Salım ya da emisyon (genel olarak ε ya da e ile ifade edilen), bir materyalin yüzeyinin nispi olarak radyasyon ile enerji yayma yeteneğidir. Ayrıca emisyon, aynı sıcaklıkta, belirli bir materyalin yaydığı enerjinin, bir kara cisim tarafından yayılan enerjiye oranı olarak da ifade edilmektedir. Bir gerçek nesne için ε < 1 koşulu olduğu zaman, gerçek bir kara cisim için ε = 1’dir. Emisyon boyutsuz bir niceliktir.
Genel olarak; ametaller (özellikle saydam olmayanlar) yüksek emisyon (ışıma eğilimi/gücü) göstermektedir. Bundan farklı olarak, metallerin emisyonu ise metallerin türlerine ve yüzeylerinin durumuna göre değişiklik göstermektedir. Yüzeyi pürüzlü olan, oksitlenmiş metallerden farklı olarak, yüzeyi pürüzsüz olan metaller, düşük emisyon göstermeye eğilimlidir. Örneğin, yüzeyi pürüzsüz olan gümüşün emisyonu 0.002’dir. Yüzey renginin, emisyonda büyük bir etkisi olduğu düşünülmektedir ama düşünce yanlıştır.
Açıklama
Emisyon, sıcaklık, emisyon açısı ve dalga boyu gibi faktörlere bağlıdır. Tipik bir fizik varsayımına göre; bir yüzeyin spektral emisyonu ve emiciliği dalga boyuna bağlı olmamakla birlikte, emisyon bir sabittir. Bu durum ‘gri cisim varsayımı’ olarak bilinmektedir.
Pürüzsüz yüzeye sahip gümüşün emisyonu gibi, bir materyalin emisyonu yaygın bir tartışma olmasına rağmen, bir materyalin emisyonu genel olarak o materyalin kalınlığına bağlıdır. Materyaller için alınan salınımlar sonsuz kalınlık örnekleri içindir (çalışmalardaki anlamı optik olarak kalın olan örnekler içindir). Materyallerin daha ince örneklerinin azaltılmış salınımları olacaktır.
Siyah olmayan yüzeyler ile çalışılırken, ideal bir kara cisim davranışından gelen sapmalar kimyasal birleşimler ile ve geometrik yapılar ile açıklanır. Ayrıca bu sapmalar termal dengede olan bir cismin emisyonunun emiciliğine eşit olduğunu söyleyen Kirchhoff’un termal radyasyon yasasına uyar. Yani, gelen bütün ışıkları absorbe etmeyen bir cisim, ideal bir kara cisimden daha az radyasyon yayacaktır.
Birçok el kitabında ve kızılötesi görüntüleme ve sıcaklık sensörü şirketlerinin sitelerinde bulunan emisyonlar toplam emisyondan bahsetmektedir. Ancak, sıcaklık ölçüm cihazı için düzeltme arayan bir kişi için, bağımlı dalga boyunun ya da spektral emisyonun daha önemli bir parametre olduğu ayrımının yapılması gerekmektedir.
Sonuç olarak; toplam emisyonun ve spektral emisyonun nerede uygulandığının anlaşılması ve ikisi arasındaki farkın anlaşılması büyük önem taşımaktadır.
Dünya Atmosferinin Emisyonu
Dünyanın atmosferinin emisyonu, bulut örtüsüne ya da termal kızılötesinde (dalga boyunun 8-14 mikrometre arasında oluğu bölge) enerjiyi yayan ya da absorbe eden gazların konsantrasyonlarına bağlı olarak farklılık göstermektedir. Bu gazlara sera etkisinde rol aldıkları için ‘sera gazları’ denmektedir. Sera gazları, su buharı, karbon dioksit, metan ve ozondan oluşmaktadır. Atmosferin ana bileşenleri olan N2, O2 ve Ar gazları termal kızılötesinde enerjiyi yaymaz ve absorbe etmez.
Astrofiziksel Gri Cisim
Monokrom akı yoğunluğu frekansında ve tam açısında bir gri cisim tarafından aşağıdaki eşitliğe göre yayılır.
burada bir kara cisim için T sıcaklığındaki Planck fonksiyonu olup, ise emisyonu ifade etmektedir.
Optik derinliği değişmeyen bir ortam için ışınım transferi, ışınımın faktörüne göre azalacağı anlamına gelmektedir. Optik derinlik, çoğu kez yayılan frekansın,iken ve bütün veriler β kuvvetine doğru yükselirkenki frekansa oranına yaklaştırılır. Soğuk toz bulutları için yıldızlar arası ortamı içinde β yaklaşık olarak 2’dir. Sonuç olarak Q,
olarak ifade ediliyor ve burada,
, noktasındaki frekans olarak belirtilmektedir.
İki Duvar Arasında Emisyon
Belli bir dalga boyunda, iki paralel duvar verilmiş olsun ve yüzeylerinin emisyonları ve olsun. Bir duvarın içerisinde bulunan dalga boyunun radyasyonunun belli bir fraksiyonu bu duvardan ayrılıp diğer duvara geçecektir. Kirchoff’ un termal radyasyon yasasına göre; belirli bir dalga boyu için, her ne olursa olsun bir yüzey üzerine her iki taraftan da gelen ışınım bir kısmı, diğer yüzeyinden içerisinden emisyon olarak geçmez, aksine yansır. Bu yansıyan ışınım ihmal edildiği zaman, birinci duvar tarafından yayılan ışınımın oranı olup, ikinci duvara giren ışınımın oranı ise olacaktır.
Eğer yansımayı hesaba katarsak, ikinci duvara giriş yapamayan ışınım, ikinci duvar tarafından ilk duvara yansıtılacaktır ve başlangıçta emisyon miktarı olacaktır. Bu miktarın kadarı tekrar ikinci duvara yansıtılacaktır Böylece ilk duvardan kaynaklanan emisyon artacaktır. Bu yansımalar geri sıçrama yapmaktadır ve miktarını azaltarak ilerlemektedir. Denge durumunu çözümleyebilmek için, ikinci duvarı toplamda giriş yapan ışınım miktarının oranı belirlenir.
Bu formül simetriktir. Ayrıca, sadece ikinci duvarın içerisinde bulunan ışınım ile ilk duvarın içerisine giren ışınımın oranı aynıdır. Bu durum, iki duvarın yüzeylerinden yer değiştiren yansımalar ve emilen ışınımlar ne olursa olsun doğrudur. Çünkü, bu formül sadece ışınımın yapıldığı duvar ile ilgilidir. Bu formülde yer alan nicelikler, genliklerden ziyade yoğunluklardır. En uygun seçim, iletilen ve yansıtılan ışınımlardan ayrı olarak, duvarlar birçok dalga boyuna sahip olduğu zaman, bu dalga boyları rastgele birleşecektir. Duvarlar sadece çok az dalga boyuna sahip olduğu zaman, optik kaplamaların üretiminde kullanılan ince filmlerin dışında, yansımalar girişim ile sonuçlanarak tutarlı bir şekilde birleşme eğilimde olacaktır. Ancak böyle bir durumda, yukarıda verilen formül geçersiz hale gelecektir ve faz kaymasını, yansımayı oluşturan ters faz ve boşluktan geçmiş olarak düşünüp hesaba katarak, formüldeki yoğunluk yerine genlik eklenmek zorundadır.
Kaynakça
- ^ "Emissivity". 11 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ocak 2014.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Salim ya da emisyon genel olarak e ya da e ile ifade edilen bir materyalin yuzeyinin nispi olarak radyasyon ile enerji yayma yetenegidir Ayrica emisyon ayni sicaklikta belirli bir materyalin yaydigi enerjinin bir kara cisim tarafindan yayilan enerjiye orani olarak da ifade edilmektedir Bir gercek nesne icin e lt 1 kosulu oldugu zaman gercek bir kara cisim icin e 1 dir Emisyon boyutsuz bir niceliktir Orsun uzerinde duran metal halkanin sicakligi kolayca gorulebilen termal radyasyon yaymaya yetecek kadar yuksektir Genel olarak ametaller ozellikle saydam olmayanlar yuksek emisyon isima egilimi gucu gostermektedir Bundan farkli olarak metallerin emisyonu ise metallerin turlerine ve yuzeylerinin durumuna gore degisiklik gostermektedir Yuzeyi puruzlu olan oksitlenmis metallerden farkli olarak yuzeyi puruzsuz olan metaller dusuk emisyon gostermeye egilimlidir Ornegin yuzeyi puruzsuz olan gumusun emisyonu 0 002 dir Yuzey renginin emisyonda buyuk bir etkisi oldugu dusunulmektedir ama dusunce yanlistir AciklamaEmisyon sicaklik emisyon acisi ve dalga boyu gibi faktorlere baglidir Tipik bir fizik varsayimina gore bir yuzeyin spektral emisyonu ve emiciligi dalga boyuna bagli olmamakla birlikte emisyon bir sabittir Bu durum gri cisim varsayimi olarak bilinmektedir Puruzsuz yuzeye sahip gumusun emisyonu gibi bir materyalin emisyonu yaygin bir tartisma olmasina ragmen bir materyalin emisyonu genel olarak o materyalin kalinligina baglidir Materyaller icin alinan salinimlar sonsuz kalinlik ornekleri icindir calismalardaki anlami optik olarak kalin olan ornekler icindir Materyallerin daha ince orneklerinin azaltilmis salinimlari olacaktir Siyah olmayan yuzeyler ile calisilirken ideal bir kara cisim davranisindan gelen sapmalar kimyasal birlesimler ile ve geometrik yapilar ile aciklanir Ayrica bu sapmalar termal dengede olan bir cismin emisyonunun emiciligine esit oldugunu soyleyen Kirchhoff un termal radyasyon yasasina uyar Yani gelen butun isiklari absorbe etmeyen bir cisim ideal bir kara cisimden daha az radyasyon yayacaktir Bircok el kitabinda ve kizilotesi goruntuleme ve sicaklik sensoru sirketlerinin sitelerinde bulunan emisyonlar toplam emisyondan bahsetmektedir Ancak sicaklik olcum cihazi icin duzeltme arayan bir kisi icin bagimli dalga boyunun ya da spektral emisyonun daha onemli bir parametre oldugu ayriminin yapilmasi gerekmektedir Sonuc olarak toplam emisyonun ve spektral emisyonun nerede uygulandiginin anlasilmasi ve ikisi arasindaki farkin anlasilmasi buyuk onem tasimaktadir Dunya Atmosferinin EmisyonuDunyanin atmosferinin emisyonu bulut ortusune ya da termal kizilotesinde dalga boyunun 8 14 mikrometre arasinda olugu bolge enerjiyi yayan ya da absorbe eden gazlarin konsantrasyonlarina bagli olarak farklilik gostermektedir Bu gazlara sera etkisinde rol aldiklari icin sera gazlari denmektedir Sera gazlari su buhari karbon dioksit metan ve ozondan olusmaktadir Atmosferin ana bilesenleri olan N2 O2 ve Ar gazlari termal kizilotesinde enerjiyi yaymaz ve absorbe etmez Astrofiziksel Gri CisimMonokrom aki yogunlugu n displaystyle nu frekansinda ve W displaystyle Omega tam acisinda bir gri cisim tarafindan asagidaki esitlige gore yayilir Fn Bn T QnW displaystyle F nu B nu T Q nu Omega burada Bn T displaystyle B nu T bir kara cisim icin T sicakligindaki Planck fonksiyonu olup Qn displaystyle Q nu ise emisyonu ifade etmektedir Optik derinligi tn displaystyle tau nu degismeyen bir ortam icin isinim transferi isinimin e tn displaystyle e tau nu faktorune gore azalacagi anlamina gelmektedir Optik derinlik cogu kez yayilan frekansin t 1 displaystyle tau 1 iken ve butun veriler b kuvvetine dogru yukselirkenki frekansa oranina yaklastirilir Soguk toz bulutlari icin yildizlar arasi ortami icinde b yaklasik olarak 2 dir Sonuc olarak Q Qn 1 e tn 1 e t0 n n0 b displaystyle Q nu 1 e tau nu 1 e tau 0 nu nu 0 beta olarak ifade ediliyor ve burada n0 displaystyle nu 0 t0 1 displaystyle tau 0 1 noktasindaki frekans olarak belirtilmektedir Iki Duvar Arasinda EmisyonBelli bir dalga boyunda iki paralel duvar verilmis olsun ve yuzeylerinin emisyonlari e1 displaystyle varepsilon 1 ve e2 displaystyle varepsilon 2 olsun Bir duvarin icerisinde bulunan dalga boyunun radyasyonunun belli bir fraksiyonu bu duvardan ayrilip diger duvara gececektir Kirchoff un termal radyasyon yasasina gore belirli bir dalga boyu icin her ne olursa olsun bir yuzey uzerine her iki taraftan da gelen isinim bir kismi diger yuzeyinden icerisinden emisyon olarak gecmez aksine yansir Bu yansiyan isinim ihmal edildigi zaman birinci duvar tarafindan yayilan isinimin orani e1 displaystyle varepsilon 1 olup ikinci duvara giren isinimin orani ise e2 displaystyle varepsilon 2 olacaktir Eger yansimayi hesaba katarsak ikinci duvara giris yapamayan isinim ikinci duvar tarafindan ilk duvara yansitilacaktir ve baslangicta emisyon miktari e1 1 e2 displaystyle varepsilon 1 1 varepsilon 2 olacaktir Bu miktarin 1 e1 displaystyle 1 varepsilon 1 kadari tekrar ikinci duvara yansitilacaktir Boylece ilk duvardan kaynaklanan emisyon artacaktir Bu yansimalar geri sicrama yapmaktadir ve miktarini azaltarak ilerlemektedir Denge durumunu cozumleyebilmek icin ikinci duvari toplamda giris yapan isinim miktarinin orani belirlenir e1 2 11e1 1e2 1 e1e2e1 e2 e1e2 displaystyle varepsilon 1 2 frac 1 frac 1 varepsilon 1 frac 1 varepsilon 2 1 frac varepsilon 1 varepsilon 2 varepsilon 1 varepsilon 2 varepsilon 1 varepsilon 2 Bu formul simetriktir Ayrica sadece ikinci duvarin icerisinde bulunan isinim ile ilk duvarin icerisine giren isinimin orani aynidir Bu durum iki duvarin yuzeylerinden yer degistiren yansimalar ve emilen isinimlar ne olursa olsun dogrudur Cunku bu formul sadece isinimin yapildigi duvar ile ilgilidir Bu formulde yer alan nicelikler genliklerden ziyade yogunluklardir En uygun secim iletilen ve yansitilan isinimlardan ayri olarak duvarlar bircok dalga boyuna sahip oldugu zaman bu dalga boylari rastgele birlesecektir Duvarlar sadece cok az dalga boyuna sahip oldugu zaman optik kaplamalarin uretiminde kullanilan ince filmlerin disinda yansimalar girisim ile sonuclanarak tutarli bir sekilde birlesme egilimde olacaktir Ancak boyle bir durumda yukarida verilen formul gecersiz hale gelecektir ve faz kaymasini yansimayi olusturan ters faz ve bosluktan gecmis olarak dusunup hesaba katarak formuldeki yogunluk yerine genlik eklenmek zorundadir Kaynakca Emissivity 11 Aralik 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Ocak 2014