İstem dışı körlük, dikkatsiz körlük veya algısal körlük, hiçbir şekilde görme bozukluğu ya da görme kusuru ile ilişkilendirilmeyen psikolojik bir . İstem dışı körlük bir bireyin normal bir görüşte beklenmedik uyarıcıyı (stimuli) fark edemediği olay olarak da tanımlanabilir. Biri için tüm uyarıcılara dikkat etmek imkânsız olduğunda sonuç olarak istem dışı körlük anlamına gelen oldukça belirgin ve beklenmedik nesneleri görememe durumu oluşur. Terim, ve tarafından 1992’de bulunmuştur ve içeriğinde olayın buluşunu ve onu tanımlamak için yöntemleri anlatan 1998’de MIT Press tarafından yayımlanan kitaplarının adı olmuştur. İstem dışı körlük üzerine yapılan çalışma, olayın bilişsel bozukluktan bağımsız olarak her bireyde ortaya çıkabileceğini belirtmiştir.
Birçok deney istem dışı körlüğün insanların algısı üzerinde de bir etkisi olduğunu göstermiştir.
Ölçütün tanımlanması
Bir olayın istem dışı körlük olarak sınıflandırılması için gereken ölçütler şu şekildedir:
- Gözlemleyen kişi görsel bir olayı veya nesneyi fark edememeli
- Nesne ya da olay tamamen görülebilir olmalı
- Gözlemciler bilinçli olarak algıladıkları durumda rahatlıkla nesneyi tanımlayabilmeli
- Olay beklenmedik olmalı ve nesneyi veya olayı görememe görsel uyarıcının kendisinden değil, başka bir görsel olaya odaklanmaktan kaynaklanmalıdır.
İstem dışı körlük deneyimini yaşayan bireyler, davranış üzerinde belirleyici bir rol oynayan bu etkiden genellikle habersizdirler.
İstem dışı körlük; değişim körlüğü, , ve gibi alakalı olup onlardan farklıdır. İstem dışı körlüğü diğer farkındalık bozukluklarından ayıran en önemli nokta fark edilmemiş uyarıcının beklenmedik olmasıdır. İstem dışı körlüğü diğer farkındalık bozukluklarından ayıran asıl nokta istem dışı körlüğe sebep olan fark edilmemiş uyarıcının beklenmedik olmasıdır. Bahsi geçen uyarıcının beklenmedik doğası istem dışı körlüğü önceden adı geçen dikkat kırpması gibi dikkat bozukluklarından ayırır. Kabul etmek gerekir ki bilişsel sürecin eksikliğinin aksine istem dışı körlük görüş alanındaki bir öğeye bilinç olarak dikkat edilememesinden kaynaklanır.
Tamamen görülebilir fakat beklenmedik nesneyi başka bir olaya ya da nesneye odaklanmaktan dolayı fark edememe durumu olan istem dışı körlük gibi buluşlar beyinin görsel bilgiyi nasıl depoladığı ve düzenlediği ile ilgili görüşleri değiştirmiştir. Ayrıca bu buluşlar beyin ve özellikle bilişsel süreç hakkında ileriki araştırmaların yapılmasını sağlamıştır.
Bilişsel yakalama
ve gözlemcinin mevcut çevreden çok elindeki araçlara, işe, içsel düşüncelere odaklanmasından kaynaklanan bir istem dışı körlük olayıdır. Bir sürücünün araba sürerken yola odaklanmayıp hız-ölçere odaklanması bilişsel yakalamadan (cognitive capture) mağdur olduğunun örneğidir.
Bilişsel tartışma: Erken ve geç dikkat seçimi
Araştırmacılar arasında istem dışı körlük ile ilgili en baştaki anlaşmazlıklar, dikkat edilmemiş uyarıcı işleminin çerçevesinde gelişir. Bilgi kaynağında özellikle uyarıcının algılanıp algılanmayacağı seçiminin belirlenmesinden önce görsel sahnenin işleminin tam olarak ne kadar surede tamamlanacağı hakkında anlaşmazlık vardır. Bu konu hakkında seçimin algılama işleminden önce ve sonra ortaya çıkacağına inananlar olmak üzere iki temel ekol bulunmaktadır. Seçimin önceden olacağını savunan kuramcılar uyarıcının algılanmasını seçimin işlenmesi için gereken sınırlı bir süreç olarak tanımlamışlardır. Buna göre belli bir uyarıcıyı dikkate alma kararı, işlemin ilk aşamasında, yalnızca seçilen uyarıcıların tamamen işleme alındığı fiziksel özellikleri vurgulayan öncül çalışmaların hemen ardından gelir. Öte yandan, seçimin daha sonra olacağını savunan kuramcıların savunucuları algının sınırsız bir işlem olduğunu ve görsel sahnedeki bütün uyarıcıların aynı anda işlendiğini ileri sürmüşlerdir. Bu durumda, alakalı bilginin seçimi bütün uyarıcıların işlemlenmesinden sonra yapılır.
Bu konu hakkındaki önceki araştırmalar ağırlıklı olarak erken seçime odaklanırken 1970'lerin sonlarından beri esas olarak geç seçimin kuramlarına yönelmişlerdir. Bu değişim esasen olayın yeni açılarını ortaya çıkarmış olan istem dışı körlük çalışmasının yaklaşımındaki bir değişiklikten kaynaklanmaktadır. Günümüzde, geç seçim kuramları genellikle kabul edilmiştir ve istem dışı körlük çalışmalarının çoğunun odak noktası olmaya devam etmektedir.
Geç dikkat seçimine dair bulgular
Görsel uyarıcıların algılanması konusunda geç dikkat seçimini destekleyen önemli miktarda araştırma mevcuttur.
Geç dikkat seçimini araştırmak için en çok kullanılan yöntemlerden biri dikkat gösterilmeyen uyarıcının hazırlama (priming) etkisini (sonraki eylemleri etkileme özelliği) ölçmektir. Bu etkiyi göstermek için genellikle kelime tamamlama görevleri kullanılır. Başka çeşitleri olmakla birlikte, bu görevlerde genellikle katılımcılara kelimelerin ilk birkaç harfi gösterilir ve harf dizilerini anlamlı bir kelime oluşturacak şekilde tamamlamaları istenir. Bu araştırmalarda görülen odur ki denemeler sırasında katılımcılara benzer bir kelime göstermek yerine dikkat gösterilmeyen bir uyarıcı sunmak katılımcıların kelimeleri tamamlama hızını önemli ölçüde arttırmaktadır. Aynı etki kelimeler yerine nesneler kulanılan çalışmalarda da gözlenir. Katılımcılara nesnelerin fotoğrafları çok hızlıca gösterildiğinde, sonraki gösterimde katılımcılar bu öğeleri yeni öğelere kıyasla önemli ölçüde daha hızlı tanımlamıştır.
Mack ve Rock tarafından yürütülen dikkate değer bir çalışmada, katılımcılara, katılımcının adından bir harfle değişik bir kelime göstermenin genel olarak bilinçli dikkat uyandırmadığı bulundu. Tek bir karakteri değiştirerek, sunulan kelimeyi katılımcının adına dönüştürmek ve kelimeyi oldukça anlamlı bir uyarıcı haline getirmekse, gösterilen dikkati anlamlı ölçüde arttırdı. Bu bulgulardan uyarıcının en azından anlamı analiz etmeye yetecek kadar kapsamlı olarak işlendiği sonucu çıkarılabilir. Bu sonuçlardan uyarıcının bilinçli dikkat seçiminin, işlem sürecinde sonradan gerçekleştiği savına ulaşılabilir.
Yukarıda açıklanan bulgular göstermektedir ki uyarıcı bilinçli bir dikkatle işlenmediğinde bile algısal ve bilişsel olarak işlenmekte ve sonraki davranışları etkileyebilmektedir.
Erken dikkat seçimine dair bulgular
Bulgular geç dikkat seçimi hipotezinin geçerliliğini desteklemektedir ancak dikkat dışı uyarıcının anlamlı ölçüde işlenmiyor olabileceğini öneren araştırmalar da mevcuttur.
Örneğin, Rees ve meslektaşlarının çalışmasında, algısal bir görevi tamamlayan katılımcıların beyin aktiviteleri (funtional magnetic resonance imaging) ile kaydedildi. Anlamlı (kelimeler) ve anlamsız (ses uyumu olan anlamsız harf dizileri) uyarıcıların sinirsel işlenme süreci, aynı öğeler katılımcıların hem dikkatindeyken hem de dikkati dışındayken incelendi. Dikkat dışı uyarıcılar için gruplar arasında anlamlı bir fark görülmezken, katılımcıların açıkça dikkatinde olan anlamlı ve anlamsız uyarıcıların sinirsel işlem sürecinde farklar gözlemlendi. Bu sonuçlarına göre dikkat dışı uyarıcı anlamına kadar işlenmedi, yani dikkat gösterilen uyarıcıdan daha az kapsamlı işlendi. Katılımcılar bilinçli olarak dikkat göstermedikleri uyarıcının anlamını kavrıyor gibi görünmüyordu.
İstem dışı körlük teorileri
Algı yükü
Bu teori erken ve geç dikkat seçimi teorilerinin arasındaki boşluğu doldurmaktadır. Yazarlar, erken dikkat seçimi teorisine ait algının sınırlı olması fikriyle (yani bilişsel kaynakların sınırlı olması), geç dikkat seçimi teorisine ait algının otomatik bir süreç olması fikrini bu teoriyle bütünleştirdiler. Bu görüş, herhangi bir uyarıcı için gerçekleşen işlem seviyesinin mevcut algısal yüke bağlı olduğu fikrini savunur. Başka bir deyişle, mevcut görev fazla dikkat gerektiriyorsa ve bu görevin işlem süreci için mevcut kaynakların çoğu kullanılıyorsa, görsel alandaki odaklanılmayan diğer uyarıcılara çok az kaynak kalır. Karşılıklı olarak, eğer işlem az miktarda dikkat gerektiriyor ve bilişsel kaynakların azını kullanıyorsa, algısal yük düşük olur ve dikkat kaçınılmaz olarak odakta olmayan uyarıcılara yönlendirilebilir.
Algısal yükün istem dışı körlük üzerindeki bu etkisi, Faugnie ve Marois tarafından yürütülen bir çalışmayla gösterilmiştir. Bu çalışmada katılımcılardan, basitçe sözel uyarıcının akılda tutulmasını ya da verilen materyalin yeniden düzenlenmesini içeren bellek görevlerini yerine getirmeleri istendi. Katılımcılar görevi tamamlarken beklenmeyen bir görsel uyarıcı sunuldu. Sonuçlara göre, beklenmeyen uyarıcıyı gözden kaçırma ihtimali, bilgiyi yeniden düzenlerken, daha basit olan tekrar etme görevine göre daha yüksekti.
Benzer başka bir çalışmada denekler zor ya da kolay çıkarma görevlerini gerçekleştirirken, deneklerin fMRI kayıtları alındı. Bu görevler yapılırken, yeni görsel dikkat dağıtıcı uyarıcılar sunuldu. Görev sınırlı kaynakların az miktarının kullanılmasını gerektirdiğinde (kolay çıkarma işlemi), dikkat dağıtıcılar dikkati üzerine çekti ve birincil görsel korteksteki beyin aktivitesinde gösterildiği gibi görsel analizi tetikledi. Ancak algısal yük fazla olduğunda aynı sonuç gözlemlenmedi; bu koşulda dikkat dağıtıcılar önemli ölçüde daha az dikkat çekti ve algısal olarak daha az işlendi.
Böylece yüksek algı yükünün ve sonuç olarak dikkatle ilişkili kaynakların önemli ölçüde daha fazla kullanılmasının, olası istem dışı körlükte artışa neden olduğu gözlendi.
Dikkatsiz amnezi
Dikkatsiz amnezi teorisi, istem dışı körlüğün dikkati toparlama veya uyarıcının algılanmasına ilişkin bozukluklardan değil bellekteki bir bozukluktan kaynaklandığını iddia eder. Bu teoriye göre, görüntüdeki ‘fark edilmeyen’ uyarıcı bilinçli bir şekilde algılanır fakat hemen unutulur. Bu da katılımcıların bu uyarıyıcı tanımlamaları ve bildirmelerini imkânsızlaştırır. Aslında dikkatsiz amnezi uzun süreli bir açık bellek yaratmaktaki bozukluktur. Uyarıcıyı görmesinden bir süre sonra katılımcıdan uyarıcıyı tanımlaması istenilir ama katılımcının o uyarıcıya dair hafızası yok olmuştur.
Algıdaki bir bozukluğu, hafızadaki bir bozukluktan ayırmak zor olsa da bazı araştırmalar bu konuya ışık tutmaya çalışmıştır. Klasik metodu uygulayan çağdaş bir istem dışı körlük çalışmasında, katılımcılar kendilerine izletilen videonun bir kısmında arka planda görünen şemsiyeli kadını fark etmezler. Video şemsiyeli kadın geçmekteyken durdurulduktan hemen sonra katılımcılara videoda gördükleri iki farklı insanı tarif etmeleri istendiğinde, katılımcıların büyük çoğunluğu şemsiyeli kadını tarif edemez. Videonun belli bir süre geçtikten ya da beklenmedik bir olaydan sonra durdurulması katılımcıların bildirimlerinde herhangi bir değişikliğe yol açmaz.
Bu çalışmalardan çıkan bulgular, istem dışı körlük fikrine karşı görünebilir fakat sadece deneylerdeki bellek testinin geç uygulanması ve bu sürede uyarıcıya dair hafızanın yok olduğunu vurguluyor olabilirler.
Beklenti
İstem dışı körlüğün asıl nedeni ‘fark edilmeyen’ uyarıcıya dair beklenti eksikliğidir. Bazı araştırmacılar istem dışı körlüğün dikkatsizlikten değil uyarıcıya dair beklenti eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyor. Bu teorinin savunucuları istem dışı körlüğe dair klasik metodla yapılmış olan çalışmaların dikkati değil, gösterilen nesneye dair beklentiyi manipüle ettiğini vurguluyorlar.
Beklentinin istem dışı körlük üzerindeki etkisine dair yapılan çalışmalar, izleyicilerin önemli bir uyarıcının sunulacağının farkında olduklarında, mesela sonrasında test yapılacağı belirtildiğinde, istem dışı körlüğün gözlemlenmediğini göstermiştir. Bu alandaki önde gelen araştırmacılardan Arien Mack, uygulanan metodlardaki olası tutarsızlıkları kabul etmesine rağmen, istem dışı körlüğün ağırlıklı olarak dikkatin çekilmesindeki (attentional capture) bir bozukluktan kaynaklandığını şiddetle savunuyor. Mack’e göre eğer beklenti, dikkat kırpılması ve değişim körlüğü gibi sıkı bağları bulunan iki kavrama aracılık etmiyorsa -madem katılımcılar uyarıcıya bakmaları söylenmesine rağmen değişen objeyi saptamakta zorlanıyorlar- istem dışı körlüğün sadece uyarıcının sunumuna dair beklenti eksikliğiyle açıklanması yeterli olmaz.
Algısal Döngü
İstem dışı körlük için öne sürülen bir başka teorik temel, algısal döngü kavramsal çerçevesidir. Algısal döngü, odaklanma ve farkındalık sürecinin iki farklı aşamada gerçekleştiğini söyler. Odaklanma, uyarıcının belirginliğinden kaynaklı olarak dikkatte değişim olduğunda; farkındalık ise uyarıcı bilinçli şekilde algılandığında olur. Bu dikkat kümeleri önemlidir, çünkü bir bireyin işlediği uyarıcının karakteristik özelliklerinden oluşur. İstem dışı körlük kişinin dikkat kümesi ile ‘beklenmeyen’ uyarıcının belirmesinin etkileşimiyle gerçekleşir.‘Beklenmeyen’ uyarıcıyı tanıma ancak beklenmedik nesnenin karakteristik özelliklerinin halihazırda algılanmış olan uyarıcılar ile benzer özelliklere sahip olmasıyla gerçekleşir.
Algısal döngü teorisi, istem dışı körlük, yanlış hafıza ve görgü tanıklığı için de öneriler barındırır. İstem dışı körlüğe dair 4 ana öneri şunlardır;
- Çevresel ipuçlarının yönlendirmeleri uyarıcıyı algılamamıza yardım eder fakat farkındalık yaratmak için yetersizdir.
- Uyarıcıyı algılamak için yoğun dikkat, anlamlandırma ve tekrar yorumlama gerekir.
- Örtük bellek bilinçli algılardan daha önemli olabilir.
- Beklenmeyen, fark edilmeyen ve anlamlandırılmayan görsel uyarıcı algılanamayabilir.
İstem dışı körlük için diğer teorik temeller yukarıdan aşağıya ve aşağıdan yukarıya işlemlemeyi içerir.
Kavramı ortaya çıkaran deneyler
Araştırmacılar istem dışı körlüğü ölçmek için katılımcılara ‘beklenmeyen’ uyarıcı sunulmuşken bir temel görevi tamamlamalarını istemişler. Daha sonra, araştırmacılar katılımcılara sıra dışı bir şey görüp görmediklerini sormuş. Arien Mack and Irvin Rock 1998’de çıkan İstem Dışı Körlük (Inattentional Blindness) adlı kitaplarında bunun gibi bir takım deneyleri açıklamışlar.
Görünmez Goril Testi
İstem dışı körlüğü kanıtlayan en meşhur örnek olan Görünmez Goril Testi, Urbana-Champaign’deki Illinois Üniversitesi’nden Daniel Simons ve Harvard Üniversitesi’nden Christopher Chabris tarafından yürütüldü. 1975 yılında Ulric Neisser, Neisser ve Becklen tarafından gerçekleştirilmiş olan çalışmaların incelenerek düzeltilmiş bir versiyonu olan bu çalışmada, katılımcılardan (siyah ve beyaz tişört giyen) iki grup insanın basketbol topu ile paslaşmalarını içeren kısa bir video izlemeleri istendi. Kendilerine takımlardan birinin yaptığı pasları saymaları veya yerden sektirilerek verilen paslara karşılık havadan yapılan pasları saymaları söylendi. Videonun farklı versiyonlarında bir kadın elinde şemsiyeyle (yukarıda bahsedildiği gibi) veya tüm vücudunu kaplayan bir goril kostümüyle sahneye girdi. Videoyu izledikten sonra katılımcılara sıra dışı bir şey fark edip etmedikleri soruldu. Çoğu grupta, katılımcıların %50’si gorili gördüklerini söylemediler (veya şemsiyeli kadını). Gariplikleri fark edememek, zor bir iş olan kaç tane pas yapıldığına kendini kaptırmaktan ötürü, söz konusu garipliğe dikkati verememiş olmaya atfedildi. Bu sonuçlara göre görüş alanı ile algı arasındaki ilişki, önceden düşünüldüğünden çok daha fazla dikkate bağlıdır.
Katılımcıların %50’si gorile veya şemsiyeye karşı değişim körlüğü yaşamış olsalar da, katılımcıların ne kadarının paslaşmaları doğru şekilde sayabildiğine dair yayımlanmış bilgiye ulaşmak oldukça zor.
Simons ve Chabris’in temel çalışması İngiliz Televizyonu’nda bisikletlilere yönelik kamu güvenliği reklamı olarak, motorcularda istem dışı körlükten kaynaklanan potansiyel tehlikelere dikkat çekmek için tekrar kullanıldı. Bu reklamda goril, ay yürüyüşü yapan bir ayı ile değiştirildi.
Algı ve istem dışı körlük: Gündelik hayattan bir deneyim
1995 yılında polis memuru Kenny Conley silahlı bir şüpheliyi kovalıyordu. Koştuğu esnada sivil kıyafetli bir polis memurunun yanlışlıkla diğer memurlar tarafından yere yatırıldığını fark etmedi. Kavgayı gördüğüne ancak meslektaşlarını korumak için yalan söylediğine inanan jüri, Conley’i yalancı şahitlik ve adaleti engelleme gerekçesiyle mahkûm etti. Conley ise sözünün arkasında durdu, gerçekten de görmemişti.
Christopher Chabris, Adam Weinberger, Matthew Fontaine ve Daniel J. Simons bu senaryonun mümkün olup olmadığını görmek istediler. Katılımcılardan deney ekibinden birini 30 fit (yaklaşık 9 metre) uzaklıktan koşarak takip etmelerinin ve kaç defa kafasına dokunduğunu saymalarının istendiği bir deney tasarladılar. Yolun 8 metre kadar dışında, yaklaşık 15 saniye görülebilen sözde bir kavga ayarlanmıştı. Tamamı 2 dakika 45 saniye süren bu işlemin ardından katılımcılardan takip ettikleri kişinin iki elinden biriyle (orta seviye) veya iki eliyle (yüksek seviye) kafasına kaç kez dokunduğunu saymaları istendi veya saymaları istenmedi (düşük seviye). Koşudan sonra ise üç soru soruldu: 1) Kavgayı fark edip etmedikleri; 2) Bir hokkabaz görüp görmedikleri ve 3) Top süren birini görüp görmedikleri. İkinci ve üçüncü sorular kontrol içindi ve kimse bunları gördüğünü söylemedi.
Deney gündüz vakti yapıldığında, katılımcılar geceye göre kavgayı önemli ölçüde yüksek oranda fark ettiler. Ayrıca, düşük seviyede (%72) hem orta seviyeye (%56) hem de yüksek seviyeye (%42) kıyasla kavganın görüldüğü daha fazla bildirildi. Bu sonuçlar istem dışı körlüğün gündelik hayatta olabileceğini örneklediği gibi polis memuru Conley’in, dikkati başka yere odaklandığı için kavgayı gerçekten gözden kaçırmış olabileceğine dair kanıt sağlıyor. Dahası bu sonuçlar, algısal yük arttıkça doğrudan odaklanılmayan unsurları işlemden geçirmek için kullanılan becerilerin azaldığını ve böylece istem dışı körlük vakalarının daha sık ortaya çıktığını öne süren bilgi tabanını destekliyor.
Bilgisayarlı kızıl haç deneyi
Steven Most, Daniel Simons, Christopher Chabris ve Brian Scholl tarafından yürütülen bir başka deneyde basketbol oyunu yerine bilgisayar ekranı ile gösterilen uyarıcılar kullanıldı. Bu deneyde ekrandaki nesneler rastgele hareket ediyordu. Katılımcılara siyah nesneleri takip etmeleri ve beyazları dikkate almamaları talimatı verildi veya tam tersi. Birkaç denemeden sonra beklenmedik bir şekilde kırmızı bir haç belirdi ve beş saniye boyunca ekran boyunca ilerledi. Deneyin sonuçları, renk ve şekil bakımından haçın siyah ve beyaz objelerden belirgin bir şekilde farklı olmasına rağmen katılımcıların yaklaşık üçte biri tarafından fark edilmediğini gösterdi. İnsanların parlaklık ve şekil gibi belirli algısal boyutlara odaklanabildikleri anlaşıldı. Beklenmeyen uyarıcının bağlam ve çevreyle benzerlik göstermesi durumunda istem dışı körlük oluşma ihtimali yüksektir.
Bisikletli palyaço
Batı Washington Üniversitesi’nde Ira E. Hyman, S. Matthew Boss, Breanne M. Wise, Kira E. Mckenzie ve Jenna M. Caggiano tarafından tasarlanan ilginç bir deneyle, cep telefonunun yürümek gibi sıradan işlerde bile istem dışı körlüğe nasıl katkı yapabileceği gösterildi. Bu deneyde uyarıcı tek tekerlekli bisiklet süren, parlak ve rengarenk kostümlü bir palyaçoydu. Katılımcılar dört gruba ayrıldılar. Telefonla konuşuyor, kulaklıkla müzik dinliyor, yalnız başlarına veya çift olarak yürüyorlardı. Çalışma palyaçoyu en düşük düzeyde fark edenlerin cep telefonu ile konuşanlar olduğunu gösterdi.
Sabitlenmeye rağmen körlük
Daniel Memmert kişinin nesneye doğrudan baktığı halde göremeyebileceğini ortaya koyan bir deney yürüttü. Bu deney görünmez goril deneyine dayanıyordu. Katılımcılar yaş ortalamaları 7.7 olan çocuklardı. Kendilerine 6 basketbol oyuncusunun kısa bir videosu izletildi (3’ü beyaz tişörtlü, 3’ü siyah tişörtlü). Katılımcılara sadece siyah tişörtlü oyuncuları izlemeleri ve oyuncuların paslarını saymaları söylendi. Video sırasında goril kostümlü biri sahneye doğru yürüyordu. Film geniş bir ekrana yansıtılmış (3.2 m X 2.4 m) ve katılımcılar ekrandan 6 metre uzaktaki sandalyelere oturmuştu. Katılımcıların göz hareketleri ve bir noktaya sabitlenmeleri video sırasında kaydedildi ve daha sonra birtakım soruları yanıtladılar.
Katılımcıların sadece %40’ı gorili gördüğünü bildirirken, kalan %60 ‘ı gorili görmediklerini söyledi. İki grup arasında pas sayımının doğruluğu açısından önemli bir fark yoktu. Göz hareketi ve sabitlenmesinin analizi bilgisi iki grubun oyunculara (siyah veya beyaz) bakma süresi arasında önemli bir fark olmadığını gösterdi. Buna rağmen, gorili görmediğini bildiren katılımcıların %60’ı, onu algılamamalarına rağmen ortalama 25 kareyi (yaklaşık 1 dakika) ona sabitlenmiş olarak geçirdiler.
Yukarıdakinin daha yaygın bir örneği 3 kart monte oyununda örneklendirildi.
Uzmanlığın etkileri
Daniel Memmert tarafından yürütülen başka bir deneyde farklı seviyelerde uzmanlığın istem dışı körlüğe etkileri test edildi. Bu deneydeki katılımcılar 6 farklı grubu içeriyordu: Ortalama 12 yıl tecrübeli yetişkin basketbol uzmanları, ortalama 5 yıl tecrübeli genç basketbol uzmanları, oyunu ortalama 2 yıldır oynayan çocuklar ve her yaş grubu için acemi akranları. Bu deneyde katılımcılar görünmez goril deneyi videosunu izlediler. Katılımcılara sadece beyaz giyen oyuncuları izlemeleri ve takımın paslarını saymaları talimatı verildi.
Deneyin sonuçları uzmanların pas sayısını acemilerden daha doğru sayamadığını ama yetişkin deneklerin gençler ve çocuklardan daha başarılı olduğunu gösterdi. Acemilere ve tecrübeli çocuklara oranla uzmanların çok daha büyük bir kısmı gorili fark etti. Yetişkin uzmanların %62’si çocuk uzmanların %60’ı gorili fark etti. Bu durum 5 veya 12 yıllık deneyimin istem dışı körlük üzerinde çok az etkisi olduğunu gösterdi. Buna rağmen, yetişkinlerin %38’i, gençlerin % 35’i gorili fark ederken acemi çocuklarin hiçbiri fark etmedi. 2 yıl tecrübeli çocukların sadece %18’i fark ettti. Bu durum yaş ve tecrübenin istem dışı körlük üzerinde önemli bir etkisi olduğunu ortaya koydu.
Algının mı yoksa hafızanın mı sınırlamaları?
Arien Mack ve Irvin Rock 1998’de dikkat olmaksızın hiçbir bilinçli algılamanın oluşamayacağını ortaya koydu. İstem dışı körlük üzerine araştırmanın kanıtları istem dışı körlüğün algıdan ziyade hafızayla ilgili bir sorunu yansıtabileceğini düşündürdü. İstem dışı körlüğün en azından bazı örneklerini, hafıza bozukluğunun algısal bozukluktan daha iyi betimlediği ortaya atıldı. Dikkat gösterilmeyen uyarıcının algısal işlemlemeye bağlanmasındaki bozukluğun ölçüsü, istem dışı körlük ve diğer çeşitli işlemleme ölçütlerinin bileşiminin değinebileceği deneysel bir sorudur.
İstem dışı körlük araştırmasının arkasındaki teori, sadece doğrudan katıldığımız nesne ve olayları bilinçli bir şekilde deneyimlediğimizi söyler. Bu da görüş alanımızdaki bilginin büyük çoğunluğunun fark edilmediği anlamına gelir. Bu yüzden, eğer bir deneyde hedefteki uyarıcıyı kaçırırsak, ama sonradan uyarıcının varlığı söylenirse, bu yeterli farkındalık katılımcıların artık dikkatini verdiği uyarıcının hatırlanmasını ve bildirilmesini sağlar. Mack, Rock ve meslektaşları, insanların istem dışı kör olduğu görsel olayların dikkat çekici dizilişini keşfetti. Bununla birlikte, bu istem dışı körlüğün algısal mı yoksa belleksel mi işlemleme sınırlamalarından kaynaklandığına dair bir tartışma doğdu.
Mack ve Rock, istem dışı körlük için açıklamaların dikkat gösterilmeyen uyarıcıyla ilişkili temel bir algısal işlemleme hatasını ya da dikkat gösterilmeyen uyarıcıyla ilgili bilginin kodlanmasındaki bir belleksel işlemleme hatasını yansıtabileceğine işaret etti. Bellek hatasının kodlanmış bir şeyin unutulmasıyla veya uyarıcının gösterilme anıyla hatırlanması arasındaki zamanda anıya erişimin kaybedilmesiyle ilgili değil, uyarıcı sunulmuşken bilginin kodlanmamasına bağlı olduğunu belirtmek gerekir. İstem dışı körlük hem bellek hem de algı hatalarıyla açıklanabilir gibi gözüküyor, çünkü deneysel araştırmada katılımcıların bildirim hatalarının ya belleğe kodlanmış bilgideki hatalardan ya da algısal olarak işlemlenmiş bilgideki hatalardan kaynaklı olduğu görülmüştü.
Kaynakça
- ^ Note: The term has also been applied to the "cognitive capture" of government regulatory agencies by the industries they are charged with regulating.
- ^ Lavie, N.; Tsal, Y. (1994). "Perceptual load as a major determinant of the locus of selection in visual attention". Perception & Psychophysics. 56 (2). ss. 183-197. doi:10.3758/bf03213897.
- ^ Mack, A (2003). "Inattentional blindness: Looking without seeing". Current Directions in Psychological Science. 12 (5). ss. 180-184. doi:10.1111/1467-8721.01256.
- ^ a b Mack, A (2001). "Inattentional blindness: Reply to commentaries". Psyche. 7 (16). ss. 1-7.
- ^ a b Spinks, J.A.; Zhang, J.X.; Fox, P.T.; Gao, J-H.; Tan, L.H. (2004). "More workload on the central executive of working memory, less attention capture by novel visual distractors: evidence from an fMRI study". NeuroImage. Cilt 23. ss. 517-524. doi:10.1016/j.neuroimage.2004.06.025.
- ^ Fougnie, D.; Marois, R. (2007). "Executive working memory load induces inattentional blindness". Psychonomic Bulletin & Review. 14 (1). ss. 142-147. doi:10.3758/bf03194041.
- ^ Wolfe, J.M. (1999).
- ^ Becklen, R.; Cervone, D. (1983). "Selective looking and the noticing of unexpected events". Memory & Cognition. 11 (6). ss. 601-608. doi:10.3758/bf03198284.
- ^ Braun, J (2001). "Its great but not necessarily about attention". Psyche. 7 (6). ss. 1-7.
- ^ a b Mack, A. and Rock, I. (1998).
- ^ Most, Steven B; Scholl, Brian J; Simons, Daniel J; Clifford, Erin R (2005). "What you see is what you get. Sustained intattentional blindness and the capture of awareness". I-Psychological Review. 112 (1). ss. 217-242. doi:10.1037/0033-295X.112.1.217.
- ^ Most, SB; Simons, DJ; Scholl, BJ; Jimenez, R; Clifford, E; Chabris, CF (Ocak 2001). "How not to be seen: the contribution of similarity and selective ignoring to sustained inattentional blindness". Psychol Sci. 12 (1). ss. 9-17. doi:10.1111/1467-9280.00303. (PMID) 11294235.
- ^ Change Blindness Study 2 Mayıs 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .; The Invisible Gorilla online; retrieved ?
- ^ (16 Kasım 2008). "Invisible bear makes cyclists safer". theguardian.com. 17 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 31 Aralık 2013.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 7 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Mayıs 2016.
- ^ Carpenter, Siri (2001). "Sights Unseen". Monitor on Psychology. 32 (4). s. 54. 1 Eylül 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Ekim 2012.
- ^ Hyman, Ira E.; Boss, S. Matthew; Wise, Breanne M.; McKenzie, Kira E.; Caggiano, Jenna M. (2009). "Did you see the unicycling clown? Inattentional blindness while walking and talking on a cell phone". Applied Cognitive Psychology. 24 (5). ss. 597-607. doi:10.1002/acp.1638.
- ^ a b Memmert, D (Eylül 2006). "The effects of eye movements, age, and expertise on inattentional blindness". Conscious Cogn. 15 (3). ss. 620-7. doi:10.1016/j.concog.2006.01.001. (PMID) 16487725.
- ^ Rock, I.; Linnet, C. M.; Grant, P.I.; Mack, A. (1992). "Perception without Attention: Results of a new method". Cognitive Psychology. Cilt 24. ss. 502-534. doi:10.1016/0010-0285(92)90017-v.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Istem disi korluk dikkatsiz korluk veya algisal korluk hicbir sekilde gorme bozuklugu ya da gorme kusuru ile iliskilendirilmeyen psikolojik bir Istem disi korluk bir bireyin normal bir goruste beklenmedik uyariciyi stimuli fark edemedigi olay olarak da tanimlanabilir Biri icin tum uyaricilara dikkat etmek imkansiz oldugunda sonuc olarak istem disi korluk anlamina gelen oldukca belirgin ve beklenmedik nesneleri gorememe durumu olusur Terim ve tarafindan 1992 de bulunmustur ve iceriginde olayin bulusunu ve onu tanimlamak icin yontemleri anlatan 1998 de MIT Press tarafindan yayimlanan kitaplarinin adi olmustur Istem disi korluk uzerine yapilan calisma olayin bilissel bozukluktan bagimsiz olarak her bireyde ortaya cikabilecegini belirtmistir Bircok deney istem disi korlugun insanlarin algisi uzerinde de bir etkisi oldugunu gostermistir Olcutun tanimlanmasiBir olayin istem disi korluk olarak siniflandirilmasi icin gereken olcutler su sekildedir Gozlemleyen kisi gorsel bir olayi veya nesneyi fark edememeli Nesne ya da olay tamamen gorulebilir olmali Gozlemciler bilincli olarak algiladiklari durumda rahatlikla nesneyi tanimlayabilmeli Olay beklenmedik olmali ve nesneyi veya olayi gorememe gorsel uyaricinin kendisinden degil baska bir gorsel olaya odaklanmaktan kaynaklanmalidir Istem disi korluk deneyimini yasayan bireyler davranis uzerinde belirleyici bir rol oynayan bu etkiden genellikle habersizdirler Istem disi korluk degisim korlugu ve gibi alakali olup onlardan farklidir Istem disi korlugu diger farkindalik bozukluklarindan ayiran en onemli nokta fark edilmemis uyaricinin beklenmedik olmasidir Istem disi korlugu diger farkindalik bozukluklarindan ayiran asil nokta istem disi korluge sebep olan fark edilmemis uyaricinin beklenmedik olmasidir Bahsi gecen uyaricinin beklenmedik dogasi istem disi korlugu onceden adi gecen dikkat kirpmasi gibi dikkat bozukluklarindan ayirir Kabul etmek gerekir ki bilissel surecin eksikliginin aksine istem disi korluk gorus alanindaki bir ogeye bilinc olarak dikkat edilememesinden kaynaklanir Tamamen gorulebilir fakat beklenmedik nesneyi baska bir olaya ya da nesneye odaklanmaktan dolayi fark edememe durumu olan istem disi korluk gibi buluslar beyinin gorsel bilgiyi nasil depoladigi ve duzenledigi ile ilgili gorusleri degistirmistir Ayrica bu buluslar beyin ve ozellikle bilissel surec hakkinda ileriki arastirmalarin yapilmasini saglamistir Bilissel yakalama ve gozlemcinin mevcut cevreden cok elindeki araclara ise icsel dusuncelere odaklanmasindan kaynaklanan bir istem disi korluk olayidir Bir surucunun araba surerken yola odaklanmayip hiz olcere odaklanmasi bilissel yakalamadan cognitive capture magdur oldugunun ornegidir Bilissel tartisma Erken ve gec dikkat secimiArastirmacilar arasinda istem disi korluk ile ilgili en bastaki anlasmazliklar dikkat edilmemis uyarici isleminin cercevesinde gelisir Bilgi kaynaginda ozellikle uyaricinin algilanip algilanmayacagi seciminin belirlenmesinden once gorsel sahnenin isleminin tam olarak ne kadar surede tamamlanacagi hakkinda anlasmazlik vardir Bu konu hakkinda secimin algilama isleminden once ve sonra ortaya cikacagina inananlar olmak uzere iki temel ekol bulunmaktadir Secimin onceden olacagini savunan kuramcilar uyaricinin algilanmasini secimin islenmesi icin gereken sinirli bir surec olarak tanimlamislardir Buna gore belli bir uyariciyi dikkate alma karari islemin ilk asamasinda yalnizca secilen uyaricilarin tamamen isleme alindigi fiziksel ozellikleri vurgulayan oncul calismalarin hemen ardindan gelir Ote yandan secimin daha sonra olacagini savunan kuramcilarin savunuculari alginin sinirsiz bir islem oldugunu ve gorsel sahnedeki butun uyaricilarin ayni anda islendigini ileri surmuslerdir Bu durumda alakali bilginin secimi butun uyaricilarin islemlenmesinden sonra yapilir Bu konu hakkindaki onceki arastirmalar agirlikli olarak erken secime odaklanirken 1970 lerin sonlarindan beri esas olarak gec secimin kuramlarina yonelmislerdir Bu degisim esasen olayin yeni acilarini ortaya cikarmis olan istem disi korluk calismasinin yaklasimindaki bir degisiklikten kaynaklanmaktadir Gunumuzde gec secim kuramlari genellikle kabul edilmistir ve istem disi korluk calismalarinin cogunun odak noktasi olmaya devam etmektedir Gec dikkat secimine dair bulgular Gorsel uyaricilarin algilanmasi konusunda gec dikkat secimini destekleyen onemli miktarda arastirma mevcuttur Gec dikkat secimini arastirmak icin en cok kullanilan yontemlerden biri dikkat gosterilmeyen uyaricinin hazirlama priming etkisini sonraki eylemleri etkileme ozelligi olcmektir Bu etkiyi gostermek icin genellikle kelime tamamlama gorevleri kullanilir Baska cesitleri olmakla birlikte bu gorevlerde genellikle katilimcilara kelimelerin ilk birkac harfi gosterilir ve harf dizilerini anlamli bir kelime olusturacak sekilde tamamlamalari istenir Bu arastirmalarda gorulen odur ki denemeler sirasinda katilimcilara benzer bir kelime gostermek yerine dikkat gosterilmeyen bir uyarici sunmak katilimcilarin kelimeleri tamamlama hizini onemli olcude arttirmaktadir Ayni etki kelimeler yerine nesneler kulanilan calismalarda da gozlenir Katilimcilara nesnelerin fotograflari cok hizlica gosterildiginde sonraki gosterimde katilimcilar bu ogeleri yeni ogelere kiyasla onemli olcude daha hizli tanimlamistir Mack ve Rock tarafindan yurutulen dikkate deger bir calismada katilimcilara katilimcinin adindan bir harfle degisik bir kelime gostermenin genel olarak bilincli dikkat uyandirmadigi bulundu Tek bir karakteri degistirerek sunulan kelimeyi katilimcinin adina donusturmek ve kelimeyi oldukca anlamli bir uyarici haline getirmekse gosterilen dikkati anlamli olcude arttirdi Bu bulgulardan uyaricinin en azindan anlami analiz etmeye yetecek kadar kapsamli olarak islendigi sonucu cikarilabilir Bu sonuclardan uyaricinin bilincli dikkat seciminin islem surecinde sonradan gerceklestigi savina ulasilabilir Yukarida aciklanan bulgular gostermektedir ki uyarici bilincli bir dikkatle islenmediginde bile algisal ve bilissel olarak islenmekte ve sonraki davranislari etkileyebilmektedir Erken dikkat secimine dair bulgular Bulgular gec dikkat secimi hipotezinin gecerliligini desteklemektedir ancak dikkat disi uyaricinin anlamli olcude islenmiyor olabilecegini oneren arastirmalar da mevcuttur Ornegin Rees ve meslektaslarinin calismasinda algisal bir gorevi tamamlayan katilimcilarin beyin aktiviteleri funtional magnetic resonance imaging ile kaydedildi Anlamli kelimeler ve anlamsiz ses uyumu olan anlamsiz harf dizileri uyaricilarin sinirsel islenme sureci ayni ogeler katilimcilarin hem dikkatindeyken hem de dikkati disindayken incelendi Dikkat disi uyaricilar icin gruplar arasinda anlamli bir fark gorulmezken katilimcilarin acikca dikkatinde olan anlamli ve anlamsiz uyaricilarin sinirsel islem surecinde farklar gozlemlendi Bu sonuclarina gore dikkat disi uyarici anlamina kadar islenmedi yani dikkat gosterilen uyaricidan daha az kapsamli islendi Katilimcilar bilincli olarak dikkat gostermedikleri uyaricinin anlamini kavriyor gibi gorunmuyordu Istem disi korluk teorileriAlgi yuku Bu teori erken ve gec dikkat secimi teorilerinin arasindaki boslugu doldurmaktadir Yazarlar erken dikkat secimi teorisine ait alginin sinirli olmasi fikriyle yani bilissel kaynaklarin sinirli olmasi gec dikkat secimi teorisine ait alginin otomatik bir surec olmasi fikrini bu teoriyle butunlestirdiler Bu gorus herhangi bir uyarici icin gerceklesen islem seviyesinin mevcut algisal yuke bagli oldugu fikrini savunur Baska bir deyisle mevcut gorev fazla dikkat gerektiriyorsa ve bu gorevin islem sureci icin mevcut kaynaklarin cogu kullaniliyorsa gorsel alandaki odaklanilmayan diger uyaricilara cok az kaynak kalir Karsilikli olarak eger islem az miktarda dikkat gerektiriyor ve bilissel kaynaklarin azini kullaniyorsa algisal yuk dusuk olur ve dikkat kacinilmaz olarak odakta olmayan uyaricilara yonlendirilebilir Algisal yukun istem disi korluk uzerindeki bu etkisi Faugnie ve Marois tarafindan yurutulen bir calismayla gosterilmistir Bu calismada katilimcilardan basitce sozel uyaricinin akilda tutulmasini ya da verilen materyalin yeniden duzenlenmesini iceren bellek gorevlerini yerine getirmeleri istendi Katilimcilar gorevi tamamlarken beklenmeyen bir gorsel uyarici sunuldu Sonuclara gore beklenmeyen uyariciyi gozden kacirma ihtimali bilgiyi yeniden duzenlerken daha basit olan tekrar etme gorevine gore daha yuksekti Benzer baska bir calismada denekler zor ya da kolay cikarma gorevlerini gerceklestirirken deneklerin fMRI kayitlari alindi Bu gorevler yapilirken yeni gorsel dikkat dagitici uyaricilar sunuldu Gorev sinirli kaynaklarin az miktarinin kullanilmasini gerektirdiginde kolay cikarma islemi dikkat dagiticilar dikkati uzerine cekti ve birincil gorsel korteksteki beyin aktivitesinde gosterildigi gibi gorsel analizi tetikledi Ancak algisal yuk fazla oldugunda ayni sonuc gozlemlenmedi bu kosulda dikkat dagiticilar onemli olcude daha az dikkat cekti ve algisal olarak daha az islendi Boylece yuksek algi yukunun ve sonuc olarak dikkatle iliskili kaynaklarin onemli olcude daha fazla kullanilmasinin olasi istem disi korlukte artisa neden oldugu gozlendi Dikkatsiz amnezi Dikkatsiz amnezi teorisi istem disi korlugun dikkati toparlama veya uyaricinin algilanmasina iliskin bozukluklardan degil bellekteki bir bozukluktan kaynaklandigini iddia eder Bu teoriye gore goruntudeki fark edilmeyen uyarici bilincli bir sekilde algilanir fakat hemen unutulur Bu da katilimcilarin bu uyariyici tanimlamalari ve bildirmelerini imkansizlastirir Aslinda dikkatsiz amnezi uzun sureli bir acik bellek yaratmaktaki bozukluktur Uyariciyi gormesinden bir sure sonra katilimcidan uyariciyi tanimlamasi istenilir ama katilimcinin o uyariciya dair hafizasi yok olmustur Algidaki bir bozuklugu hafizadaki bir bozukluktan ayirmak zor olsa da bazi arastirmalar bu konuya isik tutmaya calismistir Klasik metodu uygulayan cagdas bir istem disi korluk calismasinda katilimcilar kendilerine izletilen videonun bir kisminda arka planda gorunen semsiyeli kadini fark etmezler Video semsiyeli kadin gecmekteyken durdurulduktan hemen sonra katilimcilara videoda gordukleri iki farkli insani tarif etmeleri istendiginde katilimcilarin buyuk cogunlugu semsiyeli kadini tarif edemez Videonun belli bir sure gectikten ya da beklenmedik bir olaydan sonra durdurulmasi katilimcilarin bildirimlerinde herhangi bir degisiklige yol acmaz Bu calismalardan cikan bulgular istem disi korluk fikrine karsi gorunebilir fakat sadece deneylerdeki bellek testinin gec uygulanmasi ve bu surede uyariciya dair hafizanin yok oldugunu vurguluyor olabilirler Beklenti Istem disi korlugun asil nedeni fark edilmeyen uyariciya dair beklenti eksikligidir Bazi arastirmacilar istem disi korlugun dikkatsizlikten degil uyariciya dair beklenti eksikliginden kaynaklandigini dusunuyor Bu teorinin savunuculari istem disi korluge dair klasik metodla yapilmis olan calismalarin dikkati degil gosterilen nesneye dair beklentiyi manipule ettigini vurguluyorlar Beklentinin istem disi korluk uzerindeki etkisine dair yapilan calismalar izleyicilerin onemli bir uyaricinin sunulacaginin farkinda olduklarinda mesela sonrasinda test yapilacagi belirtildiginde istem disi korlugun gozlemlenmedigini gostermistir Bu alandaki onde gelen arastirmacilardan Arien Mack uygulanan metodlardaki olasi tutarsizliklari kabul etmesine ragmen istem disi korlugun agirlikli olarak dikkatin cekilmesindeki attentional capture bir bozukluktan kaynaklandigini siddetle savunuyor Mack e gore eger beklenti dikkat kirpilmasi ve degisim korlugu gibi siki baglari bulunan iki kavrama aracilik etmiyorsa madem katilimcilar uyariciya bakmalari soylenmesine ragmen degisen objeyi saptamakta zorlaniyorlar istem disi korlugun sadece uyaricinin sunumuna dair beklenti eksikligiyle aciklanmasi yeterli olmaz Algisal Dongu Istem disi korluk icin one surulen bir baska teorik temel algisal dongu kavramsal cercevesidir Algisal dongu odaklanma ve farkindalik surecinin iki farkli asamada gerceklestigini soyler Odaklanma uyaricinin belirginliginden kaynakli olarak dikkatte degisim oldugunda farkindalik ise uyarici bilincli sekilde algilandiginda olur Bu dikkat kumeleri onemlidir cunku bir bireyin isledigi uyaricinin karakteristik ozelliklerinden olusur Istem disi korluk kisinin dikkat kumesi ile beklenmeyen uyaricinin belirmesinin etkilesimiyle gerceklesir Beklenmeyen uyariciyi tanima ancak beklenmedik nesnenin karakteristik ozelliklerinin halihazirda algilanmis olan uyaricilar ile benzer ozelliklere sahip olmasiyla gerceklesir Algisal dongu teorisi istem disi korluk yanlis hafiza ve gorgu tanikligi icin de oneriler barindirir Istem disi korluge dair 4 ana oneri sunlardir Cevresel ipuclarinin yonlendirmeleri uyariciyi algilamamiza yardim eder fakat farkindalik yaratmak icin yetersizdir Uyariciyi algilamak icin yogun dikkat anlamlandirma ve tekrar yorumlama gerekir Ortuk bellek bilincli algilardan daha onemli olabilir Beklenmeyen fark edilmeyen ve anlamlandirilmayan gorsel uyarici algilanamayabilir Istem disi korluk icin diger teorik temeller yukaridan asagiya ve asagidan yukariya islemlemeyi icerir Kavrami ortaya cikaran deneylerArastirmacilar istem disi korlugu olcmek icin katilimcilara beklenmeyen uyarici sunulmusken bir temel gorevi tamamlamalarini istemisler Daha sonra arastirmacilar katilimcilara sira disi bir sey gorup gormediklerini sormus Arien Mack and Irvin Rock 1998 de cikan Istem Disi Korluk Inattentional Blindness adli kitaplarinda bunun gibi bir takim deneyleri aciklamislar Gorunmez Goril Testi Istem disi korlugu kanitlayan en meshur ornek olan Gorunmez Goril Testi Urbana Champaign deki Illinois Universitesi nden Daniel Simons ve Harvard Universitesi nden Christopher Chabris tarafindan yurutuldu 1975 yilinda Ulric Neisser Neisser ve Becklen tarafindan gerceklestirilmis olan calismalarin incelenerek duzeltilmis bir versiyonu olan bu calismada katilimcilardan siyah ve beyaz tisort giyen iki grup insanin basketbol topu ile paslasmalarini iceren kisa bir video izlemeleri istendi Kendilerine takimlardan birinin yaptigi paslari saymalari veya yerden sektirilerek verilen paslara karsilik havadan yapilan paslari saymalari soylendi Videonun farkli versiyonlarinda bir kadin elinde semsiyeyle yukarida bahsedildigi gibi veya tum vucudunu kaplayan bir goril kostumuyle sahneye girdi Videoyu izledikten sonra katilimcilara sira disi bir sey fark edip etmedikleri soruldu Cogu grupta katilimcilarin 50 si gorili gorduklerini soylemediler veya semsiyeli kadini Gariplikleri fark edememek zor bir is olan kac tane pas yapildigina kendini kaptirmaktan oturu soz konusu gariplige dikkati verememis olmaya atfedildi Bu sonuclara gore gorus alani ile algi arasindaki iliski onceden dusunuldugunden cok daha fazla dikkate baglidir Katilimcilarin 50 si gorile veya semsiyeye karsi degisim korlugu yasamis olsalar da katilimcilarin ne kadarinin paslasmalari dogru sekilde sayabildigine dair yayimlanmis bilgiye ulasmak oldukca zor Simons ve Chabris in temel calismasi Ingiliz Televizyonu nda bisikletlilere yonelik kamu guvenligi reklami olarak motorcularda istem disi korlukten kaynaklanan potansiyel tehlikelere dikkat cekmek icin tekrar kullanildi Bu reklamda goril ay yuruyusu yapan bir ayi ile degistirildi Algi ve istem disi korluk Gundelik hayattan bir deneyim 1995 yilinda polis memuru Kenny Conley silahli bir supheliyi kovaliyordu Kostugu esnada sivil kiyafetli bir polis memurunun yanlislikla diger memurlar tarafindan yere yatirildigini fark etmedi Kavgayi gordugune ancak meslektaslarini korumak icin yalan soyledigine inanan juri Conley i yalanci sahitlik ve adaleti engelleme gerekcesiyle mahkum etti Conley ise sozunun arkasinda durdu gercekten de gormemisti Christopher Chabris Adam Weinberger Matthew Fontaine ve Daniel J Simons bu senaryonun mumkun olup olmadigini gormek istediler Katilimcilardan deney ekibinden birini 30 fit yaklasik 9 metre uzakliktan kosarak takip etmelerinin ve kac defa kafasina dokundugunu saymalarinin istendigi bir deney tasarladilar Yolun 8 metre kadar disinda yaklasik 15 saniye gorulebilen sozde bir kavga ayarlanmisti Tamami 2 dakika 45 saniye suren bu islemin ardindan katilimcilardan takip ettikleri kisinin iki elinden biriyle orta seviye veya iki eliyle yuksek seviye kafasina kac kez dokundugunu saymalari istendi veya saymalari istenmedi dusuk seviye Kosudan sonra ise uc soru soruldu 1 Kavgayi fark edip etmedikleri 2 Bir hokkabaz gorup gormedikleri ve 3 Top suren birini gorup gormedikleri Ikinci ve ucuncu sorular kontrol icindi ve kimse bunlari gordugunu soylemedi Deney gunduz vakti yapildiginda katilimcilar geceye gore kavgayi onemli olcude yuksek oranda fark ettiler Ayrica dusuk seviyede 72 hem orta seviyeye 56 hem de yuksek seviyeye 42 kiyasla kavganin goruldugu daha fazla bildirildi Bu sonuclar istem disi korlugun gundelik hayatta olabilecegini ornekledigi gibi polis memuru Conley in dikkati baska yere odaklandigi icin kavgayi gercekten gozden kacirmis olabilecegine dair kanit sagliyor Dahasi bu sonuclar algisal yuk arttikca dogrudan odaklanilmayan unsurlari islemden gecirmek icin kullanilan becerilerin azaldigini ve boylece istem disi korluk vakalarinin daha sik ortaya ciktigini one suren bilgi tabanini destekliyor Bilgisayarli kizil hac deneyi Steven Most Daniel Simons Christopher Chabris ve Brian Scholl tarafindan yurutulen bir baska deneyde basketbol oyunu yerine bilgisayar ekrani ile gosterilen uyaricilar kullanildi Bu deneyde ekrandaki nesneler rastgele hareket ediyordu Katilimcilara siyah nesneleri takip etmeleri ve beyazlari dikkate almamalari talimati verildi veya tam tersi Birkac denemeden sonra beklenmedik bir sekilde kirmizi bir hac belirdi ve bes saniye boyunca ekran boyunca ilerledi Deneyin sonuclari renk ve sekil bakimindan hacin siyah ve beyaz objelerden belirgin bir sekilde farkli olmasina ragmen katilimcilarin yaklasik ucte biri tarafindan fark edilmedigini gosterdi Insanlarin parlaklik ve sekil gibi belirli algisal boyutlara odaklanabildikleri anlasildi Beklenmeyen uyaricinin baglam ve cevreyle benzerlik gostermesi durumunda istem disi korluk olusma ihtimali yuksektir Bisikletli palyaco Bati Washington Universitesi nde Ira E Hyman S Matthew Boss Breanne M Wise Kira E Mckenzie ve Jenna M Caggiano tarafindan tasarlanan ilginc bir deneyle cep telefonunun yurumek gibi siradan islerde bile istem disi korluge nasil katki yapabilecegi gosterildi Bu deneyde uyarici tek tekerlekli bisiklet suren parlak ve rengarenk kostumlu bir palyacoydu Katilimcilar dort gruba ayrildilar Telefonla konusuyor kulaklikla muzik dinliyor yalniz baslarina veya cift olarak yuruyorlardi Calisma palyacoyu en dusuk duzeyde fark edenlerin cep telefonu ile konusanlar oldugunu gosterdi Sabitlenmeye ragmen korluk Daniel Memmert kisinin nesneye dogrudan baktigi halde goremeyebilecegini ortaya koyan bir deney yuruttu Bu deney gorunmez goril deneyine dayaniyordu Katilimcilar yas ortalamalari 7 7 olan cocuklardi Kendilerine 6 basketbol oyuncusunun kisa bir videosu izletildi 3 u beyaz tisortlu 3 u siyah tisortlu Katilimcilara sadece siyah tisortlu oyunculari izlemeleri ve oyuncularin paslarini saymalari soylendi Video sirasinda goril kostumlu biri sahneye dogru yuruyordu Film genis bir ekrana yansitilmis 3 2 m X 2 4 m ve katilimcilar ekrandan 6 metre uzaktaki sandalyelere oturmustu Katilimcilarin goz hareketleri ve bir noktaya sabitlenmeleri video sirasinda kaydedildi ve daha sonra birtakim sorulari yanitladilar Katilimcilarin sadece 40 i gorili gordugunu bildirirken kalan 60 i gorili gormediklerini soyledi Iki grup arasinda pas sayiminin dogrulugu acisindan onemli bir fark yoktu Goz hareketi ve sabitlenmesinin analizi bilgisi iki grubun oyunculara siyah veya beyaz bakma suresi arasinda onemli bir fark olmadigini gosterdi Buna ragmen gorili gormedigini bildiren katilimcilarin 60 i onu algilamamalarina ragmen ortalama 25 kareyi yaklasik 1 dakika ona sabitlenmis olarak gecirdiler Yukaridakinin daha yaygin bir ornegi 3 kart monte oyununda orneklendirildi Uzmanligin etkileri Daniel Memmert tarafindan yurutulen baska bir deneyde farkli seviyelerde uzmanligin istem disi korluge etkileri test edildi Bu deneydeki katilimcilar 6 farkli grubu iceriyordu Ortalama 12 yil tecrubeli yetiskin basketbol uzmanlari ortalama 5 yil tecrubeli genc basketbol uzmanlari oyunu ortalama 2 yildir oynayan cocuklar ve her yas grubu icin acemi akranlari Bu deneyde katilimcilar gorunmez goril deneyi videosunu izlediler Katilimcilara sadece beyaz giyen oyunculari izlemeleri ve takimin paslarini saymalari talimati verildi Deneyin sonuclari uzmanlarin pas sayisini acemilerden daha dogru sayamadigini ama yetiskin deneklerin gencler ve cocuklardan daha basarili oldugunu gosterdi Acemilere ve tecrubeli cocuklara oranla uzmanlarin cok daha buyuk bir kismi gorili fark etti Yetiskin uzmanlarin 62 si cocuk uzmanlarin 60 i gorili fark etti Bu durum 5 veya 12 yillik deneyimin istem disi korluk uzerinde cok az etkisi oldugunu gosterdi Buna ragmen yetiskinlerin 38 i genclerin 35 i gorili fark ederken acemi cocuklarin hicbiri fark etmedi 2 yil tecrubeli cocuklarin sadece 18 i fark ettti Bu durum yas ve tecrubenin istem disi korluk uzerinde onemli bir etkisi oldugunu ortaya koydu Alginin mi yoksa hafizanin mi sinirlamalari Arien Mack ve Irvin Rock 1998 de dikkat olmaksizin hicbir bilincli algilamanin olusamayacagini ortaya koydu Istem disi korluk uzerine arastirmanin kanitlari istem disi korlugun algidan ziyade hafizayla ilgili bir sorunu yansitabilecegini dusundurdu Istem disi korlugun en azindan bazi orneklerini hafiza bozuklugunun algisal bozukluktan daha iyi betimledigi ortaya atildi Dikkat gosterilmeyen uyaricinin algisal islemlemeye baglanmasindaki bozuklugun olcusu istem disi korluk ve diger cesitli islemleme olcutlerinin bilesiminin deginebilecegi deneysel bir sorudur Istem disi korluk arastirmasinin arkasindaki teori sadece dogrudan katildigimiz nesne ve olaylari bilincli bir sekilde deneyimledigimizi soyler Bu da gorus alanimizdaki bilginin buyuk cogunlugunun fark edilmedigi anlamina gelir Bu yuzden eger bir deneyde hedefteki uyariciyi kacirirsak ama sonradan uyaricinin varligi soylenirse bu yeterli farkindalik katilimcilarin artik dikkatini verdigi uyaricinin hatirlanmasini ve bildirilmesini saglar Mack Rock ve meslektaslari insanlarin istem disi kor oldugu gorsel olaylarin dikkat cekici dizilisini kesfetti Bununla birlikte bu istem disi korlugun algisal mi yoksa belleksel mi islemleme sinirlamalarindan kaynaklandigina dair bir tartisma dogdu Mack ve Rock istem disi korluk icin aciklamalarin dikkat gosterilmeyen uyariciyla iliskili temel bir algisal islemleme hatasini ya da dikkat gosterilmeyen uyariciyla ilgili bilginin kodlanmasindaki bir belleksel islemleme hatasini yansitabilecegine isaret etti Bellek hatasinin kodlanmis bir seyin unutulmasiyla veya uyaricinin gosterilme aniyla hatirlanmasi arasindaki zamanda aniya erisimin kaybedilmesiyle ilgili degil uyarici sunulmusken bilginin kodlanmamasina bagli oldugunu belirtmek gerekir Istem disi korluk hem bellek hem de algi hatalariyla aciklanabilir gibi gozukuyor cunku deneysel arastirmada katilimcilarin bildirim hatalarinin ya bellege kodlanmis bilgideki hatalardan ya da algisal olarak islemlenmis bilgideki hatalardan kaynakli oldugu gorulmustu Kaynakca Note The term has also been applied to the cognitive capture of government regulatory agencies by the industries they are charged with regulating Lavie N Tsal Y 1994 Perceptual load as a major determinant of the locus of selection in visual attention Perception amp Psychophysics 56 2 ss 183 197 doi 10 3758 bf03213897 Mack A 2003 Inattentional blindness Looking without seeing Current Directions in Psychological Science 12 5 ss 180 184 doi 10 1111 1467 8721 01256 a b Mack A 2001 Inattentional blindness Reply to commentaries Psyche 7 16 ss 1 7 a b Spinks J A Zhang J X Fox P T Gao J H Tan L H 2004 More workload on the central executive of working memory less attention capture by novel visual distractors evidence from an fMRI study NeuroImage Cilt 23 ss 517 524 doi 10 1016 j neuroimage 2004 06 025 Fougnie D Marois R 2007 Executive working memory load induces inattentional blindness Psychonomic Bulletin amp Review 14 1 ss 142 147 doi 10 3758 bf03194041 Wolfe J M 1999 Becklen R Cervone D 1983 Selective looking and the noticing of unexpected events Memory amp Cognition 11 6 ss 601 608 doi 10 3758 bf03198284 Braun J 2001 Its great but not necessarily about attention Psyche 7 6 ss 1 7 a b Mack A and Rock I 1998 Most Steven B Scholl Brian J Simons Daniel J Clifford Erin R 2005 What you see is what you get Sustained intattentional blindness and the capture of awareness I Psychological Review 112 1 ss 217 242 doi 10 1037 0033 295X 112 1 217 Most SB Simons DJ Scholl BJ Jimenez R Clifford E Chabris CF Ocak 2001 How not to be seen the contribution of similarity and selective ignoring to sustained inattentional blindness Psychol Sci 12 1 ss 9 17 doi 10 1111 1467 9280 00303 PMID 11294235 Change Blindness Study 2 Mayis 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde The Invisible Gorilla online retrieved 16 Kasim 2008 Invisible bear makes cyclists safer theguardian com 17 Agustos 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 31 Aralik 2013 Arsivlenmis kopya 7 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Mayis 2016 Carpenter Siri 2001 Sights Unseen Monitor on Psychology 32 4 s 54 1 Eylul 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Ekim 2012 Hyman Ira E Boss S Matthew Wise Breanne M McKenzie Kira E Caggiano Jenna M 2009 Did you see the unicycling clown Inattentional blindness while walking and talking on a cell phone Applied Cognitive Psychology 24 5 ss 597 607 doi 10 1002 acp 1638 a b Memmert D Eylul 2006 The effects of eye movements age and expertise on inattentional blindness Conscious Cogn 15 3 ss 620 7 doi 10 1016 j concog 2006 01 001 PMID 16487725 Rock I Linnet C M Grant P I Mack A 1992 Perception without Attention Results of a new method Cognitive Psychology Cilt 24 ss 502 534 doi 10 1016 0010 0285 92 90017 v