Osmanlı-Alman İttifakı Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı öncesinde Alman İmparatorluğu ile kurduğu ilişkiler ve bu ilişkilerin neticesinde kurulan resmi savaş ittifakıdır.
İlk İlişkiler
Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde gerçekleştirilen iki büyük demiryolu projesi, Hicaz ve Bağdat demiryollarında Alman şirketlerine ihaleler verilmiş ve Alman mühendisler çalıştırılmıştır.
Bu II. Abdülhamid döneminde yaşanmış Almanlarla ilk yakınlaşmadır.
Ekonomik ilişkiler
İngiltere ve Fransa'nın olumsuz tutumlarına rağmen Almanya'nın aracılık etmesiyle Avusturya-Macaristan'ın Bosna-Hersek karşılığında tazminat ödemeye ikna edilmesinden sonra gelişmesi ivmelenen Alman-Osmanlı ilişkileri, Bağdat Demiryolu inşaatı ve imtiyazının 1909'da Almanya'ya verilmesiyle arttı. Hatta 1910'da Osmanlı bütçe açığını kapatmak için Alman ve Avusturya bankaları birleşerek kurdukları bir konsorsiyum ile büyük çaplı bir kredi açtılar. Aynı yıl iki Alman zırhlısı da satın alınarak Barbaros ve Turgut adları ile Osmanlı donanmasına katıldılar. Almanya ile ticaret de diğer ülkelere göre çok ilerlemişti. 1888-1911 yılları arasında Almanya'nın Osmanlı'ya ihracatı 11 milyon marktan 112,8'e, Osmanlı'nın Almanya'ya ihracatı ise 3.5 milyon marktan 70 milyon marka yükselmişti.
Alman Askeri Misyonu
Balkan Savaşları'ndan felaketle ayrılan Osmanlı Ordusu'na 1913 yılında Almanya'dan 42 kişilik bir subay grubu getirilmiş, bu subaylar I. Dünya Savaşı öncesinde orduda düzenlemelerde bulunmuşlardır. Alman subaylardan en çok öne çıkanları Otto Liman von Sanders, Erich von Falkenhayn ve Colmar von der Goltz'tur.
22 Ocak 1913 Bab-ı Ali Baskını ile iktidara gelen İttihat-Terakki Hükûmeti, savaşın kaçınılmaz olduğunu fark ettiği andan itibaren, İngiltere ve Fransa ile uzlaşmak amacıyla çalışırken, Almanya ile de ilişkilerini aynı ölçüde sıkı tutmaya çalışmıştır. 26 Nisan 1913 tarihinde Almanya'nın Osmanlı Büyükelçisi Baron von Wangenheim'in hükûmetine gönderdiği raporunda ordu ile ilişkilerin iyi tutulması yoluyla Osmanlı hükûmeti üzerinde etkili olunacağını bildirmiştir. Nitekim zaten eğitim amaçlı Alman askerî heyetleri bulunmakta olan Osmanlı Devleti'ne büyük çaplı bir askerî reform gerçekleştirmek üzere yardım edilmesi kararı alındı. Geniş bir askerî heyetin gönderilmesinde anlaşıldı, Korgeneral Otto Liman von Sanders de 14 Aralık 1913'te İstanbul'a geldi. Daha önce Jandarma birliklerinin eğitim ve düzenlenmesi Fransız generali Baumann'a, donanma düzenlemesi ise İngiliz Amiral Limpus'a verilmişken, bu kez Kara kuvvetlerinde daha geniş çaplı bir yeniden düzenleme için çok sayıda Alman subay ve astsubayı intikal etmişti. Bu durum İngiltere ve Fransa nezdinde bir krize neden oldu. Kirizin çözülmesi Liman von Sanders'in orgeneral rütbesine yükseltilmesi, Osmanlı'nın ise mareşal unvanı vermesi ve böylece Sanders'in fiili komutanlıktan alınmasıyla sonlandı. Bu durum görünüşte İngiliz diplomasisi kazanmış gibi görünürken, Sanders mareşal unvanıyla "Ordu Genel Müfettişi" yapılınca Almanya ve Osmanlı Devleti'nin amacına hizmet etmiş oldu.
I. Dünya Savaşı
Osmanlı Devletinin ittifak arayışları
93 Harbi'nden itibaren İngiliz ve Fransızların Osmanlı politikaları aşama aşama olumsuz yönde değişmişti. Rusya tehdidine karşı denge unsuru olarak kullanılabilmiş her iki ülke de bir genel savaşa gidildiği dönemde birbirleriyle olduğu gibi Rusya ile de ikili anlaşmalar yapmışlar, hatta Üçlü İtilaf adıyla bir ittifak içine girmişlerdi. Bu da Osmanlı'nın Almanya ile daha da yakınlaşmasına neden olmaktaydı.
Yine de Osmanlı Devleti, ittifak için ilk teşebbüsü geleneksel dostu saydığı Büyük Britanya’ya yapmıştır. Maliye Nazırı Cahit Bey tarafından Ekim 1911 ‘de İngiltere Bahriye bakanı Winston Churchill’e yapılan ittifak teklifini Churchill, Dışişleri Bakanı Grey’e danıştıktan sonra "şimdilik yeni siyasi bağlar altına giremeyiz" diyerek reddetmiştir.
İttifak için 1913 yılında Bulgaristan ile görüşülmüş netice alınamamıştır. Bunda Bulgarların Almanya’yı ittifaka dâhil etmek istemeleri ve Makedonya’da geniş topraklar istemeleri etkili olmuştur.
Temmuz 1914'te Osmanlı Bahriye Nazırı Cemal Paşa tarafından Fransa ile temasa geçilmiş ancak Fransa Hükümeti: “Rusya razı olmadıkça bu ittifak gerçekleşmez” sözleriyle Fransa’nın bu konudaki tutumunun olumsuz olduğunu belli etmiştir. Neticede Avusturya’dan gelen teklifi olumlu karşılayan Osmanlı Devleti ittifaka katılmak üzere 22 Temmuz 1914 tarihinde Almanya’ya başvurmuştur.27 Temmuz tarihinde İstanbul’da başlayan ittifak görüşmeleri 2 Ağustos’ta Osmanlı-Alman anlaşması ile sonuçlanmıştır.
Osmanlı'nın tarafsızlığına verilen önem
Bu anlamda en çok Rusya’nın çaba gösterdiği görülmektedir. Zira Rusya boğazların kapatılması ve doğuda bir cephe açılmasıyla artı bir savaş külfeti ve yüküyle karşılaşacaktı ve Rusya bunu istemiyordu. Nitekim bu Osmanlı Devleti’nin savaşa girmesini önlemek için Rusya bir takım diplomatik temaslarda bulunmaya başladı. Rusya özellikle Almanlar’ın Osmanlı Devleti üzerindeki hareketlerinden, ordu ıslah çalışmalarından rahatsızdı. Öyle ki Rus hükûmetinin İngiltere’ye yaptığı baskı sonucu Londra, Berlin’deki İngiliz büyük elçisini durumu anlamakla vazifelendirdi. Rusya, İngiltere ve Fransa nezdinde de harekette bulunmuştur. Ancak İngiltere ve Fransa, Osmanlı Devleti’nin tarafsızlığının korunması karşılığında kapitülasyonların kaldırılarak adli ve iktisadi bağımsızlığa kavuşması konusundaki isteklerini pazarlık konusu yapmadan reddetmişlerdir. Osmanlı Devleti’nin Ege Adalarının tekrar kendisine verilmesini, Mısır meselesinin çözülmesi gibi toprak isteklerine hiç yanaşmamışlardır. İngiltere ve Fransa’nın bu tutumu, Osmanlı Devleti’ni ister istemez Almanya tarafına itmişti. Osmanlı Devleti artık yavaş yavaş safını belli etmeye başlamıştı. 9 Eylül 1914 tarihinde 1 Ekim’den itibaren kapitülasyonları ilga ettiğini ilan etti. İşin garibi bunu, İngiliz, Fransız, Rus Elçileriyle beraber Almanya ve Avusturya Ekçileri de bir nota ile protesto ettiler.
Osmanlı-Alman Gizli Antlaşması
2 Ağustos 1914'te Osmanlı Devleti ve Almanya gizli bir antlaşma imzaladılar ve ittifakı resmiyete döktüler, böylece iki ülke I. Dünya Savaşı'nda müttefik oldular.
Gizli anlaşmanın metni şöyledir:
1. Anlaşma tarafları Avusturya-Macaristan ile Sırbistan arasındaki mevcut ihtilafta tarafsız kalmayı taahhüt eder.
2. Rusya faal askeri adımlarla müdahale eder ve Avusturya-Macaristan dolayıyla casus foederis ile Almanya’yı karşısına alırsa, Osmanlı Devleti de casus foederis’e tabidir.
3. Almanya savaş durumunda askeri misyonunu Osmanlı Devletin’de bırakacaktır. Anında yürürlüğe girmiş olan, Osmanlı Savaş Bakanı Ekselansları ve [Alman] Askeri Misyon Şefi arasında gerçekleşen önceki anlaşmalara göre, Osmanlı Devleti adı geçen askeri misyonun Osmanlı ordusunun genel komutasında etkin nüfuz sahibi olacağını garanti eder.
4. Tehdit durumunda ve gerekli olduğunda Almanya Osmanlı İmparatorluğu topraklarını silahlı kuvvetlerle savunmayı taahhüt eder.
5. İşbu anlaşma iki ülkeyi mevcut ihtilaftan doğabilecek uluslararası karışıklıklardan korumak için yapılmıştır; belirtilmiş tam yetkili kişiler tarafından imzalandığı andan itibaren yürürlüğe girer ve 31 Aralık 1918 tarihine kadar, mevcut tüm kararlarla bağlayıcıdır.
6. İmza taraflarından herhangi biri anlaşma bitim tarihinden altı ay öncesine kadar anlaşmanın iptal olacağını bildirmezse anlaşma beş yıl daha uzamış olur.
Anlaşma için 27 Temmuz günü görüşmelere başlanmıştı ve maddelerindeki ifadelerden de anlaşılacağı üzere, Rusya'nın 31 Temmuz'da genel seferberlik ilan etmesi de, bunu savaş ilanı kabul edeceğini açıklamış olan Almanya'nın 1 Ağustos günü Rusya'ya savaş ilanı da gerçekleşmeden önce maddeler düzenlenmiş, ancak 2 Ağustos'ta maddelerde değişiklik yapılmadan anlaşma imzalanmıştı.
Savaşa dahil oluş
Osmanlı Devleti artık hummalı bir şekilde savaş hazırlığı yapıyordu. Kâzım Karabekir savaşa girişimiz konusunda şunları söylemekte; “Almanlar bizi Cihan Harbine sokmak için esaslı olarak üç defa teşebbüste bulundular. Bunların ikisinde Enver Paşa, Türk Erkan-ı Harbiyesi’nin menfi fikirlerini beğenmedi ve Cemal Paşa, Talat Paşa gibi hükümetin ve İttihat ve Terakki’nin en nüfuslu kişilerini de bu sefer kendi fikrine çekmiş olduğundan Almanlar’ın arzusu gerçekleşti.”
Nitekim 10 Ağustos 1914’te Akdeniz’de İngiliz donanmasının takibinde kaçan Goeben ve Breslau adlı Alman Kruvazörleri Çanakkale Boğazı'na girerek Osmanlı Devleti’ne sığındılar. Boğazdan girişlerine izin verilen gemilere, ikmalleri ve satın alma işlemleri bitirilerek "Yavuz" ve "Midilli" adları verildi. Bu savaş gemileri, Alman subayların kumandasında olarak ve Osmanlı Hükûmeti’nin izin vermiş olmasına rağmen bir kısım donanmayla birlikte Karadeniz’e açılmışlardı. 29 Ekim de ise Osmanlı Devleti’ni savaşa sürükleyen çatışma oldu. Osmanlı hükûmeti bu çatışmaya Ruslar’ın sebep olduğu iddiasındaydı. Ancak bu mesele bugün aydınlatılmıştır. Yani bombardıman, Almanlar’ın Osmanlı Ordusu’nu bir an önce savaşa sokmak için yaptıkları baskı ve istekler üzerine, Enver Paşa’nın izniyle yapılmıştır. Bu bombardımanla fiilen savaşa girilmiştir. Diğer taraftan Osmanlı Devleti’nin savaşa girmesini istemeyen kabine üyelerinden yalnızca üçü istifa ederek karşılık vermişlerdir. 14 Kasım 1914’te Fatih Camiisinde okunan ilanıyla Osmanlı Devleti resmen savaşa katılmış oldu.
Savaştan Çekilme
Osmanlı Devleti 1918 yılında Filistin ve Irak cephelerinde art arda yenilgiler almaktaydı. 40.000 kişilik Türk kuvvetine karşı 200.000 kişilik İngiliz ordusu yaptıkları taarruzlar sonunda, Eylül ve Ekim aylarında Amman, Beyrut ve Şam'ı aldılar. Filistin cephesindeki başarılar üzerine, Irak cephesinde bulunan İngiliz kuvvetleri de Musul'u almak üzere harekete geçti ve Mondros mütarekesinden 6 gün sonra, 5 Kasım 1918 de Musul'a girdiler. Filistin ve Irak cephelerindeki yenilgiler üzerine, 1918 Şubatında sadarate gelmiş bulunan Talat Paşa kabinesi Ekim ayında istifa etti. İttihat ve Terakki'nin on yıllık iktidarı bu şekilde sona erdi. Yeni kabineyi İzzet Paşa kurdu. Bulgaristan savaştan çekildiği için İngilizler ve Fransızlar Trakya'da 7 tümenlik bir kuvvet kurup, İstanbul ve Boğazlar üzerine harekete hazırlanmaya başlamıştı. Güney cephesinden de olumsuz haberler gelince, İzzet Paşa 5 Ekim'de mütareke istedi. 30 Ekim'de ise savaşın fiili bölümünü sona erdiren Mondros Mütarekesi imzalandı.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Osmanli Alman Ittifaki Osmanli Devleti nin I Dunya Savasi oncesinde Alman Imparatorlugu ile kurdugu iliskiler ve bu iliskilerin neticesinde kurulan resmi savas ittifakidir Uc Imparatorun Birligi Ittifak Devletleri liderlerini gosteren Alman kartpostali Ilk IliskilerOsmanli Imparatorlugu nun son doneminde gerceklestirilen iki buyuk demiryolu projesi Hicaz ve Bagdat demiryollarinda Alman sirketlerine ihaleler verilmis ve Alman muhendisler calistirilmistir Bu II Abdulhamid doneminde yasanmis Almanlarla ilk yakinlasmadir Ekonomik iliskiler Ingiltere ve Fransa nin olumsuz tutumlarina ragmen Almanya nin aracilik etmesiyle Avusturya Macaristan in Bosna Hersek karsiliginda tazminat odemeye ikna edilmesinden sonra gelismesi ivmelenen Alman Osmanli iliskileri Bagdat Demiryolu insaati ve imtiyazinin 1909 da Almanya ya verilmesiyle artti Hatta 1910 da Osmanli butce acigini kapatmak icin Alman ve Avusturya bankalari birleserek kurduklari bir konsorsiyum ile buyuk capli bir kredi actilar Ayni yil iki Alman zirhlisi da satin alinarak Barbaros ve Turgut adlari ile Osmanli donanmasina katildilar Almanya ile ticaret de diger ulkelere gore cok ilerlemisti 1888 1911 yillari arasinda Almanya nin Osmanli ya ihracati 11 milyon marktan 112 8 e Osmanli nin Almanya ya ihracati ise 3 5 milyon marktan 70 milyon marka yukselmisti Alman Askeri Misyonu Balkan Savaslari ndan felaketle ayrilan Osmanli Ordusu na 1913 yilinda Almanya dan 42 kisilik bir subay grubu getirilmis bu subaylar I Dunya Savasi oncesinde orduda duzenlemelerde bulunmuslardir Alman subaylardan en cok one cikanlari Otto Liman von Sanders Erich von Falkenhayn ve Colmar von der Goltz tur 22 Ocak 1913 Bab i Ali Baskini ile iktidara gelen Ittihat Terakki Hukumeti savasin kacinilmaz oldugunu fark ettigi andan itibaren Ingiltere ve Fransa ile uzlasmak amaciyla calisirken Almanya ile de iliskilerini ayni olcude siki tutmaya calismistir 26 Nisan 1913 tarihinde Almanya nin Osmanli Buyukelcisi Baron von Wangenheim in hukumetine gonderdigi raporunda ordu ile iliskilerin iyi tutulmasi yoluyla Osmanli hukumeti uzerinde etkili olunacagini bildirmistir Nitekim zaten egitim amacli Alman askeri heyetleri bulunmakta olan Osmanli Devleti ne buyuk capli bir askeri reform gerceklestirmek uzere yardim edilmesi karari alindi Genis bir askeri heyetin gonderilmesinde anlasildi Korgeneral Otto Liman von Sanders de 14 Aralik 1913 te Istanbul a geldi Daha once Jandarma birliklerinin egitim ve duzenlenmesi Fransiz generali Baumann a donanma duzenlemesi ise Ingiliz Amiral Limpus a verilmisken bu kez Kara kuvvetlerinde daha genis capli bir yeniden duzenleme icin cok sayida Alman subay ve astsubayi intikal etmisti Bu durum Ingiltere ve Fransa nezdinde bir krize neden oldu Kirizin cozulmesi Liman von Sanders in orgeneral rutbesine yukseltilmesi Osmanli nin ise maresal unvani vermesi ve boylece Sanders in fiili komutanliktan alinmasiyla sonlandi Bu durum gorunuste Ingiliz diplomasisi kazanmis gibi gorunurken Sanders maresal unvaniyla Ordu Genel Mufettisi yapilinca Almanya ve Osmanli Devleti nin amacina hizmet etmis oldu I Dunya SavasiOsmanli Devletinin ittifak arayislari 93 Harbi nden itibaren Ingiliz ve Fransizlarin Osmanli politikalari asama asama olumsuz yonde degismisti Rusya tehdidine karsi denge unsuru olarak kullanilabilmis her iki ulke de bir genel savasa gidildigi donemde birbirleriyle oldugu gibi Rusya ile de ikili anlasmalar yapmislar hatta Uclu Itilaf adiyla bir ittifak icine girmislerdi Bu da Osmanli nin Almanya ile daha da yakinlasmasina neden olmaktaydi Yine de Osmanli Devleti ittifak icin ilk tesebbusu geleneksel dostu saydigi Buyuk Britanya ya yapmistir Maliye Naziri Cahit Bey tarafindan Ekim 1911 de Ingiltere Bahriye bakani Winston Churchill e yapilan ittifak teklifini Churchill Disisleri Bakani Grey e danistiktan sonra simdilik yeni siyasi baglar altina giremeyiz diyerek reddetmistir Ittifak icin 1913 yilinda Bulgaristan ile gorusulmus netice alinamamistir Bunda Bulgarlarin Almanya yi ittifaka dahil etmek istemeleri ve Makedonya da genis topraklar istemeleri etkili olmustur Temmuz 1914 te Osmanli Bahriye Naziri Cemal Pasa tarafindan Fransa ile temasa gecilmis ancak Fransa Hukumeti Rusya razi olmadikca bu ittifak gerceklesmez sozleriyle Fransa nin bu konudaki tutumunun olumsuz oldugunu belli etmistir Neticede Avusturya dan gelen teklifi olumlu karsilayan Osmanli Devleti ittifaka katilmak uzere 22 Temmuz 1914 tarihinde Almanya ya basvurmustur 27 Temmuz tarihinde Istanbul da baslayan ittifak gorusmeleri 2 Agustos ta Osmanli Alman anlasmasi ile sonuclanmistir Osmanli nin tarafsizligina verilen onem Bu anlamda en cok Rusya nin caba gosterdigi gorulmektedir Zira Rusya bogazlarin kapatilmasi ve doguda bir cephe acilmasiyla arti bir savas kulfeti ve yukuyle karsilasacakti ve Rusya bunu istemiyordu Nitekim bu Osmanli Devleti nin savasa girmesini onlemek icin Rusya bir takim diplomatik temaslarda bulunmaya basladi Rusya ozellikle Almanlar in Osmanli Devleti uzerindeki hareketlerinden ordu islah calismalarindan rahatsizdi Oyle ki Rus hukumetinin Ingiltere ye yaptigi baski sonucu Londra Berlin deki Ingiliz buyuk elcisini durumu anlamakla vazifelendirdi Rusya Ingiltere ve Fransa nezdinde de harekette bulunmustur Ancak Ingiltere ve Fransa Osmanli Devleti nin tarafsizliginin korunmasi karsiliginda kapitulasyonlarin kaldirilarak adli ve iktisadi bagimsizliga kavusmasi konusundaki isteklerini pazarlik konusu yapmadan reddetmislerdir Osmanli Devleti nin Ege Adalarinin tekrar kendisine verilmesini Misir meselesinin cozulmesi gibi toprak isteklerine hic yanasmamislardir Ingiltere ve Fransa nin bu tutumu Osmanli Devleti ni ister istemez Almanya tarafina itmisti Osmanli Devleti artik yavas yavas safini belli etmeye baslamisti 9 Eylul 1914 tarihinde 1 Ekim den itibaren kapitulasyonlari ilga ettigini ilan etti Isin garibi bunu Ingiliz Fransiz Rus Elcileriyle beraber Almanya ve Avusturya Ekcileri de bir nota ile protesto ettiler Osmanli Alman Gizli Antlasmasi Sultan Resat ve Kaiser II Wilhelm 2 Agustos 1914 te Osmanli Devleti ve Almanya gizli bir antlasma imzaladilar ve ittifaki resmiyete doktuler boylece iki ulke I Dunya Savasi nda muttefik oldular Gizli anlasmanin metni soyledir 1 Anlasma taraflari Avusturya Macaristan ile Sirbistan arasindaki mevcut ihtilafta tarafsiz kalmayi taahhut eder 2 Rusya faal askeri adimlarla mudahale eder ve Avusturya Macaristan dolayiyla casus foederis ile Almanya yi karsisina alirsa Osmanli Devleti de casus foederis e tabidir 3 Almanya savas durumunda askeri misyonunu Osmanli Devletin de birakacaktir Aninda yururluge girmis olan Osmanli Savas Bakani Ekselanslari ve Alman Askeri Misyon Sefi arasinda gerceklesen onceki anlasmalara gore Osmanli Devleti adi gecen askeri misyonun Osmanli ordusunun genel komutasinda etkin nufuz sahibi olacagini garanti eder 4 Tehdit durumunda ve gerekli oldugunda Almanya Osmanli Imparatorlugu topraklarini silahli kuvvetlerle savunmayi taahhut eder 5 Isbu anlasma iki ulkeyi mevcut ihtilaftan dogabilecek uluslararasi karisikliklardan korumak icin yapilmistir belirtilmis tam yetkili kisiler tarafindan imzalandigi andan itibaren yururluge girer ve 31 Aralik 1918 tarihine kadar mevcut tum kararlarla baglayicidir 6 Imza taraflarindan herhangi biri anlasma bitim tarihinden alti ay oncesine kadar anlasmanin iptal olacagini bildirmezse anlasma bes yil daha uzamis olur Anlasma icin 27 Temmuz gunu gorusmelere baslanmisti ve maddelerindeki ifadelerden de anlasilacagi uzere Rusya nin 31 Temmuz da genel seferberlik ilan etmesi de bunu savas ilani kabul edecegini aciklamis olan Almanya nin 1 Agustos gunu Rusya ya savas ilani da gerceklesmeden once maddeler duzenlenmis ancak 2 Agustos ta maddelerde degisiklik yapilmadan anlasma imzalanmisti Savasa dahil olus Osmanli Devleti artik hummali bir sekilde savas hazirligi yapiyordu Kazim Karabekir savasa girisimiz konusunda sunlari soylemekte Almanlar bizi Cihan Harbine sokmak icin esasli olarak uc defa tesebbuste bulundular Bunlarin ikisinde Enver Pasa Turk Erkan i Harbiyesi nin menfi fikirlerini begenmedi ve Cemal Pasa Talat Pasa gibi hukumetin ve Ittihat ve Terakki nin en nufuslu kisilerini de bu sefer kendi fikrine cekmis oldugundan Almanlar in arzusu gerceklesti Nitekim 10 Agustos 1914 te Akdeniz de Ingiliz donanmasinin takibinde kacan Goeben ve Breslau adli Alman Kruvazorleri Canakkale Bogazi na girerek Osmanli Devleti ne sigindilar Bogazdan girislerine izin verilen gemilere ikmalleri ve satin alma islemleri bitirilerek Yavuz ve Midilli adlari verildi Bu savas gemileri Alman subaylarin kumandasinda olarak ve Osmanli Hukumeti nin izin vermis olmasina ragmen bir kisim donanmayla birlikte Karadeniz e acilmislardi 29 Ekim de ise Osmanli Devleti ni savasa surukleyen catisma oldu Osmanli hukumeti bu catismaya Ruslar in sebep oldugu iddiasindaydi Ancak bu mesele bugun aydinlatilmistir Yani bombardiman Almanlar in Osmanli Ordusu nu bir an once savasa sokmak icin yaptiklari baski ve istekler uzerine Enver Pasa nin izniyle yapilmistir Bu bombardimanla fiilen savasa girilmistir Diger taraftan Osmanli Devleti nin savasa girmesini istemeyen kabine uyelerinden yalnizca ucu istifa ederek karsilik vermislerdir 14 Kasim 1914 te Fatih Camiisinde okunan ilaniyla Osmanli Devleti resmen savasa katilmis oldu Savastan CekilmeOsmanli Devleti 1918 yilinda Filistin ve Irak cephelerinde art arda yenilgiler almaktaydi 40 000 kisilik Turk kuvvetine karsi 200 000 kisilik Ingiliz ordusu yaptiklari taarruzlar sonunda Eylul ve Ekim aylarinda Amman Beyrut ve Sam i aldilar Filistin cephesindeki basarilar uzerine Irak cephesinde bulunan Ingiliz kuvvetleri de Musul u almak uzere harekete gecti ve Mondros mutarekesinden 6 gun sonra 5 Kasim 1918 de Musul a girdiler Filistin ve Irak cephelerindeki yenilgiler uzerine 1918 Subatinda sadarate gelmis bulunan Talat Pasa kabinesi Ekim ayinda istifa etti Ittihat ve Terakki nin on yillik iktidari bu sekilde sona erdi Yeni kabineyi Izzet Pasa kurdu Bulgaristan savastan cekildigi icin Ingilizler ve Fransizlar Trakya da 7 tumenlik bir kuvvet kurup Istanbul ve Bogazlar uzerine harekete hazirlanmaya baslamisti Guney cephesinden de olumsuz haberler gelince Izzet Pasa 5 Ekim de mutareke istedi 30 Ekim de ise savasin fiili bolumunu sona erdiren Mondros Mutarekesi imzalandi Ayrica bakinizAlmanlar yenildigi icin biz de yenik sayildikKaynakca Mutercimler Erol Nisan 2005 Komplo Teorileri Alfa Yayinlari s 108 Mutercimler 2005 ss 106 107 Mutercimler 2005 ss 105 107 Mutercimler 2005 s 110 20 yuzyil Siyasi Tarihi Fahir Armaoglu 5C