Bu maddedeki bilgilerin için ek kaynaklar gerekli.Nisan 2023) () ( |
Batı felsefesi MÖ 6. yüzyılda Antik Yunan'da başladı. Sokrates öncesi filozoflar çoğunlukla Yunan dünyasının batı veya doğu çevrelerindendiler. Felsefi projeleri asıl, nihai ilkeyi bulmaya ve dış dünyanın doğasını çözmeye yönelikti. Şeylerin maddi ilkesini, kökenlerini ve yok oluşlarını algılamaya çalıştılar. İlk düşünürler olarak şeylerin ussal birliğini vurgulayarak dış dünyanın mitolojik açıklamalarını reddettiler. Cevap aradıkları başlıca meseleler şunlardır:
- Her şey nereden geliyor?
- Her şeyin yaratılış kaynağı nedir?
- Doğada bulunan şeylerin çoğul oluşlarını nasıl açıklarız?
- Matematiksel olarak doğayı nasıl tanımlarız?
Sokrates öncesi filozofların çalışmalarından sadece çok azı günümüze gelebilmiştir. Onlar hakkında bildiklerimiz sonraki filozofların ve bazı din bilimcilerin yazdıklarından ibarettir.
İlk Sokrates öncesi filozoflar Anadolu'nun batısında yer alan Milettendiler. Thales (MÖ 624-546) Yunan felsefesinin babası sayılır; suyu her şeyin temeli olarak göstermişti. Sonraki Miletli filozof, ilk kez felsefi yapıtlar veren filozof Anaksimandrostur. (MÖ 610-546). Anaksimandros ilk maddeyi tanımlanamaz, sınırsız olarak düşündü; bu düşüncesine göre bu ilk maddenin bir özelliği yoktu ve sıcak-soğuk, nemli-kuru gibi karşıtlar farklılaşarak bu maddeden çıkıyorlardı. Kendisinden genç çağdaşı Anaksimenes (MÖ 585-525), her şeyin başlangıcını oluşturan esas maddeyi, kalınlaşıp incelerek ateşe, rüzgara, bulutlara ve toprağa dönüştüğünü varsaydığı hava olarak kabul etti.
Felsefeyi pratik yönden inceleyen ilk filozof İyonyalı Pisagor (MÖ 582-496)'dur. Dünyada sayılar üzerine kurulmuş mükemmel bir uyum gören Pisagor, insan ırkını aynı şekilde kendi içinde uyumu yakalamış bir hayat sürdürmeye şevk etmeyi amaç edinmişti. Öğretisi, İtalya'nın güneyinde bulunan Kroton'da yer alan okulunda etrafına toplamış olduğu Pisagorcular tarafından geliştirildi. Takipçileri arasında Filolaos (MÖ 470-380), Alkmaion ve Archytas (MÖ 428-347) bulunur.
Efesli Heraklit (MÖ 535-475) doğada bulunan her şeyin aralıksız bir değişim içinde bulunduğunu ve Logos adını verdiği dinamik, sonsuz bir yapı tarafından bir arada tutulduğunu öne sürdü. Heraklit, bu sonsuz yapıyı temsil etmesi için ateşi kullandı. Her şeyin kökeninin ateşten geldiğini ve asla bitmeyen bir süreç ile ona döndüğünü varsaydı.
Adını Güney İtalya'da bulunan-şu ankiadıyla Velia- Elea şehrinden alan Elea okulu Birlik öğretisini savundu. Kolofon'lu (şu anki İzmir) Ksenofanes (MÖ 570-470), sonsuz birlik olarak Tanrı'yı gösterdi ve onun evrenin içine işlemiş ve onu düşüncesiyle yöneten bir varlık olduğu düşüncesini savundu. Elealı Parmenides (MÖ 510-440), değişmeyen bir varlığın olduğunu ve bu varlığın tek gerçek olan ve kavranabilir olduğu görüşündeydi. Bu öğreti kendisinden daha genç hemşehrisi Elealı Zeno (MÖ 490-430) tarafından şeylerde sürekli değişim ve dönüşüm olduğunda dair olan ortak görüşe karşı bir polemikte de savunuldu. Zeno sonraki düşünürler tarafından çok tartışılan ve bir değişim ve çeşitlilik olduğunu varsaymanın çelişkilere götürdüğünü göstermeye çalışan birçok ünlü paradoks öne sürdü. Sisam'lı Melissus da (d. yaklaşık MÖ 470) bu okulun belli başlı üyelerindendi.
Agrigentum'lu Empedokles (MÖ 490-430) günümüzde Sisilya'da bulunan, eski Yunan'da Akragas olan Agrigento'luydu. Düşüncesi Elea okuluna kısmen ters, kısmen de katılıyor gibi görünür. Bir yandan ilk maddenin değişmezliğini savundu; öte yandan bu ilk maddenin, yani cevherin çoğul olduğu görüşündeydi: 4 klasik element, toprak, su, ateş ve hava. Bunlardan oluşmuş dünyada iki yöneltici güç, itki olduğu görüşündeydi-birleştiren sevgi ve ayıran çekişme. Klazomenai'li (günümüzde Urla sınırları içerisindedir) Anaksagor (MÖ 500-428) da ilk maddenin değişmezliğini vurgularken, bozulmaz ilk elementlerin sonsuzluğunu savundu; tanrısal neden veya Akıl (nous)'ı bu maddeleri yöneten olarak gördü.
İlk kesin materyalist sistem Leukippos (MÖ 5. yüzyıl) ve öğrencisi Abdera'lı Demokritos (MÖ 460-370) tarafından oluşturuldu. Bu, atomlar öğretisiydi. Atomları sayısız sayıdaki, bölünmez, niteliksel olarak benzeyen fakat biçimleriyle birbirinden ayrılan temel maddeler olarak tanımladılar. Bu öğretiye göre atomlar, sonsuz boşlukta devinerek, çarpışarak ve birleşerek, atomların çeşitlerine, sayılarına, biçimlerine ve dizilişlerine göre farklılıklar gösteren cisimleri oluşturuyorlardı.
Demokritos, atomlar hakkında hocasının kuramını geliştirerek “o kadar küçüktüler ki duyularımıza yakalanmıyorlardı... Onlardan, elementlerden olduğu gibi görünen ve algılanan kitleler oluşuyordu.” der.
Diğerleri
Sokrates öncesi doğa filozoflarının sonuncusu Diyojen'dir. Diyojen, Milet okulunun başta havayı ilk madde olarak tanımlayan ilkesi olmak üzere birçok ilkesini kabul eden eklektik bir düşünürdü. Doğal süreçleri bu ilk maddenin seyrelmesi ve yoğunlaşmasıyla açıkladı. Ayrıca Anaksagor'un kozmik düşüncesini de benimsemiştir.
Bilgicilik veya sofizm, antikçağ Yunan felsefesinde önemli bir düşünce akımı. Eski Yunan’da MÖ 5. yüzyılın ikinci yarısından MÖ 4. yüzyılın başlarına değin para karşılığı felsefe öğreten gezgin felsefecilerin (sofistler) oluşturdukları akıma bilgicilik denir.
Sofist deyimi, bilgeliği yeğleyen öğreti, bilgi öğretmeni, siyasada yararlı olma sanatı, söz söyleme sanatı anlamlarında kullanılmıştır. MÖ 5. yüzyıl, Antik Çağ Yunan felsefesinde bilgicilik akımının egemen olduğu çağdır. İlk düşünür sayılan Thales'den beri ortaya atılan sayısız varsayımlar, sonunda insan zekasını şahlandırmış ve bütün olup bitenleri yeniden gözden geçirerek kıyasıya eleştirmeye yöneltmişti. Doğa bilimlerinin denetiminden yoksun insan düşüncesi, varlığın temeli konusunda daldığı hayal aleminden kendisine dönüyordu. Bilgicilik akımının inceleme amacı, insanın kendisiydi. Protagoras'a göre, “İnsan her şeyin ölçüsü”ydü. Bilgi, teorik bir merak değil, pratik bir yarar olmalıydı.
Bilgiciler, özdekçi düşünceleri sürmekle beraber, ürünü oldukları idealist çizgiyi sürdürmüşler ve dünyayı tanıma olanağını yadsımışlardır. İşte bu idealist çizgidir ki, bir yandan bilgicilik akımını yozlaştırarak felsefeyi güzel söz söyleme sanatına dönüştürürken diğer yandan idealist ilkelerin gelişmesi sürecini doğurmuştur.
Platon'dan ve özellikle Aristoteles'den sonra küçümsenmeye başlanmış ve isim olarak yanıltmak amacıyla yapılan yanlış usavurma anlamına kaydırılmıştır. Mantıkta bu yanıltmacaların çeşitli biçimleri saptanmıştır. Genellikle bu yanıltmacalar uslamlamanın biçimsel kurallarına uygundur, karşısındakini kandırmaz ama kolaylıkla yadsıyamayacağı biçimde şaşırtır. Örneğin söz konusu olan sorundan büsbütün başka bir sorunu tanıtlamak, tanıtlanması gerekeni kendisiyle tanıtlamak, eksik tümevarım yapmak bu gibi yanıltmacalardandır.
Kaynakça
- ^ Preus, Anthony (2015). Historical Dictionary of Ancient Greek Philosophy (2. bas.). Rowman & Littlefield Publishers. ISBN .
- ^ Curd, Patricia (2011). The Oxford handbook of presocratic philosophy. New York: Oxford University Press. ISBN .
- ^ n.a., n.a. (2020). The Routledge handbook of Hellenistic philosophy. New York, NY: Oxford University Press. ISBN .
- ^ Zilioli, Ugo (2007). Protagoras and the challenge of relativism: Plato's subtlest enemy. Aldershot, İngiltere: Ashgate Pub. ISBN .
- ^ Shields, Christopher (2012). The Oxford handbook of Aristotle. Oxford: Oxford University Press. ISBN .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddedeki bilgilerin dogrulanabilmesi icin ek kaynaklar gerekli Lutfen guvenilir kaynaklar ekleyerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Kaynaksiz icerik itiraz konusu olabilir ve kaldirilabilir Kaynak ara Sokrates oncesi filozoflar haber gazete kitap akademik JSTOR Nisan 2023 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Bati felsefesi MO 6 yuzyilda Antik Yunan da basladi Sokrates oncesi filozoflar cogunlukla Yunan dunyasinin bati veya dogu cevrelerindendiler Felsefi projeleri asil nihai ilkeyi bulmaya ve dis dunyanin dogasini cozmeye yonelikti Seylerin maddi ilkesini kokenlerini ve yok oluslarini algilamaya calistilar Ilk dusunurler olarak seylerin ussal birligini vurgulayarak dis dunyanin mitolojik aciklamalarini reddettiler Cevap aradiklari baslica meseleler sunlardir Her sey nereden geliyor Her seyin yaratilis kaynagi nedir Dogada bulunan seylerin cogul oluslarini nasil aciklariz Matematiksel olarak dogayi nasil tanimlariz Sokrates oncesi filozoflarin calismalarindan sadece cok azi gunumuze gelebilmistir Onlar hakkinda bildiklerimiz sonraki filozoflarin ve bazi din bilimcilerin yazdiklarindan ibarettir Milet Okulu Ilk Sokrates oncesi filozoflar Anadolu nun batisinda yer alan Milettendiler Thales MO 624 546 Yunan felsefesinin babasi sayilir suyu her seyin temeli olarak gostermisti Sonraki Miletli filozof ilk kez felsefi yapitlar veren filozof Anaksimandrostur MO 610 546 Anaksimandros ilk maddeyi tanimlanamaz sinirsiz olarak dusundu bu dusuncesine gore bu ilk maddenin bir ozelligi yoktu ve sicak soguk nemli kuru gibi karsitlar farklilasarak bu maddeden cikiyorlardi Kendisinden genc cagdasi Anaksimenes MO 585 525 her seyin baslangicini olusturan esas maddeyi kalinlasip incelerek atese ruzgara bulutlara ve topraga donustugunu varsaydigi hava olarak kabul etti Pisagorizm Felsefeyi pratik yonden inceleyen ilk filozof Iyonyali Pisagor MO 582 496 dur Dunyada sayilar uzerine kurulmus mukemmel bir uyum goren Pisagor insan irkini ayni sekilde kendi icinde uyumu yakalamis bir hayat surdurmeye sevk etmeyi amac edinmisti Ogretisi Italya nin guneyinde bulunan Kroton da yer alan okulunda etrafina toplamis oldugu Pisagorcular tarafindan gelistirildi Takipcileri arasinda Filolaos MO 470 380 Alkmaion ve Archytas MO 428 347 bulunur Efes Okulu Efesli Heraklit MO 535 475 dogada bulunan her seyin araliksiz bir degisim icinde bulundugunu ve Logos adini verdigi dinamik sonsuz bir yapi tarafindan bir arada tutuldugunu one surdu Heraklit bu sonsuz yapiyi temsil etmesi icin atesi kullandi Her seyin kokeninin atesten geldigini ve asla bitmeyen bir surec ile ona dondugunu varsaydi Elea Okulu Adini Guney Italya da bulunan su ankiadiyla Velia Elea sehrinden alan Elea okulu Birlik ogretisini savundu Kolofon lu su anki Izmir Ksenofanes MO 570 470 sonsuz birlik olarak Tanri yi gosterdi ve onun evrenin icine islemis ve onu dusuncesiyle yoneten bir varlik oldugu dusuncesini savundu Eleali Parmenides MO 510 440 degismeyen bir varligin oldugunu ve bu varligin tek gercek olan ve kavranabilir oldugu gorusundeydi Bu ogreti kendisinden daha genc hemsehrisi Eleali Zeno MO 490 430 tarafindan seylerde surekli degisim ve donusum oldugunda dair olan ortak goruse karsi bir polemikte de savunuldu Zeno sonraki dusunurler tarafindan cok tartisilan ve bir degisim ve cesitlilik oldugunu varsaymanin celiskilere goturdugunu gostermeye calisan bircok unlu paradoks one surdu Sisam li Melissus da d yaklasik MO 470 bu okulun belli basli uyelerindendi Cogulcu Okul Agrigentum lu Empedokles MO 490 430 gunumuzde Sisilya da bulunan eski Yunan da Akragas olan Agrigento luydu Dusuncesi Elea okuluna kismen ters kismen de katiliyor gibi gorunur Bir yandan ilk maddenin degismezligini savundu ote yandan bu ilk maddenin yani cevherin cogul oldugu gorusundeydi 4 klasik element toprak su ates ve hava Bunlardan olusmus dunyada iki yoneltici guc itki oldugu gorusundeydi birlestiren sevgi ve ayiran cekisme Klazomenai li gunumuzde Urla sinirlari icerisindedir Anaksagor MO 500 428 da ilk maddenin degismezligini vurgularken bozulmaz ilk elementlerin sonsuzlugunu savundu tanrisal neden veya Akil nous i bu maddeleri yoneten olarak gordu Atomcu Okul Ilk kesin materyalist sistem Leukippos MO 5 yuzyil ve ogrencisi Abdera li Demokritos MO 460 370 tarafindan olusturuldu Bu atomlar ogretisiydi Atomlari sayisiz sayidaki bolunmez niteliksel olarak benzeyen fakat bicimleriyle birbirinden ayrilan temel maddeler olarak tanimladilar Bu ogretiye gore atomlar sonsuz boslukta devinerek carpisarak ve birleserek atomlarin cesitlerine sayilarina bicimlerine ve dizilislerine gore farkliliklar gosteren cisimleri olusturuyorlardi Demokritos atomlar hakkinda hocasinin kuramini gelistirerek o kadar kucuktuler ki duyularimiza yakalanmiyorlardi Onlardan elementlerden oldugu gibi gorunen ve algilanan kitleler olusuyordu der Digerleri Sokrates oncesi doga filozoflarinin sonuncusu Diyojen dir Diyojen Milet okulunun basta havayi ilk madde olarak tanimlayan ilkesi olmak uzere bircok ilkesini kabul eden eklektik bir dusunurdu Dogal surecleri bu ilk maddenin seyrelmesi ve yogunlasmasiyla acikladi Ayrica Anaksagor un kozmik dusuncesini de benimsemistir Sofizm Bilgicilik veya sofizm antikcag Yunan felsefesinde onemli bir dusunce akimi Eski Yunan da MO 5 yuzyilin ikinci yarisindan MO 4 yuzyilin baslarina degin para karsiligi felsefe ogreten gezgin felsefecilerin sofistler olusturduklari akima bilgicilik denir Sofist deyimi bilgeligi yegleyen ogreti bilgi ogretmeni siyasada yararli olma sanati soz soyleme sanati anlamlarinda kullanilmistir MO 5 yuzyil Antik Cag Yunan felsefesinde bilgicilik akiminin egemen oldugu cagdir Ilk dusunur sayilan Thales den beri ortaya atilan sayisiz varsayimlar sonunda insan zekasini sahlandirmis ve butun olup bitenleri yeniden gozden gecirerek kiyasiya elestirmeye yoneltmisti Doga bilimlerinin denetiminden yoksun insan dusuncesi varligin temeli konusunda daldigi hayal aleminden kendisine donuyordu Bilgicilik akiminin inceleme amaci insanin kendisiydi Protagoras a gore Insan her seyin olcusu ydu Bilgi teorik bir merak degil pratik bir yarar olmaliydi Bilgiciler ozdekci dusunceleri surmekle beraber urunu olduklari idealist cizgiyi surdurmusler ve dunyayi tanima olanagini yadsimislardir Iste bu idealist cizgidir ki bir yandan bilgicilik akimini yozlastirarak felsefeyi guzel soz soyleme sanatina donustururken diger yandan idealist ilkelerin gelismesi surecini dogurmustur Platon dan ve ozellikle Aristoteles den sonra kucumsenmeye baslanmis ve isim olarak yaniltmak amaciyla yapilan yanlis usavurma anlamina kaydirilmistir Mantikta bu yaniltmacalarin cesitli bicimleri saptanmistir Genellikle bu yaniltmacalar uslamlamanin bicimsel kurallarina uygundur karsisindakini kandirmaz ama kolaylikla yadsiyamayacagi bicimde sasirtir Ornegin soz konusu olan sorundan busbutun baska bir sorunu tanitlamak tanitlanmasi gerekeni kendisiyle tanitlamak eksik tumevarim yapmak bu gibi yaniltmacalardandir Kaynakca Preus Anthony 2015 Historical Dictionary of Ancient Greek Philosophy 2 bas Rowman amp Littlefield Publishers ISBN 978 1442246386 Curd Patricia 2011 The Oxford handbook of presocratic philosophy New York Oxford University Press ISBN 978 0199837557 n a n a 2020 The Routledge handbook of Hellenistic philosophy New York NY Oxford University Press ISBN 978 0815347910 Zilioli Ugo 2007 Protagoras and the challenge of relativism Plato s subtlest enemy Aldershot Ingiltere Ashgate Pub ISBN 978 0754660781 Shields Christopher 2012 The Oxford handbook of Aristotle Oxford Oxford University Press ISBN 978 0190244842