Sosyal kimlik kuramı, grup olgusunun analizinde iç grup dinamikleri, gruplar arası ilişkiler ve kolektif benliğe yönelik açıklamalar getiren bir sosyal psikoloji kuramıdır. Sosyal psikologlar Henri Tajfel ve John Turner tarafından geliştirilmiştir. Kişisel bilişsel süreçleri, kişiler arası etkileşimleri ve sosyolojik süreçleri bir arada ele alarak sosyal kimlik kavramının farklı analiz düzeylerinden incelenmesini mümkün kılmaktadır.
Sosyal kimlik kuramının ortaya çıkışı
İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan olaylar sosyal psikologların gruplar arası süreçlerde ortaya çıkan önyargı ve ayrımcılık davranışlarının anlaşılmasına yönelik çalışmalarının artmasına neden olmuştur. 1970'li yıllara kadar yapılan çalışmalarda bu olguları içsel süreçler (kişilik özellikleri gibi) veya kişiler arası ilişki süreçleri (aile ilişkileri gibi) ile açıklama eğilimi görülmektedir. Ancak Tajfel ve Turner, kolektif olguların açıklanmasında bireysel süreçler ve kişiler arası etkileşimlerin yanı sıra sosyal etkileşimlerin ve sosyolojik süreçlerin de dikkate alınması gerektiği görüşündedir. Gruplar arası ayrımcılığı anlayabilmek üzere yaptıkları minimal grup paradigmasını kullanarak yaptıkları deneylerinden elde ettikleri bulgulardan hareketle, sosyal kimlik kuramını geliştirdiler.
Minimal Grup Paradigması
Minimal grup paradigması sosyal kimlik kuramının dayandığı bilimsel çalışma olarak kabul edilebilir. Minimal grup araştırmalarında birbirini tanımayan ve görmeyen katılımcılar önemsiz bir kritere dayanarak iki gruba ayrılmaktadır (bir kağıt üzerindeki nokta sayısını tahmin etme ya da yazı tura atışı veya iki ressam arasında seçim yapma gibi). Ancak aslında katılımcılar rastgele olarak gruplara ayrılmıştır.
Gruplara ayrılan katılımcılardan belirli bir puanı diğer katılımcılara dağıtmaları istenmiştir. Katılımcıların puan dağıtacakları diğer kişiler hakkında sahip oldukları tek bilgi bu kişilerin hangi gruba ait olduklarıdır. Puan dağıtımı katılımcıların kendilerine ya da puanları verdikleri diğer kişilere herhangi bir kazanç sağlamayacaktır. Sonuçlar katılımcıların adil davranmaya çalışsalar dahi kendi gruplarını kayırdıklarını göstermiştir. Bu bulgu katılımcıların ortak bir geçmişleri ya da gelecekleri olmamasına, diğer grup üyelerini tanımamasına ve kişisel olarak hiçbir çıkar sağlamayacak olmalarına rağmen kendi grup üyelerini dış grup üyelerine tercih ettiklerini göstermektedir. Minimal grup deneyleri yalnızca kişinin zihninde bir gruba üye olduğu bilgisine dayalı olarak minimal olarak oluşturulan gruplar kişilerin davranışlarını etkilediğini göstermektedir. Bu deneylerden elde edilen bulgular Tajfel ve Turner’in sosyal kimlik kuramını geliştirmelerine yol açmıştır.
Kuramın bilişsel, motivasyonel ve makro sosyal bileşenleri
Kurama göre toplumdaki grupların farklı statü ve güç dereceleri vardır. Sosyal gruplar heterojen olarak yapılandırılmış toplumda yaşayan bireylerin dünyaya yönelik algı ve deneyimlerini anlamlandırmalarına yardımcı olmaktadır. SKK gruplar arası ilişkileri etkileyen bilişsel, motivasyonel ve makro sosyal süreçleri ve bu süreçler arasında etkileşimleri açıklamaktadır.
Kuramın Temel Kavramları
1- Sosyal Kategorizasyon (Sosyal Sınıflandırma)
2- Sosyal Karşılaştırma (Sosyal Kıyaslama)
3- Sosyal Kimlik: Grupla Özdeşleşme
Sosyal sınıflandırma
Sosyal kimlik kuramına göre grup olgusunun oluşması için gerekli bilişsel eylem sosyal sınıflandırma eylemidir. İnsanlar diğer insanları kendilerine benzer ya da farklı olarak gruplara ayırmaktadır. Aynı özelliği taşıyan diğer insanlarla birlikte iç grup oluşturulurken, farklı özellik taşıyan insanların oluşturduğu grup dış grup olur. Farklı gruplara ayırma işlemi farklı özellikler üzerinden yapılabilir. Örneğin etnik köken, cinsiyet, yaş grubu ya da takım taraftarlığı gibi farklı kıyaslama boyutlarında farklı sosyal sınıflandırmalar yapılabilmektedir.
Sosyal sınıflandırmanın çeşitli sonuçları vardır. Sosyal sınıflandırma eylemi ile iç ve dış grup ("biz" ve "onlar") arasındaki ayrım artar. Ayrımın görünürlüğünün artması aynı grubun üyeleri arasındaki benzerliğin, farklı grupların üyeleri arasındaki farklılıkların olduğundan daha fazla görülmesine neden olmaktadır. Sosyal sınıflandırmanın diğer sonucu bireyin grup için oluşturulan grup prototipine uygun davranışlar gerçekleştirmesine neden olmasıdır.
Kimlik ve Davranışlar
Sosyal sınıflandırma sonucunda bireyin kendisini belirli grupların üyesi olarak görmesi kimlik olgusunu etkilemektedir. SKK’ya göre sosyal ve kişisel kimlik olmak üzere kimliğin iki farklı çeşidi bulunmaktadır. Kişisel kimlik kişiyi diğer grup üyelerinden ayıran fiziksel özellikler, bireysel deneyimler gibi özellikleri içerirken, sosyal kimlik sosyal sınıflandırmanın sonucunda bireyin dahil olduğu gruplardan gelen değer anlamlarını ve duyguları içermektedir.
Kuramın temelinde bulunan sosyal kimlik kavramı, grup üyeliklerinden gelen benlik imajlarını içermektedir. Örneğin bireyin üyesi olduğu etnik grup ve bu grubun üyesi olmanın getirdiği olumlu ve olumsuz duygular sosyal kimliğin niteliğini belirlemektedir. Ait olunan sosyal grupların birey üzerinde etkisi yalnızca zihinsel seviyede kalmamaktadır, davranışlara da etki etmektedir. Aynı sosyal gruba üye olmaktan dolayı benzer sosyal kimliklere sahip olan bireyler, hem iç grup hem de dış grup üyeleriyle benzer ilişkiler kurarlar. Bu durum, sosyal davranışların da benzer şekillerde üretilmesine neden olmaktadır.
Bireylerin sosyal ya da bireysel kimliklerinin bağlama göre vurgulanması davranışların değişmesine neden olmaktadır. Tajfel ve Turner sosyal davranıştaki bu değişimlerin nasıl gerçekleştiğini bir devamlılık çizgisi üzerinden anlatmaktadır. Çizginin bir ucunda iki ya da daha fazla kişinin kişisel kimliklerini oluşturan özelliklere dayanarak gerçekleştirilen kişiler arası ilişkiler, çizginin diğer ucunda ise üye olunan sosyal gruplardan gelen sosyal kimliğin etkisiyle oluşturulan gruplar arası davranışlar bulunmaktadır.
İnsanlar birden fazla sosyal grubun üyesi konumundadır. İnsanların etnik köken, dini inanışlar, meslek grubu ya da cinsiyet gibi sosyal gruplara aynı anda üye olmaları birbiriyle çatışan kimliklerin aynı anda sosyal kimlikte yer almasına neden olmaktadır. Örneğin hem asker hem de dindar olmak başka bir insana şiddet uygulama konusunda farklı yaklaşımları kabul edilebilir olarak görmeyi de beraberinde getirmektedir. Böyle durumlarda bağlam, bir kişinin sosyal kimliğinin hangi özelliğinin ön plana çıkacağını belirleyerek sosyal davranışları yönlendirir. Örneğin bir savaş durumunda asker kimliği ön plana çıkar ve bu bağlamda şiddet davranışı sosyal kimliğin diğer bileşenlerine uymasa da kabul edilebilir olarak görülür.
Grupla özdeşleşme
Bir grubun üyesi olmak, o gruba yönelik çeşitli anlam ve değerlere sahip olmayı da beraberinde getirmektedir. Grupla özdeşleşme, bireyin üyesi olduğu gruba yönelik aidiyet ve bağlılık duygusu olarak tanımlanmaktadır. Grupla özdeşleşmenin gerçekleşmesi için grubun diğer üyeleriyle olan ilişkilerin olumlu olması gerekli değildir. Grubun bireyi olumlu olarak değerlendirmesi, bireyin grupla özdeşleşmesi için yeterli olabilir. Grupla yüksek özdeşleşme yaşamak, bireyin grubun normlarına uygun davranışlar üretme olasılığını da arttırmaktadır.
Aynı grup içerisinde yer alan insanların özdeşleşme düzeyleri birbirinden farklı olabilir. Bir grup üyesinin grupla özdeşleşmesi yüksekken başka bir üyeninki düşük olabilir. Grupla özdeşleşme düzeylerinin ne ölçüde yüksek ya da düşük olacağını etkileyen çeşitli faktörler bulunmaktadır. Üyelerin ortak hedeflerinin olması, ortak kader algısı ve birbirlerine bağımlı olmaları özdeşleşmeyi arttıran faktörler arasındadır. Ayrıca bireyin belirli bir gruba yönelik olumlu duygularının olması ve o gruba üyeliğinin bireyin sosyal kimliğinin önemli bir parçası olması da özdeşleşmeyi arttırmaktadır. Bireyin grup içerisindeki konumu da özdeşleşmenin yaşanmasında önemli bir etkendir. Grupta merkezi konumda yer alan üyeler, grubun daha periferinde yer alan diğer üyelere kıyasla daha fazla özdeşleşme yaşayabilir.
SKK’da motivasyonel süreçler
İnsanların sosyal sınıflandırma neticesinde kendilerini ve diğer insanları çeşitli kategorilere yerleştirmeleri sosyal grupların oluşmasına neden olmaktadır. SKK sosyal grupların oluşmasındaki bu bilişsel süreçleri ve gruplar arası davranışların sürdürülmesini sağlayan motivasyon kaynaklarını da belirlemiştir. SKK’ya göre bu motivasyonel süreçler olumlu benlik geliştirme ve belirsizliğin azaltılmasıdır.
Her birey kendisine dair olumlu bir benlik imajı oluşturmaya çalışmaktadır. Bunun bir yolu bireyin üyesi olduğu sosyal gruplardan kaynaklanan sosyal kimliğini değerli kılmasıdır. “Biz”in “onlar”dan daha iyi olduğu inancı sağlanabilirse grup ve dolayısıyla grubun üyesi birey olumlu olarak değerlendirilmiş olur. Bireyin grubunu diğer gruplardan daha üstün görmesi sosyal kıyaslama ile mümkündür. Sosyal kıyaslama değeri olan bir boyut üzerinden yapılır. Örneğin ten rengi üzerinden yapılan kıyaslama ABD’de anlamlı bir kıyaslamayken Japonya’da bir anlam ifade etmeyebilir. Sosyal kıyaslama yapılırken olumlu benlik oluşturma motivasyonuyla iç grubun olumlu değerlendirilebileceği bir dış grup ve bir özellik seçilir. İç grubun dış gruptan daha olumlu değerlendirilmesi ile davranış ve tutumlarda iç grup üyelerinin kayırılmasına neden olur. Bu durum iç grup tarafgirliği olarak adlandırılmaktadır. Minimal grup paradigmasında katılımcıların kendi gruplarındaki diğer katılımcılara daha yüksek puanlar vermesinin nedeni de olumlu benlik oluşturma motivasyonuyla sergilenen iç grup tarafgirliğidir.
Sosyal kimlik kuramına göre grup süreçlerini yönlendiren diğer motivasyon kaynağı bireylerin belirsizliği azaltarak dünyayı anlamlandırma istekleridir. Sosyal gruplar bireylere kimliklerine, hangi durumlarda nasıl davranmaları gerektiğine dair bilgi sağlamaktadır. Grupların oluşturdukları prototipler bireyler için belirsizliği azaltan bir rehber görevi görmektedir. Bu nedenle bireyler kendi benliklerini belirli kılmak ve davranışlarını belirleyebilmek için gruplarla özdeşleşmeye çalışırlar. Ayrıca gruplar bireylerin davranışlarına geri bildirimde bulunarak belirsizliğin azaltılmasına yardımcı olurlar.
Makro Sosyal Süreçler
Sosyal kimlik kuramı grup süreçlerinin yalnızca bilişsel ve motivasyonel süreçlerle açıklanamayacağını öne sürmektedir. Grupların toplumsal yapı içerindeki hiyerarşik konumları hem gruplar arası ilişkileri hem de bireyin grubuna yönelik tutumlarını etkilemektedir. SKK toplumu oluşturan sosyal grupların sahip oldukları güç ve statü bakımından birbirleriyle farklılaştıklarını belirtmektedir. Toplumun bu hiyerarşik yapısı tamamen durağan değildir. Yaşanan tarihi gelişmeler ve ekonomik değişimlere bağlı olarak bazı gruplar zaman içerisinde üst konumlara çıkarken bazı gruplar avantajlı konumlarını kaybetmektedir. Kolektif davranışlar ve sosyal hareketler gibi toplumun tamamını ilgilendiren olayların anlaşılması gruplar arasındaki bu hiyerarşik yapıyı yönlendiren makro-sosyal süreçlerin anlaşılmasıyla mümkündür.
Gruplar olumlu benlik oluşturma amacıyla kendi gruplarını diğer gruplardan üstün görme eğilimindedir. Hiyerarşik olarak baskın konumda olan gruplar üyelerine olumlu benlik kaynağı sağlayabilirken düşük konumdaki grupların üyeleri kendi gruplarından olumlu benlik imajları edinmede sorun yaşamaktadır. Bu durumda düşük konumdaki grupların üyeleri çeşitli stratejiler kullanarak gruplarından olumlu benlik imajı elde etmeye çalışırlar.
Tajfel ve Turner bireylerin toplumsal yapıya dair öznel inanç sistemleri olduğunu belirtmektedir. Bu görüşe göre bireyler içinde yaşadıkları toplumun yapısını geçirgenlik, meşruiyet ve kalıcılık özelliklerine göre değerlendirmektedir. Gruplar arasında geçişlerin mümkün olduğu düşünülen yapılar geçirgen olarak tanımlanır. Var olan hiyerarşik yapının adil olarak oluşturulduğuna yönelik inanç toplumsal yapının meşru olarak algılanmasına neden olur. Son olarak da uzun süreli olarak toplumsal yapının varlığını koruyacağına yönelik beklenti bu yapının kalıcı olarak tanımlanmasına neden olur. Bu inançlarda görülen farklılıklar bireyin toplumsal düzenin devamını sağlamaya ya da değişmesine yönelik faaliyetlerde bulunmasına neden olur.
Temel olarak iki farklı öznel inanç sistemi bulunmaktadır. Bunlar sosyal hareketlilik ve sosyal değişim inançlarıdır. Bireylerin gruplar arası sınırları geçirgen, toplumsal sistemi kalıcı ve meşru olarak gördükleri öznel inanç sistemi sosyal hareketlilik sistemidir. Bu inanç sisteminde birey ast konumdaki grubundan olumlu benlik imajları edinemediği zaman bireysel olarak konumunu değiştirmeyi hedeflemektedir. Bireye göre var olan sistem uzun süreli ve meşrudur ancak aynı zamanda bireyin kendi grubundan ayrılarak üst konumdaki gruba geçişine de imkân sağlamaktadır. Bu durumda birey kendi grubunu terk edip üst konumdaki gruba giriş yapmaya çalışarak olumlu benlik imajı edinir. Bu bireysel hareketlilik eylemleri kolektif eylemlerin olmasını engellediğinden üst grup tarafından da desteklenmektedir. Ancak üst grup bireysel geçişlerin kendisi için tehdit oluşturduğunu hissederse bu stratejiyi desteklemez.
Toplumsal yapı ast konumdaki bireylerin üst konuma geçmesine izin vermediğinde, diğer bir deyişle geçirgen olmadığı zaman sosyal değişim inancı oluşmaktadır. Bu inanç sisteminde bireyin kendi grubundan çıkıp diğer gruba girmesi mümkün olmadığı için olumlu benlik imajının oluşturulması grubun konumunun bütün olarak yükseltilmesiyle mümkün olabilir. Bu durumda toplumsal sistemin kalıcılığının ve meşruiyetinin değerlendirilmesi neticesinde iki farklı strateji ortaya çıkabilir. Birey var olan durumu kalıcı ve meşru olarak görüyorsa var olan duruma bilişsel bir alternatif üretemez ve sosyal yaratıcılık stratejisi kullanılır. Sosyal yaratıcılıkta gruptan elde edilecek olumlu benlik imajları için 3 farklı yol izlenebilir. İlk olarak baskın grupla yapılan kıyaslamaların boyutu değiştirilebilir. Ast grup üyeleri kendilerini baskın grupla kıyaslarken farklı bir özellik seçerler. Örneğin ABD’de siyahlar beyazlardan daha fazla sportif başarıları olduğunu düşünerek hiyerarşik olarak ast konumda olsalar da gruplarından olumlu bir benlik imajı edinebilirler. Sosyal yaratıcılıkta yapılabilecek ikinci strateji ast grubun kendisiyle ilişkilendirilen özellikleri değiştirmek için bir çaba göstermesidir. Grup üyeleri grupla ilişkilendirilen olumsuz özellikleri olumlu özelliklerle değiştirmeye çalışabilirler. Son olarak sosyal yaratıcılık kapsamında kullanılabilecek strateji ast konumdaki grubun kendisine farklı bir kıyaslama grubu bulmasıdır. Ast grup kendisini baskın grupla değil de farklı bir ast grupla kıyasladığında grup üyeliğinden olumlu bir benlik imajı edinmesi de mümkün olacaktır.
Sosyal değişim inancı kapsamında gerçekleştirilebilecek ikinci strateji sosyal rekabettir. Bireyler var olan toplumsal sistemin meşru olmadığına ve kalıcı olmadığına inanıyorsa var olan sisteme alternatif bir sistemin varlığını bilişsel olarak üretebilmektedir. Bu durumda ast grup üyeleri yeni bir toplumsal düzen oluşturarak kendi ast konumundan kurtulmaya çalışmaktadır. Bu stratejinin kullanımı radikal politik değişimlere, sivil savaşlara, pasif direnişlere ve terörist faaliyetlere neden olabilir.
Kaynakça
- ^ a b c d e f g h i j k l m Hogg, M. A. ve Abrams, D. (1998). A Social Psychology of Intergroup Relations and Group Processes. Routledge: New York.
- ^ Hogg, M. A. ve Williams, K. (2000). From I to We: Social Identity and The Collective Self. Group Dynamics: Theory, Research and Practice 4(1), 81-97.
- ^ Tajfel, Henri (1979). "An Integrative Theory of Intergroup Conflict". Austin, William G.; Worchel, Stephen (Ed.). The Social Psychology of Intergroup Relations. Monterey, CA: Brooks-Cole. ss. 94-109. ISBN . OCLC 4194174. Erişim tarihi: 21 Temmuz 2008.[]
- ^ a b c d e Hornsey, M. J. (2008). Social Identity Theory and Self Categorization Theory: A Historical Review. Social and Personlity Psychology Compass, 2(1), 204-222.
- ^ a b c d e f Hogg, M. (2006). Social Identity Theory: Contemporary Social Psychology Theories içinde, 111-136. Stanford University Press: California.
- ^ Hogg, M. A. ve Vaughn, G. M. (2007). Sosyal Psikoloji. Çev. Yıldız, İ, ve Gelmez, A. Ütopya: Ankara.
- ^ a b c d Turner, T. C. (1999). Some Current Issues in Research on Social Identity and Self Categorization Theories. Social Identity: Context, Commitment, Content içinde, 6-34. Wiley:London.
- ^ a b Worchel, S., Iuzzini, J., Coutant, D. ve Ivaldi, M. (2000). Identity: Relationg Individual and Group Identites to Intergroup Behaviour. Social Identity Processes Trends in Theory and Research içinde, 15-32. Sage:London.
- ^ Tajfel H. ve Turner, J. C. (1979). An Integrative Theory of Intergroup Conflict. The Social Psychology of Intergroup Relations içinde, 33-47. Brooks-Cole: California.
- ^ a b Hortaçsu, N. (2007). Ben Sen Biz Hepimiz: Toplumsal Kimlik Gruplararası İlişkiler. İmge: Ankara.
- ^ Hogg, M. A. (1993). Group Cohesiveness: A Critical Review and Some New Directions. European Review of Social Psychology, 4(1), 85-111.
- ^ Deaux, K. (2000). Models, Meanings and Motivations, Social Identity Processes Trends in Theory and Research içinde, 1-14. Sage: London.
- ^ Cameron, J. E. (2004). A three-Factor Model of Social Identity. Self and Identity, 3(3), 239-262.
- ^ Turner, J., Brown, R. ve Tajfel, H. (1979). Social Comparisons and Group Interest in Ingroup Favouritism. European Journal of Social Psychology, 9(2), 187-204.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Sosyal kimlik kurami grup olgusunun analizinde ic grup dinamikleri gruplar arasi iliskiler ve kolektif benlige yonelik aciklamalar getiren bir sosyal psikoloji kuramidir Sosyal psikologlar Henri Tajfel ve John Turner tarafindan gelistirilmistir Kisisel bilissel surecleri kisiler arasi etkilesimleri ve sosyolojik surecleri bir arada ele alarak sosyal kimlik kavraminin farkli analiz duzeylerinden incelenmesini mumkun kilmaktadir Sosyal kimlik kuraminin ortaya cikisi Ikinci Dunya Savasi sirasinda yasanan olaylar sosyal psikologlarin gruplar arasi sureclerde ortaya cikan onyargi ve ayrimcilik davranislarinin anlasilmasina yonelik calismalarinin artmasina neden olmustur 1970 li yillara kadar yapilan calismalarda bu olgulari icsel surecler kisilik ozellikleri gibi veya kisiler arasi iliski surecleri aile iliskileri gibi ile aciklama egilimi gorulmektedir Ancak Tajfel ve Turner kolektif olgularin aciklanmasinda bireysel surecler ve kisiler arasi etkilesimlerin yani sira sosyal etkilesimlerin ve sosyolojik sureclerin de dikkate alinmasi gerektigi gorusundedir Gruplar arasi ayrimciligi anlayabilmek uzere yaptiklari minimal grup paradigmasini kullanarak yaptiklari deneylerinden elde ettikleri bulgulardan hareketle sosyal kimlik kuramini gelistirdiler Minimal Grup Paradigmasi Minimal grup paradigmasi sosyal kimlik kuraminin dayandigi bilimsel calisma olarak kabul edilebilir Minimal grup arastirmalarinda birbirini tanimayan ve gormeyen katilimcilar onemsiz bir kritere dayanarak iki gruba ayrilmaktadir bir kagit uzerindeki nokta sayisini tahmin etme ya da yazi tura atisi veya iki ressam arasinda secim yapma gibi Ancak aslinda katilimcilar rastgele olarak gruplara ayrilmistir Gruplara ayrilan katilimcilardan belirli bir puani diger katilimcilara dagitmalari istenmistir Katilimcilarin puan dagitacaklari diger kisiler hakkinda sahip olduklari tek bilgi bu kisilerin hangi gruba ait olduklaridir Puan dagitimi katilimcilarin kendilerine ya da puanlari verdikleri diger kisilere herhangi bir kazanc saglamayacaktir Sonuclar katilimcilarin adil davranmaya calissalar dahi kendi gruplarini kayirdiklarini gostermistir Bu bulgu katilimcilarin ortak bir gecmisleri ya da gelecekleri olmamasina diger grup uyelerini tanimamasina ve kisisel olarak hicbir cikar saglamayacak olmalarina ragmen kendi grup uyelerini dis grup uyelerine tercih ettiklerini gostermektedir Minimal grup deneyleri yalnizca kisinin zihninde bir gruba uye oldugu bilgisine dayali olarak minimal olarak olusturulan gruplar kisilerin davranislarini etkiledigini gostermektedir Bu deneylerden elde edilen bulgular Tajfel ve Turner in sosyal kimlik kuramini gelistirmelerine yol acmistir Kuramin bilissel motivasyonel ve makro sosyal bilesenleri Kurama gore toplumdaki gruplarin farkli statu ve guc dereceleri vardir Sosyal gruplar heterojen olarak yapilandirilmis toplumda yasayan bireylerin dunyaya yonelik algi ve deneyimlerini anlamlandirmalarina yardimci olmaktadir SKK gruplar arasi iliskileri etkileyen bilissel motivasyonel ve makro sosyal surecleri ve bu surecler arasinda etkilesimleri aciklamaktadir Kuramin Temel Kavramlari 1 Sosyal Kategorizasyon Sosyal Siniflandirma 2 Sosyal Karsilastirma Sosyal Kiyaslama 3 Sosyal Kimlik Grupla Ozdeslesme Sosyal siniflandirma Sosyal kimlik kuramina gore grup olgusunun olusmasi icin gerekli bilissel eylem sosyal siniflandirma eylemidir Insanlar diger insanlari kendilerine benzer ya da farkli olarak gruplara ayirmaktadir Ayni ozelligi tasiyan diger insanlarla birlikte ic grup olusturulurken farkli ozellik tasiyan insanlarin olusturdugu grup dis grup olur Farkli gruplara ayirma islemi farkli ozellikler uzerinden yapilabilir Ornegin etnik koken cinsiyet yas grubu ya da takim taraftarligi gibi farkli kiyaslama boyutlarinda farkli sosyal siniflandirmalar yapilabilmektedir Sosyal siniflandirmanin cesitli sonuclari vardir Sosyal siniflandirma eylemi ile ic ve dis grup biz ve onlar arasindaki ayrim artar Ayrimin gorunurlugunun artmasi ayni grubun uyeleri arasindaki benzerligin farkli gruplarin uyeleri arasindaki farkliliklarin oldugundan daha fazla gorulmesine neden olmaktadir Sosyal siniflandirmanin diger sonucu bireyin grup icin olusturulan grup prototipine uygun davranislar gerceklestirmesine neden olmasidir Kimlik ve Davranislar Sosyal siniflandirma sonucunda bireyin kendisini belirli gruplarin uyesi olarak gormesi kimlik olgusunu etkilemektedir SKK ya gore sosyal ve kisisel kimlik olmak uzere kimligin iki farkli cesidi bulunmaktadir Kisisel kimlik kisiyi diger grup uyelerinden ayiran fiziksel ozellikler bireysel deneyimler gibi ozellikleri icerirken sosyal kimlik sosyal siniflandirmanin sonucunda bireyin dahil oldugu gruplardan gelen deger anlamlarini ve duygulari icermektedir Kuramin temelinde bulunan sosyal kimlik kavrami grup uyeliklerinden gelen benlik imajlarini icermektedir Ornegin bireyin uyesi oldugu etnik grup ve bu grubun uyesi olmanin getirdigi olumlu ve olumsuz duygular sosyal kimligin niteligini belirlemektedir Ait olunan sosyal gruplarin birey uzerinde etkisi yalnizca zihinsel seviyede kalmamaktadir davranislara da etki etmektedir Ayni sosyal gruba uye olmaktan dolayi benzer sosyal kimliklere sahip olan bireyler hem ic grup hem de dis grup uyeleriyle benzer iliskiler kurarlar Bu durum sosyal davranislarin da benzer sekillerde uretilmesine neden olmaktadir Bireylerin sosyal ya da bireysel kimliklerinin baglama gore vurgulanmasi davranislarin degismesine neden olmaktadir Tajfel ve Turner sosyal davranistaki bu degisimlerin nasil gerceklestigini bir devamlilik cizgisi uzerinden anlatmaktadir Cizginin bir ucunda iki ya da daha fazla kisinin kisisel kimliklerini olusturan ozelliklere dayanarak gerceklestirilen kisiler arasi iliskiler cizginin diger ucunda ise uye olunan sosyal gruplardan gelen sosyal kimligin etkisiyle olusturulan gruplar arasi davranislar bulunmaktadir Insanlar birden fazla sosyal grubun uyesi konumundadir Insanlarin etnik koken dini inanislar meslek grubu ya da cinsiyet gibi sosyal gruplara ayni anda uye olmalari birbiriyle catisan kimliklerin ayni anda sosyal kimlikte yer almasina neden olmaktadir Ornegin hem asker hem de dindar olmak baska bir insana siddet uygulama konusunda farkli yaklasimlari kabul edilebilir olarak gormeyi de beraberinde getirmektedir Boyle durumlarda baglam bir kisinin sosyal kimliginin hangi ozelliginin on plana cikacagini belirleyerek sosyal davranislari yonlendirir Ornegin bir savas durumunda asker kimligi on plana cikar ve bu baglamda siddet davranisi sosyal kimligin diger bilesenlerine uymasa da kabul edilebilir olarak gorulur Grupla ozdeslesme Bir grubun uyesi olmak o gruba yonelik cesitli anlam ve degerlere sahip olmayi da beraberinde getirmektedir Grupla ozdeslesme bireyin uyesi oldugu gruba yonelik aidiyet ve baglilik duygusu olarak tanimlanmaktadir Grupla ozdeslesmenin gerceklesmesi icin grubun diger uyeleriyle olan iliskilerin olumlu olmasi gerekli degildir Grubun bireyi olumlu olarak degerlendirmesi bireyin grupla ozdeslesmesi icin yeterli olabilir Grupla yuksek ozdeslesme yasamak bireyin grubun normlarina uygun davranislar uretme olasiligini da arttirmaktadir Ayni grup icerisinde yer alan insanlarin ozdeslesme duzeyleri birbirinden farkli olabilir Bir grup uyesinin grupla ozdeslesmesi yuksekken baska bir uyeninki dusuk olabilir Grupla ozdeslesme duzeylerinin ne olcude yuksek ya da dusuk olacagini etkileyen cesitli faktorler bulunmaktadir Uyelerin ortak hedeflerinin olmasi ortak kader algisi ve birbirlerine bagimli olmalari ozdeslesmeyi arttiran faktorler arasindadir Ayrica bireyin belirli bir gruba yonelik olumlu duygularinin olmasi ve o gruba uyeliginin bireyin sosyal kimliginin onemli bir parcasi olmasi da ozdeslesmeyi arttirmaktadir Bireyin grup icerisindeki konumu da ozdeslesmenin yasanmasinda onemli bir etkendir Grupta merkezi konumda yer alan uyeler grubun daha periferinde yer alan diger uyelere kiyasla daha fazla ozdeslesme yasayabilir SKK da motivasyonel surecler Insanlarin sosyal siniflandirma neticesinde kendilerini ve diger insanlari cesitli kategorilere yerlestirmeleri sosyal gruplarin olusmasina neden olmaktadir SKK sosyal gruplarin olusmasindaki bu bilissel surecleri ve gruplar arasi davranislarin surdurulmesini saglayan motivasyon kaynaklarini da belirlemistir SKK ya gore bu motivasyonel surecler olumlu benlik gelistirme ve belirsizligin azaltilmasidir Her birey kendisine dair olumlu bir benlik imaji olusturmaya calismaktadir Bunun bir yolu bireyin uyesi oldugu sosyal gruplardan kaynaklanan sosyal kimligini degerli kilmasidir Biz in onlar dan daha iyi oldugu inanci saglanabilirse grup ve dolayisiyla grubun uyesi birey olumlu olarak degerlendirilmis olur Bireyin grubunu diger gruplardan daha ustun gormesi sosyal kiyaslama ile mumkundur Sosyal kiyaslama degeri olan bir boyut uzerinden yapilir Ornegin ten rengi uzerinden yapilan kiyaslama ABD de anlamli bir kiyaslamayken Japonya da bir anlam ifade etmeyebilir Sosyal kiyaslama yapilirken olumlu benlik olusturma motivasyonuyla ic grubun olumlu degerlendirilebilecegi bir dis grup ve bir ozellik secilir Ic grubun dis gruptan daha olumlu degerlendirilmesi ile davranis ve tutumlarda ic grup uyelerinin kayirilmasina neden olur Bu durum ic grup tarafgirligi olarak adlandirilmaktadir Minimal grup paradigmasinda katilimcilarin kendi gruplarindaki diger katilimcilara daha yuksek puanlar vermesinin nedeni de olumlu benlik olusturma motivasyonuyla sergilenen ic grup tarafgirligidir Sosyal kimlik kuramina gore grup sureclerini yonlendiren diger motivasyon kaynagi bireylerin belirsizligi azaltarak dunyayi anlamlandirma istekleridir Sosyal gruplar bireylere kimliklerine hangi durumlarda nasil davranmalari gerektigine dair bilgi saglamaktadir Gruplarin olusturduklari prototipler bireyler icin belirsizligi azaltan bir rehber gorevi gormektedir Bu nedenle bireyler kendi benliklerini belirli kilmak ve davranislarini belirleyebilmek icin gruplarla ozdeslesmeye calisirlar Ayrica gruplar bireylerin davranislarina geri bildirimde bulunarak belirsizligin azaltilmasina yardimci olurlar Makro Sosyal Surecler Sosyal kimlik kurami grup sureclerinin yalnizca bilissel ve motivasyonel sureclerle aciklanamayacagini one surmektedir Gruplarin toplumsal yapi icerindeki hiyerarsik konumlari hem gruplar arasi iliskileri hem de bireyin grubuna yonelik tutumlarini etkilemektedir SKK toplumu olusturan sosyal gruplarin sahip olduklari guc ve statu bakimindan birbirleriyle farklilastiklarini belirtmektedir Toplumun bu hiyerarsik yapisi tamamen duragan degildir Yasanan tarihi gelismeler ve ekonomik degisimlere bagli olarak bazi gruplar zaman icerisinde ust konumlara cikarken bazi gruplar avantajli konumlarini kaybetmektedir Kolektif davranislar ve sosyal hareketler gibi toplumun tamamini ilgilendiren olaylarin anlasilmasi gruplar arasindaki bu hiyerarsik yapiyi yonlendiren makro sosyal sureclerin anlasilmasiyla mumkundur Gruplar olumlu benlik olusturma amaciyla kendi gruplarini diger gruplardan ustun gorme egilimindedir Hiyerarsik olarak baskin konumda olan gruplar uyelerine olumlu benlik kaynagi saglayabilirken dusuk konumdaki gruplarin uyeleri kendi gruplarindan olumlu benlik imajlari edinmede sorun yasamaktadir Bu durumda dusuk konumdaki gruplarin uyeleri cesitli stratejiler kullanarak gruplarindan olumlu benlik imaji elde etmeye calisirlar Tajfel ve Turner bireylerin toplumsal yapiya dair oznel inanc sistemleri oldugunu belirtmektedir Bu goruse gore bireyler icinde yasadiklari toplumun yapisini gecirgenlik mesruiyet ve kalicilik ozelliklerine gore degerlendirmektedir Gruplar arasinda gecislerin mumkun oldugu dusunulen yapilar gecirgen olarak tanimlanir Var olan hiyerarsik yapinin adil olarak olusturulduguna yonelik inanc toplumsal yapinin mesru olarak algilanmasina neden olur Son olarak da uzun sureli olarak toplumsal yapinin varligini koruyacagina yonelik beklenti bu yapinin kalici olarak tanimlanmasina neden olur Bu inanclarda gorulen farkliliklar bireyin toplumsal duzenin devamini saglamaya ya da degismesine yonelik faaliyetlerde bulunmasina neden olur Temel olarak iki farkli oznel inanc sistemi bulunmaktadir Bunlar sosyal hareketlilik ve sosyal degisim inanclaridir Bireylerin gruplar arasi sinirlari gecirgen toplumsal sistemi kalici ve mesru olarak gordukleri oznel inanc sistemi sosyal hareketlilik sistemidir Bu inanc sisteminde birey ast konumdaki grubundan olumlu benlik imajlari edinemedigi zaman bireysel olarak konumunu degistirmeyi hedeflemektedir Bireye gore var olan sistem uzun sureli ve mesrudur ancak ayni zamanda bireyin kendi grubundan ayrilarak ust konumdaki gruba gecisine de imkan saglamaktadir Bu durumda birey kendi grubunu terk edip ust konumdaki gruba giris yapmaya calisarak olumlu benlik imaji edinir Bu bireysel hareketlilik eylemleri kolektif eylemlerin olmasini engellediginden ust grup tarafindan da desteklenmektedir Ancak ust grup bireysel gecislerin kendisi icin tehdit olusturdugunu hissederse bu stratejiyi desteklemez Toplumsal yapi ast konumdaki bireylerin ust konuma gecmesine izin vermediginde diger bir deyisle gecirgen olmadigi zaman sosyal degisim inanci olusmaktadir Bu inanc sisteminde bireyin kendi grubundan cikip diger gruba girmesi mumkun olmadigi icin olumlu benlik imajinin olusturulmasi grubun konumunun butun olarak yukseltilmesiyle mumkun olabilir Bu durumda toplumsal sistemin kaliciliginin ve mesruiyetinin degerlendirilmesi neticesinde iki farkli strateji ortaya cikabilir Birey var olan durumu kalici ve mesru olarak goruyorsa var olan duruma bilissel bir alternatif uretemez ve sosyal yaraticilik stratejisi kullanilir Sosyal yaraticilikta gruptan elde edilecek olumlu benlik imajlari icin 3 farkli yol izlenebilir Ilk olarak baskin grupla yapilan kiyaslamalarin boyutu degistirilebilir Ast grup uyeleri kendilerini baskin grupla kiyaslarken farkli bir ozellik secerler Ornegin ABD de siyahlar beyazlardan daha fazla sportif basarilari oldugunu dusunerek hiyerarsik olarak ast konumda olsalar da gruplarindan olumlu bir benlik imaji edinebilirler Sosyal yaraticilikta yapilabilecek ikinci strateji ast grubun kendisiyle iliskilendirilen ozellikleri degistirmek icin bir caba gostermesidir Grup uyeleri grupla iliskilendirilen olumsuz ozellikleri olumlu ozelliklerle degistirmeye calisabilirler Son olarak sosyal yaraticilik kapsaminda kullanilabilecek strateji ast konumdaki grubun kendisine farkli bir kiyaslama grubu bulmasidir Ast grup kendisini baskin grupla degil de farkli bir ast grupla kiyasladiginda grup uyeliginden olumlu bir benlik imaji edinmesi de mumkun olacaktir Sosyal degisim inanci kapsaminda gerceklestirilebilecek ikinci strateji sosyal rekabettir Bireyler var olan toplumsal sistemin mesru olmadigina ve kalici olmadigina inaniyorsa var olan sisteme alternatif bir sistemin varligini bilissel olarak uretebilmektedir Bu durumda ast grup uyeleri yeni bir toplumsal duzen olusturarak kendi ast konumundan kurtulmaya calismaktadir Bu stratejinin kullanimi radikal politik degisimlere sivil savaslara pasif direnislere ve terorist faaliyetlere neden olabilir Kaynakca a b c d e f g h i j k l m Hogg M A ve Abrams D 1998 A Social Psychology of Intergroup Relations and Group Processes Routledge New York Hogg M A ve Williams K 2000 From I to We Social Identity and The Collective Self Group Dynamics Theory Research and Practice 4 1 81 97 Tajfel Henri 1979 An Integrative Theory of Intergroup Conflict Austin William G Worchel Stephen Ed The Social Psychology of Intergroup Relations Monterey CA Brooks Cole ss 94 109 ISBN 0818502789 OCLC 4194174 Erisim tarihi 21 Temmuz 2008 KB1 bakim Birden fazla ad editor listesi link olu kirik baglanti a b c d e Hornsey M J 2008 Social Identity Theory and Self Categorization Theory A Historical Review Social and Personlity Psychology Compass 2 1 204 222 a b c d e f Hogg M 2006 Social Identity Theory Contemporary Social Psychology Theories icinde 111 136 Stanford University Press California Hogg M A ve Vaughn G M 2007 Sosyal Psikoloji Cev Yildiz I ve Gelmez A Utopya Ankara a b c d Turner T C 1999 Some Current Issues in Research on Social Identity and Self Categorization Theories Social Identity Context Commitment Content icinde 6 34 Wiley London a b Worchel S Iuzzini J Coutant D ve Ivaldi M 2000 Identity Relationg Individual and Group Identites to Intergroup Behaviour Social Identity Processes Trends in Theory and Research icinde 15 32 Sage London Tajfel H ve Turner J C 1979 An Integrative Theory of Intergroup Conflict The Social Psychology of Intergroup Relations icinde 33 47 Brooks Cole California a b Hortacsu N 2007 Ben Sen Biz Hepimiz Toplumsal Kimlik Gruplararasi Iliskiler Imge Ankara Hogg M A 1993 Group Cohesiveness A Critical Review and Some New Directions European Review of Social Psychology 4 1 85 111 Deaux K 2000 Models Meanings and Motivations Social Identity Processes Trends in Theory and Research icinde 1 14 Sage London Cameron J E 2004 A three Factor Model of Social Identity Self and Identity 3 3 239 262 Turner J Brown R ve Tajfel H 1979 Social Comparisons and Group Interest in Ingroup Favouritism European Journal of Social Psychology 9 2 187 204