Attika Hapishanesi ayaklanması 'daki hapishanede yaşanan olayları anlatır. 9 Eylül 1971 günü başlayan ve 13 Eylül günü sona eren eylemlerde toplam 43 kişi ölmüştür (33 mahkûm ve 10 güvenlik görevlisi). ABD tarihindeki en kanlı hapishane olaylarındandır ve insan hakları savunucuları tarafından çok önemli bir olay olarak değerlendirilir.
Arka plan
Ayaklanma genel olarak mahkûmların daha iyi koşul taleplerini dile getirmelerinden dolayı patlak vermiştir. Ayaklanmada dönemsel olarak ABD'deki iç siyasette etkisini gösteren insan hakları mücadelesinin ve Vietnam Savaşı başta olmak üzere ABD emperyalizminin sorgulanması, Afroamerikalılardaki radikalleşmenin de etkisi vardır.
Bu dönemde hapishane koşulları çok ağırdır. Mahkûmlar hücrelerinde günde 14 ila 16 saat geçirmekte, mektupları okunmakta, kitap okumaları kısıtlanmakta, açık görüş yapamamakta, sağlık hizmetlerinden faydalanamamakta, şartlı tahliye olanaklarından yararlanamamakta ve ırkçılığa maruz kalmaktaydı. Bununla birlikte 1200 kişi için tasarlanmış olan hapishanede 2243 mahkûm bulunduğu için fiziki koşullar da yetersizdi.
Mahkumların %54'ü Afroamerikalı, %9'u Porto Rikolu, geri kalan %37'si de beyazdı.Tüm gardiyanlar beyazdı ve özellikle Porto Rikolu mahkûmların yazdığı ve onlara gelen İspanyolca mektuplar derhal imha ediliyor, beyaz mahkûmların dışındakiler en kötü ve en ağır angarya işlere koşuluyordu.
Bu dönemde mahkûmlar arasında daha iyi koşullar için örgütlenmenin ilk adımları atılmıştı. Bir önceki yıl Manhattan Hapishanesinde mahkûmların daha iyi koşullar için yaptıkları eylem, rehine alınan gardiyanların salıverilmesi karşılığında başarıya ulaşmış, isyanın elebaşları cezalandırılsa da mahkûmların talepleri yerine getirilmişti.
1971 yılı Temmuz ayında Attika Hapishanesindeki bir grup mahkûm Hapishane Müdürü Russell Oswald ve Vali Nelson Rockefeller'a hitaben yazdıkları mektupta 27 maddelik isteklerini sıralar. İstekler arasında daha sağlıklı yemekler, gardiyanların eğitilmesi, rehabilitasyon programlarının yapılması, eğitim olanağı sağlanması gibi başlıklar yer almaktaydı. Bunun yanı sıra dini inanç özgürlüğü talebinde bulunan mahkûmlar, sansüre son verilmesi, siyaset yasağının kalkması gibi istekleri de dile getirir. Ancak müdür istekleri görmezden gelir ve baskıları artırır. Ağustos ayında Black Panther Partisi üyesi George Jackson, tutuklu bulunduğu Kaliforniya'daki San Quentin Hapishanesinden kaçmaya çalışırken vurulup öldürülünce olaylar patlak verir. Önemli bir mahkûm hakları savunucusu olan Jackson'ın onuruna ertesi gün Attika'daki 700 mahkûm açlık grevi yapar.
Ayaklanma
Hapishanedeki kötü koşullar gardiyanların uzlaşmasız tutumlarıyla ve işkenceye varan şiddetli cezalandırma uygulamaları nedeniyle sonrasında ayaklanmaya evrilecek olaylar arka arkaya patlak verir. 8 Eylül 1971 günü ana avluda havalandırmada kavga eden iki mahkûm oradaki gardiyan tarafından ayrılır. Olayın tarafları derhal ayrılsa da gardiyan kalan mahkûmun içeri girmesini isteyince mahkûm gardiyana yumruk atar. Diğer mahkûmların ve gardiyanların dahil olduğu kavga gardiyanların komutanı Robert Curtiss'in araya girmesiyle ayrılır ve gerilim düşer. Akşam olunca asıl kavgayı başlatan iki mahkûmun hücre cezasına çarptırılmak üzere koğuşlarından alınması için yapılan girişim başarısız olur, mahkûmlar direnir ve arkadaşlarını vermez. Bu sırada gardiyanlara metal yemek kabıyla saldıran William Ortiz hücre cezasına çarptırılır. Ertesi sabah 9 Eylül Perşembe günü mahkûmlar koğuştan alınan Ortiz'in durumundan endişelenerek durumunu sorgular. Gardiyanlardan tatmin edici bilgi alamayan mahkûmlar toplu şekilde kahvaltıya giderken Ortiz'in tutulduğu hücreye erişir ve onu serbest bırakarak kahvaltıya giderler. Gardiyan komuta heyeti olanları anlayınca tüm mahkûmların koğuşlarına dönmesini sağlamaya çalışır ancak tüm gardiyanlara bu yönde bilgi verilmez. Dolayısıyla havalandırma avlusuna çıkmak üzere devam eden mahkûmlar ve gardiyanlar kilitli kapılarla karşılaşınca olaylar patlak verir. Mahkûmlar tuzağa düşürüldüklerini ve şiddetli şekilde cezalandırılacaklarını düşünerek kaçmaya ve garidyanlara saldırmaya başlar. Kaos sırasında çok sayıda mahkûm ve gardiyan yaralanır, bu sırada ağır yaralanan gardiyan illiam Quinn iki gün sonra hastanede hayatını kaybedecektir. 9 Eylül günü öğle saatlerine gelindiğinde gardiyanlar ve polis hapishanenin yarısını, mahkûmların yarısı da hapishanenin yarısını kontrol etmektedir. Mahkûmların elinde 42 gardiyan ve sivil memur rehine bulunmaktadır.
Görüşmeler
Mahkumlar hapishanedeki konumlarını güvenceye aldıktan sonra örgütlenmeye başlar. Aralarında görüşmelerde kendilerini temsil edecek liderler seçilir, ilk yardım ve güvenlik için ilgili kadrolar oluşturulur. Mahkûmlar arasında özellikle önemli bir hatip olarak ortaya çıkar.
“ | Biz insanız! Hayvan değiliz ve hayvan gibi güdülmek veya dövülmek istemiyoruz. Tüm mahkumlar, yani burada bulunan herkes ABD'de egemen olan, mahkum hayatını hiçe sayan vahşice uygulamaların sonsuza kadar kaldırılması için çaba sarfediyoruz. Bizim için kabul edilebilir olmayan hiçbir şartı kabul etmeyeceğiz. Sadece bizim değil herkesin hayatını tehlikeye atan bu uygulamaların değişmesi için vicdanlı tüm Amerikalılara çağrımızı iletiyoruz. | „ |
—Barkley tarafından 9 Eylül 1971 günü okunan ortak deklarasyondan |
Mahkumlar tarafından öne çıkarılan 33 maddelik istekler arasında daha iyi sağlık hizmeti, adilane ziyaret uygulamaları, daha iyi yiyecek, dini ibadet özgürlüğü, çalışan mahkûm ücretlerinin iyileştirilmesi, fiziksel şiddetin sona ermesi, diş fırçası, her gün yıkanma olanağı, meslek edinme kurslarının düzenlenmesi, gazete ve kitaplara erişim gibi talepler yer alıyordu. Mahkûmlar aralarından seçtikleri beş isme görüşme yetkisi vermişti; Donald Noble, Peter Butker, Frank Lott, Carl Jones-El ve Herbert Blyden X. Mahkûmlar tarafından kamuoyuna yapılan açıklamada ayrıca mahkûmlara yönelik kötü davranışlara göz yuman New York valiliğine, hapishane idaresine ve ABD mahkemelerine de şiddetli eleştiriler yöneltilmekteydi.
Mahkumlar ayrıca cezaevi koşullarını görmeleri ve görüşmelerde arabulucu olmaları için çeşitli isimlerle temas etmeye çalışmış, bunların bazıları sürece dahil olmayı kabul etmiştir. The New York Times editörlerinden , Senatör , insan hakları avukatı gibi isimler sürece dahil olmuştur. Mahkûmlar Louis Farrakhan'ın da sürece dahil olmasını istese de Nation of Islam örgütü buna karşı çıkmıştır.
Hapishane yönetimi genel olarak önerilen iyileştirme önerilerini kabul etse de eylemci mahkûmların affedilmelerini kesinlikle reddetmiştir. Görüşmelerde mahkûmları temsil eden William Kunstler mahkûmların özde iki temel talebi olduğunu, bunlardan birisinin hapishane müdürünün değişmesi, diğerinin de eylemci mahkûmların affedilmesi olduğunu belirtirken, mahkûmların iyi niyet gösterisi olarak ilk taleplerini geri çektiğini ancak af olmamasının kabul edilemez olduğunu belirtir. Öte yandan görüşmeler New York valisinin bırakın mahkûmlarla görüşmek, hapishaneye bile gelmeyi reddetmesiyle çözümsüzlüğe saplanır. Valinin görüşmelere dahil olmaması ve ilerleyen süreçte çözüm yolu bulunamaması üzerine mahkûmlara müdahale kararı alınır.
Ayaklanmanın bastırılması
12 Eylül akşamı ABD Başkanı Richard Nixon onayıyla New York valisi Nelson Rockefeller ve Cezaevlerinden sorumlu hapishaneye müdahale planını hazırlar. Ayaklanmaya müdahale edileceği anlaşılmaması için mahkûmlara iletilecek son talep ültimatom şeklinde yapılmaz ve sabah 08:25 itibarıyla son kez iletilir. Mahkûmlar, kendi güvenliklerini çeşitli şekillerde almış olsalar da saldırı girişiminden habersizdir. Sabah 09:46'da başlayan harekâtta önce sis ve gaz bombalarıyla yüzlerce New York polis memuru saldırıya geçer. Harekâta protokole aykırı şekilde cezaevi gardiyanları da dahil edilmiştir. Öte yandan polisler Cenevre Sözleşmelerinde yasaklanmış silahlar kullanmıştır. Saat 10:05 itibarıyla hapishane polis denetimine alınır. Süreç sırasında 128 mahkûm vurulmuş, 9 rehine ve 29 mahkûm öldürülmüştür. Görgü tanıklarının ifadelerine göre polis güçleri hapishaneyi denetimleri altına aldıktan sonra mahkûmların elebaşlarını isimlerini söyleyerek aramış, bulduklarında yerinde infaz etmiştir, bunların en bilineni mahkûmların sözcüsü Elliott James Barkley'dir. Barkley'nin harekâtın tamamlanması sonrasında sağ olduğu ve ellerini kaldırarak teslim olduğu teyit edilmektedir. Hapishanenin denetim altına alınmasından sonra mahkûmlara yapılan işkenceler artarak devam etmiş, çırılçıplak soyulan mahkûmlar çamurda sürünmeye, kırık cam üzerinden yürümeye zorlanmış, sistematik şekilde dövülmüş ve tacize uğramış, sebepsizce hücreye atılmıştır.
Kamuoyunun tepkisi
Olaylar duyulduğunda başta New York olmak üzere Massachusetts, İndiana, Michigan, Batı Virginia ve Georgia'daki hapishanelerde ayaklanma çıkmış, gösteriler düzenlenmiştir. Başta vali Rockefeller aleyhine olmak üzere süreçte adı geçen yetkililere karşı protesto gösterileri düzenlenmiştir. Angela Davis ve John Lennon gibi isimler ayaklanma lehine açıklamalarda bulunmuştur. Kamuoyunda oluşan tepki nedeniyle kurulan ve başkanlığını New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı 'in yaptığı komisyon araştırmalarının ardından yayınladığı Eylül 1972 tarihli raporda Rockefeller'den başlayarak ilgili kamu görevlilerinin kusurlu olduğunu belirtir.
Etkileri
Ayaklanmanın vesilesiyle genel olarak hapishanelerde temel ihtiyaçların karşılanması (yıkanma, görüşme, sağlık hizmetlerine erişim), hapishane idaresine sorunların aktarılabileceği bir sistem, mahkûmların temsilci seçebileceği mekanizmalar, avukat hizmetine daha kolay erişim, mahkûmlara eğitim hakkı ve dini ibadet özgürlük konularında adımlar atılmıştır. Ancak 1980'li yıllarla beraber suça karışanlara karşı tavizsiz uygulamalara yeniden başlanmış, tanınan haklar budanmıştır. Günümüzde hala hem Attika hem diğer hapishanelerde sistematik olarak mahkûmlara eziyet, işkence ve keyfi ceza yöntemlerinin sürdüğü bilinmektedir.
Popüler kültüre etkileri
- Başrolünü Al Pacino'nun oynadığı 1975 yapımı Köpeklerin Günü filminde polis protestosu sırasında ayaklanma kastedilerek Attika! sloganı atılır.
- John Lennon ve Yoko Ono, ayaklanmada katledilenlerin anısında 12 Haziran 1972 tarihinde Attica State adlı şarkıyı kaydedip yayınlar.
- Ünlü boksör Muhammed Ali, Temmuz 1972'de İrlanda'da RTÉ'ye verdiği bir mülakatta Attika Hapishanesindeki eylemci mahkûmların katledilmeden önce neler söylediklerine dair bir şiiri okumuştur.
Notlar
- ^ Ayaklanma döneminde serbest kalmak üzere olan Barkley, ayaklanmanın bastırılması sırasında polis tarafından öldürülmüştür.
Kaynakça
- ^ Mariame Kabe, Attica Prison Uprising, 2011 2 Haziran 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce) 15 Kasım 2023 tarihinde erişilmiştir
- ^ (İngilizce) 27 Kasım 2023 tarihinde erişilmiştir
- ^ 10 Eylül 2016 tarihli Kirsten Wset Savali haberi 10 Nisan 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce) 27 Kasım 2023 tarihinde erişilmiştir
Dış bağlantılar
- www.atticamassacre.com Katliama adanmış sitede çeşitli evrak ve resimler mevcut
- www.gettyimages.com Ünlü resim arşivinde katliam sonrasına ait fotoğraflar mevcut
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Attika Hapishanesi ayaklanmasi daki hapishanede yasanan olaylari anlatir 9 Eylul 1971 gunu baslayan ve 13 Eylul gunu sona eren eylemlerde toplam 43 kisi olmustur 33 mahkum ve 10 guvenlik gorevlisi ABD tarihindeki en kanli hapishane olaylarindandir ve insan haklari savunuculari tarafindan cok onemli bir olay olarak degerlendirilir Arka planAyaklanma genel olarak mahkumlarin daha iyi kosul taleplerini dile getirmelerinden dolayi patlak vermistir Ayaklanmada donemsel olarak ABD deki ic siyasette etkisini gosteren insan haklari mucadelesinin ve Vietnam Savasi basta olmak uzere ABD emperyalizminin sorgulanmasi Afroamerikalilardaki radikallesmenin de etkisi vardir Bu donemde hapishane kosullari cok agirdir Mahkumlar hucrelerinde gunde 14 ila 16 saat gecirmekte mektuplari okunmakta kitap okumalari kisitlanmakta acik gorus yapamamakta saglik hizmetlerinden faydalanamamakta sartli tahliye olanaklarindan yararlanamamakta ve irkciliga maruz kalmaktaydi Bununla birlikte 1200 kisi icin tasarlanmis olan hapishanede 2243 mahkum bulundugu icin fiziki kosullar da yetersizdi Mahkumlarin 54 u Afroamerikali 9 u Porto Rikolu geri kalan 37 si de beyazdi Tum gardiyanlar beyazdi ve ozellikle Porto Rikolu mahkumlarin yazdigi ve onlara gelen Ispanyolca mektuplar derhal imha ediliyor beyaz mahkumlarin disindakiler en kotu ve en agir angarya islere kosuluyordu Bu donemde mahkumlar arasinda daha iyi kosullar icin orgutlenmenin ilk adimlari atilmisti Bir onceki yil Manhattan Hapishanesinde mahkumlarin daha iyi kosullar icin yaptiklari eylem rehine alinan gardiyanlarin saliverilmesi karsiliginda basariya ulasmis isyanin elebaslari cezalandirilsa da mahkumlarin talepleri yerine getirilmisti 1971 yili Temmuz ayinda Attika Hapishanesindeki bir grup mahkum Hapishane Muduru Russell Oswald ve Vali Nelson Rockefeller a hitaben yazdiklari mektupta 27 maddelik isteklerini siralar Istekler arasinda daha saglikli yemekler gardiyanlarin egitilmesi rehabilitasyon programlarinin yapilmasi egitim olanagi saglanmasi gibi basliklar yer almaktaydi Bunun yani sira dini inanc ozgurlugu talebinde bulunan mahkumlar sansure son verilmesi siyaset yasaginin kalkmasi gibi istekleri de dile getirir Ancak mudur istekleri gormezden gelir ve baskilari artirir Agustos ayinda Black Panther Partisi uyesi George Jackson tutuklu bulundugu Kaliforniya daki San Quentin Hapishanesinden kacmaya calisirken vurulup oldurulunce olaylar patlak verir Onemli bir mahkum haklari savunucusu olan Jackson in onuruna ertesi gun Attika daki 700 mahkum aclik grevi yapar AyaklanmaHapishanedeki kotu kosullar gardiyanlarin uzlasmasiz tutumlariyla ve iskenceye varan siddetli cezalandirma uygulamalari nedeniyle sonrasinda ayaklanmaya evrilecek olaylar arka arkaya patlak verir 8 Eylul 1971 gunu ana avluda havalandirmada kavga eden iki mahkum oradaki gardiyan tarafindan ayrilir Olayin taraflari derhal ayrilsa da gardiyan kalan mahkumun iceri girmesini isteyince mahkum gardiyana yumruk atar Diger mahkumlarin ve gardiyanlarin dahil oldugu kavga gardiyanlarin komutani Robert Curtiss in araya girmesiyle ayrilir ve gerilim duser Aksam olunca asil kavgayi baslatan iki mahkumun hucre cezasina carptirilmak uzere koguslarindan alinmasi icin yapilan girisim basarisiz olur mahkumlar direnir ve arkadaslarini vermez Bu sirada gardiyanlara metal yemek kabiyla saldiran William Ortiz hucre cezasina carptirilir Ertesi sabah 9 Eylul Persembe gunu mahkumlar kogustan alinan Ortiz in durumundan endiselenerek durumunu sorgular Gardiyanlardan tatmin edici bilgi alamayan mahkumlar toplu sekilde kahvaltiya giderken Ortiz in tutuldugu hucreye erisir ve onu serbest birakarak kahvaltiya giderler Gardiyan komuta heyeti olanlari anlayinca tum mahkumlarin koguslarina donmesini saglamaya calisir ancak tum gardiyanlara bu yonde bilgi verilmez Dolayisiyla havalandirma avlusuna cikmak uzere devam eden mahkumlar ve gardiyanlar kilitli kapilarla karsilasinca olaylar patlak verir Mahkumlar tuzaga dusurulduklerini ve siddetli sekilde cezalandirilacaklarini dusunerek kacmaya ve garidyanlara saldirmaya baslar Kaos sirasinda cok sayida mahkum ve gardiyan yaralanir bu sirada agir yaralanan gardiyan illiam Quinn iki gun sonra hastanede hayatini kaybedecektir 9 Eylul gunu ogle saatlerine gelindiginde gardiyanlar ve polis hapishanenin yarisini mahkumlarin yarisi da hapishanenin yarisini kontrol etmektedir Mahkumlarin elinde 42 gardiyan ve sivil memur rehine bulunmaktadir GorusmelerMahkumlar hapishanedeki konumlarini guvenceye aldiktan sonra orgutlenmeye baslar Aralarinda gorusmelerde kendilerini temsil edecek liderler secilir ilk yardim ve guvenlik icin ilgili kadrolar olusturulur Mahkumlar arasinda ozellikle onemli bir hatip olarak ortaya cikar Biz insaniz Hayvan degiliz ve hayvan gibi gudulmek veya dovulmek istemiyoruz Tum mahkumlar yani burada bulunan herkes ABD de egemen olan mahkum hayatini hice sayan vahsice uygulamalarin sonsuza kadar kaldirilmasi icin caba sarfediyoruz Bizim icin kabul edilebilir olmayan hicbir sarti kabul etmeyecegiz Sadece bizim degil herkesin hayatini tehlikeye atan bu uygulamalarin degismesi icin vicdanli tum Amerikalilara cagrimizi iletiyoruz Barkley tarafindan 9 Eylul 1971 gunu okunan ortak deklarasyondan Mahkumlar tarafindan one cikarilan 33 maddelik istekler arasinda daha iyi saglik hizmeti adilane ziyaret uygulamalari daha iyi yiyecek dini ibadet ozgurlugu calisan mahkum ucretlerinin iyilestirilmesi fiziksel siddetin sona ermesi dis fircasi her gun yikanma olanagi meslek edinme kurslarinin duzenlenmesi gazete ve kitaplara erisim gibi talepler yer aliyordu Mahkumlar aralarindan sectikleri bes isme gorusme yetkisi vermisti Donald Noble Peter Butker Frank Lott Carl Jones El ve Herbert Blyden X Mahkumlar tarafindan kamuoyuna yapilan aciklamada ayrica mahkumlara yonelik kotu davranislara goz yuman New York valiligine hapishane idaresine ve ABD mahkemelerine de siddetli elestiriler yoneltilmekteydi Mahkumlar ayrica cezaevi kosullarini gormeleri ve gorusmelerde arabulucu olmalari icin cesitli isimlerle temas etmeye calismis bunlarin bazilari surece dahil olmayi kabul etmistir The New York Times editorlerinden Senator insan haklari avukati gibi isimler surece dahil olmustur Mahkumlar Louis Farrakhan in da surece dahil olmasini istese de Nation of Islam orgutu buna karsi cikmistir Hapishane yonetimi genel olarak onerilen iyilestirme onerilerini kabul etse de eylemci mahkumlarin affedilmelerini kesinlikle reddetmistir Gorusmelerde mahkumlari temsil eden William Kunstler mahkumlarin ozde iki temel talebi oldugunu bunlardan birisinin hapishane mudurunun degismesi digerinin de eylemci mahkumlarin affedilmesi oldugunu belirtirken mahkumlarin iyi niyet gosterisi olarak ilk taleplerini geri cektigini ancak af olmamasinin kabul edilemez oldugunu belirtir Ote yandan gorusmeler New York valisinin birakin mahkumlarla gorusmek hapishaneye bile gelmeyi reddetmesiyle cozumsuzluge saplanir Valinin gorusmelere dahil olmamasi ve ilerleyen surecte cozum yolu bulunamamasi uzerine mahkumlara mudahale karari alinir Ayaklanmanin bastirilmasi12 Eylul aksami ABD Baskani Richard Nixon onayiyla New York valisi Nelson Rockefeller ve Cezaevlerinden sorumlu hapishaneye mudahale planini hazirlar Ayaklanmaya mudahale edilecegi anlasilmamasi icin mahkumlara iletilecek son talep ultimatom seklinde yapilmaz ve sabah 08 25 itibariyla son kez iletilir Mahkumlar kendi guvenliklerini cesitli sekillerde almis olsalar da saldiri girisiminden habersizdir Sabah 09 46 da baslayan harekatta once sis ve gaz bombalariyla yuzlerce New York polis memuru saldiriya gecer Harekata protokole aykiri sekilde cezaevi gardiyanlari da dahil edilmistir Ote yandan polisler Cenevre Sozlesmelerinde yasaklanmis silahlar kullanmistir Saat 10 05 itibariyla hapishane polis denetimine alinir Surec sirasinda 128 mahkum vurulmus 9 rehine ve 29 mahkum oldurulmustur Gorgu taniklarinin ifadelerine gore polis gucleri hapishaneyi denetimleri altina aldiktan sonra mahkumlarin elebaslarini isimlerini soyleyerek aramis bulduklarinda yerinde infaz etmistir bunlarin en bilineni mahkumlarin sozcusu Elliott James Barkley dir Barkley nin harekatin tamamlanmasi sonrasinda sag oldugu ve ellerini kaldirarak teslim oldugu teyit edilmektedir Hapishanenin denetim altina alinmasindan sonra mahkumlara yapilan iskenceler artarak devam etmis cirilciplak soyulan mahkumlar camurda surunmeye kirik cam uzerinden yurumeye zorlanmis sistematik sekilde dovulmus ve tacize ugramis sebepsizce hucreye atilmistir Kamuoyunun tepkisiOlaylar duyuldugunda basta New York olmak uzere Massachusetts Indiana Michigan Bati Virginia ve Georgia daki hapishanelerde ayaklanma cikmis gosteriler duzenlenmistir Basta vali Rockefeller aleyhine olmak uzere surecte adi gecen yetkililere karsi protesto gosterileri duzenlenmistir Angela Davis ve John Lennon gibi isimler ayaklanma lehine aciklamalarda bulunmustur Kamuoyunda olusan tepki nedeniyle kurulan ve baskanligini New York Universitesi Hukuk Fakultesi Dekani in yaptigi komisyon arastirmalarinin ardindan yayinladigi Eylul 1972 tarihli raporda Rockefeller den baslayarak ilgili kamu gorevlilerinin kusurlu oldugunu belirtir EtkileriAyaklanmanin vesilesiyle genel olarak hapishanelerde temel ihtiyaclarin karsilanmasi yikanma gorusme saglik hizmetlerine erisim hapishane idaresine sorunlarin aktarilabilecegi bir sistem mahkumlarin temsilci secebilecegi mekanizmalar avukat hizmetine daha kolay erisim mahkumlara egitim hakki ve dini ibadet ozgurluk konularinda adimlar atilmistir Ancak 1980 li yillarla beraber suca karisanlara karsi tavizsiz uygulamalara yeniden baslanmis taninan haklar budanmistir Gunumuzde hala hem Attika hem diger hapishanelerde sistematik olarak mahkumlara eziyet iskence ve keyfi ceza yontemlerinin surdugu bilinmektedir Populer kulture etkileriBasrolunu Al Pacino nun oynadigi 1975 yapimi Kopeklerin Gunu filminde polis protestosu sirasinda ayaklanma kastedilerek Attika slogani atilir John Lennon ve Yoko Ono ayaklanmada katledilenlerin anisinda 12 Haziran 1972 tarihinde Attica State adli sarkiyi kaydedip yayinlar Unlu boksor Muhammed Ali Temmuz 1972 de Irlanda da RTE ye verdigi bir mulakatta Attika Hapishanesindeki eylemci mahkumlarin katledilmeden once neler soylediklerine dair bir siiri okumustur Notlar Ayaklanma doneminde serbest kalmak uzere olan Barkley ayaklanmanin bastirilmasi sirasinda polis tarafindan oldurulmustur Kaynakca Mariame Kabe Attica Prison Uprising 2011 2 Haziran 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce 15 Kasim 2023 tarihinde erisilmistir Ingilizce 27 Kasim 2023 tarihinde erisilmistir 10 Eylul 2016 tarihli Kirsten Wset Savali haberi 10 Nisan 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce 27 Kasim 2023 tarihinde erisilmistirDis baglantilarwww atticamassacre com Katliama adanmis sitede cesitli evrak ve resimler mevcut www gettyimages com Unlu resim arsivinde katliam sonrasina ait fotograflar mevcut