Yahudilikte borç ve faiz kombinasyonu konusu karmaşık ve detaylıdır. Faiz kelimesinin İbranicesi neşeh'tir (נשך), anlamı lokma'dır; borç verenin elde ettiği kazanca ise marbit/tarbit (מרבית/תרבית) denir.Neşeh, faizin düşürülüp verilen borcun önceden kesilen faizine denir; marbit/tarbit ise, verilen borcun üstüne eklenen faizdir.Marbit/tarbit, modern anlamda uygulanan şekildir ve modern İbranicede (Kur'an'daki Arapça kelime olan Riba ile kökdaş olan) ribbit denir.
Tora ve Talmud, bazı istisnalar dışında faiz uygulanmadığı takdirde borç vermeyi teşvik eder. Hezekiyel kitabında faiz uygulamanın en ağır günahlardan biri olduğu belirtilir ve Yahudi kanunlarınca da yasaktır. Talmud, Hezekiyel'in faizi kınaması üzerine odaklanır. Hezekiyel, faizin nefret edilecek bir şey olduğunu belirtir ve metaforik anlamda tefecileri kan dökenlerle bir tutar.
Ahitte
Tora'da, faiz yönetmeliği Çıkış 22:25-27, Levililer 25:36-37 ve Tesniye 23:20-21'de ifade edilmiştir. Levililer kitabında, fakir olanın maddi bağımsızlığını kazanması adına parasal veya yemek borcu verilmesi teşvik edilir fakat adı geçen diğer iki kitabın aksine herhangi bir faiz uygulamasını yasaklar. Her üç yerde de faiz uygulamanın sömürücülük olduğu belirtilir. Levililerin aksine, Çıkış ve Tesniye kitapları, faizin Yahudi olmayanlara uygulanmasında bir sorun görmez.
Çıkış kitabından anlaşıldığı üzere konsepti halihazırda mevcuttu çünkü teminat olarak özel bir kumaş parçasının verilmesinin yasaklandığı görülür. Adı geçen kumaş, fakirlerin soğuk gecelerde kullandığı bir çeşit büyük kare örtüdür. Bu örtünün teminat olarak verilmesi borçlunun hayatını riske atacağından yasaktır. Tesniye de borçlunun hayatının güvenceye alınması için benzer bir yaklaşımda bulunur; fakat burada bahsi geçen bir tür kumaş değil, değirmen taşıdır. Ekmek üretmek için un yapımında kullanılan değirmen taşının teminat olarak verilmesi borçluyu aç bırakacağından bu nesnenin teminat olarak gösterilmesi yasaklanmıştır.
Tarihsel içerik
Antik Yakın Doğu'nun ilk din sistemlerinin çoğu ve laik kanunlar tefeciliği yasaklamamaktadır. Bu topluluklar, hareketsiz nesneleri, bir bitki, hayvan veya insanmışçasına kendi kendine üreme yeteneği olan canlılarmış gibi ele alır. Bu nedenle, 'yemek parası' veya herhangi bir maddi desteğe faiz uygulamak uygun bir davranış sayılmaktaydı. 'Yemek parası' adı altında yapılan gıda borçlarında zeytin, hurma, tohum ve hayvanların kullanıldığı ~MÖ 5000'lerde dahi görülmektedir. Kayıtlara göre gümüşe %10-25 ve tahıllara %20-35 faiz uygulanmaktaydı. Mezopotamya, Hititler, Fenike ve Mısır'da faiz yasal olup genelde devlet idaresindeydi.Sümerliler ise genelde verdiği borçlara yıllık %20 faiz uygulamaktaydı. Bugüne kadar gelmeyi başaran Sümer anlaşmalarında genelde hep bu rakam görülür ve anlaşıldığına göre Yahudiliğin ilk asrında bu konsept iyi bilinmekteydi çünkü bu oran Babil Talmudu'nda da yer almaktadır. Sümer kanunlarında karşılıklı çıkar anlaşmasının varlığı görülür; buna göre borçluyla borç veren bir anlaşma ile iş ortağı olur; borçlu iş yerini yönetip orada çalışırken sermayeye katkısı bulunan borç veren kardan pay alır. Bu anlaşma hem borç hem trust'ın karakteristiğini oluşturur; borç veren, parasını finansal hissesinden alırken borçlu geçimini maaş ile sağlar.Hammurabi Kanunları, bu tür anlaşmaları idare eden yönetmelikler içerir.
Klasik rabinik edebiyatında
Mişna, kutsal kitapta anlatılan yönetmeliklerle ödemeden kaçınmayı engellemek için özen göstermektedir; hatta bu nedenle kutsal kitapta aktarılan kurallara rağmen ahlaki tefeciliği yasaklamaktadır. Taşik kelimesi Talmud'da fazicilik olarak yorumlanır ve borç verenle birlikte borç alan da suçludur; bunun yanı sıra bu anlaşmaya şahitlik yapanlar da kusurlu bulunur.
Mişna'da ifade edildiğine göre, bir şeyin tamamı teminat olarak verilemez; örneğin, ücretin bir kısmı ödenmiş bir tarlanın tamamı teminat olarak gösterilemez çünkü buradan gelecek gelirin hepsi faize gider. Fakat Mişna, eğer son ödeme tarihi geçtiyse alacaklı kişinin mülkün tamamına el koymasına izin verir. İngiliz kanunlarındaki Tutu yasaları bu istisnadan faydalanmak için yaratılmıştır. Mişna'ya göre, eğer şahitler yalan söyleyip son ödeme tarihinin başka bir zamanda olduğunu söylerse ve yalan söyledikleri ispatlanırsa iki tarih arasındaki masrafları yalan yere şahitlik yapanlar öder.
Mişna, yatırımlardan faiz çekmeyi yasaklar, bunu yerine insanlar toprak alıp gelirlerini buradan elde etmelidir. Mişna ayrıca, borç alabilmek için verilen hediyeleri önceden ödenmiş faizden sayar; buna benzer olarak, borcun ödenmesi bittikten sonra dahi verilen hediyeler faiz olarak nitelendirilir. Mişna, bir adım ileri gidip para dışında herhangi bir şeyin borç verilmesini yasaklamıştır çünkü bir mülkün değeri zamanla artabileceğinden bu ödenen fark faizden sayılmaktadır; aynı şekilde, bir kişinin faiz borcunu ödemesi için diğer işçilere oranla daha fazla çalıştırılamaz.
Mişna, hem Mişna'da hem Tora'da özellikle yasaklanan faiz türlerinin, ödeme yapılmış olması takdirde geri alınabileceğini bildirir; fakat uyuşmazlık durumunda, Tora'da belirtilmiş olsa bile faiz yasal olarak geri alınamaz. Mişna'ya göre bunun gerekçesi şöyledir: Ahitsel metinler faizcilere ilahi intikam ile ilgilidir ve sivil durumlarda idam cezasına çarptırılmış birine uygulanamaz; bu durum, faiz davalarını rabinik mahkemelere bırakır fakat alacaklıya yapılan fiziksel saldırılar dışında yaptırım uygulamamaktadır.
Muafiyet ve kaçınma
Ürün sahibinin, dükkân sahibine ürünü satması için vermesi ve karşılığında kardan pay alması Mişna'da yasaklanmıştır çünkü ürünü veren kişi ürünü dükkân sahibine borç olarak veriyor olarak kabul edilir ve hırsızlık, ürün değerinin azalması ve kaza gibi riskler dükkân sahibinin başına kalmaktadır. Fakat Mişna, ürün sahibinin dükkân sahibine bir kuru incir gibi düşük bir miktar dahi ödemesi durumunda bunun tefeciliğe girmediğini belirtir. Bu duruma Heter İska yani muafiyet kontratı denir ve Sümer ortaklık yapısı da bu şekilde işlemekteydi. Her kontratta olabileceği gibi uyuşmazlıklar laik mahkemelerde çözümlenebilir lakin bu, Halaha prensiplerine aykırı bir sonuçla neticelenme riski taşımaktadır.
Mişna'da, anti-tefecilik kanunlarından kaçınma metotları da işlenmektedir. En basit metot örneklerinden biri, kişinin bir başkasına bir nesne ödünç vermesi ve bir süre sonra onu daha ucuz fiyata geri almasıdır. Kanundaki boşluktan istifade etmenin bir başka örneğiyse şöyledir: Ahit, İsrailoğullarından olmayanlara faiz uygulamaya izin verir böylece bir İsrailoğlu başka bir İsrailoğluna faizle borç vereceği zaman İsrailoğullarından olmayan üçüncü bir aracı kullanır.
Ortaçağ rabinik edebiyatında
Maymonides'in görüşüne göre, faizciliğe benzer bazı durumlara izin verilebilir; örneğin, üçüncü bir şahısa daha yüklü bir ödeme yapma karşılığında, birinci şahıs ikinci şahısa borç verebilir; veya üçüncü şahsın birinci şahısa yüklü bir miktar vermesini sağlayan ikinci şahıs, birinci şahıstan borç alabilir. Yahudi olmayana faiz uygulmak uygundur ve hatta bunun belirli sınırlar içinde bir mecburiyet olduğunu dile getirir fakat borç veren kişi hevese kapılıp aynı uygulamayı Yahudiler üzerinde uygulamamalıdır.
Maymonides'in yazılarından sonra 16. yüzyılda yayınlanan ve Ortodoks Yahudilik'te otoritesi olan Şulhan Aruh, faizin Yahudi olmayanlara uygulanabileceğini belirtir. Yetimler veya fakirler gibi hayır için verilen borçlara faiz uygulanması yasaktır. Hayatı tehlikede olan birinin faizle borç almasına izin verilir.
Şulhan Aruh'un görüşüne göre, verilen anapara üzerinde zorlama yapılabilir, eğer borca ayriyetten faiz uygulanıyorsa faiz kısmına zorlama yapılamaz. Eğer anlaşma anapara ve faizi birleştirerek yapılmışsa bunun hiçbir bölümünde zorlama yapılamaz. Eğer yasal vasi, velisi olduğu kişinin malından borç verdiyse ve faizini tedarik ettiyse bunu geri vermek zorunda değildir. Şulhan Aruh, mahkemenin, borç verenin faizden vazgeçmesini sağlaması için alacaklıyı sadece falakaya yatırabileceğini belirtir, eğer alacaklı faizi geri vermeden ölürse para varislerine kalır.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ a b c d e f g h i j k l m n o Jewish Encyclopedia
- ^ a b c d Peake's commentary on the Bible
- ^ Hezekiel 18:13
- ^ Hezekiel 18:17
- ^ a b 61b
- ^ [Fritz M. Heichelheim, An Ancient Economic History, 2 Vols. (trans., Leiden 1965), i104-56.Cited in Johnson, A History of the Jews, p.172]
- ^ , A History of the Jews, p.172-73]
- ^ 60a
- ^ Tesniye 23:20
- ^ Baba Metzia 63a
- ^ 1:1
- ^ Baba Metzia 75a
- ^ Shulchan Aruch, Yoreh De'ah : 161:2
- ^ Baba Metzia 68b
- ^ Baba Metzia 5:6
- ^ Baba Metzia 71a
- ^ Maimonides, Mishneh Torah, Tamid:, Malweh:15
- ^ Shulchan Aruch, Yoreh De'ah : 159
- ^ a b Shulchan Aruch, Yoreh De'ah : 160
- ^ Shulchan Aruch, Hoshen Mishpat : 52
- ^ the process of judicially flogging an individual until they agreed to a course of action, was known as contempt
- ^ Shulchan Aruch, Yoreh De'ah : 161
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Yahudilikte borc ve faiz kombinasyonu konusu karmasik ve detaylidir Faiz kelimesinin Ibranicesi neseh tir נשך anlami lokma dir borc verenin elde ettigi kazanca ise marbit tarbit מרבית תרבית denir Neseh faizin dusurulup verilen borcun onceden kesilen faizine denir marbit tarbit ise verilen borcun ustune eklenen faizdir Marbit tarbit modern anlamda uygulanan sekildir ve modern Ibranicede Kur an daki Arapca kelime olan Riba ile kokdas olan ribbit denir Tora ve Talmud bazi istisnalar disinda faiz uygulanmadigi takdirde borc vermeyi tesvik eder Hezekiyel kitabinda faiz uygulamanin en agir gunahlardan biri oldugu belirtilir ve Yahudi kanunlarinca da yasaktir Talmud Hezekiyel in faizi kinamasi uzerine odaklanir Hezekiyel faizin nefret edilecek bir sey oldugunu belirtir ve metaforik anlamda tefecileri kan dokenlerle bir tutar AhitteTora da faiz yonetmeligi Cikis 22 25 27 Levililer 25 36 37 ve Tesniye 23 20 21 de ifade edilmistir Levililer kitabinda fakir olanin maddi bagimsizligini kazanmasi adina parasal veya yemek borcu verilmesi tesvik edilir fakat adi gecen diger iki kitabin aksine herhangi bir faiz uygulamasini yasaklar Her uc yerde de faiz uygulamanin somuruculuk oldugu belirtilir Levililerin aksine Cikis ve Tesniye kitaplari faizin Yahudi olmayanlara uygulanmasinda bir sorun gormez Cikis kitabindan anlasildigi uzere konsepti halihazirda mevcuttu cunku teminat olarak ozel bir kumas parcasinin verilmesinin yasaklandigi gorulur Adi gecen kumas fakirlerin soguk gecelerde kullandigi bir cesit buyuk kare ortudur Bu ortunun teminat olarak verilmesi borclunun hayatini riske atacagindan yasaktir Tesniye de borclunun hayatinin guvenceye alinmasi icin benzer bir yaklasimda bulunur fakat burada bahsi gecen bir tur kumas degil degirmen tasidir Ekmek uretmek icin un yapiminda kullanilan degirmen tasinin teminat olarak verilmesi borcluyu ac birakacagindan bu nesnenin teminat olarak gosterilmesi yasaklanmistir Tarihsel icerik Antik Yakin Dogu nun ilk din sistemlerinin cogu ve laik kanunlar tefeciligi yasaklamamaktadir Bu topluluklar hareketsiz nesneleri bir bitki hayvan veya insanmiscasina kendi kendine ureme yetenegi olan canlilarmis gibi ele alir Bu nedenle yemek parasi veya herhangi bir maddi destege faiz uygulamak uygun bir davranis sayilmaktaydi Yemek parasi adi altinda yapilan gida borclarinda zeytin hurma tohum ve hayvanlarin kullanildigi MO 5000 lerde dahi gorulmektedir Kayitlara gore gumuse 10 25 ve tahillara 20 35 faiz uygulanmaktaydi Mezopotamya Hititler Fenike ve Misir da faiz yasal olup genelde devlet idaresindeydi Sumerliler ise genelde verdigi borclara yillik 20 faiz uygulamaktaydi Bugune kadar gelmeyi basaran Sumer anlasmalarinda genelde hep bu rakam gorulur ve anlasildigina gore Yahudiligin ilk asrinda bu konsept iyi bilinmekteydi cunku bu oran Babil Talmudu nda da yer almaktadir Sumer kanunlarinda karsilikli cikar anlasmasinin varligi gorulur buna gore borcluyla borc veren bir anlasma ile is ortagi olur borclu is yerini yonetip orada calisirken sermayeye katkisi bulunan borc veren kardan pay alir Bu anlasma hem borc hem trust in karakteristigini olusturur borc veren parasini finansal hissesinden alirken borclu gecimini maas ile saglar Hammurabi Kanunlari bu tur anlasmalari idare eden yonetmelikler icerir Heter Iska muafiyet kontratiKlasik rabinik edebiyatindaMisna kutsal kitapta anlatilan yonetmeliklerle odemeden kacinmayi engellemek icin ozen gostermektedir hatta bu nedenle kutsal kitapta aktarilan kurallara ragmen ahlaki tefeciligi yasaklamaktadir Tasik kelimesi Talmud da fazicilik olarak yorumlanir ve borc verenle birlikte borc alan da sucludur bunun yani sira bu anlasmaya sahitlik yapanlar da kusurlu bulunur Misna da ifade edildigine gore bir seyin tamami teminat olarak verilemez ornegin ucretin bir kismi odenmis bir tarlanin tamami teminat olarak gosterilemez cunku buradan gelecek gelirin hepsi faize gider Fakat Misna eger son odeme tarihi gectiyse alacakli kisinin mulkun tamamina el koymasina izin verir Ingiliz kanunlarindaki Tutu yasalari bu istisnadan faydalanmak icin yaratilmistir Misna ya gore eger sahitler yalan soyleyip son odeme tarihinin baska bir zamanda oldugunu soylerse ve yalan soyledikleri ispatlanirsa iki tarih arasindaki masraflari yalan yere sahitlik yapanlar oder Misna yatirimlardan faiz cekmeyi yasaklar bunu yerine insanlar toprak alip gelirlerini buradan elde etmelidir Misna ayrica borc alabilmek icin verilen hediyeleri onceden odenmis faizden sayar buna benzer olarak borcun odenmesi bittikten sonra dahi verilen hediyeler faiz olarak nitelendirilir Misna bir adim ileri gidip para disinda herhangi bir seyin borc verilmesini yasaklamistir cunku bir mulkun degeri zamanla artabileceginden bu odenen fark faizden sayilmaktadir ayni sekilde bir kisinin faiz borcunu odemesi icin diger iscilere oranla daha fazla calistirilamaz Misna hem Misna da hem Tora da ozellikle yasaklanan faiz turlerinin odeme yapilmis olmasi takdirde geri alinabilecegini bildirir fakat uyusmazlik durumunda Tora da belirtilmis olsa bile faiz yasal olarak geri alinamaz Misna ya gore bunun gerekcesi soyledir Ahitsel metinler faizcilere ilahi intikam ile ilgilidir ve sivil durumlarda idam cezasina carptirilmis birine uygulanamaz bu durum faiz davalarini rabinik mahkemelere birakir fakat alacakliya yapilan fiziksel saldirilar disinda yaptirim uygulamamaktadir Muafiyet ve kacinma Urun sahibinin dukkan sahibine urunu satmasi icin vermesi ve karsiliginda kardan pay almasi Misna da yasaklanmistir cunku urunu veren kisi urunu dukkan sahibine borc olarak veriyor olarak kabul edilir ve hirsizlik urun degerinin azalmasi ve kaza gibi riskler dukkan sahibinin basina kalmaktadir Fakat Misna urun sahibinin dukkan sahibine bir kuru incir gibi dusuk bir miktar dahi odemesi durumunda bunun tefecilige girmedigini belirtir Bu duruma Heter Iska yani muafiyet kontrati denir ve Sumer ortaklik yapisi da bu sekilde islemekteydi Her kontratta olabilecegi gibi uyusmazliklar laik mahkemelerde cozumlenebilir lakin bu Halaha prensiplerine aykiri bir sonucla neticelenme riski tasimaktadir Misna da anti tefecilik kanunlarindan kacinma metotlari da islenmektedir En basit metot orneklerinden biri kisinin bir baskasina bir nesne odunc vermesi ve bir sure sonra onu daha ucuz fiyata geri almasidir Kanundaki bosluktan istifade etmenin bir baska ornegiyse soyledir Ahit Israilogullarindan olmayanlara faiz uygulamaya izin verir boylece bir Israiloglu baska bir Israilogluna faizle borc verecegi zaman Israilogullarindan olmayan ucuncu bir araci kullanir Ortacag rabinik edebiyatindaMaymonides in gorusune gore faizcilige benzer bazi durumlara izin verilebilir ornegin ucuncu bir sahisa daha yuklu bir odeme yapma karsiliginda birinci sahis ikinci sahisa borc verebilir veya ucuncu sahsin birinci sahisa yuklu bir miktar vermesini saglayan ikinci sahis birinci sahistan borc alabilir Yahudi olmayana faiz uygulmak uygundur ve hatta bunun belirli sinirlar icinde bir mecburiyet oldugunu dile getirir fakat borc veren kisi hevese kapilip ayni uygulamayi Yahudiler uzerinde uygulamamalidir Maymonides in yazilarindan sonra 16 yuzyilda yayinlanan ve Ortodoks Yahudilik te otoritesi olan Sulhan Aruh faizin Yahudi olmayanlara uygulanabilecegini belirtir Yetimler veya fakirler gibi hayir icin verilen borclara faiz uygulanmasi yasaktir Hayati tehlikede olan birinin faizle borc almasina izin verilir Sulhan Aruh un gorusune gore verilen anapara uzerinde zorlama yapilabilir eger borca ayriyetten faiz uygulaniyorsa faiz kismina zorlama yapilamaz Eger anlasma anapara ve faizi birlestirerek yapilmissa bunun hicbir bolumunde zorlama yapilamaz Eger yasal vasi velisi oldugu kisinin malindan borc verdiyse ve faizini tedarik ettiyse bunu geri vermek zorunda degildir Sulhan Aruh mahkemenin borc verenin faizden vazgecmesini saglamasi icin alacakliyi sadece falakaya yatirabilecegini belirtir eger alacakli faizi geri vermeden olurse para varislerine kalir Ayrica bakinizKaynakca a b c d e f g h i j k l m n o Jewish Encyclopedia a b c d Peake s commentary on the Bible Hezekiel 18 13 Hezekiel 18 17 a b 61b Fritz M Heichelheim An Ancient Economic History 2 Vols trans Leiden 1965 i104 56 Cited in Johnson A History of the Jews p 172 A History of the Jews p 172 73 60a Tesniye 23 20 Baba Metzia 63a 1 1 Baba Metzia 75a Shulchan Aruch Yoreh De ah 161 2 Baba Metzia 68b Baba Metzia 5 6 Baba Metzia 71a Maimonides Mishneh Torah Tamid Malweh 15 Shulchan Aruch Yoreh De ah 159 a b Shulchan Aruch Yoreh De ah 160 Shulchan Aruch Hoshen Mishpat 52 the process of judicially flogging an individual until they agreed to a course of action was known as contempt Shulchan Aruch Yoreh De ah 161