Atmosfer optiği Dünya atmosferinin kendine özgü optik özelliklerinin nasıl geniş ölçüde optik olgulara yol açtığını inceler. Gökyüzünün mavi rengi, yüksek frekanstaki mavi güneş ışığını gözlemcinin görüş alanına yönlendiren Rayleigh dağılımının direkt bir sonucudur. Mavi ışık kırmızıdan daha kolay dağılıma uğradığı için güneş kalın bir atmosferden gözlendiğinde kırmızı bir ton alır, bu da gündoğumu veya günbatımında olur. Ek olarak gökyüzündeki parçacıklar farklı renkleri farklı açılarda kırarak akşam veya şafak vaktinde rengarenk parlayan bir gökyüzü meydana getirebilir. Haleler, günbatımı parlaklığı, koronalar, güneş ışınları ve yalancı güneşlerin oluşmasında buz kristallerinden ve diğer parçacıklardan saçılım sorumludur. Bu olgulardaki çeşitlilik parçacık boyut ve geometrilerine bağlıdır.
Seraplar, ışık ışınlarının havanın kırıcılık endeksindeki termal çeşitlilik sonucu eğilmesiyle gözlenen bir olgu olup, uzak cisimlerin görüntülerinde yerdeğiştirme ya da bozulma gözlenmesine yol açar. Bununla ilgili diğer optik olguların arasında, güneşin bozulmuş bir şekille beklenenden daha erken doğması veya daha geç batması olan Novaya Zemlya efekti vardır. Sıcaklık değişimi ile Fata Morgana adında, ufuktaki veya daha uzaktaki cisimlerin -ada, kayalık, gemi veya buzdağı gibi- uzamış veya yükselmiş olarak algılanmasıyla görülmeye değer bir kırılma formu oluşur.
Gökkuşağı ışığın yağmur damlacıklarındaki iç yansıması ve kırınımının bir birleşimidir. Gökkuşağı gökyüzünde güneşin zıt tarafında görüldüğü için, güneş ufka yakınken aralarındaki mesafe arttığından daha belirgin olur.
Güneş ve Ay’ın boyutu
Kitab el-Menazır (1011-1022 A.D.) adlı kitabında, İbn-i Heysem görmenin beyinde olduğunu, kişisel deneyimlerin insanların ne gördüğü ve nasıl gördüğü üzerinde etkisi olduğunu ve görme ile algılamanın öznel olduğunu savunmuştur. İnsanların Güneş ve Ay’ı ufukta iken neden gökyüzünde tepede olduklarından daha büyük gördüklerini açıklayan Ptolemy’nin kırılma teorisine karşı çıkarak, problemi gerçekten ziyade algılanan genişleme olarak yeniden tanımlamıştır. Bir objenin mesafesini tahmin etmenin, obje ile gözlemci arasında müdahale edilmemiş bir cisimler topluluğunun bulunmasına bağlı olduğunu söylemiştir. Fakat Ay için araya giren herhangi bir obje yoktur. Bu yüzden, bir objenin büyüklüğü onun gözlenen uzaklığına dayandığından, ki bu durumda kesin değil, Ay ufukta iken daha büyük gözükür. Roger Bacon, ve ’nun, İbn-i Heysem’in açıklamasına dayanan çalışmaları ile, Ptolemy’nin teorisinin 17. yüzyılda reddedilmesi üzerine Ay ilüzyonu bir psikolojik olgu olarak kabul edilmeye başlamıştır. 100 yıldan fazla süredir Ay ilüzyonu üzerine çalışmalar istisnasız insan algısı üzerine çalışmalar yapan psikologlar tarafından yürütülmüştür. 2002’de yayınlanan The Mystery of the Moon Illusion adlı kitaplarında birçok değişik açıklamalara yer veren Ross ve Plug, hiçbir teorinin tek başına zafere ulaşmadığı neticesine varmışlardır.
Gökyüzü renkliliği
Gökyüzü neden mavi sorusunu ilk defa Müslüman bilgin El-Kindî (M.796-866) açıklamıştır. Risale fi'l-İlleti'i-Levni'l-Lazeverdi adlı eserinde, gökyüzünün doğal olarak kendiliğinden mavi olmayacağının, engin sular ve denizlerin mavi oluşununu sebebini ve gökyüzünün maviliğinin sebebini, su ve havadaki zerrecikler vasıtasıyla ışık kırılmaları ve akisleri ile açıklamıştır. Bu da, bugünkü bilim ile aynı görüştür. Bugün ise şöyle açıklanmıştır: Mavi renk kısa dalga boylu olduğundan atmosferdeki gazlarla daha çok çarpışarak gökyüzüne dağılmakta ve gökyüzünün mavi görünmesine sebep olmaktadır. Gökyüzünden gelen ışık, güneş ışığının dağılımının sonucudur, ki bu dağılım mavi rengin algılanmasına sebep olur.
Güneşli bir günde Rayleigh saçılımı gökyüzüne mavi bir değişim skalası verir -zirvede koyu, ufukta açık renk. Yukarıdan gelen ışık ufuktan gelen ışığın 1/38 i oranında daha az bir hava kütlesiyle karşılaşır. Bu nedenle zirveden gelen ışını daha az parçacık saçılıma uğratır ve ışık koyu mavi olur. Çok uzak mesafelerden gelen mavi ışık daha çok dağılıma uğradığından mavilik ufuktadır. Bu da, görüş çizgisinde dağılan ışığın mavi tonunun dengelemesiyle uzak ışık kaynaklarının kırmızıya kaymasına neden olur. Başka bir deyişle, kırmızı ışık da dağılıma uğrar; eğer bunu yaparsa gözlemciden çok uzak bir mesafede gözlemciye mavi ışıktan daha çok ulaşma şansına sahiptir. Sonsuza yaklaşan mesafelerde dağılan ışık bu yüzden beyazdır. Çok uzak bulutlar veya karlı dağ zirveleri bu nedenle sarı görünür. Bu etki açık gökyüzünde çok belirgin değildir, fakat bulutlar görüş alanını kapladığında dağılan güneş ışınlarından mavi tonu azalttıkları için daha belirgin olur.
Çok küçük parçacıklardan (molekül büyüklüğünde) saçılma neredeyse rastgeledir. 90 derecelik bir açıda dağılım, yansıyan veya ileri giden dağılımın yarısıdır. Bu ise mavi gökyüzünün neredeyse eşit olarak renklenmesine ve ince bulutların Güneş’in etrafında beyaz bir alan oluşturmasına sebep olur, çünkü bulutları oluşturan büyük parçacıklar sadece küçük açılarda dağılım yaparlar. Yaz boyunca Sahra Çölünden gelen toz subtropikal güney kıyılardan ABD’nin güneydoğusuna ilerler, bu da gökyüzünün maviden beyaz bir görünüme değiştirir ve kırmızı günbatımlarında artışa neden olur. Havadan inen partiküllere sebebiyet verdiği için bu olay hava kalitesini yaz ayları boyunca kötü etkiler.
Gökyüzü özellikle gündoğumu ve günbatımında kırmızı, turuncu, mor ve sarı gibi ve gece siyah olmak üzere birçok renge dönüşebilir. Dağılımın etkileri aynı zamanda gökyüzünden kısmi olarak, çoğu Güneş’ten 90° olmak üzere ışığı polarize eder.
Uluslararası Aydınlatma Komisyonu tarafından, aydınlanma şemaları tasarımları için gökyüzü parlaklık dağılım modelleri tavsiye edilmiştir. Son gelişmeler açık havadan kapalı havaya değişen hava şartlarında gökyüzü parlaklığı modellemesi için ’tüm gökyüzü modelleri’ ile bağlantılıdır.
Bulut renkliliği
Dünya’dan göründüğü haliyle bir bulutun rengi, bulutun içinde neler olup bittiğiyle ilgili bilgi verir. Yoğun troposferik bulutlar görülebilir tayfta yüksek bir yansıtma gösterirler (%70 ila %95). Çok küçük su parçacıkları yoğun bir şekilde paketlenmiştir ve güneş ışığı yansıtılmadan önce buluttan içeri çok fazla giremez, bu da özellikle yukarıdan bakıldığında buluta karakteristik beyaz rengini verir. Bulut damlacıkları ışığı verimli bir şekilde saçmaya meyillidir, bu yüzden solar rasyasyon yoğunluğu gazlarda derine inildikçe azalır. Sonuç olarak, bulutun tabanı bulutun kalınlığına ve gözlemciye ne kadar ışığın geri yansıdığına bağlı olarak açık griden çok koyu griye kadar değişebilir. İnce bulutlar beyaz olarak veya çevrelerinin ya da arka planlarının rengini kazanmış gibi görünebilirler. Eğer tamamen buz kristallerinden veya süper soğutulmuş su damlacıklarından oluşuyorsa yüksek troposferik ve troposferik olmayan bulutlar genellikle beyaz görünür.
Bir troposferik bulut büyürken, yoğun su damlacıkları birleşerek daha büyük damlacıklar meydana getirebilir, daha sonra yağmur olarak düşen daha büyük damlacıklar oluşturabilirler. Bu birikme işlemi, damlacıklar arası boşluğun gittikçe artmasına ve ışığın bulut içine daha çok girmesine izin verir. Bulut yeterince geniş ise ve damlacıklar yeterince uzak konumlanmışsa, içeri giren belli bir ışık yüzdesi soğurulmadan önce yansıyamaz. Bunun basit bir örneği yoğun siste değil de yoğun yağmurda daha uzak mesafeleri görebilmemizdir. Bu yansıma/soğrulma işlemi bulutun tonunun beyazdan siyaha kadar değişebilmesinin sebebidir.
Diğer renkler bulutlarda doğal olarak meydana gelir. Mavimsi-gri bulutun içinde ışığın saçılmasının sonucudur. Görünür tayfta, mavi ve yeşil kısa dalgaboyu ucunda, kırmızı ve sarı ise uzun dalgaboyu ucundadır. Kısa dalgaboyundakiler su damlacıkları tarafından daha kolay dağılıma uğratılır ve uzun olanlar daha ziyade soğurulur. Mavimsi renk buluttaki yağmur damlacıklarının bu saçılımdan sorumlu olduğunun kanıtıdır. Güneş ışığı buz tarafından saçılıyorsa bulut yeşilimsi bir renk alır. Yeşil görünen bir kümülüs bulutu ağır yağmur, dolu, sert rüzgar ve muhtemel bir kasırgaya dönüşebilen şiddetli bir sağanak işaretidir.
Sarımsı bulutlar baharın sonlarında, sonbahar başlangıcında orman yangınları mevsiminde görülür. Sarı renk dumandaki kirletici maddelerin varlığından kaynaklanır. Nitrojen dioksit varlığından kaynaklanan sarımsı bulutlar bazen yüksek hava kirliliği olan kent bölgelerinde görülür.
Kırmızı, turuncu ve pembe bulutlar neredeyse tamamen gündoğumu ve günbatımında görülür ve atmosferin güneş ışınlarını saçmasıyla meydana gelir. Güneş ile ufuk arasındaki açı yüzde 10’dan küçükse - gündoğumundan hemen sonra veya günbatımından hemen önce olduğu gibi- güneş ışığı diğer tonların kırılması yüzünden fazla kırmızı görünür. Bulutlar uzun ve saçılıma uğramamış güneş ışınlarını yansıtırlar ve o rengi alırlar. Bu etki birinin kırmızı bir spotu beyaz bir kağıda tutmasına benzer. Geniş, gelişmiş fırtına bulutları ile bu kan-kırmızısı bulutlar oluşturabilir. Kızılötesi civarında bulutlar daha koyu görünür çünkü su bu dalgaboyunda solar radyasyonu emer.
Hale
Hale; (aynı zamanda buz kuşağı olarak da bilinir) buz kristallerinin gözkyüzünde renkli veya beyaz yaylar ve noktalar oluşturmasıyla meydana gelen optik bir olaydır. Çoğu güneş veya ayın yanında diğerleri başka yerde hatta gökyüzünün diğer tarafında olabilir. Aynı zamanda çok soğuk havada, elmas tozu adı verilen buz kristalleri havada ise yapay ışıklar etrafında da oluşabilir.
Buz halelerinin birçok tipi vardır. Üst troposferde, 5 ila 10 km de sirüs bulutlarındaki buz kristalleri tarafından oluşturulurlar. Gözlemlenen halenin tipini kristallerin şekil ve dizilimleri belirler. Buz kristalleri ışığı yansıtır ve kırar ve kırılan ışık dağılım ile renklere ayrılabilir. Kristaller, yüzeyleri arasında güneş ışığını yansıtarak ve kırarak, belirli yönlerde ışık okları oluşturarak prizma ve ayna görevi görürler. Haleler için tercih edilen açısal uzaklık onları oluşturan buz kristallerinden 22 ve 46 derecedir. Hale gibi atmosferik olaylar, sıcak hava bölgesi ve buna bağlı yağmurun gelişini gösterdiği için hava tahminlerinde deneysel bir araç olarak kullanılagelmiştir.
Yalancı güneş
Yalancı güneşler genellikle yüksek ve soğuk sirüs bulutlarında yassı, altıgen yapılı buz kristalleri tarafından veya çok soğuk havada alçak seviyede sürüklenen elmas tozu adı verilen buz kristalleri tarafından oluşturulur. McMurdo istasyonundaki bilim insanları sıklıkla yalancı güneş görürler. Bu kristaller prizma gibi davranır, içlerinden geçen ışınları minimum 22 derecelik bir sapma açısıyla bükerler. Eğer kristaller havada çökerken dikey olarak hizalanırsa, güneş ışığı yatay olarak kırınıma uğrar, böylece yalancı güneş görülür. Yalancı güneşler ya güneşin ayna görüntüleri olarak iki yanında, ya da güneşin konumuna yatay hizada kısmi haleler boyunca parlak ışık lekeleri olarak görülebilir.
Güneş yükseldikçe kristallerden geçen ışınlar yatay düzlemden artarak sapar.sapma açıları artar ve yalancı güneşler güneşten daha uzağa ilerler. Yine de, her zaman güneşle aynı yükseklikte kalırlar. Yalancı güneşin gerçek güneşe yakın tarafı kırmızı renktedir. Uzak tarafta renkler mavi ve mora döner. Fakat, renkler önemli ölçüde üst üste biner ve etkileri azalır. Yalancı güneşin renkleri sonunda halenin beyazında birleşir (eğer hale görülüyorsa).
Diğer gezegen ve aylarda yalancı güneşlerin görünecekleri formları tahmin etmek teorik olarak mümkündür. Mars’ta hem su-buz hem de CO2-buz tarafından oluşturulan yalancı güneşler olabilir. Dev gaz gezegenlerinde-Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün- diğer kristaller amonyak, metan bulutlarını oluşturarak dört veya daha fazla yalancı güneşli haleler oluşturabilir.
Ayla (hale)
Su damlacıklarının rol aldığı sık görülen bir optik olgu da ayla(hale) dır. Ayla, azizin halesine çok benzer, ışığın kaynağına doğru belirli boyuttaki su damlacıklarından oluşan bir buluttan geri yansıması sonucu (kırınım, yansıma ve sapmanın bir kombinasyonu olarak) gözlemcinin başının etrafında görülen bir optik olaydır. Ayla, dış kısımda kırmızı, iç kısımda mavi-mor olmak üzere çoklu bir halkalar bütünüdür.
5 derece ile 20 derece arasıda değişen açısal uzaklık, damlacıkların büyüklüğüne bağlı olarak, gökkuşağında olduğundan daha küçüktür. Ayla sadece gözlemci güneş ile kırıcı damlacıklar bulutu arasında olduğu zaman görülebilir. Bu yüzden genellkile hava yolculuğu sırasında, hale uçağın bulutlar üzerindeki gölgesinin etrafında olacak şekilde görülür. Ayla aynı zamanda gözlemciden daha alt seviyede bulut veya sis olduğu zaman dağ tepesinden ve uzun binalardan, veya yere sis çöktüğü zaman gözlenebilir. Ayla, anthelion(bulut üzerinde görülen renkli halka) denen optik olguyla alakalıdır.
Gökkuşağı
Gökkuşağı dünya atmosferinde güneş ışığı nem damlacıklarına düştüğü zaman gökyüzünde bir ışık spektrumu oluşturan optik ve meteorolojik bir olgudur. Çokrenkli bir yay formu alır. Güneş ışığından kaynaklanan gökkuşağı her zaman güneşin ters tarafında, yerden 42 dereceden daha yüksek gözlenmeyecek şekilde oluşur. Daha yüksek açılarda görmek için gözlemcinin bir uçakta veya dağ tepesinde olması gerekir çünkü diğer türlü gökkuşağı ufkun altında kalır. Gökkuşağını oluşturan damlacıklar ne kadar büyükse gökkuşağı o kadar parlak olur. Gökkuşağı en çok yaz aylarında öğleden sonra sağanak yağışlar zamanında görülür.
Bir yağmur damlaları dizisinin arka tarafında meydana gelen tek yansıma gökyüzünde 40-42 derecelik büyüklükte, kırmızı renk dış halkada olan bir gökkuşağı yaratır. Çift gökkuşakları mor renk dış halkada olmak üzere, iki iç yansıma sonucu 50.5-54 derecelik bir açısal büyüklükte oluşur. Birincil gökkuşağında (daha alçak ve daha parlaktır) kırmızı renk dış halkada mor renk ise iç halkadadır. Bu gökkuşağı ışığın damlacık içinde bir defa yansıması sonucunda oluşur. Çift gökkuşağında, birinci yayın dış kısmında ikinci bir yay görülebilir ve renkler ters düzendedir (kırmızı içte, mor dış halkada). Bu ikincil gökkuşağı ışığın damlacık içinde iki kere yansımasıyla meydana gelir. Çift gökkuşağında iki gökkuşağı arasındaki bölge karanlıktır. Bunun sebebi, birincil yayın alt kısmından ikincil yayın ise üst kısmından damlacıktan yansıma ile gelen ışık olduğu halde aradaki bölgede herhangi bir yansıma mekanizması olmamasıdır.
Gökkuşağı devamlı bir renk spektrumunu kapsar; ayrı görülen bantlar insan renk görüşünün bir eseridir ve siyah- beyaz fotoğraflarda herhangi bir bantlaşma görülmez. İnsan gözüyle görülebilen renkler için, en çok adı geçen sıra, kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, indigo ve mordur. Fakat renk körü olan birisi daha az renk görür.
Gökkuşağı havadaki suyun birçok formuyla oluşabilir. Bu sadece yağmuru içermez, aynı zamanda sis, serpinti ve çiyi de içerir.
Serap
Serap ışık ışınlarının bükülerek uzak cisimlerin veya gökyüzünün yerdeğiştirmiş bir görüntüsünü verdiği doğal şekilde oluşan bir optik olgudur. Halüsinasyonun aksine, serap kameraya çekilebilen gerçek bir optik olaydır, çünkü ışık ışınları gerçekten de gözlemcinin konumunda yanlış bir görüntü oluşturmak üzere kırılır. Görüntünün ne ifade ettiği ise insan aklının yorumlama kabiliyetine bağlıdır. Örneğin, ufkun alt kısmında görülen görüntüler kolaylıkla küçük su birikintilerine benzetilebilir.
Seraplar ’alt seviye’, ’üst seviye’ ve bir üst seviye serap olan ’Fata Morgana’, sürekli değişen olağandışı muazzam, dikey olarak istiflenmiş görüntüler serisi olarak sınıflandırılabilir.
Yeşil çakmalar ve yeşil ışınlar gündoğumundan hemen önce veya günbatımından hemen sonra meydana gelen, genellikle bir veya iki saniyeden uzun sürmeyen güneşin üzerinde bir yeşil noktanın görüldüğü veya günbatımı noktasından yeşil bir ışının parladığı optik olaylardır. Yeşil çakmalar aslında değişik sebeplerden kaynaklanan bir grup olgudur ve bazıları diğerlerine göre daha yaygındır. Yeşil çakmalar her yükseklikten gözlenebilir, hatta bir uçaktan bile. Genellikle önünde engel bulunmayan bir ufukta, mesela okyanus üzerinde görülür, fakat bulut veya dağ tepesi üzerinde de görülmesi muhtemeldir.
Ufukta Ay’dan veya Venüs ve Jüpiter gibi parlak gezegenlerden gelen yeşil çakma da gözlenebilir.
Fata Morgana
Fata Morgana nadir ve kompleks bir serap formudur, bir üst seviye serabıdır, diğer birçok üst seviye serabı gibi ufkun hemen üstünde dar bir bantta gözlenir. Kaba Latinceden masal kelimesi ve Kral Arthur zamanındaki büyücü Morgan Le Fay için türetilen, sıklıkla Messina Boğazı’nda görülenin perili şatolar olduğu inancından kaynaklanan bir İtalyan terimidir. Fata Morgana terimi bazen diğer daha yaygın serap türleri için yanlış olarak kullanılmasına rağmen, gerçek anlamı sıradan bir üst seviye serabıyla aynı değildir.
Fata Morgana serabı ilgili objeleri korkunç oranda bozar, öyle ki obje genellikle sıra dışı görünür, hatta tamamen tanınamaz bir değişime uğrar. Fata Morgana karada veya denizde, kutup bölgesinde veya çölde görülebilir. Bu tür serap gemi, ada, kıyı şeridi gibi neredeyse her çeşit uzak objeyi içerebilir.
Fata Morgana sadece kompleks değildir, aynı zamanda da sürekli değişir. Bu serap birbiri üstüne binen birçok ters dönmüş ve dikleşmiş görüntüyü ihtiva eder. Fata Morgana serabı aynı zamanda sıkıştırılmış ve uzatılmış bölgeler gösterir.
Bu optik olay ışık ışınlarının, atmosferik kanalların oluştuğu aşırı ısıl dönmede farklı sıcaklıktaki hava katmanlarından geçerken güçlü bir şekilde bükülmesi sonucu oluşur. (Isıl dönme soğuk hava tabakası üzerinde ılık havanın bulunması ile oluşan bir atmosferik durumdur. Hava genellikle yüzeye yakın daha ılık olur, yukarı çıktıkça soğur, bu nedenle bu sıcaklık dönmesi normal durumun zıddıdır.)
Durgun havada, daha soğuk ve yoğun bir hava tabakası üzerinde daha ılık hava durabilir, bu da kırıcı bir lens gibi davranarak ters dönmüş ve dikleşmiş görüntüler yaratan bir atmosferik kanal oluşturur. Fata Morgana bir kanalın varlığına ihtiyaç duyar, ısıl dönme bu tür serabı oluşturmak için yeterli değildir. Isıl dönme bir atmosferik kanal olmadan oluşabilirken, atmosferik kanal ısıl dönme meydana gelmeden oluşamaz.
Novaya Zemlya etkisi
Novaya Zemlya etkisi atmosferik termoklininler arasında güneş ışığının yüksek oranda kırınımı ile oluşan bir kutupsal seraptır. Bu etki güneşin olması gerekenden daha erken doğduğu veya daha geç battığı izlenimini verir. Meteorolojik duruma bağlı olarak bu etki güneşi bir çizgi veya düzleştirilmiş kumsaati şekillerinden oluşmuş bir kare olarak(dikdörtgen güneş de denir) gösterir. Bu serap güneş ışınlarının yüzlerce kilometrelik bir dönme tabakasına sahip olmasını gerektirir ve bu tabakanın sıcaklık irtifasına bağlıdır. Güneş diskinin görülmesi için 5 derecelik bir yükselmeyi sağlamak adına güneş ışığı Dünya eğriliğinde en az 400 kilometre eğilmek zorundadır.
Olguyu kayıt eden ilk insan Willem Barents'ın kutup bölgesine kötü kaderli üçüncü keşif yolculuğunun bir üyesi olan Gerrit de Veer’dı. De Veer’ın olguyu ilk gözlediği takımada olan Novaya Zemlya bu efekte ismini vermiştir.
Alacakaranlık ışınları
Alacakaranlık ışınları Dünya atmosferinde neredeyse paralel olarak yol alan güneş ışınlarıdır, fakat lineer perspektif yüzünden birbirinden uzaklaşıyor gibi görünür. Genellikle dağ zirveleri veya bulutlar kısmen güneş ışınlarını gölgelediği zaman oluşurlar. Çeşitli hava bileşenleri, sapma, yansıma ve dağılmaya bağlı olarak güneş ışığını dağıtarak bu ışınları görünür hale getirirler.
Alacakaranlık ışınları buz tabakaları veya çatlaklarından ortaya çıkarak ara sıra su altında, arktik bölgelerde görülebilir. Aynı zamanda güneşin bulutlara mükemmel bir açıyla çarpıp bölgeyi aydınlattığı günlerde de görülebilir.
Temel olarak üç formu vardır:
- Alçak bulutlardaki deliklerden geçen ışınlar(Jacob merdiveni olarak da bilinir)
- Bir bulut arkasından yayılan ışınlar
- Ufkun aşağısından gelen soluk, pembemsi veya kırmızımsı ışınlar. Bunlar genellikle ışık sütunları ile karıştırılır.
Genellikle gündoğumu ve günbatımı yakınında, kümülüs gibi uzun bulutlar ve dağların bu ışınları oluşturmada en verimli olduğu zamanlarda görülür.
Dış bağlantılar
- Sızıntı Dergisinden Işık Kaynağı Olarak Hava
Kaynakça
- ^ C. D. Ahrens (1994). Meteorology Today: an introduction to weather, climate, and the environment (5.5sayfalar=88-89 bas.). West Publishing Company. ISBN .
- ^ A. Young. . 11 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2012.
- ^ H. D. Young (1992). University Physics 8e. Addison-Wesley. ISBN .Chapter 34
- ^ Maurice Hershenson (1989). The Moon illusion. Psychology Press. ISBN . 14 Ocak 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Ocak 2012.
- ^ Helen Ross, Cornelis Plug (2002). The Mystery of The Moon Illusion. Oxford University Press, USA. Page 180.
- ^ . 22 Nisan 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2012.
- ^ David K. Lynch, William Charles Livingston (2001). Color and light in nature. Cambridge University Press. s. 31. ISBN . Erişim tarihi: 2 Nisan 2011.
- ^ Science Daily. African Dust Called A Major Factor Affecting Southeast U.S. Air Quality. 7 Temmuz 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Retrieved on 2007-06-10.
- ^ (PDF). 15 Mart 2003 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2012.
- ^ Increasing Cloud Reflectivity,Royal Geographical Society, 2010
- ^ "Clouds absorb more solar radiation than preveiously [sic?] thought (blacker than they appear)", , 1995, s. 33
- ^ Atmospheric Science Data Center (28 Eylül 2007). . National Aeronautics and Space Administration. 4 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Mart 2011.
- ^ a b Frank W. Gallagher, III. (Ekim 2000). "Distant Green Thunderstorms - Frazer's Theory Revisited". Journal of Applied Meteorology. 39 (10). . ss. 1754-1757. Bibcode:2000JApMe..39.1754G. doi:10.1175/1520-0450-39.10.1754.
- ^ Cities and Air Pollution, Nature, 1998, chapter 10
- ^ a b c William Thomas Brande and Joseph Cauvin (1842). A dictionary of science, literature, & art: comprising the history, description, and all the terms in general use. Longman, Brown, Green, and Longmans. s. 540. Erişim tarihi: 2 Nisan 2011.
- ^ Storm Dunlop (2003). The weather identification handbook. Globe Pequot. s. 118. ISBN . Erişim tarihi: 12 Nisan 2011.[]
- ^ David K. Lynch (2002). Cirrus. Oxford University Press United States. ISBN . Erişim tarihi: 12 Nisan 2011.
- ^ W. and R. Chambers (1874). Chambers' encyclopaedia: a dictionary of universal knowledge for the people. V. W. and R. Chambers. ss. 206-207. Erişim tarihi: 3 Nisan 2011.
- ^ Dennis Eskow (Mart 1983). "Make Your Own Weather Forecasts". . 159 (3). s. 148. Erişim tarihi: 2 Nisan 2011.
- ^ a b c Lee M. Grenci and Jon M. Nese (2001). A world of weather: fundamentals of meteorology: a text/ laboratory manual. Kendall Hunt. s. 330. ISBN . Erişim tarihi: 12 Nisan 2011.
- ^ a b Devaraj Singh (2010). Fundamentals Of Optics. PHI Learning Private Limited. s. 43. ISBN . Erişim tarihi: 12 Nisan 2011.
- ^ Les Cowley (2 Ağustos 2009). "Effect of solar altitude". Atmospheric Optics. 13 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 2 Nisan 2011.
- ^ Les Cowley (2 Ağustos 2009). . Atmospheric Optics. 13 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Nisan 2011.
- ^ National Weather Service (25 Haziran 2009). . National Oceanic and Atmospheric Administration. 31 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Nisan 2011.
- ^ Elizabeth A. Wood (1975). Science From Your Airplane Window. Courier Dover Publications. s. 70. ISBN .
- ^ a b Willis Isbister Milham (1912). Meteorology: a text-book on the weather, the causes of its changes, and weather forecasting, for the student and general reader. The Macmillan Company. ss. 449-450. Erişim tarihi: 2 Nisan 2011.
- ^ Jeff Rennicke (Ekim 1995). "The Sky". Backpacker. 23 (145). ss. 55-59.
- ^ Andrew T. Young (2006). . . 2 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Mart 2009.
- ^ C. R. Nave (2009). . Georgia State University. HyperPhysics. 6 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ağustos 2010.
- ^ D. J. K. O'Connell (1958). "The green flash and other low sun phenomena". Castel Gandolfo: Vatican Observatory, Ricerche Astronomiche. Cilt 4. Harvard. s. 7. Bibcode:1958RA......4.....O.
- ^ Jan Dirk Blom (2009). A Dictionary of Hallucinations. Springer. s. 189. ISBN . Erişim tarihi: 2 Nisan 2011.
- ^ Cleveland Abbe (Ekim 1896). "Atmospheric Refractions at the Surface of Water". Monthly Weather Review. . s. 372. Erişim tarihi: 2 Nisan 2011.
- ^ a b An Introduction to Mirages 10 Ekim 2000 tarihinde Wayback Machine sitesinde . by Andy Young
- ^ a b JaapJan Zeeberg (2001). Climate and glacial history of the Novaya Zemlya archipelago, Russian Arctic: with notes on the region's history of exploration. JaapJan Zeeberg. s. 149. ISBN . Erişim tarihi: 2 Nisan 2011.
- ^ John A. Day (2005). The Book of Clouds. Sterling Publishing Company, Inc. ss. 124-127. ISBN . Erişim tarihi: 9 Ekim 2010.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Atmosfer optigi Dunya atmosferinin kendine ozgu optik ozelliklerinin nasil genis olcude optik olgulara yol actigini inceler Gokyuzunun mavi rengi yuksek frekanstaki mavi gunes isigini gozlemcinin gorus alanina yonlendiren Rayleigh dagiliminin direkt bir sonucudur Mavi isik kirmizidan daha kolay dagilima ugradigi icin gunes kalin bir atmosferden gozlendiginde kirmizi bir ton alir bu da gundogumu veya gunbatiminda olur Ek olarak gokyuzundeki parcaciklar farkli renkleri farkli acilarda kirarak aksam veya safak vaktinde rengarenk parlayan bir gokyuzu meydana getirebilir Haleler gunbatimi parlakligi koronalar gunes isinlari ve yalanci guneslerin olusmasinda buz kristallerinden ve diger parcaciklardan sacilim sorumludur Bu olgulardaki cesitlilik parcacik boyut ve geometrilerine baglidir Renkli bir gokyuzu genellikle isigin parcacik ve tozlardan sacilmasinin sonucudur Ekim 2007 California orman yanginlari sirasinda gunbatiminda cekilen bir fotograf Seraplar isik isinlarinin havanin kiricilik endeksindeki termal cesitlilik sonucu egilmesiyle gozlenen bir olgu olup uzak cisimlerin goruntulerinde yerdegistirme ya da bozulma gozlenmesine yol acar Bununla ilgili diger optik olgularin arasinda gunesin bozulmus bir sekille beklenenden daha erken dogmasi veya daha gec batmasi olan Novaya Zemlya efekti vardir Sicaklik degisimi ile Fata Morgana adinda ufuktaki veya daha uzaktaki cisimlerin ada kayalik gemi veya buzdagi gibi uzamis veya yukselmis olarak algilanmasiyla gorulmeye deger bir kirilma formu olusur Gokkusagi isigin yagmur damlaciklarindaki ic yansimasi ve kiriniminin bir birlesimidir Gokkusagi gokyuzunde gunesin zit tarafinda goruldugu icin gunes ufka yakinken aralarindaki mesafe arttigindan daha belirgin olur Gunes ve Ay in boyutuAy ve bir bulutun gokyuzunde yukseldikce bagil buyuklukleri Kitab el Menazir 1011 1022 A D adli kitabinda Ibn i Heysem gormenin beyinde oldugunu kisisel deneyimlerin insanlarin ne gordugu ve nasil gordugu uzerinde etkisi oldugunu ve gorme ile algilamanin oznel oldugunu savunmustur Insanlarin Gunes ve Ay i ufukta iken neden gokyuzunde tepede olduklarindan daha buyuk gorduklerini aciklayan Ptolemy nin kirilma teorisine karsi cikarak problemi gercekten ziyade algilanan genisleme olarak yeniden tanimlamistir Bir objenin mesafesini tahmin etmenin obje ile gozlemci arasinda mudahale edilmemis bir cisimler toplulugunun bulunmasina bagli oldugunu soylemistir Fakat Ay icin araya giren herhangi bir obje yoktur Bu yuzden bir objenin buyuklugu onun gozlenen uzakligina dayandigindan ki bu durumda kesin degil Ay ufukta iken daha buyuk gozukur Roger Bacon ve nun Ibn i Heysem in aciklamasina dayanan calismalari ile Ptolemy nin teorisinin 17 yuzyilda reddedilmesi uzerine Ay iluzyonu bir psikolojik olgu olarak kabul edilmeye baslamistir 100 yildan fazla suredir Ay iluzyonu uzerine calismalar istisnasiz insan algisi uzerine calismalar yapan psikologlar tarafindan yurutulmustur 2002 de yayinlanan The Mystery of the Moon Illusion adli kitaplarinda bircok degisik aciklamalara yer veren Ross ve Plug hicbir teorinin tek basina zafere ulasmadigi neticesine varmislardir Gokyuzu renkliligiYuksekten bakildiginda buradaki gibi bir ucaktan olabilir gokyuzunun rengi zirveye yaklastikca soluktan koyuya dogru degisir Gokyuzu neden mavi sorusunu ilk defa Musluman bilgin El Kindi M 796 866 aciklamistir Risale fi l Illeti i Levni l Lazeverdi adli eserinde gokyuzunun dogal olarak kendiliginden mavi olmayacaginin engin sular ve denizlerin mavi olusununu sebebini ve gokyuzunun maviliginin sebebini su ve havadaki zerrecikler vasitasiyla isik kirilmalari ve akisleri ile aciklamistir Bu da bugunku bilim ile ayni gorustur Bugun ise soyle aciklanmistir Mavi renk kisa dalga boylu oldugundan atmosferdeki gazlarla daha cok carpisarak gokyuzune dagilmakta ve gokyuzunun mavi gorunmesine sebep olmaktadir Gokyuzunden gelen isik gunes isiginin dagiliminin sonucudur ki bu dagilim mavi rengin algilanmasina sebep olur Gunesli bir gunde Rayleigh sacilimi gokyuzune mavi bir degisim skalasi verir zirvede koyu ufukta acik renk Yukaridan gelen isik ufuktan gelen isigin 1 38 i oraninda daha az bir hava kutlesiyle karsilasir Bu nedenle zirveden gelen isini daha az parcacik sacilima ugratir ve isik koyu mavi olur Cok uzak mesafelerden gelen mavi isik daha cok dagilima ugradigindan mavilik ufuktadir Bu da gorus cizgisinde dagilan isigin mavi tonunun dengelemesiyle uzak isik kaynaklarinin kirmiziya kaymasina neden olur Baska bir deyisle kirmizi isik da dagilima ugrar eger bunu yaparsa gozlemciden cok uzak bir mesafede gozlemciye mavi isiktan daha cok ulasma sansina sahiptir Sonsuza yaklasan mesafelerde dagilan isik bu yuzden beyazdir Cok uzak bulutlar veya karli dag zirveleri bu nedenle sari gorunur Bu etki acik gokyuzunde cok belirgin degildir fakat bulutlar gorus alanini kapladiginda dagilan gunes isinlarindan mavi tonu azalttiklari icin daha belirgin olur Cok kucuk parcaciklardan molekul buyuklugunde sacilma neredeyse rastgeledir 90 derecelik bir acida dagilim yansiyan veya ileri giden dagilimin yarisidir Bu ise mavi gokyuzunun neredeyse esit olarak renklenmesine ve ince bulutlarin Gunes in etrafinda beyaz bir alan olusturmasina sebep olur cunku bulutlari olusturan buyuk parcaciklar sadece kucuk acilarda dagilim yaparlar Yaz boyunca Sahra Colunden gelen toz subtropikal guney kiyilardan ABD nin guneydogusuna ilerler bu da gokyuzunun maviden beyaz bir gorunume degistirir ve kirmizi gunbatimlarinda artisa neden olur Havadan inen partikullere sebebiyet verdigi icin bu olay hava kalitesini yaz aylari boyunca kotu etkiler Gokyuzu ozellikle gundogumu ve gunbatiminda kirmizi turuncu mor ve sari gibi ve gece siyah olmak uzere bircok renge donusebilir Dagilimin etkileri ayni zamanda gokyuzunden kismi olarak cogu Gunes ten 90 olmak uzere isigi polarize eder Uluslararasi Aydinlatma Komisyonu tarafindan aydinlanma semalari tasarimlari icin gokyuzu parlaklik dagilim modelleri tavsiye edilmistir Son gelismeler acik havadan kapali havaya degisen hava sartlarinda gokyuzu parlakligi modellemesi icin tum gokyuzu modelleri ile baglantilidir Bulut renkliligiAltokumulus ve sirokumulus olusumu Dunya dan gorundugu haliyle bir bulutun rengi bulutun icinde neler olup bittigiyle ilgili bilgi verir Yogun troposferik bulutlar gorulebilir tayfta yuksek bir yansitma gosterirler 70 ila 95 Cok kucuk su parcaciklari yogun bir sekilde paketlenmistir ve gunes isigi yansitilmadan once buluttan iceri cok fazla giremez bu da ozellikle yukaridan bakildiginda buluta karakteristik beyaz rengini verir Bulut damlaciklari isigi verimli bir sekilde sacmaya meyillidir bu yuzden solar rasyasyon yogunlugu gazlarda derine inildikce azalir Sonuc olarak bulutun tabani bulutun kalinligina ve gozlemciye ne kadar isigin geri yansidigina bagli olarak acik griden cok koyu griye kadar degisebilir Ince bulutlar beyaz olarak veya cevrelerinin ya da arka planlarinin rengini kazanmis gibi gorunebilirler Eger tamamen buz kristallerinden veya super sogutulmus su damlaciklarindan olusuyorsa yuksek troposferik ve troposferik olmayan bulutlar genellikle beyaz gorunur Bir troposferik bulut buyurken yogun su damlaciklari birleserek daha buyuk damlaciklar meydana getirebilir daha sonra yagmur olarak dusen daha buyuk damlaciklar olusturabilirler Bu birikme islemi damlaciklar arasi boslugun gittikce artmasina ve isigin bulut icine daha cok girmesine izin verir Bulut yeterince genis ise ve damlaciklar yeterince uzak konumlanmissa iceri giren belli bir isik yuzdesi sogurulmadan once yansiyamaz Bunun basit bir ornegi yogun siste degil de yogun yagmurda daha uzak mesafeleri gorebilmemizdir Bu yansima sogrulma islemi bulutun tonunun beyazdan siyaha kadar degisebilmesinin sebebidir Diger renkler bulutlarda dogal olarak meydana gelir Mavimsi gri bulutun icinde isigin sacilmasinin sonucudur Gorunur tayfta mavi ve yesil kisa dalgaboyu ucunda kirmizi ve sari ise uzun dalgaboyu ucundadir Kisa dalgaboyundakiler su damlaciklari tarafindan daha kolay dagilima ugratilir ve uzun olanlar daha ziyade sogurulur Mavimsi renk buluttaki yagmur damlaciklarinin bu sacilimdan sorumlu oldugunun kanitidir Gunes isigi buz tarafindan saciliyorsa bulut yesilimsi bir renk alir Yesil gorunen bir kumulus bulutu agir yagmur dolu sert ruzgar ve muhtemel bir kasirgaya donusebilen siddetli bir saganak isaretidir Sarimsi bulutlar baharin sonlarinda sonbahar baslangicinda orman yanginlari mevsiminde gorulur Sari renk dumandaki kirletici maddelerin varligindan kaynaklanir Nitrojen dioksit varligindan kaynaklanan sarimsi bulutlar bazen yuksek hava kirliligi olan kent bolgelerinde gorulur Kirmizi turuncu ve pembe bulutlar neredeyse tamamen gundogumu ve gunbatiminda gorulur ve atmosferin gunes isinlarini sacmasiyla meydana gelir Gunes ile ufuk arasindaki aci yuzde 10 dan kucukse gundogumundan hemen sonra veya gunbatimindan hemen once oldugu gibi gunes isigi diger tonlarin kirilmasi yuzunden fazla kirmizi gorunur Bulutlar uzun ve sacilima ugramamis gunes isinlarini yansitirlar ve o rengi alirlar Bu etki birinin kirmizi bir spotu beyaz bir kagida tutmasina benzer Genis gelismis firtina bulutlari ile bu kan kirmizisi bulutlar olusturabilir Kizilotesi civarinda bulutlar daha koyu gorunur cunku su bu dalgaboyunda solar radyasyonu emer HaleCevresinde hale bulunan bir adam Hale ayni zamanda buz kusagi olarak da bilinir buz kristallerinin gozkyuzunde renkli veya beyaz yaylar ve noktalar olusturmasiyla meydana gelen optik bir olaydir Cogu gunes veya ayin yaninda digerleri baska yerde hatta gokyuzunun diger tarafinda olabilir Ayni zamanda cok soguk havada elmas tozu adi verilen buz kristalleri havada ise yapay isiklar etrafinda da olusabilir Buz halelerinin bircok tipi vardir Ust troposferde 5 ila 10 km de sirus bulutlarindaki buz kristalleri tarafindan olusturulurlar Gozlemlenen halenin tipini kristallerin sekil ve dizilimleri belirler Buz kristalleri isigi yansitir ve kirar ve kirilan isik dagilim ile renklere ayrilabilir Kristaller yuzeyleri arasinda gunes isigini yansitarak ve kirarak belirli yonlerde isik oklari olusturarak prizma ve ayna gorevi gorurler Haleler icin tercih edilen acisal uzaklik onlari olusturan buz kristallerinden 22 ve 46 derecedir Hale gibi atmosferik olaylar sicak hava bolgesi ve buna bagli yagmurun gelisini gosterdigi icin hava tahminlerinde deneysel bir arac olarak kullanilagelmistir Yalanci gunesKuzey Dakota Fargo da cok parlak yalanci gunesler Ayni zamanda yalanci guneslerden hale yaylari geciyor Yalanci gunesler genellikle yuksek ve soguk sirus bulutlarinda yassi altigen yapili buz kristalleri tarafindan veya cok soguk havada alcak seviyede suruklenen elmas tozu adi verilen buz kristalleri tarafindan olusturulur McMurdo istasyonundaki bilim insanlari siklikla yalanci gunes gorurler Bu kristaller prizma gibi davranir iclerinden gecen isinlari minimum 22 derecelik bir sapma acisiyla bukerler Eger kristaller havada cokerken dikey olarak hizalanirsa gunes isigi yatay olarak kirinima ugrar boylece yalanci gunes gorulur Yalanci gunesler ya gunesin ayna goruntuleri olarak iki yaninda ya da gunesin konumuna yatay hizada kismi haleler boyunca parlak isik lekeleri olarak gorulebilir Gunes yukseldikce kristallerden gecen isinlar yatay duzlemden artarak sapar sapma acilari artar ve yalanci gunesler gunesten daha uzaga ilerler Yine de her zaman gunesle ayni yukseklikte kalirlar Yalanci gunesin gercek gunese yakin tarafi kirmizi renktedir Uzak tarafta renkler mavi ve mora doner Fakat renkler onemli olcude ust uste biner ve etkileri azalir Yalanci gunesin renkleri sonunda halenin beyazinda birlesir eger hale goruluyorsa Diger gezegen ve aylarda yalanci guneslerin gorunecekleri formlari tahmin etmek teorik olarak mumkundur Mars ta hem su buz hem de CO2 buz tarafindan olusturulan yalanci gunesler olabilir Dev gaz gezegenlerinde Jupiter Saturn Uranus ve Neptun diger kristaller amonyak metan bulutlarini olusturarak dort veya daha fazla yalanci gunesli haleler olusturabilir Ayla hale Solar glory at the steam from a Su damlaciklarinin rol aldigi sik gorulen bir optik olgu da ayla hale dir Ayla azizin halesine cok benzer isigin kaynagina dogru belirli boyuttaki su damlaciklarindan olusan bir buluttan geri yansimasi sonucu kirinim yansima ve sapmanin bir kombinasyonu olarak gozlemcinin basinin etrafinda gorulen bir optik olaydir Ayla dis kisimda kirmizi ic kisimda mavi mor olmak uzere coklu bir halkalar butunudur 5 derece ile 20 derece arasida degisen acisal uzaklik damlaciklarin buyuklugune bagli olarak gokkusaginda oldugundan daha kucuktur Ayla sadece gozlemci gunes ile kirici damlaciklar bulutu arasinda oldugu zaman gorulebilir Bu yuzden genellkile hava yolculugu sirasinda hale ucagin bulutlar uzerindeki golgesinin etrafinda olacak sekilde gorulur Ayla ayni zamanda gozlemciden daha alt seviyede bulut veya sis oldugu zaman dag tepesinden ve uzun binalardan veya yere sis coktugu zaman gozlenebilir Ayla anthelion bulut uzerinde gorulen renkli halka denen optik olguyla alakalidir GokkusagiCift gokkusagi ve birincil yayin icinde gokkusaklari Fotografcinin basinin golgesi gokkusagi cemberinin merkezini belirliyor Gokkusagi dunya atmosferinde gunes isigi nem damlaciklarina dustugu zaman gokyuzunde bir isik spektrumu olusturan optik ve meteorolojik bir olgudur Cokrenkli bir yay formu alir Gunes isigindan kaynaklanan gokkusagi her zaman gunesin ters tarafinda yerden 42 dereceden daha yuksek gozlenmeyecek sekilde olusur Daha yuksek acilarda gormek icin gozlemcinin bir ucakta veya dag tepesinde olmasi gerekir cunku diger turlu gokkusagi ufkun altinda kalir Gokkusagini olusturan damlaciklar ne kadar buyukse gokkusagi o kadar parlak olur Gokkusagi en cok yaz aylarinda ogleden sonra saganak yagislar zamaninda gorulur Bir yagmur damlalari dizisinin arka tarafinda meydana gelen tek yansima gokyuzunde 40 42 derecelik buyuklukte kirmizi renk dis halkada olan bir gokkusagi yaratir Cift gokkusaklari mor renk dis halkada olmak uzere iki ic yansima sonucu 50 5 54 derecelik bir acisal buyuklukte olusur Birincil gokkusaginda daha alcak ve daha parlaktir kirmizi renk dis halkada mor renk ise ic halkadadir Bu gokkusagi isigin damlacik icinde bir defa yansimasi sonucunda olusur Cift gokkusaginda birinci yayin dis kisminda ikinci bir yay gorulebilir ve renkler ters duzendedir kirmizi icte mor dis halkada Bu ikincil gokkusagi isigin damlacik icinde iki kere yansimasiyla meydana gelir Cift gokkusaginda iki gokkusagi arasindaki bolge karanliktir Bunun sebebi birincil yayin alt kismindan ikincil yayin ise ust kismindan damlaciktan yansima ile gelen isik oldugu halde aradaki bolgede herhangi bir yansima mekanizmasi olmamasidir Gokkusagi devamli bir renk spektrumunu kapsar ayri gorulen bantlar insan renk gorusunun bir eseridir ve siyah beyaz fotograflarda herhangi bir bantlasma gorulmez Insan gozuyle gorulebilen renkler icin en cok adi gecen sira kirmizi turuncu sari yesil mavi indigo ve mordur Fakat renk koru olan birisi daha az renk gorur Gokkusagi havadaki suyun bircok formuyla olusabilir Bu sadece yagmuru icermez ayni zamanda sis serpinti ve ciyi de icerir Serap6 dakika icinde tek bir konumdan cekilen cesitli seraplar En ustteki tabloda Farallon Adalari nin bir alt seviye serabi goruluyor Ikinci tabloda solda yesil cakma goruluyor Alttaki ve ortadaki cercevede ise Farallon Adalari nin ust seviye seraplari var Bu uc cercevede ust seviye serabi uc goruntuden 5 goruntulu bir seraba daha sonra da 2 goruntulu bir seraba donusuyor Bu gorunum Fata Morgana serabi ile tutarlidir Serap isik isinlarinin bukulerek uzak cisimlerin veya gokyuzunun yerdegistirmis bir goruntusunu verdigi dogal sekilde olusan bir optik olgudur Halusinasyonun aksine serap kameraya cekilebilen gercek bir optik olaydir cunku isik isinlari gercekten de gozlemcinin konumunda yanlis bir goruntu olusturmak uzere kirilir Goruntunun ne ifade ettigi ise insan aklinin yorumlama kabiliyetine baglidir Ornegin ufkun alt kisminda gorulen goruntuler kolaylikla kucuk su birikintilerine benzetilebilir Seraplar alt seviye ust seviye ve bir ust seviye serap olan Fata Morgana surekli degisen olagandisi muazzam dikey olarak istiflenmis goruntuler serisi olarak siniflandirilabilir Yesil cakmalar ve yesil isinlar gundogumundan hemen once veya gunbatimindan hemen sonra meydana gelen genellikle bir veya iki saniyeden uzun surmeyen gunesin uzerinde bir yesil noktanin goruldugu veya gunbatimi noktasindan yesil bir isinin parladigi optik olaylardir Yesil cakmalar aslinda degisik sebeplerden kaynaklanan bir grup olgudur ve bazilari digerlerine gore daha yaygindir Yesil cakmalar her yukseklikten gozlenebilir hatta bir ucaktan bile Genellikle onunde engel bulunmayan bir ufukta mesela okyanus uzerinde gorulur fakat bulut veya dag tepesi uzerinde de gorulmesi muhtemeldir Ufukta Ay dan veya Venus ve Jupiter gibi parlak gezegenlerden gelen yesil cakma da gozlenebilir Fata Morgana Bir kayigin Fata Morgana serabi Fata Morgana nadir ve kompleks bir serap formudur bir ust seviye serabidir diger bircok ust seviye serabi gibi ufkun hemen ustunde dar bir bantta gozlenir Kaba Latinceden masal kelimesi ve Kral Arthur zamanindaki buyucu Morgan Le Fay icin turetilen siklikla Messina Bogazi nda gorulenin perili satolar oldugu inancindan kaynaklanan bir Italyan terimidir Fata Morgana terimi bazen diger daha yaygin serap turleri icin yanlis olarak kullanilmasina ragmen gercek anlami siradan bir ust seviye serabiyla ayni degildir Fata Morgana serabi ilgili objeleri korkunc oranda bozar oyle ki obje genellikle sira disi gorunur hatta tamamen taninamaz bir degisime ugrar Fata Morgana karada veya denizde kutup bolgesinde veya colde gorulebilir Bu tur serap gemi ada kiyi seridi gibi neredeyse her cesit uzak objeyi icerebilir Fata Morgana sadece kompleks degildir ayni zamanda da surekli degisir Bu serap birbiri ustune binen bircok ters donmus ve diklesmis goruntuyu ihtiva eder Fata Morgana serabi ayni zamanda sikistirilmis ve uzatilmis bolgeler gosterir Bu optik olay isik isinlarinin atmosferik kanallarin olustugu asiri isil donmede farkli sicakliktaki hava katmanlarindan gecerken guclu bir sekilde bukulmesi sonucu olusur Isil donme soguk hava tabakasi uzerinde ilik havanin bulunmasi ile olusan bir atmosferik durumdur Hava genellikle yuzeye yakin daha ilik olur yukari ciktikca sogur bu nedenle bu sicaklik donmesi normal durumun ziddidir Durgun havada daha soguk ve yogun bir hava tabakasi uzerinde daha ilik hava durabilir bu da kirici bir lens gibi davranarak ters donmus ve diklesmis goruntuler yaratan bir atmosferik kanal olusturur Fata Morgana bir kanalin varligina ihtiyac duyar isil donme bu tur serabi olusturmak icin yeterli degildir Isil donme bir atmosferik kanal olmadan olusabilirken atmosferik kanal isil donme meydana gelmeden olusamaz Novaya Zemlya etkisi Novaya Zemlya etkisi atmosferik termoklininler arasinda gunes isiginin yuksek oranda kirinimi ile olusan bir kutupsal seraptir Bu etki gunesin olmasi gerekenden daha erken dogdugu veya daha gec battigi izlenimini verir Meteorolojik duruma bagli olarak bu etki gunesi bir cizgi veya duzlestirilmis kumsaati sekillerinden olusmus bir kare olarak dikdortgen gunes de denir gosterir Bu serap gunes isinlarinin yuzlerce kilometrelik bir donme tabakasina sahip olmasini gerektirir ve bu tabakanin sicaklik irtifasina baglidir Gunes diskinin gorulmesi icin 5 derecelik bir yukselmeyi saglamak adina gunes isigi Dunya egriliginde en az 400 kilometre egilmek zorundadir Olguyu kayit eden ilk insan Willem Barents in kutup bolgesine kotu kaderli ucuncu kesif yolculugunun bir uyesi olan Gerrit de Veer di De Veer in olguyu ilk gozledigi takimada olan Novaya Zemlya bu efekte ismini vermistir Alacakaranlik isinlariAlacakaranlik isinlari Dunya atmosferinde neredeyse paralel olarak yol alan gunes isinlaridir fakat lineer perspektif yuzunden birbirinden uzaklasiyor gibi gorunur Genellikle dag zirveleri veya bulutlar kismen gunes isinlarini golgeledigi zaman olusurlar Cesitli hava bilesenleri sapma yansima ve dagilmaya bagli olarak gunes isigini dagitarak bu isinlari gorunur hale getirirler Alacakaranlik isinlari buz tabakalari veya catlaklarindan ortaya cikarak ara sira su altinda arktik bolgelerde gorulebilir Ayni zamanda gunesin bulutlara mukemmel bir aciyla carpip bolgeyi aydinlattigi gunlerde de gorulebilir Temel olarak uc formu vardir Alcak bulutlardaki deliklerden gecen isinlar Jacob merdiveni olarak da bilinir Bir bulut arkasindan yayilan isinlar Ufkun asagisindan gelen soluk pembemsi veya kirmizimsi isinlar Bunlar genellikle isik sutunlari ile karistirilir Genellikle gundogumu ve gunbatimi yakininda kumulus gibi uzun bulutlar ve daglarin bu isinlari olusturmada en verimli oldugu zamanlarda gorulur Dis baglantilarSizinti Dergisinden Isik Kaynagi Olarak HavaKaynakca C D Ahrens 1994 Meteorology Today an introduction to weather climate and the environment 5 5sayfalar 88 89 bas West Publishing Company ISBN 0314027793 A Young 11 Mart 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Ocak 2012 H D Young 1992 University Physics 8e Addison Wesley ISBN 0201529815 Chapter 34 Maurice Hershenson 1989 The Moon illusion Psychology Press ISBN 9780805801217 14 Ocak 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Ocak 2012 Helen Ross Cornelis Plug 2002 The Mystery of The Moon Illusion Oxford University Press USA Page 180 22 Nisan 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Ocak 2012 David K Lynch William Charles Livingston 2001 Color and light in nature Cambridge University Press s 31 ISBN 9780521775045 Erisim tarihi 2 Nisan 2011 Science Daily African Dust Called A Major Factor Affecting Southeast U S Air Quality 7 Temmuz 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Retrieved on 2007 06 10 PDF 15 Mart 2003 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 27 Ocak 2012 Increasing Cloud Reflectivity Royal Geographical Society 2010 Clouds absorb more solar radiation than preveiously sic thought blacker than they appear Chemical amp Engineering News 1995 s 33 Atmospheric Science Data Center 28 Eylul 2007 National Aeronautics and Space Administration 4 Subat 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Mart 2011 a b Frank W Gallagher III Ekim 2000 Distant Green Thunderstorms Frazer s Theory Revisited Journal of Applied Meteorology 39 10 ss 1754 1757 Bibcode 2000JApMe 39 1754G doi 10 1175 1520 0450 39 10 1754 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim Cities and Air Pollution Nature 1998 chapter 10 a b c William Thomas Brande and Joseph Cauvin 1842 A dictionary of science literature amp art comprising the history description and all the terms in general use Longman Brown Green and Longmans s 540 Erisim tarihi 2 Nisan 2011 Storm Dunlop 2003 The weather identification handbook Globe Pequot s 118 ISBN 9781585748570 Erisim tarihi 12 Nisan 2011 olu kirik baglanti David K Lynch 2002 Cirrus Oxford University Press United States ISBN 9780195130720 Erisim tarihi 12 Nisan 2011 W and R Chambers 1874 Chambers encyclopaedia a dictionary of universal knowledge for the people V W and R Chambers ss 206 207 Erisim tarihi 3 Nisan 2011 Dennis Eskow Mart 1983 Make Your Own Weather Forecasts 159 3 s 148 Erisim tarihi 2 Nisan 2011 a b c Lee M Grenci and Jon M Nese 2001 A world of weather fundamentals of meteorology a text laboratory manual Kendall Hunt s 330 ISBN 9780787277161 Erisim tarihi 12 Nisan 2011 a b Devaraj Singh 2010 Fundamentals Of Optics PHI Learning Private Limited s 43 ISBN 9788120341890 Erisim tarihi 12 Nisan 2011 Les Cowley 2 Agustos 2009 Effect of solar altitude Atmospheric Optics 13 Mayis 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 2 Nisan 2011 Les Cowley 2 Agustos 2009 Atmospheric Optics 13 Mayis 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 1 Nisan 2011 National Weather Service 25 Haziran 2009 National Oceanic and Atmospheric Administration 31 Mayis 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Nisan 2011 Elizabeth A Wood 1975 Science From Your Airplane Window Courier Dover Publications s 70 ISBN 9780486232058 a b Willis Isbister Milham 1912 Meteorology a text book on the weather the causes of its changes and weather forecasting for the student and general reader The Macmillan Company ss 449 450 Erisim tarihi 2 Nisan 2011 Jeff Rennicke Ekim 1995 The Sky Backpacker 23 145 ss 55 59 Andrew T Young 2006 2 Mart 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 5 Mart 2009 C R Nave 2009 Georgia State University HyperPhysics 6 Mayis 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Agustos 2010 D J K O Connell 1958 The green flash and other low sun phenomena Castel Gandolfo Vatican Observatory Ricerche Astronomiche Cilt 4 Harvard s 7 Bibcode 1958RA 4 O Jan Dirk Blom 2009 A Dictionary of Hallucinations Springer s 189 ISBN 9781441912220 Erisim tarihi 2 Nisan 2011 Cleveland Abbe Ekim 1896 Atmospheric Refractions at the Surface of Water Monthly Weather Review s 372 Erisim tarihi 2 Nisan 2011 a b An Introduction to Mirages 10 Ekim 2000 tarihinde Wayback Machine sitesinde by Andy Young a b JaapJan Zeeberg 2001 Climate and glacial history of the Novaya Zemlya archipelago Russian Arctic with notes on the region s history of exploration JaapJan Zeeberg s 149 ISBN 9789051705638 Erisim tarihi 2 Nisan 2011 John A Day 2005 The Book of Clouds Sterling Publishing Company Inc ss 124 127 ISBN 9781402728136 Erisim tarihi 9 Ekim 2010