Bu madde, uygun değildir.Mayıs 2020) ( |
Amerika’da Demokrasi (Fransızca orijinal adıyla De La Démocratie en Amérique), Alexis de Tocqueville’in 1830 yılında ile birlikte, cezaevi sistemini incelemek üzere gönderildiği Amerika’da edindiği gözlemlerden yararlanarak Amerikan demokrasi deneyimini incelediği kitabıdır. İki ciltten oluşan eser Fransızca olarak kaleme alınmış ve ilk olarak Paris’te yayınlanmıştır. Alexis de Tocqueville, Amerika’da Demokrasi ‘nin 1835 yılında yayınlanan ve çok ilgi gören birinci cildinde çoğunluğun tiranlığı kavramından bahsetmiş, 1840 yılında yayınlanan ikinci cildinde ise demokratik despotizm kavramını açıklamıştır. İlk cildi kadar ilgi görmeyen kitap hakkında John Stuart Mill, “demokrasi üstüne yazılmış ilk büyük siyaset felsefesi eseri” ifadesini kullanmıştır.
Amerika’da Demokrasi ile Tocqueville’in amacı, ‘‘aristokratik rejimin ve özellikle devrimci tutkuların mirasını dikkate almadan demokrasinin kendi içindeki eğilimleri anlamaktır: Burada Amerika’nın durumunun örnek olmasının nedeni bu ülkede koşulların eşitliğinin devrimden eski olması ve devrimin, eski bir rejimi ortadan kaldıramaması ve kalıcı devrimci tutkular yaratamamasıdır’’. Dolayısıyla Amerika’da Demokrasi, Amerika üzerine olmasına rağmen, Fransız okurunu hedef almaktadır. Tocqueville’e göre, Amerika ,koşulların eşitliğini sağlayabildiği için ideal bir demokratik toplumu oluşturmaktadır. Bu nedenle, Amerikan demokrasisi, Fransızlar için örnek alınması gereken önemli demokratik deneyimdir. Tocqueville Amerika demokrasisi üzerinden Avrupa’ya özgü sorunların çözüm olanaklarını anlamaya çalışmıştır. Yeni Dünya, Amerika, bağımsız varlığıyla, orada gittikçe iyileşen yaşam koşulları ve Avrupa’dan farklı özellikleriyle ilgi uyandırmaktadır. Bu sebeple Avrupa’yı açıklarken Amerika’nın betimlemesine başvurmuş ve ideal bir demokratik düzen amaçlamıştır.
Tocqueville'de demokrasi
Merkeziyetçilik ve demokrasi ilişkisi
''Tocqueville Amerika deneyiminde Amerika’nın demokrasisinden ve toplumsal ilkelerinden etkilenmiştir. Amerika’daki demokrasi ruhunun tüm katmanlara yayılmış olmasını bir ölçüde feodal bir geçmişin yokluğuna bağlamıştır. Dolayısıyla Tocqueville’in demokrasi anlayışı, toplumun tamamının egemen olduğu bir yapıyı yani herkesin yöneticilerin seçimine, otoritenin kullanımına katıldığı bir toplumu ifade etmektedir. Tocqueville’e göre eşitliğe dayalı bu yapılarda demokrasi devletin niteliği olarak benimsenmektedir ve çok sayıda kişinin refahı hedeflenmektedir.'' Bu yapıların ideal halininin Amerikan demokrasisi olduğunu savunan Tocqueville, bu görüşünün iki merkeziyetçilik türü üzerinden açıklamaktadı:Yönetsel ve siyasal merkeziyetçilik. Bu bağlamda Tocqueville siyasal merkeziyetçiliğin, yönetsel merkeziyetçilikle birleşmediği durumlarda demokrasinin gelişemeyeceğini ileri sürmektedir. Dolayısıyla Tocqueville için iki merkeziyetçiliğin dengeli bir aradalığı sağlanamaz ve bir yöne aşırı merkezileşme gerçekleşirse demokrasi, tiranlığa ve despotizme dönüşebilmektedir. Tocqueville demokrasi ve merkezileşmeyi incelerken Amerika ve Avrupayı karşılaştırma yoluna başvurur. Bu bağlamda ‘‘Tocqueville, İngiltere ve ABD’yi, siyasi merkeziyetçilik ile yönetsel adem-i merkeziyetçiliğin kaynaştırılması açısından olumlu örnekler olarak görmektedir. Almanya’yı siyasi adem-i merkeziyetçiliğin, Fransa’yı da yönetsel merkeziyetçiliğin örneği olarak olumsuz örnekler olarak değerlendirmektedir. Tocqueville, yönetsel merkeziyetçiliğin yeni despotizmin yayılmasına hizmet ettiğini belirterek, merkezi devletin toplumun bütün yaşam alanlarına müdahalesini, bireylerin girişim kapasitesini engelleyen, yurttaşlık erdemini zayıflatan, insanları devlete karşı yabancılaştıran zararlı bir düzenleme olarak görmektedir. Tocqueville’e göre, yönetsel adem-i merkeziyetçilik ise, despotizmin gelişmesine engel oluşturmuş ve demokratik ilerlemeye hizmet etmiştir. Yetkilerin yerel birimlere aktarılması yurttaş katılımı ve siyasal hakların gelişimini desteklemiştir. Kendi sorunlarını çözerken özgüveni artan yurttaşların girişim yeteneği gelişmektedir’’. Tocqueville bu incelemelerden hareketle, yönetsel merkeziyetçilik ile adem-i merkeziyetçiliğin işbirliğinden ideal yönetimin olabileceği düşüncesine ulaşmıştır. Bu eksende, yasama etkinliğinin ulusal, yasaların uygulanmasının ise yerel düzeyde yürütülmesini önerdiği gibi bir sonuç çıkmaktadır. Dolayısıyla Tocqueville göre, toplumun sahip olabileceği güç, ancak merkezi siyasal iktidar kavramını yadsımaksızın, yönetsel ademi merkeziyetçiliğin benimsenebileceğini öngören bir yönetim ile sağlanacaktır.
Sivil toplum ve demokrasi ilişkisi
‘‘Tocqueville Amerika’da Demokrasi’de, sivil toplumun, gönüllülük esasına göre üyelerin faaliyetlerde bulunduğu, devlet ile aile arasındaki tüm oluşumları kapsadığını belirtmektedir. Sivil toplum dini grup ve kurumlar, sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri, bağımsız medya, kendine yardım amaçlı gruplar ve toplumsal hareketlerin tamamını kapsamaktadır . Demokrasilerde ,karar alma süreci devlet ve sivil toplumun dahil olduğu kurumlar içerisinde gerçekleşmektedir. Bu bağlamda ''Tocqueville, devletin ancak sivil toplum sayesinde sınırlandırılabileceğini, sivil toplumun bireyin özgürlüğünün ve özerkliğinin garantisi olduğunu belirtmektedir.’’ Dolayısıyla sivil toplum, aynı merkeziyetçilik gibi, güçlü bir demokrasi için zorunlu olan kamusal düşüncelerin gelişmesini sağlamaktadır. Tocqueville, sivil toplum kavramı içerisinde incelediği toplumsal örgütleri, toplumsal birlikteliğin oluşturulması için önemli rol oynadıklarını belirtmektedir. Bu açıdan Tocqueville, Amerika’da sivil toplum içerisindeki örgütlenmeleri demokrasiye olumlu etkisine vurgu yapmaktadır. Bu durumu şöyle açıklamaktadır; azınlık yurttaşların bir araya gelerek varlıklarını ortaya koymaları ile tartışma ortamı doğurmakta ve çoğunluğun görüşlerini etkilemeye çalışmakta, çoğunluğun desteğini kazanmaya çalışmakta ve böylece bu yolla egemen gücü onlar adına değiştirebileceklerine inandıklarını belirtmektedir. Özetle Tocqueville sivil toplum ve demokrasinin bağının doğrudan ve güçlü olduğunu vurgularken örgütlü yapıya sahip toplumların demokrasinin gelişimine katkı sağladığını savunmaktadır. Bu sebeple devlet ile toplum arasındaki ilişkide demokrasinin esaslarına uygun bir sistemin var olabilmesi için Tocqueville kamu özgürlüklerinin önemine vurgu yapmaktadır. Buradan hareketle Tocqueville’de sivil toplumun demokrasi içerisindeki rolü ve önemi görülmektedir.
Özgürlük, eşitlik ve demokrasi ilişkisi
''Tocqueville, demokrasinin özünün koşulların eşitliğine dayandığını ileri sürmektedir. Çünkü Tocqueville’e göre, özgürlük, demokratik toplumlardan önceki toplumlarda da, her ne kadar sadece belli bir sınıfa, kasta ya da topluluğa ait olsa da bir biçimde var olur. O halde demokrasi, içinde sınıfsal ayrımların ve aristokratik eşitsizlik dogmasının ortadan kalktığı, tüm insanların birbirlerine benzer hale geldikleri ve böylelikle koşulların eşitliğinin bir ilke olarak genel kabul görüp, tüm yasalara, teamüllere ve alışkanlıklara nüfuz ettiği yeni bir toplum biçimidir. Tocqueville için yönlendirici ilke olarak koşulların eşitliği, demokrasilerin paradokslarını da ortaya çıkartır, çünkü demokratik devrimle birlikte insanlar sadece ve basitçe eşitlik sevgisine yönelmezler, aynı zamanda eşitliği bir tutku haline getirip, eşitliği özgürlüğe tercih eder ve böylelikle özgürlükten uzaklaşırlar. İşte demokrasinin temel paradoksu da bu eşitlik-özgürlük arasındaki muğlak ilişkide temellenir. Tocqueville’e göre insanların özgürlüğü sevmekten çok eşitliğe tutkuyla bağlanmayı tercih etmelerinin nedenlerinden birisi, yasalar, teamüller, alışkanlıklar ile siyasal teşekkülde eşitliğin kalıcı ve sürekli olarak var olmasını istemeleridir. Bu amaçla demokratik toplumlarda yaşayan insanlar, eşitsizliğe dayalı eski toplumsal durumu tamamen değiştirip, yasalarını, alışkanlıklarını, teamüllerini ve hatta kanaatlerini de bu eşitlik ilkesine uyarlarlar. Eşitliğe dört kolla sarılan bu insanlar, özgürlükten ise kolaylıkla vazgeçerler, çünkü hem özgürlüğün neden olduğu tehlikeler eş zamanlı olarak kendilerini hissettirir, hem de özgürlüğün avantajları ancak uzun vadede kendisini açığa vurur. Oysa eşitliğin neden olduğu riskler kendilerini ancak yavaş yavaş ortaya koyarken, onun avantajları ise hem özel hem de kamusal alanda doğrudan varlıklarını hissettirirler.'' Bu açıdan Tocqueville için özgürlük ve eşitlik arasındaki ilişki demokrasinin ayrılmaz bir bağıdır. Tocqueville göre demokratik toplumların temel ilkesi olan eşitliğin aşırılıklarına özgürlük ilkesi ile sınır getirilebileceğini belirtmektedir. Tocqueville, özgürlüğün var olma koşulu olarak eşitliğin varlığını görmektedir bu nedenle de eşitliğin özgürlükten üstün olduğunu savunmaktadır. Bu eksende özgürlüğün ancak koşulların eşitliği ile gerçekleşebileceğini Amerika örneği üzerinden göstermektedir. Bu karşılaştırmalar ekseninde demokrasinin toplumsal ve siyasal eşitlik tutkusunu harekete geçirdiğini fakat bu durumun demokrasinin özünü yansıtan, toplumsal ve siyasal özgürlüklerin güvence altına alınması anlamına gelmediğini vurgulamaktadır. Dolayısıyla Tocqueville özgürlüğü değerlendirirken Avrupa toplumları üzerindeki etkisinin tehlikeli olduğunu aktarmaktadır. Çünkü Avrupada yurttaşlar özgürlüğü tamamlayacak yeni davranışlar yerine daha önceki adet ve geleneklerini devam ettirmektedirler. Buna karşılık ‘‘Amerika’da özgürlük doğrudan, herhangi bir hazırlık süreci yaşanmadan edinilmiştir. Yani Amerikalılar eşit olmak yerine eşit doğmuşlardır. Demokrasiye erişmek için devrimler yapmak zorunda kalmamışlardır. Orada eşitlik politik ve toplumsal bir gerçekliktir. Amerika’da halk demokrasi tarafından eğitilmektedir. Amerika’da adetlerde yapılan yenilikler dahi düşünce yoluyla paralel gelişmekte, siyasi bir görev görünümündedir.’’
Demokrasinin çelişkili doğası
Bireyselleşme ve demokrasi ilişkisi
Tocqueville, demokrasiyi ve onu oluşturan ilişkileri değerlendirirken aşırı merkezileşme ile bireylerin farkında olmadan merkezi devlet bürokrasisinin kontrolü altına girmekte olduğunu, bunun önüne geçebilmek için bireylerin sadece seçimlerde ülkenin sorunlarıyla ilgili katılımda bulunmalarının yeterli olmayacağını vurgulamaktadır. Tocqueville'e göre yurttaşların devletin kontrolü altına girerken hiçbir direniş göstermemesinin, kitleleşmesinin, toplumda aynılaşmaya ve bireyselleşmeye yol açmaktadır. Bu eksende bireyselleşen toplum karşısında güçlenen yönetsel merkeziyetçiliğin, kamuoyunu ve daha farklı yolları da kullanarak, bireyin kendisine dayatılan yaşamı sorgulamamasını ve temel hak ve özgürlüklerinin çiğnenmesi tehlikesine neden olmasını beraberinde getirmektedir. Tocqueville, merkezi bürokratik gücün aşırılaşması ile, bireyselleşmenin ve yabancılaşmanın artacağını ama buna rağmen bireylerin eşitliğe karşı koyamadıkları tutkularının olması sebebi merkezi güç karşısında özgürlük bilinçlerini yitirmeleri pahasına yine devlete sığınacaklarını belirtmektedir Tocqueville bu durumu şöyle açıklamaktadır; “bu güç toplumun her bireyini güçlü pençesinin içine aldıktan ve istediği gibi biçimlendirdikten sonra tüm toplumu da avucunun içine alır. Toplumu karışık kurallar ağıyla örer ve en yetenekliler bile bu kurgunun dışına çıkamazlar. İnsan iradesi yumuşatılmış ve yönlendirilmiştir artık. Hükümeti çoban, halkı da çekingen ve çalışkan bir sürüye dönüştüren bu güç zalim değildir ama halkı baskı altında tutar, kuvvet ve yüreklilikten yoksun bırakır ve aptallaştırır” Tocqueville Amerika’da Demokrasi’nin özellikle ikinci cildinde demokrasinin beraberinde getirdiği tehlikelere değinirken, bireyciliğin demokrasi üzerinde yaratacağı etkinin tehlikeleri üzerinde durmaktadır. Bu eksende Tocqueville, merkezi otoritenin gücünün artmasıyla bireysel özgürlükler ve demokrasi açısından doğabilecek tehlikelerin çözümünü merkezi otoritenin yetkilerinin azaltılmasından ve adem-i merkeziyetçilikle birlikte denge içerisinde var olmasından geçtiğini vurgulamaktadır
Demokratik zorbalık veya çoğunluğun tiranlığı
Tocqueville, “demokratik ülkelerin en çok korkması gereken şey değildir anarşi, en az korkması gereken şeydir” demektedir. Bu eksende Tocqueville, bireysel çıkarların çatışmasından doğan sorunların değil seçimle gelen devletin despotizminden korkmak gerektiğini belirtmektedir. Söz konusu despotizmi gücü elinde bulunduran siyasal iktidarın devleti oluşturan kurumlar aracılığıyla toplumu temsil etme, koruma ve gelişmesini sağlama amacıyla sivil toplumu otoritesinin içine soktuğununun ve tektipleştirdiğinin üstünde durmaktadır. Bu yönüyle siyasal iktidar, sivil toplumu kamusal alanın her yerinde kuşatmakta, aynı anda toplumun düzenleyicisi, denetçisi, eğitimcisi, cezalandırıcısı olmaktadır. Bu sebeple Tocqueville'in demokrasi için zorunlu gördüğü özgürlükler işlevsiz kılınmaktadır, demokrasi saptırılmaktadır. ''Tocqueville çoğunluk azınlık ilişkisinden öte, çoğunluğun bireye manevi bir baskı yapması yani bireyle toplum arasındaki ilişkiye değinmektedir. Tocqueville toplumun kendi fikir ve teamüllerini zorla kabul ettirme eğiliminden bahsetmektedir. Başka bir deyişle toplumsal uymacılık tehlikesinden söz etmektedir. Tocqueville eşitliğin kişisizlikleştirici etkilerinden tedirginlik duymaktadır. Onun asıl meselesi çoğunluğun bireyler üzerindeki uymacılık zorlaması ilkesinin meşrulaştırmasıdır.'' ''Kişiler, sınırları çoğunlukça belirlenen uygulamalara tabi olmak durumunda bulunmamaktadır. Özel hayatın ve mülkiyet hakkının dokunulmazlığı, birçok hak çeşidinin üzerine temellendiği bir olgudur. Bu nedenle, bireyler, çoğunlukla ortak hareket etme baskısı hissetmeden kendi doğru ve düşüncelerine uygun bir yol çizebilmekte ya da aileleri, yakın arkadaşları ve ait oldukları cemaatle birlikte kendi özel alanlarında yaşayabilmektedirler. Çoğunluğun zorbalığına karşı özel hayatın dokunulmazlığı, yerel yönetimler ve federal yapıya dayalı bir siyasal örgütlenme biçimi tarafından desteklenmektedir. Böylelikle tekil ya da tikel olan ezebilecek nitelikte bir güç yoğunlaşmasının da önüne geçilmiş olmaktadır''.
Kaynakça
- ^ "Democracy in America". 11 Ocak 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mayıs 2020.
- ^ Tocqueville, Alexis de. Amerika'da Demokrasi (2019 bas.). İstanbul: İletişim Yayınları. s. 16.
- ^ Raynaud, Philippe; Rials, Stephane. Siyaset Felsefesi Sözlüğü (2017 bas.). İstanbul: İletişim Yayınları. ss. 890-893.
- ^ Tumay, Murat (2015). "Alexis De Tocqueville'e Göre Sivil Toplum" (PDF). Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XIX (3). ss. 321-339. 21 Nisan 2018 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 6 Mayıs 2020.
- ^ Yetiş Mehmet (2006). "Tocqueville ve Merkeziyetçilik Sorunu" (PDF). 61 (3). Ankara Üniversite SBF Dergisi. ss. 279-308.[]
- ^ Kalfa, Ceren (Nisan 2014). "Tocqueville'in Demokrasi Teorisine Katkıları Üzerine" (PDF). YDÜ Sosyal Bilimler Dergisi. VII (1). ss. 29-55.
- ^ Yetiş, Mehmet. Tocqueville, Demokratik Devrim ve Sivil Toplum (2005 bas.). Ankara: A. Ü. SBF Matbaası- Geta Tartışma Metinleri. ss. 1-29.
- ^ Tamer Gözübüyük, Mine (Haziran 2010). "Tarihsel Süreçte Sivil Toplum". Edebiyat Fakültesi Dergisi. 27 (1). ss. 89-105. 27 Nisan 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Mayıs 2020.
- ^ Tumay, Murat. "a.g.e." (PDF). ss. 323-325. 21 Nisan 2018 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 6 Mayıs 2020.
- ^ Yetiş, Mehmet (2005). a.g.e. s. 22.
- ^ Tumay, Murat. "a.g.e" (PDF). s. 324. 21 Nisan 2018 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 6 Mayıs 2020.
- ^ Tocqueville, Alexis de (1861). a.g.e. s. 200.
- ^ Tocqueville, Alexis de. a.g.e. ss. 15-18.
- ^ Akad, Mehmet; Dinçkol, Bihterin. Genel Kamu Hukuku (2013 bas.). İstanbul: Der Yayınevi. s. 11.
- ^ Tocqueville, Alexis de. a.g.e.
- ^ Doğan, İlyas (2002). Özgürlükçü ve Totaliter Düşünce Geleneğinde Sivil Toplum. İstanbul: Alfa Yayınları. s. 91.
- ^ Doğan, İlyas. a.g.e. s. 89.
- ^ Tocqueville, Alexis de. a.g.e. s. 167.
- ^ Tocqueville, Alexis de (1861). a.g.e. s. 266.
- ^ Kahraman, Hasan Bülent. . 21 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mayıs 2020.
- ^ Tocqueville, Alexis de. a.g.e. s. 251.
- ^ Tocqueville, Alexis de. a.g.e. s. 99.
- ^ Gökşen, Sündüs (2016). Alexis de Tocqueville’in Demokrasi Anlayışı (PDF). s. 70.[]
- ^ Gökşen, Sündüs (2016). a.g.e. (PDF). s. 75.[]
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu madde Vikipedi bicem el kitabina uygun degildir Maddeyi Vikipedi standartlarina uygun bicimde duzenleyerek Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Gerekli duzenleme yapilmadan bu sablon kaldirilmamalidir Mayis 2020 Amerika da Demokrasi Fransizca orijinal adiyla De La Democratie en Amerique Alexis de Tocqueville in 1830 yilinda ile birlikte cezaevi sistemini incelemek uzere gonderildigi Amerika da edindigi gozlemlerden yararlanarak Amerikan demokrasi deneyimini inceledigi kitabidir Iki ciltten olusan eser Fransizca olarak kaleme alinmis ve ilk olarak Paris te yayinlanmistir Alexis de Tocqueville Amerika da Demokrasi nin 1835 yilinda yayinlanan ve cok ilgi goren birinci cildinde cogunlugun tiranligi kavramindan bahsetmis 1840 yilinda yayinlanan ikinci cildinde ise demokratik despotizm kavramini aciklamistir Ilk cildi kadar ilgi gormeyen kitap hakkinda John Stuart Mill demokrasi ustune yazilmis ilk buyuk siyaset felsefesi eseri ifadesini kullanmistir Amerika da Demokrasi De La Democratie en Amerique 1835 Yilinda basilan ilk cildinin kapagi Amerika da Demokrasi ile Tocqueville in amaci aristokratik rejimin ve ozellikle devrimci tutkularin mirasini dikkate almadan demokrasinin kendi icindeki egilimleri anlamaktir Burada Amerika nin durumunun ornek olmasinin nedeni bu ulkede kosullarin esitliginin devrimden eski olmasi ve devrimin eski bir rejimi ortadan kaldiramamasi ve kalici devrimci tutkular yaratamamasidir Dolayisiyla Amerika da Demokrasi Amerika uzerine olmasina ragmen Fransiz okurunu hedef almaktadir Tocqueville e gore Amerika kosullarin esitligini saglayabildigi icin ideal bir demokratik toplumu olusturmaktadir Bu nedenle Amerikan demokrasisi Fransizlar icin ornek alinmasi gereken onemli demokratik deneyimdir Tocqueville Amerika demokrasisi uzerinden Avrupa ya ozgu sorunlarin cozum olanaklarini anlamaya calismistir Yeni Dunya Amerika bagimsiz varligiyla orada gittikce iyilesen yasam kosullari ve Avrupa dan farkli ozellikleriyle ilgi uyandirmaktadir Bu sebeple Avrupa yi aciklarken Amerika nin betimlemesine basvurmus ve ideal bir demokratik duzen amaclamistir Tocqueville de demokrasiMerkeziyetcilik ve demokrasi iliskisi Tocqueville Amerika deneyiminde Amerika nin demokrasisinden ve toplumsal ilkelerinden etkilenmistir Amerika daki demokrasi ruhunun tum katmanlara yayilmis olmasini bir olcude feodal bir gecmisin yokluguna baglamistir Dolayisiyla Tocqueville in demokrasi anlayisi toplumun tamaminin egemen oldugu bir yapiyi yani herkesin yoneticilerin secimine otoritenin kullanimina katildigi bir toplumu ifade etmektedir Tocqueville e gore esitlige dayali bu yapilarda demokrasi devletin niteligi olarak benimsenmektedir ve cok sayida kisinin refahi hedeflenmektedir Bu yapilarin ideal halininin Amerikan demokrasisi oldugunu savunan Tocqueville bu gorusunun iki merkeziyetcilik turu uzerinden aciklamaktadi Yonetsel ve siyasal merkeziyetcilik Bu baglamda Tocqueville siyasal merkeziyetciligin yonetsel merkeziyetcilikle birlesmedigi durumlarda demokrasinin gelisemeyecegini ileri surmektedir Dolayisiyla Tocqueville icin iki merkeziyetciligin dengeli bir aradaligi saglanamaz ve bir yone asiri merkezilesme gerceklesirse demokrasi tiranliga ve despotizme donusebilmektedir Tocqueville demokrasi ve merkezilesmeyi incelerken Amerika ve Avrupayi karsilastirma yoluna basvurur Bu baglamda Tocqueville Ingiltere ve ABD yi siyasi merkeziyetcilik ile yonetsel adem i merkeziyetciligin kaynastirilmasi acisindan olumlu ornekler olarak gormektedir Almanya yi siyasi adem i merkeziyetciligin Fransa yi da yonetsel merkeziyetciligin ornegi olarak olumsuz ornekler olarak degerlendirmektedir Tocqueville yonetsel merkeziyetciligin yeni despotizmin yayilmasina hizmet ettigini belirterek merkezi devletin toplumun butun yasam alanlarina mudahalesini bireylerin girisim kapasitesini engelleyen yurttaslik erdemini zayiflatan insanlari devlete karsi yabancilastiran zararli bir duzenleme olarak gormektedir Tocqueville e gore yonetsel adem i merkeziyetcilik ise despotizmin gelismesine engel olusturmus ve demokratik ilerlemeye hizmet etmistir Yetkilerin yerel birimlere aktarilmasi yurttas katilimi ve siyasal haklarin gelisimini desteklemistir Kendi sorunlarini cozerken ozguveni artan yurttaslarin girisim yetenegi gelismektedir Tocqueville bu incelemelerden hareketle yonetsel merkeziyetcilik ile adem i merkeziyetciligin isbirliginden ideal yonetimin olabilecegi dusuncesine ulasmistir Bu eksende yasama etkinliginin ulusal yasalarin uygulanmasinin ise yerel duzeyde yurutulmesini onerdigi gibi bir sonuc cikmaktadir Dolayisiyla Tocqueville gore toplumun sahip olabilecegi guc ancak merkezi siyasal iktidar kavramini yadsimaksizin yonetsel ademi merkeziyetciligin benimsenebilecegini ongoren bir yonetim ile saglanacaktir Sivil toplum ve demokrasi iliskisi Tocqueville Amerika da Demokrasi de sivil toplumun gonulluluk esasina gore uyelerin faaliyetlerde bulundugu devlet ile aile arasindaki tum olusumlari kapsadigini belirtmektedir Sivil toplum dini grup ve kurumlar sivil toplum orgutleri meslek orgutleri bagimsiz medya kendine yardim amacli gruplar ve toplumsal hareketlerin tamamini kapsamaktadir Demokrasilerde karar alma sureci devlet ve sivil toplumun dahil oldugu kurumlar icerisinde gerceklesmektedir Bu baglamda Tocqueville devletin ancak sivil toplum sayesinde sinirlandirilabilecegini sivil toplumun bireyin ozgurlugunun ve ozerkliginin garantisi oldugunu belirtmektedir Dolayisiyla sivil toplum ayni merkeziyetcilik gibi guclu bir demokrasi icin zorunlu olan kamusal dusuncelerin gelismesini saglamaktadir Tocqueville sivil toplum kavrami icerisinde inceledigi toplumsal orgutleri toplumsal birlikteligin olusturulmasi icin onemli rol oynadiklarini belirtmektedir Bu acidan Tocqueville Amerika da sivil toplum icerisindeki orgutlenmeleri demokrasiye olumlu etkisine vurgu yapmaktadir Bu durumu soyle aciklamaktadir azinlik yurttaslarin bir araya gelerek varliklarini ortaya koymalari ile tartisma ortami dogurmakta ve cogunlugun goruslerini etkilemeye calismakta cogunlugun destegini kazanmaya calismakta ve boylece bu yolla egemen gucu onlar adina degistirebileceklerine inandiklarini belirtmektedir Ozetle Tocqueville sivil toplum ve demokrasinin baginin dogrudan ve guclu oldugunu vurgularken orgutlu yapiya sahip toplumlarin demokrasinin gelisimine katki sagladigini savunmaktadir Bu sebeple devlet ile toplum arasindaki iliskide demokrasinin esaslarina uygun bir sistemin var olabilmesi icin Tocqueville kamu ozgurluklerinin onemine vurgu yapmaktadir Buradan hareketle Tocqueville de sivil toplumun demokrasi icerisindeki rolu ve onemi gorulmektedir Ozgurluk esitlik ve demokrasi iliskisi Tocqueville demokrasinin ozunun kosullarin esitligine dayandigini ileri surmektedir Cunku Tocqueville e gore ozgurluk demokratik toplumlardan onceki toplumlarda da her ne kadar sadece belli bir sinifa kasta ya da topluluga ait olsa da bir bicimde var olur O halde demokrasi icinde sinifsal ayrimlarin ve aristokratik esitsizlik dogmasinin ortadan kalktigi tum insanlarin birbirlerine benzer hale geldikleri ve boylelikle kosullarin esitliginin bir ilke olarak genel kabul gorup tum yasalara teamullere ve aliskanliklara nufuz ettigi yeni bir toplum bicimidir Tocqueville icin yonlendirici ilke olarak kosullarin esitligi demokrasilerin paradokslarini da ortaya cikartir cunku demokratik devrimle birlikte insanlar sadece ve basitce esitlik sevgisine yonelmezler ayni zamanda esitligi bir tutku haline getirip esitligi ozgurluge tercih eder ve boylelikle ozgurlukten uzaklasirlar Iste demokrasinin temel paradoksu da bu esitlik ozgurluk arasindaki muglak iliskide temellenir Tocqueville e gore insanlarin ozgurlugu sevmekten cok esitlige tutkuyla baglanmayi tercih etmelerinin nedenlerinden birisi yasalar teamuller aliskanliklar ile siyasal tesekkulde esitligin kalici ve surekli olarak var olmasini istemeleridir Bu amacla demokratik toplumlarda yasayan insanlar esitsizlige dayali eski toplumsal durumu tamamen degistirip yasalarini aliskanliklarini teamullerini ve hatta kanaatlerini de bu esitlik ilkesine uyarlarlar Esitlige dort kolla sarilan bu insanlar ozgurlukten ise kolaylikla vazgecerler cunku hem ozgurlugun neden oldugu tehlikeler es zamanli olarak kendilerini hissettirir hem de ozgurlugun avantajlari ancak uzun vadede kendisini aciga vurur Oysa esitligin neden oldugu riskler kendilerini ancak yavas yavas ortaya koyarken onun avantajlari ise hem ozel hem de kamusal alanda dogrudan varliklarini hissettirirler Bu acidan Tocqueville icin ozgurluk ve esitlik arasindaki iliski demokrasinin ayrilmaz bir bagidir Tocqueville gore demokratik toplumlarin temel ilkesi olan esitligin asiriliklarina ozgurluk ilkesi ile sinir getirilebilecegini belirtmektedir Tocqueville ozgurlugun var olma kosulu olarak esitligin varligini gormektedir bu nedenle de esitligin ozgurlukten ustun oldugunu savunmaktadir Bu eksende ozgurlugun ancak kosullarin esitligi ile gerceklesebilecegini Amerika ornegi uzerinden gostermektedir Bu karsilastirmalar ekseninde demokrasinin toplumsal ve siyasal esitlik tutkusunu harekete gecirdigini fakat bu durumun demokrasinin ozunu yansitan toplumsal ve siyasal ozgurluklerin guvence altina alinmasi anlamina gelmedigini vurgulamaktadir Dolayisiyla Tocqueville ozgurlugu degerlendirirken Avrupa toplumlari uzerindeki etkisinin tehlikeli oldugunu aktarmaktadir Cunku Avrupada yurttaslar ozgurlugu tamamlayacak yeni davranislar yerine daha onceki adet ve geleneklerini devam ettirmektedirler Buna karsilik Amerika da ozgurluk dogrudan herhangi bir hazirlik sureci yasanmadan edinilmistir Yani Amerikalilar esit olmak yerine esit dogmuslardir Demokrasiye erismek icin devrimler yapmak zorunda kalmamislardir Orada esitlik politik ve toplumsal bir gercekliktir Amerika da halk demokrasi tarafindan egitilmektedir Amerika da adetlerde yapilan yenilikler dahi dusunce yoluyla paralel gelismekte siyasi bir gorev gorunumundedir Demokrasinin celiskili dogasiBireysellesme ve demokrasi iliskisi Tocqueville demokrasiyi ve onu olusturan iliskileri degerlendirirken asiri merkezilesme ile bireylerin farkinda olmadan merkezi devlet burokrasisinin kontrolu altina girmekte oldugunu bunun onune gecebilmek icin bireylerin sadece secimlerde ulkenin sorunlariyla ilgili katilimda bulunmalarinin yeterli olmayacagini vurgulamaktadir Tocqueville e gore yurttaslarin devletin kontrolu altina girerken hicbir direnis gostermemesinin kitlelesmesinin toplumda aynilasmaya ve bireysellesmeye yol acmaktadir Bu eksende bireysellesen toplum karsisinda guclenen yonetsel merkeziyetciligin kamuoyunu ve daha farkli yollari da kullanarak bireyin kendisine dayatilan yasami sorgulamamasini ve temel hak ve ozgurluklerinin cignenmesi tehlikesine neden olmasini beraberinde getirmektedir Tocqueville merkezi burokratik gucun asirilasmasi ile bireysellesmenin ve yabancilasmanin artacagini ama buna ragmen bireylerin esitlige karsi koyamadiklari tutkularinin olmasi sebebi merkezi guc karsisinda ozgurluk bilinclerini yitirmeleri pahasina yine devlete siginacaklarini belirtmektedir Tocqueville bu durumu soyle aciklamaktadir bu guc toplumun her bireyini guclu pencesinin icine aldiktan ve istedigi gibi bicimlendirdikten sonra tum toplumu da avucunun icine alir Toplumu karisik kurallar agiyla orer ve en yetenekliler bile bu kurgunun disina cikamazlar Insan iradesi yumusatilmis ve yonlendirilmistir artik Hukumeti coban halki da cekingen ve caliskan bir suruye donusturen bu guc zalim degildir ama halki baski altinda tutar kuvvet ve yureklilikten yoksun birakir ve aptallastirir Tocqueville Amerika da Demokrasi nin ozellikle ikinci cildinde demokrasinin beraberinde getirdigi tehlikelere deginirken bireyciligin demokrasi uzerinde yaratacagi etkinin tehlikeleri uzerinde durmaktadir Bu eksende Tocqueville merkezi otoritenin gucunun artmasiyla bireysel ozgurlukler ve demokrasi acisindan dogabilecek tehlikelerin cozumunu merkezi otoritenin yetkilerinin azaltilmasindan ve adem i merkeziyetcilikle birlikte denge icerisinde var olmasindan gectigini vurgulamaktadir Demokratik zorbalik veya cogunlugun tiranligi Tocqueville demokratik ulkelerin en cok korkmasi gereken sey degildir anarsi en az korkmasi gereken seydir demektedir Bu eksende Tocqueville bireysel cikarlarin catismasindan dogan sorunlarin degil secimle gelen devletin despotizminden korkmak gerektigini belirtmektedir Soz konusu despotizmi gucu elinde bulunduran siyasal iktidarin devleti olusturan kurumlar araciligiyla toplumu temsil etme koruma ve gelismesini saglama amaciyla sivil toplumu otoritesinin icine soktugununun ve tektiplestirdiginin ustunde durmaktadir Bu yonuyle siyasal iktidar sivil toplumu kamusal alanin her yerinde kusatmakta ayni anda toplumun duzenleyicisi denetcisi egitimcisi cezalandiricisi olmaktadir Bu sebeple Tocqueville in demokrasi icin zorunlu gordugu ozgurlukler islevsiz kilinmaktadir demokrasi saptirilmaktadir Tocqueville cogunluk azinlik iliskisinden ote cogunlugun bireye manevi bir baski yapmasi yani bireyle toplum arasindaki iliskiye deginmektedir Tocqueville toplumun kendi fikir ve teamullerini zorla kabul ettirme egiliminden bahsetmektedir Baska bir deyisle toplumsal uymacilik tehlikesinden soz etmektedir Tocqueville esitligin kisisizliklestirici etkilerinden tedirginlik duymaktadir Onun asil meselesi cogunlugun bireyler uzerindeki uymacilik zorlamasi ilkesinin mesrulastirmasidir Kisiler sinirlari cogunlukca belirlenen uygulamalara tabi olmak durumunda bulunmamaktadir Ozel hayatin ve mulkiyet hakkinin dokunulmazligi bircok hak cesidinin uzerine temellendigi bir olgudur Bu nedenle bireyler cogunlukla ortak hareket etme baskisi hissetmeden kendi dogru ve dusuncelerine uygun bir yol cizebilmekte ya da aileleri yakin arkadaslari ve ait olduklari cemaatle birlikte kendi ozel alanlarinda yasayabilmektedirler Cogunlugun zorbaligina karsi ozel hayatin dokunulmazligi yerel yonetimler ve federal yapiya dayali bir siyasal orgutlenme bicimi tarafindan desteklenmektedir Boylelikle tekil ya da tikel olan ezebilecek nitelikte bir guc yogunlasmasinin da onune gecilmis olmaktadir Kaynakca Democracy in America 11 Ocak 2004 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Mayis 2020 Tocqueville Alexis de Amerika da Demokrasi 2019 bas Istanbul Iletisim Yayinlari s 16 Raynaud Philippe Rials Stephane Siyaset Felsefesi Sozlugu 2017 bas Istanbul Iletisim Yayinlari ss 890 893 Tumay Murat 2015 Alexis De Tocqueville e Gore Sivil Toplum PDF Gazi Universitesi Hukuk Fakultesi Dergisi C XIX 3 ss 321 339 21 Nisan 2018 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 6 Mayis 2020 Yetis Mehmet 2006 Tocqueville ve Merkeziyetcilik Sorunu PDF 61 3 Ankara Universite SBF Dergisi ss 279 308 olu kirik baglanti Kalfa Ceren Nisan 2014 Tocqueville in Demokrasi Teorisine Katkilari Uzerine PDF YDU Sosyal Bilimler Dergisi VII 1 ss 29 55 Yetis Mehmet Tocqueville Demokratik Devrim ve Sivil Toplum 2005 bas Ankara A U SBF Matbaasi Geta Tartisma Metinleri ss 1 29 Tamer Gozubuyuk Mine Haziran 2010 Tarihsel Surecte Sivil Toplum Edebiyat Fakultesi Dergisi 27 1 ss 89 105 27 Nisan 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Mayis 2020 Tumay Murat a g e PDF ss 323 325 21 Nisan 2018 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 6 Mayis 2020 Yetis Mehmet 2005 a g e s 22 Tumay Murat a g e PDF s 324 21 Nisan 2018 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 6 Mayis 2020 Tocqueville Alexis de 1861 a g e s 200 Tocqueville Alexis de a g e ss 15 18 Akad Mehmet Dinckol Bihterin Genel Kamu Hukuku 2013 bas Istanbul Der Yayinevi s 11 Tocqueville Alexis de a g e Dogan Ilyas 2002 Ozgurlukcu ve Totaliter Dusunce Geleneginde Sivil Toplum Istanbul Alfa Yayinlari s 91 Dogan Ilyas a g e s 89 Tocqueville Alexis de a g e s 167 Tocqueville Alexis de 1861 a g e s 266 Kahraman Hasan Bulent 21 Eylul 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Mayis 2020 Tocqueville Alexis de a g e s 251 Tocqueville Alexis de a g e s 99 Goksen Sundus 2016 Alexis de Tocqueville in Demokrasi Anlayisi PDF s 70 olu kirik baglanti Goksen Sundus 2016 a g e PDF s 75 olu kirik baglanti