Geceyarısı Çocukları (İng. Midnight's Children), Hint asıllı yazar Selman Rüşdi'nin romanıdır. Hindistan'ın bağımsızlığına kavuştuktan sonra yazılan yapıt, Hindistan yazınında bu özelliğinden dolayı önemli bir yer tutar. İlk baskısı 1981 yılında gerçekleşmiştir. Yazar romanın yazılışından 25 yıl sonra yeni bir önsöz eklemiştir.
Midnight's Children | |
Türkçe baskının kapağı | |
Yazar | Selman Rüşdi |
---|---|
Ülke | İngiltere |
Dil | İngilizce |
Yayım | 1981 |
Yayımcı | Random House Trade Paperback |
Sayfa | 533 |
ISBN |
Hindistan'ın bağımsızlığıyla yakın tarihinin işlendiği yapıt ilk basıldığı yılda Man Booker Ödülü'nü kazanmıştır. TIME dergisi tarafından 1923'ten beri yayımlanmış en iyi 100 İngilizce roman arasında gösterilmiştir.
Konusu
Geceyarısı Çocukları, 15 Ağustos 1947'de bağımsızlığına kavuşan Hindistan'ın bağımsızlığının öncesinde ve sonrasında olan olayların yerine bir biçimde işlenmesidir. Yapıtın kahramanı ve anlatıcısı olağanüstü bir burnu ve uza duyum yeteneği olan Salem Sinai'dir. Romanın ilk bölümü Sinai ailesinin köklerine özgü olayları ve Hindistan'ın bağımsızlığına değin gerçekleşen olayları irdeleyip, bunları yazınsal ve yerine bir biçimde birbirlerine bağlar. Salem Hindistan'ın bağımsızlığına kavuştuğu anda doğmuştur. Daha o andan başlayarak, Salem Sinai, ortak doğum günü olan "ikizi" Hindistan'ın ve kendisinin yaşadıkları olaylar arasındaki göz ardı edilemez koşutlukları dile getirir.
Yaklaşık on yaşlarındayken, Salem, kendisi de olmak üzere, 15 Ağustos 1947 geceyarısı ile sabah bir arasında doğan tüm çocukların özel güçlerle donanmış olduklarını keşfeder. Salem çocukluk yıllarının büyük bir bölümünü benzer güçleri olan öteki çocuklarla bağlantıya geçip, onların iletişmelerini olanaklı kılan bir kurultayı toparlamaya çalışarak geçirir. Her ne kadar Geceyarısı Çocukları Kurultayı'ndaki tartışmalar çocukların olağanüstü yeteneklerini yarıştırmalarını konu alsa da, Hindistan'ın bağımsızlığının ilk yıllarında yüzleştiği kültürel, dinsel, dilsel ve politik çatışmalarını da göz ardı edilemez bir biçimde yanında getirir. Salem bu kurultaylarda, uza duyum özelliklerini kullanarak değişik coğrafyalardan gelmiş tüm çocukları düşünsel düzeyde bir araya getirip, bu olağanüstü yeteneklerin anlamını irdelemeye çalışır.
Salem'in müslüman ailesi bağımsızlıktan yıllar sonra Pakistan'a göç eder. Hindistan-Pakistan savaşı sırasında ailesinin büyük çoğunluğunu bir hava saldırısı sonucunda yitiren Salem, belleğini kaybetmesine neden olan bir kaza geçirir ve kendisini Pakistan ordusunda köpeği andıran bir biçimde koku yoluyla iz bulabilen bir çaşıt konumunda çalışırken bulur. Burada da, Salem'in yaşamı Hindistan'ın tarihini etkilemekte ve 1971 Doğu Pakistan-Batı Pakistan savaşını biçimlendirmektedir.
Pakistan ordusundayken Salem belleğine geri kavuşup, bağımsızlığını yeni kazanan Bangladeş'e gider ve burada çocukluk arkadaşlarıyla ve artık büyümüş birkaç Geceyarısı Çocukları'yla karşılaşır. Bunlardan biriyle yasal olmayan yollarla Yeni Delhi'ye dönüp, kentte sokak göstericileri ve komünistlerin yaşadığı yoksul kenar mahallelerinden birine bu arkadaşıyla karısı olarak yerleşir. Bu sıralarda Hindistan'ın politik dengesizlikleri sürmektedir ve İndira Gandhi yönetiminin ilân ettigi olağanüstü hâl sonucu Salem ve oğlu Sanjay "temizlik" amacıyla tutuklanır. Hindistan'ın rejimine karşı gözdağı olarak nitelenen tüm geceyarısı çocukları tutuklanıp olağanüstü yeteneklerinin sonraki kuşaklara aktarılmasını önlemek için tek tek kısırlaştırılır. İndira Gandhi rejimi gerçekte de nüfus düzenlemesi çerçevesinde birçok kısırlaştırma ameliyatını düzenlemiştir. Yazar, yapıtında gerçeklerle olan bu benzerlikleri su yüzeyine çıkararak taşlama yapmaktadır.
Salem'in tutukevinde yatarken aktardığı görüşler yalnız İndira Gandhi'nin rejimine iğneleyici eleştiriler yöneltmekle kalmayıp, ayrıca kahramanın, Selman Rüşdi'nin okuyucularına "tanrı gücüyle çatışma" olarak betimlediği çabalarını da işlemektedir.
Olağanüstü hâlin son bulmasıyla Salem gibi tüm Geceyarısı Çocuklarının da yetenekleri son bulmuş ve Salem'in Hindistan'ın tarihiyle ilgili yapacak, onu yönlendirecek bir amacı kalmamıştır. Bunun üzerine Salem kendi (ve ikizi Hindistan'ın) yaşamını yazmaya koyulur ve bu yapıtını gelecekte (kendisinin tıpkı geçmişte olduğu gibi) Hindistan'ın tarihiyle özdeşleşeceğine inandığı oğluna adar.
Ana temalar
Yazarın öbür romanlarında da ağır basan büyülü gerçekçilik kavramı yapıta yön verir; Hindistan'ın tarihi büyülü bir biçimde romanın kahramanı Salem Sinai'nin yaşamındaki olaylara koşut olarak ilerler.
Yapıtın anlatısal çatısı, Salem'in yaşam öyküsünü sözlü bir biçimde gelecekteki karısı Padma'ya aktarmasını içerir. Kahramanın kendini birinci ağızdan anlatması, yerli Hint kültürünü çağrıştırıp, Binbir Gece Masalları'ndaki anlatım biçimini andırır. Binbir Gece Masalları'yla olan bir başka benzerlik de, tıpkı ilkinde olduğu gibi Geceyarısı Çocukları'nda da baş gösteren büyülü gerçekçiliktir.
Yapıt aynı zamanda, yazarın kendi çocukluk yıllarını, Bombay'a olan duygulanımını ve Hindistan'ın keşmekeş ortamını da içinde barındırır. İngilizce'yi olağanüstü bir yaratıcılıkla işleyip, bunu yerli Hint dilleriyle iç içe geçirebilen yapıt, geleneksel Hint-İngiliz yazınından kendini ayırabilmiştir. Hindistan kültüründeki yapıtlarda yer alan "Bir varmış, bir yokmuş" gibi kalıpları, "Radha ile Krişna, Rama ile Sita, Leyla ile Mecnun; ayrıca (Batı'dan etkilendiğimizi göz ardı edemeyeceğimiz icin) Romeo ile Jülyet ve Spencer ve Tracy ve Katharine Hepburn" biçiminde dillendirerek Geceyarısı Çocukları Hindistan'ın ve Batı Kültürünün öğelerini (Hindistan'daki dini ve öykü sanatını, Batı'daki dramı ve sinema sanatını) âdeta birbirleriyle örer. Rüşdi böylece yerli ve yabancı kültürlerin bağımsızlığını yeni kazanmış Hindistan'ın üzerindeki etkilerini de açığa vurmuş olur.
Yazarın 2006 baskısındaki önsözü
Selman Rüşdi, kitabın ilk basılmasından 25 yıl sonra yapıta yeni bir önsöz eklemiştir. Bu önsözünde kitabın ilk yazılmasının ardından türlü yayımcıların yapıt üzerindeki eleştirilerine yer verir. Yazarın aynı zamanda bir arkadaşı da olan yayımcı Liz Calder yapıtın ilk taslağını okuduktan sonra Rüşdi'ye uzun romanlardan önce, kısa öykü yazma üzerinde çalışmasını önermiştir. Bunun gibi sert eleştirilerin yanında, yazar ayrıca daha yapıcı eleştiriler de almıştır. Yine aynı yayımcı Liz Calder, yazarın kendisinin 'iki büyük yanlışlık" olarak nitelendirdiği iki öğeyi değiştirtmiştir.
İlki, yapıtta Salem Sinai'nin anlattıklarını yazarak kaydeden Padma kişiliği dışında, yaşam öyküsünün ikinci bir dinleyicisi olan gazeteci bir kadın da bulunmaktaydı. Liz Calder ve çalışma arkadaşları bu ikinci dinleyicinin gereksiz olduğuna karar vermişlerdir.
İkinci öğe ise, yazar romanını ilk yazdığında, 1965 yılındaki Hindistan-Pakistan savaşını anlatırken bir anda Bangladeş savaşının sonlarına atlamıştır ve sonrasında bu savaşa geri dönüp Salem Sinai'nin bu çatışmadaki oynadığı rolü işlemiştir. Yayımcı Liz Calder, yapıtın bu bölümlerinde zaman dizinindeki atlamaların okuyucunun romanı anlamasını çok güçleştireceğini düşünmüş ve yazardan romanın bu bölümlerini yeniden düzenlemesini istemiştir.
Yazar bu iki büyük değişiklik için Liz Calder'a çok teşekkür borcu olduğunu bildirip, yayımcıların bir romanın izlenimini oluşturmada ne denli önemli payları olduğunu da vurgulamıştır.
Yazar önsözünde ayrıca bu yapıtını yazmadan önce bir telif hakları şirketinde çalıştığını ve yapıtına daha çok süre ayırmak için şirketten ayrılmak durumunda kaldığını da belirtmiştir. İstifasını verirken işvereni ona "zam mı istiyorsun?" diye sorduğunda, hayır yanıtını verip, amacının ileride bir yazar olmak olduğunu söylemiştir. Yapıt Man Booker Ödülü'nü kazandığında, eski işvereni ona çektiği telgrafta "içimizden birisi başardı" demiştir.
Yazar önsözünde romanının Hindistan'da ve Batı'da ne denli değişik biçimlerde karşılandığını da vurgulamaktadır. Batı okuyucuları yapıtı daha çok bir fantezi olarak algılarken, Hindistan'daki okuyucu kitle ise yapıtı oldukça gerçekçi ve bir bakıma Hindistan'ın yakın tarih kitabı olarak nitelemiştir.
Yasal gelişmeler
Yapıtın ilk baskısından üç yıl sonra İndira Gandhi, romanda geçen tek bir tümceden dolayı yazara dava açmıştır. Bu tümce yapıtın 28. bölümünde yer almaktaydı:
Bayan Gandhi'nin oğlu Sanjay'in, annesini, boşlamalarından dolayı babasının ölümünden sorumlu tuttuğu; ve bunun, onun annesinin üzerinde kırılamaz bir baskı yapmasına neden olup, böylece annesinin ondan hiçbir şeyi esirgeyemeyecek duruma geldiği çoğu kez söylenmiştir.
Yapıtın basımından önce, yayınevinin avukatları romanda bunun gibi İndira Gandhi'yi konu alan eleştirilerden duydukları kaygıları yazara bildirmiş ve yazardan kendilerine bu eleştirileri açıklayıp destekleyebilen bir mektup yazmasını istemişlerdir. Yazar, romanda bu tümce dışındaki Gandhi ile ilgili tüm öteki eleştirileri destekleyebilmiştir. Ancak bu cümleyi de bir dedikodu havasında yazdığını açıklayarak savunmuştur.
Bunlara karşın dava hiç yargıevine kadar gelmemiştir. Gandhi yazardan yalnızca bu tümceyi romanından çıkarmasını istemiş ve bu tümce dışında yapıttaki başka hiçbir söz üzerine yasal işlem başlatmamıştır. Yazar, yapıtın bu tek tümce dışında olağanüstü hal ile ilgili içerdiği yüzlerce cümleye Gandhi'nin tepki vermemesini de değerlendirerek bu tümceyi çıkarmayı kabul etmiştir.
Kişilikler
- Salim Sina: Romanın başkişisi ve aynı zamanda anlatıcısı olan Salem Sina, uza duyum yeteneğine ve olağanüstü burna sahiptir. Hindistan'ın bağımsızlığına kavuştuğu anlarda doğan 1001 olağanüstü çocuktan biridir. Yaşamının Hindistan'ın yakın tarihini biçimlendirdiğini öne sürmekte ve bunları gelecekteki karısı Padma'ya yazdırmaktadır.
- Cemile: Salim'in kız kardeşidir olan Cemile, Salim tarafından "Bakır Maymun" takma adıyla anılmaktadır. Sesiyle ünlendikten sonra, ayrıca "Şarkıcı Cemile" olarak da anılmaya başlanmıştır.
- Adem Aziz: Salim Sina'nin dedesidir. Roman, bu kişiliğin Almanya'da tıp eğitimini almasından sonra, vatanı Keşmir'e dönmesiyle başlar. Daha Salim Sina'nın doğmasına yaklaşık otuz yıl vardır. Yapıtın en başında, Adem Aziz'in haddinden fazla haşmetli olan burnu namaz kılarken, secaddenin altındaki bir tümseğe çarpması sonucu yamulur. Salim, kendi olağanüstü burnunun dedesinden bir nevi bir kalıt olduğunu düşünür.
- Nesim Ghani: Adem Aziz'le Almanya'dan doktor olarak dönmesinden kısa bir süre sonra evlenir. Bu evlenmede, babasının büyük bir rolü vardır: kızının sürekli hasta olduğunu ileri sürerek Adem'i evine çağıran babası, dine uygun olmadığı gerekçesiyle, kızının "hasta olan yeri" dışında bütün vücudunu delinmiş bir çarşafla örter (dolayısıyla yapıtın ilk bölümünün adı "Delik Çarşaf"tır) ve evlenmelerine dek böyle "münasebetleşirler." Yıllar sonra Nesim, ailede başat kişilik konumundadır ve torunu Salim tarafından "Saygın Ana" olarak anılır. Bu kişilik yapıttaki sürekli "adı ne o kör olasıcanın" deyişiyle karşımıza çıkar.
- Padma Mangroli: Yapıtta Salim'in sevgilisi, nişanlısı ve gelecekteki karısı olacak olan kişiliktir. Salim'in anlattıklarının dinleyicisi ve kâğıda döken kişidir. Salim yaşadıklarını anlatırken sık sık Padma'nın adetâ onayını almak, kendi hissetiklerini, düşüncelerini Padma'nın anlayışla karşılamasını ister.
- Mümtaz (Emine): Salim'in annesidir. Gençken adını Emine olarak değiştirir. Salim'in babası Ahmed Sina ile evli olan Emine, evliliklerine çok özen gösterip, kocasını sevmeye çok uğraşmıştır ve kendisini zorlamıştır. Ahmed Sina'yla olan evliliği sırasında, ilk evliliğini yaptığı Nadir Han ile birliktelik yaşamıştır.
- Ahmed Sina: Salim'in babasıdır. Salim'in doğduğu gün küçük bir kaza sonucu ayak başparmağını kırmasıyla anılan kişilik, romanın ilerleyen sayfalarında da bir türlü düzelmeyen işleri yüzünden sorunlardan bir türlü kurtulamaz.
- Nadir Han: Mümtaz'ın ilk kocası ve ozan. Başlarda, Adem Aziz'in kızlarından Emerald ile birliktedir. Aynı zamanda Hindistan'ın bağımsızlığından önceki zamanlardaki sosyalist devrim harekâtının başı Mian Abdullah'ın ("Sinek Kuşu" lakabıyla anılır) yardımcılarındandır. Abdullah'a suikast düzenlenmesi üzerine, Nadir Han, Azizler'in evinin bodrum katına sığınır ve üç yıl boyunca böyle yaşar. Bu sırada Mümtaz ve Nadir Han, birbirlerine aşık olup evlenirler. Ancak, daha sonra Nadir Han sığındığı evden kaçmak zorunda kalır. Bunun üzerine, Mümtaz Ahmed Sina ile tanışır ve adını Emine olarak değiştirir.
- Aliye: Emine'nın kız kardeşi, Salim'in büyük teyzesidir. Kız kardeşi Emine'nın kocası Ahmet'i sevmekte ve bundan dolayı Emine'ye yönelik sürekli kıskançlık duymaktadır. Yapıtın ilerleye bölümlerinde bu öç alma isteğini Emineler'ın kendisine konuk olarak kalmaya geldikleri zamanlarda yemeklerini metaforik olarak öç duygusu katarak pişirerek, "zehirleyerek" gerçekleştirmeye çalışır.
- Hanif: Salim'in amcası Hanif, gençliğinde üne kavuşmuş bir film yazarıdır. Yaşamının ilerleyen yıllarında mesleğinden doyumsuzluk duyduğu için intar eder.
- Emerald: Salim'in teyzesi, Mümtaz'ın kardeşidir. Binbaşı Zülfikar ile evlenir.
- Mian Abdullah: "Sinek kuşu" olarak da bilinen kişilik, bağımsızlık öncesinde sosyalist devrim harekâtının başıdır. Suikast sonucu öldülür.
- Binbaşı Zülfikar: Emerald'ın kocası. Hindistan ordusunda binbaşı rütbesindedir.
- William Methwold: Sina ailesine Bombay'daki yeni evlerini satan İngiliz'dir. Hindistan'ın bağımsızlığına kavuşmadan hemen önceki yıllarda, tüm öbür İngilizler gibi Hindistan'da olan mal varlıklarını elinden çıkarması gerekir. Bunun için fiyatını iyice indirmiştir ve Salim'in ailesini evini almaya ikna etmek için apartmandaki öbür Hintlerle tanıştırmıştır.
- Evie Lili Burns: Salim'in çocukluk aşkıdır. Avustralya asıllı Kanada göçmeni olan Evie, Salim'e o büyük olağanüstü burnundan dolayı hiç ilgi duymamış ve eline geçen her fırsatta Salim'i aşağılayarak onunla alay etmiştir.
Kaynakça
- ^ 100 best English-language novels from 1923 to the present 25 Nisan 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., TIME Magazine, 15 Eylül 2008 tarihinde erişildi.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Geceyarisi Cocuklari Ing Midnight s Children Hint asilli yazar Selman Rusdi nin romanidir Hindistan in bagimsizligina kavustuktan sonra yazilan yapit Hindistan yazininda bu ozelliginden dolayi onemli bir yer tutar Ilk baskisi 1981 yilinda gerceklesmistir Yazar romanin yazilisindan 25 yil sonra yeni bir onsoz eklemistir Geceyarisi CocuklariMidnight s ChildrenTurkce baskinin kapagiYazarSelman RusdiUlkeIngiltereDilIngilizceYayim1981YayimciRandom House Trade PaperbackSayfa533ISBN978 0 8129 7653 3 Hindistan in bagimsizligiyla yakin tarihinin islendigi yapit ilk basildigi yilda Man Booker Odulu nu kazanmistir TIME dergisi tarafindan 1923 ten beri yayimlanmis en iyi 100 Ingilizce roman arasinda gosterilmistir KonusuGeceyarisi Cocuklari 15 Agustos 1947 de bagimsizligina kavusan Hindistan in bagimsizliginin oncesinde ve sonrasinda olan olaylarin yerine bir bicimde islenmesidir Yapitin kahramani ve anlaticisi olaganustu bir burnu ve uza duyum yetenegi olan Salem Sinai dir Romanin ilk bolumu Sinai ailesinin koklerine ozgu olaylari ve Hindistan in bagimsizligina degin gerceklesen olaylari irdeleyip bunlari yazinsal ve yerine bir bicimde birbirlerine baglar Salem Hindistan in bagimsizligina kavustugu anda dogmustur Daha o andan baslayarak Salem Sinai ortak dogum gunu olan ikizi Hindistan in ve kendisinin yasadiklari olaylar arasindaki goz ardi edilemez kosutluklari dile getirir Yaklasik on yaslarindayken Salem kendisi de olmak uzere 15 Agustos 1947 geceyarisi ile sabah bir arasinda dogan tum cocuklarin ozel guclerle donanmis olduklarini kesfeder Salem cocukluk yillarinin buyuk bir bolumunu benzer gucleri olan oteki cocuklarla baglantiya gecip onlarin iletismelerini olanakli kilan bir kurultayi toparlamaya calisarak gecirir Her ne kadar Geceyarisi Cocuklari Kurultayi ndaki tartismalar cocuklarin olaganustu yeteneklerini yaristirmalarini konu alsa da Hindistan in bagimsizliginin ilk yillarinda yuzlestigi kulturel dinsel dilsel ve politik catismalarini da goz ardi edilemez bir bicimde yaninda getirir Salem bu kurultaylarda uza duyum ozelliklerini kullanarak degisik cografyalardan gelmis tum cocuklari dusunsel duzeyde bir araya getirip bu olaganustu yeteneklerin anlamini irdelemeye calisir Salem in musluman ailesi bagimsizliktan yillar sonra Pakistan a goc eder Hindistan Pakistan savasi sirasinda ailesinin buyuk cogunlugunu bir hava saldirisi sonucunda yitiren Salem bellegini kaybetmesine neden olan bir kaza gecirir ve kendisini Pakistan ordusunda kopegi andiran bir bicimde koku yoluyla iz bulabilen bir casit konumunda calisirken bulur Burada da Salem in yasami Hindistan in tarihini etkilemekte ve 1971 Dogu Pakistan Bati Pakistan savasini bicimlendirmektedir Pakistan ordusundayken Salem bellegine geri kavusup bagimsizligini yeni kazanan Banglades e gider ve burada cocukluk arkadaslariyla ve artik buyumus birkac Geceyarisi Cocuklari yla karsilasir Bunlardan biriyle yasal olmayan yollarla Yeni Delhi ye donup kentte sokak gostericileri ve komunistlerin yasadigi yoksul kenar mahallelerinden birine bu arkadasiyla karisi olarak yerlesir Bu siralarda Hindistan in politik dengesizlikleri surmektedir ve Indira Gandhi yonetiminin ilan ettigi olaganustu hal sonucu Salem ve oglu Sanjay temizlik amaciyla tutuklanir Hindistan in rejimine karsi gozdagi olarak nitelenen tum geceyarisi cocuklari tutuklanip olaganustu yeteneklerinin sonraki kusaklara aktarilmasini onlemek icin tek tek kisirlastirilir Indira Gandhi rejimi gercekte de nufus duzenlemesi cercevesinde bircok kisirlastirma ameliyatini duzenlemistir Yazar yapitinda gerceklerle olan bu benzerlikleri su yuzeyine cikararak taslama yapmaktadir Salem in tutukevinde yatarken aktardigi gorusler yalniz Indira Gandhi nin rejimine igneleyici elestiriler yoneltmekle kalmayip ayrica kahramanin Selman Rusdi nin okuyucularina tanri gucuyle catisma olarak betimledigi cabalarini da islemektedir Olaganustu halin son bulmasiyla Salem gibi tum Geceyarisi Cocuklarinin da yetenekleri son bulmus ve Salem in Hindistan in tarihiyle ilgili yapacak onu yonlendirecek bir amaci kalmamistir Bunun uzerine Salem kendi ve ikizi Hindistan in yasamini yazmaya koyulur ve bu yapitini gelecekte kendisinin tipki gecmiste oldugu gibi Hindistan in tarihiyle ozdeslesecegine inandigi ogluna adar Ana temalarYazarin obur romanlarinda da agir basan buyulu gercekcilik kavrami yapita yon verir Hindistan in tarihi buyulu bir bicimde romanin kahramani Salem Sinai nin yasamindaki olaylara kosut olarak ilerler Yapitin anlatisal catisi Salem in yasam oykusunu sozlu bir bicimde gelecekteki karisi Padma ya aktarmasini icerir Kahramanin kendini birinci agizdan anlatmasi yerli Hint kulturunu cagristirip Binbir Gece Masallari ndaki anlatim bicimini andirir Binbir Gece Masallari yla olan bir baska benzerlik de tipki ilkinde oldugu gibi Geceyarisi Cocuklari nda da bas gosteren buyulu gercekciliktir Yapit ayni zamanda yazarin kendi cocukluk yillarini Bombay a olan duygulanimini ve Hindistan in kesmekes ortamini da icinde barindirir Ingilizce yi olaganustu bir yaraticilikla isleyip bunu yerli Hint dilleriyle ic ice gecirebilen yapit geleneksel Hint Ingiliz yazinindan kendini ayirabilmistir Hindistan kulturundeki yapitlarda yer alan Bir varmis bir yokmus gibi kaliplari Radha ile Krisna Rama ile Sita Leyla ile Mecnun ayrica Bati dan etkilendigimizi goz ardi edemeyecegimiz icin Romeo ile Julyet ve Spencer ve Tracy ve Katharine Hepburn biciminde dillendirerek Geceyarisi Cocuklari Hindistan in ve Bati Kulturunun ogelerini Hindistan daki dini ve oyku sanatini Bati daki drami ve sinema sanatini adeta birbirleriyle orer Rusdi boylece yerli ve yabanci kulturlerin bagimsizligini yeni kazanmis Hindistan in uzerindeki etkilerini de aciga vurmus olur Yazarin 2006 baskisindaki onsozuSelman Rusdi kitabin ilk basilmasindan 25 yil sonra yapita yeni bir onsoz eklemistir Bu onsozunde kitabin ilk yazilmasinin ardindan turlu yayimcilarin yapit uzerindeki elestirilerine yer verir Yazarin ayni zamanda bir arkadasi da olan yayimci Liz Calder yapitin ilk taslagini okuduktan sonra Rusdi ye uzun romanlardan once kisa oyku yazma uzerinde calismasini onermistir Bunun gibi sert elestirilerin yaninda yazar ayrica daha yapici elestiriler de almistir Yine ayni yayimci Liz Calder yazarin kendisinin iki buyuk yanlislik olarak nitelendirdigi iki ogeyi degistirtmistir Ilki yapitta Salem Sinai nin anlattiklarini yazarak kaydeden Padma kisiligi disinda yasam oykusunun ikinci bir dinleyicisi olan gazeteci bir kadin da bulunmaktaydi Liz Calder ve calisma arkadaslari bu ikinci dinleyicinin gereksiz olduguna karar vermislerdir Ikinci oge ise yazar romanini ilk yazdiginda 1965 yilindaki Hindistan Pakistan savasini anlatirken bir anda Banglades savasinin sonlarina atlamistir ve sonrasinda bu savasa geri donup Salem Sinai nin bu catismadaki oynadigi rolu islemistir Yayimci Liz Calder yapitin bu bolumlerinde zaman dizinindeki atlamalarin okuyucunun romani anlamasini cok guclestirecegini dusunmus ve yazardan romanin bu bolumlerini yeniden duzenlemesini istemistir Yazar bu iki buyuk degisiklik icin Liz Calder a cok tesekkur borcu oldugunu bildirip yayimcilarin bir romanin izlenimini olusturmada ne denli onemli paylari oldugunu da vurgulamistir Yazar onsozunde ayrica bu yapitini yazmadan once bir telif haklari sirketinde calistigini ve yapitina daha cok sure ayirmak icin sirketten ayrilmak durumunda kaldigini da belirtmistir Istifasini verirken isvereni ona zam mi istiyorsun diye sordugunda hayir yanitini verip amacinin ileride bir yazar olmak oldugunu soylemistir Yapit Man Booker Odulu nu kazandiginda eski isvereni ona cektigi telgrafta icimizden birisi basardi demistir Yazar onsozunde romaninin Hindistan da ve Bati da ne denli degisik bicimlerde karsilandigini da vurgulamaktadir Bati okuyuculari yapiti daha cok bir fantezi olarak algilarken Hindistan daki okuyucu kitle ise yapiti oldukca gercekci ve bir bakima Hindistan in yakin tarih kitabi olarak nitelemistir Yasal gelismelerYapitin ilk baskisindan uc yil sonra Indira Gandhi romanda gecen tek bir tumceden dolayi yazara dava acmistir Bu tumce yapitin 28 bolumunde yer almaktaydi Bayan Gandhi nin oglu Sanjay in annesini boslamalarindan dolayi babasinin olumunden sorumlu tuttugu ve bunun onun annesinin uzerinde kirilamaz bir baski yapmasina neden olup boylece annesinin ondan hicbir seyi esirgeyemeyecek duruma geldigi cogu kez soylenmistir Yapitin basimindan once yayinevinin avukatlari romanda bunun gibi Indira Gandhi yi konu alan elestirilerden duyduklari kaygilari yazara bildirmis ve yazardan kendilerine bu elestirileri aciklayip destekleyebilen bir mektup yazmasini istemislerdir Yazar romanda bu tumce disindaki Gandhi ile ilgili tum oteki elestirileri destekleyebilmistir Ancak bu cumleyi de bir dedikodu havasinda yazdigini aciklayarak savunmustur Bunlara karsin dava hic yargievine kadar gelmemistir Gandhi yazardan yalnizca bu tumceyi romanindan cikarmasini istemis ve bu tumce disinda yapittaki baska hicbir soz uzerine yasal islem baslatmamistir Yazar yapitin bu tek tumce disinda olaganustu hal ile ilgili icerdigi yuzlerce cumleye Gandhi nin tepki vermemesini de degerlendirerek bu tumceyi cikarmayi kabul etmistir KisiliklerSalim Sina Romanin baskisisi ve ayni zamanda anlaticisi olan Salem Sina uza duyum yetenegine ve olaganustu burna sahiptir Hindistan in bagimsizligina kavustugu anlarda dogan 1001 olaganustu cocuktan biridir Yasaminin Hindistan in yakin tarihini bicimlendirdigini one surmekte ve bunlari gelecekteki karisi Padma ya yazdirmaktadir Cemile Salim in kiz kardesidir olan Cemile Salim tarafindan Bakir Maymun takma adiyla anilmaktadir Sesiyle unlendikten sonra ayrica Sarkici Cemile olarak da anilmaya baslanmistir Adem Aziz Salim Sina nin dedesidir Roman bu kisiligin Almanya da tip egitimini almasindan sonra vatani Kesmir e donmesiyle baslar Daha Salim Sina nin dogmasina yaklasik otuz yil vardir Yapitin en basinda Adem Aziz in haddinden fazla hasmetli olan burnu namaz kilarken secaddenin altindaki bir tumsege carpmasi sonucu yamulur Salim kendi olaganustu burnunun dedesinden bir nevi bir kalit oldugunu dusunur Nesim Ghani Adem Aziz le Almanya dan doktor olarak donmesinden kisa bir sure sonra evlenir Bu evlenmede babasinin buyuk bir rolu vardir kizinin surekli hasta oldugunu ileri surerek Adem i evine cagiran babasi dine uygun olmadigi gerekcesiyle kizinin hasta olan yeri disinda butun vucudunu delinmis bir carsafla orter dolayisiyla yapitin ilk bolumunun adi Delik Carsaf tir ve evlenmelerine dek boyle munasebetlesirler Yillar sonra Nesim ailede basat kisilik konumundadir ve torunu Salim tarafindan Saygin Ana olarak anilir Bu kisilik yapittaki surekli adi ne o kor olasicanin deyisiyle karsimiza cikar Padma Mangroli Yapitta Salim in sevgilisi nisanlisi ve gelecekteki karisi olacak olan kisiliktir Salim in anlattiklarinin dinleyicisi ve kagida doken kisidir Salim yasadiklarini anlatirken sik sik Padma nin adeta onayini almak kendi hissetiklerini dusuncelerini Padma nin anlayisla karsilamasini ister Mumtaz Emine Salim in annesidir Gencken adini Emine olarak degistirir Salim in babasi Ahmed Sina ile evli olan Emine evliliklerine cok ozen gosterip kocasini sevmeye cok ugrasmistir ve kendisini zorlamistir Ahmed Sina yla olan evliligi sirasinda ilk evliligini yaptigi Nadir Han ile birliktelik yasamistir Ahmed Sina Salim in babasidir Salim in dogdugu gun kucuk bir kaza sonucu ayak basparmagini kirmasiyla anilan kisilik romanin ilerleyen sayfalarinda da bir turlu duzelmeyen isleri yuzunden sorunlardan bir turlu kurtulamaz Nadir Han Mumtaz in ilk kocasi ve ozan Baslarda Adem Aziz in kizlarindan Emerald ile birliktedir Ayni zamanda Hindistan in bagimsizligindan onceki zamanlardaki sosyalist devrim harekatinin basi Mian Abdullah in Sinek Kusu lakabiyla anilir yardimcilarindandir Abdullah a suikast duzenlenmesi uzerine Nadir Han Azizler in evinin bodrum katina siginir ve uc yil boyunca boyle yasar Bu sirada Mumtaz ve Nadir Han birbirlerine asik olup evlenirler Ancak daha sonra Nadir Han sigindigi evden kacmak zorunda kalir Bunun uzerine Mumtaz Ahmed Sina ile tanisir ve adini Emine olarak degistirir Aliye Emine nin kiz kardesi Salim in buyuk teyzesidir Kiz kardesi Emine nin kocasi Ahmet i sevmekte ve bundan dolayi Emine ye yonelik surekli kiskanclik duymaktadir Yapitin ilerleye bolumlerinde bu oc alma istegini Emineler in kendisine konuk olarak kalmaya geldikleri zamanlarda yemeklerini metaforik olarak oc duygusu katarak pisirerek zehirleyerek gerceklestirmeye calisir Hanif Salim in amcasi Hanif gencliginde une kavusmus bir film yazaridir Yasaminin ilerleyen yillarinda mesleginden doyumsuzluk duydugu icin intar eder Emerald Salim in teyzesi Mumtaz in kardesidir Binbasi Zulfikar ile evlenir Mian Abdullah Sinek kusu olarak da bilinen kisilik bagimsizlik oncesinde sosyalist devrim harekatinin basidir Suikast sonucu oldulur Binbasi Zulfikar Emerald in kocasi Hindistan ordusunda binbasi rutbesindedir William Methwold Sina ailesine Bombay daki yeni evlerini satan Ingiliz dir Hindistan in bagimsizligina kavusmadan hemen onceki yillarda tum obur Ingilizler gibi Hindistan da olan mal varliklarini elinden cikarmasi gerekir Bunun icin fiyatini iyice indirmistir ve Salim in ailesini evini almaya ikna etmek icin apartmandaki obur Hintlerle tanistirmistir Evie Lili Burns Salim in cocukluk askidir Avustralya asilli Kanada gocmeni olan Evie Salim e o buyuk olaganustu burnundan dolayi hic ilgi duymamis ve eline gecen her firsatta Salim i asagilayarak onunla alay etmistir Kaynakca 100 best English language novels from 1923 to the present 25 Nisan 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde TIME Magazine 15 Eylul 2008 tarihinde erisildi