Yolcu, Sparta'ya Varırsan Eğer ..., Alman yazar Heinrich Böll'ün (1917–1985) yazdığı bir kısa öyküdür. II. Dünya Savaşı'nda ağır yaralı bir adamın, üç ay önce bıraktığı ve şimdilerde bir süreliğine askerî hastane olarak hizmet veren okula, sedye üzerinde taşınmasının hikâyesini anlatıyor. Anlatıcı nerede olduğunu yavaş yavaş fark eder, ancak bu durumu kendi iç monologunda inkâr etmeye çalışır. Öykünün sonunda, acil ameliyat olması gereken yerde, okulun resim atölyesinde, aslında bir zamanlar okuduğu okulda olduğuna dair net kanıtlar bulur: Kara tahtada tebeşirle şunlar yazılmıştır: Yolcu, Sparta'ya Varırsan Eğer….
Hikâye, ilk defa 1950 yılında yayımevi tarafından yayınlanan kısa öykü koleksiyonunun kapak sayfasında yayımlandı. Yolcu, Sparta'ya Varırsan Eğer… günümüzde yazarın ve yıkım edebiyatının en meşhur öykülerinden biridir. .
İçerik
Birinci şahıs anlatıcı, hikâyenin başında arabanın içerisindedir ve bir kısmı zaten yanmakta olan ve tanıyamadığı bir şehrin içinden geçmektedir. Kat edilen mesafenin yanı sıra, yolculuğun ne kadar süreceği de belirsizdir. Alelade bir okulda kurulan, derme çatma bir hastanenin önünde indirilir ve içeriye taşınır. Sedyeye uzanarak, koridor ve merdiven boşluklarından geçen yolu her ayrıntısına kadar takip eder; okul ona garip bir şekilde tanıdık gelmektedir, ancak bu tanıma hissini çektiği acıya ve ateşine bağlar. Belki de tüm okulların tamamen aynı şekilde dizayn edildiği düşüncesi de aklına gelir ki bu yüzden tüm tabloları ve kapılarda asılı tüm tabelaları tanıdığı düşüncesi ona şaşırtıcı gelmemektedir.
Doktoru beklemek zorunda olduğu resim atölyesinde, yanında bulunan silah arkadaşına nerede olduklarını sorar: Tam olarak Bendorf'ta, yani memleketinde olduğu öğrenir, ama şimdi bile hayatının sekiz yılını geçirdiği okulda olduğunu tam olarak anlayamamıştır. Eski Thomas Okulu - muhtemelen Thomas Aquinas'tan şerefine adlandırıldı - Nasyolist Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin zaferinin ardından Büyük Frederick'i onurlandırmak için yeniden adlandırılmıştı. Nerede olduğu sorusuna ek olarak, kafasını karıştıran ikinci bir soru daha vardı: Aslında tam olarak neresi yaralanmıştı? Derme çatma ameliyat masasına yatırılırken, bu iki sorunun cevabı da kendiliğinden ortaya çıkmıştı: Bir zamanlar -üç ay önce- kendi eliyle yazdığı ve tahtaya sığdıramadığı için öğretmeninden azar yemesine neden olan yarım yamalak bir alıntı, hala kara tahtanın üzerinde yazılı duruyordu: "Yolcu Sparta'ya Varırsan Eğer". Bunu görür görmez, nerede olduğunu ve bedeninin ne durumda olduğunu anlamıştı : Artık kolları yoktu ve sadece bir bacağı vardı. Daha sonra anlatıcı, yanında bulunan itfaiyeciyi fark eder. Doktor gelene kadar ona göz kulak olan itfaiyeci, bir zamanlar okulun hizmetlisiydi ve uzun ders aralarında öğrencilere süt dağıtırdı. Doktorun gelmesi ve anlatıcının itfaiyeciye söylediği
- "Süt," dedim sessizce ... (s. 202)
cümlesiyle hikâye sona erer. Neredeyse hiçbir savaşa katılmamış olan anlatıcı, sadece çocukluğunun geçtiği yerlere değil, aynı zamanda çaresiz bir bebeğin durumuna da geri dönmüştür(kendisi bile aynadaki çarpık görüntüsünü bir embriyo ile karşılaştırıyor); ölmesi gerektiğini düşünüyordu - ama o bile bunu ne için yaptığını bilmiyordu. Birinci şahıs anlatıcı geçmiş zamanda ve geçmişteki olayları anlatsa da yaralarından kurtulup kurtulmadığı tam olarak anlaşılmamaktadır. Ayrıca anlatıcının, savaştan sağ kurtulamayan ve bu nedenle olaylara bakış açısını ifade edemeyip deneyimlerini hayatta kalanlara anlatma şansını bulamayan milyonlara bir ses verdiği sonucuna da varılabilir.
Analiz
Başlık
Metnin başlığı, Schiller'in çevirisinden alınmıştır ve Antik Yunan'ın en ünlü kentlerinden birinin tarihini anlatan bir beyit içermektedir:
- " Yolcu, Sparta'ya varırsan eğer, oradakilere şunu söyle:
Kanunun emrettiği gibi burada yatan bizleri gördün. "
Keos'lu şair Simonides'in bu beyiti - Antik Yunanca'daki orijinalinde - MÖ 480 yılında yaşayan Spartalılar'ın Thermopylae Muharebesi'nde son adama kadar savaşarak yazdıkları kahramanlık hikâyesini onurlandırmak için inşa edilen bir dikili taşın üzerinde bulunmaktadır.. Bu beyit aslında, ana yurdu savunurken ölenleri yüceltmek için kullanılıyordu.
Bu başlık, anlatıcının yazım derslerinde yaptığı alıştırmaları göstermek için veya tesadüfen seçilmedi, aksine genç erkekleri savaşta ölüme hazırlamak için seçildi. Alıntılanan başlık gibi, okulun içinde bulunduğu durum ve geldiği hal de, eğitimdeki hedeflerin artık “hümanist” bir yaklaşım sergileyemeyeceğini göstermektedir. Parthenon Frizi ve gibi denenmiş ve test edilmiş okul aksesuarlarının yanı sıra, hikâyenin ağır yaralı baş kahramanı, Togo'daki sömürge yaşamını tasvir eden bir tabloyu da görmektedir ve okulun duvarlarında asılı eski filozofların portrelerinin arasında, Nasyonal Sosyalist ırkçı ideoloji örneklerini bulmak da mümkündür.
Hikâyenin başlığı, aynı zamanda Belçika'nın Spa kentini de çağrıştırmaktadır. Ancak göre, okul binası açıkça Koblenz yakınlarındaki Bendorf'ta yer aldığından ve metnin kahramanının Spa' da yaralandığına dair açık bir referans olmadığından, kentin metinle doğrudan bir ilişkisi bulunmamaktadır Ancak JH Reid, Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda Spa kentinden bahsedildiğine işaret ediyor ve Alman karargahının kentte bulunduğu zamana ve Kaiser II. Willhelm' in tahttan çekilmek zorunda kalmasına vurgu yapıyor. Böll böylelikle Alman tarihindeki “savaş suçlarının ve savaşın sonuçlarının olumsuz geri dönüşlerini” ele alıyor. Slavija Kabić, Belçika'nın kaplıca kenti Spa'yı bir “yaşam yeri”, Sparta'yı ise anlamsız ölümün sembolü olarak karşılaştırıyor.
Metnin Yapısı
Hikâye, iki ana bölüme ayrılabilir: Birinci bölümde, anlatıcı lisenin resim atölyesine getirilir. Bu bölüm, daha hızlı bir olay örgüsü ve heyecanlı sahne değişiklikleriyle karakterize edilmiştir. Anlatıcı devamlı hareket halindedir ve düşünmek için neredeyse hiç zamanı yoktur. Bu yüzden, hikâyenin bu ilk bölümünde, düşüncelerini hiçbir zaman sonuca bağlayamamıştır. Hamalların, hastaneye dönüştürülen resim atölyesine sedye ile girmeleriyle birlikte hikâyenin ikinci bölümü başlar. Ağır yaralı adamı oraya bırakırlar ve böylece anlatıcı, içinde bulunduğu okulu ve durumu düşünmek için gereken zamana kavuşur, hatta artık sigara içmek için bile vakti vardır, fakat bunun için onu buraya getiren hamalların yardımı gerekmektedir. Bunu altı sahne daha takip etmektedir.
Artan düşünmeler, olay örgüsündeki kesintiler (örneğin sigara içerek) ve anlatıcının hareket etmeden sessizce yatması nedeniyle, resim atölyesinde geçen hikâyenin ikinci bölümü çok daha sakin ve yavaştır. İç monolog ve anlatıcının düşünceleri nedeniyle, ikinci bölümdeki birincisine göre çok daha yavaştır; anlatım zamanı ile anlatılan zaman arasındaki fark giderek artar. Hikâye, hareketli ve hızlı bir şekilde başlamakta ve sona doğru -anlatıcının ölümüne doğru - gitgide yavaşlamakta ve sakinleşmektedir.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ J. H. Reid: Heinrich Böll, „Wanderer, kommst du nach Spa…“. In: (Hrsg.): Klassische deutsche Kurzgeschichten. Interpretationen. Stuttgart 2004, S. 102.
- ^ Im Folgenden wird zit. nach: Wanderer, kommst du nach Spa…. In: Heinrich Böll: Werke. Romane und Erzählungen 1: 1947–1951, hrsg. von . Middelhauve/Kiepenheuer & Witsch, 1977, S. 194–202.
- ^ Friedrich Schiller: Der Spaziergang. (Wikisource)
- ^ : „Wanderer kommst du nach Sparta…“ Zur Rezeption eines Simonides-Epigramms. In: Poetica. Zeitschrift für Sprach- und Literaturwissenschaft, Band 32. Fink, München 2000, S. 2.
- ^ J. H. Reid: Heinrich Böll, „Wanderer, kommst du nach Spa…“. In: Werner Bellmann (Hrsg.): Klassische deutsche Kurzgeschichten. Interpretationen. Stuttgart 2004, S. 98.
- ^ Slavija Kabić: Ein Königreich für ein Kind. Kindheit und Jugend in der deutschsprachigen Kurzgeschichte zwischen 1945 und 1989. Saxa, Köln 2007, , S. 102.
- ^ Zu den Reflexionen vgl. Tabelle bei Sowinski, Wanderer, kommst du nach Spa…, S. 49; allgemein zum Erzähltempo: ebd. S. 45 f.
- Wanderer, Spa'ya geliyor musun… . İçinde: Heinrich Böll: Wanderer, Spa'ya geliyor musun… . Verlag Friedrich Middelhauve, Opladen 1950, s. 47-59 (kısa öyküler koleksiyonunun kapak öyküsü).
- Wanderer, Spa'ya geliyor musun… . İçinde: Frankfurter Hefte . Cilt 5, 1950, Sayı 11, s. 1176–1181 (ilk baskıdan biraz farklı sürüm).
- Wanderer, Spa'ya geliyor musun… . In: Heinrich Böll: Çalışır. Romanlar ve Hikayeler 1: 1947–1951 . Bernd Balzer tarafından düzenlenmiştir. Middelhauve / Kiepenheuer & Witsch, 1977, s. 194-202.
- Wanderer, Spa'ya geliyor musun… . In: Heinrich Böll: Çalışır. Romanlar ve Hikayeler 1: 1947–1951 . Bernd Balzer tarafından düzenlenmiştir. Yeni baskı tamamlandı. Lamuv Verlag / Kiepenheuer & Witsch, Bornheim-Mertzen / Köln 1987, s. 487-497.
- Wanderer, Spa'ya geliyor musun… . In: Heinrich Böll: Hikayeler . Viktor Böll ve Karl Heiner Busse tarafından düzenlenmiştir. Kiepenheuer & Witsch, Köln 1994, s. 296-305.
- Heinrich Böll: Works (Köln baskısı). Cilt 4, Kiepenheuer & Witsch, Köln 2002,
- Wanderer, Spa'ya geliyor musun… . In: Heinrich Böll: Bıçaklı adam, hikâyeler. Otobiyografik bir son sözle. Ditzingen / Reclam 2018, s. 25–37.
İnternet linkleri
- : Sadece neler olduğunu söyle . 23 Haziran 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde . İçinde: Zaman no. 44/2002.
- norberto42.wordpress.com 29 Mayıs 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Yolcu Sparta ya Varirsan Eger Alman yazar Heinrich Boll un 1917 1985 yazdigi bir kisa oykudur II Dunya Savasi nda agir yarali bir adamin uc ay once biraktigi ve simdilerde bir sureligine askeri hastane olarak hizmet veren okula sedye uzerinde tasinmasinin hikayesini anlatiyor Anlatici nerede oldugunu yavas yavas fark eder ancak bu durumu kendi ic monologunda inkar etmeye calisir Oykunun sonunda acil ameliyat olmasi gereken yerde okulun resim atolyesinde aslinda bir zamanlar okudugu okulda olduguna dair net kanitlar bulur Kara tahtada tebesirle sunlar yazilmistir Yolcu Sparta ya Varirsan Eger Hikaye ilk defa 1950 yilinda yayimevi tarafindan yayinlanan kisa oyku koleksiyonunun kapak sayfasinda yayimlandi Yolcu Sparta ya Varirsan Eger gunumuzde yazarin ve yikim edebiyatinin en meshur oykulerinden biridir IcerikBirinci sahis anlatici hikayenin basinda arabanin icerisindedir ve bir kismi zaten yanmakta olan ve taniyamadigi bir sehrin icinden gecmektedir Kat edilen mesafenin yani sira yolculugun ne kadar surecegi de belirsizdir Alelade bir okulda kurulan derme catma bir hastanenin onunde indirilir ve iceriye tasinir Sedyeye uzanarak koridor ve merdiven bosluklarindan gecen yolu her ayrintisina kadar takip eder okul ona garip bir sekilde tanidik gelmektedir ancak bu tanima hissini cektigi aciya ve atesine baglar Belki de tum okullarin tamamen ayni sekilde dizayn edildigi dusuncesi de aklina gelir ki bu yuzden tum tablolari ve kapilarda asili tum tabelalari tanidigi dusuncesi ona sasirtici gelmemektedir Doktoru beklemek zorunda oldugu resim atolyesinde yaninda bulunan silah arkadasina nerede olduklarini sorar Tam olarak Bendorf ta yani memleketinde oldugu ogrenir ama simdi bile hayatinin sekiz yilini gecirdigi okulda oldugunu tam olarak anlayamamistir Eski Thomas Okulu muhtemelen Thomas Aquinas tan serefine adlandirildi Nasyolist Sosyalist Alman Isci Partisi nin zaferinin ardindan Buyuk Frederick i onurlandirmak icin yeniden adlandirilmisti Nerede oldugu sorusuna ek olarak kafasini karistiran ikinci bir soru daha vardi Aslinda tam olarak neresi yaralanmisti Derme catma ameliyat masasina yatirilirken bu iki sorunun cevabi da kendiliginden ortaya cikmisti Bir zamanlar uc ay once kendi eliyle yazdigi ve tahtaya sigdiramadigi icin ogretmeninden azar yemesine neden olan yarim yamalak bir alinti hala kara tahtanin uzerinde yazili duruyordu Yolcu Sparta ya Varirsan Eger Bunu gorur gormez nerede oldugunu ve bedeninin ne durumda oldugunu anlamisti Artik kollari yoktu ve sadece bir bacagi vardi Daha sonra anlatici yaninda bulunan itfaiyeciyi fark eder Doktor gelene kadar ona goz kulak olan itfaiyeci bir zamanlar okulun hizmetlisiydi ve uzun ders aralarinda ogrencilere sut dagitirdi Doktorun gelmesi ve anlaticinin itfaiyeciye soyledigi Sut dedim sessizce s 202 cumlesiyle hikaye sona erer Neredeyse hicbir savasa katilmamis olan anlatici sadece cocuklugunun gectigi yerlere degil ayni zamanda caresiz bir bebegin durumuna da geri donmustur kendisi bile aynadaki carpik goruntusunu bir embriyo ile karsilastiriyor olmesi gerektigini dusunuyordu ama o bile bunu ne icin yaptigini bilmiyordu Birinci sahis anlatici gecmis zamanda ve gecmisteki olaylari anlatsa da yaralarindan kurtulup kurtulmadigi tam olarak anlasilmamaktadir Ayrica anlaticinin savastan sag kurtulamayan ve bu nedenle olaylara bakis acisini ifade edemeyip deneyimlerini hayatta kalanlara anlatma sansini bulamayan milyonlara bir ses verdigi sonucuna da varilabilir AnalizBaslik Metnin basligi Schiller in cevirisinden alinmistir ve Antik Yunan in en unlu kentlerinden birinin tarihini anlatan bir beyit icermektedir Yolcu Sparta ya varirsan eger oradakilere sunu soyle Kanunun emrettigi gibi burada yatan bizleri gordun Keos lu sair Simonides in bu beyiti Antik Yunanca daki orijinalinde MO 480 yilinda yasayan Spartalilar in Thermopylae Muharebesi nde son adama kadar savasarak yazdiklari kahramanlik hikayesini onurlandirmak icin insa edilen bir dikili tasin uzerinde bulunmaktadir Bu beyit aslinda ana yurdu savunurken olenleri yuceltmek icin kullaniliyordu Bu baslik anlaticinin yazim derslerinde yaptigi alistirmalari gostermek icin veya tesadufen secilmedi aksine genc erkekleri savasta olume hazirlamak icin secildi Alintilanan baslik gibi okulun icinde bulundugu durum ve geldigi hal de egitimdeki hedeflerin artik humanist bir yaklasim sergileyemeyecegini gostermektedir Parthenon Frizi ve gibi denenmis ve test edilmis okul aksesuarlarinin yani sira hikayenin agir yarali bas kahramani Togo daki somurge yasamini tasvir eden bir tabloyu da gormektedir ve okulun duvarlarinda asili eski filozoflarin portrelerinin arasinda Nasyonal Sosyalist irkci ideoloji orneklerini bulmak da mumkundur Hikayenin basligi ayni zamanda Belcika nin Spa kentini de cagristirmaktadir Ancak gore okul binasi acikca Koblenz yakinlarindaki Bendorf ta yer aldigindan ve metnin kahramaninin Spa da yaralandigina dair acik bir referans olmadigindan kentin metinle dogrudan bir iliskisi bulunmamaktadir Ancak JH Reid Birinci Dunya Savasi nin sonunda Spa kentinden bahsedildigine isaret ediyor ve Alman karargahinin kentte bulundugu zamana ve Kaiser II Willhelm in tahttan cekilmek zorunda kalmasina vurgu yapiyor Boll boylelikle Alman tarihindeki savas suclarinin ve savasin sonuclarinin olumsuz geri donuslerini ele aliyor Slavija Kabic Belcika nin kaplica kenti Spa yi bir yasam yeri Sparta yi ise anlamsiz olumun sembolu olarak karsilastiriyor Metnin Yapisi Hikaye iki ana bolume ayrilabilir Birinci bolumde anlatici lisenin resim atolyesine getirilir Bu bolum daha hizli bir olay orgusu ve heyecanli sahne degisiklikleriyle karakterize edilmistir Anlatici devamli hareket halindedir ve dusunmek icin neredeyse hic zamani yoktur Bu yuzden hikayenin bu ilk bolumunde dusuncelerini hicbir zaman sonuca baglayamamistir Hamallarin hastaneye donusturulen resim atolyesine sedye ile girmeleriyle birlikte hikayenin ikinci bolumu baslar Agir yarali adami oraya birakirlar ve boylece anlatici icinde bulundugu okulu ve durumu dusunmek icin gereken zamana kavusur hatta artik sigara icmek icin bile vakti vardir fakat bunun icin onu buraya getiren hamallarin yardimi gerekmektedir Bunu alti sahne daha takip etmektedir Artan dusunmeler olay orgusundeki kesintiler ornegin sigara icerek ve anlaticinin hareket etmeden sessizce yatmasi nedeniyle resim atolyesinde gecen hikayenin ikinci bolumu cok daha sakin ve yavastir Ic monolog ve anlaticinin dusunceleri nedeniyle ikinci bolumdeki birincisine gore cok daha yavastir anlatim zamani ile anlatilan zaman arasindaki fark giderek artar Hikaye hareketli ve hizli bir sekilde baslamakta ve sona dogru anlaticinin olumune dogru gitgide yavaslamakta ve sakinlesmektedir Ayrica bakinizKaynakca J H Reid Heinrich Boll Wanderer kommst du nach Spa In Hrsg Klassische deutsche Kurzgeschichten Interpretationen Stuttgart 2004 S 102 Im Folgenden wird zit nach Wanderer kommst du nach Spa In Heinrich Boll Werke Romane und Erzahlungen 1 1947 1951 hrsg von Middelhauve Kiepenheuer amp Witsch 1977 S 194 202 Friedrich Schiller Der Spaziergang Wikisource Wanderer kommst du nach Sparta Zur Rezeption eines Simonides Epigramms In Poetica Zeitschrift fur Sprach und Literaturwissenschaft Band 32 Fink Munchen 2000 S 2 J H Reid Heinrich Boll Wanderer kommst du nach Spa In Werner Bellmann Hrsg Klassische deutsche Kurzgeschichten Interpretationen Stuttgart 2004 S 98 Slavija Kabic Ein Konigreich fur ein Kind Kindheit und Jugend in der deutschsprachigen Kurzgeschichte zwischen 1945 und 1989 Saxa Koln 2007 ISBN 978 3 939060 04 8 S 102 Zu den Reflexionen vgl Tabelle bei Sowinski Wanderer kommst du nach Spa S 49 allgemein zum Erzahltempo ebd S 45 f Wanderer Spa ya geliyor musun Icinde Heinrich Boll Wanderer Spa ya geliyor musun Verlag Friedrich Middelhauve Opladen 1950 s 47 59 kisa oykuler koleksiyonunun kapak oykusu Wanderer Spa ya geliyor musun Icinde Frankfurter Hefte Cilt 5 1950 Sayi 11 s 1176 1181 ilk baskidan biraz farkli surum Wanderer Spa ya geliyor musun In Heinrich Boll Calisir Romanlar ve Hikayeler 1 1947 1951 Bernd Balzer tarafindan duzenlenmistir Middelhauve Kiepenheuer amp Witsch 1977 s 194 202 Wanderer Spa ya geliyor musun In Heinrich Boll Calisir Romanlar ve Hikayeler 1 1947 1951 Bernd Balzer tarafindan duzenlenmistir Yeni baski tamamlandi Lamuv Verlag Kiepenheuer amp Witsch Bornheim Mertzen Koln 1987 s 487 497 Wanderer Spa ya geliyor musun In Heinrich Boll Hikayeler Viktor Boll ve Karl Heiner Busse tarafindan duzenlenmistir Kiepenheuer amp Witsch Koln 1994 s 296 305 Heinrich Boll Works Koln baskisi Cilt 4 Kiepenheuer amp Witsch Koln 2002 ISBN 978 3 462 03258 1 Wanderer Spa ya geliyor musun In Heinrich Boll Bicakli adam hikayeler Otobiyografik bir son sozle Ditzingen Reclam 2018 s 25 37 Internet linkleri Sadece neler oldugunu soyle 23 Haziran 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Icinde Zaman no 44 2002 norberto42 wordpress com 29 Mayis 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde