Edinilmiş bağışıklık sistemi ya da Edinilmiş bağışıklık ya da Akkiz (acquired) immunite yüksek oranda özelleşmiş bütün sisteme etki edebilen hücreler ve patojenik mücadeleleri ortaya çıkaran süreçlerle düzenlenen bağışıklık sistemi çeşididir.
İlk olarak Gnathostomata'da ulaşılan edinilmiş ya da spesifik bağışıklık sisteminin, non spesifik ve evrimsel olarak daha eski olan (neredeyse bütün yaratıklarda yaşayan patojenlere karşı ev sahibinin kendini savunmasında temel sistem olan) doğuştan gelen bağışıklık sistemiyle aktive edildiği düşünülmüştür. Edinilmiş ya da spesifik bağışıklık sisteminin yanıtı, omurgalıların bağışıklık sisteminde spesifik patojenleri tanımayı ve hatırlamayı (bağışıklığı oluşturur) ve patojenlere karşı karşıya kalındığı her zaman daha güçlü saldırıların olmasını sağlar. Edinilmiş bağışıklık, sonradan kazanılmış bir bağışıklık sistemidir çünkü vücudun bağışıklık sistemi gelecek saldırılara karşı kendini her zaman hazırlar.
Sistem, somatik hipermutasyon (hızlandırılmış somatik hücre mutasyonları) ve (antijen reseptör gen segmentlerinin geri dönüşümüsüz genetik mutasyonları) yüzünden yüksek oranda uyum sağlama yeteneğindedir. Bu mekanizma, genlerin küçük bir kısmının, her bireysel lenfositte benzersiz olarak ifade edilen çok sayıda farklı antijen reseptörleri üretilmesine izin verir.
Çünkü gen düzenlenmesi, her hücrede geri dönüşümsüz DNA değişikliklerine, bütün döllerin hücrelerinde aynı reseptörün özelliğini kodlayan genlerin kalıtılmasına, uzun süreli spesifik bağışıklıkta anahtar rol oynayan bellek B hücreleri ve ile rehberlik eder.
İşlevleri
Edinilmiş bağışıklık, omurgalılarda bir patojen doğal bağışıklıktan kaçtığı ve antijen basamaklarından birini üretmeye başladığında tetiklenir.
Edinilmiş bağışıklık sisteminin ana işlevleri şöyledir:
- Antijen sunumu sırasında spesifik "kendinden-olmayan" antijenleri tanıma,
- Spesifik patojenleri ya da patojenle enfekte olmuş hücreleri en fazla çıkaranlara uygulanan yanıtların üretilmesi
- Her patojenin bir antijen imzasıyla hatırlaması şeklindeki bağışıklık belleğinin gelişmesi. Bu bellek hücreleri, sonradan oluşan enfeksiyonlar görüldüğünde patojeni ihraç etmeye hızlıca çağırılabilirler.
Etkili hücreler
Edinilmiş bağışıklık sisteminin hücreleri, lökositlerin bir çeşidi olan ve lenfosit olarak adlandırılıan hücrelerdir. B hücreleri ve T hücreleri lenfositlerin ana gruplarıdır. İnsan vücudunda, beyaz kan hücrelerinin %20-40'ını oluşturan, 2 trilyon civarında lenfosit bulunur, Bu hücrelerin kütlesi toplamda beyin ya da karaciğerle yaklaşık olarak aynıdır. Periferik kanda lenfositlerin %20-50'sini dolaşır, kalanı lenfatik sistemle hareket eder. B hücreleri ve T hücreleri, aynı çok potensiyalli hemopoietik kök hücrelerden çıkarılırlar ve etkinleştirilmedikçe birbirlerinden ayırt edilemezler. B hücreleri insan bağışıklık yanıtında büyük rol oynarlar; oysa T hücreleri karmaşık hücre-aracılı bağışıklık yanıtıyla yakından ilişkilidirler.
B hücreleri, kuşlara özgü organ olan ilk kez bulunmalarıdan sonra adlandırılmışlardır. Bununla beraber, neredeyse diğer tüm omurgalılarda B ve T hücreleri kemik iliğindeki kök hücrelerinde yapılırlar. T-hücreleri, ismini aldıkları timusa gider ve orada gelişirler. İnsanlarda yaklaşık olarak lenfosit havuzunun %1-2'si, antijene duyarlı lenfositler olasılıkları en iyi şekilde kullanarak, her saat, spesifik antijenlerini bulmak için ikincil lenfoid dokularında dolaşırlar.
Erişkin hayvanlarda, periferik lenfoid organları farklılaşmanın en az üç farklı evresindeki B ve T hücrelerinden oluşan bir karışımı içerirler:
- ; yeni üretilmiş, kemik iliği ya da timustan ayrılmış, lenfatik sisteme girmiş fakat ilişkili antijenleriyle karşılaşmamış hücreler.
- ; ilişkili antijenleriyle karşılaşarak etkinleştirilmiş ve aktifleşip, patojeni dışarı atmak için bağlamış hücreler.
- ; geçirilmiş enfeksiyonların uzun süreli kalmasında görevli hücreler.
Antijen sunumu
Edinilmiş bağışıklığın özelliği, bağışıklık hücrelerinin kendi hücrelerini ve istenmeyen saldırganları ayırma kapasitesinde yatar.
Ev sahibinin hücreleri kendi antijenlerini ifade eder. Bu antijenler, bakterilerin yüzeyindeki (kendinden olmayan antijenler) ya da virüsçe enfekte edilmiş hücrelerin (kendini-kaybetmiş) yüzeylerindekilerden farklıdır. Edinilmiş bağışıklığın yanıtı kendinden olmayan ve kendini kaybetmiş antijenlerle tetiklenir. Hücre çekirdeği olmayan bazı hücreler haricinde (örn. eritrositler), bütün hücreler antijen sunumu yapabilme ve edinilmiş bağışıklığı etkinleştirebilme yeteneğindedirler. Bazı hücreler özellikle antijen sunumu yapmak ve olgunlaştırmak için özelleşmişlerdir. Dendritik hücreler ve B hücreleri, T hücrelerinin etkinliğinin geliştirilmesine izin veren özel bağışıklık baskılayıcı almaçlarla donatılmışlardır ve (APC) olarak isimlendirililer. Bazı hücre altgrupları profesyonel APC'lerce etkinleştirlebilirler ve her T hücresi tipi bakteri ya da viral toksinlere özel benzersiz olarak donatılır. Etkinleştirilen T hücresi tipi ve dolayısıyla üretilen yanıtın çeşidi biraz da antijenin APC ile karşılaştığı ortama bağlıdır.
Eksojen antijenler
Dendritik hücreler dokulardaki bakteriler, parazitler veya toksinler gibi endojenik patojenleri fagosit eder ve sonrasında kemosentetik sinyaller yoluyla lenf düğümlerinde zenginleştirilmiş T hücrelerine taşırlar. Göç sırasında dendritik hücreler fagositik kapasitelerini kaybettikleri ve T hücrelerinin lenf düğümleri ile anlaşabilmeyi arttırabilme yeteneği geliştirdikleri bir olgunlaştırma sürecine uğrarlar. Dendritik hücreler, patojenleri daha küçük parçalara ayırmak için "antijen" olarak isimlendirilen enzimleri kullanırlar. Lenf düğümünde dendritik hücreler bu kendinden olan antijenleri MHC diye bilinen kendinden olan reseptörlere eşleyerek onların yüzeylerinde görüntülerler. (MHC ayrıca () olarak da bilinir). Bu MHC:antijen kompleksi, o zaman lenf düğümünün içine geçen T hücrelerince tanınır. Eksojenik antijenler genellikle CD4+ yardımcı T hücreleriyle etkilenen molekülleri üzerinde görüntülenirler.
Endojen antijenler
Hücreiçi antijenler ev sahibi hücreyi taklit eden virüsler tarafından üretilir. Ev sahibi hücre virsülerle ilişkili sitoplazmik proteinleri sindirmek için özelleşmiş enzimler kullanır ve bu parçaları T hücrelerinin MHC ile eşleneceği yüzeyinde görüntüler. Endojen antijenler tipik olarak MHC sınıf I üzerinde görüntülenir ve CD8+ sitotoksik T-hücrelerini etkinleştirir. Bazı (eritrositler gibi) hücre çeşitleri haricinde , hemen hemen bütün ev sahibi hücrelerce eksprese edilir.
T lenfositler
CD8+ T lenfositler ve sitotoksisite
Sitotoksik T hücreleri (TC, öldürücü T hücresi ya da sitotoksik T-lenfosit (CTL) olarak da bilinir) virüsler veya diğer patojenlerce enfekte edilen hücreleri ya da başka bir deyişle hasarlanmış ve işlev göremez hale gelmiş hücreleri ölüme sevkeden T hücrelerinin bir alt grubudur.
Tecrübesiz sitotoksik T hücreleri, T-hücre reseptörleri ile MHC sınıf I molekülünün peptid bağlarıyla birbirlerini kuvvetlice etkiledikleri zaman etkinleştirilirler. Bu yatkınlık antijen/MHC kompleksinin tipine ve yönelimine bağlıdır ve CTL ile enfekte hücrenin bağlanmasının nedenidir. Bir kez etkinleştirilen CTL, "donatılmış etki hücreleri" ordusunu üretmek üzere işlevsellik kazandığı ve hızla bölündüğü "" olarak bilinen sürece girer. Böylece etkinleştirilmiş CTL vücutta baştan başa benzersiz MHC sınıf I + peptid davranışındaki hücreleri aramak için dolaşabilecektir.
Bu enfekte veya işlevsizleşmiş somatik hücreler sergilendiğinde, etkileyici CTL ve salar; hedef hücrenin plazma mambranındaki porlarda oluşan sitotoksinler, iyonların ve suyun enfekte hücreye grimesine izin verir ve veya çatlamaya sebep olurlar. CTL bir serin proteaz olan hücre içine porlardan geçerek girip hücre ölümünü tetikleyen salar. Enfeksiyon sırasındaki geniş doku hasarının sınırlandırması için CTl etkinleştirilmesi sıkıca kontrol edilir ve genellikle çok güçlü MHC/antijen aktivasyon sinyaline ya da yardımcı T hücrelerinin ek sinyallerine ihtiyaç duyar.
Enfeksiyonun çözünürlüğünde, çoğu etkileyici hücre ölür ve fagositlerce temizlenir, fakat bu hücrelerin bazıları olarak kalır. Daha sonra aynı antijenle karşılaşıldığında, bu bellek hücreleri derhal etkileyici hücrelere farklılaşırlar ve gerekli olan etkileyici yanıt oluşturma zamanını çarpıcı şekilde kısaltırlar.
CD4+ yardımcı T hücreleri
CD4+ lenfositler ya da yardımcı T hücreleri, bağışıklık yanıtı arabulucularıdır ve edinilmiş bağışıklık yanıtının tespiti ve arttırılma yeteneklerinde önemli bir rol oynarlar. Bu hücreler sitotoksik veya fagotoksik değildirler ve enfekte hücreleri öldürmezler ya da patojenleri temizlemezler; fakat diğer hücreleri bu işleri yapmaya yönlendirerek bağışıklık yanıtını yönetirler. Yardımcı T hücreleri, sınıf II MHC moleküllerindeki bağları tanıyan T hücre reseptörlerini () eksprese eder. Tecrübesiz bir yardımcı T hücresinin etkinleştirilmesi, bazı hücre tiplerinin etkinleştirilmesini etkileyen onu aktive eden APC'lerle birlikte sitokinlerin salınmasına neden olur. Yardımcı T hücreleri sitotoksik T hücrelerinden daha hafif aktivasyon uyarılarına ihtiyaç duyar. Yardımcı T hücreleri sitotoksik hücrelerin etkinleştirilmesine yardımcı fazladan sinyaller bulabilirler.
Th1 ve Th2: yardımcı T hücresi yanıtları
Etkileyici hücrelerin iki çeşidi CD4+ yanıtları profesyonel APC'lerce teşvik edilebilirler; Th1 ve Th2 şeklinde ve bunların her biri farklı tiplerdeki patojenleri ayırmak için şekillendirilmişlerdir. Th1 ya da Th2 tipi yanıtının tetiğini çeken bir enfeksiyonu yöneten faktörler tam olarak anlaşılamamıştır, fakat üretilmiş yanıt farklı patojenlerin temizlenmesinde önemli bir rol oynar.
Th1 yanıtı makrofajların bakterisidal aktivitesini etkinleştiren, B hücrelerinin antikorları kaplamasına (opsonlamaya) neden olan ve "" önderliğini yapan üretimiyle karakterize edilir.
Th2 yanıtı, B hücrelerinin antikorları öldürmesi (nötralize etmesi) için etkinleştirilmesiyle sonuçlanan, salınımıyla karakterize edilir. Genellikle, Th2 yanıtları hücre dışı bakteriler, parazitler ve toksinler karşısında etkiliyken, Th1 yanıtları hücre içi patojenler (ev sahibi hücre içindeki virüsler ve bakteriler) karşısında daha etkilidirler. gibi, enfeksiyonun çözülmesi durumunda birkaç hatırlayıcı CD4+ bellek hücresi haricinde CD4+ yardımcı hücrelerinin çoğu ölecektir.
HIV, CD4+ hücrelerine saldırarak bağışıklık sistemini altüst edebilir, mutlak suretle bu hücreler virüsün yıkımına karşı koyarlar fakat ayrıca canlının tüm yaşamı boyunca karşılaştığı diğer bütün patojenlerle de savaşırlar.
Üçüncü bir T lenfosit tipi, düzenleyici T hücreleri (Treg), otoimmün hastalıkların gelişiminin kontrolünde önemli bir mekanizma olan kendi antijenlerine bağışıklık hatalı yanıtını kontrol edebilir, bağışıklık sistemini sınırlandırır ve baskılarlar.
γδ T hücreleri
CD4+ ve CD8+ αβ T hücreleri karşısında alternatif bir T hücresi reseptörüne (TCR) sahiptirler ve yardımcı T hücrelerinin, sitotoksik T hücrelerinin ve doğal öldürücü hücrelerin özelliklerini paylaşırlar.
Değişmez TCR davranışlı alışılagelmemiş T hücresi altkümelerine benzer olarak, CD1 reseptörleri gibi sınırlandırılmış doğal öldürücü hücreler, γδ T hücreleri onları doğal ve edinilmiş bağışıklığın arasında bir çizgiye yerleştiren özelliklerini sergilerler.
Bir taraftan, γδ T hücrelerinin, kavşak çeşitliliğinin üretilmesi ve bellekli bir fenotip geliştirmeleri için edinilmiş bağışıklığın bir bileşeni olarak düşünülebilir. Diğer taraftan, çeşitli altkümelerin TCR ve/veya NK reseptörleriyle sınırlandırılmaları, patern tanıma reseptörü olarak kullanılabildiğinde edinilmiş bağışıklık sisteminin parçaları olarak da düşünülebilir. Örneğin, bu örneğe göre, Vγ9/Vδ2 T hücrelerinin büyük miktarları saatler içinde mikroplar tarafından üretilen ve yüksek oranda bağlanmış intraepitel Vδ1 T hücreleri baskılanmış epitel hücrelerine cevap vereceklerdir.
B lenfositler ve antikor üretimi
B hücreleri humoral bağışıklık olarak da bilinen, kan plazması ve lenfde dolaşan antikorların üretilmesinde yer alan olarak bilinen ana hücrelerdir. Antikorlar (ya da immunoglobulinler, Ig), bağışıklık sistemince yabancı cisimleri tanımlamak ve nötralize etmek için kullanılan Y şekilli proteinlerdir. Memelilerde beş çeşit antikor vardır: , , , ve ; biyolojik çeşitlilikle farkılılaşır, her biri antijenlerin farklı çeşitlerine işlemek amaçlı dönüşürler. Etkinleştirilmeyle, B hücreleri her biri benzersiz bir antijeni tanıyan ve spesifik patojeni nötralize eden antikorları üretirler. T hücre reseptörü gibi, B hücreleri de benzersiz bir B hücre reseptörünü (BCR) ve bu durumda tespit edilmiş antikor molekülünü ekspresse eder. B hücreleri ile T hücreleri arasındaki önemli bir farklılık da, her hücrenin antijeni nasıl gördüğüdür. T hücreleri onlarla aynı kökten gelen antijenleri bir MHC molekülünün çevresinde peptide benzetmesi süreciyle tanırken B hücreleri antijenleri doğal formlarında tanır. B hücresi bir kez kendiyle ilişkili (spesifik) antijenle karşılaştığında (ve ek sinyalleri bir yardımcı T hücresinden (baskın olarak Th2 tip) aldığında) plazma hücresi olarak da bilinen etkileyici hücreye de farklılıklaşır.
Plazma hücreleri kısa ömürlü (2-3 gün), antikorları saklayan hücrelerdir. Bu antikorlar fagositlerin hedeflenmesini kolaylaştırarak antijenlere bağlanır ve tamamlayıcı bir kaskadın tetiğini çekerler. Plazma hücrelerinin %10 civarı, antijen spesifik bellek hücreleri şeklinde uzun yaşamlı hücreler haline gelir. Zaten spesifik antikorların üretilip hazırlanması, bu hücreleri aynı patojen ev sahibini tekrar enfekte ettiğinde, ev sahibinin tecrübeleriyle eğer belirtiler varsa daha çabuk yanıtlamaya çağırır.
Alternatif edinilmiş bağışıklık sistemi
Edinilmiş bağışıklık sisteminin klasik molekülleri (örneğin antikorlar ve T hücreleri) sadece çeneli omurgalılarda bulunur, farklı bir lenfosit-türevi molekül taşemen veya Myxinidae gibi ilkel çenesiz omurgasızlarda keşfedilmiştir. Bu hayvanlar çeşitli lenfosit reseptörleri (VLRler) şeklinde isimlendirilen, çeneli omurgalıların antijenlerine benzer, sadece bir ya da iki genin ürünü olan geniş bir moleküller dizisinine sahiplerdir. Bu moleküllerin patojenik antijenleri antikorlara oldukça benzer şekilde ve özgüllükte bağlandıklarına inanılmaktadır.
Bağışıklık belleği
B hücreleri ve T hücrelerinin bazıları etkinleştirildiklerinde "bellek hücreleri" şekline dönüşür. Bu hafıza hücreleri, hayvanın tüm yaşamı boyunca etkin B ve T lenfositlerinden oluşan bir veritabanı oluştururlar. Antijenle daha sonraki karşılaşmalarda, uygun bellek hücreleri seçilir ve etkinleştirilirler ve böylece daha güçlü bir bağışıklık yanıtı ikinci kez daha çabukça üretilebilir ve antijene muamele edilir. Bu bağışıklık "kazanılmış"tır çünkü, vücudun bağışıklık istemi kendini gelecekteki mücadeleler için hazırlar. Bağışıksal bellek ya kısa-şeklide pasif bellekli olabilir ya da uzun şekilde aktif bellekli.
Pasif bellek
Pasif bellek genellikle kısa dönemlidir, birkaç gün ila birkaç ay arasında sürer. Yenidoğanlar daha önce mikroplarla tanışmamışlardır ve kısmen enfeksiyondan zarar görebilirler. Pasif korumanın bazı tabakaları anne tarafından sağlanır. Rahimde, anasal IgG doğrudan plasentaya geçirilir, böylece doğumda insan bebeği annesininkiyle kadar aynı düzeyde antijen özgüllüklerine ve antikorların büyük kısmına sahip olur.Anne sütü yenidoğanın sindirim sistemine geçebilen antikorları içerir, bakteriyal enfeksiyonlar karşınsında bebek kendi antikorlarını sentezlemeye başlayıncaya kadar koruma sağlar. Bu pasif bağışıklama fetüs aslında hiç bellek hücresi ya da antikor üretemediği için, onları ödünç olarak almasıyla yapılır. Kısa dönemli pasif bağışıklık, antikorca zengin olan serum aracılığıyla transfer şeklinde yapay olarak yapılabilir.
Aktif bellek
Aktif bağışıklama genellikle uzun dönemlidir ve enfeksiyonu izleyen süreçte B ve T hücrelerinin etkinleştirilmesiyle ya da yapay olarak aşılamayla ihtiyaç duyulan "bağışıklama" denilen süreçle yapılabilir.
Bağışıklama
Tarihte, enfeksiyonöz hastalıklar insan nüfusu ölümlerinin başında gelmekteydi. Son yüzyılda bu yaygınlığı yenen iki önemli faktör geliştirildi: korunma ve bağışıklama.
Bağışıklama (genellikle aşılama olarak kullanılır) insanlığın gelişiminden beri, düşünülmüş bir bağışıklık yanıtının hayata geçirilmesi ve bağışıklık sisteminin tek en etkili işlenmiş ifadesidir. Bağışıklayıcılar başarılıdır çünkü, bağışıklık sisteminin doğal özgünlüğünü, kendi teşvikiyle oluşmuş kadar iyi kılarlar.
Bağışıklamanın arkasında kural, hastalığa yol açan bir canlıdan çıkarılmış bir antijeni tanıtmaktır. Bu antijen bu organizmada koruma bağışıklığı karşısında bağışıklık sisteminin gelişimini baskılar, fakat bu organizmanın kendisinden olan patojenik etkilere neden olmaz. Bir antijen, özgül bir antikora bağlanan ve edinilmiş bağışıklık yanıtı sağlayan yüzey olarak tanımlanabilir.
Çoğu viral aşı zayıflatılmış ama yaşayan virüslerken, bakteriyal aşılar zararsız toksin bileşenleri gibi mikroorganizmaların aselüler bileşenlerinden uyarlanır. Aselüler aşılardan çıkarılmış bazı antijenler çok güçlü bir edinilmiş yanıt oluşturmazlar ve bakteriyal aşıların çoğu doğuştan gelen bağışıklıktaki etkinleştirmek için immünolojik eklemelere ihtiyaç duyarlar.
Bağışıklık çeşitliliği
Büyük moleküllerin çoğu, gerçekte tüm proteinler ve bazı polisakkaritler, antijen gibi görev yapabilirler. Bir antijenin antikor molekülüyle ya da bir lenfosit reseptörüyle birbirini etkileyen kısımları "epitop" olarak adlandırılır. Antijenlerin çoğu epitopların değişik çeşitlerini içerir ve antikorların, spesifik T hücre yanıtlarının veya her ikisinin üretilmesini baskılayabilir.
Toplam lenfositlerin küçük bir kısmının (%0.01'den az) sadece birkaç hücrenin her antijene karşılık verebildiği, kısmen antijene bağlanabildiği öne sürülmüştür.
Edinilmiş bağışıklıkta patojenlerin büyük bir kısmının "hatırlanması" ve elimine edilmesiyle bağışıklık sistemi bazı antijenler arasındaki farkları ayırabilir ve antijenleri tanıyan reseptörler büyük bir yerleşim çeşitliliğinde üretilmiş olmalıdır; karşılaşılacak her farklı patojen için esas olarak bir reseptör. İnsan antijen uyarımının yokluğunda bile, 1 trilyondan fazla farklı antikor molekülü üretme yeteneğindedir. Bu reseptörleri üretmek için gerekli depolanması için genlerin milyonlarcasına ihtiyaç vardır, fakat bütün insan genomu 25.000'den daha az gen içermektedir. Peki bu kadar antijen ve antikor reseptörü nasıl üretilmektedir? Bu reeptörlerin çok büyük sayısı "klonal seleksiyon" diye bilinen bir süreçle üretilir. Klonal seleksiyon teorisine göre, doğumda, bir hayvanda, genlerin küçük bir ailesince ifade edilen bilgiden lenfositlerin (her biri eşsiz bir antijen reseptör davranışındadır) geniş çeşitliliği rastgele üretilir. Her eşsiz antijen reseptörünün üretilmesi için, her bir gen segmenti diğer gen segmentleriyle benzersiz tek geni şekillendirmek için rekombine edilerek "kombitoryal diversifikasyon" denilen sürece uğrar. Bu çevirme sürecince vücut antijenlerle karşılaşmadan önce reseptörlerin ve antikorların geniş derece çeşitliliği üretilir ve bağışıklık sisteminin hemen hemen sınırsız antijen çeşitliliğine cevap vermesi mümkün kılınır. Bir hayvanın hayatı boyunca, lenfositler hayvanın karşılaştığı antijenlere karşı reaksiyon gösterirler, bir eylem için seçilir ve antijeni ifade eden herhangi bir şeye karşı yönlendirilirler.
Şunu belirtmek gerekir ki, bağışıklık sisteminin doğuştan gelen ve edinilmiş sistemleri birlikte çalışırlar, birbirlerinin yerine geçmezler. Edinilmiş kolda, B ve T hücreleri doğuştan gelen sistem olmadan yarasızdırlar. T hücreleri, onları etkinleştirecek antijen sunumu hücreleri olmadan kullanışsızdırlar ve B hücreleri T hücrelerinin yardımı olmadan arızalı sayılırlar. Diğer taraftan, doğuştan gelen sistem patojenlere karşı edinilmiş sistemin özgül hareketi olmadan da karşı durabilir.
Gebelik sırasında edinilmiş bağışıklık
Bağışıklık sisteminin temelleri kendinine karşı kendinden olmayanı tanımadır. Bundan dolayı insan fetüsünü bağışıklık sisteminin saldırısından (tam olarak kendinden olmadığından) koruyan mekanizmalar kısmen ilginçdir. Her ne kadar gizemli ve çok tekrarlanan bir konu olan 'tepki vermeme' durumunun geniş çaplı bir açıklaması bulunmasa da, iki klasik neden fetüsün nasıl tolere edilebildiğini açıklayabilir.
Bunların ilki, fetüsün tutulduğu, vücudun non-bağışıklık sistemince rutin kontrolün yapılmadığı, bağışıklık bariyeri olmayan vücudun bir parçası olan uterusdur.
İkincisi ise, fetüsün kendi annesinin içinde muhtemelen aktif besin tüketme sürecince lokal bağışıklık baskılamasını yükseltmesidir.
Bu mekanizmanın modern açıklamalarından biri de, uterusda gebelik sırasında eksprese edilen spesifik glikoproteinlerin uterin bağışıklık yanıtını baskılamasıdır.
Ayrıca bakınız
Wikimedia Commons'ta Edinilmiş bağışıklık sistemi ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
Kaynakça
- ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w x y z aa ab ac (2001). Immunobiology; Fifth Edition. New York ve London: Garland Science. . 28 Haziran 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Şubat 2008..
- ^ a b c d e f Alberts, Bruce (2002). Molecular Biology of the Cell; Fourth Edition. New York and London: Garland Science. . 3 Ekim 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Şubat 2008.
- ^ a b c d e f g h i j k l ; ve diğerleri. (2005). Immunobiology (6. ed. bas.). Garland Science. .
- ^ Microbiology and Immunology On-Line Textbook 2 Ocak 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde .: USC School of Medicine
- ^ a b c d The NIAID resource booklet "Understanding the Immune System (pdf)" 3 Ocak 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde ..
- ^ M.N. Alder, I.B. Rogozin, L.M. Iyer, G.V. Glazko, M.D. Cooper, Z. Pancer (2005). "Diversity and Function of Adaptive Immune Receptors in a Jawless Vertebrate". Science. 310 (5756). ss. 1970 - 1973. PMID 16373579.
- ^ International Human Genome Sequencing Consortium (2004). "Finishing the euchromatic sequence of the human genome". Nature. 431 (7011). ss. 931-45. PMID 15496913. 22 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Şubat 2008.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Edinilmis bagisiklik sistemi ya da Edinilmis bagisiklik ya da Akkiz acquired immunite yuksek oranda ozellesmis butun sisteme etki edebilen hucreler ve patojenik mucadeleleri ortaya cikaran sureclerle duzenlenen bagisiklik sistemi cesididir Ilk olarak Gnathostomata da ulasilan edinilmis ya da spesifik bagisiklik sisteminin non spesifik ve evrimsel olarak daha eski olan neredeyse butun yaratiklarda yasayan patojenlere karsi ev sahibinin kendini savunmasinda temel sistem olan dogustan gelen bagisiklik sistemiyle aktive edildigi dusunulmustur Edinilmis ya da spesifik bagisiklik sisteminin yaniti omurgalilarin bagisiklik sisteminde spesifik patojenleri tanimayi ve hatirlamayi bagisikligi olusturur ve patojenlere karsi karsiya kalindigi her zaman daha guclu saldirilarin olmasini saglar Edinilmis bagisiklik sonradan kazanilmis bir bagisiklik sistemidir cunku vucudun bagisiklik sistemi gelecek saldirilara karsi kendini her zaman hazirlar Sistem somatik hipermutasyon hizlandirilmis somatik hucre mutasyonlari ve antijen reseptor gen segmentlerinin geri donusumusuz genetik mutasyonlari yuzunden yuksek oranda uyum saglama yetenegindedir Bu mekanizma genlerin kucuk bir kisminin her bireysel lenfositte benzersiz olarak ifade edilen cok sayida farkli antijen reseptorleri uretilmesine izin verir Cunku gen duzenlenmesi her hucrede geri donusumsuz DNA degisikliklerine butun dollerin hucrelerinde ayni reseptorun ozelligini kodlayan genlerin kalitilmasina uzun sureli spesifik bagisiklikta anahtar rol oynayan bellek B hucreleri ve ile rehberlik eder SEM de bir insan lenfositi IslevleriEdinilmis bagisiklik omurgalilarda bir patojen dogal bagisikliktan kactigi ve antijen basamaklarindan birini uretmeye basladiginda tetiklenir Edinilmis bagisiklik sisteminin ana islevleri soyledir Antijen sunumu sirasinda spesifik kendinden olmayan antijenleri tanima Spesifik patojenleri ya da patojenle enfekte olmus hucreleri en fazla cikaranlara uygulanan yanitlarin uretilmesi Her patojenin bir antijen imzasiyla hatirlamasi seklindeki bagisiklik belleginin gelismesi Bu bellek hucreleri sonradan olusan enfeksiyonlar goruldugunde patojeni ihrac etmeye hizlica cagirilabilirler Etkili hucrelerEdinilmis bagisiklik sisteminin hucreleri lokositlerin bir cesidi olan ve lenfosit olarak adlandirilian hucrelerdir B hucreleri ve T hucreleri lenfositlerin ana gruplaridir Insan vucudunda beyaz kan hucrelerinin 20 40 ini olusturan 2 trilyon civarinda lenfosit bulunur Bu hucrelerin kutlesi toplamda beyin ya da karacigerle yaklasik olarak aynidir Periferik kanda lenfositlerin 20 50 sini dolasir kalani lenfatik sistemle hareket eder B hucreleri ve T hucreleri ayni cok potensiyalli hemopoietik kok hucrelerden cikarilirlar ve etkinlestirilmedikce birbirlerinden ayirt edilemezler B hucreleri insan bagisiklik yanitinda buyuk rol oynarlar oysa T hucreleri karmasik hucre aracili bagisiklik yanitiyla yakindan iliskilidirler B hucreleri kuslara ozgu organ olan ilk kez bulunmalaridan sonra adlandirilmislardir Bununla beraber neredeyse diger tum omurgalilarda B ve T hucreleri kemik iligindeki kok hucrelerinde yapilirlar T hucreleri ismini aldiklari timusa gider ve orada gelisirler Insanlarda yaklasik olarak lenfosit havuzunun 1 2 si antijene duyarli lenfositler olasiliklari en iyi sekilde kullanarak her saat spesifik antijenlerini bulmak icin ikincil lenfoid dokularinda dolasirlar Eriskin hayvanlarda periferik lenfoid organlari farklilasmanin en az uc farkli evresindeki B ve T hucrelerinden olusan bir karisimi icerirler yeni uretilmis kemik iligi ya da timustan ayrilmis lenfatik sisteme girmis fakat iliskili antijenleriyle karsilasmamis hucreler iliskili antijenleriyle karsilasarak etkinlestirilmis ve aktiflesip patojeni disari atmak icin baglamis hucreler gecirilmis enfeksiyonlarin uzun sureli kalmasinda gorevli hucreler Antijen sunumuEdinilmis bagisikligin ozelligi bagisiklik hucrelerinin kendi hucrelerini ve istenmeyen saldirganlari ayirma kapasitesinde yatar Ev sahibinin hucreleri kendi antijenlerini ifade eder Bu antijenler bakterilerin yuzeyindeki kendinden olmayan antijenler ya da virusce enfekte edilmis hucrelerin kendini kaybetmis yuzeylerindekilerden farklidir Edinilmis bagisikligin yaniti kendinden olmayan ve kendini kaybetmis antijenlerle tetiklenir Hucre cekirdegi olmayan bazi hucreler haricinde orn eritrositler butun hucreler antijen sunumu yapabilme ve edinilmis bagisikligi etkinlestirebilme yetenegindedirler Bazi hucreler ozellikle antijen sunumu yapmak ve olgunlastirmak icin ozellesmislerdir Dendritik hucreler ve B hucreleri T hucrelerinin etkinliginin gelistirilmesine izin veren ozel bagisiklik baskilayici almaclarla donatilmislardir ve APC olarak isimlendirililer Bazi hucre altgruplari profesyonel APC lerce etkinlestirlebilirler ve her T hucresi tipi bakteri ya da viral toksinlere ozel benzersiz olarak donatilir Etkinlestirilen T hucresi tipi ve dolayisiyla uretilen yanitin cesidi biraz da antijenin APC ile karsilastigi ortama baglidir Eksojen antijenler Antijen sunumu T hucrelerinin sitotoksik CD8 hucreleri ya da yardimci CD4 hucreleri olusturmasini da baskilar Dendritik hucreler dokulardaki bakteriler parazitler veya toksinler gibi endojenik patojenleri fagosit eder ve sonrasinda kemosentetik sinyaller yoluyla lenf dugumlerinde zenginlestirilmis T hucrelerine tasirlar Goc sirasinda dendritik hucreler fagositik kapasitelerini kaybettikleri ve T hucrelerinin lenf dugumleri ile anlasabilmeyi arttirabilme yetenegi gelistirdikleri bir olgunlastirma surecine ugrarlar Dendritik hucreler patojenleri daha kucuk parcalara ayirmak icin antijen olarak isimlendirilen enzimleri kullanirlar Lenf dugumunde dendritik hucreler bu kendinden olan antijenleri MHC diye bilinen kendinden olan reseptorlere esleyerek onlarin yuzeylerinde goruntulerler MHC ayrica olarak da bilinir Bu MHC antijen kompleksi o zaman lenf dugumunun icine gecen T hucrelerince taninir Eksojenik antijenler genellikle CD4 yardimci T hucreleriyle etkilenen molekulleri uzerinde goruntulenirler Endojen antijenler Hucreici antijenler ev sahibi hucreyi taklit eden virusler tarafindan uretilir Ev sahibi hucre virsulerle iliskili sitoplazmik proteinleri sindirmek icin ozellesmis enzimler kullanir ve bu parcalari T hucrelerinin MHC ile eslenecegi yuzeyinde goruntuler Endojen antijenler tipik olarak MHC sinif I uzerinde goruntulenir ve CD8 sitotoksik T hucrelerini etkinlestirir Bazi eritrositler gibi hucre cesitleri haricinde hemen hemen butun ev sahibi hucrelerce eksprese edilir T lenfositlerCD8 T lenfositler ve sitotoksisite Sitotoksik T hucreleri TC oldurucu T hucresi ya da sitotoksik T lenfosit CTL olarak da bilinir virusler veya diger patojenlerce enfekte edilen hucreleri ya da baska bir deyisle hasarlanmis ve islev goremez hale gelmis hucreleri olume sevkeden T hucrelerinin bir alt grubudur Tecrubesiz sitotoksik T hucreleri T hucre reseptorleri ile MHC sinif I molekulunun peptid baglariyla birbirlerini kuvvetlice etkiledikleri zaman etkinlestirilirler Bu yatkinlik antijen MHC kompleksinin tipine ve yonelimine baglidir ve CTL ile enfekte hucrenin baglanmasinin nedenidir Bir kez etkinlestirilen CTL donatilmis etki hucreleri ordusunu uretmek uzere islevsellik kazandigi ve hizla bolundugu olarak bilinen surece girer Boylece etkinlestirilmis CTL vucutta bastan basa benzersiz MHC sinif I peptid davranisindaki hucreleri aramak icin dolasabilecektir Bu enfekte veya islevsizlesmis somatik hucreler sergilendiginde etkileyici CTL ve salar hedef hucrenin plazma mambranindaki porlarda olusan sitotoksinler iyonlarin ve suyun enfekte hucreye grimesine izin verir ve veya catlamaya sebep olurlar CTL bir serin proteaz olan hucre icine porlardan gecerek girip hucre olumunu tetikleyen salar Enfeksiyon sirasindaki genis doku hasarinin sinirlandirmasi icin CTl etkinlestirilmesi sikica kontrol edilir ve genellikle cok guclu MHC antijen aktivasyon sinyaline ya da yardimci T hucrelerinin ek sinyallerine ihtiyac duyar Enfeksiyonun cozunurlugunde cogu etkileyici hucre olur ve fagositlerce temizlenir fakat bu hucrelerin bazilari olarak kalir Daha sonra ayni antijenle karsilasildiginda bu bellek hucreleri derhal etkileyici hucrelere farklilasirlar ve gerekli olan etkileyici yanit olusturma zamanini carpici sekilde kisaltirlar CD4 yardimci T hucreleri T lenfosit etkinlestirme semasi T hucreleri bagisiklik savunmasina iki ana yolla katkida bulunurlar Bir kismi bagisiklik yanitini yonlendirip duzenlerken digerleri enfekte veya kanserlesmis hucrelere dogrudan saldirir CD4 lenfositler ya da yardimci T hucreleri bagisiklik yaniti arabulucularidir ve edinilmis bagisiklik yanitinin tespiti ve arttirilma yeteneklerinde onemli bir rol oynarlar Bu hucreler sitotoksik veya fagotoksik degildirler ve enfekte hucreleri oldurmezler ya da patojenleri temizlemezler fakat diger hucreleri bu isleri yapmaya yonlendirerek bagisiklik yanitini yonetirler Yardimci T hucreleri sinif II MHC molekullerindeki baglari taniyan T hucre reseptorlerini eksprese eder Tecrubesiz bir yardimci T hucresinin etkinlestirilmesi bazi hucre tiplerinin etkinlestirilmesini etkileyen onu aktive eden APC lerle birlikte sitokinlerin salinmasina neden olur Yardimci T hucreleri sitotoksik T hucrelerinden daha hafif aktivasyon uyarilarina ihtiyac duyar Yardimci T hucreleri sitotoksik hucrelerin etkinlestirilmesine yardimci fazladan sinyaller bulabilirler Th1 ve Th2 yardimci T hucresi yanitlari Etkileyici hucrelerin iki cesidi CD4 yanitlari profesyonel APC lerce tesvik edilebilirler Th1 ve Th2 seklinde ve bunlarin her biri farkli tiplerdeki patojenleri ayirmak icin sekillendirilmislerdir Th1 ya da Th2 tipi yanitinin tetigini ceken bir enfeksiyonu yoneten faktorler tam olarak anlasilamamistir fakat uretilmis yanit farkli patojenlerin temizlenmesinde onemli bir rol oynar Th1 yaniti makrofajlarin bakterisidal aktivitesini etkinlestiren B hucrelerinin antikorlari kaplamasina opsonlamaya neden olan ve onderligini yapan uretimiyle karakterize edilir Th2 yaniti B hucrelerinin antikorlari oldurmesi notralize etmesi icin etkinlestirilmesiyle sonuclanan salinimiyla karakterize edilir Genellikle Th2 yanitlari hucre disi bakteriler parazitler ve toksinler karsisinda etkiliyken Th1 yanitlari hucre ici patojenler ev sahibi hucre icindeki virusler ve bakteriler karsisinda daha etkilidirler gibi enfeksiyonun cozulmesi durumunda birkac hatirlayici CD4 bellek hucresi haricinde CD4 yardimci hucrelerinin cogu olecektir HIV CD4 hucrelerine saldirarak bagisiklik sistemini altust edebilir mutlak suretle bu hucreler virusun yikimina karsi koyarlar fakat ayrica canlinin tum yasami boyunca karsilastigi diger butun patojenlerle de savasirlar Ucuncu bir T lenfosit tipi duzenleyici T hucreleri Treg otoimmun hastaliklarin gelisiminin kontrolunde onemli bir mekanizma olan kendi antijenlerine bagisiklik hatali yanitini kontrol edebilir bagisiklik sistemini sinirlandirir ve baskilarlar gd T hucreleri CD4 ve CD8 ab T hucreleri karsisinda alternatif bir T hucresi reseptorune TCR sahiptirler ve yardimci T hucrelerinin sitotoksik T hucrelerinin ve dogal oldurucu hucrelerin ozelliklerini paylasirlar Degismez TCR davranisli alisilagelmemis T hucresi altkumelerine benzer olarak CD1 reseptorleri gibi sinirlandirilmis dogal oldurucu hucreler gd T hucreleri onlari dogal ve edinilmis bagisikligin arasinda bir cizgiye yerlestiren ozelliklerini sergilerler Bir taraftan gd T hucrelerinin kavsak cesitliliginin uretilmesi ve bellekli bir fenotip gelistirmeleri icin edinilmis bagisikligin bir bileseni olarak dusunulebilir Diger taraftan cesitli altkumelerin TCR ve veya NK reseptorleriyle sinirlandirilmalari patern tanima reseptoru olarak kullanilabildiginde edinilmis bagisiklik sisteminin parcalari olarak da dusunulebilir Ornegin bu ornege gore Vg9 Vd2 T hucrelerinin buyuk miktarlari saatler icinde mikroplar tarafindan uretilen ve yuksek oranda baglanmis intraepitel Vd1 T hucreleri baskilanmis epitel hucrelerine cevap vereceklerdir B lenfositler ve antikor uretimiB lenfosit aktivasyon semasi B hucreleri bakteri ve virus gibi yabanci maddeleri tanimlamak ve notralize ederek ev sahibini korumak icin antikorlar uretirler B hucreleri humoral bagisiklik olarak da bilinen kan plazmasi ve lenfde dolasan antikorlarin uretilmesinde yer alan olarak bilinen ana hucrelerdir Antikorlar ya da immunoglobulinler Ig bagisiklik sistemince yabanci cisimleri tanimlamak ve notralize etmek icin kullanilan Y sekilli proteinlerdir Memelilerde bes cesit antikor vardir ve biyolojik cesitlilikle farkililasir her biri antijenlerin farkli cesitlerine islemek amacli donusurler Etkinlestirilmeyle B hucreleri her biri benzersiz bir antijeni taniyan ve spesifik patojeni notralize eden antikorlari uretirler T hucre reseptoru gibi B hucreleri de benzersiz bir B hucre reseptorunu BCR ve bu durumda tespit edilmis antikor molekulunu ekspresse eder B hucreleri ile T hucreleri arasindaki onemli bir farklilik da her hucrenin antijeni nasil gordugudur T hucreleri onlarla ayni kokten gelen antijenleri bir MHC molekulunun cevresinde peptide benzetmesi sureciyle tanirken B hucreleri antijenleri dogal formlarinda tanir B hucresi bir kez kendiyle iliskili spesifik antijenle karsilastiginda ve ek sinyalleri bir yardimci T hucresinden baskin olarak Th2 tip aldiginda plazma hucresi olarak da bilinen etkileyici hucreye de farkliliklasir Plazma hucreleri kisa omurlu 2 3 gun antikorlari saklayan hucrelerdir Bu antikorlar fagositlerin hedeflenmesini kolaylastirarak antijenlere baglanir ve tamamlayici bir kaskadin tetigini cekerler Plazma hucrelerinin 10 civari antijen spesifik bellek hucreleri seklinde uzun yasamli hucreler haline gelir Zaten spesifik antikorlarin uretilip hazirlanmasi bu hucreleri ayni patojen ev sahibini tekrar enfekte ettiginde ev sahibinin tecrubeleriyle eger belirtiler varsa daha cabuk yanitlamaya cagirir Alternatif edinilmis bagisiklik sistemiEdinilmis bagisiklik sisteminin klasik molekulleri ornegin antikorlar ve T hucreleri sadece ceneli omurgalilarda bulunur farkli bir lenfosit turevi molekul tasemen veya Myxinidae gibi ilkel cenesiz omurgasizlarda kesfedilmistir Bu hayvanlar cesitli lenfosit reseptorleri VLRler seklinde isimlendirilen ceneli omurgalilarin antijenlerine benzer sadece bir ya da iki genin urunu olan genis bir molekuller dizisinine sahiplerdir Bu molekullerin patojenik antijenleri antikorlara oldukca benzer sekilde ve ozgullukte baglandiklarina inanilmaktadir Bagisiklik bellegiB hucreleri ve T hucrelerinin bazilari etkinlestirildiklerinde bellek hucreleri sekline donusur Bu hafiza hucreleri hayvanin tum yasami boyunca etkin B ve T lenfositlerinden olusan bir veritabani olustururlar Antijenle daha sonraki karsilasmalarda uygun bellek hucreleri secilir ve etkinlestirilirler ve boylece daha guclu bir bagisiklik yaniti ikinci kez daha cabukca uretilebilir ve antijene muamele edilir Bu bagisiklik kazanilmis tir cunku vucudun bagisiklik istemi kendini gelecekteki mucadeleler icin hazirlar Bagisiksal bellek ya kisa seklide pasif bellekli olabilir ya da uzun sekilde aktif bellekli Pasif bellek Pasif bellek genellikle kisa donemlidir birkac gun ila birkac ay arasinda surer Yenidoganlar daha once mikroplarla tanismamislardir ve kismen enfeksiyondan zarar gorebilirler Pasif korumanin bazi tabakalari anne tarafindan saglanir Rahimde anasal IgG dogrudan plasentaya gecirilir boylece dogumda insan bebegi annesininkiyle kadar ayni duzeyde antijen ozgulluklerine ve antikorlarin buyuk kismina sahip olur Anne sutu yenidoganin sindirim sistemine gecebilen antikorlari icerir bakteriyal enfeksiyonlar karsinsinda bebek kendi antikorlarini sentezlemeye baslayincaya kadar koruma saglar Bu pasif bagisiklama fetus aslinda hic bellek hucresi ya da antikor uretemedigi icin onlari odunc olarak almasiyla yapilir Kisa donemli pasif bagisiklik antikorca zengin olan serum araciligiyla transfer seklinde yapay olarak yapilabilir Aktif bellek Aktif bagisiklama genellikle uzun donemlidir ve enfeksiyonu izleyen surecte B ve T hucrelerinin etkinlestirilmesiyle ya da yapay olarak asilamayla ihtiyac duyulan bagisiklama denilen surecle yapilabilir Bagisiklama Tarihte enfeksiyonoz hastaliklar insan nufusu olumlerinin basinda gelmekteydi Son yuzyilda bu yayginligi yenen iki onemli faktor gelistirildi korunma ve bagisiklama Bagisiklama genellikle asilama olarak kullanilir insanligin gelisiminden beri dusunulmus bir bagisiklik yanitinin hayata gecirilmesi ve bagisiklik sisteminin tek en etkili islenmis ifadesidir Bagisiklayicilar basarilidir cunku bagisiklik sisteminin dogal ozgunlugunu kendi tesvikiyle olusmus kadar iyi kilarlar Bagisiklamanin arkasinda kural hastaliga yol acan bir canlidan cikarilmis bir antijeni tanitmaktir Bu antijen bu organizmada koruma bagisikligi karsisinda bagisiklik sisteminin gelisimini baskilar fakat bu organizmanin kendisinden olan patojenik etkilere neden olmaz Bir antijen ozgul bir antikora baglanan ve edinilmis bagisiklik yaniti saglayan yuzey olarak tanimlanabilir Cogu viral asi zayiflatilmis ama yasayan viruslerken bakteriyal asilar zararsiz toksin bilesenleri gibi mikroorganizmalarin aseluler bilesenlerinden uyarlanir Aseluler asilardan cikarilmis bazi antijenler cok guclu bir edinilmis yanit olusturmazlar ve bakteriyal asilarin cogu dogustan gelen bagisikliktaki etkinlestirmek icin immunolojik eklemelere ihtiyac duyarlar Bagisiklik cesitliligiBuyuk molekullerin cogu gercekte tum proteinler ve bazi polisakkaritler antijen gibi gorev yapabilirler Bir antijenin antikor molekuluyle ya da bir lenfosit reseptoruyle birbirini etkileyen kisimlari epitop olarak adlandirilir Antijenlerin cogu epitoplarin degisik cesitlerini icerir ve antikorlarin spesifik T hucre yanitlarinin veya her ikisinin uretilmesini baskilayabilir Bir antikor iki agir zincir ve iki hafif zincirden yapilir Benzersiz degisken bolge bir antikorun eslenigi olan antijeni tanimasina izin verir Toplam lenfositlerin kucuk bir kisminin 0 01 den az sadece birkac hucrenin her antijene karsilik verebildigi kismen antijene baglanabildigi one surulmustur Edinilmis bagisiklikta patojenlerin buyuk bir kisminin hatirlanmasi ve elimine edilmesiyle bagisiklik sistemi bazi antijenler arasindaki farklari ayirabilir ve antijenleri taniyan reseptorler buyuk bir yerlesim cesitliliginde uretilmis olmalidir karsilasilacak her farkli patojen icin esas olarak bir reseptor Insan antijen uyariminin yoklugunda bile 1 trilyondan fazla farkli antikor molekulu uretme yetenegindedir Bu reseptorleri uretmek icin gerekli depolanmasi icin genlerin milyonlarcasina ihtiyac vardir fakat butun insan genomu 25 000 den daha az gen icermektedir Peki bu kadar antijen ve antikor reseptoru nasil uretilmektedir Bu reeptorlerin cok buyuk sayisi klonal seleksiyon diye bilinen bir surecle uretilir Klonal seleksiyon teorisine gore dogumda bir hayvanda genlerin kucuk bir ailesince ifade edilen bilgiden lenfositlerin her biri essiz bir antijen reseptor davranisindadir genis cesitliligi rastgele uretilir Her essiz antijen reseptorunun uretilmesi icin her bir gen segmenti diger gen segmentleriyle benzersiz tek geni sekillendirmek icin rekombine edilerek kombitoryal diversifikasyon denilen surece ugrar Bu cevirme surecince vucut antijenlerle karsilasmadan once reseptorlerin ve antikorlarin genis derece cesitliligi uretilir ve bagisiklik sisteminin hemen hemen sinirsiz antijen cesitliligine cevap vermesi mumkun kilinir Bir hayvanin hayati boyunca lenfositler hayvanin karsilastigi antijenlere karsi reaksiyon gosterirler bir eylem icin secilir ve antijeni ifade eden herhangi bir seye karsi yonlendirilirler Sunu belirtmek gerekir ki bagisiklik sisteminin dogustan gelen ve edinilmis sistemleri birlikte calisirlar birbirlerinin yerine gecmezler Edinilmis kolda B ve T hucreleri dogustan gelen sistem olmadan yarasizdirlar T hucreleri onlari etkinlestirecek antijen sunumu hucreleri olmadan kullanissizdirlar ve B hucreleri T hucrelerinin yardimi olmadan arizali sayilirlar Diger taraftan dogustan gelen sistem patojenlere karsi edinilmis sistemin ozgul hareketi olmadan da karsi durabilir Gebelik sirasinda edinilmis bagisiklikBagisiklik sisteminin temelleri kendinine karsi kendinden olmayani tanimadir Bundan dolayi insan fetusunu bagisiklik sisteminin saldirisindan tam olarak kendinden olmadigindan koruyan mekanizmalar kismen ilgincdir Her ne kadar gizemli ve cok tekrarlanan bir konu olan tepki vermeme durumunun genis capli bir aciklamasi bulunmasa da iki klasik neden fetusun nasil tolere edilebildigini aciklayabilir Bunlarin ilki fetusun tutuldugu vucudun non bagisiklik sistemince rutin kontrolun yapilmadigi bagisiklik bariyeri olmayan vucudun bir parcasi olan uterusdur Ikincisi ise fetusun kendi annesinin icinde muhtemelen aktif besin tuketme surecince lokal bagisiklik baskilamasini yukseltmesidir Bu mekanizmanin modern aciklamalarindan biri de uterusda gebelik sirasinda eksprese edilen spesifik glikoproteinlerin uterin bagisiklik yanitini baskilamasidir Ayrica bakinizWikimedia Commons ta Edinilmis bagisiklik sistemi ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir Anerji Somatik hipermutasyon V D J rekombinasyonuKaynakca a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w x y z aa ab ac 2001 Immunobiology Fifth Edition New York ve London Garland Science ISBN 0 8153 4101 6 28 Haziran 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Subat 2008 a b c d e f Alberts Bruce 2002 Molecular Biology of the Cell Fourth Edition New York and London Garland Science ISBN 0 8153 3218 1 3 Ekim 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Subat 2008 a b c d e f g h i j k l ve digerleri 2005 Immunobiology 6 ed bas Garland Science ISBN 0 443 07310 4 KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link KB1 bakim Fazladan yazi link Microbiology and Immunology On Line Textbook 2 Ocak 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde USC School of Medicine a b c d The NIAID resource booklet Understanding the Immune System pdf 3 Ocak 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde M N Alder I B Rogozin L M Iyer G V Glazko M D Cooper Z Pancer 2005 Diversity and Function of Adaptive Immune Receptors in a Jawless Vertebrate Science 310 5756 ss 1970 1973 PMID 16373579 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link International Human Genome Sequencing Consortium 2004 Finishing the euchromatic sequence of the human genome Nature 431 7011 ss 931 45 PMID 15496913 22 Temmuz 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Subat 2008