Japonya’ya atılan atom bombalarının devlet terörü kapsamında değerlendirilmesi. Tarihçi ve akademisyenler için Hiroşima ve Nagazaki’nin atom bombalarıyla bombalanması öncelikli olarak ahlaki açıdan tartışılmaktadır. Nükleer silahların kullanılmasının haklı ve geçerli sebepleri olup olmadığı konusu önem taşır. Bu bombalamaların devlet terörü kapsamında değerlendirilmesini öneren tarihçiler bulunmaktadır. Bu şekilde yorumlayanlar terörün tanımı olan bir siyasi amacın gerçekleştirilmesi için sivillerin hedef seçilmesinin devlet tarafından uygulanmasını delil gösterirler. Yine tarihçilere göre atom bombalarının sivil hedeflere atılmasıyla beraber sivil hedeflere saldırmama tabusu ortadan kalkmış ve özellikle ABD tarafından standart bir uygulama olmuştur. Nagazaki ve Hiroşima’ya atılan atom bombaları nükleer silahların savaşta ilk ve tek kullanışı olmuştur.
Görüşler
Tarihçilerce genel olarak kabul gören bakış açısı, kullanılan atom bombalarının Japonya’yı yenmeyi amaçlayan ABD’nin topyekün askeri planın bir parçası olduğu ve bu sayede savaşı en kısa sürede bitirerek Japonya anakarasının silahlı kuvvetlerle işgali sırasında ortaya çıkacak asker, malzeme ve teçhizat kaybını en aza indirmek olduğudur. Nükleer silahların kullanılmasına dair süren fikir ayrılığı askeri hedefin gerçekleştirilmesi için bu silahların kullanımının ahlaki olup olmadığı ve gerekli olup olmadığı konusundadır. Özellikle son dönemde dillendirilen bir diğer bakış açısı da Japonya’nın zaten ABD ve müttefik ülkelerle barış antlaşması imzalamak üzere olduğu ve ABD’nin bölgede ve Avrupa’da artan Sovyetler Birliğinin nüfuz alanını daraltmak ve bu ülkeye uyarıcı bir mesaj iletmek için atom bombalarını kullandığı yönündedir.
Devlet terörü olarak yapılan değerlendirmeler
Terörizm kelimesinin bu olayda kullanılması aslında manevi olarak bir vurgu yapıp, ABD’nin maruz kaldığı terör saldırılarıyla ilişki kurmak çabasının ürünüdür. Uzmanlar tarafından atom bombası saldırılarının devlet terörü olarak tanımlanması durumu, siyasi bir hedefin gerçekleştirilmesi için sivil halkın hedef alındığı içindir. Los Alamos nükleer tesislerinde 10 ve 11 Mayıs 1945 tarihlerinde yapılan toplantılarda silahın psikolojik etkisinin yüksek olması ve uluslararası alanda silahın öneminin kavranması için geniş nüfusun bulunduğu Kyoto veya Hiroşima gibi kentler saldırı için hedef olarak gösterilmiştir. Frances Harbour’a göre amaç Japonya için ve tüm dünya siyaseti için sivil insanları terör içinde bırakmaktı. Tarihçi Howard Zinn’e göre eğer terörün anlamı belirli bir siyasi amaç için şiddetin ölçüsüz ve insanlar arasında ayrım yapmadan kullanılmasıysa, Hiroşima ve Nagazaki’de de durum aynen böyledir. Sosyolog Kai Erikson’a göre Hiroşima ve Nagazaki’ye düzenlenen saldırıların savaşla bir ilgisi bulunmamaktadır. Saldırıların amacı askeri hedeflerin yok edilmesi değildir, tersine bu hedeflerin seçilme nedeni yüksek sivil halk yoğunluğunun bu şehirlerde bulunmasıdır. Erikson daha sonra şöyle bir soru sormaktadır: “Çeyrek milyon insanı bir konudaki haklılığını göstermek için yok edebilecek bir halk nasıl bir ahlaki durum içindedir?” Michael Walzer ise saldırıların savaş terörü örneği olduğunu söyleyerek hükûmetin teslim olmaya zorlanması için çok sayıda masum sivillerin öldürülmesinin terör olduğunu ve Hiroşima’nın bunun klasik örneği olduğunu belirtir. Profesör Tony Coady de Hiroşima ve Nagazaki saldırılarını terör saldırıları olarak yorumlar. Princeton Üniversitesinde Profesör Richard Falk saldırıların devlet terörü olduğunu savunur. Kaddafi’yi terörist olarak damgalayan ABD hükümetlerinin Hiroşima ve Nagazaki’de terörizmin en iyi örneklerini verdiklerini söyler. Saldırıların gerekçeleri olan ABD askerlerinin Japonya’nın işgali sırasında çok kayıp verecekleri ana gerekçesi bile bölgedeki jeopolitik gelişmeler göz önüne alındığında geçersizleşmektedir. Manhattan projesine aktarılan muazzam kaynakların israf edilmediğinin gösterilme ihtiyacı öne çıkmış, zafere çok az kalmış bir durumda diplomasi yoluyla ulaşılabilecek bir ateşkes çabası reddedilmiştir. Bu yüzden saldırılar çok ölçüsüz bir şiddette gerçekleşmiş ve devlet terörü kapsamında değerlendirilmiştir.
Savaş sırasında olağan bir saldırı yönlü yapılan değerlendirmeler
Burleigh Taylor Wilkins konuyla ilgili yazdığı eserde Hiroşima ve Nagazaki kentlerinin atom bombalarıyla bombalanmasının terörizm kapsamında değerlendirilmesinin bu tanımı çok zorlamak olacağını yazar. Savaşın gidişatını değiştirmek için yapılan bu saldırı terörizmden çok savaşla ilgili bir eylem olarak değerlendirilmektedir. Aynı bakış açısına göre Japonya topyekün savaş içerisinde olduğu için asker veya sivil hedeflerin farkı yoktur. Seçilen hedefler tamamen sivil hedefler olmayıp askeri önemi olan yerler olarak değerlendirilmektedir. Hiroşima 2.Ordu komutanlık merkezini barındırmakta ve şehrin savunması için 40.000 asker bulunmaktadır. Ayrıca şehir askeri fabrikalar için bir komuta ve yedek malzeme depolama merkezi yapısına sahiptir. Nagazaki şehrinin ise önemi çok yönlü savaş sanayi tesisinin bulunmasından ileri gelmektedir. 1963 yılında atom bombalarıyla saldırıya karşı Ryuichi Shimoda tarafından Japonya Devletine açılan davada Tokyo Mahkemesi nükleer silahların kullanılmasının yasallığına dair karar veremezken, saldırıların çok muazzam sonuçlara yol açtığından savaş esaslarıyla çeliştiğini belirtecektir. Kızıl Haç dergisinde Francisco Gomez imzalı yazıda ise şehirlere karşı yapılan “blitz” yani yakma (Örneğin Dresden Bombardımanı) stratejisinin insanlığa karşı işlenmiş suçlar kapsamında değerlendirilmesi hususunda savaş sırasında üzerinde uzlaşılan bir antlaşma veya esas bulunmadığının altı çizilmiştir. Atom bombalarıyla yapılan saldırıların insan hakları ihlali olduğu ve Roma Uluslararası Suç Mahkemesince bakılması talebi ise ABD’nin bu mahkemeyi tanımadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Konu ile ilgili açıklamayı Birleşmiş Milletler ABD elçisi John Bolton yapmıştır.
Diplomatik amaçlı bir saldırı olduğu yönündeki değerlendirmeler
Önemli sayıda tarihçi ise atom bombalarının askeri ihtiyaçlardan çok diplomatik amaçlı kullanıldığını belirtmektedir. Bunlara göre atom bombaları başlamakta olan Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliğine gözdağı vermek için kullanılmıştır. Ayrıca Japon yazar Hasegawa'nın Racing the Enemy: Stalin, Truman, and the Surrender of Japan adlı eserinde II. Dünya Savaşının Almanya’nın teslim olmasından sonraki dönem Japonya’nın iç ve dış siyaseti üzerine derinlemesine araştırılma yapılmıştır. Kitaptaki değerlendirmeye göre Japonya, Sovyetler Birliği ile yapılan saldırmazlık antlaşmasına çok önem vermektedir. Bu yüzden özellikle ABD ile kayıtsız şartsız teslim antlaşmasının yerine Sovyetler Birliğinin de dahil olduğu bir barış antlaşması süreci için umut beslenmektedir. Sovyet Ordusu, Ağustos 1945'te ABD ve İngiltere ile daha önce Yalta Konferansında kararlaştırıldığı üzere Mançurya’daki Japon Kwantung Ordusuna saldırdığında bile Japon Genelkurmayı askerlerine Kızılorduya ateş açmama emri verecektir. Bu durumda yapılan değerlendirme özellikle Japon İmparatorunun ve hükûmetinin ateşkes peşinde olduğu ve atom bombalarının kullanılmaması durumunda bile Japonya’nın teslim olmaya hazırlandığı belirtilmektedir.
Etkileri
Siyaset bilimler Profesörü Michael Stohl ve araştırmacı George Lopez yaptıkları çalışmalarda devlet terörü uygulamalarının II. Dünya Savaşından ve özellikle atom bombalarından sonra planlı şekilde başladığını belirtirler. Dış politikada uygulanan devlet terörünün kitle imha silahlarının varlığı ve kullanılmasıyla ve bu kullanımın yasallaşmasıyla şekillendiği bildirilir. Yazarlar Almanya’nın Londra’yı bombalamasını ve ABD’nin atom bombalarını kullanmasını aynı şekilde değerlendirirler. Konuyla ilgili araştırma yapan tarihçiler II. Dünya Savaşından önce sivillere karşı saldırıların kabul edilemez bir tabu olduğunu ancak bu durumun savaştan sonra değiştiğini belirtirler. Binghamton Üniversitesi Sosyoloji ve Tarih profesörü olan Mark Selden’e göre; ABD’nin savaşlarında sivillere karşı ağır hava saldırısı kullanılmış, bu uygulamalar Cenevre Antlaşmasına açıkça karşı olmasına rağmen yoğunlukla kullanılmış ve 20.yüzyıldaki en kanlı terör saldırılarıdır. Selden’in yanı sıra Profesör Douglas Lackey de Japonya’ya yapılan hava saldırılarının daha sonra Kore Savaşında ve Vietnam saaşında olduğu gibi devlet terörü olduğunu savunmaktadırlar. Profesör Selden’e göre; atom bombalarının kullanımını izleyen yıllarda ABD Asya kıtasında şehirlerdeki ve kırsal alandaki sivillerin dokunulmazlığını Japonya saldırısı ile başlayarak Kuzey Kore, Hindiçini, Irak ve Afganistan saldırılarıyla çiğnenmiştir. Bunlar en ağır bombardımanlara maruz kalmış halklar olup, kullanılan konvansiyonal bombalar nükleer silahlardan çok daha fazla can almıştır.
Kaynakça
- Walker, J. Samuel (Nisan 2005). "Recent Literature on Truman's Atomic Bomb Decision: A Search for Middle Ground". Diplomatic History 29.sayısı içinde
- Harbour, Frances Vryling (1999). Thinking About International Ethics: Moral Theory And Cases From American Foreign Policy
- Wilkins, Burleigh Taylor. Terrorism and Collective Responsibility, Routledge
- Selden, War and State Terrorism
- Frey, Robert S. (2004). The Genocidal Temptation: Auschwitz, Hiroshima, Rwanda and Beyond, University Press of America
- Dower, John (1995). "The Bombed: Hiroshima and Nagasaki in Japanese Memory", Diplomatic History 19.cilt içinde
- Allen, Thomas; Norman Polmar (1995). Code-Name Downfall. Simon & Schuster,
- Falk, Richard. State Terror versus Humanitarian Law
- International Review of the Red Cross no 323, p. 347-363 The Law of Air Warfare (1998)
- Walker, J. Samuel (2005-April). "Recent Literature on Truman's Atomic Bomb Decision: A Search for Middle Ground". Diplomatic History 29.sayı içinde
- Hasegawa, Racing the Enemy: Stalin, Truman, and the Surrender of Japan, Harvard University Press 2006
Ayrıca bakınız
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Japonya ya atilan atom bombalarinin devlet teroru kapsaminda degerlendirilmesi Tarihci ve akademisyenler icin Hirosima ve Nagazaki nin atom bombalariyla bombalanmasi oncelikli olarak ahlaki acidan tartisilmaktadir Nukleer silahlarin kullanilmasinin hakli ve gecerli sebepleri olup olmadigi konusu onem tasir Bu bombalamalarin devlet teroru kapsaminda degerlendirilmesini oneren tarihciler bulunmaktadir Bu sekilde yorumlayanlar terorun tanimi olan bir siyasi amacin gerceklestirilmesi icin sivillerin hedef secilmesinin devlet tarafindan uygulanmasini delil gosterirler Yine tarihcilere gore atom bombalarinin sivil hedeflere atilmasiyla beraber sivil hedeflere saldirmama tabusu ortadan kalkmis ve ozellikle ABD tarafindan standart bir uygulama olmustur Nagazaki ve Hirosima ya atilan atom bombalari nukleer silahlarin savasta ilk ve tek kullanisi olmustur GoruslerAtom bombasi karsiti bir Dogu Almanya pulunda Almanca olarak Baris icin mucadele et yazmaktadir Tarihcilerce genel olarak kabul goren bakis acisi kullanilan atom bombalarinin Japonya yi yenmeyi amaclayan ABD nin topyekun askeri planin bir parcasi oldugu ve bu sayede savasi en kisa surede bitirerek Japonya anakarasinin silahli kuvvetlerle isgali sirasinda ortaya cikacak asker malzeme ve techizat kaybini en aza indirmek oldugudur Nukleer silahlarin kullanilmasina dair suren fikir ayriligi askeri hedefin gerceklestirilmesi icin bu silahlarin kullaniminin ahlaki olup olmadigi ve gerekli olup olmadigi konusundadir Ozellikle son donemde dillendirilen bir diger bakis acisi da Japonya nin zaten ABD ve muttefik ulkelerle baris antlasmasi imzalamak uzere oldugu ve ABD nin bolgede ve Avrupa da artan Sovyetler Birliginin nufuz alanini daraltmak ve bu ulkeye uyarici bir mesaj iletmek icin atom bombalarini kullandigi yonundedir Devlet teroru olarak yapilan degerlendirmelerHirosima nin atom bombasi atildiktan sonraki durumu Terorizm kelimesinin bu olayda kullanilmasi aslinda manevi olarak bir vurgu yapip ABD nin maruz kaldigi teror saldirilariyla iliski kurmak cabasinin urunudur Uzmanlar tarafindan atom bombasi saldirilarinin devlet teroru olarak tanimlanmasi durumu siyasi bir hedefin gerceklestirilmesi icin sivil halkin hedef alindigi icindir Los Alamos nukleer tesislerinde 10 ve 11 Mayis 1945 tarihlerinde yapilan toplantilarda silahin psikolojik etkisinin yuksek olmasi ve uluslararasi alanda silahin oneminin kavranmasi icin genis nufusun bulundugu Kyoto veya Hirosima gibi kentler saldiri icin hedef olarak gosterilmistir Frances Harbour a gore amac Japonya icin ve tum dunya siyaseti icin sivil insanlari teror icinde birakmakti Tarihci Howard Zinn e gore eger terorun anlami belirli bir siyasi amac icin siddetin olcusuz ve insanlar arasinda ayrim yapmadan kullanilmasiysa Hirosima ve Nagazaki de de durum aynen boyledir Sosyolog Kai Erikson a gore Hirosima ve Nagazaki ye duzenlenen saldirilarin savasla bir ilgisi bulunmamaktadir Saldirilarin amaci askeri hedeflerin yok edilmesi degildir tersine bu hedeflerin secilme nedeni yuksek sivil halk yogunlugunun bu sehirlerde bulunmasidir Erikson daha sonra soyle bir soru sormaktadir Ceyrek milyon insani bir konudaki hakliligini gostermek icin yok edebilecek bir halk nasil bir ahlaki durum icindedir Michael Walzer ise saldirilarin savas teroru ornegi oldugunu soyleyerek hukumetin teslim olmaya zorlanmasi icin cok sayida masum sivillerin oldurulmesinin teror oldugunu ve Hirosima nin bunun klasik ornegi oldugunu belirtir Profesor Tony Coady de Hirosima ve Nagazaki saldirilarini teror saldirilari olarak yorumlar Princeton Universitesinde Profesor Richard Falk saldirilarin devlet teroru oldugunu savunur Kaddafi yi terorist olarak damgalayan ABD hukumetlerinin Hirosima ve Nagazaki de terorizmin en iyi orneklerini verdiklerini soyler Saldirilarin gerekceleri olan ABD askerlerinin Japonya nin isgali sirasinda cok kayip verecekleri ana gerekcesi bile bolgedeki jeopolitik gelismeler goz onune alindiginda gecersizlesmektedir Manhattan projesine aktarilan muazzam kaynaklarin israf edilmediginin gosterilme ihtiyaci one cikmis zafere cok az kalmis bir durumda diplomasi yoluyla ulasilabilecek bir ateskes cabasi reddedilmistir Bu yuzden saldirilar cok olcusuz bir siddette gerceklesmis ve devlet teroru kapsaminda degerlendirilmistir Savas sirasinda olagan bir saldiri yonlu yapilan degerlendirmelerDresden Bombardimanindan sonra yikilan sehir ve oluler Burleigh Taylor Wilkins konuyla ilgili yazdigi eserde Hirosima ve Nagazaki kentlerinin atom bombalariyla bombalanmasinin terorizm kapsaminda degerlendirilmesinin bu tanimi cok zorlamak olacagini yazar Savasin gidisatini degistirmek icin yapilan bu saldiri terorizmden cok savasla ilgili bir eylem olarak degerlendirilmektedir Ayni bakis acisina gore Japonya topyekun savas icerisinde oldugu icin asker veya sivil hedeflerin farki yoktur Secilen hedefler tamamen sivil hedefler olmayip askeri onemi olan yerler olarak degerlendirilmektedir Hirosima 2 Ordu komutanlik merkezini barindirmakta ve sehrin savunmasi icin 40 000 asker bulunmaktadir Ayrica sehir askeri fabrikalar icin bir komuta ve yedek malzeme depolama merkezi yapisina sahiptir Nagazaki sehrinin ise onemi cok yonlu savas sanayi tesisinin bulunmasindan ileri gelmektedir 1963 yilinda atom bombalariyla saldiriya karsi Ryuichi Shimoda tarafindan Japonya Devletine acilan davada Tokyo Mahkemesi nukleer silahlarin kullanilmasinin yasalligina dair karar veremezken saldirilarin cok muazzam sonuclara yol actigindan savas esaslariyla celistigini belirtecektir Kizil Hac dergisinde Francisco Gomez imzali yazida ise sehirlere karsi yapilan blitz yani yakma Ornegin Dresden Bombardimani stratejisinin insanliga karsi islenmis suclar kapsaminda degerlendirilmesi hususunda savas sirasinda uzerinde uzlasilan bir antlasma veya esas bulunmadiginin alti cizilmistir Atom bombalariyla yapilan saldirilarin insan haklari ihlali oldugu ve Roma Uluslararasi Suc Mahkemesince bakilmasi talebi ise ABD nin bu mahkemeyi tanimadigi gerekcesiyle reddedilmistir Konu ile ilgili aciklamayi Birlesmis Milletler ABD elcisi John Bolton yapmistir Diplomatik amacli bir saldiri oldugu yonundeki degerlendirmelerOnemli sayida tarihci ise atom bombalarinin askeri ihtiyaclardan cok diplomatik amacli kullanildigini belirtmektedir Bunlara gore atom bombalari baslamakta olan Soguk Savas doneminde Sovyetler Birligine gozdagi vermek icin kullanilmistir Ayrica Japon yazar Hasegawa nin Racing the Enemy Stalin Truman and the Surrender of Japan adli eserinde II Dunya Savasinin Almanya nin teslim olmasindan sonraki donem Japonya nin ic ve dis siyaseti uzerine derinlemesine arastirilma yapilmistir Kitaptaki degerlendirmeye gore Japonya Sovyetler Birligi ile yapilan saldirmazlik antlasmasina cok onem vermektedir Bu yuzden ozellikle ABD ile kayitsiz sartsiz teslim antlasmasinin yerine Sovyetler Birliginin de dahil oldugu bir baris antlasmasi sureci icin umut beslenmektedir Sovyet Ordusu Agustos 1945 te ABD ve Ingiltere ile daha once Yalta Konferansinda kararlastirildigi uzere Mancurya daki Japon Kwantung Ordusuna saldirdiginda bile Japon Genelkurmayi askerlerine Kizilorduya ates acmama emri verecektir Bu durumda yapilan degerlendirme ozellikle Japon Imparatorunun ve hukumetinin ateskes pesinde oldugu ve atom bombalarinin kullanilmamasi durumunda bile Japonya nin teslim olmaya hazirlandigi belirtilmektedir EtkileriSiyaset bilimler Profesoru Michael Stohl ve arastirmaci George Lopez yaptiklari calismalarda devlet teroru uygulamalarinin II Dunya Savasindan ve ozellikle atom bombalarindan sonra planli sekilde basladigini belirtirler Dis politikada uygulanan devlet terorunun kitle imha silahlarinin varligi ve kullanilmasiyla ve bu kullanimin yasallasmasiyla sekillendigi bildirilir Yazarlar Almanya nin Londra yi bombalamasini ve ABD nin atom bombalarini kullanmasini ayni sekilde degerlendirirler Konuyla ilgili arastirma yapan tarihciler II Dunya Savasindan once sivillere karsi saldirilarin kabul edilemez bir tabu oldugunu ancak bu durumun savastan sonra degistigini belirtirler Binghamton Universitesi Sosyoloji ve Tarih profesoru olan Mark Selden e gore ABD nin savaslarinda sivillere karsi agir hava saldirisi kullanilmis bu uygulamalar Cenevre Antlasmasina acikca karsi olmasina ragmen yogunlukla kullanilmis ve 20 yuzyildaki en kanli teror saldirilaridir Selden in yani sira Profesor Douglas Lackey de Japonya ya yapilan hava saldirilarinin daha sonra Kore Savasinda ve Vietnam saasinda oldugu gibi devlet teroru oldugunu savunmaktadirlar Profesor Selden e gore atom bombalarinin kullanimini izleyen yillarda ABD Asya kitasinda sehirlerdeki ve kirsal alandaki sivillerin dokunulmazligini Japonya saldirisi ile baslayarak Kuzey Kore Hindicini Irak ve Afganistan saldirilariyla cignenmistir Bunlar en agir bombardimanlara maruz kalmis halklar olup kullanilan konvansiyonal bombalar nukleer silahlardan cok daha fazla can almistir KaynakcaWalker J Samuel Nisan 2005 Recent Literature on Truman s Atomic Bomb Decision A Search for Middle Ground Diplomatic History 29 sayisi icinde Harbour Frances Vryling 1999 Thinking About International Ethics Moral Theory And Cases From American Foreign Policy ISBN 0 8133 2847 0 Wilkins Burleigh Taylor Terrorism and Collective Responsibility Routledge ISBN 0 415 04152 X Selden War and State Terrorism Frey Robert S 2004 The Genocidal Temptation Auschwitz Hiroshima Rwanda and Beyond University Press of America ISBN 0 7618 2743 9 Dower John 1995 The Bombed Hiroshima and Nagasaki in Japanese Memory Diplomatic History 19 cilt icinde Allen Thomas Norman Polmar 1995 Code Name Downfall Simon amp Schuster ISBN 0 684 80406 9 Falk Richard State Terror versus Humanitarian Law ISBN 978 0 7425 2391 3 International Review of the Red Cross no 323 p 347 363 The Law of Air Warfare 1998 Walker J Samuel 2005 April Recent Literature on Truman s Atomic Bomb Decision A Search for Middle Ground Diplomatic History 29 sayi icinde Hasegawa Racing the Enemy Stalin Truman and the Surrender of Japan Harvard University Press 2006 ISBN 0 674 02241 6Ayrica bakinizHirosima ya atom bombasi saldirisi Atom bombasi Enola Gay Dresden Bombardimani Tokyo Bombardimani The Blitz II Dunya Savasi