Dilbilimde prozodi (/ˈprɒsədi, ˈprɒzədi/) tek haldeki fonetik birimler olmayan(ünlüler ve ünsüzler) fakat ton, vurgu ve ritim gibi dilsel işlevleri içeren daha büyük boyuttaki konuşma birimleri ve hecelerin özellikleri ile ilgilenir.
Prozodi; duygusal durumlar ifade biçimi (ifade, soru veya emir); ironi veya alayın varlığı; vurgu, kontrast ve odak gibi özellikleri yansıtabilir. Dilbilgisi veya kelime seçimi tarafından kodlanmayan dil unsurlarını yansıtabilir.
Fonoloji
Prozodik özellikler, tek bir parçadan daha büyük konuşma birimlerinin özellikleri oldukları için parçalar üstüdür (ancak, tek bir parçanın bir heceyi veya hatta tüm bir sözceyi oluşturması mümkündür, örneğin "Ah!"). Prozodik özelliklerden bahsederken, bir bireyin sesine ait kişisel özellikler (örneğin, alışılmış perde aralığı, tonlama kalıpları vb.) ile anlamı iletmek için zıt olarak kullanılan bağımsız değişken prozodik özellikler arasında ayrım yapmak önemlidir (örneğin ifadeler ve sorular arasındaki farkı belirtmek için perdedeki değişikliklerin kullanılması). Bir bireye ait kişisel özellikler dilsel olarak önemli değilken, prozodik özellikler önemlidir. Prozodinin hangi yönlerinin tüm dillerde bulunduğu ve hangilerinin belirli dil ve lehçelere özgü olduğu açık değildir.
Tonlama
Bazı yazarlar (ör. O'Connor ve Arnold) tonlamayı tamamen perde açısından tanımlarken diğerleri (ör. Crystal) "tonlama" olarak adlandırılan şeyin aslında birkaç prozodik değişkenin bir karışımı olduğunu öne sürer. İngilizce tonlama biçiminin genellikle üç yöne dayandığı söylenir:
- Konuşmanın birimlere bölünmesi
- Belirli kelimelerin ve hecelerin vurgulanması
- Perde hareketi seçimi (ör. düşme veya yükselme)
Bunlar bazen tonalite, tonisite ve ton (ve topluca "üç T" olarak bilinir) olarak bilinir. Perdeyle ilgili ek bir varyasyon, perde aralığıdır; konuşmacılar geniş bir perde aralığında (bu genellikle heyecanla ilişkilendirilir), diğer zamanlarda ise dar bir aralıkta konuşabilirler. İngilizcenin anahtardaki değişiklikleri kullandığı söylenmiştir; kişinin tonlamasını perde aralığının daha yüksek veya daha alçak kısmına kaydırmasının belirli bağlamlarda anlamlı olduğu kabul edilmektedir.
Vurgu
Algısal açıdan vurgu, bir heceyi öne çıkarma aracı olarak işlev görür; vurgu, tek tek kelimelerle ("kelime vurgusu" veya sözcük vurgusu olarak adlandırılır) veya daha büyük konuşma birimleriyle (geleneksel olarak "cümle vurgusu" olarak anılır, ancak daha uygun bir şekilde "prozodik vurgu" olarak adlandırılır) ilişkili olarak incelenebilir. Vurgulu heceler, çeşitli değişkenler tarafından, kendi başlarına veya kombinasyon halinde belirgin hale getirilir. Vurgu tipik olarak aşağıdakilerle ilişkilidir:
- perde belirginliği, yani komşu hecelerden farklı bir perde seviyesi veya bir perde hareketi
- artan uzunluk (süre)
- artan ses yüksekliği (dinamikler)
- tınıdaki farklılıklar: İngilizce'de ve diğer bazı dillerde vurgu, sesli harf kalitesinin yönleriyle ilişkilidir (akustik karşılığı, sesli harfin biçimlendirici frekansları veya spektrumudur). Vurgusuz ünlüler, normalde kalite açısından daha periferik olan vurgulu ünlülere göre merkezileşme eğilimindedir.
Vurguya yönelik bu ipuçları eşit derecede güçlü değildir. Örneğin Cruttenden şöyle yazar: "Algısal deneyler, en azından İngilizcede üç özelliğin (perde, uzunluk ve ses yüksekliği) heceleri ön plana çıkarmada bir önem ölçeği oluşturduğunu, perdenin en etkili olduğunu ve ses yüksekliğinin ise en az etkilediğini göstermiştir"
Perde belirginliği ana faktör olduğunda, ortaya çıkan belirginlik genellikle vurgu yerine aksan olarak adlandırılır.
Vurgunun sözcükleri tanımlamadaki veya gramer ve sözdizimini yorumlamadaki rolü konusunda dilden dile önemli farklılıklar vardır.
Tempo
Bakınız: tempo
Ritim
Ritim perde veya ses yüksekliği gibi prozodik bir değişken olmasa da, bir dilin karakteristik ritmini o prozodik fonolojinin bir parçası olarak ele almak olağandır. Dillerin birbirini izleyen konuşma birimlerinin zamanlamasında bir düzenlilik sergilediği, bu düzenliliğin eşsüreklilik olarak anıldığı ve her dilde üç ritmik türden birinin belirlenebileceği sıklıkla ileri sürülmüştür: vurgu-zamanlı (burada heceler nispeten sabittir), hece-zamanlı (ardışık hecelerin sürelerinin nispeten sabit olduğu) ve mora-zamanlı (ardışık moraların sürelerinin nispeten sabit olduğu). Eşzamanlılık makalesinde açıklandığı gibi, bu iddia bilimsel kanıtlarla desteklenmemiştir.
Durak
Konuşma analizi genellikle duraklama uzunluğunu hesaba almaktadır. İşitsel tereddütü sessiz duraklamalardan ayırt etmek bir zorluktur. Sözcük öbeklerinin içindeki ve dışındaki zıt bağlantı noktaları, duraklamaların belirlenmesine yardımcı olabilir.
Çeşitli "doldurucu" duraklama türleri vardır. Kalıplaşmış dil duraklama doldurucuları arasında "like", "Er" ve "Uhm" bulunur ve ifade edici solunum duraklamaları iç çekme ve nefes almayı içerir.
Nefes almayla ilgili olmasına rağmen, duraklamalar, bazen yüksek bilgi içeriğini belirtmek için yerleştirilen İngilizce reklam dış ses kopyasındaki tek tek kelimeler arasındaki boşluklarda olduğu gibi, zıt dilsel içerik içerebilir, örn. "Kalite. Hizmet. Değer."
Kümeleme
Duraklama veya duraklama eksikliği, kelime gruplarının veya parçalarının algılanmasına katkıda bulunur. Örnekler arasında deyim, öbek, dilsel kurucular veya ünlem yer alır. Parçalar genellikle sözcük öğelerini veya sabit ifade deyimlerini vurgular. Parça parça prozodi, herhangi bir tam ifadede mevcuttur ve sözdizimsel bir kategoriye karşılık gelebilir, ancak zorunlu değildir. Tanınmış İngiliz parçası "Know what I mean?" ortak kullanımda, bitişik kelime hecelerinin eklemlenmesinin bulanıklaşması veya aceleye getirilmesi nedeniyle tek bir kelime ("wada-MEEN?") gibi gelmektedir, böylece kelimeler arasındaki potansiyel açık bağlantıları kapalı bağlantı noktaları hale getirmektedir.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Dilbilimde prozodi ˈprɒsedi ˈprɒzedi tek haldeki fonetik birimler olmayan unluler ve unsuzler fakat ton vurgu ve ritim gibi dilsel islevleri iceren daha buyuk boyuttaki konusma birimleri ve hecelerin ozellikleri ile ilgilenir Prozodi duygusal durumlar ifade bicimi ifade soru veya emir ironi veya alayin varligi vurgu kontrast ve odak gibi ozellikleri yansitabilir Dilbilgisi veya kelime secimi tarafindan kodlanmayan dil unsurlarini yansitabilir FonolojiProzodik ozellikler tek bir parcadan daha buyuk konusma birimlerinin ozellikleri olduklari icin parcalar ustudur ancak tek bir parcanin bir heceyi veya hatta tum bir sozceyi olusturmasi mumkundur ornegin Ah Prozodik ozelliklerden bahsederken bir bireyin sesine ait kisisel ozellikler ornegin alisilmis perde araligi tonlama kaliplari vb ile anlami iletmek icin zit olarak kullanilan bagimsiz degisken prozodik ozellikler arasinda ayrim yapmak onemlidir ornegin ifadeler ve sorular arasindaki farki belirtmek icin perdedeki degisikliklerin kullanilmasi Bir bireye ait kisisel ozellikler dilsel olarak onemli degilken prozodik ozellikler onemlidir Prozodinin hangi yonlerinin tum dillerde bulundugu ve hangilerinin belirli dil ve lehcelere ozgu oldugu acik degildir Tonlama Bazi yazarlar or O Connor ve Arnold tonlamayi tamamen perde acisindan tanimlarken digerleri or Crystal tonlama olarak adlandirilan seyin aslinda birkac prozodik degiskenin bir karisimi oldugunu one surer Ingilizce tonlama biciminin genellikle uc yone dayandigi soylenir Konusmanin birimlere bolunmesi Belirli kelimelerin ve hecelerin vurgulanmasi Perde hareketi secimi or dusme veya yukselme Bunlar bazen tonalite tonisite ve ton ve topluca uc T olarak bilinir olarak bilinir Perdeyle ilgili ek bir varyasyon perde araligidir konusmacilar genis bir perde araliginda bu genellikle heyecanla iliskilendirilir diger zamanlarda ise dar bir aralikta konusabilirler Ingilizcenin anahtardaki degisiklikleri kullandigi soylenmistir kisinin tonlamasini perde araliginin daha yuksek veya daha alcak kismina kaydirmasinin belirli baglamlarda anlamli oldugu kabul edilmektedir Vurgu Algisal acidan vurgu bir heceyi one cikarma araci olarak islev gorur vurgu tek tek kelimelerle kelime vurgusu veya sozcuk vurgusu olarak adlandirilir veya daha buyuk konusma birimleriyle geleneksel olarak cumle vurgusu olarak anilir ancak daha uygun bir sekilde prozodik vurgu olarak adlandirilir iliskili olarak incelenebilir Vurgulu heceler cesitli degiskenler tarafindan kendi baslarina veya kombinasyon halinde belirgin hale getirilir Vurgu tipik olarak asagidakilerle iliskilidir perde belirginligi yani komsu hecelerden farkli bir perde seviyesi veya bir perde hareketi artan uzunluk sure artan ses yuksekligi dinamikler tinidaki farkliliklar Ingilizce de ve diger bazi dillerde vurgu sesli harf kalitesinin yonleriyle iliskilidir akustik karsiligi sesli harfin bicimlendirici frekanslari veya spektrumudur Vurgusuz unluler normalde kalite acisindan daha periferik olan vurgulu unlulere gore merkezilesme egilimindedir Vurguya yonelik bu ipuclari esit derecede guclu degildir Ornegin Cruttenden soyle yazar Algisal deneyler en azindan Ingilizcede uc ozelligin perde uzunluk ve ses yuksekligi heceleri on plana cikarmada bir onem olcegi olusturdugunu perdenin en etkili oldugunu ve ses yuksekliginin ise en az etkiledigini gostermistir Perde belirginligi ana faktor oldugunda ortaya cikan belirginlik genellikle vurgu yerine aksan olarak adlandirilir Vurgunun sozcukleri tanimlamadaki veya gramer ve sozdizimini yorumlamadaki rolu konusunda dilden dile onemli farkliliklar vardir Tempo Bakiniz tempo Ritim Ritim perde veya ses yuksekligi gibi prozodik bir degisken olmasa da bir dilin karakteristik ritmini o prozodik fonolojinin bir parcasi olarak ele almak olagandir Dillerin birbirini izleyen konusma birimlerinin zamanlamasinda bir duzenlilik sergiledigi bu duzenliligin essureklilik olarak anildigi ve her dilde uc ritmik turden birinin belirlenebilecegi siklikla ileri surulmustur vurgu zamanli burada heceler nispeten sabittir hece zamanli ardisik hecelerin surelerinin nispeten sabit oldugu ve mora zamanli ardisik moralarin surelerinin nispeten sabit oldugu Eszamanlilik makalesinde aciklandigi gibi bu iddia bilimsel kanitlarla desteklenmemistir Durak Konusma analizi genellikle duraklama uzunlugunu hesaba almaktadir Isitsel tereddutu sessiz duraklamalardan ayirt etmek bir zorluktur Sozcuk obeklerinin icindeki ve disindaki zit baglanti noktalari duraklamalarin belirlenmesine yardimci olabilir Cesitli doldurucu duraklama turleri vardir Kaliplasmis dil duraklama dolduruculari arasinda like Er ve Uhm bulunur ve ifade edici solunum duraklamalari ic cekme ve nefes almayi icerir Nefes almayla ilgili olmasina ragmen duraklamalar bazen yuksek bilgi icerigini belirtmek icin yerlestirilen Ingilizce reklam dis ses kopyasindaki tek tek kelimeler arasindaki bosluklarda oldugu gibi zit dilsel icerik icerebilir orn Kalite Hizmet Deger Kumeleme Duraklama veya duraklama eksikligi kelime gruplarinin veya parcalarinin algilanmasina katkida bulunur Ornekler arasinda deyim obek dilsel kurucular veya unlem yer alir Parcalar genellikle sozcuk ogelerini veya sabit ifade deyimlerini vurgular Parca parca prozodi herhangi bir tam ifadede mevcuttur ve sozdizimsel bir kategoriye karsilik gelebilir ancak zorunlu degildir Taninmis Ingiliz parcasi Know what I mean ortak kullanimda bitisik kelime hecelerinin eklemlenmesinin bulaniklasmasi veya aceleye getirilmesi nedeniyle tek bir kelime wada MEEN gibi gelmektedir boylece kelimeler arasindaki potansiyel acik baglantilari kapali baglanti noktalari hale getirmektedir