Bey'at el-İmam (Arapça: بيعة الإمام), Zerka, Ürdün'de kurulmuş Selefi bir örgüttü. 1993 yılında Ebu Musab ez-Zerkavi ile Ebu Muhammed el-Makdisi tarafından kurulmuş olan grup, mensuplarının Mart 1994'te tutuklanıp cezaevine gönderilmesiyle dağılmıştı.
Geçmişi
Sovyet güçlerine karşı verilen mücadeleye katılma amacıyla gittiği Afganistan'dan 1993 yılı başlarında ülkesine dönen Ebu Musab ez-Zerkavi, Afganistan'dan dönen diğer kişiler gibi İstihbarat Genel Müdürlüğü tarafından izlenmekteydi. Bu süreçte tanıştığı ve fikirlerinden etkilendiği Ebu Muhammed el-Makdisi'nin 2004 yılında yazdığı mektuba göre ez-Zerkavi, Zerka'ya döndükten "hemen sonra" kendisini ziyaret etti ve ülkenin farklı yerlerinde verdikleri vaazlarla alakalı olarak birlikte çalıştılar. Bu dönemde el-Makdisi, ez-Zerkavi'nin akıl hocası pozisyonundaydı. 1993 yılı itibarıyla yeni hedeflerini, "kâfir rejimler" olarak gördükleri İsrail ile Ürdün hükûmeti olarak belirlemişlerdi.
29 Mart 1994'te ez-Zerkavi'nin, beş gün sonra ise el-Makdisi'nin, Ürdünlü güvenlik güçleri tarafından tutuklanarak Amman ilindeki çöllerde yer alan Sivaka Cezaevi'ne konulmasıyla grup dağılmış oldu. 3 Ağustos 1994'te, mahkemede verdiği ilk ifadelerinde, kendisi ve el-Makdisi'nin Bey'at el-İmam'ı nasıl kurdukları konusunda bilgiler verdi. İfadelerine göre el-Makdisi, dinî konularla ilgili olarak grubu bilgilendirmekte ve Ürdün hükûmetine karşı nefret söylemlerinde bulunmaktaydı. Bunların ana teması, her bir bireyin Kur'an'da bahsedilen hükümlere göre yaşaması gerekliliği ve özellikle Ürdün hükûmeti olmak üzere Arap hükûmetlerinin bu gerekliliği yerine getirmediğinden devrilmesi zorunda olduğuydu. Grubun liderliğini el-Makdisi üstlenirken, ez-Zerkavi daha çok askerî faaliyetlerden sorumluydu. Ebu el-Kassam ise yapılanmanın üçüncü ismi konumundaydı. El-Makdisi'nin söylemleri doğrultusunda ez-Zerkavi, gerek evinde gerekse camilerde, grup üyeleriyle buluşmaya ve üye sayısını arttırmaya başladı. Bu sıralarda patlayıcılarla ilgili birtakım girişimlerde de bulunduğunu ifade eden ez-Zerkavi, asla gerçekleşmese de Arap dergisi el-Vatan el-Arabi'nin Paris'te bulunan editörü Velid Ebu Zehir'e "Noel hediyesi" olarak içerisinde patlayıcı bulunan bir mektup gönderme düşüncesinin de olduğunu söyledi. İşgal ettiği Kuveyt'ten çekilirken Irak kuvvetlerinin bıraktığı cephaneleri temin eden el-Makdisi, bunları, İsrail'e karşı düzenleyecekleri saldırılarda kullanmak istediğini itiraf etti. Ez-Zerkavi ise bunları "Siyonistler tarafından işgal edilmiş bölgelerde" intihar saldırıları düzenleme amacıyla kullanmayı düşündüğünü belirtti. Bu amaç doğrultusunda da Süleyman Talib Demre ile Abdülhadi Dağlas'ı da İsrail-Ürdün sınırında bir intihar saldırısı düzenlemeleri yönünde ikna etse de, Dağlas'ın Ürdünlü güvenlik güçleri tarafından tutuklanması ile birlikte Demre de planı uygulamaktan vazgeçmişti. İfadesinde, Ürdünlü istihbaratçıların kendilerini izlediğinin farkında olduğunu söyleyen el-Zerkavi, kaçmayı düşündüklerini de ekledi. Soruşturma sırasında askerî savcı Mahmud Ubeydat tarafından sanıklara, yasadışı örgüt üyeliği, izinsiz bir şekilde patlayıcı ve silahlar bulundurma, kimlik belgelerinde sahtecilik ve krala hakaret suçlamaları yöneltildi. Ez-Zerkavi, 31 Ağustos 1994'te "izinsiz bir şekilde patlayıcı ve silahlar bulundurma ile sahte bir pasaport hazırlayıp bunu kullanma" suçlamalarını kabul ederken el-Makdisi ise cephanelerin Ürdün içerisinde kullanılmayacağını, yalnızca İsrail'e karşı devam eden direnişte kullanılacağını ifade etmişti. Bu provokasyonlar grubun daha fazla gözlemlenmesinin yanı sıra, sabah yoklamalarından muaf olmaları ya da üniforma giymek zorunda olmamalı gibi birtakım ayrıcalıklara sahip olmasına da yol açmaktaydı. 27 Kasım 1996'da, örgüt üyesi olduğu tespit edilen 15 kişi, 15 yıllık hapis cezasına çarptırıldı.
Grubun, kendisini tanımlamak için resmî olarak kullandıkları bir ad yoktu ve kendilerinden gayrıresmî olarak Cemaatu'l Tevhit ya da daha çok Cemaatu'l Muvahhidin olarak bahsetmekteydi. El-Makdisi de "istihbarat servislerinin bize taktığı, uydurma bir isimdi" diyerek bu ismin kullanılmasını reddetmekteydi.
Kaynakça
- Özel
- ^ Brisard 2005, ss. 27, 31.
- ^ Brisard 2005, ss. 31-35.
- ^ Brisard 2005, ss. 35-41.
- ^ a b c Wagemakers, Joas (Kış 2014). "A Terrorist Organization that Never Was: The Jordanian "Bay'at al-Imam" Group". Middle East Journal (İngilizce). 68 (1). Orta Doğu Enstitüsü. ss. 59-75. JSTOR 43698561.
- ^ Brisard 2005, ss. 41, 43.
- Genel
- Brisard, Jean-Charles (2005). Zarqawi: The New Face of Al-Qaeda (İngilizce). Polity. ISBN . 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Eylül 2020.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bey at el Imam Arapca بيعة الإمام Zerka Urdun de kurulmus Selefi bir orguttu 1993 yilinda Ebu Musab ez Zerkavi ile Ebu Muhammed el Makdisi tarafindan kurulmus olan grup mensuplarinin Mart 1994 te tutuklanip cezaevine gonderilmesiyle dagilmisti GecmisiSovyet guclerine karsi verilen mucadeleye katilma amaciyla gittigi Afganistan dan 1993 yili baslarinda ulkesine donen Ebu Musab ez Zerkavi Afganistan dan donen diger kisiler gibi Istihbarat Genel Mudurlugu tarafindan izlenmekteydi Bu surecte tanistigi ve fikirlerinden etkilendigi Ebu Muhammed el Makdisi nin 2004 yilinda yazdigi mektuba gore ez Zerkavi Zerka ya dondukten hemen sonra kendisini ziyaret etti ve ulkenin farkli yerlerinde verdikleri vaazlarla alakali olarak birlikte calistilar Bu donemde el Makdisi ez Zerkavi nin akil hocasi pozisyonundaydi 1993 yili itibariyla yeni hedeflerini kafir rejimler olarak gordukleri Israil ile Urdun hukumeti olarak belirlemislerdi 29 Mart 1994 te ez Zerkavi nin bes gun sonra ise el Makdisi nin Urdunlu guvenlik gucleri tarafindan tutuklanarak Amman ilindeki collerde yer alan Sivaka Cezaevi ne konulmasiyla grup dagilmis oldu 3 Agustos 1994 te mahkemede verdigi ilk ifadelerinde kendisi ve el Makdisi nin Bey at el Imam i nasil kurduklari konusunda bilgiler verdi Ifadelerine gore el Makdisi dini konularla ilgili olarak grubu bilgilendirmekte ve Urdun hukumetine karsi nefret soylemlerinde bulunmaktaydi Bunlarin ana temasi her bir bireyin Kur an da bahsedilen hukumlere gore yasamasi gerekliligi ve ozellikle Urdun hukumeti olmak uzere Arap hukumetlerinin bu gerekliligi yerine getirmediginden devrilmesi zorunda olduguydu Grubun liderligini el Makdisi ustlenirken ez Zerkavi daha cok askeri faaliyetlerden sorumluydu Ebu el Kassam ise yapilanmanin ucuncu ismi konumundaydi El Makdisi nin soylemleri dogrultusunda ez Zerkavi gerek evinde gerekse camilerde grup uyeleriyle bulusmaya ve uye sayisini arttirmaya basladi Bu siralarda patlayicilarla ilgili birtakim girisimlerde de bulundugunu ifade eden ez Zerkavi asla gerceklesmese de Arap dergisi el Vatan el Arabi nin Paris te bulunan editoru Velid Ebu Zehir e Noel hediyesi olarak icerisinde patlayici bulunan bir mektup gonderme dusuncesinin de oldugunu soyledi Isgal ettigi Kuveyt ten cekilirken Irak kuvvetlerinin biraktigi cephaneleri temin eden el Makdisi bunlari Israil e karsi duzenleyecekleri saldirilarda kullanmak istedigini itiraf etti Ez Zerkavi ise bunlari Siyonistler tarafindan isgal edilmis bolgelerde intihar saldirilari duzenleme amaciyla kullanmayi dusundugunu belirtti Bu amac dogrultusunda da Suleyman Talib Demre ile Abdulhadi Daglas i da Israil Urdun sinirinda bir intihar saldirisi duzenlemeleri yonunde ikna etse de Daglas in Urdunlu guvenlik gucleri tarafindan tutuklanmasi ile birlikte Demre de plani uygulamaktan vazgecmisti Ifadesinde Urdunlu istihbaratcilarin kendilerini izlediginin farkinda oldugunu soyleyen el Zerkavi kacmayi dusunduklerini de ekledi Sorusturma sirasinda askeri savci Mahmud Ubeydat tarafindan saniklara yasadisi orgut uyeligi izinsiz bir sekilde patlayici ve silahlar bulundurma kimlik belgelerinde sahtecilik ve krala hakaret suclamalari yoneltildi Ez Zerkavi 31 Agustos 1994 te izinsiz bir sekilde patlayici ve silahlar bulundurma ile sahte bir pasaport hazirlayip bunu kullanma suclamalarini kabul ederken el Makdisi ise cephanelerin Urdun icerisinde kullanilmayacagini yalnizca Israil e karsi devam eden direniste kullanilacagini ifade etmisti Bu provokasyonlar grubun daha fazla gozlemlenmesinin yani sira sabah yoklamalarindan muaf olmalari ya da uniforma giymek zorunda olmamali gibi birtakim ayricaliklara sahip olmasina da yol acmaktaydi 27 Kasim 1996 da orgut uyesi oldugu tespit edilen 15 kisi 15 yillik hapis cezasina carptirildi Grubun kendisini tanimlamak icin resmi olarak kullandiklari bir ad yoktu ve kendilerinden gayriresmi olarak Cemaatu l Tevhit ya da daha cok Cemaatu l Muvahhidin olarak bahsetmekteydi El Makdisi de istihbarat servislerinin bize taktigi uydurma bir isimdi diyerek bu ismin kullanilmasini reddetmekteydi KaynakcaOzel Brisard 2005 ss 27 31 Brisard 2005 ss 31 35 Brisard 2005 ss 35 41 a b c Wagemakers Joas Kis 2014 A Terrorist Organization that Never Was The Jordanian Bay at al Imam Group Middle East Journal Ingilizce 68 1 Orta Dogu Enstitusu ss 59 75 JSTOR 43698561 Brisard 2005 ss 41 43 GenelBrisard Jean Charles 2005 Zarqawi The New Face of Al Qaeda Ingilizce Polity ISBN 0745635725 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Eylul 2020