Refik Fazıl Epikman (1902, İstanbul - 17 Mayıs 1974, Ankara), Türk ressamdır.
Davutpaşa İdadisi’nden sonra 1918 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi’ne girdi. 1924 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nın açmış olduğu Avrupa sınavını kazanarak öğrenimine devam etmek üzere Paris’e gitti. Paris’te Julian Akademisi’nde atölyesinde çalıştı. 1928 yılında öğrenimini tamamlayıp yurda döndüğünde İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ne öğretmen olarak atandı. 15 Nisan 1929 tarihinde kurulan Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği’nin kurucu üyeleri arasında yer alır.
Birlik, Refik Epikman’ın dışında, Cevat Dereli, Şeref Akdik, Mahmut Cüda, Nurullah Berk, Hale Asaf, Ali Avni Çelebi, Zeki Kocamemi gibi ressam ve heykeltıraş Muhittin Sebati ile Ratip Aşir Acudoğlu gibi kurucu üyelerden oluşmaktadır. Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği, Türkiye Cumhuriyeti’nin resim alanında kurumsallaşmasının belirgin bir kanıtı olan, sanatçı birliği olarak kurulmuştur. Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin resim alanında “Müstakiller” hareketi, Avrupa’da sanat alanında hızla ortaya çıkan değişimleri Türkiye’ye getirmeleri, bir başka deyişle Müstakiller hareketinin, Türkiye Cumhuriyeti’nde eser veren sanatçıların ortak anlayış çerçevesinde bir araya gelerek “grup” kavramının ortaya çıkmasına neden olmaları bakımından önemlidir.
1931 yılında askerlik nedeniyle akademideki göreviden ayrılan sanatçı, askerde olduğu dönemde akademiye egemen olan, Osmanlı Ressamlar Cemiyeti üyelerinin engellemeleri nedeniyle, 1933 yılında askerlik görevinden döndüğünde, yeniden akademiye kabul edilmedi. Bunun üzerine Ankara Atatürk Lisesi’nde resim öğretmeni olarak göreve başladı, 1939 yılında ise Ankara Gazi Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü Resim-iş bölümüne atölye hocası olarak atandı.
1966 yılına kadar bu görevde kalan Refik Epikman, emekli olduktan sonra Halkevlerinde Güzel Sanatlar kolu başkanlığına getirildi. Resim uygulamalarının dışında çeşitli yayın organlarında yazdığı yazılar ile sanat olgusu adına önemli etkinlikler gerçekleştirdi. Sanat üzerine yazı ve kitaplarıyla, Türkiye’de sanat yayımcılığının emekleme aşamasının yaşandığı bir dönemde, önemli hizmetlerde bulundu. 1944’te düzenlenen 6. Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nde üçüncülük ödülünü, 1974’te 35. Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nde ise şeref ödülüne layık görüldükten 1 gün sonra 17 Mayıs 1974 tarihinde ölmüştür.
Çalışmalarını karma sergilerde sergileyen; ancak kişisel sergi açmayan sanatçı, ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi binasının toplantı salonuna açılan odalarına Cumhuriyet’in ilanını konu alan büyük boyutlu resimler yaptı.
Sanat anlayışı
Epikmanın çalışmalarını resimsel dil açısından, dışavurumcu konstrüktif - kübist etkili ve soyut eğilimler olmak üzere iki grupta toplamak mümkün. Her iki grupta da konu seçiminde çeşitlilik hakimdir.
Epikman yurt dışına çıkmadan önce Akademi’de Çallı’nın yanında çalıştı.Bu sürede izlenimci akımın etkisi altında yetişti. Ancak Fransa’daki eğitiminden sonra yurda döndüğünde izlenimcilik anlayışından tamamen uzaklaşarak konstrüktif bir temelden hareket ederek resim yapmaya başladı, süreç içerisinde kübist anlayışın yansımalarını çalışmalarına dahil etti. Bu dönem resimlerinde kullandığı renk ve ışık, izlenimci resim anlayışından tamamen farklı özelliklere sahiptir. Bu özellikleri yansıtan en önemli eseri 1928 yılında yaptığı “Bar” adlı resmidir.
Bu resimde komposizyon içerisinde yer alan figürlerin kübist -kontrüktivist bir anlayışla biçimlendiği görülmektedir. Komposizyonda etkili olan ışık, loş bir ortamı betimleyecek niteliktedir.
Komposizyonun merkezinde yer alan dans eden çift, belirgin bir hareket etkisini yansıtmaktadır. Bu hareket etkisi, figürler üstüne düşen parlak ışık ve devinimin gereği biçim bozma çabasıyla desteklenmektedir. Resmin solunda yer alan kırmızı giysili figür, komposizyonun temasını oluşturan bar ortamda dans eden çiftlerin çoğulluğunu vurgulamak adına tamamlayıcı ögedir. Bu figür aynı zamanda yaşanılan mekanın, resim çerçevesinin sınırlarıyla sınırlı olmadığını göstermektedir.Ayrıca resim yüzeyinde kullanılan kırmızı ve sarı renklerin nitelikleri expresif bir tavrın varlığını da göstermektedir.
1950’lerden itibaren başlayan soyut eğilimler Refik (Fazıl) Epikman’ın resimlerinde 1960’lı yıllardan sonra etkisini göstermeye başlar. 1966 yılında yapmış olduğu “Statik Düzen” adlı eseri soyut anlayışın egemen olduğu önemli bir örnektir. Bu tarihlerde “Soyut Komposizyon” adı altında yaptığı resimlerinde tuval yüzeyine dağılan geometrik kuruluşları ve lekesel değerler ile görsel ve duygusal çağrışımları ortaya koymaktadır.
“Statik Düzen” adlı çalışmasından sonraki bir tarihte yapmış olduğu “Vizyon III” adlı çalışmasında komposizyona hakim olan erkek figürü ile komposizyonda yer alan diğer unsurlar arasında var olan oransızlık, yeni eğilimin yanısıması olarak karşımıza çıkmaktadır.Bunun yanında soyut anlayışla yapmış olduğu diğer resimlerinden farklı olarak biçime bağlı kalmasına rağmen kübist bir tavrın egemen olduğu gözlemlenmektedir.
Ar, Ülkü, Güzel Sanatlar Dergisi gibi dönemin yayın organlarında sergi eleştirileri, sanat olayları ve sanat akımları ile ilgili yazılar da yazan sanatçı, Halkevi yayınları arasında çıkan 1944 yılında yazdığı 13-17. yüzyıllar arası “Klasik Ressamlar”, 1946 yılında yazdığı 17.,18. ve 19. Yüzyıl Dünya Sanatı adlı kitaplar sanat tarihi araştırmalarının ürünleridir.
Dış bağlantılar
- Refik Epikman ve müstakiller21 Kasım 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- [1][]
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Refik Fazil Epikman 1902 Istanbul 17 Mayis 1974 Ankara Turk ressamdir Davutpasa Idadisi nden sonra 1918 yilinda Sanayi i Nefise Mektebi ne girdi 1924 yilinda Milli Egitim Bakanligi nin acmis oldugu Avrupa sinavini kazanarak ogrenimine devam etmek uzere Paris e gitti Paris te Julian Akademisi nde atolyesinde calisti 1928 yilinda ogrenimini tamamlayip yurda dondugunde Istanbul Guzel Sanatlar Akademisi Mimar Sinan Guzel Sanatlar Universitesi ne ogretmen olarak atandi 15 Nisan 1929 tarihinde kurulan Mustakil Ressamlar ve Heykeltiraslar Birligi nin kurucu uyeleri arasinda yer alir Birlik Refik Epikman in disinda Cevat Dereli Seref Akdik Mahmut Cuda Nurullah Berk Hale Asaf Ali Avni Celebi Zeki Kocamemi gibi ressam ve heykeltiras Muhittin Sebati ile Ratip Asir Acudoglu gibi kurucu uyelerden olusmaktadir Mustakil Ressamlar ve Heykeltiraslar Birligi Turkiye Cumhuriyeti nin resim alaninda kurumsallasmasinin belirgin bir kaniti olan sanatci birligi olarak kurulmustur Cagdas Turkiye Cumhuriyeti nin resim alaninda Mustakiller hareketi Avrupa da sanat alaninda hizla ortaya cikan degisimleri Turkiye ye getirmeleri bir baska deyisle Mustakiller hareketinin Turkiye Cumhuriyeti nde eser veren sanatcilarin ortak anlayis cercevesinde bir araya gelerek grup kavraminin ortaya cikmasina neden olmalari bakimindan onemlidir 1931 yilinda askerlik nedeniyle akademideki goreviden ayrilan sanatci askerde oldugu donemde akademiye egemen olan Osmanli Ressamlar Cemiyeti uyelerinin engellemeleri nedeniyle 1933 yilinda askerlik gorevinden dondugunde yeniden akademiye kabul edilmedi Bunun uzerine Ankara Ataturk Lisesi nde resim ogretmeni olarak goreve basladi 1939 yilinda ise Ankara Gazi Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitusu Resim is bolumune atolye hocasi olarak atandi 1966 yilina kadar bu gorevde kalan Refik Epikman emekli olduktan sonra Halkevlerinde Guzel Sanatlar kolu baskanligina getirildi Resim uygulamalarinin disinda cesitli yayin organlarinda yazdigi yazilar ile sanat olgusu adina onemli etkinlikler gerceklestirdi Sanat uzerine yazi ve kitaplariyla Turkiye de sanat yayimciliginin emekleme asamasinin yasandigi bir donemde onemli hizmetlerde bulundu 1944 te duzenlenen 6 Devlet Resim ve Heykel Sergisi nde ucunculuk odulunu 1974 te 35 Devlet Resim ve Heykel Sergisi nde ise seref odulune layik goruldukten 1 gun sonra 17 Mayis 1974 tarihinde olmustur Calismalarini karma sergilerde sergileyen ancak kisisel sergi acmayan sanatci ilk Turkiye Buyuk Millet Meclisi binasinin toplanti salonuna acilan odalarina Cumhuriyet in ilanini konu alan buyuk boyutlu resimler yapti Sanat anlayisiEpikmanin calismalarini resimsel dil acisindan disavurumcu konstruktif kubist etkili ve soyut egilimler olmak uzere iki grupta toplamak mumkun Her iki grupta da konu seciminde cesitlilik hakimdir Epikman yurt disina cikmadan once Akademi de Calli nin yaninda calisti Bu surede izlenimci akimin etkisi altinda yetisti Ancak Fransa daki egitiminden sonra yurda dondugunde izlenimcilik anlayisindan tamamen uzaklasarak konstruktif bir temelden hareket ederek resim yapmaya basladi surec icerisinde kubist anlayisin yansimalarini calismalarina dahil etti Bu donem resimlerinde kullandigi renk ve isik izlenimci resim anlayisindan tamamen farkli ozelliklere sahiptir Bu ozellikleri yansitan en onemli eseri 1928 yilinda yaptigi Bar adli resmidir Refik Epikman in Bar adli yapiti Bu resimde komposizyon icerisinde yer alan figurlerin kubist kontruktivist bir anlayisla bicimlendigi gorulmektedir Komposizyonda etkili olan isik los bir ortami betimleyecek niteliktedir Komposizyonun merkezinde yer alan dans eden cift belirgin bir hareket etkisini yansitmaktadir Bu hareket etkisi figurler ustune dusen parlak isik ve devinimin geregi bicim bozma cabasiyla desteklenmektedir Resmin solunda yer alan kirmizi giysili figur komposizyonun temasini olusturan bar ortamda dans eden ciftlerin cogullugunu vurgulamak adina tamamlayici ogedir Bu figur ayni zamanda yasanilan mekanin resim cercevesinin sinirlariyla sinirli olmadigini gostermektedir Ayrica resim yuzeyinde kullanilan kirmizi ve sari renklerin nitelikleri expresif bir tavrin varligini da gostermektedir 1950 lerden itibaren baslayan soyut egilimler Refik Fazil Epikman in resimlerinde 1960 li yillardan sonra etkisini gostermeye baslar 1966 yilinda yapmis oldugu Statik Duzen adli eseri soyut anlayisin egemen oldugu onemli bir ornektir Bu tarihlerde Soyut Komposizyon adi altinda yaptigi resimlerinde tuval yuzeyine dagilan geometrik kuruluslari ve lekesel degerler ile gorsel ve duygusal cagrisimlari ortaya koymaktadir Statik Duzen adli calismasindan sonraki bir tarihte yapmis oldugu Vizyon III adli calismasinda komposizyona hakim olan erkek figuru ile komposizyonda yer alan diger unsurlar arasinda var olan oransizlik yeni egilimin yanisimasi olarak karsimiza cikmaktadir Bunun yaninda soyut anlayisla yapmis oldugu diger resimlerinden farkli olarak bicime bagli kalmasina ragmen kubist bir tavrin egemen oldugu gozlemlenmektedir Ar Ulku Guzel Sanatlar Dergisi gibi donemin yayin organlarinda sergi elestirileri sanat olaylari ve sanat akimlari ile ilgili yazilar da yazan sanatci Halkevi yayinlari arasinda cikan 1944 yilinda yazdigi 13 17 yuzyillar arasi Klasik Ressamlar 1946 yilinda yazdigi 17 18 ve 19 Yuzyil Dunya Sanati adli kitaplar sanat tarihi arastirmalarinin urunleridir Dis baglantilarRefik Epikman ve mustakiller21 Kasim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde 1 olu kirik baglanti