Bilişsel nöropsikoloji, beynin yapısı ve işlevinin belirli psikolojik süreçlerle nasıl ilişkili olduğunu anlamayı amaçlayan bilişsel psikolojinin bir dalıdır. Bilişsel psikoloji, zihinsel süreçlerin yeni anılar saklama ve üretme, dil üretme, insanları ve nesneleri tanıma, akıl ve problem çözme yeteneğimizin bilişsel yeteneklerimizden nasıl sorumlu olduğunu inceleyen bilimdir. Bilişsel nöropsikoloji, normal bilişsel işlevsellik modellerinin çıkarımını sağlamak amacıyla beyin hasarı veya nörolojik hastalığın bilişsel etkilerini incelemeye özel bir vurgu yapar. Kanıtlar, beyin bölgelerinde eksiklik gösteren ve çift ayrışma sergileyen hastaların beyin hasarlı bireysel vaka çalışmalarına dayanmaktadır. Çifte ayrışma iki hasta ve iki görevi içerir. Bir hasta bir görevde bozulmuş, diğerinde normal iken, diğer hasta ilk görevde normal, diğerinde ise bozulmuştur. Örneğin, A hastası basılı sözcükleri okumada başarısız olmasına rağmen konuşulan sözcükleri normal şekilde anlıyor olabilir. Öte yandan B hastası yazılı sözcükler anlamada normal ve konuşulan sözcükleri anlamada başarısız olacaktır. Bilim insanları bu bilgiyi, sözcük anlama için nasıl tek bir bilişsel modülün olduğunu açıklamak için yorumlayabilirler. Bunun gibi çalışmalardan araştırmacılar, beynin farklı alanlarının son derece uzmanlaşmış olduğunu ortaya koyuyor. Bilişsel nöropsikoloji, beyin hasarlı hastalarla da ilgilenen bilişsel sinirbilimden ayırt edilebilir, ancak bilişsel süreçlerin altında yatan sinirsel mekanizmaları ortaya çıkarmaya odaklanmıştır.
Tarihçe
Bilişsel nöropsikolojinin kökleri, 19. yüzyılın ikinci yarısında başlayan dil bozukluğuna yaklaşım gösteren diyagramdadır. Afazinin, beyin hasarının konumuna bağlı olarak farklı biçimler aldığı keşfi, beyin işlevini anlamak için güçlü bir çerçeve sağlamıştır.
1861'de Paul Broca, tek bir saçmalık kelime olan "Tan" dışında suskun olan afazi bir hastayı post-mortem çalıştığını bildirdi. Broca, sol frontal lobun bir alanının hasar gördüğünü gösterdi. Tan konuşma üretemediği, ancak yine de anlayabildiği için, Broca bu alanın konuşma üretimi için uzmanlaşabileceğini ve dil becerilerinin bu kortikal alanda yerelleştirilebileceğini savundu. Broca, birkaç hafta sonra başka bir hasta olan Lelong üzerinde de benzer bir çalışma yaptı. Tan gibi Lelong konuşmayı anlayabiliyordu, ancak aynı 5 kelimeyi tekrar edebiliyordu. Beynini inceledikten sonra Broca, Lelong'un hastası Tan'la yaklaşık olarak aynı bölgede bir lezyonu olduğunu fark etti. Ayrıca afazi ile incelediği 25'ten fazla hastada hepsinin sol frontal lobda lezyonları olduğunu, ancak beynin sağ yarıküresinde hasar olmadığını fark etti. Bundan sonra, konuşma işlevinin muhtemelen beynin sol yarıküresinin aşağı frontal girusunda, şu anda Broca bölgesi olarak bilinen bir bölgede lokalize olduğu sonucuna vardı.
Karl Wernicke daha sonra temporal lobda konuşabilen ancak kendilerine söylenenleri anlayamayan ve potansiyel olarak birbirine bağlı iki dil merkezi için kanıt sağlayarak hasarı olan hastaları bildirdi. Bu klinik açıklamalar Lichtheim tarafından bir dil organizasyonu teorisine entegre edildi. Daha sonra bu modeller Dejerine'nin okuma, Liepmann'ın hareket teorisi ve Lissauer'in 1890 nesne tanıma hesabı ve Lewandowsky ve Stadelmann'ın 1908 hesaplama hesabını bilgilendirmek için kullanıldı ve geliştirildi.
Bununla birlikte, 20. yüzyılın başlarında, nörologları yapan şemanın aşırı kesin açıklamalarına bir tepki görüldü. Pierre Marie, 1906'da Broca'nın alanlarına dair önceki kanıtlara karşı sonuçlara itiraz etti ve Henry Head 1926 serebral lokalizasyonunun tüm alanına saldırdı.
Modern bilişsel nöropsikoloji bilimi, 1960'larda Broca ve Wernicke'nin görüşlerinin hala klinik olarak anlamlı olduğunu gösteren nörolog Norman Geschwind'in görüşleri ile ortaya çıktı. Disiplinin bir diğer uyarıcısı, “Bilişsel Devrim” ve 20. yüzyılın ortalarında davranışçılığa bir tepki olarak ortaya çıkan artan bilişsel psikoloji bilimi idi. 1950'lerin ortalarında psikologlar, zihinsel bilgi işleme sistemlerinin yapısının bilimsel olarak kabul edilebilir yollarla araştırılabileceğini kabul ettiler. Sadece konuşma ve dil çalışmalarından değil, aynı zamanda seçici ilgi alanlarından elde edilen deneysel verileri açıklamak için yeni bilişsel işleme modelleri geliştirdiler ve uyguladılar. Bilişsel psikologlar ve klinik nöropsikologlar, bu bozuklukları daha iyi anlamak için daha fazla araştırma işbirliği geliştirdiler. Nöropsikolojinin yeniden doğuşu, Marshall & Newcombe'dan (1966) okuma ve Warrington & Shallice'den (1969) bellekte iki seminal ortak çalışma makalesinin yayınlanmasıyla işaretlendi. Daha sonra, Elizabeth Warrington, Brenda Milner, Tim Shallice, Alan Baddeley ve Lawrence Weiskrantz gibi öncülerin çalışmaları, nörolojik hastaların bilişsel psikologlar için önemli bir veri kaynağı olduğunu gösterdi.
Nöropsikolojinin tamamen yeniden kurulması on yıldan daha az sürdü. Nöropsikolojide daha fazla başarı elde edildi: nöropsikolojiyi bilişsel bir yaklaşımla tartışan ilk büyük kitabın kurulması, 1980'de 1977'de Oxford'daki konuyla ilgili bilimsel bir toplantıdan sonra Deep Disleksi ve Bilişsel Nöropsikoloji dergisinin doğuşu ve 1988 yılında ilk nöropsikoloji, İnsan Bilişsel Nöropsikoloji ders kitabının yayınlanması.
Özel bir ilgi alanı hafıza idi. Temporal korteks ve orta beyin bölgelerindeki hipokampüs yaralanmaları nedeniyle amnezi olan hastalar (özellikle mamiller cisimler erken ilgi çekmiştir. Şiddetli amnezi vakası olan bir hasta, bir önceki günün olaylarını (epizodik bellek) bırakıp odadan çıkıp geri dönerse, kontrol pilotuyla buluşmayı hatırlayamayacak, ancak yine de ayakkabılarını nasıl bağlayabileceklerini öğrenebilecekler (prosedürel bellek), birkaç saniye sayı dizisi (hatırlamak kısa süreli hafıza veya çalışma belleği) ve tarihsel olayları okulda (öğrendikleri çağırmak mümkün semantik hafızada). Aksine, hastalar uzun süreli hafıza fonksiyonlarını korurken kısa süreli hafıza yeteneklerini kaybedebilirler. Nöropsikoloji alanında lezyonları ve beynin belirli alanları ve işlevleri üzerindeki etkilerini inceleyen bu gibi birçok çalışma yapılmıştır.
Önceden hasta HM olarak bilinen amnezik hasta Henry Molaison üzerinde yapılan çalışmalar, modern bilişsel nöropsikolojinin başlangıcı olmasa da, öncüllerinden bazıları olarak belirtilir. Molaison medial temporal loblarının bir kısmını 1953'te inatçı epilepsiyi tedavi etmek için cerrahi olarak çıkarmıştı. Hipokampüsün çoğu medial temporal loblarla birlikte çıkarıldı. Tedavi, tehlikeli nöbetlerini azaltmada başarılı oldu, ancak onu derin ama seçici bir amnezi ile bıraktı. Ameliyattan sonra, Molaison 1929'daki borsa çöküşü gibi ameliyattan önceki bazı büyük olayları hatırlayabildi, ancak başkaları hakkında karıştırıldı ve artık yeni anılar oluşturamadı. Bu tesadüfi deney, bilim insanlarına beynin farklı bellek türlerini nasıl işlediğini gösterdi. Molaison'un bozulması ameliyattan kaynaklandığından, beyninin hasarlı kısımları biliniyordu, doğru nörogörüntüleme yaygınlaşmadan bir süre önce genellikle bilinmeyen bilgiler. Bilim adamları, yeni anıların yaratılmasında hipokampusa ihtiyaç duyulurken, eskilerinin geri kazanılmasında gerekli olmadığı sonucuna vardı; bunlar iki ayrı süreçtir. Ayrıca, her ikisi de Molaison'dan çıkarılan alanların hipokampüs ve medial temporal loblarının kısa süreli belleği uzun süreli belleğe dönüştürmekten sorumlu alanlar olduğunu fark ettiler.
Bilişsel nöropsikolojinin ilk çalışmalarının çoğu, beyin patolojisinin ayrıntılı lokalizasyonuna sınırlı referansla gerçekleştirildi. nispeten belirsizdi ve diğer anatomik temelli teknikler de sınırlıydı. 1990'ların sonlarına kadar birçok araştırmacının vurgusu, yaralanmanın bulunduğu yer yerine bilişsel eksiklik desenlerinin analiziydi. Ayrıntılı anatomik verilerin olmamasına rağmen, okuma, dil ve hafıza çalışmalarının bir takım önemli etkileri olmuştur. Birincisi, belirli bilişsel süreçlerin (dil gibi) diğerlerinden ayrı olarak zarar görebileceğidir ve bu nedenle farklı ve bağımsız bilişsel (ve nöral) süreçlerle ele alınabilir. (Dile bilişsel nöropsikolojik yaklaşım hakkında daha fazla bilgi için, diğerleri arasında Eleanor Saffran'a bakınız. İkincisi, bu tür işlemlerin beynin belirli bölgelerinde lokalize olabilmesidir. Bu iddiaların her ikisi de bir dereceye kadar tartışmalı olsa da, etki, psikoloji ve sinirbilim arasındaki ilişkiyi anlamanın potansiyel olarak verimli bir yolu olarak beyin hasarına odaklanmaya yol açtı.
Yöntemler
Bilişsel nöropsikoloji içinde kilit bir yaklaşım, tek vaka çalışmalarını ve ayrışmayı bilişsel işlev teorilerini test etme aracı olarak kullanmak olmuştur. Örneğin, bir teori, okuma ve yazmanın tek bir bilişsel süreçten kaynaklanan farklı beceriler olduğunu belirtirse, beyin hasarından sonra yazabilen, okuyamayan veya okuyamayan, ancak yazmayan bir insanı bulmak mümkün olmamalıdır. Becerilerdeki bu seçici bozulma, beynin farklı bölümlerinin farklı süreçler için uzmanlaştığını ve dolayısıyla bilişsel sistemlerin ayrılabilir olduğunu göstermektedir.
Filozof Jerry Fodor bilişsel nöropsikolojide özellikle etkilidir, özellikle de zihnin ya da en azından belirli bölümlerinin bağımsız modüller halinde organize edilebileceği düşüncesiyle. Bilişsel becerilerin bağımsız olarak zarar görebileceğine dair kanıtlar, bu teoriyi bir dereceye kadar destekliyor gibi görünse de, zihnin bazı yönlerinin (örneğin inanç gibi) modüler olması muhtemel değildir. Katı bir işlevselci olan Fodor, beynin nörolojik özelliklerinin bilişsel özellikleri üzerinde herhangi bir etkisi olduğu fikrini reddeder ve bilişsel nöropsikolojinin tüm disiplininden şüphelenir.
İyileştirilmiş nörogörüntüleme teknikleriyle, daha önce keşfedilmemiş fonksiyonel ilişkilerin araştırılmasına izin veren sinir sisteminin tam olarak hangi bölümlerinin hasar gördüğünü bilerek bozulma örüntülerini ilişkilendirmek mümkün olmuştur (lezyon yöntemi). Çağdaş bilişsel nöropsikoloji, daha geniş nöropsikoloji biliminden ve bilişsel nörobilim gibi alanlardan aynı teknik ve teknolojileri kullanır. Bunlar beyin fonksiyonlarını veya psikolojik performansı ölçmek için beyin görüntüleme, elektrofizyoloji ve nöropsikolojik testleri içerebilir. Bilişsel nöropsikolojide kullanışlı teknoloji pozitron emisyon tomografisi (PET) ve fonksiyonel manyetik rezonans görüntülemeyi (fMRI) içerir. Bu teknikler, beyindeki kan akışını ölçerek belirli bilişsel görevleri yerine getirmekten sorumlu beyin alanlarını tanımlamayı mümkün kılar. PET taramaları beyindeki düşük seviyeli radyasyonu algılar ve 3 boyutlu görüntüler üretirken, bir fMRI manyetik sinyal üzerinde çalışır ve “beyni haritalamak” için kullanılır. Elektroensefalografi (EEG) beynin elektriksel aktivitesini kaydeder ve milisaniye boyunca meydana gelen değişiklikleri belirleyebilir. EEG sıklıkla epilepsili hastalarda nöbet aktivitesini tespit etmek için kullanılır.
Bilişsel nöropsikoloji ilkeleri, örneğin sanrıların çalışmasının bize normal inancın işlevi hakkında ne söyleyebileceğini anlamak amacıyla akıl hastalığına uygulanmıştır. Bu nispeten genç alan bilişsel nöropsikiyatri olarak bilinir.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Michael S. Gazzaniga (17 Nisan 2000). Cognitive Neuroscience (İngilizce). Wiley-Blackwell. ISBN . 15 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Şubat 2020.
- ^ Harlow (1868). "Recovery from the Passage of an Iron Bar through the Head". 2 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Şubat 2020.
- ^ a b c Coltheart, M. (2008).
- ^ Carlson, Neil R. (2013).
- ^ Miller, G. A. (2003).
- ^ Shallice, Tim. (1988). From Neuropsychology to Mental Structure. Cambridge: Cambridge University Press. ISBN . OCLC 668200194.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bilissel noropsikoloji beynin yapisi ve islevinin belirli psikolojik sureclerle nasil iliskili oldugunu anlamayi amaclayan bilissel psikolojinin bir dalidir Bilissel psikoloji zihinsel sureclerin yeni anilar saklama ve uretme dil uretme insanlari ve nesneleri tanima akil ve problem cozme yetenegimizin bilissel yeteneklerimizden nasil sorumlu oldugunu inceleyen bilimdir Bilissel noropsikoloji normal bilissel islevsellik modellerinin cikarimini saglamak amaciyla beyin hasari veya norolojik hastaligin bilissel etkilerini incelemeye ozel bir vurgu yapar Kanitlar beyin bolgelerinde eksiklik gosteren ve cift ayrisma sergileyen hastalarin beyin hasarli bireysel vaka calismalarina dayanmaktadir Cifte ayrisma iki hasta ve iki gorevi icerir Bir hasta bir gorevde bozulmus digerinde normal iken diger hasta ilk gorevde normal digerinde ise bozulmustur Ornegin A hastasi basili sozcukleri okumada basarisiz olmasina ragmen konusulan sozcukleri normal sekilde anliyor olabilir Ote yandan B hastasi yazili sozcukler anlamada normal ve konusulan sozcukleri anlamada basarisiz olacaktir Bilim insanlari bu bilgiyi sozcuk anlama icin nasil tek bir bilissel modulun oldugunu aciklamak icin yorumlayabilirler Bunun gibi calismalardan arastirmacilar beynin farkli alanlarinin son derece uzmanlasmis oldugunu ortaya koyuyor Bilissel noropsikoloji beyin hasarli hastalarla da ilgilenen bilissel sinirbilimden ayirt edilebilir ancak bilissel sureclerin altinda yatan sinirsel mekanizmalari ortaya cikarmaya odaklanmistir Tarihce Demirin kavitesinden gectigi yonu temsil eden kafatasinin onden ve yandan gorunusu Bilissel noropsikolojinin kokleri 19 yuzyilin ikinci yarisinda baslayan dil bozukluguna yaklasim gosteren diyagramdadir Afazinin beyin hasarinin konumuna bagli olarak farkli bicimler aldigi kesfi beyin islevini anlamak icin guclu bir cerceve saglamistir 1861 de Paul Broca tek bir sacmalik kelime olan Tan disinda suskun olan afazi bir hastayi post mortem calistigini bildirdi Broca sol frontal lobun bir alaninin hasar gordugunu gosterdi Tan konusma uretemedigi ancak yine de anlayabildigi icin Broca bu alanin konusma uretimi icin uzmanlasabilecegini ve dil becerilerinin bu kortikal alanda yerellestirilebilecegini savundu Broca birkac hafta sonra baska bir hasta olan Lelong uzerinde de benzer bir calisma yapti Tan gibi Lelong konusmayi anlayabiliyordu ancak ayni 5 kelimeyi tekrar edebiliyordu Beynini inceledikten sonra Broca Lelong un hastasi Tan la yaklasik olarak ayni bolgede bir lezyonu oldugunu fark etti Ayrica afazi ile inceledigi 25 ten fazla hastada hepsinin sol frontal lobda lezyonlari oldugunu ancak beynin sag yarikuresinde hasar olmadigini fark etti Bundan sonra konusma islevinin muhtemelen beynin sol yarikuresinin asagi frontal girusunda su anda Broca bolgesi olarak bilinen bir bolgede lokalize oldugu sonucuna vardi Karl Wernicke daha sonra temporal lobda konusabilen ancak kendilerine soylenenleri anlayamayan ve potansiyel olarak birbirine bagli iki dil merkezi icin kanit saglayarak hasari olan hastalari bildirdi Bu klinik aciklamalar Lichtheim tarafindan bir dil organizasyonu teorisine entegre edildi Daha sonra bu modeller Dejerine nin okuma Liepmann in hareket teorisi ve Lissauer in 1890 nesne tanima hesabi ve Lewandowsky ve Stadelmann in 1908 hesaplama hesabini bilgilendirmek icin kullanildi ve gelistirildi Broca bolgesi ve Wernicke bolgesi Bununla birlikte 20 yuzyilin baslarinda norologlari yapan semanin asiri kesin aciklamalarina bir tepki goruldu Pierre Marie 1906 da Broca nin alanlarina dair onceki kanitlara karsi sonuclara itiraz etti ve Henry Head 1926 serebral lokalizasyonunun tum alanina saldirdi Modern bilissel noropsikoloji bilimi 1960 larda Broca ve Wernicke nin goruslerinin hala klinik olarak anlamli oldugunu gosteren norolog Norman Geschwind in gorusleri ile ortaya cikti Disiplinin bir diger uyaricisi Bilissel Devrim ve 20 yuzyilin ortalarinda davranisciliga bir tepki olarak ortaya cikan artan bilissel psikoloji bilimi idi 1950 lerin ortalarinda psikologlar zihinsel bilgi isleme sistemlerinin yapisinin bilimsel olarak kabul edilebilir yollarla arastirilabilecegini kabul ettiler Sadece konusma ve dil calismalarindan degil ayni zamanda secici ilgi alanlarindan elde edilen deneysel verileri aciklamak icin yeni bilissel isleme modelleri gelistirdiler ve uyguladilar Bilissel psikologlar ve klinik noropsikologlar bu bozukluklari daha iyi anlamak icin daha fazla arastirma isbirligi gelistirdiler Noropsikolojinin yeniden dogusu Marshall amp Newcombe dan 1966 okuma ve Warrington amp Shallice den 1969 bellekte iki seminal ortak calisma makalesinin yayinlanmasiyla isaretlendi Daha sonra Elizabeth Warrington Brenda Milner Tim Shallice Alan Baddeley ve Lawrence Weiskrantz gibi onculerin calismalari norolojik hastalarin bilissel psikologlar icin onemli bir veri kaynagi oldugunu gosterdi Noropsikolojinin tamamen yeniden kurulmasi on yildan daha az surdu Noropsikolojide daha fazla basari elde edildi noropsikolojiyi bilissel bir yaklasimla tartisan ilk buyuk kitabin kurulmasi 1980 de 1977 de Oxford daki konuyla ilgili bilimsel bir toplantidan sonra Deep Disleksi ve Bilissel Noropsikoloji dergisinin dogusu ve 1988 yilinda ilk noropsikoloji Insan Bilissel Noropsikoloji ders kitabinin yayinlanmasi Ozel bir ilgi alani hafiza idi Temporal korteks ve orta beyin bolgelerindeki hipokampus yaralanmalari nedeniyle amnezi olan hastalar ozellikle mamiller cisimler erken ilgi cekmistir Siddetli amnezi vakasi olan bir hasta bir onceki gunun olaylarini epizodik bellek birakip odadan cikip geri donerse kontrol pilotuyla bulusmayi hatirlayamayacak ancak yine de ayakkabilarini nasil baglayabileceklerini ogrenebilecekler prosedurel bellek birkac saniye sayi dizisi hatirlamak kisa sureli hafiza veya calisma bellegi ve tarihsel olaylari okulda ogrendikleri cagirmak mumkun semantik hafizada Aksine hastalar uzun sureli hafiza fonksiyonlarini korurken kisa sureli hafiza yeteneklerini kaybedebilirler Noropsikoloji alaninda lezyonlari ve beynin belirli alanlari ve islevleri uzerindeki etkilerini inceleyen bu gibi bircok calisma yapilmistir Molaison un hipokampusunun cogu iki tarafli olarak cikarildi Onceden hasta HM olarak bilinen amnezik hasta Henry Molaison uzerinde yapilan calismalar modern bilissel noropsikolojinin baslangici olmasa da oncullerinden bazilari olarak belirtilir Molaison medial temporal loblarinin bir kismini 1953 te inatci epilepsiyi tedavi etmek icin cerrahi olarak cikarmisti Hipokampusun cogu medial temporal loblarla birlikte cikarildi Tedavi tehlikeli nobetlerini azaltmada basarili oldu ancak onu derin ama secici bir amnezi ile birakti Ameliyattan sonra Molaison 1929 daki borsa cokusu gibi ameliyattan onceki bazi buyuk olaylari hatirlayabildi ancak baskalari hakkinda karistirildi ve artik yeni anilar olusturamadi Bu tesadufi deney bilim insanlarina beynin farkli bellek turlerini nasil isledigini gosterdi Molaison un bozulmasi ameliyattan kaynaklandigindan beyninin hasarli kisimlari biliniyordu dogru norogoruntuleme yayginlasmadan bir sure once genellikle bilinmeyen bilgiler Bilim adamlari yeni anilarin yaratilmasinda hipokampusa ihtiyac duyulurken eskilerinin geri kazanilmasinda gerekli olmadigi sonucuna vardi bunlar iki ayri surectir Ayrica her ikisi de Molaison dan cikarilan alanlarin hipokampus ve medial temporal loblarinin kisa sureli bellegi uzun sureli bellege donusturmekten sorumlu alanlar oldugunu fark ettiler Bilissel noropsikolojinin ilk calismalarinin cogu beyin patolojisinin ayrintili lokalizasyonuna sinirli referansla gerceklestirildi nispeten belirsizdi ve diger anatomik temelli teknikler de sinirliydi 1990 larin sonlarina kadar bircok arastirmacinin vurgusu yaralanmanin bulundugu yer yerine bilissel eksiklik desenlerinin analiziydi Ayrintili anatomik verilerin olmamasina ragmen okuma dil ve hafiza calismalarinin bir takim onemli etkileri olmustur Birincisi belirli bilissel sureclerin dil gibi digerlerinden ayri olarak zarar gorebilecegidir ve bu nedenle farkli ve bagimsiz bilissel ve noral sureclerle ele alinabilir Dile bilissel noropsikolojik yaklasim hakkinda daha fazla bilgi icin digerleri arasinda Eleanor Saffran a bakiniz Ikincisi bu tur islemlerin beynin belirli bolgelerinde lokalize olabilmesidir Bu iddialarin her ikisi de bir dereceye kadar tartismali olsa da etki psikoloji ve sinirbilim arasindaki iliskiyi anlamanin potansiyel olarak verimli bir yolu olarak beyin hasarina odaklanmaya yol acti YontemlerBilissel noropsikoloji icinde kilit bir yaklasim tek vaka calismalarini ve ayrismayi bilissel islev teorilerini test etme araci olarak kullanmak olmustur Ornegin bir teori okuma ve yazmanin tek bir bilissel surecten kaynaklanan farkli beceriler oldugunu belirtirse beyin hasarindan sonra yazabilen okuyamayan veya okuyamayan ancak yazmayan bir insani bulmak mumkun olmamalidir Becerilerdeki bu secici bozulma beynin farkli bolumlerinin farkli surecler icin uzmanlastigini ve dolayisiyla bilissel sistemlerin ayrilabilir oldugunu gostermektedir Filozof Jerry Fodor bilissel noropsikolojide ozellikle etkilidir ozellikle de zihnin ya da en azindan belirli bolumlerinin bagimsiz moduller halinde organize edilebilecegi dusuncesiyle Bilissel becerilerin bagimsiz olarak zarar gorebilecegine dair kanitlar bu teoriyi bir dereceye kadar destekliyor gibi gorunse de zihnin bazi yonlerinin ornegin inanc gibi moduler olmasi muhtemel degildir Kati bir islevselci olan Fodor beynin norolojik ozelliklerinin bilissel ozellikleri uzerinde herhangi bir etkisi oldugu fikrini reddeder ve bilissel noropsikolojinin tum disiplininden suphelenir Iyilestirilmis norogoruntuleme teknikleriyle daha once kesfedilmemis fonksiyonel iliskilerin arastirilmasina izin veren sinir sisteminin tam olarak hangi bolumlerinin hasar gordugunu bilerek bozulma oruntulerini iliskilendirmek mumkun olmustur lezyon yontemi Cagdas bilissel noropsikoloji daha genis noropsikoloji biliminden ve bilissel norobilim gibi alanlardan ayni teknik ve teknolojileri kullanir Bunlar beyin fonksiyonlarini veya psikolojik performansi olcmek icin beyin goruntuleme elektrofizyoloji ve noropsikolojik testleri icerebilir Bilissel noropsikolojide kullanisli teknoloji pozitron emisyon tomografisi PET ve fonksiyonel manyetik rezonans goruntulemeyi fMRI icerir Bu teknikler beyindeki kan akisini olcerek belirli bilissel gorevleri yerine getirmekten sorumlu beyin alanlarini tanimlamayi mumkun kilar PET taramalari beyindeki dusuk seviyeli radyasyonu algilar ve 3 boyutlu goruntuler uretirken bir fMRI manyetik sinyal uzerinde calisir ve beyni haritalamak icin kullanilir Elektroensefalografi EEG beynin elektriksel aktivitesini kaydeder ve milisaniye boyunca meydana gelen degisiklikleri belirleyebilir EEG siklikla epilepsili hastalarda nobet aktivitesini tespit etmek icin kullanilir Bilissel noropsikoloji ilkeleri ornegin sanrilarin calismasinin bize normal inancin islevi hakkinda ne soyleyebilecegini anlamak amaciyla akil hastaligina uygulanmistir Bu nispeten genc alan bilissel noropsikiyatri olarak bilinir Ayrica bakinizHM hasta Afazi Bilissel noropsikoloji HM hasta Klinik noropsikoloji Phineas GageKaynakca Michael S Gazzaniga 17 Nisan 2000 Cognitive Neuroscience Ingilizce Wiley Blackwell ISBN 978 0 631 21659 9 15 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Subat 2020 Harlow 1868 Recovery from the Passage of an Iron Bar through the Head 2 Subat 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Subat 2020 a b c Coltheart M 2008 Carlson Neil R 2013 Miller G A 2003 Shallice Tim 1988 From Neuropsychology to Mental Structure Cambridge Cambridge University Press ISBN 978 0 511 52681 7 OCLC 668200194