Katastrofizm veya kıyamet kuramı, paleontoloji'yi büyük oranda geliştiren Fransız anatomist Georges Cuvier (1769-1832) tarafından ileri sürülen ve katmanlar arasındaki her bir sınırın, zaman olarak, sel baskınları ve kuraklık gibi felaketlere karşılık geldiğini ve o dönemde yaşayan türlerin çoğunun ortadan kalkmış olduğunu savunan hipotezdir.
Ancak katastrofizmde olaylar birbirine evrimsel olarak bağlı değildir (George Cuvier katmanları incelerken, her katmandaki fosilin bir üstteki katmandaki fosil ile uyuşmadığını görmezden gelir); bu katmanlaşmaların nedeni teolojik bir nedene bağlanır. Yani bu felaketler Nuh Tufanı gibi Tanrı'nın bir cezası gibi görülür.
18. yüzyılda endüstrinin gelişmesiyle demir cevherine,kömüre ve bu madenlerin taşınması için gerekli kanallara ve ulaşım yollarına duyulan ihtiyaç arttı. Maden yataklarına ulaşmak için yapılan kazılarda yeryüzünün derinlerine inilmesi, yer bilimde büyük ilerlemelerin gerçekleşmesini sağladı. 19. yüzyılın başlarında Almanya'da Abraham Werner (1750-1817) ve İngiltere'de William Smith (1769-1839) kayaların katman denilen farklı tabakalardan oluştuğunu saptadı.Bu katmanlar, içlerinde bulunan fosillere göre tanımlanan belirli jeolojik dönemlere ve zamanlara aitti. Werner geçmişte bütün dünyayı kaplayan bir dizi sel felaketinin gerçekleştiğini, bunların her biri sonucunda yerkürenin yüzeyine bir kayaç tabakası daha eklendiğini düşünüyordu. Jeolojik zamanları yansıtan katmanlardaki fosillerin büyük değişiklikler göstermesi Werner'in ve başkalarının bu "felaket kuramları"nı geliştirmesine yol açtı. Bazı bilginler her sel felaketinin Kutsal Kitap'ta anlatılan yaratılışın bir gününe karşılık geldiğini düşündü,ancak bazıları da kayaçların binlerce yılda oluşmuş olması gerektiğinin farkına vardı. Aralarında Fransız Georges Cuvier'nin de (1769-1832) bulunduğu sonraki "felaketçiler",sellerin yanı sıra depremlerin ve iklim değişikliklerinin de etkili olmuş olabileceğini öne sürdüler. Bütün bu kuramları birbirine bağlayan düşünce, yeryüzünün bugünkülerden tamamen farklı, hayal edilemeyecek kadar büyük güçlerin etkisiyle şekillendiğiydi. "Üniformitaryanizm" ya da "birörneklilik kuramı" olarak bilinen karşıt görüşe göre ise yeryüzü erozyon ve çökelme gibi günlük olaylarla yavaş yavaş bugünkü şeklini almıştı.
Tarihçe
Jeoloji ve İncil inançları
Jeolojinin gelişiminde, ağırlıklı olarak Hristiyan batı toplumunda yaratılışın,İncil anlatılarını ve evrensel Dünya'yı oluşturan süreçlerle ilgili yeni kavramlarla uzlaştırmak için çaba gösterildi. Antik sel mitlerinin keşfiyle, Yunanlar arasında şaşırtıcı sıklıkta bilimsel yöntemlerle neden ifade edildiğini açıklayan Plutarch'ın Ogy sel baskını bunun örneğidir.
Cuvier ve ilahiyatçılar
19. yüzyılın başlarında katastrofizmin önde gelen bilimsel savunucusu olan Fransız anatomisti ve paleontolog Georges Cuvier idi. Motivasyonu, kendisinin ve başkalarının fosil kayıtlarını gözlemleyip faunalarını açıklamaktı. Avrasya'daki en son yok oluşlardan sorumlu felaketin deniz kenarında alçak alanların sular altında kalmasının bir sonucu olabileceğini düşünürken, Nuh'un seline herhangi bir atıfta bulunmadı. Ayrıca, nesli tükendikten sonra yeniden nüfusun meydana geldiği mekanizma olarak ilahi yaratılıştan hiçbir şekilde söz etmedi. Aslında Cuvier, Aydınlanma fikirlerinden ve Fransız devriminin entelektüel ikliminden etkilenmiştir. Bilimsel yazılarında dini veya metafizik spekülasyonlardan kaçındı. Cuvier ayrıca stratigrafik kaydın, yeryüzündeki yaşam tarihi boyunca uzun süreli istikrar aralıklarında tekrarlayan doğal olaylar olarak görüyordu, bu devrimlerin Dünya'nın birkaç milyon yaşında olduğuna inanmasına neden oldu.
Buna karşılık, 19. yüzyılın başlarında teolojinin etkili olduğu İngiltere'de, William Buckland ve Robert Jameson gibi bir grup jeolog Cuvier'in çalışmalarını farklı yorumladı. Cuvier, fosil dörtlüler hakkındaki makalelerinin bir koleksiyonuna bir giriş yazmış ve katastrofizmin tükenmesi hakkındaki fikirlerini tartışmıştır. Jameson, Cuvier'in İngilizceye girişini çevirerek , Dünya Teorisi başlığı altında yayınladı. Çeviriye, Cuvier'in devrimlerinin en sonlarını İncil'deki selle açıkça ilişkilendiren kapsamlı editoryal notlar ekledi. Ortaya çıkan makale İngilizce konuşulan dünyada son derece etkili oldu. Buckland kariyerinin büyük bölümünü, İncil selinin gerçekliğini jeolojik kanıtlar kullanarak göstermeye çalıştı. Cuvier sınırlı coğrafi kapsam ve uzun süreli su baskını teklif etmesine rağmen, Cuvier'in çalışmalarını sık sık dile getiren Buckland, İncille tutarlı olmak için kısa süreli evrensel bir sel baskınını savunuyordu. Sonunda Buckland sel jeolojisini Louis Agassiz'in savunduğu buzul teorisi lehine terk etti Agassiz'in buzullaşmanın etkilerini ilk elden gösterdiği Alpler'i ziyaret ettikten sonra. Jameson, Buckland ve diğer ilahiyat savunucularının etkisinin bir sonucu olarak, 19. yüzyıl katastrofizmle ilgili tartışma, İngiltere'de Avrupa'nın diğer yerlerinden çok daha güçlü dini fikirler üstlendi.
Jeolojide tekdüzelikliğin yükselişi
Sedimanter kaya oluşumu ve jeolojik zamanın muazzam gerginliğinin anlaşılması için tek tip açıklamalar ya da kavram derin zaman olarak bilinirken, bazen jeolojinin babası olarak bilinen James Hutton'un yazında geç saatlerde bulundu. 18. yüzyıl. Jeolog Charles Lyell, Hutton'un fikirlerini 19. yüzyılın ilk yarısında inşa etti ve Dünya'nın özelliklerinin, şimdiki zaman içinde çok büyük bir süre boyunca yavaş yavaş hareket edebilen gözlemlenen aynı jeolojik süreçler tarafından şekillendirildiği tekdüze düşünceyi desteklemek için gözlemleri topladı.. Lyell üç ciltli çalışması olan Jeolojinin İlkeleri eserini Cuvier ve Buckland gibi katastrofizm savunucularının teorilerine meydan okuyarak 1830'larda yayınlandı.
1850'den 1980'e kadar, çoğu jeolog tekdüzeliklik ("Şimdiki zamanın anahtarıdır") ve kademeliizm fikrini (jeolojik değişim uzun süreli yavaş gerçekleşir) onayladı. Deprem, volkanik patlamalar gibi felaket olaylarının olduğu fikrini reddetti. Dünya yüzeyinin oluşumunda herhangi bir önemli rol oynamıştır bunun yerine dünyanın, günümüzde hâlâ gözlemlenebilecek olan volkanizma, depremler, erozyon ve sedimantasyon gibi kuvvetlerin uzun vadeli etkisiyle şekillendiğine inanıyorlardı. Kısmen, jeologların reddiyle on dokuzuncu yüzyılın başlarındaki katastrofistlerin Tanrı'nın Dünya tarihini belirlemeye doğrudan katıldığına inandıkları izlenimiyle desteklendi. 19. ve 20. yüzyılın başlarındaki Katastrofizm hakkındaki bazı teoriler dinle bağlantılıydı ve katastrofik kökenli doğal olaylar mucizevi kabul ediliyordu.
Tekdüzelikliğin yükselişi yeni bir felaket teorisinin ortaya çıkmasını çok zorlaştırdı. 1923 yılında J Harlen Bretz, ABD Washington eyaletinde buzul Missoula Gölü hakkında bir makale yayınladı. Bretz 40 yıllık acımasız bir tartışmayı başlatarak jeoloji kuruluşundan gelen teorilerine karşı direndi. Sonunda Bretz 1979'da Amerika Jeoloji Kurumu 'nun en yüksek ödülü olan Penrose Madalyasını aldı.
Immanuel Velikovsky'nin görüşleri
1950'lerde Immanuel Velikovsky birçok popüler kitapta katastrofizmden söz etti. Venüs gezegenine Jüpiter'den atılan ve daha sonra 3.500 yıl önce Dünya tarafından iki felaket yakın geçişi yaptığı eski bir "kuyruklu yıldız" olduğunu tahmin etti. 52 yıl arayla, MÖ 687'de sona eren ve şimdiki yörüngesine yerleşmeden önce Dünya ile bir dizi yakın çarpışması olan Mars ile etkileşime girdi.MÖ 687'de mevcut yörüngesine yerleşmeden önce sona erdi.Velikovsky bunu Mısır'ın İncil vebalarını, bir günlüğüne "Güneş hala ayakta" diye İncil referansını açıklamak ve Atlantis'in batması için kullandı.Bilim adamları Velikovsky'nin varsayımlarını ısrarla reddetti.
Güncel Uygulama
Neokatastrofizm, paleontolojik kayıttaki ani yok oluşların, yüksek yaygınlık, düşük frekans olayları (asteroid etkileri, süper volkanik patlamalar, süpernova gama ışını patlamaları vb.) yüksek frekanslı olaylardır.
Luis Alvarez etki olayı hipotezi
Geçtiğimiz 25 yıl boyunca bilimsel temelli bir felaket, uzak geçmişteki bazı olaylara karşı geniş geçerlilik kazandı. Bu değişikliğin itici gücü, 1980'de Walter ve Luis Alvarez tarafından tarihi bir makalenin yayınlanmasıyla geldi. Bu yazı, Kretase döneminin sonunda 66 milyon yıl önce Dünya'ya 10 kilometrelik bir asteroid vurduğunu ortaya koydu. Etkisi, Kretase-Paleojen sınırını geride bırakarak dinozorlar da dahil olmak üzere tüm türlerin yaklaşık% 70'ini ortadan kaldırdı. 1990’da Meksika'nın Yucatán Yarımadası'ndaki Chicxulub'da etkisini gösteren 180 kilometrelik bir aday krater tespit edildi. O zamandan beri, dinozorların yok oluşu ve diğer kitlesel yok olma olayları hakkındaki tartışma, yok olma mekanizmasının asteroid etkisi, yaygın volkanizma (aynı zamanda meydana gelen) veya başka bir mekanizma veya bileşke olup olmadığı üzerinde odaklandı. Önerilen mekanizmaların çoğu doğada felakettir. Shoemaker-Levy 9'un Jüpiter ile gelecekteki çarpışmasının gözlemlenmesi, felaket olaylarının doğal olaylar olarak meydana geldiğini gösterdi.
Tekdüzelik ile karşılaştırma
Katastrofizm ve tekdüzelikçilik arasındaki temel farklılıklardan biri, felaketçilik getirmemesine rağmen, tekdüzelikliğin geniş zaman çizelgelerinin varsayılmasını gerektirmesidir. Bugün çoğu jeolog, dünya tarihinin Dünya'yı ve sakinlerini etkileyen doğal felaket olayları tarafından noktalanan yavaş, kademeli bir hikâye olduğu görüşünü alarak, felaket ve tekdüzelik bakış açılarını birleştirir.
Ay oluşumu
Modern teoriler ayrıca, Dünya'nın anormal derecede büyük ayının felaketle oluştuğunu ileri sürüyor. 1975 yılında Icarus'ta yayınlanan bir makalede, William K. Hartmann ve Donald R. Davis yaklaşık 4.5 milyar yıl önce Dünya'nın oluşumunun başlarında büyük bir gezegen tarafından felakete yakın bir özlemin kayalık enkazları havaya uçurduğunu, Ay'ı oluşturduğunu ve Ay'ı kurduğunu, böylece Ay'ın daha az yoğunluğunu ve demir çekirdeğin eksikliğini açıklamışlardır. Etki teorisinin bazı hataları vardır; bazı bilgisayar simülasyonları çarpışmadan sonra bir halka veya çoklu ayların oluşumunu etkiler ve elementler dünya ile ay arasında aynı değildir.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ King, Clarence (1877). "Catastrophism and Evolution". The American Naturalist. 11 (8): 449–470. doi:10.1086/271929
- ^ McGowan, Christopher (2001). Ejderha Arayanlar . Cambridge, Massachusetts: Perseus Yayınları. ISBN 0-7382-0282-7.
- ^ a b c d Rudwick, Martin JS (1972). Fosillerin Anlamı . Chicago, Illinois: Chicago Press Üniversitesi. .
- ^ Penrose Medal 1979 to J Harlen Bretz, Geological Society of America
- ^ Krystek, Lee. "Venus in the Corner Pocket: The Controversial Theories of Immanuel Velikovsky". Museum of Unnatural Mystery. Retrieved 2007-12-14.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Katastrofizm veya kiyamet kurami paleontoloji yi buyuk oranda gelistiren Fransiz anatomist Georges Cuvier 1769 1832 tarafindan ileri surulen ve katmanlar arasindaki her bir sinirin zaman olarak sel baskinlari ve kuraklik gibi felaketlere karsilik geldigini ve o donemde yasayan turlerin cogunun ortadan kalkmis oldugunu savunan hipotezdir Ancak katastrofizmde olaylar birbirine evrimsel olarak bagli degildir George Cuvier katmanlari incelerken her katmandaki fosilin bir ustteki katmandaki fosil ile uyusmadigini gormezden gelir bu katmanlasmalarin nedeni teolojik bir nedene baglanir Yani bu felaketler Nuh Tufani gibi Tanri nin bir cezasi gibi gorulur 18 yuzyilda endustrinin gelismesiyle demir cevherine komure ve bu madenlerin tasinmasi icin gerekli kanallara ve ulasim yollarina duyulan ihtiyac artti Maden yataklarina ulasmak icin yapilan kazilarda yeryuzunun derinlerine inilmesi yer bilimde buyuk ilerlemelerin gerceklesmesini sagladi 19 yuzyilin baslarinda Almanya da Abraham Werner 1750 1817 ve Ingiltere de William Smith 1769 1839 kayalarin katman denilen farkli tabakalardan olustugunu saptadi Bu katmanlar iclerinde bulunan fosillere gore tanimlanan belirli jeolojik donemlere ve zamanlara aitti Werner gecmiste butun dunyayi kaplayan bir dizi sel felaketinin gerceklestigini bunlarin her biri sonucunda yerkurenin yuzeyine bir kayac tabakasi daha eklendigini dusunuyordu Jeolojik zamanlari yansitan katmanlardaki fosillerin buyuk degisiklikler gostermesi Werner in ve baskalarinin bu felaket kuramlari ni gelistirmesine yol acti Bazi bilginler her sel felaketinin Kutsal Kitap ta anlatilan yaratilisin bir gunune karsilik geldigini dusundu ancak bazilari da kayaclarin binlerce yilda olusmus olmasi gerektiginin farkina vardi Aralarinda Fransiz Georges Cuvier nin de 1769 1832 bulundugu sonraki felaketciler sellerin yani sira depremlerin ve iklim degisikliklerinin de etkili olmus olabilecegini one surduler Butun bu kuramlari birbirine baglayan dusunce yeryuzunun bugunkulerden tamamen farkli hayal edilemeyecek kadar buyuk guclerin etkisiyle sekillendigiydi Uniformitaryanizm ya da birorneklilik kurami olarak bilinen karsit goruse gore ise yeryuzu erozyon ve cokelme gibi gunluk olaylarla yavas yavas bugunku seklini almisti Tarihce Jeoloji ve Incil inanclari Jeolojinin gelisiminde agirlikli olarak Hristiyan bati toplumunda yaratilisin Incil anlatilarini ve evrensel Dunya yi olusturan sureclerle ilgili yeni kavramlarla uzlastirmak icin caba gosterildi Antik sel mitlerinin kesfiyle Yunanlar arasinda sasirtici siklikta bilimsel yontemlerle neden ifade edildigini aciklayan Plutarch in Ogy sel baskini bunun ornegidir Georges Cuvier katastrofizmin savunucusu Cuvier ve ilahiyatcilar 19 yuzyilin baslarinda katastrofizmin onde gelen bilimsel savunucusu olan Fransiz anatomisti ve paleontolog Georges Cuvier idi Motivasyonu kendisinin ve baskalarinin fosil kayitlarini gozlemleyip faunalarini aciklamakti Avrasya daki en son yok oluslardan sorumlu felaketin deniz kenarinda alcak alanlarin sular altinda kalmasinin bir sonucu olabilecegini dusunurken Nuh un seline herhangi bir atifta bulunmadi Ayrica nesli tukendikten sonra yeniden nufusun meydana geldigi mekanizma olarak ilahi yaratilistan hicbir sekilde soz etmedi Aslinda Cuvier Aydinlanma fikirlerinden ve Fransiz devriminin entelektuel ikliminden etkilenmistir Bilimsel yazilarinda dini veya metafizik spekulasyonlardan kacindi Cuvier ayrica stratigrafik kaydin yeryuzundeki yasam tarihi boyunca uzun sureli istikrar araliklarinda tekrarlayan dogal olaylar olarak goruyordu bu devrimlerin Dunya nin birkac milyon yasinda olduguna inanmasina neden oldu Buna karsilik 19 yuzyilin baslarinda teolojinin etkili oldugu Ingiltere de William Buckland ve Robert Jameson gibi bir grup jeolog Cuvier in calismalarini farkli yorumladi Cuvier fosil dortluler hakkindaki makalelerinin bir koleksiyonuna bir giris yazmis ve katastrofizmin tukenmesi hakkindaki fikirlerini tartismistir Jameson Cuvier in Ingilizceye girisini cevirerek Dunya Teorisi basligi altinda yayinladi Ceviriye Cuvier in devrimlerinin en sonlarini Incil deki selle acikca iliskilendiren kapsamli editoryal notlar ekledi Ortaya cikan makale Ingilizce konusulan dunyada son derece etkili oldu Buckland kariyerinin buyuk bolumunu Incil selinin gercekligini jeolojik kanitlar kullanarak gostermeye calisti Cuvier sinirli cografi kapsam ve uzun sureli su baskini teklif etmesine ragmen Cuvier in calismalarini sik sik dile getiren Buckland Incille tutarli olmak icin kisa sureli evrensel bir sel baskinini savunuyordu Sonunda Buckland sel jeolojisini Louis Agassiz in savundugu buzul teorisi lehine terk etti Agassiz in buzullasmanin etkilerini ilk elden gosterdigi Alpler i ziyaret ettikten sonra Jameson Buckland ve diger ilahiyat savunucularinin etkisinin bir sonucu olarak 19 yuzyil katastrofizmle ilgili tartisma Ingiltere de Avrupa nin diger yerlerinden cok daha guclu dini fikirler ustlendi Jeolojide tekduzelikligin yukselisi Sedimanter kaya olusumu ve jeolojik zamanin muazzam gerginliginin anlasilmasi icin tek tip aciklamalar ya da kavram derin zaman olarak bilinirken bazen jeolojinin babasi olarak bilinen James Hutton un yazinda gec saatlerde bulundu 18 yuzyil Jeolog Charles Lyell Hutton un fikirlerini 19 yuzyilin ilk yarisinda insa etti ve Dunya nin ozelliklerinin simdiki zaman icinde cok buyuk bir sure boyunca yavas yavas hareket edebilen gozlemlenen ayni jeolojik surecler tarafindan sekillendirildigi tekduze dusunceyi desteklemek icin gozlemleri topladi Lyell uc ciltli calismasi olan Jeolojinin Ilkeleri eserini Cuvier ve Buckland gibi katastrofizm savunucularinin teorilerine meydan okuyarak 1830 larda yayinlandi 1850 den 1980 e kadar cogu jeolog tekduzeliklik Simdiki zamanin anahtaridir ve kademeliizm fikrini jeolojik degisim uzun sureli yavas gerceklesir onayladi Deprem volkanik patlamalar gibi felaket olaylarinin oldugu fikrini reddetti Dunya yuzeyinin olusumunda herhangi bir onemli rol oynamistir bunun yerine dunyanin gunumuzde hala gozlemlenebilecek olan volkanizma depremler erozyon ve sedimantasyon gibi kuvvetlerin uzun vadeli etkisiyle sekillendigine inaniyorlardi Kismen jeologlarin reddiyle on dokuzuncu yuzyilin baslarindaki katastrofistlerin Tanri nin Dunya tarihini belirlemeye dogrudan katildigina inandiklari izlenimiyle desteklendi 19 ve 20 yuzyilin baslarindaki Katastrofizm hakkindaki bazi teoriler dinle baglantiliydi ve katastrofik kokenli dogal olaylar mucizevi kabul ediliyordu Tekduzelikligin yukselisi yeni bir felaket teorisinin ortaya cikmasini cok zorlastirdi 1923 yilinda J Harlen Bretz ABD Washington eyaletinde buzul Missoula Golu hakkinda bir makale yayinladi Bretz 40 yillik acimasiz bir tartismayi baslatarak jeoloji kurulusundan gelen teorilerine karsi direndi Sonunda Bretz 1979 da Amerika Jeoloji Kurumu nun en yuksek odulu olan Penrose Madalyasini aldi Immanuel Velikovsky nin gorusleri 1950 lerde Immanuel Velikovsky bircok populer kitapta katastrofizmden soz etti Venus gezegenine Jupiter den atilan ve daha sonra 3 500 yil once Dunya tarafindan iki felaket yakin gecisi yaptigi eski bir kuyruklu yildiz oldugunu tahmin etti 52 yil arayla MO 687 de sona eren ve simdiki yorungesine yerlesmeden once Dunya ile bir dizi yakin carpismasi olan Mars ile etkilesime girdi MO 687 de mevcut yorungesine yerlesmeden once sona erdi Velikovsky bunu Misir in Incil vebalarini bir gunlugune Gunes hala ayakta diye Incil referansini aciklamak ve Atlantis in batmasi icin kullandi Bilim adamlari Velikovsky nin varsayimlarini israrla reddetti Guncel Uygulama Neokatastrofizm paleontolojik kayittaki ani yok oluslarin yuksek yayginlik dusuk frekans olaylari asteroid etkileri super volkanik patlamalar supernova gama isini patlamalari vb yuksek frekansli olaylardir Luis Alvarez etki olayi hipotezi Gectigimiz 25 yil boyunca bilimsel temelli bir felaket uzak gecmisteki bazi olaylara karsi genis gecerlilik kazandi Bu degisikligin itici gucu 1980 de Walter ve Luis Alvarez tarafindan tarihi bir makalenin yayinlanmasiyla geldi Bu yazi Kretase doneminin sonunda 66 milyon yil once Dunya ya 10 kilometrelik bir asteroid vurdugunu ortaya koydu Etkisi Kretase Paleojen sinirini geride birakarak dinozorlar da dahil olmak uzere tum turlerin yaklasik 70 ini ortadan kaldirdi 1990 da Meksika nin Yucatan Yarimadasi ndaki Chicxulub da etkisini gosteren 180 kilometrelik bir aday krater tespit edildi O zamandan beri dinozorlarin yok olusu ve diger kitlesel yok olma olaylari hakkindaki tartisma yok olma mekanizmasinin asteroid etkisi yaygin volkanizma ayni zamanda meydana gelen veya baska bir mekanizma veya bileske olup olmadigi uzerinde odaklandi Onerilen mekanizmalarin cogu dogada felakettir Shoemaker Levy 9 un Jupiter ile gelecekteki carpismasinin gozlemlenmesi felaket olaylarinin dogal olaylar olarak meydana geldigini gosterdi Tekduzelik ile karsilastirma Katastrofizm ve tekduzelikcilik arasindaki temel farkliliklardan biri felaketcilik getirmemesine ragmen tekduzelikligin genis zaman cizelgelerinin varsayilmasini gerektirmesidir Bugun cogu jeolog dunya tarihinin Dunya yi ve sakinlerini etkileyen dogal felaket olaylari tarafindan noktalanan yavas kademeli bir hikaye oldugu gorusunu alarak felaket ve tekduzelik bakis acilarini birlestirir Ay olusumu Modern teoriler ayrica Dunya nin anormal derecede buyuk ayinin felaketle olustugunu ileri suruyor 1975 yilinda Icarus ta yayinlanan bir makalede William K Hartmann ve Donald R Davis yaklasik 4 5 milyar yil once Dunya nin olusumunun baslarinda buyuk bir gezegen tarafindan felakete yakin bir ozlemin kayalik enkazlari havaya ucurdugunu Ay i olusturdugunu ve Ay i kurdugunu boylece Ay in daha az yogunlugunu ve demir cekirdegin eksikligini aciklamislardir Etki teorisinin bazi hatalari vardir bazi bilgisayar simulasyonlari carpismadan sonra bir halka veya coklu aylarin olusumunu etkiler ve elementler dunya ile ay arasinda ayni degildir Ayrica bakinizUniformitaryanizmKaynakca King Clarence 1877 Catastrophism and Evolution The American Naturalist 11 8 449 470 doi 10 1086 271929 McGowan Christopher 2001 Ejderha Arayanlar Cambridge Massachusetts Perseus Yayinlari ISBN 0 7382 0282 7 a b c d Rudwick Martin JS 1972 Fosillerin Anlami Chicago Illinois Chicago Press Universitesi ISBN 0 226 73103 0 Penrose Medal 1979 to J Harlen Bretz Geological Society of America Krystek Lee Venus in the Corner Pocket The Controversial Theories of Immanuel Velikovsky Museum of Unnatural Mystery Retrieved 2007 12 14