Lehçe ya da diyalekt, bir dilin belli bir coğrafî bölgedeki insanlar tarafından konuşulan çeşididir. Lehçe sözcüğü Türkçeye Arapçadan geçmiştir. Lehçe anlamında bazı sözlüklerde diyelek ve ağgan sözcükleri de bulunmaktadır.
Tanım
Lehçe, kendi kelime dağarcığı ve grameri olan sözel (sözlü veya işaretli olan; ama mutlaka yazılı olmayabilen) bir iletişim sistemidir. Diyalektle uğraşan bilim kolu ise diyalektoloji olarak adlandırılır. Lehçeyi konuşan kişilerin sayısı ve bölgenin büyüklüğü değişir. Bu yüzden geniş bir bölgede pek çok lehçe olabileceği gibi o lehçelerin konuşulduğu daha küçük bölgelerde de başka lehçeler olabilir.
Lehçe kavramı aşağıdaki ilgili kavramlardan ayrı tutulur:
- Sosyal grup dilleri (sosyolekt), bir dilin belli bir sosyal grup tarafından konuşulan çeşididir,
- Standart diller, genel kullanım için standartlaştırılmış dillerdir (örneğin yazım standartları),
- Jargon, belli bir meslek veya uzmanlık dalının özelleşmiş kelime hazinesi içeren dilidir,
- Argo, bir grup üyelerinin yabancılar tarafından anlaşılmamak için geliştirdiği, kendi ana dilleri veya lehçelerindeki standartlara uymayan kullanımlardır,
- Pidgin ve melez diller (creole) birbirinin dilini bilmeyen toplulukların anlaşabilmek için oluşturdukları karma dillerdir.
Bir dilin çeşitleri sadece gramer ve kelime hazineleri ile birbirinden ayrılmaz, ritim ve ahenk de dahil olmak üzere telaffuz ile de farklılık gösterebilir. Eğer farklılıklar telaffuz ve seslendirmeden ibaretse "lehçe" veya "çeşit" terimlerinden ziyade "şive" terimi kullanılır.
Sınırlı olmasından dolayı, tarihte yüzyıllarca dar bir bölgede konuşulan ağzın, mensup olduğu yazı dilinden ayrılıklar göstermesi olağandır. Çünkü yazı dili bir milletin kültürünün muhafazası için gelişmiş, başka dillerle münasebette bulunmuş, kendi kaideleri içinde yeni dil unsurları yaratmış, başka dillerden aldığı yabancı kelimeleri kanunlarına uydurmuş ve kendisine mensup ağızlarda hâkim olarak varlığını sürdürmüştür. Ağızların mensubu bulunduğu dille ayrıldığı noktaları takip etmek, yazılı mahallî metinler varsa mümkün olur. Ağızdaki gelişme, hep sözde kalması sebebiyle yazı diline nispetle daha hızlıdır. Bu yüzden bazen bir ağız ile mensubu bulunduğu kültür, yani yazı dili arasında büyük ayrılıklar ortaya çıkabilir. Günümüzde Rusya ve Türki cumhuriyetlerde her bölgede ayrı bir alfabe kullanılmaktadır. Böyle durumlarda aradaki ufak farklardan hareket edilerek zamanla aynı dilin başka iki şekli ortaya çıkar.
Ağzın zamana ve tekniğe tahammülü yoktur. Teknik, bir ağzın tespitinde ne kadar fayda sağlarsa, girdiği bölgenin ağzını da kaçınılmaz biçimde değiştirir. Bilhassa radyo, televizyon ve videonun girdiği yerlerde konuşma değişikliğe uğrar ve kültür, yani yazı dilinin bu vasıtalarla ağza tesiri bölge diyalektine hâkim olur. Böylece ağız, mensubu bulunduğu yazı diline katılmış olur. Bunun yanında bölgenin dışarıyla temas eden insanlarıyla, dar coğrafyada hayat süren insanları arasında da ağız yönünden farklar görülür. Dışarı gidenler bölge ağzına yabancı dil unsurları getirirler. Aynı durum, okuma yazma bilen ve bilmeyen insanlar için de söz konusudur. Okumuş yazmış insanların ağızlarında yazı dilinin tesiri çok fazladır. Okuma yazma bilmeyen kişiler ise ağızlarını muhafaza ederler.
Ağız, mensubu bulunduğu kültür dili ile aynı dile bağlı lehçe ve şiveler konusunda ipuçlarına sahiptir. Ayrıca bir dilin tarihteki gelişimi, diğer lehçe ve şivelerle mukayese imkânı da verir. Bunun yanında yazı dilinin beslenmesi ve geliştirilmesinde diyalektlerin, yani ağızların oynadığı rol büyüktür. Türkçenin diyalektleri henüz yeterince tespit edilmiş değildir, yaşayan ağızlar için bir arşivden de mahrumdur. Bazı Batı dillerinde bu ağızları takip etmek amacıyla hazırlanmıştır.
Tarihçe
Almanya
Almanya'da diyalekt çalışmaları 19. asırda başlamış olmasına rağmen temeli daha eskilere dayanır. Örneğin Luther halk dili kullanmıştır. Ama ülkedeki asıl diyalekt çalışmaları Jacob Grimm ile başlamıştır. J. Grimm tarihi dil araştırmalarıyla Alman diyalekt araştırmalarını sağlam bir yola sokmuştur. Almanya'da diyalekt araştırmalarına daha çok romantizmin dayandığı millî ve tarihi varlığa duyulan arzu sebep olmuştur. Böylece millî düşüncenin temeli sayılan dil üzerine Jacob Grimm, Franz Bopp ve Wilhelm von Humboldt çalışmalara başlamışlardır. Bavyeralı (1785-1852) de bölgesinin ağızlarını gramer bakımından incelemiş ve diyalektoloji (ağız çalışmaları)nin kurucusu olmuştur. Schmeller ağızları fonetik ve morfolojik (ses ve yapı) bakımından dilin eski çağlarını aydınlatan bir vasıta olarak kabul etmiştir. Bu bilginden sonra Almanya'da ağız incelemeleri ve araştırmalarının önde gelen hedefi ağızların tasnifini yapmak olmuştur. 1876 yılından sonra sesi esas alan gramerciler ortaya çıkmıştır. Bütün bu çalışmalar mahalli ağızların ses ve yapısı ile kelime servetini ve cümle yapısını ihtiva eden tasvirî gramerlerin yazılmasını sağlarken ağızlara has fonograf arşivlerinin meydana getirilmesi ve neticede 'in gayretleri ile Alman Devleti Dil Atlası'nın yapılması ile sonuçlanmıştır.
Fransa
Buna paralel olarak Fransa'da da diyalekt çalışmaları yapılmış ve Fransa Dil Atlası ortaya konmuştur. Fransa'da bu işi başlatanlar ve olmuş; ile öğrencisi E. Edmond da kurumsal hale getirmişlerdir. Son iki bilgin işe başlarken Almanya'daki çalışma ve tecrübelerden faydalanmış, ama vasıtasız bir metot takip etmiştir. Fransa'da 639 yer seçerek dil malzemesi derlemiş, ayrıca ağızlardaki kelime servetini toplamayı da ihmal etmemişlerdir. Neticede 1903 yılında Gilliéron ve Edmond Fransız Dil Atlası'nın elli ciltlik haritasını yayına muvaffak oldular. Eser milyondan fazla dil şeklini ihtiva ediyor ve 1920 haritadan meydana geliyordu.
Türkiye
Türkçe için bu araştırmalar, daha 11. asırda büyük Türk dilcisi ve Türkçe müdafii Kaşgarlı Mahmud'la başlamıştır. Kaşgarlı külliyatı, devrine göre bütün Türk lehçe ve şivelerini içine alır mahiyettedir. Türk diyalekti çalışmaları, Kaşgarlı'dan bu yana ele geçmemiş eserler hariç tutulursa Türkolog Wilhelm Radloff'a kadar durmuştur. Kaşgarlı Mahmud'un yolundan giden Radloff bilhassa Türkiye dışı Türklerinin ağız malzemelerini toplayarak bu alanda Türkolojinin önde gelen hadimi olmuştur. 10 cilt tutan Proben çeşitli Türk şivelerine ait diyalekt malzemesini ihtiva eder. Proben'in Türkiye ağızlarına ayrılan 7. cildinin toplamasını Macar yapmıştır.
Dil Kurumu'nun kurulmasıyla halk ağzına açılış başlamış, bir yandan bu kurum diğer yandan da üniversiteler olmak üzere diyalekt malzemeleri toplanmış, bu malzemelerin bir kısmı incelenerek adı altında on iki cilt olarak neşredilmiştir. Ancak Türk dilindeki uydurmacılık ve tasfiyecilik akımları, ağızlardan gelen kelime servetinin kültür dilinin içinde yeterince yer alamaması, girenlerin de çoğunlukla yanlış kullanılmasıyla sonuçlanmıştır. []
Anadolu ağızlarıyla ilgili Prof. Dr. Ahmet Caferoğlu'nun 8 ciltlik bir derlemesi vardır. Çeşitli üniversitelerde ağızlar üzerine doktora tezleri hazırlanmaktadır. Prof. Dr. Zeynep Korkmaz, Prof. Dr. ve Anadolu ve Bibliyografyası ile Prof. Dr. , Prof. Dr. Ali Akar bu konuda çalışmalar yapan bilim insanlarıdır. Anadolu ağızlarının sınıflandırılması ise kapsamlı biçimde ilk defa Prof. Dr. tarafından yapılmıştır.
Standart ve standart olmayan lehçeler
Standart lehçe (veya standartlaştırılmış lehçe veya "standart dil") kurumlar tarafından desteklenen bir lehçedir. Devlet tarafından tanınmak veya seçilmiş olmak, okullarda bir dilin "doğru" biçimi olarak sunulmak, "doğru" yazım ve telaffuzu belirten basılı dilbilgisi kitapları, sözlükler ve okul kitaplarının varlığı ve bu lehçeyi kullanan yaygın bir edebiyatın bulunması, standart lehçenin gördüğü desteğin örnekleri olarak sayılabilir. Örneğin Standart Amerikan İngilizcesi, Standart Britanya İngilizcesi ve Standart İngilizce dilinin standart lehçelerinden sayılabilir.
tam bir kelime hazinesi, gramer yapısı ve sentaksa sahip olsa da kurumsal desteğe sahip değildir.
"Lehçe" - "dil" ayrımı
Dilleri lehçelerden ayırt edici herkesçe kabul görmüş kıstaslar olmamakla beraber bu yönde kullanılan bazı düşünce sistemleri (paradigmalar) oluşmuştur. Bunlar bazen birbiriyle uyumsuz sonuçlar da doğurabilirler, kullanıcının bakış açısına bağlı olarak bu konuda tam bir ayrım yapmak subjektif olabilir.
Farklı diller çoğu zaman bazı nedenlerle dil değil lehçe olarak sınıflandırılır:
- Edebi dil değillerdir (veya öyle oldukları kabul görmüyordur) veya
- O dilin kullanıcılarının kendi devletleri yoktur veya
- O dilin prestiji yoktur.
Bazı dilbilimciler bu ayrım konusunda bir seçime bağlanmak istemedikleri zaman "idiom" terimini kullanırlar.
Antropolog dilbilimciler lehçeyi bir dilin belli bir 'dil topluluğu tarafından kullanılan şekli olur tanımlarlar. Bir başka deyişle, dil ile lehçe arasındaki fark, genel ve soyut ile, özel ve somut arasındaki farktır. Bu bakış açısına göre o dili kimse konuşmaz, herkes o dilin bir lehçesini konuşur. Belli bir lehçeyi "standart" veya "doğru" olarak kabul edenler aslında bu terimleri kullanarak sosyal bir ayrımı ifade ederler. Çoğu zaman standart dil bir toplumun seçkin sınıfının dilidir.
Prestijin o kadar önemli olmadığı toplumlarda "lehçe", bölgesel dil kullanım farklılıklarına işaret ederek yabancı birisinin geldiği yeri anlamaya yarar. Dilbilimciler bu anlamıyla lehçeden bahsederken genelde birbirini anlayabilen, "aynı şekilde" konuştuğunu düşünen geniş bir topluluk içinde ufak çeşitlilikleri kastederler.
Günümüz dilbilimcileri, bir dilin sosyal statüsünün sadece dilbilim kıstaslarıyla benimsenmediğini, tarihsel ve siyasi gelişmelerden de etkilendiğini bilirler. İsviçre'de konuşulan dili yazılı bir dil olmasına ve dolayısıyla lehçe değil dil olarak sayılmasına rağmen, İtalyancanın Alp dağlarındaki Lombardik lehçelerine çok benzer. Bunun zıddı bir örnek ise Çince için verilebilir, bu dilin çeşitlerini kullananlar konuşarak birbirlerini anlayamasalar da ortak bir edebi gelenek ve yazım standardına sahip oldukları için konuştukları ağızlar lehçe sayılır.
Siyasî etmenler
Siyasi gerçekler ve ideolojilere bağlı olarak konuşma çeşitlerinin lehçe veya dil olarak sınıflandırılması ve diğer konuşma türleriyle olan ilişkileri tartışmalı olabilir ve bu konuda yapılan sınıflamalar tutarsız olabilir. İngilizce ile Sırp-Hırvatça bu durumu örneklerler. İngilizce ve Sırp-Hırvatça'nın ikişer ana çeşidi (Britanya İngilizcesi ve Amerikan İngilizcesi ile Sırpça ve Hırvatça sırasıyla) vardır. Politik nedenlerden, bu çeşitlerin lehçe mi dil mi olduğu konusunda farklı görüşler vardır. Müttefik ülkelerde kullanılan Britanya ve Amerikan İngilizceleri hemen herkesçe tek bir dilin lehçeleri sayılırken Sırbistan ve Hırvatistan'ın standart dilleri, birbirlerinden İngilizcenin lehçeleri kadar farklı olmalarına karşın, özellikle bölgenin pek çok dilbilimcisi tarafından farklı diller sayılırlar. Bunun nedeni büyük ölçüde bu iki ülkenin dostlukla düşmanlık arasında gidip gelmesidir. Sırp-Hırvatça maddesi bu konuya daha ayrıntılı olarak değinmektedir.
Buna paralel örnekler çoktur. Makedonca, Bulgarca bilenler tarafından anlaşılabilir olması ve Bulgarcanın bir lehçesi sayılmasına rağmen Kuzey Makedonya'nde kendi başına bir dil ilân edilmiştir. Lübnan'da ise ülkenin Arap dünyası ile yakınlaşmasına karşı çıkan milliyetçi (ve Hristiyan) sağcı Partisi "" adlı bir dilin tanınmasını istemektedir ve hatta Arap alfabesi yerine antik Fenike alfabesinin kullanılmasını savunur.
Buna karşın Han Çincesinin konuşulan dilleri, Çin'de millî birliği sağlamak amacıyla Çincenin lehceleri sayılırlar.
"Dil nedir?" sorusunun cevaplanmasına etki eden siyasi faktörler o kadar çoktur ki, sosyo-kültürel bir yaklaşıma gitmeden, sadece dilbilimci bir tanım kullanmak imkânsız görünmektedir. Bu bağlamda Yidiş dilbilimci "Dil, ordusu ve donanması olan bir lehçedir" ("A shprakh iz a dialekt mit an armey un flot", "אַ שפראַך איז אַ דיאַלעקט מיט אַן אַרמײ און פֿלאָט", Yivo-bleter 25.1, 1945, sf. 13), diyerek dillerin asimilasyon yoluyla oluştuğunu ifade etmiştir. (Weinrich bu deyimin kendisine ait olmadığını belirtmiştir ama asıl kaynak bilinmemektedir.)
Tarihçi dilbilim bakış açısı
Çoğu tarihçi dilbilimci, her konuşma biçimini içinde geliştiği iletişim ortamının bir lehçesi olarak görür. Bu bakış açısına göre modern Latin dilleri Latincenin lehçeleridir, modern Yunanca antik Yunancanın bir lehçesidir. Bu paradigma sorunlu olabilir, çünkü kalıtsal ilişkileri birinci derecede önemli saymaktadır; oysa bir dilin lehçeleri karşılıklı olarak anlaşamayabilir. Ayrıca bir ana dil çeşitli lehçeler doğurunca bunlardan bazıları diğerlerinden daha hızlı gelişebilir. Bu durumda bir dilden türemiş üç lehçeden tarihsel olarak birbirinden uzak olan ikisi, yapısal olarak birbirine daha yakın olabilir. Modern Romen dillerinde bu örnek açıkça mevcuttur; İtalyanca ve İspanyolca karşılıklı anlaşabilir ama her iki dil de Fransızca ile anlaşamaz; oysa her iki dilin Fransızcaya olan kalıtsal yakınlığı birbirlerine olan kalıtsal yakınlıktan daha fazladır. Fransızca, İspanyolca ve İtalyancadan daha hızlı gelişmiştir.
Türkçede lehçe kavramını savunanlar da Tarihçi dilbilim bakış açısının etkisindedirler. Bu bakış açısına göre modern Türk dilleri, Göktürkçe'nin lehçeleridirler. Bu yüzden Çuvaşça, Yakutça ve Dolganca hariç diğerleri lehçedir. []
Diyalektolojide kavramlar
Karşılıklı anlaşma
Bazı uzmanlar lehçeleri dillerden ayırt etmek için lehçelerin karşılıklı anlaşabildiğini ama dillerin anlaşamadığını öne sürmüşlerdir. Bu fikir ilk göründüğü kadar bariz değildir. İtalyanca ve İspanyolca konuşanlar birbirlerini büyük ölçüde anlayabilmelerine rağmen İtalyancanın iki lehçesini konuşan Lombardlılar ve Sicilyalılar'ın birbirini anlaması çok daha zordur. Kürtçe'nin lehçeleri olan Kurmanci, Sorani, Kelhuri arasında da böyle bir sorun mevcuttur.
Çiftdillilik (Diglossia)
Bu konuda bir diğer sorun, bir toplumda birbiriyle yakından ilişkili, ama iki farklı sınıf tarafından konuşulan diller olması durumudur. Bunlardan biri genelde devlet dili, öbürü daha az prestijli halk dilidir.
Lehçe sürekliliği
Lehçe sürekliliği (continuum) coğrafî olarak yakın lehçelerin birbiriyle anlaşabilip, uzaklık arttıkça anlaşmanın azaldığı bir lehçeler grubudur. Bunun iyi bilinen bir örneği Afrikaansca-Felemenkçe--Almanca sürekliliğidir. Burada dört tane kabul görmüş edebî standarda ilaveten bu dilleri birbirine bağlayan çok sayıda lehçe vardır. Standart Hollandaca ve Almanca konuşanlar karşılıklı anlaşamasa da bu iki dili birbirine bağlayan bir lehçeler zinciri üzerinde coğrafî olarak komşu olan iki lehçe arasında bir anlaşma kopukluğu yoktur.
Benzer bir lehçeler ağı doğu Slav dilleri arasında görülür. Bunların arasında Rusça, Belarusça ve Ukrayna dili edebî standartlı dillerdir. Sırp-Hırvatça da dört ana lehçe ve üç edebi standartın bir ağı olarak görülebilir. Romen dilleri (Portekizce, Kastilya İspanyolcası, Katalanca, Galisyaca, Provensal, Fransızca, Oksitanca, Korsikaca, Sardinyaca, Sicilyaca, Romanç, Friulianca ve diğer İtalyan lehçeleri, Rumence ve diğerleri de başka lehçe sürekliliği oluştururlar.
Diasistem
Diasistem iki veya daha fazla standart hali olan tek bir dile denir. Bunun bir örneği veya Hindustani dilidir; Urdu ve Hindi olmak üzere iki standart çeşit içerir.
Çokmerkezlilik
Çokmerkezli bir dil birkaç standart çeşidi olan bir dildir, İngilizce, Almanca veya Çince gibi.
Ausbausprache - Abstandsprache - Dachsprache ayrımı
Avrupa dilbilimcileri arasında yaygın olup Anglosakson ülkelerde pek bilinmeyen bu yaklaşım, yukarıda belirtilen dil-lehçe ikilemini aşma amacıyla geliştirilmiştir. Konuşma çeşitlerini sınıflandırırken "dil" ve "lehçe" gibi yüklü sözcükleri kullanmak yerine (henüz) siyasi, kültürel veya duygusal çağrışımları olmayan - - sözcükleri kullanarak konuşma çeşitleri sınıflandırılmaktadır. Bu deyimler tartışmalı konulara taze bakış açısıyla bakılmasına fırsat verebilir.
Kaynakça
Dış bağlantılar
- , Türk Dil Kurumu, Ankara, 3 Ekim 1996
- Lehçe oluşum süreçleri ile ilgili olarak bk: Ali Akar, "Lehçe Oluşma Şartları ve Evreleri Bakımından Eski Türkiye Türkçesi", Türklük Bilimi Araştırmaları-Journal of Turkology Research, Uluslararası hakemli dergi, 28. Sayı/Volume, 2010-Güz/Autumn, ([1])
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Lehce ya da diyalekt bir dilin belli bir cografi bolgedeki insanlar tarafindan konusulan cesididir Lehce sozcugu Turkceye Arapcadan gecmistir Lehce anlaminda bazi sozluklerde diyelek ve aggan sozcukleri de bulunmaktadir TanimLehce kendi kelime dagarcigi ve grameri olan sozel sozlu veya isaretli olan ama mutlaka yazili olmayabilen bir iletisim sistemidir Diyalektle ugrasan bilim kolu ise diyalektoloji olarak adlandirilir Lehceyi konusan kisilerin sayisi ve bolgenin buyuklugu degisir Bu yuzden genis bir bolgede pek cok lehce olabilecegi gibi o lehcelerin konusuldugu daha kucuk bolgelerde de baska lehceler olabilir Lehce kavrami asagidaki ilgili kavramlardan ayri tutulur Sosyal grup dilleri sosyolekt bir dilin belli bir sosyal grup tarafindan konusulan cesididir Standart diller genel kullanim icin standartlastirilmis dillerdir ornegin yazim standartlari Jargon belli bir meslek veya uzmanlik dalinin ozellesmis kelime hazinesi iceren dilidir Argo bir grup uyelerinin yabancilar tarafindan anlasilmamak icin gelistirdigi kendi ana dilleri veya lehcelerindeki standartlara uymayan kullanimlardir Pidgin ve melez diller creole birbirinin dilini bilmeyen topluluklarin anlasabilmek icin olusturduklari karma dillerdir Bir dilin cesitleri sadece gramer ve kelime hazineleri ile birbirinden ayrilmaz ritim ve ahenk de dahil olmak uzere telaffuz ile de farklilik gosterebilir Eger farkliliklar telaffuz ve seslendirmeden ibaretse lehce veya cesit terimlerinden ziyade sive terimi kullanilir Sinirli olmasindan dolayi tarihte yuzyillarca dar bir bolgede konusulan agzin mensup oldugu yazi dilinden ayriliklar gostermesi olagandir Cunku yazi dili bir milletin kulturunun muhafazasi icin gelismis baska dillerle munasebette bulunmus kendi kaideleri icinde yeni dil unsurlari yaratmis baska dillerden aldigi yabanci kelimeleri kanunlarina uydurmus ve kendisine mensup agizlarda hakim olarak varligini surdurmustur Agizlarin mensubu bulundugu dille ayrildigi noktalari takip etmek yazili mahalli metinler varsa mumkun olur Agizdaki gelisme hep sozde kalmasi sebebiyle yazi diline nispetle daha hizlidir Bu yuzden bazen bir agiz ile mensubu bulundugu kultur yani yazi dili arasinda buyuk ayriliklar ortaya cikabilir Gunumuzde Rusya ve Turki cumhuriyetlerde her bolgede ayri bir alfabe kullanilmaktadir Boyle durumlarda aradaki ufak farklardan hareket edilerek zamanla ayni dilin baska iki sekli ortaya cikar Agzin zamana ve teknige tahammulu yoktur Teknik bir agzin tespitinde ne kadar fayda saglarsa girdigi bolgenin agzini da kacinilmaz bicimde degistirir Bilhassa radyo televizyon ve videonun girdigi yerlerde konusma degisiklige ugrar ve kultur yani yazi dilinin bu vasitalarla agza tesiri bolge diyalektine hakim olur Boylece agiz mensubu bulundugu yazi diline katilmis olur Bunun yaninda bolgenin disariyla temas eden insanlariyla dar cografyada hayat suren insanlari arasinda da agiz yonunden farklar gorulur Disari gidenler bolge agzina yabanci dil unsurlari getirirler Ayni durum okuma yazma bilen ve bilmeyen insanlar icin de soz konusudur Okumus yazmis insanlarin agizlarinda yazi dilinin tesiri cok fazladir Okuma yazma bilmeyen kisiler ise agizlarini muhafaza ederler Agiz mensubu bulundugu kultur dili ile ayni dile bagli lehce ve siveler konusunda ipuclarina sahiptir Ayrica bir dilin tarihteki gelisimi diger lehce ve sivelerle mukayese imkani da verir Bunun yaninda yazi dilinin beslenmesi ve gelistirilmesinde diyalektlerin yani agizlarin oynadigi rol buyuktur Turkcenin diyalektleri henuz yeterince tespit edilmis degildir yasayan agizlar icin bir arsivden de mahrumdur Bazi Bati dillerinde bu agizlari takip etmek amaciyla hazirlanmistir TarihceAlmanya Almanya da diyalekt calismalari 19 asirda baslamis olmasina ragmen temeli daha eskilere dayanir Ornegin Luther halk dili kullanmistir Ama ulkedeki asil diyalekt calismalari Jacob Grimm ile baslamistir J Grimm tarihi dil arastirmalariyla Alman diyalekt arastirmalarini saglam bir yola sokmustur Almanya da diyalekt arastirmalarina daha cok romantizmin dayandigi milli ve tarihi varliga duyulan arzu sebep olmustur Boylece milli dusuncenin temeli sayilan dil uzerine Jacob Grimm Franz Bopp ve Wilhelm von Humboldt calismalara baslamislardir Bavyerali 1785 1852 de bolgesinin agizlarini gramer bakimindan incelemis ve diyalektoloji agiz calismalari nin kurucusu olmustur Schmeller agizlari fonetik ve morfolojik ses ve yapi bakimindan dilin eski caglarini aydinlatan bir vasita olarak kabul etmistir Bu bilginden sonra Almanya da agiz incelemeleri ve arastirmalarinin onde gelen hedefi agizlarin tasnifini yapmak olmustur 1876 yilindan sonra sesi esas alan gramerciler ortaya cikmistir Butun bu calismalar mahalli agizlarin ses ve yapisi ile kelime servetini ve cumle yapisini ihtiva eden tasviri gramerlerin yazilmasini saglarken agizlara has fonograf arsivlerinin meydana getirilmesi ve neticede in gayretleri ile Alman Devleti Dil Atlasi nin yapilmasi ile sonuclanmistir Fransa Buna paralel olarak Fransa da da diyalekt calismalari yapilmis ve Fransa Dil Atlasi ortaya konmustur Fransa da bu isi baslatanlar ve olmus ile ogrencisi E Edmond da kurumsal hale getirmislerdir Son iki bilgin ise baslarken Almanya daki calisma ve tecrubelerden faydalanmis ama vasitasiz bir metot takip etmistir Fransa da 639 yer secerek dil malzemesi derlemis ayrica agizlardaki kelime servetini toplamayi da ihmal etmemislerdir Neticede 1903 yilinda Gillieron ve Edmond Fransiz Dil Atlasi nin elli ciltlik haritasini yayina muvaffak oldular Eser milyondan fazla dil seklini ihtiva ediyor ve 1920 haritadan meydana geliyordu Turkiye Turkce icin bu arastirmalar daha 11 asirda buyuk Turk dilcisi ve Turkce mudafii Kasgarli Mahmud la baslamistir Kasgarli kulliyati devrine gore butun Turk lehce ve sivelerini icine alir mahiyettedir Turk diyalekti calismalari Kasgarli dan bu yana ele gecmemis eserler haric tutulursa Turkolog Wilhelm Radloff a kadar durmustur Kasgarli Mahmud un yolundan giden Radloff bilhassa Turkiye disi Turklerinin agiz malzemelerini toplayarak bu alanda Turkolojinin onde gelen hadimi olmustur 10 cilt tutan Proben cesitli Turk sivelerine ait diyalekt malzemesini ihtiva eder Proben in Turkiye agizlarina ayrilan 7 cildinin toplamasini Macar yapmistir Dil Kurumu nun kurulmasiyla halk agzina acilis baslamis bir yandan bu kurum diger yandan da universiteler olmak uzere diyalekt malzemeleri toplanmis bu malzemelerin bir kismi incelenerek adi altinda on iki cilt olarak nesredilmistir Ancak Turk dilindeki uydurmacilik ve tasfiyecilik akimlari agizlardan gelen kelime servetinin kultur dilinin icinde yeterince yer alamamasi girenlerin de cogunlukla yanlis kullanilmasiyla sonuclanmistir kaynak belirtilmeli Anadolu agizlariyla ilgili Prof Dr Ahmet Caferoglu nun 8 ciltlik bir derlemesi vardir Cesitli universitelerde agizlar uzerine doktora tezleri hazirlanmaktadir Prof Dr Zeynep Korkmaz Prof Dr ve Anadolu ve Bibliyografyasi ile Prof Dr Prof Dr Ali Akar bu konuda calismalar yapan bilim insanlaridir Anadolu agizlarinin siniflandirilmasi ise kapsamli bicimde ilk defa Prof Dr tarafindan yapilmistir Standart ve standart olmayan lehcelerStandart lehce veya standartlastirilmis lehce veya standart dil kurumlar tarafindan desteklenen bir lehcedir Devlet tarafindan taninmak veya secilmis olmak okullarda bir dilin dogru bicimi olarak sunulmak dogru yazim ve telaffuzu belirten basili dilbilgisi kitaplari sozlukler ve okul kitaplarinin varligi ve bu lehceyi kullanan yaygin bir edebiyatin bulunmasi standart lehcenin gordugu destegin ornekleri olarak sayilabilir Ornegin Standart Amerikan Ingilizcesi Standart Britanya Ingilizcesi ve Standart Ingilizce dilinin standart lehcelerinden sayilabilir tam bir kelime hazinesi gramer yapisi ve sentaksa sahip olsa da kurumsal destege sahip degildir Lehce dil ayrimiDilleri lehcelerden ayirt edici herkesce kabul gormus kistaslar olmamakla beraber bu yonde kullanilan bazi dusunce sistemleri paradigmalar olusmustur Bunlar bazen birbiriyle uyumsuz sonuclar da dogurabilirler kullanicinin bakis acisina bagli olarak bu konuda tam bir ayrim yapmak subjektif olabilir Farkli diller cogu zaman bazi nedenlerle dil degil lehce olarak siniflandirilir Edebi dil degillerdir veya oyle olduklari kabul gormuyordur veya O dilin kullanicilarinin kendi devletleri yoktur veya O dilin prestiji yoktur Bazi dilbilimciler bu ayrim konusunda bir secime baglanmak istemedikleri zaman idiom terimini kullanirlar Antropolog dilbilimciler lehceyi bir dilin belli bir dil toplulugu tarafindan kullanilan sekli olur tanimlarlar Bir baska deyisle dil ile lehce arasindaki fark genel ve soyut ile ozel ve somut arasindaki farktir Bu bakis acisina gore o dili kimse konusmaz herkes o dilin bir lehcesini konusur Belli bir lehceyi standart veya dogru olarak kabul edenler aslinda bu terimleri kullanarak sosyal bir ayrimi ifade ederler Cogu zaman standart dil bir toplumun seckin sinifinin dilidir Prestijin o kadar onemli olmadigi toplumlarda lehce bolgesel dil kullanim farkliliklarina isaret ederek yabanci birisinin geldigi yeri anlamaya yarar Dilbilimciler bu anlamiyla lehceden bahsederken genelde birbirini anlayabilen ayni sekilde konustugunu dusunen genis bir topluluk icinde ufak cesitlilikleri kastederler Gunumuz dilbilimcileri bir dilin sosyal statusunun sadece dilbilim kistaslariyla benimsenmedigini tarihsel ve siyasi gelismelerden de etkilendigini bilirler Isvicre de konusulan dili yazili bir dil olmasina ve dolayisiyla lehce degil dil olarak sayilmasina ragmen Italyancanin Alp daglarindaki Lombardik lehcelerine cok benzer Bunun ziddi bir ornek ise Cince icin verilebilir bu dilin cesitlerini kullananlar konusarak birbirlerini anlayamasalar da ortak bir edebi gelenek ve yazim standardina sahip olduklari icin konustuklari agizlar lehce sayilir Siyasi etmenler Siyasi gercekler ve ideolojilere bagli olarak konusma cesitlerinin lehce veya dil olarak siniflandirilmasi ve diger konusma turleriyle olan iliskileri tartismali olabilir ve bu konuda yapilan siniflamalar tutarsiz olabilir Ingilizce ile Sirp Hirvatca bu durumu orneklerler Ingilizce ve Sirp Hirvatca nin ikiser ana cesidi Britanya Ingilizcesi ve Amerikan Ingilizcesi ile Sirpca ve Hirvatca sirasiyla vardir Politik nedenlerden bu cesitlerin lehce mi dil mi oldugu konusunda farkli gorusler vardir Muttefik ulkelerde kullanilan Britanya ve Amerikan Ingilizceleri hemen herkesce tek bir dilin lehceleri sayilirken Sirbistan ve Hirvatistan in standart dilleri birbirlerinden Ingilizcenin lehceleri kadar farkli olmalarina karsin ozellikle bolgenin pek cok dilbilimcisi tarafindan farkli diller sayilirlar Bunun nedeni buyuk olcude bu iki ulkenin dostlukla dusmanlik arasinda gidip gelmesidir Sirp Hirvatca maddesi bu konuya daha ayrintili olarak deginmektedir Buna paralel ornekler coktur Makedonca Bulgarca bilenler tarafindan anlasilabilir olmasi ve Bulgarcanin bir lehcesi sayilmasina ragmen Kuzey Makedonya nde kendi basina bir dil ilan edilmistir Lubnan da ise ulkenin Arap dunyasi ile yakinlasmasina karsi cikan milliyetci ve Hristiyan sagci Partisi adli bir dilin taninmasini istemektedir ve hatta Arap alfabesi yerine antik Fenike alfabesinin kullanilmasini savunur Buna karsin Han Cincesinin konusulan dilleri Cin de milli birligi saglamak amaciyla Cincenin lehceleri sayilirlar Dil nedir sorusunun cevaplanmasina etki eden siyasi faktorler o kadar coktur ki sosyo kulturel bir yaklasima gitmeden sadece dilbilimci bir tanim kullanmak imkansiz gorunmektedir Bu baglamda Yidis dilbilimci Dil ordusu ve donanmasi olan bir lehcedir A shprakh iz a dialekt mit an armey un flot א שפרא ך איז א דיא לעקט מיט א ן א רמײ און פ לא ט Yivo bleter 25 1 1945 sf 13 diyerek dillerin asimilasyon yoluyla olustugunu ifade etmistir Weinrich bu deyimin kendisine ait olmadigini belirtmistir ama asil kaynak bilinmemektedir Tarihci dilbilim bakis acisi Cogu tarihci dilbilimci her konusma bicimini icinde gelistigi iletisim ortaminin bir lehcesi olarak gorur Bu bakis acisina gore modern Latin dilleri Latincenin lehceleridir modern Yunanca antik Yunancanin bir lehcesidir Bu paradigma sorunlu olabilir cunku kalitsal iliskileri birinci derecede onemli saymaktadir oysa bir dilin lehceleri karsilikli olarak anlasamayabilir Ayrica bir ana dil cesitli lehceler dogurunca bunlardan bazilari digerlerinden daha hizli gelisebilir Bu durumda bir dilden turemis uc lehceden tarihsel olarak birbirinden uzak olan ikisi yapisal olarak birbirine daha yakin olabilir Modern Romen dillerinde bu ornek acikca mevcuttur Italyanca ve Ispanyolca karsilikli anlasabilir ama her iki dil de Fransizca ile anlasamaz oysa her iki dilin Fransizcaya olan kalitsal yakinligi birbirlerine olan kalitsal yakinliktan daha fazladir Fransizca Ispanyolca ve Italyancadan daha hizli gelismistir Turkcede lehce kavramini savunanlar da Tarihci dilbilim bakis acisinin etkisindedirler Bu bakis acisina gore modern Turk dilleri Gokturkce nin lehceleridirler Bu yuzden Cuvasca Yakutca ve Dolganca haric digerleri lehcedir kaynak belirtilmeli Diyalektolojide kavramlarKarsilikli anlasma Bazi uzmanlar lehceleri dillerden ayirt etmek icin lehcelerin karsilikli anlasabildigini ama dillerin anlasamadigini one surmuslerdir Bu fikir ilk gorundugu kadar bariz degildir Italyanca ve Ispanyolca konusanlar birbirlerini buyuk olcude anlayabilmelerine ragmen Italyancanin iki lehcesini konusan Lombardlilar ve Sicilyalilar in birbirini anlamasi cok daha zordur Kurtce nin lehceleri olan Kurmanci Sorani Kelhuri arasinda da boyle bir sorun mevcuttur Ciftdillilik Diglossia Bu konuda bir diger sorun bir toplumda birbiriyle yakindan iliskili ama iki farkli sinif tarafindan konusulan diller olmasi durumudur Bunlardan biri genelde devlet dili oburu daha az prestijli halk dilidir Lehce surekliligi Lehce surekliligi continuum cografi olarak yakin lehcelerin birbiriyle anlasabilip uzaklik arttikca anlasmanin azaldigi bir lehceler grubudur Bunun iyi bilinen bir ornegi Afrikaansca Felemenkce Almanca surekliligidir Burada dort tane kabul gormus edebi standarda ilaveten bu dilleri birbirine baglayan cok sayida lehce vardir Standart Hollandaca ve Almanca konusanlar karsilikli anlasamasa da bu iki dili birbirine baglayan bir lehceler zinciri uzerinde cografi olarak komsu olan iki lehce arasinda bir anlasma kopuklugu yoktur Benzer bir lehceler agi dogu Slav dilleri arasinda gorulur Bunlarin arasinda Rusca Belarusca ve Ukrayna dili edebi standartli dillerdir Sirp Hirvatca da dort ana lehce ve uc edebi standartin bir agi olarak gorulebilir Romen dilleri Portekizce Kastilya Ispanyolcasi Katalanca Galisyaca Provensal Fransizca Oksitanca Korsikaca Sardinyaca Sicilyaca Romanc Friulianca ve diger Italyan lehceleri Rumence ve digerleri de baska lehce surekliligi olustururlar Diasistem Diasistem iki veya daha fazla standart hali olan tek bir dile denir Bunun bir ornegi veya Hindustani dilidir Urdu ve Hindi olmak uzere iki standart cesit icerir Cokmerkezlilik Cokmerkezli bir dil birkac standart cesidi olan bir dildir Ingilizce Almanca veya Cince gibi Ausbausprache Abstandsprache Dachsprache ayrimi Avrupa dilbilimcileri arasinda yaygin olup Anglosakson ulkelerde pek bilinmeyen bu yaklasim yukarida belirtilen dil lehce ikilemini asma amaciyla gelistirilmistir Konusma cesitlerini siniflandirirken dil ve lehce gibi yuklu sozcukleri kullanmak yerine henuz siyasi kulturel veya duygusal cagrisimlari olmayan sozcukleri kullanarak konusma cesitleri siniflandirilmaktadir Bu deyimler tartismali konulara taze bakis acisiyla bakilmasina firsat verebilir Kaynakca a b c d e f g h Anderson Stephen R 2012 Languages a very short introduction 1 bas Oxford B K Oxford University Press ISBN 978 0199590599 Kubbealti Lugati TDK Dilbilim Terimleri Sozlugu Es ve Yakin Anlamli Kelimeler Sozlugu Oxford University Press bab la Ingilizce Turkce SozlukDis baglantilar Turk Dil Kurumu Ankara 3 Ekim 1996 Lehce olusum surecleri ile ilgili olarak bk Ali Akar Lehce Olusma Sartlari ve Evreleri Bakimindan Eski Turkiye Turkcesi Turkluk Bilimi Arastirmalari Journal of Turkology Research Uluslararasi hakemli dergi 28 Sayi Volume 2010 Guz Autumn 1