Türkiye jeolojisi, milyonlarca yıllık süreç içinde bugünkü Türkiye topraklarının karmaşık tektonik etkilerle şekillenmesini inceleyen alt başlıktır.
Erken çalışmalar
Anadolu toprakları üzerinde bilimsel sayılabilecek ilk düşünce ve kuramların mucidi Roma Çağı'nın ünlü coğrafyacısı Strabon'dur. Coğrafya adlı ünlü eseri sadece coğrafi izahlar ve tasvirler içermez, bunun yerine jeolojiye işaret eden geniş tabanlı bir yer bilimi üzerine kafa yorarak bu eseri oluşturduğu anlaşılıyor. Özellikle batı Anadolu üzerinde yer alan sönmüş Kula volkanları, Toros dağları ve Anadolu üstündeki yüksek ve düz yer şekilleri olan yaylalar Strabon'un değindiği konulardır. Yaylaların üzerine getirdiği açıklamalar oluşumları ve nasıl göründükleri ile ilgilidir, onların ani şekilde yükseldiğini düşünmekteydi.
Modern çalışmalar
Tanzimat dönemi itibarıyla özellikle yabancı araştırmacıların yaptığı gözlem ve tetkiklerle Türkiye jeolojisi üzerine modern çalışmaların başladığı kabul edilmektedir. Yine 19. yy sonlarında Bağdat Demiryolu projesini üstlenen Alman-Fransız ortaklığı da bu proje öncesi Friedrich Fritz Frech adlı Alman jeologa demiryolu döşenecek bölgelerde zemin ve çevresel etütler yapması için görevler verdiler. Alman jeolog sadece kendi araştırmalarını değil Anadolu üzerine verilmiş yakın zamanlı araştırmaları da derleyerek kapsamlı bir çalışma ortaya koymuştur. Ayrıca çevre bölgelerle Türkiye arasındaki jeolojik benzerlikler ve bağlantıları da kullanmıştır. 1915 yılındaysa Walther Penck ve Hamit Nafiz bey tarafından Dar'ül Fünûn (İstanbul Üniversitesi) bünyesinde arziyat (jeoloji) enstitüsü kurulmuş ve Türkiye'deki jeoloji eğitimi ve araştırmalarını resmi ve modern bir zemine oturtmuştur.
Türkiye'nin Jeolojik Yapısı
Türkiye'nin jeolojik açıklaması karmaşıklık arz eder, zira Geç Tersiyer döneminde birleşmiş kıtasal parçalardan oluşmuştur. Bugün tek bir levhayı temsil eden bu kıtasal parçalar uzun jeolojik dönemde okyanus ortasında ayrık durumdaydılar ve bunun kanıtları yığışım prizması ve ofiyolit kuşakları olarak Anadolu üzerinde yaygın şekilde dağılmıştır. Genel olarak Türkiye üç büyük tektonik birliğe ayrılmıştır. bunlar: Pontidler, Anatolid-torid bloğu ve Arap levhası'dır.
Pontidler
Ülkenin kuzeyinde uzanan tektonik birlik Pontidler olarak adlandırılır, bu yapı İzmir-Ankara-Erzincan kenet kuşağıyla Anatolid-Torid bloğundan ayrılır. Pontidler Alpin Orojeneziyle nedeniyle kıvrım ve fay yapıları içerse de başkalaşımı (metamorfizması) bu etkiyle değil Variskan ve Kimmeridgian orojeneziyle meydana gelmiştir. Pontidler jeolojik olarak Istranca, Sakarya ve İstanbul arazisi denen üç ana parçadan meydana gelir. Istranca arazisi kristalli kayaçlardan oluşan bir jeolojik birimdir, bu yapı güney Balkanlar'da yer alıp Variskan yaşlı bir temele sahiptir. Bu temel grano-feldispatik gnayslardan oluşur ve yaşı tam olarak bilinmez ve Geç Karbonifer-Erken Permiyen devirlerinde granit sokulumlara maruz kalmıştır. variskan deformasyonu sonrası Triyas-Jura yaşlı çökel kayalar bölgede uyumsuz şekilde çökelmiştir ve karasaldan sığ denizel istife giden bir yapıdadır. Triyas sonunda bir bindirme fayla bölge deforme olur, yine Jurasik sonunda bu sefer kuzeye etkiyen bir bindirme fay allokton bir birimi çökel kayaların üstüne yerleştirir. Geç Kretase başında Cenomanian zamanında karbonatlı kumtaşları uyumsuz olarak metemorfikler üzerine çökelirler. Geç Kretase'nin Santonian zamanında ise Istranca masifinin kuzey kesimlerinde volkanik ve volkanoklastik birimler çökelmiştir, bu volkanik birimler Sakarya arazisi kuzeyi boyunca görülür ve İstanbul arazisinin kuzeybatı kesiminde de bu volkanik birimler görülebilmektedir. Bu volkanik etkinin de Neo-tetis okyanusunun Pontidlerin altına dalması sonucu bölgede oluşan yay ardı magmatizmasıyla ortaya çıktığı tahmin edilmektedir. Diğer Pontid parçası ise İstanbul zonudur, Prekambriyen dönemine giden temel kayası gnays gibi başkalaşım kayaları ve granit türevlerinden oluşur. İstanbul zonu Karadeniz'in güneybatısına denk düşen coğrafi konumda olup bu jeolojik bölgenin batısı erken karbonifer yaşlı kumtaşı-şeyl ardalanması yani derin deniz ortamına işaret ederken; İstanbul zonunun doğu kısmı özellikle Zonguldak dolayları yine erken Karbonifer yaşlı karbonat çökelleri yani sığ denizel ortam arz eder. Bu arazideki en önemli birimlerden biri Trakya formasyonu'dur, derin deniz türbiditleri içeren alt Karbonifer birimlerin üstüne yine aynı dönemden siyah radyolaryalı çört birimleri çökelmiştir ve nihayet aynı yaşlı filiş isifi yer alır. İstanbul'un önemli tepeleri ekseriyetle kuvarsit gibi sağlam kayaçlardan meydana gelmektedir, özellikle Adalar'da çokça kuvarsit birikimi görülebilmektedir. İstanbul arazisinin, paleozoik ve mezozoik devirlerde görece daha kuzeyde yer almakta olduğu tahmin edilmektedir, zira litolojik anlamda Moesian platformuna oldukça benzemektedir, geç Kretase'de Karadeniz'in bir yay ardı magmatizması neticesinde açılmaya başlamasıyla güneye ilerlemiş olabilir. İstanbul ve Sakarya arazisini ise arkaik bir okyanusun ayırdığı da bir kenet zonu varlığıyla açıklanmıştır (intra Pontid kenet). Son Pontid birimi Sakarya bölgesidir. Sakarya bölgesi doğu-batı doğrultusunda şerit şeklinde uzanır ve temel kayası olarak Paleozoyik yaşlı granit türleri, Variskan yaşlı başkalaşım kayaçları ve düşük dereceli metabazitler olmak üzere üç kayaç grubu bulundururlar. Bu temel kayası erken Jura yaşlı kumtaşları ile örtülmektedir. Şengör ve Kındap'ın 2019'da yaptığı çalışmaya göre İstanbul zonu, İstanbul'dan doğuda Zonguldak'a uzanır. Bu zon, Permiyen ve Mezozoyik birimlerce uyumsuz olarak örtülen bir Geç Paleozoyik orojenik kuşağın kenar bölgesinden oluşur.
Sakarya bölgesinin doğu kesimi özellikle Pulur masifinde Karbonifer yaşlı granitleri ve onların kestiği daha yaşlı metamorfik kaya grupları için yüzlekler vermiştir. Bu bölgenin bir diğer tekto-tabakalanma elemanı da Karakaya karmaşığıdır ki, bölgenin özellikle batı ve orta kesimlerinde yüz vermiştir. Alt ve Üst Karakaya karmaşığı olarak iki kısımda incelenir. Alt Karakaya karmaşığı Permo-Triyas yaşlı bir dalma batma bölgesini işaret eder ve düşük dereceli başkalaşım geçirmiş metabazitlerden oluşur. Belli açılardan Üst Karakaya karmaşığı ile ayrılır. Üst Karakaya karmaşığı ekseriyetle geçişli tortul kayaçların veya eklenmiş okyanus adalarının temsil edebileceği birimleri taşır ve Permiyen'den Triyas'a doğru bir zaman kesiti sunar.[]
Anatolid-Torid Bloğu
Kabaca Ege Denizi'nden İran'a doğru bir hat boyunca uzanan ve Pontidlerden İzmir-Ankara-Erzincan kenet kuşağıyla ayrılan tektonik birliktir. Tabaka bilimi açısından Pontidlerden ziyade Arap levhasına benzer özellikle gösterir. Uzun jeolojik süreçte Anatolid-Torid'in Gondvana'dan koparak Pontidlere doğru sıkıştırmasının orta Kretase boyunca sürmesiyle dalma batma bölgeleri ve melanj yapıları ortaya çıkmış olup Anatolid-Torid bloğu yüksek basınç ve düşük sıcaklık başkalaşımı geçirmiştir. Bu blok kendi içinde birçok alt kısma ayrılır zira farklı yapısal ve stratigrafik özellikler gösterirler. Bunlar: Tavşanlı kesimi, Afyon kesimi, Bitlis masifi, Kırşehir-Akdağ-Niğde masifi, Bornova flişi, Menderes masifi ve Toroslardır. Bu kesimler içinde Kırşehir-Akdağ-Niğde masiflerini içere Orta Anadolu kristalin altbloğu dikkate değerdir, çünkü Kretase yaşlı başkalaşım ve volkanik kaya gruplarından oluşan bu yapı Anatolid bloğunun kuzey kıyısı veya başlı başına bir blok olarak değerlendirilmektedir, bu konuda hala bir tartışma mevcuttur. Ayrıca yoğun şekilde bozulmaya uğramış ve bünyesinde metaşist, gnays, mermer ve metakuvarsit gibi başkalaşım kayaçları barındırır. Alp-Himalaya kuşağının Anadolu’dan geçen kabaca 2000 km uzunluğundaki kesimi içinde yer alan Toroslar, Anatolid-Torid bloğun önemli bir bileşenidir. Toroslar, kuşak boyunca etkin olan Geç Kretase ve Erken Tersiyer devinimlerinin derin etkilerinin izlerini taşır. Bu süreçte kuşak oldukça karmaşık kıvrımlı ve naplı bir yapıya dönüşmüştür.
Arap platformu
Anatolid-Torid Bloğu'ndan Asur kenet kuşağıyla ayrılan Arap platformu Fanerozoyik boyunca da 'nun bir kısmıyla Anatolid-Torid bloğu ile ayrılmaktaydı. Güneydoğu Anadolu boyunca Kretase ve daha genç yaşlı yapıların yüzlek verdiği görülür, ayrıca bu platform Pan-Afrikan bir temel kayası üzerine çökelmiş Paleozoyik-Tersiyer kaya dizisine sahiptir. Türkiye'nin bu jeolojik kısmında ciddi sayıda antiklinal yer alır ve bunların en önemlisi de Zap bölgesi antiklinalleridir. Bu yapı Paleozoyik'in başında kırıntılı kayaçlarla sergilenirken; Permiyen'den tersiyer başına dek denizel çökellerle temsil edilir.
Anadolu levhasının hareketi
Günümüz Türkiye'sinin büyük bölümünü oluşturan Anadolu levhasının hareketi yerbilimi araştırmalarının üzerinde durulan konularındandır. Türkiye'nin neotektoniği güncel GPS verileri aracılığıyla da bilindiği üzere batıya kaçış örüntüsü göstermektedir. Bu batıya doğru hareketin altında yatan kuvvetleri neyin yarattığı sorusu ise farklı çalışmalarda incelenmiştir. Örnek olarak England ve ark. (2016) farklı bir yorum getirerek bu hareketi yerçekimi potansiyel enerjisi çerçevesinde açıklamaya çalışmıştır. Bu hipotez, ortalama yükseliği 2000 metre olan Anadolu'nun doğusu ile çok daha düşük bir yüksekliğe sahip Ege havzası arasındaki topoğrafik farklılığının Anadolu'nun batıya kaçış hareketini oluşturduğunu ileri sürer. Kurulan çerçevede batı uç Helen yayında iken doğu uç Anadolu'nun doğusundaki çarpışma sınırına yakın bir noktadır (doğu batı 1800 km uzaklık). Bu varsayımda litosfer kalınlığı doğudan batıya eş tutulup 100 km kabul edilmiştir ve ince akışkan bir yapı olarak sayılmıştır. Litosferin viskozitesi 1021 Pa s ve yatay uzaklık 1800 km iken yerçekimi potansiyel enerjisine en uygun hız ölçeği 29 mm/yıl olmuştur.
Anadolu'nun batıya doğru hareketinin doğu-batı arasındaki yükseklik farkından doğan yerçekimi potansiyel enerjisi düzeyi ayrımından ileri geldiği savına karşı Şengör ve Yazıcı (2020) bu hareketin levha sınırlarında gerçekleşen çarpışma gibi etkilerden doğan kuvvetler tarafından başlatıldığını iddia ettiler. Bu savlarına dayanak olarak da batıya doğru hareketin başladığı erken-orta Miyosen'de günümüzden farklı olarak Doğu Anadolu'nun Batı Anadolu'dan yüksek olmamasını gösterdiler. Söylendiği gibi yüksek topoğrafyadan alçak topoğrafyaya Anadolu'yu hareket ettirecek bir akış yaşansaydı hareket doğuya doğru olurdu çünkü orta Miyosen'de bugünkü Doğu Anadolu su altında alçak bir alanken, Batı Anadolu ortalama 2.5–4 km yüksekliğe sahipti. Topoğrafik yükselti farkından kaynaklı bir hareket modeli günümüz GPS verileriyle uyumlu görünse de jeolojik tarihte incelendiğinde uyumlu görünmemektedir. Anadolu'nun doğusu ve batısı arasındaki yükselti farkı günümüzde batıya harekete yardımcı olan bir etken olabilirse de hareketi doğuran gerçek kuvvet Anadolu ve Arap levhası arasındaki çarpışmadan ve Helen yayında oluşan yitim zonundaki geri çekme etkisinden ileri gelmektedir.
Fay Hatları
Kuzey Anadolu Fay Hattı
Yaklaşık 1600 km uzunluğa sahip olan bu fay hattı sağ yanal atımlı bir özellikte olup doğuda Karlıova üçlü ekleminden batıda Ege genişleme bölgesine uzanarak Avrasya ve Anadolu levhaları arasındaki sınırı teşkil eder. Dünya üzerindeki en aktif kıta içi transform faylardan biri olan Kuzey Anadolu fayları Pliyosen yaşlıdır. Yıllık ortalama 18 mm'lik bir hareket miktarı ölçümlenmiştir.
Kuzey Anadolu Fayı morfolojik özellikleri hususunda yekpare bir yapı sergilemez ve muhtelif parçalardan meydana gelir. Çevresinde de çok sayıda deformasyon, traverten yapısı, sıcak su kaynakları ve volkanik püskürmeler meydana gelmiştir.
Doğu Anadolu Fay Hattı
Anadolu ve Arap levhası arasındaki tektonik sınırı yaklaşık 500 km uzunluğunda bir fay hattı oluşturur. Bu sol yanal atımlı fay görece hareketsiz duran Avrasya levhasına doğru kuzeye hareket eden Arap levhasının yılda 6–10 mm miktarındaki bindirme hareketi sonucu Miyosen'den beri etkin olarak işlemeye başlamıştır. Tarihsel bazda çok sayıda depremin çıkış kaynağı olmuştur.
Dış bağlantılar
- YENİLENMİŞ DİRİ FAY HARİTALARI 13 Şubat 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Türkiye Deprem Tehlike Haritaları İnteraktif Web Uygulaması 31 Mart 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
Kaynakça
- ^ a b Havzoğlu, Talat; ve diğerleri. "TÜRKİYE JEOLOJİSİ'NDE İLK ADIMLAR" (PDF). 69. Türkiye Jeoloji Kurultayı. MTA. 11 Ekim 2020 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 11 Ekim 2020.
- ^ Şengör, Celal (2017). Bilgiyle Sohbet. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. ss. 121-125. ISBN .
- ^ a b c d Okay, Aral. "Geology of Turkey: A Synopsis" (PDF). www.ıtu.edu.tr. ITU. 28 Kasım 2013 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 11 Ekim 2020.
- ^ The Geology and Geomorphology of İstanbul
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 8 Aralık 2021 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 25 Haziran 2024.
- ^ England, Philip; ve diğerleri. "Constraints from GPS measurements on the dynamics of deformation in Anatolia and the Aegean". Journal of Geophysical Research: Solid Earth. Erişim tarihi: 15 Kasım 2016.
- ^ Sengor, A. M. Celal; Yazici, Muge (Aralık 2020). (İngilizce). Mediterranean Geoscience Reviews 2(33). 19 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Tarı and Tuysuz, Ufuk and Okan. "The effects of the North Anatolian Fault on the geomorphology in the Eastern Marmara Region, Northwestern Turkey". www.tandfonline.com. Geodinamica Acta. 11 Şubat 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Ekim 2020.
- ^ Ketin, İhsan. "Kuzey Anadolu Fayı Hakkında". www.dergipark.org.tr. ITU. 11 Ekim 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Ekim 2020.
- ^ Bulut, Fatih; ve diğerleri. "The East Anatolian Fault Zone: Seismotectonic setting and spatiotemporal characteristics of seismicity based on precise earthquake locations". JOURNAL OF GEOPHYSICAL RESEARCH. 2 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Ekim 2020.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Turkiye jeolojisi milyonlarca yillik surec icinde bugunku Turkiye topraklarinin karmasik tektonik etkilerle sekillenmesini inceleyen alt basliktir Erken calismalarAnadolu topraklari uzerinde bilimsel sayilabilecek ilk dusunce ve kuramlarin mucidi Roma Cagi nin unlu cografyacisi Strabon dur Cografya adli unlu eseri sadece cografi izahlar ve tasvirler icermez bunun yerine jeolojiye isaret eden genis tabanli bir yer bilimi uzerine kafa yorarak bu eseri olusturdugu anlasiliyor Ozellikle bati Anadolu uzerinde yer alan sonmus Kula volkanlari Toros daglari ve Anadolu ustundeki yuksek ve duz yer sekilleri olan yaylalar Strabon un degindigi konulardir Yaylalarin uzerine getirdigi aciklamalar olusumlari ve nasil gorundukleri ile ilgilidir onlarin ani sekilde yukseldigini dusunmekteydi Modern calismalarOsmanli doneminde yayimlanmis bir jeolojik harita Tanzimat donemi itibariyla ozellikle yabanci arastirmacilarin yaptigi gozlem ve tetkiklerle Turkiye jeolojisi uzerine modern calismalarin basladigi kabul edilmektedir Yine 19 yy sonlarinda Bagdat Demiryolu projesini ustlenen Alman Fransiz ortakligi da bu proje oncesi Friedrich Fritz Frech adli Alman jeologa demiryolu dosenecek bolgelerde zemin ve cevresel etutler yapmasi icin gorevler verdiler Alman jeolog sadece kendi arastirmalarini degil Anadolu uzerine verilmis yakin zamanli arastirmalari da derleyerek kapsamli bir calisma ortaya koymustur Ayrica cevre bolgelerle Turkiye arasindaki jeolojik benzerlikler ve baglantilari da kullanmistir 1915 yilindaysa Walther Penck ve Hamit Nafiz bey tarafindan Dar ul Funun Istanbul Universitesi bunyesinde arziyat jeoloji enstitusu kurulmus ve Turkiye deki jeoloji egitimi ve arastirmalarini resmi ve modern bir zemine oturtmustur Turkiye deki levhalarTurkiye nin Jeolojik YapisiLevha Tektonigi Turkiye nin jeolojik aciklamasi karmasiklik arz eder zira Gec Tersiyer doneminde birlesmis kitasal parcalardan olusmustur Bugun tek bir levhayi temsil eden bu kitasal parcalar uzun jeolojik donemde okyanus ortasinda ayrik durumdaydilar ve bunun kanitlari yigisim prizmasi ve ofiyolit kusaklari olarak Anadolu uzerinde yaygin sekilde dagilmistir Genel olarak Turkiye uc buyuk tektonik birlige ayrilmistir bunlar Pontidler Anatolid torid blogu ve Arap levhasi dir Pontidler Ulkenin kuzeyinde uzanan tektonik birlik Pontidler olarak adlandirilir bu yapi Izmir Ankara Erzincan kenet kusagiyla Anatolid Torid blogundan ayrilir Pontidler Alpin Orojeneziyle nedeniyle kivrim ve fay yapilari icerse de baskalasimi metamorfizmasi bu etkiyle degil Variskan ve Kimmeridgian orojeneziyle meydana gelmistir Pontidler jeolojik olarak Istranca Sakarya ve Istanbul arazisi denen uc ana parcadan meydana gelir Istranca arazisi kristalli kayaclardan olusan bir jeolojik birimdir bu yapi guney Balkanlar da yer alip Variskan yasli bir temele sahiptir Bu temel grano feldispatik gnayslardan olusur ve yasi tam olarak bilinmez ve Gec Karbonifer Erken Permiyen devirlerinde granit sokulumlara maruz kalmistir variskan deformasyonu sonrasi Triyas Jura yasli cokel kayalar bolgede uyumsuz sekilde cokelmistir ve karasaldan sig denizel istife giden bir yapidadir Triyas sonunda bir bindirme fayla bolge deforme olur yine Jurasik sonunda bu sefer kuzeye etkiyen bir bindirme fay allokton bir birimi cokel kayalarin ustune yerlestirir Gec Kretase basinda Cenomanian zamaninda karbonatli kumtaslari uyumsuz olarak metemorfikler uzerine cokelirler Gec Kretase nin Santonian zamaninda ise Istranca masifinin kuzey kesimlerinde volkanik ve volkanoklastik birimler cokelmistir bu volkanik birimler Sakarya arazisi kuzeyi boyunca gorulur ve Istanbul arazisinin kuzeybati kesiminde de bu volkanik birimler gorulebilmektedir Bu volkanik etkinin de Neo tetis okyanusunun Pontidlerin altina dalmasi sonucu bolgede olusan yay ardi magmatizmasiyla ortaya ciktigi tahmin edilmektedir Diger Pontid parcasi ise Istanbul zonudur Prekambriyen donemine giden temel kayasi gnays gibi baskalasim kayalari ve granit turevlerinden olusur Istanbul zonu Karadeniz in guneybatisina denk dusen cografi konumda olup bu jeolojik bolgenin batisi erken karbonifer yasli kumtasi seyl ardalanmasi yani derin deniz ortamina isaret ederken Istanbul zonunun dogu kismi ozellikle Zonguldak dolaylari yine erken Karbonifer yasli karbonat cokelleri yani sig denizel ortam arz eder Bu arazideki en onemli birimlerden biri Trakya formasyonu dur derin deniz turbiditleri iceren alt Karbonifer birimlerin ustune yine ayni donemden siyah radyolaryali cort birimleri cokelmistir ve nihayet ayni yasli filis isifi yer alir Istanbul un onemli tepeleri ekseriyetle kuvarsit gibi saglam kayaclardan meydana gelmektedir ozellikle Adalar da cokca kuvarsit birikimi gorulebilmektedir Istanbul arazisinin paleozoik ve mezozoik devirlerde gorece daha kuzeyde yer almakta oldugu tahmin edilmektedir zira litolojik anlamda Moesian platformuna oldukca benzemektedir gec Kretase de Karadeniz in bir yay ardi magmatizmasi neticesinde acilmaya baslamasiyla guneye ilerlemis olabilir Istanbul ve Sakarya arazisini ise arkaik bir okyanusun ayirdigi da bir kenet zonu varligiyla aciklanmistir intra Pontid kenet Son Pontid birimi Sakarya bolgesidir Sakarya bolgesi dogu bati dogrultusunda serit seklinde uzanir ve temel kayasi olarak Paleozoyik yasli granit turleri Variskan yasli baskalasim kayaclari ve dusuk dereceli metabazitler olmak uzere uc kayac grubu bulundururlar Bu temel kayasi erken Jura yasli kumtaslari ile ortulmektedir Sengor ve Kindap in 2019 da yaptigi calismaya gore Istanbul zonu Istanbul dan doguda Zonguldak a uzanir Bu zon Permiyen ve Mezozoyik birimlerce uyumsuz olarak ortulen bir Gec Paleozoyik orojenik kusagin kenar bolgesinden olusur Santonian Maastrichtian Pontidler ve Anatolid Torid Blogu Sakarya bolgesinin dogu kesimi ozellikle Pulur masifinde Karbonifer yasli granitleri ve onlarin kestigi daha yasli metamorfik kaya gruplari icin yuzlekler vermistir Bu bolgenin bir diger tekto tabakalanma elemani da Karakaya karmasigidir ki bolgenin ozellikle bati ve orta kesimlerinde yuz vermistir Alt ve Ust Karakaya karmasigi olarak iki kisimda incelenir Alt Karakaya karmasigi Permo Triyas yasli bir dalma batma bolgesini isaret eder ve dusuk dereceli baskalasim gecirmis metabazitlerden olusur Belli acilardan Ust Karakaya karmasigi ile ayrilir Ust Karakaya karmasigi ekseriyetle gecisli tortul kayaclarin veya eklenmis okyanus adalarinin temsil edebilecegi birimleri tasir ve Permiyen den Triyas a dogru bir zaman kesiti sunar kaynak belirtilmeli Anatolid Torid Blogu Kabaca Ege Denizi nden Iran a dogru bir hat boyunca uzanan ve Pontidlerden Izmir Ankara Erzincan kenet kusagiyla ayrilan tektonik birliktir Tabaka bilimi acisindan Pontidlerden ziyade Arap levhasina benzer ozellikle gosterir Uzun jeolojik surecte Anatolid Torid in Gondvana dan koparak Pontidlere dogru sikistirmasinin orta Kretase boyunca surmesiyle dalma batma bolgeleri ve melanj yapilari ortaya cikmis olup Anatolid Torid blogu yuksek basinc ve dusuk sicaklik baskalasimi gecirmistir Bu blok kendi icinde bircok alt kisma ayrilir zira farkli yapisal ve stratigrafik ozellikler gosterirler Bunlar Tavsanli kesimi Afyon kesimi Bitlis masifi Kirsehir Akdag Nigde masifi Bornova flisi Menderes masifi ve Toroslardir Bu kesimler icinde Kirsehir Akdag Nigde masiflerini icere Orta Anadolu kristalin altblogu dikkate degerdir cunku Kretase yasli baskalasim ve volkanik kaya gruplarindan olusan bu yapi Anatolid blogunun kuzey kiyisi veya basli basina bir blok olarak degerlendirilmektedir bu konuda hala bir tartisma mevcuttur Ayrica yogun sekilde bozulmaya ugramis ve bunyesinde metasist gnays mermer ve metakuvarsit gibi baskalasim kayaclari barindirir Alp Himalaya kusaginin Anadolu dan gecen kabaca 2000 km uzunlugundaki kesimi icinde yer alan Toroslar Anatolid Torid blogun onemli bir bilesenidir Toroslar kusak boyunca etkin olan Gec Kretase ve Erken Tersiyer devinimlerinin derin etkilerinin izlerini tasir Bu surecte kusak oldukca karmasik kivrimli ve napli bir yapiya donusmustur Arap platformu Anatolid Torid Blogu ndan Asur kenet kusagiyla ayrilan Arap platformu Fanerozoyik boyunca da nun bir kismiyla Anatolid Torid blogu ile ayrilmaktaydi Guneydogu Anadolu boyunca Kretase ve daha genc yasli yapilarin yuzlek verdigi gorulur ayrica bu platform Pan Afrikan bir temel kayasi uzerine cokelmis Paleozoyik Tersiyer kaya dizisine sahiptir Turkiye nin bu jeolojik kisminda ciddi sayida antiklinal yer alir ve bunlarin en onemlisi de Zap bolgesi antiklinalleridir Bu yapi Paleozoyik in basinda kirintili kayaclarla sergilenirken Permiyen den tersiyer basina dek denizel cokellerle temsil edilir Anadolu levhasinin hareketiGunumuz Turkiye sinin buyuk bolumunu olusturan Anadolu levhasinin hareketi yerbilimi arastirmalarinin uzerinde durulan konularindandir Turkiye nin neotektonigi guncel GPS verileri araciligiyla da bilindigi uzere batiya kacis oruntusu gostermektedir Bu batiya dogru hareketin altinda yatan kuvvetleri neyin yarattigi sorusu ise farkli calismalarda incelenmistir Ornek olarak England ve ark 2016 farkli bir yorum getirerek bu hareketi yercekimi potansiyel enerjisi cercevesinde aciklamaya calismistir Bu hipotez ortalama yukseligi 2000 metre olan Anadolu nun dogusu ile cok daha dusuk bir yukseklige sahip Ege havzasi arasindaki topografik farkliliginin Anadolu nun batiya kacis hareketini olusturdugunu ileri surer Kurulan cercevede bati uc Helen yayinda iken dogu uc Anadolu nun dogusundaki carpisma sinirina yakin bir noktadir dogu bati 1800 km uzaklik Bu varsayimda litosfer kalinligi dogudan batiya es tutulup 100 km kabul edilmistir ve ince akiskan bir yapi olarak sayilmistir Litosferin viskozitesi 1021 Pa s ve yatay uzaklik 1800 km iken yercekimi potansiyel enerjisine en uygun hiz olcegi 29 mm yil olmustur Anadolu nun batiya dogru hareketinin dogu bati arasindaki yukseklik farkindan dogan yercekimi potansiyel enerjisi duzeyi ayrimindan ileri geldigi savina karsi Sengor ve Yazici 2020 bu hareketin levha sinirlarinda gerceklesen carpisma gibi etkilerden dogan kuvvetler tarafindan baslatildigini iddia ettiler Bu savlarina dayanak olarak da batiya dogru hareketin basladigi erken orta Miyosen de gunumuzden farkli olarak Dogu Anadolu nun Bati Anadolu dan yuksek olmamasini gosterdiler Soylendigi gibi yuksek topografyadan alcak topografyaya Anadolu yu hareket ettirecek bir akis yasansaydi hareket doguya dogru olurdu cunku orta Miyosen de bugunku Dogu Anadolu su altinda alcak bir alanken Bati Anadolu ortalama 2 5 4 km yukseklige sahipti Topografik yukselti farkindan kaynakli bir hareket modeli gunumuz GPS verileriyle uyumlu gorunse de jeolojik tarihte incelendiginde uyumlu gorunmemektedir Anadolu nun dogusu ve batisi arasindaki yukselti farki gunumuzde batiya harekete yardimci olan bir etken olabilirse de hareketi doguran gercek kuvvet Anadolu ve Arap levhasi arasindaki carpismadan ve Helen yayinda olusan yitim zonundaki geri cekme etkisinden ileri gelmektedir Fay HatlariAnadolu levhasi ve tektonik yapilariKuzey Anadolu Fay Hatti Yaklasik 1600 km uzunluga sahip olan bu fay hatti sag yanal atimli bir ozellikte olup doguda Karliova uclu ekleminden batida Ege genisleme bolgesine uzanarak Avrasya ve Anadolu levhalari arasindaki siniri teskil eder Dunya uzerindeki en aktif kita ici transform faylardan biri olan Kuzey Anadolu faylari Pliyosen yaslidir Yillik ortalama 18 mm lik bir hareket miktari olcumlenmistir Kuzey Anadolu Fayi morfolojik ozellikleri hususunda yekpare bir yapi sergilemez ve muhtelif parcalardan meydana gelir Cevresinde de cok sayida deformasyon traverten yapisi sicak su kaynaklari ve volkanik puskurmeler meydana gelmistir Dogu Anadolu Fay Hatti Anadolu ve Arap levhasi arasindaki tektonik siniri yaklasik 500 km uzunlugunda bir fay hatti olusturur Bu sol yanal atimli fay gorece hareketsiz duran Avrasya levhasina dogru kuzeye hareket eden Arap levhasinin yilda 6 10 mm miktarindaki bindirme hareketi sonucu Miyosen den beri etkin olarak islemeye baslamistir Tarihsel bazda cok sayida depremin cikis kaynagi olmustur Dis baglantilarYENILENMIS DIRI FAY HARITALARI 13 Subat 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde Turkiye Deprem Tehlike Haritalari Interaktif Web Uygulamasi 31 Mart 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde Kaynakca a b Havzoglu Talat ve digerleri TURKIYE JEOLOJISI NDE ILK ADIMLAR PDF 69 Turkiye Jeoloji Kurultayi MTA 11 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 11 Ekim 2020 KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link Sengor Celal 2017 Bilgiyle Sohbet Istanbul Turkiye Is Bankasi Kultur Yayinlari ss 121 125 ISBN 978 605 360 972 8 a b c d Okay Aral Geology of Turkey A Synopsis PDF www itu edu tr ITU 28 Kasim 2013 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 11 Ekim 2020 The Geology and Geomorphology of Istanbul Arsivlenmis kopya 8 Aralik 2021 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 25 Haziran 2024 England Philip ve digerleri Constraints from GPS measurements on the dynamics of deformation in Anatolia and the Aegean Journal of Geophysical Research Solid Earth Erisim tarihi 15 Kasim 2016 KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link Sengor A M Celal Yazici Muge Aralik 2020 Ingilizce Mediterranean Geoscience Reviews 2 33 19 Subat 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi Tari and Tuysuz Ufuk and Okan The effects of the North Anatolian Fault on the geomorphology in the Eastern Marmara Region Northwestern Turkey www tandfonline com Geodinamica Acta 11 Subat 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Ekim 2020 Ketin Ihsan Kuzey Anadolu Fayi Hakkinda www dergipark org tr ITU 11 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Ekim 2020 Bulut Fatih ve digerleri The East Anatolian Fault Zone Seismotectonic setting and spatiotemporal characteristics of seismicity based on precise earthquake locations JOURNAL OF GEOPHYSICAL RESEARCH 2 Mayis 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Ekim 2020 KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link