Ustaclu Muhammed Han (ö. 1514), Türkmen komutan, Safevilerin Diyarbekir valisi. Şah İsmail'in Anadolu ve Mezopotamya'daki fetih ve genişlemelerinde kilit rol oynamıştır. Şah İsmail, Dulkadiroğlu Alâüddevle Bey'in üzerine yürürken Diyarbekir Valisi Emir Bey şehri Şah'a teslim etti. Bunun üzerine Şah Diyabekir valiliğine Ustaclu Muhammed Han'ı getirdi. Ustaclu Muhammed Han, Ulaş Bey'in kardeşi Mirza Bey'in oğlu ve Şah İsmail'in kız kardeşlerinden birisinin kocasıydı. Adı bilinmeyen bir yazarın "Tarih-i Kızılbaşan" adlı eserinde kendisi hakkında kısa bilgi verilmektedir:
Ustaclu Muhammed Han | |
---|---|
Diyarbakır Beylarbeyi | |
Görev süresi 1506-1514 | |
Yerine geldiği | II. Amir Han Musul |
Yerine gelen | Kara Han Ustaclu |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | 14. yüzyıl Ustaçlı, Akkoyunlu Devleti |
Ölüm | 23 Ağustos 1514 Çaldıran, Safevi Devleti |
Ölüm nedeni | Savaş |
Evlilik(ler) | Bikisi Hanım |
Çocuk(lar) | Kılıç Bey |
Askerî hizmeti | |
Rütbesi | General, Vali |
Çatışma/savaşları | Çaldıran Muharebesi |
"Şah İsmail'in zührunun başlangıcında Erzincan yakınlarına yaptıkları göçle mutlu orduya katıldılar. Çok büyük emirleri var. Han Muhammed, yedi yıl boyunca Şah I. İsmail adına Diyarbakır'ın hakimiydi, küçük bir orduyla Zülgadr'ın ordularını defalarca mağlup etti."
Muhammed Han Çaldıran savaşında öldürülmüştür.
Hayatı
Muhammed Han Ustaclı, Mirza Bey Ustaclı'nın ailesinde doğmuştur. Kendisi dışında Ovlaş Bey Ustaclı, Evez Bey Ustaclı ve Kara Bey Ustaclı adında üç kardeşi vardı. O, Şah İsmail'in kız kardeşlerinden biriyle evlenmiştir. Onun Şah İsmail'in dergahına katılması hakkında “Alemara-yi Safevi” eserinde kısa bilgi vardır:
“İsmail, azametli ecdadlarının ve kerametli şeyhlerin ruhlarından hayır dua dileyip, darülirşad Erdebil'den Karabağ'a yola çıktı. Orada Şam'dan, Diyarbakır'dan, Sivas'tan, Bayburt'tan ve o civardan üç-dört bin kişilik sufi ve inanç sahipleri ali tahtın eteğine geldiler. O cümleden Abdi Bey Şamlı 300 kişiyle ve Han Muhammed Ustaclı büyük bir toplulukla alemin penahı olan dergahın hizmetine hazır olup, hizmet gösterme saadetine eriştiler ve İsmail'in rızasını kazandılar.”
İsmail Mahmudabad'da iken onu ve bir başka Ustaclı emiri Bakü Kalesi'ni almak ve oradaki Şirvanşah hazinesini ele geçirmek için gönderdi. O ayrıca İsmail Nahçıvan'a doğru hareket ederken bu yürüyüşte yer alan emirlerden biriydi. Muhammed Bey Ustaclı 1501 yılında Şerur Savaşı'nda ve Tebriz'in alınmasında Safevi ordusunun liderlerinden biriydi.
En başından Şah İsmail'in yanında olan Muhammed Han, onun Şirvan seferinde de yer almıştı. Muhammed Han ayrıca Almakulağı Savaşı'nda Şah İsmail ordusunun kanatlarından birine liderlik ediyordu. Bu konuda Alemara-yi Şah İsmail eserinde yazılır:
“Savaş meydanına yerleştiklerinde ise Şah İsmail merkezde karar kıldı. Sağ kanatta Abdal Bey Dede ve Abdi Bey Şamlı korçularla birlikte saf tuttular. Sol kanada ise Muhammed Han Ustaclı ve kardeşi Kara Han Ustaclı liderlik ediyorlardı.”
1506 yılında İsmail, Dulkadiroğulları'ndan Alaüddevle ile çatışmalardan sonra Hoya dönmüş, Muhammed Han Ustaclı'yı Diyarbakır hakimi olarak atamıştır. Böylece, “tüm Diyarbakır mülkü Azerbaycan memleketinin bir parçası haline geldi.”
Doğu Anadolu ele geçirildikten sonra Muhammed Han Ustaclı'ya verilen Diyarbakır vilayeti, Safevi devletinin askeri-stratejik açıdan en önemli bölgelerinden biri haline geldi. "O, hem Safevi hakimiyetini tanımayan Akkoyunlu emirlerine, hem isyancı Kürt aşiretlerine, hem Zülkadir beyliğinin sürekli baskınlarına karşı mücadele ediyor, bazen de Osmanlı ve Memlük devletlerine karşı sınır çatışmalarına girmek zorunda kalıyordu."
Diyarbakır Hakimi Olarak
Şah İsmail, Diyarbakır, Musul ve Sincar’ı ele geçirdikten sonra Bağdat’ın kuzeyindeki Cizre vilayetini almak için oraya bir grup asker gönderdi. Cizre hakimi Emir Şeref, Emir Bedir’in oğluydu. Uzun süreli kuşatma sonuçsuz kaldı ve Kızılbaşlar başarılı olamadan geri döndüler. Bu nedenle Şah İsmail, Muhammed Han Ustaclı’yı ve onun komutasındaki Ustaclı birliğini yeniden Cizre’ye gönderdi. Ustaclılar, bahsi geçen bölgeyi ele geçirip talan ettiler. Şah İsmail Hoy’da iken, Emir Şerefeddin ve 11 kişilik Kürt emir ve hakimleri onun elini öpmek için Hoy’a geldiler. Şah İsmail, Muhammed Han Ustaclı’nın kışkırtmasıyla Emir Şerefeddin dahil 9 kişiyi hapse attırdı.
Şah İsmail, kendi ordusuyla Hoy’a yöneldikten sonra Diyarbakır’ın yerel hakimleri ve onların taraftarları kendilerini daha güvende hissederek yeniden Kızılbaşlara itaatsizlik yoluna gittiler. Bu güçlerin başında, bir zamanlar Musul hakimi olmuş Emir Bey’in kardeşi Kaytmış Bey bulunuyordu. Kaytmış Bey, etrafına topladığı grupla Diyarbakır’ın Hamid olarak bilinen merkezi kısmını ele geçirdi ve Kızılbaşların yönetimine boyun eğmediğini ilan etti. Kaytmış Bey’in bu tür bir eyleme girişmesi, bölgedeki Kürt silahlı gruplarını da teşvik etti ve onlar da Muhammed Han Ustaclı’ya karşı silahlandılar. Muhammed Han da nihayetinde ordu birliğiyle Kaytmış Bey’in üzerine saldırdı ve taraflar arasında ciddi bir savaş yaşandı. Bu çatışma, İskender Bey Münşi’nin “Tarih-i Alemara-yi Abbasi” ve Hasan-ı Rumlu’nun “Ehsan-üt Tevarih” eserlerinde daha geniş şekilde tasvir edilmiştir. Münşi yazıyor: “...Han Muhammed Diyarbakır’a geldi. Gulabi Bey Musullu’nun oğlu Kaytmış Bey Hamid şehrindeydi. O, düşmanlık ederek, kaleyi kapatıp oraya girmesini engelledi. Han Muhammed çaresizlikten dışarıda kaldı. Etraftaki Kürtler Kızılbaş ordusuna çok sayıda baskın yaptılar. Han Muhammed Kürtlerin üzerine gitti. Onlar arasında büyük bir savaş oldu. Kürtlerden yedi bin kişi öldürüldü. Han Muhammed Kürtlerle savaştan galip ve muzaffer şekilde döndü. Kaytmış Bey ona karşı koyamayarak, kendi adamını Alaüddevle Zulkadar’ın yanına gönderdi ve ondan yardım istedi, karşılığında şehri ona vereceğine söz verdi. Alaüddevle’nin durumunda mağlubiyet açık olmasına rağmen, Kaytmış Bey’in isteği üzerine Hamid şehrini almak arzusu ile o kışta bir kez daha savaşçı bir ordu toplayarak, oğulları Sarı Kaplan adıyla ünlü Kasım Bey ve Erdüvane Bey’in komutasında on bin kişiyi Diyarbakır’a, Han Muhammed’e karşı gönderdi. Muhammed Han Ustaclu ordusunun sayıca az olmasına rağmen, şahın talihine güvenerek, Ustaclu boyu ile birlikte o yıldız gibi sayısız ordunun karşısında savaş düzeni aldı. Han Muhammed, kudretli devletin başarılı talihinin gücü ile başarı ve zafer kazandı.”
Rumlu yazıyor ki, bu savaşta yiğitlikle ve korkusuzlukla Alaüddevle’nin diğer çocuklarından ayrılan Sarı Kaplan ve kardeşi Erdivane Bey birçok adamla birlikte tutsak edilip öldürüldüler. "Sarı Kaplan üç yüz Zülkadirli ile attan inmişti, fakat savaşa devam ediyordu. Han Mehmed onu tanıyıp ordusuna onu tutup yanına getirmelerini emretti. Erdivane Bey de esir alındı. Bu savaşta Zülkadirli halkından yedi yüz kişi ad-sahibi ve otuz kişi bayrak (alem) sahibi emir öldürüldü. Sarı Kaplan, Han Mehmed’in yanına vardığında onun eteğine düşüp kendisinden sağ salim İskender şanlı hakanın huzuruna gönderilmesini istedi. Ama o, bu isteği kabul etmedi. Sonunda Han Muhammed bazı kişilerin kışkırtması ile Sarı Kaplan’ı da Erdivane Bey ile birlikte öldürüp başlarını yüce dergaha gönderdi. Kasid Hoy kışlağında kendisini hükümdar ordusuna ulaştırdı ve durumu muradına ermiş hükümdarın huzurunda arz edip, ödüllere boğularak Diyarbakır’a doğru geri döndü ve şahın ona gösterdiği büyük iltifatı bildirdi."
Han Mehmed zafer kazandıktan sonra Kayıtmış Bey’in üzerine yürüdü. Kayıtmış Bey şehrin kapılarını kapalı tutmak istese de buna muvaffak olamadı. Hamid şehrinin halkı ondan yüz çevirerek şehrin kapılarını açıp gazileri içeri aldılar. Bu olaydan sonra Han Mehmed Diyarbakır’da bağımsız egemenlik sürmeye başladı. Alaüddevle çocuklarının öldürüldüğünü öğrenince dağınık ordusunu tekrar toplayarak diğer oğulları Kör Şahruh ve Ahmed Bey’i 15 bin süvari ile Han Mehmed’in üzerine gönderdi. Han Mehmed yeniden şehrin savunmasına geçti ve Zülkadirli ordusuyla yeni bir savaşa girdi. Bu savaşta Han Mehmed’in ordusu 3 bin kişiden oluşuyordu. Han Mehmed savaşta galip geldi ve Alaüddevle’nin diğer oğulları Kör Şahruh ve Ahmed Bey öldürüldü.
“Alamara-yi Şah İsmail” eserinin yazarı diyor ki, itaat etmeyen bazı eski Akkoyunlu emirlerine karşı aktif mücadele eden Mehmed Han Ustaclı, Kürtlerin Mahmudi tayfasının başı İskender’in isyanını da bastırdı ve onun 7 bin kişilik ordusunu darmadağın etti. Genel olarak, Mehmed Han’ın Doğu Anadolu’da aldığı önlemler, o bölgede Safevi egemenliğinin geçici de olsa pekişmesine sebep oldu. O, cesur bir savaşçı ve yetenekli bir komutan olmasına rağmen, becerikli bir siyasetçi değildi. Bölgeye hakim tayin edildiğinden beri sadece kılıcının gücüyle hükmetmeye çalıştı ve karşısına çıkan herkesle savaştı.
Sultan Selim'le yaşanan çatışmalardaki rolü
Tarih araştırmalarında Osmanlı-Safevi savaşının nedenleri tartışılırken Diyarbakır hükümdarı Muhammed Han Ustaclu'nun kışkırtmasından bahsedilir. Muhammed Han Ustaclu, Şah İsmail'in mektubunu aldıktan sonra kendi elçilerini Sultan Bayezid'e göndermiştir. Kaynaklar bu mektubun oldukça kışkırtıcı olduğunu ve Osmanlı Sultanına karşı saygısızlık içerdiğini belirtmektedir. Sultan Bayezid mektuba ihtiyatlı bir tepki gösterdi, ancak Sultan Selim mektupla ilgili öfkesini göstermekte tereddüt etmedi. Muhammed Han Ustaclu da Sultan Selim'e mektuplar gönderdi. Muhammed Han Ustaclu'nun bir mektubun yanı sıra kendisine bir kılıç ve kadın kıyafetleri göndermesi Selim'in öfkesini daha da artırdı. Bununla ilgili olarak "Ahsan al-Tavarikh" bilgiler vermektedir:
“ | "Bu yıl, Sultan Selim, hükümdar düzeyinde, Şah Cemşid'in saray mensuplarına karşı isyan konumuna geldi. Muhalefetinin nedeni, Han Muhammed Ustaclu'nun Diyarbakır'ı istila etmesi, az sayıda adamla Zülkadir ordusunu birkaç kez yenmesi ve yardımcısı Deli Durak'ın yetmiş atlıyla Mısır Sultanı Kansu'ya ün ve itibar kazandırması ve üç yüz köleyi yenmesidir. Bu başarıdan dolayı onun (Han Muhammed'in) gururu, kibri, büyüklüğü, pervasızlığı ve kendine saygısı sınırı aştı ve Sultan Selim'e hakaret dolu tehdit ve hakaret mektupları gönderdi, onu savaşmaya ve direnmeye teşvik etti ve kışkırttı. Hatta ona fitne ve fesat çıkaracak birçok şey gönderdi." | ” |
Kaynaklara göre, onun eylemleri Safevi tarihçileri tarafından da eleştirilmiştir. Muhammed Han'ın gönderdiği mektupların nedeni, Sultan Selim'in Safevi devletinin batı sınırı boyunca uzanan topraklara yaptığı akınlardı. O dönemde Sultan Selim Trabzon'un hükümdarıydı. "Alamara-yi Şah İsmail" kitabının yazarı Selim'i sert ve acımasız bir karakter olarak tanımlar. 1507-1508 yılları arasında Doğu Anadolu'daki bazı bölgelerin Safevi devletiyle birleşmesi ve Safevi valisi Mehmed Han Ustaclı tarafından yönetilen Diyarbakır beylerbeyliğinin Osmanlı Trabzon vilayetine yakınlığı Selim'i özellikle rahatsız etmiştir. Şah İsmail'in Alaeddin'e karşı seferi sırasında bile Selim bir mektubunda babası Bayezid'in ihmalini şiddetle eleştirerek şöyle diyordu: 'Bir sufinin oğlu ortaya çıktı, ata binip Kayseriyye'ye kadar geliyor ve biz sadece durup seyrediyoruz! Padişahlığın şerefi ve haysiyeti nerede? Gururunuz nerede? Bir krallık böyle olamaz! Onların haklarını ellerinden almalıyız. "Alamara "ya göre, Muhammed Han Ustaclı Diyarbakır bölgesini tamamen ele geçirdikten sonra, Selim defalarca babası Bayezid'den Diyarbakır'a saldırmak için izin istedi, ancak ret cevabı aldı. Yine de Selim, Safevilere karşı bağımsız bir politika izledi. 1508'de Alaeddin'in oğullarına mektuplar yazarak onları Doğu Anadolu'daki Safevi topraklarına saldırmaya teşvik etti. Yazarımızın yorumuna göre, 'Kızılbaşların durumunu ele alan Sultan Selim, Alaeddin'i ortadan kaldırırlarsa tüm Rum'u fethedeceklerinden korkuyordu. Muhammed Han Ustaclı Zülkadirlilere karşı peş peşe gelen zaferlerden sonra Selim onlardan umudunu kesmiş ve kendisi harekete geçmeye karar vermiştir. "Alamara "ya göre, 1508 ile 1512 yılları arasında Selim, Kızılbaşlarla birkaç kez sınır anlaşmazlığına düştü. Osmanlı'nın Erzincan valisi Osman Paşa'ya bir mektup yazarak Safevi kontrolündeki toprakları işgal etmesi talimatını verdi. Ancak Osman Paşa'nın 12.000 kişilik ordusunun hareketleri Safevi casusları tarafından yakından izleniyordu. Osmanlı ordugâhı, geceleyin dağın arkasına gizlenen Ahmed Sultan Kaçar liderliğindeki Kızılbaş kuvvetlerinin ani saldırısına uğradı. Sonuç olarak Osman Paşa öldürüldü, ağır kayıplar verdi ve birliklerinin yarısını kaybetti. 'Rum ordusunun' kalıntıları kendi topraklarına çekilirken, Kızılbaşlar Osmanlıların 'çadırlarına, mallarına ve eşyalarına' el koyarak öldürülen 'Rumların' kellelerini Muhammed Han Ustaclı'ya gönderdiler. Selim buna, Karahamid Kalesi valisi olan kardeşine 10-12.000 kişilik bir ordu vererek ve Erzincan'da Sultan Selim'e ait topraklara yıkıcı bir baskın düzenleyerek bölgeyi yeniden inşa etmeyi imkânsız hale getirmesi talimatını vererek karşılık verdi. Kızılbaşlar 15 günlük bir operasyonun ardından önemli ganimetlerle geri döndüler.
Çaldıran Savaşı'na katılması
Akkoyunlu Murad Bey ve Sultan Selim büyük bir orduyla Safevilere karşı sefere çıktıklarında Muhammed Han Ustaclı'nın Diyarbakır'ı terk ederek Şah İsmail'in kuvvetlerine katıldığı haberini alırlar. Bu nedenle önce Diyarbakır'a saldırdılar. Hareketine devam eden Sultan Selim, 13 Temmuz 1514'te Osmanlı-Safevi sınırını belirleyen Çaysuyu Nehri'ni geçerek Safevi topraklarına girdi. Osmanlı ordusu yol boyunca harabeye dönmüş köylerle karşılaştı. Tarihçilere göre, Şah İsmail'in emri ve eyalet yöneticilerinin desteğiyle Muhammed Han Ustaclu, Fırat Nehri'nin doğu kıyısı boyunca Tebriz'e kadar tüm köyleri, şehirleri, ekili alanları ve köprüleri yok etmişti. Bu bölgelerin sakinleri de başka şehir ve köylere göç ettirilmişti.
Çaldıran Savaşı'ndan önce Diyabakır hükümdarı Muhammed Han, Şah İsmail'den askerleriyle birlikte Azerbaycan'a gelmesini emreden bir mektup aldı. Böylece Muhammed Han Ustaclı, bir müfreze askerle Tebriz'e giderek Çaldıran ordugâhında kendi mevzisini güvence altına alır.
Bican tarafından kaleme alınan "Cihangüşai-ye Kağan" adlı kitap, Çaldıran Savaşı'ndan önce yapılan bir savaş meclisi toplantısı hakkında bilgiler içermektedir. Bu eserde, Osmanlı ordusunun taktikleri ilk olarak Muhammed Han'a atfedilir ve o da savaş arabaları, toplar ve silahşörlerden oluşan stratejilerini açıklar. Nur Ali Halife ve diğer komutanlar zafer için Osmanlılara sürpriz bir saldırı yapılmasını önermişlerdir. Ancak Durmuş Han bu fikre şiddetle karşı çıkarak, "Sizin otoriteniz sadece Diyarbakır'da geçerlidir" dedi. Rumlu şöyle yazıyor:
“ | "Muhammed Han Ustaclu, Nur Ali Halife ve Rumların alışkanlıklarını bilen diğer bazı kişiler, 'Düşmanlar Çaldıran'da savunmaya hazırlanmadan önce biz saldıralım ve işlerini bitirelim' önerisinde bulundular. Durmuş Han Şamlu bu öneriyi reddetti ve Han Muhammed'e şöyle seslendi: 'Sizin otoriteniz Diyarbakır'da işe yarayabilir' ve ekledi: 'Onlar kendilerini savunmak için ellerinden geleni yapana kadar bekleyeceğiz. Sonra savaş alanına gireceğiz ve ordularını yok edeceğiz. Büyük Han İskender, Durmuş Han'ın sözlerini kabul etti. Sultan Selim Çaldıran tepesinden indi ve konumunu güçlendirmeye çalışarak etrafını arabalar ve zincirlerle çevirdi." | ” |
"Bilinmeyen Öyküler" adlı eserde anlatı biraz daha farklıdır. Bu anlatıda ana tartışma, şimdi ya da sonra saldırmaktan ziyade, geri çekilmek ya da saldırmak etrafında dönmektedir. Chester Beatty Kütüphanesi'nde muhafaza edilen el yazmasında bu toplantının tasviri kısadır. Bazılarının geri çekilmeyi önerdiği, Durmuş Han Şamlu'nun da buna karşılık 'Sezar kim ki ondan korkup kaçalım? Tanrı'nın kime zafer bahşedeceğini görmek için savaşacağız! "Alamara-yi Safevi "nin daha sonraki elyazmalarında bu tartışmalar biraz farklı bir şekilde sunulur. Burada ilk konuşan Muhammed Han'dır, ancak bu anlatımda Osmanlı askeri taktiklerini tartışmaz. Sadece düşmanın çok sayıda savaşçısı olduğunu, yeterli sayıda Kızılbaş'ın toplanmadığını ve sadece 18.000 savaşçı olduğunu belirtir.
Narkaş Dağı'na 70.000 savaşçı toplamak için iki aylık bir geri çekilme önerir. Teklifi Şah İsmail tarafından reddedilir.
"Alamara-yi Şah İsmail" kitabının yazarı, Muhammed Han Ustaclu'nun savaştan önceki önerisi hakkında yazar. Ona göre operasyonlar üç şekilde gelişebilirdi:
- Şah'ın ordusu dağlara çekilmeli ve iki ay boyunca Kızılbaş kuvvetlerinin ülkenin dört bir yanından gelmesini beklemelidir. Bu süre zarfında Osmanlı ordusu muhtemelen Azerbaycan'a ilerleyecek ve Tebriz'i ele geçirecekti. Ancak yaklaşan soğuk hava ve ordusunun ikmalinin zorluğu göz önüne alındığında Sultan Selim Azerbaycan'da kalamayacak ve hızla Rum'a dönecektir.
- Kızılbaş komutanlığının açık savaştan kaçındığını gören Sultan Selim, ordusunun Azerbaycan'da zorluklarla karşılaşacağından korkarak Tebriz'e ilerlemeyi yeniden düşünecek ve acilen Rum'a dönecektir.
- Selim gitmeyip kışı Tebriz veya Azerbaycan'da geçirmeye karar verirse, o zamana kadar ülkenin dört bir yanından Kızılbaş komutanlar gelmiş olacak ve Şah'ın sancakları altında 70.000 kişilik bir ordu toplayarak Kızılbaşlar ile Osmanlılar arasında sayısal bir eşitlik yaratacaktı.
Ancak Durmuş Han bu öneriyi kabul etmedi ve onu korkaklıkla suçladı.
Ölümü
İskender Bey Münşi'nin "Tarikh-i Alam-Ara-yi Abbasi" adlı eserinde Muhammed Han Ustaclu'nun Safevi ordusunun savaş düzenindeki konumuna ilişkin şu notlar yer almaktadır: "Şanlı han Süleyman, Diyarbakır'dan iyi hazırlanmış bir orduyla gelen Han Muhammed'i muzaffer ordunun çarkçısı olarak atadı."
Çaldıran Savaşı ile ilgili anlatılan hikâyelerden birinde, Sultan Selim ve Şah İsmail savaşırken, Malkoçoğlu'nun savaşı kenardan izlediği ve Şah'a karşı ateşli silah kullanmayacağına dair söz verdiği söylenir. Ancak Şah İsmail, Malkoçoğlu'nu ikiye bölüp öldürdükten sonra Kızılbaşlar canlandı ve Osmanlı ordusunu dağıtmaya başladı. Bu manzara karşısında dehşete düşen Selim'in veziri, "Osman'ın evi yıkılıyor" diye haykırdı ve Selim'i top ateşi emri vermeye çağırdı. Kurnaz vezir, böyle bir yemin etmediğini ve ateş açmakta özgür olduğunu açıkça belirttiğini kaydetti. Sultan, "Siz en iyisini bilirsiniz," dedi ve katliam başladı:
Daha sonra vezir topların ateşlenmesi emrini verdi ve yirmi bin Osmanlı ve yedi bin Kızılbaş pamuk gibi kesildi. Han Muhammed, toplar ateşlendiğinde Keysere'ye saldırmak için bin adamıyla henüz gelmişti; o ve üç yüz kişi vuruldu ve öldü.
Muhammed Han Ustaclu'nun şehadeti "Tarikh-i Alam-Ara-yi Abbasi "de şu şekilde anlatılır: "Kızılbaş ordusunun en cesurları arabalara yaklaşarak arabaların arkasındaki üç yüz yeniçeriyi kılıç darbeleriyle doğradılar. Yeniçeriler ve topçular savaş alevlerini yoğunlaştırmakla meşguldüler. Top, tüfek ve silah seslerinden çıkan aşırı duman nedeniyle aydınlık dünya karanlığa gömüldü. Kızılbaş ordusunun cesur savaşçılarından birçoğu korkusuzca ve dehşete kapılmadan kendilerini ateş denizine attılar, top ateşinden can verdiler ve hayatları söndü. Çarkçı Han Muhammed Ustaclu top ateşiyle vuruldu ve Ustaclu aşiretinden bir grupla birlikte bu çatışmada can verdi."
Ailesi
Han Muhammed Bey, Mir Ziyaeddin Bey Süleymani'nin kızı Bikisi ile evlendi. Kılıç Bey adında bir oğlu vardı.
Kaynakça
- ^ Floor & Herzig 2012, s. 64.
- ^ Nejat Göyünç, TDV İslâm Ansiklopedisi, cilt:09; sayfa:466
- ^ a b Floor & Herzig 2012, s. 55.
- ^ Floor 2008, s. 290.
- ^ a b Məhəmmədi 1993, s. 15.
- ^ Floor və Herzig 2012, s. 64.
- ^ a b Çingizoğlu 2008.
- ^ a b Çingizoğlu 2011.
- ^ a b Savory 2007, s. 42.
- ^ a b Floor və Herzig 2012, s. 55.
- ^ Süleymanov 2018, s. 134.
- ^ Cavanşir 2007, s. 448.
- ^ a b Musalı 2011, s. 145.
- ^ Floor 2008, s. 168, 180, 209.
- ^ Rumlu 2017, s. 395.
- ^ Musalı 2011, s. 169.
- ^ Musalı 2011, s. 170.
- ^ a b Cavanşir 2007, s. 450.
- ^ a b Süleymanov 2018, s. 246.
- ^ a b Rumlu 2017, s. 396.
- ^ Bayramlı 2015, s. 32.
- ^ Cavanşir 2007, s. 449.
- ^ Musalı 2011, s. 171.
- ^ Rumlu 2017, s. 423.
- ^ Musalı 2011, s. 250.
- ^ Musalı 2011, s. 251.
- ^ Musalı 2011, s. 252.
- ^ Rumlu 2017, s. 424.
- ^ Wood 2017, s. 88-89.
- ^ a b c d e Musalı 2011, s. 255.
- ^ Münşi 2009, s. 95.
- ^ Wood 2017, s. 94.
- ^ Münşi 2009, s. 96.
Kaynak
- Floor, Willem M. (2008). Titles and Emoluments in Safavid Iran: A Third Manual of Safavid Administration, by Mirza Naqi Nasiri. Washington, DC: Mage Publishers. s. 180. ISBN .
- Floor, Willem; Herzig, Edmund, (Ed.) (2012). Iran and the World in the Safavid Age. I.B. Tauris. s. 55. ISBN .
- McCaffrey, Michael J. (1990). "ČĀLDERĀN". Arşivlenmiş kopya. Encyclopaedia Iranica, Vol. IV, Fasc. 6. ss. 656-658. 12 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Kasım 2017.
- Savory, Roger (2007). Iran Under the Safavids. Cambridge: Cambridge University Press. ISBN .
- Rumlu, Həsən bəy (2017). Əhsənüt-təvarix (Azerice). Bakı: Uzanlar. ISBN .
- Bayramlı, Zabil Həsrət oğlu (2015). AZƏRBAYCAN SƏFƏVİ DÖVLƏTİNİN QURULUŞU VƏ İDARƏ OLUNMASINDA TÜRK QIZILBAŞ ƏYANLARININ ROLU (Azerice). Bakı: «AVROPA» nəşriyyatı.
- Münşi, İsgəndər bəy (2009). Tarix-i Aləmara-yi Abbasi (Abbasın dünyanı bəzəyən tarixi) (PDF) (Azerice). I. Bakı: «Təhsil» nəşriyyatı.
- Cavanşir, Babək (2007). İRAN’DAKİ TÜRK BOYLARI ve BOY MENSUBU KİŞİLER (SAFEVÎ DÖNEMİ – I. ŞAH TAHMASB HÂKİMİYETİNİN SONUNA KADAR / 1576). İstanbul: T.C. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Ortaçağ Tarihi Programı.
- Məhəmmədi, M.Ə (1993). Tarix-i Qızılbaşan. Bakı: Azərbaycan nəşriyyatı.
- Musalı, Namiq (2011). I ŞAH İSMAYILIN HAKİMİYYƏTİ (“TARİX-İ ALƏMARA-Yİ ŞAH İSMAYIL” ƏSƏRİ ƏSASINDA) (Azerice). Bakı: Nurlan.
- Mehman Süleymanov (2018). Şah İsmayıl Səfəvi. Bakı: Elm və təhsil. ISBN .
- Şirazi, Xacə Zeynalabidin Əli Əbdi bəy (1996). TƏKMİLƏTÜL-ƏXBAR (PDF) (Azerice). Bakı: Elm. ISBN .
- Barry Wood (2017). The Battle of Chālderān: Official History and Popular Memory. Iranian Studies. 50. Erişim tarihi: 29 Haziran 2024.
- Floor, Willem; Herzig, Edmund, eds. (2012). . I.B. Tauris. (2012). Iran and the World in the Safavid Age. ISBN . Erişim tarihi: 29 Haziran 2024.
- Ənvər Çingizoğlu (2008). Qaradağlılar. Bakı.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Ustaclu Muhammed Han o 1514 Turkmen komutan Safevilerin Diyarbekir valisi Sah Ismail in Anadolu ve Mezopotamya daki fetih ve genislemelerinde kilit rol oynamistir Sah Ismail Dulkadiroglu Alauddevle Bey in uzerine yururken Diyarbekir Valisi Emir Bey sehri Sah a teslim etti Bunun uzerine Sah Diyabekir valiligine Ustaclu Muhammed Han i getirdi Ustaclu Muhammed Han Ulas Bey in kardesi Mirza Bey in oglu ve Sah Ismail in kiz kardeslerinden birisinin kocasiydi Adi bilinmeyen bir yazarin Tarih i Kizilbasan adli eserinde kendisi hakkinda kisa bilgi verilmektedir Ustaclu Muhammed HanDiyarbakir BeylarbeyiGorev suresi 1506 1514Yerine geldigi II Amir Han MusulYerine gelen Kara Han UstacluKisisel bilgilerDogum 14 yuzyil Ustacli Akkoyunlu DevletiOlum 23 Agustos 1514 Caldiran Safevi DevletiOlum nedeni SavasEvlilik ler Bikisi HanimCocuk lar Kilic BeyAskeri hizmetiRutbesi General ValiCatisma savaslari Caldiran Muharebesi Sah Ismail in zuhrunun baslangicinda Erzincan yakinlarina yaptiklari gocle mutlu orduya katildilar Cok buyuk emirleri var Han Muhammed yedi yil boyunca Sah I Ismail adina Diyarbakir in hakimiydi kucuk bir orduyla Zulgadr in ordularini defalarca maglup etti Muhammed Han Caldiran savasinda oldurulmustur HayatiMuhammed Han Ustacli Mirza Bey Ustacli nin ailesinde dogmustur Kendisi disinda Ovlas Bey Ustacli Evez Bey Ustacli ve Kara Bey Ustacli adinda uc kardesi vardi O Sah Ismail in kiz kardeslerinden biriyle evlenmistir Onun Sah Ismail in dergahina katilmasi hakkinda Alemara yi Safevi eserinde kisa bilgi vardir Ismail azametli ecdadlarinin ve kerametli seyhlerin ruhlarindan hayir dua dileyip darulirsad Erdebil den Karabag a yola cikti Orada Sam dan Diyarbakir dan Sivas tan Bayburt tan ve o civardan uc dort bin kisilik sufi ve inanc sahipleri ali tahtin etegine geldiler O cumleden Abdi Bey Samli 300 kisiyle ve Han Muhammed Ustacli buyuk bir toplulukla alemin penahi olan dergahin hizmetine hazir olup hizmet gosterme saadetine eristiler ve Ismail in rizasini kazandilar Ismail Mahmudabad da iken onu ve bir baska Ustacli emiri Baku Kalesi ni almak ve oradaki Sirvansah hazinesini ele gecirmek icin gonderdi O ayrica Ismail Nahcivan a dogru hareket ederken bu yuruyuste yer alan emirlerden biriydi Muhammed Bey Ustacli 1501 yilinda Serur Savasi nda ve Tebriz in alinmasinda Safevi ordusunun liderlerinden biriydi En basindan Sah Ismail in yaninda olan Muhammed Han onun Sirvan seferinde de yer almisti Muhammed Han ayrica Almakulagi Savasi nda Sah Ismail ordusunun kanatlarindan birine liderlik ediyordu Bu konuda Alemara yi Sah Ismail eserinde yazilir Savas meydanina yerlestiklerinde ise Sah Ismail merkezde karar kildi Sag kanatta Abdal Bey Dede ve Abdi Bey Samli korcularla birlikte saf tuttular Sol kanada ise Muhammed Han Ustacli ve kardesi Kara Han Ustacli liderlik ediyorlardi 1506 yilinda Ismail Dulkadirogullari ndan Alauddevle ile catismalardan sonra Hoya donmus Muhammed Han Ustacli yi Diyarbakir hakimi olarak atamistir Boylece tum Diyarbakir mulku Azerbaycan memleketinin bir parcasi haline geldi Dogu Anadolu ele gecirildikten sonra Muhammed Han Ustacli ya verilen Diyarbakir vilayeti Safevi devletinin askeri stratejik acidan en onemli bolgelerinden biri haline geldi O hem Safevi hakimiyetini tanimayan Akkoyunlu emirlerine hem isyanci Kurt asiretlerine hem Zulkadir beyliginin surekli baskinlarina karsi mucadele ediyor bazen de Osmanli ve Memluk devletlerine karsi sinir catismalarina girmek zorunda kaliyordu Diyarbakir Hakimi Olarak Sah Ismail Diyarbakir Musul ve Sincar i ele gecirdikten sonra Bagdat in kuzeyindeki Cizre vilayetini almak icin oraya bir grup asker gonderdi Cizre hakimi Emir Seref Emir Bedir in ogluydu Uzun sureli kusatma sonucsuz kaldi ve Kizilbaslar basarili olamadan geri donduler Bu nedenle Sah Ismail Muhammed Han Ustacli yi ve onun komutasindaki Ustacli birligini yeniden Cizre ye gonderdi Ustaclilar bahsi gecen bolgeyi ele gecirip talan ettiler Sah Ismail Hoy da iken Emir Serefeddin ve 11 kisilik Kurt emir ve hakimleri onun elini opmek icin Hoy a geldiler Sah Ismail Muhammed Han Ustacli nin kiskirtmasiyla Emir Serefeddin dahil 9 kisiyi hapse attirdi Sah Ismail kendi ordusuyla Hoy a yoneldikten sonra Diyarbakir in yerel hakimleri ve onlarin taraftarlari kendilerini daha guvende hissederek yeniden Kizilbaslara itaatsizlik yoluna gittiler Bu guclerin basinda bir zamanlar Musul hakimi olmus Emir Bey in kardesi Kaytmis Bey bulunuyordu Kaytmis Bey etrafina topladigi grupla Diyarbakir in Hamid olarak bilinen merkezi kismini ele gecirdi ve Kizilbaslarin yonetimine boyun egmedigini ilan etti Kaytmis Bey in bu tur bir eyleme girismesi bolgedeki Kurt silahli gruplarini da tesvik etti ve onlar da Muhammed Han Ustacli ya karsi silahlandilar Muhammed Han da nihayetinde ordu birligiyle Kaytmis Bey in uzerine saldirdi ve taraflar arasinda ciddi bir savas yasandi Bu catisma Iskender Bey Munsi nin Tarih i Alemara yi Abbasi ve Hasan i Rumlu nun Ehsan ut Tevarih eserlerinde daha genis sekilde tasvir edilmistir Munsi yaziyor Han Muhammed Diyarbakir a geldi Gulabi Bey Musullu nun oglu Kaytmis Bey Hamid sehrindeydi O dusmanlik ederek kaleyi kapatip oraya girmesini engelledi Han Muhammed caresizlikten disarida kaldi Etraftaki Kurtler Kizilbas ordusuna cok sayida baskin yaptilar Han Muhammed Kurtlerin uzerine gitti Onlar arasinda buyuk bir savas oldu Kurtlerden yedi bin kisi olduruldu Han Muhammed Kurtlerle savastan galip ve muzaffer sekilde dondu Kaytmis Bey ona karsi koyamayarak kendi adamini Alauddevle Zulkadar in yanina gonderdi ve ondan yardim istedi karsiliginda sehri ona verecegine soz verdi Alauddevle nin durumunda maglubiyet acik olmasina ragmen Kaytmis Bey in istegi uzerine Hamid sehrini almak arzusu ile o kista bir kez daha savasci bir ordu toplayarak ogullari Sari Kaplan adiyla unlu Kasim Bey ve Erduvane Bey in komutasinda on bin kisiyi Diyarbakir a Han Muhammed e karsi gonderdi Muhammed Han Ustaclu ordusunun sayica az olmasina ragmen sahin talihine guvenerek Ustaclu boyu ile birlikte o yildiz gibi sayisiz ordunun karsisinda savas duzeni aldi Han Muhammed kudretli devletin basarili talihinin gucu ile basari ve zafer kazandi Rumlu yaziyor ki bu savasta yigitlikle ve korkusuzlukla Alauddevle nin diger cocuklarindan ayrilan Sari Kaplan ve kardesi Erdivane Bey bircok adamla birlikte tutsak edilip oldurulduler Sari Kaplan uc yuz Zulkadirli ile attan inmisti fakat savasa devam ediyordu Han Mehmed onu taniyip ordusuna onu tutup yanina getirmelerini emretti Erdivane Bey de esir alindi Bu savasta Zulkadirli halkindan yedi yuz kisi ad sahibi ve otuz kisi bayrak alem sahibi emir olduruldu Sari Kaplan Han Mehmed in yanina vardiginda onun etegine dusup kendisinden sag salim Iskender sanli hakanin huzuruna gonderilmesini istedi Ama o bu istegi kabul etmedi Sonunda Han Muhammed bazi kisilerin kiskirtmasi ile Sari Kaplan i da Erdivane Bey ile birlikte oldurup baslarini yuce dergaha gonderdi Kasid Hoy kislaginda kendisini hukumdar ordusuna ulastirdi ve durumu muradina ermis hukumdarin huzurunda arz edip odullere bogularak Diyarbakir a dogru geri dondu ve sahin ona gosterdigi buyuk iltifati bildirdi Han Mehmed zafer kazandiktan sonra Kayitmis Bey in uzerine yurudu Kayitmis Bey sehrin kapilarini kapali tutmak istese de buna muvaffak olamadi Hamid sehrinin halki ondan yuz cevirerek sehrin kapilarini acip gazileri iceri aldilar Bu olaydan sonra Han Mehmed Diyarbakir da bagimsiz egemenlik surmeye basladi Alauddevle cocuklarinin olduruldugunu ogrenince daginik ordusunu tekrar toplayarak diger ogullari Kor Sahruh ve Ahmed Bey i 15 bin suvari ile Han Mehmed in uzerine gonderdi Han Mehmed yeniden sehrin savunmasina gecti ve Zulkadirli ordusuyla yeni bir savasa girdi Bu savasta Han Mehmed in ordusu 3 bin kisiden olusuyordu Han Mehmed savasta galip geldi ve Alauddevle nin diger ogullari Kor Sahruh ve Ahmed Bey olduruldu Alamara yi Sah Ismail eserinin yazari diyor ki itaat etmeyen bazi eski Akkoyunlu emirlerine karsi aktif mucadele eden Mehmed Han Ustacli Kurtlerin Mahmudi tayfasinin basi Iskender in isyanini da bastirdi ve onun 7 bin kisilik ordusunu darmadagin etti Genel olarak Mehmed Han in Dogu Anadolu da aldigi onlemler o bolgede Safevi egemenliginin gecici de olsa pekismesine sebep oldu O cesur bir savasci ve yetenekli bir komutan olmasina ragmen becerikli bir siyasetci degildi Bolgeye hakim tayin edildiginden beri sadece kilicinin gucuyle hukmetmeye calisti ve karsisina cikan herkesle savasti Sultan Selim le yasanan catismalardaki roluTarih arastirmalarinda Osmanli Safevi savasinin nedenleri tartisilirken Diyarbakir hukumdari Muhammed Han Ustaclu nun kiskirtmasindan bahsedilir Muhammed Han Ustaclu Sah Ismail in mektubunu aldiktan sonra kendi elcilerini Sultan Bayezid e gondermistir Kaynaklar bu mektubun oldukca kiskirtici oldugunu ve Osmanli Sultanina karsi saygisizlik icerdigini belirtmektedir Sultan Bayezid mektuba ihtiyatli bir tepki gosterdi ancak Sultan Selim mektupla ilgili ofkesini gostermekte tereddut etmedi Muhammed Han Ustaclu da Sultan Selim e mektuplar gonderdi Muhammed Han Ustaclu nun bir mektubun yani sira kendisine bir kilic ve kadin kiyafetleri gondermesi Selim in ofkesini daha da artirdi Bununla ilgili olarak Ahsan al Tavarikh bilgiler vermektedir Bu yil Sultan Selim hukumdar duzeyinde Sah Cemsid in saray mensuplarina karsi isyan konumuna geldi Muhalefetinin nedeni Han Muhammed Ustaclu nun Diyarbakir i istila etmesi az sayida adamla Zulkadir ordusunu birkac kez yenmesi ve yardimcisi Deli Durak in yetmis atliyla Misir Sultani Kansu ya un ve itibar kazandirmasi ve uc yuz koleyi yenmesidir Bu basaridan dolayi onun Han Muhammed in gururu kibri buyuklugu pervasizligi ve kendine saygisi siniri asti ve Sultan Selim e hakaret dolu tehdit ve hakaret mektuplari gonderdi onu savasmaya ve direnmeye tesvik etti ve kiskirtti Hatta ona fitne ve fesat cikaracak bircok sey gonderdi Kaynaklara gore onun eylemleri Safevi tarihcileri tarafindan da elestirilmistir Muhammed Han in gonderdigi mektuplarin nedeni Sultan Selim in Safevi devletinin bati siniri boyunca uzanan topraklara yaptigi akinlardi O donemde Sultan Selim Trabzon un hukumdariydi Alamara yi Sah Ismail kitabinin yazari Selim i sert ve acimasiz bir karakter olarak tanimlar 1507 1508 yillari arasinda Dogu Anadolu daki bazi bolgelerin Safevi devletiyle birlesmesi ve Safevi valisi Mehmed Han Ustacli tarafindan yonetilen Diyarbakir beylerbeyliginin Osmanli Trabzon vilayetine yakinligi Selim i ozellikle rahatsiz etmistir Sah Ismail in Alaeddin e karsi seferi sirasinda bile Selim bir mektubunda babasi Bayezid in ihmalini siddetle elestirerek soyle diyordu Bir sufinin oglu ortaya cikti ata binip Kayseriyye ye kadar geliyor ve biz sadece durup seyrediyoruz Padisahligin serefi ve haysiyeti nerede Gururunuz nerede Bir krallik boyle olamaz Onlarin haklarini ellerinden almaliyiz Alamara ya gore Muhammed Han Ustacli Diyarbakir bolgesini tamamen ele gecirdikten sonra Selim defalarca babasi Bayezid den Diyarbakir a saldirmak icin izin istedi ancak ret cevabi aldi Yine de Selim Safevilere karsi bagimsiz bir politika izledi 1508 de Alaeddin in ogullarina mektuplar yazarak onlari Dogu Anadolu daki Safevi topraklarina saldirmaya tesvik etti Yazarimizin yorumuna gore Kizilbaslarin durumunu ele alan Sultan Selim Alaeddin i ortadan kaldirirlarsa tum Rum u fethedeceklerinden korkuyordu Muhammed Han Ustacli Zulkadirlilere karsi pes pese gelen zaferlerden sonra Selim onlardan umudunu kesmis ve kendisi harekete gecmeye karar vermistir Alamara ya gore 1508 ile 1512 yillari arasinda Selim Kizilbaslarla birkac kez sinir anlasmazligina dustu Osmanli nin Erzincan valisi Osman Pasa ya bir mektup yazarak Safevi kontrolundeki topraklari isgal etmesi talimatini verdi Ancak Osman Pasa nin 12 000 kisilik ordusunun hareketleri Safevi casuslari tarafindan yakindan izleniyordu Osmanli ordugahi geceleyin dagin arkasina gizlenen Ahmed Sultan Kacar liderligindeki Kizilbas kuvvetlerinin ani saldirisina ugradi Sonuc olarak Osman Pasa olduruldu agir kayiplar verdi ve birliklerinin yarisini kaybetti Rum ordusunun kalintilari kendi topraklarina cekilirken Kizilbaslar Osmanlilarin cadirlarina mallarina ve esyalarina el koyarak oldurulen Rumlarin kellelerini Muhammed Han Ustacli ya gonderdiler Selim buna Karahamid Kalesi valisi olan kardesine 10 12 000 kisilik bir ordu vererek ve Erzincan da Sultan Selim e ait topraklara yikici bir baskin duzenleyerek bolgeyi yeniden insa etmeyi imkansiz hale getirmesi talimatini vererek karsilik verdi Kizilbaslar 15 gunluk bir operasyonun ardindan onemli ganimetlerle geri donduler Caldiran Savasi na katilmasiAkkoyunlu Murad Bey ve Sultan Selim buyuk bir orduyla Safevilere karsi sefere ciktiklarinda Muhammed Han Ustacli nin Diyarbakir i terk ederek Sah Ismail in kuvvetlerine katildigi haberini alirlar Bu nedenle once Diyarbakir a saldirdilar Hareketine devam eden Sultan Selim 13 Temmuz 1514 te Osmanli Safevi sinirini belirleyen Caysuyu Nehri ni gecerek Safevi topraklarina girdi Osmanli ordusu yol boyunca harabeye donmus koylerle karsilasti Tarihcilere gore Sah Ismail in emri ve eyalet yoneticilerinin destegiyle Muhammed Han Ustaclu Firat Nehri nin dogu kiyisi boyunca Tebriz e kadar tum koyleri sehirleri ekili alanlari ve kopruleri yok etmisti Bu bolgelerin sakinleri de baska sehir ve koylere goc ettirilmisti Caldiran Savasi ndan once Diyabakir hukumdari Muhammed Han Sah Ismail den askerleriyle birlikte Azerbaycan a gelmesini emreden bir mektup aldi Boylece Muhammed Han Ustacli bir mufreze askerle Tebriz e giderek Caldiran ordugahinda kendi mevzisini guvence altina alir Bican tarafindan kaleme alinan Cihangusai ye Kagan adli kitap Caldiran Savasi ndan once yapilan bir savas meclisi toplantisi hakkinda bilgiler icermektedir Bu eserde Osmanli ordusunun taktikleri ilk olarak Muhammed Han a atfedilir ve o da savas arabalari toplar ve silahsorlerden olusan stratejilerini aciklar Nur Ali Halife ve diger komutanlar zafer icin Osmanlilara surpriz bir saldiri yapilmasini onermislerdir Ancak Durmus Han bu fikre siddetle karsi cikarak Sizin otoriteniz sadece Diyarbakir da gecerlidir dedi Rumlu soyle yaziyor Muhammed Han Ustaclu Nur Ali Halife ve Rumlarin aliskanliklarini bilen diger bazi kisiler Dusmanlar Caldiran da savunmaya hazirlanmadan once biz saldiralim ve islerini bitirelim onerisinde bulundular Durmus Han Samlu bu oneriyi reddetti ve Han Muhammed e soyle seslendi Sizin otoriteniz Diyarbakir da ise yarayabilir ve ekledi Onlar kendilerini savunmak icin ellerinden geleni yapana kadar bekleyecegiz Sonra savas alanina girecegiz ve ordularini yok edecegiz Buyuk Han Iskender Durmus Han in sozlerini kabul etti Sultan Selim Caldiran tepesinden indi ve konumunu guclendirmeye calisarak etrafini arabalar ve zincirlerle cevirdi Bilinmeyen Oykuler adli eserde anlati biraz daha farklidir Bu anlatida ana tartisma simdi ya da sonra saldirmaktan ziyade geri cekilmek ya da saldirmak etrafinda donmektedir Chester Beatty Kutuphanesi nde muhafaza edilen el yazmasinda bu toplantinin tasviri kisadir Bazilarinin geri cekilmeyi onerdigi Durmus Han Samlu nun da buna karsilik Sezar kim ki ondan korkup kacalim Tanri nin kime zafer bahsedecegini gormek icin savasacagiz Alamara yi Safevi nin daha sonraki elyazmalarinda bu tartismalar biraz farkli bir sekilde sunulur Burada ilk konusan Muhammed Han dir ancak bu anlatimda Osmanli askeri taktiklerini tartismaz Sadece dusmanin cok sayida savascisi oldugunu yeterli sayida Kizilbas in toplanmadigini ve sadece 18 000 savasci oldugunu belirtir Narkas Dagi na 70 000 savasci toplamak icin iki aylik bir geri cekilme onerir Teklifi Sah Ismail tarafindan reddedilir Alamara yi Sah Ismail kitabinin yazari Muhammed Han Ustaclu nun savastan onceki onerisi hakkinda yazar Ona gore operasyonlar uc sekilde gelisebilirdi Sah in ordusu daglara cekilmeli ve iki ay boyunca Kizilbas kuvvetlerinin ulkenin dort bir yanindan gelmesini beklemelidir Bu sure zarfinda Osmanli ordusu muhtemelen Azerbaycan a ilerleyecek ve Tebriz i ele gecirecekti Ancak yaklasan soguk hava ve ordusunun ikmalinin zorlugu goz onune alindiginda Sultan Selim Azerbaycan da kalamayacak ve hizla Rum a donecektir Kizilbas komutanliginin acik savastan kacindigini goren Sultan Selim ordusunun Azerbaycan da zorluklarla karsilasacagindan korkarak Tebriz e ilerlemeyi yeniden dusunecek ve acilen Rum a donecektir Selim gitmeyip kisi Tebriz veya Azerbaycan da gecirmeye karar verirse o zamana kadar ulkenin dort bir yanindan Kizilbas komutanlar gelmis olacak ve Sah in sancaklari altinda 70 000 kisilik bir ordu toplayarak Kizilbaslar ile Osmanlilar arasinda sayisal bir esitlik yaratacakti Ancak Durmus Han bu oneriyi kabul etmedi ve onu korkaklikla sucladi Olumu Iskender Bey Munsi nin Tarikh i Alam Ara yi Abbasi adli eserinde Muhammed Han Ustaclu nun Safevi ordusunun savas duzenindeki konumuna iliskin su notlar yer almaktadir Sanli han Suleyman Diyarbakir dan iyi hazirlanmis bir orduyla gelen Han Muhammed i muzaffer ordunun carkcisi olarak atadi Caldiran Savasi ile ilgili anlatilan hikayelerden birinde Sultan Selim ve Sah Ismail savasirken Malkocoglu nun savasi kenardan izledigi ve Sah a karsi atesli silah kullanmayacagina dair soz verdigi soylenir Ancak Sah Ismail Malkocoglu nu ikiye bolup oldurdukten sonra Kizilbaslar canlandi ve Osmanli ordusunu dagitmaya basladi Bu manzara karsisinda dehsete dusen Selim in veziri Osman in evi yikiliyor diye haykirdi ve Selim i top atesi emri vermeye cagirdi Kurnaz vezir boyle bir yemin etmedigini ve ates acmakta ozgur oldugunu acikca belirttigini kaydetti Sultan Siz en iyisini bilirsiniz dedi ve katliam basladi Daha sonra vezir toplarin ateslenmesi emrini verdi ve yirmi bin Osmanli ve yedi bin Kizilbas pamuk gibi kesildi Han Muhammed toplar ateslendiginde Keysere ye saldirmak icin bin adamiyla henuz gelmisti o ve uc yuz kisi vuruldu ve oldu Muhammed Han Ustaclu nun sehadeti Tarikh i Alam Ara yi Abbasi de su sekilde anlatilir Kizilbas ordusunun en cesurlari arabalara yaklasarak arabalarin arkasindaki uc yuz yeniceriyi kilic darbeleriyle dogradilar Yeniceriler ve topcular savas alevlerini yogunlastirmakla mesgulduler Top tufek ve silah seslerinden cikan asiri duman nedeniyle aydinlik dunya karanliga gomuldu Kizilbas ordusunun cesur savascilarindan bircogu korkusuzca ve dehsete kapilmadan kendilerini ates denizine attilar top atesinden can verdiler ve hayatlari sondu Carkci Han Muhammed Ustaclu top atesiyle vuruldu ve Ustaclu asiretinden bir grupla birlikte bu catismada can verdi AilesiHan Muhammed Bey Mir Ziyaeddin Bey Suleymani nin kizi Bikisi ile evlendi Kilic Bey adinda bir oglu vardi Kaynakca Floor amp Herzig 2012 s 64 Nejat Goyunc TDV Islam Ansiklopedisi cilt 09 sayfa 466 a b Floor amp Herzig 2012 s 55 Floor 2008 s 290 a b Mehemmedi 1993 s 15 Floor ve Herzig 2012 s 64 a b Cingizoglu 2008 a b Cingizoglu 2011 a b Savory 2007 s 42 a b Floor ve Herzig 2012 s 55 Suleymanov 2018 s 134 Cavansir 2007 s 448 a b Musali 2011 s 145 Floor 2008 s 168 180 209 Rumlu 2017 s 395 Musali 2011 s 169 Musali 2011 s 170 a b Cavansir 2007 s 450 a b Suleymanov 2018 s 246 a b Rumlu 2017 s 396 Bayramli 2015 s 32 Cavansir 2007 s 449 Musali 2011 s 171 Rumlu 2017 s 423 Musali 2011 s 250 Musali 2011 s 251 Musali 2011 s 252 Rumlu 2017 s 424 Wood 2017 s 88 89 a b c d e Musali 2011 s 255 Munsi 2009 s 95 Wood 2017 s 94 Munsi 2009 s 96 KaynakFloor Willem M 2008 Titles and Emoluments in Safavid Iran A Third Manual of Safavid Administration by Mirza Naqi Nasiri Washington DC Mage Publishers s 180 ISBN 978 1933823232 Floor Willem Herzig Edmund Ed 2012 Iran and the World in the Safavid Age I B Tauris s 55 ISBN 978 1780769905 McCaffrey Michael J 1990 CALDERAN Arsivlenmis kopya Encyclopaedia Iranica Vol IV Fasc 6 ss 656 658 12 Temmuz 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Kasim 2017 Savory Roger 2007 Iran Under the Safavids Cambridge Cambridge University Press ISBN 978 0521042512 Rumlu Hesen bey 2017 Ehsenut tevarix Azerice Baki Uzanlar ISBN 978 605 030 641 5 Bayramli Zabil Hesret oglu 2015 AZERBAYCAN SEFEVI DOVLETININ QURULUSU VE IDARE OLUNMASINDA TURK QIZILBAS EYANLARININ ROLU Azerice Baki AVROPA nesriyyati Munsi Isgender bey 2009 Tarix i Alemara yi Abbasi Abbasin dunyani bezeyen tarixi PDF Azerice I Baki Tehsil nesriyyati Cavansir Babek 2007 IRAN DAKI TURK BOYLARI ve BOY MENSUBU KISILER SAFEVI DONEMI I SAH TAHMASB HAKIMIYETININ SONUNA KADAR 1576 Istanbul T C Mimar Sinan Guzel Sanatlar Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Tarih Anabilim Dali Ortacag Tarihi Programi Mehemmedi M E 1993 Tarix i Qizilbasan Baki Azerbaycan nesriyyati Musali Namiq 2011 I SAH ISMAYILIN HAKIMIYYETI TARIX I ALEMARA YI SAH ISMAYIL ESERI ESASINDA Azerice Baki Nurlan Mehman Suleymanov 2018 Sah Ismayil Sefevi Baki Elm ve tehsil ISBN 978 9952 8176 9 0 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim Sirazi Xace Zeynalabidin Eli Ebdi bey 1996 TEKMILETUL EXBAR PDF Azerice Baki Elm ISBN 5 8066 0436 5 Barry Wood 2017 The Battle of Chalderan Official History and Popular Memory Iranian Studies 50 Erisim tarihi 29 Haziran 2024 Floor Willem Herzig Edmund eds 2012 I B Tauris 2012 Iran and the World in the Safavid Age ISBN 978 1780769905 Erisim tarihi 29 Haziran 2024 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Enver Cingizoglu 2008 Qaradaglilar Baki erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim