58 1967 321 341 Theories of Vision from al Kindi to Kepler Chicago University of Chicago Press 1976 The Crystal Sun London Arrow Books 2000 ISBN 0 09 925679 7 Morelon Regis Rashed Roshdi 1996 2 Routledge ISBN 0 415 12410 7 OCLC 34731151 Wade Nicholas J 1998 A Natural History of Vision Cambridge Massachusetts MIT Press ISBN 0 262 23194 8 OCLC 37246567 History of Optics audio mp3 24 Nisan 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde by Simon Schaffer Professor in History and Philosophy of Science at the University of Cambridge Jim Bennett Director of the Museum of the History of Science at the University of Oxford and Emily Winterburn Curator of Astronomy at the National Maritime Museum recorded by the BBC