Roza Eskenazi (1890’ların ortaları – 2 Aralık 1980, Yunanca: Ρόζα Εσκενάζυ) “Rebetiko” ve geleneksel Küçük Asya Yunan müziğinin ve Türk halk müziğinin ünlü Yunan şarkıcılarından biridir. Eskenazi’nin kayıt ve sahne kariyeri 1920’lerin sonlarından 1970'lere kadar devam etmiştir.
Roza Eskenazi | |
---|---|
Genel bilgiler | |
Doğum | Sarah Skinazi 1890'lar İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu, |
Ölüm | 2 Aralık 1980 Atina, Yunanistan |
Tarzlar | Türk Halk Müziği,Caz, , Rebetiko, Smyrneiko |
Etkin yıllar | 1920-1977 |
Resmî site | www.mysweetcanary.com |
Çocukluğu
Eskenazi (Sarah Skinazi) İstanbul’da, fakir bir Yahudi Seferad ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
Kariyeri boyunca gerçek doğum tarihini saklamış, 1910 yılında doğduğunu söylemiştir. Aslında Eskenazi söylediğinden en az on yaş daha büyüktü; 1895- 1897 yılları arasında doğmuştur. Babası Avram Skinazi bir halı tüccarıydı. Karısı Flora ile birlikte, Roza’nın yanı sıra iki oğulları vardı, en büyükleri olan Nisim ve Sami.
Yüzyıl başlarında Skinazi ailesi tekrar o dönem hala Osmanlı yönetiminde olan Selanik’e yerleşti. 1870- 1917 yılları arasında nüfusu %70 oranında artan şehir o dönemde hızlı bir ekonomik büyüme yaşıyordu. Avram Skinazi bir pamuk işleme imalathanesinde iş buldu ve ailesinin ekonomik olarak ayakta durmasını sağlamak için pek çok tuhaf işler yaptı. Babası bu dönemde, genç Sarah’yı bu çevrede yaşayan ve çocuklara temel okuma-yazma dersleri veren bir komşu kızına emanet etti. Sarah’nın resmi eğitimi bu derslerle sınırlıydı.
Sarah, ağabeyi ve annesi bir sure Komotini, yakınlarında yaşadılar, o dönemde burası hala Türkçe konuşan büyük bir nüfusa sahipti. Roza’nın annesi orada, zengin bir ailenin yatılı hizmetçisi olarak iş buldu, Roza da ev işlerinde ona yardım ediyordu.
Bir gün, Sarah şarkı söylerken yerel bir tavernanın sahipleri onun sesini duydular. Büyülendiler ve hemen kapılarına gidip bu kızın kendi kulüplerinde sahneye çıkmasını istediklerini söylediler. Sarah’nın annesi kızının – ya da aileden herhangi birinin- “artist” olması önerisine çok sinirlenmişti. Roza yıllar sonra verdiği bir röpotajda, Komotini’deki yıllarının hayatında bir dönüm noktası olduğunu itiraf etmiştir. Bir şarkıcı ve dansçı olmaya orada karar verdiğini söyler.
İlk dönem kariyeri
Sarah Selanik’e dönene kadar bu hayalinin farkında değildi. Bu yıllarda, ailesi şehirdeki Büyük Otel Tiyatrosu’nun yakınında bir daire kiralamıştı, civarda oturan komşularının çoğu bu tiyatroda sahneye çıkıyordu. Sarah, her gün orada çalışan iki dansçıya kostümlerini tiyatroya taşımalarında yardım ediyordu, bir yandan da bir gün sahnede onlarla birlikte yer alacağını hayal ediyordu. Burası Sarah’nın dans kariyerinin -nihayet- başladığı yerdir. Sarah Skinazi daha küçük bir genç kızken, Kapadokyalı önemli bir aileden gelen zengin bir adam olan Yiannis Zardinidis’e aşık oldu. Zardinidis’in ailesi bu birlikteliği onaylamadı, Roza’nn zayıf bir ahlâka sahip olduğunu düşünüyorlardı. Her şeye rağmen, 1913 yılı yakınlarında ikili birlikte kaçtı ve Sarah, ismini Roza olarak değiştirdi; bundan sonra tüm kariyeri boyunca Sarah artık bu isimle anılacaktı. Zardinidis bilinmeyen nedenlerden ötürü, 1917 yılı yakınlarında vefat etti ve Roza’yı küçük bir çocukla (Paraschos) yapayalnız bıraktı. Bir bebek yetiştirirken kariyerine devam edemeyeceğini anlayan Roza, bebeğini Ksanthi (İskeçe) şehrindeki St. Taksiarchis Bakımevi’ne bıraktı. Paraschos’un babasının ailesi bebeğin oradaki bakımını üstlenmeye karar verdiler. Paraschos Zardinidis büyüdü ve Yunan Hava Kuvvetlerinde üst düzey bir subay oldu. Annesini ancak yıllar sonra 1935’te, Atina’da buldu ve böylece tekrar bir araya geldiler.
Atina
Roza, Zardinidis’in ölümünden kısa bir süre sonra müzik kariyerine devam etmek üzere Atina’ya yerleşti. Kısa süre içinde, iki Ermeni kabere sanatçısıyla, Seramus ve Zabel, bir ekip oluşturdu. Saramos ve Zabel onu, Türkçe konuşabildiği için ve şarkıcılıktaki yeteneğinden ötürü çok sevmişlerdi. Roza bir yandan dansçılık yapmaya devam ederken, bir yandan da kulübün patronları için Yunanca, Türkçe ve Ermenice şarkılar söylemeye başlamıştı. Roza, ilk defa 1920’lerin sonunda orada, ünlü besteci ve menajer Panagiotis Toundas tarafından keşfedildi. Toundas onun yeteneğini hemen fark etmiş ve onu Columbia Records’tan Vassilis Toumbakaris’le tanıştırmıştı. Roza’nın Columbia için yaptığı ilk kayıtlar, Mandili Kalamatiano ve Koftin Eleni Tin Elia (c. 1928) 1960’lara kadar neredeyse hiç kesintiye uğramadan devam eden kayıt kariyerinin başlangıcıydı. 1930’ların ortasına gelindiğinde, onlar için 300’den fazla şarkı kaydetmiş ve en popüler yıldızlardan biri olmuştu. Kaydedilen müziklerin bir kısmı özellikle Yunanistan’dan ve İzmir (Smyrna) - Türkiye’den halk şarkılarıydı. Ancak, Roza’nın yerel müzik sahnesine en büyük katkısı yaptığı Rebetiko kayıtlarıydı, özellikle de İzmir ekolündekiler. Roza, bu müziğin popüler kültür içine sızmasını neredeyse tek başına sağlamıştır, onun eşsiz sesi bugün bile hâlâ bu müzik türü ile özdeşleştirilir. Kayıtlara başladıktan kısa bir süre sonra, Roza Atina’daki Taygetos gece kulübünde de her gece sahne almaya başladı. Toundas, kemancı Salonikios ve udî Agapios Tomboulis de onunla birlikte sahnedeydi. Ancak Eskenazi, gösterinin yıldızıydı, eşine az rastlanır bir şekilde gecede 200 drahmi kazanıyordu. Çok sonraları, biyografisini yazan Kostas Hatzidoulis’e, aslında gösterilerden elde ettiği gelirle çok daha zengin olabileceğini, fakat pahalı mücevherlere karşı bir zaafı olduğunu ve kazancının büyük bir kısmını bunlara harcadığını itiraf etmiştir. Kariyerinde ilerleyen Eskenazi, 1931-1932 yıllarında Columbia Records ile özel bir anlaşma imzaladı. Anlaşmanın kurallarına göre, Roza yılda en az 40 şarkı kaydedecek ve sattığı her kaydın kazancından %5 gelir elde edecekti. Roza o dönemde, kayıt şirketleri ile telif anlaşması olan tek Yunan kadın şarkıcıydı.
Uluslararası kariyeri
Çok geçmeden kariyeri, Yunanistan ve Yunan diaspora sınırlarının ötesine taştı. Tomboulis ile birlikte, Mısır, Arnavutluk ve Sırbistan’a gitti, buralarda sadece yerel Yunan cemaatleri değil aynı zamanda Türk cemaatleri tarafından da oldukça sıcak bir şekilde karşılandı. Yaptığı müzik aslında bazı hassasiyetlere sahipti, hatta şarkılarından biri, Πρέζα όταν Πιείς (“Kokain çektiğinde”), Yunan diktatör İoannis Metaksas tarafından yasaklanmıştı. Bu kararın sonucu olarak, başka pek çok geleneksel Rebetiko sanatçısı da marjinalize edildi, fakat tam bu sıralarda Rebetiko içinde öncülüğünü Vassilis Tsitsanis’in yaptığı yeni bir trend yükselmeye başlıyordu.
İkinci Dünya Savaşı
Kısa bir sure içinde, Yunanistan’ın bağımsızlığı tehlikeye düştü. 1940'ta İtalyan istilası yaşandı, 1941’de ise Alman ordusu ülkeyi işgal etti. Baskıcı rejime rağmen Roza sahneye çıkmaya devam etti, hatta 1942’de oğlu Paraschos (1935’te bir araya geldikten sonra hiç ayrılmamışlardı) ile birlikte kendi gece kulübü “Krystal”i açtı. Yahudi olmasına rağmen, sahte bir vaftiz sertifikası çıkarmayı başarmıştı, zaten bir Alman subayı olan sevgilisi tarafından güvenliği sağlanmaktaydı. Fakat Roza Eskinazi, asla bir vatan haini ya da bir işbirlikçi olmamıştır. Ayrıcalıklı konumunu yerel direnişi desteklemek, direnişçileri ve hatta İngiliz ajanlarını evinde saklamak için kullanmıştır. Hem Atina’daki hem de Selanik’teki bazı Yahudileri kaçırmayı başarmıştı. Auschwitz’e gönderilmekten kurtardığı ailelerden biri de kendi ailesiydi. 1943 yılında, bu durum fark edildi ve Eskenazi tutuklandı. Alman sevgilisinin ve oğlunun çabaları sonucu serbest kalana kadar, üç ay boyunca, hapishanede kaldı. Sonraki savaş yıllarını yakalanma korkusuyla, sürekli saklanarak geçirdi.
Savaş sonrası yıllar
Uzun kariyeri boyunca Roza, sadece Columbia Records’ dan Vassilis Toumbakaris ile değil, kısa süre önce Odeon/Parlophone’u kuran Minos Matsas ile de iyi ilişkiler geliştirmişti. Bu ona, Marika Ninou ve Stella Haskil gibi başka ünlü şarkıcıların kariyerlerine de destek olma imkânı sağlamıştı. Onları Allilovoithia müzisyenler birliği ile tanıştırdı ve kısa bir süre içinde onlar da Vassilis Tsitsanis ile birlikte kayıtlar yapmaya başladılar. Savaş sonrasında 1949’da, Roza yeni bir kimlik çıkarmak için Patras’a döndü. Orada aynı zamanda birkaç konser de verdi, ancak hayatındaki asıl dönüm noktası kendisinden neredeyse otuz yaş daha genç bir subay olan Christos Philipakopoulos ile tanışmasıydı. Yaş farkına rağmen, birbirlerine aşık oldular. Bu Roza’nın hayatının sonuna kadar farklı şekillerde de olsa devam eden bir ilişki oldu. Tüm Balkanlar’da yaygın bir şekilde turneler yapmasına rağmen Amerika’ya ilk turnesini ancak 1952 yılında yapabildi; Amerika’da yaşayan Yunan ve Türk diasporaları için sahneye çıkacaktı. Roza’nın bu seyahati finansal olarak New York’daki Parthenon Restaurant –Bar tarafından desteklendi ve turne birkaç ay boyunca sürdü. Bu turne, bundan sonra yapılacak bir dizi deniz aşırı müzik turnesinin ilkiydi. 1955’te Balkan Plak Şirketi (Balkan Record Company)’nin Arnavut menajeri Ayden Leskoviku, kayıt yapmak ve sahneye çıkmak üzere Roza’yı doğduğu şehre, İstanbul’a davet etti. Leskoviku için yaklaşık kırk şarkı kaydetti ve bunun karşılığında onlardan yaklaşık 5,000 $ aldı. Bu görece küçük bir miktardı, ancak Roza, daha sonra burada aldığı sahne ücretlerinin ve bahşişlerin bunun on katı kadar olduğunu söylemiştir.
İstanbul’dan kısa sure sonra iki tane daha Amerika turnesi yaptı ve New York, Detroit ve Chicago’da sahneye çıktı. 5 Temmuz 1958’de, Amerika’ya ikinci seyahati sırasında Frank Alexander ile evlendi. Bu evlilik kağıt üstünde yapılmış bir evlilikti ve Amerika’da çalışma izni alabilmesi için gerekliydi. Yine de, Eskenazi Amerika’yı sevmişti ve eğer diğer sevgilisi Christos Philipokopoulos olmasaydı oraya yerleşebilirdi. 1959’da Chrisos ile birlikte olabilmek için Atina’ya geri döndü. Amerika’da kazandığı parayla, Kipoupoli’de ikisi için büyük bir ev, iki kamyon ve atlar satın aldı. Philipakopoulos ile hayatlarının sonuna kadar o evde yaşadılar.
Düşüş ve Yeniden keşfedilme
Eskenazi artık atmışlarındaydı ve Yunanistan’daki müzik sahnesi, kariyerine başladığı kırk yıl öncesine göre çok daha farklıydı. Smyrneiko (İzmir müziği) ve Rebetiko popülaritesini kaybetmişti ve bu türün diğer ustaları gibi onun da halk önündeki görünürlüğü artık sadece ara sıra yapılan köy festivalleri ve küçük etkinliklerle sınırlıydı. Sonraki yıllarda birkaç şarkı kaydetmişti, fakat bunlar Atina’daki küçük plak şirketleri için eskiden yaptığı ünlü hit şarkıların coverlarıydı sadece.
Ancak 1960’ların sonlarında Roza’nın eski çalışmalarına yönelik yeni bir ilgi oluşmaya başladı. RCA, içinde kemancı Dimitris Manisalis ile birlikte icra ettiği dört şarkının (“Sabah Amanes” dahil) da yer aldığı iki 45'lik kaydetti, fakat bu plaklar sınırlı sayıda basıldı. Ancak, bu durum 1970'lerin başlarındaki askeri diktatörlük sırasında değişti. Birdenbire, ülkedeki gençler bu eski şehirli müziğe karşı yeniden ilgi duymaya başladılar. Bu dönemde bazı önemli derleme albümler hazırlandı. Bu albümlerin en ünlüsü altı plaklık bir Rebetiko koleksiyonu olan ve yüzbinlerce satılan Rebetiki Istoria”dır (Rebetiko Tarihi). Şehir ışıklarından on yıl kadar uzak kaldıktan sonra, Roza Eskenazi yetmişlerinde yeniden bir star olmuştu. Bu son on yılı önceki kariyerinden ayıran şey televizyonun yaygın kullanımıydı. Roza, hızlı bir şekilde bu yeni araca uyum sağladı ve televizyondaki pek çok şova çıktı. 1973’te, To Bouzouki ( Vassilis Maros tarafından yönetilen) adlı kısa belgesel filmde yer aldı ve 1976’da Haris Alexiou ile birlikte, birkaç görüntünün yanı sıra bazı röportaj ve şarkıların da yer aldığı özel bir televizyon programı yaptı. Ancak, bu dönem boyunca, Roza ülkedeki gece kulüpleriyle olan bağını hiç koparmadı. Haftada bir, Plaka’daki gece kulübü Themelioda, canlı gösterisini yapmaya devam etti. Sanatçılar ve müzikologlar, ayakta kalan ve aktif olarak çalışmaya devam eden diğer birkaç Rebetiko şarkıcısından biri olan Roza’nın “otantik” olarak nitelendirilen stili üzerine de çalışmaya başladılar. Bu durum, aralarında (birlikte sahneye çıktığı) Haris Alexiou ve Glykeria’nın da bulunduğu yeni bir icracı jenerasyonu üzerinde kalıcı bir etkiye sahip olmuştur. Müzisyenler ve akademisyenler Roza’nın yetenekleri ve bu kaybolmuş müzikal dünya konusundaki kavrayışı karşısında büyülenirken, genel seyirci bu konuda çok da fazla heyecanlı değildi ve onu sadece meraklılarının dinleyeceği bir sanatçı olarak görüyorlardı; işte bu tam bir trajediydi. Ancak o, sahnelere çıkmaya devam etti, en son gösterisini Eylül 1977’de Patras şehrinde yaptı. Her yaştan hayranı onun şarkı söyleyişini, dans edişini görmek ve geçmişin müziğini tatmak için oradaydı.
Son günler
Eskenazi alacakaranlık yıllarını Christos Philipakopoulos ile birlikte Kipoupoli’deki evinde sessiz bir şekilde geçirdi. Doğuştan Musevi olmasına rağmen, 1976’da Yunan Ortodoks inancını tercih etti ve Rozalia Eskenazi adını aldı. İki yıl içinde, Alzheimer belirtileri göstermeye başladı, evine giderken zaman zaman yolunu kaybetmeye başlamıştı. 1980 yazında, evinde kayarak düştü ve kalça kemiğini kırdı. Bu olaydan sonra, Christos sürekli yanıbaşında oldu ve ona her türlü ihtiyacında yardım etti, Roza üç ayını onunla birlikte hastanede geçirdi. Bir sure sonra eve döndü, fakat kısa süre içinde bir enfeksiyon nedeniyle özel bir kliniğe yatmak zorunda kaldı. 2 Aralık 1980’de o klinikte vefat etti. Roza Eskenazi önce, Korynthia’daki Stomyo köyünde mezar taşı olmayan bir mezara gömüldü. Köyün kültür komitesi 2008 yılında üzerinde “Roza Eskenazi, Sanatçı” yazan basit bir mezartaşını dikmek için gerekli parayı toplayabildi.
Biyografiler
1982’de, ölümünden iki yıl sonra Kostas Hatzidoulis, Eskenazi’nin hayatının son döneminde verdiği röportajlara dayanan Αυτά που Θυμάμαι (“Hatırladıklarım”) adlı kısa bir anı kitabı yayımladı. Kitapta, Roza’nın özellikle kariyerinin ilk yıllarına ait fotoğrafların bulunduğu geniş bir fotoğraf koleksiyonu da bulunuyordu. 2008’de, Sher Productions’tan film yapımcısı Roy Sher, Roza Eskenazi’nin hayatı ve kariyerini konu alan, My Sweet Canary (“Tatlı Kanaryam”) adlı bir müzikal belgesel üzerine çalışmaya başladı. Uluslararası bir ortak yapım olan bu film, Yunanistan, Türkiye ve İsrail’den gelen üç genç müzisyenin Yunanistan’ın en ünlü ve en çok sevilen Rebetiko sanatçısını aramak için çıktıkları yolculuğu konu alıyor. Filmin 2011’de bahar döneminde piyasaya çıkması planlanıyor.
Roza Eskenazi'nin Söylediği Türküler
Yöresi | Türkçesi | Yunancası |
---|---|---|
Kilis | Süt İçtim Dilim Yandı | Αγαπώ μια παντρεμένη |
İstanbul | Ben Kalender Meşrebim | Το γκαρσόν |
İstanbul | Kadifeden Kesesi | Κατηφές |
Mersin(Silifke) | Nerden Gelirsin (Keklik) | Τρεις όμορφες |
Rumeli | A Benim Mor Çiçeğim | Φτώχεια μαζί με την τιμή |
İzmir | Evlerinin Önü Mersin (İzmir Türküsü) | Αν περνάς κι αν δεν περνάς |
Rumeli İskeçe | Ocak başında kaldım | Χθες σε είδα μεθυσμένο |
Çanakkale | Sıra Sıra Siniler | Καναρίνι |
Kayseri | Oy Mendil Oyalı Mendil | Γιατί θες να μ' αφήσεις |
Kastamonu | Benden Selam Olsun Bolu Beyine | Το σαλβάρι του Κιόρογλου |
İstanbul | Telgrafın Tellerine Kuşlar Mı Konar | Τα κορίτσια της Ασίας |
Orta Anadolu(Karacaoğlan) | Hey Ağalar Böylemi Olur (Turna) | Τουρκοπούλα |
Kilis | Aman Arap Kızı | Αραπίνα μου σκερτσόζα |
İstanbul | Entarisi Ala Benziyor | Δημητρούλα μου |
İzmir | İzmir’in Kavakları | Τσακιτζής |
Aydın | Bir incecik yolum gider yolum gider Yemen'e (Marko Melkon Alemşeryan Türkçe söylemiştir.)On İkidir Aydın'ın Dermeni bir çeşitlemesidir. | Άσ' τα λόγια |
Kıbrıs | Değirmenci(Marko Melkon Alemşeryan ve Victoria Hazan Türkçe söylemiştir.) | Ο Μυλωνας |
İzmir | İzmir Zeybeği (Hicaz Zeybek) Ali Fuat Aydın sözsüz olarak | Για να ξέρεις αλανιάρη |
İstanbul | Çadırımın Üstüne(Rampi Rampi) Türkçe söylemiştir | Ράμπι ράμπι |
Rumeli | Evlerinin Önü Handır Türkçe söylemiştir | Αϊντινδε Χοπλαδα Γκελ |
İstanbul | Yeni Türkü'nün söylediği Telgrafın Tellerine Kuşlar Mı Konar | Αερόπλανο θα πάρω |
İzmir(Ödemiş) | Ödemiş'in İçinde Camlı Meyhane (Çanakkale Türküsü'nün müziğinin bir çeşitlemesidir.) | Κατινάκι μου για σένα |
Rumeli | Oğlan Oğlan Kalk Gidelim | Σε Ζωγραφισα Βλαχα Μ' |
Orta Anadolu | Odana Serdim Halı | Μες στο βαθύ σκοτάδι |
İzmir | Bakırlımda Aman İniverir İnişten (Bakırlı Zeybeği) | Άσ' τα λόγια Κονιαλής |
Konya | Konyalım | Κονιαλής |
Elazığ(Rumeli)(İstanbul) | Pencereden Kar Geliyor | Το παχουλό χεράκι σου |
Karaburun(İzmir) | Asmalı Mencere | Η Τσερκέζα |
Kaynakça
- ^ Keridis, Dimitris (2009). Historical Dictionary of Modern Greece. Scarecrow Press. ISBN .
- ^ Sadie, Stanley (2021). The new Grove dictionary of music and musicians (5. bas.). New York: Grove. ISBN .
- ^ Dinar, Hasia (2021). The Oxford handbook of the Jewish diaspora. New York: Oxford University Press. ISBN .
- ^ "Η Τσερκέζα - Ρόζα Εσκενάζυ 1934". sekarius87. 1 Mart 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Mart 2023.
Dış bağlantılar
- www.mysweetcanary.com8 Şubat 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde . A journey through the life and music of Roza Eskenazi (Tatlı Kanaryam: Roza Eskenazi’nin hayatına ve müziğine doğru bir yolculuk) adlı müzikal belgesel filmin resmi web sitesidir.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Roza Eskenazi 1890 larin ortalari 2 Aralik 1980 Yunanca Roza Eskenazy Rebetiko ve geleneksel Kucuk Asya Yunan muziginin ve Turk halk muziginin unlu Yunan sarkicilarindan biridir Eskenazi nin kayit ve sahne kariyeri 1920 lerin sonlarindan 1970 lere kadar devam etmistir Roza EskenaziGenel bilgilerDogumSarah Skinazi 1890 lar Istanbul Osmanli Imparatorlugu Olum2 Aralik 1980 Atina YunanistanTarzlarTurk Halk Muzigi Caz Rebetiko SmyrneikoEtkin yillar1920 1977Resmi sitewww mysweetcanary comCocukluguEskenazi Sarah Skinazi Istanbul da fakir bir Yahudi Seferad ailenin cocugu olarak dunyaya geldi Kariyeri boyunca gercek dogum tarihini saklamis 1910 yilinda dogdugunu soylemistir Aslinda Eskenazi soylediginden en az on yas daha buyuktu 1895 1897 yillari arasinda dogmustur Babasi Avram Skinazi bir hali tuccariydi Karisi Flora ile birlikte Roza nin yani sira iki ogullari vardi en buyukleri olan Nisim ve Sami Yuzyil baslarinda Skinazi ailesi tekrar o donem hala Osmanli yonetiminde olan Selanik e yerlesti 1870 1917 yillari arasinda nufusu 70 oraninda artan sehir o donemde hizli bir ekonomik buyume yasiyordu Avram Skinazi bir pamuk isleme imalathanesinde is buldu ve ailesinin ekonomik olarak ayakta durmasini saglamak icin pek cok tuhaf isler yapti Babasi bu donemde genc Sarah yi bu cevrede yasayan ve cocuklara temel okuma yazma dersleri veren bir komsu kizina emanet etti Sarah nin resmi egitimi bu derslerle sinirliydi Sarah agabeyi ve annesi bir sure Komotini yakinlarinda yasadilar o donemde burasi hala Turkce konusan buyuk bir nufusa sahipti Roza nin annesi orada zengin bir ailenin yatili hizmetcisi olarak is buldu Roza da ev islerinde ona yardim ediyordu Bir gun Sarah sarki soylerken yerel bir tavernanin sahipleri onun sesini duydular Buyulendiler ve hemen kapilarina gidip bu kizin kendi kuluplerinde sahneye cikmasini istediklerini soylediler Sarah nin annesi kizinin ya da aileden herhangi birinin artist olmasi onerisine cok sinirlenmisti Roza yillar sonra verdigi bir ropotajda Komotini deki yillarinin hayatinda bir donum noktasi oldugunu itiraf etmistir Bir sarkici ve dansci olmaya orada karar verdigini soyler Ilk donem kariyeriSarah Selanik e donene kadar bu hayalinin farkinda degildi Bu yillarda ailesi sehirdeki Buyuk Otel Tiyatrosu nun yakininda bir daire kiralamisti civarda oturan komsularinin cogu bu tiyatroda sahneye cikiyordu Sarah her gun orada calisan iki dansciya kostumlerini tiyatroya tasimalarinda yardim ediyordu bir yandan da bir gun sahnede onlarla birlikte yer alacagini hayal ediyordu Burasi Sarah nin dans kariyerinin nihayet basladigi yerdir Sarah Skinazi daha kucuk bir genc kizken Kapadokyali onemli bir aileden gelen zengin bir adam olan Yiannis Zardinidis e asik oldu Zardinidis in ailesi bu birlikteligi onaylamadi Roza nn zayif bir ahlaka sahip oldugunu dusunuyorlardi Her seye ragmen 1913 yili yakinlarinda ikili birlikte kacti ve Sarah ismini Roza olarak degistirdi bundan sonra tum kariyeri boyunca Sarah artik bu isimle anilacakti Zardinidis bilinmeyen nedenlerden oturu 1917 yili yakinlarinda vefat etti ve Roza yi kucuk bir cocukla Paraschos yapayalniz birakti Bir bebek yetistirirken kariyerine devam edemeyecegini anlayan Roza bebegini Ksanthi Iskece sehrindeki St Taksiarchis Bakimevi ne birakti Paraschos un babasinin ailesi bebegin oradaki bakimini ustlenmeye karar verdiler Paraschos Zardinidis buyudu ve Yunan Hava Kuvvetlerinde ust duzey bir subay oldu Annesini ancak yillar sonra 1935 te Atina da buldu ve boylece tekrar bir araya geldiler AtinaRoza Zardinidis in olumunden kisa bir sure sonra muzik kariyerine devam etmek uzere Atina ya yerlesti Kisa sure icinde iki Ermeni kabere sanatcisiyla Seramus ve Zabel bir ekip olusturdu Saramos ve Zabel onu Turkce konusabildigi icin ve sarkiciliktaki yeteneginden oturu cok sevmislerdi Roza bir yandan danscilik yapmaya devam ederken bir yandan da kulubun patronlari icin Yunanca Turkce ve Ermenice sarkilar soylemeye baslamisti Roza ilk defa 1920 lerin sonunda orada unlu besteci ve menajer Panagiotis Toundas tarafindan kesfedildi Toundas onun yetenegini hemen fark etmis ve onu Columbia Records tan Vassilis Toumbakaris le tanistirmisti Roza nin Columbia icin yaptigi ilk kayitlar Mandili Kalamatiano ve Koftin Eleni Tin Elia c 1928 1960 lara kadar neredeyse hic kesintiye ugramadan devam eden kayit kariyerinin baslangiciydi 1930 larin ortasina gelindiginde onlar icin 300 den fazla sarki kaydetmis ve en populer yildizlardan biri olmustu Kaydedilen muziklerin bir kismi ozellikle Yunanistan dan ve Izmir Smyrna Turkiye den halk sarkilariydi Ancak Roza nin yerel muzik sahnesine en buyuk katkisi yaptigi Rebetiko kayitlariydi ozellikle de Izmir ekolundekiler Roza bu muzigin populer kultur icine sizmasini neredeyse tek basina saglamistir onun essiz sesi bugun bile hala bu muzik turu ile ozdeslestirilir Kayitlara basladiktan kisa bir sure sonra Roza Atina daki Taygetos gece kulubunde de her gece sahne almaya basladi Toundas kemanci Salonikios ve udi Agapios Tomboulis de onunla birlikte sahnedeydi Ancak Eskenazi gosterinin yildiziydi esine az rastlanir bir sekilde gecede 200 drahmi kazaniyordu Cok sonralari biyografisini yazan Kostas Hatzidoulis e aslinda gosterilerden elde ettigi gelirle cok daha zengin olabilecegini fakat pahali mucevherlere karsi bir zaafi oldugunu ve kazancinin buyuk bir kismini bunlara harcadigini itiraf etmistir Kariyerinde ilerleyen Eskenazi 1931 1932 yillarinda Columbia Records ile ozel bir anlasma imzaladi Anlasmanin kurallarina gore Roza yilda en az 40 sarki kaydedecek ve sattigi her kaydin kazancindan 5 gelir elde edecekti Roza o donemde kayit sirketleri ile telif anlasmasi olan tek Yunan kadin sarkiciydi Uluslararasi kariyeriCok gecmeden kariyeri Yunanistan ve Yunan diaspora sinirlarinin otesine tasti Tomboulis ile birlikte Misir Arnavutluk ve Sirbistan a gitti buralarda sadece yerel Yunan cemaatleri degil ayni zamanda Turk cemaatleri tarafindan da oldukca sicak bir sekilde karsilandi Yaptigi muzik aslinda bazi hassasiyetlere sahipti hatta sarkilarindan biri Preza otan Pieis Kokain cektiginde Yunan diktator Ioannis Metaksas tarafindan yasaklanmisti Bu kararin sonucu olarak baska pek cok geleneksel Rebetiko sanatcisi da marjinalize edildi fakat tam bu siralarda Rebetiko icinde onculugunu Vassilis Tsitsanis in yaptigi yeni bir trend yukselmeye basliyordu Ikinci Dunya SavasiKisa bir sure icinde Yunanistan in bagimsizligi tehlikeye dustu 1940 ta Italyan istilasi yasandi 1941 de ise Alman ordusu ulkeyi isgal etti Baskici rejime ragmen Roza sahneye cikmaya devam etti hatta 1942 de oglu Paraschos 1935 te bir araya geldikten sonra hic ayrilmamislardi ile birlikte kendi gece kulubu Krystal i acti Yahudi olmasina ragmen sahte bir vaftiz sertifikasi cikarmayi basarmisti zaten bir Alman subayi olan sevgilisi tarafindan guvenligi saglanmaktaydi Fakat Roza Eskinazi asla bir vatan haini ya da bir isbirlikci olmamistir Ayricalikli konumunu yerel direnisi desteklemek direniscileri ve hatta Ingiliz ajanlarini evinde saklamak icin kullanmistir Hem Atina daki hem de Selanik teki bazi Yahudileri kacirmayi basarmisti Auschwitz e gonderilmekten kurtardigi ailelerden biri de kendi ailesiydi 1943 yilinda bu durum fark edildi ve Eskenazi tutuklandi Alman sevgilisinin ve oglunun cabalari sonucu serbest kalana kadar uc ay boyunca hapishanede kaldi Sonraki savas yillarini yakalanma korkusuyla surekli saklanarak gecirdi Savas sonrasi yillarUzun kariyeri boyunca Roza sadece Columbia Records dan Vassilis Toumbakaris ile degil kisa sure once Odeon Parlophone u kuran Minos Matsas ile de iyi iliskiler gelistirmisti Bu ona Marika Ninou ve Stella Haskil gibi baska unlu sarkicilarin kariyerlerine de destek olma imkani saglamisti Onlari Allilovoithia muzisyenler birligi ile tanistirdi ve kisa bir sure icinde onlar da Vassilis Tsitsanis ile birlikte kayitlar yapmaya basladilar Savas sonrasinda 1949 da Roza yeni bir kimlik cikarmak icin Patras a dondu Orada ayni zamanda birkac konser de verdi ancak hayatindaki asil donum noktasi kendisinden neredeyse otuz yas daha genc bir subay olan Christos Philipakopoulos ile tanismasiydi Yas farkina ragmen birbirlerine asik oldular Bu Roza nin hayatinin sonuna kadar farkli sekillerde de olsa devam eden bir iliski oldu Tum Balkanlar da yaygin bir sekilde turneler yapmasina ragmen Amerika ya ilk turnesini ancak 1952 yilinda yapabildi Amerika da yasayan Yunan ve Turk diasporalari icin sahneye cikacakti Roza nin bu seyahati finansal olarak New York daki Parthenon Restaurant Bar tarafindan desteklendi ve turne birkac ay boyunca surdu Bu turne bundan sonra yapilacak bir dizi deniz asiri muzik turnesinin ilkiydi 1955 te Balkan Plak Sirketi Balkan Record Company nin Arnavut menajeri Ayden Leskoviku kayit yapmak ve sahneye cikmak uzere Roza yi dogdugu sehre Istanbul a davet etti Leskoviku icin yaklasik kirk sarki kaydetti ve bunun karsiliginda onlardan yaklasik 5 000 aldi Bu gorece kucuk bir miktardi ancak Roza daha sonra burada aldigi sahne ucretlerinin ve bahsislerin bunun on kati kadar oldugunu soylemistir Istanbul dan kisa sure sonra iki tane daha Amerika turnesi yapti ve New York Detroit ve Chicago da sahneye cikti 5 Temmuz 1958 de Amerika ya ikinci seyahati sirasinda Frank Alexander ile evlendi Bu evlilik kagit ustunde yapilmis bir evlilikti ve Amerika da calisma izni alabilmesi icin gerekliydi Yine de Eskenazi Amerika yi sevmisti ve eger diger sevgilisi Christos Philipokopoulos olmasaydi oraya yerlesebilirdi 1959 da Chrisos ile birlikte olabilmek icin Atina ya geri dondu Amerika da kazandigi parayla Kipoupoli de ikisi icin buyuk bir ev iki kamyon ve atlar satin aldi Philipakopoulos ile hayatlarinin sonuna kadar o evde yasadilar Dusus ve Yeniden kesfedilmeEskenazi artik atmislarindaydi ve Yunanistan daki muzik sahnesi kariyerine basladigi kirk yil oncesine gore cok daha farkliydi Smyrneiko Izmir muzigi ve Rebetiko popularitesini kaybetmisti ve bu turun diger ustalari gibi onun da halk onundeki gorunurlugu artik sadece ara sira yapilan koy festivalleri ve kucuk etkinliklerle sinirliydi Sonraki yillarda birkac sarki kaydetmisti fakat bunlar Atina daki kucuk plak sirketleri icin eskiden yaptigi unlu hit sarkilarin coverlariydi sadece Ancak 1960 larin sonlarinda Roza nin eski calismalarina yonelik yeni bir ilgi olusmaya basladi RCA icinde kemanci Dimitris Manisalis ile birlikte icra ettigi dort sarkinin Sabah Amanes dahil da yer aldigi iki 45 lik kaydetti fakat bu plaklar sinirli sayida basildi Ancak bu durum 1970 lerin baslarindaki askeri diktatorluk sirasinda degisti Birdenbire ulkedeki gencler bu eski sehirli muzige karsi yeniden ilgi duymaya basladilar Bu donemde bazi onemli derleme albumler hazirlandi Bu albumlerin en unlusu alti plaklik bir Rebetiko koleksiyonu olan ve yuzbinlerce satilan Rebetiki Istoria dir Rebetiko Tarihi Sehir isiklarindan on yil kadar uzak kaldiktan sonra Roza Eskenazi yetmislerinde yeniden bir star olmustu Bu son on yili onceki kariyerinden ayiran sey televizyonun yaygin kullanimiydi Roza hizli bir sekilde bu yeni araca uyum sagladi ve televizyondaki pek cok sova cikti 1973 te To Bouzouki Vassilis Maros tarafindan yonetilen adli kisa belgesel filmde yer aldi ve 1976 da Haris Alexiou ile birlikte birkac goruntunun yani sira bazi roportaj ve sarkilarin da yer aldigi ozel bir televizyon programi yapti Ancak bu donem boyunca Roza ulkedeki gece kulupleriyle olan bagini hic koparmadi Haftada bir Plaka daki gece kulubu Themelioda canli gosterisini yapmaya devam etti Sanatcilar ve muzikologlar ayakta kalan ve aktif olarak calismaya devam eden diger birkac Rebetiko sarkicisindan biri olan Roza nin otantik olarak nitelendirilen stili uzerine de calismaya basladilar Bu durum aralarinda birlikte sahneye ciktigi Haris Alexiou ve Glykeria nin da bulundugu yeni bir icraci jenerasyonu uzerinde kalici bir etkiye sahip olmustur Muzisyenler ve akademisyenler Roza nin yetenekleri ve bu kaybolmus muzikal dunya konusundaki kavrayisi karsisinda buyulenirken genel seyirci bu konuda cok da fazla heyecanli degildi ve onu sadece meraklilarinin dinleyecegi bir sanatci olarak goruyorlardi iste bu tam bir trajediydi Ancak o sahnelere cikmaya devam etti en son gosterisini Eylul 1977 de Patras sehrinde yapti Her yastan hayrani onun sarki soyleyisini dans edisini gormek ve gecmisin muzigini tatmak icin oradaydi Son gunlerEskenazi alacakaranlik yillarini Christos Philipakopoulos ile birlikte Kipoupoli deki evinde sessiz bir sekilde gecirdi Dogustan Musevi olmasina ragmen 1976 da Yunan Ortodoks inancini tercih etti ve Rozalia Eskenazi adini aldi Iki yil icinde Alzheimer belirtileri gostermeye basladi evine giderken zaman zaman yolunu kaybetmeye baslamisti 1980 yazinda evinde kayarak dustu ve kalca kemigini kirdi Bu olaydan sonra Christos surekli yanibasinda oldu ve ona her turlu ihtiyacinda yardim etti Roza uc ayini onunla birlikte hastanede gecirdi Bir sure sonra eve dondu fakat kisa sure icinde bir enfeksiyon nedeniyle ozel bir klinige yatmak zorunda kaldi 2 Aralik 1980 de o klinikte vefat etti Roza Eskenazi once Korynthia daki Stomyo koyunde mezar tasi olmayan bir mezara gomuldu Koyun kultur komitesi 2008 yilinda uzerinde Roza Eskenazi Sanatci yazan basit bir mezartasini dikmek icin gerekli parayi toplayabildi Biyografiler1982 de olumunden iki yil sonra Kostas Hatzidoulis Eskenazi nin hayatinin son doneminde verdigi roportajlara dayanan Ayta poy 8ymamai Hatirladiklarim adli kisa bir ani kitabi yayimladi Kitapta Roza nin ozellikle kariyerinin ilk yillarina ait fotograflarin bulundugu genis bir fotograf koleksiyonu da bulunuyordu 2008 de Sher Productions tan film yapimcisi Roy Sher Roza Eskenazi nin hayati ve kariyerini konu alan My Sweet Canary Tatli Kanaryam adli bir muzikal belgesel uzerine calismaya basladi Uluslararasi bir ortak yapim olan bu film Yunanistan Turkiye ve Israil den gelen uc genc muzisyenin Yunanistan in en unlu ve en cok sevilen Rebetiko sanatcisini aramak icin ciktiklari yolculugu konu aliyor Filmin 2011 de bahar doneminde piyasaya cikmasi planlaniyor Roza Eskenazi nin Soyledigi TurkulerYoresi Turkcesi YunancasiKilis Sut Ictim Dilim Yandi Agapw mia pantremenhIstanbul Ben Kalender Mesrebim To gkarsonIstanbul Kadifeden Kesesi KathfesMersin Silifke Nerden Gelirsin Keklik Treis omorfesRumeli A Benim Mor Cicegim Ftwxeia mazi me thn timhIzmir Evlerinin Onu Mersin Izmir Turkusu An pernas ki an den pernasRumeli Iskece Ocak basinda kaldim X8es se eida me8ysmenoCanakkale Sira Sira Siniler KanariniKayseri Oy Mendil Oyali Mendil Giati 8es na m afhseisKastamonu Benden Selam Olsun Bolu Beyine To salbari toy KiorogloyIstanbul Telgrafin Tellerine Kuslar Mi Konar Ta koritsia ths AsiasOrta Anadolu Karacaoglan Hey Agalar Boylemi Olur Turna ToyrkopoylaKilis Aman Arap Kizi Arapina moy skertsozaIstanbul Entarisi Ala Benziyor Dhmhtroyla moyIzmir Izmir in Kavaklari TsakitzhsAydin Bir incecik yolum gider yolum gider Yemen e Marko Melkon Alemseryan Turkce soylemistir On Ikidir Aydin in Dermeni bir cesitlemesidir As ta logiaKibris Degirmenci Marko Melkon Alemseryan ve Victoria Hazan Turkce soylemistir O MylwnasIzmir Izmir Zeybegi Hicaz Zeybek Ali Fuat Aydin sozsuz olarak Gia na 3ereis alaniarhIstanbul Cadirimin Ustune Rampi Rampi Turkce soylemistir Rampi rampiRumeli Evlerinin Onu Handir Turkce soylemistir Aintinde Xoplada GkelIstanbul Yeni Turku nun soyledigi Telgrafin Tellerine Kuslar Mi Konar Aeroplano 8a parwIzmir Odemis Odemis in Icinde Camli Meyhane Canakkale Turkusu nun muziginin bir cesitlemesidir Katinaki moy gia senaRumeli Oglan Oglan Kalk Gidelim Se Zwgrafisa Blaxa M Orta Anadolu Odana Serdim Hali Mes sto ba8y skotadiIzmir Bakirlimda Aman Iniverir Inisten Bakirli Zeybegi As ta logia KonialhsKonya Konyalim KonialhsElazig Rumeli Istanbul Pencereden Kar Geliyor To paxoylo xeraki soyKaraburun Izmir Asmali Mencere H TserkezaKaynakca Keridis Dimitris 2009 Historical Dictionary of Modern Greece Scarecrow Press ISBN 978 0810859982 Sadie Stanley 2021 The new Grove dictionary of music and musicians 5 bas New York Grove ISBN 978 0195170672 Dinar Hasia 2021 The Oxford handbook of the Jewish diaspora New York Oxford University Press ISBN 978 0190240943 H Tserkeza Roza Eskenazy 1934 sekarius87 1 Mart 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Mart 2023 Dis baglantilarwww mysweetcanary com8 Subat 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde A journey through the life and music of Roza Eskenazi Tatli Kanaryam Roza Eskenazi nin hayatina ve muzigine dogru bir yolculuk adli muzikal belgesel filmin resmi web sitesidir